You are on page 1of 73

EĞİTİM

PSİKOLOJİSİ
“Ne kadar çok bilirseniz
bilin, bildikleriniz
anlatabildiğiniz
kadardır.”
MEVLANA
Sokrates; bir öğrencisinden
bahsederken,
“Kendisine ne
öğretebilirim. Beni
sevmiyor ki!” diyor.
EĞİTİM PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ

Psikoloji 1920’lere kadar “zihinsel yaşamın bilimi” olarak


tanımlanmıştır.

1920’lerden 1960’lara kadar psikoloji, Amerikan psikologları tarafından


“gözlenebilir davranışların bilimi” olarak yeniden tanımlanmıştır.

1960’larda ise, psikoloji, başlangıçtaki ilgisi olan zihinsel süreçlere


yeniden yönelmiş zihnimizin bilgiyi nasıl işlediği, bilginin nasıl
depolandığı, nasıl geriye getirildiğini incelemeye başlamıştır.

Bu bakımdan psikoloji, artık hem açık olarak gözlenebilen davranışlarla,


hem de örtük olan duyguları ve düşünceleri birlikte incelemeye
yönelmiştir.

Böylece psikoloji en yalın haliyle “davranış bilimi” olarak


tanımlanabilir. Eğitim ve psikoloji alanlarının ortak kavramı ise
davranıştır.
Eğitim Psikolojisi

Eğitim psikolojisi, insan


zihin ve davranışlarının
eğitim süreciyle ilişkili
olarak incelenmesidir.
Psikolojinin insan gelişim ve
öğrenmesine ilişkin
bulgularının eğitime
uygulanmasıdır.
Eğitim Psikolojisi

 Eğitim Psikolojisi ,insanların


gelişim özelliklerini ve
öğrenme ilkelerini inceleyerek,
 Eğitim ortamlarını etkili bir
biçimde düzenlemeyi ve
eğitim-öğretimi verimli
biçimde gerçekleştirmeyi amaç
edinen uygulamalı bir bilim
dalıdır.
GELİŞİM PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ

Öğrenme
Eğitim Eğitim Gelişim psikolojisi,
psikolojisi, psikolojisi iki psikolojisi, bireyin öğrenmenin
insanların gelişim alt başlıkta çeşitli yaşam nasıl
özelliklerini ve incelenir: dönemlerinde gerçekleştiğini
öğrenme ilkelerini • Gelişim gösterdiği ve öğrenme
inceleyerek eğitim psikolojisi özellikleri sürecinde
ortamlarının etkin • Öğrenme inceleyen bir bilim uygulanan
bir şekilde psikolojisi dalıdır. Bireyin , öğrenme-
düzenlenmesini ve hayatı boyunca öğretme
öğrenmenin yaşadığı fiziksel, modellerini,
verimli bir şekilde bilişsel, duygusal yaklaşımlarını,
gerçekleşmesini ve psiko-sosyal ilkelerini ve
hedefler. değişimleri inceler. stratejilerini
inceler
Gelişme/Gelişim

Gelişme organizmanın, büyüme, olgunlaşma ve öğrenme süreçleri ile etkileşimi


sonucu değişmesidir.

Gelişim ise, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil,


duygusal, sosyal açılardan sürekli ilerleme kaydeden değişimidir.

Gelişme, olgunlaşma ve öğrenme etkileşimlerinin bir ürünüdür.

Gelişim ise süreçtir. Olgunlaşma ve öğrenme olmadan gelişim sağlanamaz.


GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

Mesela; çocuğun bir beceri kazanması


gelişmedir.

Mesela; dilin kazanılması bir süreç yani


gelişimken, bu sürecin sonunda dil bilgisi
kurallarına uygun şekilde konuşmak bir
gelişmedir.
Gelişim süreci hangi iki kavramın etkileşimi sonucu ortaya
çıkar?

