You are on page 1of 25

See discussions, stats, and author profiles for this publication at: https://www.researchgate.

net/publication/362710396

BEDEN FELSEFESİ

Book · July 2022

CITATIONS READS

0 110

7 authors, including:

Abdurrazak Gültekin Mehmet fatih Işık


Bingöl University Mus Alparslan University
24 PUBLICATIONS   26 CITATIONS    19 PUBLICATIONS   5 CITATIONS   

SEE PROFILE SEE PROFILE

Ceyhan Işık Kudret Aras

10 PUBLICATIONS   1 CITATION   
Bingöl University
3 PUBLICATIONS   0 CITATIONS   
SEE PROFILE
SEE PROFILE

Some of the authors of this publication are also working on these related projects:

yapay zeka View project

1th INTERNATIONAL WOMEN STUDIES CONGRESS View project

All content following this page was uploaded by Abdurrazak Gültekin on 16 August 2022.

The user has requested enhancement of the downloaded file.


BEDEN FELSEFESİ
HUME
LOCKE
SARTRE
SPİNOZA
BERGSON
ve
BERDEL (KADER)

Editör
Dr. Öğr. Üyesi Abdurrazak GÜLTEKİN

Paradigma Akademi
BEDEN FELSEFESİ
Editör
Dr. Öğr. Üyesi Abdurrazak GÜLTEKİN

ISBN: 978-625-8187-21-2

Sertifika No: 32427


Çanakkale Kitaplığı
Araştırma İnceleme Bilişim Yayın Matbaa
TİC. LTD. ŞTİ.

Paradigma Akademi Basın Yayın Dağıtım


Fetvane Sokak No: 29/A
ÇANAKKALE
e-mail: fahrigoker@gmail.com

Yayın Sorumlusu
Nevin SUR

Dizgi & Kapak


Himmet AKSOY

Matbaa
Vadi Grafik Tasarım ve Reklam LTD. ŞTİ.
Sertifika No: 47479

Kitaptaki bilgilerin her türlü sorumluluğu yazarlarına aittir.

Bu Kitap T.C. Kültür Bakanlığından alınan bandrol ve


ISBN ile satılmaktadır. Bandrolsüz kitap almayınız.

Temmuz 2022
Paradigma Akademi
ÖNSÖZ

Felsefeyle birlikte insanın bir bütün olarak konu edinilmesi,


insan için merakın veya insana dair soruların anlamlı düşünme
metodunda etkin şekilde yer edinmesini sağlamıştır. Böylece düşünme
ve tanımlama, felsefenin sorgulayıcı anlam bulma serüveninde en
temel öznesi insana karşı ilgisiz kalmamıştır. Düşünce tarihinde
herhangi bir indirgemeden arı, yalın bir öz-töz-şey-nelik olarak
“insan”ın anlaşılması hedeflenir. Ancak tarihi süreçte insanın
sosyokültürel veya teolojik etkiler sonrası yeni bakış açıları kazanması
sonucu insanı tanımaya dair bütünsel yaklaşımın ayrıştırılmaya
başlandığı görülmüştür. Böylece insan, çağlar içinde bedeninde ayrı
bir öze sahip olarak hem kendi maddesel varlığını aşan fikri
düşünceyle ruh-beden seklinde düşünülmüş hem bir beden sahibi
olarak insan, bedeniyle nihai özgürlüğe ve gerçek aklın-düşünmenin
sahibi ruha bir araç olarak görülebilmiş hem de bedenin fizyolojik
hazlara araç olarak görülmesiyle ruhun esaret edildiği maddesel bir
varlık kabul edilmiştir. Bu anlam serüveninin ardından
tanımlamalarına kazandığı yeni yaklaşımlarla beden, kartezyen
düşünceyle birlikte töz olarak kabul edilmeye başlanmıştır. Bedenin
de ruhla birlikte töz görülebildiği modern zamanlarda ruh, bedenle
birlikte bütünsel olarak düşünülebileceği nihai kavuşumu
gerçekleştirmesi sonucu kendisinin yerini dolduracak yeni
indirgemeci kavramların ortaya çıkmasından kaçınamamıştır. Böylece
irade-bilinç-zihin-beden ilişkisi şeklinde görebildiğimiz bu
indirgemeci yaklaşımların sonucu olarak beden, müstakil bir düşünme
serüvenine ait kılınmak için ihtiyaç duyduğu motivasyona
kavuşmuştur. İnsanı tanımlamada bedene ayrışma ve
indirgemeci/redüksiyonist bir yaklaşım oluşturan bu kavramlar, kendi
bütünselliğinde bedenin birer parçası olarak da görülebilmiştir. Ancak
genetik materyalinin veya biyolojik gerçekliğinin ötesinde, bir varlık

