You are on page 1of 15

Yuvarlak Planlı Mimarinin Gö rü ldü ğ ü Merkezler

Anadolu mimari yapısı, bö lgede bulunan hammaddelere ve bö lgenin coğ rafi yapısına
gö re çeşitlilik gö stermektedir. Avcı toplayıcı grupların yaşadığ ı dö nemlerden itibaren,
yuvarlak planlı ve daha çok çukur tabanlı mimari yapılar gö rü lmeye başlamaktadır.
Çevresel faktö rlerin ve sosyal yaşam pratiklerinin etkili olduğ u bu yapılar; tek odalı, dal
ö rgü gibi hafif malzemelerden yapılmış, yarı gö mü lü ya da gö mü lmü ş çukur tabanlı
barınaklar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bö lgesel anlamda; toprak yapısı, sel baskınları
gibi doğ al şartların etkisiyle; yapı tabanlarında ve kullanılan malzemelerde farklılıklar
gö zlemlenir. Sosyal yaşamın içinde, toplayıcılık, evcilleştirme ve ortak kullanım gibi
ü retim tü ketim ilişkilerine bağ lı; barınak, kamusal yapı, depo alanı/silo olarak
tanımlanan yapı değ işimlerini takip etmek mü mkü ndü r. Kü ltü r bö lgelerine gö re yapılan
sınıflandırmalar bulunmakla birlikte bu çalışmada baz alınan, Anadolu’nun coğ rafi
sınırlarıdır.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi

Körtik Tepe
Diyarbakır’da bulunan yerleşim, M.Ö . 11000’ in ikinci yarısına tarihlendirilir.
Anadolu’da yerleşik dü zene geçişin en eski ö rneklerinden olan Kö rtik Tepe, dö nemine
gö re bü yü k bir yerleşimi temsil etmektedir. Bü tü n evrelerdeki yapıların çapları 2.30 –
3.00 m., temelleri yuvarlak planlı, işlenmemiş ve basit taş sıralarından oluşmaktadır.1
Yapılan kazı çalışmaları sonucunda yerleşimde, 6 farklı mimari dö nem tespit edilmiştir.
Buna gö re; Kö rtik Tepe, Çanak Çö mleksiz Neolitik Dö nem A boyunca iskâ n edilmiştir.
Yerleşimde her mimari katmanın konut plan tipleri açısından ortak ö zellikler
gö sterdiğ ini sö ylemek mü mkü ndü r. Plan olarak tek sıra halinde ya da taşlarla
sıkıştırılmış toprak – kil zeminli tabana sahiptirler. 2 Bağ ımsız durumda olanlarda
birlikte, çoğ unlukla birbirine bitişik olan bu yuvarlak planlı yapılar, Çanak Çö mleksiz
Neolitik dö nemin diğ er merkezlerinden; Gö bekli Tepe, Hallan Çemi, Nemrik, Qermez
Dere yerleşimlerini de karakterlendirirler.3

Boncuklu Tarla
Mardin yö resinin Çanak Çö mleksiz Neolitik Dö nem (PPN)’i açısından gü nü mü ze kadar
saptanan ilk yerleşim yeridir. Yerleşimin en erken tabakası yaklaşık M.Ö . 10000’e
tarihlendirilmiştir. Yapılan kazılarda PPNB’ye tarihlendirilen K13 açmasın yuvarlak
planlı silo tabanları tespit edilmiştir. Siloların tü mü nü n temelleri kü çü k kireçtaşları ya
da çaytaşlarıyla tek sıra şeklinde ö rü lmü ş, bü yü k çoğ unluğ unun tabanı ise çaytaşlarıyla

1
Öztürk, Şimşek 2019, s. 19
2
Sucu 2019, s. 52
3
Özkaya (vd.) 2010, s. 517
1

Düzce Üniversitesi Konuralp Yerleşkesi 81620 DÜZCE - TÜRKİYE


TEL: +90 (380) 541 24 04 | FAKS: +90 (380) 541 24 03 | fenedebiyat@duzce.edu.tr

DUZC E.ED U.TR


kaplanmıştır.4 Yarı çapları 0,5 ile 2,2 m arasında değ işen silolarda, yerleşimin diğ er
konutlarında rastlanan mezarların bulunmayışı, bu alanların depolama için
kullanıldığ ını desteklemektedir.

