Professional Documents
Culture Documents
Karbon nanotüp.
1
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi NANO TEKNOLOJİ
1 Nanoteknoloji terimi ilk
kez Fizikçi Richard
Feynman tarafından 2
1959 yılındaki “There’s
Nobel Fizik
Plenty of Room at the
Ödüllü / 1998
Bottom” adlı konuşması
Nobel Fizik Ödüllü / 1965 esnasında dile Dr. Horst
Richard Feynman getirilmiştir. Störmer
/ 1918-1988 / 1949-…
“Small Wonders: The World
of Nano science” adlı
kitabında nano ölçeğin
atomik ölçekten daha ilginç
olduğunu belirtmiş ve şu
ifadeyi kullanmıştır:
“the nano-scale is the first
point where we can assemble
something and it’s not until
we start putting atoms
together that we can make
anything useful”
2
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Tek ve çok
boyutlu
malzeme
örnekleri.
4
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
İtici güç, aşağıdaki bakır ve SiO2 örneğinde verildiği gibi azalan boyutla birlikte artan yüzey
alanı ve fonksiyonel özelliklerdir. 1981’de taramalı tünelleme mikroskobu (STM), 1985’te
fulleren molekülü, 1986’da atomik kuvvet mikroskobu (AFM), 1991’de karbon nanotüplerin
keşfi ve günümüz üretim teknolojilerindeki gelişmeler nanokompozitlerin bugünkü
konumlarına gelmelerini sağlamıştır. Günümüzde ise havacılıktan otomotive, enerjiden
inşaata, ulaşımdan spor aletlerine kadar pek çok sektörde ticari nanokompozit ürünlere
rastlamak mümkündür.
5
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
(a) (b)
Malzemelerin işlevleri boyutu ile doğrudan ilgilidir. Herhangi bir boyutta olan bir
malzemenin tek yapı örneği olmayabilir. Örneğin 1 boyutlu olan bir malzemenin birden
fazla farklı yapısı olabilir. 1 boyutlu bizmutun üç farklı yapısı vardır.
Nano malzemelerin
sınıfları.
9
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Nano boyutlara inildiğinde malzemeler, makro boyutlardan çok daha farklı fiziksel,
kimyasal ve biyolojik özellikler gösterebilmektedir. Bunlar arasında azalan ağırlık, artan
dayanım, saydamlık, güç tutuşurluk, antibakteriyellik, leke tutmazlık, farklı elektriksel,
manyetik ve optik özellikler gibi çok sayıda özellik bulunmaktadır. Yapılan araştırmalarla bu
özellik değişimlerinin malzeme boyutunun belirli bir değerin altına düşmesiyle ortaya
çıktığı saptanmıştır. Bu seviye "kritik boyut" olarak adlandırılmakta olup, farklı özellikler
için Tablo’da özetlenmektedir. Boyutların nanometre mertebelerine yaklaşması faz ara
yüzeylerindeki etkileşimleri artırır ve böylece özelliklerde de değişimler gözlenir. Bu
bağlamda, takviye fazının yüzey alanı/hacim oranının, nanokompozitin yapı-özellik ilişkisi
üzerinde oldukça önemli bir parametre olduğu söylenebilir.
Nanokompozitlerde özelliklerin değiştiği malzeme boyutlarına örnekler.
Nanomalzemeler
Element Grafit
Metal kalkojenitler (PbS)1.18(TiS2)2, MoS2
Tabakalı çift
M6Al2(OH)16CO3.nH2O; M═Mg, Zn
hidroksitler
14
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
(e)
(f)
Filmler,
Kaplamalar,
Boya,
Tekstil,
Elektronik sanayi.
Montmorillonit kili.
18
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Çift katmanlı tenis topunun kesiti ve bariyer özelliği gösteren Air D-Fense™
nanokompozit kaplamanın detayı / Wilson.
19
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Bu tür kaplama, örnek olarak; futbol topu, Amerikan futbolu topu, bisiklet lastiği
gibi, diğer tür spor ekipmanlarında ve otomobil lastiklerinde (daha hafif ve daha
çok geri kazanılabilir) de uygulanabilir.
Amerikan
futbolu topu.
Çift katmanlı
tenis topları-
nın kutusu ve
topların fotoğ-
Otomobil rafı / Wilson
lastiği. DC 4.
20
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Üretilen nanokompozit yapının gaz geçirgenliği bütil kauçuğa göre 30-300 kat daha azdır
ve daha esnek bir yapıya sahiptir. Bu tür kaplamaların %20’ye kadar gerinimlere zarar
görmeden dayanabildiği kanıtlanmıştır. Ağırlık ve maliyetten de kazanç sağlanır. Benzer
kaplamaların futbol topu, bisiklet ve otomobil lastiklerinde kullanılması da mümkündür.
InMat Inc. tarafından farklı uygulamalar için geliştirilen kaplamalar da mevcuttur.
21
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
(a) (c)
Benzer bir uygulama, Triton Inc. tarafından üretilen etilen vinil asetat (EVA)/kil
nanokompozit basketbol ayakkabısı tabanlarıdır. Nanokompozit taban helyum ile doludur
ve zıplama esnasında sporcuya esneklik kazandırır. Tenis toplarında olduğu gibi
nanokompozit yapının gaz bariyer özelliklerinden faydalanılır. Yöntem ilk kez Converse
tarafından keşfedilse de (Şekil) ilk üretim Triton tarafından yapılmıştır. Kauçuk/kil
nanokompozitlerin kullanıldığı diğer bir uygulama ise otomobil lastikleridir. Kil ile
takviyelendirilmiş bütil/halobütil ve kimyasal olarak modifiye edilmiş kauçuklar, yüksek
çekme ve yırtılma direnci, boyutsal kararlılık, yüksek alevlenme direnci ve gelişmiş hava
bariyeri özellikleri gibi avantajlar sunmaktadırlar.
