TÜRKÇE TESTÝ

TYT
A
1. Bu testte 40 soru vardýr.

kitapçýðý
2. Cevaplarýnýzý, cevap kâðýdýnýn Türkçe Testi için ayrýlan kýsmýna iþaretleyiniz.

1. Ünlü Fransız romancısı Gustave Flaubert (Güstav Flober)
I li i aynı zamanda sanat ürünü olmalarıdır. (II) Bilindi i gibi
Madam Bovary adlı ölümsüz eserini yazdıktan sonra ya a-
dıklarını öyle anlatıyor; “Madame Bovary’yi yazdı ım sıra-
II
da bana birçok kereler ‘Ba kahramanınız olan kadın, Mada-
III
me X midir?’ diye sordular. Hiç tanımadı ım ki iler evime
gelip bana sorular sordular. Ülkenin dört bir yanından ge-
len bir sürü mektup... çlerinden biri, Reims’den bir bey, ben-
IV V
zer bir duyguyu ona bire bir ya atabildi im için beni kutla-
dı. A a ı Seine’nin tüm eczacıları Homais’te kendi ki ilikle-
3. (I) iir, öykü, roman, tiyatro gibi yazınsal türlerin ortak özel-
sanat, bir yaratma ya da yeniden yapılandırma i idir; güze-
li ve güzelli i arar. (III) Sanatsal özelli i olan yazınsal türler,
gerçe i oldu u gibi de il de i tirerek, biçimlendirerek, kur-
gulayarak yansıtır. (IV) Bu özelliklerinden dolayı bu tür me-
tinlere kurmaca metin adı verilmi tir. (V) Yazınsal ürünler, in-
sanı ve ya amı ele alır ve sanatçı, ele aldı ı ya am durumu-
nu salt gerçek olarak sunmaz. (VI) Onu kendi anlayı ve ba-
kı açısına göre dü ve dü ünce gücünü kullanarak, de i -
tirerek, zenginle tirerek yeniden olu turur.
Bu parçadaki numaralanmı cümlelerle ilgili olarak a a-
ıdakilerden hangisi söylenemez?

rini sezince evime gelip beni tokatlamak istediler.” A) I. cümlede, yönelme durum eki almı bir sözcük vardır.

Bu parçada numaralanmı noktalama i aretlerinden han- B) III. cümlenin yüklemi, türemi bir eylemdir.
gileri yanlı kullanılmı tır? C) IV. cümlenin yüklemi, edilgen ve geçi siz bir eylemdir.

D) V. cümle, ba lı bir cümledir.

A) I ve V B) II ve III C) II ve IV
E) VI. cümle, giri ik birle ik bir cümledir.
D) Yalnız II E) IV ve V

2. Filmde ele alınan konu büyük bir ciddiyetle i leniyor. Film-
de bir belgeseldeki gibi konu konuyu, insan insanı do uru-
yor. Hatta gerçek ya amdan alınan konunun önce belgesel-
le anlatılması planlanmı ama yönetmen meseleyi kurmaca
olarak daha iyi ortaya koyabilece ini dü ünmü ve filmi böy-
le çekmi . Çok da iyi yapmı . Sinema seyircilerinin büyük il-
gisi de onların sanatın inceliklerini terk etmeden bir belge-
sel edası ku anan ve derdini derli toplu anlatan filmleri sev-
diklerini gösteriyor.
4. O gece, yemekte olan her eyi tekrar dü ündü. Salınca ı
yaptı ı o ö leüstü arkada ının ona ne kadar iyi davrandı ı-
nı, dizindeki kanamayı nasıl durdurdu unu hatırladı. Aslın-
da çenesini sımsıkı kapalı tutup hiç sorun çıkarmaması en
iyisiydi. Bazı insanlar bu gerginlikten ho lanmıyordu.
Bu parçada a a ıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?
A) Ünsüz yumu aması

B) Ünsüz dü mesi
Bu parçaya göre sözü edilen filmin sinemaseverlerce be-
C) Ünlü dü mesi
enilmesinin nedeni a a ıdakilerden hangisidir?
D) Ünsüz benze mesi
A) Ele aldı ı konuyu seyircilerin ilgisini çekecek bir kurguy- E) Ünlü daralması
la verebilmesi

B) Kurgu tekni iyle belgesel tekni ini ba arıyla bir arada

sunabilmesi
TYT DENEME - 1

C) Roman tadında bir film özelli i göstermesi

VÝP Yayýnlarý

D) Gerçek ya amdan bir olay anlatıldı ını seyircilere hisset-

tirmemesi

E) Yönetmenin seyircinin kalbine girebilecek bir konuyu

seçmesi
1
 A TYT
TÜRKÇE TESTÝ

kitapçýðý

5. Tarih, kültürler arasındaki etkile imlerin aynı zamanda id-
detli bir çatı ma alanı olu turdu unu da gösterir. Söz konu-
su etkile im; facialar, sava lar, kıyımlar sonrasında da de-
vam etmi tir. Me hur Truva Sava ı buna örnektir ve geli -
mi güçlü bir kent devleti bu sava sonrası yıkım sürecine
girmi tir. Yine Haçlı Seferleri ayrımcılı ı, acıyı, yıkıntıyı bera-
berinde getirirken Batı, Do u’nun kültürünü kendi yakasına
ta ımı tır. Nasıl ki Büyük skender Dönemi’nde Do u ve Ba-
tı’nın kar ılıklı birbirini etkiledi ini biliyorsak Haçlı Seferleri
Dönemi’nde de ve hatta bugün küreselle me düzeninde de
geni çaplı etkilenmelerin oldu unu biliyoruz, bizzat buna
tanık oluyoruz. Kentlerin güncel hayatına giren fast-food alı -
kanlı ı, moda giyim tarzları bunun çarpıcı örneklerindendir.
7. Roberto Bolano’nun yapıtlarında yetmi li yılların siyasi at-
mosferini bulursunuz. Dünya tarihine yön veren olaylara yap-
tı ı göndermeler, aynı karakterleri ba ka çehreler ve farklı
kimliklerle okurun kar ısına dikmesi, sevdi i yazarların me-
tinlerinden sızan özdeyi leri metnin can alıcı yerlerine nak-
letmesi ve yapıtın anlatımına renk katan ironisi onu di er ya-
zarlardan farklı kılan çarpıcı yönleridir. Yapıtlarını okura ilk
bakı ta kolay görünen ancak okumaya ba layınca zorlu u
fark edilen bir anlatımla kurgulamı tır. Bolano’nun kendi ya-
zınsal kimli ini belirgin kılan bir kurmaca üçgeni vardır. Bu
üçgenin dı ındaki alan, bir lunapark kadar e lenceli gibi gö-
rünse de her an ı ıkların sönüp gizemli ve u ursuz olayların
ba layaca ı bir atmosferle kar ıla abiliriz.

