You are on page 1of 51

Bağ Dokusu

Dr. Öğretim Üyesi Pelin TOROS

1
Bağ Doku
• Vücudumuzda
en çok bulunan
dokulardandır.
• Mezodermden
köken alır ve
organların
şekillenmesini
sağlar.

2
Bağ dokusunun fonksiyonları:
• Diğer dokuları destekleme
• Paketleme (organ kapsülleri vasıtasıyla),
• Bağlama ; epiteli kendisine (bazal membran vasıtasıyla),
• Bağlama; Kemiği kemiğe, kemiği kasa, kası kasa
bağlama (ligament, tendon vasıtasıyla).
• Organizmadaki doku kayıplarını önleme (tamir ederek).
• Besleme: Doku sıvısı aracılığıyla hem kendi hücrelerini
hem de diğer dokuları besler.
• Vücut savunması: İçerdiği makrofajlar vasıtasıyla
hücresel, plazma hücreleri vasıtasıyla humoral olarak
vücut savunmasına katılır.
• Yedek enerji deposu olarak görevi vardır (yağ dokusu).
• Metabolik veya fonksiyonel destek (O2, besleyici
maddeleri ve artık ürünleri kan ve dokular arasında
değiştirir)

3
Bağ Dokusu

1. Hücreler
2. Hücreler arası
madde
• Şekilsiz esas
madde ( amorf
interselüler
madde) hücreler
• Şekilli fibröz
madde (bağ
dokusu lifleri )
• Doku sıvısı

4
• Doku sıvısı ile amorf
maddeyi karıştırmamak
gerekir.
• Şekilsiz esas madde
proteoglikan ve
glikoproteinden
oluşurken, doku sıvısı
plazmadan kaynaklı bir
sıvıdır.
• Bağ dokusu
ekstraselüler matriksten
zengindir.
• Hücre miktarı ve
çeşitililiği bağ dokusu
tipine göre farklılık
gösteririr(Gevşek , sıkı
bağ dokusu)

5
Hücreler;
Sabit Hücreler Gezgin Hücreler
 Plazma hücreler
 Fibroblast
 Lenfosit
 Miyofibroblast
 Nötrofil
 Adiposit(yağ)
 Eozinofil
hücreler
 Bazofil
 Mast hücreleri
 Monosit
 Makrofaj
 Mezenkimal kök
hücre
6
Epitel dokusu hücreleri ile bağ dokusu hücreleri
arasındaki
önemli farklar;
Bağ dokusu hücreleri genellikle kutuplaşma göstermezler,
Bazal lamina üzerine oturmazlar
Bağ dokusunda hücreler arası maddeyi ve liflerini sentezlerler
Bağışıklık olaylarında rol oynarlar
Ölü veya işe yaramayan maddeleri uzaklaştırırlar
Uzun ömürlüdürler sık mitoz göstermezler.
İçerdiği damarlar sayesinde diğer dokular ile dolaşım
arasında besin maddelerinin, artık ürünlerin değişimini
sağlar!!! 7
Hücreler
Mezenkimal hücreler
• Embriyonel hayatta
mezodermin farklılaşması ile
ortaya çıkan ilk bağ doku
hücreleridir.
• Yıldız şekillidirler,
sitoplazmalarındaki vimentin
filamanları bu şekillerini
korumalarını sağlar.
• Çok sayıda sitoplazmik uzantıları
vardır.
• Çekirdekleri iri, yuvarlak,
merkezi konumlu ve
ökromatiktir.
• Bu hücreler ileri derecede
bölünme ve farklılaşma
yeteneğine sahiptirler.
8
Perisitler
• Kan damarlarının özellikle kapillerin etrafındaki
mezenkimal kök hücreler perisit olarak adlandırılır.
• Perisitler yeni kan damarlarının oluşumunu
sağlarlar.

9
Fibroblastlar:
• Bağ dokusunda en çok bulunan
hücrelerdir!!!
• Işık mikroskobunda iğ biçimli oval
çekirdekli bir hücre olarak görünür.
• Küçük sitoplazmik uzantıları vardır.
• Fibroblast hücrenin aktif halini
tanımlar. Aynı hücre işlevini bitirince
inaktifleşir fibrosit'e dönüşür.
• Fibrosit az sitoplazmalıdır, organelce
fakirdir, küçük oval heterokromatik
çekirdeği vardır.
• İhtiyaç durumunda aktifleşip tekrar
fibroblast'a dönüşebilir.

