Professional Documents
Culture Documents
'
'
tanri var m1
.
1
J
'f 1 ' l
A '
• 1
• • \'' i,;( .
. 1
Richard. Swiribume . ·
- 1
A . A
TANRI VAR MI?
Arasta Yayınları
Bursa 2001
ARASTA YAYlNLARI
Felsefe-Din-Bilim Serisi
Dizgi-İçdüzen: Arasta
ISBN: 975-8484-11-7
Arasta Yayınları
Hamam Cad. No:9
Çekirge/BURSA
BURSA 2001
ÇEViRENiN ÖNSÖZÜ
Richard Swinburnc (1934 ) , gunumuz teist din
felsefecilerinin en önemlilerinden biridir. 1 985'ten bu yana
Oxford Üniversitesinde H ıristiyan Dini Felsefesi Nolloth
Profesörü olarak görev yapmakta olan Swinburne' ün, Din
Felsefesi ve Hıristiyan Felsefesi konularında birçok kitap ve
makalede imzası bulunmaktad ır. The Coherence of Theism, The
Existence of God. The Evolution of The Soul, Revelation, The
Christian God ve Provedince and the Problem of Evi/
Swinburne' ü n kitaplarından bazı larıdır.
Türkçe çevirisini sunduğumuz bu kitabında Swinburne, modern
bilimin Tanrı inancını destekleyen sağlam neden ler sunduğunu
ileri sürmektedir. Burada o evrenin varl ık nedeni, yeryüzündeki
hayatın anlamı ve evrendeki bilimsel yasaların işleyiş biçimi
gibi sorunları inceler. Swinburne dünyan ın düze n l i l iğinden
hareket eden teist düşüncenin bu tür problemlere diğer ciddi
alternatifler olan hüman izm ve materyaliznıden daha basit ve
daha tam yamt verdiğini savunmaktadır. Buna göre, bilim
tarafından sunulan evren tasviri ancak Tanrı ile anlam kazan ır.
Sonuç olarak biz, okuyucunun bu kitapta bil imsel verilerle
dcsteklenmiş dini bir evren ve hayat görüşü ile Tanrı hakkında
sıkça sorulan bazı sorulara doyurucu yanıtlar bu lacağına
inanmaktayız.
Bu çeviriyi Türk Dili açısın dan okuyarak katkıda bulunan
Yrd. Doç. Dr. Ramazan GÜ LENDAM'a, yayın aşamasında
yardımlarını esirgemeyen Doç. Dr. Zeki ÖZCAN ve Doç. Dr.
Yaşar AY DlN LI 'ya Copyright konusunda yardımcı olan
Oxford University Press yetkili lerine, ayrıca kitabın ın
Türkçe'ye çevri lnıesine izin veren ve Türkçe çcviriye Önsöz
yazan Prof. Dr. Richard Swinburne'e gönü lden teşekkür ederim.
Richard SWINBURNE
IÇIN D E KIL E R
GIRIŞ 1
1-TANRI3
'
2-VARLIGIN AÇIKLAMASI19
iki Tür Açıklama 19
Açıklamanın Doğrulaması 23
3-TANRI'NIN BASITLIGI35
Nihai Açıklama 35
Teizmin Basitliği 39
4-TANRI'NIN VARLIGININ
DÜNYAYI VE ONUN DÜZENINI AÇIKLAMASI 43
Evren Ve Onun Doğal Yasaları 43
insan Ve Hayvan Bedenleri 49
5-TANRI'NIN VARLIGININ
INSANLARlN VARLIGINI AÇIKLAMASI 63
insan Ruhları 63
Bilimsel Açıklamanın Vokiuğu 72
Teist Açıklama 80
6-TANRI'NIN KÖTÜLÜGE
IZIN VERMESININ NEDENI 85
Ahlaki Kötülük 87
Doğal Kötülük 96
7-TANRI'NIN VARLIGININ
MUCIZELERI VE DINITECRÜBEYI AÇIKLAMASI103
Mucizeler 103
Vahiy111
Hiristiyan Vahyi 112
Dini Tecrübe 116
SONSÖZ: BÜTÜN BUNLARIN ANLAMI NE? 127
iNDEKS129
GiRiŞ
Britanya ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki felsefeci ler
arasında en yüksek entel lektüel düzeyde yüriitii len Tanrı'nın
varlığına i l işkin tartışmalarda, son yirmi-otuz yıldır yeni bir
uyanış oldu. Bu konunun hem çok büyük bir öneme sahip
olduğu hem de aynı düzeyde entellektüel ilginin merkezi olduğu
kabu l ed i ld i . Hıristiyan düşünürler bu tartışmada dikkati çekmiş
ve tartışına Din Felsefesi dersi alan felsefe öğrenci lerinin
sayısında önemli bir artışa yol açmıştır. Ancak bu tartışınaların
pek azı, basın ve yayın tarafıııdan Tanrı'nııı varl ığının
entellektüel anlamda kaybeditmiş dava olduğuna ve d ini
inanışın akılcı olmadığına inandırılan topluma ulaşmıştır.
Bu gibi konularda halkın görüşü, aralarında Richard
Dawkins'in Kör Saatçi [ The Blind Watchmaker] ( 1 986) ve
Stephen Hawking'in Zamanın Kısa Bir Tarihi [A Brief History
of Time] (1988)'nin de bulunduğu, seçkin bilim adamları
tarafından yazı lmış birkaç kitap tarafından oluşturu lur. Benim
bu kitaplarda savunulan bil imsel teorilere çok az itirazım var;
ayrıca Hawking'in fizik alanındaki sezgisini ve Dawkins'in
açıklamalarındaki berraklığı sadece takdir edebil irim. Ancak bu
kitaplar, kendi bilimsel teorilerinin herhangi bir biçimde
dünyanın sürekliliğini sağlamaya çalışan bir Tanrı olnıad ığıııa
işaret ettiği iddiasını taşımaktadırlar. Bununla birl ikte, bu
yazarlar bu konudaki felsefi tartışmalara pek aşina olmadıkları
gibi, sık sık kendilerinin Tanrı hakkındaki görüşlerinin de
eleştiriye açık olduğunun farkında deği ldirler. Bu kitabı
yazmaktaki amacım, Tanrı'mn Varlığt [ The Existence of God]
( 1 979) başl ıklı daha önceki bir kitabımda iddia ettiğim,
Tanrı'n ın varl ığına il işkin kesin argüman ın kısa bir uyarlamasın ı
daha gen iş bir topluluk için önererek bu soruna çözüm bulmaya
yardımcı olmaktır.
Benim argiimanımın temel yapısı şudur: B i l i m adamları,
tarihçi ler ve dedektifler olayları gözlemler ve oradan bu
Tanrı Var mı?
2
1-TANRI
Benim konum, Batıl ı dinin (Hıristiyanl ık, Yahudi l i k ve İ slam)
gene l l ikle anladığı biçimde bir Tanrı'nın var olduğu iddiasıdır.