Boncuklu Tarla
Planı5

Doğu Anadolu Bölgesi

Gürgürbaba Tepesi
Van ilinde, Meydan Dağ ı’nın yakınlarında bulunan Gü rgü rbaba Tepesi, diğ er buluntu
alanlarından farklı olarak, açık hava buluntu yerinde tespit edilmiş olan mimari
unsurları temsil etmektedir. Alt Paleolitik dö neme dair ö nemli buluntular veren alanda,
2017-2018 yıllarında yapılan kazılar yapılmış ve mimari unsurlar belgelenmiştir. Sö z
konusu unsurlar, yuvarlak plan veren, ortalama boyutları 15-80 cm arasında değ işen
taşlardan oluşturulmuş bir halkadır. Çapı 2.5 m olan dairede taşların sistematik olarak
dizildiğ i gö zlenmiştir. Taşların, organik malzemeyle oluşturulmuş bir çadırın ö rtü sü nü
yere sabitleme ve bu ö rtü yü taşıyan olasılıkla ahşap direkleri desteklemek amacıyla
kullanıldığ ı bildirilmiştir. Yapılan kazılarda, toprağ ın sertlik ve dokusundaki değ işimler
incelenerek; olasılıkla bu taşıyıcı direklerin yerleştirilmiş olduğ u alanlar da tespit
edilmiştir.6

4
Kodaş 2018, s. XI
5
Sucu 2019, s. 217
6
Baykara, (vd.) 2018, s. 30
2

Düzce Üniversitesi Konuralp Yerleşkesi 81620 DÜZCE - TÜRKİYE


TEL: +90 (380) 541 24 04 | FAKS: +90 (380) 541 24 03 | fenedebiyat@duzce.edu.tr

DUZC E.ED U.TR


Gü rgü rbaba Tepesi, Çadır Alanı

Orta Anadolu Bölgesi

Aşıklı Höyük
Kapadokya’nın batısında, Aksaray il sınırları içinde yer alan Aşıklı Hö yü k’te yapılar,
diğ er bö lgelerden farklı olarak; birbirlerine daha yakın, bitişik nizamlı yapılmışlardır.
Bilinen en erken evresi M.Ö . 9 binyıla tarihlenir. Bu evreye dair bilgiler; oval planlı
toprağ a yarı gö mü k bir yapı ile ana toprağ ın hemen ü zerine inşa edilmiş, yine toprağ a
yarı-gö mü k, oval/yuvarlak planlı kerpiç bir binadan gelir. Yangın geçirerek çö ktü ğ ü
dü şü nü len kulü belerden ikisi, toprak zemine saz ö rgü tekniğ i ile inşa edilmişken, bir
diğ eri kerpiç binalara benzer şekilde toprağ a gö mü k yapıdır.7

7
Kalkan 2017, s. 51
3

Düzce Üniversitesi Konuralp Yerleşkesi 81620 DÜZCE - TÜRKİYE


TEL: +90 (380) 541 24 04 | FAKS: +90 (380) 541 24 03 | fenedebiyat@duzce.edu.tr

DUZC E.ED U.TR


İskeleti ağ aç dikmelerden çatılmış, dikmelerin araları ise dallar ve sazlarla ö rü lmü ş
kulü be tarzı yapılar, bu en eski yerleşmedeki mimari çeşitliliğ in parçasıdır. Yuvarlak ya
da oval planlı dal/saz-ö rgü kulü be tarzı bu yapılar, barınaklardan daha kü çü ktü r. Taban
ö zellikleri ve arkeolojik malzeme dağ ılımı bunların farklı işlevlere sahip olduklarını,
bazılarının bitki ve meyve/yemiş depolama, bazılarının hayvan barınağ ı olarak
kullanıldıklarını işaret eder.8 Bir sonraki evrede yuvarlak planlı yapılar giderek birbirine
bitişik hale gelmiştir ve bu değ işim sosyal yapıların değ işimine işaret etmektedir.

Ege Bölgesi

Ege Gübre Yerleşimi


Ege Gü bre Neolitik Yerleşimi’ndeki 18 yuvarlak planlı mekâ n iki ana evrede tespit
edilmiştir. Mekâ nların yapım teknikleri her iki ana evrede de aynıdır. Genellikle iki sıralı
olarak toplama kireç taşlarıyla inşa edilen mekâ nların ü st kısımlarının dal ö rgü ve yığ ma
çamurla yü kseltildiğ i dü şü nü lmektedir. Mekâ nların, bir mekan dışında, sıvalı/dö şeli
tabanları yoktur. E3 açmasındaki Y15 Mekâ nı’nın tabanı 1.08 x 1.33 m’lik kısmı,
boyutları 0.02 x 0.03 m ile 0.05 x 0.02 m arasında değ işen kü çü k taşlarla dö şenmiştir. Bu
evre, M.Ö . 6230-6050 yıllarına tarihlendirilmiştir. Yapıların merkezi bir avlu etrafındaki
konumu ve inşa teknikleri, buraya yerleşen insanların daha ö nceden belli bir sosyal
organizasyona veya teknik bilgi birikimine sahip olduklarının kanıtı olarak
gö rü lmü ştü r.9

