You are on page 1of 366

ADLİ TIBBA

GİRİŞ

Dr. Öğretim Üyesi Alper


ÖZKÖK
Gazi Üniversitesi
Tıp Fakültesi
Adli Tıp Anabilim Dalı
Adli Tıp A.D: C blok 1. kat
Odalarımız: Dekanlık Binası 2. kat
Mail: alperozkok@gazi.edu.tr
Tel: 05452091618
İşlenecek Konular:
Adli tıbba giriş
Ölüm, ölüm nedeni ve orijini, ölü bedenindeki değişimler
Ölüm olgularında keşif ve ölü muayenesi
Otopsi
Doğal ölümler, asfiktik ölümler
Yaralar ve TCK yaralanma rehberi
Cinsel saldırı
Çocuk istismarı
Adli genetik
Adli psikiyatri
Adli toksikoloji
İnsan hakkı ihlalleri
Sağlık uygulamalarının hukuka uygunluğu
Adli Tıbbın Tarihi:

İlk adli tabip-İmhotep (M.Ö. 2980-2900)


İlk adli rapor-Caesar suikastı (M.Ö. 44)
İlk adli otopsi-Bologna (M.S. 1302)
Ülkemizde ilk adli tıp dersi (1839)
Ülkemizde ilk adli otopsi (1843)
Ülkemizde otopsinin kanunlara ilk girişi
(1880)
ADLİ TIP

HUKUK BİLİMİ TIP BİLİMİ

İNSANA KARŞI İNSAN


İŞLENEN SUÇLAR
ADLİ TIBBIN TANIMI:

Adli Tıp; tıbbi bilgilerin, bu bilgilerle


aydınlatılabileceği durumlarda suç ve hukuk
olaylarına uygulanması bilimidir.
ADLİ BİLİMLER
A-ADLİ TIP
Adli Patoloji
Klinik Adli Tıp
Adli Psikiyatri
Adli Odontoloji
Adli Genetik
Adli Toksikoloji
B-ADLİ ANTROPOLOJİ VE ARKEOLOJİ
C-ADLİ MÜHENDİSLİK
………
ÜLKEMİZDEKİ YAPILANMASI

Adalet Bakanlığı’na bağlı Adli Tıp Kurumu


Tıp Fakültelerine bağlı Adli Tıp Anabilim Dalları
Rektörlüklere bağlı Adli Tıp Enstitüleri
Ankara, İstanbul, Karadeniz Teknik Üniversitesi
Sağlık Bakanlığına bağlı hastaneler, ASM ve
TSM’ler
ADLİ TIP KURUMU

Adalet Bakanlığı’na bağlı


Merkez: İstanbul
İhtisas Daireleri
Morg İ.D.
Fizik İ.D.
Kimya İ.D.
Biyoloji İ.D.
Gözlem İ.D.
Trafik İ.D.
Bilişim İ.D.
ADLİ TIP KURUMU

Merkez
İhtisas Kurulları
I. İ.K. (Hayata karşı suçlar)
II. İ.K. (Vücut dokunulmazlığına karşı suçlar)
III.İ.K. (Maluliyetler)
IV. İ.K. (Ceza sorumluluğu)
V. İ.K. (Adli genetik)
VI. İ.K. (Cinsel suçlar)
VII. İ.K. (Ölümle sonuçlanan malpraktis)
VIII. İ.K. (Ölümle sonuçlanmayan malpraktis)
ADLİ TIP KURUMU

Taşra
Grup Başkanlıkları
Ankara İzmir
Adana Malatya
Antalya Samsun
Bursa Trabzon
Diyarbakır Denizli
Edirne Kayseri
İzmit Erzurum
ADLİ TIP KURUMU

Taşra
Şube Müdürlükleri
Afyon Kırıkkale Niğde Muğla
Ağrı Eskişehir Sakarya Muş
Alanya Gaziantep Sivas Rize
Aydın Mersin Şanlıurfa Nevşehir
Balıkesir Kastamonu Tokat Erzincan
Çanakkale Konya Van .
Çorum Kütahya Yozgat .
Elazığ Manisa Zonguldak .
Türk Ceza Kanunu Madde 4:

Kanunun Bağlayıcılığı:

Ceza kanunlarını bilmemek mazeret


sayılmaz.
Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 63

Bilirkişinin Atanması:

Çözümü; uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi


gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün
alınmasına karar verilebilir.
Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 65

Bilirkişiliği Kabul Yükümlülüğü:

Resmi bilirkişilikle görevlendirilmiş olanlar


İncelemenin yapılabilmesi için bilinmesi gerekli
fen ve sanatları meslek edinenler
İncelemenin yapılabilmesi için gerekli mesleği
yapmaya resmen yetkili olanlar bilirkişiliği kabulle
yükümlüdürler.
Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 71

Görevini Yapmayan Bilirkişi Hakkındaki İşlem

Usulünce çağrıldığı halde gelmeyen veya gelip de


yeminden, oy ve görüş bildirmekten çekinen
bilirkişilere üç ayı geçmemek üzere disiplin hapsi
verilebilir.
Türk Ceza Kanunu Madde 280

Sağlık Mesleği Mensuplarının Suçu Bildirmemesi

(1) Görevini yaptığı sırada bir suçun işlendiği


yönünde bir belirti ile karşılaşmasına rağmen,
durumu yetkili makamlara bildirmeyen veya bu
hususta gecikme gösteren sağlık mesleği mensubu,
bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Sağlık mesleği mensubu deyiminden tabip,
diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire ve sağlık hizmeti
veren diğer kişiler anlaşılır.
Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 86

Ölünün kimliğini belirleme ve adli muayene

(1) Engelleyici sebepler olmadıkça ölü


muayenesinden veya otopsiden önce ölünün kimliği
her suretle ve özellikle kendisini tanıyanlara
gösterilerek belirlenir ve elde edilmiş bir şüpheli
veya sanık varsa, teşhis edilmek üzere ölü ona da
gösterilebilir.
Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 86

Ölünün kimliğini belirleme ve adli muayene

(2) Ölünün adli muayenesinde tıbbi belirtiler, ölüm


zamanı ve ölüm nedenini belirlemek için tüm bulgular
saptanır.

(3) Bu muayene Cumhuriyet Savcısının huzurunda ve


bir hekim görevlendirilerek yapılır.
Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 87

Otopsi

(1) Otopsi, Cumhuriyet Savcısının huzurunda biri


Adlî Tıp, diğeri Patoloji uzmanı veya diğer dallardan
birisinin mensubu veya biri pratisyen iki hekim
tarafından yapılır. Müdafi veya vekil tarafından
getirilen hekim de otopside hazır bulunabilir.
Zorunluluk bulunduğunda otopsi işlemi bir hekim
tarafından da yapılabilir; bu durum otopsi raporunda
açıkça belirtilir.
(2) Otopsi, cesedin durumu olanak verdiği takdirde,
mutlaka baş, göğüs ve karnın açılmasını gerektirir.
Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 87

Otopsi

(3) Ölümünden hemen önceki hastalığında öleni


tedavi etmiş olan tabibe, otopsi yapma görevi
verilemez. Ancak, bu tabibin otopsi sırasında hazır
bulunması ve hastalığın seyri hakkında bilgi
vermesi istenebilir.
Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 87

Otopsi

(4) Gömülmüş bulunan bir ceset, incelenmesi veya


otopsi yapılması için mezardan çıkarılabilir. Bu
husustaki karar, soruşturma evresinde Cumhuriyet
savcısı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından
verilir. Mezardan çıkarma kararı, araştırmanın
amacını tehlikeye düşürmeyecekse ve ulaşılması da
zor değilse ölünün bir yakınına derhâl bildirilir.

(5) Yukarıdaki fıkralarda sözü edilen işlemler


yapılırken, cesedin görüntüleri kayda alınır
Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 88

Yenidoğanın cesedinin adlî muayenesi veya


otopsi

Yenidoğanın cesedi üzerinde adlî muayene veya


otopside, doğum sırasında veya doğumdan sonra
yaşam bulgularının varlığı ve olağan süresinde
doğup doğmadığı ve biyolojik olarak yaşamını
rahim dışında sürdürebilecek kadar olgunlaşmış
olup olmadığı veya yaşama yeteneği bulunup
bulunmadığı saptanır
Bu ne laçkalık
SAĞLIK UYGULAMALARININ HUKUKA
UYGUNLUĞU ve TIBBİ MALPRAKTİS
(HATALI TIBBİ UYGULAMA)

Dr. Öğretim Üyesi Alper ÖZKÖK


Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi
Adli Tıp Anabilim Dalı
DERS PLANI
• Hukuki olarak hekim
• Hukuka uygun sağlık uygulamaları
• Tıbbi hatalı uygulamalar (tıbbi malpraktis)
• Hatalı sağlık uygulamalarının yaptırımları
HUKUKİ OLARAK
HEKİM:
TIP/DİŞ HUKUKİ
HEKİMLİĞİ MESLEKİ TOPLUMSAL
EĞİTİMİ NORMLAR NORMLAR NORMLAR

-Ulusal
• Yasa
Hak ve yetki -Etik -Örf
• Yönetmelik
-Deontoloji -Adet
-Uluslararası
• Sözleşme
• Bildirge

HEKİM
Sağlık uygulamalarının hukuka uygunluğu
1. Uygulayıcının yetkili olması
2. Uygulamanın kanıta dayalı tıp ilkelerine uygun olması
3. Aydınlatılmış onam
4. Uygulamanın tıbbi etik ve deontoloji ile genel hukuk kurallarına
uygun olması
Sır saklama (sadakat) yükümlülüğü
Dikkat ve özen yükümlülüğü
Tedavi etme ve tedaviyi sürdürme yükümlülüğü
Bilgi ve belgeleri kayda geçirme ve saklama yükümlülüğü
Uygulamanın hukuka aykırı olmaması
1. YETKİ

•Ülkemizde hekimlik yetkinliği için

gerekli koşullar nelerdir ?


1.Uygulayıcının Yetkili olması

2.Uygulamanın kanıta dayalı tıp ilkelerine uygun olması


3. AYDINLATILMIŞ ONAM

• Hukuki Dayanak:
– AY Md 17,
– Biyotıp sözleşmesi Md 5,
– 1219 sk md 70,
– NPHK Md 13 ve 15,
– ODASANHK Md 5,
– HHY md 24,
– …..
– ……
AYDINLATILMIŞ ONAM NASIL OLMALIDIR ?
• Kim aydınlatmalı? Tedavi edecek hekim
• Kimi aydınlatmalı? Hukuki ehliyeti olan kişi, veli, vasi
• Nasıl aydınlatılmalı? Sosyokültürel ve psikolojik
durumuna uygun
• Ne kadar aydınlatılmalı? Yüksek riskli işlemlerde
ayrıntılı
• Aydınlatmanın içeriği:
– Tanı
– Tedavi türü ve süresi
– Uygulanabilecek alternatif tedaviler
– Riskler, yan etkiler
– Başarı şansı
– Tedavi olmazsa hastalığın seyri
Aydınlatma Yükümlülüğünün Kalktığı Durumlar:

• Acil durumlar
• Hastanın istememesi
• Açık ve inandırıcı olmalı
• Yazılı red ve tanıkların varlığı ile ispatlanabilmeli
• Tehlike olasılığının az olması
• Rutin işlemler
• Sözel onam
• Hastanın bilgisinin bulunması
• Ruh ve beden sağlığının olumsuz etkileneceği
durumlar
• Sözleşme Şekli:
– Vekalet sözleşmesi
– İstisna: Kozmetik/plastik amaçlı
girişimler: eser sözleşmesi
4. TIP İLKE VE KURALLARI İLE GENEL
HUKUK KURALLARINA UYGUNLUK
• Sır saklama (sadakat) yükümlülüğü
İstisna:
1. Bildirimi zorunlu durumlar (TCK, UHK; bulaşıcı
hastalık-kamu yararı)
2. Mahkeme emri
3. Meslektaş ve hasta yakınları
4. Hasta izni (mahkeme, polis, avukat)
• Dikkat ve özen yükümlülüğü
• Tedavi etme ve tedaviyi sürdürme yükümlülüğü
• Bilgi ve belgeleri kayda geçirme ve saklama
yükümlülüğü
• Uygulamanın hukuka aykırı olmaması
Hekimin hastayı reddetme
hakkı var mı?
YAZMADIĞIN ŞEY
YAPMADIĞIN ŞEYDİR !!.
Bilgi ve Belgeleri Kayda Geçirme ve
Saklama Yükümlülüğü

Tıbbi Kayıtlar;

• Klinik muayene bulgularını

• Tüm tetkik sonuçlarını

• Konsültasyon sonuçlarını

• Muhtemel veya kesin teşhisi

• Planlanan tedavinin amaç, teknik ve süresini

• Cerrahi girişim ve anestezi detaylarını

• Postop dönem bulgularını

• Uygulanan tüm ilaç ve sıvıları içermelidir


Tıbbi Kayıtlar:

• Günü gününe tutulmalı,

• Mutlaka okunaklı olmalı,

• Tarih, isim ve imza içermelidir,

• Doğru olmalı
Bilgi ve belgeleri kayda geçirme ve saklama yükümlülüğü
Bilgi ve belgeleri kayda geçirme ve saklama yükümlülüğü
Hatalı Tıbbi Uygulama
(Tıbbi Malpraktis)
“Hekimin hastasına standart uygulamayı
yapmaması, beceri eksikliği veya hastaya tedavi
vermemesi nedenleriyle oluşan direkt zarar”
Dünya Tabipler Birliği

‘’Bilgisizlik, deneyimsizlik ya da ilgisizlik nedeniyle


hastanın zarar görmesi’’ Türk Tabipleri Birliği
Hekimlik Meslek Etiği Kuralları Md.13
4. Tedavi ve Müdahalenin Tıp İlke ve Kuralları ile
Genel Hukuk Kurallarına Uygun Olması:

Sağlık mesleği mensuplarının eylemlerinden sorumlu


tutulabilmesi için;
İlliyet
Kasti eylem/taksirli eylem Zarar
Yaralama/Öldürme Yaralama/Öldürm
Çocuk düşürtme e
Organ ticareti • “mesleki acemilik
Resmi belgede ”
sahtecilik • “mesleki
. yetersizlik”
. • “dikkatsizlik” MALPRAKTİS
• “tedbirsizlik”
• “özen eksikliği”
• “sistem/cihaz/te
knoloji/
farmakolojik
hata?? ”
• Kast

• Kusur (Taksir)
Kast; suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek
gerçekleştirilmesidir.
Taksir; dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın
suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek
gerçekleştirilmesidir.

 Kast: Biliyor ve istiyor


 Olası kast: Öngörüyor, istemiyor ancak rıza gösteriyor (‘’olursa olsun’’)
 Bilinçli taksir: Öngörüyor, istemiyor ancak önemsemiyor (‘’bir şey
olmaz’’)
 Basit taksir: Öngöremiyor
Hatalı Sağlık Uygulamalarının
Yaptırımları
• Cezai Sorumluluk: Hapis cezası, adli para
cezası
• Hukuki sorumluluk: Tazminat
• İdari sorumluluk: Disiplin ve para cezaları
• Mesleki sorumluluk: Disiplin ve para
cezaları
• Vicdani sorumluluk
ADLİ ODONTOLOJİ
(ADLİ DİŞ HEKİMLİĞİ)
Dr. Öğretim Üyesi Alper ÖZKÖK
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi
Adli Tıp A.D.
Adli Odontoloji Nedir?
• Adli bilimlerin önemli bir disiplini
• Diş hekimliği bilgilerinin hukuki olayları aydınlatmak için kullanılması
• Diş hekimliği hukuk
• Bilimsel, kanıta dayalı
• Sunulan hizmet: hukuk makamlarına
• Amaç: bulguların saptanması, delillerin toplanması, kanıt oluşturmak
Adli Odontolojinin Tarihi
• Adem ile Havva
• 1. yy Nero
• 17. yy Salem Cadı Avı
• 1775 Dr. Paul Revere General Joseph Warren’ın kimliklendirilmesi
• 1887: Dişlerin kimlik tespitinde yardımcı olarak kullanılması fikri
• 1931 Illinois Eyalet Yüksek Mahkemesi: Direkt grafinin kanıt olarak kabulü
• 1945: Hitler
• 1978: California Temyiz Mahkemesi: «Isırık izi fotoğraflarının adli odontolog
tarafından değerlendirilmesi kanıt olarak kabul edilebilir.»
• 1979: Ted Bundy
Hacettepe Üniversitesi Adli Diş
Hekimliği Kursu 03-05 Kasım 2010
Adli Odontolojinin Tarihi
• 1960: Norveç otel yangını
• 2001: İkiz Kuleler saldırısı
• Kurbanların %20’si adli odontologlarca kimliklendirildi
• 2004: Güney Pasifik Depremi sonrası tsunami
• Tarihin en büyük DVI operasyonu
• Kurbanların çoğu diş incelemeleri ile kimliklendirildi
• Ülkemizde;
• 20. yy öncü çalışmalar
• 2003 Diyarbakır uçak kazası, İstanbul Patlamaları
• 2004 Kanıt olarak ısırık izi

Hacettepe Üniversitesi Adli Diş


Hekimliği Kursu 03-05 Kasım 2010
Adli Odontoloji Eğitimİ
• Avrupa’da: Adli odontoloji bir ihtisas alanı
• A.B.D.de ise kabul edilmiş bir ihtisas olmamakla beraber “National
Board” sistemi olan ve mahkemelerce yaygın başvurulan bir alan
olarak karşımıza çıkmaktadır.
• Avrupa ve Amerika’da adli diş hekimleri sıklıkla konsültan olarak
hizmet vermek ile birlikte tüm zamanını bu sahada harcayan diş
hekimleri de mevcuttur.

