Professional Documents
Culture Documents
HÜCRELER
– Monosit ve makrofajlar
– Lenfositler
• T Lenfositleri
• B Lenfositleri
– Null hücreler = 3. Hücre topluluğu
(Naturel killer =NK hücreler)
– Mast hücreleri
– Diğer kan hücreleri
• Granülositler
• Trombositler
Monosit ve Makrofajlar
– Kanda ve çeşitli dokularda bulunan mononükleer
hücrelerdir
– Kemik iliğinden kök hücresi halinde çıktıktan sonra
monoblast promonosit monosit
evrelerinden geçerek olgun hale gelirler.
– Monositler kanda bulunan, 15-20 µ m
büyüklüğünde, geniş sitoplazmalı ve lizozomal
granüllü hücrelerdir.
– Kandaki lökositlerin %5-8 ini oluştururlar
– Monositler diapedes ile damar dışına
çıkarak dokulara yerleşir ve doku
makrofajlarını oluştururlar. Bunlar tekrar kan
dolaşımına dönemezler.
– Doku makrofajları bulundukları dokuya göre
özel isimler alırlar.
Örnek: Kapillerlerde endotelial makrofajlar
Akciğerde alveolar makrofajlar
Dalak ve lenf bezi sinüslerinde
dendritik hücreler
Beyinde mikroglia hücreleri
Böbrekte mesangial hücreler
Karaciğerde kuppfer hücreleri
Deride langerhans hücreleri
Bağ dokusunda histiositler
– Doku makrofajları sabit ve gezici olmak üzere
ikiye ayrılır:
• Sabit makrofajlar vasküler endotelyuma fikse
olmuşlardır.
• Bunlar fagositik aktivitesi yüksek endotelyal
hücrelerle; fagositik aktivitesi düşük retikülum
hücrelerinden oluştuğu için bunların tümüne
Retikülo-endotelyal sistem (RES) veya
Mononükleer fagositik sistem (MFS) de
denilmektedir.
(Kupfer, dendritik, mesangium, endotelyal
hücreler gibi)
– Gezici makrofajlar ise alveol, periton ve
vücut boşluklarında dolaşan makrofajlardır.
– Makrofajlar dokuda çoğalabilen hücrelerdir.
– Bazı iltihabi hastalıklarda dokuda
çoğaldıkları zaman epiteloid hücrelerle
birleşerek, veya bölünme sırasında
sitoplazmanın bölünmemesi sonucunda
çok çekirdekli dev hücreler oluşturabilirler:
• Langhans dev hücresi: Sifiliz,
tüberküloz, lepra
• Steinberg hücresi: Hodgkin
• Aschoff: Akut eklem romatizması.
• Makrofajların immün cevaptaki görevleri:
– Fagositoz ve pinositoz yoluyla yabancı ve
zararlı maddeleri (mikroorganizma, Ag-Ab
kompleksi, endotoksin, tümör hücresi vb
antijenik maddeler) vücuttan temizlemek.
İnterleukin-1(IL-1) İnterleukin-6(IL-6)
İnterferon Lizozim
Elestaz Kollegenaz
Reaktif oksijen Lökotrienler
metabolitleri Tümör nekrozeedici
(peroksidaz) faktör (TNF)
Asit hidrolazlar Trombosit aktive
(Proteaz, Lipaz, edici faktör (PAF)
DNAz, fosfataz, Koloni stimüleedici F
sülfataz) (CSF)
– Lenfositlere antijen sunmak (Antijen sunucu
hücre=ASH).
• Derideki langerhans hücreleri
• Dalak ve lenf bezlerindeki dendritik
hücreler
– Antitümoral etki
• BCG ve C. parvum aşısı ile aktive
edildiklerinde tümör hücreleri üzerine
öldürücü etki yapar
• Bu etki nonspesifiktir
• Normal hücrelere böyle bir etkisi yoktur
• Lenfositler
– Kemik iliğinden çıkan öncü hücrelerin primer lenfoid
dokularda farklılaşması ile meydana gelirler,
– Morfolojik olarak 9-12 µ m çapında, büyük ve yuvarlak bir
nukleusa ve içinde lizozomal granüller bulunabilen dar bir
sitoplazmaya sahiptir,
– Erişkin bir insandaki sayıları ortalama 1012 kadar olup her
gün yaklaşık 109 yeni lenfosit dolaşıma katılır,
– Vücuttaki tüm lökositlerin %20-30 unu oluştururlar
– Genellikle viral (enfeksiyoz mononükleozis, CMV
enfeksiyonları), bazı bakteriyel (boğmaca, Tbc) ve nötropeni
ile seyreden hastalıklarda sayı ve yüzdeleri artar.
