You are on page 1of 23

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI VE ALTERNATİF

SEVK SİSTEMLERİNİN YATLARDA UYGULANMASI


Abdi KÜKNER1, Candan KAPLAN1
1
İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi

RENEWABLE ENERGY SOURCES AND APPLICATION OF ALTERNATIVE


PROPULSION SYSTEMS TO THE YACHTS

The reliable Renewable Energy Systems development is being a primary topic in several
research areas. This reliability can be achieved chiefly based on the right choice of the used
development technology. At the present time, the power is obtained from conventional and
renewable energy. Conventional power is produced from fosil fuels. The power obtained from
renewable energy is the renewable power considered includes photovoltaic(PV), wind, and
concentrated solar power (CSP). Moreover, renewable power usually uses local natural
resources and encourages local manufacturing capabilities since fossil fuels are being
depleted and nuclear power is not really safe. The power generation from renewable energy
is getting more and more attention at the global level. In this study, alternative energy systems
and applications to the yachts had been investigated. A detailed description of the system had
been explained how to obtain the daily energy to be needed and usage in yacht by harnessing
renewable energy from the wind and the Sun.

Anahtar sözcükler: Yenilenebilir enerji kaynakları, Güneş pilleri,Güneş paneli yerleşimi,


Yatlarda uçurtma sistemi, Rüzgar enerjisi, Rotor Sevk sistemi

yani güneş ve rüzgardan elde etme yoluna


gitmişlerdir. Sadece maliyetin ön planda
1. GİRİŞ olduğu ve bundan birkaç yıl öncesine
Dünya var olduğundan beri insanoğlu kadar çevre ve canlılara verilen zararın
yeryüzündeki kaynakları bilinçsiz bir çoğunlukla göz ardı edildiği denizcilik
şekilde tüketmekte ve insan nüfusunun da sektöründe de enerji üretiminin minimum
artmasıyla birlikte tüketim her geçen gün zayiatla üretilebilmesi oldukça önemli bir
ivme kazanarak yeryüzündeki kaynaklar mesele haline gelmiştir. Yüzer yapılarda
sınırlı hale gelmektedir. Kaynakların enerjiye en çok sevk kısmında ihtiyaç
tükenmeye başlaması ile birlikte çevreye duyulmaktadır. Bu sebeple yenilenebilir
ve canlılara olabildiğince az zarar vermek enerji teknolojisi her geçen gün bu alanda
ve geleceğe olabildiğince yaşanılabilir bir geliştirilmektedir. Bu çalışmada rüzgar ve
dünya bırakmak adına insanlar ihtiyaç güneşten faydalanarak yatlarda gereken
duydukları enerjiyi limitsiz kaynaklardan günlük enerjinin nasıl elde edilebileceği ve
kullanılan sistemlerin ayrıntılı açıklaması Şekil 1’de bir fotovoltaik panelin temel
anlatılmakta olup ayrıca yatlarda kullanılan çalışma prensibi gösterilmektedir. Foton
alternatif sevk sistemlerinin neler olduğu formundaki güneş enerjisi fotovoltaik
anlatılmaktadır. materyale nüfuz eder. Her foton yeterli
enerjiyi elektron salınımı için fotovoltaik
2. YENİLENEBİLİR ENERJİ
atomlara transfer eder. İletken kafesin
KAYNAKLARI
güneş tarafından aydınlatılan kısmının arka
2.1. Güneş Pilleri taraftaki iletkene bağlanması durumunda
serbest elektronlar dış iletkene doğru akımı
Güneş pillerinin ilk temelleri 19.yüzyılın
sağlayacaklardır. Her serbest elektron
başlarında atıldı. İlk olarak A. Edmond
yaklaşık 0,6 voltluk bir gerilime sahiptir.
Becquerel 1839 yılında platin tabakalar
Paneller genellikle 30-36 arası hücreden
üzerinde yaptığı çalışmalarla fotovoltaik
oluşur ve 18’den 22 VCD (doğru akım
etkiyi keşfetmiştir. Daha sonra 1883 yılında
gerilimi)’ye kadar açık devre gerilimi
Charles Fritts selenyum ve altın kullanarak
üretmek üzere seri olarak bağlanırlar. Işık
güneş ışığını elektriğe dönüştüren ilk solar
enerjisini elektrik enerjisine dönüştüren bu
hücreyi üretmiştir. Hücrenin verimliliği
çevrimdeki maksimum teorik verim
%1'den düşüktür, bu da ışık enerjisinin
yaklaşık 28% civarındadır. [3]
%1'den daha düşük bir miktarının elektriğe
dönüştürülmüş olduğu anlamına Fotovoltaik kolektörün materyali yaygın
gelmektedir. 1954 yılında ise Bell olarak üç farklı formda bulunur:
Laboratuvarlarındaki bilim adamları monokristal silikon (monocrystalline
tarafından dünyada bol miktarda bulunan silicon), çok kristalli silikon
iyon yüklü silisyum (silikon) ile güneş (polycrystalline silicon) ve amorf silikon
pilleri oluşturularak bugünkü güneş pili (amorphous silicon). En verimli olanı 14%
teknolojisinin temelleri atılmıştır. [1,2] ile 17% arasında bir değer alan
monokristal silikondur. Çok kristalli
silikonun verim oranı 13-15%
arasındayken amorf silikonun verim oranı
ise 5-7% arasında değişir.

Üç çeşit panel mevcuttur. Bunlar; sabit


paneller, yarı esnek paneller ve esnek
panellerdir. Sabit paneller alüminyum
çerçevelidir ve mataforaya, bimini
çerçevelerine ve puntellere montelenebilir.
Yarı esnek paneller doğrudan güverteye
yapıştırılır. Esnek paneller ise istenilen
herhangi bir yere serilebilirler.
Şekil 1. Fotovoltaik Panelin Yapısı
Panellerin Verim Eğrilerinin sıcaklığını minimuma indirmek için serbest
Yorumlanması hava akımı altında monte edilmelidirler.

Tipik 30 hücreli bir fotovoltaik güneş Güneş panellerinin seçimindeki genel bir
panelinin tam güneş ışığında gerilim-akım hata da tüm voltaj düşüşlerinin
eğrisi Şekil 2’deki gibidir. Maksimum hesaplanmasındaki eksikliktir. Beklenen
çıkış gücüne eğrinin köşe yaptığı noktada çalışma sıcaklığında seçilen panelin
erişilmiş olup bu noktada 3 amper olan nominal gerilimi en az 14,8 volt ise
nominal akım ile 14,7 volt olan nominal elektrolit bataryaların tam dolumu için
gerilmeyi çarparsak panelin üretebileceği gereken voltaj miktarı 14,8volt – 0,4 volt
44 watt’lık maksimum güç elde edilir. [3] (durdurma diyotu düşüşü) = 14,4 volt
olarak hesaplanmalıdır. [3]

Panelin Güneşe Göre


Konumlandırılması

Şekil 2. Tipik Bir Fotovoltaik Panelde


Verim Eğrisi

Şekil 4. Gün Ve Yıl Boyunca Güneşin


İzlediği Yol

Şekil 4’te 24˚K enleminde (Güney Florida)


ekinoks (21 Mart ve 21 Eylül) ve gün
dönümü (21 Haziran ve 21 Aralık)
tarihlerinde güneşin izlediği yol
gösterilmektedir. 21 Haziranda güneş
Şekil 3. Fotovoltaiklerde Üretim İle Hücre azami öğlen yüksekliğine 90˚ de ulaşır. 21
Sayısı ve Panel Sıcaklığı Karşılaştırması Aralıkta ise güneşin en düşük öğlen
Şekil 3’te farklı hücre sayılarına sahip yüksekliği 43˚ ‘dedir. Güneş Haziran
panellerin çeşitli sıcaklıklarda çizilmiş ayında yaklaşık 16 saat ufkun
gerilim-akım eğrileri verilmiştir. Verilen üzerindeyken Aralık ayında bu süre sadece
sıcaklıklar hava sıcaklığı olmayıp panel 8 saattir. Bu nedenle Haziran ayında
sıcaklığını belirtmektedir. Sıcaklığın güneşten daha fazla yararlanılacağı
artması durumunda hem voltajın hem de aşikardır. Panelin üretim miktarını
akımın azaldığı grafiklerde görülmektedir. değerlendirirken güneş ışınlarının, panel
Bu sebepten dolayı paneller çalışma yüzeyine dik açıyla geldiği varsayılır.
Örneğin, güneş tarlalarında maksimum
verim elde edebilmek için panel
çerçeveleri güneş yörüngesini devamlı
izleyecek şekilde monte edilmiştir. [3]