Ben bu iddiaya teizm adını veriyorum. Bu bölümde, bu iddianın
ne an lama geldiğini açıklayacağıın. Daha sonraki bölümlerde,
bu teorinin doğru olmasının neden lerine geçebi liriz. Bu
bölümde Tanrı bunu yapar ya da şunun gibidir d iye yazdığım
zaman, bir Tanrı olduğunu varsayınadığıını, ancak sadece bir
Tanrı var iddiasının ne an lama geldiğin i açıklamaya çalıştığıın ı
vurgulamak istiyorum. Ben burada, Bat ı l ı dinde ibadet
edi lenden başka bir varlığın adı olarak, 'Tanrı' kavraınınııı
oldukça farkl ı bir anlamda vniaşıldığı bir dini gelenekteki Tanrı
vardır iddiasını değerlendirmekle doğrudan i lgilenıniyoruın.
Ancak, teizmin gözleın lenen olayları ıyı bir biçimde
açıkladığını değişik yerlerde iddia ederken, zaman zaman başka
anlamdaki bir 'Tanrı' kavramına başvuranları da içine alacak
biçimde başka hipotezlerin olayları daha az iyi açı klarlığına
işaret edeceğim. Batı geleneğinin merkezinde bile Tanrı'nm
nasıl old uğuna il işkin bazı anlaşmazl ıklar vardır; bunların
birkaçma bu bölümde dikkat çekeceğim ve Tanrı'nın neye
benzerliğine i l işkin bazı görüş lerin diğerlerine tercih ed i lmesi
gerektiğini ileri süreceğim. Teizın, Tanrı'nın kişisel bir varlık
olduğunu -yani, bir an lamda bir kişi olduğunu- iddia eder. Ben
bir kişi i le, (bilinçli davranmak için) temel güçler, amaçlar ve
inançlar sahibi bir bireyi anlatmak istiyorum.
Kasıtlı eylem, bir kişinin yaptığı ve yapmayı istediği bir
eylemdir -ben aşağıya doğru yürürken ya da demek istediğim
bir şeyi söylerken olduğu gibi. Temel eylem, bir bireyin başka
bir kasıtlı eylem yapmadan, isteyerek öylece yaptığı eylemdir.
Benim Oxford'dan Londra'ya gitmem temel olmayan bir
eylemdir, çünkü onu istasyona gitme, trene binme gibi diğer
başka eylemlerden sonra yaparım. Ancak elimi sıkma, bacağıını
hareket ettirme ve hatta 'bu' demek, temel eyleınlerdir. Ben
on ları, başka kasıtlı eylemlerde bulunmaksızın hemen yaparım.
(Doğru, eğer temel eylemi yapacaksaın, bazı olaylar bedenimde
olmak zorundadır -sin irlerim uyarı ları iletmek zorundadır.
Ancak bunlar benim kasıtlı olarak meydana getirdiğim olaylar
Tanrı Var mı?
4
Richard Swinburne
• İngilizce he, Türkçe'deki üçüncü eril tekil şahıs zamiri 'o'ya karşılık
gelmektedir. Ayrıca, burada olduğu gibi, he zamiri i le onun iyelik
hali his ve nesne hali him, God (Tanrı) gibi cinsiyet bildirmeyen
tekil adlar için de kullanılır (ç.n.).
5
Tanrı Var mı?
6
Richard Swinbume
7
Tanrı Var mı?
8
Richard Swiııhurm:
9
Tanrı Var mı?
lO
Richard Swinbıırnc
ll
Tanrı Var ını?
12
Richard Swinburne
13
Tanrı Var ını?
14
Richard Swinburne
15
Tanrı Var mı?
16
Richard Swinburne
17
Tanrı Var mı?
18
2-VARLIGIN AÇIKLAMASI
Iki Tür Açıklama
D ünya, nesnelerden -veya, daha tekni k bir ifade i le,
felsefecilerin ara sıra onları adlandırdığı gibi, cevherlerden
[substances]- oluşmaktadır. M asalar ve ağaçlar, yıldızlar ve
galaksiler, atomlar ve elektronlar, hayvanlar ve insanlar, hepsi
cevherdir. (Okuyucuyu, cevher kelimesini bir tür nesnenin adı
anlamında -petrol ve sülfür gibi-kul lanmadığım, ancak tek tek
nesneye ad olarak kullandığım konusunda uyarmalıyım. Cevher
olan bu masa veya şu ağaçtır.) Cevherlerin nitelikleri vard ır:
Karedirler veya bir kütleye ya da elektrik yüküne sahiptirler;
ayrıca diğer cevherlerle i lişkileri vardır: Bir cevher diğer bir
cevherden l O feet" ötede veya onun solundadır, ondan daha
önce vardır veya ona sarı görünür. Bir nitelik ( l O kg' lık bir
kütleye sahi p olan b u masa) ya da i l işki sahibi olan (tabanda
duran masa) veya niteliklerin i (kare iken top gibi olan cam
macunu kümesi ) ya da il işki lerini değiştiren (benim senden
uzaklaşınaın) veya var olan ya da varlığı sona eren bir cevher,
bir olaydır [event] (ya da bir olgudur [phenomenon]). Olayların
nedeni cevherlerdir. Dinaınit patlamaya, bir bi lardo topu
diğerini uzaklaştırmaya ve nişancı tabanca tetiğinin hareketine
neden olmuştur. B irçok cevher, bir olaya neden olmak için sık
sık birleşir. Pek çok boyacı bir evin boyanınasına neden olmak
için bir araya gelebi lir ve güneş ile dünyanın her ikisi, ayın
'
beti rti bir yörüngede hareket etmesine neden olmak için onun
üzerinde güç kullanır.
insanlar bildikleri bütün o layların (bütün olguların)
gerçek açıklamalarını daima araştırmış, olayların nedenlerini
ortaya çıkarmaya uğraşmış ve bu nedenlerin ortaya koydukları
etkilerin gerekçelerini bulmaya çal ışmıştır. Bunu yapmak için
pratik amaçlarımız olmuştur: Patlamalara ya da bitkilerin
büyümesine nelerin neden olduğunu bil irsek, o zaman bu
şeyleri kendimiz meydana getirebil iriz. Ancak insanlar,
• İngilizce foo/ (çoğ. feet), 30.48 cm e karşılık gelen bir uzunluk ölçü
'
birimidir (ç.n.).
Tanrı Var ını?
20
Richard Swinburnı:
21
Tanrı Yar mı?
22
Richard Swinburne
23
Tanrı Yar mı?
24
Richard Swinburne
konum
25
Tanrı Var mı?
26
Richard Swinburnc
27
Tanrı Var mı?
