You are on page 1of 71

LENFOİD ORGANLAR

Dr. Ayhan ERALP


İmmun sistem, vücudu, zararlı yabancı maddeler,
hücreler yada mikroorganizmalara, yani patojenlere karşı
koruyan hücre ve organlardan oluşur.

İmmun sistemde rol alan hücrelerin önemli bir kısmı,


vücudun hemen her yerine yayılmış ve bazı bölgelerde
belli bir organ şeklinde gelişmiş lenfoid yapılar içinde
yerleşmişlerdir.

Dr. Ayhan Eralp 2


Dr. Ayhan Eralp 3
Lenfatik doku, genel olarak retiküler bağ dokusu stroması
içine düzenli bir biçimde yerleşmiş lenfositlerce
oluşmaktadır.

Retiküler bağ dokusu. X140. Silver impregnation. 4


R: reticular cells
T: trabeculae
(M) macrophages and many lymphocytes. 5
X240. H&E.
Lenfatik doku ana hatlarıyla bu doku üç temel tipe ayrılır:

1. Gevşek Lenfatik Doku (Yaygın Lenfatik Doku)


2. Yoğun Lenfatik Doku
3. Lenfatik Nodül (Lenfatik Follikül-Primer Nodül)

Dr. Ayhan Eralp 6


➢ Diffuz (yaygın) gevşek lenfatik doku, yoğun lenfoid doku
ve lenf nodülleri vücudu patojenik maddelere karşı
koruyan ve ilk immün yanıtın oluştuğu bölgelerdir.
➢ Sindirim kanalı, solunum yolları ve genitoüriner kanal,
kapsülle sarılı olmayan lenfoid doku toplulukları
tarafından korunmaktadırlar.

Dr. Ayhan Eralp 7


• Bu dokunun lenfositleri ve
diğer serbest hücreleri,
bu kanalların lamina
propriyalarında
bulunmaktadırlar.

• Bu yapıdaki lenfoid dokuya


diffüz lenfoid doku ya da
müköz membranlarla ilişkili
olmaları nedeniyle
Mukoza ile ilişkili lenfoid doku
[mucosa-associated
lymphatic tissue (MALT) denir.
Dr. Ayhan Eralp 8
BALT: bronchus-associated
lymphatic tissue
GALT: gut-associated lymphatic
tissue
MALT: mucosa-associated
lymphatic tissue

Dr. Ayhan Eralp 9


• Antijene temas
edildikten sonra hücreler
bölgesel lenf nodlarına
giderek burada çoğalıp
farklılaşmaya uğrar.
• Daha sonra, bu
hücrelerden kökenlenen
yeni hücre soyları efektör
B ve T lenfositler olarak
lamina propriyaya geri
dönerler.

Diffüz lenfoid dokunun fotomikrografı


10
Dr. Ayhan Eralp 11
Bir lenf nodülünün fotomikrografı, bu fotomikrograf ince bağırsağın
(duodenum) duvarından bir kesiti göstermektedir.
Dr. Ayhan Eralp 12
• Bu lenfoid doku tiplerinin, bir üst organizasyon teşkil
etmek üzere kümelenmesi ve bunların çepeçevre yoğun bağ
dokusu kapsülleriyle kuşatılması ile lenfatik organlar ortaya
çıkar.

• Bu organlar:
1. Lenf Düğümleri,
2. Timus,
3. Dalak ve
4. Tonsillalardır.

Dr. Ayhan Eralp 13


LENF DÜĞÜMLERİ

BALT: bronchus-associated lymphatic tissue


GALT: gut-associated lymphatic tissue
MALT: mucosa-associated lymphatic tissue

Dr. Ayhan Eralp 14


Lenf nodu (düğümü) yapısı 15
Lenf düğümleri
(nodları)
• Oval, yuvarlak ya da
böbrek biçimindedirler.
• 1mm ile 1-2 cm
arasında değişik
büyüklüklerdedir.
• Bir kapsülle sarılı
lenfoid dokulardır.

Dr. Ayhan Eralp


16
Dr. Ayhan Eralp
17
Lenf düğümü 18
• Lenf damarlarının yolları
üzerinde bulunurlar.
Dokulardan köken alan lenf
sıvısı kana girmeden önce en
az bir lenf düğümünden
süzülür.

