You are on page 1of 5

BEYİN DALGALARI

Beynimiz nöron denilen sinir hücrelerinden meydana gelir. Nöronlar biribiriyle elektriksel ve kimyasal
sinyaller vasıtasıyla iletişim kurar. Beyin dalgaları beyinde gerçekleşen elektriksel aktiviteler ile ortaya
çıkan ritmik ve tekrarlayıcı paternlerdir. Düşünce, duygu ve davranışların planlanması gibi beyin
fonksiyonları beyindeki elektriksel aktiviteler ile gerçekleşir. Beyin dalgalarının paterni kişinin bilinç
durumu ve bilişsel süreçlerine göre değişir. Örneğin yorgun ve uykulu hissettiğimizde daha yavaş beyin
dalgaları baskın hale gelir.

Beyin aktivitesi genellikle çeşitli dalga tiplerinin kombinasyonunu içerir. İçinde bulunulan duruma göre
belirli tip bir dalga diğerlerine baskın gelebilir. Beyin dalgaları arasındaki denge bozulursa psikiyatrik ya
da nörolojik hastalıklar görülebilir.

Beyin dalgaları ilk olarak 1920’lerde Alman nörolog Hans Berger tarafından keşfedilmiştir.

Beyin dalgaları kafa cildi üzerine yerleştirilen elektrotlarla sinyal alan elektroensefalogram (EEG)
denilen teknikle kaydedilir. EEG tek tek nöronların değil, nöron gruplarının senkronize aktivitelerini
kaydeder. Keşfinden bu yana EEG zihinsel durum ve fonksiyonları değerlendirmede yararlı bir araç
olmuştur.

Tipleri Frekanslarına göre sınıflandırılan beş tip beyin dalgası tanımlanmıştır.

o Delta dalgaları (1-4 Hz) en yavaş beyin dalgalarıdır. Derin meditasyon ve rüyasız uykuda
ortaya çıkar. İyileşme ve yenilenme göstergesi olabilir. Uykunun en derin düzeylerinde, koma
halinde veya kişi anestezi altındayken görünmektedir. Beyin dalgalarının en ağır frekansta
olanıdır.

o Teta dalgaları (4-8 Hz) uyku ve dinlenme sırasında görülür. İçe odaklanma ve canlı hayal
kurma ile ilişkilidir. Uykuya geçmeden önce ki … uykulu olma hali ya da uyuklama, Bilgilerin
özümsenmesi durumu ile de ilintili bir haldir.

o Alfa dalgaları (8-12 Hz) sessiz, düşünceli zamanlarda oluşur. Beynin dinlenme durumunda
olduğuna işaret edebilir. İlk keşfedilen tiptir. Kişi Alfa düzeyindeyken, yenilenme ve kendini
şifalandırma süreci hızlanmaktadır. Alfa halindeyken; çevresindeki insanların düşüncelerine,
enerjilerine ve telkinlerine karşı daha alıcı hale gelmektedir.

ALFA düzeyinde olmak, fiziksel beden için de çok yararlıdır.

ALFA VE PLASEBO ETKİSİ: PLASEBO, hastaya ilaç diye verilen etkisiz maddedir. Aslında, tıbbi
olarak hiçbir değeri olmayan materyal ve işlemlerden şifa bulmuş hastalar olmuş ve hala da
olmaktadır. Hasta inanıyor ve böylece tedaviden olumlu sonuçlar alınıyor.

Hem Alfa düzeyine eşlik eden hem de plasebo etkisine bağlanmış olan telkine duyarlılık
hali, bazı şaşırtıcı ve önemli sonuçlara bizi götürüyor.

Bilimsel bir çalışma : Hastalar iki gruba ayrıldı. Hastaya da şu söylendi. “ Size son derece etkili
olduğu kanıtlanmış bir ameliyat yapılacak.
”Yarısına gerçekten ameliyat yapıldı. Diğer yarısına ise sadece anestezi verildi, göğüslerinde
küçük bir kesik açıldı ve dikildi.
Uyandıkları zaman kendilerine şu denildi. “ Ameliyatınız tam bir başarıyla gerçekleştirildi.”
SONUÇ: Dikkate değer bir durumla karşılaşıldı. Sözde ameliyat edilenlerin, ameliyat
edilenlerden daha iyi olduklarını gördüler.

Saniyede 10 (On) devirle fonksiyon yapanların daha güçlü bir bağışıklık sistemi vardır ve daha
süratle iyileşirler. Onlar, zamanlarının daha büyük bir kısmında beta düzeyinde fonksiyon
yapanlara kıyasla ağrı ve acı üzerinde daha çok kontrole sahiptirler. Hatta, kan basıncı, kalp
atışları, beden ısısı ve hatta kanama gibi irade dışı fiziksel hareketleri bile kontrol edebilirler.
Alfa düzeyindeyken; olumlu onaylamaları ve imgelemeyi birlikte kullanarak insanların
kendilerini şifalandırabildikleri, düşünceleri ve enerjileri gönderebildikleri açıktır.