A) Hazırbulunuşluk - Zamanlama

B) Büyüme - Olgunlaşma

C) Olgunlaşma - Öğrenme

D) Zamanlama - Öğrenme

E) Büyüme - Öğrenme
Büyüme, organizmada yapısal artışı ve bedensel
değişiklikleri kapsar.

Vücudun boy, kilo ve hacim olarak artmasıdır, değişmesidir.


Başka bir ifadeyle organizmanın nicel (sayısal) değişimidir.

Başka bir deyişle, bireyin fiziksel özelliklerindeki değişmedir.


Olgunlaşma

Çocuk bir gelişim evresinden diğerine kendi bireysel hızı


ile, aşamalı olarak ilerler.

Olgunlaşma, vücut organlarının kendilerinden beklenen


işlevi yerine getirebilecek düzeye gelmesi için, öğrenme
yaşantılarından bağımsız olarak, kalıtımın etkisiyle
geçirdiği biyolojik bir değişmedir.

Olgunlaşma, otomatik olarak meydana gelen bir süreçtir.


 Ayşe 7 yaşında olmasına rağmen, kalemi düzgün
tutamamakta ve yazı yazarken zorlanmaktadır.
 Ayşe’nin bu sorunu aşağıdaki süreçlerden hangisi
ile ilgilidir?
 A) Büyüme
 B) Öğrenme
 C) Gelişme
 D) Olgunlaşma
 E) Kritik dönem
Öğrenme
Öğrenme, davranışta ya da potansiyel davranışta, tekrarlar ya
da yaşantılar yoluyla meydana gelen nispeten kalıcı izli
değişmelerdir.

Başka bir deyişle öğrenmenin gerçekleşmesi için 3 koşul


gereklidir.

Birincisi, öğrenmenin tekrar ya da yaşantı sonucu oluşması,

ikincisi öğrenilen davranışın oldukça kalıcı olması yani


süreklilik göstermesi,

üçüncüsü ise bir davranış değişikliğinin ortaya çıkmasıdır.


Hazırbulunuşluk

Hazırbulunuşluk, bir şeyi öğrenebilmek için


gerekli olan ön koşul davranışların kazanılmış
olması olarak tanımlanır.

Hazır olma bireyin olgunlaşmasının yanı


sıra önceki öğrenmelerinin, ilgilerinin,
tutumlarının, güdülenmişlik düzeyinin bir
sonucudur.
 ÖRNEK OLARAK; bir çocuğun bisiklet
kullanabilmesi için önce;
 El, ayak ve kasların belli bir düzeyde gelişimi
(olgunlaşma)
 Daha sonra da bisiklet kullanabilmesi için gerekli
olan ön bilgilere sahip olması,
 Davranış için güdülenmiş olması
hazırbulunuşluğa örnektir.
 Ali’nin gelişimi, yaşıtlarına göre hızlı olduğundan anne babası 1,5 yaşından
sonra tuvalet kontrol eğitimi için uygun yaşantıları sağlamalarına rağmen,
biyolojik donanımı, bunu yerine getirememiştir. Anne-babası Ali’nin gelişimsel bir
problemi olduğunu düşünerek bir doktora başvurmuşlardır. Doktor
öğrenememesinin nedeninin, biyolojik donanımıyla ilgili olduğunu ve bunun bir
problem olmadığını dile getirmiştir.
Ali’nin bu durumu, aşağıdaki gelişim psikolojisi kavramlarından hangisine
bir örnektir?
A) Kalıtıma
B) Çevreye
C) Olgunlaşmaya
D) Kritik döneme
E) Gelişime
Gelişimin Kritik Dönemleri
Belli içsel ve dışsal faktörlerin gelişim üzerinde en etkili
oldukları dönemdir.

Çevre etkilerine karşı daha duyarlıdırlar ve bu


dönemlerde öğrenme yaşantılarını daha hızlı kazanırlar.