Hacettepe Üniversitesi Adli Diş


Hekimliği Kursu 03-05 Kasım 2010
Adli Odontoloji Eğitimİ
• Ülkemizde kabul edilmiş bir ihtisas alanı değil
• Lisans: Diş hekimliği fakültelerinde;
• Temel diş hekimliği eğitimi
• Adli tıp ve adli diş hekimliği dersi
• Yüksek lisans/doktora: Yok
• Adli bilimler doktora programları
• Adli odontoloji uygulamaları adli bilimlerin pek çok alanında olduğu gibi adli tıp
uzmanları ve çok az sayıda bu konu ile ilgili diş hekimlerince yürütülmektedir.
• Her diş hekiminin;
• Mesleki uygulamalarını belirleyen hukuk kurallarını ve
• Daha sonra bir uzmanın inceleme ve karşılaştırma yapmasını sağlayacak önlemleri
alabilecek kadar adli odontoloji ilkelerini bilmesi gerekmektedir.

Hacettepe Üniversitesi Adli Diş


Hekimliği Kursu 03-05 Kasım 2010
Adli Odontoloji Uygulama Alanları
• Kimliklendirme (ÖM ve otopside kimliği bilinmeyen)
• Isırık izi analizi (mağdur, saldırgan, olay yerindeki objeler)
• Fiziksel saldırı, erişkine cinsel saldırı ve çocuğun cinsel istismarı
• Üç boyutlu iz
• Vücut bölgesi
• Şekli (dişlerin düzeni, yerleşimi, çürük, dolgu vs..)
• Derinliği (uygulanan kuvvet ve cildin yapısı)
• Alt dişler daha belirgin (üst çene tutmak, alt çene kesmek)
• Fotoğraf Röntgen/Diş kalıbı
• Oral ve perioral dokularda meydana gelen yaralanmalar (çocuğun fiziksel
istismarı, travma: kaza, şiddet)
• Yaş tayini (dental yaş: geçici ve sürekli dişlerin gelişim aşamalarının dental gelişim
tablolarıyla karşılaştırılması)
• Diş hekimliğinde tıbbi uygulama hataları (Ölüm, yaralanma, memnun kalmama)
Adli Tıp Kurumu
 Morg İhtisas Dairesi:
• Kitlesel ölümlerde olay yeri incelemesi ve kimliklendirme şubesi
• Kemik ve diş inceleme şubesi
 İhtisas Kurulları:
1. İ.K. Hayata karşı suçlar
2. İ. K. Vücut dokunulmazlığına karşı suçlar
3. İ. K. Maluliyetler
6. İ. K. Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, yaş tayini
7. İ. K: Ölümle sonuçlanmayan tıbbi uygulama hataları
8. İ. K: Ölümle sonuçlanan tıbbi uygulama hataları

Hacettepe Üniversitesi Adli Diş


Hekimliği Kursu 03-05 Kasım 2010
Kimlik Tespitinde Kullanılan Yöntemler:
• Adli Kimlik • Tıbbi Kimlik
• Belge (nüfus cüzdanı, ehliyet…) • Parmak izi
• Kimlik tanıklığı • Tıbbi görüntülemeler
• Kişisel Eşyalar • Ağız muayenesi
• Dental inceleme
• Diş röntgenleri
• Fotoğraf karşılaştırması
• Fotoantropometri
• Fotografik video süperimpozisyon
• Fasiyal rekonstrüksiyon
• Adli antropoloji
• DNA incelemeleri
Neden dişler?
• Dayanıklı:
• Fiziksel faktörler
• Postmortem dekompozisyon (kokuşma/çürüme)
• Dış etkenler
• Yeterli sayıda karşılaştırma noktası
• Dental kayıtlar daha çok (yazılı kayıtlar, ölçü kalıpları, röntgenler..)
• Bulgu ihtimali daha fazla (çene bulguları, çürükler, diş eksikleri, dolgular,
köprüler, protezler..)
• Tek yumurta ikizlerinde dahi farklı
• DNA analizlerinde: kemiğe göre daha hızlı, kan, ter vb diğer vücut sıvılarına
göre daha doğru sonuç
TEŞEKKÜRLER!
ÖLÜM VE ÖLÜ BEDENİNDEKİ
DEĞİŞİMLER

Öğr. Üyesi Dr. Alper ÖZKÖK

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi


Adli Tıp Anabilim Dalı
Ana yaşamsal sistemler:

Solunum sistemi
Dolaşım sistemi
Santral sinir sistemi
ÖLÜM: -Süreç
 Somatik ölüm: -Ani
 Beyin sapı ölümü
 Solunum ve dolaşımın durması
 İrreversibl, ilerleyici
 Hukuken ve tıbben ölü
 Solunum/dolaşım desteği

 Hücresel ölüm
Organ nakli için;
 Yakın izni (Organ ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve
Nakli Hakkında Kanun, Madde 14 – Bir kimse sağlığında
vücudunun tamamını veya organ ve dokularını, tedavi, teşhis ve
bilimsel amaçlar için bıraktığını resmi veya yazılı bir vasiyetle
belirtmemiş veya bu konudaki isteğini iki tanık huzurunda
açıklamamış ise sırasıyla ölüm anında yanında bulunan eşi, reşit
çocukları, ana veya babası veya kardeşlerinden birisinin; bunlar
yoksa yanında bulunan herhangi bir yakınının muvafakatiyle
ölüden organ veya doku alınabilir.)
 Adli olay ise Cumhuriyet Savcılığı
Somatik Ölüm: Bitkisel Hayat:
 Beyin sapı ölü  Beyin sapı sağlam
 İrreversibl  Solunum ve dolaşım
 Progresif sistemi çalışıyor
 Hukuken ve tıbben ölü  Bilinç kapalı
 İrreversibl değil

• Aydınlatarak anlatabilmek önemli


• Organ ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli
Hakkında Kanun, Madde 11: Bu Kanunun uygulanması ile ilgili
olarak tıbbi ölümün gerçekleştiğine, biri nörolog veya nöroşirürjiyen,
biri de anestezi ve reanimasyon veya yoğun bakım uzmanından
oluşan iki hekim tarafından kanıta dayalı tıp kurallarına uygun
olarak oy birliği ile karar verilir.
ÖLÜMÜN TANISI
Beyin Ölümü Kriterleri
 BS sol-dol merk. hasarı
 BS reflekslerinin alınamaması
 Işık, kornea, larengofarengeal, vestibulooküler….
 Beyin ölümüne benzeyen durumların
ekartasyonu
 Uyuşturucu, hipnotik, sedatif, anestezik vb MSS inh ile
intoks, hipotermi, hipoksi-asfiksi, kollaps
 Doğrulayıcı laboratuvar yöntemleri
 Serebral Anjiografi: en güvenilir
 Apne Testi: PCO2 > 60mmHg
CAUSE OF DEATH and
MANNER (ORIGIN) OF DEATH

CAUSE OF DEATH MANNER OF DEATH


• Medical diagnosis
• Specific disease or injury Pending Natural Unnatural Undetermined
• Coronary atherosclerosis
• Cancer
• Gunshot wound Unintentional Intentional
• Stab wound
• Blunt force trauma
• …. Accident Suicide Homicide
• ….
ÖLÜ BEDENİNDEKİ
DEĞİŞİMLER

Ölüm nedenine
Yaşa
Cinsiyete
Diğer faktörlere

bağımlı olmaksızın cesette meydana gelen


değişikliklerdir.
ÖLÜM BELİRTİLERİ

Ölümün erken belirtileri

Ölümün geç belirtileri


Ölümün Erken Belirtileri
 Temel vücut fonksiyonlarının kaybı
 Dolaşım sistemi muayenesi
 Nabız, kalp sesleri, KB, parmak (magnus) testi
 EKG altın standart
 Solunum sistemi muayenesi
 Solunum sesleri, göğüs hareketleri, ayna testi
 Merkezi sinir sistemi muayenesi
 Refleksler (Işık, kornea, larengofarengeal, vestibulooküler….)
 Yalancı ölüme dikkat!!
Ölümün Erken Belirtileri
 Çizgili kaslarda gevşeme
 Postmortem idrar/gaita atımı
 Düşme: lezyonlar çıkıntılı yerlerde, hafif
 Su kaybı
 Göz küresinde şekil kaybı, korneada matlaşma, bulanıklaşma,
skleranın kuruması (tache noire sklerotica)
 Vücut ağırlığında azalma
 Parşömen plakları
 Aleka
 Hemoliz
 Otoliz
Ölümün Geç Belirtileri
 Ölü Soğuması (Algor Mortis)
 Ölü Katılığı (Rigor Mortis)
 Ölü Lekeleri (Livor Mortis)
 Ölü Çürümesi (Pütrefaksiyon)
Ölü Soğuması (Algor Mortis)
 Çevre ısısına eşit ısı
 Heterojen
 İnorganik-organik
Ölü Soğuması (Algor Mortis)
 Subhepatik/rektal
 5-15 derecede 24 saatte
 Cetvel: Ortam ısısı, kilo, rektum ısısı
 Yalnızca ısı değişimi ile ÖZ saptama
sağlıklı değil
Açık Havada Kalan Cesetlerde
Soğumaya Etkili Faktörler

 Ortam ısısı
 Hava sirkülasyonu
 Vücut kitle indeksi
 Ölüm nedeni
 Giysiler ya da sarıldığı materyal
Ölü Katılığı (Rigor Mortis)
Ölümden sonraki
• 3-6 saat: başlar
• 10-12 saat: maksimum
• 36 saat: çözülür
• Tetanoz, striknin intox
Küçük eklemlerden başlar
• Kuvvetli/hafif fleksiyon
• Boksör pozisyonu/fleksiyon postürü
 Ölü katılığına bağlı sperm atılımı olabilir
10 derecenin altında ölü katılığı gelişmez
Ölü sertliği ile karışan durumlar:
Donma
 Kas içermeyen dokular da sert

 Sinovyal sıvı donması, eklemler oynatıldığında krepitasyon

 Normal ısıda çözülme, ölü katılığı oluşumu

Isı Sertliği
 Yüksek ısıya bağlı proteinlerin koagülasyonu

 Protein yapısı bozulduğundan tekrar ölü katılığı oluşmaz

 Fleksör postür/boksör pozisyonu

Spazm Kadaverik
 Ölümün hemen sonrasında gelişen ölü sertliği

 Sporcular, aşırı emosyonel durumlarda intiharlar vs


Ölü Lekeleri (Livor Mortis)-I

Vasküler dolaşımın durması



Yerçekimi etkisiyle kanın cesedin alt
bölümlerinde birikmesi

Damar permeabilitesinin bozulması

Kanın doku arasına yayılması
Ölü Lekeleri (Livor Mortis)-III
 Ölümden sonraki
• 3-6 saat: başlar
• 8-12 saat: oldukça yayılır
• 10 saate kadar: ceset çevrilirse eski pozisyonunda
kaybolur, yeni pozisyonunda oluşur
• 10-15 saat: ceset çevrilirse hem önceki hem yeni
pozisyonunda oluşur
• 15-20 saatten sonra yeri değişmez
 Renk
 Asfiktik-mor, CO/donma/siyanür-pembe, methb-
kahverengi, kolera-koyu mor/siyah
Ölü Lekeleri (Livor Mortis)-IV

 Lokalizasyon
 Asılarda eldiven-çorap tarzı
 Sudan çıkarılan cesetlerde yüz ve vücut ön
 Bası yapan cisimlere bağlı soluk alanlar
 Kemer, takı, cüzdan vs..
 Eşya alınıp alınmadığı?
Ölü lekelerinin adli tıptaki önemi

Ölüm zamanı
Ölüm sebebi
Ölüm pozisyonu/hareket
Bir şey alınıp alınmadığı
Ölü Çürümesi (Pütrefaksiyon)
Evre I
• 15-20 derecede, açık havada, optimal
koşullarda 36-48 saatte başlar
• Batın sağ alt kadranda yeşil renk değişikliği
• Yaygın renk değişikliği
• Bakteriyal gazlara bağlı şişme
• Basınca bağlı idrar/dışkı/fetüs atılımı
• Damarlı mermer görünümü (çürüme haritası)
• Çürüme bülleri, epidermal soyulma…
• Sinek larvaları
Evre II
Batın boşluğu açılır.
Karın duvarı ve toraks çöker.
Tüm iç organlar küçülür, çürümeye bağlı çamur kıvamı
Evre III
Kaslar ayrılır.
Cinsiyet dışarıdan ayırt edilebilir.
Evre IV
Eklemler ayrılır, kemik dokular ortaya çıkar.
Cinsiyet dışarıdan ayırt edilemez.
Çürümeye etki eden faktörler

Canlı etkenler
Flora ve patojen bakteriler
Sinek aktivitesi
Açıkta kalan cesetlerde hayvanlar
Fiziksel etkenler
Ortam ısısı, nemi, hava sirkülasyonu
Cesede ait özellikler
 Yaşı, beslenme durumu, doku hidrasyonu, giysi-
sarılı-gömülü olması, ölüm nedeni vs..

GAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ADLİ TIP ANABİLİM DALI ANKARA 2006
ÇÜRÜMENİN İSTİSNALARI
1-Sabunlaşma
 Çürüme durur
 Nemli ortam
 Yağ asitleri + mineraller
 Önemi: kimlik tespiti, yaralar (asy, kday)
ÇÜRÜMENİN İSTİSNALARI
2-Mumyalaşma
 Cesedin sıvı kaybına bağlı kuruması
 Çürüme durur
 Sıcak, kuru ve rüzgarlı ortam
 Doğal / Yapay mumyalaşma
 Zayıf, dehidrate, yaşlı, bebek
 Kuru, kahverengi-siyah renk
 Önemi: kimlik tespiti, yaralar (asy, kday)
ÇÜRÜMENİN İSTİSNALARI
3-Maserasyon (Salamuralaşma)
 İntrauterin ölüm
 Amnion sıvısı içerisinde kalmaya bağlı (min 6-8 saat)
 Aseptik otoliz
 Ciltte sıvı dolu büller, patlaması sonucu kırmızı renkte
derma, hemoliz, kirli esmer renk, haşlanmışa benzer
görünüm, iç organlarda çamur benzeri kıvam, vücut
boşluklarında kirli kırmızı sıvı birikimi
POSTMORTEM İNTERVAL

Ölü lekeleri var, ölü katılığı var; en az 3-6 saat

Ölü lekeleri var, ölü katılığı var, sağ alt kadranda yeşil renk
değişikliği var; en az 24 saat

Yüz şişmiş, siyah bir renk almış; 2-3 gün

Batın rüptürü; en az birkaç hafta


Ölüm zamanının tespitinde kullanılan muayene
bulguları (ölü katılığı, ölü lekeleri vb.) çevresel ve
kişisel pek çok faktör tarafından etkilenmekte olup
kişinin ölümünün kesin olmamakla birlikte
mahallinde yapılan ölü muayene bulguları dikkate
alındığında, ölü muayenesinin yapıldığı gün ve saat
itibari ile (25.11.2015 saat: 17:15) öncesindeki 3-
36’ıncı saatler arasında kalan zaman dilimi içerisinde
meydana gelmiş olabileceği….
ÖLÜ MUAYENESİ

Öğr. Üyesi Dr. Alper ÖZKÖK

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi


Adli Tıp Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi
U.H.K. md 215→ Cesedin defni için defin ruhsatı
düzenlenmesi zorunlu Ölümün adli olaya bağlı
olması şart değil!!

U.H.K. md 216→ Belediye hekimleri / toplum


sağlığı merkezi hekimleri /aile hekimleri tarafından
düzenlenir.
→ Kim tarafından düzenleneceği
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’nca belirlenir.
→ Tedavi eden hekim tarafından
düzenlenirse resmi hekim tarafından onaylanmalıdır.
U.H.K. md 218→Hastane/diğer sağlık kurumunda
ölenler için başhekim ve hastane müdürünce verilir.
→ Resmi hekim tarafından
onaylanmalıdır.

 U.H.K. md 219→ Hekim bulunmayan yerlerde



Sağlık memuru / bu konuda yetiştirilmiş memur

Jandarma karakol komutanı / köy muhtarı
Ölü muayenesi → Doğal sebepli ölüm

Ölüm Bildirim Sistemi

Ceset defnedilir

Ölü muayenesi → Bulaşıcı hastalıktan ölüm



Sağlık Müdürlüğü’ne bildirim
Ölü muayenesi → Doğal olmayan ölüm
(Kaza, cinayet, intihar, kimliği belirsiz)

C.Başsavcılığına ihbar (C.M.K. 159. Madde gereği)

Bilirkişi Keşif (C.M.K. 83. Madde gereği)

Adli ölü muayenesi

Defin Kararı Adli otopsi kararı


↓ ↓
ÖBS ÖBS(C.Savcısı onaylar)
↓ ↓
Ceset defnedilir Ceset defnedilir
OLAY YERİ İNCELEMESİ/KEŞİF:

 Hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan


hallerde CS tarafından (CMK md 83)
 Olay yerinin koruma altına alınması
 Fotoğraf çekimi, kamera kaydı, kroki çizimi
 Olay yerinde bulunan delillerin toplanması
 Delil zincirinin korunması
 Delil kanuna aykırı elde edilirse reddolunur (CMK md 206)
 Uygun yöntem ile - alınması,
- nakli,
- incelenmesi ve
- saklanması.
ÖLÜNÜN KİMLİĞİNİ BELİRLEME VE ADLİ
MUAYENE

Ceza Muhakemesi Kanunu Md. 86:


(1) Engelleyici sebepler olmadıkça ölü
muayenesinden veya otopsiden önce ölünün
kimliği her suretle ve özellikle kendisini
tanıyanlara gösterilerek belirlenir ve elde edilmiş
bir şüpheli veya sanık varsa, teşhis edilmek üzere
ölü ona da gösterilebilir.
Kimlik tespiti

Adli kimlik
•Fotoğraflı kimlik belgesi yeterli değil
•Kimlik tanıklığı

Tıbbi kimlik
Ceza Muhakemesi Kanunu
86. Madde: Ölünün kimliğini belirleme ve adli
muayene

(2) Ölünün adli muayenesinde tıbbi belirtiler, ölüm


zamanı ve ölüm nedenini belirlemek için tüm
bulgular saptanır.