ŞİFALANDIRMADA VE SAĞLIĞI KORUMADA BAŞLICA ETKEN OLARAK ZİHİN öne çıkmaktadır.


Hem Doğu’da hem de Batı’da alfa/teta dalga üretimini verimli bir şekilde artıran meditasyon
ve dua gelenekleri vardır. Alfa/Teta halini, hafif trans hali olarak düşünebiliriz. Kişiyi etkin bir
şekilde Alfa/Teta haline getiren basit meditasyon teknikleri mevcuttur.
Hafif trans haline geçildiğinde; solunumda bir değişme oluyor. Solunumda bir derinleşme
yaşanır. Kalp atışları yavaşlıyor. Kaslar gevşiyor. Gözler odaksızlaşıyor. Gözler
odaklanmadığında, dış çevrenin görsel analizi karışır ve bozulur. Zihin aldığı izlenimleri
yorumlayamaz ve organize edemez hale gelir, biraz sonra da bunu yapma çabasına son verir.
Zihin boşalır, fakat kapanmaz, körelmez. Bu boşluk yerini, kendiliğinden ortaya çıkan görsel
imgelere bırakır. Bu duruma yaratıcı imgeleme ve hayal kurma diyoruz. Kuvvetli bir esenlik,
huzur ve ferahlık duygusu vardır. Zihin bilinçli programlamaya açık ve uyanık haldeyken,
endişe ve üzüntü kaybolur. Aynı şekilde, beynin sağ tarafında artan faaliyetin ve sol yarıküre
faaliyeti (rasyonel zihin) ile sağ yarıküre faaliyeti (sezgisel zihin) arasında daha uyumlu bir
denge oluşur.
https://www.youtube.com/watch?v=3vc_QEva-W8 alfa frekansı

o Beta dalgaları (12-25 Hz) normal uyanıklık sırasında en sık görülen paterndir. Kişi uyanık ve bir
problemi çözmeye odaklanmışken beta dalgaları baskındır. Uyanık, atik, mantıklı, analitik
davranış ve sorun çözümünde konsantrasyon hali ile ilintilidir. Kabul edilir ki, aynı zamanda bir
gerilim halidir. Beta durumunda iken, korkudan sevince, mutluluktan acıya kadar her şeyi
hissedebilmektedir. Bununla birlikte; suçluluk, öfke, nefret, kıskançlık, korku, vb. olumsuz
duyguların daha düşük frekanslı beyin dalgalarında bulunmadığı, yalnızca Beta’da bulunduğu
keşfedilmiştir.
Beta ; düşünme, tartışma, bilgilerin aktarılması ve konuşma anında Beta dalgası aktiftir.
Günlük yaşamda bilgilerin sentezlenmesi , analiz edilmesi , karar verilmesi ve mantık
yürütülmesi durumda Beta dalgası aktiftir.

https://www.youtube.com/watch?v=6PxNFvu3Q7A beta frekansı

o Gama dalgaları (25-70 Hz) en hızlı tiptir ve yüksek düzey zihinsel süreçlerle ilişkilidir. Günlük
yaşamımızda kontrolsüz enerjinin dışa yansıdığı Öfke, saldırganlık ve cinnet geçirme anları ile
yüksek beyin fonksiyonlarını temsil eder. Kontrol edilmesi çok güçtür.

bizi en rahatlatan, huzur verdiği frekans aralığı, saniyede 10 Herz salınım yapan Alfa dalgası.

Alfa beyin dalgasına ulaşabilmemiz için bir çok teknik var.

-RENK AYRIŞTIRMA METODU

Bir yere uzanın, derin derin nefesler alarak kendinizi rahatlatın. Hayalinizde gökkuşağının renklerini
düşünün. Şimdi kırmızıyla başlayın. Bu uygulamada hayal gücünüzü ve beş duyunuzu mümkün
mertebe fazlaca kullanmanız gerekecek. Kırmızı bir meyve düşünün. Mesela bir sepet dolusu
kıpkırmızı kirazlar görün. Hayalinizde bu kirazları elinize alın, dokunun, dokusunu hissedin. Kokularını
duymaya çalışın bu kıpkırmızı kirazların. Sonra ağzınızda bir tane olgun kıpkırmızı kiraz atın ve
ağzınızda dağılan o muhteşem lezzeti hissedin. Sonra tekrar kırmızı bir obje düşünün mesela bir elma
bahçesinde olduğunuzu hayal edin. Dalda kıpkırmızı elmalar var ve siz elmaları topluyorsunuz. Sepette
bir sürü kırmızı elma birikti. Sonra elmalardan birini alarak kocaman ısırıyorsunuz elmadan. Elmanın
tüm lezzetini ağzınızda hissediyorsunuz.