• Koltuk altı, kasıklar, toraks,


mezenter gibi belirli yerlerde
yoğunlaşmıştır. Boyunda da
büyük damarlar boyunca
yerleşmişlerdir.
19
Dr. Ayhan Eralp
Lenf düğümlerinde arter ve sinirlerin girdiği, ven ve
lenfatiklerin çıktığı hilus/hilum denilen bir çöküntü bulunur.
Dr. Ayhan Eralp 20
STROMA:
• Düzensiz sıkı bağ dokusundan oluşan bir kapsül organı sarar.
• Kapsül az miktarda elastik lif ve az sayıda düz kas içerir.
• Kapsül hilusta içeri doğru sokularak kalınlaşır.
• Kapsülden organ içine trabeküla denilen bölmeler girer.
• Bu bölmeler tipik lob-lobül düzeni oluşturmazlar.
21
Dr. Ayhan Eralp
STROMA:
Trabekülalar, medullaya kadar uzanırlar ve burada çok sayıda
dallara ayrılarak hilusdaki bağ dokusu içine girerler.
Genellikle büyük lenf nodlarındaki trabekülalar daha
belirgindir. Küçük nodlardakiler ise ince ve kesintilidir.
Dr. Ayhan Eralp 22
• Retiküler fibriller ve hücreler;
kapsül, trabeküla ve hilustaki
zengin kolajen çatıya tutunarak
bir ağ yapısı oluşturur.
• Lenfositler bu ağ içinde
Lenf Nodu: H&E (Düşük büyütme) serbestçe yer alır.
C: Dış korteks, M: İç Medulla, Oklar
Kapsül • Fibriller arasını amorf protein-
polisakkarit bir matriks doldurur.
23
Dr. Ayhan Eralp
PARANKİMA:
Kabaca korteks ve medulla diye ikiye ayrılır.
Hilus dışında, kapsül altında bulunan yüzeyel lenfoid doku
korteksi oluşturur. Burada lenf nodülleri bulunur.
Hilus ve korteksle kuşatılı orta (iç) bölüm medulladır.
Medulladaki lenfoid doku birbirleriyle anastomozlaşan
24
düzensiz kordonlar şeklinde bulunur.
Dr. Ayhan Eralp 25
Dr. Ayhan Eralp 26
PARANKİMA:
Korteks ve medulla arasında yer alan bölgeye parakortikal
zon (derin korteks, iç korteks) denir.
Burada lenf nodülü bulunmaz, ancak T lenfositlerinin
bulunduğu yerler olduğundan önemlidir.
27
Dr. Ayhan Eralp
Korteks:
Çok sayıda lenfatik (kortikal,
primer) nodül tek sıra halinde
kapsül altına dizilmiştir.
Korteksin kalın olduğu
yerlerde birden çok sıralı
olabilir.
Nodüller ile kapsül ve
trabekülalar arasında lenf
sıvısının dolaştığı lenf sinusları
bulunur.
Lenf Nodu: H&E (Orta Büyütme) Nodüller 0,2-1 mm çapındadır.
Dr. Ayhan Eralp 28
Nodülde koyu boyanan bir
periferik bölüm (korona) ve
açık renk boyanan merkezi
bölüm (germinal merkez,
sentrum germinativum)
bulunur.
Germinal merkez ismini
buradaki lenfoblastların
çoğalarak nodül periferindeki
küçük lenfositleri oluşturma
özelliğinden alır.
Germinal merkezdeki
lenfositler B lenfositlerdir.
Dr. Ayhan Eralp 29
30
• Lenfoblastların
sitoplazması lenfositlere
göre biraz daha büyük,
soluk nükleuslu ve
bazofilikdir.
• Ayrıca germinal
merkezde sitoplazması
açık bazofilik boyanan
makrofajlar,
plazmositler ve foliküler
dendritik hücreler de
yerleşmişlerdir.
Dr. Ayhan Eralp
31
• Lenfositlere göre daha
açık renk boyanan
hücreler (dendritik
hücreler, lenfoblastlar,
makrofajlar) germinal
merkezin, koronaya göre
daha soluk boyanmasına
yol açar.

