Professional Documents
Culture Documents
İHANET KADROSU
Dolar saltanatı yıkılan ve bütün iklimlerde yenilen ABD ile ayağa kalkan Türk
Devleti ve milleti arasındaki çelişme, öyle görülüyor ki devrimci çözümleri
davet ediyor.
EMPERYALİZMİN ALETİ
20. ve 21. yüzyıla baktığımız zaman şunu görüyoruz: Rusya, Türkiye, İran, Çin
gibi köklü imparatorluk geleneği olan ülkeler, sömürge haline düşmemek,
başka deyişle devletsiz kalmamak için devrim yaptılar ve yeni devrimci
devletler kurdular. Sömürgeler ise, devletli olmak için devrim yaptılar. 20. ve
21. yüzyılda bütün devrimler, devlet ve vatan mevzisinde gerçekleşti. Her iki
dünya savaşının sonuçlarına bakarsak bu gerçeği görürüz.
İşte bu süreçte Lenin, 1916 yılında emperyalizm teorisine önemli bir katkıda
bulundu. Marksizmin Bir Karikatürü: Emperyalist Ekonomizm başlıklı
kitabında, emperyalizmin sonul amacının Mazlumlar Dünyasını
sömürgeleştirmek, yani devletsiz kılmak olduğunu tahlil etti. Lenin bu
saptamasıyla çağımız devriminin devlet mevzisinde olacağını öngörmüştü.
Emperyalizmin devletsiz kılma programının devrimci yanıtı, devletli olmaktı.
Sahte Sol, ideolojik açıdan bakarsak hâlâ 19. yüzyılda yaşıyor, dolayısıyla
yaşamıyor. Çünkü 19. yüzyılda değiliz. Bu ideolojik zeminde Türkiye ve
dünya Solunun bir kesimi 1980 sonrasında Sivil Toplumcu oldu. Emperyalist
cereyanın akıntısına kapıldı.
19. yüzyıl teorisiyle devrim yapılmaz, bugün 19. yüzyılda rüyalar görerek
gerçekte devrim düşmanlığı yapılıyor.
[1] Geniş bilgi için bkz. Doğu Perinçek, Asya Çağının Öncüleri -21.
Yüzyılda Lenin Atatürk ve Mao-, Kaynak Yayınları, 4. Basım, s.69 vd.