Professional Documents
Culture Documents
SELÇUK ÖZGENÇ
VERG‹ HUKUKU
PRAT‹K ÇALIfiMA
EL K‹TABI
Ö⁄RENC‹LER ‹Ç‹N
‹LKE VE KAVRAMLARA DA‹R
KARAR ÖRNEKLER‹
ii
Yay›n No : 1824
Hukuk Dizisi : 825
Copyright© Bu kitab›n bu bas›s›n›n Türkiye’deki yay›n haklar› BETA Bas›m Yay›m Da¤›t›m
A.fi.’ye aittir. Her hakk› sakl›d›r. Hiçbir bölümü ve paragraf› k›smen veya tamamen ya da
özet halinde, fotokopi, faksimile veya baflka herhangi bir flekilde ço¤alt›lamaz, da¤›t›lamaz.
Normal ölçüyü aflan iktibaslar yap›lamaz. Normal ve kanunî iktibaslarda kaynak gösterilmesi
zorunludur.
Dizgi : B e t a B a s › m A . fi .
Bask› - Cilt : Ya z › n M a t b a a c › l › k
B a y r a m p a fl a / ‹ s t a n b u l (0-212) 565 01 22
Kapak Tasar›m : Gülgonca Çarp›k
A. Selçuk ÖZGENÇ
iv
v
Billur YALTI
vi
vii
ÖNSÖZ
‹ Ç‹NDEK‹LER
BÖLÜM B‹R
VERG‹LEND‹RME ‹LKELER‹:
YASALLIK, Efi‹TL‹K, ÖLÇÜLÜLÜK
§ 2. YASALLIK
§ 3. Efi‹TL‹K VE ÖLÇÜLÜLÜK
BÖLÜM ‹K‹
VERG‹ HUKUKUNUN KAYNAKLARI
BÖLÜM ÜÇ
VERG‹LEND‹RME ‹L‹fiK‹S‹
§ 5. TARAFLAR
2. Tebli¤.................................................................................................144
BÖLÜM DÖRT
VERG‹ SUÇ VE CEZALARI
§ 7. ‹LKE VE UYGULAMALAR
BÖLÜM BEfi
VERG‹ UYUfiMAZLIKLARI
I- Uzlaflma ...................................................................................................197
§ 9. VERG‹ YARGILAMASI
KISALTMALAR
AY : Anayasa
AYM : Anayasa Mahkemesi
AYMKD : Anayasa Mahkemesi Kararlar Dergisi
B. : Bas›
Bkz. : Bak›n›z
C. : Cilt
D. : Daire
Dpn. : Dip notu
E. : Esas
EV : Emlak Vergisi
HUMK : Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu
HSE : Hayat Standard› Esas›
‹HAM : ‹nsan Haklar› Avrupa Mahkemesi
‹HAS : ‹nsan Haklar› Avrupa Sözleflmesi
‹YUK : ‹dari Yarg›lama Usulü Kanunu
K. : Karar
KDV : Katma De¤er Vergisi
m. : Madde
MTV : Motorlu Tafl›tlar Vergi
Mük. : Mükerrer
RG. : Resmi Gazete
s. : Sayfa
S. : Say›
T. : Tarih
TCK : Türk Ceza Kanunu
TMK : Türk Medeni Kanunu
vd. : ve devam›
VUK : Vergi Usul Kanunu
VERG‹LEND‹RME ‹LKELER‹ 1
‹kinci basamak hukuki sorunun tespitidir. Hukuki sorun her zaman da-
vaya konu yasa hükmünün anayasaya ayk›r›l›k iddias›d›r; yasan›n anayasa-
ya uygun olup olmad›¤› ölçümlenecektir. Anayasa-yasa çat›flmas›n›n içeri¤inin
doldurulabilmesi için öncelikle yasa olay›n›n anlafl›lmas› gerekir; bunun için
de davaya konu yasa hükmünün maddi içeri¤i belirlenmelidir. Yasan›n ne yön-
de bir düzenleme yapt›¤› anlafl›ld›ktan sonra, ikinci aflamada ilgili yasal içeri-
¤i çerçeveleyen Anayasal ilkenin temel bilgisinin ortaya konmas› gerekir. Bu
iki içerik aras›ndaki çat›flma iddias› ise, yasan›n hangi yönden Anayasaya ay-
k›r› olabilece¤i, ya da ayk›r› olup olmad›¤› sorusunu ortaya koyacakt›r.
BÖLÜM B‹R
VERG‹LEND‹RME ‹LKELER‹:
YASALLIK, Efi‹TL‹K, ÖLÇÜLÜLÜK
§ 2. YASALLIK
§ 2.1. Alt Kavram: Belirlilik: Yasan›n Maddi ‹çeri¤i
§ 2.1.1. Konu: Mali Yükümlülük
I- “Benzeri Mali Yükümlülük” Nitelendirme Problemini
Belirleme
‹T‹RAZ GEREKÇES‹:
“1136 say›l› Yasan›n 66. maddesine göre her avukat›n bölgesi içinde sü-
rekli olarak avukatl›k edece¤i yerin baro levhas›na yaz›lmakla yükümlü ol-
du¤u ve bir baro levhas›na yaz›lm›fl olan avukat›n, sürekli olmamak koflulu
ile ülkenin her yerinde avukatl›k yapmaya yetkili bulundu¤u belirtilmifl ve
ad› geçen Yasan›n 76. maddesiyle de barolar›n, bu Yasada yaz›l› ilkeler uya-
r›nca meslek hizmetleri görmek, meslek ahlâk ve dayan›flmas›n› korumak,
avukatl›¤›n genel yararlara uygun olarak geliflmesini sa¤lamak amac›yla
kurulan tüzel kiflili¤e sahip Kamu Kurumu niteli¤inde birer meslek kurulu-
flu olduklar› aç›klanm›flt›r.
...
6 V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
Baro gelirlerinin bafl›nda, girifl kesene¤i ile levhada yaz›l› olanlar›n öde-
yecekleri y›ll›k kesenek bulunmaktad›r. Bu keseneklerin baro genel kuru-
lunda nedenli genifl yetki içinde saptanaca¤›n›, 1136 say›l› yasan›n itiraz ko-
nusu 61. maddesinin 2 say›l› bendi göstermektedir.
YASA METN‹:
Madde 81/2- Levhada yaz›l› avukatlardan al›nacak girifl kesene¤i ile y›l-
l›k kesene¤in miktar› ve bunlar›n ödenece¤i tarihleri belirtmek.
KARAR:
Anayasa, her türlü malî yükümün yasa ile konmas› gerekece¤i kural›n› dü-
zenlerken güttü¤ü amaç, keyfi ve s›n›rs›z ölçülere dayal› bir uygulamaya yer
verilmemesi ilkesinin korunmas›d›r. Bir yasan›n malî bir yükümün, yaln›z-
ca konusunu belli ederek ilgililere yükletilmesine izin vermesi, o malî yükü-
mün yasa ile konuldu¤unu kabul etmek için geçerli bir neden say›lamaz.
Mali yükümlerin, matrah ve oranlar›, tarh ve tahakkuku, tahsil yöntemleri,
yapt›r›mlar›, zaman afl›m› gibi çeflitli yönleri vard›r. Bütün bu yönleri ile bir
malî yüküm yasada aç›k bir biçimde ve yeterince belirlenmemifl ise bu du-
rum kiflilerin toplumsal ve ekonomik güçlerini ve hatta temel haklar›n›
olumsuz yönde etkileyecek keyfi uygulamalara yol açabilir. Bu nedenlerledir
ki kiflilere yüklenecek yükümlerin belli bafll› ö¤elerinin, aç›k bir biçimde ve
kesin çizgileriyle yasalarda gösterilmifl olmas› gerekir.
KARfiIOY GEREKÇES‹:
Alt 1: Yasa olay›n› anlama: ‹tiraza konu olan 1136 say›l› yasan›n 81/2
hükmüne göre baro gelirlerinden olan girifl kesene¤i ve y›ll›k kesenek mik-
tarlar› baro genel kurullar›nca belirlenmektedir.
5 KANET‹, s.7.
6 Bkz. BAfiARAN, “Anayasa Temelinde Benzeri Mali Yükümlülük Kavram›”, Prof. Dr. ‹mregün’e Arma¤an,
‹stanbul, 1998, s.857 vd.
7 SABAN, Vergi Hukuku, 3. Bas›, ‹stanbul, 2005, s.10.
VERG‹LEND‹RME ‹LKELER‹ 11
‹T‹RAZIN GEREKÇES‹:
“Ticaret Borsalar› 5590 say›l› Yasan›n 32. maddesi uyar›nca tüzel kiflili-
¤i olan, kamu kurumlar›d›r ve Anayasa’n›n 122. maddesine giren, kamu ku-
rumu niteli¤inde meslek kurulufllar›d›r. Böylece de görev ve hizmetleri itiba-
riyle kamu hukuku içinde yer almaktad›rlar.
5590 say›l› Yasan›n 52., 55. ve Tüzü¤ün 38. maddelerinde bildirilen ku-
rallara göre, borsaya dahil maddelerin, borsan›n bulundu¤u belediye s›n›rla-
r› d›fl›nda sat›lmas› yasaklanm›fl ve bütün al›m ve sat›m ifllemlerinin borsa-
lara tescili ile muamele tescil ücreti ödenmesi zorunlulu¤u getirilmifl, yaln›z-
ca yurtd›fl›na yap›lacak sat›fllar bu ücretin d›fl›nda b›rak›lm›flt›r.
YASA METN‹:
Madde 57- Mahiyetleri ve nevileri tüzükte gösterilecek hizmetler karfl›l›-
¤› al›nacak ücretler ve borsa yönetim kurullar›nca onanacak vesikalardan al›-
nacak tasdik harc› ve verilecek di¤er vesikalardan al›nacak harçlar›n miktar-
lar› yönetim kurullar›nca teklif, meclislerce tasdik olunur. Ancak tescil ücre-
tine ait meclisçe tanzim olunacak nispet tarifesi Bakanl›kça tasdik olunur. ...
KARAR:
“5590 say›l› Yasan›n 32. maddesi, Ticaret Borsalar›n›, (Kanunda yaz›l›
esaslar dairesinde borsaya dahil maddelerin al›m ve sat›m› ve fiyatlar›n›n
12 V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
tespit ve ilân› iflleriyle meflgul olmak üzere kurulan tüzel kiflili¤i haiz kamu
kurumlar›d›r.) biçiminde tan›mlamakta, ayn› yasan›n 33 üncü maddesinde
de Ticaret Borsalar›n›n, ticari ihtiyaçlar›n gerekli k›ld›¤› yerlerde Ekonomi
ve Ticaret Bakanl›¤›’nca kurulaca¤› bildirilmektedir.
Sözü edilen yasan›n 34. maddesi ise, borsalar›n görevlerini ayr›nt›l› bir
biçimde göstererek saptam›flt›r. Borsalar›n kurulufl ve görevlerini kaps›yan
söz konusu hükümler birlikte incelendi¤inde, borsan›n, “Anayasan›n Üçün-
cü K›sm›’n›n ‹kinci Bölümü”nün “C ‹dare” kesiminde yer alan, kamu kuru-
mu niteli¤indeki meslek kurulufllar›na iliflkin 122. maddenin kapsam› içine
girdi¤i aç›kça anlafl›l›r.
...
Oysa itiraz edilen 57. maddede, yaln›zca malî yükümün konusu olan tes-
cil ücreti ve bunun yükümlüsünün belirtilmesiyle yetinilmifl; matrah, oran,
yukar› ve afla¤› s›n›rlar gibi unsurlara yer verilmemifltir.
KARfiIOY GEREKÇES‹:
5590 say›l› Yasan›n 57. maddesi uyar›nca tescil ücretine ait meclisçe
tanzim, olunacak nispet tarifesi Bakanl›kça tasdik olunur. Ayn› muamele
için yaln›z bir taraftan tescil ücreti al›n›r. Bu düzenleme ve onaylama ifllemi
“tescil ücreti”nin “hizmetler karfl›l›¤›” olma ilkesini ortadan kald›racak nite-
likte bulunmamaktad›r. Bu hüküm, sadece meslek kuruluflunun yapmakla
yükümlü oldu¤u hizmetler nedeniyle, yetkilerin kullan›m›n›, çal›flman›n de-
netimini sa¤layan bir hükümdür. Tescil ücretinin, fiyat oluflmas›nda, al›m ve
14 V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
...
KARfiIOY GEREKÇES‹:
....
YASA METN‹:
.....
e) Adli yarg›da asliye hukuk, sulh hukuk, kadastro, ticaret ve ifl mahke-
melerine aç›lan davalarda icra ceza davalar› hariç olmak üzere icra tetkik
mercilerince bak›lan ifl ve davalarda; idarî yarg›da, idare ve vergi mahkeme-
lerinde aç›lan davalarda; icra ve iflas dairelerinde, talimat dahil her icra
iflinde; izale-i flüyu sat›fl memurluklar›, tereke mümessillikleri ile Adalet Ba-
kanl›¤›nca kurulmufl ticaret sicili memurluklar›nda kullan›lacak dosya göm-
lekleri ve bas›l› evraktan al›nacak ücretler,
.....
16 V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
KARAR:
...
Maddenin (d) bendi ile ilgili aç›klamalarda belirtilen nedenlerle (e) ben-
di de Anayasa’n›n 73. maddesine ayk›r› bir içerik tafl›mamaktad›r”.
KARfiIOY GEREKÇES‹:
KARfiIOY GEREKÇES‹:
“...Ayn› maddenin (d) ve (c) bentlerine göre al›nan ücretler, belirli bir ka-
mu hizmeti karfl›l›¤›nda al›nmakta ve ücretin miktar› Adalet Bakanl›¤›’n›n
tek yanl› ve egemenlik gücüne dayal› karar›yla belirlenmektedir. Bu durum-
da bu ücretler, resim ya da benzeri malî yüküm konumundad›r ve Anaya-
sa’n›n 73. maddelerine göre afla¤› ve yukar› s›n›rlar›n›n yasayla belirlenme-
si ve bu s›n›rlar içinde de¤ifliklik yapabilme yetkisinin ise Bakanlar Kuru-
lu’na verilmesi gerekirdi...”
KARfiIOY GEREKÇES‹:
“...Adli sicil kay›tlar› için al›nan ücret, belli bir ifl için kamu gücüne da-
yan›larak tek tarafl› irade ile saptand›¤›na göre, kiflinin adli sicil kayd›n›n
ç›kar›lmas› karfl›l›¤› ödedi¤i ücretin, Anayasa’n›n 73. maddesinde sözü edi-
len benzeri mali yükümlülüklerin kapsam›nda oldu¤unun kabulü gerekir.
Burada amaç, dosya gömle¤i sa¤lamak de¤il böyle bir imkândan yarar-
lanarak adalet hizmetlerinin daha etkin ve süratli yürütülmesini amaçlayan
Fona kaynak sa¤lamakt›r. fiu durumda, yarg› yerlerinde dava açacak ya da
ifl yürütecek kimselerin, dosya gömle¤i temini görünümü alt›nda, bu hizmet-
lerin gerektirdi¤i masraflara katk›s› söz konusudur ve kiflinin almak zorun-
da bulundu¤u bu dosyalar›n ücreti de kamu gücüne dayanarak Adalet Ba-
kanl›¤›’nca belirlenecektir.
‹T‹RAZIN GEREKÇES‹:
“2560 say›l› Yasa’n›n 6. maddesinin “f” bendi, 11. maddesinin “e” bendi,
13. maddesinin “a” bendi ile 23. maddesi, verginin mali güce göre yasayla
al›nmas› ilkesine ve dolay›s›yla, Anayasa’n›n 73. maddesine; ... ayk›r› düfl-
mektedir”.
YASA MET‹NLER‹:
...
...
KARAR:
KARfiIOY GEREKÇES‹:
‹T‹RAZIN GEREKÇES‹:
YASA METN‹:
KARAR:
KARfiIOY GEREKÇES‹:
kald›r›l›r” (Anayasa 73/2) ilkesinin d›fl›nda ve buna tümüyle ayr›k bir oluflu-
mun amaçland›¤› düflünülemez. ...
...
Fonlar›n kaynaklar›n›, tür ve alt-üst s›n›r›n› yasa belirledikten sonra, il-
keleri koyacak, yürütme ancak ve ancak “fon uygulamas›”n›n bafllay›fl ve sona
erdirilifli saptayacak iflleyifli gerçeklefltirir..... Anayasa’n›n 167/2. maddesi, özel-
likle “D›fl ticaretin ülke ekonomisinin yarar›na olmak üzere düzenlenmesi
amac›”yla kurallaflm›flt›r. Odak, “D›fl ticaret”tir. Ek yükümlüler, bu yöndeki
“d›flal›m-d›flsat›m” (ithalât-ihracat) ve di¤er d›fl ticaret ifllemleri üzerine” konu-
lup kald›r›lacakt›r. “Vergi ve benzeri yükümlülükler d›fl›nda” olacakt›r. Ad›
“fon” da olsa, d›flsat›m› desteklemek, üretimi art›rmak, yat›r›mlar› özendirmek
amac›yla da olsa Anayasa’n›n temel buyruklar› d›fl›na ç›k›lmamal›d›r. ...”
Odalar›n gelirleri
c) Yard›m ve ba¤›fllar,
d) Çeflitli gelirler.
...
24 V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
Oda gelirleri
a) Kay›t ücreti.
b) Y›ll›k aidat.
...
Madde 24- Üyeler odaya kayd› s›ras›nda kay›t ücreti ve her y›l için y›l-
l›k aidat ödemekle yükümlüdür.
Kay›t ücreti ile y›ll›k aidat, onalt› yafl›ndan büyükler için uygulanan ay-
l›k asgarî ücretin brüt tutar›n›n yüzde onundan az, yar›s›ndan fazla olamaz.
Kay›t ücretinin al›nd›¤› y›l için ayr›ca y›ll›k aidat al›nmaz. Kay›t ücreti
ve y›ll›k aidat miktarlar› Birlikçe ç›kar›lacak yönetmelikle gösterilecek usul-
lere göre belirlenecek dereceler üzerinden ve tarifelere göre tespit olunur.
Tarifeler, oda yönetim kurulunun teklifi, meclisin onay› ile yürürlü¤e girer.
Birden fazla odaya kay›t zorunlulu¤unda olanlardan al›nacak kay›t ücreti ve
y›ll›k aidat miktar› da yönetmelikte gösterilen usullere göre tespit edilir. ...
VERG‹LEND‹RME ‹LKELER‹ 25
§ 2.1.2. Yetki:
Belirlili¤in Kayna¤›: Yasa Koyucu
I- Bakanlar Kuruluna Yetki Devrinin S›n›rlar›n› Belirleme
...........
YASA METN‹:
Bakanlar Kurulu bu maddede yer alan tevkifat nispetini, her bir bentte
yer alan ödemeler için ayr› ayr› s›f›ra kadar indirmeye veya bir kat›na kadar
art›rmak suretiyle yeniden tesbit etmeye yetkilidir. Bu yetki tam bir dar mü-
kellefler için farkl› oranlar tespit edilmek suretiyle de kullan›labilir.