• Germinal merkezdeki
lenfositler B lenfositlerdir.

Dr. Ayhan Eralp


32
• Foliküler dendritik hücreler dallanmış uzantıları ile bir ağ
oluştururlar ve diğer dendritik hücrelerden farklı olarak
kemik iliği kökenli değildirler.
• Foliküler dendritik hücreler, germinal merkezde olgun B
lenfositlerle temas ederler ve yüzeylerindeki yüksek afiniteli
immunoglobulin veya kompleman proteinlerine bağlı
tuttukları antijenleri B lenfositlerinin tanımasını sağlarlar.

33
Dr. Ayhan Eralp
• Foliküler dendritik hücrelerle etkileşim B lenfositlerini
apoptozisden korur.
• Makrofajlar, düşük afiniteli yüzey immunoglobulin
içerdikleri için apoptozise giden B lenfositlerini fagosite
ederek ortadan kaldırır.

Dr. Ayhan Eralp 34


Germinal merkez antijenik
uyarıya cevap olarak gelişir. Bu
sebepten doğuma kadar
sentrum germinativum yoktur.
Mitozların arttığı aktif
dönemlerde korona ve
sentrum germinativum ayırımı
kolay yapılırken, inaktif
durumlarda ayırım zordur.
İnfeksiyon veya antijenik
uyarımlar lenf düğümlerinin
büyümesine ve germinal
merkezlerin çoğalmasına yol
açarlar.
Dr. Ayhan Eralp 35
• Derin korteksde (parakorteks, iç korteks) yer alan yüksek
endotelli venüller B ve T lenfositlerinin organa başlıca giriş
yerleridir.
• Parakortikal alanda hemen hiç nodül yoktur.
• Buralara T lenfositleri yerleşmişlerdir (özellikle CD4
yardımcı T lenfositler) 36
• Bu alanlar yardımcı T
hücrelerinin, B
hücrelerini etkileyerek,
çoğalma ve
farklanmalarını
uyardıkları bölgelerdir .
• Doğumdan sonra timus
çıkarılırsa bu zon
gelişmez.
• Bu yüzden bu alana
timusa bağımlı korteks
(thymus-dependent
cortex) denir.
Dr. Ayhan Eralp
37
Medulla:
Korteksden keskin bir sınırla ayrılamaz.
B lenfositleri ve bol plazma hücresi içeren medullar
kordonlar vardır.
Bu kordonlar, dallanmış iç korteks uzantılarının
devamıdır. Birbirleriyle anastomozlaşırlar ve hilusa
doğru uzanırlar.
Bir kısmı hilusa yakın künt biçimde sonlanır.
Bu kordonlar medullar sinuslarla kuşatılmıştır.

Dr. Ayhan Eralp 38


Dr. Ayhan Eralp 39
Dr. Ayhan Eralp 40
• Parakortikal sinuslardan gelen
lenf, medullar sinuslara
boşalmaktadır.
• Böylece uyarılan B
lenfositleri, plazma hücreleri
olarak göç edip medullar
sinuslara girerler.
• İmmunglobulinlerin
salgılandığı bu yerlerin
stratejik önemi vardır.
• Medullada gevşek bir ağ
yapısı oluşturan retiküler
hücreler, medulla sinuslarını
bir köprü gibi atlayarak
medullar kordonları
trabekülalara bağlar.
41
Dr. Ayhan Eralp
Lenfatik sinuslar ve damarlar