22
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
23
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Nanopartiküller
Metal, yarı iletken, seramik veya polimer tabanlı olabilen NP’lerin sentez yöntemleri genel
olarak fiziksel, biyolojik ve kimyasal olmak üzere 3’e ayrılmaktadır (Şekil 6.8). Ayrıca
"yukarıdan aşağı" (top-down) ve "aşağıdan yukarı" (bottom-up) olmak üzere 2 temel
üretim yaklaşımı vardır. Yukarıdan aşağı yönteminde büyük boyutlu bir malzemenin
boyutu kademe kademe düşürülür ve sonunda NP’ler elde edilir. Fotolitografi, elektron
ışın litografisi, mekanik öğütme yöntemleri, anodizasyon, iyon ve plazma dağlama gibi
yöntemler buna örnek olarak verilebilir.
24
Nanopartikül Sentez Yöntemleri
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Fiziksel Yöntemler Biyolojik Yöntemler Kimyasal Yöntemler
Fiziksel Yöntemler
Şekilde havan ve bilye örneği ile laboratuvar tipi bir bilyeli değirmen görülmektedir.
Öğütme ortamı, öğütme hızı, bilye/toz ağırlık oranı, öğütme tipi (kuru/ıslak), bilyenin
hareket tarzı (çevresel, titreşimli, vb.) ve işlem süresi gibi parametreler bilyeler ile
malzeme arasındaki enerji transferi miktarını değiştirir, dolayısıyla bu da üretilecek
NP’lerin fiziksel ve morfolojik özelliklerini belirler.
(a) (b)
Değişik çaplarda
(0.5-20 mm) YSZ
(itriyum ile stabilize
edilmiş ZrO2)
bilyeler
27
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Yüzey gerilimi ve temas açısı arasında Young bağıntısı geçerlidir. Burada θc temas açısı, γGS
gaz-katı arasındaki yüzey gerilimi, γLS sıvı-katı yüzey gerilimi ve γGL gaz-sıvı yüzey gerilimidir
(indisler şekilde olduğu gibi ters de gösterilebilir).
Katı yüzeyler yüksek veya düşük enerjili olarak karakterize edilirler. Yüksek enerjili
yüzeylerde sıvı yüzeyde düzgün olarak dağılarak ince bir film oluşturur. Bu durumda
temas açısı sıfırdır. Yüzey tamamen ıslanır ve ‘hidrofilik’ denir (veya θc<90º). Benzer
olarak düşük enerjili yüzeylerde damlalar ayrı ayrı yerleşirler. Bunlarda temas açısı
90º’den büyüktür ve yüzey ‘hidrofobik’ tir. 150º’den büyük (150º-180º) temas açılı
yüzeyler ise ‘süper-hidrofobik’ olarak adlandırılırlar.
30
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Bir gonyometre /
Attension Theta Lite
100.
31
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
(a) Hidrofilik ve hidrofobik yüzeylerin karşılaştırılması, (b) gonyometre ile temas açısı ölçüm
prensibi.
32
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Bir çalışmada, Ag NP’lerin üretiminde buharlaştırma sıcaklığı (1123-1423 K) ve inert gaz (He)
basıncının (0.5-100 Torr), morfoloji, kristalinite ve boyut dağılımı üzerinde önemli etkilerinin
olduğu bulunmuştur. Buharlaştırma sıcaklığı ve He gaz basıncının artırılmasıyla ortalama
partikül boyutununda arttığı (9 nm’den 32 nm’ye) tespit edilmiştir.
33
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
36
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Dekoratif bir
uygulama /
TiN kaplama.
39
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Kasası
pembe altın
(altın / bakır
alaşımı - rose
gold) kaplı bir ZrN kaplı
saat / Tissot. kesiciler.
40
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
41
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Plastik üzerine
PVD metodunun avantajları ise şu şekilde kaplama uygulaması.
özetlenebilir:
Elektrik ve manyetik
alanlar (Elektrik alan
𝐸, manyetik alan 𝐵).
46
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
47
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Gaz akış
kontrolörü
/ MKS.
Manyetik alanda
sıçratmada hedefte
(dairesel) oluşan
erozyon modeli.
51
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Matkap
uçlarının
kaplama
öncesi,
kaplamaya
hazırlık,
kaplama
esnası ve
kaplama
sonrası
görüntüleri.
52
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Farklı
kaplama
renkleri.
53
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Kaplama
sistemi
Örnek sistemde farklı gaz akış- şematik
larının kontrol edilebildiği 6 adet görünümü.
kütle akış metre, adaptif basınç
kontrolörü ve reaktif gaz kontro-
lünü sağlayan optik emisyon
spektrometresi bulunmaktadır.
Kontrol birimi, 3 kW RF güç
kaynağı ve kontrol ünitesi, 2
adet 12 kW DC güç kaynağı
ve kontrol ünitesi, reaktif
gaz kontrol birimi, gaz
akış kontrol ünitesi, adap-
tif basınç kontrol ünitesi ile
basınç ve sıcaklık ölçerlerden oluşmaktadır.
Ayrıca, DC bias için harici bir güç kaynağı da
mevcuttur. Kaplanacak parçalar devir ayarlı bir
elektrik motoru yardımıyla tek ve çift eksenli olarak döndürülebilmekte olup
ısıtma işlemi vakum odası içerisindeki rezistanslı ısıtıcılarla sağlanmaktadır.
Sistem su soğutmalı olup, 40 kW’lık bir kesintisiz güç kaynağı ile çalışır.
54
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Root vakum
Örnek bir TiAlN kaplama işlemi şu şekilde pompası.
özetlenebilir:
Hedefler (Targets)
Manyetik alanda sıç-
ratma kaplama siste-
minde kullanılan kap-
lama malzemelerine
"hedef" adı verilir.
Sisteme uygun geo-
metrilerde tasarlanan
hedefler planlanan
manyetik alana
uygun mıknatıslarla
donatılırlar ve
"magnetron" ismini
alırlar (Şekil). Hedef-
ler yüksek sıcaklıktan Çift magnetron (yandan
dolayı sızdırmaz bir karşılıklı): 645 mm 110 mm Tek magnetron (üstten):
10 mm. Ti, Al, TiAl (%50-%50), 2 inç çap 0.250 inç
şekilde su ile soğu-
Cr, Zr, Si, paslanmaz çelik, vb. kalınlık. Ti, TiAl, Cr, Zr,
tulmalıdırlar. Si, Mo, Ta, vb.