Bu parçadan yola çıkarak I. Ortak noktaların oldu u

II. Belli bir dönemi anlattı ı

I. Büyük sava lar, kültürlerin geli imini di er toplumsal
olaylara göre daha çok etkiler. III. Ya adı ı döneme yönelik ele tirel göndermelerde bu-
lundu u
II. Tarihte ya anan büyük toplumsal olaylar, kültürler ara-
sı alı veri e aracı olmu tur. IV. Ba kalarına ait özlü sözlere yer verdi i

III. Batı kültürü, Do u kültürünü her zaman daha olumlu et- V. Farklı katmanları ve sürprizli yönlerinin oldu u
kilemi tir.
Bu parçada Roberto Bolano’nun yapıtlarıyla ilgili olarak
IV. Kültürler arası etkile imin gerçekle ti i alanlar, çe itlilik yukarıdakilerden hangilerine ula ılamaz?
göstermektedir.
A) I ve II B) II ve III C) Yalnız III
yargılarından hangileri söylenemez?
D) III ve V E) IV ve V
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve III

D) II ve IV E) III ve IV

6. I. Buradaki ekili araziler ovaya do ru e imlidir.
II. Babam imdiye dek çoktan i lerini bitirmi tir.
III. Makineyi kısa bir süre bekledikten sonra çalı tırın.
IV. lçemizin havası her mevsim çok temizdir.
V. So uk havalarda annem bizi sıkıca giydirirdi.
Yukarıda numaralanmı cümlelerin hangilerinde “-dır,
-dir” eki, çekim eki göreviyle kullanılmamı tır?
8. Yangınlar Osmanlı devletinin altı yüzyıllık tarihinin o kadar
I
ayrılmaz bir parçasıydı ki stanbullular, özellikle on dokuzun-
II
cu yüzyıldan itibaren art arda çıkarak ehri kasıp kavuran bu
III
felakete kendilerini pe inen hazırlamı lardır. On dokuzuncu
yüzyılda dar sokaklarda, ah ap evlerde oturan misafirsever
IV
stanbullular için yangın artık bir felaketten çok, eninde so-

nunda evlerini ziyaret edecek bir Tanrı misafiriydi âdeta.