8
Özbaşaran (vd.) 2022, s. 5
9
Gündüzalp 2009, s. 38
4

Düzce Üniversitesi Konuralp Yerleşkesi 81620 DÜZCE - TÜRKİYE


TEL: +90 (380) 541 24 04 | FAKS: +90 (380) 541 24 03 | fenedebiyat@duzce.edu.tr

DUZC E.ED U.TR


Yuvarlak Planlı Mimariden Kö şeli Plana Geçiş

Tarihö ncesi mimari yapıları, çevresel faktö rlerden etkilendiğ i kadar, sosyal yapıdaki
değ işimlerden de etkilenmektedir. Değ işen çevre ya da hammadde kaynaklarıyla birlikte
ihtiyaçlar da değ işmekte ve bu değ işimin izleri sosyal yapıda dolayısıyla mimaride
izlenebilmektedir. PPNA’dan PPNB’ye geçişte gö rü len mimari değ işimler, yuvarlak
plandan, kö şeleri kavislendirilmiş dö rtgen benzeri yapılardan sonra kö şeli plana
geçildiğ ini gö stermektedir. Geçiş evresindeki değ işimleri incelemek, mimari gelişmeleri
etkileyen faktö rleri anlamak açısından faydalı olacaktır.
Bu geçişi aşamalar halinde gö steren yerleşimlerden biri Çayö nü ’dü r. Izgara Planlı
Yapılar Evresi’nde birkaç yü zyıl içinde yapının dış duvarları giderek dö rtgen halini
almıştır.10 Bu geçişlerde konutların odalara bö lü nü yor ve depo alanı olarak kullanılıyor
olması, tarımsal faaliyetlerin hızlandığ ını ve silo ihtiyacının arttığ ını dü şü ndü rebilir. Bir
başka geçiş evresinda, Boncuklu Tarla’da 4. Tabaka mimarisi; 8-10 x 2-5 m
boyutlarındaki, kö şeleri kavisli dö nen yapılarla temsil edilir ve bu yapıların tü mü tek
odalıdır.11 Bö ylesi bir değ işim de, henü z bö lü nme ya da silo ihtiyacı doğ madan, hane
halkındaki artışa bağ lı olarak veya hane halkı anlayışının ev içinde bü tü nleşmesi ve
kalabalıklaşmasına bağ lı olarak daha geniş alanlara ihtiyaç duyulduğ unu
dü şü ndü rebilir…
Bunlara ek olarak çevresel faktö rlere dair bir değ erlendirme yine Çayö nü ’nde
yapılmıştır. Buna gö re; yağ ışlı dö nemlerde nemden, sıcak dö nemlerde ise ısıdan koruyan
bir yalıtım sistemi oluşturmak ve muhtemelen yapı içerisine haşere, kemirgen gibi
zararlı canlıların girmesini engellemek için ev tabanının zeminden yü ksek bir şekilde
inşa edilmesi gerekmiş olmalıdır.12
PPNA evresinin sonunda, işlevlere gö re bö lü nmü ş geniş mekanları içeren yapılara
hazırlık gö rü nü r. Bu dö nü şü m kolay olmamıştır. Daha ö nceki dö nemlerde gö rü lmeyen
besin hazırlama, saklama gibi eylemlerin ortaya çıkması, bu ufak barınakları kullanışsız
hale getirmiş olmalıdır. Çü nkü yuvarlak planlı bir yapıyı bö lmek veya yapıya ek bir
bö lü m yapmak ile daha işlevli hale getirmek zordur. Ancak bu dö nü şü m çok kolay
olmamıştır; temel, kö şe bağ lantısı, taşıyıcı duvarlar, kapı, çatı, baca gibi mimarinin
temelini oluşturan yeniliklere duyulan ihtiyacı da beraberinde getirmiştir.13 Bu evrede
kerpicin artık şekillendirilerek kullanılmaya başlanması da bu gö rü şleri destekler
niteliktedir.
Sonuç olarak, toplumun ü retim dinamiklerinin değ işmesinin ve toplum anlayışının
belirli gruplara bö lü nerek oluşturulmasının; yapı içlerinde artan bö lü mlerle ve yeni
mimari unsurların gelişmesiyle ö rtü ştü ğ ü nü sö ylemek mü mkü ndü r.

