You are on page 1of 62

LENFATİK SİSTEM VE

İMMÜN SİSTEM
TERMİNOLOJİSİ

temara!mmün
yanıt ant!kor
üretmek

Öğesel
!mmünyanıt Derdebayarhanı!le !lk
tanışır
centos!tler 1
LENFATİK VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMLERİNİN YAPILARI, BİRLEŞTİRME
FORMLARI VE FONKSİYONLARI - Genel Bakış
● Lenf, lenf/o; Hücresel atık ürünleri, patojenleri ve ölü kan hücrelerini
dokulardan uzaklaştıran sıvı.
● Lenfatik Damarlar ve Kanallar, lenfanjiyo; Lenfleri dokulardan venöz
kan dolaşımına geri döndüren kılcal damarlar, damarlar ve kanallar.
centat!ver
● Lenf lentos!tler!
nodları, lenfadeno; taşır lentos!tler!n
Patojenlerin kümelend!ğanganlarar
ve diğer zararlı maddelerin
bağışıklık sisteminin özel hücreleri tarafından lenften süzüldüğü lenfatik
sistemin fasulye şeklindeki yapıları.g!b!
bez düşündükler!
böyle dem!şler
E!k
● Tonsiller ve adenoidler, tonsill/o, adenoid/o; Solunum sistemine girişi
koruyan lenfatik sistemin lenfoid yapıları.
Dalak splen/o; Hem bağışıklık m!ktarda
● karac!ğersağdıda bol lenfos!t
hem de lenfatik vardır
sistemlerde koruyucu
kırma
rolleri olan kese benzeri bir lenfoid doku kütlesi. pupa
beyazproasentos!tu
● Kemik iliği, myel/o; Özelleşmiş lökositler (beyaz kan hücreleri) olan
lenfositleri üretir. Myel/o ayrıca omurilik anlamına gelir.
● Lenfositler, lymphocyt/o; Bağışıklık reaksiyonlarında önemli rol
oynayan özelleşmiş lökositler.
● caes!varr!masa
Timus, thym/o; Hem g !d!peğ!t!m
lenfatik hem degörürler
öğret!syon ger!leme
bağışıklık sistemlerinde özel rollere 2
sahip üst mediasten bulunan bir organ. reemstenae
ananboşluk
doküarörası
!nterst!s!goı
LENFATİK SİSTEMİN FONKSİYONLARI

● Lenfatik sistemin üç ana


işlevi;
○ 1. Yağları ve yağda
çözünen vitaminleri ince
bağırsağın
Hentar!as!sen
lakteallerinden emer. küçük
○ 2. Atık ürünleri
dokulardan uzaklaştırır
ve istilacı patojenleri yok
etmek için bağışıklık
sistemi ile işbirliği yapar.
○ 3. Filtrelenmiş lenfi
damarlara geri getirir

damar!lt!habı
cantaj!tsbert
lentadönomat! lentnodenbüyümes! tüman enyakındak!
b!rorganın
centaodunag!tar 3
● İnce bağırsakta, villus olarak bilinen
parmak benzeri çıkıntılar, herbir villus
laktealler ve kan damarları içerir.
● Lakteals; Yağları emen lenfatik
sistemin özel yapıları
● Interstitial sıvı, intersellüler yada
doku sıvısı;
○ Bu sıvının yaklaşık %90'ı kan
dolaşımına geri döner, kalan
%10'luk kısım Lenf sıvısından den
oluşur.
○ Lenf ayrıca ölü hücreleri, kalıntıları
ve patojenleri de temizler.
○ Vücudu istilacı mikroorganizmalara
ve hastalıklara karşı korumak için
bağışıklık sistemi ile işbirliği içinde
çalışır

4
● Lenfatik dolaşım sistemi ve
kan dolaşım sistemi birlikte
çalışır (ikincil dolaşım sistemi)
● Lenfatik sistemin pompa
benzeri bir organı yoktur, sıvıyı
yukarı doğru hareket ettirmek
için kasların pompalama
hareketine bağlı olmalıdır.
● Lenf tek yönde akar. Boyun
tabanındaki dolaşım sistemine
dönene kadar sadece yukarı
doğru hareket eder.
● Lenf, lenfatik damarlar boyunca
bulunan lenf düğümleri
tarafından süzülür.
● Lenf damarları kolayca
görülmez.