A) I ve II B) I ve III C) II ve IV
V
TYT DENEME - 1

D) III ve V E) IV ve V Bu parçada numaralanmı bölümlerin hangisinde bir ya-

VÝP Yayýnlarý

zım yanlı ı vardır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

2
 TYT
TÜRKÇE TESTÝ
9. El yazması her eser pek çok açıdan özgündü ancak ço al-
tılması ciddi bir sorundu ve her ço altılma sonucunda eser-
de ciddi eksiklikler veya fazlalıklar olu uyordu. Bu da aynı
eseri okuyan iki ki inin farklı bilgiler edinmesine yani genel-
geçer bir bilgi birikiminin olu amamasına yol açıyordu. Mat-
baa ilk kez tek seferde, birbirinin aynısı olan yüzlerce kop-
yanın yayımlanmasına olanak tanıdı. Artık belli bir kitabın
belli bir sayfasına atıfta bulunmak, dipnot olarak göstermek
(daha önce hiç olmadı ı kadar) mümkün olmu tu. Bir üni-
versitedeki bilim insanının herhangi bir esere yaptı ı bir atıf,
artık bir ba ka üniversitedeki meslekta ı tarafından denetle-
nebilir hâle gelmi ti. Bu ekilde gerçekle en bir “denetleme”
ilerlemenin süreklili i açısından hayati bir atılım oldu.
Bu parçaya göre matbaanın kitap basımında kullanılma-
sının sa ladı ı katkı a a ıdakilerden hangisidir?
A) Bilim ve teknolojideki geli melerin daha çok ki iye du-
yurulmasını sa laması
B) Bilimsel kitap yazımını te vik ederek bilime olan ilgiyi ar-
tırması
C) Bilim adamları arasındaki görü ayrılıklarını ortadan kal-
dırarak tek yanlı bir bakı açısının olu masını sa laması
D) Yazılan eserlerin geni halk kitlelerine ula masını sa -
layarak e itim düzeyini yükseltmesi
E) Bilginin standartla masını ve kontrolünü sa layarak bi-
limsel ilerlemeye yardımcı olması
10. Halk airlerinin asıl kayna ı halktır. Köy halkı arasından da
çıkar, göçebeler arasından da; kasaba arasından da çıkar,
ehirlerden de... Pek saymaya, sınırlamaya de mez. Çün-
kü bir saz airi köyde do up köy köy, oba oba dola ır; bal
alır her çiçekten bir arı gibi... Bu bakımdan do dukları yer-
lerin de gezip dola tıkları yerlerin de izlerini ta ırlar ama asıl
“ayırıcı nitelikleri” yerle tikleri, yeti tikleri sosyal çevrelerden
gelir.
Bu parçada a a ıdaki noktalama i aretlerinden hangisi-
nin kullanımıyla ilgili bir yanlı lık vardır?
A) Nokta (.)
VÝP Yayýnlarý
B) Virgül (,)
C) Noktalı virgül (;)
D) Tırnak i areti (“ ”)
E) Üç nokta (...)
A
kitapçýðý
11. MÖ 4000’den zamanımıza kadar uzanan (varlı ını devam et-
I
tiren) çe itli kültürel ve tarihî ögeleri bünyesinde (içinde) ba-
II
rındıran Hatay’da ilk bilimsel kazılar 1932 yılında yapılmı tır.
Çalı maların henüz ilk yıllarında çe itli ve kıymeti büyük olan
tarihî eserin gün yüzüne çıkarılması (varlı ının görünür ol-
III
ması) üzerine, Fransız idaresinde bulunan Hatay’da görev-
li M. Prost’un direktif vermesiyle (yapılmasını emretmesiyle)
IV
sancak dahilinde bulunan bütün tarihî eserlerin Antakya’da
toplanmasına ve bir müze kurulmasına karar verilmi tir (ih-
V
tiyaç duyulmu tur).
Bu parçada numaralanmı sözlerden hangisinin anlamı
parantez ( ) içinde verilen açıklamayla uyu mamaktadır?
A) II B) V C) IV D) III E) I
12. I. Dünya genelinde her be ölümden biri de beslenmeye
ba lı rahatsızlıklardan kaynaklanıyor; bu oran, sigara iç-
menin neden oldu u ölümlerden daha fazla.
II. Türkiye, srail ve spanya ba ta olmak üzere sebze a ır-
lıklı beslenen Akdeniz ülkeleri, dünyada beslenmeye
ba lı ölüm olaylarının en az ya andı ı ülkeler arasında
bulunuyor.
Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak a a ı-
dakilerden hangisi söylenebilir?
A) I. cümlede belirtilen rahatsızlı ın, ülkelerin geli mi lik
düzeyleriyle do rudan ili kili oldu una yönelik bir sap-
tama yapılmaktadır.
B) I. cümlede anlatılan durumun ortaya çıkardı ı olumsuz
sonuçların dünya ülkelerini nasıl etkiledi ine yönelik bir
ara tırmadan söz edilmektedir.
C) I. cümledeki bilginin gerçe i yansıtmadı ı, örnek verile-
TYT DENEME - 1
rek ve açıklama yapılarak ortaya konmaktadır.
D) I. cümlede belirtilen durumun kimi ülkeleri daha az etki-
ledi i örneklendirilmektedir.
E) I. cümlede verilen bilginin do ru oldu u bilimsel olarak
kanıtlanmaktadır.
3
 A TYT
TÜRKÇE TESTÝ
kitapçýðý
13. A a ıdaki cümlelerin hangisinde ayraç içinde verilen
açıklama do ru de ildir?
A) Kapıdaki görevli bizi laf ya muruna tutmu tu.
( sim tamlamasında tamlanan tamlayanın neye benze-
di ini ifade etmi tir.)
B) Yarın yapılacak geziye bütün sınıf katılacakmı .
(Bir tür adı, mecazımürsel yoluyla topluluk adı olarak kul-
lanılmı tır.)
C) Birkaç ki i deniz kenarındaki kaplumba aları korumaya
çalı ıyordu.
(Sayıca belirsizlik ifade eden bir sıfat vardır.)
D) Ona buna bakaca ına sen önce kendi i lerini yap.
(Adıl görevinde kullanılan ikileme vardır.)
E) Onu otogarda kar ılamaya arkada larıyla müdürü gitti.
( lgeç vardır.)
14. Ben sıklıkla Tarık Dursun K., Bilge Karasu, Vüs’at O. Bener,
Tahsin Yücel gibi öykücülerden ve onların öykücülü ünden
söz ederim. Türkçe yazmak isteyenin yol u ra ının mutlaka
bu yazarlardan geçmesi gerekti ini söylerim. Her biri yarat-
tıkları anlatı evreniyle yenilikçidir, yeni söyleyi biçimleri kat-
mı tır edebiyatımıza. E er bu ku a ı tek tek ele alırsak her
birindeki farklılı ın, benzersizli in neler içerdi ini görürüz.
Bu, yazar olmak isteyen, Türkçenin söz de erlerini özüm-
semek isteyen gençler için vazgeçilmez bir kaynaktır.
Bu ekilde konu an bir sanatçının, sözü edilen yazarla-
rı gençlere tavsiye etmesinin nedeni a a ıdakilerden
hangisidir?
A) Yazınsal birikimden yararlanmaları
B) Yeni bir içerikle ortaya çıkmaları
C) Türkçeyi do ru ve yerinde kullanmaları
D) Etkilerinin ya adıkları zamanla sınırlı kalmaması
E) Özgün bir anlatıma sahip olmaları
TYT DENEME - 1
VÝP Yayýnlarý
4
15. Yazınımızda ele tiri, yapıtların de erini artıran, okura ve ya-
zara kılavuzluk yapan önemli bir etkinlik. Ele tiri okuyan bir
okur, yapıta daha bilinçli yakla ıyor, yazarın göndermeleri-
ni yerli yerine oturtuyor, dahası yapıttan tat alıyor. Ancak
okurlar genellikle belli dergilerde yazan bir iki ele tirmeni iz-
liyor. Bu da tek anahtarla onlarca kapıyı açmaya çalı mak
anlamına geliyor. Oysa bir kitapla ilgili farklı ele tirileri oku-
mak, kilitli kapıları açmak için bir anahtar demetine sahip ol-
mak demek.
Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen a a ıda-
kilerden hangisidir?
A) Yapıtı daha iyi anlamak için farklı bakı açılarından ya-
rarlanmak
B) Yapıtta anlatılanların gerçekten ya anıp ya anmadı ını
tespit etmek
C) puçlarını izleyerek anlatılanları do ru bir biçimde anlam-
landırmak
D) Farklı görü ve dü üncelerin çeli en ve örtü en yanları-
nı bulmak
E) Yapıtın anla ılmasını zorla tıracak ön yargılardan sıyrıl-
mak
16. Salâh Birsel; Türkçenin en ilginç, en özgün üslupçularından
biri. Yazılarındaki ilk birkaç cümleyi okuyunca ----. Ancak
sabretti inizde ba kasının elinde çok resmî, iddialı, kuru ola-
bilecek geni zaman kiplerini bir tür müzikal efekt, bir ma-
kam gibi kullanarak temel bir ahenk yarattı ını; temel müzi-
kaliteyi böylece kurduktan sonra zengin bir dilsel çe itlili e
yer verdi ini göreceksiniz. Kısalı uzunlu cümleleri arka ar-
kaya getirme, bir konuyu i ledikten sonra aniden bamba -
ka gibi görünen oysa ba lantılı olan bir bir konuya geçme;
mizahi incelikleri, ufak nükteleri, saçmalıkları metnin kritik
noktalarına yerle tirerek metne etkileyicilik ve a ırtıcılık kat-
ma onun karakteristik özellikleri arasında.
Bu parçada bo bırakılan yere a a ıdakilerden hangisi
getirilmelidir?
A) onun, kültürel altyapısına ve zengin birikimine tanık ola-
bilirsiniz
B) yapıttaki a ırtıcı ve anla ılması güç söyleyi ler kar ısın-
da ba tan pes edebilirsiniz
C) ne denli karma ık bir olay örgüsüyle kar ı kar ıya kaldı-
ınızı anlayabilirsiniz
D) bu cümleleri farklı yazılarında da kullandı ını görebilirsi-
niz
E) yazılarını kendi görü lerini vermek için özellikle kurgula-
dı ını anlayabilirsiniz
 TYT
A
TÜRKÇE TESTÝ