28
Richard Swinburne
29
Tanrı Var mı?
ise -örneğin, teori gezegenin 1 06° I ' 2" göksel boylam açısında
olacağını önceden haber veriyor ve ı 06° 2' ı 2" açısında
gözleniyorsa, teori yaklaşık olarak 1 ' kadar hatalıdır. Teori hala
doğru olabilir, çünkü gözlemler küçük oranda hatalı olabilir
veya bilmediğimiz faktörler sonucu etkilemiş olabilir, ancak
böyle hataları var saymaya ne kadar az gereksinim duyulursa,
teorinin doğru olduğuna inanmaya daha çok neden vardır.
Sonuç olarak, bizi gözlemteneni beklerneye sadece bir derece
olas ı l ı kla götüren bir yasa, gözlemteneni kesin olarak
bekleıneye götürenden daha az iyi bir biçimde doğrulanabi lir.
B ütün bunlar ölçüt 1 ' in görünüşleridir.
B uraya kadar, gözlemleri 'önceden haber veren' ve 'bizi
gözlemleri beklemeye götüren' b i limsel yasalardan veya
teorilerden söz etmedim. Çünkü eğer teori sadece kesin ve açık
olarak öncel ikle açıklan ırsa, daha sonra bilim adamı teorinin
bizi gelecekte neyi beklerneye götüreceğin i ortaya koyarsa ve
ondan sonra bizi beklemeye götürenleri gözlerse, tahmin etme
hakkında konuşmak . (ölçüt ı ve d iğer ölçütterin
çözümlemesinde), gözlemlerin bir teori için kanıt sağladıkları
anlamına gelebi lir. Ancak gözlemler tarafından teoriye verilen
desteği n önemli olmasını anlayamıyorum; d iyelim ki önce I 00
gözlem yapılıp daha sonra onları açıklayacak teori oluşturmak
veya elli gözleme dayanarak bir teori oluşturmak ve onun bir
el li kadarını da haber vermek niçin önemli olsun? Teoriye
gözlemler tarafından verilen destek, teori ve gözlemler
arasındaki mantıksal bir ilişkiyle i lgilidir ve gözlemlerin ne
zaman yapıldığından bağımsızdır. Başka türlü düşünenler,
teorilerin daima gözlemlere uygun olarak oluşturulabileceğini
söyler, oysa teoriler her zaman doğru olarak önceden haber
veremez; ve bu biçimde yapı lan isabetli tahmin, öneri len bir
teorinin daha nesnel testini sağlar. Kesinlikle teoriler her zaman
gözlemlere uyacak biçimde oluşturulabilir; ancak her zaman
oluşturu lamayacak şey, birçok gözlemi verecek basit teorilerdir.
On ların bulunması, doğru olarak önceden haber veren teoriler
kadar zordur ve onlar gözlemlerin desteklediği yegane şeylerdir.
Gözlemlerin ne zaman yapı ldığına ilişkin teori desteğinin konu
ile ilgisizliğini gösteren bir örnek, Newton'un hareket teorisi
30
Richard Swinburne
31
Tanrı Var mı?
32
Richard Swinburne
33
Tanrı Var mı?
34
3-TANRI'NIN BASiTLiGi
Nihai Açı klam a
Cansız v e kişisel neden i i l ik birbirini etkilemektedir. Ara sıra
biri diğeri ile i l işki li etkenierin varlığını ve işleyişini açıklar.
Pozitif bi l im, yerden 64 feet yükseklikteki bir kuleden düşen bir
topun, yere u l aşmasının niçin iki saniye aldığını açıklar Ancak
.
36
Richard Swinburııc
37
Tanrı Var mı?
38
Richard Swinburne
39
Tanrı Var mı?
gözlemleri aynı dercede iyi tahmin etmiş olab i lecek olan yer
çekim gücünün, çok büyük sonlu bir h ızla (örneğin,
2,000,000,000.325 km/sn.) hareket ettiği görüşü yerine, sonsuz
hızla hareket ettiğini kabul etti. Yalnızca E instein'ın Genel
i zafiyet Teorisi, yerçekimi i le olduğu kadar elektromanyetizm
ile de i lgili o lan, çok miktardaki verileri kapsayan en basit teori
olarak kabul edi ldiğinde, bilim adamları bu teorinin sonucu
olarak, yerçekimi gücünün sonl u bir h ızla hareket ettiğini kabul
ederler. Aynı biçimde Orta Çağda insanlar, ışığın aynı derecede
gözlemlerle uyuml u olarak büyük sonlu bir hızla değil de,
sonsuz bir h ızla hareket ettiğine inanıyordu. Sadece onyedinci
yüzyılda Römer tarafından sonsuz hız teorisi i le çelişkil i
gözlemler yapıldığında, ışığın sonlu b i r h ızı olduğu kabul
edildi.
S ıfır ve sonsuzluk karşıttırlar. Işığın sonsuz bir hızla
hareket ettiğini varsaymak, sonlu uzaklıktaki herhangi bir
hedefe ulaşmanın sıfı r zaman aldığını kabul etmektir. B i l i m
adamları b i r niceliğin aynı biçimde gözlemlerle bağdaşan çok
küçük bir derecesi yerine, sıfır derecelerini varsayan teorilerden
yana, onların sonsuzluğa ilişkin tercihlerine benzer biçimde, bir
tercih yapmışlardır. Örneğin onlar, her i k i hipotez eşit b içimde
gözlemlenebilmiş herhangi bir şeyle bağdaştığında, protonların
çok çok küçük duruk kütleden [rest mass] çok (örneğin, 2.62 x
1 o-ı ooo
gms), sıfır duruk kütleye sahip olduklarını varsayınayı
tercih etmişlerdir.
Kişi ler, gördüğümüz gibi, (kasıtlı) güç, amaç ve inançlara
sahip olan nesnelerdir. Eğer bir kişinin eylemi evrenin varl ığını
ve işleyişini açıklayacaksa, onun çok güçl ü bir kişi olması
�erekecektir. Onun gücünün sadece çok büyük olması yerine
onsuz olmasını varsaymak, daha basit bir hipotezdir. Eğer
nun bel li bir kütleden bir evren yapmaya yetecek gücü
lduğunu, ancak daha büyük bir tane yapacak kadar güçlü
lmadığını söyleseydik, gücünün bir başka sınırının olup
lmadığı sorusu yerine niçin sadece onun var olduğu sorusu
oı � aya çıkard ı . Tanrı 'nın gücünün sonsuz olduğu önerisi, onun
bu gücünü nasıl kullanacağını etkileyen Tanrı dışında herhangi
nedensel etkilerin olmad ığı önerisiyle doğal olarak uyumludur;
40
Richard Swinburne
41
Tanrı Var mı?
42
4-TANRI'NIN VARLIGININ
DÜNYAYI VE ONUN DÜZENiNi AÇIKLAMASI
Evren ve Onun Doğal Yasaları
Sayısız değişik boyuttaki özdek parçalarından oluşan bir
fiziksel evren vardır. Dünyam ız, küçük bir yıldız ve biiyük b i r
ateş topu olan güneş etrafında dönen birkaç gezegenden biridir.