5
● Lenfatik kapllerler (kılcal
damarlar); vücudun yüzeyine yakın
yerleşmiş mikroskobik, kör uçlu
tüplerdir
● Lenf, lenfatik kılcal damarlardan
giderek daha büyük lenf
damarlarına akar.
● Daha büyük lenfatik damarlar
sonunda iki kanal (duktus
torasikus(torasik duktus) ve sağ
lenfatik duktus) oluşturmak üzere
bir araya gelirler.
● Her kanal vücudun belirli bir
bölümünü boşaltır ve lenfleri venöz
dolaşıma geri döndürür.

6
Lenf Nodları;
● Herbiri küçük, fasulye şeklindeki
nodül (düğüm) benzeri dokular
● Özel lenfositler içerir
● Bakteriler, virüsler ve kötü huylu
hücreler gibi zararlı maddeleri yok
eder.
● Daha büyük lenfatik damarlar
boyunca yer alan 400 ve 700 lenf
düğümü
○ Abdominal lenf düğümleri
(mezenterik, paraaortik)
○ Boyun kenarları boyunca
servikal lenf düğümleri
○ Aksiller lenf düğümleri kolların
altında yani koltuk altlarında
bulunur.
○ İnguinal lenf düğümleri kasık
içinde bulunur
7
Lenf kılcal damarları kör uçlu tüpler olarak başlar. Lenf, kılcal duvarın
hücreleri arasına girer ve giderek daha büyük lenf damarlarına akar.

8
● Lenfositler (lenfoid hücreler); Kemik iliğindeki kök hücrelerden oluşan
lökositler (lenf/o; lenf, -sit; hücre).
rüz!zğrapazar
● Üç tip lenfosit vardır: doğal öldürücü (Natural killer - NK) hücreler, B
hücreleri ve T hücreleri.
● Doğal öldürücü hücreler (NK hücreleri), kanser hücrelerinin ve virüslerle
enfekte olan hücrelerin öldürülmesinde önemli bir rol oynar.
7s
● B Hücreleri, diğer Plazma
hücreler!_
adıyla B lenfositleri, antikor üreten özel lenfositlerdir.
○ Plazma hücreleri, B hücrelerinden gelişir ve spesifik antijenleri yok
etmek için kodlanmış büyük miktarda antikor salgılar.
● T hücreleri, diğer adıyla T lenfositler, timusta gelişen ve 'T' harfini alan
lenfositlerdir, hücre aracılı bağışıklıkta merkezi bir rol oynar.
● Sitokinler; esas olarak T hücreleri tarafından salınan bir grup protein
(interferonlar, interlökinler).
○ İnterferonlar (IFNs); Bağışıklık sistemini etkinleştirir
○ İnterlökinler; B ve T hücrelerinin bölünmesi ve çoğalmasını yönetir.

9
Lenfoid dokular bağışıklık
sisteminde birçok önemli
rol oynar.

10
● Tonsiller; burnun arkası ve boğazın üst kısmında koruyucu bir
halka oluşturan üç lenfoid doku kitlesi (Waldeyer ring)
○ Burun ve ağızdan nefes alırken patojenlerin solunum
sistemine girmesini önler.
● Adenoidler (nazofarengeal tonsiller); nazofarenkste bulunur
● Palatin tonsiller (tonsilla palatina); boğazın sol ve sağ
taraflarında ağzın arkasında görünen bölgede bulunur.
○ Palatin; ağzın çatısını oluşturan sert ve yumuşak damaklar.
● Lingual tonsiller; dilin tabanında bulunur; ancak, kolayca
görünmezler.
○ Lingual, dil ile ilgili demektir.

