Translated from English to Turkish - www.onlinedoctranslator.

com

Önerilen güçlendirme tekniği ile standart altı kolon numunelerinin eğilme mukavemetinde
önemli bir artış sağlandı. Güçlendirmede kullanılan FRP takviyesinin farklı türleri (şerit ve çubuk)
arasında değerlendirilen nihai yanal yük kapasitelerinde önemli bir fark yoktu. Öte yandan,
farklı FRP takviyesi kolonların eğilme performansı üzerinde farklı etkiye sahipti. FRP takviyesinin
kopması, numunenin davranışını ve nihai dayanımını belirlediğinden, GFRP takviyesi, AFRP
takviyesine kıyasla çok yüksek sürüklenme oranlarına kadar çekme gerilmelerini sürdürür. GFRP
çubukların çok düşük elastisite modülüne rağmen, çok daha etkiliydiler.

Ters çevrimli yükleme altında deformasyon kapasitesi açısından AFRP takviyesi. Ayrıca, GFRP
donatı ile donatılan kolonlar, sadece AFRP donatı ile donatılan numunelere göre çok daha
yüksek yanal yüklere dayanmıştır.
Boyuna FRP donatı oranı arttıkça kolonların yanal yük taşıma kapasiteleri de orantılı olarak
artmıştır. Ayrıca, önerilen teknik olan DSE FRP (Deep Surface Embedded FRP) ile
güçlendirildiğinde, orta ve hatta ağır ön hasar koşullarının kolonların eğilme davranışı üzerinde
önemli bir etkisinin olmadığı da kanıtlanmıştır. Bu ümit verici sonuçlar,

bu özel alanda daha fazla araştırma ile desteklenir ve olumlu sonuçlar

deprem etkisiyle önceden hasar görmüş veya başka nedenlerle hasar görmüş yapılarda
tekniğin kullanılması onaylanmalıdır. Bu sayede orta hatta ağır hasar görmüş birçok yapı
yenilenerek güvenli bir şekilde hizmet vermeye devam edebilecektir. Bu nedenle, ağır hasar
görmüş birçok yapının yıkılması ve yeniden inşası için büyük maliyetlerden kaçınılabilir.

Boyuna FRP takviyesinin temele doğrudan gömülmesi bu çalışmada tercih edilen ankraj tekniği
olmasına rağmen, sonuçlar, artık yer değiştirmeyi ve buna karşılık gelen hasarı sınırlamak için
kısmen bağlı ankrajların kullanılabileceğini göstermiştir. Öte yandan, kısmen bağları çözülmüş
ankrajların sağladığı sınırlı artık yer değiştirmenin bedeli, süneklik artışında dikkate değer bir
azalmadır.

Teorik modelleme yoluyla tahmin edilen sonuçların, özellikle gerinim ölçerlerle ölçülen FRP
takviyesinin gerçek kopma gerilmeleri teorik hesaplamalar sırasında FRP takviyesinin kopma
gerilmesi olarak kabul edildiğinde, yanal yük ve deformasyon kapasiteleri aracılığıyla test
sonuçlarını tatmin edici bir şekilde yakaladığı değerlendirildi. . Ancak bu sonuç, hbyrid FRP
takviyesi ile donatılan numuneler için geçerli değildir. GFRP çubuklar testler sırasında
kırılmadığından, teorik hesaplamalar sırasında nihai kopma gerinimleri dikkate alınmış ve
hesaplanan yanal yük kapasiteleri test sonuçları ile uyumlu bulunmuştur.

Ayrıca, AFRP donatısının deneysel olarak ölçülen kopma şekil değiştirmesinin, AFRP donatının
tasarım kopma şekil değiştirmesinin %30 - %63'ü arasında değiştiği gözlenmiştir. GFRP
çubuklar, numunelerin eğilme davranışını geliştirmede en etkili FRP takviyesi olarak performans
göstermiştir. Boyuna GFRP şerit ve çubukların çekmedeki maksimum gerinimleri, AFRP
donatının kopmasından hemen önce 0,0137 – 0,0201 arasında değişmektedir. Bu geniş değer
aralıkları, GFRP takviyesinin tasarım kopma gerilmesinin yaklaşık %49 - %72'sine karşılık gelir.
ACI 440-2R-08 (2008) ε değerinin düşürülmesini önerirken, AFRP donatıya kıyasla çekme altında
çok daha yüksek gerinimler gerçekleştiren GFRP çubuklar, yine de tam olarak uyum
sağlamamaktadır.fumonoton eğilme yüklemesi altında NSM uygulama tekniği için 0,70 faktörü
kullanılarak.
Bu nedenle, monoton yükleme koşulları altındaki NSM uygulamaları için ACI 440-2R-08 (2008)
tarafından önerilen gerinim azaltma faktörü (%70), bu çalışmada önerilen güçlendirme tekniği
DSE FRP için yanal yük deformasyon kapasitesinin koruyucu olmayan tahminlerine yol
açabilir. döngüsel yükleme koşulları altında. FRP takviyesinin farklı şekillerdeki (şerit ve çubuk)
deformasyon kapasitelerinde önemli bir fark gözlenmese de, farklı CTP malzemeleri (aramid,
cam ve karbon) farklı deformasyon kapasiteleri sergiler. Artırmak için