Psikologlar bu dönemleri kritik gelişim dönemleri olarak


adlandırırlar.

Aynı faktörler diğer dönemlerde daha az etkilidir ya da


hiçbir etki göstermez.

“Ağaç yaş iken eğilir”


Kritik dönemlerde kazanılamayan
yaşantılar ilerleyen dönemlerde
kazanılamaz veya çok zor kazanılır.
Mesela; bireyin okuma-yazmayı
öğrenmesindeki kritik dönem 6 yaş
civarıdır. Bu nedenle 40 yaşındaki
okuma-yazmayı ilk kez öğrenmeye
çalışan bir yetişkine göre okuma-
yazmayı daha çabuk öğrenir.
Kritik dönem: Kritik dönem,
organizmanın çevrenin etkilerine daha
duyarlı (açık) oldukları dönemlerdir.
Öğrenmede belli uyarıcıların en güçlü
etkiye sahip olduğu bazı dönemler vardır.
Bireyler bu dönemlerde bazı öğrenmelere
karşı daha duyarlıdır ve diğer dönemlere
göre daha hızlı öğrenirler.
Mesela; “Ağaç yaş iken eğilir.” ,
“Demir tavında dövülür.” atasözleri
kritik dönemi iyi ifade eder.
Yaşantı (Deneyim):

Bireyin çevresiyle etkileşimi sonucu bireyde


kalan izdir.

Doğuştan görme engelli Ahmet, yetişkinlik


döneminde gerçekleştirilen bir ameliyatla görme
yetisini kazanır. Ancak bu yetiyi kullanma düzeyi,
görme problemi olmayan bireylerle aynı seviyeye
ulaşamaz. Bu durum yaşantı ile açıklanır.
Dönem (Yaş, Evre)
Gelişim sürecinde belirli özelliklerin ön plana çıktığı zaman
dilimlerine (gelişim aşamalarına) dönem denir.

Evreler şu özellikleri taşır:

Evreler ait olduğu evreye özgü genel özellikleri ve sorunları belirtir.

Bir evre diğerini değişmez bir sıra içinde izler.

Evreler bütün kültürler için evrenseldir.

Evreler davranıştaki nitelik farklılıklarını dile getirir. Bir evredeki


davranışın kendine özgü nitelikleri vardır.
Zaman /Tarİhsel Zaman

Gelişimde bazı olayların belirli zaman aralıklarında daha önemli ve


etkili olduğu bilinmektedir.

Ancak bu olaylar, bu zaman aralıklarından daha önceki veya sonraki


zaman aralıklarında aynı etkiyi ortaya koyamaz.

Mesela; Freud kişilik gelişiminde yaşamın ilk 5-6 yılının diğer yıllara
göre daha önemli olduğunu savunur.

Bu yıllardaki yaşantılar çocuğun ileride nasıl bir yetişkin olacağını


büyük ölçüde belirler.

Bireyin yaşadığı toplumda o zaman diliminde meydana gelen olgu ve


olaylardan etkilenmesi “tarihsel zaman etkisi” olarak adlandırılır.
GELİŞİMİN TEMEL İLKELERİ
Örneğin; fiziksel
gelişimde kalıtsal
faktörlerin daha
belirleyici, duygusal
Gelişim, kalıtım ve
gelişimde ise
çevre etkileşiminin
çevresel faktörlerin
bir ürünüdür.
daha belirleyici
olabileceğini
söylemek
mümkündür.

Gelişimde kalıtsal ve
çevresel faktörlerin
Gelişimin bazı belirleyici olma
alanlarında kalıtsal bağlamında birbirine
faktörler, bazı bir üstünlüğü
alanlarında ise olmayıp, gelişim
çevresel faktörlerin kalıtsal ve çevresel
daha belirleyicidir. faktörlerin ortak
etkileşiminin bir
ürünüdür.

