You are on page 1of 2

Anneannemin Son Ölümü

Past Paper

Genç bir çocuğun ailesinin ölümünden sonra dünyaya bakış açısı anlatılır. Kızgınlık, özlem gibi
duyguların yanında karakterin anneannesiyle olan ilişkisi göze çarpar. Anlatıcı okura başlangıçta ölüm
kavramının karakterin üzerinde bıraktığı etkiyi gösterir ve buradan anneannesiyle ödev yapmaları,
sokakta gezmeleri daha derin bir anlam kazanır. Bu durumu yansıtabilmek için anlatıcı diyalog, kelime
tercihleri ve betimlemelerden faydalanır.

Diyalog anneannenin karakterini görmemizi sağlar. Torununa karşı korumacı bir tavır hissettirir
ve okuyucuya tebessüm ettirir. Kesitin konusu ve anlatımıyla sahip olduğu samimiyet diyalog ile de
desteklenir. Anneannesinin kullandığı “manyakoğlumanyak” kelimesi metnin başında karakterimiz
tarafından da söylenir. Bu durum karakterin anneannesinden etkilendiğini ve kişiliğini benimsediğini
gösterir ayrıca anneannesine karşı duyduğu sevgi, hayranlık ve saygının da belirtisidir. “Çünki
anneannem beni bu hayatta anlayan tek kişi, başımı yaslayabileceğim en yumuşak yastıktan daha
yumuşak bir insan ve tek bir siyah saçı yok.” ,“Buna da saygı duymak lazım.” Alıntılarında anlatım tekniği
ile gösterilen yukarıda saydığım bu duygular aynı zamanda diyalog sayesinde de desteklenir.

Anlatıcı tutumunu kelime tercihleri, dil ile anlatır ve oluşturulan ton metin içinde değişiklik
gösterir. İlk başta karakterin ailesi öfkeli bir tonda anlatılır. Sert kelimeler tercih edilir. Karakter onu tek
bıraktıkları için kızgındır ve bu durumu eleştirir. “Annem babam olacak insanlar bir trafik kazasında
öldüler” cümlesinde öldükleri için onları reddeden çocuk resmi çizilir. “Öfkeyle sıvanmış bir özlem.
Bazen sinirden mi gözlerim doluyor, sevgiden mi, özlemden mi, yoksa nostalji ihtiyacından mı
bilemiyorum, herhalde alışkanlıktandır deyip uyuyorum.” Karakter öfkesini açıkça belirtir ve aynı
zamanda sevdiğini, özlediğini itiraf etmek, kabullenmek istemediğini belirtir. Yazar dili metnin başlarında
olumsuz duyguları oluşturmak için kullanır ve bu olumsuzluk karakterin ailesine yöneliktir ancak metinin
devamında konu anneannesine gelince tonu yumuşar ve ona karşı olan minettarlığını hissettirir.
Anneannesinin sevgi anlayışını ve gösteriş şeklini onaylayıcı bir tutum sergiler. Sevgiye ihtiyacı vardır ve
bir insan için özel olmak onu mutlu eder. Bu duygular ve karakterin etrafla ilişkisi dil ve anlatma tekniği
ile oluşturur.

Anneannesinin en önemli özelliğinin ölmemesi olduğunu söyler ve bu gerçekten kahramanımız


için görmezden gelinmeyecek bir özelliktir. Kadının son hastalanışı ve etkileri betimlenerek anlatılır.
“Beni rahmetli dedem Rüstem bey zannetti. Bir duvardaki fotoğrafa baktım bir de kendime. İçten içe
korktuğum, fazla bakmamaya çalıştığım bir fotoğraftı o, dedem de olsa, yirmi beş sene önce ölmüş
birinin siyah beyaz fotoğrafı sonuçta” dedesini,fotoğrafı betimlemesiyle durumun ciddiliği sezdirilmek
istenir. “Elini tuttum, buz gibiydi, evdeki bütün battaniyeleri attım üstüne, yeni döşettiğim kaloriferleri
sonuna kadar açtım, ayaklarını ısıttığı elektrik sobasını da tuttum yüzüne, böylece ısınıp hayata döndü.”
Bu kısmın betimlenerek verilmesi bir çocuğun çabasını ve korkusunu yansıtır. Anneannesinin hiç bir
şekilde ölmediğini ama kahramanın yaptığı bir hareket sonucu çok fena hastalandığı, “hayata döndüğü”
zaman olarak anlatılır. Sanki tek ölüm sebebi bu gibi durumlar olabilirmiş gibi gösterilir ve kahraman
bunu bir daha yapmayacağını belirterek “Anneannesinin son ölümü” olarak adlandırılır. Başlığın ismi bu
durum ile örneklenmiştir.

Anlatıcı karakterin anneannesiyle olan ilişkisini anlatma tekniğiyle anlatır ve diyalog tekniği ile bu
ilişkiyi okuyucunun gözünde güçlendirir. Betimlemeler, anlatma tekniği ile oluşturulan özlem, sinir,
kırgınları, sevgi gibi duyguları derinleştirmek için kullanılır. Anlatıcı, yaşadığı trajedi üzerine çocuğun iç
dünyasının nasıl etkilendiği anlatma tekniği ve kelime tercihlerinin oluşturduğu ton ile gösterir.

You might also like