You are on page 1of 2

AKIŞKAN AŞK, ZYGMUNT BAUMAN

RIDVAN ŞAHIN 15395081282

Aslında ilk başta Pop Çağı Ateşi’ni okuyup yazma eğilimindeydim, daha sonra
kitabın yarılarına kadar dahi gelsem içerik bana biraz ağır geldi. Siyasete ilgiliyim
fakat yaşım dolayısıyla orada ki karakterler bana yabancı geldi. Bu da aslında
siyaset konusunda düşündüğümden çok daha eksik olduğumu gösterdi, bunu
belirttikten sonra Bauman’ın Akışkan Aşk’ı hakkındaki düşüncelerimi aktarmaya
çalışacağım.

Bauman yaşadığımız çağdaki insan ilişkileri üzerine değinmiş, ne kadar doyumsuz


olduğumuzu ve sürekli nasıl kendi içimizde çelişebildiğimizi. Temel olarak
söylediği şey hepimizin bir ilişki içinde olmak istediğini, aynı zamanda sürekli bir
ilişki içinde olmaktan da korktuğumuzu, içimizdeki özgür ruhun bunu
desteklemediğinden bahsetmiş. Kendi tecrübelerimle sabit olarak aşka pek
inanmadığımı söyleyebilirim, ilişki yaşamak istediğim insanı mantığımla, bana
olan uygunluğuna bakarak seçmeye çalışıyorum. Aslında Bauman da farklı bir şey
söylemiyor, bizim gibi, bize sürekli katlanan, kötü anlarımızda yanımızda olan,
huysuz zamanlarımızı tolere edebilecek biri arıyoruz. Son zamanlarda yaşadığım
bir deneyim de öğrendim ki o işler her zaman öyle olmuyor. Son ilişkim üzerinden
1 yıl geçti ve artık hazır hissediyorum. Kitapta gerçekten hazır olduğumuz için mi
yoksa yalnızlıktan kurtulmak için mi cümlesini okumak biraz kendimi
sorgulamama neden olmadı değil. Zaten ilişki bu demek değil midir? Yalnızlığını
paylaşmak, planlama yaparken hep birini de hesaba katmak..

Kitapta en çok dikkatimi çeken kısım Kafka’dan bir alıntıydı. Kafka Tanrı’dan iki
kez ayrıldığımızı söylüyor. Birincisi bilgi ağacındaki meyveyi yediğimizde biz
ondan ayrıldık ve hayat ağacının meyvesini yediğimizde o bizden ayrıldı. Bu
cümle bana ilişkiler konusunda da bir şeyin yasak olmasının onu daha çekici hale
getirmesini, sürekli aynı kişiyle olduğumuzda, sıkıldığımızda diğer insanlarla
denemek istememizi hatırlattı.

Bauman esnek ilişkilerden de bahsetmiş. Belki de bunun çözümü gerçekten


budur. Bugun açık ilişki dediğimiz ve bir çok insanın ilişki olarak görmediği ilişki
türü bana çokta uzak gelmiyor. Hatta bu tarz ilişkilerde cinsellik konusunda daha
açık partnerlerle daha uzun bir ilişki sürdürülebileceğini düşünüyorum.

Diğer dikkatimi çeken kısım ise aşk ve ölümün birbirine çok benzetildiği kısımdı.
Bir kez ölebiliriz ve ne zaman öleceğimizi bilemeyiz, aşkın da buna benzediğini,
ikinci kez aşık olunabileceği ama bir tanesinin gerçek olduğu fikri bana çok çılgın
geldi. Kontrol edilemez oluşu ve nerde ne zaman geleceği belli olmayan bu duygu
düşündüğümden çok daha karmaşık, üzerine saatlerce konuşulabilecek kadar
detaylı. Bana da doğru zamanı beklemekten başka bir alternatif kalmıyor.

You might also like