Professional Documents
Culture Documents
KAVRAMLAR
VE
MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU
T.C.
TRAKYA ÜNİVERSİTESİ EDİRNE SOSYAL
BİLİMLER MESLEK YÜKSEKOKULU
KONU İÇERİĞİ
Bu derste öğrenciler;
HEDEFLER
Teorilerin oluşması hipotezlerle başlar. Hipotez ya da varsayım belirli bir probleme çözüm
bulmak için geliştirilen, olaylar arasında ilişki kurabilen, akla ve mantığa uygun olan ve
sınanabilir önermelerdir.
Geçerlilik kazanan hipotezlere teori adı verilir. Ancak buradaki geçerlilik kesinlik anlamına
gelmemektedir. Her teorinin zamanla aksi kanıtlanabilir ve yaygın adı ile çürütülebilir. Aksi
kanıtlanamayacak derecede güçlü teoriler kanun olarak adlandırılır ve her zaman ve her
mekânda geçerlilik kazanırlar.
Mikro iktisadi analizlerde belli konuları açıklamak ve ilişkileri ortaya koymak için ceteris
paribus (diğer her şey sabitken) varsayımından sıklıkla yararlanılması konuyu açıklaması
açısından önemli bir örnektir. Makro iktisatta da varsayımlar önemli bir yer tutmaktadır. Hatta
bu varsayımlar iktisadi okulların, ekollerin ve düşünce akımlarının doğmasının temel
nedenidir denilebilir.
İktisat biliminin ve dolayısıyla makro iktisadın ortaya çıkışını daha iyi anlayabilmek için
tarihsel sürece göz atmak bir zorunluluk hâline gelmektedir.
İnsanlık tarihi boyunca nüfusun artması ancak kaynakların kıt olması her şeyden önce birçok
kargaşaya ve savaşlara yol açmıştır. Özellikle tarım toplumlarında yaşanan kuraklık ve diğer
değişimler insan topluluklarının ve sonraki dönemlerde devletlerin daha verimli kaynaklara
sahip olan toprakları ele geçirme isteklerinde önemli bir yer tutmuştur.
Bunun dışında gerek aynı insan topluluklarında gerek komşu sayılabilecek topluluklarda
ticaretin çok eski tarihlerden beri var olduğu bilinmektedir. Burada ihtiyaç fazlası ile ihtiyaç
duyulan mallar arasında trampa ya da takas dediğimiz yöntemlerle başlayan ticaret, paranın
icadı ile ayrı bir boyut kazanmış ve metal paraların kullanımı ile ticaret hacmi genişlemiştir.
Artan üretim ve ticaret bir yandan insanların refahını artırırken bir yandan insanoğlunun
iktisadi problem olgusu ile karşılaşmasına neden olmuştur. Bu problemlerin iktisadın bir
bilimdalı olarak ortaya çıkmasında katkısı büyüktür. İktisadi problemlerin yoğunlaşması ve
Makroekonomi – 1. Hafta
2
SADECE DERS NOTU OLARAK HAZIRLANMIŞTIR. ASLA BAŞKA BİR AMAÇ İÇİN
KULLANILAMAZ!
iktisadın bir bilimdalı olarak ortaya çıkması ise 18. ve 19. yy.da yeni buluşların ve özellikle
buhar gücüyle çalışan makinelerin üretime yönelmesiyle meydana gelen Sanayi Devrimi ile
başlamıştır.
Sanayi Devrimi öncesinde iktisat bilimi ile uğraşan düşünürlerin ve okulların varlığı
bilinmektedir. Bunlar arasında en önemlileri Merkantilizm ve Fizyokrasi’dir.
Merkantilizm (1450-1750)
Fizyokrasi (1750-1770)
Sanayi Devrimi öncesi Avrupa, özellikle keşifler yolu ile birçok ülkeye ulaşmış ve çok düşük
maliyetler ile hammadde elde etmiştir. Yine Sanayi Devriminin başlangıcında buharlı
makinelerin icadı ve sanayi sektöründe kullanılması önemli bir etki yaratmıştır. Aynı
dönemde kırsal kesimden sanayi sektörünün gelişmekte olduğu kentlere büyük göçler
gerçekleşmiştir. Sonuç olarak ucuz hammadde, buharlı makineler ve çok sayıda nüfus sanayi
Makroekonomi – 1. Hafta
3
SADECE DERS NOTU OLARAK HAZIRLANMIŞTIR. ASLA BAŞKA BİR AMAÇ İÇİN
KULLANILAMAZ!