KARAR:
YASA MET‹NLER‹:
Madde 23.- 3065 say›l› Katma De¤er Vergisi Kanununun 3316 say›l› Ka-
nunla de¤iflik 28 inci maddesi afla¤›daki flekilde de¤ifltirilmifltir.
Oran:
Madde 28.- Katma de¤er vergisi oran›, vergiye tabi her bir ifllem için %
10’dur. Bakanlar Kurulu bu oran›, dört kat›na kadar art›rmaya, % l’e kadar
indirmeye, bu oranlar dahilinde muhtelif mal ve hizmetler ile baz› mallar›n
perakende safhas› için farkl› vergi oranlar› tespit etmeye yetkilidir.”
VERG‹LEND‹RME ‹LKELER‹ 27
Madde 27- 197 say›l› Motorlu Tafl›tlar Vergisi Kanununun 10 uncu mad-
desi afla¤›daki flekilde de¤ifltirilmifltir.
Yetki:
KARAR:
YASA METN‹:
Madde 18.- 193 say›l› Gelir Vergisi Kanununa afla¤›daki geçici 32 nci
madde eklenmifltir.
Gerçek usulde gelir vergisine tabi ticarî kazanç sahipleri ile serbest
meslek erbab›n›n zarar beyan› da dahil olmak üzere, bu faaliyetlerinin her
biri ile ilgili olarak beyan ettikleri kazançlar›, bu madde ile art›r›lan temel
gösterge tutarlar›na, hayat standard› göstergelerine göre belirlenen ilavele-
rin yap›lmas› suretiyle bulunacak tutardan düflük oldu¤u takdirde; bu esa-
sa göre belirlenen tutar, vergi tarh›na esas gelirin hesaplanmas›nda ilgili ka-
zanç tutar› olarak dikkate al›n›r-. Ancak temel göstergeler yukar›da belirti-
len her kazanç için ayr› ayr›, hayat standard› göstergeleri bir defa (aile rei-
si beyanlar› dahil) uygulan›r.
...
...
KARAR:
‹T‹RAZIN GEREKÇES‹:
“ ... [T]alih oyunlar› salonlar› iflletenlerin ödeyecekleri vergi miktar›, yu-
kar› ve afla¤› s›n›rlarla belirlenmedi¤i, sadece miktar olarak belirlendi¤i hal-
de, Bakanlar Kurulu’na vergi miktar›n›n 10 kat›na art›r›lmas› yetkisi veril-
mifltir. Bu durum Anayasa’n›n 73’üncü maddesinde yer alan “vergi, resim,
harç ve benzeri mali yükümlerin... hükümlerinde kanunun belirtti¤i yukar›
ve afla¤› s›n›rlar içinde de¤ifliklik yapmak yetkisi Bakanlar Kurulu’na veri-
lebilir” hükmüne ayk›r› bulunmaktad›r”.
YASA METN‹
MADDE 111- 2634 say›l› Turizmi Teflvik Kanununa göre talih oyunlar›
salonlar› iflletmecili¤i faaliyetinde bulunan gerçek usulde gelir vergisine tabi
ticari kazanç sahipleri; cari vergilendirme döneminin gelir vergisine mahsup
edilmek üzere, talih oyunlar› salonlar›nda bulundurduklar› ilk 6 oyun masa-
s›n›n her biri için ayl›k 100 000 000 lira, sonra gelen her oyun masas› için ise
75 000 000 lira ve ilk 60 oyun makinesinin her biri için 10 000 000 lira, son-
ra gelen her oyun makinesi için ise 7 500 000 lira asgari vergi öderler.
Yukar›da yer alan tutarlar, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre o y›l
için belirlenen yeniden de¤erleme oran› ile çarp›lmak suretiyle yeniden tes-
pit edilir ve izleyen y›lda bu tutarlar esas al›n›r. Bakanlar Kurulu bu tutar-
lar› 10 kat›na kadar art›rmaya yetkilidir. Bu yetki, talih oyunlar› salonlar›-
n›n bulundu¤u turizm bölge, alan ve merkezleri itibariyle farkl› miktarlar
tespit edilmek suretiyle de kullan›labilir.
KARAR:
“... ‹tiraz konusu maddenin birinci f›kras›nda belirlenen miktarlar, as-
garî verginin alt s›n›r›n› göstermektedir. Maktu olarak saptanan bu tutarlar,
30 V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
KARfiIOY GEREKÇES‹:
II- F›kran›n ilk cümlesinde, yasada belirlenen tutarlar›n Vergi Usul Ka-
nunu hükümlerine göre o y›l için belirlenen yeniden de¤erleme oran› ile çar-
p›lmak suretiyle, yeniden tespit edilmesi öngörülmektedir.
di bulan Mahkeme, Gelir Vergisi Kanunu’na 4108 say›l› Yasa’n›n 24. madde-
si ile eklenen Mükerrer 111. maddenin ... Anayasa’n›n ... 73. maddelerine ay-
k›r›l›¤› sav›yla uyuflmazl›¤› itiraz yolu ile Anayasa Mahkemesine tafl›m›flt›r.
Alt 1: Yasa olay›n› anlama: ‹tiraza konu 4108 say›l› yasan›n Mük. 111.
maddesine göre, talih oyunlar› salonu iflletenler için, cari vergilendirme dö-
neminde mahsup edilmek üzere makine say›s›na ba¤l› olarak asgari bir ver-
gi miktar› belirlenmifl, belirlenen miktarlar›n her y›l yeniden de¤erleme esa-
s›na göre art›r›laca¤›, Bakanlar Kurulunun bu miktarlar› 10 kat›na kadar
art›rmaya ve talih oyunlar› salonlar› bulunan turizm bölge, alan, ve merkez-
lerinde farkl› miktarlar tespit etmeye yetkili oldu¤u esas› benimsenmifltir.
Alt 2: Anayasal ilkeleri ortaya koyma: AY. 73/III’e göre, “vergi, re-
sim, harç ve benzeri mali yükümlülükler yasa ile konulur, de¤ifltirilir veya
kald›r›l›r”. AY. 73/IV’te ise “vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükle-
rin muafl›k, istisnalar ve indirimleriyle oranlar›na iliflkin hükümlerinde ka-
nunun belirtti¤i yukar› ve afla¤› s›n›rlar içinde de¤ifliklik yapmak yetkisi Ba-
kanlar Kurulu’na verilebilir” denilmektedir. 73.maddenin ilkesel aç›l›m› bi-
ze yasall›k ilkesini iflaret eder. ‹lkenin amac›, verginin konulmas›n› keyfilik-
ten ç›kar›p, vergilendirme yetkisini halk›n temsilcilerinin iradesiyle kullan-
mak ya da di¤er bir söyleyiflle “temsilsiz vergi olmaz” prensibine sözde de¤il
ama özde anlam kazand›rmakt›r. ‹lkeye konu olan Anayasal mali yükümlü-
lüklere ise biçimsel-maddesel anlam, bu konuda tek yetkili organ olan yasa-
ma organ› taraf›ndan yasa ile verilecektir. Biçimsel araç olarak kullan›lan
“yasa” ise, maddi aç›dan genel, soyut, süreklilik ve eflitlik esaslar›na uygun
olurken, di¤er yandan belirli, ulafl›labilir, öngörülebilir ve yeterli aç›kl›kta
olmal›d›r. Yasall›k ilkesinin içeri¤ini dolduran söz konusu maddi unsurlar,
yasama organ›n›n Bakanlar Kuruluna s›n›rl› alanlardaki yetki devirlerinde
de geçerlidir.
sa kavram› flekli ve maddi olmak üzere iki ayr› anlam tafl›r. fiekli yasa, yet-
kili organ taraf›ndan öngörülmüfl usullere göre yap›lan düzenlemeleri, mad-
di yasa ise metnin genel, soyut ve kiflisel olmayan kurallar içermesini ifade
eder. ‹nsan Haklar› Avrupa Sözleflmesinin çeflitli maddelerinde geçen “yasa”
kavram›n› yorumlayan ‹HAM’a göre de, kavram, ulafl›labilirlik ve öngörüle-
bilirlik fleklinde ifade edilebilecek niteliksel gereklere iflaret eder8. Yasa be-
lirli ve yeterli aç›kl›kta olmal›d›r9.
Getirilen düzenleme ile vergi tutar›n›n her y›l D‹E taraf›ndan belirlenen
nispete ba¤lanmas› ya da di¤er söyleyiflle “idari bir ifllem”e ba¤lanmas›
AY.73’e ayk›r›d›r. Çünkü yasall›k ilkesi, vergilendirme ölçü ve miktarlar›n›n
yasama organ› taraf›ndan belirlenmesini zorunlu k›lar. Bu kapsamda, D‹E
taraf›ndan belirlenecek yeniden de¤erleme oran›na göre, bir idari iflleme da-
yanarak Maliye Bakanl›¤›nca verginin art›r›lmas› ilkenin amac›n› aflan bir
düzenleme olmaktad›r.
8 Spacek, s.r.o. v. The Czech Republic, 9.11.1999, para.54 (YALTI SOYDAN, “Mülkiyet Hakk› versus Vergi-
lendirme Yetkisi: ‹nsan Haklar› Avrupa Mahkemesine Göre Mülkiyet Hakk›na Müdahalenin S›n›r›”, Ver-
gi Dünyas›, Say›:227, Temmuz 2000, s.109).
9 Hentrich v. France, 25.8.1994, para.42 (YALTI SOYDAN, Mülkiyet, s.111) .
VERG‹LEND‹RME ‹LKELER‹ 35
....
.....
YASA METN‹:
Bakanlar Kurulu;
Yetkilidir.”
KARAR:
“... Hukuk devleti, tüm ifllem ve eylemleri hukuka uygun olan, her alan-
da adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu gelifltirerek sürdürmeyi amaçla-
yan, hukuku tüm devlet organlar›na egemen k›lan, Anayasa’ya ayk›r› durum
ve tutumlardan kaç›nan, insan haklar›na sayg› duyarak bu hak ve özgürlük-
leri koruyup güçlendiren, yarg› denetimine aç›k, yasalar›n üstünde Anayasa
ve yasakoyucunun da bozamayaca¤› temel hukuk ilkeleri bulundu¤u bilin-
cinde olan devlettir.
...
... Ancak Bakanlar Kurulu’na tan›nan yetkinin çok genifl olmas›, vergi-
nin yasall›¤› ilkesinin zedelenmesine yol açarak yasama yetkisinin yürütme
organ›na devri sonucunu do¤urabilece¤inden kabul edilemez.
“1- ... 193 say›l› Gelir Vergisi Yasas›’n›n 4842 say›l› Yasa’n›n 15. madde-
si ile de¤iflik mükerrer 121. maddesinin son f›kras›nda, vergi mahsup ve ia-
desine, bir baflka deyiflle “vergi indirimlerine ba¤l› tutulacak mal ve hizmet
38 V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
2- ... 4842 say›l› Yasa’n›n 24. maddesiyle 3065 say›l› Yasa’ya eklenen ge-
çici 19. maddenin ikinci tümcesi ile, Asya Kalk›nma Bankas›’n›n 2003 y›l›n-
da ülkemizde gerçeklefltirilecek toplant› ile ilgili yapaca¤› giderlerden katma
de¤er vergisinden istisna edilecek tutar›n “alt s›n›r›n›” saptama yetkisi Ma-
liye Bakanl›¤›’na verilmifltir. Bu nedenle, geçici maddenin ikinci tümcesi;
...Anayasa’n›n 73. maddesinin son f›kra kural›yla ba¤daflmamaktad›r”.
YASA MET‹NLER‹:
MADDE 15- 193 say›l› Kanunun mükerrer 121 inci maddesi bafll›¤›yla
birlikte afla¤›daki flekilde de¤ifltirilmifltir.
- 6 milyar liran›n 3 milyar liras› için % 8’i, aflan k›sm› için % 6’s›,
- 6 milyar liradan fazlas›n›n, 6 milyar liras› için % 7’si, aflan k›sm› için
% 4’ü,
Ücretlinin ertesi y›lda ödeyece¤i gelir vergisinden mahsup edilir veya ifl-
verenler arac›l›¤› ile kendisine nakden iade edilir.
...
...
KARAR:
A- 15.Madde Yönünden
Dava konusu kuralla, 193 say›l› Gelir Vergisi Kanunu’nun 4842 say›l›
Yasa ile de¤iflik mükerrer 121. maddesinde düzenlenen ücretlilerde vergi in-
dirimi müessesesinin uygulanmas›nda, vergi mahsup ve iadesine tâbi tutu-
lacak mal ve hizmet al›mlar›n› ayn› maddenin birinci f›kras›nda say›lan, e¤i-
tim, sa¤l›k, g›da, giyim ve ikamet edilen konuta ait kira harcamalar› ile s›-
n›rl› olmaks›z›n tespit etme yetkisi Maliye Bakanl›¤›’na verilmifltir.
Vergiden istisna edilen bir konunun yasayla belirlenen yukar› ve afla¤› s›-
n›rlar› içinde de¤ifliklik yapma yetkisi sadece Bakanlar Kurulu’na verilebile-
ce¤inden, dava konusu düzenlemeyle Maliye Bakanl›¤›’n›n yetkilendirilmesi
Anayasa’n›n 73. maddesinin son f›kras›na ayk›r›d›r. Kural›n iptali gerekir”.
KARfiIOY GEREKÇES‹:
“... Vergi indirimi genel olarak vergi matrah›ndan yap›lan indirimi ifade
eder. Baflka bir anlat›mla ödenecek vergi miktar› kesinleflmeden matrahtan
yap›lacak vergi indirimi yoluyla vergide meydana gelen azalmad›r. Vergi in-
dirimi yoluyla olaya ya da kiflilerin özel durumlar›na göre vergi kiflisellefl-
mektedir. Amaç, kiflinin mali durumunu kavramak olabilece¤i gibi yat›r›m
ya da iflkolunun teflvik edilmesi gibi hedeflere de dönük olabilir.
“Bu madde ile 193 say›l› Gelir Vergisi Kanunu’nun 31.12.1980 tarihli ve
2361 say›l› Kanunla de¤iflen ikinci k›sm›n›n “Yat›r›m indirimi” bafll›kl› seki-
zinci bölümünün Ek 2. maddesinde baz› de¤ifliklikler yap›lm›fl ve maddeye
“Yat›r›m indiriminden yararlanma flartlar› ve uygulama esaslar› ile di¤er
hususlar Maliye ve Gümrük Bakanl›¤› ile Devlet Planlama Teflkilat› Müste-
flarl›¤›nca müfltereken belirlenir.” hükmü son f›kra olarak eklenmifltir.
YASA METN‹:
Madde 46- (193 Say›l› Gelir Vergisi Kanununun ‹kinci k›sm›n›n “Yat›r›m
indirimi” bafll›kl› sekizinci bölümünün Ek 2. maddesine eklenen hüküm)
KARAR:
KARfiIOY GEREKÇES‹:
‹T‹RAZIN KONUSU: 213 say›l› Vergi Usul Yasas›’n›n 3239 say›l› Ya-
sa’n›n 21. maddesiyle de¤iflik “Mükerrer 257. maddesi”nin birinci f›kras›n›n
Anayasa’n›n ... 73., .... maddelerine ayk›r›l›¤› ileri sürülerek iptali istemidir.
‹T‹RAZIN GEREKÇES‹:
...
YASA METN‹:
....
KARAR:
ç›r›lmas›n› önlemeye çal›flmaktad›r. Çünkü as›l olan herkesin gelir elde etti-
¤i kadar vergi ödemesidir. Bakanl›¤a verilen yetki vergi kaç›rmay› önleyici
bir oto kontrol sa¤lamay› amaçlamaktad›r. Bu durum karfl›s›nda, belge düze-
ninde de¤ifliklik yapma yetkisini içeren 213 say›l› Vergi Usul Yasas›’n›n “Mü-
kerrer 257. maddesi”nin birinci f›kras›, idareye verginin yükümlüsü, konusu,
matrah› ve vergiyi do¤uran olay gibi temel ö¤elerinde de¤ifliklik yapmaya
yetki vermedi¤inden, Anayasa’n›n 73. maddesine ayk›r› de¤ildir”.
KARfiIOY GEREKÇES‹:
...
46 V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
‹T‹RAZIN KONUSU: 24.6.1994 günlü, 4008 say›l› Yasa ile Vergi Usul
Yasas›’na eklenen “Mükerrer 227. Madde”nin Anayasa’n›n 7., 10., 73. ve 48.
maddelerine ayk›r›l›¤› sav›yla iptali istemidir.
‹T‹RAZIN GEREKÇES‹:
...
...
VERG‹LEND‹RME ‹LKELER‹ 47
YASA METN‹:
...
...
KARAR:
...
‹tiraz konusu f›kra ile Bakanl›¤a verilen yetki, vergi, resim, harç ve ben-
zeri malî yükümlülükler getirilmesine iliflkin olmad›¤› gibi yasama yetkisi-
nin devri niteli¤inde de de¤ildir.
KARfiIOY GEREKÇES‹
...
VERG‹LEND‹RME ‹LKELER‹ 49
KARfiIOY GEREKÇES‹:
....
MADDE 12–
b) (III) say›l› listedeki mallar için belirlenen oranlar› her bir mal itiba-
riyle s›f›ra kadar indirmeye, (A) cetvelindeki mallar için dört kat›na
(B) cetvelindeki mallar için yar›s›na kadar art›rmaya, maktu vergi-
yi her bir mal itibariyle s›f›ra kadar indirmeye, (A) cetvelindeki
mallar için iki kat›na (B) cetvelindeki mallar için bir kat›na kadar
VERG‹LEND‹RME ‹LKELER‹ 51
c) (II) say›l› listedeki mallar için belirlenen oranlar› bir kat›na kadar
art›rmaya, s›f›ra kadar indirmeye; uygulanmakta olan oranlar› EU-
RO normlar›n› sa¤layan katalitik konvertör sistemi ile teçhiz edil-
mifl tafl›tlarda yar›s›na kadar indirmeye, kanunî oran›na kadar ç›-
karmaya,
d) (IV) say›l› listedeki mallar için belirlenen oranlar› s›f›ra kadar in-
dirmeye, % 25’e kadar art›rmaya,
Yetkilidir.
‹T‹RAZIN GEREKÇES‹:
Bu kez, 1998 y›l› gelirleri için uygulanm›fl olan tarife oranlar›ndan daha
düflük oranlara sahip olup, 4369 say›l› Yasa’n›n 50. maddesiyle de¤iflik olan
ve 01.01.1999 tarihinden itibaren yürürlü¤e girmesi kabul edilen Gelir Ver-
gisi Kanunu’nun 103. maddesinde yer alan tarife oranlar›; ücret gelirleri
kapsam d›fl›nda tutulmak suretiyle 14.08.1999 tarih ve 23786 say›l› Resmi
Gazete’de yay›mlanarak, 4369 say›l› Yasayla de¤iflik 103. maddenin yürür-
lük tarihiyle ilgili düzenlemenin aksine, yay›mland›¤› tarihte yürürlü¤e gi-
ren ve iptal istemine konu 4444 say›l› Yasa’n›n 3. maddesiyle Gelir Vergisi
Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 57” ile 1999 y›l› gelirlerine uygulanacak
flekilde % 5 oran›nda artt›r›lmak suretiyle, 1999 y›l› gelirlerinin %5 oran›n-
da fazla vergilendirilmesi amaçlanm›flt›r.
