You are on page 1of 13

e-ISSN: 2149-7826

Disiplinlerarası Akdeniz Araştırmaları Dergisi


Journal of Interdisciplinary Mediterranean Studies
journal.phaselis.org Volume III (2017)

Karahayıt’ta (Denizli) Hayıt Ağacının (Vitex agnus-


castus L.) Geleneksel Kullanımı
Traditional Uses of Chaste Tree (Vitex agnus-castus L.)
in Karahayıt (Denizli)

Bilge YILMAZ KOLANCI

The entire contents of this journal, Phaselis: Journal of Interdisciplinary Mediterranean Studies, is
open to users and it is an ‘open access’ journal. Users are able to read the full texts, to down-
load, to copy, print and distribute without obtaining the permission of the editor and author(s).
However, all references to the book notices, criticisms and translations published in the e-
journal Phaselis are to indicate through reference the source of the citation from this journal.
Phaselis: Journal of Interdisciplinary Mediterranean Studies is an international peer-reviewed
journal and the book notices, criticisms and translations which have had their peer reviewing
process completed will be published on the web-site (journal.phaselis.org) in the year of the
journal’s issue (e.g. Volume II: January-December 2016). At the end of December 2016 the year’s
issue is completed and Volume III: January-December 2017 will begin.

Responsibility for the articles published in this journal remains with the authors.

Citation Bilge YILMAZ KOLANCI, “Karahayıt’ta (Denizli) Hayıt Ağacının (Vitex agnus-castus L.)
Geleneksel Kullanımı”. Phaselis III (2017) 49-60. DOI: 10.18367/pha.17002

Received Date: 07.12.2017 | Acceptance Date: 14.03.2017 | Online Publication Date: 12.04.2017

Editing Phaselis Research Project


www.phaselis.org
journal.phaselis.org ol. (2017) 0
D 10.1 7 ha.17002

Ka a a t ta eni li a t A a n n Vitex agnus-castus L


elene el K llan

Traditional Uses of Chaste Tree (Vitex agnus-castus L.)


in Karahayıt eni li

ilge A K A

Ballıbabagiller ( a iaceae) familyasının bir t r olan hayıt ( ite a nus castus L.), Akdeniz ikliminin
etkisi altında, Akdeniz ve ge kıyılarında yeti mekte olup antik ağdan g n m ze bir ok alanda kullanılan
bitkiler arasında nemli bir yere sahiptir. Anadolu’da, hayıtın yoğun olarak yeti tiği bazı yerle imlerde,
bitkinin y re halkı i in ta ıdığı nemden dolayı ismini hayıt ağacından alan Karacahayıt Karahayıt Hayıtlı
olarak adlandırılan bir ok yerle im bulunmaktadır. Denizli kent merkezine 20 km mesafede bulunan
Karahayıt da bu yerle im alanlarından birisidir. Bu alı mada, hayıt ağacının, y re halkı tarafından eskiden
beri ne ekilde bilindiği, tanındığı ve kullanıldığı ara tırılmı , bu bilgilerin kayıt altına alınması ve gelecek
ku aklara aktarılması ama lanmı tır. Bu ama la, Karahayıt’ta ya ayan insanlarla hayıt ağacı ile ilgili y z
y ze g r meler yapılmı ve kullanım ile uygulama y ntemleri bir araya getirilerek bilgiler kayıt altına
alınmı tır. Karahayıtlılar tarafından eskiden daha yoğun kullanıldığı tespit edilen hayıtın, halk tıbbında, el
sanatlarında, ha erelere kar ı, esans ve beslenme ama lı olarak bir ok alanda kullanıldığı belirlenmi
ancak g n m zdeki modernle meye bağlı olarak bu kullanımların gitgide azaldığı, bitkiyi kullanan neslin
l mleriyle birlikte, hayıtla ilgili bilgi birikiminin yok olmaya y z tuttuğu g r lm t r.

Ana ta le : Denizli, Karahayıt, ite a nus castus , Hayıt, tnobotanik

A t a t As a member species of family a iaceae, the chaste tree ( ite a nus castus L.) grows in the
Mediterranean and Aegean regions where the Mediterranean climate prevails and it has had an
important place among plants with a wide range of areas of use since anti uity. Some settlements where
this plant grows abundantly around are even named after it, for instance, Karacahayıt, Karahayıt, Hayıtlı.
This article studies the place of the chaste tree in the local culture of Karahayıt town located about 20 km
north of Denizli ueries cover issues such as how this tree is known and has been used since ancient
times by the locals. The aim has been to document and compile all the information relevant to the chaste
tree and finally transfer it to the future generations. or this purpose, locals of the Karahayıt town were
interviewed face to face and knowledge on the methods of use and implementation were recorded. It
was noted that the locals used the chaste tree more often in the past in a variety of areas such as folk
medicine, handicrafts, keeping away insects, fragrant extract, and food. However, today these uses
decline due to modernisation of lifestyle and as the elderly with the knowledge of the chaste tree pass
away the accumulation of information tends to disappear.

Ke o d : Denizli, Karahayıt, ite a nus castus ., Chaste, thnobotany

Ar . G r., Pamukkale niversitesi, Arkeoloji nstit s , Arkeoloji B l m , Denizli. bilgey pau.edu.tr


