You are on page 1of 7

GEORG BÜCHNER’ ‹N “WOYZECK” VE TURAN

OFLAZO⁄LU’NUN “KÖSEM SULTAN”


OYUNLARINDA MASALIN ‹fiLEV‹

Function of Folktales in the Plays: “Woyzeck” of George Buchner and


“Kösem Sultan” of Turan Oflazo¤lu

Fonction de la conte dans les pièces de “Woyzeck” de Georg Büchner et


“Kösem Sultan” de Turan Oflazo¤lu

Yard. Doç. Dr. Birkan KARGI*


ÖZET
Halk edebiyat›nda bir anlat›m türü olan masal, aktar›m kolayl›klar› nedeniyle yaz›nbilim d›fl›nda bir-
çok bilim dallar›nca da, yo¤un bir flekilde araflt›r›lmaktad›r.
Bu araflt›rmam›zda Georg Büchner’in ‘Woyzeck’ oyunundaki “Fakir Bir K›z” ile Turan Oflazo¤lu’nun
‘Kösem Sultan’ oyunundaki “Zümrütanka” masallar› ifllevleri aç›s›ndan incelenmifltir. Bu araflt›rman›n teme-
lini, var olan bir halk masal›n›n yap›tlardaki ifllevi oluflturmaktad›r. Woyzeck oyunundaki masal, anti masal
haline dönüflerek sahneler aras›nda iliflkinin kurulmas›na yard›mc› olurken, Kösem Sultan’da ise masal ya-
zar›n amac› do¤rultusunda yer yer farkl›laflarak ana öyküyle birleflmektedir.
Her iki masal da ana fikrin ayd›nlat›lmas›, sahnelerin birbiriyle ba¤lanmas› ve bütünlü¤ün sa¤lanma-
s› bak›m›ndan önemli bir ifllev üstlenmektedir.
Anahtar Kelimeler
G. Büchner, Woyzeck, T. Oflazo¤lu, Zümrütanka.
ABSTRACT
Due to its easiness in quotation, the folk tale that is a type of narration in folk literature, is studied in-
tensively in many areas as well as literature.
In this study, the folk tales “The Poor Girl” in Georg Büchner’s ‘Woyzeck’ and “Zümrütanka” in Turan
Oflazo¤lu’s Kösem Sultan are studied according to their functions in play. The groundwork of this study is ba-
sed on an existing folk tale’s function in plays. While the folk tale in ‘Woyzeck’ helps establishing relation bet-
ween the scenes by becoming anti-tale, the folk tale in Kösem Sultan unites with the main story by changing
through the playwright’s objectives.
Both of the folk tales take on a significant function in order to enlighten the main idea, connecting the
scenes and being unified.
Key Words
G. Büchner, Woyzeck, T. Oflazo¤lu, Zümrütanka.

Halk edebiyat›n›n köklü bir anlat›m yatrodaki rolünü ve kullan›fl›n›, Alman


türü olan masal hem içeri¤inin çok renk- tiyatrosunda Georg Büchner’in Woyzeck
li oluflu hem de iletiflimdeki aktar›m ko- (1836), Türk tiyatrosunda ise A. Turan
layl›klar› nedeniyle yaz›nbilim d›fl›nda; Ofalzo¤lu’nun Kösem Sultan (1980) adl›
psikoloji, e¤itbilim gibi birçok bilim dal- yap›tlar›na dayanarak ortaya koymak-
lar›nca da, yo¤un bir flekilde araflt›r›l- t›r.
maktad›r. Anonim yarat›m olan masal, ola¤a-
Bu araflt›rman›n amac›; masal›n ti- nüstü olaylar› anlatan, zaman ve yer

* Ondokuz May›s Üniversitesi, E¤itim Fakültesi, Alman Dili E¤itimi Anabilim Dal› Ö¤retim Üyesi

