Professional Documents
Culture Documents
VERONİKA
VERONİKA
bir konu. Delilik kime söylerseniz söyleyin hoş karşılanmayacak bir kavram. Ve
deli olan kişi yaptıklarından, sözlerinden, eylemlerinden sorumlu tutulmaz.
Çünkü bir birey olarak kabul edilmez halk tarafından, ki aynı zamanda hukuken
de öyle. Delilik terimi tıbbi bir terim olmaktan çok hukuki ve kültürel bir
terimdir. Buradan da şunu çıkarabiliriz. Tıp için delilik diye bir şey yoktur. Bu
halkın ve devletin kendisi için tehlikeli olarak gördüğü kişileri damgalama
sistemidir ve damga vurulan kişi herkes tarafından görülür. Akıl hastaneleri de
bu yüzden vardır.
1
Deli olduğunuzu bir düşünün. Yaptığınız hiçbir şey için kimseye
hesap vermek zorunda değilsiniz. Her hareketinizde özgürsünüz.
Çok büyük bir özgürlük değil mi? İşte sizlere anlatacağım kitap
Veronika Ölmek İstiyor bu konuları işleyen bir kitap.
Paulo Coelho gençken anne ve babası tarafından üç kez akıl hastanesine
gönderilmiş. Ayrıca hastanede kalmış. Sakinleştiriciler ve elektroşok verilerek
tekrar tedavi uygulanmaya çalışılmış. Veronika Ölmek İstiyor aslında bu
deneyimleri üzerine kurulmuş bir kitap.
Deliliği daha iyi anlayabilmeniz için kitapta da geçen bir hikayeyi anlatayım
sizlere. Eski Çağlarda bir cadı su kuyusunu zehirleyeceğini ve oradan su içen
herkesin delireceğini söyler. Herkes delirir. Kral hariç. Çünkü kralın sarayına
gelen su baska bir kuyudan alınır. Zamanla halka kralın yaptıkları yanlıs gelir ve
kralın delirdiğini artık ulkeyi baskasının yonetmesi gerektiğini söylerler. Halk
ayaklanır. Kralı indirmeye kalkar ve kralın kızı bir fikir bulur. Kuyudan onlarında
içmesini böylece onlar gibi düşüneceğini söyler. Kral önce kızına karşı cıkar fakat
baska caresi olmadıgı için bunu Kabul eder. Artık hiçbir sorun kalmamıştır çünkü
herkes delirmiştir.