iii
olarak bedene dair düşüncelerin ve yaklaşımların şekilleneceği bir
alan ihtiyacından bahsetmekteyiz. Redüksiyonist bir yaklaşım olarak
kabul edilen ruh-beden, irade-beden, zihin-bedenden de öte, genetik
gerçekliği ve fizyolojik unsuruyla insanı yalnızca kavramsal
varlığında düşünmek nasıl olmalıdır? Ontolojik düzen içinde edindiği
yer ile şekillenen kavramsal oluşumunu yalınlaştırarak çözmeye
çalışmanın kaçınılmaz sonucu olarak doğan Beden Felsefesinin,
bütünsel bir kavram açıklamasına hizmet edeceğini söylemek yerinde
olacaktır. Nitekim müstakil varlık bedeni anlamak, nihayetinde
bütünselliğiyle insanı anlama çabasıdır. Fizyolojik yönüyle diğer
biyolojik canlılardan farksız göreceğimiz insan, kendisi gibi ortak
genlere sahip birçok primattan ayrı tutulabilmesini, belirli bir mantık
düzeni ile elde ettiği düşüncelerini sistematik bir metodoloji
oluşturarak aktarabilmesi sonucu kazanmıştır. Böylece insanın
yalnızca düşünmesi ve bir bilgi sahibi olarak aktarıcı konumda olması
yeterli gelmeyecektir. Nihayetinde bunu, sistemsel düzlemini
oluşturarak boyutlu ve öğretici şekilde sürdürecektir. İnsanı bir bütün
olarak anlamaya çalışan felsefi antropolojinin de bedene hakkettiği
değeri verme noktasında açıklıklar bırakması, bu sistematik öğretide
insanın kendi kavramsal anlam arayışı için Beden Felsefesi gibi
müstakil bir alana ihtiyaç duyulmasını destekler niteliktedir. İnsan,
geçmişten bugüne süregeldiği gibi kendi varoluşunu anlama
serüvenine birçok yeni kanalla devam edecektir. Nitekim yaşam
döngüsünü insana getiren süreç ile insandan öteye götürecek bir
zamanın içindeki öznelerini anlamlandırma serüveninin parçası
olduğunu görmek gibi.
Elinizdeki bu eserle sizlere aktarılan çalışmaların ve vizyonun,
insan ve bedene dair zihninizde yeni sorular oluşturmasını dilerim
sevgili okuyucu. Eserde bedene dair düşüncelerimi aktarabilmem
nezaketi için Abdurrazak GÜLTEKİN’e sonsuz teşekkürler.
Sümeyya ÇİBİK
BİNGÖL- 2022