Bu bilgiler ışığında, yatlarda kullanılan


panellerden maksimum verim elde
edebilmek için panel eğimlerinin dikkatli
şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Şekil 7. Türkiye Global Radyasyon
Değerleri (KWh/m2)-gün
Yapılan çalışmalar ışığında yatay
Türkiye’deki duruma bakacak olursak:
yüzeylerdeki (eğim=0) güneş ışıması ile
Pusula yönünün etkisi, Şekil 6’da yatay
güneye enlem açısı kadar eğilmiş
panellerdeki ve kuzey, güney, doğu ve
yüzeylerin karşılaştırılması 24˚ Güney
batıya bakan dikey panellerdeki güneş
(Miami) ve 40˚ Güney (New York)
ışınımı için gösterilmektedir. Dikey doğu
enlemlerine göre 21 Haziran ve 21 Aralık
ve batı paneller sabah ve öğleden sonra
tarihleri için alınmış ve 21 Haziranda 40˚
kayda değer miktarda ışınım toplamış
Güney enleminde yatay panelin
olmasına rağmen her ikisi de yarım gün
bünyesinde 119% ışınım topladığı
ışınım toplayabildikleri için toplamları
görülmüştür. 21 Aralıkta ise yatay panel
küçük kalmaktadır. Sonuç olarak elde
%72 oranında ışınımı bünyesinde toplar.
edilen verilere göre teknelerdeki en
Sonuçlara baktığımızda yatay panel ile
kullanışlı güneş paneli yönelimi yatay
eğimli panelin performansları birbirine
olandır. [3]
yakın değerlerdedir. Üstelik tekne
bağlandığında ya da demirlendiğinde deniz Üretilen Gücün Hesabı
üzerinde sabit bir şekilde duramayacağı
Türkiye Dünya üzerinde 36o-42o kuzey
için için verilen eğim açısının önemi
enlemleri ve 26o-45o doğu boylamları
azalacaktır. Bu durumda teknelerin
arasında bulunmaktadır. Türkiye'nin yıllık
salınımını göz önünde bulundurduğumuzda
ortalama güneş ışınımı 1303 kWh/m2yıl,
uygulanması gereken tek yönelim yatay
ortalama yıllık güneşlenme süresi ise 2623
pozisyondur. [3]
saattir. Bu rakam günlük 3,6 kWh/m2 güce,
günde yaklaşık 7,2 saat, toplamada ise 110
günlük bir güneşlenme süresine denk
gelmektedir. Şekil 6 ve Şekil 7‘de
Türkiye’nin aylara göre ortalama
güneşlenme süreleri ve ışıma değerleri
verilmiştir. Ayrıntılı hesaplar için bu
verilerden yararlanarak bir güneş panelinin
ortalama üreteceği enerji miktarını
Şekil 6. Türkiye Güneşlenme Süreleri
(saat) hesaplayabilir ve teknenin enerji ihtiyacını
karşılayacak panel adetini bulabiliriz. Bu çerçeveli ve çerçevesiz olarak yat üzerine
hesabı 2 farklı örnekle yapacak olursak; İlk montajı yapılabilir. [3]
örnekte panel gücü hesabını her zaman
güneşli bir bölge olan Miami için yapalım.
Miami’de yıllık ortalama ışınım alma
süresi 5,62 saattir. Bu durumda 60 watt’lık
bir panelden günlük ortalama 60 watt x 5
saat = 337 watt-saat güç üretmesi beklenir.
Tüm yıl boyunca 365 x 337 watt-saat =
123 kilowatt-saat üretim yapılacağını
bulmuş oluruz. [3]

İkinci hesap örneğinde ise Türkiye için 6 Şekil 8. Bimini ve Dodger Frame için
aylık zaman dilimini en düşük ışınım Panel Mengenesi
değerine göre diğer 6 aylık zaman dilimini
Panel Yerleşimi
ise en yüksek ışınım değerine göre
hesaplayalım. Şekil 7’de gösterilen verilere Yelkenli bir yatta beş farklı konum için
göre Yaz için en yüksek ışınım değeri panel yerleşimi Şekil 9’da
Haziran için 6,57 ve kış için Aralık ayında gösterilmektedir.
1,59 olarak alınır. Bu durumda;

60 x 6,57 x 365 / 2 = 71,9 kW-saat ve

60 x 1,59 x 365 / 2 = 17,4 kW-saat ve


yıllık

toplam = 89,3 kW-saat olarak hesaplanır.


Şekil 9. Panel Yerleşimi
Güneş Panelinin Mekanik Montajı
A konumu: Güverte üzerinde ana direğin
Solar paneller son derece hafif ve
arkasına yerleştirilmiş olan panel bumba ve
sağlamdır. Çekme alüminyum
direğin gölgesinde kalmakta ve yelkenin
çerçevelerinden sabitlenirler. Birçok panel
kullanılması durumunda panelin veriminde
birbirine Şekil 8’de görüldüğü gibi
azalmaya neden olmaktadır.
paslanmaz somunlu vida, kilitleme somunu
ve lastik rondela kullanarak bağlanabilir. B konumu: Kaptan köşkünün üzerine
Panellerin montajı için paslanmaz ya da yerleştirilen panel, A konumuna göre çok
alüminyum dodger boruları, bimini, radar daha etkin bir şekilde enerji
kesit alanı üzeri ya da matafora (davit) üretebilmektedir.
konum olarak tercih edilebilir. Her panel
tercihe göre tek tek ya da birden çok sayıda C konumu: Panellerin eğilmesine olanak
sağladığı için panel üreticileri tarafından
montaj donanımı için önerilen ve sıklıkla
kullanılan bölgedir. Ancak daha önce de
bahsedildiği gibi panellerin eğilmesinin
hiçbir avantajı yoktur, aksine bu şekilde
konumlandırılan paneller havuzlama
esnasında hasara uğramaktadır.

D konumu: Yatay çerçeve içinde radar Şekil 11. Solar Paneller İçin Elektrik
Bağlantısı(Rüzgar türbini seçime bağlıdır)
arch üzerine yerleştirilen panelin verimini
engelleyecek hiçbir etken olmaması Sigorta veya devre kesici: Bu elemanlar
sebebiyle oldukça avantajlıdır. tarafından alternatör dışında tüm şarj
kaynaklarının pozitif uçları, aşırı
E konumu: Çerçeve içerisinde filika
gerilimden korunarak mümkün olduğunca
mataforasına bağlanmış olan panel, D
akü kapatılır. Bunun nedeni korunmasız
konumu gibi gölgeye maruz kalmaması,
kabloların kısa devre yapması, iletken
çevresinde engel teşkil edici her hangi bir
izolasyonunun erimesi, akülerin hasar
yapı bulunmaması ve güvenli olması
görmesi ve yangın çıkma ihtimalleridir.
sebebiyle oldukça doğru bir tercihtir. [3]
Güneş panelinde elektrik devresinin çıkış
Seçilen bu konumlar yelkenli bir yat için akımı iletken kapasitesinin sınırını
geçerli olup motor yatlarda A ve B aştığında yükleme kontrolörü sigortalı
konumları da panel kullanım yerleri için olmalıdır.
doğru tercihler sınıfına girecektir.
Durdurma Diyotu: Devrede, geceleri ters
Elektrik Tesisatı akışı önlemek için akü ve panelin pozitif
uçları arasında durdurma diyotu olmalıdır.
Durdurma diyotları, çift voltaj düşüşünü
engellemek için alternatördeki herhangi bir
izolasyon diyotunun pil tarafına
bağlanmalıdır.

