Professional Documents
Culture Documents
Th2 hücrelerden İL-4 ile IgE, İL-5 ile eozinofil aktivasyonu, İL-13 ile mukus sekresyonunda artış olur
IgE antikorları mast hücre yüzeyine yerleşirler, aynı antijenle tekrar karşılaşıldığı zaman mast hücre granülleri aniden fazlaca
boşalır
Romatoid artrit
Multipl skleroz
Tip 1 diyabet
Chron hastalığı
Psöriazis
Kontakt dermatit
• Tip 1
• Tip 2
• Tip 3
• Tip 4 (gecikmiş-hücre bağımlı sitotoksisite)
Histokompalite molekülleri (HLA- MHC)
• Bu genlerin esas görevleri yabancı peptitleri bağlayıp T hücrelerine
tanıtmaktır. 6. Kromozomda yerleşirler. MHC class I ve MHC clas II
olmak üzere 2 ana gruba ayrılırlar
MHC Class I: Tüm çekirdekli hücrelerde ve trombositlerde bulunurlar.
Antijenleri CD8 (+) T lenfositlere sunarlar. polimorfik ağır zincir alfa ve
non polimorfik B2-mikroglobulinden oluşurlar. HLA-A,HLA-B ve HLA-C
genler ile kodlanırlar
MHC Class II: Atijen sunan hücrelerde bulunurlar CD4(+) T lenfositlere
antijenleri sunarlar. HLA-D ile kodlanırlar. B2-mikroglobulin bulunmaz
Hastalıklar ve HLA ilişkileri
Ankilozan spondilit HLA-B27 (en çok B2705-B2702) HLA ile en cok
ilişkili hastalıktır
•Hodgkin lenfomalar
•Non-Hodgkin lenfomalar
HODGKİN LENFOMALAR
• Primer olarak lenf nodlarının hastalığıdır. En sık servikal bölgedeki
lenf nodları etkilenir. Ağrısız LAP’lara sebep olurlar
• germinal merkez veya post germinal merkezdeki B hücrelerinden
köken alan Reed-Sternberg(RS) hücreleri görülür
• Reed strenberg hücreleri multipl nukleus ya da multipl nükleer lobu
ve geniş inkluzyona benzeyen nükleollere sahiptir (baykuş gözü).
• B hücre kaynaklıdır ama B hücre spesifik markerlarını ve Ig eksprese
etmezler. RS hücreleri tipik olarak CD15, CD30 (%100 +) ve PAX5
pozitiftirler. (klasik tipler)
• B semptomları ( ateş, gece terlemesi, kaşıntı, kilo kaybı) görülebilir
• RS hücreleri neoplastik hücrelerdir, RS’in tabanını destekleyen
neoplastik özellikleri olmayan hücreler reaktif hücreler denir.
• Reaktif hücreler; lenfositler ( ne kadar çoksa prognoz o kadar iyi),
plazma hücreleri (prognoza katkısı yok), histiositler (prognoza olumlu
katkı) ve eozinofillerden oluşur.
• Eozinofiller özellikle mikst ve nodüler tiplerde bulunmaktadır.
Hodgkin lenfoma tipleri
Klasik tipler (RS CD15+ CD30+) Klasik olmayan tip (RS CD20+)
Klasik tipler (RS CD15+ CD30+) Klasik olmayan tip (RS CD20+)
• B hücreli ise CD19, CD20, CD10, PAX5 ve sitoplazmik IgM ağır zincir
pozitiftirler ama çok immatür ise CD10 negatiftir.
• T hücreli ise CD1, CD2,CD3, CD4, CD5, CD7 ve CD8 pozitiftir
AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ ve LENFOBLASTİK LENFOMA (ALL)
M3: akut promiyelositik %5-10 Primer granüller cok belirgindir, bolca auer cisimleri
görülür. DİC riski fazladır. T(15,17), RARA/PML füzyonu
M5: monositik lösemi %10 Kemik iliği ve kanda monoblastlar vardır. MPO negatif, NSE
pozitiftir.