(3) Bu muayene Cumhuriyet Savcısının huzurunda


ve bir hekim görevlendirilerek yapılır.
Kimlik kontrolü!!
Öykü
 Travma öyküsü
• varsa öykünün derinleştirilmesi
 Tıbbi öykü
• ölümden önceki şikayet ve bulguları
• kullandığı ilaçları
• geçirdiği hastalık ve ameliyatları
• hekim takibinde olup olmadığı
• rapor ve reçete gibi tıbbi belgeleri
• yakın zamanda geçirilmiş bir travmanın olup
olmadığı (trafik kazası? darp? vs)
Giysi İncelemesi
 Yırtık, sökük
 Ateşli silah mermi çekirdeğine ait izler
 Kesici-delici aletlere ait izler
 Kan, kıl veya meni lekeleri vs..
 Giysilerin usulüne uygun çıkarılması
 Delil içerenlerin uygun şekilde alınması
 Giysiler ıslak ise kurutulduktan sonra, sağlam kağıt torbalara
konarak C.S.’ye teslim edilmesi
 Küflenme olmaması için plastik torbalara konmaması
 Vücut yüzeyinden örnek alınması veya örneğin otopside
alınması için uygun şekilde koruma altına alınması
 Muayene:
Tıbbi kimliğin tespiti
*Boyu
*Kilosu
*Saç rengi
*Ten rengi
*Erkekse, sakal-bıyık uzunluğu
sünnetli olup olmadığı
 Göz rengi ve pupillerin özellikleri tıbbi
kimlik tespitinde KULLANILMAMALIDIR!
 Ölümün geç belirtileri

* Ölü lekeleri
* Ölü katılığı
~Büyük eklemlere fleksiyon hareketi
* Çürümeye ait bulgular
 Ceset üzerinde, kişinin tanınmasını kolaylaştıracak
lezyonlar ve nesneler

*Ekstremite amputasyonları
*Ameliyat skarları
*Dövmeler
*Gözlük, işitme cihazı, diş protezleri,
ekstremite protezleri, takılar

Mutlaka fotoğraflanmalıdır
 Tüm vücudun ayrıntılı muayenesi
~ Ağız, burun, avuç içleri, anüs, vajen,
perine, koltuk altları, ayak tabanları

 Ölüm nedenine bağlı bulguların kaydedilmesi


~ Ası telemi
~ Ateşli silah mermi çekirdeği giriş ve
çıkış delikleri
~ Kesici-delici alet yaralarının özellikleri
~ Suda boğulmalarda ağız ve burunda
mantar köpüğü, çamaşırcı eli-ayağı vb..
Ölü muayenesi ile ilgili olarak sıklıkla yapılan
hatalar:
 Ölü muayenesi yapılmadan defin
 Delillerin tahribi
 Muayenenin olay yerinde yapılmaması
 Hekim cesedi olay yerinde görmeden,
muayenenin hastane/mezarlık morgunda
yapılması için cesedin olay yerinden kaldırılması
 Muayenenin ayrıntılı yapılmaması
 Ölü muayenesi sırasında girişimsel işlem (kan
alma, cilt altındaki yabancı cismi çıkarma vs)
O T O P Sİ
Öğrenim Hedefleri:
 Adli ve tıbbi otopsinin temel farklılıklarını
bilmek
 Adli otopsinin amaçlarını ve hangi durumlarda
yapıldığını bilmek
 Ceza Muhakemesi Kanunu’nun otopsi ile ilgili
maddesi hakkında fikir sahibi olmak
 Otopsi işlemi süreci ve alınan örnekler hakkında
fikir sahibi olmak
Oto + opsis → kendin + gör
Necro + opsis → ölü + gör

AUTOPSY

Adli Tıbbi (Medical)


Forensic
Medicolegal Pathological Anatomical
Coroner’s Clinical (Academic)
Hospital
Tıbbi Otopsi
Tekrarlayan düşük ve yeni doğan ölümü
Genellikle düşük materyali ve yeni doğan
Genetik geçişli hastalık?
Genetik danışmanlık
Ölüm nedenini belirleme
Patologlar tarafından
Yakın izni gerekir
İstisnası: bulaşıcı hastalık (U.H.K. Md 70)
kamu yararı
Adli Otopsi

Öncelikle adli tıp uzmanları tarafından


Adli olaylarda ve adli olay olma ihtimali
bulunan tüm şüpheli ölümlerde
Yakınlarından izin alınması gerekmez
Resmi makamların talimatı ile
Adli otopsinin amaçları

 Ölenin kimliğinin belirlenmesi

 Ölüm nedeninin ve zamanının belirlenmesi

Delil özelliği taşıyan materyalin bulunması,


teşhisi ve saklanması

Saldırganın ölenin vücudunda kendi kimliğinin


saptanmasına yardımcı olabilecek herhangi bir iz
bırakıp bırakmadığının belirlenmesi
Yaraların ne tür bir aletle meydana geldiğinin tespiti

 Yaraların meydana geliş sırasının belirlenmesi

Hangi yaranın ölüme sebebiyet verdiğinin tespiti

Travma ve hastalığın birlikte bulunduğu durumlarda


bunların ölüme olan katkılarının belirlenmesi

Yeni doğmuş bebeklerde bebeğin canlı doğup


doğmadığının ve yaşama kabiliyeti gösterip
göstermediğinin belirlenmesi
Adli otopsi, başlıca şu durumlarda yapılır

 Tüm şüpheli ölüm olguları

 Her türlü cinayet olguları

 İntihar kuşkusu olan ölümler

İş kazaları ve trafik kazaları dahil kazaen ölüm


olguları

 Kimliği bilinmeyen ölüm olguları


 Ölüm nedeninin zehirlenme ve madde
kullanımına bağlı olduğu düşünülen her olgu

Malpraktis (yanlış tanı/tedavi) sonucu meydana


geldiği iddia edilen ölümler

Öncesinde travma öyküsü bulunan tüm ölüm


olguları

 Kişinin ölüm öncesinde askerlik, gözaltı,


tutukluluk ve hükümlülük gibi nedenlerle güvenlik
ve yargı makamlarının sorumluluğunda olduğu
durumlar, yabancı uyruklular
Ceza Muhakemesi Kanunu
87. Madde: Otopsi

(1)Otopsi, Cumhuriyet Savcısının huzurunda biri Adlî


Tıp, diğeri Patoloji uzmanı veya diğer dallardan birisinin
mensubu veya biri pratisyen iki hekim tarafından yapılır.
Müdafi veya vekil tarafından getirilen hekim de otopside
hazır bulunabilir. Zorunluluk bulunduğunda otopsi işlemi
bir hekim tarafından da yapılabilir; bu durum otopsi
raporunda açıkça belirtilir.

(2) Otopsi, cesedin durumu olanak verdiği takdirde,


mutlaka baş, göğüs ve karnın açılmasını gerektirir.
(3) Ölümünden hemen önceki hastalığında öleni
tedavi etmiş olan tabibe, otopsi yapma görevi
verilemez. Ancak, bu tabibin otopsi sırasında hazır
bulunması ve hastalığın seyri hakkında bilgi
vermesi istenebilir.
(4)Gömülmüş bulunan bir ceset, incelenmesi veya
otopsi yapılması için mezardan çıkarılabilir. Bu
husustaki karar, soruşturma evresinde Cumhuriyet
savcısı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından
verilir. Mezardan çıkarma kararı, araştırmanın
amacını tehlikeye düşürmeyecekse ve ulaşılması da
zor değilse ölünün bir yakınına derhâl bildirilir.

(5)Yukarıdaki fıkralarda sözü edilen işlemler


yapılırken, cesedin görüntüleri kayda alınır
 Örnekler Laboratuvar
 Otopsi tutanağı
 Defin ruhsatı
 Cenaze+defin ruhsatı yakına teslim
 Otopsi bulguları Otopsi raporu
 Otopsi bulguları+lab sonuçları Otopsi raporu
ADLİ TIP YÖNÜNDEN
İNSAN HAKKI İHLALLERİ

Öğr. Üyesi Dr. Alper ÖZKÖK


Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi
Adli Tıp Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi
AMAÇ:

 İnsan hakkı, insan hakkı ihlali ve işkence kavramlarını bilme


 İşkencenin önlenmesine dair temel ulusal ve uluslararası hukuk
belgelerini bilme, bu konudaki tıp etiği hakkında fikir sahibi olma
 Süreç yönetiminde nasıl bir tutum sergilenmesi gerektiğini bilme
 Minnesota ve İstanbul Protokolleri hakkında fikir sahibi olma
 Muayene koşulları ve yöntemini bilme
 Sık rastlanan işkence yöntemleri hakkında fikir sahibi olma
İNSAN HAKKI İHLALLERİ

 Çocuk istismarı  Soykırım


 Yaşlı istismarı  İnsanlığa karşı suçlar
 Kadına yönelik şiddet  Göçmen kaçakçılığı
 İşkence  İnsan ticareti
 Eziyet  Açlık ve açlık grevleri
İNSAN HAKKI İHLALLERİ
 Halk sağlığı sorunu
 Hekimin görevi:-Muayene (canlı veya ölü)
-Tıbbi belirti ve bulguları tespit
-Tanı koymak
-Rapor düzenlemek (uluslararası normlar)
 Amaç: İnsan hakları ihlallerini önlemek, adalete hizmet
 İhlali belirlemek ve ceza vermek mahkemenin görevi
 Hekimin görevi: lezyonların saptanması, tanımlanması, iddialar ile uyumlu
olup olmadığına dair bilirkişi görüşü
İŞKENCENİN ÖNLENMESİNE DAİR HUKUKİ BELGELER
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi (1948):
 Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 10 Aralık 1948 tarih ve 217 A (III)
sayılı kararı ile benimsenmiş ve ilan edilmiştir
 Madde 1: Tüm insanlar özgür; onur ve haklar bakımından eşit doğar.
 Madde 2: Herkes; ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal yada başka bir
görüş, ulusal ve toplumsal köken, doğuş yada benzeri başka bir statü gibi
herhangi bir ayrım gözetilmeksizin bu bildirgede ileri sürülen tüm hak ve
özgürlüklere sahiptir.
 Madde 3: Herkesin yaşama ve kişi özgürlüğü ve güvenliğine hakkı vardır.
 Madde 4: Kimse, kölelik yada kulluk altında tutulamaz; kölelik ve köle
ticareti her türüyle yasaktır.
 Madde 5: Hiç kimseye işkence ya da zalimce, insanlık dışı ya da onur
kırıcı davranış ve ceza uygulanamaz.
İŞKENCENİN ÖNLENMESİNE DAİR HUKUKİ BELGELER

Birleşmiş Milletler’in İşkenceye Karşı Bildirgesi (Cenevre - 1975):


 “Bu bildirgenin amacına göre işkence; Bir kimseden ya da üçüncü
kişilerden bilgi veya itiraf elde etmek, yaptığı veya yaptığından
kuşkulanılan bir eylem için onu cezalandırmak; ya da onu veya diğer
kişileri yıldırmak gibi amaçlarla bir resmi görevlinin buyruğu ile veya
onun tarafından maksatlı olarak uygulanan fizik ya da mental olarak
şiddetli acı veya ızdırap verici herhangi bir eylem demektir. Bu kavram
sadece hükümlülere davranışta asgari standartlara uygun düzeydeki
yasal yaptırımlara bağlı acı ve ızdırabı içermez. İşkence, acımasız,
insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele veya cezalandırmanın ağır ve
kasıtlı bir biçimidir” ve “Hiçbir devlet işkenceye ya da diğer acımasız,
insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele veya cezalandırmaya izin veremez
ya da hoşgörü gösteremez. Savaş hali ya da savaş tehdidi, iç siyasal
karışıklık veya diğer genel tehlike halleri işkence ya da diğer acımasız,
insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele ya da cezalandırmanın haklılığı için
bir özür olamaz”
İŞKENCENİN ÖNLENMESİNE DAİR HUKUKİ BELGELER

 Ayrıca Avrupa Parlamentosu Temel Haklar Ve Özgürlükler Bildirisi


(1989) Madde 2: İşkence, insanlık dışı ve aşağılayıcı uygulama ve cezalar
yasaktır.
 Yeni Bir Avrupa İçin Paris Şartı (1990): "Hiç kimse keyfi tutuklama
yada gözaltına alınmaya, işkence ve diğer zalimce, insanlık dışı ya da
aşağılayıcı uygulama veya cezaya maruz bırakılamaz.”
 AGİK İnsan Boyutu Konferansı Moskova Toplantısı Belgesi (1991)
 Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
 Birleşmiş Milletler tarafından 1982 yılında alınan başka bir kararda;
tıbbi bilgi veya tekniğin acı vermekte kullanılmasının yasaklandığı
belirtilmektedir.
İŞKENCENİN ÖNLENMESİNE DAİR HUKUKİ BELGELER
ULUSAL DÜZENLEMELER
 T.C. Anayasası Md. 17: “Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz, kimse insan haysiyetiyle
bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz.“
 T.C.K. Md. 94: İşkence: (1) Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya
ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına
yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında üç yıldan oniki yıla kadar
hapis cezasına hükmolunur.
(2) Suçun;
a) Çocuğa, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye ya da
gebe kadına karşı,
b) Avukata veya diğer kamu görevlisine karşı görevi dolayısıyla, işlenmesi hâlinde, sekiz
yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) Fiilin cinsel yönden taciz şeklinde gerçekleşmesi hâlinde, on yıldan onbeş yıla kadar hapis
cezasına hükmolunur.
(4) Suçun işlenişine iştirak eden diğer kişiler de kamu görevlisi gibi cezalandırılır.
(5) Suçun ihmali davranışla işlenmesi hâlinde, verilecek cezada bu nedenle indirim yapılmaz.
İŞKENCENİN ÖNLENMESİNE DAİR HUKUKİ BELGELER
ULUSAL DÜZENLEMELER
 T.C.K. Md. 95: Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış İşkence: İşkence fiilleri, mağdurun;
 a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,
 b) Konuşmasında sürekli zorluğa,
 c) Yüzünde sabit ize,
 d) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,
 e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına,
 Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, yarı oranında artırılır.
 (2) İşkence fiilleri, mağdurun;
 a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,
 b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,
 c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,
 d) Yüzünün sürekli değişikliğine,
 e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine,
 Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, bir kat artırılır.
 (3) İşkence fiillerinin vücutta kemik kırılmasına neden olması hâlinde, kırığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre sekiz
yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
 (4) İşkence sonucunda ölüm meydana gelmişse, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.
İŞKENCENİN ÖNLENMESİNE DAİR HUKUKİ BELGELER

ULUSAL DÜZENLEMELER
 T.C.K. Md. 96: Eziyet: (1) Bir kimsenin eziyet çekmesine yol açacak
davranışları gerçekleştiren kişi hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis
cezasına hükmolunur.
 (2) Yukarıdaki fıkra kapsamına giren fiillerin;
 a) Çocuğa, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda
bulunan kişiye ya da gebe kadına karşı,
 b) Üstsoy veya altsoya, babalık veya analığa ya da eşe karşı, işlenmesi
hâlinde, kişi hakkında üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
İŞKENCENİN ÖNLENMESİNE DAİR TIP ETİĞİ

 Dünya Tıp Birliği 1949, 1968, 1983: ’’ hekim, hastasına sevecenlikle ve


insan onuruna saygı ile tam bir teknik ve moral bağımsızlık içinde yetkin
bir tıp hizmeti vermeye kendini adamalı, insan yaşamını koruma
zorunluluğunu daima aklında tutulmalı, ve işkence görmüş kişinin
yargılanması veya hükümlülüğüne gerekçe olan nedeni, ırkını, dinini,
cinsiyetini ve diğer kimlik özelliklerini sorgulamaksızın tam bir
tarafsızlık içerisinde görevini yerine getirmelidir.’’
HEKİMİN TUTUM VE SORUMLULUĞU

 İnsan onuruna saygılı


 Tam bir bağımsızlık içerisinde
 İnsan yaşamını koruma zorunluluğu
 Tam bir tarafsızlık
 Suçlandığı nedeni
 Irkını, dinini, cinsiyetini, SORGULAMAKSIZIN!
 Diğer kimlik özelliklerini ve aidiyetlerini
RAPOR DÜZENLENMESİNDE ULUSLARARASI NORMLAR

 Ölümlerde: Minnesota Protokolü (Birleşmiş Milletler Hukuk Dışı, Keyfi ve


Yargısız İnfazların Önlenmesine ve Soruşturulmasına İlişkin El Klavuzu)
 Amaç: -Yargısız infazları önlemek, keyfi uygulamaların önüne geçmek
-İncelemelere standardizasyon getirmek
 Avukatlar, diğer hukukçular, adli tıp uzmanları, adli patologlar, sivil toplum örgütleri
 Ayrıntılı bir protokol
 BM: Model otopsi protokolü (1996)
RAPOR DÜZENLENMESİNDE ULUSLARARASI NORMLAR

 Canlılarda: İstanbul Protokolü (İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı,