kitapçýðý

17. Günümüzde her birini birkaç kereden fazla seyretmeye ta- 19. I. “Tahta” adlı öyküsünde yazar, köyde ya ayan ve akli
I dengesi yerinde olmayan bir karakteri, iyi e itim almı
hammülümüzün olmadı ı, kaçmak için uzaktan kumanda- bir ehirli gibi tasarlayıp bilgece konu turuyor. Çok düz-
gün cümlelerle ve mantıksal bir düzende akıp giden bu
lara sı ındı ımız, üstelik ço u da ba arılı olan reklamlar, ço-
II konu malar ve yapay anlatım, yazarın soka ı tanımadı-
cukluk yıllarımızda dura andı, teknik açıdan ilkeldi, ço u da ını gösteriyor.
III
II. Yazar, nce Memed romanını bir köyde ve o köyde ya-
çok sıkıcıydı. Ama yine de bugün yoksunluklarla dolu geç-
IV ayan kahramanlar arasında geçen olaylar üzerine ku-
mi imizin hatırlatıcıları gibiler. ruyor. Seçilen kelimeler, konu ma tarzları ve cümle kur-
V gusu olayın geçti i atmosferi tüm canlılı ıyla gözler önü-
Bu parçada numaralanmı sözcüklerin hangileri fiilimsi- ne seriyor. Ki ilerin yöreye özgü iveyle konu ması, okur-
dir? da anlatılanların ya anmı lı ına dair bir üphe olu tur-
muyor.
A) I ve II B) I ve III C) II ve IV
Yukarıda verilen örnekler, a a ıdaki görü lerden hangi-
D) III ve V E) IV ve V
sini temellendirmek için kullanılabilir?

A) Bir yapıtta dil ne denli konu ma diline yakınsa yapıt,o-

kurla o kadar sıcak ve yakın bir ili ki kurabilir.

B) Bir yapıtta dil, ba arıyla i lenmi , sözcükler özenle se-

çilmi se o yapıtın gelece e kalmaması için hiçbir sebep
yoktur.

C) Bir yapıtta anlatılan konu kadar dil de yapıtın gerçekli i-

ni besleyen önemli ögelerden biridir.

D) Bir yazar, içinde bulundu u toplumun dil ve kültüründen

beslenmezse ba arıya ula amaz.

E) Kendine özgü bir anlatım yakalayamayan bir yazarın ba-

arılı olması mümkün de ildir.

18. (I) Günümüzde sinemaların kendince bir konforu, görkemli
bir havası var. (II) Açık havada film izleme imkânı tanıyan
konforsuz yazlık sinemalar tarihe karı tı çoktan. (III) Günü-
müzde yok olan yazlık sinemalar, yetmi li yıllarda sayıca kı -
lık sinemalardan fazlaydı. (IV) Hemen hemen aynı büyük-
lükteki yazlık sinemalar neredeyse her mahallenin ba kö-
esindeydi. (V) ehirlerdeki bo alanlar, arsalar yazlık sine-
ma kurmaya çok elveri liydi. (VI) Yazlık sinemaların neslini
tüketen ey seyircinin azalmasından çok, sinema olabilecek
alanların zamanla yerle im birimlerine dönü mesi oldu.
VÝP Yayýnlarý
20. (I) Arkeologlar, de i ik ortamlarda çalı ırlar. (II) Ara tırma
yapan arkeologlar, ço unlukla metin okuyarak, yazarak gö-
rev yapar. (III) Bu çalı malar a ırlıklı olarak yaz aylarında ya-
pılır. (IV) Bir kazıda ilginç bir parçanın bulunması ve ait ol-
du u dönemin belirlenmesi uzun ve zahmetli bir çaba so-
nucunda gerçekle ir ve bu durum arkeologlara büyük bir
mutluluk verir. (V) Bununla birlikte arkeologlar; eski ça ta-
rihçisi, heykeltıra , mimar, topo raf, teknik ressam, foto -
rafçı, epigraf (yazıt okuyan ki i) gibi meslek elemanlarıyla
sürekli ileti im hâlindedir.
TYT DENEME - 1

Bu parçadaki numaralanmı cümlelerden hangileri, yük- Yukarıdaki numaralanmı cümlelerin hangisinde ne-
lemin türü bakımından ötekilerden farklıdır? den-sonuç ili kisi söz konusudur?