Yükleme Kontrolörü: Akülerin aşırı şarj


Şekil 10. Yat üzerinde Elektrik Bağlantı olmasını engellemek için gerekli bir
Şeması
parçadır. [3]
Şekil 10’da yat üzerinde genel hatlarıyla
elektrik bağlantı şeması görülmektedir. Güneş Panellerinin Avantajları
Şekil 11’de ise solar paneller için tipik bir  10 yıl ve üzeri süren ömürleri
elektrik bağlantısının ayrıntıları verilmiştir.
boyunca tek seferlik
Bu devredeki önemli parçalar şunlardır:
yatırımlardır.
 Motor çalıştırılmak istenmediği
durumlarda akülerin
boşalmasını engeller.
 Yakıttan büyük oranda tasarruf
sağlanır.
 İşletim maliyeti hemen hemen
sıfırdır. (gerekli durumlardaki
bakım maliyetleri hariç)
 Elektriksel kayıplar azdır.
 Montajı kolaydır
 Şebekeye bağımlılık söz konusu Şekil 12. Uçurtma Sisteminin Temel
Elemanları
değildir.
 İhtiyaca göre AC/DC elektrik Çekme uçurtması rüzgar sevki üç ana
üretebilme seçeneği vardır. [4] bileşenden oluşur: halatlı çekme uçurtması,
otomatik işletim için kontrol sistemi,
2.2. Uçurtma Sistemi
bırakma ve geri toplama sistemi.
Açık denizlerde rüzgar en ucuz, güçlü ve
Yatlarda Uçurtma Sistemi
en temiz enerji kaynağıdır. Bundan yola
çıkarak geliştirilen sistem, çekme Şekil 13’te de görüldüğü üzere son
uçurtması ile donatılmış olup güç kaynağı zamanlarda yatlarda da uygulama alanı
olarak rüzgarı kullanan ve yakıt, maliyet bulmakta olan uçurtma sistemi şimdiye
tasarrufunun yanı sıra emisyonu azaltmayı kadar ağırlıklı olarak konteyner
hedefleyen bir teknolojidir. Şekil 12’de gemilerinde kullanıldığı için bu sistem ile
görülen otomatikleştirilmiş geniş ilgili bulunan veriler de yine konteyner
uçurtmalar olan sistem, rüzgar gücünü gemileri üzerinden olmaktadır. Bu nedenle
kullanarak geminin sevkini sağlar. Bu bu bölümde toplanan bilgilerin ağırlıklı
sistemi geliştiren şirket olan Skysails olarak bu tip gemilerden elde edildiği
GmbH 2001 yılında kurulmuş olup bu dikkate alınmalıdır.
sistemi ağırlıklı olarak modern kargo
gemilerinde ve balıkçı teknelerinde
kullanmaktadır. Yatlarda uygulanabilirliği
için ise çalışmaları devam etmektedir.
Başlangıçta 6-10 m2 olan yelken alanı
gelişerek, 320m2 ‘lik bir yelken alanı
2MW’lık ana makine sevk gücünü
karşılayabilir duruma gelmiştir. Çekme Şekil 13. Yatlarda Uçurtma Sistemi
Uygulaması
uçurtması sevk sistemi rüzgar koşullarının
elverişli olması durumunda ana makinaya
destek olmak için kullanılır.
Sevk Gücü Çekme uçurtma sisteminin köprü
güvertesindeki kontrol paneli hariç tüm
Gemilerin sevk sisteminde kullanılan bileşenleri teknenin baş kısmına
uçurtma sevk sistemi geleneksel yelken yerleştirildiği için tekne hacminde
sevkine göre yelken alanında metrekare küçülmeye neden olmaz. 400 m2’lik bir
başına yaklaşık olarak 5 ile 25 kat daha uçurtmanın katlanmış hali sadece bir
fazla itme gücü sağlar. Bu da olumlu telefon kulübesi büyüklüğünde yer kaplar
rüzgar koşullarında 2,000 kW’a kadar sevk ve baş kasarada kolaylıkla depolanabilir.
gücü anlamına gelir. Bunun iki sebebi Ayrıca limanda yükleme boşaltma
vardır:
yapılmasını engelleyecek bir üst yapısı
yoktur. [5]
İlk olarak, gemi sevk uçurtma sistemi
dinamik olarak yönlendirilir ve aynı
Doğrultucu Moment Kolu-GZ Üzerine
zamanda uçurtmanın uçurma manevra
Etkisi
performansı oto-pilot tarafından kontrol
edilir. Rüzgar sevkinin alışılagelmiş formlarından
(örn: desteklenmiş yelken direği sistemi)
Diğer sebep ise uçurtma sevk sisteminin farklı olarak, çekme uçurtması sisteminden
güçlü ve sürekli rüzgarlar altında ve 100 ile kaynaklanan meyil durumu, gemi
500 metre arası yüksekliklerde etkili bir güvenliği ve işletimi açısından çok küçük
şekilde çalışabilir olmasıdır. olup ihmal edilebilirdir. Uçurtmanın çekme
kuvvetleri gemiye güverte seviyesinden
Ayrıca çekme uçurtmasının geleneksel
iletilir. Şekil 14‘te de görüldüğü üzere
yelken sevkine göre daha fazla sevk gücü
konvansiyonel yelkenli gemilerinde,
sağlayabiliyor olması kullanılan yelken
gemiyi meyil ettiren moment kolu böylece
alanının nispeten küçülmesine olanak
kısalmış olur. [5]
sağlayan önemli bir kazanımdır. Örnek
olarak; 109 metrelik 4 direkli ‘Sea Cloud’
yelkenli gemisinin toplam yelken alanı
3,000 m2 iken aynı uzunlukta ve aynı sevk
gücünü sağlayacak olan bir modern kargo
gemisinde ihtiyaç duyulan çekme
uçurtmasının alanı sadece 150 m ’dir. [5]
2

Genel Özellikleri

Çekme uçurtması uçuş modundayken oto-


pilot tarafından kontrol edilir. Çekme
uçurtmasının bırakma ve toplama işlemleri
büyük ölçüde otomatik olarak yapılır. Bu
sistem için ek personele ihtiyaç duyulmaz.
Şekil 14. Uçurtma Sisteminin GZ etkisi şartları değişken olduğu zamanlarda dahi
her zaman dengelenebilir.
Halatlı Çekme Uçurtmasının Genel
Yapısı Kontrol sistemi otomatik olarak çalışır.
Çekme uçurtması, uygun sevk gücünü elde
Çekme uçurtması, 300 m2‘nin üzerinde
etmek için rüzgarın yönü ve kuvvetine,
yelken alanına sahip olmasının yanı sıra
geminin rotası ve hızına göre hizalanır.
yüksek mukavemetli ve kötü hava
Kontrol sistemi, kontrol kolu ve kontrol
koşullarına karşı dayanıklı dokuma
bilgisayarından oluşur. [5]
kumaşlarından üretilir.
Bırakma ve Geri Toplama Sistemi
Çift duvar profili, çekme uçurtmasına uçak
kanatlarının aerodinamik özellikleriyle Şekil 17 ve Şekil 18’de de görülen bırakma
benzer olmasını sağlar. Böylece Şekil 15’te ve geri toplama sistemi, çekme
de açık bir şekilde görüldüğü gibi çekme uçurtmasının konumunu ve alçaltılmasını
uçurtması sistemi sadece gemi rotası ile kontrol eder. Uçurtmanın konumu, baş
rüzgar aynı yönde olunca değil ters yönde kasara üzerindeki teleskopik direk
50˚’lik açı ile gelen rüzgarlarda dahi etkin vasıtasıyla kontrol edilir. Bırakma ve geri
pozisyona gelebilir. [5] toplama sistemi, hidrolik akım kaynağı ile
tahrik edilir. [5]