11
The tonsils form a protective ring (Waldeyer's ring) around the entrance to the respiratory system.
12
borusu
östak!
etrafı

Waldeyer's ring

13
● Timus; Kalbin üzerinde yer alan bir lenfoid doku kitlesi, en büyük
boyutuna ergenlikte ulaşır ve yaşla birlikte küçülür.
○ Lenfositlerin T hücrelerine olgunlaşmasını uyaran bir hormon
salgılar.
and!st
● Apendiks vermiformis; çekumun alt kısmından sarkar (kalın bağırsağın
ilk bölümü.
çok f azla bent!kdokuar
○ Bağışıklık sisteminde önemli bir rol oynayabilir.
● Dalak; Karnın sol üst kadranda, diyaframın hemen inferiorunda ve
midenin posterolateralinde bulunan kese benzeri bir lenfoid doku kütlesi
○ Kandaki mikroorganizmaları ve diğer yabancı maddeleri filtreler.
○ Yıpranmış eritrositleri yok etme ve hemoglobinlerini yeniden
kullanım için serbest bırakma gibi hemolitik işlevi vardır.
○ Fazla eritrositleri depolar ve bu hücreler ile kan plazması arasındaki
uygun dengeyi sağlar.

kırmızı pupacökos!r
er!tros!t
pulpa
Beyaz 14
splenmegal! dalak
büyümes!

Dalak, hem bağışıklık hem de kardiyovasküler sistemlerle ilgili önemli işlevleri yerine
getirir. 15
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN FONKSİYONLARI VE
YAPILARI
● Bağışıklık sisteminin birincil işlevi, sağlığı korumak ve vücudu zararlı
maddelerden korumaktır:
○ Patojenler; hastalık üreten mikroorganizmalar.
H!persens!t!v!te
○ Alerjenler; alerjik reaksiyonlara neden olan maddeler. aşırıreak
○ Toksinler; zehirli veya zararlı maddeler.
○ Malign hücreler; hayatı tehdit eden kanser hücreleri.
Ben!m
● Zararlı !zomycereek
maddeler
d!ş!
vücuda girerse, bağışıklık sistemi hemen onları yok
etmek için çalışmaya başlar.
● Bağışıklık sistemi, antijenleri tanımlamak, saldırmak ve hatırlamak için
özel hücreler arasında karmaşık bir kimyasal sinyal sistemi kullanır.
○ Antijenin tipine dayanan ve vücudun kendi dokularından ayıran
oldukça spesifik bir tepki.
● Bağışıklık sisteminin istilacıya ilişkin “hafızası”, vücudun bu antijene karşı
gelecekte daha etkili bir savunma oluşturmasını sağlar.

16
Bağışıklık Sisteminin İlk Savunma Hattı
Adapt!fsemayan
Doğanoran
● İntakt (Sağlam) Deri dokusu; İnvaziv organizmaların vücuda girmesini
önlemek için vücudu fiziksel bir bariyerle sarar.
○ İntakt; kesik, sıyrık, açık yara veya kırılma yok
○ Derinin asidik özellikteki salgıları, çoğu bakteri için yaşanılmaz bir
ortam.
● Solunum sistemi; burun kılları ve solunum sisteminin nemli mukoza zarı ile
solunan yabancı maddeleri hapseder.
○ Tonsiller (Bademcikler) boğaz girişinin etrafında koruyucu bir halka
oluşturur.
○ Öksürme ve hapşırma, solunum sisteminden yabancı maddelerin
atılmasına yardımcı olur.
● Sindirim sistemi; mide tarafından yutulan veya yiyeceklerle tüketilen
patojenleri yok etmek için üretilen asitler ve enzimler.
● Lenfatik sistemin yapıları ve özelleşmiş lökositler (beyaz kan hücreleri),
vücuda girmeyi başaran patojenlere saldırmak ve onları yok etmek için birlikte
çalışır.
17
dag!rer veuyarır