10
• Erişkinlerde bağ dokularındaki fibroblastlar nadiren
bölünürler.
• Mitoz sadece organizmanın yeni fibroblastlara ihtiyacı
olduğu zaman (yaralanmalarda) gözlenir.

11
Fibroblast Fonksiyonları;
Bağ doku liflerini (özellikle kollajen) ve ekstrasellüler
esas maddeyi sentezlerler
Doku hasarında çoğalıp, göç edebilirler

12
Myofibroblast
• Yaralanan bölgelerin iyileşmesi sırasında, o
bölgedeki fibroblastlar düz kas hücresine benzer
özellikler kazandıklarından myofibroblast adını
alırlar.
• Myofibroblast' lar bol ara madde ve lif sentezleyip
yara bölgenin kapanmasını sağlarlar.
• Bazal laminaları yok
• Aktin ve miyosin içerirler.

13
Makrofajlar:
 Kemik iliğinde üretilen monositler
dolaşıma geçip üç gün kadar damarlarda
dolaştıktan sonra kapillar damarlarla bağ
dokuya geçerek (diyapedez) histiyosit
adını alırlar.
 İnaktif olarak yaşamlarına bağ doku içinde
devam ederler, vücut yabancı maddelerle
karşılaşınca aktifleşir makrofajlara
dönüşür ve vücut savunmasında görev
alırlar.
 Kuvvetli fagositoz güçleri vardır.
 Makrofajlar; bir bölgedeki yabancı
maddeleri yok etmekte yetersiz kalırlarsa
birbirleriyle birleşip çok çekirdekli dev
hücreler oluştururlar (yabancı cisim dev
hücresi: multinuclear giant cells). 14
• Bağ dokusunda:
• Makrofajlar, vücudun farklı Makrofaj
bölgelerine dağılmış olarak • Karaciğer'de : Kupffer'in
bulunur ve fagositoz yoluyla
vücut savunmasına katılırlar.
hücresi
Bulundukları yere göre farklı • Kemik dokuda:
şekiller gösterebilirler. Osteoklast
• Kıkırdak dokuda:
Kondroklast
• Sinir sistemi'nde:
Mikrogliya
• Deride: Langerhans
hücreleri
15
•Filopodia(parmaksı çıkıntılar)
• Bol lizozom

Çini mürekkebi

16
Plazma hücreleri
• Plazma hücreleri B Lenfositlerin
farklılaşması ile meydana gelirler.
• Antijenlere karşı bağışıklık maddeleri
(antikor) üretirler. Antikorlar
(immunoglobulinler) glikoprotein yapıdadır.
• Kromatin maddesi çekirdek iç zarına
aralıklarla yerleşmiş, ona bir araba tekerleği
(veya saat kadranı) görünümü vermiştir. Her
plazma hücresi sadece bir tür antijene
cevap verir.
• Bu nedenle her antijen türü için ayrı
özellikte bir plazma hücresi farklılaşır.
• Vücuda giren yabancı mikroorganizmalar
plazma hücreleri tarafından üretilip
salgılanan kendilerine özel olan antikorlarla
sarılarak kuşatılırlar, böylece makrofajlar
tarafından fagosite edilmeye hazır hale
gelir. 17
Mast hücresi
• Kemik iliğinden köken alır.
• Bağ dokuya göç ettikleri zaman
çoğalırlar
• İmmün hücrelerdir. Allerjik cevapta rol
oynarlar
• Oval nükleuslu ve sitoplazması bazofilik
sekresyon granülleri ile dolu
• Histamin ve heparin bakımından zengin
birçok granüle sahipler
• Bazofilik metakromatik granüller
(toluidin mavisi)
• Dermis, sindirim ve solunum
organlarında bol bulunur.

18
– Yüzeyinde IgE ye özgü reseptörler bulunur, IgE
antikorları aynı antijenle ikinci kez karşılaştığında
granüllerin salınması ile hipersensivite reaksiyonu
(alerji) oluşur.
Astım anında histamin salınımına bağlı olarak bronşial bezler ve goblet
hücrelerinin aşırı salgı yapması ve bronş düz kaslarının kasılması sonucu
solunum güçlüğü ortaya çıkar.