0 Bilge YILMAZ KOLANCI

ii
G n m zde, Anadolu’nun bir ok y resinde, hayıt ağacından ve bu ağacın y re i in ta ıdığı
nemden dolayı ismi bitki ile zde le en Karacahayıt, Karahayıt, Hayıtlı, Hayıtb k gibi birden
ok yerle im bulunmaktadır. smini, yerle im yerindeki hayıt ağa larından alan ve Denizli kent
merkezine 20 km mesafede bulunan Karahayıt’ta bunlardan birisidir. G n m zde, teknolojinin
geli mesi ile birlikte deği en hayat ko ulları, zellikle ehirlerde, eskiden beri ya amın bir ok
alanında kullanılan bitkilerle ilgili derin bilgi birikiminin hızlı bir ekilde yok olmasına sebep
olmaktadır. K y, kasaba gibi k k yerle im alanlarına yava yava yansıyan k lt rel deği im,
Anadolu insanının k kl ge mi inden gelen ve ku aktan ku ağa aktarılan bilgi birikimlerinin ve
k lt rel değerlerinin yitirilmesinde en b y k etkendir. B lgede bulunan ifalı kaplıcalar ve tarihi
kalıntılardan dolayı yurt i inden ve yurt dı ından yoğun bir ekilde ziyaret i alan Karahayıt, eko-
nomik geli me ve k lt rel etkile imlerle birlikte deği imin e iğindedir. alı mamızda, yerle ime
adını veren hay t a ac ’nın, y re halkı tarafından eskiden beri ne ekilde bilindiği, tanındığı ve
kullanıldığı ara tırılmı , bu bilgilerin kayıt altına alınması ve gelecek ku aklara aktarılması ama -
lanmı tır. alı mamızda, Karahayıt’ta ya ayan 80’in zerinde ki iyle y z y ze g r lm , hayıt
ağacının y reyle ili kisi ve kullanımları hakkında sorular y neltilmi , b ylece yerel halkın bu
bitkiyle ilgili bilgi birikimleri kayıt altına alınmı tır. Ayrıca bu alı mada elde edilen bilgiler, hayıt
ağacı ile ilgili antik ağdan g n m ze aktarılan yazılı bilgiler ve bug n Anadolu’nun farklı y rele-
rinde tespit edilen kullanım alanları ile kar ıla tırılarak, binlerce yıldır deği meden, nesilden nesile
aktarılan ortak belleğin rt en ve ayrılan y nleri değerlendirilmi tir1.
a t A a la e Ka a a t ta Beli lenen K llan Alanla
Ballıbabagiller ( a iaceae) familyasının2 bir t r olan hayıt bitkisi3 ( ite a nus castus L.),
ortalama 1-6 m. arası deği en y kseklikte, alı veya k k ağa formunda4 olup Anadolu’da
yaygın olarak hay t a ac ay t a ac e par a otu isimleriyle bilinmektedir ( ig. 1-3). Kı ın
yapraklarını d ken ağa ta, Haziran-Temmuz aylarında salkım eklinde a an beyaz, soluk pembe,
mavi veya mor renkli, be di li, an formlu i ekler g r lmektedir ( ig. 4- ). Yaprakları kar ılıklı,
3-7 par alı, uzun ve oval olup uca doğru sivri6, ortalama 3 mm apındaki k re bi imli tohumlar,
acımsı ve serttir7 ( ig. 6). Hayıt ağacı, oğunlukla Akdeniz klimi’nin etkisi altında, Akdeniz ve ge
kıyılarında, tuzluluk etkisi olmayan, azot ve fosfor bakımından zengin, kumlu-al vyonal topraklar
ve kayalık alanlarda yeti mektedir8. Karahayıt’ta uygun iklim ve toprak ko ulları, hayıt ağacının
geni bir alanda yeti mesine olanak sağlamı tır. Yakın bir zamana kadar daha yoğun bulunan ve
bu nedenle yerle imin isimlendirilmesinde de asıl etken olan hayıtın, b lgede hem ağa , hem de
alı olmak zere iki farklı ya am formu da yeti mektedir ( ig. 1-3).

1
alı mayla ilgili g r ve nerilerini i tenlikle payla an Pamukkale niversitesi Biyoloji B l m ğretim yesi
Do . Dr. G rkan S M Z’e ve Karahayıt’ta ger ekle tirilen alan alı masında sağladıkları desteklerinden dolayı
zge YILMAZ ve Burcu AK A’ya te ekk r ederiz. Yine bilgilerini benimle b y k bir i tenlikle payla an t m
Karahayıtlılar’a en i ten te ekk rlerimizi iletiriz.
2
G ner 2012, 602. Lamiaceae familyası i in bkz. G ner 2012, 47-602.
3
G n m zde hayıt ağacı, ayıt, ayıd, ke i biberi, iffet ağacı, namus ağacı, be parmak otu gibi e itli adlarla bilin-
mektedir (Baytop 1984, 2 2 Baytop 2007, 132 G l 2007, 41 K ker 2010, 404 Gen ler zkan 2010, 6).
4
Davis 1982, 3 Blamey Grey ilson 1993, 387.
Baytop 1963, 3 , 332.
6
Baytop 1963, 332 zt rk et al 1990, 44 Blamey Grey ilson 1993, 387 Tanker et al 1993, 388 2007,
308.
7
Baytop 1984, 2 2 Blamey Grey ilson 1993, 387.
8
Doğan Mert 1998, 327-334 Doğan et al 2008, 97 Karamanoğlu 2007, 378 HO 2009, 9 G kt rk 201 ,
110.
Karahayıt’ta (Denizli) Hayıt Ağacının ( ite a nus castus ) Geleneksel Kullanımı 1

ig. 1. Pamukkale travertenleri evresindeki hayıtlar ig. 2. Karahayıt’ta bulunan hayıtlar

