You are on page 1of 7

Kimyacılar için Hücrebilimi

Doç.Dr.Sedat ODABAŞ
Kas Doku
19050407 Hatice Ekin ATIŞ
19050457 Mervenur TÜRKAY
Kas Doku

Kasılabilme, protoplazmanın yani hücre membranı ile çevrili bir hücrenin yaşam içeriğinin en önemli
özelliklerindendir ve genellikle tüm hücre tiplerinde değişik oranda görülür. Kas dokusu hücrelerinde
bu özellik çok gelişmiştir. Kas dokusudaki miyoglobin sayesinde kırmızı renktedirler.

Kaslar hareketin aktif elemanları olarak tarif isimlendirilirler ve kimyasal enerjiyi belirli hareketler
(kasılma ve gevşeme yoluyla) mekanik işe dönüştüren dokulardır.

Kas hücrelerine miyosit (kas iplikçikleri) adı verilir.

Bu hücrelerin içinde kasılıp gevşeme özelliği gösteren ince ipliksi, sitoplazmik proteinler mevcuttur.
Ve bunlara miyofilament denir. Miyofilament topluluklarına ise miyofibril adı verilir.

Kas sitoplazmasına: sarkoplazma

Kas zarına: sarkolemma

Mitokondrisine: sarkozom

ER’na: sarkoplazmik retikulum denir.

Kas dokusu; kas iplikçiklerinin belirli özelliklerine (morfolojik, fizyolojik) ve vücuttaki dağılımına göre
üç çeşitte incelenmektedir

1. Düz kaslar:

Düz kas dokusu özellikle damarların ve boşluklu organların duvarlarında tabakalar meydana getirir.

Yavaş, ritmik, irade dışı ve otonom (istemsiz yapılan hareketleri ve organ fonksiyonlarının kontrolünü
gerçekleştiren bölümüdür) olarak çalışırlar. Kas kontraksiyonu ile peristaltik hareketler yaparlar.

Düz kaslar yemek borusundan (özofagus) anüsün iç büzgenine (sifinkter) kadar olan sindirim
sisteminin duvarlarını oluştururlar.

Alınan besinlerin; sindirim sularıyla karışması, ileriye doğru yol alması, emilmesi ve boşaltılması
süreçlerinde görevli olan organların hareketlerinden sorumludur.

Düz kas hücreleri bağırsak sisteminde hem enine hem de boyuna yerleşimleri, mide ve mesane gibi
içi boş organlarda ise çeşitli yönlerde yerleşim halindelerdir.

Düz kas hücreleri kasılarak bağırsak villüslerinin epiteli altındaki bağ dokusunda (Lamina propria)
villüsün boyunu kısaltır. Böylece lenfin lakteaIden uzaklaşması sağlanır. Düz kaslar ayrıca sindirim
kanalıyla ilişkili salgı bezleri kanallarının duvarlarında, trake ile alveolar kanallar arasındaki hava
yollarının duvarlarında, idrar yollarında ve üreme kanallarında ariyetten atardamar, toplardamar ve
geniş lenf yollarında mevcut olan kaslardır.

Deride kılların diken diken olmasını, meme ucunun dikleşmesini, skrotum kesesinin büzülmesiyle
testislerin yukarı çıkmasını düz kaslar sağlar.

Gözde bulunan düz kaslar, gözbebeğinin genişleyip büzülmesiyle ilişkili olan irisin ve ona yardımcı
olan kirpiksi cisimciğin kas dokusunu oluşturur. Kısaca vücudumuzda bulunan istemsiz kendiliğinden
işleyen Kas hareketlerinin aslı düz kaslardır.
Düz kas dokusu embriyoda mide bağırsak borusunun etrafındaki mezenşimden gelişir mezenşim
hücreleride bir araya gelerek sıklaşırak boyu uzamaya başlayar ve bu hücrelere miyoblast denir.

Miyoblastların çekirdekleri de uzamaya başlar. Sarkoplazmada miyofilamentler belirmeye başlar.


Miyoblastlar sayılarını arttırmak için mitoz bölünürler. Bu bölünmeler sonucunda çoğalan hücreler
birbirleriyle sıkı ilişki kurarak düz kas dokusunu oluştururlar.

Daha sonra sentezledikleri ince retiküler ve sayıca fazla olan elastik fibriller çoğalar ve hücrelerin
çevresini sarıp, düz kas- elastik fibril birliğini oluşturur.

Düz kas hücreleri fibrillerden başka da hücre dışı matriksin sentezinden de sorumludur.