19
Yağ hücreleri(Adipositler)

• Adipositler) bağ dokusundaki en iri


hücrelerdir ( 50-150 mikron).
• Duruma göre mezenkim
hücrelerinden ya da
fibroblastlardan meydana
gelebilirler.
• Yuvarlak şekillidirler, çekirdekleri
yassılmış ve bir kenara itilmiştir.
Golgi ve ER'dan fakir, buna karşın
mitokondrilerden yana zengindirler.
• Normalde yuvarlak hücreler lipid
damlacıklarıyla dolduğunda
poligonal olurlar .
20
Yağ damlacıkları

Adiposit
(yağ hücreleri

Yağ doku

21
Oil red O Osmium tetroxide

22
Melanosit
• Bağ doku melanositleri gelişmekte olan
derinin epidermis hücreleri içine invaze
olurlar ve onlar arasında yaşamlarını
sürdürürler.
• Melanositlerin yaşam süreleri epidermis
hücrelerininkinden oldukca uzundur.
• Albinizm melanositlerin melanin
pigmenti üretememesinden kaynaklanır.

23
Bağ dokusunda bulunan kan hücreleri:
• Kan hücreleri bağ dokusuna belirli amaçlar için geçerler, her
zaman bulunmazlar.
-Lenfositler; en çok sindirim , solunum yollarında bağ dokusu içinde
görülebilir. B ve T olmak üzere iki tipi vardır, vücut savunmasında
görev alırlar.
-Monosit'ler inflamasyon olaylarda çok rastlanır, makrofajlara
dönüşerek yabancı ajanlarla savaşırlar.
-Nötrofil granülosit'ler; Bakteriyel enfeksiyonlarda inflmasyonlu
bölgelere göçerek savaşırlar.
-Eozinofil granülosit'ler; Allerjiye yol açan bazı paraziter hastalıklarda
bağ dokuya geçerler. Antikor-antijen komplekslerini fagosite
ettikleri sanılmaktadır.
 
24
25
Ekstrasellüler matriks:ECM

• Bağ dokusunun hücrelerarası


maddesi hücrelere oranla
hacimce daha çok olduğundan
hücrelerarası maddesi bol bir
doku olarak tanımlanır.
• Yani diğer dokulardan (epitel,
kas, sinir) farklı olarak, bağ
dokusunun ana bileşeni ECM’ dir.
• Bu ECM; şekilsiz (amorf) bir
temel madde, doku sıvısı ve
çeşitli liflerden (kollajen,
retiküler, elastik) oluşur.

26
I. ECM amorf (şekilsiz) kısmı:

Renksiz, şeffaf ve homojendir. Yüksek oranda su


içeriğinde dolayı dehidratasyon işlemi sırasında
kaybolur.
a.Glikozaminoglikanlar
b.Glikoproteinler
c.Doku sıvısı

27
• Esas madde, diğer matriks bileşenlerine bağlanarak matriksin
dayanıklılığı ve sertliğine katkıda bulunan anyonik ( negatif)
makromoleküller (glikozaminoglikanlar ve proteoglikanlar) ve
glikoproteinlerden (laminin , fibronektin ve başkaları) oluşan yüksek
düzeyde su sever (hidrofilik) akışkan bir komplekstir .
• Glikozaminoglikanlar sülfat grupları nedeniyle negatif yüklüdür ve
bu yüksek oranda suyu bağlar. Glikozaminoglikanlar proteinlere
bağlanarak proteoglikanları oluşturur.

28
Glikozaminoglikanlar
• Amorf maddedeki suyun tamamı bunlara
bağlıdır.
• Aynı nedenden dolayı bağ dokunun
suyunu enjektörle aspire etmek mümkün
değildir.
• Bağ doku dokuların beslenmesinin
yanısıra bağ doku hücrelerinin hareketleri
için de zorunludur.

29
• GAG’lar ; 1.Sülfatsız ve 2. Sülfatlı GAG’lar olarak iki
gruba ayrılırlar :
1.Sülfatsız GAG : Hyaluronik asit (hyaluranon):
Fibroblastlar tarafından salgılanır, en önemli
fonksiyonu bazı moleküllerin bulundukları yerde
kalmalarını sağlar.
Mikroorganizmaların ve kanser hücrelerinin
yayılımını engelleyebilir.

30
2. Sülfatlı GAG
Bunlardan önemlileri ve işlevleri şunlardır;
-Dermatan sülfat: Çeşitli bağ dokularında (dermis, tendon,
ligament, fibröz kıkırdak) kollagen ipliklerin (I. tip kollagen)
organizasyonunda görev yaparlar.
-Heparan sülfat: Retikülin ipliklerinin ( III. tip kollagen )
organizasyonunda görev yaparlar (dalak, k.c, lenf nodları).
-Kondriotin sülfat: Hyalin ve elastik kıkırdakta kollagen (tip II
kollagen) ve elastik ipliklerin organizasyonunda görev yapar.
-Keratan sülfat : Kornea’da bulunur, tip VI ve tip VIII kollagen
liflerle ilgilidir.