56
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
TiAl bileşik
hedef (dikdörtgen).
Dairesel hedefler.
58
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
İşlem; DC, puls DC veya radyo frekansı (RF) güç kaynakları kullanılarak genellikle nötr Ar
plazması ortamında gerçekleştirilir. Hedefin arkasında mıknatıslar kullanıldığında plazma
kaplanacak taban malzemesine doğru yönlendirilebilir. Daha yüksek biriktirme oranları
elde edilebilen, ayrıca hedefin aşırı ısınmasının önlendiği bu yöntem manyetik alanda
sıçratma (magnetron sputtering) olarak isimlendirilmektedir. Farklı bileşik yapıları elde
etmek için kaplama odasına reaktif gazlar da gönderilebilir ve yöntem reaktif sıçratma
(reactive sputtering) olarak adlandırılır. TiO2, Ag, Au, Y, C, Co, Fe, Ge (kuantum nokta) ve
ZnS:Mn (hibrid) NP’ler sıçratma ile üretilen yapılara örnek olarak verilebilir.
59
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
CO2 lazerin yüksek gücü, aynı moleküldeki birçok kızılötesi fotonun ardışık absorbsiyonuna
ve gaz sıcaklığının hızlı şekilde yükselişine sebebiyet verir. Bu durum, reaksiyon bölgesinde
alev oluşumu ile kendini gösterebilmektedir. Yöntemle hızlı çekirdeklenme ve partikül
oluşumu mümkündür. 5-60 nm arasında ortalama çapa sahip NP’ler dar bir boyut dağılımı
aralığında üretilebilmektedirler. Bununla birlikte sıcak bölgeden çıkan NP’lerin
topaklaşarak NP zincirleri oluşturması muhtemeldir. Böyle durumlarda yüksek enerjili
bilyeli değirmen veya yüksek güçlü ultrasonik işlem gibi mekanik yöntemler partiküllerin
tekrar ayrılmasında kullanılabilmektedir.
62
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
6. Elektro-Püskürtme (Electrospraying)
Elektro-eğirme (electrospinning) yöntemine benzemekle birlikte üretilen ürün açısından
farklılık göstermektedir. Elektro-eğirme yönteminde nanofiberler üretilirken, elektro-
püskürtme yönteminde ise NP’ler sentezlenmektedir. Yöntemde bir polimer ve çözücü bir
şırıngaya çekilerek kılcal ucuna yüksek voltaj uygulanır, böylece yüklü damlacıklar
oluşturulmuş olur. Kullanılan çözücü karşı elektroda doğru giderken buharlaşır ve üretilen
partiküller de altlık üzerinde biriktirilmiş olur. Elektro-püskürtme yöntemi yüzey
parametrelerinin esnekliği ve kontrolünde avantaj sağlamaktadır. Farklı çözücüler
(su+metanol, tolüen, izopropil alkol, etilen glikol, etanol, aseton, kloroform, asetik asit, vb.)
kullanılarak farklı tip ve boyutlarda NP’ler (Au, Ag, Sn, SiO2, Si, Al2O3, Ni, TiO2, ZrO2, Pt, PLA,
PMMA, PLGA, PCL, kitosan, vb.) sentezlenebilmektedir. Homojen partikül boyutu, hızlı
üretim ve NP’den oluşan birleşik yapıların üretimi mümkün olabilmekle birlikte, şırınga
içerisinde veya kuruma esnasındaki ısıl gerilmeler ve kesme gerilmelerinden dolayı
makromolekül bozulmaları görülebilmektedir.
64
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
NP sentezinde genel olarak iki tür mikroemülsiyon yöntemi mevcut olup, bunlar "bir
mikroemülsiyon metodu" ve "iki mikroemülsiyon metodu" olarak isimlendirilirler. Bir
mikroemülsiyon metodu da kendi içinde ikiye ayrılmaktadır. Enerji tetikleme metodunda,
prekürsör içeren mikroemülsiyon içinde çekirdeklenme reaksiyonunu başlatması için bir
tetikleyici ajana ihtiyaç duyulur. Diğer yöntemde ise zaten reaktan taşıyan mikroemülsiyon
içerisine reaksiyonun başlatılması için ikinci bir reaktan doğrudan ilave edilir. Bir
mikroemülsiyon metodu difüzyonla kontrol edilmektedir. Çünkü ikinci tetikleyici/reaktan,
NP sentezinin gerçekleşebilmesi için ilk reaktanı çevreleyen mikroemülsiyon ara yüzey
duvarından içeriye difüze olmak zorundadır.
68
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Kimyasal buhar biriktirme (CVD) genellikle çok yüksek sıcaklık koşulları altında meydana
gelen kimyasal reaksiyonlar yoluyla buhar fazında katı filmlerin bir altlık üzerine
kaplanmasında kullanılan bir yöntemdir. CVD yöntemi ile belirli koşullarda üretilen ince
filmler çok küçük partikülleri de içerebilmektedir. Dolayısıyla CVD sistemi modifiye ve
optimize edilerek NP sentezi de mümkün olabilmektedir. Bu değişiklikler arasında yüksek
sıcaklıklar, yüksek süpersatürasyonlar, uzun işlem zamanları (düşük gaz akışları veya uzun
reaktörler) ve küçük altlıklar gelmektedir. Bu şartlar sağlandığında ince film yerine NP’ler
üretilebilir ve işlem kimyasal buhar sentezi (CVS) olarak adlandırılır. Yöntemde, üç farklı
halde (katı, sıvı, gaz) bulunan prekürsörler partiküllerin çekirdeklenmesini sağlayacak
koşulları içeren bir reaktör içerisinde buhar formunda üretilirler. Ayrıca, çeşitli
prekürsörler kullanılarak çok bileşenli veya takviyeli NP’ler de sentezlenebilmektedir.
Örneğin erbiyum (Er), organometalik erbiyum ve disilan bileşiği gibi prekürsörler
kullanılarak Si NP’ler içerisine katılabilmektedir. Bir malzeme diğeri ile kapsüllenerek
kompozit NP’ler üretilebilmektedir. Örneğin SiCl4, sodyum klorür ile reaksiyona sokularak
NaCl ile kapsüllenmiş Si partiküller sentezlenebilmektedir. Tuz ile yapılan kapsülleme
topaklaşmanın önlenmesi için kullanılabilmektedir. Böyle bir uygulamada tuz sonradan
yıkanarak uzaklaştırılabilmektedir.