Düz kas hücrelerinin yapısı uzun iğ şeklinde, uçları sivri orta kısımları şişkindir. Birinin uç kısmı
diğerinin şişkin kısmına gelecek şekilde birleşip dengeli bir halde oluşumdalardır. Çapları 1 mikrondan
küçük ya da birkaç mikrondur. Düz kas hücresinin uzunluğu bulundukları organlara göre
değişmektedir. En küçük düz kas hücreleri 20 μm uzunlukta olup, küçük kan damarları duvarında
bulunur. İnsan ince bağırsak düz kaslarının boyu 0,2 mm kadardır. En uzun boylu düz kas hücreleri
gebelik sırasında uterus duvarında görülür. Boyları 0,5 mm'yi bulabilir.

Düz kaslarda T tübülüsler bulunmaz. Sarkoplazmik retikulum sarkoplazmada az gelişmiş haldedir aynı
zamanda Sarkomer yoktur.

Miyozin iskelet ve kalp kasındakinden daha değişik düzenlenmştir, daha fazla çapraz köprülere
sahiptir.

Çizgili kas ve kalp kasında bulunmayan yoğun cisimciklere sahiplerdir.

Düz kas hücreleri bağ dokusuyla sarılmasına rağmen, kollagen teller iskelet kasındaki gibi tendon ve
aponörozları oluşturmaz.
İskelet Kasları

Güçlü, istemli, sürekliliği olmayan kasılma yapan enine çizgililik gösteren kaslardır. Somatik sinirlerle
idare edilirler ve yalnız sinir yoluyla uyarılırlar. Kasılma olgusu, kalın miyozin filamanları ve ince aktin
filamanlarının karşılıklı kayma hareketi ile sağlanır. Kayma için gerekli güçler aktini miyozine bağlayan
köprülerdeki zayıf etkileşimlerle oluşturulur.

İskelet kası hücrelerinde enine çizgiliği sağlayan miyofibrillerdir. Elektron mikroskobik olarak
incelendiğinde miyofibrillerin aktin ve miyozin miyofilamanlardan oluştuğu görülür. Aktin filamanları
bir araya gelerek açık (İzotrop bant, I bandı), miyozin filamanlarıda bir araya gelerek koyu (Anizotrop
bant, A bandı) bölgeler oluşturur.

Anizotrop (A) bandını kalın olan miyozin filamanları oluşturur. Anizotrop (A) bandının ortasında
sadece miyozin filamanlarını içeren dar banda H bandı adı verilir. H bandının ortasında ise M çizgisi
bulunur. İzotrop (I) bandının tamamını ince olan aktin filamanları oluşturur. İzotrop bandının
ortasında Z bandı bulunur. Bir Z çizgisinden diğer bir Z çizgisine kadar olan bölge sarkomer olarak
isimlendirilir. Miyofibriller aktin ve miyozin miyofilamanlarından oluşur.

Miyofibriller ve miyofilamanlar

Aktin filamanları 1μm uzunlukta 7nm kalınlıktadır. Bir aktin filamanı aktin, tropomiyozin ve troponin
adlı 3 tip proteinden oluşur. Aktinin esasını çift sarmal yapıdaki F-aktin filamenti, bunu da G aktin
filamneti oluşturur. F aktin üzerinde kontraksiyon sırasında miyozin filamnalarının bağlandığı aktif
bölgeler bulunur. Tropomiyozin F-aktin sarmalının etrafına spiral şekilde yerleşir. Dinlenme
durumunda F aktin üzerindeki aktif bölgeleri kapatarak kontraksiyonu engeller. Troponin proteini
tropomiyozin’i F-aktin’e bağlar Miyozin miyofilamanları 1,5 μm uzunlukta 15nm kalınlıktadır. Bu
moleküller yana bükülmüş baş ve düz uzanan kuyruk kısımlarından oluşur. Baş: ağır meromiyozin:
baş kısımları A bandının bir yarısında bir yöne, diğer yarısında diğer yöne doğru olacak şekilde
yerleşir. H bandı bölgesinde miyozin moleküllerinin baş kısmı bulunmaz. Kuyruk: hafif meromiyozin.
H bandı bölgesi sadece miyozin moleküllerinin kuyruk kısmını oluşturur. İskelet kas dokusunu
oluşturan her bir kas hücresi bazal lamina ile çevrilmiştir. Bazal lamina retiküler iplikler ile birlikte
endomizyumu oluşturur. Bu kas hücreleri bir araya gelerek primer demetleri oluşturur ve bu primer
demetler perimizyum ile çevrilidir. Primer demetler bir araya gelerek sekonder ve tersiyer demetleri
oluşturur. Bir kasta bulunan demetlerin tamamı ise daha kalın bir bağ doku çevrilidir. Buna da
epimizyum denir.