Şekil 15. Rüzgar


yönüne göre
uçurtmanın
rotası

Şekil 17. Bırakma ve Toplama Sistemi


Çekme kuvveti gemiye yüksek
Çekme uçurtması baş kasarada uçurtma
mukavemetli ve ultra yüksek moleküler
istifleme bölmesinde saklanır. Bırakma
ağırlıklı polietilenden yapılmış Dyneema®
anında teleskopik direk, çekme uçurtmasını
fiber halatlar ile iletilir. Uçurtma dümen
vinç ile depolama alanı arasında yükseltir.
mekanizmasının enerji beslemesi çekme
Akabinde teleskopik direk ulaşabileceği
halatının içine entegre edilmiş özel
maksimum yüksekliğe kadar uzatılır.
kablolar vasıtasıyla sağlanır.
Ardından çekme uçurtması tam boyutuna
Çekme uçurtmasının bırakma ve gelecek şekilde açılır ve fırlatılır. Tüm
toplamasında halat deposu görevini de bırakma ve toplama işlemleri yaklaşık
gören vinç kullanılır. Çekme kuvveti olarak 15’er dakikada tamamlanır.
ölçümü vinçe önceden yüklenmiştir. Vinç
hızı seçilir böylece çekme uçurtması rüzgar
ani güçlü rüzgarlar ve durgun hava
koşullarına göre ayarlar. Acil durumlarda
müdahaleler köprüden düğmeye basılarak
başlatılabilir.

Aniden rüzgar gücünün artması halinde


oto-pilot çekme uçurtmasını 30 saniye
içerisinde nötr zenit pozisyonuna getirir.
Bu pozisyondayken çekme uçurtması gemi
üzerinde çok küçük bir kuvvet sarf ederek
güçlü rüzgarların etkisinde dahi güvenli bir
şekilde uçurtmayı geri toplayabilir.
Şekil 18. Bırakma ve Toplama Sistemi
Şeması Alarm sistemi, tehlikeli durumları
köprüdeki mürettebata bildirir ve ilgili
Bırakma ve toplama işlemlerinin yönetimi;
düğmeye basılarak uçurtma nötr zenit
bırakma ve toplama direğinin kontrolü,
pozisyonuna (Şekil 19) getirilir ve/ veya
vinç kontrolü ve direk adaptörünün
uçurtma toplanır. Eğer baş kasara
kontrolü işlemlerini içerir. PLC
mürettebat için hava koşulları nedeniyle
(Programmable Logic Controller)
ulaşılamaz durumda olursa bu sefer çekme
şeklindeki bu yarı-otomatik mekanizma
uçurtması indirildikten sonra teleskopik
tüm bırakma ve toplama sürecini işletir. [5]
direkte takılı kalabilir.
Çalışma Sistemi

Çekme uçurtması sistemi Bofor skalasına


(Beaufort scale) göre genelde 3 ile 8
arasındaki rüzgar kuvvetlerinin etkin
olduğu deniz koşullarında çalışmak üzere
dizayn edilmiştir. 3 Bofor ve altındaki
rüzgar kuvvetlerinde sistem geri
toplanabilir ancak uçurtma sistemi Şekil 19. Nötr Zenit Pozisyonu
kullanılamaz. [5] Olağanüstü durumlarda ise köprüden
gerekli düğmeye basılarak çekme
Güvenlik Sistemi
uçurtması komple bırakılabilir. [5]
Çekme uçurtma sistemi açık durumdayken
Denizcilik ve Havacılık Güvenliği
geminin manevra kabiliyeti etkilenmez.
Çok katmanlı güvenlik ve yedek sistemler Şekil 20’de görülmekte olan çekme
ile geminin emniyetle çalışması sağlanır. uçurtmasının hareket yarıçapı, yasal olarak
Otomatik kuvvet kontrol mekanizması, gemilere en yakın yaklaşma noktası bir
uçurtma sevk sisteminin çekme kuvvetini
deniz milinden çok daha küçüktür. Eğer bu
minimum açıklık korunamazsa çekme
uçurtması maksimum 30 saniyede nötr
zenit pozisyonuna getirilebilir.

Şekil 21. kWh Başına Sevk Maliyeti


Grafiği

Şekil 20. Uçurtmanın Hareket Yarıçapı

Çekme uçurtması sistemleri açık denizde


UNCLOS (United Nations Convention on
the Law of the Sea) kuralları altında ve G
sınıfında 2.500 feet (800 m) hava sahası Şekil 22. MV Theseus gemisinde çekme
altında çalıştırılır. Çekme uçurtması uçurtması kullanıldığı ve kullanılmadığı
sistemi günışığında ve gece uçarken, zamanlarda elde edilmiş hıza bağlı yakıt
tüketimi grafiği
uçurtmanın boyutu ve sarı rengi sayesinde
kolayca fark edilebilir. [5]

Klasifikasyonu Klas Kuruluşuna göre Uçurtmaya Etkiyen Kuvvetlerin


yapılır. Hesaplanması

Maliyet Bir kanat yüzeyi gibi nitelendirilebilen


uçurtmaya Şekil 23‘te gösterildiği gibi üç
SkySails şirketinin verilerine göre (Şekil
kuvvet etki eder: ağırlık, çekme halatındaki
21 ve Şekil 22) 1 kWh uçurtma gücünün
gerilme, aerodinamik kuvvet.
fiyatı sadece 6 USD Cent yada başka bir
deyişle uçurtmadan elde edilen 1kWh’lik
gücü ana makineden elde edilen 1 kWh’lik
güç için harcanan meblanın yarısına mal
edilebilmektedir. Yine şirket tarafından
açıklanan verilere göre çekme uçurtması
kullanarak yakıtta her yıl ortalama 10-15%
arasında tasarruf sağlanmaktadır.

Şekil 23. Uçurtmaya Etki Eden Kuvvetler


Ağırlık (W) her zaman ağırlık merkezinden tanβ = Vp / Hp [2.3]
yeryüzünün merkezine doğru etkir.
Tutma açısı, halat uzunluğu ve halat
Aerodinamik kuvvet genelde iki bileşene ağırlığının bilinmesi durumunda
ayrılır: rüzgara dik yönde etki eden uçurtmanın ne kadar yükseklikte uçacağı
kaldırma kuvveti (L) ve rüzgar yönünde tahmini yapılabilir.
etki eden direnç kuvveti (Fw).
Newton’un hareket yasasında tanımlandığı
Aerodinamik kuvvet basınç merkezine şekilde kuvvetin göreli büyüklüğü
doğru etki eder. Zemine yakın bölgede uçurtmanın hareketini belirler. Eğer
dünyanın uç katmanlarında, rüzgar uçurtmaya ani rüzgar vurursa kaldırma ve
türbülanstan dolayı girdap ve sağanak sürüklemede artış meydana gelir. Bu
oluşturabilir. Fakat zeminden uzaklaştıkça durumda kaldırma kuvveti, ağırlığı ve
rüzgar tamamıyla sabit ve neredeyse dikey çekme kuvvetini aşacağı için
dünyanın yüzeyine paralel olur. Bu uçurtma dikey yönde hareket eder ve
durumda şekilde de görüldüğü gibi sürükleme artacağı için gerilme kuvveti de
kaldırma kuvveti ağırlığa zıt yönde artar.
meydana gelir.
Sonuç olarak yeni denge noktası
Uçurtmanın bağlantı noktası üzerindeki belirlenmiş ve uçurtma farklı bir stabil
kontrol podu (tutma noktası-bridle point) duruma erişmiş olur. Aerodinamik kuvvet
boyunca oluşan halat gerilmesi iki bileşene ve ağırlık kuvvetindeki göreli
ayrılır: dikey çekme kuvveti Vp ve yatay büyüklüklerin değişimi yüzünden uçurtma,
çekme kuvveti Hp. [6] torku dengede tutmak için tutma noktası
civarında döner. [6]
Newton’un birinci hareket yasası olan
eylemsizlik prensibine göre uçurtmanın Toplam Aerodinamik Kuvvetin
stabil uçuşu sırasında uçurtma üzerine Hesaplanması
hiçbir dış kuvvet etki etmez ve etkiyen
kuvvet sabit olmaya devam eder.