şehirlerinde toplanmıştır.
İktisadın bir bilim, bir disiplin olarak ortaya çıkması ise Fizyokratik düşünceden önemli
düzeyde etkilenen Klasik ve Neo Klasik görüş ile gerçekleşmiştir. Avrupa’da yaşanan sosyal
değişimlerin sonucu olarak ortaya çıkan bu düşünce akımları Sanayi Devrimi ile aynı
dönemde ortaya çıkmıştır.
Klasik iktisat 19. yüzyılın ortalarına kadar yaygınlığını korumuş, sonrasında neoklasik
iktisada yerini bırakmıştır.
1930’lu yıllarda geçerli olan ekonomik krizin kendiliğinden dengelenmemesi ise Klasik –
Neo Klasik düşüncenin eleştirilmesine yol açmıştır. Klasik – Neo Klasik düşüncenin eleştirisi
noktasında J. M. Keynes tarafından 1936 yılında “İstihdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi”
adıyla yayınlanan eser ise yeni bir düşünce ekolü olan Keynesyen Okulunun ortaya çıkmasını
sağlamıştır.
Keynes ekonomisi özel sektörün ağırlıklı olduğu ama devlet ve kamu sektörünün büyük role
sahip olduğu bir karma ekonomiyi savunmaktadır. Keynesyen İktisata göre yeri geldiğinde
devlet, iktisat politikaları ile ekonomiye müdahale edebilir. Keynesyen ekonomi ekonominin
talep yönüne ağırlık vermektedir. Sonraki yıllarda “Keynesyen Devrim” olarak nitelendirilen
bu teori ise iktisat biliminin mikro ve makro iktisat olarak ayrılmasına yol açmıştır.
Makroekonomi – 1. Hafta
4
SADECE DERS NOTU OLARAK HAZIRLANMIŞTIR. ASLA BAŞKA BİR AMAÇ İÇİN
KULLANILAMAZ!
farklı olması gibi etkenler varsayımların ve dolayısıyla iktisadi düşüncelerin de
farklılaşmasına neden olmuştur.
Monetarist İktisat
Monetarizm, esasen çağdaş iktisadi sorunlardan biri olan enflasyon konusu üzerinde durmuştur. Bu
politika enflasyonun temel nedeni olarak para arzının hükümetlerce gereksiz yere ve aşırı ölçüde
artırılmasını görmektedir. Monetaristlere göre, ekonomideki istikrarsızlıkların birçoğu parasal
kökenlidir. Bu nedenle para politikası iktisadi sorunlara karşı diğer iktisat politikası araçlarından daha
etkilidir.
Arz-Yanlı İktisat
Arz Yanlı İktisat, Keynesyen Teori’ye bir tepki olarak 1970’li yıllarda doğmuştur. Arz Yanlı
İktisat uygulamaları, 1980’lerde ABD Başkanı R. Reagan ve İngiltere Başbakanı M. Thatcher
tarafından ön plana çıkartılmıştırArz Yanlı İktisatçılar, vergi indirimlerinin yanı sıra, kamu
harcamalarının azaltılmasını, para arzının daraltılmasını ve piyasaya yönelik müdahalelerin
azaltılarak, özel kesimde sermaye birikiminin sağlanmasını ileri sürmüşlerdir.
Bireyin bir üretim dalında devamlı olarak çalışıp o dalda bilgilerini artırmak suretiyle ehliyet
ve kabiliyet kazanmasına uzmanlaşma denilmektedir. Bir üretim faktörünün, bir bölgenin
veya endüstrilerin belli bir üretim dalı üzerinde durması demek olan uzmanlaşma, ekonomik
birimler arasında işbölümünü ortaya çıkarmaktadır. İnsanların tüm ihtiyaçlarını kendi
faaliyetleriyle elde ettikleri mallarla karşılamaları mümkün değildir. Dolayısıyla insanlar
yetenekleri ölçüsünde farklı bir mal üretme ve ürettiği malın fazlalık kısmını diğer ihtiyaç
duyduğu mallarla değiştirme yoluna gitmektedir. Böylece zamanla birbirleriyle alışveriş
yapan ve belli dallarda uzmanlaşan insanlar/ekonomik birimler oluşmuştur.
Makro iktisadi analizde dört iktisadi birime ya da sektöre yer verilmektedir. İktisadi birim
ekonomide karar alan-karar veren birim demektir.