Millî Folklor 119


Y›l: 14 Say›: 54

kavramlar› belli olmayan bir sözlü anla- çal›flmalar›na yeni boyutlar kazand›r-
t›m türü olup, amaçl› seçilmifl ifade zen- m›flt›r (Krapp, 1958: 51). Bu araflt›rma-
ginli¤i olan aç›klama ve yorum gerekti- lara göre Büchner kendine özgü gerçe¤i
ren sembolleri içerir. Kullan›lan dil her dile getirirken biçim ve dilde farkl› ifade
zaman gizemlidir. Masallar a¤›zdan a¤›- olas›l›klar›n› aram›fl ve Woyzeck’te bunu
za aktar›larak yaflat›ld›klar›ndan, kiflile- denemifltir. Oyunun konusunu; asker
rin duygular›n› de¤il, tüm insanl›¤›n olan ve ayn› zamanda berberlik yapan
duygular›n› içerirler ve her dönem dinle- Woyzeck’in birlikte yaflad›¤› Maria adl›
yicilerinde yeni izlenimler oluflturdukla- kad›n›, çevresinin etkisinde kalarak, öl-
r›ndan güncelliklerini günümüze de¤in dürmesini içerir.
sürdürmüfllerdir. G. Büchner’in ölümünden k›sa süre
Bu araflt›rmaya ikinci oyun olarak önce Woyzeck Dram›n› yazmaya baflla-
Kösem Sultan’› seçmemizin nedeni ise m›fl olmas› eserin sahne s›ras› problemi-
son dönem Türk tiyatrosunda masal›n ni oluflturmufltur. Sahnelerin keyfi s›ra-
yeniden keflfediliyor olmas› ve giderek lan›fl› bazen Büchner’in tasarlad›¤›ndan
önem kazanmas›d›r. Yirminci yüzy›l Al- de¤iflik bir son ortaya ç›kmas›na neden
man dram›nda biçim ve ifade alan›ndaki olmufltur.
geliflmeler daha önceki dönemlere göre D. T. C. F. eski ö¤retim üyelerinden
oldukça yayg›nd›r. Walter Sokel yap›tla- Prof. Dr. Wilfred Buch sahnelerin s›ra-
r›nda dialoglar›n rolünü (Sokel, 1968: lanmas›na bütün araflt›rmac›lar taraf›n-
60), Klaus Berghahn ise hem as›l eylem- dan benimsenen bir çözüm getirmifl ve
le olan iliflkilerini hem de karfl›l›kl› dü- yeni Woyzeck çal›flmas›n› “Ankara Woy-
flüncelerin dile getirilmesini (Berghahn, zeck” (Ülkü, 1977: 32-36) olarak adlan-
1972: 120-134)) incelemifllerdir. Bu iki d›rm›flt›r. Bu eserin sahne s›ralamas›na
yazar›n yan› s›ra Gerhard Bauer ‘Zur göre ‘Fakir Bir K›z’ adl› masal yirminci
Poetik des Dialogs. Leistung und For- sahnede yer almaktad›r. Yoksul yapayal-
men der Gesprachsführung in der neue- n›z bir çocuk mutlulu¤u aramak için
ren deutschen Literatur’ adl› eserinde gökyüzüne; aya, günefle gitmek ister
Volker Klotz’un dialog araflt›rmalar›n› ama orada çürük tahta, solmufl çiçek ve
gelifltirerek, incelemelerinde ‘yeni me- sivrisineklerle karfl›lafl›r. Gökyüzünde
totlar’ (Bauer, 1968: 72) ortaya koymufl- hayal k›r›kl›¤›na u¤rad›¤›ndan yeryüzü-
tur. Daha sonra Lore Lucas ‘Dialogst- ne geri döner; ancak bu sefer de dünya
rukturen und ihre szenischen Elemente altüst olmufltur. O da oturup a¤lamaya
im deustchsprachigen Drama des 20. bafllar.
jhts’ adl› yap›t›nda ‘diyalog türlerini ifl- Bu masal Grimm Kardefllerin ko-
lev ve iletiflimdeki rollerine’ (Lucas, leksiyonundaki Y›ld›z Ya¤muru “Die
1969: 110) göre de¤erlendirmifltir. 1958 Sterntaler” (Grimm, 1985: 482) masal›-
y›l›nda yay›nlanan Helmut Krapp‘›n ‘Ge- n›n Büchner taraf›ndan Woyzeck dram›-
org Büchner’de dialog’ adl› eseri Büchner na uyarlanmas›d›r. Masal Vladimir
araflt›rmalar›nda önemli bir yere sahip- Propp’un girifl formlar›na uygun olarak
tir. Bu eserde Büchner’in dünya görü- ‘bir zamanlar’ (Es war einmal) fleklinde
flünden çok, kullan›lan ‘diyaloglar›n et- bafllam›fl ‘durum tespiti’nden sonra kah-
kinli¤i’ incelenmifl ve ‘Dramada diyalog’ raman›n ‘yola ç›k›fl›’ ile devam etmifl; an-
cak mutlu sonla bitmesi gerekirken mut-