Yatay ve dikey kuvvetler için temel


fiziksel eşitlikleri yazarsak; [7]

Vp + W – L = 0 [2.1]

Hp – Fw = 0 [2.2] Şekil 24. Çekme aerodinamik kuvveti ve


halat gerilmesi
Tutma noktasına yakın eğimli hatta oluşan
Aerodinamik kuvvetin bileşenleri Şekil
açıya tutma açısı (β) denir. Bu açının
24‘te kesit üzerinde gösterilmiş olup şu
büyüklüğü gerilme bileşenlerinin
şekilde formülize edilmektedir;
büyüklükleri ile ilişkilidir.
Fw = Direnç Kuvveti Bu bölümde toplam aerodinamik kuvvetin
L = Kaldırma Kuvveti gemi rotası üzerindeki etkisi, rüzgar
kuvvetinin pozitif hücum açısıyla geldiği
Taf = Toplam aerodinamik kuvvet
ve tek yönlü olduğu düşünülerek ele
C = Kanat genişliği
alınacaktır.
Ct = Çekme halatındaki gerilme (Bu değer
Taf değerine eşittir.) Şekil 26’ya göre rüzgar yönü kıç taraftan
α = Rüzgarın geliş açısı başa doğru ve uçurtma kuvvetinin su
düzlemi üzerindeki izdüşümü
V = Rüzgar hızı
ise Fx = Fxy olarak alınmıştır.
Kc = Kuvvetin uygulanma merkezi
Fy kuvvetinin değeri geminin
CL = Kaldırma Katsayısı normal rotası olan sıfır ya da
CD = Sürükleme Katsayısı yaklaşık sıfır değerinden
Ak = Toplam Uçurtma Alanı sapmasına neden olmuştur.
1
Gemi başlangıç rotasında
𝐿 = 2 𝜌 𝐶𝐿 𝑤 2 𝐴𝑘 [2.4]
devam etmektedir ve hızı 0,5
1
𝐷 = 2 𝜌 𝐶𝐷 𝑤 2 𝐴𝑘 ile 0,9 knot arasındadır.
[2.5]
Şekil 26. 180˚’lik rüzgar yönü için Taf ve
𝑇𝑎𝑓 = √𝐿2 + 𝐷2 Fw kuvvetleri
[2.6]
Şekil 27’ye göre, rüzgar yönü gemi
Aerodinamik kuvvet olan Taf ‘nin su ekseninden itibaren 30˚ olarak alınmıştır.
yüzeyi (WP) üzerindeki izdüşümü Şekil
Çekme kuvveti Fx, Fy’den daha büyüktür.
25‘teki gibidir. Fz kaldırma kuvveti
Fy kuvvetinin değeri çok büyük olmamakla
geminin ağırlığı göz önünde
bulundurulduğunda ihmal edilebilir birlikte gemi başlangıç rotasından
büyüklüktedir ve Fy direnç kuvveti ise sapmıştır ve hızı 0,6 ile 0,7 knot
rotadan sapmaya neden olur. [6] arasındadır. Sapma değeri (Y) ise yaklaşık
1 cable (185,2 metre ya da 608ft)’dır.

Şekil 25. Fxy = Fw ; Fy = Fw sinα ; Fx = Fw cosα


Aerodinamik
Kuvvetin WP Şekil 27.
Üzerine İzdüşümü 210˚’lik
rüzgar yönü
için Taf ve Fw
kuvvetleri

Toplam Aerodinamik Kuvvetin Gemi


Rotası Üzerindeki Etkisi
Şekil 28’e göre, rüzgar yönü gemi 2.3. Rüzgar Türbini
ekseninden itibaren 60˚ olarak alınmıştır.
Rüzgar enerjisinin yatlarda
Çekme kuvveti Fx önceki durumundan
uygulanabilirliği fotovoltaik panellerin
daha küçük ve Fy ise uygulanmasından çok daha karmaşık
daha büyüktür. Gemi olmasına rağmen genel kıstaslar aynı
hızı yaklaşık 0,7 kalmaktadır. Rüzgar gücünün teknede
knot ve sapma kullanımı, en azından yılın altı ayı
limandan uzakta kalacak şekilde ve
değeri (Y) 2 ile 3
rüzgarın aktif olduğu bölgelerde
cable arasındadır.
bulunulması durumunda verimli
olmaktadır. Yılın sadece bir ayında teknen
Şekil 28. 240˚’lik rüzgar yönü için Taf ve
Fw kuvvetleri kullanılması halinde gereksiz bir yatırım
olacaktır. [3]
Tüm durumlar göz önüne alındığında,
geminin başlangıç hızı sıfırdır. Uçurtma Rüzgardan Elde Edilebilecek Olan
çekme etkilerinden biri geminin dümen Enerji
kullanımıyla azaltılan sapmasıdır. Fakat
düşük hızlarda çekme kuvvetine ilişkin Rüzgar türbininden elde edilebilecek olan
elde edilen sonuçlarda dümenin etkisiz enerji aşağıdaki şekilde hesaplanabilir;
olduğu ve geminin düz bir rotaya
P = K * E * D2 * V3 [2.7]
gelebilmesi için ana makine kullanımının
gerekli olduğu belirlenmiştir. [6] P: Güç (watt)

K: 0,0653

E: Mekanik verim (%)


Ayrıntılı Hesaplama
D: Pervane çapı (m)
Çekme uçurtması enine rüzgar
V: Rüzgar hızı (knot)
doğrultusunda çekme kuvvetini büyük
ölçüde artırmak için periyodik döngü Örnek: 5 feet (1,52 metre) çapında 30%
içerisinde uçabilir. Bu döngülerin verime sahip ve sabit 10 knot (5,14 m/s)
optimizasyonu yapılarak yatın hedefi rüzgar hızında bulunan bir rüzgar türbinin
doğrultusundaki maksimum ortalama gücünü hesaplamak istersek;
çekme kuvvetine ulaşılabilir. Bu amaç için
dayanıklı optimum kontrol paketi P = 0,0653 * 0.30 * 1.522 * 103 = 45 watt
MUSCOD II kullanılarak ardışık ikinci
Bu eşitlikten de açıkça anlaşılabileceği gibi
dereceden programlama algoritmasına
rüzgar türbininin teknenin elektrik
dayanan çözümlerle, problem her yat için
ihtiyacına cevap verebilme kapasitesi onun
optimize edilerek gerçek değerlere
boyutlarıyla doğrudan ilişkilidir.
ulaşılabilir. [8]
Verim (E) hiçbir zaman 100% olamaz. = 0,24 * 1,522 * 0,6 * 150
Eğer öyle olsaydı kanatların, rüzgarın
= 50 watt
kinetik enerjisinin tamamını alıp
kullanabilmesi gerekirdi. Rüzgar türbininin kWh / yıl = 2,10 D2 * Pw
maksimum teorik havacılıktaki verimi = 2,10 * 1,522 * 0,6 * 150
59,3%’dur, ancak üretim bobini, rotor
yatağı ve transmisyon dişlisindeki kayıp = 436 kilovat-saat
nedeniyle gerçek verim 30% civarındadır. Ah / gün = 0,44 D2 * Pw
[3]
= 0,44 * 1,522 * 0,6 * 150
2.3.3. Günlük Tahmini Üretim
= 92 kilovat-saat
Türbin kanatlarının taradığı dairenin alanı Teknik Özellikler
𝜋 * D2 /4 olduğu göz önünde
bulundurulduğunda; Teorik olarak rüzgar türbinin verimiyle
kanat sayısı birbiriyle ilişkisi olmayan
Watt = 𝜋 * D2 * E * P / 4 [2.8] değişkenlerdir. İki kanatlı bir türbin, altı
𝜋 = 3,14 kanatlı bir türbinle eş değer verime sahip
olabilir. Ancak gürültü seviyesi, kanat
D = Kanat çapı (metre) sayısı ve kanat çapının artışına bağlı olarak
Ew = Rüzgar türbini verimi, 0,00 ~ 1,00 azalır. Tüm altı kanatlı türbinler, iki veya
üç kanatlı türbinlere kıyasla çok daha
Pw = Yıllık rüzgar gücü (W / m2)
sessizdir.
Eğer Ew = 0,30 (30%) ise;
Güç çıkışı çapın karesine göre değişkenlik
2
Watt= 0,24 D * Pw gösterir bu sebeple büyük güç çıkışı için
kWh / yıl = 2,10 D2 * Pw geniş çaplı kanatlar gerekmektedir. Buna
karşılık çapın artmasıyla birlikte ağırlık,
Ah / gün = 0,44 D2 * Pw gürültü ve olası tehlikelerde de artış
Örnek olarak 5 feet (1,52 metre) kanat gözlenmektedir.
çapına sahip, 30% verimle çalışan rüzgar
Ağırlığın hafif olması makinenin kontrol
türbininin Türkiye’de Ege bölgesinde yaz
edebilme kabiliyetini artırırken aynı
mevsiminde üretebileceği tahmini enerji
zamanda bu durum yapının dayanıksız
miktarı şu şekilde hesaplanabilir; [3]
olması ve devamlı nominal gücün küçük
Seçilen bölgede ortalama rüzgar gücü yaz olmasını da beraberinde getirmektedir. [3]
mevsiminde yaklaşık 150 W / m2‘dir. Bu
Bu özelliklerin dışında rüzgar türbinlerinin
gücün 60%’ının kullanılabilir olduğunu
diğer teknik özelliklerinden biri de
varsayarsak
voltajdır. Bazı makineler sabit voltaj
Watt = 0,24 D2 * Pw üretimi için ayarlanmıştır. Öyleyse akü
tipine göre ayarlanmış bir regülatör
seçilebilir. Türbinlerde dikkat edilmesi
gereken diğer bir özellik ise fırçalardır.
Eğer makine sürekli kullanılıyorsa, her yıl
yeni fırçalara gerek duyulabilir. Bu
durumdan kaçınmak için fırçasız makinalar
tercih edilebilir. [3]