Y redeki alı formundaki bireylerin i ekleri, beyaz, soluk pembe ve mor renktedir ( ig. 4- ).
Hayıtlar bug n, yerle im alanında yapıla ma olmayan bo arazilerde, nadiren evlerin bah e-
lerinde, zellikle sulak alanların yakınında ve yol kenarlarında, Pamukkale travertenlerinin
evresinde ve antik Hierapolis kentinin i erisindeki belli alanlarda g r lmektedir ( ig. 1-3).
Karahayıt’ta ya ayan yerli halkla yaptığımız s zl g r melerde ( ig. 7-8), yerle menin ismini
hayıtlardan aldığı, hayıtın zellikle yakın bir ge mi te, g nl k ya antılarında kullanılan nemli
bitkilerden birisi olduğu, hastalıkların tedavisinden el sanatlarına, ha erelere kar ı etkisinden,
esans yapımına dek bir ok farklı alanda kullanıldığı tespit edilmi tir. Ancak g n m zde, hayıt
ağacıyla ili kili kullanım ve uygulamalar azalmı ve hatta bilgiler, modernle menin yanı sıra hayıt
ağa larının da azalması ile birlikte yok olmaya y z tutmu tur.
Ka a a t Ad n n Y e al n n Belle inde i Anla
Y re halkı ile yaptığımız g r melerde, Karahayıt isminin, eskiden burada yoğun bir ekilde
g r len hayıt ağa larından geldiği, daha nceki d nemlerde her evin n nde bir hayıt ağacının
bulunduğu, ancak zamanla bu ağa ların kendileri tarafından gerek ev in aatları, gerekse bah e
d zenlemeleri esnasında bilin sizce kesilerek, b lgedeki ağa ların gitgide azaldığı ğrenilmi tir.
Y renin isimlendirilmesiyle ilgili iki farklı bilgi elde edilmi tir. Bunlardan ilki, hayıt ağacının
tohumlarının koyu renkte olmasından dolayı y reye yerle en y r kler tarafından arahay t
adının verildiğidir. dinilen diğer bilgi ise, dilden dile aktarılan bir efsane niteliğindedir. S z
konusu bilgiye g re, eskiden bu y reye yerle en y r klerden bir obanın, dağda koyunlarını
otlattığı sırada, bataklık kenarında bulunan hayıt ağa larının yanmaya ba ladığı ve obanın
dağdan yanan hayıt ağa larına bakarak i i hay tlar ara hay t oldu eklindeki s ylemi sonrası
bu ismin yayılarak yerle ime arahay t denildiğidir.
al nda K llan
Hititler zamanında dahi tıbbi metinlerde tohumlarıyla birlikte ila olarak kullanıldığı d n len
hayıt ağacının9, antik ağdan g n m ze dek nesilden nesile, s zl ve yazılı bilgi birikimiyle
aktarıldığı g r lmektedir. Hellen ve Romalı hekimler tarafından da bir ok hastalığın tedavisinde
kullanılan hayıtla ilgili bilgiler, M 460-370 yılları arasında ya ayan Hippokrates10, MS I. y zyılda
ya ayan Plinius11 ve Dioskorides12 MS II. y zyılda ya ayan Galenus13 tarafından g n m ze

9
Thompson 1949, 296-298 rtem 1974, 102.
10
Hippokr. lc 4.
11
Plin. nat IV. 38.
2 Bilge YILMAZ KOLANCI

ula tırılmı tır. Hayıt ağacı, antik kaynaklar tarafından ite a nos ve ly os adı altında tanımlan-
mı 14 ve bitkinin hangi hastalıklarda ne ekilde uygulamasının yapıldığı detaylı bir ekilde
anlatılmı tır. Karahayıt rneğinde elde ettiğimiz bilgiler, antik ağda var olan bilgi birikiminin
kesintisiz g n m ze dek aktarıldığını g stermi tir.

ig. . Hierapolis antik kenti i erisindeki hayıt ağa ları, Mayıs (2016) ve Mart (2017) aylarındaki durumu

Karahayıt’ta yaptığımız g r melerde, hayıtın yoğun bir ekilde e itli hastalıkların tedavisinde,
rahatsızlığın t r ne bağlı olarak farklı y ntemlerle uygulandığı, ayrıca uygulamalarda zellikle
ağacın tohumu ve taze yapraklarından yararlanıldığı tespit edilmi tir ( ig. 6). Y rede hayıt
ağacının zellikle karın, mide, ba ağrısında, romatizmal eklem ağrılarında, mide bulantısında,
bağırsak rahatsızlıklarında, e itli kadın hastalıklarında, eker, kalp-damar hastalıklarında, dem
tedavisinde ve egzama t r cilt hastalıklarında kullanıldığı belirlenmi tir.
Y re halkı, zellikle tmeden kaynaklanan karın ağrısında, hayıt ağacının yapraklarını
topladıktan hemen sonra taze olarak karın zerine sardıklarını ve yaprağında bulunan z n
deriye ge erek ağrılı b lgeyi 1-2 saatlik bir s rede tedavi ettiğini aktarmaktadır. Bazı ki iler ise,
yaprakları ezip i erisindeki z ve kokuyu a ığa ıkardıktan sonra lapa eklinde doğrudan ağrıyan
b lgeye uygulamaktadır. Bu uygulamanın y rede zellikle karnı ağrıyan bebek ve ocuklarda
daha yoğun kullanıldığı ğrenilmi tir. Hippokrates1 M IV. y zyılda, yaprakların suda ha lan-
masıyla elde edilen lapayı iltihap ve i lik olu an b lgelerin tedavisinde, Romalı hekim

12
Dsc. Med I. 13 .
13
Gal. Met Med. IV.
14
Plinius (nat IV. 38) ve Dioskorides’in (Med I. 13 ) aktardıkları bilgiler, isimlendirmenin antik ağda ger-
ekle tirilen dini bir t rendeki kullanımı ve ağacın yapısal zellikleri nedeniyle yapıldığını g stermektedir. Bu
t rene g re Atinalı kadınların, Tanrı a Demeter (Ceres) onuruna d zenlenen hes ophoria bayramında,
t renin belli g nlerinde erkeklerle ili kiye girmeleri yasaklanmı tı. Bundan dolayı kadınlar, cinsel arzularını
bastırmak amacıyla hayıtın yaprak ve dallarını yataklarına serpmekte, hayıt ağacın namuslarını ve iffetlerini
koruduğuna inanmaktaydı. Her iki kaynağa g re, dini t renlerdeki bu i levi nedeniyle, ağaca “a nos
iffet na us” ismi verilmi , ayrıca dallarının sertliğinden dolayı “ly os-ince dal” ismi de kullanılmı tır.
Dioskorides (Med I. 13 ), hayıt ağacının, a onon ly on a icto iaenon tridactylon san uis i is piper
a reste, li usticu olarak da adlandırdığını, b y c lerin se non, Mısırlıların su , Romalıların ise sali arina
ismini kullandığını aktarmı tır. Ağacın cinsel isteği bastırdığı d ncesi Orta ağ’da devam etmi , cinsel
arzularını bastırmak isteyen rahipler hayıt bitkisinden yararlanmı lardır. Bu nedenle hayıt ağacı g n m zde e i
i eri olarak da bilinmektedir (G l 2007, 41-42). Bitkinin Latince isminde ge en ite ’in ise dalların r lebilmesin-
den dolayı itilis r lere yap l kelimesinden geldiği d n lmektedir (Gen ler zkan 2010, 6).
1
Hippokr. lc 4.
Karahayıt’ta (Denizli) Hayıt Ağacının ( ite a nus castus ) Geleneksel Kullanımı 3