Bu yıld ız, galaksimiz, yı ldız grubumuz olan Samanyolu ' ndaki
mi lyonlarca yıldızdan biridir. Galaksimiz, yerel bir galaksi
kümesine bağl ıdır ve gökbil imci ler, bunun gibi m i lyarlarca
küme gözleınleyebil irler. Evren çok büyük oranda tekbiçimli
görünmckle beraber, çok m iktarda yerel 'küme' içerir. Y ı ld ızlar
ve gezegenler değişik boyutlardad ır ve bizinıki gibi gezegenler
pek çok yönlerden eşit deği ldir -deniz kıyısıııdaki değişik boyut
ve biçimlerdeki çakıl taşlarını bir düşünün.
Herhangi bir şeyin var alımış olması olağaniistiidiir.
Elbette olayların en doğal konuımı tamamen yokluktur:
Evrensiz, Tanrısız, yokluk. Ancak bir şey var. Hatta pek çok şey
var. Belki şans tck elekırona neden olabilird i . ANCAK pek çok
partikül var! Her şeyin bir açıklaması olmayacaktır. Ancak
gördüğümüz gibi, bilimin ilerlemesi ve diğer bütün entelektiiel
araştırmalar, en küçük sayıda açık gerçekleri kabul etmemizi
gerektirir. Eğer biz evren in birçok parçasın ı, onları varl ıkta
tutan bir küçük varl ık ile açıklayabil iyorsak, o kiiçi.ik varl ığı
eksiksiz açıklayamasak bi le, öyle yapmal ıyız.
Pek çok sayıda varl ığın bulunduğu, hatta daha da
önemlisi, onlarııı hepsinin tamamen aynı biçimde davrandığı bir
gerçektir. Aynı doğa yasaları, yeryüzünü olduğu gibi
teleskoplarıınız ile gözlemleyebildiğimiz en uzak galaksileri
yönetir ve aynı yasalar bugün işledikleri biçimde zaman
bakımından en erken olayları yönetir. Veya, ben im terc ih
edeceğim açıklamada olduğu gibi, bizden zaman ve mekan
bakımından her ne kadar uzak olursa olsun, her nesnede
bedenlerimizin kendisinden oluştuğu clektroıı ve proton ları n
sahi p oldukları ile aynı güç ve bu gücü uygulama eğilimi vardır.
Eğer bunun bir nedeni olmasa, çok olağanüstü -akılcı insanlar
için inanılması aşırı derecede olağanüstü- bir rastlantı olurd u .
Tanrı Var mı?
44
Richard Swinbume
45
Tanrı Var mı?
46
Richard Swinburnc
47
Tanrı Var mı?
48
Richard Swinbume
49
Tanrı Var mı?
50
Richard Swinbume
51
Tanrı Var mı?
53
Tanrı Var m ı ?
54
Richard Swinburne
55
Tanrı Var mı?
56
Richard Swinburne
57
Tanrı Var mı?
58
Richard Swinburnc
59
Tanrı Var mı?
başka bir kart çeki lmiş olsaydı, sen herhangi bir şey görmek
için burada olaınazdın.' Ancak şüphesiz kurban haklı, onu
kaçıran kişi haksızdır. Gerçekten de on kupa asın çeki l ınesinde,
açıklama gerektiren olağanüstü bir şey vardır. Bu tuhaf düzenin
algılanan çekilişin zorunlu bir koşulu olduğu gerçeği, algı lanan
şeyi daha az olağanüstü yapmadığı gibi, onun daha az
açıklanınaya gereksinimi olduğu anlamına da gelmez. Teistin
başlangıç noktası, bizim düzensizlikten çok düzeni algılamamız
değildir, ancak düzensizlikten çok düzenin orada olmasıdır.
Belki sadece düzen orada ise, biz orada olanı bi lebiliriz, ancak
bu orada olanı daha az olağanüstü yapmaz ve açıklamayı daha
az gerekli kılmaz. Doğru, her çekiliş, özdeğİn her düzenlemesi -
yani, çekileni sadece şans belirlerse- aynı derecede a priori
inanılmazdır. Ancak eğer bir kişi varlıkları düzenliyorsa, başka
değil de belirli biçimlerde (on kupa as, hayvan ve i nsanları
üretecek ince ayarlı bir dünya) düzenleme yapmasm m bir
nedeni vardır. Eğer biz böyle düzenlemeleri bulursak, bu bir
kişinin bu düzenlemeyi yapmakta olduğunu düşünmenin
gerekçesi olur.
Bir başka muhalif, birçok dünya teorisi olarak bilinen
kuraını savunabilir. Eğer trilyonlarca evren varsa, onlar
arasında, olabilecek bütün olası türden düzen ve düzensizli kleri
göstererek, hayvanların ve insanların ortaya çıkmasına yol
açacak basit, anlaşılabil ir yasalar tarafından yönetilen bir evren
olması kaçınılmazdır. Doğnı. Ancak bizimkinden başka
evrenierin olduğunu düşünmek için bir neden yoktur. ('Bizim
evren' ile, belirli bir yönde belirli bir uzaklıkta bulunan, bizden
her ne kadar geniş olursa olsun, bütün yıldız ve diğer uzay
nesnelerini, karanlık gökyüzünde görebi ldiğimiz,
görülemeyecek kadar küçük olan ve ondan daha da uzakta olan
her şeyi anlatmak istiyorum.) B i ldiğimiz her nesne, evrenimizin
gözlemlenebilen bir bileşenİdİr veya böyle nesnel"e ri açıklamak
için varsayılmıştır. Evrenimizin düzenlil iğini açıklamak için, bir
Tanrı yerine trilyonlarca başka evren varsayınak, mantıksızlığın
en üst düzeyi gibi görünüyor.
Gerçekten de bizim evrenimiz var. O, engin, her yere
yayılmış zamanl ı düzen ile ve doğanın insanlar tarafından
60
Richard Swinburne
61
S-TANRI'NlN VARLIGININ
iNSANLARlN VARLIGINI AÇIKLAMASI
Son bölümde hayvanların ve insan ların varlığına neden olan
evrimsel süreçler hakkında genel olarak yazarken, çok öneml i
bir şeyi görmezden geldim. Evrimsel süreçler, fiziksel bil imler
tarafından keşfedi len (Tanrı tarafından korunduğunu iddia
ettiğim) doğa yasaları •'edeniyle, şüphesiz hayvan ve insan
bedenlerinin varlığına yol açarlar. Ancak bu, on ların
bedenlerinden çok insanlarla ilgilidir. İnsanlar (ve daha yüksek
hayvanlar) bilinçli varl ıklardır. Onların düşünceleri ve
duyguları vardır; atomların düşünceleri ve duyguları yoktur.