10
Sucu 2019, s. 42
11
Kodaş 2018, s. XII
12
Sucu 2019, s. 130
13
Ülger 2007, s. 32
5

Düzce Üniversitesi Konuralp Yerleşkesi 81620 DÜZCE - TÜRKİYE


TEL: +90 (380) 541 24 04 | FAKS: +90 (380) 541 24 03 | fenedebiyat@duzce.edu.tr

DUZC E.ED U.TR


Kü lt Yapısının Tanımlanması ve Gö beklitepe Kü lt Alanı
Prehistorik yerleşmelerde, bir yapının konumunun diğ erlerinden uzakta ya da
yapının diğ erleri tarafından çevrilmesi; “barınak” tanımından farklı bir işlevi
olabileceğ ini akla getirir. Çoğ unlukla bulunduğ u noktada devamlılık sağ ladığ ı gö rü len bu
yapıların ayırt edici unsurlarından biri; tabanlarının, barınaklara kıyasla daha katkılı
malzemeden ve ö zenerek yapılmış olmasıdır. Yapı içindeki dü zenlemede, gü nlü k yaşam
ö ğ elerinden farklı olarak sekilerin gö rü lmesi bir diğ er ayırt edici unsurdur. Yapıların
boyutlarında da gö rü len farklılık, sü reç içinde kü tlesel ve anıtsal biçimlere bü rü nü r.
İlerleyen sü reçte yapılarda; sembolik dü şü nce ü rü nlerini yansıtan dü zenlemeler
yapıldığ ı, biçimlerin anlamlara dö nü ştü ğ ü , bu anlamların; seki, kabartma, niş, stel gibi
somut yapılarla canlandırıldığ ı gö rü lü r. Kendi kurgusunda hayat bulduğ unu sanan bir
canlı tü rü olarak insan, bu kü lt yapılarının içinde yaşama/yö netim sistemlerinden birini
ü retmiş ve dö nü şerek devam ettirmiştir.

Göbeklitepe Kült Alanı


Kü lt Alanı, Şanlıurfa ilinin yaklaşık 15 kilometre doğ usunda konumlanan Germuş
Dağ larında, 587 hektarlık bir alana yayılmaktadır. Yerleşimin kendisi ise, 126 hektarlık
bir alanda, oldukça bü yü k (300 x 300 metre) bir hö yü kten oluşmaktadır. Gö beklitepe,
1963 yılında, Gü neydoğ u Anadolu Tarih Ö ncesi Araştırmaları projesi kapsamında
İstanbul Ü niversitesi’nden Halet Çambel ve Chicago Ü niversitesi Oriental Institute’den
Robert J. Braidwood başkanlığ ındaki yü zey araştırması ekibi tarafından tespit edilmiştir.
Arkeolojik kazı çalışmaları 1995 yılında, Şanlıurfa Mü zesi başkanlığ ında Harald
Hauptmann’ın (Alman Arkeoloji Enstitü sü ) alan yö netiminde, Heidelberg Ü niversitesi ile
işbirliğ i içerisinde başlar.14 Avcı toplayıcı toplulukların oluşturduğ u, birbiri içine geçen
bu bü yü k yuvarlak yapıların; Yukarı Mezopotamya topluluklarının buluştuğ u bir ritü el
merkezi olduğ u ö nerilmiştir. Klaus Schmidt’in bir başka ö nerisi, Gö beklitepe gibi erken
Neolitik Dö nem ritü el merkezlerinin oluşumunun, avcılık ve yabani tahıl hasadı gibi,
geniş kü ltü rel çevre ü zerinde potansiyel bir kontrol ile eş zamanlı gerçekleştiğ i
yö nü ndedir.15 Çevre yö relerde tespit edilen, benzer stelleri ve figü rleri içeren bu alanın,
diğ er yerleşimlerle birlikte ortak bir kü ltü rü temsil ettiğ i sö ylenebilir. Diğ er alanlardan
farklı olarak T biçimli kireç sü tunlar ve stellerin boyutları çok bü yü k ve kabartmaları
daha çok hayvanları işaret etmektedir ya da hayvan ve insan ortaklığ ını… Uzun yıllar
içinde gerçekleştirilen ve bir ekip çalışması gerektirdiğ i gö rü len kü lt alanında hem
insanın o gü ne kadar getirdiğ i sembolik verileri işlemeye devam ettiğ i hem de ü retim
anlayışıyla birlikte, insanın çevresini algılama biçiminin değ işmeye başladığ ı
sö ylenebilir. Sembolik dü şü ncenin, toplulukları yö neten bir sistem oluşturmaya
başladığ ının kanıtı olan bu kü lt alanında, bugü ne kadar etkisini gö steren bir hafıza
14
Clare (vd.) 2019, s. 14
15
Clare (vd.) 2019, s. 15
6