iv
BEDEN FELSEFESİ

Çağdaş dönem felsefi soruşturmalara bakıldığında her zaman bir


şeyin felsefesi olarak anılan bir takım felsefi söylemlerle
karşılaşmamız mümkündür. Bu mimvalde herhangi bir şeyin felsefesi
şeklinde anılan soruşturma alanının felsefi olarak o şeyin bütünlüklü
bir şekilde kavranmasını sağlamak zorundalığı bulunmaktadır. Çünkü
felsefi söylemin en önemli unsuru ele aldığı konunun bütünlüklü bir
şekilde kavranmasını sağlamaktır. Bütünlüklü kavrayış tüm tarihsel
arka planını değerlendirerek, bir bakış açısı geliştirip konunun
anlaşılırlığını arttırmaktadır. Bu bakımdan Beden Felsefesi olarak
anılan henüz oluşum aşamasında bulunan disiplin, bedenin tüm
boyutuyla ele alınıp tarihsel ard alanını da hesaba katarak bütünlüklü
bir beden değerlendirmesi sunmaktadır.
Felsefe tarihine bakıldığında Rönesans ile birlikte filozoflar ilgi
alanı itibariyle dönüşüm yaşamıştır. Özellikle bilimsel alan ile
doğrudan ilişkili olan dinin ayrılması felsefi problemlerin mahiyetini
de değiştirmiştir. Bu noktadan hareketle Beden Felsefesi de bu
dönemin sonucunda ortaya çıkmış ancak uzun dönem müstakil bir
problem alanı olarak görülmemiştir. Beden Felsefesinin müstakil bir
alan olarak görülmemesi bir yana, bedenin felsefi problemlerde çoğu
zaman ikinci konumda yer alması, bedenin üzerinde yoğunlaşılmasını
engellemiştir. Antik Yunanda da temelleri görülen ve özellikle
Ortaçağ Felsefesinde bedenin tüm arzularının, eylemlerinin göz ardı
edilmesini sağlayan doktrinler, bedenin tüm fonksiyonlarını da ruhi
olandan geri planda olmasını sağlamıştır. Bu doğrultuda beden, genel
anlamda yitip giden, ruha yardımcı olan, ruhun sadece bir mekânı
olmaktan başka bir değeri bulunmayan bir alan olarak görülmüştür.
v
Özellikle modern dönem felsefi çalışmalarda ilgi odağında doğa ve
onun bir parçası olan beden, değer kazanmış fakat yine de hak ettiği
konuma henüz gelememiştir.
Beden Felsefesinin bu nokta-i nazardan ele alındığında müstakil
bir felsefe alanı olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği
tartışılmaktadır. Aynı zamanda Beden Felsefesi, “beden”in tüm diğer
felsefi problemler gibi ele alınması gerektiğine dair bir yol haritası
sunan alan olarak görülmektedir. Bu bakımdan Beden Felsefesi,
sistematik olarak varlık felsefesi, ahlak felsefesi, bilgi felsefesi, zihin
felsefesi vb. gibi bir alan olarak görülebileceği gibi aynı zamanda
bedeni ontolojik, epistemolojik vb. sorun haline getiren bir çaba olarak
da görülebilir.
İnsanı ele alan tüm felsefi doktrinler, bir bütün olarak gördükleri
insanı, beden ve zihinden/ruhtan ibaret algılamaktadırlar. Bu anlamda
insanın bütünlüğünü bozmadan, bunların aynı anda işlediğine dair
söylemler geliştirilmiştir. Zihin felsefesi olarak ortaya çıkmış ancak
henüz kemale ermemiş olan felsefi disiplin, bu bütünlüğü zihin lehine
bozarak, bu felsefi disiplinin nesnesini zihin olarak, ortaya atmıştır.
Buna karşın aynı bütünlüğü beden lehine değerlendiren, henüz söylem
olarak zihin felsefesi kadar eskimemiş olan ve aynı zamanda içeriği
bakımından da ondan çok daha yeni olan, Beden Felsefesinin de bir
disiplin olarak ele alınıp incelenmesi gerekmektedir. Burada özellikle
Çağdaş düşünürlerin beden vurgusuyla, ruhsal ve gizem dolu
metafizik alanla irtibatlandırılamayacak kadar doğaya ait bir takım
eylemsel süreçlerin zihinsel olarak addedilmesinin önüne
geçilmektedir. Bu anlamda ruhsal olanı hayali ve tanrısal parça olarak
gören anlayışlar eleştirilmiş, bedensel olan ön plana çıkmıştır. Zihin
felsefesine dair literatürde oldukça fazla kaynak bulunmaktadır. Oysa
beden felsefesine dair kaynak bulma noktasında zorluk çekildiği
görülmektedir. Bizler de bu alanda çalışmak isteyenlere derli toplu
bilgiler sunmak, araştırmacılara bir bakış açısı sağlamak ve literatüre
mütevazi bir katkı sunmak amacıyla belli başlı filozoflardan hareketle
Beden Felsefesini ele aldık. Bedenin söz konusu filozofların felsefi
vi
sistemlerinde nasıl değerlendirildiğine, bedenin dini, politik, ahlaki bir
öneminin olup olmadığını, bunun yanında bedenin insan özgürlüğünü
etkileyen bir unsur olup olmayacağını, duyguların oluşmasındaki
önemini, kültürel bir unsur olarak değerlendirilip
değerlendirilmeyeceğini, zihin/ruh denilen şey ile irtibatına dair
söylemleri açıklamaya çalıştık. Kitabın oluşumuna yardım eden
sevgili Sümeyya ÇİBİK’e ve kitaba katkı sağlayan tüm bölüm yazarı
hocalarıma sonsuz şükranlarımı sunarım.
Dr. Öğr. Üyesi Abdurrazak GÜLTEKİN
Diyarbakır 2022

vii
İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ.......................................................................................... iii
BEDEN FELSEFESİ ....................................................................... v
İÇİNDEKİLER ............................................................................... ix

BÖLÜM I
Kudret ARAS
BİR BEDENİN NELER YAPABİLECEĞİNİ
BİLEMİYORUZ!
1. GİRİŞ........................................................................................... 1
2. SPINOZA DÜŞÜNCESİNDE BEDEN ........................................ 2
2.1. Paralelizm (Zihin ve Bedenin Eşitliği).................................. 2
2.2. Bedensel İşleyişlerin Bireysel ve İçkin Düzlemde
Düşünülmesi ............................................................................... 7
2.3. İradeye Karşı Duyguların Doğasını Bilme .......................... 14
2.4. Temel Duygular: Arzu, Keder ve Sevinç ............................ 20
3. DELEUZE DÜŞÜNCESİNDE BEDEN ..................................... 24
3.1. Beden: Arzulayan Makineler .............................................. 24
3.2. Organsız Beden .................................................................. 26
3.3. Hisseden Beden mi Sağlıklı Beden mi? .............................. 28
3.4. Aile Üçgeninden Topluma ................................................. 30
4. SONUÇ...................................................................................... 33

ix
BÖLÜM II
Ümit KARTAL
HENRI BERGSON: BENLİK, BELLEK ve BEDEN
1. GİRİŞ......................................................................................... 35
2. SÜRENİN VE SÜREKSİZİN SINIRINDA BEN/LİK VE ÖZGÜR
İRADE ........................................................................................... 39
3. BAŞKA BEDENLER VE BELLEK: BELLEK VE EYLEMİN
BİRLEŞTİRİCİLİĞİ ...................................................................... 59
4. SONUÇ...................................................................................... 75