Ancak bil inç [consciousness], iddia edeceğim gibi, sırf bir
bedenin, bir özdeksel nesnenin, miilkü olamaz. O, bir bedene
bağlı başka bir şeyin özelliği olmalıdır; ve o başka şeye,
geleneksel ruh [soul] adını vereceğim. Evrimsel tarihin bir
zamanın da, karmaşık hayvanların bedenleri ruhlarına bağlandı
ve bu, ileride iddia edeceğim gibi, tamamen bilimin açıklama
gücünün ötesinde bir şeydir. Ancak teizm bunu açıklayabilir -
çünkü Tanrı ruhları bedeniere katmak için güç ve nedene
sahiptir. Bununla beraber, ilk olarak, olguları tanımiamam ve
insanların iki parçadan oluştuğunu belirtınem gerekir -özdeksel
varl ık olan bir beden ve kendisine düşünce ve duygunun bilinçli
hayatının ait olduğu özdeksel olmayan varl ık olan bir ruh.
İnsanlara il işkin argümanlarıını ortaya koyacağım ve daha sonra
kısaca aynı şeylerin daha yüksek hayvanlar için de geçerl i
olduğuna işaret edeceğim.
i nsan Ruhları
Dünya, Bölüm 2'de işaret ettiğim gibi, cevherlerden oluşur.
Masalar ve sandalyeler, kişiler, sinir hücreleri ve kemikler hepsi
cevherd irler. Cevherlerin kahverengi veya kare olmak gibi
nitelikleri ve başka bir masadan 1 O feet uzakta o lmak veya
ondan sonra var olmak gibi diğer cevherlerle il işki leri vardır.
Belirli bir nitel iğe sahip veya belirli bir zamanda il işkisi olan bir
cevher bir olaydır - 1 Ocak 1 995'te saat sabah OS:OO'de yeşil
olan kravatım veya 2 Ocak 1 994'te saat öğleden sonra 02:00'de
ateşlenen (yani, hızla elektrik yükünü boşaltan) belirli bir nöron
Tanrı Var mı?
(bir sinir h ücresi) gibi. B i r olaya neden olan veya bir şeyin
kendisinde bir değişikliğe neden olduğu her şey bir cevherdir.
Bu nedenle, hacimler dolusu yer kaplayan özdeksel cevherler
gibi, yer kaplamayan, özdeksel olmayan cevherler de olabil ir.
Ben bu kitabımda, böyle özdeksel olmayan bir cevher olan
Tanrı'nın varlığını iddia ediyorum; ve eğer hayaletler ve
hortlaklar varsa, onlar da özdeksel olmayan cevherlerdir. B u
bölümde, her birimizin temel parçasının özdeksel olmayan bir
cevher olan ruh o lduğunu iddia edeceğim.
Dünya tarihi, bugüne kadar olmuş bütün o layların
biribirini izlemesinden başka bir şey değildir. Eğer olmuş bütün
olayları (var olan cevherleri, sahip oldukları nitelikleri ve i l işki
kurdukları diğer cevherleri ve bunların zamanlarını) bilseydiniz,
bugüne kadar olmuş olan her şeyi bileb i l irdiniz.
Nitelikler ve olaylar fiziksel veya zihinsel olabilir.
Fiziksel olay i le, meydana geldiği n i bilmek için h içbir kimsenin
zorun l u olarak diğerinden daha iyi konumda olmadığı bir olayı
anlıyorum. F iziksel olaylar herkese açıktır; onlara ayrıcalıklı
h içbir erişim söz konusu değildir. Bundan dolayı, dört köşel i
olan masam, fiziksel b i r olaydır, çünkü bunu gözlemlemiş tek
kişi olmuş olabilmeme karşın, benim gibi başka kimseler de
onun dört köşe olduğunu kontrol edebilir. Beyin olayları da
fiziksel olaylardandır. Beyindeki bel irli bir nöronun belirli bir
zamanda ateşlenip ateşlenmemesi, birçok değişik gözlemci
tarafmdan aynı derecede gözleınlenebilen bir şeydi r ve aynı
biçimde ateşleme de bir fiziksel olaydır. Zihinsel olaylar, diğer
taraftan, yalnızca bir kişinin -gerçekten onları tecrübe ederek
özel bir öğrenme yoluna sahip olduğu olaylardır. Kişi kendisine
ait bu tür olaylara, başka h içbir kimsenin katılamayacağı bu
olayları öğrenmenin bir aracı olarak, ayrıcalıklı erişime sahiptir.
Zihinsel olaylar, açıkça -başka her şeyden daha açık bir
biçimde- kendi tecrübemizden bildiğimiz gibi gerçekten vardır.
Onlar, kişinin görüş alanındaki renk örneklerini, acıları ve
heyecanları, inançları, düşünceleri ve duyguları içerir. Ayrıca
onlar, bedenimle veya başka bir biçimde anlamaya çalıştığım,
Bölüm 2'de tartıştığım, amaçları de içerirler. Dün öğleyin acı
içinde olmam veya görüş alanıında kırmızı bir görüntü olması
64
Richard Swinburnc
65
Tanrı Var mı?
66
Richard Swinburne
68
Richard Swinburne
69
Tanrı Var mı?
70
Richard Swinburnc
71
Tanrı Var mı?
73
Tanrı Var mı?
• Libre (İ ng. pound), İ ngiliz ölçü sisteminde 0,4 5 3 6 kg'a karş ı l ı k gelen
bir ağırl ık ölçü birimidir (ç.n.).
74
Richard Swinhurııc
76
Richard Swinburnc
77
Tanrı Var mı?
78
Richard Swinburnc
80
R ichard Swinburnc
81
Tanrı Var mı?
82
Richard Swinburne
84
S-TANRI'NlN KÖTÜLÜGE
iZiN VERMESiNiN NEDENi
Bu dünya bu anlamda, açıkça ilahi takdirin ürünü bir dünyadır
biz i nsanlar kendimizin, dünyanın ve onun diğer yaşayanlarının
yazgısı üzerinde büyük bir etkiye sahip o labil iriz; ve onun böyle
olması bizim için ço'k iyidir. Ayrıca bununla beraber, hayvanlar
ve insanlar acı çekmekte (hastalık ve kaza gibi doğal süreçler
içinde) ve birbirlerinin acı çekmesine neden olmaktadır
(birbirimizi i ncitir, sakatlarız ve birbirimizin açl ıktan ölmesine
neden oluruz). Yani, dünya pek çok kötülük içerir. Her şeye
gücü yeten bir Tanrı, bu kötülüğü engelleyebilirdi; aynı
zamanda mükemmel iyi olan ve her şeye gücü yeten Tanrı
elbette böyle yapabilird i . Öyleyse bu kötülük n iye var? Onun
varlığı, Tanrı'nın varlığına karşı güçl ü bir kanıt değil mi? Eğer
biz teodise olarak bilinen bu tür kötülüklerin olmasına Tanrı'nın
izin · verme nedeninin açıklamasın ı oluşturamazsak, kötülük
karşı kanıt olabilir. Ben bunun yapılabi leceğine inanıyorum ve
bu bölümde bir teodisenin ana hatlarını çizeceği m . Bölüm 1 'de
olduğu gibi bu bölümde de, Tanrı'nın bunu ya da şunu
yapabileceğin i yazmakla, Tanrı'nın varlığını bir önkabul olarak
almadığıını vurgulamak istiyorum, ancak sadece eğer Tanrı
varsa, onun belirli şeyleri yapmasının, bel irli kötül üklerin
olmasma izin vermesi de dahil olmak üzere, bekleneceğini iddia
ediyorum; v e o halde, kötülüklerin Tanrı ' nın varlığına karşı
kanı t olamayacağını iddia ediyorum.