31
b. Glikoproteinler:
• Çeşitli bağ ve destek dokuların amorf maddesinde yerine göre
bulunan başlıca glikoproteinler şunlardır:
-Fibronektin: Bağ dokuda fibroblastlar tarafından salgılanır, bağ doku
hücrelerini kollagen ipliklere bağlar.
-Kondronektin: Kıkırdak dokuda kondroblastlar tarafından salgılanır,
kıkırdak hücrelerini kollagen ipliklere bağlar.
-Osteonektin: Kemik dokuda osteoblastlar tarafından salgılanır,
kemik hücrelerini kollagen ipliklere bağlar.
-Laminin: Epitel hücreleri tarafından salgılanır, epitel hücrelerini
bazal membrandaki retiküler ipliklerine bağlar.
-Entaktin: Bazal membranda bulunur, laminini tip IV kollagene bağlar.

32
c. Doku sıvısı:
• Bağ doku amorf kısmının bir miktarını da doku sıvısı adı verilen,
kan plazmasına benzeyen bir sıvı oluşturur. Kapillar
damarlardan amorf madde içine geçen besin maddeleri,
hormonlar ve iyonları içeren sıvıdır.
• Doku ve hücrelerin beslenmesine, ayrıca amorf maddenin jel
durumunun ayarlanmasına yardım eder.
• Bu sıvı aynı zamanda doku ve hücrelerde oluşan metabolik
artıkların uzaklaştırılmasını da sağlar. Metabolik artıklar doku
sıvısı vasıtasıyla tekrar kapillerlere aktarılır ve bu yolla, vücuttan
atılmak üzere, karaciğer, böbrek gibi organlara ulaştırılır.

33
II. ECM fibröz kısmı:
• Bağ doku ECM’nin fibröz kısmını fibroblastlar tarafından
salgılanan başlıca kollagen ve elastin proteinlerden
oluşan elastik lifler teşkil eder.
• Elektron mikroskopik yapıları ve boyanma özellikleri
dikkate alındığında ; kollagen, retiküler ve elastik lifler
(iplik) olmak üzere üç çeşittir.
• Kollagen ve retiküler liflerin her ikiside tropokollagen
adı verilen proteinden yapılır, oluşan demetler 50 nm
den daha küçük çaplıysa retiküler iplikler, 50 nm den
büyük çaplıysa kollagen iplikler olarak adlanırlar.

34
a. Kollagen lifler (iplikler):
• Kollagen lifler bağ
dokusundan başka kıkırdak
ve kemik dokusunda da
bulunurlar. Bağ dokusunda
fibroblastlar, kıkırdak
dokusunda kondroblastlar,
kemik dokusunda
osteoblastlar sentezlenirler.

35
Kollagen vücutta en çok bulunan
proteinlerden biridir. Dokularda en az
20 farklı formda kollajen
bulunmaktadır. Bunların hepsinin de
ana maddesi tropokollagen
molekülüdür
- Kollagen senteziyle ilgili en çok
kullanılan amino asitler: glisin, prolin,
aspartic acid, hidroksiprolin,
hidroksilizin, arginin.
- Sentezde kullanılan amino asit çeşitine
bağlı olarak farklı tiplerde kollagenler
ortaya çıkar.
- Kollagen iplikler esnek değildir. Mekanik
basınç ve çekilmeler etkisiyle uzamaz ve
bu tür etkilere karşı büyük direnç
gösterir. Buna karşılık eğilip bükülebilme
özelliği gösterirler..
36
Kollagen;
 İnsan vücudunda en bol bulunan protein
 Isık mikroskobunda  homojen olarak
 eosin pembe
 Mallory 3’lü boyası mavi
 Masson’un 3’lü boyası yeşil

Kollagen
(mallory)
37
Kollagen fibriller

38
39
Tip I kollagen: Dermis, kemik, diş, tendon, ligament,
fibröz kıkırdak ve organ kapsüllerinde bulunur.
- En çok bulunan kollajen tipidir(%90)
- Tip II kollagen: Hyalin ve elastik kıkırdakta
- Tip III kollagen: Lenfoid organlar(dalak , lenf
düğümleri ), düz kas dokusu, yağ dokusu
- Tip IV kollagen: Bazal membranda
- Tip V kollagen: Plasentada ve korneada

