TÜRK MODERNLEŞMESİ

Eski saltanat eliti karşısında laiklik ve anayasacılığın yerli burjuvaziye etkisi çok büyük. Bunun
sayesinde yerli burjuvazi bölgedeki azınlıklar gibi ticaret ve üretime atılmıştır. Bunun
milliyetçilik için de çok önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Jön Türkleri ise uluslararası
ticaretten zenginleşen azınlıkların yerli sermaye birikimine engel olmaları sebebiyle
azınlıkları istememe konusunda haklı buluyorum.

Gelenek konusunda ise eski ayrıcalıklı sınıfların gelenek kavramını kullanarak elde ettikleri
kişisel sermaye yerine sermaye birikimini amaçlayan yeni toplumsal sınıflara karşı olması
gayet normal. Bana kalırsa en başından din ve geleneğin ekonomi, hukuk, siyaset ve eğitim
gibi kurumlara karışması anlamsızdı. Modernleşmek isteyen bir devletin artık buna izin
vermemesi gayet normaldir. Modern devletler daima ileri bakmalı ve en iyisini (herkesten
iyisini) yapmaya çalışmalıdır. Gelenek ise geçmişten gelir ve her zaman geçmişe takılmamızı
sağlar. Ancak gelenekler de tamamen unutulup bırakılmamalıdır. Gelenekler her zaman
bizimle kalmalı ve onları bilmeliyiz. Fakat çok fazla ekonomi, eğitim, hukuk gibi kurumlara
dahil olmamalıdır.

Makalede verilen örnekte de söylendiği gibi. Modernleşmeyi amaçlayan ülkeler "Batıyı

yakalama" veya "batı gibi olma" hedefleri kurduğunda 21. yüzyılda çökmüştür. Ancak Çin ve
Kore gibi böyle hedefleri olmayan, kendi geleneklerine bağlı kalarak modernleşmeye çalışan
ülkeler krizden etkilenmeyip daha hızlı kalkınmıştır.
Bugün Kore'ye baktığımızda ne kadar Amerikalılaşmış gibi dursa da aslında çok farklıdır.
Amerikadan alması gerektiğini almış gerisini ise kendi kültüründen geleneklerinden
uyarlamıştır. Çin'e baktığımızda ise tamamen dışa kapalı kendi gelenekleri ile yaşamaktadır.
Kendine has bir sistemi vardır. Ancak Kore ile kıyaslandığında Çin daha az modern bir
devlettir ucuz işçilik ve açlıkla savaşır kendi halkına bile yetemez.

Yani kısacası gelenekler unutulmamalı ancak tamamen geleneklere dayalı da

yaşanmamalıdır.

FATMA BİRCAN ÖZTÜRK

224803026