Düzce Üniversitesi Konuralp Yerleşkesi 81620 DÜZCE - TÜRKİYE


TEL: +90 (380) 541 24 04 | FAKS: +90 (380) 541 24 03 | fenedebiyat@duzce.edu.tr

DUZC E.ED U.TR


oluşturulmuştur. Olasılıkla çok fazla emek vererek anlamlar atfedilen bö ylesi alanların;
gö mü lmesi, terk edilmesi ve yeni sistemlerin oluşturulmasındaki kö klü değ işimlerin,
cesaretin temeli, oluşturulan toplumsal belleğ e dayanır.
16

17

16
Çalğan 2015, s.87
17
Schmidt 2009, s. 11
7

Düzce Üniversitesi Konuralp Yerleşkesi 81620 DÜZCE - TÜRKİYE


TEL: +90 (380) 541 24 04 | FAKS: +90 (380) 541 24 03 | fenedebiyat@duzce.edu.tr

DUZC E.ED U.TR


Çayö nü Yerleşimi Mimari Yapılaşma Evreleri
Diyarbakır ili, Ergani ilçesine bağ lı Çayö nü Tepesi, mimari evrelerin kesintisiz
incelenebilmesiyle ö ne çıkmaktadır.

18

Yuvarlak Planlı Yapılar Evresi


Bu konutları; ağ aç gö vdelerinin bir araya getirilmesiyle oluşturulan iskeletin
aralarının basitçe ö rü lmesi ve ardından çamur ile sıvanmasıyla yapılmıştır. Bu tip
evlerin yapımında ilk olarak kamış ve ince dallardan oluşturulmuş demetlerin ve 10-12
cm. çapında iğ neli ağ açların, belirli aralıklarla yerleştirilmesiyle bir iskelet
oluşturulmuştur. Daha sonra oluşturulan “yapı iskeleti” nin araları ince dallarla sepet
gibi ö rü lmü ş ve ü zerleri kalın bir çamur tabakası oluşturacak şekilde sıvanmıştır.
Dışarıdan da kü çü k taşlardan oluşan bir yığ ın ile desteklenen bu çukur tabanlı
barınakların alt taban dü zlemi dış yaşama alanının yaklaşık 30 – 35 cm. altındadır. 19

18
Ülger 2007, s. 105
19
Ülger 2007, s. 106
8

Düzce Üniversitesi Konuralp Yerleşkesi 81620 DÜZCE - TÜRKİYE


TEL: +90 (380) 541 24 04 | FAKS: +90 (380) 541 24 03 | fenedebiyat@duzce.edu.tr

DUZC E.ED U.TR


Yuvarlak
Planlı Yapı Ö rnek Çizimi20

Izgara Planlı Yapılar Evresi


Izgara Planlı Yapılar, Yuvarlak Planlı Yapıların ü zerinde yer alır. Dikdö rtgen planlı
bu yapıların duvarları ahşap direklerle desteklenmiş çit ve çamur ile çevrilmiştir. Alttaki
taş ızgara tabanların ü zeri dallarla ö rtü lü p çamurla sıvanmıştır. Bö ylelikle çukur ve
toprak zeminden yü ksek yeni bir taban tekniğ i uygulanmış, taban altında devamlı bir
hava akımı sağ lanmıştır. Bu hava akımı, nemin oluşması engellemek amacıyla yapılmış
yeni bir mimari uygulamadır.21 Bu evrede yapıların ü ç bö lü mden oluştuğ u gö rü lü r.
Gü ney kısım kü çü k hü crelerden; orta kısım, kö şesinde bir ocağ ın bulunduğ u tabanı sıvalı
bir mekâ ndan, kuzey kısım ise; çalı çırpı ya da dalların serilip ü zerinin sıvanarak
oluşturulduğ u, birbirine paralel duvarlardan oluşur.22 İlk kısım, yaşam dü zleminde
dikdö rtgen gö rü nü mü nde olmasına karşın, kö şeleri ve temeli, dik duvarları ve ayrı bir
birim olarak çatısı olmayan bir biçimleniştedir. İkinci kısımda, olasılıkla depolama
amaçlı kullanılan hü cre gibi kü çü k bö lü mler vardır. Izgara plan tipinin gelişerek birkaç
yü zyıl devam ettiğ i, bu sü reç içinde yapının giderek dö rtgen bir dış duvara sahip olduğ u
ve taban altındaki ızgaraların da bir taş dö şemeye dö nü ştü ğ ü gö rü lmektedir. Bu nedenle
ızgara planlı yapı evresi, mimarlık tarihinde çok tartışmalı olan yuvarlak plandan
dö rtgen plana nasıl geçildiğ ini tü m aşamalarıyla sergileyen bir sü reci yansıtmaktadır.23