71
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Yöntemle çok çeşitli NP’ler sentezlenebilmektedir. Bunlar arasında Al katkılı ZnO (AZO)
NP’lerin sentezi için yapılan bir çalışmada dietilkalay ve trietilalüminyum sırasıyla Zn ve Al
için prekürsör olarak kullanılmıştır. Sentezde He gazı taşıyıcı gaz olarak kullanılmış, oksijen
gazı 1000 sccm sabit akış oranında 19 mm iç çapa sahip bir alümina boru içerisinden
geçirilmiş, sistemin sıcaklık ve basınç değerleri ise sırasıyla 1073 K ve 20 mbar’da sabit
tutulmuştur. Bu koşullarda üretilen yüksek kalitede AZO NP’lerin partikül boyutunun artan
Al konsantrasyonu ile azaldığı bulunmuştur. CVS yöntemi AZO NP’lerin üretiminde diğer
yöntemlere kıyasla yüksek oranlarda Al katkılama, yüksek büyütme oranları (dolayısıyla
düşük maliyet) ve yüksek kristalinite gibi avantajlar sunmaktadır. Sentezden sonra organik
kirliliklerin uzaklaştırılması gibi ilave işlemler de gerektirmemektedir. AZO NP’ler elektronik
ve optoelektronik sektöründe kullanım alanı bulmaktadır.
3. Biyolojik Yöntemler
74
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Karbon Nanotüpler
76
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
KNT pazarının 2022’de 3.42 milyar $’a ulaşması beklenmektedir. Kullanım miktarı olarak
ise 20.000 ton’un üzerine çıkacağı düşünülmektedir. KNT’ler, polimerler, elektronik,
enerji, denizcilik, havacılık, otomotiv ve biyomedikal gibi sektörlerde kullanım alanı
bulsalar da başı polimerler çekmektedir (~%60). Kompozit yapılarda en çok elektriksel,
ısıl ve mekanik özelliklerin geliştirilmesi amacıyla polimerlerle birlikte kullanım alanı
bulmaktadırlar. Sektörde önde gelen üretici firmalar arasında ise Showa Denko, Nanocyl,
CNano Technology ve Future Carbon şirketleri bulunmaktadır.
Global KNT
pazarının yıllara ve
sektörlere göre
dağılımı (ton) /
Grand View
Research.
77
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
KNT’ler, merkezleri ortak olan silindirik duvarlarının sayısına göre sınıflandırılabilirler. Tek
duvarlı KNT’ler, karbon atomlarından oluşan düz bir grafen tabakasının (Şekil a) kesintisiz
bir silindir oluşturacak şekilde döndürülmesiyle elde edilir (Şekil b).
Çok duvarlı KNT’lerde ise iç içe geçmiş silindirler söz konusudur ve tek duvarlı olanlara
göre daha yaygın kullanılırlar (Şekil c). Tek duvarlı KNT’lerin üretimi dikkatli proses
kontrolünü zorunlu kılmaktadır. Tek duvarlı KNT’lerin çapları birkaç nanometre
mertebesinde iken, çok duvarlı KNT’lerin çapları onlarca nanometre olabilir.
(a) Grafen,
(b) tek duvarlı, (c) çok
duvarlı KNT’ün yapısı.
78
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Bir diğer sınıflandırma, bal peteği şeklindeki kafes yapısında bulunan altılı karbon
halkalarının, nanotüp eksenine göre yerleşim düzenine bağlı olarak yapılır. Koltuk
(armchair) tipi nanotüp, zigzag yapan nanotüp ve her iki türden farklı yapıya sahip kiral
(chiral) tip nanotüp olmak üzere üç tipi vardır (Şekil). Koltuk ve zigzag tiplerinin ayna
görüntüleri orijinal görüntüleri ile birebir çakışırken, kiral tipin ayna görüntüsü orijinal
görüntüsü ile örtüşmez.
79
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Karbon nano-
tüplerde eklem
modelleri.
81
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Nano-tüpler tüp ekseni yönünde çekilmeye karşı çok sağlamdırlar, hasar görmeden
mukavemet gösterebilirler. Küçük çaplı (1-2 nm) tüplerden oluşturulmuş bir demeti
koparabilmek için uygulanan çekme kuvvetinin büyüklüğü yaklaşık olarak 36 GPa’dır. Bu
bilinen en sağlam malzemelerden daha sağlam bir yapı özelliği gösterir. Karbon tüpler çelik
tellerden 100 kat (özgül dayanım: malzeme mukavemetinin yoğunluğa oranı) daha
sağlamdır.
Tek duvarlı karbon nano-tüpler ender olabilecek me-
kanik ve elektromekanik özelliklere sahip malzemeler
oluşturabilmektedir. Karbon tüpler makroskobik
büyüklüklerde de oluşturulabilmektedir, ancak bun-
lar çok kırılgan olmaktadır. Nanometre mertebesin-
deki tüpler çok esnek ve sağlam olmaktadır.
Nano-tüplerin çapları şimdiye kadar yapılabilen en ileri yarı-iletken aygıtlardan çok daha
küçüktür. Karbon nano-tüplerin yarı-iletken teknolojisinde kullanılmaya başlaması
elektronik aygıt yapımında çok büyük atılım yapılmasına vesile olacaktır. Nano-tüplerin
elektronik özellikleri tüp geometrisine, çapına ve silindirik yönüne göre metal veya yarı-
iletken özellik gösterir. Tüpün elektronik özelliklerini katkı maddesi olmadan sadece
geometrik şekli değiştirerek ayarlayabilmek mümkündür.
82
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Özellik Tek Duvarlı KNT Çok Duv. KNT Bilinen Diğer Malzemelerle Karşılaştırması
1.33-1.40 Çeliğin yoğunluğunun 6’da, alüminyumun
Yoğunluk (Mg/m3) 0.8
(den.) 1.8 (teo.) yoğunluğunun 1.5’te biri.