BÖLÜM III
Ahmet ALKAYIŞ
BEDEN FELSEFESİ AÇISINDAN DAVID HUME’DA
ALIŞKANLIĞIN ONTOLOJİK TEMELLERİNİN
SORUŞTURULMASI
1. GİRİŞ......................................................................................... 79
2. DAVID HUME’UN BİLGİ KURAMI ....................................... 81
2.1. David Hume’un Hangi Bilgi Kuramı Immanuel Kant’ı
Dogmatik Uykusundan Uyandırmakta?..................................... 84
3. ALIŞKANLIĞIN ONTOLOJİK BİR İŞLEVİ VAR MIDIR? ..... 87
4. SONUÇ...................................................................................... 93

BÖLÜM IV
Mehmet Fatih IŞIK

BEDEN FELSEFESİ BAĞLAMINDA BERDEL:


DÖRT KİŞİLİK BİR KADER
1. GİRİŞ....................................................................................... 101

x
2. TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİNİN GÖSTERGESİ:
BERDEL OLAYI ......................................................................... 102
3. SONUÇ.................................................................................... 112

BÖLÜM V
Mehmet TÜRKAN
SARTRE’DA BEDENİN VAROLUŞSAL BOYUTLARI
1. GİRİŞ....................................................................................... 117
2. KENDİ-İÇİN-VARLIK OLARAK BEDEN ............................. 121
2.1. Duyum, Beden ve Bilinç .................................................. 127
2.2. Hodolojik Evrenin Atıf Merkezi Olarak Beden ................ 130
2.2.1. Beden, Duyum ve Eylem............................................... 134
2.3. Beden ve Zamansallık ...................................................... 137
2.4. Konumsal Olmayan Bilinç Yapısı Olarak Beden .............. 140
2.5. Psişik Beden .................................................................... 144
3. BAŞKASI-İÇİN-BEDEN ......................................................... 147
3.1. Başkasının Bedeninin Zamansallığı .................................. 153
3.2. Başkası İçin Beden ve Karakter........................................ 154
4. BEDENİN ÜÇÜNCÜ BOYUTU: BAŞKASI İÇİN OLARAK
KİŞİNİN KENDİ BEDENİNİN FARKINDALIĞI ....................... 155
5. GÖRÜNMENİN KURALDIŞI TÜRÜ: KENDİ
ORGANLARIMIZI GÖRME ....................................................... 159
6. SONUÇ.................................................................................... 160

xi
BÖLÜM VI
Ceyhan IŞIK
LOCKE’DA BEDEN FELSEFESİ
1. GİRİŞ....................................................................................... 165
2. FELSEFİ AÇIDAN BEDEN .................................................... 171
3. EĞİTİM AÇISINDAN BEDEN ............................................... 173
4. DİN AÇISINDAN BEDEN ...................................................... 179
5. SOSYO-POLİTİK AÇIDAN BEDEN ...................................... 180
6. SONUÇ.................................................................................... 182
KAYNAK DİZİNİ ....................................................................... 189

xii
BÖLÜM I
BİR BEDENİN NELER YAPABİLECEĞİNİ
BİLEMİYORUZ!

Dr. Öğr. Üyesi Kudret ARAS

1. GİRİŞ
İnsan bedeninin önemi aslında dünyanın insan için önemi ile
aynı doğrultuda anlam kazanmaktadır. Beden ve dünya ikisi de klasik
düşüncelerde hep gölge gerçeklikler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu
düşüncelerde, değişimin nesnesi olan bedene karşı insanın asli yönünü
akıl, dünyanın asli yönünü de değişmeyen formlar âlemi
oluşturmaktadır. Bu nedenle öteden beri bedenin hakkı olan bir türlü
teslim edilememiştir. Bu çalışmada “bir bedenin neler yapabileceğini
bilemiyoruz” çığlığını atan Spinoza’nın ve onun çağdaş yorumcusu ve
takipçisi olan Gilles Deleuze’ün felsefi düşünceleri ekseninde bir
beden düşüncesi geliştirilecektir.