1. HANEHALKI
2. FİRMA
3. DEVLET
Hanehalkı Sektörü: Ekonomideki bütün ailelerden oluşan iktisadi karar birimine hanehalkı
sektörü adı verilmektedir. Hanehalkının içinde yer alan bütün bireylere ise tüketici
denilmektedir. İktisatta, emeği ile gelir elde eden hanehalkı sektörünün, maksimum fayda elde
Makroekonomi – 1. Hafta
5
SADECE DERS NOTU OLARAK HAZIRLANMIŞTIR. ASLA BAŞKA BİR AMAÇ İÇİN
KULLANILAMAZ!
etmeyi amaçladığı varsayılmaktadır. Gelir elde eden hanehalkı sektörü piyasada tüketim ve
tasarruf olmak üzere iki farklı karar verebilmektedir. Hanehalkları tek kişiden oluşabileceği
gibi birden fazla kişiden de oluşur. Ayrıca hanehalkını oluşturan kişilerin akraba olmaları
gerekmez. Örneğin, aynı evde kalan öğrenciler gibi. Hanehalkları, üretilen mal ve hizmetlerin
tüketicisi ve üretici kaynakların sahibi veya arz edicisidir. Tüketiciler olarak hanehalkı,
firmalar tarafından üretilen mal ve hizmetleri satın alır. Tüketicilerin satın aldıkları mal ve
hizmetlerin miktarı tüketicilerin sınırlı gelirleri, mal ve hizmet fiyatlarınca kısıtlanır. Tüketici,
belli bir satın alma gücü ile harcadığı her liradan mümkün olduğu kadar fazla doyum elde
etmeye çalışır. Faktör sahibi olarak hanehalkları, sahip oldukları faktörleri veya kaynakları
firmalara satarlar ve bu şekilde gelirlerini maksimize etmeye çalışırlar. Özetle;
Devlet (Kamu) Sektörü: Bir ekonomide faaliyet gösteren bütün kamu kurum ve
kuruluşlarından oluşan iktisadi karar birimlerini ifade etmektedir. Devlet, firmalar tarafından
üretilen malların bir kısmını satın alır. Hanehalklarının gelirlerinin bir kısmını vergi olarak
toplar. Devlet, ayrıca çeşitli mal ve hizmetleri bizzat üretebilir. Bunların yanında devlet,
Makroekonomi – 1. Hafta
6
SADECE DERS NOTU OLARAK HAZIRLANMIŞTIR. ASLA BAŞKA BİR AMAÇ İÇİN
KULLANILAMAZ!
mülkiyet haklarını düzenler ve özellikle firmaların faaliyette bulundukları piyasalar ile ilgili
düzenlemeleri (regülasyon) yaparak; firmalar, tüketiciler ve kaynak sahipleri ile ilgili tüm
düzenlemeleri hayata geçirir. Özetle;
• Firmalardan satın aldığı mal ve hizmetler için harcama yapar. (Kamu Harcaması)
• Kamu geliri ve giderleri arasında fark oluşursa, bütçe imkânlarına göre borçlanır ya da
faiziyle anapara borçlarını öder.
Dış Âlem Sektörü: Bir ülkenin diğer ülkelerle yaptığı ihracat ve ithalat gibi her türlü iktisadi
faaliyetlerinin toplulaştırıldığı sektöre denilmektedir. Özetle;
• Yurtiçi firmalarca üretilen mal ve hizmetlerin yurtdışına satılması sonucu döviz geliri elde
edilmesi (İhracat, ülkeye döviz girer).
• Yabancı firmaların ürettiği mal ve hizmetleri satın alır ve onlar için yurtdışına döviz
ödemesi şeklinde harcama yapılır (İthalat, ülkeden döviz çıkışı).
Sonuç olarak, ekonomiyi bir bütün olarak inceleyen makro iktisatta hanehalkı, firmalar, devlet
ve dış âlemden oluşan dört karar birimi yer almaktadır.
Ekonominin temel tüketim birimi olan hanehalkı, aynı zamanda üretim faktörlerinden
birisidir: emek. Hanehalkları devlete ve firmalara emek arz ederek (çalışarak) ücret ve maaş
geliri elde ederken aynı zamanda firmalara ortak olarak kârpayı kazançları da elde
edebilmektedir. Hanehalkı elde ettiği gelirleri hem yurt içi hem de yurt dışı firmaların ürettiği
mal ve hizmetleri satın almak için harcamakta ve devlete vergi vermektedir.