Dioskorides16 ise MS I. y zyılda lapa olarak, ba ağrısına kar ı nermi tir. Y rede karın ağrısının
tedavisinde uygulanan diğer bir y ntem ise, suda yalnızca hayıt yapraklarının kaynatılarak ay
eklinde t ketilmesidir. Denizli’nin Buldan l esi’nde yapılan bir ara tırma, Karahayıt’ta olduğu
gibi zellikle karnı ağrıyan ocuklarda kullanıldığını, bu uygulamada hayıt ağacının tohumu ve
yapraklarından hazırlanan bir lapanın tercih edildiğini g stermi tir17. anakkale ve Aydın’da da
benzer ekilde karın ağrısına kar ı halk tarafından hayıt kullanıldığı tespit edilmi tir18. Ayrıca
Karahayıt’ta, tohumların demlenerek i ilmesiyle ishal ve bağırsak gazına kar ı tedavi ama lı
kullanıldığı ğrenilen hayıtın, Plinius’un19 verdiği bilgilerden, antik ağda aynı ama la tercih
edildiği ve kullanımının kesintisiz devam ettiği anla ılmaktadır. Muğla’da yapılan bir ara tırmada,
benzer ekilde bağırsak rahatsızlıklarında hayıtın kullanıldığı belirlenmi tir20.

ig. . Mor renkli hayıt i ekleri ig. . Beyaz renkli hayıt i ekleri

Karahayıt’ta, hayıt ağacı ile tedavisi sağlanan diğer bir rahatsızlık, mide ağrısı ve mide bulantısı-
dır. Yerel halktan edinilen bilgiye g re, zellikle yazın sıcak havalarda g ne arpması sonucu
meydana gelen mide bulantılarında, yapraklar karın b lgesine sarılarak tedavi edilmektedir.
Mide ağrısının tedavisinde ise, suda yalnızca hayıt yaprakları ya da hayıt yapraklarının defneyap-
rağı ile birlikte kaynatılması ile elde edilen sıvının ay eklinde t ketilerek kullanıldığı belirlenmi -
tir. Aydın’da, Muğla’da ve anakkale’de yapılan ara tırmalarda da halk tarafından mide rahat-
sızlıklarına kar ı hayıtın kullanıldığı bilinmektedir21.
Y re halkı tarafından, hayıt ağacının yaprakları uygulanarak tedavi edilen diğer bir
rahatsızlık, zellikle ya lılarda daha yoğun bir ekilde kullanıldığı belirlenen romatizmal ağrılardır.
Bu uygulamada yapraklar ya doğrudan taze iken ağrılı b lgeye ( oğunlukla dizlere) sarılmakta ya
da ezilerek konulmaktadır. Bazı ki ilerin hayıt yapraklarını kaynattıktan sonra lapa haline ge-
tirerek ağrılı b lgeye sıcak uygulama yaptığı belirlenmi tir. klem ağrısına kar ı tespit edilen bir
uygulama da, taze yaprakların ta la ezildikten sonra kaynatılıp un ile karı tırılarak ısıtılması ve
elde edilen sıcak bulama eklindeki yakının zeytinyağı ilave edilerek ağrılı b lgeye sarılması ve
7-8 saat s resince ağrılı b lgede bırakılarak tedavi edilmesidir. Dioskorides22 ve Plinius’tan23

16
Dsc. Med I. 13 .
17
Aksakal 2006, 903.
18
Honda et al. 1996, 8 Tuzlacı Sadıkoğlu 2007, 3 , Tab. 1 G lsoy 2011, 2 Bulut Tuzlacı 201 , 277.
19
Plin. nat IV. 38.
20
G lsoy 2011, 2.
21
Tuzlacı Sadıkoğlu 2007, 3 , Tab. 1 Tuzlacı Bulut 2007, 0, Tab. 1 G lsoy 2011, 2.
22
Dsc. Med I. 13 .
23
Plin. nat IV. 38.
4 Bilge YILMAZ KOLANCI

edinilen bilgiler, benzer uygulamanın, antik ağda, eklem-tendon rahatsızlıklarının tedavisinde