150-1587 (den.)
Yüzey alanı (m2/g) - Bilinen malzemelerden çok daha yüksek.
3000 (teo.)
Elastiklik modülü
1.2 0.4-3.7 Elmasla karşılaştırılabilir, grafitin 1.4 katı.
(TPa)
Çekme mukavemeti Yüksek mukavemetli çeliklerden çok daha
50-500 10-60
(GPa) yüksek.
Büyük açı değerlerine
bükülebilir, zarar Metallerin plastik deformasyonundan ve karbon
Esneklik -
görmeden tekrar fiberlerin gevrek kırılmasından farklıdır.
düzleştirilebilir.
Akım taşıma
1109 - Bakır teller yaklaşık 1106’da yanar.
kapasitesi (A/cm2)
Elektrik iletkenliği
50-500 - -
(μ)
Isıl iletkenlik (W/mK) 273 K’de 6000 - Elmasınki ile (3320) karşılaştırılabilir.
3073 (vakumda), Mikroçipler içerisindeki metal teller 873-1273 K
Isıl kararlılık (K) -
823 (havada) arasında ergir.
500 (paralel),
Manyetik duyarlılık
22103 (düzleme - -
(emu/kg)
dik) 84
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
85
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
KNT’lerle alaşımlandırılmış
karbon fiberlerin reçine ile birlikte
kullanıldığı kompozit bir bisiklet
gövdesi / BMC. Bisikletin iskeleti
1 kg’ın altında bir ağırlığa sahip
olmakla beraber, yüksek
dayanıma ve rijitliğe sahiptir.
ABD’li bisikletçi Floyd Landis bu
kompozit bisikletle, dünyanın en
prestijli bisiklet yarışı sayılan Tour
de France’ı 2006 yılında
kazanmayı başarmıştır (Not:
Sonradan doping yaptığı
gerekçesiyle Landis yarışmadan
diskalifiye edilmiştir).
87
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Grafenin yapısı.
89
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
90
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
91
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
1. Fiziksel yöntemler,
2. Kimyasal yöntemler,
3. Diğer yöntemler.
1. Fiziksel Yöntemler
KNT sentezinde kullanılan en eski yöntemlerdendir. Yöntem ilk kez 1991’de NEC Ana
Araştırma Laboratuvarı’nda (Japonya) Iijima tarafından yeni bir sonlu karbon yapısı elde
etmek için kullanılmıştır. Tüpler, fulleren sentezine benzer şekilde bir ark boşalma
buharlaştırma yöntemi ile üretilmiştir. Karbon iğnecikler (çap 4-30 nm, uzunluk 1 mm’ye
kadar) karbonun doğru akım (DC) ark boşalma buharlaşması için kullanılan karbon
elektrodun negatif ucu üzerinde büyütülmüştür. Iijima, üretim esnasında 10 Torr metan ve
40 Torr argon gazı karışımıyla dolu bir reaktör kullanmıştır. Yöntemde özet olarak, belirli bir
mesafede bulunan anot ve katot elektrotları arasında ark meydana getirilir ve plazma
oluşturulur (Şekil).
Ark boşalma
yöntemi ile KNT
üretiminin şematik
gösterimi.
93
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Ark boşalma yönteminde ark kontrolü, elektrotlar arasındaki boşlukta oluşan yüksek
sıcaklıklar (~2900 °C) nedeniyle oldukça zordur. Yüksek enerji gereksinimi ve yüksek
maliyet dezavantajlarına sahip yöntemde, polihedron (çok yüzeyli) grafit partikül
kirlilikleri gibi istenilmeyen yan ürünlere de rastlanılmaktadır.
94
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Ark boşalma ve lazer ablasyon metotlarının her ikisinde de yüksek kalitede nanotüpler
üretilse de endüstriyel ölçekte kullanılmalarını sınırlayan aşağıdaki dezavantajlara
sahiptirler:
1. Ark veya lazerin üretimi için yüksek enerjilere ihtiyaç duyulur, dolayısıyla endüstriyel
ölçekte üretim için ekonomik değildirler.
2. Her iki metotta da KNT’lerin üretimi için katı karbon/grafit hedeflerin
buharlaştırılması gerektiğinden, endüstriyel ölçek için büyük grafit hedeflerin
kullanılması zorunluluğu vardır.
3. Her iki metot ile üretilen nanotüplerde istenmeyen karbon veya katalizör kirlilikleri
yapıya dâhil olabilmektedir. Saflaştırma gibi ilave son işlemlerin kurulum alt yapısı
zordur ve maliyeti de yüksektir.
2. Kimyasal Yöntemler
96
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Klasik kimyasal buhar biriktirme (CVD)’nin keşfi çok daha eskilere dayansa da büyük
ölçeklerde KNT üretimi için 1996 yılında tekrar önerilen bir yöntemdir. Çok sayıda KNT, bir
taban malzemesi üzerinde büyüme yönü kontrol edilerek sentezlenebilir. Yöntemde, bir
hidrokarbon gazı (etilen, metan veya asetilen) ile bir proses gazı (amonyak, azot, hidrojen)
karışımı bir reaksiyon odası içerisinde yaklaşık 700-900 °C sıcaklıklara ısıtılmış metal bir
taban malzemesi üzerinde ve atmosferik basınçlarda reaksiyona sokulur. Hidrokarbon
gazın ayrışması ve metal katalizör (taban malzemesi) üzerinde birikip büyümesi ile KNT
sentezi başlar (Şekil). Katalizör partikülü, büyüyen KNT’ün altında veya üstünde kalabilir.
97
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
CVD yönteminde, oluşacak KNT’ün tip ve yapısını belirleyen en önemli faktör kullanılan
taban malzemesidir. En çok kullanılan taban malzemesi silisyum olsa da cam ve alümina
da kullanılabilmektedir. Katalizörler, Fe, Co, Ni gibi metal nanopartiküllerdir ve taban
malzemesi üzerine elektron ışın buharlaştırma, sıçratma veya çözelti biriktirme gibi bir
yöntemle biriktirilebilirler.