Elektrik Tesisatı

Rüzgar türbini için elektrik bağlantı şeması


solar paneller bölümündeki şema ile
aynıdır. Şekilde güneş paneli ve rüzgar
türbinin beraber gösterilmesinin sebebi,
rüzgar türbini ile güneş panelleri birbirini
tamamlayıcı sistemler olarak düşünülüp Şekil 29. Rüzgar Jeneratörü Montaj
Seçenekleri
genellikle birlikte kullanılmasından ileri
gelmektedir. Güneş panel bağlantısının Rüzgar türbinlerinin teknede en çok tercih
iptal edilmesi durumunda devrede bir edilen yerleştirilme şekli Şekil 29’da PM-1
değişiklik olmamaktadır. ile kıçta direk üzerinde gösterilen montaj
şekliyle verilmektedir. Bu direk genellikle
Rüzgar Türbinlerinin Tekne Üzerinde 2 inçlik (0,0508 metre ) ve Schedule-40
Yerleştirilme Şekilleri veya 80 olarak tanımlanan borulardan
yapılır. Güverteye destekleme, rijid
Şekil 29’da rüzgar türbinlerinin mümkün
paslanmaz iki parça boru vasıtasıyla ya da
montaj yeri seçeneklerinden yaygın
kıç ıstralya ile takviye borusu tarafından
olanları 35 feetlik (10,7 metre) bir ketch
sağlanır. Rüzgar türbininin kıçta direk
üzerinde gösterilmektedir.
üzerine yerleştirilmesinin avantajı, seyir
halindeyken kullanma olanağı sağlayarak
güverte üzerinden erişilebilir olmasıdır.
Dezavantajı ise, konumunun alçakta olması
nedeniyle, daha yüksek konumlara
yerleştirilmiş rüzgar türbinlerine göre
veriminin düşük olmasıdır. Ayrıca yüksek
gürültü seviyesi ve mürettebatın dikkatsiz
olması durumunda potansiyel bir tehlike
oluşturması söz konusudur.

Rüzgar türbini için seçilebilecek diğer bir


konum ise mizana direği üzeridir (Şekil
29’da MM-1, MM-2, MM-3, MM-4 ile yönelik son yıllarda yapılan çalışmalar
gösterilen konumlar). Bu seçenekte verim günümüzde hala devam etmektedir.
çok daha yüksek ve oluşabilecek tehlikeler Gürültü seviyesini azaltmak üzere başlıca
çok daha azdır. Türbin kanatlarının direk üç yöntem uygulanabilir;
ile olan mesafesi gürültü seviyesinin
İlk olarak, daha önce de belirtildiği gibi
azaltılmasında önemli rol oynar. Mizana
direği üzerine yapılabilen dört tip kanat sayısının azaltılması gürültü
seviyesini yükseltmektedir. Bu sebeple, iki
yerleştirme, rüzgarda dönme gücünde
farklılıklara yol açar. Bunlar; 0˚ (ileri yöne kanatlı türbinler yerine üç ya da altı kanatlı
olanları tercih edilmektedir.
doğru sabitlenmiş), 180˚, 360˚
(limitsiz)’dir. Sabitlenmiş konum son
Diğer bir yöntem ise uçak kantlarında
derece sınırlayıcı olup sadece yat olduğu gibi türbin kanatlarında da
bağlandığında ya da demirlediğinde
aerodinamik performans artırılarak gürültü
kullanışlı olabilmektedir. 180˚ konumda seviyesi azaltılabilir. Üretilen yeni tip
ise rüzgar yönündeki hareket dışında, tüm
türbinlerin kanatları, uçak pervaneleri ile
rüzgar yönlerinde türbinin verimli bire bir aynı yapıdadır.
çalışmasına olanak sağlar. Buradaki ufak
bir dezavantaj ise görünür rüzgar hızı Son olarak türbinin, doğrudan güverteye
teknenin hızı tarafından azaltılmaktadır. [3] bağlanmış olan direklere yerleştirilmesi
sonucunda titreşim doğrudan güverteye
Rüzgar türbininin yerleştirilmesini yapmak iletilmektedir. Bu durumda güverte, sesi
için diğer bir seçenek ise çördek halatı
yükselterek bir davul derisi gibi davranır.
(halyard) üzeridir (Şekil 29’da Halyard ile Bazı üreticiler titreşimin güverteye
gösterilen konum). Tekne her
ulaşmasını engellemek için kauçuk şok
demirlediğinde kurulum ve saklama
bağlantısı kullanarak bu duruma çözüm
gerekliliği oluşacağından dolayı, rüzgar
getirmektedir. [3]
türbininin çördek halatı üzerine
yerleştirilmesini daha az tercih edilebilir Rüzgar Enerjisi ve Solar Panellerin
hale getirmektedir. Karşılaştırmalı Üretim Yüzdeleri

Son zamanlarda en çok tercih edilen Şekil 30 ve Şekil 31’de Florida ve


yerleştirme yeri ise matafora ya da radar Bahamalar ’da yapılan bir çalışmaya göre
arch olarak tanımlanan yapı üzerine fotovoltaik panellere ve rüzgar türbinlerine
konumlandırılandır (Şekil 29’da RA-1 ile sahip 71 adet kotranın günlük elektrik
gösterilen konum). yükü tedarikinin rüzgar enerjisinden ve
güneş enerjisinden karşılanma yüzdeleri
Güvenlikten sonra rüzgar türbinleri ile gözlemler sonucu ortaya konmuştur.
ilgili yaşanan en büyük sorun, türbininin Rüzgar türbinlerinin büyük çoğunluğu
yüksek rüzgar hızlarında oluşan gürültü birbirinden farklı ve 60 inch (1,524 metre)
seviyesidir. Bu problemin iyileştirilmesine çapında pervane kanadına sahiptir. Güneş
ve rüzgar sistemlerinin ikisine de sahip gözlemlenmiştir. Oluşan bu kuvvet
olan yatlarda günlük yükün ortalama Bernoulli Prensibine dayanmaktadır.
96%’sı tedarik edilebilirken sadece rüzgar 1920’lerde ise Alman mühendis Antonio
sistemi kullanılan yatlarda günlük yükün Flettner, rüzgardan enerji elde edebilmek
yaklaşık 60%‘ı temin edilebilmiş, sadece için bir çok farklı metot geliştirmiş ve
güneş sistemi kullanılan kotralar ise 40% yaptığı çalışmalar sonucunda dönen
oranında enerji depolayabilmişlerdir. [3] silindirde oluşan Magnus etkisinin
gemilerin sevki için kullanılabileceğini
keşfetmiştir. [9,10]