Kanallı Yapılar Evresi


20
Sertkaya 2019, s. 29
21
Sertkaya 2019, s. 29
22
Çalğan 2015, s. 55
23
Özdoğan 2010, s. 145
9

Düzce Üniversitesi Konuralp Yerleşkesi 81620 DÜZCE - TÜRKİYE


TEL: +90 (380) 541 24 04 | FAKS: +90 (380) 541 24 03 | fenedebiyat@duzce.edu.tr

DUZC E.ED U.TR


Bu evrede, taş bloklar ü zerinde inşa edilen kerpiç yapılar gö rü lü r. Yapıların genel
bö lü mleri ızgara planlı yapılar ile benzer biçimde yapılmıştır. Dikdö rtgen yapıya sahip
dar kanallı platformlar ü zerine yü kselmiştir. Ö nceki evredeki ocak ve iş alanları bu
evrede dışarıya taşınmıştır.24 İlk kerpiç kullanımı, gerçek taşıyıcı,taş ö rgü duvar gibi yeni
mimari unsurlar eklenmiş; ö zel yapılar daha gö rkemli yapılmaya başlamış ve geniş açık
alanlar gö rü lmü ştü r. Yapılar birbirinden yaklaşık 20 cm genişliğ inde kanallara
ayrılmıştır ve 3x5.5 m. boyutlarında geniş taş platformlar ü zerinde yü kselmiştir.
Duvarlar yaklaşık 50 cm kalınlığ ında ve 4-5 taş sırası şeklinde yapılmaya başlanmıştır.
Taşların aralarına konan çamur, taşları birbirine bağ layıcı olarak kullanılmıştır.25 Saltaşı
Dö şemeli Yapı ve Kafataslı Yapı bu dö nemin ö zel yapılarıdır. Kafataslı yapı bu dö nemin
mezarlığ ı niteliğ indedir. Çayö nü ’nü n en bü yü k yapılarından olan bu yapı, 12X10 m’dir.
En az altı kez yenilenmiş yapının planı, bu evrede sö be iken daha sonraki evrelerde
dikdö rtgen plana dö nü şmü ştü r. Saltaşı Dö şemeli Yapı ise, tabanı geniş yassı taşlarla
dö şeli olan dikdö rtgen planlı ilk ö zel yapıdır. Izgara Planlı Yapılar Evresi’nin sonu
Kanallı Yapılar Evresi’nin başına tarihlenir. Bu yapının içerisinde, tam ortada payelerin
hizasında arka duvarlara koşut iki dikilitaş yerleştirilmiştir. Bir ü çü ncü sü ise, yapının
kuzeydoğ u kö şesinde, doğ u duvarına koşut olarak dikilmiştir.26

Çayö nü Saltaşlı Yapı27

Taş Döşemeli Yapılar Evresi

24
Sertkaya 2019, s. 30
25
Ülger 2007, s. 108
26
Çalğan 2015, s. 56
27
Ülger 2007, s. 177
10

Düzce Üniversitesi Konuralp Yerleşkesi 81620 DÜZCE - TÜRKİYE


TEL: +90 (380) 541 24 04 | FAKS: +90 (380) 541 24 03 | fenedebiyat@duzce.edu.tr

DUZC E.ED U.TR


Bu evrede artık yapıların kö şe bağ lantılarının ortaya çıktığ ı ve giderek duvarların,
bağ ımsız yapı ö ğ esi durumuna dö nü şmü ş olan çatının ağ ırlığ ını taşıyan bir niteliğ e
dö nü ştü ğ ü gö rü lmektedir.28 Bu evrede binaların boyutları kü çü lü r ve daha ö nce gö rü len
yerden yü kseltilmiş yapılar yerine, bu evrede evler doğ rudan toprağ ın ü zerine inşa
edilmiştir. Bu evrede yapıların dü z damlı olabileceğ i dü şü nü lmektedir. Birbirine geçişli,
3 tane ortalama 1.80-2 m x 3.50-4 m boyutlarındaki dö rtgen odalardan oluşmuşlardır.
Bazen mekanların içinde bazen de yapının kısa duvarlarında kü çü k payelerin yer aldığ ı
gö zlenmiştir. Ayrıca yapının dışında, yapıyı, bazen çepeçevre dolaşan kaldırımları
vardır. 45-50 cm kalınlığ ındaki taş duvarlarının doğ rudan toprağ ın ü zerine
oturmasından, bu evredeki yapıların artık yaşam dü zleminden yalıtılmasına gerek
kalmadığ ı, yerden yü kseltilmeden doğ rudan yaşam dü zlemine kurulduğ u anlaşılmıştır.29