Dr. Ayhan Eralp 42


• Afferent lenfatik damarlar
kapsülü bir çok noktadan delerek
marjinal sinus (subkapsüler
sinus) denilen lenfatik aralığa
açılır.
• Subkapsüler sinuslar,
trabekülaların arasında onlara
paralel olarak seyreden
peritrabeküler sinus ile devam
eder.
• Peritrabeküler sinuslar
parakortikal sinuslar aracılığı ile
medullar sinuslara açılır.
• Anastomozlar yapan medullar
sinuslar, medulla kordonları ve
Dr. Ayhan Eralp trabekülalar arasında bulunur.
• Afferent lenfatik damarlar
kapsülü bir çok noktadan
delerek marjinal sinus
(subkapsüler sinus) denilen
lenfatik aralığa açılır.
• Subkapsüler sinuslar,
trabekülaların arasında
onlara paralel seyreden
peritrabeküler sinus ile
devam eder.
• Peritrabeküler sinuslar
parakortikal sinuslar aracılığı
ile medullar sinuslara açılır.
• Anastomozlar yapan
medullar sinuslar, medulla
kordonları ve trabekülalar
arasında bulunur.
44
Dr. Ayhan Eralp
Lenf Nodu: Korteks rediküler fibrilleri.Bielschowsky metodu
S: subkapsüler sinus

Dr. Ayhan Eralp 45


Fıgure 14-17 Copyright © McGraw-Hill Companies
Medullar sinuslar, kortikal sinuslardan daha büyük ve
daha çok sayıda bulunduğundan medulla kortekse göre
daha açık renkte seçilir. Medullar sinuslar taşıdıkları lenfi
hilusdaki 1 veya 2 efferent lenfatik damara boşaltır.
47
Dr. Ayhan Eralp
Lenf Nodu
Medullası
H&E

A: Arteriol

S: Medullar lenf
sinüsleri

Dr. Ayhan Eralp 48


Lenf Nodu
Medullası
Azan

S: Meduller lenf sinüsleri

Dr. Ayhan Eralp 49


• Lenf sinuslarının duvarı aralıklı
endotel hücreleri ile döşelidir.
• Kesintisiz bazal lamina da
bulunmaz.
• Sinus duvarları retiküler fibrillerle
desteklenmiştir.
• Endotel hücreleri arasında
makrofajlar ve retiküler hücreler
bulunur.
• Lenf nodunda yapılan lenfositler
sinuslara girer (kesintili duvar bu işlev
için uygundur) ve lenf akımıyla
efferent lenf damarlarına ulaşarak
organı terkeder.
• Afferent ve efferent lenf
damarlarındaki valfler lenf akımının
Dr. Ayhan Eralp
tek yönlü olmasını sağlar. 50
• Lenf düğümünün arter ve venleri organa hilustan girer ve
çıkarlar (Nadiren arterler kapsülden de girebilir).
• Arterler trabekülalar içinde dallanarak medulladan kortekse
doğru ilerlerler.
• Kortikal nodüllerde kapiller ağ oluşur (Farklı olarak kübik
endotelle döşelidirler). Dr. Ayhan Eralp 51
Kapiller kan, parakorteksdeki
postkapiller venüllerde
toplanır. (T lenfositlerin
resirkülasyonunun sağlandığı
yerler).
Buraya kanla gelen lenfositler
venülün endotel duvarını
aşarak parakortikal zona ve
medullar sinuslara girerler.
Postkapiller venüller trabeküla
içinde artere yoldaşlık eden
venlere açılır.
Venler organı hilustan terk
Dr. Ayhan Eralp
ederler. 52
Histofizyoloji
❑Doku sıvısı, lenfatik kapillerlerle bölgesel lenf
düğümlerinden geçtikten sonra kan damarlarına boşalır.
❑Lenf düğümleri birbirlerine ardışık olarak lenf damarlarıyla
bağlanmışlardır. Böylece bir lenf düğümünün efferent
lenfatiği, zincirdeki komşu lenf düğümünün afferent
lenfatiğini oluşturur.
❑Doku sıvısı içindeki çözünmüş ve katı antijenler ile derinin
antijen barındıran dendritik hücreleri olan Langerhans
hücreleri, lenfatik damarlara girer ve lenf düğümlerine
taşınır.
❑Çözünmüş ve parçacıklı antijenler, sabit makrofajlar ve
dendritik hücreler tarafından tanınırlar.
❑B lenfositleri de çözünmüş antijenleri tanıyabilirler.
❑Makrofajlar parçacıklı antijenleri fagosite ederler. 53
Dr. Ayhan Eralp
histofizyoloji

❑Lenf düğümlerindeki temel fonksiyon: lenf kökenli


antijenlerin B hücreleri, dendritik hücreler ve makrofajlar
tarafından işlenerek yardımcı T lenfositlere tanıtılmasıdır.
❑Dalak beyaz pulpasında da benzer işlemler olur ancak
buradaki antijenler kan kökenlidir.
❑Bağışıklık reaksiyonunun (örneğin bakteriyel bir
enfeksiyona karşı) akut olarak gelişmesiyle bölgesel lenf
düğümleri hücre artışı ve ödem sebebiyle büyür ve
kapsülüne olan baskıdan dolayı ağrılı duruma gelir (akut
lenfadenit).