Devlet ise hanehalkına maaş, ücret ve transfer ödemesi ve hanehalkından aldığı borçlardan
dolayı faiz ödemesi yapmaktadır. Vergi sayesinde vergi geliri toplar. Devlet ise
hanehalkından ve firmalardan elde ettiği vergi gelirleri ile kamu harcaması yapmak için
Makroekonomi – 1. Hafta
7
SADECE DERS NOTU OLARAK HAZIRLANMIŞTIR. ASLA BAŞKA BİR AMAÇ İÇİN
KULLANILAMAZ!
firmalardan mal ve hizmet almakta, kamuda çalışan hanehalkına ücret ve maaş ödemesi
yapmakta, bazı hanehalklarına karşılıksız transfer ödemesi yapmakta, kendisine borç
verenlere faiz ödemesi yapmakta ve böylece piyasalar üzerinde etkili olmaktadır.
Dış âlem de, ülkelerden mal ve hizmet satın alabileceği gibi ülkeye mal ve hizmet de
satabilmektedir.
Mal Piyasası: Mal ve hizmet arzının ve talebinin karşılaştığı piyasaları ifade etmektedir.
İktisadi karar birimlerinden olan firmalar, piyasaya mal ve hizmet arz etmekte ve piyasadaki
diğer karar birimleri arz edilen mal ve hizmetleri talep etmektedir.
Para Piyasası: Para arzı (piyasadaki para miktarı) ve para talebinin (elimizde bulundurmak
istediğimiz para miktarı) karşılaştığı piyasaya denir. Bu piyasada hanehalklarının, firmaların,
kamu kesiminin ve dış âlemin fon arz (kredi veren) ve fon talepleri (kredi almak isteyenler)
karşı karşıya gelmektedir. Günümüzde para piyasası araçları küreselleşme ve dijitalleşmeye
paralel olarak çeşitlenmiştir. Buna rağmen merkez bankalarının bu piyasaların en önemli
aktörleri olmaya devam ettiği görülmektedir.
Tahvil Piyasası: Tahvil arz (tahvil satmak isteyen) ve tahvil talebinin (tahvil satın almak
isteyen) karşılaştığı piyasaya denir. Bu piyasada tahvil ve bono gibi menkul kıymetler alınıp
satılmaktadır. Para piyasasında olduğu gibi küreselleşme ve dijitalleşmeye paralel olarak
tahvil piyasasında da araçlar çeşitlenirken piyasa aktörlerinin sayısı da hızla artmıştır.
Emek Piyasası: Emek arzı (emeğini satan, çalışan, işçi) ve emek talebinin (emek satın almak
isteyen, işveren, patron) karşılaştığı piyasa olarak tanımlanan piyasalardır. Bu piyasalarda,
emeğin fiyatı belirlenmekte ve belirlenen bu fiyat üzerinden ne kadar emek arz edileceği
ortaya konulmaktadır.
İktisat biliminde ve özellikle makro iktisatta iktisadi olaylar ile ilgili çok sayıda görüşün
ortaya çıkması ile birlikte iktisadi olayların ölçülmesi, değerlendirilmesi ve bu
değerlendirmelere göre hareket edilmesi görüşü yaygınlaşmıştır. İktisat biliminde iktisadi
olayların ölçülmesi ve değerlendirilmesiyle ilgilenen disipline ekonometri denir. Ekonometri
bilimi, istatistik ve matematik kuralların ekonomi bilimine uygulanması anlamına
gelmektedir.
Ekonometri terimi ilk kez 1926 yılında Ragnar Frish tarafından kullanılmıştır.
Ekonometri biliminden hem mikro iktisatta hem de makro iktisatta yararlanılmaktadır. Çok
sayıda analiz yöntemi bulunmakla birlikte en çok kullanılan yöntem regresyon analizi ve bu
analizin türevleridir. Bu analizde açıklanan değişken ve açıklayan değişken olmak üzere iki
veri seti bulunur. Bunlara sırasıyla bağımlı değişken ve bağımsız değişkenler de denilebilir.
Yukarıdaki örnek açısından düşünürsek; dış ticaretin ülkedeki enflasyon üzerinde etkili
olmadığı gibi bir sonuç elde edilmişse enflasyonla mücadele etmek isteyen bir hükûmetin dış
Makroekonomi – 1. Hafta
9
SADECE DERS NOTU OLARAK HAZIRLANMIŞTIR. ASLA BAŞKA BİR AMAÇ İÇİN
KULLANILAMAZ!
ticaret ile ilgili tedbir almasına gerek kalmaz. Buna karşılık para arzı enflasyon üzerinde
önemli bir değişken olarak belirlenmişse bu durumda hükûmetin para arzının kontrolüne
öncelik vermesi daha doğru bir yaklaşım olacaktır.