Doku infiltrasyonu, gingival tutulum, organomegali ve LAP
sıktır
M6: eritroid %5 Eritroid/myeloid tipi : >%50 displastik eritroid prekürsörler
ve >%20 myeloblastlar
Saf eritroid tipi : > %80 myeloblastlar olmadan eritroid
prekürsörler
M7: megakaryositik %1 (en az) Megakoryasitik matürasyon vardır. gp2b/3a ve vWF’e karşı
otoantikorlar vardır. kemik iliğinde fibrozis yapar. Down
sendromunda en sık görülen AML tipidir.
• Promyelositik tipteki (M3) AML türünde t(15;17) bulunur. Bu
translokasyon sonucunda retinoik asit reseptör α yı (RAR α) kodlayan
genler ile PML genlerinde füzyon oluşur. RARα ,PML ile füzyon yaptığı
zaman myeloid diferansiasyon yapan transkripsiyon faktörlerini
bloklar.
• Auer cisimleri t( 15;17) olan AML lerde (akut promyelositik
lösemi/AML-M3) bol bulunurlar
• Monoblastlar; katlantılı, lobüle çekirdekli olup Auer cisimler
bulunmaz, peroksidaz negatiftir ve nonspesifik esteraz pozitiftir.
(AML-M5)
• Blastların megakaryositik diferansiasyon gösterdiği bazı AML
formlarında fibrojenik sitokinlerin salgısı nedeniyle ilikte fibrozis
oluşur. (AML-M7)
AML’de klinik
• Hastalarda Anemi, nötropeni ve trombositopeni ile ilgili yakınmalar
olur. Ateş, halsizlik, infeksiyon sıklığında artış görülür. Mukozal ve
kutanöz kanamalar dominanttır yani en belirgin klinik özellik
trombositopeniye bağlı kanamalardır
• Özellikle de akut promyelositik lösemi (M3) tipinde prokoagülan ve
fibrinolitik faktör salınımlarından dolayı kanamalar ve DİC sık görülür
• Monositik diferansiasyon gösteren M4 ve M5 tiplerinde deri
infiltrasyonu (lösemiya kutis) ve jinjival infiltrasyonu oluşur
AML’de klinik
• AML-M3/t(15,17) ise retinoik asit ve arsenik tuz tedavilerine iyi yanıt
verir bu nedenle AML-M3 en iyi prognozlu tiptir.
• En kötü prognozlu AML tipi ise terapi sonrası gelişen AML’dir.
• M2
• M3
• M4-5
• M6
• M7
MYELODİSPLASTİK SENDROM (MDS)
• Myeloid serinin defektif diferansiayonu nedeniyle inefektif
eritropoez karakterize 7. Dekatta sık görülen bir hastalıktır. Kemik
iliğindeki baskılanma nedeniye pansitopeni gelişir
• AML gelişme riski olan bir hastalıktır.
• 5q delesyonunda inefektif eritropoeze sebep olan protein RPS14’tür.
• Kemik iliği sıklıkla hiperselülerdir ama bazen normoselüler ya da
hiposelüler olabilir. Kemik iliği aspirasyonunda blastların sayısı
%20’nin altındadır
• Hastalarda pansitopeni bulguları görülür. Ortalama yaşam süresi 9-29
aydır ve AML ye dönüşme riski %10-40 ‘dır En sık ölüm
trombositopeniye bağlı kanamalar ve nötropeniye bağlı gelişen
enfeksiyonlardır
MDS’de kemik iliği bulguları.
• Bütün serilerde defektif diferansiasyon olması karakteristiktir.
• Eritrosit serisi: Prusya mavisi ile boyalı preparatlarda peri nükleer
alanda demir depolanması sonucu ring sideroblastlar görülür.
• Nötrofilik seri: iki loblu çekirdekleri olan psödo-pelger hüet cisimleri,
nöttrofillerde sekonder graünllerde azalma ve toksik granülasyonla
oluşan döhle cisimleri görülür.