YASA METN‹:
KARAR:
“.... [K]azan›lm›fl bir haktan söz edilebilmesi için bu hakk›n yeni yasa-
dan önce yürürlükte olan kurallara göre bütün sonuçlar›yla kiflisel bir hak
haline dönüflmesi gerekir.
Vergi Usul Kanunu’nun 19. maddesine göre, vergi alaca¤›, vergi yasala-
r›n›n vergiyi ba¤lad›klar› olay›n meydana gelmesi veya hukuksal durumun
oluflmas› ile do¤ar. Vergiyi do¤uran olay, bir yandan devletin vergi alaca¤›-
n›n, di¤er yandan da mükellefin vergi borcunun do¤mas›na neden olur. Ver-
giyi do¤uran olay› izleyen, beyanname verilmesi, tarh ve tahakkuk gibi ifl-
lemler verginin ödenebilir hale gelmesini sa¤lar.
‹tiraz konusu kuralda, 1999 ilâ 2002 y›llar›na ait gelirlerin vergilendi-
rilmesinde gelir dilimlerine karfl›l›k gelen vergi oranlar›n›n befl puan art›r›l-
54 V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
Gelir Vergisi Kanunu’nun 1. maddesine göre gelir, bir takvim y›l›nda el-
de edilen kazanç ve iratlar›n safi tutar›d›r. Buna göre, vergiye tabi gelirin el-
de edilmesi ve safi tutar› vergilendirme döneminin sonunda belirlenecek ve
bu tarihte yürürlükte olan vergi oran› uygulanacakt›r. ‹tiraz konusu yasa
kural› 31 Aral›k tarihinden önce 14.8.1999 tarihinde yürürlü¤e girmifltir. Bu
durumda önceki yasa yürürlükte iken bafllamakla birlikte henüz sonuçlan-
mam›fl hukuksal iliflkilere yeni yasa kural› uygulanaca¤›ndan, gerçek an-
lamda geriye yürümeden ve kazan›lm›fl haklar›n ihlâlinden söz edilemez.
Öte yandan, kuralla getirilen vergi oranlar›ndaki befl puanl›k art›fl, bi-
reylerin ödeme gücünü aflan ölçüsüz ve adil olmayan bir vergi yükü getirme-
mektedir. Ayr›ca, her gelir dilimi için tespit edilmifl olan vergi oranlar›na befl
puan eklenece¤inden gelir vergisinde artan oranl› vergilendirme uygulama-
s› da bozulmamaktad›r.
Alt 1: Yasa olay›n› anlama: ‹tiraza konu olan yasa 11.8.1999 tarihli-
dir. Yasaya göre, 1999–2002 y›llar› gelirlerinin (ücretler hariç) vergilendiril-
mesinde mevcut gelir dilimlerine karfl›l›k gelen vergi oranlar› befl puan art›-
r›lmak suretiyle uygulanacakt›r.
YASA METN‹:
Madde 18- 193 say›l› Gelir Vergisi Kanununa afla¤›daki geçici 32 nci
madde eklenmifltir.
......
KARAR:
3505 say›l› Yasa’n›n iptali istenilen 18. maddesi yönünden durum ince-
58 V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
YASA MET‹NLER‹:
...
VERG‹LEND‹RME ‹LKELER‹ 59
KARAR:
...
KARfiIOY GEREKÇES‹:
...
Ayr›ca iptal konusu 4605 say›l› Yasa ile düzenleme, 23.11.2000 tarihin-
de yap›ld›¤› ve 30.11.2000 tarihinde Resmî Gazete’de yay›mland›¤› halde
mezkûr Yasa’n›n 12. maddesinin (a) bendinde, bu Yasa’n›n 5. maddesinin
2000 y›l› gelirlerine de uygulanmak üzere yay›m› tarihinde yürürlü¤e konu-
laca¤› kural› getirilmekle Yasa yürürlü¤e girmeden öncesindeki bir zaman
için uygulanmaya getirilmifltir. Böylece mükelleflerin aleyhine olarak geriye
yürümektedir. Aleyhteki yasalar›n geriye yürümesi ise, hukuk Devleti ilke-
sine ayk›r› düfler. Hukuk Devleti ilkesi uyar›nca, bütün vatandafllara huku-
ki güvence sa¤lanmas›d›r. ‹ptal konusu kurallarla, geriye dönük olarak ver-
gileme yap›lmaktad›r. Yasa kapsam›na giren mükelleflere bir y›l önceki
(1999 y›l›) gelirleri için de 2000 y›l› için vergi al›nmaktad›r. Bu yönden de
4605 say›l› Yasa’n›n 12. maddesinin (a) bendinde yer alan kurallar, Anaya-
sa’n›n 2. maddesine ayk›r›d›r. ...”
60 V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
...
...
...
§ 3. Efi‹TL‹K VE ÖLÇÜLÜLÜK
I- Mali Güce Göre “Eflit” Vergilendirme: “Karfl›laflt›rma”
Ölçüsü Uygulamalar›
...
YASA METN‹:
...
...
...
fiu kadar ki, tedavi maksad›yla yap›lan seyahatlerin ilgili sa¤l›k kurul-
lar›ndan al›nacak raporlarla tevsik edilmesi flartt›r.
...
KARAR:
Yurt d›fl› seyahatleri ister tedavi, ister hac amac›yla yap›ls›n seyahati
yapan kiflinin mali gücünün varl›¤›n› gösterir. Hayat standard› esas› uygu-
lamas›nda, turistik amaçl› yurt d›fl› seyahatlerin her biri için temel göster-
geye ilave tutar eklendi¤i halde, dava konusu kuralda, tedavi ve bir kez ya-
p›lan hac seyahati bunun d›fl›nda tutulmufltur. Bu seyahatlerin hayat stan-
dard› göstergeleri d›fl›nda tutulmas›n›n, Anayasa’n›n 73. maddesindeki
mali güce göre vergilendirme ve vergi yükünün eflit, adil ve dengeli da¤›l›-
m› ilkelerine ve bunlar› sa¤lamakla yükümlü hukuk devleti ilkesine ayk›-
r›l›k oluflturdu¤u sonucuna var›lm›flt›r. Dava konusu kural›n iptali gerekir.
...”
KARfiIOY GEREKÇES‹:
Tedavi amac›yla yurt d›fl›na seyahat etmek zorunda olanlar›n mal varl›-
¤› bu nedenle azalmakta, hatta bitmektedir. Bu kiflilerin malî gücünün var-
l›¤›ndan söz edilerek hayat standard› esas›na göre ilave göstergelerinin uy-
gulanmayaca¤› esas›n› getiren kural›n iptaline karar veren ço¤unluk görü-
flüne karfl›y›m”.
Yasa, gelir vergisine tabi ticari kazanç sahipleri ile serbest meslek erba-
b›n›n hayat standard› esas›na tabi oldu¤unu, söz konusu vergi yükümlüleri-
nin elde ettikleri kazanç yasada belirli temel gösterge tutar›na hayat stan-
dard› gösterge tutarlar›n›n eklenmesi suretiyle bulunacak kazançtan düflük
oldu¤u takdirde, bu tutar›n vergi tarh›na esas al›naca¤›n› düzenlemektedir.
‹lave edilecek hayat standard› gösterge tutarlar› aras›nda turistik amaçl›
yurt d›fl› seyahatlerde her seyahat için belirli bir tutar›n ilavesi öngörülmek-
te, tedavi amac›yla yap›lacak seyahatler ile bir defaya mahsus olmak üzere
yap›lan hac seyahatleri için hayat standard› ilave göstergeleri uygulanma-
yaca¤› düzenleme alt›na al›nmaktad›r.
Dava konusu olayda hukuki sorun, turistik amaçl› yurt d›fl› seyahatle-
rin her biri için Hayat Standard› Temel Göstergesine ilave tutar eklendi¤i
halde, tedavi ve bir kez yap›lan hac seyahatinin bunun d›fl›nda tutulmas›n›n
vergide eflitlik ilkesine ayk›r› olup olmad›¤›d›r.
AY 10, “Herkes dil, ›rk, cinsiyet, siyasi düflünce felsefi inanç, din, mez-
hep ve benzeri sebeplerle ayr›m gözetilmeksizin kanun önünde eflittir. Eflit-
lik, ayn› hukuksal durumda olanlar›n ayn› kurallara, farkl› hukuksal du-
rumda olanlar›n farkl› kurallara tabi tutulmas›d›r. Benzer durumda olanla-
r›n farkl› s›n›fland›r›lmas› hakl› neden olmad›¤› sürece eflitlik ilkesini ihlal
eder. Vergide eflitlik mali gücü ayn› olanlar›n ayn›, mali gücü farkl› olanla-
r›n ayr› oranda vergilendirilmesidir. Vergilendirmede ayn›l›¤›n veya farkl›l›-
¤›n kriteri mali güçtür.
Turistik ve tedavi amaçl› yurt d›fl› seyahatlerde ise, turistik amaçl› se-
yahatler vergilendirilirken, tedavi amaçl› seyahatlerin vergi d›fl› b›rak›lma-
s› söz konusudur. Bu gruplar mali güçleri aç›s›ndan ayn› durumdad›rlar, fa-
kat AYM, farkl›laflt›rman›n hakl› bir nedene dayal› olup olmad›¤› yönündeki
ölçütlerini uygulamam›flt›r. Oysa AYM hakl› neden testini uygulam›fl olsa idi
s›n›fland›rman›n hakl›l›¤›n› “amaçla ilgililik” “anlafl›labilirlik”, ve “makul ve
adil olma” ölçütleri çerçevesinde de¤erlendirebilir, tedavi amaçl› seyahatle-
rin farkl› s›n›fland›rmaya tabi tutulmas›nda sosyal devlete dayal› meflru
amaç tespitinde bulunabilirdi.
“enflasyon nedeni ile de¤erleri artan stoklardan ötürü do¤an zahiri kârdan
vergi ödenmesi” gösterilmektedir.
....
Ancak; 4213 say›l› Yasa, sorunu sadece kuyumcu tüccar›n sorunu olarak
ele alm›flt›r. Oysa sorun, ticari ve s›nai faaliyetleri nedeniyle gelir ve kurum-
lar vergisi yükümlüleri olan herkes yönünden ortaya ç›kmaktad›r.
Bu özellikleri ile 4213 say›l› Yasa, Anayasal vergi adaleti kurallar› olan
“genel vergilendirme” ve “vergilendirmede eflitlik” ilkelerine, dolay›s›yla da
Anayasa’n›n 10. ve 73. maddelerine ayk›r› düflmektedir. Vergi yasas› önün-
de eflitlik ilkesinden ve mali güce göre vergilendirme ilkesinden ayr›lmay›
hakl› k›lan bir neden, kuyumcu tüccar için söz konusu de¤ildir. Vergi siste-
mimizde enflasyon muhasebesi ile ilgili yeterli hükümler bulunmamas›n›n
ma¤duru sadece kuyumcu tüccar de¤ildir. Tüccar içinde bu kesimin di¤er ke-
simlere göre “özellikli” ya da “ayr›ks›” bir konumu bulunmamaktad›r. Yasa,
ekonomik mant›¤›n kabul edemeyece¤i ölçüde bir ay›r›mc›l›k yapmaktad›r.
...”
YASA METN‹:
KARAR:
Öte yandan, Anayasa’n›n 10. maddesinde, “Herkes dil, ›rk, renk, cinsiyet,
siyasî düflünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ay›r›m göze-
tilmeksizin kanun önünde eflittir. Hiçbir kifliye, aileye, zümreye veya s›n›fa
imtiyaz tan›namaz. Devlet organlar› ve idare makamlar› bütün ifllemlerinde
kanun önünde eflitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundad›rlar” de-
nilmektedir. Buna göre yasalar›n uygulanmas›nda dil, ›rk, renk, cinsiyet, si-
yasî düflünce, felsefî inanç, din ve mezhep ayr›l›¤› gözetilmeyecek ve bu ne-
denlerle eflitsizli¤e yol aç›lmayacakt›r. Bu ilkeyle, birbirlerinin ayn› duru-
munda olanlara ayr› kurallar›n uygulanmas› ve ayr›cal›kl› kifli ve topluluk-
lar›n yarat›lmas› engellenmektedir. Yasa önünde eflitlik, herkesin her yönden
ayn› kurallara ba¤l› olaca¤› anlam›na gelmez. Kimilerinin Anayasa’n›n 13.
maddesinde öngörülen nedenlerle de¤iflik kurallara ba¤l› tutulmalar› eflitlik
ilkesine ayk›r›l›k oluflturmaz. Durum ve konumlar›ndaki özellikler, kimi ki-
fliler ya da topluluklar için de¤iflik kurallar› ve de¤iflik uygulamalar› gerekti-
rebilir. Ayn› hukuksal durumlar ayn›, ayr› hukuksal durumlar ayr› kurallara
ba¤l› tutulursa Anayasa’da öngörülen eflitlik ilkesi zedelenmez. ...
‹T‹RAZIN GEREKÇES‹:
Di¤er taraftan, ücret ödemesinin yap›ld›¤› 1993 y›l› içinde kifliler böyle
bir vergi ödeme yükümlülükleri bulunmad›¤›ndan gerekli harcamalar›n›
yapt›ktan sonra, 7.5.1994 günü yürürlü¤e giren bu yasa ile sonradan vergi
mükellefi olmaktalar, bu durumda ücret gelirinin ele geçen k›sm› yani net
ücret, harcamalar›n yap›lmas›ndan sonra belirlenmektedir. ...”
YASA METN‹:
...
...
KARAR:
elde edenlerden, 1993 y›l›nda ücret geliri olanlar, gelir vergisi matrahlar›na
göre ayr›lm›fl, 600 milyon liran›n üzerinde ücret geliri elde edenler Ekono-
mik Denge Vergisi’nin yükümlüsü say›lm›flt›r. Plân ve Bütçe Komisyonu’nda
tasar›ya eklenen (e) bendinin gerekçesinde, amac›n, vergi ödeme gücü yük-
sek olan gelir gruplar›n›n kamu harcamalar›na daha fazla kat›lmalar›n› sa¤-
lamak amac›na yönelik oldu¤u belirtilmifltir. (e) bendinde 1993 y›l›nda 600
milyon liran›n üzerinde ücret geliri elde eden herkes Ekonomik Denge Ver-
gisi’nin vergi yükümlüsü say›ld›¤›ndan bu kural, Anayasa’n›n 73. maddesin-
de öngörülen verginin genelli¤i ilkesine ayk›r›l›k oluflturmamaktad›r. Bu ne-
denle dava konusu 1. maddenin (e) bendinin Anayasa’n›n 73. maddesine ay-
k›r› bir yönü bulunmamaktad›r”.
KARfiIOY GEREKÇES‹
....
a. Her ülke, kendi ekonomik kültürel ve sosyal yap›s›na uygun bir ver-
gilendirme düzeni kurmak zorundad›r. Ekonomik olaylar›n bütünüyle kay-
da geçirilmedi¤i ve muhasebeleflmedi¤i ve vergi kültürünün tam olarak yer-
leflmedi¤i ülkemizde, verginin zaman zaman veya belirli konularda gözlene-
bilen veya elde edilebilen baz› d›fl unsurlara ve kabullere (varsay›mlara) da-
yan›larak yap›lmas› kaç›n›lmazd›r. Gelirin, giderin ve servetin vergilendiril-
mesinde bu anlay›flla birtak›m varsay›mlarla hareket etmek, bir gerçek ve
zorunluluktur. Gelirin vergilendirilmesinde “ortalama kâr hadleri”, “hayat
standard›”; giderin vergilendirilmesinde “yurt d›fl›na ç›k›fl” gibi örneklerde
görüldü¤ü gibi nas›l baz› d›fl unsurlar vergilendirmede ve vergi nisbetlerinin
tesbitinde temel al›n›yorsa bir servet vergisinin ücretlerde uygulanmas›nda
da “yüksek ücret” servetin vergilendirilmesinde bir ölçü olabilir.
Vergiyle ilgili düzenlemelerde belirli bir say›sal s›n›ra kadar olanlar için
muafiyet tan›nmas› bu s›n›r›n afl›lmas› halinde herhangi bir istisna tan›n-
madan bütünün vergilendirilmesinin, Anayasa’n›n vergi ile ilgili ilkeleriyle
ilgisi yoktur. ‹tiraz konusu olayda 600 milyon liral›k bir “muafiyet” haddi
tesbit edilmifl, yasakoyucu taraf›ndan bu had bir “istisna” olarak düzenlen-
memifltir. Bu düzenleme yasakoyucuya ait bir vergilendirme tercihidir. Ser-
vete dayanan vergilendirmenin bir sonucudur. Bu nedenlerle 2 (e) bendinin
iptal edilmesi karar›na karfl›y›m”.
Alt 1: Yasa olay›n› anlama: ‹tiraza konu olan yasa ile kanunun yay›m-
land›¤› tarihte ücret geliri elde eden ve 1993 y›l›nda elde ettikleri ücretleri-
nin vergi matrah› toplam› 600.000.000 liray› aflan ücretlilerin ekonomik
denge vergisi yükümlüsü olacaklar› esas› kabul edilmifl, 2. maddesinin e
bendi ile de ödenecek oran, gelir vergisi matrah› toplam› üzerinden %10 ola-
rak belirlenmifltir.
72 V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
Alt 3: Çat›flma iddias›n› belirleme: Yasa ile 600 milyon liray› aflan ve
aflmayan yükümlüler aras›nda vergisel sonuçlar› yönünden farkl›laflt›rma
yap›lmas› vergilendirmede eflitlik ilkesine ayk›r› m›d›r?
2. maddenin (e) bendi yönünden ise 1993 y›l› içinde elde ettikleri ücret
gelirlerinin vergi matrah› toplam› 600 milyon liray› aflan ve bu miktar üze-
rinden % 10 Ekonomik Denge Vergisi ödeyenlerin ellerinde kalan ücret geli-
rinin, 600 milyon lira ve daha az toplam ücret geliri elde eden ve bu neden-
le de söz konusu verginin yükümlüsü olmayanlar›n ellerinde kalan ücret ge-
lirinden daha az olaca¤›ndan hareketle, 1993 y›l›nda elde edilen 600 milyon
liray› aflan ücret gelirinin, 600 milyon liral›k bölüm düflülmeden tümüyle
vergi matrah› kabul edilmesinin, vergide adalet ve eflitlik ilkelerine ayk›r›-
l›k oluflturdu¤u kanaatindedir.
AY. m.10’a göre ise “Herkes dil, ›rk, cinsiyet, siyasi düflünce, felsefi
inanç, mezhep ve benzeri sebeplerle ayr›m gözetilmeksizin kanun önünde
eflittir”. Anayasan›n amaçlad›¤› eflitlik ise eylemli de¤il, hukuksal eflitliktir.