Aşağılayıcı Muamele veya Cezaların Etkili Biçimde Soruşturulması ve
Belgelendirilmesi İçin Kılavuz)
 Amaç: İşkence iddiası olduğunda izlenmesi gereken hukuki ve tıbbi prosedür
standardizasyonu
 Üç yıllık çalışmanın ardından yaklaşık 50 uluslararası (ABD, Almanya, Danimarka,
Fransa, Filistin, Güney Afrika, Hindistan, Hollanda, İngiltere, İsrail, İsviçre, Şili,
Kosta Rika, Sri Lanka, Türkiye) bilim insanının katılımı ile 5-7 Mart 1999 yılında
İÜTF Adli Tıp A.D.’da hazırlandı.
 2000 yılında BM İnsan Hakları Komisyonu’nca kabul edildi.
MUAYENE KOŞULLARI
 Hastayı bizzat görmeli
 Başkasının ifadesine dayanarak rapor düzenlememeli
 Hasta yalnızca sağlık personelinin olduğu bir muayene odasında (sınırsız sayıda
sağlık personeli)
 Güvenlik güçleri muayene odasında bulunmamalı
 Hasta kelepçesiz olarak kabul edilmelidir.
 Kendini tanıtma, aydınlatılmış onam
 Tamamen soyularak muayene edilmeli, rapora da hastanın tamamen soyularak
muayene edildiği kaydedilmelidir.
 Tamamen soyunmak istemiyorsa bu durum da rapora geçirilerek hastanın
açılmasına izin verdiği yerlerindeki lezyonlar saptanmalıdır
MUAYENE YÖNTEMİ
 Kimlik:Kolunun mühürlü olması kimlik saptaması için yeterli sayılmamalı, ancak
başka imkan tanınmıyorsa yalnızca sol kolunun mühürlü olduğu, kimlik belgesi ibraz
edilmediği belirtilmelidir.
 Öykü: Ayrıntılı alınmalı, işkence iddiası var ise işkence türü, ne zaman yapıldığı,
aletlerin şekli vs kaydedilmeli.
 Yakınma: Fizik muayene ile uyum gösterip göstermemesi açısından önemli.
Kaydedilmeli!
 Fizik Muayene: -Tam veya yeterli soyma
-Mümkünse gün ışığı altında
-Dikkatli değerlendirme (zor tespit edilebilir lezyonlar olabilir!)
-Gerek görülen durumlarda ilgili uzman konsültasyonu
MUAYENE YÖNTEMİ
 Görüntüleme:
 Direk Grafi: Kırık, çıkık, kallus, ydt, pntx
 Kemik Sintigrafisi: Kemiklerdeki hiperaktivite 15-16 aya kadar sürebilmekte
(dövme, falaka vs)
 Dinamik Sintigrafi: Yumuşak doku travması (testis sıkılması, elektrik uygulaması)
 USG, BT, MR
 Biyopsi:
 İnsizyon/Punch/Shave Biyopsi: Elektrik akım lezyonları ( 1-3 mm..lik hemorajik,
kırmızı-kahverengi odak/kanama çevresinde soluk halka/nadiren ülser)
MUAYENE YÖNTEMİ
 Rapor:
 Önyargı olmamalı, hekim kendini baskı altında hissetmemeli
 Adli tıp uzmanı, ortopedist, psikiyatrist, nörolog, iç hastalıkları uzmanı, diş hekimi
gibi konsültan yardımı alabilmeli
 Tüm bulgular anamnezdeki öykü, yakınma ile birlikte değerlendirilmeli aralarında
bilimsel nitelikli ilişki kurulmalı
 Bulgu yoksa bu kişinin işkence görmediği biçiminde değil, ancak “fiziksel olarak
işkence iddiasını destekleyecek bulguya rastlanmadığı” biçiminde ifade edilmeli,
örneğin elektrik akımının az şiddette veya kısa süreli verilmesinin muhtemel olduğu
ve böylelikle kanıt bulunamayacağı belirtilmelidir.
 Sağlık Bakanlığı’nın 13.4.1995 tarih ve 6065 sayılı genelgesi gereğince: Adli tabiplik
hizmetleri verilirken standart “Adli Rapor Formu” kullanılmalı
MUAYENE YÖNTEMİ
 Yakınma-lezyon uyum skalası:
 A) Uyumlu değil: Lezyon tarif edilen travma sonucu oluşmuş olamaz.
 B) Uyumlu: Lezyon tarif edilen travma sonucu oluşmuş olabilir. Ancak
bulgu spesifik değildir, muhtemel bir çok nedeni daha olabilir.
 C) Yüksek derecede uyumlu: Lezyon tarif edilen travma sonucu oluşmuş
olabilir. Ancak birkaç muhtemel neden daha vardır.
 D) Tipik: Genellikle bu tip travmalarda görülür, ancak diğer nedenler de
olabilir.
 E) Tanı koydurucu: Bu görünüm tanımlanan travmadan başka şekilde
oluşamaz.
EN SIK RASTLANAN İŞKENCE YÖNTEMLERİ
 KABA DAYAK-KÜNT TRAVMA:
 En sık
 Sıyrık, ekimoz, hematom, laserasyon, fraktür
 Derin ekimoz. Yağ ve kas dokunun fazla olduğu bölgelerde (eller, kalça, sırt ayak
tabanı ‘’falaka bölgeleri’’) İddia var ekimoz yok. Yer çekimi etkisi. Birkaç gün sonra
muayene
 Kaba dayakta kafaya darbe (%80)
 Direk kafaya travma coup kontüzyon
 Düşme, kafanın bir yere çarptırılması contrecoup kontüzyon
 Tekrarlayan kafa travmalarında diffüz aksonal hasar, kortikal atrofi
 Alet kullanımında (Tren rayı şeklinde ekimoz, aletin şeklinin ciltte çıkması)
EN SIK RASTLANAN İŞKENCE YÖNTEMLERİ
 FALAKA:
 Ayak tabanı, el ayası, sırt, kalçalarda: ödem, ekimoz
 Sabitleştirmek amacıyla uygulanan bağ nedeniyle halka şeklinde sıyrık ve ekimoz
 Ayağın gergin dokuları ve kalın fasciaları nedeniyle nispeten az bulgu
 Otopside ayak tabanının derin diseksiyonu ile bu ekimozlar ortaya çıkarılabilir.
 ASFİKSİYE MARUZ BIRAKMA:
 Başa plastik torba geçirme, ağız ve burnun kapatılması, ası, boyna kol ile bası veya bağ
uygulanması, sıvı ortama batırma …
 Ölüm aşamasına getirme ve bazen ölüm
 Suda boğulma ve aspirasyon pnömonisi (içinde dışkı, idrar veya artıklar bulunan bir
suyun içine sokulması)
 Gözaltında meydana gelen asılarda dikkat! Mutlaka otopsi!
EN SIK RASTLANAN İŞKENCE YÖNTEMLERİ

 POZİSYONEL İŞKENCE:
 Izdırap verici belli bir pozisyonda bağlama (muz duruşu, domuz bağı)
 Eklem, kas ve tendonlarda hasarlar
 Asfiksi, asfiksiye bağlı ölüm
 Yakınmalar: İlgili bölgede kas ağrısı, hareketle eklem ağrısı, eklem hareket kısıtlılığı
 ASKI:
 Omuz hareketlerinde ağrı, kısıtlılık
 Brakiyal pleksus hasarı: el ve kollarda uyuşukluk, yanma, his-hareket kayıpları, el
distalinde atrofi, DTR alınamaz
 Genellikle reversibl
EN SIK RASTLANAN İŞKENCE YÖNTEMLERİ

 ELEKTRİKLE İŞKENCE:
 Vücuttan elektrik akımı geçirilmesi
 Elektrotlar dudaklar, meme başları, genital organlar ve anüs gibi vücudun hassas olan
bölgelerine bağlanarak elektrik akımı uygulanabilir
 Ağrı ile birlikte şiddetli kas kontraksiyonları
 Tespiti güç (genellikle iz kalmaz)
 Elektrik yanığı bulgusunun meydana gelmesini önlemek için elektrotların etrafına gaz
bezinden yapılı pedler sarılabilir.
 Komplikasyonlar: konvülziyonlar, dilde şiddetli ısırık izleri, kas-iskelet sistemi ve beyinde
hasar, aritmi-kalp durması
EN SIK RASTLANAN İŞKENCE YÖNTEMLERİ
 ELEKTRİKLE İŞKENCE:
 Şüphe halinde dermatoloji konsültasyonu
 İz bırakılması engellenmemişse, genellikle 1-3 mm çapında küçük bir ben büyüklüğünde
kırmızı-kahverengi dairesel bir lezyon
 Biyopsi ve histopatolojik inceleme
 Epidermisteki değişiklikler maruz kalmadan sonraki birkaç günde görülebilmektedir.
Halbuki dermisteki değişiklikler maruz kalmadan sonraki, ikinci günde ortaya çıkmaktadır
ve iki ay sonra dahi tespit edilebilmektedir.
 ISI TRAVMASI:
 Yanıklar sık görülür, ölüm nedeni olabilir
 Sigaralar, kibritler veya ısıtılmış metal çubuklar ile ısıya bağlı yaralar
 Sıcak yağ, asit veya alkali madde ile yakma
 Bazı olgularda kostik maddeler, penis yoluyla üretraya uygulanmıştır.
EN SIK RASTLANAN İŞKENCE YÖNTEMLERİ

 DENTAL İŞKENCE:
 Diş kırma, çekme, elektrik verme
 HAYA BURMA:
 Skrotal bölgenin ezilmesi, burulması, çekilmesi veya bu bölgeye direkt travma
 CİNSEL İŞKENCE:
 Özellikle kadınlar
 Utanç nedeniyle bildirimi yapılmayabilir.
 Bildirimi halinde kadın doğum ve adli tıp konsültasyonu
 Gereği halinde yabancı biyolojik materyal araştırması için örneklerin alınması
EN SIK RASTLANAN İŞKENCE YÖNTEMLERİ
 PSİKOLOJİK İŞKENCE:
 İşkencenin amacı bilgi almaktan öte kişiliği parçalamak
 Gözlerin bağlanması ve elbiselerin tamamen çıkarılması, sıcak ve soğuk ortamlarda tutma,
uykusuz bırakma, sürekli şekilde parlak ışığa maruz bırakma ve uzun süre karanlıkta tutma
işkence yapılan diğer kimselerin çığlıklarını dinletme, ailesine yöneltilen tehditler, kişiler, anne
babalarına, çocuklarına veya karı kocalarına yapılan işkencelerin seyretmeye zorlanabilirler.
Ayrıca kısıtlamalar, zorunlu olan ilaçlardan mahrum edilme, yetersiz yaşama alanı, kirli, bozuk
ve tek tip gıda ile beslenme durumları da söz konusu olabilir.
 Fiziksel travmalar kısa sürede ortadan kalkabilir ancak psikolojik travmaya bağlı bulgular uzun
süre görülebilir
 İşkence uygulaması için önemli bir kanıt oluşturabilecek psikolojik sekellerin saptanabilmesi
için ayrıntılı bir psikiyatrik muayene gereklidir
 Post travmatik stres bozukluğu, majör depresyon
 Uyku bozuklukları, genel irritasyon bulguları, endişe hali, korku, genel veya özgül amnezik
durumlar, konsantrasyon güçlüğü, olayla ilgili anlık geri dönüşler, yoğun güvensizlik, olayı
anımsatan süreçlerden kaçınma, iştahsızlık, yaygın baş ağrıları -fizik travma ile ilişki
kurulamadığında-, cinsel işlev bozuklukları, umutsuzluk ve çaresizlik duyguları ve anhedonidir.
EN SIK RASTLANAN İŞKENCE YÖNTEMLERİ

 İZOLASYON (TECRİT):
 Bir kimsenin sosyal temasının kasten ve tamamen ortadan kaldırılması
 Düşünme faaliyetinde ve normal uyku ritminde bozukluk, duyguların kontrolünde bozukluk,
Gerçekle fantazi arasındaki ilişki bozularak halüsinasyonlar, paranoid düşünceler,
Anksiyete ve gece kabusları, apati, kontrol kaybı, hatta intihar teşebbüsleri olabilir.
 İŞKENCEDE İLAÇLARIN KULLANIMI:
 Özellikle bağımlılık yapıcı ilaçlar işkencede enjeksiyon yoluyla kullanılabilir.
 İşkence görmüş veya insan hakları ihlaline uğramış olan kişilerin otopsilerinde, ölüm nedeni
aşikar olsa dahi ilaçlar ve zehirler açısından toksikolojik inceleme yapılmalıdır
 Cesette enjeksiyon yerleri bulunup bulunmadığı belirtilmelidir.
TEŞEKKÜRLER!
Dr. Öğretim Üyesi Alper ÖZKÖK
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi
Adli Tıp Anabilim Dalı
Kadına yönelik şiddet dünyada çok yaygın olan fakat en az bilinen
bir insan hakları istismarı türüdür.

Birleşmiş Milletlerin yaptığı bir araştırmaya göre dünyada her yıl


3-4 milyon kadın şiddetle karşı karşıya kalmaktadır.

Bir araştırmaya göre İngiltere’de evli çiftlerin %16’sında kadınlar


dayak yemektedirler.

ABD’de yapılan bir araştırmada, acil servise başvuran kadınların


%17’sinin eşleri yada partnerleri tarafından dövüldükleri belirtilmektedir.

Kadınlara şiddeti genellikle tanıdığı, bildiği ve en yakınındaki


erkekler uygulamaktadır.

Şiddetin en sıklıkla mutfakta uygulandığı, en ağır şiddet olaylarının


yatak odalarında meydana geldiği bildirilmektedir.
Kadına yönelik şiddeti de kapsayan kadın istismarını dört grupta
tanımlamak mümkündür:

1) Fiziksel İstismar: Kadının eşi yada partneri tarafından fiziksel


saldırıya maruz kalması şeklinde gerçekleşir. Bazı olgularda bu durum
psikolojik istismar, cinsel şiddet yada evlilik içi ırza geçme ve öldürme
tehditleri ile birlikte görülebilmektedir.
Genellikle fiziksel istismara maruz kalmış kadınlar ciddi bir sorun
olmadığı sürece acil servise yada hekime başvurmazlar. Başvurduklarında da
bazı yaralanmaları ve oraya geliş nedenlerini saklamaya çalışırlar. Bu tür
yaralanmaları açıklamak için bir yerlere çarptıklarını yada düştüklerini
söylerler. Geliş nedenleri ne olursa olsun genellikle hekime yanlış bilgi
verirler. Bu tür olaylarda tüm yaralanmaları, lezyonları tek tek tanımlamak
ve dökümante etmek gerekir.
Bu tür olaylarda dikkati çeken özellik kadınların ayrılmanın
getireceği maddi problemler ve sosyal sorunlarla başa çıkamama korkusuyla
susma ve olayları saklama eğiliminde olmalarıdır. Bunun yanında ayrılmaya
karar veren yada ayrılan kadınların çoğunun tekrarlayan şiddete, tehditlere
maruz kaldıkları hata bazı olgularda öldürüldüklerinin görülmesidir.
Eşini istismar eden erkeklerin özellikleri:

Bu nitelikteki erkeklerin ortak bazı özelliklerinden söz edilmekte ve adeta


bu özellikler şiddetin uygulanmasına bahane olarak ileri sürülmektedir.
Bunlar; işsizlik, madde ve / veya alkol kullanımı, çocukluğunda aile içi şiddet
yaşamış olma, eğitim düzeyinin düşüklüğü, çocuklarına da şiddet uygulama
olarak sayılabilir.

Ancak son zamanlarda değişik kültürel değerler ve ekonomik yapıdaki


ülkeler ve katmanlarda yaşayan erkeklerin de şiddet uygulayıcısı
olabildiklerinin ortaya konmasından sonra toplumsal cinsiyet rollerinin en
önemli faktör olduğu yönündeki yaklaşım geniş taraftar bulmuştur.

Bu olaylara maruz kalan kadınların pasif ve aile içindeki şiddetten dolayı


sürekli kendini suçlayan bir davranış içinde olduğu görülür. İntihara
teşebbüs sıklıkla gözlenir. Ayrıca istismara uğrayan kadınların bir kısmında
kişilik bozuklukları, depresyon ve şizofrenik eğilimler gözlenir.
2) Cinsel İstismar: Bu tip olaylar genellikle kadının rızası olmadan
ilişkiye zorlanması şeklinde gerçekleşir. Fiziksel istismarla birlikte
görülmektedir. Pek çok kadında psikosomatik semptomlar vardır. Somatik
şikayetler baş ağrıları, sırt ve pelvik ağrıları, gastrointestinal problemler,
uzun süreli ağrı kesici, trankilizan kullanma hikayesi ancak buna rağmen
şikayetlerin geçmemesi, hamilelerde düşük yada erken doğum yapma öyküleri
bulunur.

3) Duygusal İstismar: Fiziksel yada cinsel istismarla birlikte


duygusal istismar da yaşanmaktadır. Tek başına da görülebilir. Çoğunlukla
aşağılama, bağırma, yetersiz olduğunu söyleme, hiçbir şey beceremediğini,
çocuklarına bakamadığını söyleme, hiçbir şey beceremediğini, çocuklarına
bakamadığını söyleme, patolojik düzeyde kıskançlık, korkutma, gizliliği
bozma, batıl inançlar veya paranoya düzeyinde inanmama, ne yaptığını
araştırma şeklinde kendini gösterir.