A) I ve II B) I ve V C) II ve VI A) I B) II C) III D) IV E) V

D) III ve IV E) IV ve VI
5
 A TYT
TÜRKÇE TESTÝ
kitapçýðý
21. • Tarih öncesi zamanlardan bu yana çe itli do a olayları
sonucunda birçok canlı türünün soyu tükendi.
• Bir canlının soyunun tükenmesi do al kar ılanabilir ama
günümüzdeki sorun, bu tükeni in hızının çok artmasıy-
la ilgili.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca do ru bir bi-
çimde birle tirilmi hâli a a ıdakilerden hangisidir?
A) Canlıların soyunun tükenmesi geçmi te bir sorun olarak
görülmese de günümüzde büyük bir sorun olarak algı-
lanmaktadır.
B) Geçmi te çe itli sebeplerle canlıların soyunun tükenme-
sini bugün do al kar ılamamızı gerektirecek bir gerek-
çeye sahip de iliz.
C) Tarihte do al gerekçelerle canlıların soyunun tükenme-
si ola an bir durumken günümüzde bu tükeni in hızlan-
ması bir sorunun habercisidir.
D) Canlıların soyunun tükenmesiyle olu an durum geçmi -
te ve günümüzde günün artlarından dolayı farklı bakı
açılarıyla de erlendirilmi tir.
E) Günümüz artlarında canlıların soyunun hızlı tükenme-
si bir sorun olu tururken geçmi te hiçbir zaman bu du-
rum bir sorun olarak algılanmamı tır.
22. ----. Örne in, Eskimo dilinde “kar”, Arapçada “deve” için bir-
çok sözcük bulunur. nsanın bir yere ait olma-olmama hissi
ise her dilde sayısız sözcük ve ifadeyle kar ılanır. Örne in,
ngilizcede foreigner, stranger, outlander, alien, bazı küçük
farkları olsa da sözlükte genel anlamda “yabancı” demektir.
Bu parçanın ba ına dü üncenin akı ına göre a a ıdaki-
lerden hangisinin getirilmesi en uygundur?
A) Sözcükleri kullanmak, anlamlarını bilmek demek de ildir
B) Bazı sözcükler belli kültürler için özeldir
C) Hiçbir sözcü ün ses ve anlam de eri aynı de ildir
D) Sözcükler her zaman gerçek anlamıyla kullanılmaz
E) Sözcükler, dü üncelerimizi anlatmada kullandı ımız en
önemli araçlardır
TYT DENEME - 1
VÝP Yayýnlarý
6
23. Bir atlet ne kadar süre antrenman yapıyordur sizce? ngiliz
olimpik yüzücü, Rebecca Adlington, 2008 Olimpiyatları’na
hazırlanırken günde 4,5 hatta 6 saate varan zorlu bir antren-
man programına tabiydi. Bu programda sadece yüzme de-
il ayrıca ko u, kuvvet egzersizleri de vardı ve Rebecca gü-
ne saat 5 civarı ba lamaktaydı. Eminim, onun da alarmı ka-
patıp uyumaya devam etmek istedi i günler olmu tu ama
çok çalı tı ve sonunda 2008’de iki altın madalya kazandı.
Bu parçada anlatılanlar a a ıdakilerden hangisini des-
teklemek için söylenmi olabilir?
A) Dü ük hedefli ba arıları elde edip tatmin olmaktan da-
ha kötü bir ba arısızlık yoktur.
B) nsan ne kadar az ey biliyorsa o kadar çok ey bildi i-
ni zanneder.
C) Hayatta ba arılı olanlar, ya adıklarının sebeplerini her
zaman ara tırırlar.
D) Ba arılı olmu insanların gittikleri yolları takip ederseniz
sadece kendinize ait özgün bir ba arıya imza atmanız
olanaksızdır.
E) Do u tan yetenekli olmak, yeteneklerinizi gereken se-
viyeye ta ıyacak alı tırmaları yaptı ınızda ancak i e
yarar.
24. Depresyon; duygusal, zihinsel, davranı sal ve bedensel ba-
zı belirtilerle kendisini gösteren bir durumdur. En dikkat çe-
kici belirtisi çökkün ruh hâli ile ilgi ve zevk almada belirgin
azalmadır. Depresyondaki ki i duygusal açıdan mutsuz ve
karamsardır. Eskiden en severek yaptı ı i ler bile artık zevk
vermez olmu tur. Ki i kendini hüzünlü ve yalnız hisseder.
Kendisine ve çevresine ilgisi azalır. Herkese yük oldu unu
dü ünüp sorumluluklarını yerine getirmedi ini dü ünür. ç
sıkıntısı, daralma; dayanılmaz huzursuzlukları beraberinde
getirir. Bazen kendisini tüm duygularını yitirmi gibi hisse-
debilir. Dikkatini toplayamama ve unutkanlık, depresyonun
en sık görülen belirtilerindendir.
Bu parçaya göre a a ıdakilerden hangisinin depresyon
ya ayan bir ki ide görüldü ü söylenemez?
A) Ümitsizlik duygusu ta ıma
B) Sosyal ya amdan uzakla ma
C) Suçluluk duygusuna ba lı kaygılar ya ama
D) Ba kalarını incitecek tavırda bulunma
E) De i ken ruh hâllerine bürünme
 TYT
A
TÜRKÇE TESTÝ

kitapçýðý

25. I. Bu ekilde hızla olu an sinir hücreleri uzun kökler olu -

turarak kom u hücrelere ya da daha uzaktaki hücrelere
ba lanır.