120 Millî Folklor


Y›l: 14 Say›: 54

suz bitmifltir. ‹llusion yitirmesiyle sonla- lang) bitifl formuyla sonlanm›flt›r. Bura-
nan bu masal› Benno von Wies ‘Anti ma- daki mutlu sonla bitifl ana konuya ba¤l›
sal’ (Antimarchen) diye adland›rmakta olarak verilen mesaj›n dinleyiciye ulafl-
ve içeri¤ine dayanarak nihilist bir yo- mas›n› kolaylaflt›rma rolünü üstlenmifl-
rumla “görünüflün aldat›c› olabilece¤ini, tir.
ard›nda da öz de¤il hiçlik bulunabilece- 2)Masal›n geliflimi:
¤ini” (Weis, 1948: 55) vurgulamaktad›r. a)Fakir, iyi kalpli bir çocu¤un evden
Masal›n “belki hala orda oturuyordur” uzaklaflmas›,
diye biten bu son cümlesini göz önüne b)Yola ç›k›fl ve sosyal s›nav,
alan Prof. Dr. fiara Say›n, biraz daha c)Ödüllendirme,
iyimser bir bak›flla çocu¤un oturup bek- 3)Kahraman›n bütün ilgiyi topla-
lemesinde bir umudun bafllang›c›n› bul- mas›,
mufl ve “görünüfllerin ard›nda hiçlik de- Kahraman›n olay›n merkezinde ol-
¤il illusion yitirmesi desillusion vard›r” mas› di¤er masallarda da s›k rastlanan
de¤erlendirmesini ortaya koymufltur epik bir kurald›r. Bu kural do¤rultusun-
(Say›n, 1966: 53). da olay›n tamam› küçük k›z etraf›nda
Büchner’in masal›n› daha iyi de¤er- örülmüfl, kendisinin sosyal ve ahlaki
lendirebilmek için Grimm Kardefllerin özellikleri vurgulanm›fl di¤er ayr›nt›lar
derledi¤i ‘Alt›n Ya¤muru’ (Die Sternta- göz ard› edilmifltir.
ler) adl› masal›n›n incelenmesi gerekir. Die Sterntaler masal›n›n ilk bölü-
Bir zamanlar fakir, iyi kalpli bir k›z var- münde kullan›lan ‘fakat’ (aber) sözcü¤ü
d›r. Ailesini yitirdikten sonra kimsesi içerisinde bulunan her türlü sosyal
kalmad›¤›ndan tanr›ya güvenerek bafl›n› olumsuzlu¤a ra¤men çocu¤un iyi niyeti-
al›p k›rlara gider. Yolda fakir bir adam ni, tanr› sevgisini vurgulamakta ve ma-
ve yard›ma muhtaç üç çocukla karfl›lafl›r sal›n etik hedefini göstermektedir. Ma-
onlara yard›m için elinde avucunda, üs- sal›n iç dinami¤ini yaratmak için ifade-
tünde bafl›nda ne varsa verir. Sonunda ler sürekli zenginlefltirilmifltir. Örne¤in
ormanda aç ve giysisiz otururken birden fakirlik; “Çocuk o kadar fakirmifl ki bafl›-
bire gökyüzünden y›ld›z gibi paralar dö- n› sokacak bir kulübeci¤i, içine girip ya-
külür. Art›k üzerinde de çok güzel bir el- yabilece¤i yata¤›; daha kötüsü üstünde-
bise vard›r. Alt›nlar› toplar ve ömrünün ki elbisesinden ve bir dilim ekme¤inden
sonuna kadar mutlu yaflar. baflka hiçbir fleyi yokmufl” (Ülkü, 1977:
Masal›n konusu karfl›l›ks›z yard›m 35).
etmek; ana fikri ise iyilik yapan›n bir “so arm, dass es Kammerchen mehr
gün mutlaka iyilik bulaca¤›d›r. Masal- hatte kein Bett garnichtsmehr als die
larda ortak özellik olarak görülen epik Kleider auf dem Leib ein Stückchen
kurallar Y›ld›z Ya¤muru masal›nda kar- Brot” fleklinde oldukça dramatik bir
fl›m›za flu flekilde ç›kmaktad›r. tarzda dile getirilmifltir. Ayr›ca tanr›n›n
1)Bafllang›ç ve bitifl: Masallar›n rolü; “Kanaatkar ve iyi kalpli, tanr›ya
dinleyiciyi (seyirciyi) yönlendirmek için güvenen k›z”, ”Gut und fromm, Verta-
kendine özgü girifl flekilleri vard›r. Bu uren auf den lieben Gott, das fromme
masal da ‘bir zamanlar’ (Es war einmal) Madchen”, ödül zenginlik ise; “P›r›l p›r›l
formuyla bafllay›p ‘ömrünün sonuna ka- alt›ndan paralar, en iyi kumafltan yepye-
dar mutlu yaflam›fl’ (reich sein Leben ni elbise, ömrünün sonuna kadar zen-