Dr. Ayhan Eralp 54


Reaktif lenfadeniti olan bir lenf nodu
Dr. Ayhan Eralp 55
HALİÇ

Dr. Ayhan Eralp 56


TONSİLLALAR
Dr. Ayhan Eralp 58
• Ağız ve farinks epiteli altında
yerleşmiş, tam bir kapsülle
sarılmamış, lenfoid doku
topluluklarıdır.

• Farinks girişinde yer alan


tonsilla pharyngealis, tonsilla
palatina, tonsilla lingualis ve
tonsilla tubaria bir savunma
halkası (Waldeyer'in lenfatik
halkası) oluştururlar.

Dr. Ayhan Eralp 59


Lenf düğümlerinden farkları şunlardır
1. Yerleşim yerleri farklıdır. Lenf düğümleri, lenf
damarları seyri boyunca, tonsiller ise ağız ve farinksde
yerleşmişlerdir.
2. Lenf düğümlerinde lenf sıvısının dolaştığı lenfatik
sinuslar vardır. Tonsillalarda lenfatik sinus yoktur,
ancak her lenf nodülünün çevresinde lenfatik damar
pleksusu bulunur.
3. Tonsillalarda yapılan lenfositler, epitele geçerek ağız ve
farinkse dökülür. Lenf düğümlerinde ise kana geçerler.
4. Tonsillalarda korteks, medulla ve hilus yoktur.
5. Lenf düğümlerinin tamamını bir kapsül sararken,
tonsillaların üzerini epitel örter.
Dr. Ayhan Eralp 60
TONSİLLA PALATİNA
(Bademcik)
▪ Farinksin oral kısmının yan
duvarlarına yerleşmiş, badem
biçim ve büyüklüğünde bir çift
organdır.
▪ Üzerini ÇKYE örter.
▪ Bir band şeklinde izlenen lenfoid
doku küremsi lenf nodülleri
bulundurur.
▪ Nodüllerin ortasında soluk
boyanan germinal merkez
(centrum germinativum) bulunur.
C: Crypt
E: Epitelium 61
OK: Bağ Dokusu septaları
▪ Lenfatik nodüller mukozanın bağ dokusu içine gömülmüştür.
▪ Epitel ile nodüller arasında ince bir bağ dokusu bulunur.
▪ Her tonsillada 10-20 kadar kripta denen derin epitel çöküntüleri
vardır.
▪ Bu kriptalar derine doğru dallanmalar gösterir.
▪ Kriptalar içinde canlı ya da ölü lenfositler, bakteriler ve epitel
döküntüleri içeren peynirimsi plaklar bulunabilir.
▪ Kriptaların epiteli: çok katlı yassı epiteldir ve derinlerde incelir. 62
▪ Lenfatik nodüllerin bazalinde ince bir sıkı bağ dokusu kapsül
bulunur. Kapsülden içeriye kriptaları birbirinden ayıran ince
septumlar uzanır.
▪ Kapsül tonsilla enfeksiyonunun yayılmasını engellediği gibi
cerrahi olarak tonsillaların bir bütün halinde çıkarılmasını da
kolaylaştırır.
▪ Kapsül dışında farinksin çizgili kasları bulunur. Buralara
yerleşmiş müköz bez asinüsleri salgılarını tonsillanın serbest
yüzüne boşaltır. Dr. Ayhan Eralp 63
• Bu bezlerin nadiren kriptalara açılan duktuslar olabilir.
• Dökülen epitel hücreleri ve lenfositler tükrük cisimlerini
oluşturur.
• Eğer bunlar kripta içinde uzun süre kalırsa kireçlenebilir.