II. Hücresel bozuklukların neden ve hangi erken dönemde
oldu u konusu ise hâlâ açıklık kazanmı de il.
III. Hamileli in 6. ayı bitti inde bebe in beyninde trilyonlar-
ca sinir hücresi ba lantısı olu mu tur.
IV. Annesinin karnında büyümekte olan bir bebe in beynin-
de her dakika yakla ık 250.000 sinir hücresi olu ur.
V. Ancak bu nörolojik geli imin bazen bir ekilde sekteye
u raması otizm gibi bazı hastalıkların olu masına neden
olur.
Yukarıdaki numaralanmı cümleler anlamlı bir bütün olu -
turacak biçimde sıralandı ında hangisi ba tan dördün-
cü olur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
(I) Bugün itibarıyla 6,9 milyara ula an dünya nüfusunun sa -
lıklı bir ekilde ya amlarına devam edebilmesi için beslen-
mesi gerekiyor. (II) Beslenmeyi sa lamak için de gıdanın
üretilmesi art. (III) Tarım, gıda zincirinin birincil üretim ola-
rak tanımladı ımız ba langıç noktası yani bitkisel üretim, ha-
yatımızın vazgeçilmezi. (IV) Tarımsal faaliyetlerin ba ladı ı
ilk günden bu zamana bitki hastalıkları, zararlı böcekler, pa-
razit bitkiler, yabancı otlar ve olumsuz çevre ko ulları üretim
yapan çiftçiler için hep sorun olmu . (V) Sürekli bu etmen-
lerle mücadele etme yöntemleri geli tirilmesi gerekmi , da-
yanıklı bitki ıslahları yapılmı . (VI) Bunlar yapılmasına ra -
men bitki hastalıkları nedeniyle olu an ekonomik kaybın yıl-
lık olarak yakla ık 220 milyar dolar oldu u belirtiliyor.
(VII) Öyle ki tarihte birçok kere bitki hastalıkları ve zararlıları
yüzünden kıtlık ya anmı , insanlar göç etmek zorunda kalmı .

26. A a ıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlı ı var-
dır?
A) Emekli Profesör Gürkan Bey o ö rencisine önemli bir-
ey söylemi ti.
B) Tanzimat Dönemi romanlarında, kölelik, cariyelik yanlı
Batılıla ma gibi konular öne çıkmı tır.
C) nsano lunun ekmek gibi, su gibi vazgeçemeyece i gün-
lük ihtiyaçlarından biri de tuz de il midir?
D) Bu ansiklopedide Türklerin ilk ça larda genellikle avcı-
lıkla geçindiklerinden söz ediliyor.
E) irketimizin 7’nci kurulu yıl dönümünde hissedarları-
mızla birlikte yurt dı ına çıktık.
28. Bu parçadan a a ıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Sa lıklı nesillerin yeti mesinde beslenme ihtiyacının kar-
ılanması önemli bir yere sahiptir.
B) Toplumların tarımsal faaliyetleri dünyanın gıda ihtiyacı-
nı kar ılayamamaktadır.
C) Dünyada tarımsal üretimde tam verimlilik sa lanama-
maktadır.
D) Dünyanın nüfus da ılımında tarım, belirleyici etkenler-
den biridir.
E) Bitkilere zarar veren geli meler, tarımsal üretimi olum-
suz etkilemi tir.

27. A a ıdaki cümlelerin hangisinde tüm ögeler kelime gru-

bu hâlindedir?
29. Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci paragra-
A) Ünlü sanatçının son eseri sıradan okurlara payla manın fın numaralanmı cümlelerin hangisiyle ba laması uy-
güzelli ini fark ettiriyor. gun olur?
B) Eserlerini üslup açısından son derece hassas bir tartım-
A) VI B) III C) V D) IV E) II
dan geçiriyor.

C) Bu dönem sanatçıları yazdıkları eserleri ele tirel bir göz-

TYT DENEME - 1

le de erlendirmeyi önemsiyordu.
VÝP Yayýnlarý

D) Farklı kültürlere sahip pek çok yazar bu festivalde birlik-

te foto raf çektirmi ti.

E) Edebiyat otoriteleri o airi çok sınırlayıcı bir tanımla “a k

airi” olarak tanımlarlar.
7
 A TYT
TÜRKÇE TESTÝ

kitapçýðý

30. Gazeteci:
— Soyut resmin zor anla ıldı ına dair bir ön yargı var, ne
dersiniz?
Ressam: Boks yaparken güçlü, tekrarlanan yumruklara ve darbelere
(I) ---- maruz kalmanın travmatik beyin hasarı için ana risklerden
Gazeteci: biri oldu u dü ünülüyor. Çünkü her yumruk, beyinde mik-

(II) ---- roskobik hasarlara, beyin dokusunda küçük kanamalara ve

beyindeki sinir hücrelerinin fizyolojisinin bozulmasına neden
Ressam:
olabiliyor. Bu çe it bir yaralanma beyin hücrelerinin yıkımı-
— nsanların, en azından benim hitap ettiklerimin, zaten sa-
nı, ardından Alzheimer, Parkinson ve ALS gibi motor nöron
natla aralarında hayli mesafe var, o mesafeyi daha da aç-
hastalıklarına yol açma ihtimalini gündeme getiriyor. Hasa-
maya gerek olmadı ını dü ünüyorum. Bundan dolayı son
rın beynin hangi bölgesinde olu tu u da önemli di er bir
resimlerimde ya ama daha yakın sahnelerin oldu u do ru
unsur. Mesela davranı de i ikliklerine dair belirtiler beynin
ama yine de yo un göndermeler var. Bunun için birikim ol-
ön lobundaki bir hasarın habercisi olabiliyor. Hasar beynin
mazsa olmaz.
orta bölümündeki, kas kontrolünden sorumlu siyah cisim
Bu diyalogda bo bırakılan yerlere a a ıdakilerden han- denilen bölümde olu tuysa Parkinson hastalı ında görülen
gisi sırasıyla getirilmelidir? belirtilere benzer belirtiler gözleniyor.

A) (I) Bu görü e katılmıyorum. Soyut resim de di er sanat

ürünleri gibi kolayca anla ılabilir. Çünkü bir sanat ürü-
nüne anlam yüklemek öznel bir çabadır. Bu açıdan her-
kes kendince bir ey anlıyorsa o resim anla ılıyor de-
mektir.

(II) Resimlerinizde kendi ya amınıza dair herhangi bir

göndermeniz var mı?