Millî Folklor 121


Y›l: 14 Say›: 54

gin” “lauter harte blanke Taler, allerfe- sonla bitmifl, bekleneni vermek yerine
instern Leinen, reich sein leben lang” seyirciyi flafl›rt›p düflünmeye yönlendir-
fleklinde özendirilerek vurgulanm›flt›r mifltir. Di¤er aç›dan anlat›lan anti masal
(Ülkü, 1977: 35), (Grimm, 1985: 482). ilerde geliflecek olumsuzluklar› önceden
Die Sterntaler masal› afla¤›daki fle- haber veren bir ifllevi üslenip sahneler
kilde de¤erlendirilebilir: aras›ndaki iliflkinin kurulmas›na yar-
1) Yaln›zl›k ve fakirlik bafllang›çta d›mc› olmaktad›r.
kader olarak görülmesine ra¤men küçük Türkiye’de Avrupa tarz› tiyatro
k›z tanr›ya güvenerek elindekilerin hep- Tanzimatla bafllar. ‹lk önemli tiyatro
sini ihtiyac› olanlara verir. Açl›ktan ve eseri fiinasi’nin ‘fiair Evlenmesi’dir. fii-
so¤uktan ölmesi beklenirken ‘sosyal s›- nasi ve daha sonra Tevfik Fikret masal
nav›’ baflard›¤› için mutluluk ve refahla türünün edebi anlamda yorumlanmas›-
ödüllendirilmifl ve karfl›l›ks›z yard›m et- na öncülük etmifller ve geliflmesine yön
menin etik aç›dan nas›l de¤erlendirildi¤i vermifllerdir. Son dönem ülkemiz yazar-
ortaya konmufltur, lar› aras›nda di¤er anlat› türleri içerisin-
2) Bir di¤er aç›dan bak›ld›¤›nda; de hem iç öykü hem de epik unsur olarak
küçük kahraman hem maddi hem mane- iletiflimde kolayl›k sa¤lamak amac›yla
vi bak›mdan kullan›lm›flt›r. Bugün dahi oldukça s›k tercih edilmeye bafllanm›fl-
çocuklar günlük yaflamda sorumsuz kifli- t›r. Buna örnek olarak Emine Sevgi Öz-
ler taraf›ndan sömürülmektedir, damar’›n ‘Hayat Bir Kervansaray’ adl›
3) Son olarak ‘Die Sterntaler’ masa- roman›ndaki ‘Sab›r Tafl›’ ve ‘Kelo¤lan’
l›n›n farkl› düflünenleri yard›msever ol- (Özdamar, 1992: 66, 123) masallar›n› Ta-