Deleuze, kendi düşünce düzlemini oluştururken felsefe tarihinde


kendisine yakın bulduğu birçok filozofun izini sürmüştür. Öncelikle
onların kavramsal çerçevelerini yeniden yorumlamış akabinde de
kendisi yeni kavramsal yaratımlarda bulunmuştur. Bu filozoflardan
onun için en önemlisi Spinoza’dır. Deleuze, Spinoza üzerine iki kitap
yazmış (Spinoza, Pratik felsefe ve Spinoza ve İfade Problemi),
Vincennes Üniversite’sinde 1978-1981 yılları arasında, Spinoza

Fen Edebiyat Fakültesi, Felsefe Bölümü, karas@bingol.edu.tr, ORCID ID: 0000-


0002-3764-5107

1
BÖLÜM II
HENRI BERGSON: BENLİK, BELLEK ve
BEDEN1

Dr. Öğr. Üyesi Ümit KARTAL

1. GİRİŞ
Henri Bergson’un metafiziğinde sezgi hem içsel bir bilgi türü
hem de felsefi bir yöntem olarak mutlağın deneyiminin zorunlu bir
bileşeni olarak ortaya konulur. Bu bilgi ilk ve nihai olarak bize kendi
mevcudiyetimizi kesin bir biçimde verir. Bu anlamda sezgisel bilgi
öncelikle içe bakış olarak konumlanır. Ancak, Bergson, sezginin bizi
burada, yalnızca kendi mevcudiyetimizin içsel keşfinde,
sınırlamayacağını iddia eder. Nihayetinde bu içsel keşfin, bizi tekrar
yüzeye iteceği ve gerçekliğin bütününe ilişkin indirgeyici olmayan,
bütüncül bir kavrayışın imkânını sunacağını ileri sürer.

Bergson yaşama evrimci bir perspektiften bakar. Ancak bu


perspektif mekanizm ve finalizmin uyguladığı biçimde yaşamı sıkı bir
nedensellik veya önceden konulmuş bir planın gerçekleşmesi
bağlamında ele almaz. Yaşam, Bergson metafiziğinde, farklı

1
Bu inceleme 2019 yılında Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe
Anabilim Dalı Sistematik Felsefe ve Mantık Bilim Dalında Prof. Dr. Erdal Cengiz
danışmanlığında tamamlanmış olan “Henri Bergson Metafiziğinde Gerçekliğin
Bütüncül Bilgisi: Sezgi, Benlik ve Sağgörü” başlıklı doktora tezinden üretilmiştir.
Dr. Öğr. Üyesi, Muş Alparslan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü
Felsefe Tarihi Anabilim Dalı, u.kartal@alparslan.edu.tr, ORCID 0000-0002-8440-
2968.

35
BÖLÜM III
BEDEN FELSEFESİ AÇISINDAN DAVID
HUME’DA ALIŞKANLIĞIN ONTOLOJİK
TEMELLERİNİN SORUŞTURULMASI

Dr. Öğr. Üyesi Ahmet ALKAYIŞ


“Her insan kendi hayat hikâyesinin bir yazarıdır.”
Dr. Öğr. Üyesi Ahmet ALKAYIŞ

1. GİRİŞ
Alışkanlık; genel olarak tekrar yoluyla kazanılan, düşünceyle
veya üzerinde düşünülmeden gerçekleştirilen ve ifade edilendir. Ya da
fazla bir dirençle karşılaşmadan ortaya çıkan davranış ya da
eğilimlerdir. Başka bir deyişle alışkanlık; kişinin sürekli yapmak
suretiyle kazandığı davranış biçimleridir. Bir işi; bir hareketi büyük
bir çaba sarf etmeden hem deneyerek hem de uygulayarak yapabilme
becerisi durumu alışkanlık olarak ifade edilir. Akarsu’ya (1998) göre
alışkanlık hem iç hem de dış etkenlerle, tutum ve davranışlardaki
tekrarların benzer şekilde ortaya çıkmasıdır. David Hume’a (1711-
1776) göre olgularımızın, inançlarımızın hemen hemen hepsinde
alışkanlık vardır. Hume, alışkanlıkla birlikte dış dünyanın varlığı ve
töz konusu üzerinde durur. Filozof dış dünyadaki objelerin kendisi ile
ilgilenilir.