B) (I) Soyut resim de bir sanatsal birikimin ürünü. Bu yüz-

den nasıl resim yapılırken bir birikim gerekiyorsa anla-
31. I. Beynin farklı bölgelerindeki hasarlar, farklı hastalıklara
ılması için de bir birikim art. Bu açıdan ça da resmi
neden olur.
anlamak kolay de il.
II. Alzheimer, Parkinson, ALS gibi hastalıkların olu umun-
(II) Resimlerinizde bireyden topluma kayan bir yön var,
da darbeye maruz kalmak etkili olabilir.
bu dünya görü ünüzün resimlerinize yansımaya ba la-
dı ı anlamına mı geliyor? III. Alzheimer’da Parkinson ve ALS hastalıklarına göre da-
C) (I) Soyut resmin konu edindi i meseleleri; küresel ısın- ha fazla beyin hücre ölümü görülmektedir.
ma, kadın-erkek ili kileri gibi günümüzün can yakan ko-
Bu parçadan yukarıda verilenlerden hangilerine ula ıla-
nularına dair bilgi sahibiyseniz anlamak hiç de zor de-
maz?
il. Ancak modern kültürü ve ya amı içselle tirmediyse-
yiz anlamanız imkânsız. A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
(II) Son resimlerinizin ya ama daha yakın oldu u söyle- D) I ve II E) II ve III
nebilir mi?

D) (I) Soyut resim, her sanatsevere hitap etmiyor. Çünkü bu

ürünlerin anla ılması ciddi bir emek ve çaba gerektiri-
yor. Dolayısıyla kimi insanların anlamaması do al bence.

(II) Resimlerinizdeki cesur çizgiler ve a ırtıcı sentezler

son dönem resimlerinizde yerini anla ılmaz çizgilere bı-
raktı, neden?

E) (I) Soyut resimler ülkemizde her zaman a kınlıkla kar- 32. Bu parçanın anlatımında a a ıdakilerin hangisinden ya-
ılanmı tır. Bunda a ılacak bir durum yok. Gerekli biri- rarlanılmamı tır?
kim ve donanımınız yoksa soyut resimlerin size verece-
A) Örneklemeden
TYT DENEME - 1

i bir ey olmaz elbette.

VÝP Yayýnlarý

B) Benzetmeden
(II) Resimlerinizde neden hep aynı ki i ve nesneleri çizi-
yorsunuz? C) Gerekçeli yargıdan

D) Açıklamadan

E) Tahminden
8
 TYT
TÜRKÇE TESTÝ
33. Günümüzde tarih konulu çoksatar roman yazarlarından bi-
ri de Amin Maalouf’tur. Farklı ve istisna olabilecek aidiyetle-
ri bir arada ta ıyan ve bir üst kimlik olarak dünyalı olmayı
çok iyi özümsemi olan yazarın hayatı, sava larla ve müca-
delelerle ekillenmi tir. Lübnan’da sava ın ba laması ile
Fransa’ya göç eden Hristiyan, Arap asıllı bir aileye mensup
olarak gençli i çatı malı çevrelerde geçmi ve bu durum
kimlik üzerine derin analizler yapmasını sa lamı tır. Ta ıdı-
ı binlerce yıllık kültürel miras, eserlerinde öyle içten bir dil-
le sentezlenir ki hayatın ölümlerle iç içe geçti i dünyamızda
çok kültürlülü ün nasıl bir zenginlik oldu unu açıkça gös-
terir. Varlı ı ve yazdı ı eserler, böylesi bir umut barındırdı ı
için çok sevilir ve neredeyse hemen her eseri uluslararası
ölçekte bir ödüle layık görülür.
Bu parçadan Amin Maalouf ile ilgili olarak
I. Eserlerinin yetkin nitelikler barındırdı ı
II. Eserlerinde evrensel özlerin bulundu u
III. Son yıllarda tarihsel içerikli yapıtlarıyla ilgi oda ı oldu u
IV. Eserlerinin pek çok dünya diline çevrildi i
yargılarından hangileri çıkarılamaz?
A) I ve II B) Yalnız II C) II ve IV
D) III ve IV E) Yalnız IV
34. (I) lk kez 1963 yılında stanbul Üniversitesinden bir grup
ara tırmacının bölgede yüzey çalı ması yaptı ı sırada fark
edilen Göbeklitepe’de kazılar, o günden bugüne devam edi-
yor. (II) 1995 yılından bu yana Alman Arkeoloji Enstitüsü ve
anlıurfa Müzesi tarafından devam ettirilen kazı çalı mala-
rında Neolitik Ça ’a ait “T” eklinde dikili ta lar bulundu.
(III) Ayrıca yakla ık 12 bin yıl öncesine ait, 65 santimetre
uzunlu unda insan heykeli ve dairesel ekilli tapınak kalın-
tıları ortaya çıkarıldı. (IV) Göbeklitepe’de bulunan bu kalıntı-
ların ve yapıların dünyanın ibadet için yapılmı en eski tapı-
nakları oldu u dü ünülüyor. (V) anlıurfa ehir merkezine
18 kilometre uzaklıktaki Göbeklitepe, yerli ve yabancı turist-
lerin yo un ilgisiyle kar ıla ıyor. (VI) Bu öneminden dolayı
Göbeklitepe, 4 Temmuz 2018’de gerçekle tirilen 42. Dünya
Miras Komitesi Toplantısı’nda UNESCO Dünya Miras Liste-
si’ne alındı.
VÝP Yayýnlarý
Bu parçada numaralanmı cümlelerden hangisi dü ün-
cenin akı ını bozmaktadır?
A) V B) III C) VI D) II E) IV
A
kitapçýðý
35. Okyanuslardaki canlı organizmaların toplam kütlesinin yak-
la ık %90’ını mikroorganizmalar olu turur. Okyanuslardaki
besin zincirinin en altında bu tek hücreli canlılar vardır. Bu
canlılar sadece do rudan ya da dolaylı olarak balıklar, de-
niz ku ları, balinalara yiyecek olmakla kalmaz; aynı zaman-
da fotosentez yaparak Dünya’nın atmosferindeki karbondi-
oksitin oksijene dönü ümüne de katkıda bulunurlar. Küre-
sel iklim de i ikli i sebebiyle eriyen kutup buzları, bu buz-
larda büyüyen tek hücreli canlı sayısının ve dolayısıyla de-
nizlerdeki besin miktarının azalmasına sebep oluyor. Kara-
sal ortamlarda ya ayan mikroorganizmalar da karbondiok-
sit, metan ve azot oksitler gibi önemli sera gazlarını atmos-
fere salıyor. Üstelik salınan gaz miktarı iklim de i ikli i ne-
deniyle giderek artıyor. Bilim insanları, iklim de i ikli ini ön-
leme ile ilgili çalı malarda bu organizmaların dikkate alın-
mamasının büyük bir hata oldu unu söylüyor.
Bu parçadan hareketle okyanuslarda ya ayan mikroor-
ganizmalar ile ilgili olarak a a ıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
A) Okyanusta ya ayan canlıları besledikleri
B) Önem ve de erlerine yönelik yeteri kadar ara tırma ya-
pılmadı ı
C) Okyanuslardaki biyolojik ya amın ço unlu unu olu tur-
dukları
D) Atmosferin temizlenmesine katkıda bulundukları
E) klim de i ikliklerinden olumsuz etkilendikleri
36. Bir gün Haldun Taner, yakın bir sanatçı dostuna öyle de-
mi : “Ben, sabah erkenden kalkar, balkona daktiloyu atıp
günde yirmi sayfa yazarım. Aklımda hiçbir ey yoksa ne gö-
rüyorsam onu dökerim sayfalara.” Sanat hayatımın ilk yılla-
rında Attilâ lhan da bana, “Her gün birkaç A4 sayfayı dol-
duracak kadar kalemini çalı tırmaya alı malısın.” demi ti.
Bu parçadan hareketle yazarın, yazarlıkla ilgili olarak an-
latmak istedi i a a ıdakilerden hangisidir?
A) Olgunlu a ula mak için yıllar içinde yava yava pi mek
gerekir.
B) lhamın yanında el eme i de gerektiren sanatsal bir u -
ra ıdır.
C) Akıldan geçenleri el çabuklu uyla kâ ıda aktarmanın
TYT DENEME - 1
yanında do ru ve yerli yerinde anlatmak da gerekir.
D) Yazmak kadar, kullanılan dilin inceliklerini ö renmek için
de çaba sarf edilmelidir.
E) Bir yerden esinlenmeye dayanmadan yürütülen bir ça-
lı madır.
9
 A TYT
TÜRKÇE TESTÝ