kullanıldığını g stermektedir. Dioskorides24 yapraklarının ıkık eklemler ve yaraların tedavisinde
kullanıldığını aktarmı tır. Plinius2 tuz, potasyum nitrat ve balmumu ile birlikte uygulandığında
burkulmalarda, tohum ve yaprakların yakı olarak uygulandığında tendon hastalıklarında kullanıl-
masını nermi tir. G n m zde Burdur’da hayıttan hazırlanan bir lapa, romatizmal hastalıklarda
ağrılı b lgeye sarılmakta26, Denizli Buldan’da ise sirke, soğan, tarhana ve hayıt yaprakları ile
hazırlanan bir yakı ağrılı b lgeye uygulanmaktadır27.
Y renin kadınları tarafından, e itli kadın
hastalıklarının tedavisi i in de hayıt ağacından
yararlanıldığı belirlenmi tir. Bunlar i erisinde
en yoğun kullanılan tedavi y ntemi, adet
d zensizliğine ve ağrılarına kar ı tohumların
suda kaynatılarak ay eklinde t ketilmesidir.
Antik ağda hem Plinius28, hem de Dioskori-
des29, hayıt tohumlarının adet d nemindeki
( enstr asyon) d zensizliklerde (e ena o
olara ) kullanılmasını nermi tir. Karahayıtlı
kadınlar tarafından adet d zensizliğine kar ı
uygulanan y ntemin benzer ama la Denizli
Buldan ve Muğla K yceğiz’de kullanıldığı ig. . Yaprak ve tohumlar
g r lmektedir30. G n m zde yapılan bilimsel
analizlerle, hayıtın, bu tip kadın hastalıklarının tedavisinde olumlu bir etkisinin olduğu kanıtlan-
mı tır31.
Karahayıtlı kadınlar tarafından tohumların demleme y ntemiyle ay eklinde t ketilmesi,
yumurtalıklarda olu an iltihabın ve kistlerin tedavisinde kullanılmaktadır. Plinius32 ve Dioskorides33
antik ağda, rahimde olu an iltihabi durumların tedavisi i in hayıtı nermi ancak, bitki ve tohum-
larının kaynatılmasıyla elde edilen buharın kal a banyosu eklinde yapılması gerektiğini ak-
tarmı lardır. Yine Karahayıt’ta tohumların demleme y ntemiyle i ilmesi, ocuk sahibi olmak
isteyen kadınlarda doğurganlığı sağladığı ve arttırdığı i in t ketilmesinin yanında kısırlık tedavi-
sinde de kullanılmaktadır. Ancak antik ağda Dioskorides34, hayıtın doğum kontrol amacıyla
kullanıldığını aktarmakta ve kullanım bu y n yle ayrılmaktadır.
Y re halkı tarafından, hayıt ağacının eker hastalıkları ile kalp ve damar hastalıklarının
tedavisinde kullanıldığı tespit edilmi tir. Bu hastalıklara kar ı farklı y ntemin uygulandığı
g r lmektedir. Bunlardan ilki, hayıtın yaprak ve tohumlarının ikincisi ise yalnızca tohumlarının
suda kaynatılıp ay eklinde ve a karna t ketilmesidir. nc y ntem, -6 adet tohumun ezilip
baharat eklinde yemeklerin zerine serpilmesidir. Karaman’da tohumların kaynatılarak ay
24
Dsc. Med I. 13 .
2
Plin. nat IV. 38.
26
z elik Balabanlı 200 , 1133.
27
rtuğ et al 2004, 19 .
28
Plin. nat IV. 38.
29
Dsc. Med I. 13 .
30
Aksakal 2006, 903 Sıcak et al. 2013, 73, 76, Tab. 1.
31
ebster et al 2006 G l 2007, 16-32, 43 G lsoy 2011, 4, 20-22 Demirta 2013, 44.
32
Plin. nat IV. 38.
33
Dsc. Med I. 13 .
34
Dsc. Med I. 13 .
Karahayıt’ta (Denizli) Hayıt Ağacının ( ite a nus castus ) Geleneksel Kullanımı

eklinde i ilmesinin diyabete kar ı3 , Denizli Buldan’da ise kalp ve damar hastalıklarına kar ı
tedavi edici ama lı kullanıldığı belirlenmi tir36.
Y re halkı tarafından, bitkinin tohumları demlenerek t ketildiğinde, ayak i kinliklerinin
tedavisinde de kullanılmaktadır. Hippokrates37, Plinius38 ve Dioskorides’in39 de, hayıt tohumunun
v cudunda i lik olu an ve su toplayan hastalara fayda sağladığını aktarması, antik ağdan g n -
m ze benzer kullanımının devam ettiğini g stermektedir. lde edilen diğer bir bilgi, hayıt yap-
raklarının kaynatılmasıyla elde edilen suyun, y rede “didi ik” olarak adlandırılan egzama t r bir
hastalıkta banyo uygulamasıyla tedavi edildiğidir. anakkale’de yapılan bir ara tırmada da eg-
zama tedavisinde hayıt ağacından yararlanıldığı tespit edilmi tir40.
Hayıt zerinde yapılan bilimsel ara tırmalar 20. y zyıl ba larında ba lamı ve bu alı malar
sonucunda tohumundan hazırlanan form llerin daha etkili olduğu tespit edilmi tir41. Bug n
halen zellikle adet d zensizliğinde, menopoz d neminde, mastodini ve kısırlık tedavisinde,
bebek emziren kadınların s t n arttırma amacıyla, hamilelikte d kleri engellemek amacıyla,
egzamada, sinirsel hastalıklarda ve akne tedavisinde kullanılmaktadır42.

ig. 7. Hayıt ağacının kullanımları ile ilgili bilgilerin ve ig. . Karahayıtlı kadınlarla yapılan y z y ze
y ntemlerin kayıt altına alınması. g r meler.

e et Kelte e a an Ya nda K llan


Y re halkından edinilen bilgilere g re, hayıt ağacının dalları b lgede yakın bir zamana kadar
zellikle incir ile z mler i in sepet ve k fe (kelter) yapımında kullanılmaktaydı. Ancak y rede
hayıtın artık kullanılmadığı, sepet yapımını devam ettiren ki ilerin kargıyı tercih ettiği ancak bu
retimin de g n m zde azaldığı ve t kenmekte olduğu aktarılmı tır. Plinius43 da antik ağda
hayıt dallarının sepet yapımında kullanıldığını belirtmektedir. G n m zde halen, hayıt dalları
Anadolu’nun bir ok y resinde44, Hellas gibi farklı coğrafyalarda sele/sepet yapımında kullanıl-
3
Arıtuluk zer 2012, 198.
36
Aksakal 2006, 903.
37
Hippokr. lc 4.
38
Plin. nat IV. 38.
39
Dsc. Med I. 13 .
40
Bulut Tuzlacı 201 , 277.
41
G lsoy 2011, 4.
42
G l 2007, 16-32, 43 HO 2009, 12-23 Gen ler zkan 2010, 6 G lsoy 2011, 4, 20-22 Demirta 2013, 44
Sezik et al 2013, 48- 3.
43
Plin. nat IV. 38.
44
Denizli’nin Buldan l esi’nde, Balıkesir Havran ve Burhaniye’de, Muğla ve Mersin’de yapılan ara tırmada, sepet
6 Bilge YILMAZ KOLANCI