Bingöl Üniversitesi, ahmet.alkayiis@gmail.com, https://orcid.org/0000-0002-


1523-9554

79
BÖLÜM IV
BEDEN FELSEFESİ BAĞLAMINDA BERDEL:
DÖRT KİŞİLİK BİR KADER

Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Fatih IŞIK

1. GİRİŞ
Toplumsal cinsiyet eşitliği/eşitsizliği konusundaki tartışmalar
uzun bir tarihe sahiptir. Burada yaşanan tartışma çoğunlukla doğuştan
getirilin yani verili olan cinsiyetin (sex) mi, yoksa sonradan edinilen
ve kültürel yapı tarafından beslenilen toplumsal cinsiyetin (gender)
bireyin davranışları, eylemleri ve düşünceleri üzerinde belirleyici olup
olmadığıdır. Feminizm hareketinin örgütlenmesi ve güçlenmesiyle
beraber sözü edilen tartışmada toplumsal cinsiyetin daha belirleyici bir
rol oynadığının daha fazla kabul gördüğünü söyleyebiliriz.
Toplumsal cinsiyet eşitsizliği genelde kadının aleyhine olacak
şekilde kamusal ve özel alanın her yerinde yaşanmaktadır. Özellikle
de gelişmekte olan toplumlarda, katı geleneksel normlara sahip olan
ve patriyarkal kültürün hâkim olduğu toplumlarda, sözü edilen
eşitsizliğin daha yoğun biçimde yaşandığı söylenebilir. Bu durumun
toplumlarda kabul edildiğini ve görüldüğünü gösteren birçok
göstergesi söz konusudur ve bunun en somut göstergelerinden biri de
berdel denilen karşılıklı kız değiştirme yani değiş tokuş esasına
dayanan evlilik kültürüdür. Berdel kültürü, dünyanın farklı

Muş Alparslan Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Felsefe Bölümü,


mf.isik@alparslan.edu.tr, ORCID ID: 0000-0003-4766-2573

101
BÖLÜM V
SARTRE’DA BEDENİN VAROLUŞSAL
BOYUTLARI

Dr. Öğr. Üyesi Mehmet TÜRKAN

1. GİRİŞ
Varoluşun kökensel anlamını oluşturan beden üzerine yürütülen
tartışmalar, yakın zamana kadar, Jean-Paul Sartre'ın içinde yer aldığı
Kıta filozofları arasında başlayana kadar felsefe tarihinde hak ettiği
genişlikte yer almamıştır. Esasen beden probleminin felsefi
tartışmalarda hak ettiği yeri alması Descartes sonrası bir gelişmedir.
Sartre'a göre Descartes, varlığı beden ve ruh olmak üzere iki
kategoriye ayırmakla iki varlık kategorisi arasında içinden çıkılmaz
bir ilişki problemine ve başkalarının varlığı problemine yol açmıştır.
Kartezyen felsefede cogito'nun yalnızca kendi hakkında şüphe
götürmez bir bilgiye sahip olabilmesi, bir anlamda dünyaya kapalı
olması anlamına gelir. Zira eğer başka cogito'lar varsa, onlar da aynı
şekilde kendi öz/ben-bilgilerinde mühürleneceklerinden başkalarının
varlığı hakkında kesin bir bilgiye sahip olamayız.
Varlık ve Hiçlik'te beden-ruh düalizmine giden yolda hatalı
düşünüşün kişinin "benim" bilincini kendi içselliğinde, bir dizi
düşünümsel edimle kavradıktan sonra, bilincini kendi bedeniyle değil
de başkasının bedeniyle birleştirmeye kalkışmasından

Dr. Öğr. Üyesi, Malatya İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe
Bölümü,

117
BÖLÜM VI
LOCKE’DA BEDEN FELSEFESİ

Dr. Ceyhan IŞIK

1. GİRİŞ
Voltaire, Yunan bizim gibi ruh hakkında konuşurdu,
demektedir. Aynı şekilde o, kilise babalarının da ruhu merkeze
aldıklarını düşünür. Hatta ona göre bu durum; Descartes ve
Malebranche gibi skolastik sonrası dönem için de geçerlidir. Voltaire,
klasik olan bu tutumun John Locke ile değiştiği kanaatindedir zira
Locke, insani aklı açıkladı: Locke insan zihnini; bedeni dakik bir
şekilde inceleyen bir anatom gibi inceledi. Bu imkânı ona sağlayan ise
fizikti. Locke, ruhun özüne ilişkin bir araştırma yapmadı. Neticede
akıl, aklin işlevi ve çalışma şekli konularına değinirken Locke, beden
ve bedensellik ile yakından ilgili olan duyumu ön plana çıkardı.
Dolayısıyla Voltaire’e göre Locke, -kendinden öncekilerin aksine-
bedene hak ettiği değeri daha doğru bir şekilde vermiştir. Voltaire için
aynı şekilde Locke, aklı gerçek anlamda elde aldığı için gerçek
metafiziğin kurucusudur: “Fiziği nasıl Newton yaratmışsa, Locke da
metafiziği aşağı yukarı öyle yaratmıştır. Ruhumuzu, ruhumuzun
düşüncelerini, duygularını anlamak için hiç kitap okumadı, çünkü
kitaplar onu yanlış yola sürüklerdi; o sadece kendi derinliklerine
inmekle yetindi: ve, böyle söyleyebilirsek, uzun uzun, kendi içinde
kendisini seyrettikten sonra, İnsan Anlığı’na dair yapıtında insanlara

PhD, Independent Researcher Adana, Turkey ceyhan011980@gmail.com


https://orcid.org/0000-0002-5067-1799.