Eflitlik, ayn› hukuksal durumda bulunanlar›n ayn›, farkl› hukuksal durum-
da bulunanlar›n farkl› kurallara tabi tutulmas›n› gerektirir. Buna karfl›l›k,
ayn› hukuksal durumda bulunanlara “hakl› neden” temelinde farkl› muame-
lede bulunulmas› da mümkündür. Vergilendirme alan›na geçildi¤inde,
AY.73’ün vergilendirmede eflitli¤e iliflkin özel bir aç›l›m vermedi¤i görülür.
Ancak 73/I’den hareketle mali güç ancak eflitlikle okunabilir. Bu anlamda
mali güç bir eflitlik ölçüsüdür. Di¤er bir deyiflle, vergi yükümlülerinin ay-
n›/farkl› hukuksal durumu mali güç ölçütüne göre belirlenir. Vergilendirme-
de eflitlik, mali gücü ayn› olanlar›n ayn›, farkl› olanlar›n ise farkl› vergilen-
dirilmesi olarak tan›mlan›r. Ayn› hukuksal durumda olmalar›na ra¤men,
farkl› vergisel uygulamalar›n hakl› nedenleri ise hukuksal yap› ve nitelik
farkl›l›¤›, vergi konusunda nitelik farkl›l›klar›, sosyal ve ekonomik gerekler,
kamu yarar› ve mali politika olarak tüketici olmayacak12 biçimde grupland›-
r›labilir13. Ancak hakl› nedene dayal› s›n›fland›rma “anlafl›labilir”, “amaçla
ilgili”, “makul ve adil” olmal›d›r. Bu ölçütlere dayal› denetim, eflitli¤in veya
eflitsizli¤in tespiti yap›l›rken kullan›lan “amaç-araç iliflkisi” ve “amaç-araç
aras›nda ölçülü oran bulunmas›” fleklindeki genel denetim flablonuna da uy-
gundur14. Di¤er bir deyiflle, “hakl› neden testi bir anlamda, yap›lan s›n›flan-
d›rma ile yasan›n amac› aras›ndaki ba¤›, iliflkiyi ortaya koyar [amaç-araç
iliflkisi], s›n›fland›rman›n amaca hizmet edip etmedi¤ini, amaçla orant›l›
olup olmad›¤›n› [amaç-araç orant›s›] da belirler”15.
Yasa, ücret geliri elde eden yükümlüleri iki kategoriye ay›rm›flt›r. 600
milyon liran›n alt›nda ücreti olan yükümlüler ekonomik denge vergisi d›fl›n-
da b›rak›lm›flt›r. 600 milyon liran›n üstünde ücreti olanlar ise ücretlerinin
tamam› üzerinden %10 oran›nda ekonomik denge vergisine tabidir. Burada
12 SABAN, s.53
13 YALTI SOYDAN, “Vergi Adaleti Kavram›nda Soyuttan Somuta: Türk Anayasa Mahkemesi Kararlar›n›
Eflitlik, Özgürlük ve Sosyal Devlet Kavramlar› ile Okumak”, XIII. Türkiye Maliye Sempozyumu “Anaya-
sal Mali Düzen”, 14-16 May›s 1998, MÜMAUM Yay›n No:12, ‹stanbul 2000, s.88.
14 SABAN, s.53.
15 ‹NCEO⁄LU, “Türk Anayasa Mahkemesi ve ‹nsan Haklar› Avrupa Mahkemesi Kararlar›nda Eflitlik ve
Ayr›mc›l›k Yasa¤› Çerçevesinde Af, fiartla Sal›verilme, Dava ve Cezalar›n Ertelenmesi”, Anayasa Yarg›-
s›, C.18, 2001, s.51.
74 V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
Amaç-Araç iliflkisi: Amaç “vergi ödeme gücü yüksek olan gelir gruplar›-
n›n kamu harcamalar›na daha fazla kat›lmalar›n› sa¤lamak”t›r. Araç ise
“600 milyon liran›n üstünde ücret geliri elde edenlerin %10 oran›nda ekono-
mik denge vergisine tabi tutulmas›”d›r. 600 milyon liran›n alt› ve üstüne
ba¤l› olarak yap›lan s›n›fland›rma ile yüksek gelir gruplar›n›n kamu harca-
malar›na daha fazla kat›lmalar› amac› aras›nda bir iliflki vard›r, çünkü 600
milyon liran›n üstünde ücret elde edenlerin mali güçleri farkl›d›r.
Amaç-Araç aras›nda ölçülü bir oran bulunmas›: Burada amaç araç ara-
s›nda ölçülü bir oran kurulmam›flt›r, çünkü “vergi ödeme gücünün yüksekli-
¤i” ancak 600 milyonluk s›n›r üzerinde elde edilen ücret geliri ile ölçülebilir.
Farkl› ve dolay›s›yla daha fazla vergi yüküne katlanacak olan k›s›m ancak
600 milyon üzeri ücret k›sm› olabilir. 600 milyon liral›k ilk gelir dilimi için
di¤er ücretlilere nazaran a¤›rlaflt›r›lm›fl vergi yükünün kamu harcamalar›-
na daha fazla kat›l›mla orant›s› kurulamamaktad›r. Amaç-araç aras›ndaki
orant›l›l›k ancak, makul ve adil bir biçimde 600 milyonluk dilim için her iki
grubun da katlanaca¤› vergi yükünün eflit olmas› ile sa¤lanabilir. Mahkeme
de bunu, “...1993 y›l› içinde elde ettikleri ücret gelirlerinin vergi matrah› top-
lam› 600 milyon liray› aflan ve bu miktar üzerinden % 10 Ekonomik Denge
Vergisi ödeyenlerin ellerinde kalan ücret geliri, 600 milyon lira ve daha az
toplam ücret geliri elde eden ve bu nedenle de söz konusu vergi yükümlüsü
olmayanlar›n ellerinde kalan ücret gelirinden, daha az olacakt›r” fleklinde
ifade etmifltir. Bu dilim itibariyle mali güçleri eflit ücretli yükümlüler aras›n-
da eflitlik, ancak aflan miktar›n vergiye tabi tutulmas› ile sa¤lanabilir.
Karar 4: Af Karar›–3239
Anayasa Mahkemesi, E.86/5, K.87/7, 19.3.1987, RG. 12.11.1987.
...
YASA METN‹:
KARAR:
“... Bilindi¤i gibi eflitlik, her yönüyle ayn› hukuki durumda bulunanlar
aras›nda söz konusudur. Dava konusu Geçici 4. maddenin yürürlülük tarihi
olan 11/12/1985 gününde, adlar›na vergi ve ceza tarhedilen ve vergi borcu asl›
300.000 liray› aflmayan bütün mükellefler ayn› hukuki durum içindedir. Bun-
lar aras›nda bir ayr›m yap›lm›fl olsayd›, eflitlik ilkesi o taktirde zedelenirdi.
Ancak, maddede öngörülen aftan yararlanmak için vergi borcu asl›n›n 300.000
liradan az olmas› koflulunun getirilmesi, aftan yararlanacak mükellefleri, bu
s›n›r› aflanlardan ay›rarak bir eflitsizlik izlenimi veriyorsa da, böyle bir farkl›-
laflt›rmada; vergi ihtilaflar›n› azaltmak, gerekli inceleme yap›lmadan kesilen
cezalar› kald›rarak adaleti sa¤lamak, idarenin ve yarg›n›n yükünü azaltmak
gibi önemli kamu yararlan gözetilmifltir. Kanun koyucunun amac›, ay›r›m yap-
mak veya imtiyaz tan›mak olmay›p, s›n›rl› bir afla bu gibi kamu yarar›n› sa¤-
lay›c› sonuçlar elde etmektir. Bu nedenlerle söz konusu maddenin Anayasa’n›n
10. maddesinin ikinci ve üçüncü f›kralar›na ayk›r› bir yönü yoktur”.
‹T‹RAZIN GEREKÇES‹:
“... Eflitlik ilkesi ile güdülen amaç benzer koflullar içinde olan, özdefl ni-
telikte bulunan durumlar›n yasalarca ayn› iflleme tabi tutulmas›n› sa¤la-
makt›r. Vergilendirmede eflitlik ilkesi, vergide genellik ve vergi kanunlar›n›n
genelli¤i ilkelerini de içermektedir. Yasada net aktif vergisinin oran›, di¤er
mükelleflerde gayrisafi has›lat›n binde befli iken serbest meslek erbab›nda
yüzde iki olarak tesbit edilmifltir. Net aktifleri di¤er mükelleflerle ayn› olan
serbest meslek erbab›n›n gayrisafi has›lata göre daha fazla vergi ödemesinin
kanun önünde eflitlik ve vergi kanunlar›n›n genelli¤i ilkesine ayk›r›l›¤› aç›k-
t›r. Devletin mali gereksinimi nedeniyle kolay vergilendirilebilir kaynaklara
yönelmesi eflitlik ilkesine istisna getirebilmesi için yeterli bir neden say›lma-
mal›d›r.
Ayn› flekilde vergi ödeme gücü yüksek olan banka ve sigorta muamele-
leri vergisi mükellefleri ile özel finans kurumlar›nda ve d›fl ticaret serma-
ye flirketlerinde net aktif vergisinin, bunlar›n sadece net aktifleri üzerin-
den hesaplanacak olmas› ve bu hesaplamalarda bankalar›n, sigorta flirket-
lerinin ve özel finans kurumlar›n›n net aktif de¤erlerinin yar›s›n›n dikka-
te al›nacak olmas› da kanun önünde eflitlik ve kanunlar›n genelli¤i ilkele-
rine ayk›r› oldu¤u gibi mali güce göre vergilendirme ilkesine de uygun düfl-
mez. ...”
YASA MET‹NLER‹:
...
Teflkil eder.
MADDE 6- Net aktif vergisi, bilanço esas›na tabi olan mükelleflerin bi-
lançolar›n›n aktifinde, di¤er mükelleflerin envanterlerinde yer alan varl›k-
lar›n net de¤eri veya bunlar›n dönem içindeki gayrisafî hâs›latlar› üzerinden
hesaplan›r. ...
Net aktif vergisinin oran›, net aktif de¤erleri üzerinden % 1,5, gayrisa-
fî hâs›lat üzerinden serbest meslek erbab›nda % 2, di¤er mükelleflerde %
05’tir. Bu oranlar›n yukar›daki f›krada belirtilen matrahlara uygulanmas›
suretiyle bulunan tutarlardan yüksek olan› bu verginin tarh›na esas al›-
n›r...
VERG‹LEND‹RME ‹LKELER‹ 77
KARAR:
KARfiIOY GEREKÇES‹:
“...Gayrisafî hâs›latlar› eflit, ancak kâr oranlar› farkl› olan yükümlülerin
malî güçlerinin ayn› oldu¤unu söylemek olana¤› yoktur. Kâr oran› yüksek
olan yükümlülerin di¤erlerine göre daha fazla malî güce, dolay›s›yla vergi
ödeme gücüne sahiptir. Bu nedenle yükümlülerin gayrisafî hâs›lat tutar›n›n,
malî güç göstergesi olarak al›nmas› do¤ru de¤ildir.
Yasa’n›n 6. maddesinin ikinci f›kras› gere¤ince matrahlar› net aktif ve-
ya gayrisafî has›lat üzerinden hesaplanan tutarlardan yüksek olan›n Net
Aktif Vergisi tarh›na esas al›nmas› da yükümlülerin malî güçlerini saptama-
ya yetmemektedir. Çünkü, net aktif ve gayrisafî hâs›lat›n birinin di¤eri ye-
rine konulmas› olana¤› bulunmamaktad›r. Yasa’n›n gerekçesinde böyle bir
uygulamaya baflvurulmas›n›n nedeni, iflletmenin niteli¤inden do¤abilecek
adaletsizli¤in giderilmesi olarak aç›klanm›flt›r. Gerçekten, aktif varl›¤› çok
az olufluna karfl›n satt›¤› mal ve hizmetin dönüflüm h›z›n›n yüksek olmas›
nedeniyle, yüksek gayrisafî hâs›lat edebilen yükümlüler olabilece¤i gibi, bu-
nun tersi de olanakl›d›r. Ancak, net aktif ve gayrisafî hâs›lat kavramlar›n›n
içeri¤inden dolay›, hem net aktifleri hem de gayrisafî hâs›latlar› eflit olan yü-
kümlülerin malî güçlerinin de eflit oldu¤u kabul edilemez.
‹tiraz konusu Yasa kurallar› ile net aktif ve gayrisafî hâs›lat, yükümlü-
lerin malî güçlerinin göstergeleri say›larak net aktif ve/veya gayrisafî hâs›-
latlar› fazla olan yükümlülerin di¤erlerine göre daha fazla malî güce sahip
olacaklar› varsay›lmaktad›r.
Oysa, malî güç, eylemli olarak edinilmifl durumlara göre saptan›r; he-
nüz eylemli olarak elde edilmemifl, ileride gerçekleflece¤i varsay›m olarak
kabul edilen durumlar bu de¤erlendirmeye etkili olamaz.
Net Aktif Vergisi, malî gücü ayn› olmayan yükümlülerin ayn› yöntem ve
boyutta vergilendirilmeleri sonucunu do¤urdu¤undan “herkesin malî gücü-
ne göre vergi ödemesi” öngörülen Anayasa’n›n 73. maddesine ayk›r›d›r. Bu il-
keye uyulmamas› ile “vergi yükünün adil ve dengeli da¤›l›m›” da sa¤lanama-
m›fl olmaktad›r. ...”
‹T‹RAZIN GEREKÇES‹:
YASA MET‹NLER‹:
a) Kazanç ve iratlar›n› y›ll›k, ... ile beyan eden gelir ... vergisi mükellef-
leri,
a) Gelir ... vergisine iliflkin olarak 1994 takvim y›l›nda verilmesi gereken
y›ll›k, ... beyannamelerdeki matrahlar üzerinden % 10.
KARAR:
3986 say›l› Yasa ile kimi yeni vergiler ihdas edilmekte, ek vergiler geti-
rilmekte ve kimi yasalarda da de¤ifliklik yap›lmaktad›r.
16 Bak›lmakta olan davada uygulanacak hüküm çerçevesinde, metnin anayasal denetim yönünden s›n›rlan-
d›r›lan flekli.
80 V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
Yasa ile getirilen yeni vergiler, bir defaya mahsus olmak üzere al›nmas›
öngörülen Ekonomik Denge Vergisi, Net Aktif Vergisidir. Ek vergiler ise Ek
Gayrimenkul Vergisi ve Ek Motorlu Tafl›tlar Vergisidir.
....
Ekonomik denge vergisinin 1993 y›l› için verilen Gelir ve Kurumlar Ver-
gisi beyannamesindeki matrahlar üzerinden hesaplanmas›, bu vergide, mat-
rah, muafiyet, istisnalar ve indirimler vs. gibi ana kavramlar yönünden ge-
lir ve kurumlar vergisinin esas al›nd›¤›n› göstermektedir. Bu verginin bir de-
faya mahsus ve gelir vergisi matrah›ndan % 10 oran›nda al›nmas›n›n, malî
güce göre al›nmas› ilkesiyle çat›flan bir yan› bulunmamaktad›r. Verginin ma-
lî gücü aflan oranda al›nd›¤› sav› da, %10 oran›n›n fazla olmamas› nedeniy-
le yerinde de¤ildir. ...”
KARfiIOY GEREKÇES‹:
“Bir önceki y›l için belirlenen vergiyle ilgisi bulunmayan; onun eki ya da
kal›nt›s› olmayan; ba¤›ms›z, özgün ve yeni bir vergi türünde nitelenip tan›m-
lanan “ekonomik denge vergisi”nin Anayasal ölçütler gözard› edilerek sal›n-
mas›, yasama yetkisinin, bu konuda, Anayasa’ya ayk›r› kullan›lmas›n›n so-
nucudur.
VERG‹LEND‹RME ‹LKELER‹ 81
KARfiIOY GEREKÇES‹:
Ekonomik denge vergisi yeni bir vergidir. Ek vergi niteli¤i yoktur. Bir
önceki vergi döneminin matrah›n›n esas al›nmas› o dönemin vergisinin bir
uzant›s› ya da ba¤lant›s› oldu¤u anlam›na gelmez. Ço¤unlukta böyle kabul
etti¤i için mükerrer bir vergilendirme olarak de¤erlendirilmemifltir. Yeni bir
vergilendirme oldu¤una göre mali güce ulaflma yollar› da yeniden uygulan-
mas› gerekirdi. Ço¤unluk görüflünde de Ekonomik Denge Vergisi yeni bir
vergilendirme türü olarak kabul edilmesine ra¤men karar›n bir yerinde
“Ekonomik Denge Vergisi 1993 y›l› için verilen Gelir ve Kurumlar Vergisi
Beyannamesindeki matrahlar üzerinden hesaplanmas›, bu vergide, matrah,
muafiyet, istisnalar ve indirimler vs. gibi ana kavramlar yönünden gelir ve
kurumlar vergisinin esas al›nd›¤›n› göstermektedir.” denilerek önceki döne-
me ait vergi ile ba¤ kurulmufl, orada uygulanan mali güce ulaflma teknikle-
rini Ekonomik Denge Vergisi içinde geçerlili¤ini devam ettirdi¤i anlay›fl›na
var›lm›flt›r. Yeni bir vergi türü olarak kabul edildikten sonra böyle bir anla-
y›fla ulaflmak çeliflki do¤urur”.
Dava ekonomik denge vergisi ihdas eden 3986 say› ve 4.5.1994 tarihli
yasan›n Anayasaya ayk›r›l›¤› iddias›na iliflkindir. Dava AYM önüne itiraz yo-
luyla gelmifltir. Gaziantep Vergi Mahkemesi, bakmakta oldu¤u davada uy-
gulanacak 3986 say›l› yasan›n 1(a) ve 2(a) maddelerinin Anayasaya ayk›r›l›-
¤› iddias›yla iptalini istemifltir.
82 V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
Davaya konu olan yasa, kazanç ve iratlar›n› y›ll›k beyanname ile beyan
eden gelir vergisi mükelleflerini ekonomik denge vergisine tutmaktad›r. Ver-
ginin matrah›, gelir vergisine iliflkin olarak 1994 takvim y›l›nda verilmesi
gereken beyannamelerdeki matrah olarak belirlemifltir. Vergi oran› %10 ola-
rak tespit edilmifltir. Bu yasa, gelir vergisi yükümlülerinin 1993 takvim y›-
l›nda elde ettikleri gelirler için 1994 y›l›nda verecekleri beyannamede yaz›l›
matrahlar üzerinden artan oranl› tarife uyar›nca gelir vergisi ödemesi ve ay-
r›ca ayn› matrahlar üzerinden %10 sabit oranda ikinci kez vergiye (ekono-
mik denge vergisi) tabi olmas› anlam›na gelir.
Davada hukuki sorun, ayn› vergi matrah›ndan ikinci kez vergi al›nma-
s›na yönelik düzenlemenin ölçülülük ilkesine ayk›r› olup olmad›¤›d›r. Getiri-
len ekonomik denge vergisinin, yükümlünün ikinci kez vergilendirilmesi yo-
luyla, mali gücü aflan oranda vergilendirme sonucunu verdi¤i iddia edilmek-
tedir.