HAFTANIN SORULARI
Kaya, V. 2012. Makro İktisat: Tanım, Tarihsel Gelişim ve Hâsıla. İktisada Giriş. Atatürk
Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Yayını. Erzurum.
https://icerik.ataaof.edu.tr/?d=iktisadagiris
Günsoy, B. İktisada Giriş Ii. Ed. B. Günsoy. T.C. Anadolu Üniversitesi Yayini No: 3995
Açiköğretim Fakültesi Yayini No: 2778.
https://ets.anadolu.edu.tr/storage/nfs/IKT104U/ebook/IKT104U-13V2S1-8-0-1-SV1-
ebook.pdf
Ülgen, G. İktisada Giriş-II. İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi.
http://auzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/iktisat_ao/iktisadagiris_2.pdf
Başar, S. Makro İktisada Giriş. Makro İktisat. Ed. S. Başar ve B. Günsoy T.C. Anadolu
Üniversitesi Yayini No: 4000 Açiköğretim Fakültesi Yayini No: 2783.
https://ets.anadolu.edu.tr/storage/nfs/IKT204U/ebook/IKT204U-13V1S1-8-0-1-SV1-
ebook.pdf
Ünsal, E., (2017). Makro İktisat, Genişletilmiş 11. Baskı, Ankara: Murat Yayınları.
Yıldırım, K. (Ekim, 2019). Makroekonominin Kapsamı ve Temel Makroekonomik
Değişkenler. İktisada Giriş. Ed. Y. Kılıçaslan ve E. Esen. T.C. Anadolu Üniversitesi Yayını
No: 3919 Açiköğretim Fakültesi Yayini No: 2714.
https://ets.anadolu.edu.tr/storage/nfs/IKT101U_2021/ebook/IKT101U_2021-19V1S1-7-0-0-
SV1-ebook.pdf
Balmumcu, Ö. Ekonominin İlkeleri I. Adnan Menderes Ünv.
https://akademik.adu.edu.tr/bolum/sokeisletme/ekonomi/webfolders/files/ECO101%20EKON
OMININ%20ILKELERI%20I%20DERS%20NOTLARI%20ILK%203%20HAFTA.pdf
Özer, M. (Ağustos, 2004). İktisadın Tanımı ve Temel Kavramları. İktisada Giriş. Ed. İ.Şıklar.
Tc. Anadolu Üniversitesi Yayini No: 1472 Açiköğretim Fakültesi Yayini No: 785.
http://www.mku.edu.tr/files/4138-8be96456-8477-4619-b031-171ad7339a96.pdf
Makroekonomi – 1. Hafta
10
SADECE DERS NOTU OLARAK HAZIRLANMIŞTIR. ASLA BAŞKA BİR AMAÇ İÇİN
KULLANILAMAZ!
Alkan, B. https://avys.omu.edu.tr/storage/app/public/bora.alkan/137111/1.hafta.docx
https://vergidosyasi.com/2017/11/17/verginin-tanimi-ve-ozellikleri/
Tanrıverdi, P. (Ekim,2007). Gelir Dağılımı Ve Vergilerin Gelir Dağılımı Üzerine Etkisi.
Yayınlanmamış YL. Tezi. Denizli.
http://acikerisim.pau.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/11499/2988/P%C4%B1nar%20Tanriverdi
.pdf?sequence=1&isAllowed=y
NOT: HAZIRLANAN DERS İÇERİKLERİ, DERS NOTU OLARAK, BÜYÜK ORANDA
YÖK AÇIK ERİŞİM DERS KİTAPLARINDAN YARARLANILARAK
HAZIRLANMIŞTIR. KULLANILAN KAYNAKLAR LİSTE HALİNDE DERS NOTUNUN
SONUNA EKLENMİŞTİR. SADECE DERS NOTU OLARAK HAZIRLANMIŞTIR. ASLA
BAŞKA BİR AMAÇ İÇİN KULLANILAMAZ!
Makroekonomi – 1. Hafta
11
SADECE DERS NOTU OLARAK HAZIRLANMIŞTIR. ASLA BAŞKA BİR AMAÇ İÇİN
KULLANILAMAZ!