4) Ekonomik İstismar: Çalışan kadının parasını elinden alma,


ekonomik anlamda onu kullanma şeklinde gözlenmektedir. Özellikle erkeğin
çalışmadığı durumlarda çok fazla gözlenmektedir.
Bu tip olgularla karşılaşıldığında ilk ve en önemli adımlardan
birisi çok iyi bir anamnezin alınmasıdır. İyi bir anamnez ile bu tip
olayların atlanmaması ve olgularda ne gibi bir strateji saptanması
gerektiği konusunda yönlendiricilik sağlanır.
Anamnezde yaralanmanın nasıl meydana geldiği
sorulduğunda yapılan açıklamanın yaralanmayı açıklamakta olup
olmadığı da önemli kriterdir. Vücudun farklı yerlerinde ekimoz
alanları olması ve başka zamanlarda meydana gelmiş yaralanmaların
sekellerinin bulunması daha önceden veya sistematik olarak bu
kişinin şiddete maruz kaldığını göstermesi açısından önem taşır.
Fiziksel olarak yaralanmaların önemi büyüktür. Yaraların
tipi, büyüklüğü ve vücuttaki konumu konu hakkında bilgili olan
doktoru uyarıcı görev görür.
En sık yaralanan bölgelere baktığımızda baş, boyun, göğüs,
memeler ve batında yaralanmalar olduğunu görürüz.
Hamilelik sırasında tipik olarak göğüslere, batına ve genital
bölgeye vurulduğu dikkati çeker. Bu tip olaylarda düşük yapma veya
prematüre doğum olduğu görülmektedir.
Sağlık Hizmeti Sağlayanlar Mağdur Kadına Nasıl Yardım Edebilir?

Şiddet olgularında tedavi edici hekimlik kadar Adli Tıp


hizmetinin verilmesi de önemlidir. Hatta uzun dönemde ele alındığında
Adli Tıp hizmetleri daha da önem taşımaktadır.
Çünkü bu tip olaya maruz kalan bir kadının daha sonraki
aşamalarda kanuna başvurduğunda onun dayak yediğini, kendisine şiddet
uygulandığını gösterecek temel belge olaydan hemen sonra aldığı
adli rapor’ dur.
İş görmezlik raporu şiddete maruz kalan kişinin şiddetten ne
denli fiziksel zarar gördüğünü, resmi olarak ispatlayan belgedir.
TÜRK CEZA KANUNU MADDE 280:

SAĞLIK MESLEĞİ MENSUPLARININ


SUÇU BİLDİRMEMESİ

(1) Görevini yaptığı sırada bir suçun işlendiği yönünde bir


belirti ile karşılaşmasına rağmen, durumu yetkili makamlara
bildirmeyen veya bu hususta gecikme gösteren sağlık mesleği
mensubu, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Sağlık mesleği mensubu deyiminden tabip, diş tabibi,


eczacı, ebe, hemşire ve sağlık hizmeti veren diğer kişiler anlaşılır.
TÜRK CEZA KANUNU MADDE 279:

KAMU GÖREVLİSİNİN SUÇU BİLDİRMEMESİ

1. Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun


işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili
makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta
gecikme gösteren kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis
cezası ile cezalandırılır.

2. Suçun, adli kolluk görevini yapan kişi tarafından işlenmesi


halinde, yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında
artırılır.
CİNSEL SUÇLAR
TCK
Madde 102 Cinsel saldırı
(1) Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut
dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, mağdurun şikâyeti
üzerine, iki yıldan yedi yıla kadar (BEŞ YILDAN
ON YILA KADAR) hapis cezası ile cezalandırılır.
Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması
hâlinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası
verilir.
(2) Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması
suretiyle işlenmesi durumunda, yedi yıldan on iki yıla
kadar (ON İKİ YILDAN AZ OLMAMAK ÜZERE)
hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin eşe karşı
işlenmesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturmanın
yapılması mağdurun şikâyetine bağlıdır.
(3) Suçun;

a) Beden veya ruh bakımından kendisini


savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,

b) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı


nüfus kötüye kullanılmak suretiyle,

c) Üçüncü derece dahil kan veya kayın hısımlığı


ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı,

d) Silâhla veya birden fazla kişi tarafından birlikte,


işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilen
cezalar yarı oranında artırılır.
(4) Suçun işlenmesi sırasında mağdurun direncinin
kırılmasını sağlayacak ölçünün ötesinde cebir
kullanılması durumunda kişi ayrıca kasten yaralama
suçundan dolayı cezalandırılır.

(5) Suçun sonucunda mağdurun beden veya ruh


sağlığının bozulması hâlinde, on yıldan az olmamak
üzere hapis cezasına hükmolunur. (KALDIRILDI)

(5) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi


veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis
cezasına hükmolunur.
Fail, mağdura cinsel saldırıda bulunmuş,
tecavüzü gerçekleştirememiş → Irza
tasaddi → T.C.K. Md. 102/1 → 5-10 yıl
hapis

Fail, mağdura tecavüz etmiş → Irza


tecavüz → T.C.K. Md. 102/2 → 12 yıldan
az olmamak üzere hapis

Fail, mağdurun ırzına geçmiş ve bitkisel


hayata girmesine ya da ölmesine neden
olmuş → T.C.K. Md. 102/5 →
ağırlaştırılmış müebbet hapis
Madde 287. Genital Muayene

Yetkili hakim ve savcı kararı olmaksızın,


kişiyi genital muayeneye gönderen veya bu
muayeneyi yapan fail hakkında üç aydan
bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Cinsel Suç Mağdurunun Muayenesi

Rahat koşullar
Anamnez;
Gebelik ihtimali
 Giysiler
Genel fizik muayene

Boyun, omuzlar, göğüsler, kollar,


sırt, kalçalar, uyluk ve bacaklar,

Ekimoz
Sıyrık
Isırık izleri
Kan veya sperm lekeleri açısından tetkik
edilir.
Isırık izlerinden, kan ve sperm
lekelerinden şüphelenilen yerlerden örnek
alınır.
Bilirkişiye, saptadığı biyolojik materyali alma hakkını veren kanun maddeleri;
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 86. maddesi, ölünün kimliğini belirleme ve adli
muayeneyi düzenler.
2. fıkrası: “Ölünün adli muayenesinde tıbbi belirtiler, ölüm zamanı ve ölüm
nedenini belirlemek için tüm bulgular saptanır.”
3. fıkrası:”Bu muayene Cumhuriyet Savcısının huzurunda ve bir hekim
görevlendirilerek yapılır.”

Beden Muayenesi, Genetik İncelemeler ve Fizik Kimliğin Tespiti Hakkında


Yönetmeliğin 6. maddesi;
Bir suça ilişkin delil elde etmek için, şüpheli veya sanığın vücudundan kan
veya benzeri biyolojik örneklerle saç, tükrük, tırnak gibi örnekler
alınabilmesine Cumhuriyet Savcısı karar verir”

Beden Muayenesi, Genetik İncelemeler ve Fizik Kimliğin Tespiti Hakkında


Yönetmeliğin 9. maddesi;
“Çocuğun soy bağının araştırılmasına gerek duyulması halinde kişilerin
vücudundan kan veya benzeri biyolojik örneklerle saç, tükrük, tırnak gibi
örnekler alınabilmesine Cumhuriyet Savcısı karar verir”
Beden Muayenesi, Genetik İncelemeler ve Fizik Kimliğin Tespiti Hakkında
Yönetmeliğin 18. maddesi (İlgilinin Rızası);

Mevzuatta aranan tüm koşulların gerçekleşmiş olmasına ve şüpheli sanık


veya diğer kişilerin bu konuda aydınlatılmış olmalarına rağmen muayene
yapılmasına ya da örnek alınmasına rıza vermemeleri hâlinde, kararın infazı
için ilgilinin muayenesini veya vücudundan örnek alınmasını sağlamak üzere
ilgili Cumhuriyet Başsavcılığınca gerekli önlemler alınır.
Beden Muayenesi, Genetik İncelemeler ve Fizik Kimliğin Tespiti Hakkında
Yönetmeliğin 12. maddesi (Moleküler Genetik İncelemeler)

Bu yönetmelikte öngörülen işlemlerle elde edilen örnekler üzerinde,


soybağının veya elde edilen bulgunun şüpheli veya sanığa ya da mağdura ait
olup olmadığının tespiti için zorunlu olması halinde moleküler genetik
incelemeler yapılabilir. Alınan örnekler üzerinde bu amaçlar dışında
tespitler yapılmasına yönelik incelemeler yasaktır.

Birinci fıkra uyarınca yapılabilen incelemeler, bulunan veya kime ait olduğu
belli olmayan beden parçaları üzerinde de yapılabilir.
ADLİ TIP UYGULAMALARINDA MOLEKÜLER
GENETİK İNCELEMELERE İHTİYAÇ
DUYULAN ALANLAR
1- Ölü muayenesi ve otopside ceset üzerinde
saptanan biyolojik materyallerin incelenmesi
2- Bir suça ilişkin delillerin elde edilmesi amacıyla
canlı kişilerin (şüpheli, sanık, mağdur) vücut
muayeneleri sırasında saptanan biyolojik materyallerin
incelenmesi

3- Babalık davaları
Örnek Alma Teknikleri

Bukkal swap örneği

Olay yerindeki sıvı kan örnekleri

Pıhtılaşmış kan

Giysiler

Ceset üzerindeki lekeler

Tırnak altları

Sıvı semen

Taşınabilir objeler üzerindeki seminal lekeler


Örnekler +4°C’ de saklanmalı ve
mümkün olduğunca çabuk
laboratuara gönderilmelidir.
DNA Kaynakları;

Kan ve kan lekeleri,


Semen ve seminal lekeler,
.
.
.

Gözle bakarak kan lekesi olduğuna ya da olmadığına karar verme

Pas,
Meyve suyu,
Gaita,
Mürekkep,
Çikolata,
Reçel
Şüpheli sanığın muayenesi
Yaş ve fiziksel gelişimi
Giysiler;
Yırtıklar, kan ve lekeler, saç ve kıllar
Fizik muayene;
Vücuttaki yaralar, özellikle yüz, boyun ve
göğüsteki mağdurun tırnakları ile oluşmuş
çizikler önemlidir
Yaralar ve TCK Yaralanma
Rehberi

Dr. Öğretim Üyesi Alper ÖZKÖK


Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi
Adli Tıp A.D.
Yaralar: - dış etki ile oluşan, dokunun yapı ve
bütünlüğünü bozan her türlü lezyon

• Mekanik
• Fiziksel
• Kimyasal
• Biyolojik
• Ruhsal

• “Vücut”, ruh ve/veya beden bütünlüğünde


bozulma
Yaraların Değerlendirilmesinin Önemi

• Adli olaylarda delildir.


• Olayın şartları ve yaralayan kişiler hakkında bilgi
verir.
• Orijin hakkında bilgi verir.
• Yaralanmanın ağırlık derecesi hakkında bilgi verir
• Yarayı oluşturmak için kullanılan alet tanınabilir.
• Yaranın oluş zamanı anlaşılabilir.
• Yaralardan kalan sekeller değerlendirilebilir.
Mekanik Yaralar
• Ezici (künt)
– Eritem
– Ekimoz (kontüzyon, bere, çürük, bruise)
– Hematom
– Sıyrık (abrazyon)
– Laserasyon (yırtık)
– Kırık (fraktür)
• Kesici
• Delici
• Kesici-delici
• Kesici-ezici
• Ateşli silah yaralanmaları
Ekimozun Adli Tıptaki Önemi :

• Travmanın isabet ettiği yeri gösterir.


• Travmanın şiddetini gösterir.
• Travmanın canlı iken yapıldığını gösterir.
• Aletin şekli hakkında bilgi verebilir.
• Travmanın uygulandığı zamanı gösterebilir.
• Travmanın ne amaçla yapıldığını gösterebilir.
Sıyrığın Adli Tıptaki Önemi :

• Travmanın isabet ettiği yeri gösterir.


• Travmanın şiddetini gösterir.
• Aletin şekli hakkında bilgi verebilir.
• Travmanın uygulandığı zamanı gösterebilir.
• Travmanın ne amaçla yapıldığını gösterebilir.
Laserasyon ( Yırtık ) :
–Ezici cismin etkisi ile doku
bütünlüğünün bozulmasıdır.
TÜRK CEZA KANUNU (MADDE 6)

F) Silah deyiminden,

1. Ateşli silahlar,
2. Patlayıcı maddeler,
3. Saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her
türlü kesici, delici veya bereleyici alet,
4. Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen
saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler,
5. Yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli
hastalığa yol açıcı, nükleer, radyoaktif, kimyasal, biyolojik
maddeler.
KESİCİ ALET YARALARI

• Keskin olan yüzün cilde sürülmesi ile dokuyu


kesen aletlere kesici aletler ve bunların meydana
getirdiği yaralar
• Jilet, ustura, cam parçası, teneke, testere ve
bıçak…
• Yara Karakterleri: Yaranın boyu, derinliğinden
fazladır. Genellikle bir kuyrukla sonlanır. Yaranın
en derin yeri hemen hemen orta kısmıdır.
a

c
b
e d d e

a. Yaranın boyu b.Yaranın açıklığı


c. Yaranın dudakları d. Yaranın açıları
e. Yaranın kuyrukları
f. Yaranın derinliği

HİZMETE ÖZEL 23/58


3) KESİCİ - DELİCİ ALET YARALARI

• Sivri uçları ile delen, keskin yüzleri ile kesen aletler.


• Bıçak, sustalı çakı, kama, kasatura, kılıç, makas…

Yaranın Özellikleri
a) Yaranın ciltteki boyu cilt altındaki derinliğinden azdır.
b) Yara dudakları düzgündür.
c) Aletin çıkış yönünde tek kuyruk bulunabilir.
• Aletin elle tutulan kısmına kabza, işi gören maden kısmına ise namlu
denir.
• Namlusunun bir yüzü keskin diğer yüzü keskin olmayan bir aletle su
damlası (mum alevi, düğme iliği) şeklinde bir yara oluşurken,
namlusunun her iki yüzü keskin olan aletle iğ ( mekik ) şeklinde yara
oluşur.
a

c
b
e d d e

a. Yaranın boyu b.Yaranın açıklığı


c. Yaranın dudakları d. Yaranın açıları
e. Yaranın kuyrukları
f. Yaranın derinliği

HİZMETE ÖZEL 23/58


DELİCİ ALET YARALARI

• Sivri uçları ile cildi ve adale liflerini ayırarak doku içine


giren aletler
• Şiş, iğne, tığ, tornavida, çivi…

• Yaranın Özelliği :
Yaranın boyu derinliğinden azdır. Yaranın şekli kullanılan
alete göre değişiklik gösterir.
KESİCİ - EZİCİ ALET YARALARI

• Ağırlıkları ve keskin yüzleri ile isabet ettiği bölgede


yumuşak dokuları kesip alttaki kemik dokusunu
parçalayan aletler
• Balta, keser, satır, kılıç….

• Yaranın özelliği :
Yara dudaklarında ezik ve ekimozlar, alttaki kemik
dokusunda kırılma ve parçalanma vardır.
ATEŞLİ SİLAH YARALARI
· Tabancadan atılan mermi çekirdeği ya da av
tüfeğinden atılan saçmaların etkisiyle meydana gelen
yaralara ateşli silah yaraları ismi verilir.

Ateşli Silahlar :
1) Kısa namlulu silahlar (tabancalar):
• Toplu tabancalar (revolver)
• Yarı otomatik tabancalar
• Tam otomatik tabancalar
2) Uzun namlulu silahlar (tüfekler):
• Yivli-setli tüfekler
• Yivsiz-setsiz tüfekler (av tüfekleri)
MERMİ: Kovan - Barut - Mermi çekirdeği olmak üzere üç
kısımdan oluşur.
a) Kovan: Barutun ve mermi çekirdeğinin bir kısmını
içine alan küçük boru şeklindeki yapıdır.
b) Barut: Dumanlı ve dumansız olmak üzere iki değişik
tipi vardır.
c) Mermi çekirdeği (MÇ): Doku ve organlara girip
harabiyet yapan kısımdır.
•Mermi çekirdeği İle birlikte namludan çıkanlar:
• Alev
• Barut yanma ürünleri
• Gazlar (CO, CO2, N2, H2, CH4…)
• Katılar (nitrit, nitrat, karbon, klorür…) is
• Yanmış/yanmamış barut taneleri
•Ateşli silah mermi çekirdeği, vücuda isabet ettiğinde ciltte bir
giriş deliği oluşturarak vücuda girer. Vücutta traje adı verilen bir
yol izledikten sonra ya vücut içinde kalır ya da ciltte bir çıkış
deliği oluşturarak vücudu terk eder.

GİRİŞ DELİĞİ:
•Genellikle; 1 MÇ → tek bir giriş deliği
•Nadiren; 1 MÇ → çok giriş deliği
• Olay yerinde tek bir mermi kovanı var
• Vurulanın pozisyonu?: kol giriş → çıkış → vücut giriş)
• Cisimden sekme?: göğüs giriş → sırt çıkış → duvardan sekme →
sırt tekrar giriş
• Giriş yok: cilde teğet geçme → lineer sıyrık/laserasyon
• Giriş deliğinin şekli:
– Yuvarlak giriş
• dik açı
– Oval giriş:
• dik açı dışı
– Atipik/yıldızvari/yırtık şeklinde giriş:
• hemen altında kemik doku bulunan cilt bölgelerine
yapılan bitişik atışlarda (basınç etkisi → alev, sıcak
gazlar, duman, is, yanmış-yanmamış barut taneleri
örn:kafa kubbesi)
• MÇ’nin ara hedefe isabet ettiği durumlar (örn: ara
hedef araba camı, cisimden seken MÇ)
•Silinti şeridi halkası:
• Giriş deliğinin hemen sınırında, mermi üzerindeki
yağ, pas ve kirin bulaşmasıyla oluşan iz (kontüzyon
halkası ile giriş deliği arasında)
• Silmekle kaybolur
•Kontüzyon/vurma izi halkası:
• Mermi vücuda girerken ısı ve sürtünmenin etkisiyle
ciltte oluşan sıyrık (giriş deliğinin/silinti şeridinin
hemen etrafında)
• Silmekle kaybolmaz.
•Stampa izi:
• Namlunun cilde sıkıca bastırıldığı bitişik atışlarda
giriş deliğinin etrafındaki ciltte oluşan iz
• Namlu ağzının şekline uygun
• Isı etkisiyle
•Hoffman maden boşluğu:
•Namlunun cilt ile direk temasta olduğu bölgelerde
giriş deliğinden MÇ ile birlikte cilt altına doğru alev,
gaz, is ve barut taneleri girer. Gazın etkisi ile cilt dışarı
doğru kabarır, alev cilt altını yakar, is siyaha boyar
koyu renkli yanık biçiminde bir lezyon oluşur.
•Yalnızca bitişik atışlarda görülür.