165
KAYNAK DİZİNİ

Berdel · x, 101
A
Berdel ritüeli · 102, 107, 108
Âdem · 177 Bergson · 35, 36, 37, 38, 39,
40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47,
Affectus · 16
48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55,
Akıl · 1, 4, 13, 38, 40, 88, 89, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63,
90, 93, 94, 95, 165, 173 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71,
Akılcılık · 43, 46 72, 73, 74, 75, 76, 78

Alışkanlık · 70, 79, 80, 87, 94 bergsoncu düalizmin · 64

Arzu · 18, 20, 24, 26, 27, 31, 32 bergsoncu felsefeye · 47

Arzulayan makineler · 24, 25 Berkeley · 43, 81, 187

Aşılmış aşkınlık · 148, 149 Beşeri · 179, 181, 182

Aziz Pavlus · 179, 180 Bilinç · 37, 39, 40, 41, 42, 43,
49, 50, 57, 58, 60, 62, 63, 64,
69, 73, 119, 121, 122, 123, 124,
B 130, 135, 140, 141, 142, 143,
144, 145, 146, 154, 160
Başka bedenler · 59
Bulantı · 146, 150, 158
Başkası · 147, 148, 149, 154,
155, 156
C
Başkası-için-varlık · 120, 121,
123 Ceset · 154
Beden · 1, 2, 3, 5, 6, 7, 9, 16, Chanter · 103, 114
23, 24, 26, 27, 28, 38, 59, 75,
77, 102, 166, 168, 173, 179, Christian wolff · 85
184 Conatus · 5
Beden felsefesi · i, x, 79, 101, Connaissance situee · 125
117, 165
Bellek · 38, 59, 60, 61, 62, 63,
64, 66, 67, 69, 72, 74

189
Ç Duyum · 37, 80, 121, 129, 134,
136, 137, 171, 172, 182
Çağrışımcı · 37 Düalizm · 121
Çirkinlik · 10 Dünya · 1, 42, 59, 65, 67, 69,
Çocuk · 17, 31, 175, 176, 177 70, 72, 83, 96, 106, 107, 122,
124, 125, 126, 127, 129, 130,
131, 132, 134, 135, 136, 138,
D
139, 140, 142, 143, 150, 152,
Dasein · 130 156, 167, 168

Davıd hume · 81 Düşünce · 1, 3, 6, 10, 12, 13,


18, 32, 38, 41, 55, 60, 64, 66,
Deleuze · 1, 4, 5, 8, 12, 13, 21, 71, 73, 81, 84, 87, 88, 92, 167,
24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 168, 182
32, 33, 34, 60
Düşünce ve uzam · 3
Demokritos · 166
Demokritos’un · 166 E
Deney · 125, 128, 183
Edilgin · 4, 19, 20, 33, 74
Descartes · 2, 3, 4, 9, 15, 117,
118, 119, 120, 123, 140, 141, Ego · 25
160, 161, 165, 168, 169, 183, Egzogami · 105
187
Eksiklik · 10, 178
Dişil · 103, 113
Empirist · 83
Dogmatik · 84
Endogami · 105
Dogmatizm · 45
Eril · 103, 109, 113
Doğa · 4, 14, 15, 17, 24, 36, 41,
Erim · 157
69, 83, 87, 91, 168, 176
Evlenme · 102, 104, 111, 113
Duygu · 7, 16, 20, 23, 43, 74
Evlilik · 101, 102, 105, 108,
Duygular · 14, 20
112, 170, 182, 184
Duyu · 73, 74, 127, 128, 129,
Eylemin birleştiriciliği · 59
131, 136, 148, 149, 150, 157,
159, 171

190
F İdrak · 37, 41, 57, 58
İkicilik · 147
Feminizm · 101, 114
İngiltere · 168, 176, 177, 179,
Filozof · 79 181, 183
İnsan · 1, 2, 3, 4, 7, 9, 10, 13,
G 15, 16, 20, 21, 27, 29, 33, 80,
81, 82, 93, 94, 95, 97, 98, 114,
Gizli · 146
165, 170, 173, 175
Gözlem · 171
İrade · 4, 14, 15, 18, 36, 40, 47,
Guattari · 2, 24, 25, 26, 27, 29, 48, 51, 52, 53, 54, 58, 59, 71,
30, 32, 34 74, 75, 112

H K

Hegemonik · 109 Kabahat · 10


Heisenberg · 125 Kader · x, 101
Henri Bergson · 35, 54, 76, 78 Kamusal · 101
Heteronormatif · 103 Kant · 67, 80, 84, 85, 86, 87,
Hodolojik · 122, 131, 133, 134, 89, 98, 99
135, 147, 159, 160 Karakter · 154
Hodolojik evren · 130 Kartezyen · 64, 117, 120, 147
Hristiyanlık · 167, 170 Keder · 20
Hume · 2, 37, 79, 80, 81, 82, Kendi-İçin-Varlık · 121
83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 91,
Kıta filozofları · 117
92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99,
169, 187 Konumsal · 131, 140, 141, 142,
143, 144, 146
İ Konumsal-olmayan bilinç ·
140, 141, 142
İçkin · 6, 7, 9, 10, 12, 13, 28 Kronoloji · 173
İdealizm · 46, 64, 65, 66, 68,
167

