You are on page 1of 11


SON GELİŞMELER 20#38 Kılıçdaroğlu’ndan yeni ‘seccade’ açıklaması:

USD 19,19 EURO 20,89 BIST 4.812,93 GR. ALTIN 1.220,26 BTC 556.184,08

 Giderlerse gitsinler-2
Abone Ol İhbar   

 Köşe Yazıları Gündem Siyaset Dünya Spor Analiz Ekonomi Video

Ceyhun Balcı

Diğer Yazıları Köşe Yazarı 

Ceyhun Balcı

Giderlerse gitsinler-2 Yazıları

30 Mart 2023, 20323 tarihinde yayınlandı Cemil


Kılıç’a…
3 gün önce
uzanan
eller…

Parti
üyeliği…
1dikkat
hafta
önce

Sir Bob
Geldof
2 hafta
önce

Tıbbiyeli
olmak
3 hafta
önce

Diğer Yazarlar
 A" A#     

Ceyhun Balcı yazdı…


Cumhuriyet tarihinin kim ne derse Murat
desin en ağır ekonomik krizi yaşanırken
ona eklenen deprem yıkımı
Bölükbaşı
cüzdanımızın yanı sıra vicdanımızı da
"Bir kurşun bir
yaraladı.  kurşuna demiş ki…"

Doğal kıranla (afet) başa çıkması için Yavuz


tasarlanan ve oluşturulan kamu Alogan
"Çırpın…
oluşumlarının içine düştüğü umarsız
Karade…
durum cabası!
Gürbüz
Kindarlığı tartışmasız iktidarın aklına Evren
nereden estiyse hekimler ve hekimlik "Avrupa
Birliği’…
bir kez daha boy hedefi yapıldı. “Acil
seçim
durumda camı kırınız!” durumuyla mı
karşı karşıyayız?

Sağlıkta Dönüşüm Programı ile devrim


yapıldığı öne sürülürken,,
Cumhurbaşkanının “giderlerse
gitsinler” sözleri her şeyin üzerine tuz
biber ekercesine “hekimler göçü”ne
neden olmuştu. 

Yalnızca 2022’de (TTB verilerine göre)


2685 hekimin yurtdışında hekimlik için
belge aldığı anlaşılmıştı. Bu sayının
kabaca 20 tıp fakültesinin bir yılda
yetiştireceği hekim sayısına denk
düştüğü söylenebilir.

Sınırsız, sorumsuz ve de niteliksiz ama


çok (!) nicelikli sağlık hizmeti
anlayışının yara alacağını fark eden
iktidar Cumhurbaşkanının “giderlerse
gitsinler” sözlerini yalanlarcasına “ne
olursan ol gel” uygulamasını yürürlüğe
sokmuştu. Bunu yaparken de
hekimlerin özlük haklarını biraz olsun
iyileştirmek zorunda kalmıştı.

Ana hatları özetlenmiş aşağıdaki


düzenlemeyle “giderlerse gitsinler”
meydan okuması yinelenmişe
benziyor.
Tasarıda yer alan bir madde çok
çarpıcı! “Personele, hastalara ve
hasta yakınlarına saldırıda
bulunmak”. Hekime yakıştırılan
duruma bakar mısınız? Oysa, hekim
saldırıda bulunan değil, saldırıya
uğrayandır ülkemiz sağlık ortamında.
Hekimin ve sağlık çalışanlarının
saldırıya uğramasının önüne
geçemeyen iktidar, hekimi saldırgan
yerine koyarak cinlik mi yapmış yoksa
her zamanki iş bilmezliğini mi
sergilemiş diye düşünmekten alamıyor
insan kendisini.

Bildiğim bir şey varsa sağlık


ortamındaki şiddetin başka
ortamlardakinden 15-16 kat fazla
olduğudur. Sağlıkta şiddet ezici
çoğunlukla sağlık hizmeti verenlere
yöneldiğine göre hekimleri şiddetin
öznesi olarak görmek akılla ve
gerçeklerle açıklanır olmasa gerektir.

Torba yasa kötü alışkanlığına


giderayak bir başkasını ekleyen
iktidarın “hastasını iyileştirmede
başarısız olan hekim” nitelemesi de
her yöne çekilebilecek denli ucu
bucağı belirsiz bir tanımdır. Bu bulanık
niteleme üzerinden hekimin
mesleğinden yasaklanmasına varacak
kararların gelebilecek olması önde
gelen kaygıdır. İlk bakışta hekimi
ilgilendiren bir durum gibi gözükse de
bu düzenlemenin sağlık hizmetini alanı
da ilgilendireceği kuşkusuzdur. Başka
deyişle, akılla ve bilimsel gerçeklerle
açıklanamayan bu düzenlemenin bir
toplum sağlığı sorununa yol açması
şaşırtıcı olmayacaktır.
Diğer yandan, yetkinliği belirsiz
kişilerden oluşacak kurul, hekimin
mesleğini sürdürüp sürdürmeyeceğine
ya da en azından ara verip
vermeyeceğine karar verecek. Zaten
zorlu ve gergin koşullarda görev
yapma çabası içindeki hekimlerin yanı
başına giyotin koymaktan ve her
fırsatta o giyotinin oradaki varlığını
anımsatmaktan başka bir işlevi olabilir
mi bu düzenlemenin?

Bu koşullar altında hekimin bağımsız


davranabilmesi, mesleğinin bilimsel
gereklerini korkusuzca uygulayabilmesi
nasıl beklenecektir?