maya teflvik etmek gibi bir ifllevi oldu¤u r›k Dursun K’n›n ‘Yaz öpüflleri’ yap›t›nda
vurgulanabilir. ki ‘S›çan’ (Dursun K, 1994: 145) masal›-
Bu de¤erlendirmelerin ›fl›¤›nda, her n› gösterebiliriz.
iki masal›n içeriklerinin tafl›d›klar› özel- Türk tiyatrosunda ise masal çocuk
lik aç›s›ndan farkl› olduklar› görülür. oyunlar› aras›nda de¤erlendirilmifl ve
Her ne kadar Büchner’in masal›nda for- genellikle Gülten Ak›n’›n ‘Kelo¤lan’
mal girifl, durum tespiti, yolculu¤a ç›k- (Ak›n, 1997: 151-159) oyunundaki gibi
ma gibi kurallar kullan›lm›flsa da ‘sosyal masal›n tümü oyunlaflt›r›lm›flt›r. Bu
s›nav’ mutlu son yoktur. Ayr›ca ifadelere araflt›rman›n temelini oluflturan bir ma-
ba¤›ms›zl›k kazand›rmak için ‘kanaat- sal›n epik unsur olarak oyun içerisinde
kar’ (fromme Madchen) ve ‘tanr›ya gü- kullan›lmas›na yönelik uygulamalar›
ven’ (Vertauren lieben Gott) gibi inançla Turgut Özakaman’›n ‘Fehim Pafla Kona-
ilgili göstergeler ç›kar›lm›fl daha çok ‘tek ¤›’ (Özakman, 1979: 123-124) adl› oyu-
bafl›na olmak’ vurgulanm›flt›r. Böylece nunda görmek mümkündür. Ancak bu
tüm sahnelerde hakim olan yaln›zl›¤›n oyunda düflüncelerin dolayl› yoldan dile
rengi bu masalla daha çok koyulaflt›r›l- getirilmesi var olan bir masal arac›l›¤›y-
m›fl ve sahnelerin birbiriyle iliflkilendi- la de¤il de, mevcut durumun masallaflt›-
rilmesi görevi dramatik bir flekilde yeri- r›lmas›yla ortaya konmaya çal›fl›lm›fl ve
ne getirilmifltir. Büchner ‘Woyzeck’ dra- gerilimi sa¤layan karfl› diyaloglarla ke-
m›nda seyircilerini dünyaya farkl› bir silip sonlanm›flt›r.
aç›dan bakmaya zorlamaktad›r. Mutlu A. Turan Oflazo¤lu’nun ‘Kösem Sul-
sonla bitmesi gereken masal mutsuz tan’ adl› üç perdelik eserinin birinci per-

