You are on page 1of 33

KAN anatomisi ve fizyolojisi

1
Kan Dokusu

• Kandokusu, kan hücreleri ve kan plazmasından


oluşmaktadır
• Kan hücreleri kemik iliği ve dalakta üretilir.
– Bu işleme “hematopoez”
– İşlemin gerçekleştiği organlara “hematopoetik organlar”
denir.
• Kan hücreleri;
– Eritrositler, lökositler ve trombositlerdir.
• Eritrositler oksijenin taşınmasında,
• Lökositler hastalıklarla mücadelede,
• Trombositler kanın pıhtılaşmasında görev alırlar.

2
Kanın genel özellikleri
Yapışkan
Opak
Tuzlu-metalik tad
Oksijen içeriğine göre rengi değişir
Sudan daha yoğun, 5 kat daha viskoz
pH: 7.35-7.45 (bikarbonat iyonları deposu)
Memelilerde 37, Kuşlarda 40°C civarındadır.

3
• Kan dolaşım siteminin önemli bir bileşenidir.
• Anatomik ve fizyolojik olarak bağ doku sınıfındadır.
• Evcil hayvanlardaki kan miktarı canlı ağırlığın
yüzdesiyle ifade edilir.

4
Kan Miktarı
*Gençlerde , erkeklerde fazladır.
*Açlık, anemi durumlarında azalır.
*Çevre ısısı yükselince artar.
*Gebelik, emzirme, kassal çalışmada artar.
*Şişman ve besili olanlarda normal kilolulara göre
göreceli olarak düşük olabilmektedir.

5
Sığırlarda vücut ağırlığının 1/12’si,
İnsan, koyun, köpekte 1/13
At’ta 1/15
Kedi, tavşan, kobay 1/20
Domuzda 1/22
Balıkta 1/25
Kanatlılarda 1/10 – 1/40’u kan miktarını
gösterir.
Canlılarda normal kan miktarının 1/10’u alınabilir.
Hayvanlar, ¼ oranında kan kaybına dayanabilirler.
Köpeklerde ½ ye kadar inebilmektedir.
6
Dalak; fötal dönemde kan yapım yeridir.
 İnsanda yaşam için gerekli değil, kan depo etme
yeteneği zayıf, at, köpek, koyunda kan depo etme
yeteneği gelişmiştir.
Hayvanlarda çalışma sırasında, kanamalar,
Zehirlenme, yüksek yerlere çıkma sonunda genel
dolaşıma dalaktan bol miktarda alyuvar aktarılır.
Ani hızlı koşmalarda karında hissedilen ağrı, dalak
zarının genel dolaşıma kan aktarmak için yaptığı
şiddetli kasılmalardan kaynaklanır.

7
Kanama Süresi
Kanamanın başlaması ve durması arasındaki süreye
Kanama Süresi denir.
Hayvanlarda 1-5 dak arasında değişir.

8
Başlıca fonksiyonları
Taşıyıcı
Oksijen ve besinleri (artık ürünleri uzaklaştırmak)
Hormonları hedef organlara götürmek
Düzenleyici
Vücut sıcaklığı, pH, osmozla doku içine sıvı girişini
sınırlar.
Koruyucu
Kanın sıvı kaybına karşı koagulasyon
Enfeksiyonlara karşı inflamatuar ve immun cevap

9
 Plazma; sıvı ve şekilli elementlerden oluşur

 Pıhtılaşması engellenmiş olan bir tüp kan


santrifüj edilirse altta kırmızı kan hücreleri
ve üstte plazma olmak üzere iki ana kısma
ayrılır.

 Arada kan pulcukları (platelet-trombosit) ve beyaz kürelerden oluşan çok ince


bir hat kalır bu hatta " buffy coat" adı verilir.

 Plazma kanın yaklaşık % 55’ini oluşturur. Plazma içerisinde ; su , proteinler , ve


diğer suda çözünen maddeler bulunur.
10
Plazma, toplam kan hacminin %50–65’ini oluşturan,
saman rengi, %90’ı su ve %10’u katı olan sıvıdır.
Plazmadaki katılar, inorganik tuzlar, antibadiler,
hormonlar, vitaminler, enzimler, proteinler ve glukoz
(kan şekeri) gibi organik maddelerdir.
Plazmanın dışında kalan hücresel elemanlar ise kırmızı
ve beyaz kan hücreleri ile kan pulcuklarıdır.