Ölçülülük standard›:
Ölçülülük Uygulamas›
Elefltiri:
Araç: Bir defaya mahsus olmak üzere ilave bir vergi al›nmas› (yasa ge-
rekçesi).
Elverifllilik: Bir önceki y›l için hesaplanan gelir vergisine ek olarak geti-
rilen bu vergi, vergi yükümlüsünün mülkiyet hakk›n› geriye dönük olarak
s›n›rlar, vergi yükü geriye dönük olarak artar. Bu geriye dönüklük elveriflli-
li¤i ortadan kald›r›r.
“1) A) ... 4481 say›l› Kanun’un 1. maddesi, geriye dönük olarak vergile-
me yapmakta; kifli ve kurumlar›n iki y›l önceki gelirleri; 1998 y›l›na ait ka-
zanç ve iratlar› üzerinden ek vergi almaktad›r. ... Anayasa’n›n 2. maddesine
aç›kça ayk›r›d›r; iptal edilmelidir.
B)... 4481 say›l› Kanun’un 1. maddesi Anayasa’n›n 73. maddesine iki aç›-
dan; mali güç ve vergi yükünün adaletli da¤›l›m› ilkeleri bak›m›ndan ayk›r›-
d›r.
...
Baflka bir deyiflle 1998 y›l›n›n kazanç ve iratlar› üzerinden ek vergi sa-
l›n›rken mükellefin bugünkü; gelir, servet, harcama, flahsi ve ailevi durum-
lar› hiç dikkate al›nmam›flt›r. Bu sebepledir ki 1998 y›l› kazanç ve iratlar›na
göre gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olan bir kimse iflas edip, 4481 sa-
y›l› Kanun’un yürürlü¤e girdi¤i tarih olan 26.11.1999 itibariyle tasfiye süre-
cinde bulunsa bile ek vergi ödeyecektir.
...
...
YASA MET‹NLER‹:
a) 1998 y›l› kazanç ve iratlar›n› y›ll›k beyanname ile beyan eden gelir ve-
ya kurumlar vergisi mükellefleri,
b) 1998 y›l› ticari ve mesleki kazançlar› götürü usulde tespit edilen gelir
vergisi mükellefleri,
...
Tahakkuk eden bu vergi, mükelleflerce 1999 y›l› Aral›k ve 2000 y›l› Mart
aylar›nda olmak üzere iki eflit taksitte ödenir. ...
...
KARAR:
“... 1319 say›l› Emlak Vergisi Yasas›’na göre emlak vergisinin konusuna
giren bina, arsa ve arazilerin 1999 y›l› vergilerine, ikinci ve üçüncü f›kralar-
daki muafl›k ve istisnalar d›fl›nda, bir defaya mahsus olmak üzere %100 ora-
VERG‹LEND‹RME ‹LKELER‹ 89
Ayr›ca maddeyle, 1319 say›l› Emlak Vergisi Yasas›’nda yer alan bina ve
arazi vergilerine iliflkin muafl›k ve istisnalar›n bu vergi yönünden de geçer-
li olaca¤› öngörüldü¤ünden, malî güce göre vergilendirme ve vergi yükünün
adaletli da¤›l›m› ilkelerinin gözetilmedi¤i sav› yerinde de¤ildir.
‹kinci f›krada, brüt alan› 120 m2’yi geçmeyen bir konut ile depremden
etkilenen yükümlüler için getirilen muafl›k ve istisna hükümleri ise, ek em-
lak vergisinin, sosyal amaç ve malî güç de dikkate al›narak düzenlendi¤ini
göstermektedir.
KARfiIOY GEREKÇES‹:
...
4481 say›l› Yasa’n›n 1. maddesinin (a) ve (b) bendleri ile, 7. maddesinin iptal
edilmesi gerekti¤i düflüncesiyle ço¤unluk görüflüne kat›lm›yoruz”.
KARfiIOY GEREKÇES‹:
-Bu bir Ek Vergi de¤il, belki yeni bir vergidir. Ayn› y›lda ç›kart›lmam›fl, ara-
dan 1 y›l geçmifltir. Hatta, hükümet bununla “vergi” ad› alt›nda bir “salma” sal-
m›fl, 1998 y›l›na ait kazanç ve iratlar üzerinden 2000 y›l›nda Ek Vergi alm›flt›r.
...
...
Ayn› mükelleften, ayn› konu nedeniyle, ayn› nitelikte birden fazla vergi
al›nmas›n›n, yani mükerrer vergilemenin ise, Anayasa’n›n 73. maddesinde
yer alan ödeme gücü ve vergi adaleti ilkeleri ile ba¤daflt›r›lmas› mümkün de-
¤ildir.
...
...
Kamu sektörü faiz d›fl› fazla hedefine ulaflabilmek için ek bir önlem ola-
rak düflünülen ek vergilerin, Anayasa’n›n 73 üncü maddesine göre, genellik
ve dengeli da¤›lma ilkelerine uyularak getirilmesi gerekir.
YASA METN‹:
Kanunun yay›m› tarihinde 2003 y›l› için ad›na motorlu tafl›tlar vergisi
tahakkuk etmifl olan gerçek ve tüzel kiflilerden, bu tafl›tlar dolay›s›yla 2003
y›l› için tahakkuk eden motorlu tafl›tlar vergisi kadar ek motorlu tafl›tlar
vergisi al›n›r. Verginin birinci taksiti, bu Kanunun yay›m›n› izleyen ay›n so-
nuna kadar, ikinci taksiti ise 2003 y›l›n›n Ekim ay› sonuna kadar eflit tak-
sitler halinde tafl›t›n kay›tl› oldu¤u yerin vergi dairesine ödenir. ...
...
...
KARAR:
“... 197 say›l› Yasa gere¤ince 2003 y›l› için motorlu tafl›tlar vergisinin
Vergi Usul Kanunu’na göre yeniden de¤erleme oran› uygulanmak suretiyle
zaten güncellefltirilerek al›nmaktad›r. Güncellefltirilen yeni miktar üzerin-
den 2003 y›l›nda ikinci kez ek vergi tahakkuk ve tahsil edilmek suretiyle
vergi yükü araç sahipleri aleyhine a¤›rlaflt›r›lmakta, gelir ve kurumlar ver-
VERG‹LEND‹RME ‹LKELER‹ 93
“... Emlak vergisinin bir servet vergisi olmas› nedeniyle bu tür vergiler-
de ödeme gücüne ulaflabilmesi için mükellefin kiflisel ve sosyal durumu ile
sahibi oldu¤u emlak›n konumu, de¤eri ve baz› amaçlar için öngörülen teflvik
edici etkenlerin gözetilece¤i kuflkusuzdur. 1319 say›l› Emlak Vergisi Kanu-
nu’ndaki muafl›k ve istisnalar›n ek vergiler yönünden de geçerli oldu¤u ip-
tali istenen maddenin ikinci f›kras›nda belirtilmifltir.
KARfiIOY GEREKÇES‹:
...
KARfiIOY GEREKÇES‹:
“... Söz konusu 4837 say›l› Yasa’n›n 2. maddesi ile, emlâk vergisine tabi
olan bina, arsa ve arazilerin, 2003 y›l› vergi matrahlar› üzerinden, 1319 sa-
y›l› Yasa’da yer alan nispetlere göre belediyelerce hesaplanacak ve bu hesap-
lanan vergi tahakkuk etmifl say›lacakt›r. Böylece, 1319 say›l› Yasa’ya göre,
2003 y›l› için gerçeklefltirilmifl vergiyi do¤uran olay üzerinden emlâk vergi-
sine tabi tafl›nmazlar için ikinci kez ayn› olay nedeniyle ek emlâk vergisi
al›nmas› söz konusudur. Kural olarak vergi yasalar›n›n geriye yürütülme-
mesi gerekmektedir. Ortada zorunlu nedenlere ve kamu yarar›na dayan›l-
maks›z›n getirilen kuralla, geriye yürümeyi kapsar flekilde düzenleme yap›l-
maktad›r. Anayasa Mahkemesi’nin daha evvel verdi¤i bir karar›nda, deprem
nedeniyle oluflan ekonomik kay›plar›n giderilmesi ve toplumsal dayan›flma-
n›n sa¤lanmas› zorunlu neden olarak ve burada kamu yarar›n›n mevcut ol-
du¤u benimsenmifltir. 4837 say›l› Yasa ile getirilen ek vergiler getirilmesi
için hiçbir zorunlu nedenler ve kamu yarar› da bulunmamaktad›r. Bu neden-
le ekonomik istikrar› sa¤lamak gerekçesini, geriye yürütme aç›s›ndan da zo-
runlu neden saymak mümkün de¤ildir.
...
‹ptal konusu 4837 say›l› Yasa ile getirilen kurallar, kapsam bak›m›ndan
çok dar ve yaln›zca motorlu tafl›tlar ile emlâk vergisi mükellefleri için ek ver-
giler getirilmekle vergilemede genellik ve eflitlik ilkelerine, mali güce göre
VERG‹LEND‹RME ‹LKELER‹ 95
vergi al›nmas› ilkesine ayk›r› oldu¤u gibi, 2003 y›l› bak›m›ndan vergi yasa-
lar›na tabi olan vergiyi do¤uran olaylara, zorunlu bir neden olmadan yeni bir
ek vergi getirilmesiyle de vergide yasall›k ilkesine de ayk›r›l›k teflkil etmek-
tedir.
...
KARfiIOY GEREKÇES‹:
...
...
KARfiIOY GEREKÇES‹:
“...Verginin malî güce göre al›nmas› ilkesinin dava konusu kuralla göze-
tilip gözetilmedi¤ine gelince; “ödeme gücü” anlam›n› içeren “malî güç”, ver-
ginin yükümlülerin ekonomik güçlerine göre al›nmas›n› gerektirir. Malî gü-
ce göre vergilendirme ayn› zamanda vergi adaletinin sa¤lanmas›n›n yoludur.
Kuralla, motorlu tafl›tlar vergisi yükümlülerinin ek vergi ad› ile yeniden ver-
gilendirilmelerinin “malî gücü” aflan, adaletsiz bir vergi oldu¤u düflünüle-
mez. Zira, vergilendirmenin içerdi¤i kamu yarar› karfl›s›nda bireyin sahip
oldu¤u servet nedeniyle vergilendirilmesi ölçülü ve adîldir. Bu durumda ku-
ral›n malî gücü aflan bir vergilendirme içerdi¤i söylenemez.
KARfiIOY GEREKÇES‹:
‹T‹RAZIN GEREKÇES‹:
“193 say›l› Gelir Vergisi Kanunu’nun Mükerrer 116. ve Geçici 35. mad-
delerinde düzenlenen hayat standard› esas› gelir vergisi mükelleflerinin
ulaflt›klar› yaflam düzeyini sa¤layabilmeleri için yapt›klar› giderleri karfl›la-
yan gelirlerinin olmas› gerekti¤ini varsayarak gerçek gelire yaklaflabilme ve
böylece Anayasa’da öngörülen mali güce göre vergileme ilkesini gerçeklefltir-
me amac›na yönelik olarak kanuni karine getiren bir vergi güvenlik mües-
sesesidir. Bu yöntemle z›rai, ticari ve mesleki kazanç sahiplerinin elde ettik-
leri gelirlerin asgari bir yaflam seviyesini sa¤layacak düzeyin alt›nda kala-
mayaca¤› varsay›m›ndan hareketle ve ayr›ca hayat standard› göstergeleri-
nin de nazara al›nmas› suretiyle, yaflam düzeyi beyan edilen gelirin sa¤laya-
bilece¤inin çok üstünde olan mükelleflerin gerçek gelirlerine vergi inceleme-
leri d›fl›nda da yaklaflabilme olana¤› sa¤lanmaktad›r. Baflka bir anlat›mla,
mükellefin yaflam ve harcama seviyesi yüksek, beyan etti¤i geliri hayat
standard› esas›na göre hesaplanan tutardan düflük ise, ödemesi gereken ver-
ginin matrah› bu sistemle gerçek gelirine uygun hale getirilmektedir.
Öte yandan, bir k›s›m gelir aç›klamalar›na kapal› tutulan hayat stan-
dard› esas›n›n gerçek gelire yaklaflma olana¤›n› kald›ran bir haks›zl›k arac›
haline gelece¤i, böylece vergi adaletinin sa¤lanmas› için gerçek gelirle vergi
aras›nda olmas› gereken uyumlu ba¤›n kopaca¤›nda duraksamaya yer yok-
tur. Oysa hayat standard› esas›n›n varl›k nedeni gerçe¤in bulunmas›na yar-
d›mc› olmas›d›r. Bu itibarla gerçe¤in bulunmas› mümkün iken, varsay›ma
dayan›lmas› hukuka uygun say›lamaz.
98 V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
YASA METN‹:
...
KARAR:
...
de, “verginin malî güce göre ödenmesi” ve “vergi yükünün adaletli ve denge-
li da¤›l›m›” ilkelerine ayk›r›l›k yoktur.
...
KARfiIOY GEREKÇES‹:
“...Gerçekten, kendilerine, efllerine, çocuklar›na ya da bakmakla yüküm-
lü olduklar› öbür kimselere iliflkin vergilendirilmifl veya vergi d›fl› b›rak›lm›fl
gelirleri olan kiflilerin, serbest meslek ya da ticaret yoluyla bir gelir sa¤la-
malar› durumunda, bu gelirlerinin di¤er gelirler hiç yokmuflças›na, hayat
standard› çerçevesinde vergilendirilmesi ve böylece bunlar›n kendi mali güç-
lerini aflan vergi yükümüyle karfl› karfl›ya b›rak›lmalar›, sosyal devlet ilke-
sine uygun düflmez.
Öte yandan böyle bir durum, vergiden ba¤›fl›k tutulan bir gelirin vergi-
lendirilmesi ya da daha önce vergiye ba¤l› tutulan gelirlerin yeniden vergi-
lendirilmeleri sonucunu do¤urur. Bu tür bir vergilendirme getiren bir yön-
tem, Anayasa’n›n sosyal devlet ilkesiyle ba¤daflmaz ve mali güce göre vergi-
lendirme ilkesine de ters düfler. ...”.
KARfiIOY GEREKÇES‹:
“...Hayat standard› esas› ile beyan edilmemifl, kamufle edilmifl, kayna¤›
belli olmayan gelirlerin vergilendirilmesi böylece gerçek gelire ulafl›lmas› so-
nuçta da verginin dengeli ve adil da¤›l›m› amaçlanm›flt›r.
Amaç bu olmakla beraber kimi istisna ve muafiyetler nedeniyle vergi d›-
fl›nda b›rak›lm›fl olan gelirlerin kayna¤›n› aç›klamaya olanak vermeyen dü-
zenlemeler verginin adaletli da¤›t›lmas› ilkesine ters düflerek Anayasa’ya
ayk›r›l›k oluflturur. Aksi yöndeki uygulamalar›n varl›¤›ndan sözetmek konu-
nun Anayasa’ya ayk›r›l›¤›n› ortadan kald›rmaz”.
Bu kapsama giren mükellefler, zarar etseler bile, yani ödeme güçleri s›-
f›r hatta eksi (-) olsa dahi Kanun’un belirledi¤i ölçütler üzerinden vergi öde-
mek zorunda b›rak›lacaklard›r.
YASA METN‹:
...
...
KARAR:
Dava konusu kural›n birinci tümcesinde ise, “... üzerinden ...” sözcü¤ün-
den sonra yer alan “... gelir...” sözcü¤ünün varl›¤›, gelir vergisi d›fl›nda bafl-
ka bir vergiye tabi gelirlerin aç›klama nedeni olarak kabul edilmedi¤ini gös-
termektedir. Hayat standard› esas›nda amaç, gerçek gelire ulafl›larak, malî
güce göre vergilendirme, verginin adil ve dengeli da¤›l›m›n› sa¤lama oldu¤u-
na göre, gelir vergisi d›fl›nda di¤er vergilere tabi gelirlerin aç›klama nedeni
olarak kabul edilmemesi, Anayasa’n›n 73. maddesine ayk›r›l›k oluflturur. Bu
nedenle, yasa kural›nda “... üzerinden ...” sözcü¤ünden sonra yer alan “... ge-
lir...” sözcü¤ünün iptali gerekir.
KARfiIOY GEREKÇES‹:
KARfiIOY GEREKÇES‹:
BÖLÜM ‹K‹
§ 4. ALT KAVRAMLAR:
BA⁄LAYICILIK-ÜST NORMA UYGUNLUK
I- Yasa - Bakanlar Kurulu Karar›
KARAR:
1 Bu çal›flmada yer alan Dan›fltay kararlar›, Dan›fltay’›n resmi web sitesi http://www.danistay.gov.tr adre-
sinden seçilmifltir.
104
V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
r›yla ayr› ayr› veya topluca yirmi kat›na kadar art›rma konusunda yetki ve-
rilmifltir. Bakanlar Kurulu, bu yetkiye dayanarak, 30.11.2000 gün ve
2000/1699 say›l› Kararnamenin eki Karar›n 1’inci maddesinde, 197 say›l› Ka-
nunun 5 ve 6’nc› maddelerindeki tarifelere göre 2001 y›l›nda uygulanacak
motorlu tafl›tlar vergisi miktar›n›n belirlenmesinde esas al›nacak art›fl oran›-
n›, %75 olarak saptad›ktan sonra, Karar›n dava konusu edilen 2’nci madde-
siyle de, bu oran uygulanmak suretiyle belirlenen vergi miktarlar›n›n, LPG
yak›t› kullanan tafl›tlarda, çeflitli a¤›rl›k guruplar›na göre, 4 kat›ndan baflla-
yarak daha yukar› a¤›rl›k guruplar›na do¤ru giderek azalan oranlarda olmak
üzere 0,5 kat›na kadar ayr›ca ilave edilmek suretiyle uygulanmas› ve bu ver-
gi miktarlar›n›n, LPG yak›t› kullanan taksi otomobilleri ve dolmufl otomobil-
leri için %50 nispetinde indirimli olarak dikkate al›nmas› esas›n› getirmifltir.