kitapçýðý

37. I. Hayatta bir amaca ula ma çabası olmayan insanlar, ne-
hir üzerinde akıp giden saman çöpü gibi oradan oraya
savrulur.
II. Bilgi ve görgü bakımından olgunla an bir insanın dav-
ranı ları, bu duruma ula madan önceki hâlinden farklı-
la ır.
III. nsan, çevresinde bulundu u erdem ve kültür sahibi ki-
ilerin etkisiyle zaman içinde olgunla maya ba lar.
39. 1998’de bir gazetede çalı ıyordum. Yayın yönetmenim po-
lisiyeye meraklıydı. Bana “Avrupa’da ve Amerika’da hafta
sonları polisiye tefrikalar yayımlanır. Biz niye yapmıyoruz?”
dedi. Ben bir karakter çizdim Ba komiser Nevzat diye. Onu
yazarken birkaç karakterden esinlendim: Bir tanesi “Ah Gü-
zel stanbul” filminde Sadri Alı ık’ın canlandırdı ı Ha met b-
riktaro lu, di eri Yavuz Turgul’un Muhsin Bey’i, bir de tanı-
dı ım emniyet müdürü. Kimdir imdi bu Ba komiser Nev-
zat? Eski stanbullu, vicdanlı bir adam. Süper kahraman de-

IV. nsanlar ba aklar gibidir, içleri bo ken ba ları havada il, hata yapıyor, vuruluyor ve eninde sonunda suçluları ya-

gezerken doldukça e ilirler.
V. Bir insanın hayatta yapaca ı en büyük hata, kendini ha-
tasız biri sanarak hâl ve tavırlarını de i tirmemesidir.
Yukarıdaki numaralanmı cümlelerden hangileri, anlam-
ca birbirine en yakındır?
kalıyor. Kısacası bu roman kahramanım tüm yazınsal yapıt-
larda oldu u gibi ----
Bu parçanın sonuna dü üncenin akı ına göre a a ıda-
kilerden hangisinin getirilmesi en uygundur?
A) yazarı olan benim ki isel özelliklerimden izler ta ıyor.

A) I ve II B) II ve III C) II ve IV B) bütünüyle gözlem ve izlenimlerime ba lı kalarak olu -

turdu um bir karakter oldu.
D) III ve IV E) IV ve V
C) yapıtımı herkese okutacak kadar sürükleyici özelliklere
sahip.

D) yazınsal yeteneklerimi ustaca kullanmamla inandırıcılık

kazandı.

E) gerçeklerin ve hayal gücünün birlikte ustaca harmanlan-

masıyla olu tu.

38. Bir özlü sözün, kapalı olan bir ifadenin açıklanması; edebi- 40. Fosil yakıtların yanması sonucu ---- karbondioksit, küresel
yat, felsefe, tarih gibi herhangi bir konunun temel noktaları ısınmayı ---- en önemli gazlardan biri; birçok bilim insanı,
hakkında bilgi vermek amacıyla ba vurulan bir yöntemdir. karbondioksit gazı salımının bugüne göre %50 oranında
---- gerekti ini dü ünüyor.
Bu cümlede a a ıdakilerden hangisi yoktur?
Bu cümlede bo bırakılan yerlere a a ıdakilerden han-
A) Ek eylem gisinde verilenler sırasıyla getirilmelidir?
B) Hem niteleme hem belirtme sıfatı almı bir isim
A) açı a çıkan - artıran - azaltılması
C) Birle ik sıfat
B) olu an - tetikleyen - etkisini yitirmesi
D) Çekimli eylem
C) ortaya çıkan - hızlandıran - hafifletilmesi
E) Ünsüz türemesi
TYT DENEME - 1

D) do aya salınan - önleyen - indirgenmesi

VÝP Yayýnlarý

E) yaygınla an - ço altan - olması

10