Şimdi turuncuya geçelim. Kendinizi bir deniz kenarında hissedin… Güneş batmak üzere ve güneşin
turuncu aydınlığı tüm denizi sarmış. Her taraf turuncu bir renge boyanmış ve siz o turuncu rengin
hakim olduğu anlarda denize girdiğinizi hayal edin. Turuncu renklere tekrar tekrar bakın, denizin
sularının tamamen turuncuya boyandığını görün….

Şimdi bir portakal hayal edin elinize portakalı alın, dokusunu hissedin, sonra koklayın, mis gibi
kokusunu içinize çekin portakalın. Sonra soymaya başlayın portakalın kabuklarını, soyarken sularının
aktığını düşünün ve parçalara ayırın portakalı. Şimdi bir dilim sulu ve kokulu portakalı ağzınıza attığınızı
hayal edin, lezzetle yiyin.

Bu alıştırma gökkuşağının tüm renkleri ile devam edecek. Sıradaki renkler sarı, yeşil, turkuaz, mavi ve
mor.

Bu alıştırmalar, titreşiminizi saniyede 10 hz salınıma çekecek ve rahatlayıp, huzur bulacaksınız.

 
 
Beta dalgaları, ERİŞKİNLERİN çoğunluğu, UYANIK zamanlarının % 80’ini Beta düzeyinde,
buluğ çağına erişmemiş ÇOCUKLARIN ise, UYANIKLIK zamanlarının % 80’ini Alfa hali içinde
geçirdikleri tahmin edilmektedir.

ALFA Haline Geçiş MEDİTASYONU:


Şu talimatları uygulayın.
Rahat bir duruşunuz olsun. Sırtınız dik olursa daha iyi olur.
Karından birkaç derin soluk alın.
Gözlerinizi kapatıp gevşeyin (Gözleri kapamak derhal Alfa/Teta üretimini uyarır ve hızlandırır).
Derin soluklar almaya devam edin ve bunu yaparken 5’den başlayıp geriye 1’e doğru yavaşça sayın.
( Geriye doğru sayarken her bir sayıyı gözünüzde canlandırarak zihnen üçer kez tekrarlayın. Bu teknik
sizin imgeleme yeteneğinizi güçlendirecektir. Öyleyse, buna yeterince zaman tanıyın. Bırakın zihniniz
yaratıcılığını istediği gibi gerçekleştirsin. Unutmayın. Meditasyon yapmanın doğru ya da yanlış tek bir
yolu diye bir şey yoktur.
1 sayısına vardığınızda şu onaylamayı kendi kendinize tekrarlayın.
“Şimdi tamamen gevşemiş haldeyim ve kendimi önceki halimden daha iyi hissediyorum”
Derin soluklar alıp vermeye devam edin.
Birkaç saniye sonra yeniden geriye doğru saymaya başlayın. Bu kez 10 sayısından başlayın ve
soluğunuzu verirken 10 deyin. Bir derin soluk daha alın ve verirken 9 deyin. 1 sayısına gelinceye kadar
bu şekilde devam edin. 1 sayısına geldiğinizde kendinizi çok hafiflemiş hissediyor olacaksınız.
Bundan sonra, bedeninizde, duygularınızda ve kuşkusuz zihninizde süptil değişikliklere dikkat edin.
Her bir meditasyon bir öncekinden farklı olacaktır. Her defasında kendi hakkınızda yeni bir şey
öğreneceksiniz.