• Megakaryositik seri: multipl ayrılmış çekirdekleri olan pawn ball
megakaryositler ve tek nükleer loblu megakaryositler görülür
MYELOPROLİFERATİF HASTALIKLAR
• Bu hastalık grubunda en sık patolojik özellik tirozin kinaz
aktivasyonuna neden olan mutasyonlardır. Bu mutasyon ile kemik
iliğindeki progenitör hücrelerde aşırı proliferasyon görülür
MYELOPROLİFERATİF HASTALIKLAR
• KML ( EN SIK) : bcr-abl füzyonu
• POLİSİTEMİA VERA: JAK2 mut
• ESANSİYEL TROMBOSİTOZ
• PRİMER MYELOFİBROZİS
• KRONİK EOZİNOFİLİK LÖSEMİ
• SİSTEMİK MASTOSİTOZ : c-kit mut
• KÖK HÜCRE LÖSEMİSİ: FGFR1 mut
Myeloproliferastif hastalıkların genel özellikleri
• Kemik iliğinde artmış proliferasyon
• Artan ekstramedüller hematopoez
• Kemik iliğinde fibrozis ve periferik kanda sitopeni oluşması
• Değişik oranlarda akut lösemiye dönüşmesi
KRONİK MYELOSİTİK LÖSEMİ (KML)
• Myeloproliferatif hastalıklar içinde en sık görülendir. 25-60
yaşlarındaki yetişkinlerin hastalığıdır. Patogenezde temel faktör t
(9;22) (Ph kromozomu) bcr-abl füzyonudur. Buna bağlı olarak tirozin
kinaz aktivasyonu görülür ve tedavide tirozin kinaz inhibitörleri
kullanılır
• Kemik iliğinde granülositik prekürsörlerden oluşan hiperselülarite
durumu vardır
• Mavi yeşil sitoplazmalı buruşuk görünümlü deniz maviisi
histiositlerin görülmesi karakteristiktir
• Periferik kanda lökosit sayısı > 100,000 /mm3 ‘tür fakat blastların
sayısı %10 dan azdır.
• Ekstramedüller hematopoez nedeniyle hastalarda masif
splenomegali, hepatomegali ve LAP sık görülür
POLİSİTEMİA VERA
• Kemik iliğinde Multipotansiyel miyeloid kök hücrelerin neoplastik
transformasyonu ve aşırı proliferasyonu le karakterize bir hastalıktır.
Tüm serilerde artış vardır ( panmiyelinozis) fakat eritroid serinin
proliferasyonu en baskın olandır
• Vakaların hemen hemen tamamında JAK2 mutasyonu vardır. bu
mutasyon ile progenitor hücreler çoğalmak için eritropoetine ihtiyaç
duymazlar. Hastalarda mutlak eritrositoz vardır ve eritropoetin
seviyeleri azalmıştır.
• Kemik iliği hiperselülerdir
• Hastalığın ilerleyen dönemlerinde kemik iliğinde fibrozis gelişir ve
tükenme fazı görülür. Bu fazda ise ekstramedüller hematopoez
nedeniyle hepatosplenomegali görülür.
• %1 hastada AML transforme riski vardır
• Klinikte görülen cogu semptom eritorid erinin artısına bagldır.
Periferik kandaki deoksijene kandan dolayı siyanotik ve plethorik bir
görünümleri vardır. Baş ağrısı, sersemlik, bas dönmesi sıktır.
Bazofillerin sayısının artmasıyla histamin salgısının artmasına bağlı
olarak şiddetli kaşıntı ve peptik ülserler sık görülürler. Ortaya çıkan
aşırı turn-over nedeniyle hiperürisemi ve semtomatik gut %5-10
hastada gözlenir
• Anormal kan akımı ve trombosit fonksiyonlarında bozulmalar ile hem
trombozlar hem de kanamalar sık görülür
• %25 hastada DVT, MI, inmeler, bazen hepatik venin oklüzyonuyla
Budd-Chiari sendromu gözlenir
• Bu kanama ve trombozlar PV’da en sık ölüm nedenidir
ESANSİYEL TROMBOSİTOZ
• %50-60 hastada JAK2, %5-10 hastada MPL ve geri kalan vakalarda
kalretikulin mutasyonları gözlenir
• Megakaryosit seride artış olur, polistemi ve fibrozis eşlik etmez.