Hücre Planlı Yapılar Evresi


Bu evre ismini yapıların bodrum katlarından almıştır. Hü cre planlı yapılar evresinde
iki katlı yapı kavramı ortaya çıkar. Ü st kata merdivenle çıkıldığ ı tahmin edilmektedir.
Yerleşme dokusunun bu evrede biraz daha sıklaştığ ı gö zlenmiştir. Yapılarda bodrum
katı oluşturulduktan sonra hatıllar atılarak, kerpiçten mekâ n elde edilmiştir. Çoğ u
zaman taban altlıkları mezar, depo veya kiler olarak kullanılmıştır.30 Yapıların taş
temellerde, kü çü k kırık taşlar ve dere taşları kullanılmıştır. Kü lt olarak tanımlanan
Terrazzo yapısı bu evrede ortaya çıkmıştır. Yapının tabanı, ortalama 12 cm kalınlığ ında,
sö ndü rü lmü ş kireç ile birbirine bağ lanmış beyaz kireçtaşı bir dolgunun ü zerine aynı cins
kırmızı taşın dö kü lü p bastırılması ve açkılanarak dü zeltilmesi yö ntemiyle yapılmıştır.
Kırmızı kireç kullanılan Çayö nü ’nde terrazzo tabanların yapımında, tabanlara birbirine
paralel çizgiler çekilmiştir. Bu yapıda stilize edilmiş, doğ al bü yü klü ğ e yakın bir insan
yü zü betiminin yer aldığ ı yü ksek kabartmalı sunak benzeri bü yü k bir taş levha ele
geçmiştir. Bu ö zenli yapının ilginç şeyler barındırmış olabileceğ i, daha sonraki
dö nemlerde açılan, tabanı parçalayan yağ ma çukuru nedeniyle ihtimal dahilindedir.
Hatta belki de dikilitaşlar ya da farklı mimari ö gelere sahip olabileceğ i
dü şü nü lmektedir.31
PPNB evresiyle birlikte, bugü ne kadar gelen mimarinin tü m ö zelliklerinin deneme
yanılma yö ntemiyle ortaya çıktığ ı; taş temelin, bunun ü zerinde taş duvarın, ö nceleri
dö kme, daha sonra bloğ a dö nü şen kerpicin, dü z damın, kirişleri olan kapı ve
pencerelerin, bodrum ve bunun ü zerinde yaşamın sü rdü ğ ü ikinci bir katı olan yapının,
ikinci kata çıkan dü zenli merdivenlerin, gü nü mü z Yakındoğ u kö y mimarisiyle hemen
hemen aynı nitelikte oluştuğ u gö rü lmektedir.32

28
Özdoğan 2010, s. 145
29
Ülger 2007, s. 109
30
Ülger 2007, s. 109
31
Savrum-Kortanoğlu 2020, s. 326
32
Özdoğan 2010, s. 145
11

Düzce Üniversitesi Konuralp Yerleşkesi 81620 DÜZCE - TÜRKİYE


TEL: +90 (380) 541 24 04 | FAKS: +90 (380) 541 24 03 | fenedebiyat@duzce.edu.tr

DUZC E.ED U.TR


Terrazzo yapısı içinden gelen, insan yü zlü kabartması bulunan tekne parçası.33

Geniş Odalı Yapılar Evresi


Yapılar çok geniş tek bir odadan oluşmaktadır. Evlerin yapım tekniğ i bir ö nceki
evrelere gö re farklı değ ildir ancak bu evrede daha ö zensiz yapılmışlardır. Çayö nü ’nü n ilk
kez bu evresinde temel çukuru açılmıştır. Ö nceki evrelerde, ö zel bir anlamı olduğ u
anlaşılan meydanın bu evreyle birlikte ö nemini yitirdiğ i ve çö plü k olarak kullanıldığ ı
saptanmıştır.34

Çanak Çömlekli Evre


Çayö nü ’nü n son evresi olan Çanak Çö mlekli Neolitik Çağ mimarisi, gerek plan tipleri
gerek duvar ö rgü sü gerekse de yapı planlamasıyla gü nü mü z Yakındoğ u kö ylerinden
farksız bir durumu yansıtır.35

33
Ülger 2007, s. 155
34
Ülger 2007, s. 110
35
Özdoğan 2010, s. 145
12

Düzce Üniversitesi Konuralp Yerleşkesi 81620 DÜZCE - TÜRKİYE


TEL: +90 (380) 541 24 04 | FAKS: +90 (380) 541 24 03 | fenedebiyat@duzce.edu.tr

DUZC E.ED U.TR


Çayö nü Yerleşimi Yapı Evreleri Temelleri36

KAYNAKLAR

36
Sertkaya 2019, s. 33
13

Düzce Üniversitesi Konuralp Yerleşkesi 81620 DÜZCE - TÜRKİYE


TEL: +90 (380) 541 24 04 | FAKS: +90 (380) 541 24 03 | fenedebiyat@duzce.edu.tr

DUZC E.ED U.TR


Baykara, İ., Dinçer B., Şahin, S. (2018). Gü rgü rbaba Tepesi Alt Paleolitik Açıkhava Yerleşimi.
Aktü el Arkeoloji, 66: 28-30.