paranı ant!pane karşı ü ret!l!r
Antijen-antikor reaksiyonu; aka, bağışıklık reaksiyonu
○ Antijenlerin antikorlara bağlanması ile karakterizedir.
○ Potansiyel olarak tehlikeli bir antijeni bağlar, böylece bağışıklık
sisteminin diğer hücreleri tarafından tanınabilir ve yok edilebilir.
● Antijen; vücudun yabancı olarak kabul ettiği herhangi bir madde.
○ Virüsleri, bakterileri, toksinleri ve nakledilen dokuları içerir.
● Tolerans,!ntolerans b!rşey!
belirli bir antijene karşıtolereedememe
kazanılmış bir tepkisizliği ifade eder.
○ Ayrıca, genellikle tekrarlanan kullanım nedeniyle bir ilaca verilen
sert
etkili yanıtta bir düşüş. tolerans k!ş!n!n k end! hücreler!ne
sardammaması
● Antikor; belirli bir antijenin varlığına yanıt olarak bağışıklık sistemi
tarafından oluşturulan hastalıklarla savaşan bir protein.
○ Antikor ve immünoglobulin terimleri sıklıkla birbirinin yerine
kullanılır.
○ Beş ana immünoglobulin türü; IgG, IgM, IgD, IgA, IgE

muss!tler Es makrofaj 18
yapan
● Fagfosit; ; özelleşmiş hücre
lökositler
○ Fagositoz işlemi ile hücre artıkları, toz, polen ve patojenler gibi
maddelerin yok edilmesi (phag/o yemek veya yutmak anlamına gelir ve
-cyte hücre anlamına gelir).
○ Fagositoz, patojenleri çevreleyerek ve yutarak yok etme sürecidir.
● Fagositler; monositler, makrofajlar, dendritik hücreler ve mast hücreleri.
● Makrofaj; saldırgan etkenleri çevreleyen ve öldüren bir lökosit türüdür
(makro- büyük anlamına gelir ve -faj, yiyen bir hücre anlamına gelir).
● Kompleman sistemi; normalde kanda aktif olmayan bir biçimde dolaşan
bir grup protein.
○ Aktive edildiğinde, bağışıklık sisteminin patojenleri yok etmesine
yardımcı olurlar.
● İmmünite (bağışıklık); belirli bir hastalığa karşı dirençli olma durumu.
● Doğal bağışıklık ( pasif bağışıklık; Bir antijen uygulanmadan veya bir
hastalığa maruz kalmadan var olan bir hastalığa karşı direnç. Doğumda
bulunur veya anne sütü yoluyla anneden çocuğuna geçer.
● Edinilmiş bağışıklık; bulaşıcı bir hastalık geçirerek elde edilmiştir.
● Ayrıca,aşı ile kazanılmış bağışıklığı sağlar.
19
LENFATİK VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMLERİYLE İLGİLİ TIBBİ
UZMANLIKLAR
● Alerji uzmanı; alerjik reaksiyonlar gibi immünolojik reaktivite
durumlarının teşhis ve tedavisinde uzmanlaşmıştır.
● İmmünolog; bağışıklık sistemi bozukluklarının teşhis ve
tedavisinde uzmanlaşmıştır
● Lenfolog; lenfatik sistem bozukluklarının teşhis ve tedavisinde
uzmanlaşmış bir doktordur
Tr'deyok
● Onkolog; tümörler ve kanser gibi habis bozuklukların teşhis ve
tedavisinde uzmanlaşmış bir doktordur.