Şekil 30. Rüzgar Enerjisi Üretim Yüzdesi

Şekil 32. Magnus Etkisi

Magnus etkisi (Şekil 32) kısaca şu şekilde


açıklanabilir; hava veya su gibi bir akışkan
içerisinde, kendi ekseni etrafında dönerken
Şekil 31. Güneş Enerjisi Üretim Yüzdesi aynı zamanda akışkanın akış yönüne (akım
hatlarına) ters doğrultuda ilerleyen
silindirik bir cisim üzerinde, akım hatlarına
3. ALTERNATİF SEVK SİSTEMLERİ dik doğrultuda bir kaldırma kuvveti oluşur.
Yatlarda kullanılan başlıca alternatif sevk Silindirin dönme hızı arttıkça dönüş
sistemleri ise rotor sevk sistemi, su jeti yönüne bağlı olarak silindirin bir
sistemi, çeşitli pervane sistemleri, yelken tarafındaki akış ile ortam akışının karıştığı
ve uçurtma sistemidir. bölgede basınç düşer, diğer tarafında ise
artar. Böylece silindir etrafındaki simetrik
3.1.Rotor Sevk Sistemi (Flettner Rotoru) olmayan bu hız alanı ve basınç dağılımı,
akım hatlarına dik doğrultuda bir kaldırma
Magnus Etkisi Nedir?
kuvveti oluşmasına neden olur. [9]
1850’lerde Alman kimyacı ve fizikçi
Heinrich Gustav Magnus tarafından
yapılan deneyler sonucunda hava akımı
içinde döndürülen silindirik bir cismin
üzerinde kaldırma kuvveti oluştuğu
sınırlı kaldı. Ancak zamanla daha büyük
yüksek süratli teknelerde kullanılmaya
başlamış ve son zamanlarda da önemi
oldukça artmıştır. [12]

Günümüzde kullanılmakta olan su jeti sevk


sistemlerinin çalışma mekanizması ise şu
şekilde açıklanabilir; nozul sistemi
Şekil 33. Trimaran Teknede Rotor
Uygulaması içerisinden tulumba ile çekilen suyun
enerjisi ivme kazandırılarak arttırılır. Bu
Flettner Rotoru, yelkenli gemilere ana
şekilde meydana gelen su jeti yüksek
yelken ile birlikte kullanılan jib veya
süratli itmeye neden olmaktadır.
staysails yerine rotor kullanılarak
uygulanabilir. Uygun rüzgar açılarında,
gerektiğinde kullanılmak üzere, fora veya
mayna edilebilecek şekilde teknenin baş
tarafında uygun bir yere konuşlandırılacak
bir rotor ile daha küçük sürüklenme
açılarında daha fazla hız elde edilebilir. Şekil 34. Su Jeti Ana Elemanları

Su Jeti Sevk Sisteminin Avantajları


3.2. Su Jeti Sevk Sistemi
 Su çekimi azdır (gövde yapısına
Su jeti sevk sisteminin kökeni 17. yüzyıla
bağlı olarak)
kadar dayanmaktadır. İngiltere’de 1661
 Manevra kabiliyetini artırır
yılında Toogood ve Hayes, Archimedes’in
 Tüm tekne hızlarında hassas dümen
su vidasını kullanarak bu sevk sisteminin
kontrolü sağlar
patentini almışlardır. Archimedes’in vidası
 Geri vites mekanizmasına ihtiyaç
hidrodinamik aletler gibi antik çağlardan
duyulmaz
beri bilinen buluşlardır. Gemilerden
 Verilen güçte, geminin hız
pompayla su atılmasına yarayan
aralığında tork sabit kalır.
Archimedes’in (M.Ö. 287-212) bu
 Düşük tekne hızında tam güçle
icadının temeli ise Mısırlıların 22.
çalışma olanağı sağlar
Hanedanlığında (~M.Ö. 945) bulunmuş
 Fren mesafesi düşüktür
olan benzer bir icada dayanmaktadır. Bu
 Yüksek hızlarda [25knot
icat hala Mısır’da sulama amaçlı
(12,86m/s) üzeri] güç gereksinimi
kullanılmaktadır. [11]
azdır
Toogood ve Hayes’ın buldukları sistemin  Yüksek hızlarda yakıt tüketimi
kullanımı ilk olarak küçük yüksek süratli düşüktür
eğlence gemileri ve yüksek manevra  Titreşimi azdır
kabiliyetine ihtiyaç duyulan iş tekneleri ile  Gemi içindeki ses azdır
 Verim yüksektir
 Montajı kolaydır
3.4. Yatlarda Kullanılan Pervane
3.3. Voith Doğrusal Jet Çeşitleri

Şekil 35‘te gösterilmekte olan Voith Adım (Hatve) Kontrollü Pervaneler


Doğrusal Jet (Voith Linear Jet - VLJ) son (Controllable Pitch Propellers, CPP)
teknoloji pervane sistemlerinden biri olup
konvansiyonel pervanenin ve
konvansiyonel su jetinin üstün
özelliklerinin kombine edilmesiyle
oluşturulmuş bir sistemdir. Pervane,
bilgisayar ortamında dizayn edilmiş ve
Şekil 36. Hatve kontrollü Pervane
geliştirilmiş olup CFD (Computational
Fluid Dynamics) metodu uygulanmıştır. Şekil 36’da görülen adım kontrollü
Pervane tamamen su içine batmış şekilde pervaneler, sabit adımlı pervanelerden
çalışır. Geleneksel su jetlerinin verimli farklı olarak kanatların adımını
olabilmesi için teknenin 35 knot (18 m/s) değiştirebilme özellikleri sayesinde
üzerinde hız yapması gerekmektedir. fazladan bir serbestlik derecesi
VLJ’nin manevra kabiliyetinin sağlamaktadır.
mükemmelleştirilebilmesi için itme
dağılımı algoritmaları geliştirilmiştir ve Yüzey Yarıcı Pervaneler
itme dağılımı algoritmaları, belirli tekne Sürat teknelerinde kullanılan bir diğer
parametrelerine göre (rüzgar ve su yüzeyi pervane çeşidi ise yüzey yarıcı pervaneler
alanı, dümen yüzeyi ve profili gibi) yani diğer bir deyişle kısmi batmış
optimize edilmiştir.[13,14] pervanelerdir. Kavitasyon nedeni ile
erozyonu ve verim kayıplarını azaltmak
için kanat kesit profilleri genellikle süper
kavitasyonlu pervanelerinki gibi seçilir. Bu
tip pervaneler tam batmış pervanelere göre
Şekil 35. Voith Doğrusal Jetin Su Dışında daha fazla gerilme (stres) değişimine
ve İçindeki Görünümü uğrarlar. [15]
Voith Doğrusal Jet üreticilerine göre; 3.5. Yelken Sevk Sistemi
VLJ’nin çekme gücü, diğer su jetlerine
İlk yelkenli teknelerde kare yelken
göre yaklaşık 50% ve diğer konvansiyonel
kullanılmıştır (MÖ 3000 – MS 900 yılları
pervanelere göre de yaklaşık 30% daha
arasında). Bu tekneler şekil itibariyle
yüksektir. Montajı karmaşık değildir,
dezavantajlı olmasına rağmen binlerce yıl
denize karşı hassasiyeti düşktür, çekme
boydan boya Nil Nehrini ve denizleri
gücü yüksek ve yüksek verim oranına
başarıyla geçmişlerdir. Kare yelkenler
sahiptir. [14]
rüzgar ile itilirler ve yalnızca rüzgar
yönünde seyredebilirler. Bu durumda tüm 1
𝑃𝑓 + 𝜌 𝑉𝑓2 + 𝑔ℎ = 𝑐 [3.1]
2
kuvvetler aynı yönlüdür.
Pf = Akışkan Basıncı [N / m2]
 Rüzgar Kuvveti + Sürüklenme ρ = Akışkanın yoğunluğu [kg / m3]
Kuvveti = Tekne Kütlesi * İvme
Vf = Akışkanın hızı [m /s]
Rüzgar kuvveti teknenin sürüklenme g = Yerçekimi ivmesi sabiti [N / m2]
kuvvetini aşmıştır.
h = Yükseklik [m]
 Sürüklenme Kuvveti = Su Basıncı * c = Sabit
Omurga Alanı + Hava Basıncı *
Akışkan, Şekil 37’de de görüldüğü üzere
Açıkta Kalan Tekne Alanı
sınır tabakanın dışında aktığında Bernoulli
Sürüklenmenin büyük bir kısmı omurganın prensibi uygulanabilir. Ayrıca akışın
su içerisindeki hareketinden dolayı oluşur. sıkıştırılamaz, kararlı ve sürtünmesiz
Yelkenler, direk, mürettebat ve kargo da olarak modellenmesi gerekir. [16]
rüzgar direncine ayrıca eklenmelidir. [16]

