You are on page 1of 3

TU TA İ İNE

Yeni Türk Edebiyatı

Editör
M. Kayahan ÖZGÜL

ır ıil l l1111 111 1 111 11 1111 1 1 1 ;!


Bogazici University Library

39001107109957

Ankara-2013
Prof. Dr. Hülya ARGUNŞAH

veren yazar, bu deneyimi öncelikle İzmir yıllarından itibaren yazd1ğı hikayelerin­


de kazanmıştır. Romanlarında olduğu gibi hikayelerinde de kişilerin karakterle­
rinin yaratılmasında ve bunların vakanm içine yerleştirilmesinde büyük hassasi­
yet gösteımiştir. Hikaye kuramını iyi bilen yazarın bu anlamdaki teorik bilgilerini
başarıyla uyguladığı söylenebilir. Romanda olduğu gibi hikayelerde de daha çok
ferde yönelik dikkatler, esere sosyal hayatla ilgili konuların ginnesini engeller. Fa­
kat romanların tersine sosyal olmayan, kapalı mekanların insanları, hikayelerde bu
mekanlardan dışarıya çıkmışlardır. Bu durum, gözleme önem veren Halid Ziya'nın
hikayesine, konu zenginliğinin yanı sıra hikayelerin bütünü göz önüne alındığında
renkli ve kalabalık bir kahraman kadrosu kazandırmıştır. Fakat bu kalabalık şahıs
kadrosuna rağmen her hikayesini sadece bir iki kişilik bir şahıs kadronun etrafında
kurgulayan yazar, bu vesileye kendisine yarattığı kişiliği daha rahat bir şekilde çö-
zümleme imkanı yaratır. Halid Ziya'yı öze1likle vakanın içindeki insanın durumu
ilgilendirir. Karakterin duımadan değişen ve yenilenen bu ruh halinin tanımlanması
edebiyatımız için yeni ve orijinal sayılabilecek bir durumdur.
Halid Ziya, hikayelerinde yer alan şahıs kadrosunun en çok iç dünyalarıyla
ilgilenir. Özellikle dış dünyadaki hadiselerin bu iç dünyalar üzerinde meydana
getirdiği etki ve değişimler, hikayelerin ilgi alanındadır. Örneğin aşkın tema ola­
rak seçildiği hikayelerde yazar için daha ilgi çekici görünen, temanın anlatımın­
dan çok, bu duygunun hikaye kişilerinin iç dünyalarında oluşturduğu mutluluk,
acı gibi duyguların yanı sıra meydana gelebilecek ruhi çatışmalardır. Bu nedenle
de yazar hikaye kahramanlarını çoğunlukla bu tür duygusal çatışmaların içine
iterek bunun sonuçlarını tahlil etmek ister. Duygusal çatışmalar yaşayan, çek­
tikleri acılarla duygu dünyaları altüst olan şahıslar, hikayelerde örneğine en sık
rastlananlardır.
Hikayelerde insan psikolojisinin önemsenmesi belirtildiği gibi vakanın
geri planda kalmasına sebebiyet veımiştir. Bıma karşılık yapının diğer bir un­
suru mekan, önemli bir unsur özelliğini kazanmıştır. Fakat bu mekan, hikayenin
gerçekliğini temin etmek için anlatılan, fonksiyonsuz bir mekan değildir. İnsanla
ve onun psikolojisiyle birleşmiş olan bir mekandır. Halid Ziya'ya göre meka­
nın içindeki ve onunla bütünleşmiş haldeki insanın psikolojisini biraz da çevre­
si tamamlamaktadır. Diğer yandan da mekana ruh kazandıranın insan olduğuna
inanan yazar, insanla mekan arasında sağlam bir ilişki kurma ve mekanın insan
üzerindeki psikolojik etkisini anlatma konusunda ısrarcıdır (geniş bilgi için bk.
Sazyek, 1989).

192

You might also like