• B Lenfositleri
– Kuşlarda bursa of fabricus, memelilerde
kemik iliğinde olgunlaşırlar,
– Olgunlaşma süreci kök hücrelerinin
yüzeyinde transmembran tirozin fosfat
(CD45R) molekülünün oluşması ile başlar
(Progenitör B hücresi = Pro B hücresi)
– Pro-B hücreleri, kemik iliği stroma
hücrelerince salgılanan IL-7 etkisiyle
sitoplazmalarında µ zinciri (IgM ağır zinciri)
oluşan Pre-B hücreleri haline dönüşür.
– Daha sonra sitoplazmadaki µ zinciri
kaybolup bunun yerine yüzeyde önce IgM
(İmmatüre=olgunlaşmamış B hücresi),
daha sonra da IgD (mature=olgun B
hücresi) molekülleri belirmeye başlar.
– Yüzeyde IgD molekülünün belirmesi, B
lenfositinin olgunlaştığını ve antijenik
uyarılara cevap verebilecek duruma
geldiğini gösterir.
– Bu olaylar antijenik uyarı olmaksızın
(antijene bağımsız olarak) meydana gelir.
– Lenfosit yüzeyindeki bu Ig molekülleri antijen
reseptörü gibi görev yapar.
– Olgunlaşmasını tamamlayan B lenfositleri daha
sonra sekonder lenfoid dokulara ve kana
geçerek görev yaparlar.
– Kısa ömürlüdürler (7-10 gün)
– Vücuttaki sayılarını sabit tutabilmek için her gün
20 milyon lenfosit yapılarak perifere gönderilir..
– Tam gelişmiş bir B lenfosit yüzeyinde
100.000 kadar Ig reseptörü bulunur. Bu
nedenle elektron mikroskobunda yüzeyleri
dalgalı biçimde görülür.
(Bu sayı T lenfositlerinde 100-1000
kadardır)
– B lenfosit yüzeyinde Ig molekülleri dışında
başka reseptörler de vardır.
– B Lenfosit yüzeyinde bulunan reseptörler:
• Antijen reseptörü (IgM, IgD)
• IgG molekülünün Fc ucuna uygun reseptör
• Kompleman reseptörü (C3b)
• MHC-Clas I ve
MHC-Clas II reseptörleri
• Hormon, mitojen ve sitokinlere (IL-1, IL-2, IL-
4, IL-5, IL-6, interferon) uygun reseptörler
• Bazı viruslara (örneğin EBV) uygun
reseptörler.
• Bir B lenfosit yüzeyindeki antijen
reseptörü sadece belli bir antijene
özgüldür.
• Aynı antijene özgül reseptör taşıyan çok
sayıda lenfosit bulunur (klon).
• Lenfositler olgunlaşma sürecinde iken
her türlü antijene (binlerce farklı türde)
özgü klonlar oluşturacak şekilde
farklılaşırlar.
– B lenfositleri antijenle uyarıldıklarında TH lenfositleri ve
makrofajlardan salınan lenfokin ve sitokinlerin etkisiyle
immünoblast haline dönüşür, bunlardan da iki farklı
hücre grubu meydana gelir:
Plazma hücreleri:
• Antijene uygun antikor salgılayan hücrelerdir.
• Normal hücrenin 2-3 katı büyüklüğünde, oval şekilli ve
eksantrik konumlu nukleusları ile kolayca tanınırlar
(şaşı göz hücresi).
• Yüzeyde Ig molekülü, Ig/Fc reseptörü ve C reseptörü
bulunmaz,
• Dakikada 20.000 mol Ig sentezleyip salgılarlar.