 Rüzgar Kuvveti = Rüzgar Basıncı *


Yelken Alanı

Üçgen yelkenler ise 2000 yıl önce ortaya


çıkmışlardır. Uygun bir yönlendirme ile bu
yelkenler herhangi bir yönden gelen rüzgar Şekil 37. Bernoulli Aerodinamik Profil
gücünü ileriye doğru itmeye
Euler denklemi ise;
dönüştürebilirler. Yelken, rüzgar kuvveti
sayesinde itme veya çekme gücü
dPf/dn = ρ * Vf2 / R [3.2]
yaratabilir, ancak çekme itmeden çok daha
zordur. 18. yüzyılda çekme kuvveti Pf = Akışkan Basıncı [N / m2]
‘kaldırma ’ olarak tanımlanmış olup kavisli n = akım hattı eğrisinde normal vektör
bir yüzey üzerindeki, aerodinamik profil, ρ = Akışkanın yoğunluğu [kg / m3]
akışkan akımı tarafından üretildiği
Vf = Akışkanın hızı [m /s]
keşfedilmiştir. Bu durumda, aerodinamik
r = Akım hattının eğrilik yarıçapı [metre]
profil üzerindeki kaldırma olayını
açıklayan iki teori vardır: Bernoulli ve
Euler. [16] 4. SONUÇLAR VE TARTIŞMA
Yenilenebilir enerji kaynaklarının önemi
Bernoulli denklemi;
yadsınamaz boyuttadır. Yeşil enerji
Belirli koşullar altında, akışkan kullanımının gerek çevreye olan
sistemindeki enerjinin sabit olduğu zararsızlığı gerekse verim ve maliyet
Edmund Bernoulli tarafından 1738 yılında üzerindeki pozitif etkilerine bir kez daha
kuram haline getirilmiştir. dikkat çekmek üzere hazırlanmış bu
çalışmasında, yenilenebilir enerji
kaynakları kullanan sistemlerin, emisyona sevk sistemi denilince akla ilk gelen sistem
ekstradan sebebiyet vermemeleri, mevcut olan yelkenler de geçmişten günümüze
emisyon düzeyini azaltmayı hedeflemeleri, yüzyıllardır kullanımı devam etmektedir.
ayrıca güneş ve rüzgar gibi sonsuz olarak
kabul edilen kaynakları kullanmaları gibi KAYNAKLAR
sebeplerle çevre üzerinde hiçbir negatif [1] Güneş Enerjisinin Temelleri,
etkisi olmadığı sonucuna varılmıştır. http://www.yinglisolar.com/tr/solar-
Verim açısından göz önünde basics/#, Erişim Tarihi: 10 Mart 2015.
bulundurulduğunda ise güneş panelleri ve
[2] Güneş Pilleri Nasıl Çalışır?,
rüzgar türbinleri birlikte kullanıldığında
http://www.elektrikport.com/teknik-
günlük enerji ihtiyacının tamamına
kutuphane/gunes-pilleri-nasil-
yakınının karşılanmakta olduğu ilgili
calisir/10272#ad-image-0,
bölümlerdeki grafiklerde belirtilmiş olup
yine bu sistemler tek başına Erişim Tarihi: 10 Mart 2015.
uygulandığında da büyük ölçüde enerji
[3] Wing, C., Boatowner’s Illustrated
ihtiyacının karşılanmakta olduğu açıkça
Electrical Handbook, İkinci Baskı,
görülmektedir. Diğer sistemlere nazaran
International Marine, McGraw-Hill.
çok daha yeni bir teknoloji olan uçurtma
sevk sisteminin veriminde de yine sistemin [4] Güneş Enerjili Tekne Uygulamaları,
kullanılmadığı teknelerle kıyaslandığında http://www.3de3enerji.com/?pnum=41&pt
oldukça iyi sonuçlar elde edilmekte olup =Marine+%2F+Tekne+ve+Yat+G%C3%B
yine ilgili bölümlerde sayısal değerlerle Cne%C5%9F+Paneli+Sistemi, Erişim
belirtilmiştir. Bu sistemler maliyet Tarihi: 11 Nisan 2015.
açısından değerlendirildiğinde ise her bir [5] SkySails GmbH & Co. KG
sitemde ilk yatırım maliyeti yüksektir Company, http://www.skysails.info/
ancak, sistem kendi maliyetini kısa süre
içerisinde çıkartabilmekte ve kullanıcılara [6] Groşan, N. and Dinu, D., (tarih yok),
büyük ölçüde tasarruf sağlamaktadır. Considerations Regarding Kite Towed
Ship’s Manoeuvering, Proceedings of the
Alternatif sevk sistemlerinden rotor 3rd International Conference on Maritime
sistemi, yüksek verim elde edilebilir bir and Naval Science and Engineering,
sitem olmasına rağmen estetik kaygısı Constanta Maritime University, Romania.
nedeniyle günümüzde pek tercih
[7] National Aeronautics and Space
edilmemektedir. Su jeti sevk sisteminin
Administration, http://www.nasa.gov/
tekneye kazandırdığı en büyük özellik
yüksek manevra kabiliyetidir. Pervane [8] Houska, B. and Diehl, M., (tarih yok),
tiplerinden adım kontrollü pervane ve ‘Optimal Control of Towing Kites’.
yüzey yarıcı pervanelerin de yatlarda
kullanımları oldukça yaygındır. Yatlarda
[9] ] Kahyaoğlu, N., (tarih yok), Magnus
Etkisi ve Deniz Teknolojisinde Uygulama
Alanları.

[10] Kahyaoğlu, N., (tarih yok), ‘An


Alternative Technique for The Utilization
of Wind Energy for Marine Propulsion:
Magnus Effect’, Yachting Technology’95.

[11] Allison, J., ‘Marine Waterjet


Propulsion’, SNAME Transactions, Vol.
101, 1993, s. 275-335

[12] Carlton, J.S., 2012. Marine


Propellers and Propulsion, üçüncü baskı,
Elsevier Ltd., USA.

[13] Voith GmbH,


http://www.voith.com/en/products-
services/power-transmission/voith-linear-
jet-40389.html, ErişimTarihi: 23 Nisan
2015.

[14] Green Car Congress,


http://www.greencarcongress.com/2015/02
/20150205-voith.html, ErişimTarihi: 23
Nisan 2015.

[15] Anıl, K.A., 2009. Alternatif Sevk


Cihazları.

[16] How A Sail Boat Sails Into The


Wind, (Tarih yok).
http://web.mit.edu/2.972/www/reports/sail
_boat/sail_boat.html, Erişim Tarihi: 5
Mayıs 2015.

You might also like