20
LENFATİK SİSTEMİN PATOLOJİSİ VE TANI
PROSEDÜRLERİ
● Alerjik reaksiyon; bağışıklık sistemi polen, yiyecek veya hayvan tüyü gibi zararsız
h!persens!t!v!te
bir alerjene şiddetlii tepki vermesi (alerji, hipersensitivite, aşırı duyarlılık).
● Alerjik rinit, havadaki alerjenlere karşı alerjik nazal reaksiyon
● Alerjen; alerjik reaksiyon üreten bir maddedir.
● Lokalize alerjik reaksiyon; derinin bir alerjenle temas ettiği yerde kızarıklık, kaşıntı
ve yanmayı içerir.
○ Sonraki temaslar çok daha şiddetli semptomlara neden olabilir.
● Anafilaksi veya anafilaktik şok; sistemik bir reaksiyon, alerjene karşı şiddetli bir
yanıttır, bu yanıtın semptomları acil tıbbi yardım olmaksızın hızla gelişir, hasta birkaç


dakika içinde ölür.
ölümü
Çizik testi (prick test, scracth test); polen, bitkisel ürün gibi yaygın olarak sorun
yaratan alerjenleri tanımlamak için yapılan bir tanı testidir. Şişme ve kaşıntı alerjik
acerg!test! kaçamayasırtayapır
reaksiyonu gösterir.
● Antihistaminikler, rüzgarla taşınan polenlere ve diğer alerji türlerine karşı yaygın bir
alerji olan saman nezlesi semptomlarını hafifletmek veya önlemek için verilen
ilaçlardır.

21
Şiddetli bir anafilaktik alerjik reaksiyon, çeşitli vücut sistemlerini içerir ve acil tedavi gerektirir.

22
● Otoimmün hastalık; bağışıklık sistemi hücrelerinin kendi dokularına karşı
antikor üretmesi ile karakterize hastalık.

çanakta
nöromüsküler sıkıntı

● İmmünyetmezlik sndromu; bağışıklık tepkisinin yetersiz ve başarısız olduğu


durumlar
ömür Doğuştan!mmünyemana
sonradan a
HIV: Human Immunyetmezlik virusü AIDS’e neden olur a
sana
○ Virüsün bağışıklık sisteminin T hücrelerine zarar verdiği veya öldürdüğü kan
yoluyla bulaşan bir enfeksiyon
○ Hayatı tehdit eden birçok fırsatçı enfeksiyon geliştirme riski
● ELISA (enzyme-linked immunosorbent assay); HIV antikorlarının varlığını taramak
için kullanılan bir kan testi.
v!ranhastalıklarıtanımada
kalkanlartest
23
Edinilmiş immün yetmezlik
sendromu (AIDS) ile ilişkili
patolojiler.

24
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN TEDAVİSİ
● Immunoterapi (biological therapy); bağışıklık tepkisini uyarmayı veya
bastırmayı içeren bir hastalık tedavisi.
● Alerjilerin tedavisinde, vücudun belirli bir alerjene duyarlılığını bastırmak için
immünoterapi kullanılır (alerji duyarsızlaştırma-desensitizasyon)
● Antikor tedavisi;
○ İmmünoglobulinler
○ İnterferon
○ Monoklonal antikorlar; hastanın belirli malignitelere karşı bağışıklık
tepkisini arttırmak için.
● İmmünosüpresyon; bağışıklık sistemi bastırılması
○ ümmünsüpres!n
İmmünosupresan; vücudun normal bağışıklık tepkisini önleyen veya
azaltan bir maddedir (Donör doku reddini önlemek ve otoimmün
bozuklukları bastırmak için)
○ Kortikosteroid; anti-inflamatuar ve bir immünosupresan olarak hormonal
preparattır.