Kaslar taze durumdayken çıplak gözle incelendiğinde renklerinde bazı farklılıklar ayırt edilir. Bununla
birlikte diğer özellikleri de göz önüne alındığında çizgili kas lifleri 3 gruba ayrılırlar: 1) Kırmızı kas lifleri
2) Beyaz kas lifleri 3) Ara kas lifleri bu üç kas lifi organizmaların bir kasında bulunabildiği gibi farklı
kaslarında da bulunabilir. Çizgili kas çeşitliliğindeki renk farklılığı her tipin içerdiği miyoglobin
miktarının az, çok veya orta derecede olmasından kaynaklanmaktadır.
Kalp Kası

Kalp kası, kalbin miyokardiyumunu oluşturan dokudur. Bu doku tipi, yapısal olarak iskelet kasına,
işlev bakımından ise düz kasa benzer. İskelet kasları gibi uzun, enine çizgilenme gösteren liflerden
oluşur. Ancak, kalp kası hücreleri, uç uca geldikleri bölgelerde interkala disk adı verilen
özelleşmiş yapılarla birleşerek dallanmıştır. Bu diskler, kalp atımları sırasında elektriksel uyarının
hücreden hücreye yayılmasını sağlar. Böylece kalp kasının bir bütün olarak kasılması sağlanmış
olur. Kalp kası, otonom sinir sisteminin denetiminde istemsiz olarak çalışır. Otonom sinirler
sadece kalbin yavaş ya da hızlı çalışmasında rol oynar. Kalp atımları miyokardiyumda bulunan
özelleşmiş hücrelerden doğar ve bütün kalbe yayılır. Kasılıp gevşeme hızı düz kaslara göre daha
hızlı, çizgili kaslardan daha yavaştır. Hücreleri tek çekirdeklidir. Çekirdek hücrenin ortasında
bulunur. Sürekli çalıştıkları için hücrelerin oksijen gereksinimleri fazladır ve çok sayıda mitokondri
içerirler.

Çizgili kas teli grubundandır. 100 μm uzunlukta 15 μm kalınlıktadırlar İplik şeklinde silindirik olan
hücreler uç kısımlarından interkalat disk denilen yapılarla sıkıca bağlanarak sütun oluştururlar.
Hücre sütunları birbirine kollateral bağlar (yan kollar) ile bağlanırlar. Kalp kasını oluşturan kas
hücreleri tek çekirdek taşımaları ve çekirdeğin hücrenin ortasında bulunmasıyla düz kas
hücrelerine benzerler. Mitokondriyonlar kalp kası hücrelerinde çok sayıdadır. Miyofibriller iskelet
kası tellerindekinden daha kalındır.

Kalp kası hücreleri miyoglobinden zengindir. Zonula aderens, gap junction ve desmozom gibi bağlantı
komplekslerine sahiptirler. Enine tubuluslar iyi gelişmiştir. Sarkoplazmik retikulum tipik terminal
sistenler oluşturmaz. Terminal sisternlerin triyad yapıları gözlenmez, bunun yerine basit diyad
yapılarına rastlanılır. İyi gelişmeyen terminal sisternler yerine sarkolemin invaginasyonu ile oluşan
keseciklerkaveolalar bulunur. Kaveolalar kalsiyum depolar.

Kalp kasının çalışması otonom sinir sistemin kontrolü altında olmasının yanında uyarı iletim
merkezlerinin rolü de büyüktür. Başlıca uyarı iletim merkezleri sino-atriyal ve atriyoventrikular
düğümlerdir. Uyarım kalp kası hücreleri arasında yer alan interkalat disklerdeki gap junction
bağlantıları ile bir kas hücresinden diğerine aktarılır. Miyofibriller arasında sarkoplazma bol olduğu
için konhaym alanları daha belirgindir.
Kalp Kasında Uyarı Üretimi

Sinoatriyal (Keith-Flack) ve atriyoventriküler (AschoffTawara) uyarı üretim merkezlerindeki hücrelr


kalp kası hücrelerinden daha küçüktürler.  Burada üretilen uyarımlar önce His demetlerini olşturan
kas hücrelerine ve oradan da His demetlerinin son bölümünü oluşturan pürkinke hücrelerine iletilir.
Pürkinje hücreleri endokardın hemen altında yerleşir ve uyarımları kalp kası hücrelerine aktarırlar.
Kas hücreleri arasındaki interkalat disklerde bulunan gap junction’lar aracılığıyla uyarım bir kas
hücresinden diğerine aktarılır.
Kaynakça

cdn.istanbul.edu.tr

veteriner.erciyes.edu.tr

cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr

www.karahan.dr.tr

acikders.ankara.edu.tr

Görseller

saglik.ihya.com

dryusufemanetoglu.com

www.sporeus.com

You might also like