Sıklıkla 60 yaşından sonra görülür ve trombozis ve kanama
bozukluklarına sekonder klinik semptomlar gözlenir. Periferik
yaymada megakaryositler anormal derecede artmıştır
• Hastalarda hem kanamalar hem de trombozlar görülür.
• Karakteristik bulgusu el ve ayaklarda küçük arteriollerin trombosit
agregatları ile tıkanmasına bağlı olarak ortaya çıkan eritromelalji
tablosudur
• Kİ’nde nodüller halinde, nükleusları dallı erkek geyik boynuzuna
benzer megakaryosit proliferasyonu vardır.
PRİMER MİYELOFİBROZİS
• Kemik iliğinde obliteratif fibrozis ile karakterize bir hastalıktır.
Hastalarda %50-60 JAK2 mutasyonu, %1-5 MPL ve geri kalan
vakalarda da kalretikulin mutasyonları vardır
• Fibröz dokunun kemik iliğini doldurması ile sitopeniler ve dalak,
karaciğer, lenf nodlarında ekstramedüller hematopoez görülür
• ekstramedüller hematopoezde eritroid seri bozulur ve bu nedenle
ciddi anemi görülür
• Ana özelliği non neoplastik fibroblastların aşırı kollajen sentezleyerek
kemik iliğini doldurmasıdır. Fibrozisin nedeni megakaryositlerden
salınan PDGF ve TGF-beta’dır
• Erken dönemde kemik iliği hiperselülerdir. Megakaryositik hücreler iri
anormal ve displastik örünülde olup kümeler yaparlar. Bu dönemde
fibrozis minimaldir ve lökositoz ile trombositoz görülür. İlerleyen
dönemde kemik iliğinde diffüz fibrozis ve hiposelülarite gelişir
• Çok ileri evrelerde fibrotik kemik iliği kemikleşir ve osteoskleroz
görülür. Ekstramedüller hematopoez gelişmesi ile beraber
splenomegali (>4000gr) daha az oranda olmak üzere hepatomegali
görülür.
• Kemik iliğinde gelişen fibrozis nedeniyle immatür kırmızı ve beyaz
hücre öncülleri dolasıma çıkarlar( lökoesritroblastik tablo) ve
dakriyosit denilen göz yası eritrositleri görülür.
• 60 yaşlarında sık görülür. Ortalama survi 3-5 yıldır. AML gelişme
ihtimali %5-20 arasındadır. Ayrıca gut gelişme itimali de artmıştır.
LANGERHANS HÜCRELİ HİSTİYOSİTOZ
• Antijen sunan dendritik hücrelerin ve makrofajların neoplastik
çoğalmasıyla ortaya çıkan hastalıklardır. Bu hücrelerin
sitoplazmalrında tenis raketine/ davul tokmağına benzeyen birbeck
granülleri bulunur. Bu granüllerin içinde langerin proteini vardır.
• Bu tümörlerde en sık mutasyon BRAF’tır. Ayrıca tümör hücreleri HLA-
DR, S-100 ve CD1a pozitif boyanırlar.
Multifokal multisistem langerhans hücreli
histiyositoz ( Lettere-Siwe sendromu)
• Sıklıkla 2 yaş öncesinde görülür. Langerhans hücrelerinin neoplastik
çoğalmasıyla özellikle gövdenin ön ve arka yüzü ile kafa derisindeki
ciltte seboreik erüpsiyonlar gelişir. Ayrıca HSM, LAP ve yaygın
destrüktif osteolitik kemik lezyonları görülür.
• Tedavisiz vakalar fatal seyreder
Unifokal ve multifokal unisistem langerhans
hücreli histiyositoz (eozinofilik granülom)
• Neoplastik langerhans hücreleri ile beraber değişik derecelerde
eozinofil, lenfosit, plazma hücreleri ve nötrofil proliferasyonu da
vardır.
• En sık kafa kemikleri, kostalar ve femur etkilenir.
• Asemptomatik olabileceği gibi agrı, patolojik kırıklara yol açabilirler.
Spontan olarak ya da lokal eksizyon/ RT ile iyileşir.