• Tatuaj:
• Mesafe 2-3 cm
• Ciltte alev yanığı, is, yanmamış barut taneleri, barut
kakmaları
• Alev: 5-10 cm
• İs: 15-20 cm
• Barut kakması: 35-45 cm (kısa namlu), 75-100 cm
(uzun namlu)
MERMİ ÇEKİRDEĞİ ATIŞ MESAFESİ TAYİNİ

Bitişik, yakın ve uzak olmak üzere başlıca üç grupta


incelenir:

•Bitişik Atış:
•Cilt ile namlu arasındaki mesafe: 0-3 cm
•Hoffman maden boşluğu (+)
•Silinti şeridi (+)
•Vurma halkası (+)
•Stampa izi (+)
MERMİ ÇEKİRDEĞİ ATIŞ MESAFESİ TAYİNİ
•Yakın Atış:
• Cilt ile namlu arası mesafe: Kısa namlu: 3-(35-45) cm
Uzun namlu: 3-(75-100) cm
• Silinti şeridi (+)
• Vurma halkası (+)
• Tatuaj (+): 10 cm>alev yanığı+is+barut kakmaları
10-20 cm: is+barut kakmaları
20-(75-100) cm: barut kakmaları
• Uzak Atış:
• Cilt ile namlu arası mesafe: Kısa namlu > (35-45) cm
Uzun namlu > (75-100) cm
• Silinti şeridi (+)
• Vurma halkası (+)
• Uzak atıştaki giriş deliği kesici - delici alet yarası ile
karışabilir!!
TRAJE:
•Mermi çekirdeğinin vücutta izlediği yol
•Sadece yumuşak doku harabiyetinin oluştuğu yaralanmalarda
doğrusal
•MÇ sert yapılara çarparsa yön değişimi düzensiz traje (örn kemik
doku)
•Bitişik atış ve yakın atışın alt sınırındaki mesafelerden yapılan
atışlarda trajenin başlangıç kısmında karbonmonoksit bulunur.
Karbonmonoksit bulunan dokuya çinko klorür damlatıldığında
kırmızı bir renk oluşur.
•Trajedeki organ ve dokularda kanama/ekimoz var: yaralanmanın
canlı iken oluşmuş
•Trajedeki organ ve dokularda kanama/ekimoz yok: yaralanma
ölüm sonrası oluşmuş
• Vücuda isabet eden mermi çekirdekleri ya vücutta
kalırlar ya da bir çıkış deliği oluşturarak vücudu terk
ederler.
• Vücut içinde kalan mermi çekirdeklerinin
lokalizasyonları radyografilerle, daha da iyisi skopi
ile tespit edilmelidir.
ÇIKIŞ DELİĞİ:
•Çıkış deliğinin etrafında silinti şeridi,
kontüzyon halkası, stampa izi, is, alev yanığı,
barut taneleri, barut kakmaları (tatuaj) vs yok
•Genellikle yara dudakları dışa doğru olan bir
yırtık şeklinde (Her zaman değil! Giriş yarasına
oldukça benzeyebilir!!)
• Ateşli silah yaralanmalarının irdelenmesi bir ekip
işidir. Vücut içinde kalan mermi çekirdeklerinin balistik
inceleme yapılmak üzere mutlaka çıkartılması ve savcılığa
teslimi gerekir.
• Ayrıca şahsın elbiselerinin, el sırtındaki ve giriş deliği
etrafındaki cildin ve silahın namlusunun kriminolojik
tetkikleri istenmelidir.
• Özellikle giriş deliği etrafındaki ve ellerdeki barut
artıklarının kriminolojik incelenmesi çok önemlidir. İnceleme,
yara ve eller yıkanmadan yapılmalıdır. Eğer kriminolog
yoksa otopsiyi yapan hekim bu bölgelerden ıslak bir bezle
sürüntü almalı daha da iyisi giriş deliği etrafındaki cildi
keserek hiçbir fiksatöre koymadan incelemeye
göndermelidir.
Türk Ceza Kanunu

• Kasten Yaralama (Md 86, 87, 88)


• Taksirle Yaralama (Md 89)
• İşkence (Md 94, 95)
• Eziyet (Md 96)

• Yaralanmanın ağırlık derecesi!!!


Yaralanmanın Ağırlık Derecesi

KASTEN YARALAMA:
• Kişinin üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi
müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif
OLDUĞU (4 ay- 1yıl) (Sulh Ceza)
• Kişinin üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi
müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif
OLMADIĞI (1yıl-3yıl) (Asliye Ceza)
Yaralanmanın ağırlık derecesi
TAKSİRLE YARALAMA

• Taksirle başkasının vücuduna acı veren


veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin
bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir
yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile
cezalandırılır.
• Şikayete bağlı
Yaralanmanın ağırlık derecesi
Cevaplanması gereken sorular:
• Yaşamsal tehlike?
• Basit tıbbi müdahale?
• Kemik kırığı?
• Yüzde sabit iz/sürekli değişiklik?
• Duyu/organ zayıflaması/kaybı?
• Konuşmada zorluk/kayıp?
• Çocuk yapma yeteneğinde kayıp?
• Erken doğum/düşük?
• Bitkisel hayat?
Yaşamsal tehlike
• İç organ yaralanmaları,
• Trakeostomi zorunluluğu
• Trakea ve bronşlarda, laserasyon, perforasyon
• Büyük damar yaralanmaları
– A. Carotis Communis, A. Carotis Interna, A. Carotis
Externa, A.V. Facialis, A.V. Maxillaris, A.V. Occipitalis,
A.V. Temporalis Superficialis, V. Jugularis Interna, V.
Jugularis Externa,
• Teşekkürler
ADLİ TOKSİKOLOJİ

Öğr. Üyesi Dr. Alper ÖZKÖK

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi


Adli Tıp Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi
TOKSİKOLOJİ
 Çeşitli maddelerin insanı öldürebildiği çok eski devirlerinden bu yana
bilinmekte
 Bu maddeleri ok ucuna sürerek düşmanını veya tehlikeli bir hayvanı öldürme
 Tokson: «Ok ucuna sürülen, ok ile ilgili zehir» + Logos: Bilgi
 Toksikoloji: Zehir Bilimi
 Toksin (Zehir) : Yeterli miktarda (toksik dozda) alındığında vücudun kimyasal
ve fizyolojik düzenine etki ederek ölüme yol açabilen maddeler

ADLİ TOKSİKOLOJİ
 İnsan ve hayvan için zararlı etkileri olan kimyasalları tıbbi ve yasal yönden
inceleyen toksikoloji biliminin alt dalı
ADLİ TOKSİKOLOJİ

ÖLÜM ORİJİNİ
ZEHİRLENMELER

Doğal Doğal Olmayan

Kaza Kasıtlı Kaza ile (en çok) Kasıtlı

İntihar Cinayet İntihar(daha çok) Cinayet(daha az)


ADLİ TOKSİKOLOJİ
KAZA:
 Sık veya yüksek dozda alma
 Etkisinin çabuklaşması (Ağrı, tedavi vb..)
 Asıl veya yan etkileri nedeniyle (çocuk düşürme, zayıflama)
 Alışkanlıklar (bulunulan durumun daha da yükselmesini isteme, tolerans gelişimi)
 Tekrarlayan dozlara bağlı birikim (mesleki zehirlenmeler)
 Hipersensitivite
 Yanlışlıkla alma (çocuklar, besin paketlerine konması)
 Zehirli hayvan sokmaları (arı, akrep, yılan)
ADLİ TOKSİKOLOJİ
İNTİHAR:
 Ölümün acısız olacağını düşünme
 Kolay temin edilen maddeler
 Kırsalda: zirai maddeler (insektisit, pestisit vb)
 İlaçlar, havagazı, CO inhalasyonu, asit, çamaşır suyu, antifiriz içme vb…
CİNAYET:
 Amaç kaza ya da intihar süsü
 Renksiz, kokusuz, tatsız vb fark edilmeyecek maddelerin yiyeceğe karıştırılması
 İlaçların yüksek dozda/endikasyon dışı enjekte edilmesi (insülin, anestezik
maddeler, KCL)
ADLİ TOKSİKOLOJİ

İNTOKSİKASYON TANISI:
 Şüpheli kimyasalın kendisinin
 Şüpheli kimyasalın metabolitlerinin
 Şüpheli kimyasalın spesifik olarak etki ettiği enzim ya da diğer
kimyasalların
Kişinin vücut sıvılarından ya da dokularından izolasyonu ve
kantitasyonu,
ADLİ TOKSİKOLOJİ

 Beş milyondan fazla kimyasal bileşik, bunların


 Endüstriyel rutin olarak kullanılan
 Farmakolojik seksen bin kadar
 Zirai sektörlerde permutasyonu
 Evlerde var
 Bu kimyasalların sayısı her geçen gün artmaktadır.
 Klinik ve otopsi pratiğinde en çok karşılaşılanlar anlatılacaktır.
ALKOL

 Karbon atomuna (C) doğrudan hidroksil grubunun (-OH)


bağlı olduğu organik bileşikler
 Monoalkoller
 Etil Alkol
 Metil Alkol
 İzopropil Alkol
 Polialkoller
 Etilen Glikol
ETİL ALKOL (ETANOL)

 Renksiz, yanıcı özellikte, kaynama noktası 78 santigrad derece, özgül


ağırlığı 0.79 g/ml

 Bira mayalarının şeker içeren maddelere enzimatik etkisi ile


fermantasyon sonucu veya distilasyon yöntemi ile elde edilir.

 Fermantasyon yolu ile elde edilen bira hacim olarak %4-8, şarap %9-14,
distilasyon yöntemi ile elde edilen rakı, votka, cin, rom, brandy, viski gibi
içecekler ise %35-45 oranında etil alkol içerirler.
 Etil alkolün içki amaçlı kullanımı adli tıp sorunları
ETİL ALKOL (ETANOL)
 Emilim: %20 mide, gerisi ince bağırsaklardan
 Emilim hızı da ince bağırsaklarda daha fazla, bu nedenle
 Mide boşalma süresini etkileyen faktörler: alkolün emilim hızını da etkiler.
 Kişinin emosyonel durumu,
 Kullanılan ilaçlar,
 Mide ameliyatları,
 Midenin boş veya dolu olması,
 Emilimin en hızlı olduğu yoğunluk, yaklaşık % 20’lik alkol konsantrasyonudur.
 Kana geçen alkol doku ve organlara, içerdikleri su ve kan oranında dağılır.
 Bu nedenle az su içeren kemik ve yağ dokusunda alkol konsantrasyonu az.
 Kan alkol seviyesi: kişisel faktörlere (cinsiyet, fiziksel yapı, tolerans),
alınan alkolün miktar ve içim hızına,
alkolün emilim ve karaciğerdeki yıkım hızına
bağlı olarak farklılıklar gösterir.
ETİL ALKOL (ETANOL)
.

 Yıkım: %90 karaciğer, %5-8 değişime uğramadan solunum ve idrar, çok


az kısmı ter ve feçes ile
 KC: Etanol Aset Aldehit Asetik asit
Alkol Aldehit
Dehidrogenaz Dehidrogenaz

 Alkolün karaciğerdeki yıkımı, emilimine oranla daha stabildir.


 Kan alkol düzeyindeki 1 saatlik düşüş, ortalama olarak;
 erkeklerde 18 mg/100 ml,
 kadınlarda 15 mg/100 ml,
 her iki cinste 10-25 mg/100 ml arasında değişmektedir.
ETİL ALKOL (ETANOL)

 Alkol tayininde;
 Yaşayan kişilerde kullanılan en pratik araç alkolmetre
 Trafik kontrollerinde yaygın olarak kullanılmakta
 Ekspirasyon havasındaki alkolü kalorimetrik özelliklerinden yararlanarak belirler ve kan
alkol düzeyi olarak sonuç verir
 Fazla hassas olmadığı ve hata payının olduğu yönünde itirazlar olabilmekte
 Ancak yasal sınırın çok üstünde alkol alan sürücülerin belirlenmesinde yeterli bir yöntem

 Alkolmetre ile yasal sınır çevresinde yakın bir düzeyde alkol alımı belirlenmiş ise; kan
analizi yapılmalı
 Alkol tayininde en doğru yöntem venöz kan analizidir.
ETİL ALKOL (ETANOL)

 Kanın alınmasında ve tetkikin yapılacağı laboratuvara gönderilmesinde


dikkat edilmesi gereken bazı hususlar:

 Venöz kan alınacak deri bölgesi, alkol ihtiva etmeyen bir solüsyon ile dezenfekte
edilmeli.

 Kan steril enjektörle, iki ayrı steril tüpe alınmalı (ikinci tüp, kontrol amaçlı
kullanılabilir).

 Kan analizi gecikecekse, fermantasyonu ve koagülasyonu engellemek için tüplere


yeterli miktarda sırayla %1'lik sodyum florid ve potasyum oksalat ilave edilmeli,
buzdolabı koşullarında saklanmalı.
ETİL ALKOL (ETANOL)

 Otopsi işlemi sırasında da kan periferik venlerden alınmalı

 Alışılmış bir yöntem olarak kan örneği, kalp boşluklarından veya perikard
açılıp temizlendikten sonra kalbe gelen büyük damarların kesilmesi ile
perikard boşluğunu dolduran kandan alınmaktadır.

 Otopsi işlemi geciken olgularda, gastrointestinal sistemden göğüs ve perikard


boşluğuna pasif diffüzyonla alkol veya benzeri maddelerin geçebileceği, bu
nedenle kan örneklerinin perifer venlerden alınmasının daha uygun olacağı
belirtilmektedir.
ETİL ALKOL (ETANOL)
Klinik muayene metodları ve bulguların değerlendirilmesi
 Pratisyen hekim, en iyi alkol intoksikasyon teşhisini, klinik gözlemlerinden çıkarır.
 Ancak periferik kan alınmalı.

 Muayene:
 Anamnez: geçirilmiş bir hastalık? İnsülin, oral antidiyabetik, sedatif, antihistaminik, hipnotik,
tranklizan ve antiepileptik ilaç kullanımı?
 Sinir-kas koordinasyon testleri (denge, yürüyüş, konuşma, yazı yazma ile ince ve
kaba hareketlerdeki beceriler ve görme kabiliyetinde bozukluk gelişip gelişmediği
düz çizgide yürüme, bir nokta etrafında 360 derece dönme, parmak testleri
(parmak-burun, parmak-parmak testi), yerden küçük bir cismi alma, ceket düğmesini
ilikleyip açma)

 Bu tür testlerdeki yetersizlik ve patolojik sonuçların, alkol intoksikasyonu dışında başka


bir nedene bağlı olup olmadığının araştırılması gerekir.
 Ayırıcı tanıda: yüksek kan basıncı ve buna bağlı intraserebral kanamalar, komaya yol açan
(uyuşturucu veya toksik madde alınımı, akut CO intoksikasyonu, diabetes mellitus, üremi,
kafa travmaları, kardiovasküler yaralanmalar vb.) sebepler, şok ve hipoglisemi, KİBAS'a yol
açan (tümör, anevrizma, kanama ve beyin ödemi vb.) nedenler dikkate alınması gereken
durumlardır.

 Alkol, santral sinir sistemi depresanı


 Önce muhakeme gibi yüksek fonksiyonlar daha sonra kas koordinasyonu ve otonomik
fonksiyonlar etkilenir

 Kan alkol konsantrasyonu ile, gelişen bulgu ve septomlar arasında, genellikle bir korelasyon
vardır.
 Ancak bu tüm olgular için geçerli olmayabilir. Aynı kan alkol konsantrasyonuna rağmen,
farklı etkileşim söz konusu olabilir.
 Özellikle kronik alkolikler, gelişen tolerans nedeniyle çok yüksek kan alkol seviyelerinde
dahi ciddi bulgu vermeyebilirler.
 Alışkanlığı olmayan kişilerde ise, beklenenden daha fazla bir reaksiyon gelişebilir.
Aşağıdaki şema, 100 ml kanda mg. cinsinden belirli alkol konsantrasyonlarında beklenen
semptom ve bulguları göstermektedir.