I
○ Sitotoksik ilaç; hücreleri öldüren veya onlara zarar veren bir ilaçtır
(immünosupresanlar veya antineoplastikler)

neoplaz!ve ant!neoplaz! 25
PATOJEN ORGANİZMALAR
● Patojen; insanlarda hastalığa neden olan mikroorganizma.
● Bakteri;
Formları
○ Basil (çubuk) formunda olabilir
○ Antraks; bacillus anthracis tarafından oluşturulur.
○ Riketsiya; bitlerde, pirelerde, kenelerde ve akarlarda yaşayan küçük
bir bakteri, insanlara enfekte bir kenenin ısırması ile bulaşır.
○ Spiroket; uzun, ince spiral şekilli bakteri. Lyme hastalığına, Borrelia
cinsine ait bir spiroket neden olur. Sifiliz de spiroketlerden
kaynaklanır
○ Stafilokok; üzüm benzeri düzensiz gruplar veya kümeler oluşturan
kok şeklinde bakteriler(Staphylococcus aureus)
○ Streptokok; Zincir şeklinde yapılar oluşturan kok şekilli bakteriler

1m!krometecm!kron 26
eentos!tçapı 6m!kron
er!tros!t a z m!kron

İanometre

27
s!ddetl!h!potans!yon
● Septik şok; Şiddetli bir bakteriyel enfeksiyon vücudu
etkilediğinde, doku hasarı ve hipotansiyon ile seyreden ölümcül
durum. kana geçer ve damarları
gen!şlet!r
● Antibiyotiğe dirençli bakteriler; antibiyotiklerin etkisiz kaldığı
bakteriler (nozokomiyal (hastane kaynaklı) enfeksiyonlarda)
● Metisiline dirençli Staphylococcus aureus (MRSA) gibi
● Fungus İnfeksiyonları (fungal enfeksiyonlar);
○ Fungus (mantar); basit bir parazitik organizmadır Tinea pedis
(atlet ayağı), ayak parmakları arasında gelişen bir mantar
enfeksiyonudur.
○ Yeast bir mantar türüdür; örneğin kandidiyaz.
● Parazitler; başka bir canlı organizmanın üzerinde veya içinde o
organizma zararına yaşayan bir bitki veya hayvan.

28
● Malarya (sıtma); Bazı sivrisineklerde yaşayan ve enfekte sivrisineklerin ısırması ile
insanlara bulaşan bir parazitin neden olduğu hastalıkanten!n d!ş!s!
● Toksoplazmozis; En yaygın olarak evcil hayvanlardan insanlara kontamine hayvan
dışkısı ile temas yoluyla bulaşan bir parazit. Hamile bir kadın kaçınmalıdır, çünkü
geneç!re
gelişmekte olan çocuğa hastalık bulaştırabilir ked!lerden
● West Nile virus; enfekte bir sivrisinek ısırması yoluyla insanlara geçen viral hastalık
● Lyme hastalığı; enfekte kenenin ısırması ile insanlara bulaşan spiroket hastalığı.
● Virusler; sadece hücrelerin içine girerek çoğalabilen çok küçük bulaşıcı ajanlar.
● Influenza; Grip (flu)
● Kızamık (Measles); rubeola virüsünün solunum damlacıkları tarafından bulaşan
akut, oldukça bulaşıcı bir enfeksiyon. Semptomlar, tüm vücutta kırmızı, kaşıntılı
döküntü, yüksek ateş, burun akıntısı ve öksürük ile karakterizedir.
● Kabakulak (Mumps); parotis bezlerinin şişmesi ile karakterize akut viral enfeksiyon.
● Kızamıkçık (Rubella) (German measles, 3-day measles) Gelişmekte olan bir fetüste
kusurlara neden olabileceğinden, hamileliğin erken döneminde bir kadında ciddidir.
● Kuduz virüsü veya hastalığı (Rabies); enfekte bir hayvanın ısırığı veya tükürüğü
yoluyla insanlara bulaşan akut viral bir enfeksiyon. Enfekte hayvana kuduz hayvan


denir.bey!nde
uçuk yolaçarper!fer!ks!n!r
soruna s!stem!yle
v!rüs Cytomegalovirus, Varicella, Herpes zoster, Infectious
Herpesvirusler;
taşınır
mononucleosis

29
Enfeksiyonları Kontrol Eden İlaçlar
● Antibiyotikler; patojenik bakteriyel mikroorganizmaları öldürebilen
veya büyümelerini engelleyebilen ilaçlar.