122 Millî Folklor


Y›l: 14 Say›: 54

desinin üçüncü sahnesinde ise var olan den yard›m etmenin ve ba¤›fllay›c› olma-
bir halk masal› ‘Zümrütanka’n›n (Ofla- n›n mutluluk getirmesi; ana fikri ise,
zo¤lu, 1982: 28-31) olaylar›n zorunlu k›l- mücadeleci olmak ve affetmek, as›l gü-
d›¤› insan›n dile getirilmesinde iletiflim cün kaynaklar›d›r. Zümrütanka halk
arac› olarak kullan›ld›¤›n› görüyoruz. masallar›n›n tüm özelliklerini tafl›mak-
Oyunun konusu iktidar u¤runa o¤lu ‹b- tad›r. Tipik Türk masal› girifliyle bafll›-
rahim’i tahttan indirip bo¤duran, daha yor; durum tespiti yap›l›p, uzamsal ve
sonra yine iktidar u¤runa torunu Meh- zamansal tan›mlamalara ailenin kimler-
met’i öldürmeye çal›flan Kösem Sultan’›n den olufltu¤u ortaya konuyor. Padiflah›n
Turhan ve dirlik düzen yanl›lar›nca orta- istemi problemi oluflturuyor, kahraman
dan kald›r›lmas›d›r. çözüm için yola ç›k›yor, engelleri afl›p
Eflatun Cem Güney’in Masallar ad- mutlu sona ulafl›yor.
l› kitab›ndaki Zümrütanka (Güney, Bu masal ‘Üç kardefl, üç elma, üç s›-
1982: 42-49) masal›n› flöyle özetleyebili- nama gibi üçlemeler; sihirli saç, sihirli
riz: Padiflah bir gün rüyas›nda gördü¤ü tavflan, ejderhalar, devler; kahramana
üç elmay› flehzadelerinden al›p getirme- k›lavuzluk edilmesi, kahraman›n kan iz-
lerini ister. Üç flehzade yola ç›karlar de- lerinin peflinden gitmesi, uçmas›, dönüfl-
vin izini sürerler ve onu öldürmeye çal›- te kimli¤ini gizlemesi, güç iflleri baflar-
fl›rlar. Büyük ve ortanca flehzade baflar›- mas›, ba¤›fllama, afl›k olma, evlenme,
s›z olurken; küçük flehzade devi öldürüp tahta ç›kma gibi masal çizgilerini içer-
üç elmay› kurtar›r. Ancak kardefllerinin mektedir.
ihaneti nedeniyle yerin alt›nda kal›r, ç›- Masal boyunca oluflturulan dü¤üm
k›fl yolu bulmak için ilerlerken bir köye noktalar›yla merak unsuruna ba¤l› ola-
gelir, biraz su ister ama bulamaz. Yan›n- rak heyecan›n artt›¤›n› görüyoruz. Kah-
da kald›¤› yafll› kad›ndan bir gün bir ej- raman›n baflar›s› do¤rultusunda ana dü-
derhan›n geldi¤ini ülkeyi besleyen suyu ¤üm flehzadenin sevdi¤ine kavuflup ka-
ele geçirdi¤ini ve bir can almad›kça ülke- vuflamayaca¤›d›r.
ye su vermedi¤ini ö¤renir. Hemen ejder- Zümrütanka masal›na benzer tip ve
hay› öldürmek için yola ç›kar, onu bulur, motiflerle Britanya Halk Edebiyat›’nda
savafl›r ve öldürür. Böylelikle ülke padi- da ‘The Rider of Grianaig and Ian the
flah›n›n k›z› da kurtulur. Onun istedi¤i Soldiers Son’ (‹skoçya) ve ‘The Bird of
bir an önce yeryüzüne dönebilmek oldu- the Golden Land’ (‹rlanda) adlar› alt›nda
¤undan tekrar yollara düfler. Yolda Züm- rastlanm›flt›r (Aslan, 1988: 68-69).
rütanka’n›n yavrular›n› kara y›lan›n Turan Oflazo¤lu oyununda Zümrü-
elinden kurtar›r ve onun yard›m›yla yer- tanka masal›n› ikinci bölümünü baz›
yüzüne döner. Kardefllerinin yalanlar›y- farkl›l›klarla anlat› arac› olarak kullan-
la herkes onu öldü bildi¤inden kimseler m›flt›r. Bu masal da karakteristik Türk
tan›maz hatta babas› bile onu cellada ve- masal› girifliyle bafllay›p, uzamsal ve za-
rir. Son anda kendisini tan›t›p kardeflle- mansal tan›mlamalarla devam ediyor.
rinin ihanetini anlat›r. Yüce gönüllülük Asl›ndan farkl› olarak yer alt›nda geçen
göstererek kardefllerini affeder. Padifla- konu, oyunda Kaf da¤›na tafl›nm›fl; tehli-
h›n o¤lu sevdi¤ine kavuflur, mutlu yaflar- kede olan padiflah k›z› iken, padiflah›n
lar. kendisi olmufltur. Yedi bafll› ejderha çok
Masal›n konusu; karfl›l›k bekleme- bafll›ya dönüflmüfl ve herkes kendilerini