• 10-30 Hafif fizyolojik bozukluk,


• 30-50 Araba kullanma gibi kompleks hünerlerde bozukluk,
• 50-70 Öfori, kendine güvende artış, reaksiyon cevabında ve dikkatte bozulma, gülme,
fazla konuşma ve duygusallaşma,
• 70-100 Reaksiyon cevabı, dikkat, görüş keskinliği, duyumsal motor koordinasyon ve
muhakeme gücünde artan bozulma,
• 100-150 Heceleri karıştırarak konuşma, kararsızlık, huzursuzluk,
• 150-200 Ataksi, belirgin sarhoşluk, mide bulantısı, sendeleyerek yürüme, koordinasyon
kaybı, uyuklamaya eğilim,
• 200-300 letarji, kusma, uyuklama, koma riski,
• 300-350 Stupor veya koma, kusmuğun aspire edilme tehlikesi,
• 350 ve üstü Solunum paralizisi sonucu artan ölüm tehlikesi.
Ölüm: -solunum depresyonu (over dose)
-mide içeriği aspirasyonu (bilinç bulanıklığı/uyuklama sırasında
kusma)
- kaza (en sık trafik kazası, düşme, yanma-COzeh)
Otopsi bulguları

 Akut alkol entoksikasyonuna bağlı ölüm


 Solunum depresyonu asfiksi bulguları
 Yüksek bir kan alkol seviyesi
 Akciğerleri sekonder bronşlara kadar dolduran mide içeriği

 Kronik alkolikler ölüm:


 Organ patolojisi belirgin ve yaygın
 Karaciğer: -erken dönemde, yağlanma ve büyüme; ileri dönemde fibrozis, siroz,
karsinoma (nodüler, sert, küçük)
-portal hipertansiyon, dalakta büyüme ve sertleşme, özofagus varisleri
 Alkolik kardiomiyopati
 Akut pankreatit ve pankreatik nekroz
Etil alkol kullanımıyla ilgili yasal uygulamalar

 Ceza Ehliyeti:
 Kronik alkolizm (alkol iptilası) durumunda;
 klinik tablonun ağırlığı, gözönünde tutularak
 işlenen suçun türü ve azalmış ceza ehliyeti
 işlenen suç ile alkolizm arasındaki ilişki veya tam cezai ehliyetsizlik söz konusu olabilir.

 Alkol psikozlarının (delirium tremens, wernicke hallüsinozu, alkol paranoyası, alkol


demansı, Korsakoff psikozu gibi) seyirleri esnasında, hastaların ceza ehliyetine
sahip olmadıkları kabul edilir.

 İptila derecesinde alkol bağımlılığı olan kişilerin, ailelerini yoksulluğa


sürükleyebilecekleri, sorumsuzca mal ve mülk satışında bulunabilecekleri dikkate
alınarak,
 Türk Medeni Kanununun 406. maddesine göre; kişiye vasi tayin olunur.
 Türk Medeni Kanununun 429. maddesine göre; yasal danışman tayin olunur.
Etil alkol kullanımıyla ilgili yasal uygulamalar

 Alkol, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin etkisi altında araç sürme yasağı:
 Karayolları Trafik Kanunu Md.48
 Alkolmetre ile ölçüm
 Rutin trafik kontrolü
 Kişinin yaralanmalı veya ölümlü ya da kollukça müdahil olunan maddi hasarlı trafik kazasına
karışması hâlinde, alkol muayenesine tabi tutulması zorunlu
 İtiraz: Kan, tükrük, idrar
 Kabul etmeyen: 2000 TL idari para cezası + Sürücü ehliyetinin 2 yıl alınması
 Hususi otomobil sürücüleri:0.50 promil
 Diğer araçların sürücüleri:0.21 promil
 700 TL idari para cezası + Sürücü ehliyetinin 6 ay alınması
 5 yıl içinde tekrar ederse: 877 TL para cezası + Sürücü ehliyetinin 2 yıl alınması ayrıca
sürücü davranışlarını geliştirme eğitimi
 3 veya daha fazla tekrar ederse: 1407 TL para cezası + Sürücü ehliyetinin 5 yıl alınması
ayrıca psiko-teknik değerlendirme ve psikiyatri uzmanının muayenesi
METİL ALKOL (METANOL)
 Odun talaşının distile edilmesi ile elde edilir.
 Renksiz, çok uçucu, kaynama noktası 65 santigrad olan bir maddedir.
 Endüstride boya inceltici, teksir makine sıvısı, antifriz, cam temizleyici ve bir çok
organik maddenin yapımında kullanılır.

 Akut zehirlenmeler: yanlışlıkla içki amaçlı olarak kullanılması sonucu


 Kronik zehirlenmeler: endüstriyel olarak buharının inhale edilmesi sonucu
 KC: Metanol Formaldehit Formik asit
Alkol Aldehit
Dehidrogenaz Dehidrogenaz

 Bu dönüşüm etil alkole oranla 5-10 kere daha yavaş oluşur. Yavaş yıkılım, metil
alkolün organizmada birikimine neden olur.
 Metil alkolün, değişikliğe uğramadan zararsız ve sadece sarhoş edici bir etkisi var
iken, in vivo dönüştüğü formik asit (format) yüksek toksisiteye sahiptir.
METİL ALKOL (METANOL)

 İdrarla formik asit şeklinde atılır. Atılım, emilimi takiben 3-4 gün devam eder.

 20 mg/dl. üstü toksik, 40 mg/dl. üstü çok ciddi metabolik bozukluklar, 80-100 mg/dl.
letal.

 İlk 5 saatte sarhoşluk ve gastrit


 30 saatten sonra plazmada bikarbonat düşüklüğü, ciddi metabolik asidoz,

 Metil alkol entoksikasyonunda rastlanan başlıca semptomlar: baş ağrısı, letarji, vertigo,
kusma, bulanık görme veya ileri aşamada görmede tam kayıp, hiperpne, delirium,
konvulsiyonlar

 Tedavi edilmeyen olgularda konvulsiv felç, koma ve takiben ölüm


METİL ALKOL (METANOL)

 Toksik bulguların geç ortaya çıkması, özellikle içki amaçlı kullanımlarda metil alkol'ün
aşırı dozda alınımına yol açmaktadır.

 Ölümle sonuçlanan olguların çoğunda, kan metil alkol düzeyi 150-300 mg/dl.gibi yüksek
düzeylerde bulunmaktadır.

 Postmortem tetkiklerde: -akut intoksikasyonda asfiksi bulguları


-kronik intoksikasyonda merkezi sinir sistemi ve görme
siniriyle ilgili bulgular

 Beyinde ödem, hiperemi ve korteks hücrelerinde dejenerasyon görülür. Retinada ödem,


nervus optikusda dejenerasyon, demiyelinizasyon ve saptanır. Karaciğer, böbreklerde
ve pankreasın asiner hücrelerinde dejenerasyon görülür.
ZEHİRLİ MADDE SUÇLARI

 TCK -Özel Hükümler Kitabı


-Topluma Karşı Suçlar
-Kamu Sağlığına Karşı Suçlar
 Besinlere zehirli madde katma: TCK Md. 185
 2-15 yıl hapis
 Zarar tehlikesi suçu
 Zarar meydana gelirse: hayata/vücut bütünlüğüne karşı suç

 Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Md. 3/18


 Kaçakçılık suçuna iştirak etmeksizin, sigara, tütün mamulleri, etil alkol, metanol ve alkollü
içkilerin piyasada satılması, satışa arz edilmesi, taşınması veya satın alınması hâlinde,
suçun cezası 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası ve 10 bin güne kadar adli para cezası
UYUŞTURUCU-UYARICI MADDE SUÇLARI

 TCK -Özel Hükümler Kitabı


-Topluma Karşı Suçlar
-Kamu Sağlığına Karşı Suçlar

 U-U imal/ithal/ihracatı: TCK Md. 188/1


 U-U satma/sevk/nakil/depolama/….. : TCK Md. 188/3
 U-U kullanımını kolaylaştırma/özendirme: TCK Md. 190
 U-U kullanmak için satın alma/kabul etme/bulundurma: TCK Md. 191
TCK MD. 188
 U-U imal/ithal/ihracatı (188/1)
 Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç
eden kişi, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve ikibin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası
ile cezalandırılır.

 U-U satma/sevk/nakil/depolama/….. (188/3)


 Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa
arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden,
bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para
cezası ile cezalandırılır. Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk
olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz

 Cezayı artıran nedenler (188/4-5-8)


 Morfin, eroin, bazmorfin, kokain, sentetik kannabinoid yarı oranında
 Okul, yurt, hastane, kışla, ibadethane gibi yerlere < 200 mt yarı oranında
 3 ≤ daha fazla kişi yarı oranında, örgüt faaliyeti bir kat
 Tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık çalışanları yarı oranında
TCK MD. 190

 U-U kullanımını kolaylaştırma (190/1)


 a) Özel yer, donanım veya malzeme sağlayan,
 b) Kullananların yakalanmalarını zorlaştıracak önlemler alan,
 c) Kullanma yöntemleri konusunda başkalarına bilgi veren kişi, beş yıldan on yıla kadar
hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır
 U-U kullanımını özendirme (190/2)
 U-U alenen özendiren veya bu nitelikte yayın yapan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis
ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır
TCK MD. 191
U-U kullanmak için satın alma/kabul etme/bulundurma veya kullanma:
 iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası
 beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi (takdiri değil mecburi)
 Asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri
 Gerek görülmesi hâlinde tedavi
 Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine
yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde
sonuçlar konusunda uyarır.
 Erteleme süresi zarfında (5 yıl);
 Yükümlülüklere uymama (denetimli serbestlik, tedavi) kamu davası
 Yasak ihlali (tekrar kullanım, bulundurma, satın alma…) açılır.
 Tekrar kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez.
 Yükümlülüklere uyar ve yasakları ihlal etmezse kovuşturmaya yer olmadığı kararı
 Suçun hiçbir kanuni sonucu ortaya çıkmaz, hiçbir hak mahrumiyeti olmaz
KULLANMAK İÇİN BULUNDURMA? U-U TİCARETİ?
 YARGITAY KRİTERLERİ:
 Bulundurduğu U-U maddeyi başkasına satma, tedarik etme konusunda herhangi bir
davranış, izlenim
 Hassas terazi
 Çok sayıda küçük paketler
 Bulundurulan yer, bulunduruluş biçimi
 Kolay ulaşılabilir (ev, iş yeri vs.)
 Saklı (depo, gizli bölmeler vs.)
 Bulundurulan miktar
 Adli Tıp Kurumu mütalaalarında;
 Esrar günlük yaklaşık 5 gr olmak üzere birkaç aylık bulunabilir.
ESRAR
 Cannabis sativa (hintkeneviri), etken madde: tetrahidrokannabinol (THC)
 Tomurcuk, çiçek, yaprak ve dal uçları THC içerir. (Tohumda yok). Dişi
kenevirde daha fazladır.
 Kenevir çiçekleri ve yaprakları kurutulup toz hale getirilir (kubar) ve elenir,
sıcakta yoğrularak plaka esrar elde edilir.
 Dünya genelinde yaygın kullanım. Kullanım: Oral ve inhalasyon
 En yaygın kullanım şekli sigara içinde inhalasyon, yiyecek, içecek içine
konulabilir.
 Zayıf bağımlılık (fiziksel bağımlılık yok, psikolojik bağımlılık var)
 Yoksunluk sendromu ve doğrudan ölüme yol açmaz
 Diğer maddeler için ilk basamak
ESRAR

 Etkileri; duygu durumu değişikliği, elemle haz arasında yer alan geniş bir
duygulanım yelpazesi, hafif bir canlılık ve uyanıklık veya kaygı, sıkıntı ve
tedirginlik dönemi, aşırı neşe ile birlikte konuşma ve hareket artışı, çağrışım
ve düşünce akışında hızlanma, algılama ve tasarım gücünde canlanma.....
O andaki “mood” artar!
 Hallusinojen: zaman algısında farklılaşma, renklere ve seslere duyarlılıkta
artış,
 Öfori, gülme krizleri, daha konuşkan olma, paranoya (bad trip), anksiyete
(bad trip)
 Kronik kullanımda: psikiyatrik ve bilişsel problemler
SENTETİK KANNABİNOİDLER
 Laboratuvar ortamında
 Esrar benzeri ancak kuvvetli etki
 Hallusinojen
 Ülkemizde «bonzai», yurt dışında «k2, spice, jamaican gold…»
 Taşikardi, bradikardi
 Hipertansiyon, hipotansiyon
 Myokard infarktüsü ve aritmiler
 Artmış anksiyete ve psikotik belirtiler ile intihar
 Bilinç kaybı, hafıza kaybı, nöbet geçirme, psikoz, ajitasyon, kognitif bozulmalar
(kronik kullanım ile)
Bonzai bom, geldi tripler
Kafam bir ton, farklı düşüşler
Baba bana ne oldu, ben adımı unuttum
Kimsiniz ulan kayboldum
Neresi burası, yeter yoruldum
Tek bir kapakla Hakk’a kavuştum
UYUŞTURUCU VE UYARICI MADDELER

OPİOİDLER (MORFİN ve TÜREVLERİ)


 Afyon (opium) bitkisinin reçinesi (afyon sakızı)
 Prototip: morfin (çok güçlü analjezik şiddetli ağrıların giderilmesi)
 Eroin (diasetil morfin), kodein, petidin, pentazosin….
 MSS depresyon-inhibisyon (alkol gibi)
 Kullanıcılar tarafından “yoğun” etkileri nedeniyle aranırlar
 Çok hızlı tolerans, güçlü bağımlılık ve fiziksel yoksunluk sendromu
 Eroin yaklaşık 3 kat güçlü (birkaç kullanımda bağımlılık)
 Fentanyl yaklaşık 80 kat güçlü (iv anestetik, transdermal flaster)
 Saf hali beyazdır ve katkı maddeleri ( kinin, kafein, prokain, barbiturat,
asetfenatidin, striknin, metadon, mannitol, sorbitol, glukoz, fruktoz..) ile açık
kahverengiye kadar değişen tonlarda olabilir.
UYUŞTURUCU VE UYARICI MADDELER
OPİOİDLER (MORFİN ve TÜREVLERİ)
 Alım yolları: oral, nazal, enjeksiyon
 Oral alınırsa Az emilim Hızlı metabolizasyon
 Plasentadan geçer, anne sütüne geçmez
 Eroin daha lipofilik MSS daha çok geçer Öforik etkisi daha güçlü
 Etkileri: Öfori, Sedasyon, Bradikardi, Solunum depresyonu, Serebral Vazodilatasyon,
BOS basınç artışı, konvülsiyon, hipertermi
GİS motilitesini azaltır Konstipasyon
Histamin Bronkokonstrüksiyon, hipotansiyon
Öksürüğü baskılar
Kemoreseptör trigger zon Bulantı-Kusma
Myozis
UYUŞTURUCU VE UYARICI MADDELER

OPİOİDLER (MORFİN ve TÜREVLERİ)


 Yoksunluk Belirtileri:
 İrritabilite, uykusuzluk, terleme, titreme, rinore, ileri derecede lakrimasyon, ağrılı diare,
solunum sayısında ve kan basıncında artış, pilomotor aktiviteye bağlı kaz derisi görünümü,
MSS hipereksitabilitesi
 7-10 gün
 Madde verilmesi ile dramatik düzelme
 Şiddeti, bağımlılığın şiddeti ile doğru orantılı
 Direkt ölüme yol açma? (başka hastalıkların şiddetlenmesi, beklenmeyen komplikasyonların
gelişmesi)
UYUŞTURUCU VE UYARICI MADDELER
OPİOİDLER (MORFİN ve TÜREVLERİ)
 Henüz tam anlaşılamayan bir mekanizma ile, kronik kullanıcılarda bile alımdan hemen
sonra ani gelişen ventriküler fibrilasyon ve pulmoner ödem sonucu ölüme yol
açabilmektedirler. Bu tür ölümlerde kişi çoğu kez enjektör damarında olduğu halde
bulunur.
 Zehirlenmede: pinpoint pupil, bradikardi, hipotansiyon, solunumda yüzeyelleşme,
soluk-nemli cilt
 Ölüm: -Tolerans Aynı etkiyi isteme Yüksek doz Solunum depresyonu
-Tedavi/göz altı Tolerans azalması Aynı dozun yüksek gelmesi
-İmalatında kullanılan katkı maddeleri Toksik etki
-Aritmiler, pulmoner ödem
-Hiperemesis Kusma Aspirasyon
UYUŞTURUCU VE UYARICI MADDELER

OPİOİDLER (MORFİN ve TÜREVLERİ)


 Otopsi:
 Nonspesifik bulgular (solunum depresyonuna bağlı asfiksi)
 İleri ödem (narkotik akciğeri: suda boğulma benzeri)
 Aspirasyon pnömonisi olanlarda lobuler pnömoni
 HBV, HCV, HIV otopside dikkat!!
 Asistan doktor ölü bulundu
 İSTANBUL Milliyet
 Siyami Ersek Hastanesi Kardiyoloji Bölümü'nde asistan olarak görev yapan 29 yaşındaki Dr. R. A.
doktor giyinme odasında ölü bulundu. Yapılan incelemede R.A.'nın vücuduna aşırı dozda morfin
enjekte edildiği öğrenildi.

 Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji
Bölümü'nde 3 yıldır asistan olarak görev yapan R. A. dün saat 15.00 sıralarında Kardiyoloji Yoğun
Bakım Ünitesi'nin doktor giyinme odasında meslektaşları tarafından ölü bulundu.

 Kolundaki damardan vücuduna aşırı dozda morfin enjekte edildiği anlaşılan R.A.'nın cesedi Adli Tıp
Kurumu morguna sevk edildi. R.A.’nın yaklaşık 3 ay önce dünya evine girdiği öğrenildi.
UYUŞTURUCU VE UYARICI MADDELER
KOKAİN

 Koka bitkisinin (Erythroxylon coca) yapraklarından elde edilir.