Bilindi¤i gibi, likit petrol gaz› (LPG) n›n, mutfak, sanayi ve tafl›tlar ol-
mak üzere, üç farkl› kullan›m alan› vard›r. Böyle bir durumda, vergi kayb›-
n›n önlenmesinin do¤al yolu, akaryak›t tüketim vergisinin oran›n›n LPG’nin
kullan›m alanlar›na göre farkl›laflt›r›lmas› ve bunun uygulamaya konulma-
s›n› kolaylaflt›r›lacak önlemlerin al›nmas›; sosyal politika gere¤i akaryak›t
tüketim vergisi oran›n›n mutfakta kullan›lan gaz için düflük tutulmas›n›n
Hazine’ye getirece¤i yükün de, tüm vergi yükümlülerine, mali güçlerine gö-
re, da¤›t›lmas›d›r. Bunun yap›lmas› yerine, oran›n›n tüm kullan›m alanla-
r›nda düflük tutulmas›ndan kaynaklanan akaryak›t tüketim vergisi kayb›-
n›n Hazine’ye getirdi¤i yükün, LPG kullan›c›lar›ndan motorlu tafl›t vergisi
mükelleflerinin; bunlardan da, yaln›zca otomobil, kapt›kaçt›, panel ve arazi
tafl›tlar› sahiplerinin üzerinde, arac›n a¤›rl›¤› ve kullan›m amac› itibar›yla
daha az LPG kullanandan daha fazla al›nmak suretiyle, b›rak›lmas›nda, yu-
kar›da aç›klanan eflitlik ilkesine uyarl›k yoktur. Bu flekilde yarat›lan ve 950
kg. dan az net a¤›rl›kl› bir otomobil sahibinin uçak ve helikopter sahipleri
kadar motorlu tafl›tlar vergisi ödemesi sonucunu do¤uran söz konusu eflitsiz-
li¤in, vergilemede adalet ilkesiyle ve daval› idarelerin savunma dilekçelerin-
de ileri sürülen, ekonomik istikrar program›, vergi politikas›yla ülke kay-
naklar›n›n verimli kullan›m›n›n sa¤lanmas›, kamu zarar› gibi nedenlerle
aç›klanabilecek bir yönü de bulunmamaktad›r.
KARfiIOY GEREKÇES‹:
KARAR:
Ancak, sosyal politika gere¤i mutfakta kullan›lan gaz için sat›fl fiyat›n›n
düflük tutulmas›n›n Hazine’ye getirece¤i yükün tüm vergi yükümlülerine,
mali güçlerine göre da¤›t›lmas› gerekirken, bunun yap›lmas› yerine, bu yü-
kün araçlar›nda LPG kullananlar›n üzerinde b›rak›lmas›nda, yukar›da aç›k-
lanan vergide eflitlik ilkesine de uyarl›k yoktur.
KARfiIOY GEREKÇES‹:
KARAR:
DAVANIN ÖZET‹: 213 say›l› Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 257 nci
maddesinin 2 nci f›kras›na dayan›larak ç›kar›lan 4.7.2003 tarihli ve 25158
say›l› Resmi Gazetede yay›mlanarak yürürlü¤e giren 320 s›ra nolu Vergi
Usul Kanunu Genel Tebli¤inin; tebli¤e dayanak olan Yasa maddesinde nihai
tüketiciler ve vergiden muaf esnaf›n yer almamas›na karfl›n tebli¤le bunla-
r›n da kapsama al›nmas›n›n ve düzenlemede belirtilen esaslara uymayanla-
ra özel usulsüzlük cezas› kesilmesinin yasaya ayk›r› olmas› nedeniyle Ana-
yasaya, Vergi Usul Yasas›na, ayr›ca düzenlemenin dayana¤› Vergi Usul Ya-
sas›n›n mükerrer 257 inci maddesinin 2 inci f›kras›n›n Anayasaya ayk›r› ol-
du¤u ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
KARAR:
“...213 say›l› Vergi Usul Kanununun 4369 say›l› Kanunun 5 inci mad-
desiyle de¤iflen mükerrer 257 inci maddesinin 2 inci f›kras›nda, Maliye Ba-
111
VERG‹ HUKUKUNUN KAYNAKLARI
213 say›l› Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 257 inci maddesinin 2 inci
f›kras›n›n verdi¤i yetki uyar›nca Maliye Bakanl›¤›nca ç›kar›lan 320 s›ra nu-
maral› Vergi Usul Kanunu Genel Tebli¤i ile birinci ve ikinci s›n›f tüccarlar,
kazanc› basit usulde tespit edilenler, defter tutmak zorunda olan çiftçiler,
serbest meslek erbab› ile vergiden muaf esnaf›n kendi aralar›nda yapacak-
lar› ticari ifllemler ile nihai tüketicilerden 5.000.000.000 Türk Liras›n› aflan
tahsilat ve ödemelerinin 1.8.2003 tarihinden itibaren banka veya özel fi-
nans kurumlar› arac› k›l›narak yap›lmas› ve bu kurumlarca düzenlenen de-
kont veya hesap bildirim cetvelleri ile tevsik zorunlulu¤u getirilmifl, bu dü-
zenlemenin dayana¤› olan yasa gerekçesinde de Maliye Bakanl›¤›’n›n vergi-
lendirme, bilgi toplama ve belge düzenini sa¤lama konular›nda mevcut dü-
zenlemelere ek olarak günün ekonomik, mali ve teknolojik geliflmelerine
paralel olarak yap›labilecek düzenlemeler konusunda genel anlamda yetki-
li k›l›nd›¤›ndan sözedilmifltir.
Belirtilen duruma göre, 320 say›l› Vergi Usul Kanunu Genel Tebli¤inde
yasaya ayk›r›l›k görülmemifltir.
KARAR:
...
III- Mukteza
Karar 1: VUK 413 Karar›
Dan›fltay 7.Daire, E.97/2574, K.98/2036, 26.5.1998.
Muhasebe Müdürlü¤ünce tesis edilen ... tarih ve ... say›l› ifllemin iptali
istemiyle aç›lan davay›; 213 say›l› Vergi Usul Kanununun 3’üncü ve 19’un-
cu maddeleri ile 488 say›l› Damga Vergisi Kanununun 1’inci maddesinden
bahisle, bir ka¤›d›n damga vergisine tabi tutulabilmesi için, ka¤›d›n huku-
ken tekemmül etmifl ve herhangi bir hususu ispat veya belli edecek nitelik
kazanm›fl olmas› gerekti¤i, olayda, cebri icra yoluyla sat›n al›nan tafl›nma-
z›n ihalesinde ödenen damga vergisinin, ihalenin sonradan feshi üzerine ia-
desi talep edilmiflse de, taraflarca imzalanmak suretiyle tekemmül eden ka-
¤›d›n sonradan hükmünden yararlan›lmam›fl olmas›n›n, o ka¤›d›n belli bir
hususu ispat ve belli edecek belge olma vasf›n› ortadan kald›rmayaca¤›, bu
nedenle, vergiyi do¤uran olayla birlikte tahakkuk etmifl olan damga vergi-
sinin iadesi isteminin reddedilmesinde hukuka ayk›r›l›k görülmedi¤i gerek-
çesiyle reddeden ... Vergi Mahkemesinin ... gün ve ... say›l› karar›n›n; ihale-
nin feshi nedeniyle ka¤›da ba¤lanan ifllem hukuken tekemmül etmedi¤i gi-
bi bu durumdaki bir ka¤›d›n belli bir hususu ispat veya belli etme özelli¤i-
nin de bulunmad›¤› ileri sürülerek bozulmas› ve duruflma yap›lmas› istenil-
mektedir”.
KARAR:
Bilindi¤i üzere, idari davaya konu olabilecek ifllemler idarenin tek yan-
l›, kesin ve yürütülmesi zorunlu ifllemleridir. Belirli konularda bilgi edinmek
için idareye sorulan sorular ve yap›lan baflvurulara karfl›l›k olarak idarenin
verdi¤i cevap ve aç›klamalar, belirli bir hukuki durumu ya da olguyu belirt-
mekle yetinen “icrailik” niteli¤inden yoksun ifllemlerdir. Bu itibarla bu tür-
den bir ifllemin idari bir davaya konu edilmesi mümkün de¤ildir.
114
V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
BÖLÜM ÜÇ
VERG‹LEND‹RME ‹L‹fiK‹S‹
§ 5. TARAFLAR
I- Vergi Yükümlüsü
KARAR:
213 say›l› Vergi Usul Kanununun 8.maddesinde yer alan hüküm özel an-
laflmalar›n ancak vergi mükellefiyeti ve sorumlulu¤u yönünden vergi dairele-
rini ba¤lam›yaca¤›n› ifade etmektedir. Bir ticari faaliyetin bir baflkas›na dev-
rine kanunlar karfl›s›nda engel bulunmamaktad›r. Aksine ticari serbesti bu
tür ifllemlerin herkes taraf›ndan kabulünü gerektirir. Taahhüt iflinin devrinin
tart›flmas›z bulundu¤u olayda devirden sonra elde edilen taahhüt gelirinin
vergilendirilmesinde, yeni müteahhidin yükümlü olaca¤› tabiidir. Söz konusu
devrin Vergi Usul Kanununun 8.maddesinde öngörülen mükellefiyet devri
116
V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
Örnek Soru-Cevap
SORU: Kararda, “...devirden sonra elde edilen taahhüt gelirinin vergi-
lendirilmesinde, yeni müteahhidin yükümlü olaca¤›..” fleklindeki cümle, ver-
gi yükümlüsü tan›m›n›n hangi unsuruna karfl›l›k düfler?
Petrol Ofis Bayili¤i yapmak üzere kurulan ve kuruluflu Ticaret Sicil Ga-
zetesinde yay›mlanarak tamamlanan bir kollektif flirketin yüzde 40 payl›
paydafl› olan ve bu pay›n onbeflini, iflin bafl›nda eylemli olarak bulunmas› di-
¤er ortaklarca da kabul edildi¤i belirtilen bir üçüncü flahsa noter senediyle
devreden, flirket kazanc›n›, ilan olunan kurulufl pay› oran›nda de¤il, yüzde
25 oran›nda beyan eden yükümlünün bu eyleminin yukar›da de¤inilen ku-
raldaki yasak kapsam›na girip girmedi¤i, uyuflmazl›¤›n çözümü aç›s›ndan
önem tafl›maktad›r.
KARfiI OY GEREKÇES‹:
Yükümlünün reflit olan o¤lunu ifline ortak etmesini bunun d›fl›nda bir
nedene ba¤l›yacak herhangi bir belirti yoktur. Bu ortakl›k nedeniyle baflka
bulgular olmadan sadece yükümlünün hissesinin düflmesi, o¤lunun daha
düflük nisbetlerde vergilendirilmesi ve bu tarihlerde tahsilde bulunmas›, or-
takl›k sözleflmesinin vergiden kaç›nma amac›na yönelik oldu¤unun kabulü
için yeterli say›lmamal›d›r.
Örnek Soru-Cevap
SORU: Kararda geçen “vergiden kaç›nma amac›na yönelik oldu¤u”
cümlesini medeni hukuk aç›s›ndan hangi kavram/kavramlarla aç›klayabili-
riz?
Bu nedenle, dava ile ilgili di¤er hususlar incelenerek bir karar verilmek
üzere ‹çel 2.Vergi Mahkemesinin 12.4.1990 günlü 1990/113 say›l› karar›n›n
bozulmas›na karar verildi”.
Ödeme emrine karfl› aç›lan davay› inceleyen ... Vergi Mahkemesi, ...
günlü, 1993/2126 say›l› karar›yla; flirket hakk›nda tüm takip ve tahsil yön-
temleri izlenerek kamu alaca¤›n›n flirketten tahsil olana¤› kalmad›¤›n›n
saptanmad›¤›, borçlu flirket ad›na düzenlenen ödeme emirlerine karfl› ... Ver-
gi Mahkemesinde aç›lan davalar›n sonuçlanmad›¤› gerekçesiyle ödeme em-
rini iptal etmifltir.
tutanaklar› ile saptand›¤›, mal bildiriminde yer alan ... plakal› arac›n haczi-
nin istendi¤i ancak, baflka bir flirkete ait oldu¤unun anlafl›ld›¤›, bu nedenle
mal bildiriminin gerçe¤i yans›tmad›¤›, flirketin haczi kabil mal› bulunmad›-
¤› sonucuna ulafl›larak kamu alaca¤›n›n tahsili amac›yla davac› ad›na öde-
me emri düzenlendi¤inin anlafl›ld›¤›, flirketin mal varl›¤›ndan tahsil imkan›
kalmayan kamu alaca¤›n›n davac›dan tahsili amac›yla ödeme emri düzen-
lenmesinde isabetsizlik bulunmad›¤› gerekçesiyle karar› bozmufltur.
Bozma karar›na uymayan ... Vergi Mahkemesi, ... günlü, 1997/15 say›l›
karar›yla; ... tarihli haciz tutana¤› ile flirketin baz› mallar›n›n haczedildi¤i,
buna karfl› aç›lan istihkak davas›n›n devam etti¤i, mal bildiriminde yer alan
otomobil ile 6 adet vals’in teminat gösterildi¤i, da val› idarenin sadece ara-
c›n elden ç›kar›ld›¤›n› saptad›¤›, bunun d›fl›nda bir tespit yapmad›¤›, banka-
lar nezdinde ve tapu kay›tlar›ndan flirketin maddi varl›¤›n›n araflt›r›lmad›-
¤›, kamu alaca¤›n›n flirket varl›¤›ndan tahsil imkan› kalmad›¤› ve flirketin
acz içinde oldu¤u kesin ve somut belgelerle ortaya konulmadan ve Vergi
Usul Kanununun 10 uncu maddesinde aranan koflullar gerçekleflmeden da-
vac› ad›na ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uygunluk bulunmad›¤› ge-
rekçesiyle ilk karar›nda direnmifltir.
KARAR:
“... Yedek Parça San. ve Tic. Afi’ne ait 1988/11 ila 1990/3 dönemlerine ait
muhtelif vergi borçlar›n›n Vergi Usul Kanununun 10. maddesi uyar›nca flir-
ket yönetim kurulu üyesi oldu¤undan bahisle davac›dan tahsili amac›yla dü-
zenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle aç›lan davay›; davac›n›n, ad› ge-
çen flirketteki yönetim kurulu üyeli¤inin ve flirket ortakl›¤›n›n ... tarihli yö-
netim kurulu karar›yla sona erdi¤i, durumun flirket karar defterinin 5. say-
fas›na ifllendi¤i hususunun dosyada bulunan ... Noterli¤ince tasdik edilmifl
karar defteri örne¤inden anlafl›ld›¤›, dava konusu ödeme emirlerinin içeri¤i
olan vergi borçlar›n›n vadelerinin ise ... tarihleri oldu¤unun görüldü¤ü, yö-
netim kurulu üyeli¤inden ve flirket otakl›¤›ndan ... tarihinde ayr›larak tüm
hak ve görevleri sona eren davac›n›n yönetimden ayr›lma ifllemi ticaret sici-
line kay›t ve ilan edilsin ya da edilmesin bu tarihten sonraki flirket borçla-
r›ndan sorumlu tutulmas›n›n mümkün olmad›¤›, zira davac›n›n flirkete ait
herhangi bir ifllem yapmas›, tasarrufta bulunmas› ve yapt›r›m uygulamas›
imkan ve yetkisinin kalmad›¤›, bu durumda flirkete ait sözkonusu amme
alacaklar›n›n davac›dan tahsil edilmek istenmesinde yasal isabet bulunma-
d›¤› gerekçesiyle kabul ederek ödeme emirlerini iptal eden ... Vergi Mahke-
mesinin ... tarih ve ... say›l› karar›n›n; davac›n›n yönetim kurulundan ayr›-
l›fl›n›n ticaret siciline tescil ve ilan edilmemesi durumunun 3. kifliler yönün-
den hüküm ifade etmeyece¤i, olayda flirketin sadece bir iç iflleminin bulun-
du¤u ileri sürülerek bozulmas› istenilmektedir”.
123
V E R G ‹ L E N D ‹ R M E ‹ L ‹ fi K ‹ S ‹
KARAR:
Bozma karar›na uymayan ... Vergi Mahkemesi, ... günlü, ... say›l› kara-
r›yla; ödenmesi istenen borç her ne kadar davac›n›n yöneticilik yapt›¤› döne-
mi kapsamakta ise de davac›n›n sorumlulu¤unun yöneticilik döneminde be-
yanname verilmemesi, beyan edilmifl bir borcun ödenmemesi veya yap›lan
inceleme sonucunda noksan beyan tespiti hallerinde söz konusu olabilece¤i,
kendisinin kanuni temsilcilik s›fat›n›n sona ermesinden sonraki yöneticile-
rin defter ibraz etmeme eylemi dolay›s›yla katma de¤er vergisi indirimleri
kabul edilmeyerek yap›lan tarhiyatta davac›n›n kas›t ve ihmalinden söz edi-
lemeyece¤inden ad›na düzenlenen ödeme emrinin hukuka uygun bulunma-
d›¤› gerekçesiyle ilk karar›nda direnmifltir.
KARAR:
...
Örnek Soru-Cevap
SORU: Kararda geçen “...kanuni temsilcilik s›fat›n›n sona ermesinden
sonraki flirket temsilcileri taraf›ndan yerine getirilmesi gereken defter ve
belge ibraz etme ödevinin davac› taraf›ndan yerine getirilmedi¤inden bahis-
le yap›lan tarhiyat... hukuka uygun bulunmamaktad›r” fleklindeki cümle,
sorumlulu¤un hangi unsuru/unsurlar› çerçevesinde de¤erlendirilebilir?
DAVANIN ÖZET‹: Davac› ad›na yönetim kurulu üyesi oldu¤u ... En-
düstri Anonim fiirketi’nin 1998-1999 y›llar›na ait gelir (stopaj) vergisi, kat-
ma de¤er vergisi, damga vergisi, e¤itime katk› pay› ve vergi cezalar›ndan
oluflan borçlar›n›n tahsili amac›yla 213 say›l› Yasa’n›n 10’uncu maddesi uya-
126
V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
KARAR:
KARfiIOY GEREKÇES‹:
Davay› inceleyen ... Vergi Mahkemesi ... günlü ve ... say›l› karar›yla; li-
mited flirketlerde kanuni temsilcilerin kendilerine düflen vergisel ödevleri
yerine getirmemeleri yüzünden flirketten tahsil olana¤› kalmad›¤› saptanan
kamu alaca¤›n›n tamam›n›n ödenmesinden sorumlu olacaklar› ve kamu ala-
ca¤›n›n tahsili amac›yla kanuni temsilcilerin mal varl›¤›na gidilebilece¤i,
olayda, yasal süresinde ödenmeyen ve yap›lan araflt›rma sonucu flirket tüzel
kiflili¤inin mal varl›¤›ndan tahsil olana¤› kalmad›¤› saptanan kamu alaca¤›
için, uyuflmazl›k döneminde flirket müdürü ve orta¤› olan davac› ad›na öde-
me emri düzenlenmesinin yasal oldu¤u gerekçesiyle davay› reddetmifltir.
Bozma karar›na uymayan ... Vergi Mahkemesi ... günlü ve... say›l› kara-
r›yla, ilk karar›nda yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak öde-
me emrinde davac›n›n ad›n›n bulundu¤u flerh’te bahsedilen 405 Seri Nolu
Tahsilat Genel Tebli¤inin 6183 say›l› Yasan›n Mükerrer 35 inci maddesini
aç›klayan bir tebli¤ olmay›p, 35 inci maddede 4369 say›l› Kanunla yap›lan
de¤iflikliklere iliflkin aç›klamalar› içeren tebli¤ olmas›, ayr›ca idarenin sa-
vunmas›nda an›lan tebli¤ uyar›nca ve 6183 say›l› Yasan›n 55 ve 58 inci mad-
delerinden söz edilmesi ve davac›n›n savunmaya cevab›nda Vergi Usul Ka-
nunu’nun 10 uncu maddesine göre ve 6183 say›l› Yasan›n 35 inci maddesi
uyar›nca düzenlenen ödeme emirlerinin iptalini istemesi karfl›s›nda dava
konusu ödeme emrinin Vergi Usul Kanunu’nun 10 uncu maddesi gere¤ince
düzenlendi¤inin aç›k oldu¤u gerekçesiyle ilk karar›nda ›srar etmifltir.