Bellek B hücreleri:
• Antijenik uyarıyı takiben immünoblast
döneminde kalıp tekrar küçük B lenfositleri
haline dönüşmüş şekillerdir,
• Uyarıyı yapan antijeni hafızasında taşırlar,
• Uzun ömürlüdürler,
• Yüzeylerinde Ig molekülü bulunur,
• Aynı antijenle ikinci kez karşılaştıklarında
plazma hücresi haline dönüşüp Ig
salgılarlar,
• T Lenfositleri
– Kemik iliğinden gelen kök hücrelerinin timusta
olgunlaşmasıyla meydana gelirler,
– Kök hücreleri timusa gelince epitel hücrelerinin
etkisiyle pre-T hücresi haline dönüşürler,
– Pre-T hücreleri kortekste iken yüzeyde CD7,
CD2, CD5, CD38, CD3, CD1, CD4, CD8
markerleri oluşur.
(CD= Cluster Designation)
– Korteks lenfositlerinde ayrıca antijen reseptörü
olarak görev yapan TCR-1 ve TCR-2
reseptörleri de yüzeyde belirir.
– CD yüzey markerlerinden bazıları korteksten
medullaya geçiş sırasında kaybolur ve medulladaki
olgun T lenfositlerinde taşıdıkları yüzey markerlerine
göre 2 farklı T hücre sub popülasyonu ortaya çıkar.
– Birinci alt grupta, diğer gruptakilerle ortak olan yüzey
markerlerinden farklı olarak ayrıca CD4 markeri (T4
lenfositleri);
– Diğer alt grupta ise, birinci gruptakilerden farklı olarak
ayrıca CD8 markeri bulunur (T8 lenfositleri).
– Olgun T lenfositlerinin %95 i bu iki markerden sadece
birini taşırken %4 ünde her ikisi de bulunmaz, %1 inde
de her ikisi birlikte bulunabilir
– T öncüsü hücrelerin (timosit) timusta
olgunlaşma süresi yaklaşık 3 gündür.
– Olgunlaşma sırasında timositlerin %90 ı
olgunlaşamadan apoptozisle ölür. Bu
hücreler muhtemelen konak antijenleri ile
reaksiyon verebilecek nitelikte hücreler olup,
ileride otoimmüniteye yol açmamaları için
varlıkları yasaklanmış hücreler olarak
düşünülmektedir.
– T lenfositleri yüzeyinde de çok çeşitli
reseptörler vardır. Bunlar:
– T lenfosit yüzeyinde bulunan reseptörler:
• Antijen reseptörü (T cell receptor=TCR)
• CD markerleri
• MHC-Clas-I ve
• MHC-Clas II reseptörleri
• Hormon, mitojen ve sitokinlere (IL-1, IL-
2, IL-4, IL-5, IL-6, interferon) uygun
reseptörler
• Bazı viruslara (Kızamık, HIV) uygun
reseptörler.
Ig molekülü taşımazlar.
– T lenfositleri
Hücresel bağışıklık,
Gecikmiş tip aşırı duyarlılık (GTAD),
Graftların organizmaya kabulü veya
reddi,
Tümör bağışıklığı
gibi olaylarda doğrudan;
Hümoral bağışıklık cevabında da
dolaylı olarak görev yapar.
• T lenfositleri, fonksiyonel bakımdan iki gruba
ayrılırlar:
1-Düzenleyici (Regülatör) T lenfositleri
– Yardımcı (Helper) / İndükleyici
T lenfositleri (TH)
– Baskılayıcı (Supressör) T lenfositleri
(TS)
2-Eylemci (Effektör) T lenfositleri
-Sitotoksik T lenfositleri (TCy )
-Gecikmiş tip aşırı duyarlık oluşturan T
lenfositleri (TDTH )
– Yüzey markeri olarak CD4 molekülü taşıyan T4
lenfositleri Yardımcı T lenfositi (TH lenfositi);
– Yüzey markeri olarak CD8 molekülü taşıyan T8
lenfositleri de Sitotoksik /supresor T lenfositi
(Tcy/s lenfositi) olarak da bilinir.