makta ve bu uygulamanın antikiteden g n m ze dek hi deği mediği g r lmektedir4 . Ağacın


dallarının sert, esnek ve kırılmasının zor olu u, bitkinin halen sepet yapımında tercih edilmesinde
en nemli etkendir.
Hayıt dallarının kullanımı ile ilgili diğer bir bilgi, dalların kesildikten hemen sonra esnek ve
sağlam yapısından dolayı sapan yapımında ve s p rge bağlamada tercih edildiğidir. Y redeki
bazı erkeklerin, ocukluk ağlarında, ku avlamak i in hayıt dalından yapılmı sapan atalı kullan-
dığı ğrenilmi tir.
a e ele e Ka K llan
Hayıt dallarının y renin kadınları tarafından,
1 -20 yıl ncesine kadar ama ır yıkamada
kullanıldığı, bu uygulamanın ise kuma ve
y nlerden bit, pire ve diğer ha erelerin uzak
tutulması amacıyla yapıldığı tespit edilmi tir.
Diğer yandan yine dallar, yatak ve yorganların
arasına konularak g veleri engellemek ama-
cıyla kullanılmı tır. Dioskorides46 ve Plini-
us’un47 verdiği bilgiler, ağacın antik ağda, bazı
zehirli hayvan ısırmalarında (yılan ve r mcek)
tedavi edici zellikte kullanıldığını48, ayrıca bu
zehirli hayvanların uzak tutulmasını sağlamak ig. . Akdeniz niversitesi Herbaryumu’nda
amacıyla hem dalların, hem de yaprakların kullanılan ite a nus castus . tohumları ( oto.
kullanıldığını g stermekte ve kullanımın ben- Akdeniz niversitesi, Herbaryum Ar ivi).
zer ama la ancak farklı uygulamayla devam
ettiği g r lmektedir. Baytop, Anadolu’daki bazı y relerde, hayıt ağacı tohumları ve yaprakların-
dan yapılan tozun, y nl kuma ların g velenmesini engellemek amacıyla kullanıldığını aktarmı -
tır49. Bazı herbaryumlarda, kurutulmu bitkilerin b cekler tarafından yenmesini nlemek
amacıyla hayıt tohumları kullanılmaktadır ( ig. 9).
E an i el K llan
Hayıt i ekleri ve yapraklarının, y re halkı tarafından, ge mi yıllarda (1 -20 yıl ncesi), par-
f mlerin i erisinde esans olarak kullandığı ğrenilmi tir. Yine aynı tarihlerde, buradaki sıcak su
ve amurla ama ırların yıkandığı ve b lgede bulunan suyun k t , keskin bir kokuya sahip olması
nedeniyle kokuyu bastırmak i in suyun i erisine hayıtın dal ve yapraklarının eklendiği ğrenil-
mi tir.
Be in A a l K llan
Hayıt ağa larının y rede sık g r ld ğ yakın tarihte, arılar tarafından hayıt i eklerinden yapılan
balın sevilerek t ketildiği ancak bug n ağa ların azalması nedeniyle retilmediği ğrenilmi tir.

yapımında, dallarının dayanıklılığından dolayı hayıt ağacının kullanıldığı ve zellikle z m selelerinde hayıtın
tercih edildiği tespit edilmi tir ( rtuğ et al 2004, 199, Lev. 9, Res. 33-34 rtuğ 2006, 678 G l 2007, 42 Polat
et al 2013, Kadıoğlu 2013, 167). Yine hayıtın bol bulunduğu yerle imlerde, g n m zden kısa bir s re
ncesine kadar hayıt dallarından it evler r lmektedir (Kadıoğlu 2013, 1 9-160).
4
orster 19 2, 9 Baytop 1984, 2 2 D lger et al 2002, 2 rtuğ 2006, 673.
46
Dsc. Med I. 13 .
47
Plin. nat IV. 38.
48
Hayıt, g n m zde halen arı sokmalarına kar ı tedavi edici ama lı kullanılmaktadır (Bayraktar 2008, 43).
49
Baytop 1984, 2 2.
Karahayıt’ta (Denizli) Hayıt Ağacının ( ite a nus castus ) Geleneksel Kullanımı 7