Eürücü
● Bakterisid; bakterilerin ölümüne neden olan madde

Engelleyen
● Bakteriyostatik ajan; bakterilerin büyümesini yavaşlatır veya
durdurur
● Antifungal (antimikotik); mantarları öldüren ya da onların çoğalmasını
engelleyen madde
● Antiviral ilaç; viral enfeksiyonları tedavi etmek veya geçici bağışıklık
sağlamak için kullanılır

30
ONKOLOJİ
● Onkoloji; Kanserin önlenmesi, nedenleri ve tedavisi ile ilgili tıp alanı
Tümör yen!

puan
(Neoplazi); vücutta anormal dokunun ortaya çıkışı ve büyümesi
sonucu oluşan kitle (Benign yada malign)
● damar onun tümörün kendi kan desteğini oluşturmak için damar
Anjiyogenezis;
gelişimine yol açması.
● Antianjiyogenezis; yeni damar oluşumunu engelleyerek tümöre kan akışını
bozan bir tedavi şekli
● kötühuyu bütün
Kanser; kontrolsüz tümörler
hücre bölünmesi ve bu hücrelerin diğer dokuları istila
etme yeteneği ile karakterize edilen bir hastalık sınıfı, malign tümör.
● Metastaz; kanserin bir yerden başka bir yere yayılma süreci.
● Metastatik; Metastaz ile ilgili
● Karsinoma; Epitel dokuda oluşan malign tümör
● Karsinoma in situ; Henüz çevre dokuları invaze etmemiş, oluştuğu epitele
açan
sınırlı tümör. yayılmamışen erken aşaması mal!gntümör
● Adenokarsinoma; glandüler dokulardan gelişen karsinom grubundan
herhangi biri

31
● Sarkoma; Bağ dokularından kaynaklanan kötü huylu bir tümör
○ Sert bağ doku sarkomları; Kemik ve kartilajın malign tümörleri
(Osteosarkoma, kondrosarkoma)
○ Yumuşak doku sarkomları; kas, yağ, fibröz doku, kan ve lenfatik
damarlar veya eklem boşluklarını kaplayan sinovyal dokular dahil
diğer destekleyici doku kanserleri (rabdomyosarkoma, fibrosarkoma,
hemanjiyosarkoma)
○ Likid doku malign tümöleri; Lösemi
● Tümörlerin evrelenmesi (Staging); hastalığın ne kadar ilerlediğine,
tedaviye yanıt verme potansiyeline ve hastanın prognozuna göre
tümörleri sınıflandırma süreci.
● Lenfoma; Lenfoid dokuları etkileyen maligniteler için kullanılan genel bir
terim. Lenf düğümleri, dalak, ve kemik iliğinde oluşurlar.
○ 2 genel sınıf; Hodgkin’s lymphoma ve non-Hodgkin’s lymphoma.