Multifokal unisistem langerhans hücreli
histiyositoz
• Küçük çocuklar etkilenir. Özellikle kafa kemiklerinde multifokal
erozyonlar yapar. Vakaların %50 sinde hipotalamusun arka hipofiz
sapının etkilenmesiyle santral diabetes insipitus görülür.
• Kafa kemiklerinde defektler, diabetes insipitus ve ekzoftalmustan
oluşan kombinasyona hand-schüller- christian tiradı denir. Spontan
regresyon ya da KT ile tedavi edilir.
TİMUS
• Timüs; 3-4. Faringeal ceplerden gelişir. Doğumda 10-35 gm iken
pubertede 20-50 gm ile maksımum düzeye ulaşır ve sonrasında
küçülmeye başlar.
• Epitel hücrelerin medüller bölgede oluşturdukları keratinizasyon
yapılarına hassall korpuskülleri denir.
• Timüs içersinde makrofaj, dendritik hücreler, T lenfositler, az miktarda
B lenfosit, nötrofiller, eozinofiller ve myoid (kas-benzeri) hücreler
bulunur.
• Myoid hücreler myastenia gravis gelişminden sorumlu tutulan
hücrelerdir.
Timik hiperlazi
• Kronik inflamasyon ve immünolojik hastalıklarda timusta B hücre
germinal merkezlerinin görülmesine folliküler hiperplazi denir. En sık
sebebi myastenia gravistir. Ayrıca graves hastalgı, SLE, skleroderma,
romatoid artrit ve diğer otoimmun hastalıklarda da görülebilir
Timik hipoplazi
• 22q11 delesyonu di George sendromunda timusta aplazi ya da
hipoplazi vardır.
Timoma
• Timik epitel hücrelerden kaynaklanırlar. 40 yaşından büyüklerde
sıktır. Kadın ve erkekler eşit oranda etkilenirler. Sıklıkla anterior
süperior mediastenden . 3 histolojik altgruba ayrılır
• Benign ve non invaziv (en sık)
• Benign ve invaziv (kapsül invasyonu vardır)
• Malign/timik karsinom: en sık skuamoz hücreli karsinom
morfolojisindedir. 2. Sıklıkla EBV kaynaklı lenfoepitelyoma benzeri
karsinom görülür
Timoma ile birlikte görülen hastalıkları
• Myastenia gravis ( en sık)
• Hipogamagloblunemi
• Saf eritrosit aplazisi
• Graves hastalığı
• Pernisiyöz anemi
• Dermatomiyozit-polimiyozit
• Cushing sendromu
• Timustan germ hücreli tümör de çıkabilmektedir. En cok görülen
seminom’dur.
DALAK
• Dalak kan için filtre görevi görür ve dolaşan antijenlere karşı immun cevap
oluşturur. İçersinde billroth kordonları bulunur. Normal bir erişkinde
ortlama 150 gr agrılıgındadır.
Başlıca 4 önemli fonksiyonu vardır.
• Kan hücrelerinin ve partiküllerin fagositozu (heinz ve howell-jolly
cisimleri)
• Antikor üretimi
• Hematopoez
• Kan elementlerinin depolamak
• Splenomegalinin KML, KLL, gaucher, hairy cell lösemi gibi pek çok sebebi
vardır.
• Fakat masif konjestif splenomegalinin en sık sebebi siroz’dur.
• Dalak enfarktının en sık görüldüğü durum orak hücreli anemidir.
Enfaktrlar soluk, kama şeklinde ve subkapsüler lokalizasyonda olur.
Fibrozis gelişirse demir birikimlerinin etkisiyle gama gandy nodülleri
izlenir.
• En sık benign tümörü kavernoz hemanjiom iken en sık nonlenfoid
malign tümörü ise anjiosarkomdur.
• Hairy cell lösemi kımızı pulpayı tutarken diğer lösemi ve lenfomalar
beyaz pulpayı tutarlar.
• Litoral cell anjiom kırmızı pulpadan çıkan bir tümördür ve dalağa
özgüdür.
TEŞEKKÜRLER…