Clare, L., Kinzel, M., Sö nmez, D., Uludağ , C.(2019). Gö bekli Tepe: UNESCO Dü nya Mirası Alanı ve
Değ işen Yaklaşımlar. Sera Y.(çev.). Mimarlık, sayı:405,s. 14-18.

Çalğ an, G.(2015). Gü neydoğ u Anadolu Bö lgesinde Bulunan Seramiksiz Neolitik Dö neme Ait Bir
Buluntu Merkezi Karahan Tepe.(Yayımlanmamış Yü ksek Lisans Tezi). İzmir.

Gü ndü zalp, S.(2009). Ege Gü bre Yerleşimi Neolitik Dö nem Mimarisi. (Yayımlanmamış Yü ksek
Lisans Tezi). Çanakkale.

Kalkan, F.(2017). Tarihö ncesi Mekanlarında İşlev Belirlenmesinde Kullanılan Yö ntemler: Aşıklı
Hö yü k Ö rneğ i. (Yayımlanmamış Yü ksek Lisans Tezi). İstanbul.

KODAŞ, E. (2018). Yukarı Dicle’de Yeni Bir Çanak Çö mleksiz Neolitik Yerleşim Yeri: Boncuklu
Tarla Kazıları ve İlk Gö zlemler. Arkeoloji ve Sanat Dergisi.

Ö zbaşaran, M., Duru, G., Kayacan, N.(2022). Orta Anadolu Yerleşme Modeli ve Aşıklı Hö yü k. Tü rk
Tarih Kurumu. Hö yü k, sayı:10,s. 1-18.

Ö zdoğ an, M.(2010). Çayö nü : Çanak Çö mleksiz Neolitik Dö neme Tarihlenen Bir Yerleşim Yerinde
Koruma ve Alan Dü zenleme Uygulaması. TÜ BA-KED, sayı:8,s. 141-154.

Ö zkaya, V. (vd.) (2010). 2008 Yılı Kö rtik Tepe Kazı Çalışmaları, 31. Kazı Sonuçları Toplantısı
1.cilt, Denizli, s.511-535.

Ö ztü rk, Z.K., Şimşek, A. (2019). Tarih Ö ncesi Dö nemdeki İlk Barınma Alanları ile Anadolu’daki
Kö rtik Tepe, Hallan Çemi, Nevali Çori ve Aşıklı Hö yü k Yerleşimlerinde, İnanç ve Kü ltü rü n
Etkisinin İncelenmesi. İstanbul Sabahattin Zaim Ü niversitesi Fen Bilimleri Enstitü sü Dergisi,
1(3), s.14-22.

Savrum-Kortanoğ lu, M.(2020). Anadolu’da Neolitik Dö nem Terrazzo Tabanlı Yapılar. Barış G.&
Semra D.(Ed.),Anadolu Prehistoryasına Adanmış Bir Yaşam: Jak Yakar’a Armağ an,s.323-332.
Bilgin Kü ltü r Sanat Yayınları.

Schmidt, C.(2009). Bir Bü yü k Keşfin Hikayesi. Çiğ dem K.S.(çev.).Şanlıurfa Kü ltü r Sanat Tarihi ve
Turizm Dergisi, sayı:5, s. 6-13.

Sertkaya, F.C.( 2019). Anadolu Neolitiğ inde Gö rü len Mimari Ö ğ elerin Seramik Form ve
Yü zeylerdeki İzdü şü mleri. (Yayımlanmamış Yü ksek Lisans Tezi). Konya.
Sucu, U.(2019). Neolitik Dö nemde Gü neydoğ u Anadolu Bö lgesinin Mimari Açıdan Gelişimi.
(Yayımlanmamış Yü ksek Lisans Tezi). Batman.

Ü lger, S.(2007). Yakındoğ u İlk Neolitik Kü ltü rlerinde Yapı Kü ltü ve Yapıların Gö mü lme Sorunu.
(Yayımlanmamış Yü ksek Lisans Tezi). İstanbul.

14

Düzce Üniversitesi Konuralp Yerleşkesi 81620 DÜZCE - TÜRKİYE


TEL: +90 (380) 541 24 04 | FAKS: +90 (380) 541 24 03 | fenedebiyat@duzce.edu.tr

DUZC E.ED U.TR


15

Düzce Üniversitesi Konuralp Yerleşkesi 81620 DÜZCE - TÜRKİYE


TEL: +90 (380) 541 24 04 | FAKS: +90 (380) 541 24 03 | fenedebiyat@duzce.edu.tr

DUZC E.ED U.TR

You might also like