40
b. Retiküler iplikler yada lifler :
• Tip III kollajenden yapılmışlardır.
İncedirler, anastomozlaşarak ağ
oluştururlar.
• Retiküler lifler (type III kollajen)
çoğunlukla lenfoid organlarda
bulunurlar.
• Retiküler bağ dokusu lenfoid-
immun sistem ve hematopoietik
organların çatısını oluşturur (lenf
nodları, tonsiller, dalak, kırmızı
kemik iliği ).
• Retikuler lifler gümüş boyaları ile
iyi boyandıkları için arjirofil iplikleri
(gümüş seven iplikler) adını da
alırlar.
41
42
c. Elastik lifler yada iplikler:
• Organizmada en az bulunan bağ dokusu lifidir.
• Elastik kıkırdak, bazı ligamentler, elastik arterler ve
akciğerlerde bol bulunurlar.
• Birbirleriyle anastomozlaşarak ağlar yapabilirler. Ayrıca
dallanmadan birbirine paralel demetler oluşturabilirler
(ligamentlerde).
• İleri derecede uzayabilirler.
• Elastik iplikler elastin adı verilen proteinden yapılmışlardır.

43
BAĞ DOKUSU TİPLERİ
• Vücudumuzun değişik yerlerinde, yerel fonksiyona uygunluk kazanmış,
farklı görünüm, yapı ve kıvamda bağ ve destek dokuları bulunur.
• Farklılık bağ dokusu hücrelerinin, ipliklerinin ve amorf maddesinin
miktar ve organizasyonundan ileri gelir.

BAĞ ve DESTEK DOKULAR


 
A. Embryonal bağ dokular B. Olgun bağ dokular C. Özelleşmiş bağ dokular
1. Mezenkim dokusu 1. Gevşek bağ dokusu
1. Kıkırdak dokusu
2. Müköz bağ dokusu 2. Sıkı (kompakt) bağ dokusu 2. Kemik dokusu
- düzenli 3. Kan dokusu
4. Yağ dokusu
- düzensiz

44
A. Embriyonal bağ dokuları:
1.Mezenkim
dokusu:
• Embriyonel dönemde ve
fötal dönemin ilk yarısında
bulunur. Doku; mezenkim
hücreleri ile bunların arasını
dolduran amorf
maddelerden oluşur.
• Tüm destek dokularına orijin
verir.

45
2. Müköz bağ dokusu

• Mezenkim dokusunun biraz daha


gelişmiş şeklidir.
• Olgun bağ dokuları ile mezenkim
dokusu arasında geçiş tipidir.
• Hücreleri mezenkim hücrelerine
benzer ancak biraz fibroblast
özelliği kazanmıştır.
• Amorf ara madde içinde az
miktarda kollagen lifler de bulunur.
• Dokuda ağırlıklı olarak hyaluronik
asitten oluşan şekilsiz ara madde
bulunur.
• Müköz bağ dokunun en tipik örneği
göbek kordonundaki Wharton 46
peltesi‘dir
B. Olgun bağ dokular:

1. Gevşek bağ dokusu (areolar bağ dokusu):

• Vücutta bulunan en
yaygın bağ doku tipidir.
En çok fibroblast ve
makrofajlar olmak üzere,
tüm bağ dokusu
hücrelerini içerirler.
• Her üç iplik türü de
bulunur, iplikler gevşek
düzenlenmiştir.

47
Gevşek bağ dokusu;
- kas demetlerinin, damar ve sinirlerin çevresinde,
- bezlerin etrafında bulunurlar
- Özellikle kollagen lif demetleri ve çok az elastik
lifler, en çok fibroblastlar olmak üzere tüm bağ
doku hücreleri bulunabilir.

48
2. Sıkı (kompakt) bağ dokusu:
- Sıkı bağ dokusu mekanik çekimlerin çok olduğu
yerlerde bulunur
- Hücrelerden ziyade daha çok lifler içerir. Kollagen
lif demetleri çok ve sıktırlar
.

49
- Gevşek bağ dokusu hücrelerden zengin iken sıkı bağ
dokuda hücre azdır, dokuya hakim olan unsur fibröz
yapılarıdır
a.Düzensiz sıkı bağ dokusu: Kollagen iplikler
hakimdir, değişik yönlerde seyrederek bir keçe örgüsü
görünümü kazanmıştır. Arada elastik ipliklere de
rastlanır. Bulunduğu yerler: organ kapsülleri, kemik,
kıkırdak zarları ve en önemlisi derinin dermis tabakası.
b.Düzenli sıkı bağ dokusu: Bağ doku iplikleri
dokuya etki yapan güce göre;
-paralel (tendon ve ligamentler)

50
Sıkı Düzenli Bağ Sıkı Düzensiz Bağ
Dokusu(tendon) Dokusu(Dermis)

51

You might also like