Millî Folklor 123


Y›l: 14 Say›: 54

sorundan kurtaracak bir kahraman bek- raman› anonimlefltirerek masal› ve oyu-


lemeye bafllam›flt›r. nu birlikte sonland›r›yor.
Turhan Sultan masal› anlat›rken Sonuç:
o¤lu Mehmet’in rol da¤›t›m›n› yapmas›y- Masallardaki kahramanlar›n d›fl
la masal dünyas› esas oyunun dokusu dünya ile mücadelesi ve baflar› çabas›,
içerisine giriyor ve yaflanmaya bafll›yor. oyundaki bireyin mücadelesine dönüfl-
Turhan Sultan ‘anlat›c›’, Kösem Sultan mesinde ortak olan insan›n ifade edilifl
‘ejderha’ olurken kahraman rolünü de biçimidir. Ayr›ca Masallar gerçek dünya-
Mehmet üstleniyor. Evlad›n› öldüren bü- n›n basitlefltirilmifl bir modeli gibidir ve
yükanne ile öldürülmek istenen torun dinleyicinin bilgilenmesine, beklentiler
mücadelesi ve hem anlat›c› hem de anne edinmesine de yard›mc› olurlar. Bu ne-
konumundaki Turhan Sultan’›n, Zümrü- denle olay örgüsünün de gerçe¤in indir-
tanka kuflu gibi yavrusunu korumaya genmifl halini karfl›tlar halinde bulmak
çal›flmas› masalda gerilimi oluflturmak- mümkündür. Masallar anlam zenginlik-
tad›r. Turhan Sultan olay›n ak›fl›na mü- leri nedeniyle farkl› edebi türler içerisin-
dahele edip yorumlar yaparak kahrama- de farkl› amaca yönelik olarak kullan›l-
n› yönlendirmesi di¤er masallarda özel- maktad›r. Bazen varolan bir halk masal›
likle Alman halk masallar›nda olmayan baflka bir eserin içerisinde asl›na uygun
önemli bir farkl›l›kt›r. Oyunun ak›fl› içe- olarak dile getirilmekte bazen de anla-
risinde Mehmet ‘Kahraman’, büyükanne t›mda kolayl›k sa¤lamak amac›yla mev-
‘ejderha’ taraf›ndan üç kez yok edilmek cut durum masallaflt›r›larak ifade edil-
istenmifl; ancak her defas›nda Turhan mektedir. Büchner’in ‘Woyzeck’ oyunun-
Sultan ‘anlat›c›’ onu kurtarm›flt›r. Masa- da ‘Fakir bir k›z’ ve Oflazo¤lu’nun ’Kö-
l›n ve oyunun sonunda dirlik ve düzen sem Sultan ’oyunundaki ‘Zümrütanka’
yanl›lar› taraf›ndan ejderha ‘Kösem Sul- masallar› ise var olan bir halk masal›n›n
tan’ öldürülmüfl ve ülke kurtar›lm›flt›r. yazar›n amac› do¤rultusunda yer yer
Masal bafllang›c›nda diyaloglar an- farkl›laflt›r›larak ana öyküye kat›lmas›-
ne ile çocuk aras›ndaki s›cak iliflkiyi ser- d›r.
gilerken babas›n›n ölümünü anlatman›n Araflt›rmam›za konu olan iki masa-
en uygun yolu olarak görülüyor. Kendi l›n da ifllevi seyirciye farkl› bak›fl aç›s›
anlat›m› içerisinde geçmifli hat›rlat›yor kazand›rarak ana eylemle ilgili üretim
gibi anlafl›lsa da günü betimliyor ve gele- yapabilmesini kolaylaflt›rmakt›r. Masa-
cekle ilgili uyar›lar yap›l›yor. Olay›n ak›- l›n içeri¤i oyun kahramanlar›n›n kader
fl›nda sürüklenen çocuk kahraman›n çok çizgileriyle yak›ndan iliflkilidir. Büch-
bafll› ejderha karfl›s›ndaki güçsüzlü¤ü ner’in dram›ndaki anti masal ile Maria
olumsuz beklentiler oluflturuyor. Bu çe- uyar›lmaya çal›fl›lm›fl, bu ikaz›n baflar›-
liflki seyirciyi esas kahraman kim diye s›z kalmas› sonucunda da kaç›n›lmaz
düflündürürken olaya yabanc›laflt›r›yor. kader gerçekleflmifltir. Böylelikle masal-
Masal ile ana eylemin iç içe girmesiyle la insan›n fatalizmin ve determinizmin
yazar seyirciye kahraman›n geçirdi¤i esiri oldu¤u bir kez daha vurgulanm›fl-
tehlikeleri kopuk kopuk verip seyirciyi t›r. Buna karfl›n Oflazo¤lu masal arac›l›-
gördüklerini yorumlamaya ve yarg›la- ¤› ile kaderin hiç de kaç›n›lmaz olmad›-
maya zorluyor. Sonunda da seyirci kah- ¤›n›; insan›n akl› sayesinde bir çok fleyi
de¤ifltirebilece¤ini, davran›fllar›na ege-