Plazma destekli CVD (plasma assisted CVD) adı verilen başka bir yöntemde işlem plazma
ortamında gerçekleştirilir ve reaktör geometrisi düzgün şekilde ayarlanarak dik yönde
büyüyen KNT’ler üretilebilir. Plazma kullanılmadığında üretilen KNT’ler ise daha çok bir
kâse spagettiyi andıran karışık gruplar şeklindedir. Belirli şartlar altında plazma olmasa da
"orman" veya "halı" olarak nitelendirilen dik yönde nanotüplerin üretildiği şartlar yine de
yakalanabilir. CVD yöntemiyle çift duvarlı KNT’lerin başarıyla üretildiği çalışmalar da
yapılmıştır.
98
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
99
100
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
101
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
3. Pahalı ve üretimi zor olan hedeflere ve yüksek enerjilere ihtiyaç duyulmadığından birim
başına üretim maliyeti düşüktür.
Günümüzde, yüksek saflıktaki KNT’lerin endüstriyel boyutlarda üretimi için CVD yöntemi
üzerindeki geliştirme çalışmaları halen devam etmektedir. Yeni metot ve reaktör tasarımı
üzerindeki çalışmalar da sürmektedir.
103
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
3. Diğer Yöntemler
KNT üretiminde sık olmasa da kullanılan farklı
yöntemler de mevcuttur. Bunlar aşağıda alt
başlıklar halinde özetlenmektedir.
Tek duvarlı KNT üretimi için gereken sıcaklıkları sağlamak amacıyla kontrollü bir alev
ortamının kullanıldığı, ucuz hidrokarbon yakıtlarından karbon atomlarının ve küçük
aerosol metal katalizör adacıklarının elde edildiği bir üretim yöntemidir.
Tek duvarlı KNT’ler, bu metal adacıkları üzerinde, lazer ablasyon ve ark boşalma
yöntemlerindekine benzer mekanizmayla büyütülürler. Metal katalizör adacıkları üç
yolla elde edilebilir. Metal katalizör (Co), bir ağ üzerine kaplanabilir. Damlaya benzeyen
metal adacıkları fiziksel buhar biriktirme ile oluşturulur. Bu küçük adacıklar aleve maruz
kaldığında aerosol haline gelir. İkinci yol, bir metal-iyon (örneğin demir nitrat)
çözeltisinden geçirilen bir filtre kâğıdının yakılmasıyla aerosol küçük metal
partiküllerinin oluşturulmasıdır. Üçüncü yöntem ise metal tozun (örneğin Fe veya Ni) bir
oluğa yerleştirilmesi ve ısıtılmasını içeren ısıl buharlaştırma yöntemidir.
Alev sentezinde yanıcı gazın, istenilen ~800 °C’lik sıcaklığa ulaşılıncaya kadar kontrollü
bir şekilde yakılması gerekir. Böylece, metal partiküller üzerinde tek duvarlı KNT’ler
üretilebilir. Yanıcı gazın bileşimi, sıcaklık, katalizör ve taşıyıcı yüzeyi kontrol edilebilen
işlem parametreleridir.
106
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi En yaygın üç KNT üretim metodunun farklı
parametrelere göre karşılaştırması Tablo’da
verilmektedir.
Önemli KNT üretim metotlarının karşılaştırması.
İşlem / Özellik Lazer Ablasyon Ark Boşalma Kimyasal Buhar Biriktirme
İşlem sıcaklığı 3000 °C 3000-4000 °C 500-1100 °C
Ham madde temin
Zor Zor Kolay
kolaylığı
Enerji gereksinimi Yüksek Yüksek Orta
Kolay, otomatikleştirmeye
İşlem kontrolü Zor Zor
uygun
Reaktör tasarımı Zor Zor Kolay, büyük ölçeklere uygun
Üretim hızı Düşük Düşük Yüksek (CoMoCAT®, HiPco®)
Ürün saflığı Yüksek Yüksek Yüksek
İşlem verimi Yüksek (%80-85) Orta (%70) Yüksek (%95-99)
Son işlem gereksinimi Kapsamlı rafinasyon gerekli
Rafinasyon gerekli Rafinasyon gerekli
(rafinasyon, vb.) değil
İşlem türü (devamlı
Parça başı Parça başı Devamlı
veya parça başı)
Birim başı maliyet Yüksek Yüksek Düşük
107
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
109
110
111
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Nanoteller (Nanowires)
(a) (b)
Moleküler nanoteller ise organik (DNA, vb.) veya inorganik (Mo6S9-xIx, Li2Mo6Se6, vb.)
tekrarlı moleküler birimlerden oluşan yapılardır. Bu yapılar, 0.9 nm çapa ve yüzlerce
mikrometre uzunluğa sahip olabilirler. Nanoteller, elektronik, termoelektrik,
optoelektronik (LED’ler (Şekil), lazerler, optik sensörler, fotodiyotlar, fotovoltaik piller-
güneş pilleri, vb.) ve nano elektromekanik sistemlerde kullanılabildiği gibi gelişmiş bazı
kompozitlerde takviye elemanı olarak da kullanılabilirler. Nanotellerin, nano ölçekli
kuantum sistemlerde, ayrıca biyomoleküler nano sensör kablolarında da uygulamaları
mevcuttur.
113
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
114
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Nanotel üretimi, nanometre ölçeğinde yapılan anizotropik ve tek boyutlu bir kristal
büyütme işlemidir. Üretim yöntemlerinin dayandığı temel nokta, bu tek boyutlu kristal
büyütmenin nasıl kontrollü bir şekilde yapılabileceği üzerinedir. KNT’lerde olduğu gibi,
"yukarıdan aşağı" (top-down) ve "aşağıdan yukarı" (bottom-up) olmak üzere iki temel
sentez yaklaşımı mevcuttur.
115
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
116
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Anodizasyon koşullarına bağlı olarak, gözenek çapı 10’dan 200 nm’ye kadar, gözenek
yoğunluğu ise 109-1011 gözenek/cm2 arasında değiştirilebilmektedir. Yapılan son
çalışmalarda DNA molekülü de şablon olarak kullanılmıştır. Şablonlar farklı yöntemlerle
doldurulabilmektedir (Şekil).
Şablon destekli
sentezin aşamaları.