Gelişim sadece Kalıtım bireye genleri


kalıtım ya da sadece yoluyla atalarından
çevresel uyarıcıların geçen genetik
etkisiyle ortaya mirastır. Genetik
çıkmamakta, ikisinin özellikler gelişimin
etkileşimi sonucu sınırlarını
oluşmaktadır. belirlemektedir.

Çevresel faktörler ise


Tüm çevresel
bireyin genetik
uyarıcılar gelişim
tarafından belirlenen
üzerinde farklı
bu sınırlara
düzeylerde etkiye
ulaşabilirliğini
sahiptir.
etkileyen faktördür.
 2. Gelişim süreklilik gösterir ve belli
evrelerde gerçekleşir.
 Gelişim süreci kesintisiz olarak devam etme özelliği-ne sahiptir.
 Bu nedenle gelişim süreklilik gösterir ve yaşam boyu sürer.
 Gelişim belli dönemlerden oluşan ve ileriye doğru seyir halinde
olan birikimli bir süreç olarak değerlendirilir.
 Bu bağlamda her gelişim evre-si kendinden önceki aşamayı temel
alır ve kendin-den sonraki dönem için gerekli altyapıyı hazırlar.
 3. Gelişim nöbetleşe devam eder.
Gelişim sürecinde gelişim alanları birbirine paralel bir
şekilde aynı anda değişime uğramaz.
Bir gelişim alanında gelişim süreçleri hızlandığı
zaman, diğer gelişim alanları duraklama dönemine
girebilir.
0-2 yaş arası fiziksel gelişimin, iki yaşından sonra ise
dil gelişiminin hız kazanması gelişimin nöbetleşe
olarak gerçekleşmesine örnek teşkil eder.
 4. Gelişimde belli bir yönelme vardır.
Baştan Ayağa Yönelme: Gelişim baştan ayağa doğru
bir yönelme gösterir. Anne karnındaki dönem-den
itibaren önce kafa, daha sonra kol ve bacaklar gelişir.
İçten Dışa Yönelme: Gelişim merkezden perifere
(çevreye) doğru bir yönelme gösterir. Anne karnın-daki
gelişim döneminde önce kalp ve damak sistemi, daha
sonra dışarıya doğru yerleşim gösteren akci-ğer ve
mide gibi diğer iç organlar ortaya çıkar.
5. Gelişim, genelden özele doğru
meydana gelir.
 Çocuklar önce tüm vücutlarıyla hareket etmeyi ve bu
hareketleri kontrol etmeyi öğrenirler (Kaba motor
beceriler).
 Küçük kas gelişimleri tamamlandıktan sonra, önce
elleriyle daha sonra parmaklarıyla ince ayar hareket
becerileri kazanırlar (ince motor beceriler).
 Koşmak kaba motor, yap-boz parçalarını birleştirmek
ise, ince motor becerilere örnek oluşturur.
 6. Gelişimde kritik dönemler vardır.
Organizma belli gelişim dönemlerinde belli gelişim
alanlarında öğrenme süreçlerine yönelik yüksek
duyarlılığa sahiptir.
Bu kritik dönemler organizmanın çevredeki etkilere en
açık ve alıcı olduğu zaman dilimidir.
Bu nedenle bu dönemlerde öğrenme ya-şantıları daha
hızlı bir şekilde gerçekleşir.
6 - 7 yaş civarı okuma - yazma becerilerinin kazanılması
kritik döneme örnek teşkil eder.
7. Gelişim bir bütündür.
Bütün gelişim alanları birbiri ile
etkileşim içersindedir.
Bir alan içersinde ortaya çıkan bir
bozukluk, diğer gelişim alanlarını da
olumsuz yönde etkiler.
8. Gelişimde bireysel farklılıklar
mevcuttur.
Her birey taşıdığı genetik özellikler ve
etkileşimde bulunduğu çevresel koşullar
bağlamında birbirinden farklılık gösterir.
Gelişim sürecinde de bireysel farklılıkların
ortaya çıkması bu durumdan
kaynaklanmaktadır.
İnsan gelişimine ilişkin aşağıdaki ifadelerden
hangisi doğrudur?
A) Gelişim özelden genele doğru gerçekleşir.
B) Gelişim sürecinde önce bacak ve ayakların
kontrolü sağlanır.
C) Gelişim sürecinde bireysel farklılıklar görülmez.
D) Gelişim nöbetleşe devam eden bir süreçtir.
E) Gelişim çevre ile etkileşim sonucu ortaya çıkar.
Birçok yaşıtının ilk süt dişi çıkmasına karşın Esma’nın dişi
henüz çıkmamıştır. Bunun üzerine telaşlanan Esma’nın
annesi bir uzmanın görüşüne başvurmuştur.
Aşağıdaki ifadelerden hangisi gelişimin ilkeleri
doğrultusunda bir uzmanın yapacağı açıklamaya
uygundur?
A) Gelişimde bireysel farklar vardır.
B) Gelişim, baştan ayağa doğrudur.
C) Gelişim, hayat boyu devam eden bir süreçtir.
D) Gelişimde kritik dönemler bulunur.
E) Gelişimin hızı ve devamlılığı çevresel ögelerden etkilenir
 Çocuğa kazandırılacak özelliğin olumlu ya da olumsuz anlamda çevresel
koşullardan en çok etkilendiği, yani çocuğun dışsal etkilere karşı en
hassas olduğu dönemdir. Bu dönemde çocuğun sosyal çevresinin
koşullarının düzenlenmesi ve çocuğa uyarıcı zenginliği yaşatılması
gerekmektedir. Bu parçada gelişim ile ilgili aşağıdakilerden
hangisinin önemi vurgulanmıştır?
A) Olgunlaşma
B) Tarihsel zaman
C) Büyüme
D) Kritik dönem
E) Hazırbulunuşluk
GELİŞİMİ ETKİLEYEN
FAKTÖRLER
GELİŞİMİ ETKİLEYEN
FAKTÖRLER