11
Plazma
Bütün çözünen elementleri içerir:
90% su
7% protein
3% tuz, şekerler, lipidler, gazlar, antibadiler, hormonlar,
vitaminler, enzimler, proteinler, metabolitler
Plazma proteinleri:
Albumin (60%): osmotik etki
Globulinler (36%):
 alfa ve beta globulinler, transport proteinleri.
 gamma globulinler (antikorlar/immunoglobulinler).

Pıhtılaşma proteinleri (4%): örn. fibrinojen and


protrombin
12
Kanın Hücresel elemanları
Kırmızı kan hücresi:
çekirdeksiz, disk şeklinde yapı, O transportu için
2
oluşmuş.
Beyaz kan hücresi:
Mononüklear hücreler: monositler ve lenfositler
 Ümmin sistemin fonksiyonu için çok önemli.
polimorfonüklear hücreler: nötrofiller, eozinofiller
ve bazofiller
 Genel savunma için çok önemli (örn. inflamasyon)
Plateletler (trombositler, kan pulcukları):
Megakaryositlerden türeyen hücre parçacıkları.
 Pıhtı oluşmasında rol alır.
13
Şekil: Soldan sağa; kırmızı kan hücresi (eritrosit),
trombosit (kan pulcuğu) ve beyaz kan hücresi
(lökosit).
14
Eritrositler oksijenin akciğerlerden çeşitli vücut dokularına
taşınmasından sorumludurlar.

Hemoglobin içerirler.

Hemoglobin kana karakteristik rengi olan kırmızı rengi


verir.

Oksijen hemoglobin yardımıyla taşınır.

15
 Bikonkav diskler şeklindedirler.
 Bu şekilde olmaları oksijen taşıma ve değişimi için geniş bir
alana sahip olmalarını sağlar.

16
Kırmızı kan hücreleri kırmızı kemik iliğinde üretilirler.

Leğen kemiği gibi uzun kemiklerin iç, orta kısımlarında üretilir.

Birçok evcil hayvan türünün 1 mm³ kanında yaklaşık 7 milyon kırmızı


kan hücresi bulunur.

Eritrositler, 90-120 gün içerisinde

aşınarak dalak, karaciğer, kemik iliği

ve lenf düğümleri vasıtasıyla kandan

uzaklaştırılırlar.

17
Anemi
Alyuvarların veya hemoglobin miktarının azalmasına veya her
ikisinin birden normal değerin altına düşmesine anemi (kan azlığı,
kansızlık) denir.
Anemi başlı başına bir hastalık olmayıp bir semptomdur. Anemiler
çok çeşitli nedenleri olabilir:
Yaralanma sonucu oluşan kan kaybı,
Parazitik reaksiyonlar,
Yetersiz beslenmeye bağlı kırmızı kan hücresi üretim azlığı gibi.

18
Hemokonsantrasyon
“Hemokonsantrasyon” kırmızı kan hücrelerinin normal
seviyenin üzerinde bulunması durumudur.

Genellikle kusma, ishal ya da vücut ısısının artmasıyla


karakterize kronik hastalıklar yüzünden vücutta sıvı kaybının
gerçekleşmesinden dolayı meydana gelir.

19
Trombositler
Trombositler (kan pulcukları, kan plakçıkları) oval disk
şekillidirler ve kemik iliğinde üretilirler.

 Trombositler, herhangi bir yaralanma durumunda


pıhtılaşmaya ve katılaşmaya neden olan bir madde
salgılarlar.

 Ayrıca yaralı dokudaki kan damarlarını daraltıcı maddeler


de salgılayarak kan kaybına engel olurlar.

20
Lökositler
Beyaz kan hücreleri (lökositler) iki genel kategoriye ayrılırlar:
1. Granülositler
2. Agranülositler

Granülositler sitoplazmalarında granüller bulunan lökositlerdir.


• Nötrofiller,
• Eozinofiller,
• Bazofiller bu grupta yer alırlar.
Agranülositler, varsa bile çok küçük granüller içeren lökositlerdir. Lenf
düğümleri, dalak, timus ve diğer lenfatik dokular tarafından üretilirler.
İki tip agranülosit vardır:
• Lenfositler
• Monositler
21
Nötrofiller, kemik iliği tarafından üretilirler.
Hastalıklı bölgeye giderek bakterileri önce absorbe ederler ve
daha sonra da imha ederler.
Nötrofiller, ölü dokuyu “iltihap” ya da “irin” adı verilen bir
yarı-sıvı materyal şekline dönüştürerek eritirler.
“Apse” de yoğun iltihaplı alana verilen isimdir.