on
Adını, yerle im yerinde bolca bulunan hayıt ağa larından alan Denizli arahay t yerle imi,
g n m zde bu ağa ların yok olma tehlikesiyle kar ı kar ıya kalmı tır. Yaptığımız alan alı maları
sonucu, b lgedeki hayıt ağa larının g n ge tik e azaldığı, hayıt ağacıyla ilgili ge mi ten gelen
bilgi birikiminin de giderek t kenmeye ba ladığı ve modernle meye bağlı olarak kullanımının
gitgide azaldığı belirlenmi tir. Hayıt ağa larının, evlerin olduğu b lgelerde ok sınırlı sayıda
kaldığı ancak yapıla ma olmayan yerlerde g r lebildiği, Pamukkale travertenlerinin etrafını
evreleyen yol g zerg hında ve Hierapolis antik kentin 1. derece sit alanı i erisinde yoğun bir
ekilde hem alı hem de ağa formunda bulunduğu tespit edilmi tir. B lgenin toprak yapısının
ve iklim ko ullarının hayıt bitkisinin yeti mesine sağladığı uygun ortam, hayıtın binlerce yıldır bu
topraklarda yeti tiğini ve antikitede de burada ya ayan insanlar tarafından kullanıldığını d n-
d rmektedir.
Antik ağdan g n m ze dek bir ok hastalığın tedavisinde kullanılan hayıt ağa larının, Kara-
hayıt’ta da yoğun bir ekilde halk tıbbında tedavi ama lı kullanıldığı tespit edilmi tir. Bu tedavi-
lerde rahatsızlığın e idine bağlı olarak taze yapraklar veya tohumlar tercih edilmi ve yukarıda
detaylı bir ekilde bahsettiğimiz ekliyle farklı tipte re eteler uygulanmı tır. Karahayıtlılar tarafın-
dan karın ağrısı, bağırsak gazları, ishal, mide ağrısı, mide bulantısı, romatizmal ağrılar ve eklem
ağrıları, adet d zensizlikleri ve rahim iltihapları, kısırlığın tedavisi ile doğurganlık gibi e itli kadın
rahatsızlıkları, eker hastalığı, kalp ve damar hastalıkları, egzama, v cutta i lik ve su toplama
gibi bir ok hastalığın tedavisinde bug n halen kullanımı devam etmekte ve bir ok uygulamanın
antik ağdan g n m ze hi deği meden aktarıldığı g r lmektedir. Yerle imde hayıt dallarından
yapılan sepet rme sanatının ise kısa bir s re nce yerini kargıya bıraktığı ğrenilmi tir. l
sanatları dı ında, ocukların sapan yapımında da hayıtın dallarının kullanıldığı belirlenmi tir.
Antik ağdan s regelen diğer bir uygulama hayıtın ha erelere kar ı kullanımıdır. zellikle ama ır
yıkama sırasında bit ve pireleri uzakla tırmak amacıyla, evlerde yorgan gibi g velenebilecek
e yaların g veden korunması amacıyla kullanıldığı belirlenmi tir. Yine kısa bir s re ncesine
kadar hayıtın esans olarak parf mlerin i erisinde kullanıldığı, ama ır yıkama sırasında hem k t
kokuyu gidermesi, hem de koku vermesi amacıyla yıkama suyu i erisinde kullanıldığı tespit
edilmi tir. B lgede hayıt ağa larının eskiden daha yoğun olmasından dolayı hayıt i eklerinden
arıların bal yaptığı ancak g n m zde ağa ların azalmasına da bağlı olarak bu balın retilmediği
bilgisine ula ılmı tır.
Karahayıtlılar tarafından ok uzun zamandan beri bir ok alanda kullanılan ve ismini yerle-
ime de veren hayıt ağacının, yerel y netimler tarafından sahip ıkılması ve korumaya alınması,
y renin simgesi haline getirilmesi, tanıtılması ve buradaki halkın bu konuda bilin lendirilmesi
gerekmektedir. Yaptığımız alan alı masında, hayıt ağacının y rede daha ok kadınlar tarafından
bilindiği ve yoğun bir ekilde kullanıldığı belirlenmi tir. Ancak g n m zdeki kullanımının olduk a
azaldığı ve neredeyse yok olmaya y z tuttuğu g r lmektedir. Bunun sebebi ise yerle im sahip-
lerinin, k lt rel deği imlere ve modernle meye bağlı olarak hazır r nlere daha kolay ve kısa
s rede ula malarıdır. Ağacın kullanımıyla ilgili bilgilere, daha ok 40-8 ya aralığındaki ki iler
tarafından ula ılmı , gen n fusun yerle im ismi ve hayıt kullanımıyla ilgili bilgilerinin yetersiz
olduğu tespit edilmi tir.
8 Bilge YILMAZ KOLANCI

B BL YO A YA
Anti Ka na la
Dsc. Med ( Dioscorides Pedianus, e Materia Medica)
Kullanılan Metin ve eviriler: Dioscorides Pedianus, e Materia Medica:
ein an er al ith any other edicinal aterials. d. T. A. Osbaldeston.
Johannesburg 2000.
Gal. Met Med ( Galen, herapeuti es Methodou)
Kullanılan Metin ve eviriler: Galen, Method of Medicine. d. I. Johnston.
Cambridge 2011.
Hippokr. lc ( Hippokrates, e lceri us
Kullanılan Metin ve eviriler: Hippocrates, e lceri us d. C. D. Adams.
New York 1868.
Plin. nat ( G. Plinius Secundus, aturalis istoriae)
Kullanılan Metin ve eviriler: Plinius, he atural istory. d. J. Bostock.
London 18 .
Mode n Lite at
Arıtuluk zer 2012 Z. Arıtuluk C. N. zer, “Halk Arasında Diyabete Kar ı Kullanılan Bitkiler
(T rkiye)-II”. acettepe ni ersitesi c ac l a ltesi er isi 32/2 (2012)
179-208.
Aksakal 2006 N. Aksakal, “Buldan’da ifalı Bitkiler ve Halk Hekimliği Uygulamaları”. ds. .
rtuğrul T. Tok, uldan Se po yu u ildirileri 23-24 Kasım 2006 Ankara
(2006) 901-908.
Bayraktar 2008 N. Bayraktar, Antik Devirde Anadolulu Hekimler. stanbul 2008.
Baytop 1963 T. Baytop, r iye nin i e ehirli it ileri. stanbul 1963.
Baytop 1984 T. Baytop, r iye de it iler ile eda i ( e i te e u n). stanbul 1984.
Baytop 2007 T. Baytop, r e it i dlar S l . Ankara 2007.
Blamey Grey ilson 1993 M. Blamey C. Grey ilson, Mediterranean ild lo ers. London 1993.
Bulut Tuzlacı 201 G. Bulut . Tuzlacı, “An thnobotanical Study of Medicinal Plants in
Bayrami ( anakkale-Turkey)”. Mar ara Phar aceutical Journal 19 (201 )
268-282.
Davis 1982 P. H. Davis, lora of ur ey and the ast e ean Islands. Vol. VII. dinburg
1982.
Demirta 2013 A. Demirta . Is r an tu rtica dioica Papatya Matricaria cha o illa
e ay t Mey esi ite a nus castus stra tlar n n or al
o ullarda e sido o ullar nda u en Mi ro iyal er entasyonuna in
itro t ileri. Yayımlanmamı Doktora Tezi, Ankara niversitesi, Ankara
2013.
Doğan et al 2008 Y. Doğan, G. Ay . Kozuharova, “A Study on the Anatomical Characteristics
of ite a nus castus (Verbenaceae)”. Phytolo ia alcanica 14/1 (2008) 97-
101.
Doğan Mert 1998 Y. Doğan H. H. Mert, “An Autecological Study on the ite a nus castus L.
(Verbenaceae) Distributed in est Anatolia”. ur ish Journal of otany 22
(1998) 327-334.
D lger et al 2002 B. D lger, . Uğurlu . G cin, “ ite a nus castus L. (Hayıt)’un Antimikro-
bal Aktivitesi”. olo i e re er isi 4 (2002) 1- .
rtem 1974 H. rtem, o a y Metinlerine re ititler e ri nadolu sunun loras .
Ankara 1974.
rtuğ et al 2004 . rtuğ, G. T men, A. elik T. Dirmenci, “Buldan (Denizli) tnobotanik
Karahayıt’ta (Denizli) Hayıt Ağacının ( ite a nus castus ) Geleneksel Kullanımı 9