 MSS stimulanı
 Hızlı tolerans gelişimi
 Yüksek bağımlılık (psikolojik)
 Fiziksel bağımlılık yok (Yoksunluk sendromu yaratmaz) (yüksek gelirliler)
 Kullanım Yolları: İnhalasyon, nazal, oral, enjeksiyon, rektum-vajina mukozası
 “Crack”=Kokain+NaHCO3 (Sigara şeklinde) (İlk kullanımlarda bağımlılık)
 Burun septumunda kronik iltihap, septum perforasyonu
 Şüpheli olguların burun boşluklarından sürüntü örneği alınması
UYUŞTURUCU VE UYARICI MADDELER
KOKAİN

 Etkileri: Lokal anestezik


Stimulan: Kendini iyi hissetme, zihin kapasitesinde artma, çok konuşma
soğuk, açlık, uykusuzluğa dayanıklılık; seksüel orgazm derecesinde artma
Sempatomimetik etki: Vazokonstrüksiyon, hipertermi, taşikardi, midriazis
Anksiyete, ajitasyon, huzursuzluk, psikoz, halüsinasyon, tremor, konvülsiyon
 Çabuk hidroliz, yarı ömrü kısa. Kronik kullanıcılarda mental disfonksiyonlar
 Yüksek doz: beyin kanaması oluşturabilecek hipertansiyon, yüksek ateş, aritmiler,
pupillalarda dilatasyon ve solunum merkezi depresyonu
 Ölüm Nedeni: Kalp yetmezliği, SAK, IPK, solunum merkezi depresyonu
UYUŞTURUCU VE UYARICI MADDELER

AMFETAMİN ve TÜREVLERİ
 Yorgunluk/uykusuzluk gidermek için yapay olarak geliştirilmiş bir madde grubu
 İştahı kapatma ve zayıflama amacıyla da kullanılmış (metabolizma hızlanıyor)
 Kuvvetli stimulan: fiziksel performansı, sistolik ve diastolik KB artırır, solunum sistemini
stimule eder
 Fiziksel bağımlılık yok, tolerans gelişimi hızlı
 Kronik kullanım: hipereksitasyon, hallüsinasyon ve psikoz
 Entoksikasyonu: yüksek ateş, hipertansiyon, subaraknoidal ve intraserebral
kanamalar, aritmiler
 Amfetamin: MSS stimulanlarının prototipi
 Yaygın suistimal edilen: MDMA, Captagon (Fenetilen)
AMFETAMİN VE TÜREVLERİ
ECSTASY(XTC): 3.4 METİLENDİOKSİMETAMFETAMİN (MDMA)

 1912’de uyku hastalığının tedavisi için kullanılmış,


 Sonraları ABD’de kilo kaybettirici ilaçlarda kullanılmış ve psikoterapilerde kullanılmış,
1985’te yasaklanmış.
 Uyuşturucu olarak ilk defa 1985 yılında Hollanda'da…
 1980'li yıllarda genç insanlar arasında ev müzik kültürünün yaygınlaşması ile birlikte hızlı
bir yükselişe geçmiştir. 1990 ve sonrasında Techno partilerinin vazgeçilmezi olmuştur.
 Stimulan, halusinojenik ve “mood elevator” etkileri vardır.
 Etkileri: Pozitif duygulanımda artma, yüksek empati, neşe, sosyal inhibisyonun kalkması,
aşırı rahatlama ve öfori
 Vücut ısısında, nabızda artma, hipertansiyon, midriazis, bulantı, çene kasılması, tremor,
kramplar ve halüsinasyon..
LSD: LYSERGİC ACİD DİETHYLAMİDE

 Güçlü bir hallüsinojendir.


 Çavdar mahmuzundan elde edilen yarı sentetik bir madde.
 LSD yi ilk bulan; Albert Hofmann 1943 yılında LSD'nin fizyolojik ve ruhsal etkilerini kendi
üzerinde denemiş ve gözlemlerini yazmıştır:
"19 Nisan 1943 Pazartesi günü saat 16.00'da Lysergic Acid Diethylamide Tartarat'ın
% 0.5'lik eriğini hazırladım. 0.5 santimetre küp 0.25 miligram LSD içeren tatsız, yavan
sıvıyı içtim. Saat 17.00'de baş dönmesi, endişe, kaygı ve tedirginlik başladı. Görmem
bozuldu, düşüncelerim dağıldı, içimden gülmek isteği geliyor, anlamlı konuşmak için
büyük çaba sarf ediyorum, görme alanım sanki karşımda, eşyaların biçimi değişiyor,
çevremi lunaparklarda olduğu gibi olağan üstü görüyorum. Bir süre sonra bunların
hepsi geçti. Bütün bunları hatırlıyorum, baş dönmesi, görme bozuklukları, çevredeki
eşyaların acayip gülünç ve kaba şekilleri... Renkli yüzler belirdi. Belirli bir tedirginlik
vardı.”
 Renkli tabletler veya emici kağıt şeklinde, su gibi renksiz sıvı ve ince jelatin kareleri seklinde satılır.
Ağızdan alınmanın yani sıra, emici, parlak vs kağıttan, renkli çıkartmalardan, puldan vs yalanarak
kullanılır.
 İnsan kendini rüya aleminde zanneder. Uçmaya yada hareket halindeki bir aracı durdurmaya
kalkışabilir.
 Sempatomimetik etkilidir.
 Tek başına öldürücü değildir.
UÇUCU MADDELER:

 Mental düzeyde değişiklik amacıyla uçucu maddelerin inhalasyonu özellikle adelosanlar


için önemli bir problemdir.
 Bu amaçla kullanılabilen maddeler butane, benzin gibi petrol gazları, aerosol dolguları,
toluen içeren yapıştırıcı ve çözücüler, trikloretilen gibi temizlik maddeleridir.
 Bu maddeler sedatif, anestezik ve halusinojenik etkiler yaratırlar.
 Ölüm; anoksi, vagal inhibisyon, solunum depresyonu, kardiak disritmiler ve sebebi
açıklanamayan kullanım anındaki veya sonrasındaki saatlerde ani ölüm şeklinde ortaya
çıkabilir. Ani olarak bırakıldığında fiziksel bir yoksunluk belirtisi ortaya çıkmaz.
BENZODİAZEPİNLER:
 Sedatif, trankilizan (anksiyolitik)
 Artan oranda kötüye kullanılan ilaçlardır.
 Özellikle esas tercih edilen ilaç bulunamadığında idame amaçlı alınır.
 Benzodiazepinlerin yoksunluk sendromu kasılma, psikoz ve bunların komplikasyonlarıdır. Ayrıca
anksiyete, terleme, uykusuzluk, baş ağrısı, titreme, kusma ve anormal vücut duyumları ile
uyarılabilirlik gözlenebilir.
 Uzun(diazepam, klordiazepoksit….) - orta(flunitrazepam, lorazepam…) - kısa(triazolam)
 Yoksunluk tedavisinde uzun etkili klordiazopoksid veya diazepam gibi ilaçlarla semptomları
yatıştırmak söz konusudur.
BARBİTRATLAR VE DİĞER HİPNOTİKLER:
 Benzodiazepin gibi nonbarbiturat hipnotiklerin gelişimi görülme sıklıklarını azaltmıştır.
 Uzun(barbiton, fenobarbiton, fenitoin) - orta(amilobarbiton, pentobarbiton)- kısa(hegzobarbiton)
DİĞER UYUŞTURUCU VE UYARICI MADDELER:

 GHB-(Gamma Hydroxybutyrate): Kas geliştirici…

 Ketamin (ketamine hydrochloride): hayvan anesteziği

 PCP-(Phencyclidine):

 Magic Mashroom- Peyote: Hollanda’da…

 Roche (Rohipnol):

 Dextromethorphan: Öksürük şurubu…


Droglar Psikolojik Bağımlılık Fiziksel Bağımlılık Etkileri

Narkotikler

Morfin Yüksek Evet


Eroin Yüksek Evet Uyuşukluk, Ağrı Dindirici,
Metadon Yüksek Evet Uyku Verici, Rehavet Verici

Kodein Zayıf Evet

Depresanlar

Alkol (Etil Alkol) Yüksek Evet

Diazem Orta Evet

Stimulanlar

Amfetaminler Yüksek Hayır


Kokain Yüksek Hayır Uyarıcı, güç ve enerji
Kafein Zayıf Hayır duyumlanır.

Nikotin Yüksek Hayır

Halusinojenler

Esrar Zayıf Hayır


Hayal görme, zihinsel
LSD Zayıf Hayır etkiler
Fensiklidin (PCP) Yüksek Hayır
ESRAR ECSTASY
EROİN KOKAİN
Derman Ex
Mal Patates Kok
Ot E
Beyaz Keçi Koko Jamboo
Plaka Beyaz
Toz Yeşil Kola
Mühür Kumrular
Kendir Pırlanta
Beyaz Sarıkız Soda
Elek Altı Otoban
Kelebek Anten Uçuş
Siyah Beyaz Ten
Kağıt Üstü Sarma Kanat
Saddam Pudra
Junk Paspal
Kenevir Toz Şeker
Haşhaş Gıya
Gogo Jelatin
Staff Mal
Gonca
Charlie Sarı HAP
Kuru
Kireç Çiçek Leblebi
Cigara
Kar Sündüz Roş
Cigaralık
Cevher Cam Macunu Papik
Marijuana
Kız Kına Roş İkilik
Deli Gonca
Kuriş Sarı Bomba
Peynir Ahna
Gubar Roş Onluk
İlaç Henry
Aspirin ...
Nane ...
TEŞEKKÜRLER!
ÇOCUK İSTİSMARI
ÇOCUK İSTİSMARI

Tanım
Her yaş grubunda
Ölümle 3
Acil 5 yaş altı çocuk
yaralanmalarının %10’u
Kempe ve ark. 1962’de Hırpalanmış çocuk
sendromu (battered child syndrome)
ABD’de fiziksel istismar;
1976 669000
1995 3000000
2015 100 çocuktan 1’i
4 ana grupta incelenir

Fiziksel istismar

Cinsel istismar

Duygusal istismar

İhmal
Fiziksel istismar

Tanım
Sıklığı
En sık görülen şekli
Spektrum
Cilt ve iskelet sistemi
Anamnezde, fiziksel istismarı düşündürmesi
gereken bulgular
Anamnez
Çocuktan alınan öykü
Hastaneye başvurma
Fiziksel bulgularla uyumsuz anamnez
Fizik muayenede, fiziksel istismarı düşündürmesi
gereken bulgular
İyileşme evreleri farklı lezyonlar
Ekimoz
Yanıklar

Yanıklar
Sigara yanıkları
Metal cisim yanıkları
Fizik muayenede, fiziksel istismarı düşündürmesi
gereken bulgular
Isırık izleri
Fizik muayenede, fiziksel istismarı düşündürmesi
gereken bulgular
Dudaklar ve frenulumda yırtık ve ekimozlar
 Biberon yaralanması

 Kulağın çekilmesi veya yüze tokat atılmasına bağlı kulak


sayvanında ekimozlar

 Lokal saç kayıpları

 Sarsılmış bebek sendromunda;


 Retina kanaması, beyin ödemi, travmatik olmayan subdural kanama
Radyolojide, fiziksel istismarı düşündürmesi
gereken bulgular
Uzun kemiklerde spiral kırıklar, torsiyon
Transvers kırıklar, kallus dokusu
Metafiz kırıkları
Periost altında kalsifikasyonlar
Distal falanks hariç el ve ayak kemik kırıkları
Skapula kırığı
Eski kosta kırıkları
Travmatik olmayan subdural kanama
Kompleks kafatası kırıkları
Fiziksel istismarda en sık ölüm nedenleri
Kafa yaralanmaları
Karın içi organ yaralanmaları
(Karaciğer ve dalak laserasyonu)
Ayırıcı tanı
Çocukluk çağı kazaları
Bazı hastalıklar
Kanama bozuklukları
Konjenital nevüsler
Mongol lekeleri
Cinsel İstismar

En sık 6-10 yaş arasında

Erkek/kız oranı 1/3

% 80 çocuğun tanıdığı biri ve %96'sı erkek


% 60-80 nonspesifik

% 20-40 spesifik

Psikiyatrik muayene bulguları


Cinsel Dokunulmazlığa Karşı
İşlenen Suçlar

• TCK: Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar


 Md 102: Cinsel saldırı
 Md 103: Çocukların cinsel istismarı
 Md 104: Reşit olmayanla cinsel ilişki
 Md 105: Cinsel taciz
Çocuklara Karşı İşlenen Cinsel Suçlarda
Tanımlamalar

 Çocukların cinsel istismarı:


 <15 yaş veya 15-18 yaş ancak fiili algılayamayan,
her türlü cinsel davranış (rızadan bağımsız)

 15-18 yaş, fiili algılıyor, cebir, tehdit, hile veya


iradeyi etkileyen bir başka davranış ile

 Reşit olmayanla cinsel ilişki:


 15-18 yaş, rıza var, şikayet
T.C.K.
Madde 287

GENİTAL MUAYENE

Yetkili hakim ve savcı kararı olmaksızın, kişiyi genital


muayeneye gönderen veya bu muayeneyi yapan fail
hakkında 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasına
hükmolunur.
Genel Tıbbi Durum Değerlendirmesi

C.Savcılığı Çocuk İzlem Merkezi

SİZ !
CİNSEL SALDIRI / İSTİSMAR MUAYENELERİNDE
İZLENECEK YOL:

1. Aydınlatılmış onam
2. Ayrıntılı öykü
3. Temel psikiyatrik muayene
4. Giysiler (Öncelikle biyolojik deliller!)
5. Ayrıntılı fizik muayene
6. Genital muayene (Öncelikle biyolojik deliller!)
7. Psikiyatri konsültasyonu
8. Kadın hastalıkları ve doğum konsültasyonu
9. Genel cerrahi konsültasyonu
10. CYBH proflaksisi
11. Toplanan delillerin delil zinciri korunarak savcılığa teslimi
Fizik Muayene Bulguları

 Hikayeye göre: oral/ısırma/emme yeri sürüntü örnekleri


 Ağız çevresi, boyun, omuzlar, göğüs çevreleri, vulva, perine ve
gluteal bölgeler, uyluklar, el bilekleri, önkol ve kollara dikkat!
 Ekimoz, sıyrık, emme-ısırma izleri, kan ve meni lekeleri
IV- Genital Muayene

Diz-dirsek pozisyonu
Jinekolojik pozisyon
Ebeveyn kucağında muayene
Anal Muayene ve Bulguların Değerlendirilmesi
IV- Örnek alımı

 Vücuttaki Her Türlü Şüpheli Leke


 Ağız Boşluğu
 Tırnak Altları
 Isırık veya Emilmeye Ait Lezyonlar
 Vulva ve Perine
 Vajina
 Anüs
 Çocuğa Ait Kan ve İdrar Örneği
Multidisipliner Yaklaşım
Tıp
Sosyal Hizmetler
Hukuk ve Emniyet
Multidisipliner Yaklaşım
Tıp
Çocuk Koruma Merkezi, GÜÇOK
Adli Tıp
Sosyal Pediatri
Çocuk Psikiyatrisi
Erişkin Psikiyatrisi
Çocuk Cerrahisi
Sosyal Hizmet Uzmanı
Psikolog
Hemşire
Çocuk İzlem Merkezleri
Multidisipliner Yaklaşım

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu


(SHÇEK)

Sosyal İnceleme Raporu

Korunma;
Koruyucu aile
Kurum bakımı
Multidisipliner Yaklaşım

Hukuk

Çocuk Polisi
Aile Mahkemeleri
Baro Çocuk Hakları Şubesi
ÇOCUK OTOPSİLERİ
En Sık Çocuk Öldürme Biçimleri

Ağız ve burnun kapanması


Boğaza yabancı cisim konulması
Batıcı aletle öldürmek
Boğmak (Elle ya da iple)
Kafa travması
Suda boğmak
Göğüs ve karna bası yapmak
Diri gömmek
Havasız yere kapatmak (dolap, sandık vb.)
Zehirlemeler
Yenidoğanın cesedinin adlî muayenesi ve otopsisi

CMK. MADDE 88.


Yenidoğanın cesedi üzerinde adlî muayene veya
otopside, doğum sırasında veya doğumdan sonra
yaşam bulgularının varlığı ve olağan süresinde doğup
doğmadığı ve biyolojik olarak yaşamını rahim
dışında sürdürebilecek kadar olgunlaşmış olup
olmadığı veya yaşama yeteneği bulunup bulunmadığı
saptanır
Yenidoğan otopsilerinin başlıca amaçları
şunlardır

Zamanında doğup doğmadığı


Canlı doğup doğmadığı
Ölüm nedeni
Çocuğun yaşama yeterliliğinin olup olmadığı
Ölüm zamanının saptanması
Zamanında doğup doğmadığı
Maturite kriterleri
Boy 46 - 58 ort.50 cm
Ağırlık ort 3200 gr
Baş çevresi ort 35 cm
Arka fontanel kapalı, ön fontanel açık
Saçlar var
El tırnakları iyi gelişmiş, baş parmak tırnakları
parmak uçlarını aşmış
Erkeklerde testisler skrotuma inmiş
Kemikleşme noktalarında (femur alt ucu,
kalkaneus ve talus) kemikleşme başlamıştır
Canlı doğup doğmadığı
Otopsi sırasında solunum sisteminin incelenmesi gerekir
Ölü doğmuş (soluk almamış) Canlı doğup-ölmüş (soluklanmış)
Akciğer :Paravertebral bölgeye Toraks boşluğunu doldurmuş
doğru büzülmüş
Koyu kırmızı renkli Pembe renkli
Kenarları keskin Kenarları künt, yuvarlakça
Karaciğer kıvamında Sünger gibi esnek
Kalp tümüyle açıktır Kalbin üzerini akciğer örter.

Su deneyi-Hidrostatik testler

Histopatolojik İnceleme

You might also like