124 Millî Folklor


Y›l: 14 Say›: 54

men olabilece¤ini, kaderine sahip ç›kabi- Arslan, Mehmet Ali: 1988. Kars ve Kuzey
lece¤ini ortaya koymufltur. Britanya Edebiyat›nda Masallar,
Atatürk Kültür Merkezi Bflk. Yay›nlar›, Anka-
Masallar›n her ikisi de olacak olan›
ra.
tart›flmaya açmakta ve seyirciyi düflün-
Bauer, Gerhard: 1968. Zur Poertik des Di-
meye yönlendirmektedir. Oyunlardaki
alogs. Leistung und Formen Der
masallar kiflisel duygular yerine insan- Gesprachsführung in der deutschen Lite-
lar›n ortak duygular›n› içerdiklerinden ratur, Bauvier Verlag.
bireysel çözüm bekleyen seyirci ortak so- Berghahn Klaus: 1970. Dialogführung in
runlarla karfl›laflmakta ve bu yüzden ve- Schillers klassischen Draman, Aschendorff Ver-
rilmek istenen düflüncenin adresi kahra- lag.
mandan daha çok seyirci olmaktad›r. Büchner, Georg: 1972. Woyzeck, Reclam,
Her iki masal da ana fikrin ayd›nla- Stuttgart.
Grimm, Jacob und Wilhelm: 1985. Die Marc-
t›lmas›, sahnelerin birbiriyle ba¤lanma-
hen der Bruder Grimm, Wilhelm Goldmann Ver-
s›, bütünlü¤ün sa¤lanmas› bak›m›ndan
lag,
dramatik bir görev tafl›maktad›r. Woy-
München.
zeck’deki masal sahnesi ba¤›ms›z gibi Güney, Eflatun Cem: 1982. Masallar, Milli
görünse de masalda ifllenen ‘insan›n yal- E¤itim Yay›nevi, Ankara.
n›zl›¤›’ düflüncesi eserin temel dokusunu K, Tar›k Dursun: 1995. Yaz öpüflleri, Günefl
oluflturmaktad›r. Yay›nlar›, ‹stanbul.
Kösem Sultan oyunundaki masalda Knapp, Helmut: 1958. Dialog bei Büchner,
ise eylemin nedenleri ayd›nlat›lmaya ça- Karl Hanser Verlag, München.
l›fl›lm›fl, Mehmet’in kaderi anlat›l›rken Lucas, Lore: 1969. Dialogstrukturun und
ihre szenischen Elemente im deutschsprachi-
oyunun içerisinde yaflanmaya bafllan-
gen
m›fl, olay›n ana dokusunda geliflmifl,
Drama des 20. Jht, Darmstadt.
oyunla birlikte belirlenip sonlanm›flt›r.
Özakman, Turgut: 1979. Fehim Pafla Kona-
Farkl›laflan masal, seyircinin bak›fl›n› g›, ‹stanbulYay›nlar›, Ankara.
ana eylemin ak›fl›na ve oyunun sonuna Oflazoglu, A. Turan: 1982. Kösem Sultan,
yönlendirmifl ve ona yorum yapma f›rsa- Adam Yay›nc›l›k.
t›n› vermifltir. Böylelikle seyirci, sanat Özdamar, Sevgi Emine: 1992. Das Leben ist
ve gerçek aras›ndaki ba¤lant›y› daha iyi eine Karawanser, Varl›k Yay›nlar›, ‹stanbul.
kavray›p oyunun farkl› bir gerçe¤i dile Propp, Vladimir: 1985. Masal›n Biçim Bili-
getirdi¤ini anlam›flt›r. mi, çev: Mehmet R›fat, BFS Yay›nlar›, ‹stanbul.
Say›n, fiara: 1966. Devrimci Dram Yazar›
Her iki yazar da bu eski türü tiyat-
Georg Büchner, ‹stanbul.
ro sanat›n›n bir arac› olarak kullan›p se-
Sokel, Walter H: 1968. Dialog und Dialog-
yirciyi flafl›rt›yor ve illizyonu kald›rarak
führung im expressionistischen Drama, Lothar
onlar› özgür k›l›yor. Elbette bu özgürlük Verlag, Heidelberg.
iki eserde de masallar›n seyirciyi düflün- Ülkü, Vural: 1977. Dünya Edebiyat›ndan
dürmeye yönelik bir araç olarak kulla- Seçmeler, Kültür Bakanl›¤› Y. , Ankara.
n›lmalar›n›n bir sonucu olarak kazan›l- Weis, Benno: 1948. Das deutsche Tragedie
m›flt›r. von Lessing bis Hebel, Hamburg.

KAYNAKÇA
Ak›n, Gülten: 1997. Toplu Oyunlar, Yap›
Kredi Yay›nlar›, ‹stanbul.

Millî Folklor 125

You might also like