Alan Ara tırması”. r iye ili ler ade isi lt r n anteri er isi 2
(2004) 187-218.
rtuğ 2006 . rtuğ, “Turkey, ‘Baskets of the orld’ the Social Significance of Plaited
Crafts”. ds. D. Novellino . rtuğ, Proceedin s of the I th International
on ress of thno otany, 21-26 August 200 . stanbul (2006) 673-679.
orster 19 2 S. . orster, “Trees and Plants in the Greek Tragic riters”. reece o e
21/62 (19 2) 7-63.
Gen ler- zkan 2010 A. M. Gen ler- zkan, “Binlerce Yıllık Deneyim: Tarihte Tıbbi Bitkiler, Antik
ağlardan G n m ze ite a nus castus”. Modern itofar o oterapi e
o al ar as ti ler 1/3 (2010) 6- 8.
G kt rk 201 R. S. G kt rk, “Phaselis Antik Kenti lorası I”. Journal of Interdisciplinary
Mediterranean Studies I (201 ) 81-131.
G l 2007 A. G l, ad n astal lar nda ullan lan ro lar ite a nus castus. Yayım-
lanmamı Y ksek Lisans Tezi, Gazi niversitesi. Ankara 2007.
G lsoy 2011 G. G lsoy, ite a nus castus (Hayıt) Mey elerinin itoterapi s ndan
e erlendiril esi. Yayımlanmamı Y ksek Lisans Tezi, stanbul niversitesi.
stanbul 2011.
G ner 2012 A. G ner, r iye it ileri istesi a arl it iler . stanbul 2012.
Honda et al 1996 G. Honda, . Ye ilada, M. Tabata, . Sezik, T. ujita, Y. Takeda, Y. Takaishi T.
Tanaka, “Traditional Medicine in Turkey VI, olk Medicine in est Anatolia:
Afyon, K tahya, Denizli, Muğla, Aydın Provinces”. Journal of thnophar
acolo y 3 (1996) 7 -87.
Kadıoğlu 2013 Y. Kadıoğlu, “Germencik’te Bah e Tarımına Bağlı Olarak Ortaya ıkan Bir
Ge ici Yerle me T r : ncir Damları”. Mar ara o rafya er isi 27 (2013)
1 -171.
Karamanoğlu 1977 K. Karamanoğlu, ar as ti it iler. Ankara 1977.
K ker 2010 P. K ker, “L gat-i M kilat-ı cza’da T rk e Bitki Adları”. luslararas
Sosyal ra t r alar er isi 3 (2010) 401-41 .
z elik Balabanlı 200 H. z elik C. Balabanlı, “Burdur linin Tıbbi ve Aromatik Bitkileri”. I urdur
Se po yu u: ildiriler 2, as Burdur (200 ) 1127-1136.
zt rk et al 1990 M. zt rk, . Se men, Y. Gemici G. G rk, Plants and andscape in e ean
e ion of ur ey. zmir 1990.
Polat et al 2013 R. Polat, . Satıl S. Selvi, “Havran ve Buhraniye (Balıkesir) Y relerinde l
Sanatlarında Yararlanılan Bitkiler zerine tnobotanik Ara tırmalar”. rciyes
ni ersitesi en ili leri nstit s er isi 29/1 (2013) 1-6.
Sezik et al 2013 . Sezik, G. zk k M. Sezik, “ ite a nus castus L. Preparatı ile Ret-
rospektif bir alı ma”. S ley an e irel ni ersitesi p a ltesi er isi
20/2 (2013) 48- 3.
Sıcak et al 2013 Y. Sıcak, . . olak, V. lhan, . Sevindik N. Alkan, “K yceğiz Y resinde
Halk Arasında Yaygın Olarak Kullanılan Bazı Tıbbi ve Aromatik Bitkiler”.
nadolu o a ili leri er isi 4/2 (2013) 70-77.
Tanker et al 1993 N. Tanker, M. Koyuncu M. Co kun, ar as ti otani . Ankara 1993.
Tanker et al 2007 N. Tanker, M. Koyuncu M. Co kun, ar as ti otani . Ankara 2007.
Thompson 1949 R. C. Thompson, ictionary of ssyrian otany. London 1949.
Tuzlacı Bulut 2007 . Tuzlacı . G. Bulut, “Turkish olk Medicinal Plants, Part VII: zine
( anakkale)”. Journal of aculty Phar acy of Istan ul ni ersity 39 (2007)
39- 1.
Tuzlacı Sadıkoğlu 2007 . Tuzlacı . Sadıkoğlu, “Turkish olk Medicinal Plants, Part VI: Ko arlı
(Aydın)”. Journal of aculty Phar acy of Istan ul ni ersity 39 (2007) 2 -37.
ebster et al 2006 D. . ebster, J. Lu, S. N. Chen, N. R. arnsworth Z. J. ang, “Activation of
60 Bilge YILMAZ KOLANCI

the -opiate receptor by ite a nus castus methanol extracts: Implication


for its use in PMS”. Journal of thnophar acolo y 106 (2006) 216-221.
ho 2009 orld Health Organization, ho Mono raphs on Selected Plants . Spain
2009.

You might also like