a!chtenbergu r!chtenberex

32
Breast Cancer

sütüreten
auctus
sürü
memebasına
get!r!r

Mamografide meme hafifçe düzleştirilir ve çeşitli 33


açılardan radyografisi çekilir.
Meme Kanseri
● Meme kanseri; meme hücrelerinden gelişen ve bitişik lenf
düğümlerine ve diğer vücut bölgelerine yayılabilen bir karsinom
● Birkaç çeşit meme kanseri vardır
○ Duktal karsinoma in situ; Kanserden önceki en erken evre, süt
kanalının duvarı dışına taşma yoktur. dustusta kalmışsa
○ İnfiltratif (invaziv) invaziv duktal karsinoma; Duktusda başlar,
duktus dışına taşar, yağlı meme dokusunu invaze eder.
○ İnfiltratif (invaziv) lobüler karsinom; süt bezlerinde
(asinüslerde, lobüllerde) başlayan, bezin duvarını geçen ve
memenin yağ dokusunu invaze eden kanserdir.
○ İnflamatuar meme kanseri (IBC); meme kanserinin nadir fakat
agresif bir şeklidir. IBC hızla büyür ve semptomlar arasında ağrı,
meme boyutunda hızlı artış, memede kızarıklık veya kızarıklık ve
yakındaki lenf düğümlerinin şişmesi bulunur.
○ Erkek meme kanseri, normalde erkeklerde bulunan az miktarda
meme dokusunda ortaya çıkabilir. genüküdüğünüatomunda
○ Jinekomasti: Erkekte memenin büyümesi 34
p!rg!yerem!
Üşüyor
● Meme kanserinin evreleri; Evre 0, I, II, III, IV.
● Meme kanserinin saptanması;
○ Kişinin kendi kendine muayene yapması
○ Doktor muayenesi
○ Mammografi; radyografi
○ Ultrason
○ İğne biyopsisi (tru cut biyopsi); memeden küçük doku örneklerini
çıkarmak için görüntüleme yöntemi eşliğinde özel bir iğne küçük
doku parçasının alınması (histolojik inceleme, histopatolojik
inceleme)
○ İğne aspirasyonu; sitolojik inceleme için sıvı alınması.
○ Cerrahi biyopsi; Teşhisi doğrulamaya yada dışlamaya yönelik
inceleme yapmak amacı ile küçük bir doku parçasının çıkarılması
(insizyonel, eksizyonel olabilir)
○ Sentinal lenf nodu biyopsisi; Kanser hücreleri başladığı organı terk
edip vücudun geri kalanına yayılmaya başlarken kanser
hücreleriyle temas eden ilk lenf düğümünün biyopsisi.
○ Lenf nodu diseksiyonu; Kanserin yayılmış olduğu lenf nodu
grubunun çıkarılması (aksiller lenf nodu diseksiyonu)
35
● Meme kanserinin cerrahi tedavisi
○ sadece doku sadece kanserli dokunun cerrahi olarak
Lumpektomi;
çıkarılması ve çevresindeki normal dokudan güvenli sınırın
alınması (cerrahi sınır temiz)
○ tüm meme memenin ve meme başının cerrahi olarak
Mastektomi;
çıkarılmasıdır (total, parsiyel, segmental, radikal)
○ Radikal mastektomi; tüm memenin ve çevresindeki
dokuların cerrahi olarak çıkarılmasıdır.
○ Modifiye radikal mastektomi; tüm memenin ve tüm koltuk
altı lenf düğümlerinin cerrahi olarak çıkarılmasıdır.

36
KANSER TEDAVİ YÖNTEMLERİ
● Cerrahi; Malignitenin çıkarılması. Çevresel normal dokudan da bir miktar
çıkarılarak güvenli cerrahi sınır oluşturulur.
● Lazer cerrahisi, kanser hücrelerini yok etmek için hedefe yönelik lazer
uygulaması
● son
Kriyocerrahi; kanserli hücreler, sıvı nitrojen gibi bir madde kullanılarak
dondurulur ve yok edilir.
● Kemoterapi; malign hücreleri ve dokuları yok etmek için seçilen
kombinasyonlarda kimyasal ajanların ve ilaçların kullanılması.
● Kemoprevensiyon; kanser geliştirme riskini azaltmak için ilaç veya vitamin
kullanımı
● Antineoplastik; malign hücrelerin gelişimini, büyümesini veya çoğalmasını
engelleyen ilaç (Sitotoksik ilaçlar)
● Radyasyon tedavisi (radyoterapi); Kanser hücrelerini yok etmek için
radyasyon kullanımı
○ Brakiterapi; tedavi edilecek dokuların yanına yada içine radyoaktif
materyal verilerek yapılan tedavi
○ Teleterapi; vücuttan belli bir mesafede uygulanan radyasyon tedavisidir. 37
Abbreviations Related to the Lymphatic and Immune Systems

38
39
40
41
LEARNING EXERCISES

42
43
44
45
46
47
48
49
50
Abbreviations Related to the Lymphatic and Immune Systems

51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62

You might also like