22
Eozinofiller özellikle astım gibi alerjenik etkiye sahip olan parazitlerle
mücadele eden granülositlerdir.

Vücuttaki alerjik reaksiyonun en yaygın belirteci olan ve kanda bulunan


histamin proteininin çoğunu eozinofiller içerirler.

23
 Bazofiller; iltihaplanma, gibi alerji semptomlarının
gerçekleştirilmesinden sorumlu olan nadir bulunan
granülositlerdir.

Bazofiller
24
Lenfositler – hastalıklarla savaşmak için antibadileri üreten
ve serbest bırakan lökositlerdir.

Ayrıca özel bir hastalığa karşı bir hayvanın bağışıklık


geliştirmesine imkan veren hücrelerdirler.

25
 Monositler, hastalık yapıcı etmenleri (örneğin tüberküloza neden olan
bakteriler gibi) fagositozla absorbe eden agranülositlerdir. Nötrofillerden
farklı olarak iltihap oluşturmazlar.

 Monositler vücut dokularına makrofaj denilen hastalığı absorbe eden


daha büyük kitleler oluşturmak üzere tutunurlar.

26
 Evcil hayvanlarda lökositlerin %85-90’ı nötrofiller ve
lenfositlerdir. Nötrofil ve lenfositlerin toplam sayısı yaklaşık
olarak aynıdır.

 Ancak geçici stres durumlarında, stres faktörü ortadan


kalkıncaya kadar nötrofil/lenfosit oranı değişebilir.

Bakteriyel bir enfeksiyon meydana geldiğinde nötrofil


miktarı artar. Viral enfeksiyon gerçekleştiğindeyse nötrofil
miktarı azalır, lenfosit miktarı artar. Bu yüzden beyaz kan
hücresi konsantrasyonu hastalık teşhisinde önemlidir.

27
Kan pıhtılaşması

 Kan pıhtılaşması “koagülasyon” olarak isimlendirilir.


Yaralanmalarda ve yaraların iyileşmesi sürecinde kan
kaybını önlemeye yardımcıdır.

 Fibrin, fibrinojen (lifsi kan proteini) ve trombin


tarafından üretilen lifsi bir kitledir.
Fibrin, kan pıhtısı oluşturmak üzere, kırmızı ve beyaz kan
hücreleri ile trombositleri bir arada tutar.

28
Bazı hayvanlarda beyaz kan hücresi
miktarı ve koagülasyon süreleri
Tür Normal Beyaz kan Koagülasyon süresi
Hücresi Miktarı
(cm³ başına)
Sığır 9,000 6 ½ Dakika

Domuz 15,000 3 ½ Dakika

Koyun 8,000 2 ½ Dakika

At 9,000 11 ½ Dakika

29
K Vitamini, antitromboplastin ve antitrombin içerdiği için
kanın dolaşım sistemi içinde pıhtılaşmasını engellemeye
yardımcı olur.

 Kan grupları kan hücrelerinin yüzeylerindeki antijen ve


antibadilere göre şekillenir.

 Örneğin insanda eritrositlerin yüzeyindeki antijenlere

bakıldığında 29 farklı kan grubu sisteminden bahsedilir.

 Ancak A B 0 ve Rhesus faktörü kan grubunu belirleme de

yaygın kullanılan belirteçlerdir.

30
A B 0 Kan grupları

31
İki farklı kan grubu tipindeki antijen ve bunun antibadisi
eşleştiğinde aglutinasyon yani kırmızı kan hücrelerinin
topaklanması gerçekleşir.

Bu durum çiftlik hayvanlarında erken embriyonik gelişim


sırasındaki ölümlerin nedenlerinden biridir.

32
 Çiftlik hayvanlarında bir çok kan grubu belirlenmiştir.
Örneğin sığırlarda 9 kan grubu, atlarda 8, köpeklerde 13
kan grubu tanımlanmıştır.
Bazı kan grupları bu hayvanların yavrularında
anormalliklere neden olabilmektedir.
Kan grupları yardımıyla ebeveyn tayini yapılabilmektedir.
Ticari yapay tohumlamalar kan grubu belirlenmiş
boğaların spermaları kullanılmaktadır.
Bazı hayvanlarda kan grubu tipi ile yüksek verim arasında
ilişkiler tespit edilmiştir.
 Örneğin tavukçulukta yumurta verimi ve kuluçka
performansında başarılı sonuçlar alınmıştır.

33

You might also like