Meditasyon sırasında enerji merkezlerinizi açıyorsunuz. Bu sayede daha çok enerjinin “süptil enerji
sisteminize girmesine izin verirler. Böylece bilinç-dışı faaliyet artmış olur.
Bu çalışmalarda bize engel çıkaran bazı önemli hususları da biraz bilelim.
Fiziksel gerginlik, kaslarda depolanmış olan gerilim, çakra da dediğimiz enerji merkezlerinden süptil
enerji sistemimize gelen enerji akımını ciddi şekilde engeller. Bu durumu aşmak gerekir. Bu gerilimi
boşaltmak gerekir. Bunun için ise, bedenin istemli kaslarındaki gerginliği gidermeye yardım eden
kadim bir YOGA uygulaması kullanırız.
Yin-yang kavramı Budizm’de çok kullanılır. Her eylemin kendisine eşit ve karşıt bir tepkiye sahip
olduğunu söyler. Boşaltmak ve gevşemek için önce sıkmak ve kasmak zorundasınız. 1 sayısına
vardığınız zaman, zihnen şu basit onaylamayı tekrarlayın.
“ Zihnim tamamen gevşemiş halde. Bu zihin düzeyine her geldiğimde, zihnimi daha büyük ölçüde ve
daha yaratıcı biçimde kullanabileceğim.”
Kısa bir süre bu hal içinde kalın ve dinlenin. Hazır olduğunuzda, dikkatinizi ayaklarınıza çevirin.
Soluğunuzu çekin ve ayak kaslarınızı mümkün olduğunca çok kasın.
Soluğunuzu 3 saniye tutun. 3 saniye sonra soluğunuzu bırakın ve ayak kaslarınızı gevşetin.
Derin bir soluk daha alın. Aynı işlemi ayak bilekleriniz ve baldırlarınızla tekrarlayın.
Aynı işlemi, bedeninizin şu bölgeleriyle tekrarlamaya devam edin:
Kasıklar, kaba etler ve kalçalar, karnın orta ve üst bölümleri, göğüs ve omuzlar, boyun, kollar ve eller.
Sonra yüz kaslarınıza sıra gelsin. Yüz kaslarınızı mümkün olduğunca çok gerin. Soluğunuzu 3 saniye
tutun, sonra yüz kaslarınızı gevşetin ve soluğunuzu bırakın.
Sonra ağzınızı sonuna kadar açın, dilinizi dışarı çıkarın ve yüz kaslarınızı mümkün olduğunca çok kasın,
soluğunuzu 3 saniye tutun, sonra yüz kaslarınızı gevşetin ve soluk verin.
Sona doğru geliyorsunuz. Alıştırmayı tamamlıyorsunuz.
Tüm bedeninizi yüz kaslarınızı da büzerek kasın ve soluğunuzu tutun. Nihayet, 3 saniyeden sonra
soluğunuzu burnunuzdan kuvvetle verin, aynı anda tüm beden kaslarınızı birden gevşetin.
Bu sırada; 10 ya da 15 dakika geçmiş olacak ve siz istikrarlı bir şekilde alfa/teta düzeyinde bulunuyor
olacaksınız. Sonra zihninizden şu onaylamayı yapın:
“ Alfa düzeyindeyim. Bu zihin düzeyine girdiğim her sefer, bu durum benim daha derin ve daha sağlıklı
düzeylere geçmemi kolaylaştıracak.”
Fiziksel bedeninize dikkatinizi verin ve ondan akmakta olan süptil titreşimleri ve enerjileri hissetmeye
çalışın. Kısa bir süre daha dikkat etmeye devam edin ve zihninizden kendiliğinden geçmekte olan
imgeleri gözlemleyin. Sadece gözlemleyin ama. Onları kontrol etmekle uğraşmayın ve rahat bırakın.
Seyredin ve onlara bağlanmayın. Siz bu imgelere birlikte aktıkça, zihninizin kendi kutsal sığınağına ,
kendi mükemmel dinlenme yerine doğru süzülmesine izin verin. Sizin sığınağınız; yerine getirmeniz
gereken hiçbir randevunüzün, ödemek zorunda olduğunuz hiçbir borç veya faturalarınızın, sizi taciz
eden hiçbir gerilimin olmadığı bir yerdir. Orada siz; endişelerden, üzüntülerden, korkulardan,
güvensizliklerden azadesiniz. Kendinizle ve çevrenizle barış içindesiniz. Orasının yeryüzünde bir fiziki
yer mi, yoksa zihinsel katta sizin yarattığınız bir yer mi olduğu önemli değildir.
Önemli olan şey, gerilimli anlarınızda orasının sizin için bir sığınak yeri ve bir yenileniş yeri haline
gelmesidir. Orada keyfinize bakın, tamamen gevşeyin ve dinlenin. Sığınağınızda 5 dakika kadar
kalmanızı öneririm. Duyularınızı ve duygularınızı açık ve uyanık tutun ve sığınağınızı yapabildiğinizce
tam olarak deneyimleyin.
Buraya kadar, gevşeyip dinlenmeniz ve zihninizi alfa/teta düzeyine getirmenizi sağlayacak basit ama
etkili bir tekniği tarif ettim.
Siz bir kez alfa/teta düzeyine girdiğinizde, dikkatinizi, kendinizi yeniden programlama ve daha sonra
şifalandırma işine yöneltebilirsiniz.
Alfa/teta düzeyindeyken, onaylamalar ve imgelemeler yoluyla bilincimizi evrende istediğiniz her yere
odaklar veya projekte edebilirsiniz. Sadece istediğiniz yere gitmez, kendinizi ve hayatınızın vechelerini
şifalandırmak üzere zihinsel projeksiyon tekniğini kullanabilirsiniz.

https://www.youtube.com/watch?v=LFGsZ6ythQQ

Happiness Frequency: Serotonin, Dopamine, Endorphin Release Music, Binaural Beats Meditation
Music

You might also like