Benim ya da bir başkası tarafmdan bir teodise oluşturmak
için yapılacak her bir girişimin duygusuz, gerçekten insan
acısma tamamen duyarsız görüneceği kaçınılmazdır. Ateistler
kadar birçok teist de, bir teodise oluşturacak her bir girişimin
acıya ahlaki olmayan bir yaklaşımı açığa vurduğunu
hissetmiştir. İnsan acısma tamamen duyarsız olmadığıma ve
başka herkes kadar zehirleme, çocuğa kötü davranma, ölüm,
hücre hapsi ve evl i liğe sadakatsizlik gibi şiddetli acılardan
kaygı duyduğuma, okuyucunun sadece inanmasını isteyebilirim.
Doğru, pek çok durumda papazm elin izdeki bu bölümü, ani
stres kurbaniarına en kötü durumlarında vermesini, tesel li için
Tanrı Var mı?
86
Richard Swinburnc
88
Richard Swinburnc
veya zarar verme gücü vardır. Eğer d iğer kişi lere onun yaratıcı
işinde bir pay veri lecekse, onların da o güce sahip olmaları
iyidir (belki daha az bir derecede de olsa). Kişilerin birbirine
yardım ettiği ancak zarar vermediği bir dünya, birbirlerine karşı
sadece çok sınırlı sorumluluğa sahip oldukları bir yerdir. Eğer
benim sana karşı sorumluluğum sana bir kamera verip
verınemekle sınırlı ise, sende acıya neden olaınazsam,
gelişimini engefeyeınezsem veya eğitimini sınırlayamazsam, o
zaman ben sana karşı büyük çapta sorumluluğa sahip olmam.
Kişilere, hemcinslerine karşı sadece bu türden sınırlı
sorumluluk vermiş olan bir Tanrı, çok şey vermiş olamaz.
İnsanlara sadece ayrıntı ları doldurma anlamında önemsiz
seçime izin verirken, Tanrı dünyanın ne tür bir yer olacağı
noktasındaki çok önemli seçimi kendisine ayırm ış olurdu. O
büyük oğlundan küçük oğluna bakmasını isteyen, büyük
oğlumın her hareketini izled iğini ve büyük oğlan yanlış bir şey
yaptığı an müdahale edeceğini ekleyen bir baba gibi olurdu.
Biiyük oğlan buna haklı olarak, babasının işini paylaşınaktan
mutlu olmakla beraber, eğer babada bulunan önemli bir
seçimler alan ı içinde ne yapacağına il işkin kend i yargı larını
verınede özgür bırakılırsa ancak gerçekten öyle yapabileceği
sert karşılığını verebilir. İyi bir Tanrı, iyi bir baba gibi,
sorumlu luğu havale edecektir. Varlıkların yaratmada payının
olmasına izin vermek için, onların incitme, sakatlama ve ilahi
planı bozma seçimine izin verecektir. Bizim dünyamız,
varlıkların birbirlerine karşı böyle derin sorumlulukları n ın
olduğu bir yerdir. Ben çocuklarıma sadece yardım etmekle
kalmam, aynı zamanda zarar da verebil iriın. Onlara zarar
verınemi n bir yolu, onlara fiziksel acı verebilıneındir. Ancak
onlara yapabi leceğim çok daha zararlı şeyler vardır. Hepsinden
önemlisi, onların önemli bilgi, güç ve özgürlük sahibi varlıklar
olarak gel işmelerine engel olabi lirim; onların sahip olduğum
türden özgür ve sorumlu seçime sahip olup alamayacaklarını
bel i rleyebiliriın . İ nsanların öneml i kötülük meydana getirme
olasıl ığı, onların bu özgür ve sorumlu seçime sahip olmalarının
ınantıksal bir sonucudur. Tanrı bile bize bu seçimi, kötülükle
sonuçlanma olasılığı olmaksızın veremez.
89
Tanrı Var mı?
90
Richard Swi nburnc
91
Tanrı Var mı?
92
Richard Swinburne
93
Tanrı Var mı?
94
Richard Swinburne
bir seçim yapma olanağına sah ip olduğu bir araç oluşunun, acı
çekene fazladan bir yarar olmasıdır.
Bu nedenlerden dolayı Tanrı, i leri sürnıekte olduğum
gibi, insanların birbirine acı çektirmeye neden olmasına izin
verme hakkına sah ip olmakla beraber, o acın ın bir büyük iyi l i k
uğruna bir insanın acı çekmesine izin verme hakkına sahip
olduğu acı oranındaki sıımda olması gerekir. B i r ebeveyn
büyük çocuğa veri len sorumluluk uğruna, biiyük çocuğunun
küçük çocuğa zarar verme gücüne sahip olmasına izin verebi lir;
ancak bunun sınırları vardır. Ve yaratıcmuz ve koruyuci.ıımız
Tanrı'nın daha büyük bir oyunda özgür duygu sahibi varl ıkları
piyonlar olarak kullanınaya i l işkin ahlaki hakkının da sın ırları
vardır. Ancak eğer bu sınırlar aşırı dar olsayd ı, Tanrı insanlara
birçok gerçek sorumluluğu veremeyecekti ; o, onların sadece
önemsiz bir oyun oynaınalarına izin vcrebi lecekti. Yine de,
Tanrı'n ın insanların birbirlerini incitmelerine izin verme hakkı
sınırlı olmalıdır; ve dünyada onların birbirlerini incitınelerine
olanak verecek büyüklüktc sın ırlar vardır, bunların en önem l isi
insanların ve diğer yaratıkların haz alınan, kısa ve son lu bir
hayatının olmasıdır -bir insan bir başkasını yaklaşık seksen
yıldan daha uzun süre incitemez. Ayrıca çekebi leceğiıniz acının
miktarını sınırlayan fızyoloj imiz ve psikoloj iınİzin parçası
birkaç güven l i k aygıtı vardır. Ancak başlıca güven l i k sınırı,
bizim sonlu hayatımızın kısal ığı tarafından sağlanır. Bana göre
bitmeyen seçi lnıeıniş acı, Tanrı'nın varl ığına karşı gerçekten
çok güçiii bir argüman sağlardı. Ancak insan ın içinde
bulunduğu durum bu deği ldir.