KARAR:
Ancak, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre ortakl›k pay› ile sorum-
lu olan limited flirket ortaklar›n›n, ortakl›k paylar›n› devretmeleri halinde
flirketin borçlar›ndan dolay› sorumluluklar› kalmayaca¤›ndan, flirketteki
hissesini 8.1.1998 tarihinde devretti¤i anlafl›lan davac›n›n bu tarihten önce-
ki flirket borçlar› için, 6183 say›l› Kanunun limited flirketlerin kamu borçla-
r› dolay›s›yla ortaklar›n sorumlulu¤unu düzenleyen 35 inci maddesi uyar›n-
ca takibi olanakl› de¤ildir.
KARAR:
KARAR:
“... 213 say›l› Vergi Usul Kanununun 12 inci maddesinde, ölüm halinde
mükellefin ödevlerinin, miras› reddetmemifl kanuni ve mansup mirasç›lar›-
na geçece¤i, ancak mirasc›lar›ndan herbirinin ölenin vergi borçlar›ndan mi-
ras hisseleri nispetinde sorumlu olaca¤› belirtilmifltir.
KARfiI OY GEREKÇES‹:
yap›l›p, tek ihbarname ile ayn› adreste oturan mirasç›lardan birine tebligat ya-
p›lm›fl olmas›n›n, tarhiyat› kusurland›r›c› nitelikte olmad›¤›, öte yandan; tarhi-
yat›n aç›klanan flekilde yap›l›p, tebli¤ olunmas›n›n ödeme s›ras›nda mirasç›la-
r›n miras hisseleri itibar›yla sorumlu k›l›nmalar›na engel olmad›¤›ndan, men-
faatlerinin ihlali sonucunu da yaratmad›¤›, gerekçesiyle karar› bozmufltur.
KARAR:
213 say›l› Vergi Usul Kanununun 150 nci maddesi gözönüne al›nd›¤›n-
da, vergi dairesinin 14.10.1996 tarihinde vuku bulan ölümden ihbarnamenin
düzenlendi¤i tarih itibar›yla haberdar olmas› gerekti¤i gibi, ihbarname üze-
rine, 372 nci madde uyar›nca ceza kesilmedi¤ini belirtmek suretiyle bu hu-
susta bilgisi oldu¤unu aç›kça ortaya koymufltur.
KARfiI OY GEREKÇES‹:
Örnek Soru-Cevap:
SORU: Karara konu olan uyuflmazl›kta tarhiyat ifllemi hangi unsur yö-
nünden hukuka ayk›r›l›k oluflturmaktad›r?
KARAR:
“... Olayda, ... Faturas›z sat›fllar nedeniyle has›lat›n kay›t d›fl› b›rak›ld›-
¤›n› iddia edebilmek için flirketin yasal defter ve belgeleri üzerinde mal mev-
cutlar›, emtia girifl ve ç›k›fllar› dikkate al›nmak suretiyle bir vergi inceleme-
si yap›larak matrah fark›n›n gerçek veya gerçe¤e en yak›n flekilde somut ola-
rak ortaya konulmas› gerekmektedir. Dava konusu olayda gerçek sat›fl mik-
135
V E R G ‹ L E N D ‹ R M E ‹ L ‹ fi K ‹ S ‹
tar›n›n, ... Tekstil Limited flirketinin kay›tlar›nda yer alan, davac› flirket ta-
raf›ndan da has›lat olarak kaydedilen faturada yaz›l› tutar›n üzerinde oldu-
¤u yolunda el defterindeki kay›ttan baflka herhangi bir bilgi ve belge bulun-
mamaktad›r.
Örnek Soru-Cevap
SORU: Kararda geçen “matrah fark›n›n gerçek veya gerçe¤e en yak›n
flekilde somut olarak ortaya konulmas›” cümlesi hangi usul hukuku kavra-
m›na karfl›l›k düfler?
3 SABAN, s.74.
136
V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
KARAR:
Türk Vergi Hukuku, maddi ve somut delillere dayal›, böylece vergi ada-
letini sa¤lamay› amaçlayan kurallar› içermektedir. Bu nedenle vergilemeye
iliflkin kurallar, varsay›m veya kanaate dayal›, vergi adaletini tesis yönün-
den gerçe¤e ayk›r› tespitlere dayanan vergileme yap›lmas›n› önlemeye yöne-
lik olarak düzenlenmifltir.
Mahkemece, davac›n›n bir kifli d›fl›ndaki kiflilerle hiçbir al›fl- verifli ol-
mad›¤› yönündeki iddian›n, ifadeler ve icra safhas›ndaki senet nedeniyle
do¤ru olmad›¤› kabul edilerek davac›n›n ikrazatç›l›k faaliyetinde bulundu¤u
137
V E R G ‹ L E N D ‹ R M E ‹ L ‹ fi K ‹ S ‹
... Vergi Mahkemesi ... günlü ve ... say›l› karar›yla davay› reddetmifltir.
Bozma karar›na uymayan ... Vergi Mahkemesi ... günlü ve ... say›l› ka-
rar›yla; davac› kurumun ihtilafl› dönemde soya fasulyesi ald›¤› firmalar nez-
dinde düzenlenen vergi tekni¤i raporlar›ndan; davac› kurum ad›na 1994 y›-
138
V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
KARAR:
KARfiI OY GEREKÇES‹:
... gün ve ... say›l› karar›na karfl› taraflarca yap›lan temyiz baflvurusu üzeri-
ne, vergi dairesi müdürlü¤ü temyiz istemi ile davac›n›n amortismanlarla il-
gili matrah fark›na yönelik temyiz istemini reddeden, araç sat›fllar›ndan
kaynaklanan matrah fark›na iliflkin davac› temyiz istemini ise, araç sat›flla-
r›nda emsal bedel belirlenirken Vergi Usul Kanununun 267 maddesinin 2.s›-
ras›nda yer alan maliyet bedeli esas›n›n uygulanmas› gerekirken, emsal be-
delin 3.s›rada yer alan takdir esas›na göre belirlenmesinde yasaya uygunluk
bulunmad›¤› gerekçesiyle kabul ederek mahkeme karar›n›n bu matrah far-
k›na iliflkin hüküm f›kras›n› bozan Dan›fltay Üçüncü Dairesinin 13.4.2000
gün ve E:1998/4840, K:2000/1418 say›l› karar›n›n; inceleme sonucu bulunan
matrah fark›na göre yap›lan cezal› tarhiyatta yasaya ayk›r›l›k bulunmad›¤›
ileri sürülerek düzeltilmesi istemidir”.
KARAR:
Örnek Soru-Cevap:
SORU: Kararda geçen, “beyan d›fl› b›rak›lan araç sat›fl tutarlar›n›n tak-
dir komisyonunca harici verilerden yararlan›larak belirlendi¤i” yolunda ifa-
de, ikmalen-re’sen vergi tarh yöntemlerini ay›rt eden hangi unsura karfl›l›k
düfler?
KARAR:
Olayda; yasal defter yan›nda, özel defter kullan›ld›¤›, y›l içinde kesilen
520 adet faturadan 198 adet faturan›n karfl›t inceleme yoluyla incelenmesi
sonucu 149.gösterilen sat›fl tutarlar› ile koçanlarda yer alan sat›fl tutarlar›
aras›ndaki farkl›l›klar bulundu¤u, faturalar›n tahrif edilerek al›fl bedelinin
142
V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
KARAR:
DAVANIN ÖZET‹: “Adi ortakl›k halinde f›r›n iflletmecili¤i ifli ile u¤ra-
flan davac›n›n 1992 takvim y›l›na iliflkin defter ve belgelerinin ekmek imala-
t›nda kullan›lan hammaddelerden hareketle rand›man yönünden incelen-
mesi sonucunda bulunan matrah fark› üzerinden re’sen sal›nan sal›nan ge-
lir vergisi ile kesilen kaçakç›l›k cezas›na karfl› aç›lan davay›; Vergi Usul Ka-
nununun 30 uncu maddesinde re’sen vergi tarh›na iliflkin esaslar hükme
ba¤lanm›fl olup, bu madde hükmü uyar›nca mükelleflerin re’sen takdir yo-
luyla vergilendirilebilmesi için maddede öngörülen koflullar›n gerçekleflti¤i-
nin varsay›ma dayal› olarak de¤il, kesin ve aç›k biçimde tesbit edilerek orta-
ya konmas› gerekti¤i, dava konusu olayda, vergi inceleme eleman›nca yü
kümlü adi ortakl›¤›n defter ve kay›tlar›n›n eksik oldu¤u, al›fl ve sat›fllarda
ve imalatta kullan›lan hammaddeler için fatura ve benzeri vesikalar›n dü-
zenlenmedi¤i kesin olarak tesbit edilmeden, kendine özgü hesaplama yönte-
miyle imalatta kullan›lan undan elde edilen rand›man ile maya ve motorin
sarfiyat›ndan hareketle varsay›m ve olas›l›klarla ve oranlama suretiyle dö-
nem has›lat› belirlenerek, re’sen matrah fark› takdir edildi¤i anlafl›lm›fl
olup, bu flekilde matrah fark› belirlenmesinin Vergi Usul Kanununun 30/4
üncü maddesinde öngörüldü¤ü flekilde defter ve belgelerin ihticaca salih ol-
mad›¤›na delil teflkil etmeyece¤i gerekçesiyle kabul ederek dava konusu ce-
zal› tarhiyat› terkin eden Konya Vergi Mahkemesinin 28.3.1995 gün ve
1995/216 say›l› karar›n›n; mahkemece rand›man yöntemi ile bulunan mat-
rah fark›n›n yerinde olup olmad›¤› konusunda araflt›rma yap›lmadan verilen
karar›n eksik incelemeye dayal› oldu¤u ileri sürülerek bozulmas› istemidir”.
144
V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
KARAR:
II/2- Tebli¤
KARAR:
Olayda davac›n›n orta¤› bulundu¤u Limited fiirket ad›na 1996 y›l› için
yap›lan tarhiyata iliflkin olarak düzenlenen ihbarname davac›n›n efline teb-
li¤ edilmifl ise de, uyuflmazl›k konusu dönemde flirketin orta¤› olmad›¤› an-
lafl›lan davac›n›n hukukunu etkilemeyen tebligat iflleminin idari davaya ko-
nu edilecek nitelikte kesin ve yürütülmesi zorunlu bir ifllem olarak kabulü
mümkün de¤ildir.
Örnek Soru-Cevap
SORU: Kararda tebligat ifllemi ayr›labilir bir ifllem olarak de¤erlendi-
rilmedi¤ine göre, usulsüz tebligat›n hukuka ayk›r›l›¤› hangi hukuksal çerçe-
vede ele al›nacakt›r, belirleyiniz.
CEVAP: Usulsüz tebligat, as›l idari ifllemini, yani cezal› tarhiyat ifllemi-
ni flekil unsuru yönünden sakatlar.
146
V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
KARAR:
ile durumun ba¤l› bulunulan iki ayr› vergi dairesinden yaln›z D›fl Ticaret
Vergi Dairesine bildirdi¤i, ... tarihli tutanakta incelemenin fiiflli Vergi daire-
sine verilen beyannamelerde yeralan katma de¤er vergisi iadeleriyle ilgili ol-
du¤u belirtilmesine karfl›n fiiflli Vergi Dairesine durumun bildirilmedi¤i, ...
gün ve 1995/92-9 say›l› inceleme raporuna dayan›larak ... tarihinde tanzim
edilen ihbarnamenin, ... tarihinde yükümlü flirketin iflyeri adresinde ve yö-
netim kurulu baflkan›n›n ikamet adresinde kendisine tebligat yap›lacak
kimse bulunamamas› üzerine, mahalle muhtar› ile görevli zab›ta (Polis) me-
muru nezaretinde kap›ya as›lmak suretiyle teblig edildi¤i, durumu tespit
eden iki ayr› tutanak düzenledi¤i anlafl›lm›flt›r.
KARAR:
Kald› ki, vergi dairesinde tebli¤ yap›labilmesi 94. maddede say›lan ilgi-
lilerin (mükellef, kanuni temsilci, umumi vekil, tüzelkiflilerde ise, baflkan,
müdür veya kanuni temsilci veya vergi cezas› kesilenler) vergi dairesinde
yap›lacak tebli¤i ve buna iliflkin evrak› kabul etmesi flart›na ba¤lanm›flt›r.
Buna göre memur veya müstahdeme vergi dairesinde tebli¤ mümkün de¤il-
dir.
KARAR:
“... 213 say›l› Vergi Usul Kanununun 94 üncü maddesinin 2 nci f›kra-
s›nda; “Tüzel kiflilere yap›lacak tebli¤, bunlar›n baflkan, müdür veya kanu-
ni temsilcilerine, vak›flar ve cemaatler gibi tüzel kiflili¤i olmayan teflekkül-
lerde bunlar› idare edenlere veya temsilcilerine yap›l›r. Tüzel kiflilerin mü-
teaddit müdür veya temsilcisi varsa bunlardan birine yap›lmas› kafidir”,
7201 say›l› Tebligat Kanununun 32 nci maddesinde ise, “tebli¤ usulüne ay-
k›r› yap›lm›fl olsa bile, muhatab›, tebli¤e muttali olmufl ise muteber say›l›r.
Muhatab›n beyan etti¤i tarih, tebli¤ tarihi addolunur” hükümlerine yer ve-
rilmifltir.
Aç›klanan nedenlerle ... Vergi Mahkemesinin ... günlü ve ... say›l› kara-
r›n›n bozulmas›na 8.4.2002 gününde oybirli¤iyle karar verildi”.
Örnek Soru-Cevap:
SORU: Kararda, tebligat› “ö¤renme tarihi”ne ba¤lanan hukuki sonuç
aç›s›ndan Tebligat Kanununun uygulanmas› hukuksal aç›dan ne yönde nite-
lendirilebilir?
150
V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
KARAR:
n›lmas› ile ilgili olup, bir vergi ödevinin yerine getirilip getirilmemesi ile il-
gisinin bulunmad›¤› aç›kt›r. Bu bak›mdan uzlaflma ile ilgili sürelerde Vergi
Usul Kanununun 13.maddesinin dikkate al›nmas› mümkün de¤ildir.
du¤u ... Vergi Dairesine, gerekse bankan›n merkezinin ba¤l› oldu¤u ... Vergi
Dairesi Müdürlü¤üne verilmedi¤inin anlafl›ld›¤›, bu durumda, beyanname
verilmemesi nedeniyle 1’inci derece usulsüzlük cezas› kesilmesinde isabet-
sizlik bulunmad›¤› gerekçesiyle reddeden ... Vergi Mahkemesinin ... gün ve
... say›l› karar›n›n; bankac›l›k faaliyeti ... tarihli Bakanlar Kurulu Karar› ile
durdurulan Bankan›n, 1996 y›l›n›n fiubat döneminde faaliyetinin bulunma-
d›¤›, iflas idaresinin ... tarihinde yap›lan birinci alacakl›lar toplant›s› sonu-
cunda göreve bafllamas› nedeniyle uyuflmazl›k dönemine ait beyannamenin
verilemedi¤i, bu durumun mücbir sebepten kaynakland›¤› ileri sürülerek bo-
zulmas› istenilmektedir.
KARAR:
“... Mücbir sebep, bir yükümlülü¤ün, bir borcun zaman›nda yerine geti-
rilmesini veya ödenmesini engelleyen; önceden görülüp, üstesinden gelinmesi
olana¤› bulunmayan her türlü olayd›r. Vergi Usul Kanununun yukar›da sözü
edilen 373’üncü maddesine göre mücbir sebep say›lan bu hallerden birinin bu-
lunmas› durumunda vergi cezas› kesilemeyece¤i aç›klanm›flt›r. An›lan mad-
deye göre, mücbir sebebin, vergi cezas›n›n kesilmesine engel olabilmesi için,
malum olmas› veya tevsik ya da ispat edilmifl bulunmas› gereklidir. Mücbir
sebebin malum olmas›, do¤al afetlerde oldu¤u gibi, herkesçe biliniyor olmas›
demektir. Di¤er hallerde, mücbir sebebin, iddia eden taraf›ndan tevsik veya
ispat edilmifl olmas› gereklidir. Tevsik ve ispat; mahkeme karar›, yetkili ka-
mu kurulufllar›nca düzenlenen belge veya doktor raporu ile yap›labilir.
...
KARAR:
KARAR:
KARAR:
Dosyan›n incelenmesinden, özel okul iflletmecili¤i ifli ile ifltigal eden da-
vac›n›n 1992 y›l› kurumlar vergisi beyannamesini vermemesi nedeniyle 213
say›l› V.U.K. nunun 30’uncu maddesinin 1’inci bendi uyar›nca takdire sevke-
dildi¤i, takdir komisyonuna done olmak üzere davac› vakf›n defter ve belge-
leri üzerinde inceleme yapt›r›ld›¤› ve bu inceleme sonucu tanzim edilen
19.11.1998 gün ve 1998-1/36 say›l› rapor ile; vakf›n 1992 takvim y›l›na ait
kurumlar vergisi beyannamesini verdi¤i, kurum kazanc› olarak
269.610.415.- lira beyan etti¤i, Kurumlar Vergisi Kanununun 8’inci madde-
sinin ihtilafl› dönemde yürürlükte bulunan 15’inci bendi uyar›nca e¤itim,
spor, sa¤l›k tesisleri istisnas› uygulamak suretiyle beyan etti¤i kurum ka-
zanc› üzerinden kurumlar vergisi ödemedi¤i, ancak vakf›n Maliye ve Güm-
rük Bakanl›¤›na baflvurarak istisna belgesi almam›fl olmas› nedeniyle ku-
rumlar vergisi istisnas›ndan yararlanmas›n›n mümkün olmad›¤›, bu neden-
159
V E R G ‹ L E N D ‹ R M E ‹ L ‹ fi K ‹ S ‹
...
Örnek Soru-Cevap:
SORU: Kararda, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonu-
na baflvurulmas›n›n zamanafl›m›n› durdurucu etkisi hangi koflula ba¤lan-
m›flt›r?
KARAR:
ket taraf›ndan 1990 y›l›na ait ifllemlerinin incelendi¤i dönemde ve an›lan y›-
la ait vergi alaca¤›n›n zamanafl›m› süresinin dolmas›na çok az bir süre kal-
d›¤› ve genellikle bireylerin tüketim e¤iliminin yüksek ve al›flverifl gereksi-
minin fazla oldu¤u bir s›rada ticari yaflam›n gerekleri ile teamüllerine ayk›-
r› olarak iflyerinin tatil edilmesi ve iflçilerin ücretsiz izine ç›kar›lmas›, sure-
tiyle iflyeri kapal› tutularak dava konusu ihtarnamelerin tebli¤inin imkan-
s›z hale getirilmesinin amaçland›¤› anlafl›lmakla, 29.12.1995 tarihinde yap›-
lan tebligat›n geçerli oldu¤u sonucuna ulafl›lm›flt›r.