191
L Nörokimyasal · 65

Locke · 2, 81, 82, 84, 91, 92, O


98, 165, 168, 169, 171, 172,
173, 174, 175, 176, 177, 178, olgu · 55, 89, 91, 95, 96, 102,
179, 180, 181, 182, 183, 184, 180
185, 186, 187
Ontolojik · vi, 2, 80, 89, 96,
104, 120, 123, 126, 147, 152,
M 155, 169, 183
Madde ve bellek · 38, 45, 56, Ontolojik · 88, 104
59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66,
67, 68, 69, 70, 72, 73, 74, 77 Ö
Marx · 30, 38, 78
Özel · 43, 47, 62, 88, 101, 172,
Max Stirner · 167 178
Metafizik · vi, 36, 38, 44, 60, Özgür · 13, 14, 17, 18, 21, 37,
63, 119, 157, 169, 173 47, 48, 50, 51, 52, 53, 54, 55,
Monoteist · 167 56, 57, 58, 59
Mucize · 170, 179 Özgür · 21, 39, 47, 48, 56
Mülkiyet · 102, 113, 180, 184 Özgür irade · 47, 51, 58
Özne · 25
N Öznel · 64, 67, 69, 73, 108,
129, 132, 133
Namevcut · 146, 149
Neden-etki · 85, 90, 95, 96 P
Nedensellik · 35, 56, 80, 82,
83, 86, 88, 91, 94 Patriyarka · 105, 106, 110
Nesne · 61, 68, 70, 79, 120, Platon · 166, 167
121, 123, 128, 130, 131, 132, Politik · 13, 102, 112, 113, 167,
141, 144, 148, 149, 151, 152, 168, 170, 180, 181, 184
153, 154, 155, 156, 158, 159,
171 Psiko-fizik · 37
Newton · 165, 168

192
Psikolojik · 32, 37, 43, 44, 49, Seneca · 175
56, 58, 61, 96, 104, 113 Sentetik · 32, 126, 129, 139,
Psişik · 121, 123, 128, 144, 144, 145, 147, 148, 152, 154,
145, 152, 153, 158 158
Psişik beden · 144 Sevinç · 20
Sezgi · 35, 36, 45, 46, 73, 74
R Sezgisel · 35, 183
Realist · 65 Somut · 37, 43, 54, 55, 57, 58,
61, 65, 66, 68, 70, 72, 75, 89,
Realizm · 65, 66, 67
93, 101, 105, 107, 113
Refleksif · 140
Sonsuz · 3, 4, 6, 15, 36, 38
Rousseau · 171, 174, 176, 177,
Spinoza · 1, 2, 3, 4, 5, 7, 8, 10,
178, 183, 186
11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18,
Ruh · 3, 11, 64, 75, 77, 166, 20, 21, 22, 23, 28, 33, 34, 40,
168, 172 41, 78, 168, 169
Ruh ve beden · 3, 4, 46, 64, Spiritüel · 45
168, 183
Ruh-beden · 56, 60, 64, 66, 70, Ş
167, 168, 177
Şizoanaliz · 32
S Şizofreni · 32, 34

Saf belleğe · 70
T
Sartre · 60, 117, 118, 119, 120,
121, 122, 123, 124, 125, 126, Tanrı · 3, 7, 8, 40, 166, 168,
127, 128, 129, 130, 131, 132, 172, 179, 180, 181, 182, 183,
133, 134, 135, 136, 137, 138, 185
139, 140, 141, 142, 143, 144, Ten · 151
145, 146, 147, 148, 149, 150,
151, 152, 153, 154, 155, 156, Tin · 38, 46, 60, 64, 66, 74, 168
157, 158, 159, 160, 161, 162, Toplumsal cinsiyet · 101, 102,
163 103, 104, 107, 108, 110, 113
Sartre · i Toplumsal makineler · 25, 26

193
Töz · 170, 172, 185 Varoluşun üç boyutu · 121
Tutku · 23 Voltaire · 165, 169, 179, 180,
182, 186, 187
U
Y
Uzam · 3, 5, 6, 10, 12, 41, 55,
73, 74, 168 Yabancı · 158, 166
Yönelimsel bilinç · 140
V Yunan · 165, 166, 179, 182,
185
Varlık ve hiçlik · 117, 119,
120, 121, 140, 144, 150, 163
Z
Varolanlar · 13
Varoluş · 13, 98, 117 Zamansallık · 137
Varoluş kipleri · 8, 10, 12, 19, Zihin · 2, 4, 5, 6, 11, 18, 21, 23
21 Zihin felsefesi · 39
Varoluşsal perspektif · 119

194

View publication stats

You might also like