Professional Documents
Culture Documents
Deyim Kalıp Atasözü PDF
Deyim Kalıp Atasözü PDF
18 All good things must come to an end Her iyi şeyin bir sonu olmalıdır
68 Be my guest Misafirim ol
91 Between a rock and a hard place İki arada bir derede kalmak
93 Bite off more than one can chew Boyundan büyük işe kalkışmak
95 Bite the hand that feeds you Besle kargayı oysun gözünü
111 Bring home the bacon Ekmek parası kazanmak, evi geçindirmek
114 Burn the candle at both ends Gece gündüz demeden çalışmak
152 Couldn't be better Bundan iyisi can sağlığı, daha iyi olamazdı
157 Curiosity killed the cat İnsanın başına ne gelirse meraktan gelir
166 Do you even hear yourself? Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu?
170 Don't act like you don't remember Hatırlamıyormuşsun gibi davranma
181 Don't bite the hand that feeds you Besle kargayı oysun gözünü
223 Drive someone nuts Birini çileden çıkarmak, birini sinir etmek
227 Early bird gets the worm Erken kalkan yol alır
240 Every cloud has a silver lining Her şerde bir hayır vardır
241 Everything comes to him who waits Sabreden derviş muradına ermiş
246 Fancy meet you here! Seni burada göreceğime dünyada inanmazdım
250 Find out how the land lies Aslını astarını öğrenmek
251 Fine by me Bana uyar
273 Get it off your chest Söyle rahatla, içini dök rahatla
274 Get it out of your system Kafandan çıkar, kurtul artık şundan
312 Good things come to those who wait Sabreden derviş muradına ermiş
340 Hope for the best, but prepare for the worst En iyisini umut et ama en kötüsü için hazırlan
360 I am sorry for being late Geç kaldığım için özür dilerim
407 I have bigger fish to fry Yapacak daha önemli işlerim var
434 I wasn't born yesterday Dünkü çocuk değilim, ben kaçın kurasıyım
435 I will always be there for you Her zaman senin yanında olacağım
472 I'm so happy for you Senin adına çok mutlu oldum
489 It doesn't make any sense Bu hiç mantıklı değil, bu çok saçma
495 It is not rocket science O kadar zor değil, atla deve değil
504 It takes one to know one Üzüm üzüme baka baka kararır
515 It's good to see you again Seni yeniden görmek güzel
528 I've never been better Daha iyi olamazdım, hiç bu kadar iyi olmadım
530 it's my pleasure O zevk bana ait, benim için bir zevk
538 Just say the word Sen söyle yeter, istemen yeterli
540 Just what the doctor ordered Tam da ihtiyacımız/ihtiyacım olan şey!
550 Keep your chin up! Başını dik tut! , metin ol!
551 Keep your distance Mesafeni koru
556 Kill two birds with one stone Bir taşla iki kuş vurmak
565 Leave no stone unturned Her taşın altına bakmak, her yolu denemek
566 Let it all hang out Kafana göre takıl, istediğin gibi davran
569 Let sleeping dogs lie İşi kurcalama, uyuyan yılanı uyandırma
570 Let the cat out of the bag Ağzındaki baklayı çıkar
571 Let the good times roll En kötü günümüz böyle olsun
581 Let's go some place quiet Daha sessiz bir yere geçelim
583 Let's just call a spade a spade Eğri oturup doğru konuşalım
584 Let's not rock the boat Aman ağzımızın tadı bozulmasın
585 Let's sit crooked but talk straight Eğri oturup doğru konuşalım
687 Once bitten twice shy Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer
689 One man's trash is another man's pleasure Birinin çöpü başkasının hazinesidir
692 Ours not to reason why Sorgulamak bize düşmez, karşı gelemeyiz
695 Out of sight out of mind Gözden uzak olan gönülden de uzak olur
712 Pull yourself together Kendini topla, kendine çeki düzen ver
714 Put all eggs in one basket Tek bir şeye bel bağlamak
730 Saving for a rainy day Kötü günler için birikim yapmak
767 Speech is silver, but silent is gold Söz gümüşse sükut altındır
805 That's just the way it goes Böyle gelmiş böyle gidiyor
808 That's the all time we have Bize ayrılan sürenin sonuna geldik
811 That's what friends are for Arkadaşlar bunun için vardır
817 The leopard cannot change its spots Can çıkar huy çıkmaz
818 The pen is mightier than the sword Kalem kılıçtan keskindir
819 There are plenty of fish in the sea Elini sallasan ellisi
820 There is no such thing! Öyle bir şey yok! , alakası yok!
837 This means a lot to me Bu benim için çok şey ifade ediyor
841 Those were the days Hey gidi günler hey, neydi o günler
858 Two heads are better than one Bir elin nesi var iki elin sesi var
865 Watch your language! Diline hakim ol! , sözlerine dikkat et!
884 What a time to be alive! Daha ne isterim, daha iyi olamazdı, yaşasın
885 What am I, chopped liver? Biz neciyiz? , Bizim başımız kel mi?
886 What are you most afraid to? En çok neyden korkarsın?
889 What brings you here? Hangi rüzgar attı seni buraya?
891 What do you call it? Adı neydi? , adını unuttum şimdi, hani …
898 What happens here stays here Burada olan burada kalır
902 What is in the past is in the past Geçmişte olanlar geçmişte kaldı
908 Whatever turns you on Canın nasıl isterse, işine nasıl gelirse
924 Who pays the piper calls the tune Parayı veren düdüğü çalar
925 Why are you getting mad at me? Bana neden kızıyorsun?
926 Why are you silent as the grave? Neden ağzını bıçak açmıyor?
927 Why buy a cow when milk is so cheap Nerede beleş oraya yerleş
935 Wipe that smile off your face Pişmiş kelle gibi sırıtmayı kes
937 With all due respect Affınıza sığınarak, kusura bakmayın ama
963 You can say that again Doğru söze ne hacet, sana katılıyorum
965 You can't always get what you want Her zaman istediğini alamazsın
966 You can't fool me Kandıramazsın beni
972 You get what you pay for Ne kadar ekmek o kadar köfte