117
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Elektrokimyasal biriktirme
(electrochemical deposition), yüzeye dik
yönde büyütmenin kontrol edilebildiği
bir yöntem olduğu için tercih
edilmektedir. İlk olarak iletken ince bir
metal film, gözenekli membranın yüzeyi
üzerine kaplanır ve elektrokaplama için
katot görevi görür. Büyütülen
nanotellerin uzunluğu elektroliz işleminin
süresi ile ayarlanabilmektedir. Yöntemle,
metal (Bi, Co, Fe, Cu, Ni, Ag, Au), iletken
polimer, süperiletken (Pb), yarı iletken
(CdS) ve hatta süperkafes (örneğin
Cu/Co) nanoteller sentezlenebilmektedir.
Şablonun elektrolit içerisinde kimyasal olarak kararlı olması gerekir. Ayrıca şablondaki
çatlak ve kusurlar, nanotellerin büyümesine zarar verebilir. Böyle bir durumda kaplama
işlemi öncelikle bu çatlaklarda meydana gelir ve gözeneklerin çoğu doldurulamaz. Mika
filmler ve polimer membranlar, DC elektrolizde en çok tercih edilen şablonlardır. Basınçlı
enjeksiyon yönteminin aksine elektrokimyasal yöntemle sentezlenen nanoteller genellikle
polikristalindir ve tercihli kristal yönlenmeleri yoktur. Yöntemin bir başka avantajı
nanoteller içerisinde çok tabakalı yapıların da üretilebilmesidir. 119
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Basınçlı enjeksiyon yönteminin aksine, fiziksel buhar biriktirme (PVD) ve kimyasal buhar
biriktirme (CVD) de elektrokimyasal biriktirme gibi küçük çaplı (20 nm) nanotellerin
sentezinde kullanılabilmektedir. PVD yönteminde doldurulacak malzeme önce ısıtılarak
buhar haline getirilir, ardından gözeneklere nüfuz ettirilir ve burada soğutularak
katılaştırılır. Özel deneysel koşullar sağlandığında hemen hemen tek kristal Bi
nanotellerin, 7 nm’ye kadar küçük gözenek çaplarına sahip anodik alümina şablonlarda
sentezlenebileceği ve basınçlı enjeksiyon yönteminde olduğu gibi tel ekseni boyunca
tercihli kristal yönlenmesine sahip olabilecekleri bulunmuştur. CVD yönteminde ise iki
reaksiyon gazı kullanılarak bileşik yapılar oluşturulabilir. Örneğin, Ga2O buharı amonyak
akışının olduğu bir atmosferde reaksiyona sokularak anodik alümina şablon içerisinde
tek kristal GaN nanoteller sentezlenebilmektedir.
120
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Fe katalizör
kullanılarak VLS
yöntemi ile üretilen
SiC viskerler.
121
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Yöntemde, kaynak malzemesi olarak lazer ablasyon partikülleri veya silan gibi (Si kaynağı
olarak) bir besleme gazına ihtiyaç duyulur. Ayrıca bir katalizöre de ihtiyaç vardır. Nanotel
sentezi için en uygun katalizör, bir taban malzemesi (örneğin silisyum) üzerinde duran sıvı
metal (örneğin altın) nanokümeleridir. Kaynak malzemesi bu nanokümelere nüfuz eder ve
sıvı alaşım aşırı doymuş hale geldiğinde kaynak malzemesinin katı çökeltisi dışarı doğru
büyümeye başlar. Nanotel istenilen uzunlukta büyütüldükten sonra kaynak malzemesi
beslemesi kesilir. Buhar ve sıvı kullanılarak katı nanotel sentezlendiği için yöntem buhar-
sıvı-katı büyütme olarak adlandırılır. Büyütme esnasında farklı kaynak malzemeleri
arasında geçişler yapılarak, alternatif malzemelerden meydana gelen bileşik/süperkafes
nanoteller de üretilebilir. GaAs/GaP, p-Si/n-Si, Si/Si1-xGex, vb. nanoteller üzerinde yapılan
çalışmalar bunlara örnek olarak verilebilir. Üretilen nanoteller yüksek saflığa sahip olmakla
birlikte, katılaşmış katalizör alaşımları nanotelin uç kısımlarında Şekil’deki gibi kalmaktadır.
3. Diğer Yöntemler
Çekirdek partikülleri öncelikle, çözünmüş bir prekürsörün sodyum borhidrür gibi güçlü
bir indirgeyici madde ile hızlı bir şekilde indirgenmesiyle büyütülür. İkinci büyütme işlemi,
ilave çekirdek partikülü üretimini engellemek için L-askorbik asit gibi daha zayıf bir
indirgeyici ajanla gerçekleştirilir. Yüzey kimyası kontrol edilerek nanotel anizotropisi elde
edilmiş olur. Kristal yüzeylerinin yüzey enerjisini değiştiren yüzey aktif maddeler (örneğin
hekzadesiltrimetilamonyum bromür - CTAB) kullanılarak belirli eksenler boyunca büyüme
kontrol edilebilir ve böylece nanoteller de sentezlenmiş olur.
124
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Askıya alma (suspension) ise yüksek vakumlu bir reaktör içerisinde uçlarından askıya
alınarak yapılan nanotel üretimidir. İşlem farklı şekillerde gerçekleştirilebilir. Daha
büyük boyutlu bir tel, kimyasal olarak dağlanarak nanotele dönüştürülebilir. İkinci
yöntem, yine daha büyük boyutlu bir telin bu sefer yüksek enerjili iyonlarla
bombardıman edilmesidir. Diğer bir yöntem ise, bir taramalı tünelleme mikroskobu
ucunun ergime sıcaklığına yakın sıcaklıklardaki bir metalin yüzeyine daldırılması ve
tekrar geri çekilmesi prensibine dayanan nanotel sentezidir. Litografi tekniği de
nanotel sentezinde kullanılabilmektedir.