Tasarım yaklaşımının doğruluğu, gerinim azaltma faktörü, FRP takviyesinin malzeme tipine göre
uyarlanmalıdır. Ek olarak, gerinim ölçerlerle yapılan ölçümlerle de teyit edildiği gibi, sıkıştırma
altındaki FRP takviyesinin katkısı sınırlıydı. Bu nedenle, teorik yanal yük kapasitesi hesaplamaları
sırasında FRP takviyesinin basınç altındaki katkısının ihmal edilmesi, teorik modellemenin
doğruluğu üzerinde önemli bir etkiye sahip değildir.

Bu çalışmada önerilen güçlendirme tekniği ile enerji dağıtma kapasiteleri önemli ölçüde
artırılmıştır. İstisnai olarak, sadece bir numune, SD-N1-2ARS-PB, bağlanmamış AFRP takviyesinin
elastik davranışı nedeniyle referans kolondan biraz daha kötü performans göstermiştir. Genel
olarak, daha yüksek yanal yük kapasitesine sahip numuneler aynı zamanda daha yüksek enerji
dağıtma kapasiteleri sergilemiştir. GFRP takviyesi içeren numuneler, daha yüksek deformasyon
kapasiteleri ve çok yüksek sürüklenme oranlarına kadar sürekli yanal yükler nedeniyle dikkate
değer ölçüde daha iyi performans gösterdi.

GFRP takviyesi, nispeten erken kayma oranlarında AFRP takviyesinin kırılmasından

sonra sınırlı enerji dağılımı sergiledi.
Bireysel betonarme elemanların güçlendirilmesi ve bu elemanların sismik davranışlarının
iyileştirilmesi, yapıların sismik rehabilitasyonunda önemli bir adımdır. Bununla birlikte, daha da
önemlisi, güçlendirme yönteminin etkinliği, güçlendirilen yapının genel sismik performansının
değerlendirilmesiyle belirlenebilir. Geleneksel CFRP hapsetme aynı zamanda ters döngüsel
yükleme durumunda eğilme mukavemetinin ve sünekliğin iyileştirilmesine katkıda bulunur,
ancak birçok kez

eğilme kapasitesindeki sınırlı artış ve yüksek plastik deformasyonlar, yapı işlevselliğini

kaybedebilir ve ağır darbelerden sonra tekrar hizmete giremez.

depremler. Bu, kamu binaları (örneğin okullar, hastaneler, devlet daireleri) dikkate alındığında,
deomistik ekonomi ve kamu hizmetleri üzerinde büyük bir etki anlamına gelir. Bu çalışmanın birincil
amacı, sadece performansı arttırmakla kalmayan bir güçlendirme yöntemi geliştirmektir.

standart altı kolonların ters çevrimli yükleme altındaki eğilme kapasitesi ve aynı zamanda plastik
deformasyonları sınırlaması, yapıyı çoğu durumda TSDC (2007) tarafından belirtilen hemen
doluluk performans seviyesine getirir. Çalışmanın analitik bölümünde, önerilen DSE FRP
tekniğinin standart altı kolonların döngüsel eğilme kapasitesini iyileştirmenin yanı sıra yüksek
sismik koşullar altında bile plastik deformasyonları sınırlayarak yapının işlevselliğini korumada
etkili olduğu kanıtlanmıştır. Yükleniyor.

Açıkçası, tekrarlı yükleme koşulları altında önerilen DSE tekniği kullanılarak güçlendirilen
kolonların teorik sismik davranışını doğru bir şekilde belirlemek için daha fazla araştırmaya
ihtiyaç vardır. Yanal yük kapasiteleri ve elastik olmasına rağmen
deformasyonların daha doğru hesaplanabilmesi, teorik plastik deformasyonların deneysel
sonuçların çok gerisinde olması, varsayılan plastik mafsal uzunlukları (h/2) üzerinde güçlü soru
işaretlerine yol açmaktadır. FRP ile güçlendirilmiş elemanların ters döngüsel yükleme altındaki
plastik mafsal davranışını açıklığa kavuşturmak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Özellikle,
farklı türde FRP takviyesinin eğilme davranışı üzerindeki etkisinin araştırılması gerekmektedir.