O halde Tanrı, insanlara sorınaksızın, yaşayabi lecekleri
dünya türleri arasında onlar için bir seçim yapmak zorundadır -
bu ya kendisinde insanların birbirlerine yarar sağlamak veya
incitmek için çok az olanağın olduğu bir dünya ya da
kendisinde epeyce olanağın bulunduğu bir dünyadır. O nasıl
seçecektir? Her iki seçim için de açıkça nedenler vardır. Ancak
bana öyle geliyor ki (sadece her şey düşünüldüğünde),
birbirimize yarar sağlamak veya incitmek için öneml i derecede
olanağa sah ip olduğumuz dünyayı yaratınayı seçmesi, böylece
en az olmasına izin verdiği kötülük kadar biiyük bir iyi l i k
95
Tanrı Var mı?
96
Richard Swinburne
97
Tanrı Var mı?
98
Richard Swinburne
99
Tanrı Var mı?
1 00
Richard Swinburne
101
7-TANRI'NIN VARLIGININ
MUCiZELERi VE DiNi TECRÜ BEYi AÇIKLAMASI
Mucizeler
Buraya kadar Tanrı'nın evrenimizi yarattığı ve koruduğu
iddiasın ın, onun genel yapısın ı -varl ığın ı, doğal yasalara
uygunluğunu, hayvanların ve insanları n evrimle ortaya çıkması
için ince ayar çekilmiş olmasını ve kendilerine ve dünyaya
önemli biçimlerde etki yapan bu sonrakilerin d uygulara,
düşüncelere, i nançlar:ı, arzulara ve amaçlara sahip bilinçli
varl ıklar olmasını- en iyi açıklayan hipotez olduğunu ileri
sürdüm. Yeryüzünde bulduğumuz türden kötülüklerin
varl ığının, bu iddiaya karşı bir durum olmadığını da iddia ettim.
Buraya kadar dikkate al ınan kanıt, bu nedenle, bu iddiaya -bir
Tanrı'nın olduğuna il işkin olan- önemli bir derecede olasılık
verir. Bunun la birlikte, eğer tamamen iyi olması nedeniyle
yaratıklarını seven Tanrı varsa, onun -dualarımıza yanıt vermek
ve gereksinimlerimizi karşı lamak için- bizimle sürekli koruduğu
dünyanın doğal düzeni aracıl ığıyla olması yerine, kişisel
düzeyde daha doğrudan etki leşime girmesi beklenird i . Bununla
beraber o, doğal düzene çoğu kez hiç müdahale etmeyecektir;
çünkü, eğer etseydi, biz eylemlerimizin sonuçlarını tahmin
edemezdik ve böylece dünyan ın ve kendimizin kontrolünü
kaybederdik. Eğer Tanrı bir akrabanın kanser hastal ığından
kurtulması için yapılan duaları pek çok kez yanıtlasaydı, o
zaman kanser artık insanlar için çözülecek bir problem olmazdı.
İnsanlar kanseri bilimsel araştırınayla çözülecek bir sorun
olarak görınezdi -dua, kanseri tedavi için belirli bir metod
olurdu. Tanrı o zaman kansere bir tedavi bulmak için para ve
enerj i koyup koyınama ve kanserden sakınmak için zahmete
katlanıp katlanmama (örneğin, sigara içıneyerek) biçimindeki
ciddi seçimden bizi mahrum bırakmış olurdu. Belirli olayların
iyi etkilere d iğerlerinin kötü etkilere neden olacağını belirleyen
doğal yasalar, bizim neyin neyi meydana getirdiğini bulmaımza
ve onları kendimiz için kul lanmamıza olanak sağlar. Doğal
yasalar, kimi eylemlerin cezalandırılacağım ve kimi lerinin
ödüllendiri leceğini saptayan ebeveynler, okullar ya da devletler
Tanrı Var mı?
1 04
Richard Swinburne
1 05
Tanrı Var mı')
106
Richard Swinburııc
t 07
Tanrı Var mı?
1 08
Richard Swinbume
1 09
Tanrı Var mı?
1 10
Richard Swiııburnc
Vahiy
Tanrı'nın tarihe müdahele etmesın ın bir neden i, bize olayları
bildirmek, doğru ları vahyetmektir. Bizim yardım görmemiş
akl ımız gerçekten, bu kitapta iddia ettiğim gibi, belki bir
Tanrı'n ııı olduğu sonucuna ulaştırab i lir: ve o aynı zamanda çok
daha genel ahlaki doğruların bir böHimünii ( örneğin, her kim
o lursa olsun aç olanı besieminin iyi olmasını) kanıtlayabil ir.
Ancak insanlar sınırlı akla sah ip ve sonuçlar hoş olmadığında,
öııiinde o lmasın a karşın sonuçları kend i l erinden gizlemeye
eği l im l i varl ıklard ır. Dini ve ahlaki konular hakkındaki
sonuçlar, bizim çok açık bir biçimde önyarg ı l ı olmaya eği l i m l i
olduğumuz konu lardır: çünkü biz hangi sonuca u laşırsak
ulaşalım (dini ya da dini olmayan), onlar yaşamaya değer hayat
türü hakkında sonuçlara sahiptirler; ve onlar bizim şu andaki
hayat biçimim iz ilc çalıştığı için onları kabul etmeye isteksiz
olabi l i riz. İnsan lar yardıma gereksin i m duyar
yiikiimlüliiklerimizin neler olduğunu, bizim nihai iyi l iğimizin
neye bağlı olduğunu görmek ve bu iyi l iğin peşine düşmek için
cesaret ve yardım gerekir. Ayrıca her durumda bizimle i letişime
geçmek isteyen bir Tanrı, yaln ızca kend isini daha iyi bilebilelim
diye bize kend isi hakkında bazı şeyler göstermek isteyecektir.
Bel l i baş l ı Batı dinlerinin hepsi, Tanrı'nın insanlara doğruları
vahyetmek için tarihe müdahale ettiğini iddia ederler; ve on lar
genelde insanlar arasmda bu doğruların bir biç i mde veya b i r
derecede korunmasını sağlayacak olan bir mekan izma
kurduğunu eklerler. Yahudi ler, Tanrı'n ın İbrahim ve M usa i l c
tarihe müdalıale ettiğini v e daha sonra Yahud i ler tarafından
İbran i Kutsal Kitaplarında ( H ıristiyan Eski Ahit'inde) korunan
doğru ları vahyettiğini iddia ederler. H ıristiyan lar bmm kabul
ederler, ancak temel i lahi müdahalenin Hıristiyan K i l isesi
tarafından Kutsal Kitap'ta (Yen i Ahil ve onun ışığında anlaşı lan
Eski Ah it) konınan şeyleri bize vahyeden İsa Mesih'in
müdahalesi olduğunu eklerler. İslam da, Yahudi ve Hıristiyan
idd ialarını bir dereceye kadar tanır, ancak kend isinde Kur'an'da
yazılan ve Müslüman toplu luklar tarafından korunan vahyin en
yüksek noktasına ulaştığı Muhaınıned'i son peygamber olarak
i lan eder.
lll
Tanrı Var mı?
1 12
R i chard Swinburne
1 13
Tanrı Var ını'?