125
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Diğer Nanomalzemeler
Karbon siyahı ile takviye edilmemiş modern kauçuk günümüzde çok azdır. Karbon siyahı,
çok küçük küresel karbon parçacıklarından oluşur ve petrol veya doğalgazın, içinde çok az
hava bulunan bir ortamda yakılmasıyla elde edilir. Bu ucuz malzeme, vulkanize edilmiş
kauçuğa ilave edildiğinde çekme dayanımını, tokluğu, yırtılma ve aşınma dirençlerini çok
önemli miktarda artırır. Karbon siyahı kullanımına en önemli örnek, %15 ile %30 arasında
karbon siyahı içeren otomobil lastiğidir.
127
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Karbon siyahının önemli ölçüde dayanımı artırabilmesi için, öncelikle parçacık boyutları
çok küçük (20-50 nm) olmalıdır, daha sonra da parçacıklar tüm kauçuk içinde homojen
olarak dağılmalı ve kauçuk matris ile güçlü bir bağ oluşturmalıdır. Silika gibi diğer
malzemelerle yapılan parçacık takviyelendirmeleri, kauçuk molekülleri ve karbon
parçacıkları arasındaki özel etkileşim var olmadığından, çok verimli olmaz. Şekil’de
karbon siyahı ile SEM mikro yapı fotoğrafı görülmektedir.
(a) (b)
Nanofiber; doğal polimer (polikaprolakton, kitosan, polilaktik asit, vb.), sentetik polimer
(naylon, akrilik, polikarbonat, polisülfonlar, vb.), seramik (SiO2, SnO2, TiO2, α-Al2O3, WO3,
BaTiO3, karbürler (B4C, SiC), farklı tip borürler, nitrürler, vb.), karbon esaslı (karbon nano-
fiber), yarı iletken veya kompozit esaslı olabilen tek boyutlu nanomalzemedir. Elektronik,
fotonik, rejeneratif tıp, enerji üretimi ve depolanması, su ve çevresel arıtma sistemleri,
nanokompozitler, sağlık ve biyomedikal mühendisliği gibi alanlarda kullanım alanları
mevcuttur. Birçok farklı teknik kullanılsa da üretimde daha çok elektro-eğirme
(electrospinning) yöntemi öne çıkmaktadır. Yöntemde, eğrilecek çözelti bir enjektörde
tutulur ve nozul ile karşı elektrot arasında büyük bir elektrik alan oluşturulur. Aşağıda
şematik olarak görüldüğü gibi nozuldan çıkan damla, nozul ile topraklanmış hedef
arasındaki potansiyel farkından dolayı koni şeklini alır. Yüklü jet karşı elektroda doğru
hızlandırılırken çözelti içerisindeki çözücü buharlaşır ve hedef üzerinde katı ve devamlı
nanofiberlerin oluşması sağlanır. Fiberler toplayıcı üzerinde rastgele birikse de, döner
tambur şeklindeki toplayıcılar üzerinde nispeten hizalanmış fiberler de elde edilebilir.
Yöntemin, özel ekipman, yüksek elektrik gücü ve iletken hedef kullanma zorunluluğu gibi
dezavantajları vardır. Elektro-eğirme haricinde; CO2 lazerli süpersonik çekim (CO2 laser
supersonic drawing), çözeltiden üfleme eğirme (solution blow spinning), plazma kaynaklı
sentez (plasma-induced synthesis), santrifüj jet eğirme (centrifugal jet spinning) ve
elektrohidrodinamik doğrudan yazma (electrohydrodynamic direct writing) gibi
yöntemler üretimde kullanılan diğer metotlardır.
132
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Koruyucu
maske
133
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
NANOKOMPOZİT MALZEMELER
Santrifüj-toz
metodu.
136
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
4. Mekanik Alaşımlama:
Metal matriksli kompozit (MMK) malzemelerin
üretimi için uygun bir metottur. Diğer
metotlarla elde edilen özelliklerden daha iyi
özelliklerin elde edilmesine müsaade eder.
Bilyeli değirmen.
Bu metotla, matriks içerisinde takviye parçacıkların yığılmasından kaçınılır
ve takviye parçacıklarının homojen dağılmasına izin verilir. Ayrıca, sürekli
çarpma işlemi ile takviye elemanının içinde hatalar varsa yok edilir ve
kompozit malzemenin ani kırılması geciktirilir. Mekanik alaşımlama işlemi
için farklı tür malzemelerden üretilen havan ve bilyeleri içeren bilyeli
değirmenler veya atritörlerden faydalanılır.
137
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Silisyum nitrür (Si3N4) bilyeler (ayrıca, agate (SiO2), sinterlenmiş corundum (%99.7
Al2O3), zirkonyum oksit (ZrO2), temperlenmiş çelik (Fe-Cr), paslanmaz çelik (Fe-Cr-
Ni), sert metal tungsten karbür (WC) bilye ve havanlar da kullanılmaktadır). 138
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Atritörün
şematik
görünümü.
Çift vidalı
ekstrüder ile
nanokompozit
pelet üretimi-
nin şematik
gösterimi:
a) ilk
doğrudan
alaşımlama,
b) ikincil
alaşımlama.
141
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
6. Diğer Yöntemler:
PVD ve CVD tarzı metotlarla
nanokompozit kaplamalar
üretilebilir. Kaplamanın
nanokompozit olabilmesi için
birbiri içerisinde karışmayan
iki veya daha çok faz
yapısının kurulmuş olması
gerekir. Nanokompozit
kaplama, en az bir boyutu
nanometre ölçeğinde olan
takviye fazının matriks
içerisinde dağıtılmasıyla elde
Polimer-nanopartikül karışımının AFM
edilen kaplama çeşididir. benzeri bir uç ile yüzeye akıtıldığı bir
nanokompozit "yazma" yöntemi.
Yanda ise farklı bir nanokom- Nanokompozit bu haliyle kullanılabilir veya
pozit "yazma" yöntemi şema- bir oksijen plazması ile nanopartiküller
tik olarak görülmektedir. serbest de bırakılabilir.
142
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Nanokompozitlerin Karakterizasyonu:
1. Enerji dağılımlı X-ışını spektroskopisi - EDX: Elementel yüzdeler EDX
analizi ile tespit edilebilir.
143
Erciyes Üniversitesi
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
Geçirimli elektron
mikroskopu (TEM).
Polikarbonat (PC)/kil
nanokompozitin
TEM fotoğrafı. 145