 Gelişimi etkileyen faktörler üç ana başlık


altında incelenmektedir:
1. Çevre
2. Kalıtım
3. Zamanlama
Çevre: Bireyin yaşadığı, ilişki
kuruduğu fiziki ve sosyal
ortamdır.
Çevre, insan davranışlarını
etkileyip genetik olmayan
bütün etmenleri içine alır.
Çevre, kalıtımsal özelliklere gelişme imkânı
verir ve sınırlandırır.
Çevre etkenleri arasında iklim, doğa
koşulları, fiziksel koşullar (hava kirliliği,
çöpler, atık maddeler vb.), çeşitli hastalıklar,
kültür vb. etkileri sayabiliriz.
Toplumsal çevre çocuğun bedensel,
duygusal, zihinsel ve sosyal gelişimini
önemli ölçüde etkiler.
Çevre ve İnsan
 Bireyin içinde doğup büyüdüğü kendisinin dışında bulunan
ortama "çevre" denir.
 Gelişim için çevresel faktörler en az kalıtımsal etkenler
kadar önemlidir.
 Bu gelişim faktörleri başlıca üç grup altında toplanır. Bunlar:
# Doğum öncesi çevre
# Doğum sırasındaki çevre
# Doğum sonrası çevre
 Aile içinde ana-babalar çocuklarına karşı farklı tutumlar
sergilerler.Bu tutumları altı ana başlık altında toplayabiliriz.
Bunlar;
# Güven verici, destekleyici ve hoşgörülü tutum.
# Baskı ve otoriter tutum.
# Gevşek tutum.
# Koruyucu tutum.
# İlgisiz ve kayıtsız tutum.
#Dengesiz ve kararsız tutum.
Yukarıdaki birinci tutum dışındaki ana-baba tutumları
olumsuz olup çocuğun gelişiminde olumsuz etkilere sahiptir.
Çevre şunlar üzerinde etkilidir:

§ Bazı fiziksel görünüm özelliklerinde,

§ Zekânın kullanım oranında,

§ Bazı kişilik ve karakter özelliklerinde


görebiliriz.
J. Locke, çocukların doğduğunda zihinlerinin boş bir levha olduğunu
ileri sürerek bilgi, beceri ve değerlerin kazanılmasında yaşantıların
önemli olduğunu belirtmiştir. Yani Locke, insanda iyi veya kötü, yararlı
veya zararlı gördüğümüz şeyler eğitim yoluyla alınan şeylerdir der.

Watson, çevrenin sonsuz gücüne inanmakta ve çocukların uygun


ortamlar sağlandığında istenilen biçimde yetiştirilebileceğini
savunmaktadır.

J. J. Rousseau “Emilie” adlı romanında, çocuğun dünyaya saf, temiz


ve iyi olarak geldiğini, daha sonra çocuğun toplumla ilişkileri sonunda
bu saf, temiz ve iyi halinin bozulduğunu ileri sürerek gelişimde
çevrenin etkili olduğunu savunmuştur.
GELİŞİMİ ETKİLEYEN
FAKTÖRLER

Kalıtım: Bireylerin genler yoluyla anne ve babasından aldığı özelliklere


kalıtım denir.
Organizmadaki genetik materyalin (kalıtsal yapının) tamamına genom denir.

Genler (kalıtımı belirleyen kromozom parçaları), başat (dominant/baskın) ve çekinik


(resesif, silik) diye iki türlüdür.

İnsandaki kromozom sayısı 23 çifttir. Cinsiyeti belirleyen kromozom’a Gonozom (1


çifttir: kadınlarda X, erkeklerde XY), cinsiyetle ilgili olmayan genlere Otozom (22
çifttir) denir. Eşey hücrelerin (23 çift kromozomun) birleşmesi sonucu oluşan yapıya
(döllenmiş yumurtaya) zigot denir. Eşey hücrelerinin bir tanesine ise gamet denir.
Kalıtım ve İnsan
 Kalıtım, canlıların sahip olduğu özelikleri oluşturan molekülleri ve bu
özelliklerin nasıl nesilden nesille aktarıldığını inceleyen bilim dalıdır.
 İnsanın kalıtsal özelliklerinin bilinmesi, onu tanımada çok önemli ipuçları
verecektir.
 Gen. Kalıtımın işlevsel birimidir.

 Kromozom. DNA ve protein moleküllerinin birbiri üzerine sarılarak ve


yoğunlaşarak oluşturdukları genleri taşıyan kalıtım birimidir.
Anne ve babadan çocuğa kalıtım yolu ile
geçen yapıya GENOTİP denir.
Zekâ ve bedensel özellikler büyük oranda
Genotiple belirlenir. Ayrıca bu özelliklere
çevre faktörleri de etki yapar.
FENOTİP ise bu genetik yapının dışarıdan
gözlenebilen şeklidir (Saç rengi, göz rengi,
kan grubu, cilt rengi vb.).
 DNA (deoksiribolükleik asit).
Kalıtsal özelliklerin şifrelendiği
nükleik asit molekülü.
 RNA(ribonükleik asit). DNA
üzerindeki şifrenin proteinlere
aktarılmasında görev alan
mRNA, ribozomların yarısına
giren rRNA ve proteinlerin
yapı taşı olan aminoasitleri
taşıyan tRNA olmak üzere üç
değişik yapıda bulunan
nükleik asit molekülü.
Kalıtım şunlar üzerinde etkilidir:
§ Hareket ve el becerilerinde
§ Sözel ve sayısal yetenekte
§ Müzik ve resim yeteneğinde
§ Genel beden yapısı ve özelliklerinde
§ Potansiyel bir güç olarak zekâda

You might also like