ı 14
Richard Swiııhurııc
1 15
Tanrı Var mı?
ı 16
Richard Swinburnc
1 17
Tanrı Var mı?
1 18
Richard Swinburne
1 19
Tanrı Var mı?
1 20
Richard Swinburnc
121
Tanrı Var mı?
122
Richard Swinburne
1 23
Tanrı Var mı?
1 24
Ri chard Swinburne
1 25
SONSÖZ: BÜTÜN BUNLARIN ANLAMI NE?
B iraz hoşnutsuzlukla bu kitabın sonuna ulaştım.
Tartıştıktarımdan başka yazdığım hemen her cümleye
yapı labi lecek itirazların farkındayım. Bu itirazların bir bölümü,
yüzyıllardır tekrar edi l mektedir; ancak elin izdeki bu kısa kitaba
temel alınan ve ben i m daha geniş bir kitabıma karşı yazı lmış
olan modern bir kitap için bakınız, J . L. Mackie, Teizm Mucizesi
[ The Miraele of Theism] ( 1 982). Benim görüşlerime yapılacak
her itiraza krtrşı ileri sürülebilecek karşı itirazların da ve bu
kitaptaki iddiaların pek çoğunun niteleme ve genişletme
gerektirdiğinin de farkındayıın.
Kanıt ve karşı kanıt, niteleme ve genişletme sonsuza
kadar devam edebilir. Ancak din, bu bakımdan bir istisna
oluşturaınaz. Her ne konu olursa olsun, tartışma sonsuza kadar
devam edebi l ir. Kuantum Teorisini test etmek için, sonsuza
kadar yeni deneyler sürekli yapılabilir, eski deneyler için yen i
yorumlar öne sürülebil ir. Ve aynısı tari h : yorumları ve politika
teorileri için de geçerlidir. Ancak hayat kısad ır ve araştırmaya
zamanımızın yettiği kadarıyla topladı � ımız kan ıtın, bütün
argüınanlar karşılaştırıldığında olasılıkla doğru gösterdiği şeye
dayanarak davranmak zorundayız. Seçimlerde, güçl ü adayların
bile politik programlarınlll yararlarını bir iki konuda da olsa
düşünmek için zaman oJmaksızın oy vermek zorunda kal ıyoruz.
Ayrıca yaptığımız şeyin sağlam olup olmadığı konusunda -onun
sağlamlığı noktasıııda tamamen kesin olmak şöyle dursun
aleyhte ve lehte bütün argümanlara bakmadan önce köprüler
yapmak, uzaya raketler göndermek zorundayız. Biz ayrıca
d inde de böyle davranmak zorundayız (hayatın daha sonraki
dönem lerinde argiimanlara tekrar bakabileceğim ize ızııı
vermekle beraber).
Bu kitabın sonucu, çok büyük olasılıkla, bir Tanrı'nın var
olduğudur. Eğer bunu kabul edersen, senin belirl i görevlerin
olduğu sonucu ortaya çıkar. Tanrı bize, hayat ve hepsinden
önemlisi kişil iğimizi biçim lendirme ve başkalarına yardım etme
olanakları ile beraber, hayatın içerd iği bütün iyi l ikleri verdi.
Tanrı'ya biiyü k minnettarlık göstermek yerinde bir eylemdir.
Tanrı Var mı?
1 28
iNDEKS
A
Açıklamanın Doğrulaması, Din Felsefesi, 1
26 Dini Tecrübe, 1 32
Ahlak i lkeleri, 1 4, ı s, ı 6 Dini Tecrübe Araştırma
Ahlaki Kötülük, 99, ı 09 Birimi, 1 40
Aquinas, St Thomas, 7, 8, Doğa Yasaları, 25
9, 1 6, 56 Doğal Kötülük, 1 09
Arzular, 6, 1 3, 87, 1 02 E
B Einstein, 25, 32, 45, 64
Basitlik Ölçütü, 28, 3 1 Entropik i lke, 67
Beardsınore, T., ı 40 Eski Ahit, ı 26
Bedenleşıne, 1 29 Evrim, 59, 6 ı , 62, 63, 80,
Big Bang, l l , 62, 63 87, 88, 89
B i l inç, 70, 75, 8 ı , 90 G
Birçok Dünya Teorisi, 68 Gali leo, 29, 34, 39
Büyük Birleştiri lmiş Teori, Gardiner, R., ı 22
51 Geçmiş Bi lgi, 28, 3 0, 3 7
c Genel izafiyet Teorisi . Bk.
Cansız Açıklama, 23 Einstein, 34
Cennet, ı ı s Gerekirci, 9, 93, ı ı 9
Cevher, 2 1 , 24, 7 1 , 74, 78 Goldbach Varsayıını, 6
Cevher ikiciliği, 74 H
Cevher Tekçi liği, 74 Hawking, S., ı , 64, 65, 66
D Hay, D., 1 34
Darwin, C., 59, 64 H ickey, D., ı 22
Darwinizın, 87, 88 H ıristiyan Felsefesi, 1 5
Dawkins, R., ı , 59, 64 Hıristiyan Vahyi, 1 27
Tanrı Var mı?
Hıristiyan lık, 3, 1 3 1 , 1 4 1 L
H izkiya, 1 1 8, 1 20 Leslie, J., 62
Hümanizm, 4 1 , 43 Leverrier, U. J . J . , 36
I Lourdes, 1 22
İbrahim, 1 26 M
İlahi Müdahale, 1 ı 7 Mackie, J . L., ı 42
inançlar, 5 Mars, 27, 28, 29, 30, 3 1
inanma ilkesi, 1 34, 1 3 6 Merkür, 28
İnce Ayar, 1 1 6 M ucize, ı 1 6
İsa, 1 03, 1 24, 1 26, 1 28, 1 29 Muhammed, ı 26
isa'nın Dirilişi, 1 29, ı 3 ı M usa, ı 26, 1 27
İslam, 3, 1 1 5, 1 26, 1 28 N
J Nedensellik, 22, 74
J üpiter, 25, 26, 28 Neptün, 3 6
K Newton, 24, 2 5 , 26, 29, 30,
Kasıtlı Eylem, 4 34, 3 5 , 43, 45, 50
Kötülük Problemi, 98 p
Kuantum Teorisi, 93 R
1 30
Richard Swinburne
s u
Satürn, 28 Uranüs, 3 5
Smith, G., 1 22 V
Sonsuzluk, 9, 20, 45, 69 Vahiy, 1 25
T Vahyin Amacı, 1 26
Tanıklık ilkesi, 1 36 Varlığın Açıklaması, 2 1
Tanrı'nın Temel Nitelikleri, Venüs, 28
1 0, 1 9 w
Teizm, 3, 7, l l , 1 4, 1 5 , 1 9, West, D. J ., 1 22
34, 4 1 , 44, 47, 53, 56,
y
69, 70, 9 1
Teizmin Basitliği, 44 Yahudilik, 3 , 1 27, 1 3 1
131