Tıp gibi iki kere ikinin her zaman dört


etmediği, belirsizliklerin eksik olmadığı
bir alanda hekimlerin bıçak sırtında
olmaya zorlanması kaçınılmaz
sonuçlara yol açacaktır.

Olası sonuçlara göz atalım : 

Yurtdışına hekim göçü hızlanacağı gibi


hekimlerin yurtta kalanlarının da mesleklerinin
gereklerini yerine getirmede korku ve ürkü
içinde olacakları kuşkusuzdur. Bu
düzenlemenin gündelik yaşama yansıması,
hekimlerin başlarını derde sokması olası
uzmanlık dallarından uzak durmaları şeklinde
olacaktır.
Sınırları belirsiz bir “hastasını iyileştiremeyen
hekim” nitelemesinin hekimi hastadan
uzaklaştırması olası gelişme olacaktır.
Yaşadığımız deprem kıranında resmi sayılara
göre 50 bini aşkın insanımızı yitirdik. Bunca
kitlesel yok oluş sonrasında bile sorumluluk
üstlenme belirtisine rastlanmazken sağlık
ortamındaki günah keçisi arayışı doğal olarak
yılgınlık, bezginlik ve öfke yaratacaktır. 

Bu yılgınlık ve bezginliğe eklenmesi şaşırtıcı


olmayacak “savunma tıbbı” anlayışı gerek
hekimlerin uzmanlık alanı seçimini
etkilemesine bağlı yaşamsal dallarda uzman
sayısı kıtlığı sonucuna ve gerekse ortamdaki
uzmanların kimi hastalıklara ve hastalara
yaklaşımda çekingenliğe yol açabilecektir.
Bunun doğal sonucu olacaktır hekime değilse
bile sağaltıma erişim kısıtlılıkları. 

Torba düzenleme yasalaşıp da


yürürlüğe girdiğinde hekimler
“giderlerse gitsinler” meydan
okumasının ikinci perdesini izlemeye
başlayacaklar gibi görünmektedir.
Toplumun hoşuna gideceği de
varsayılabilecek bu düzenlemenin orta
ve uzun erimde en büyük zararı yine
topluma vereceği akıldan
çıkartılmamalıdır. 

Seçime 45 gün kaldığı ve dolayısı ile de


iktidarın gün saydığı düşünüldüğünde
düzenlemenin zamanlaması siyasi etik
anlayışına da aykırıdır.
Yazıyı göndermeden önce gözüme
ilişen bir gelişmeyle bitirmiş olayım.

Tasarının komisyon görüşmeleri


aşamasında kimi maddeler
Anayasaya aykırılık nedeniyle geri
çekilmiş. Tasarının kendisi kadar acıklı
bir gelişmedir. Doğruysa geri çekme
kararı anayasaya aykırılık gerekçesiyle
komisyondan gelmiş. Anayasa gibi bir
kavramın varlığını anımsamış olmaları
güzel. O anımsatmayı başlarındaki
kişiye de yapsalar ne iyi olurdu
demekten alamıyor insan kendini.

Abonelik
VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini
çıkar.

ABONE OL

# CEYHUN BALCI

Bir Cevap Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar *


ile işaretlenmişlerdir
Yorumunuz *

Adınız *

E2Posta *

Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak


üzere adımı, e-posta adresimi ve web site
adresimi bu tarayıcıya kaydet.

YORUM GÖNDER GİRİŞ YAP

4 Yorum 

Veysi Kopar • 2 gün önce


Bu ülkede hekimler kalan son itibarlarını da Kobid-19
salgını döneminde kaybettiler. Hastalığa, teşhisine,
tedavisine, aşılara dair hususlarda büyuk bölümü
kalıpların dışına çıkamadılar. Aşıların yan etkilerini
incelemediler. 8er 8er verilen ilaçları sorgulamadılar.
Kurullarda, komisyonlarda akla ziyan kararlara imza
attılar.

Devlet soracaksa başka konuların değil o dönemın


hesabını sorsun.

Cevapla

Yanıtları Göster

Bedri • 2 gün önce
Iktidarı bahane etmeden büyük oranda vatandaşın
vergileriyle tamamladıkları eğitimin hakkını vermek icin
çırpınan hekimlerimiz bize yeter..8 bin tl ile geçinmeye
çalışan insanlarin ülkesinde açta açıkta bir tane doktor
var mı? Sultana kızıp da cepheyi terketmek ihanettir..

Cevapla

Zeki • 1 gün önce


31 mart itibarı ile, şehir hastanesinde çalışan personelin
şubat ayına ait alacağımız döner sermaye ve nöbet
ücretlerimizin para olmadığı gerekçesi ile ödenmeyeceği
bildirildi. Hani maaşla beraber gecikmeden döner
sermaye paylarının da ödeneceği söyleyen sayın
bakanımız vardı ??

Cevapla

Gündem Siyaset Ekonomi Spor

Ukrayna AKP Borsa Beşiktaş


Deprem CHP Döviz Kurları Fenerbahçe
İstanbul MHP Altın Fiyatları Galatasaray
Suriyeliler Zafer Partisi Kripto Para Trabzonspor
Piyasaları
Memleket Partisi Puan Durumu
İyi Parti Maç Merkezi
© Telif Hakkı 2023, Tüm Hakları Saklıdır
Yazılım: Albasoft Bilişim Teknolojileri
Yazarlarımız Künye Hesabım İletişim Gizlilik politikası      

You might also like