Dr. Ayhan Eralp 64


TONSİLLA PHARYNGEALİS (Adenoid)
• Nazofarinksin arka duvarında, orta hatta
yerleşmiş tek bir tonsildir.
• Üzeri pseudostratifiye silli ve kalsiform
hücreli prizmatik epitelle döşelidir.
• Epitel longitudinal kıvrımlar yaparsa da
cep şeklinde kripta bulunmaz.
• Lenfatik nodüller nispeten ince bir tabaka
oluşturur.
• Yine ince bir kapsül ve buradan ayrılan
septumlar bulunur.
• Kapsül dışında çok sayıda serö-müköz
bezler bulunur.
• Kapsül altında farinksin çizgili kasları vardır.
• Faringeal tonsilin hipertrofisinde (adenoid
hiperplazi, geniz bademciği) nazal tıkanma
olur.
65
TONSİLLA LİNGUALİS
▪ Dil kökünde papilla sirkumvallataların
arkasında yerleşmiştir.
▪ Üzeri çok katlı yassı epitel ile örtülüdür.
▪ Diğer tonsillerden daha küçük ve çok
sayıdadır.
▪ Her epitel kriptasının çevresi lenfoid
doku ile sarılmıştır.
▪ Böyle 35-100 kadar tonsiller birimden
oluşur.
▪ Makroskopik olarak ortalarında çökük
bir kripta ağzının bulunduğu kabartılar
şeklindedir.
▪ Altında ince bir kapsül ve salgılarını
hem kriptalara hem serbest yüze
boşaltan müköz bezler bulunur.
▪ Kapsül altında dile ait her yöne
seyreden çizgili kaslar bulunur. 66
TONSİLLA TUBERİA
Östaki borusunun farinkse açıldığı delik (ostium pharyngeum
tuba auditiva) hizasındaki ufak lenfatik doku topluluğudur.

Dr. Ayhan Eralp 67


Tonsillaların yaşla ilgili değişiklikleri ve görevleri
▪ Tonsillalar genellikle çocukluk döneminde maksimum gelişme
gösterirler.
▪ Tonsilla faringis, pubertede küçülmeye başlar, erişkinlerde genellikle
atrofiktir. pseudostratifiye epiteli çok katlı yassı epitele dönüşmeye
başlar.
▪ Tonsilla palatini'nin involüsyona başladığı zaman tartışmalıdır. Yaşla
birlikte lenfatik nodüller azalır, yerini fibröz bağ dokusuna bırakır.
▪ Tonsilla lingualis gelişimini yavaş tamamlar ve diğer tonsillere göre
daha ileri yaşlarda involüsyon başlar.
▪ Tonsilla palatini ve faringisde rejenerasyon yeteneği fazladır. Bir kısmı
çıkarılırsa yeniden gelişebilir.

Dr. Ayhan Eralp 68


Histofizyoloji

• Farinks çevresinde kesintili bir halka oluşturan tonsillalar


savunmada önemli roller üstlenir.
• Buralarda yapılan lenfositler epiteli aşarak ağız boşluğuna
geçerler.
• Bu geçiş sırasında epitelde yaptıkları erozyon
mikroorganizmaların tonsillalara girişini kolaylaştırır ve
tonsillaların sık sık enfekte olmalarına sebeb olur.
• Tonsillalarda içeri giren bakterilere karşı antikor yapılır.
• Tonsilla lingualisde enfeksiyonun nadir görülmesi, müköz
bezlerin açıldığı kriptaların devamlı temizlenmesine bağlı
olabilir.
Dr. Ayhan Eralp 69
Tonsillaların ayırıcı özellikleri

T. Palatina T. Faringisi T. Lingualis

Epiteli Çok katlı Pseudostratifiye silli ve Çok katlı yassı.


yassı. kalsiform hücreli
prizmatik.
Kripta Uzun ve çok Yok Kısa ve tek, her tonsil
dallı küçük bir ünite
şeklindedir
Çizgili Var Var Üç yönde seyirli
kas

Bezler Müköz Serö-müköz Müköz, palatinadakinden


daha çok, çoğu kriptaya
açılır

Dr. Ayhan Eralp 70


KULELİ

Dr. Ayhan Eralp 71

You might also like