You are on page 1of 3

Beykoz Üniversitesi

Psikoloji Lisans Bölümü

2021-2022 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BAHAR DÖNEMİ TOPLUMSAL CİNSİYET


VE PSİKOLOJİ FİNAL ÖDEVİ

TUĞBA DEMİR-1803010023

2022
Kadının boşanma kararıyla gittikleri mahkemede “Karınıza bir şans daha verip geri
dönmesini istiyor musunuz?” sorusu erkeğe yöneltilmiştir... İyi bir eş adayı nasıl olmalı?
Sorusuna salt bir yanıt olarak toplum da belli kriterleri karşılamış olmasıyla yeterli
görülmektedir. Kadının boşanma talebinin bir nedeni, eşini artık sevmiyor olması kabul
edilemez bir durumdur… 3 yıldır konuşmayan çiftin evlilikleri mutsuzluğa sürüklenirken
kadının buna bir son verme isteğiyle başvurduğu boşanma davasında adamın kadın ile
birlikteliğinden memnun olmaması ve geçirdikleri süre içinde pişmanlık yaşamış olmasına
rağmen boşanmayı kabul etmemesi üzerine aylarca süren davayı konu alan film, boşanmanın
‘elle tutulur’ bir sebebi aranmaktadır. Boşanma sebepleri arasında erkeğin ev ihtiyaçlarını
karşılamıyor olması, kadına fiziksel şiddet uyguluyor olması kabul edilirken; ilişkilerinde
artık mutlu bir beraberlik sürdürememeleri bir sebep olarak görülmemektedir. Erkeğin
boşanmayı kabul etmemesi nedeniyle dava uzun bir süre devam eder. Kadının ne derece
mutsuz olduğu önemsenmeden birkaç defa uzlaşmaları konusunda mahkemede karar alınır.
Gelen tanıkların birçoğu evliliğin aslında iyi gitmediğinin farkındadır fakat bunu dillendirmek
yerine evlilikte kabul görülen eşinin evine para getirmesi ve eşine şiddet uygulamıyor olması
konusu abartılı bir övgü ile anlatılmaktadır. Albert Bandura’nın sosyal öğrenme kuramına
göre cinsiyete uygun roller ödüllendirilirken cinsiyete uygun olmayanlar cezalandırılır.
Filmde kadının eşinden soyut olarak istekleri kayda değer görülmez fakat erkeğin her cümlesi
değerlendirilip işlenir. Kadının evden ayrılması toplum olarak yanlış kabul edilip bir başka
biriyle görüştüğü konusu irdelenir, topluma göre bu durum yanlıştır. Filmde tanıklarca Yahudi
ev düzeni oluşturulduğu düşünülen ailenin bir sorunları olmadığından bahsedilir. Sosyal
Öğrenme kuramı doğrultusunda taklit yoluyla öğrendiğimiz aile kavramını, toplum olarak
kabul görülen belli normları yerine getirmesi gerekmektedir. Bu normlar sağlandığı takdirde
başka bir sorunun, sorun olarak görülmemesi ve evliliğin devam ettirilmesi gerektiği toplum
olarak bize yüklenen bir durumdur. Anne ve babanın belli görevleri vardır, bunları yerine
getirmek zorundadır ve evlilik mutsuzda ilerlese de devam etmelidir düşüncesi geçmişten
getirilen bir inançtır. Bu inanç kalıbının dışına çıkan kişiler yargılanır nedeni sorgulanmaz
çünkü bu düşünce bir dini kural gibi sorgulamaya kapalıdır. Filmde kadının ne hissettiği eşi,
hâkim ve diğer erkek tanıklarca algılamaya kapalıdır. İsrail’de geçen film o dönem şartların
da boşanma isteğinde bulunanların, bir mahkeme düzeni olmadığından din adamı olan,
hahamlar sürecin sonlanması ya da devam etmesi konusunda karar merceğidirler. Dönem
şartların da erkeğin izni olmadan kadın erkekten boşanamaz. Hükmü veren hahamlar olsa dahi
erkeğin rızası olmadığı takdirde boşanma gerçekleşemez. Filmde beni şaşırtan sahne boşanma
istediğinde bulunan kadının abisinin tanıklık için konuştuğu sırada kardeşinin ne kadar
mutsuz bir evlilik yaptığını fark etmesine rağmen şahitliğini erkeğin yanında olarak ve iyi bir
eş adayı olduğuna vurgu yaparak şahitliğini sonlandırması oldu. İnsanların yetiştikleri
topluma ve dinin getirdikleri düşüncelere öyle sıkı bağlı oluşları en yakınlarını dahi
görmezden gelecek duruma getirmesi beni etkiledi. Bu toplumsal normları ve dinin
getirdiklerine çok sıkı bağlı olma durumu bizim toplumumuzda da görülmektedir. Sığ
düşünce yapısının ve kadınların yaşadıklarına, düşüncelerini görmezden gelme durumu çok
acı bir şekilde filmde anlatılmaktadır.

You might also like