KARfiIOY GEREKÇES‹:
KARAR:
kip eden takvim y›l› bafl›ndan itibaren 5 y›l içinde tahsil edilmezse zaman
afl›m›na u¤rayaca¤› belirtilmifl, 103’üncü maddesinde ise, amme alaca¤›n›n
teminata ba¤lanmas› hali zaman afl›m›n› kesen sebepler aras›nda say›lm›fl-
t›r.
Olayda; geçici olarak ithal edilen eflyalara iliflkin gümrük vergi ve re-
simlerin girifl esnas›nda tahakkuk ettirilip teminata ba¤lanm›fl olmas›, te-
minat›n kalkt›¤› ve bu sebeple zaman afl›m› süresinin ifllemeye bafllad›¤› yo-
lunda da herhangi bir iddia, bilgi ve belgenin bulunmamas› karfl›s›nda; ala-
ca¤›n zaman afl›m›na u¤ramas› söz konusu olamayaca¤›ndan; dava hakk›n-
da iflin esas› incelenerek karar verilmesi gerekirken, aksi yolda verilen mah-
keme karar›nda isabet görülmemifltir.
BÖLÜM DÖRT
§ 7. ‹LKE VE UYGULAMALAR
I- ‹lke: Suçta ve Cezada Yasall›k
“... 3239 say›l› Kanunun 1. maddesi ile 213 say›l› Vergi Usul Kanu-
nu’nun 5. maddesinin sonuna eklenen f›krada; Vergi Usul Kanununun baz›
hükümlerine uymayan mükelleflerin Maliye ve Gümrük Bakanl›¤›nca belir-
lenecek usul ve esaslara göre bas›n ve TRT yoluyla aç›klanmas›n›n vergi
mahremiyeti ilkesinin ihlali say›lmayaca¤› hükmü getirilmifltir. Dava dilek-
çesinde “...Bas›n ve TRT yoluyla aç›klama, teflhir etme, vergi mükellefinin
veya sorumlusunun cezaland›r›lmas›d›r.” görüflünü öne sürülerek, bu f›kra-
n›n; Anayasa’n›n “Ceza ve ceza yerine seçen güvenlik tedbirleri ancak ka-
nunla konulur.” diyen 38. maddesinin üçüncü f›kras›na; .......ayk›r› oldu¤u
iddia edilmifltir”.
YASA METN‹:
KARAR:
“Dilekçede bu madde ile 213 say›l› Vergi Usul Kanunu’na eklenen mü-
kerrer 354. maddenin Anayasa’ya ayk›r›l›¤› iddias›, bir taraftan iflyeri kapat-
ma cezas›n›n teknik anlamda bir ceza olmas›na ve bu nedenle kanunla kon-
mas› gerekirken Maliye ve Gümrük Bakanl›¤› taraf›ndan verilmesi, di¤er ta-
raftan da bu yetkinin mahalline devrine iliflkin usul ve esaslar›n yine ka-
nunla konmas› gerekirken, bu konuda Maliye ve Gümrük Bakanl›¤›’n›n yet-
kili k›l›nmas›na dayand›r›lmakta; bunun da “Ceza ve ceza yerine geçen gü-
venlik tedbirleri ancak kanunla konulur.” diyen Anayasa’n›n 38. maddesinin
üçüncü f›kras›na ayk›r› oldu¤u iddia edilmektedir”.
VERG‹ SUÇ VE CEZALARI
167
YASA METN‹:
MADDE 27-
KARAR:
KARfiIOY GEREKÇES‹:
“...Bu madde ile 213 say›l› Vergi Usul Kanunu’na 414. maddeyi mütea-
kip mükerrer 414. madde eklenmifltir. ‹ki bendden oluflan bu maddenin (b)
bendi; “Bu kanunda yer alan maktu hadler ile asgari ve azami miktarlar› be-
lirtilmifl para ile ödenecek ceza miktarlar›n› on kat›na, nispi hadleri ise iki
kat›na kadar ayr› ayr› art›rmaya ve bunlar› kanuni seviyesine indirmeye
Bakanlar Kurulu yetkilidir.” hükmü getirilmifltir.
YASA METN‹:
MADDE 35-
b) Bu Kanunda yer alan maktu hadler ile asgari ve azami miktarlar› be-
lirtilmifl para ile ödenecek ceza miktarlar›n› on kat›na, nispi hadleri ise iki
kat›na kadar ayr› ayr› art›rmaya ve bunlar› kanuni seviyesine indirmeye
Bakanlar Kurulu yetkilidir. ...
KARAR:
KARfiIOY GEREKÇES‹:
KARfiIOY GEREKÇES‹:
‹T‹RAZIN GEREKÇES‹:
YASA METN‹:
KARAR:
KARfiIOY GEREKÇES‹:
KARfiIOY GEREKÇES‹:
‹T‹RAZIN GEREKÇES‹:
“...[‹]ptali talep edilen yasa hükmü ile suç tarihleri ve hukuki durumla-
r› ayn› olan iki kifli hakk›nda farkl› zamanlarda verilen mahkumiyet karar-
lar› paraya çevrildi¤inde farkl› cezalar uygulanm›fl olabilecektir. Suç tipi ve
suç tarihleri ayn› oldu¤u halde, iki kifliden birinin yarg›lamas› çeflitli fiili ve
hukuki sebeplerden dolay› devam ederken di¤erinin yarg›lamas› sonuçlan›p
hakk›nda mahkumiyet hükmü verilmifl olabilir. Bu durumda da, hakk›nda-
ki dava bir ay önce karara ba¤lanan bir kiflinin hürriyeti ba¤lay›c› cezas›n›n
paraya çevrilmesi ile bir ay sonra verilen hükümde paraya çevirmenin uygu-
lanmas› farkl› ve eflit olmayan sonuçlara yol açabilecektir.
...
174 V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
...
YASA METN‹
...
KARAR:
göre kesin ve aç›k bir biçimde düzenlenmesi gerekir. Ceza davalar›nda dava-
n›n sonuçlanma tarihi, davan›n özelli¤ine ve yarg›lama sürecine ba¤l› olarak
de¤iflkendir. Dava konusu yasa kural›, cezay› hüküm tarihindeki asgari ücre-
te ba¤l› k›lmak suretiyle ayn› tarihte ifllenen suçlara farkl› para cezas›n›n ve-
rilmesine neden olabilecektir. ‹tiraz konusu sözcükler nedeniyle hakk›nda ne
zaman hüküm verilece¤ini ve o tarihte asgari ücretin ne olaca¤›n› bilmesi ola-
naks›z olan kiflinin, ne kadar ceza alaca¤›n› bilmesi de mümkün de¤ildir. Bu
nedenlerle, itiraz konusu sözcükler Anayasa’n›n 38.maddesine ayk›r›d›r.
...
Ayn› hukuksal durumda olan kiflilerin ayn› tarihte 213 say›l› Yasa’n›n
de¤iflik 359. maddesinin (a) bendine ayk›r› eylemde bulunmalar› durumun-
da, davalardan birinin uzamas›na ve asgari ücretin de¤iflmesine ba¤l› olarak
itiraz konusu sözcükler nedeniyle farkl› para cezas›na hükmedilebilmesi,
Anayasa’n›n 10.maddesindeki “kanun önünde eflitlik” ilkesine ayk›r›d›r”.
Görülmekte olan davada ilk derece mahkemesi 4.1.1961 günlü, 213 sa-
y›l› Vergi Usul Kanunu’nun 4369 say›l› Yasa ile de¤ifltirilen 359. maddesinin
(a) bendinin son paragraf›nda yer alan “... hüküm tarihinde ...” sözcüklerinin
Anayasa’n›n 2., 10., 11. ve 38. maddelerine ayk›r›l›¤› sav›n› ciddi bularak söz
konusu yasay› itiraz yolu ile Anayasa Mahkemesine tafl›m›flt›r.
Alt 1: Yasa olay›n› anlama: ‹tiraza konu olan yasa maddesi kaçakç›l›k
suçunu düzenlemekte, son paragraf›nda da bu suçlara verilecek hapis cezala-
r›n›n para cezas›na çevrilmesinde “...hüküm tarihinde yürürlükte bulunan as-
gari ücretin bir ayl›k brüt tutar›n›n yar›s› esas al›n›r” hükmünü getirmektedir.
1 DÖNMEZER, S./ERMAN, S., Nazari ve Tatbiki Ceza Hukuku, C.I, 13. Bas›, ‹stanbul 1997, s.17.
176 V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
Ayr›ca AY. m.10’ a göre “Herkes dil, ›rk, cinsiyet, siyasi düflünce, felsefi
inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayr›m gözetilmeksizin kanun önün-
de eflittir”. Ancak madde ile hedeflenen eylemli de¤il, hukuksal eflitliktir. Bu
noktada, ayn› hukuksal durumdaki kifliler aras›nda “hakl› neden” e dayal›
bir farkl›laflt›rma yap›lmas› mümkün olup, hakl› nedenin “amaçla ilgili”,
“anlafl›labilir”, “makul ve adil olmas›” gereklidir.
‹lkenin varl›¤› çok eskilere dayanmakla birlikte ça¤dafl anlamda ilk gö-
2 DÖNMEZER/ERMAN, s.22–23.
VERG‹ SUÇ VE CEZALARI
177
Yasa koyucu keyfili¤i önlemek için düzenleme yaparken aç›k ve kesin ta-
rifler vermelidir5. Toplum ve bireyin yarar›n› karfl›l›kl› olarak dengelemeyi
hedefleyen söz konusu Anayasa maddesinden hareketle itiraza konu olan
yasay› incelersek bir ceza hükmünün “kesin, aç›k ve belirli” olmas› temelin-
de “genel ve objektif” olmas›n›n gere¤i flüphesizdir.
Yasa, suça iliflkin hapis cezas› para cezas›na çevrilirken “...hüküm tari-
hinde yürürlükte bulunan asgari ücretin bir ayl›k brüt tutar›n›n yar›s›n›n”
esas al›nmas›n› öngörmüfltür. Bu haliyle yasan›n “objektif” oldu¤undan bah-
setmek mümkün olmayacakt›r. Zira gerek san›ktan gerekse sistemden kay-
naklanan nedenlerle ayn› suçu ifllemelerine karfl›n her san›k için farkl› oran-
da bir ceza verilebilecektir. Öngörülen düzenleme “kendi s›n›rlar› içerisinde”
kesin ve aç›k gibi görünse de belirlilik yönünden öyle de¤ildir. Zira belirlili-
¤e esas olarak herkes için “...asgari ücretin bir ayl›k brüt tutar›n›n yar›s›
esas al›n›r” denmekte, ancak ayn› davada ayn› suçtan yarg›lanan san›klar
için hüküm tarihinin belirli olmamas› ve asgari ücretin de ne olaca¤›n›n ön-
ceden bilinmemesinin nedeni aç›klanamamakta ve düzenleme “objektiflik-
ten ve “belirlilikten” uzak düflmektedir. Her ne kadar cezan›n “asgari ücre-
te” ba¤lanmas› ayr›ca tart›fl›labilirse de, para cezas›na çevirmede hesapla-
maya esas al›nacak asgari ücret ancak suçun ifllendi¤i tarihte yürürlükte
olan ücret olabilir.
Ele al›nan yasa hükmü çerçevesinde, farkl› para cezas› uygulanacak sa-
n›klar, hukuksal durum itibariyle ayn› konumdad›r. AYM, suç tipi ve tarihi
ayn› olan kiflilerin ayn› hukuksal durumda olmalar› nedeniyle ayn› cezaya
tabi olmas› gerekti¤ini belirterek, hakl› neden testine girmemifltir. Çünkü,
para cezalar›nda zamana ba¤l› de¤er kay›plar›n›n, yani enflasyonist etkinin
giderilmesi, cezalarda farkl›laflt›rman›n hakl› nedeni olarak kabul edilemez.
Yasa amaç-araç iliflkisi çerçevesinde de¤erlendirildi¤inde de sonuç ayn›d›r.
Amaç para cezalar›nda zamana ba¤l› de¤er kay›plar›n›n, yani enflasyonist
etkinin giderilmesidir. Araç ise cezan›n, her san›k için verilen hüküm tari-
hinde yürürlükte bulunan asgari ücretin bir ayl›k brüt tutar›n›n yar›s› esas
al›narak hesaplanmas›d›r. Bu amaç-araç aras›nda fakl›laflt›rmay› makul ve
adil k›lacak hiçbir iliflki yoktur. Amaç-araç aras›nda bir oran da yoktur, çün-
kü suç tarihindeki asgari ücrete ba¤l› bir hesaplamada ayn› suçu iflleyen ki-
fliler aras›nda ayn› ceza uygulanmas› mümkünken, hüküm tarihine ba¤l› as-
gari ücretin seçimi de anlafl›labilir de¤ildir.
‹T‹RAZIN GEREKÇES‹:
...
Belki kanun koyucu 4008 say›l› kanunla 213 say›l› kanunun 359. mad-
desinde de¤ifliklik yaparken hürriyeti ba¤lay›c› cezan›n paraya çevrilmesi
hususunda bir hüküm getirmemek suretiyle, çevirmenin önüne geçmeyi dü-
VERG‹ SUÇ VE CEZALARI
179
flünmüfltür. Ancak paraya çevirmeye iliflkin 647 say›l› Kanunun genel nite-
likteki 4. maddesi yürürlükte oldu¤u ve 213 say›l› Kanunun 359. maddesine
bir yasaklama hükmü konulmad›¤› sürece mahkemelerin paraya çevirmeye
hükmedilebilecekleri kuflkusuzdur.
YASA METN‹:
KARAR:
KARfiIOY GEREKÇES‹:
“... ‹ncelenen f›kra, para cezas›n›n tutar›n›n hesab›na iliflkin bir kural
oldu¤undan, daha aç›k bir anlat›mla, para cezas›ndan söz etti¤inden, sorun
do¤rudan bir cezan›n belirlenmesidir. Böyle bir yapt›r›m ancak yasayla ko-
nulabilir. Bir yasan›n, herhangi bir yöntemi getirmesi, önermesi, bir baflka
yönteme yollama yapmas› cezan›n-yapt›r›m›n do¤rudan yasa ile getirilme-
si zorunlulu¤una uyuldu¤unu göstermez. Anayasa’n›n yasayla düzenlen-
mesini öngördü¤ü konular›n, yasa ad› alt›nda gerçeklefltirilmesi bir biçim
de¤il, öz sorunudur. Yasa, konuyu kendisi düzenleyip çözmeli, kendisi ön-
görüp belirlemelidir. Yasa’da o konudan söz edilmesi yeterli de¤ildir. ‹tiraz
konusu kural, yasama organ› yerine Asgarî Ücret Tespit Komisyonu’nu ge-
çirmifltir. Bu Komisyonun de¤iflken kararlar›, her y›l artmas› gerekli görü-
len ceza tutar› için bir yöntem olarak benimsenecekse, yasa koyucu bu dü-
zeni-yöntemi kendisi yapmal›yd›. Cezay› bir baflka kurula, onun istencine
b›rakmak, Anayasa’n›n 38. maddesine ayk›r› oldu¤u gibi yasama yetkisinin
devredilemeyece¤ini bildiren 7. maddesine de ayk›r›d›r. Yasakoyucu, yasa
koyma, yasa ile ceza belirleme yetkisini baflka bir organ›n (yürütme gücü-
nün egemenli¤inde) eline b›rakamaz. ... Bu anlay›fl›m›za uymayan karara
kat›lm›yoruz.
KARfiIOY GEREKÇES‹:
‹T‹RAZLARIN GEREKÇELER‹:
Yeniden de¤erleme oran› ile tesbit edilecek para cezalar›n›n yüksek ol-
mas› nedeniyle ekonomik gücü olmayanlar›n para cezas›n› ödeyememe du-
rumunda kalaca¤› ve hapis yapt›r›m› ile karfl›laflaca¤›,ödeme gücü bulunan-
lar›n ise bu yapt›r›mdan kurtulabilece¤i, ayr›ca kanunda yaz›l› olandan da-
ha fazla para cezas› uygulanmas› sonucu ile karfl›lafl›labilece¤i, yine para ce-
zas›n›n hapse, hapis cezas›n›n para cezas›na çevrilip mahsup hükümleri de
182 V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
YASA METN‹:
Kanunlardaki para cezalar›, her takvim y›l› bafl›ndan geçerli olmak üze-
re o y›l için 4.1.1961 tarihli ve 213 say›l› Vergi Usul Kanununun mükerrer
298 inci maddesi hükümleri uyar›nca tespit ve ilan edilen yeniden de¤erle-
me oran›nda art›r›larak uygulan›r.
KARAR:
“Bu madde ile para cezalar›n›n ileriye dönük olarak “yeniden de¤erle-
me” oran›nda art›r›lmas› öngörülmektedir.
rer 298 inci maddesi hükümleri uyar›nca tespit ve ilan edilen yeniden de¤er-
leme oran›nda art›r›larak uygulanacakt›r.
...
...
Hukuk devleti ilkesine uygun olmak koflulu ile kamu yarar›n› sa¤lamak
için ceza belirlemede de¤iflik ölçütleri seçmek yasakoyucunun takdirindedir.
Yasakoyucunun, Anayasal s›n›rlar› aflmadan takdir yetkisini kullanarak dü-
zenledi¤i itiraz konusu kurallar›n, yukarda aç›klanan hukuk devleti ilkesi-
ne ayk›r› bir yan› bulunmamaktad›r.
‹tiraz konusu kurallar, daha önce yasalarda var olan para cezalar›n›n ve
bunlar›n alt ve üst s›n›rlar› ile bir günün karfl›l›¤› olan para cezas› miktar›-
n›n, Devlet ‹statistik Enstitüsü taraf›ndan bilimsel verilere dayal› olarak
saptan›p, Vergi Usul Kanunu’nun 298. maddesi gere¤ince, her y›l Aral›k
ay›nda Maliye Bakanl›¤›’nca Resmî Gazete ile ilân edilen yeniden de¤erleme
184 V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
KARfiIOY GEREKÇES‹:
‹tiraz konusu kurallarda yer alan “yeniden de¤erleme oran›”, nispi ni-
telikteki vergi ve resim cezalar›, nispi para cezalar› ve tazminat kabilinden
olup mütezayit nispete tabi bulunan para cezalar› hariç olmak üzere kanun-
larda yaz›l› bütün para cezalar›n›n hesaplanmas›yla ilgili bir kural oldu¤un-
dan bu para cezalar›, her y›l yeniden de¤erleme oran›nda art›r›lm›fl olacak-
t›r. Dolay›s›yla bu yolla para cezalar› her y›l idari bir ifllemle de¤ifltirilmifl ve
do¤rudan belirlenmifl olmaktad›r.
Oysa, Anayasa’n›n 38. maddesi uyar›nca böyle bir yapt›r›m ancak ka-
nunla konulabilir. Zira, kanunilik ilkesinin en önemli sonucu belirliliktir.
Dolay›s›yla sadece suçun tan›m› de¤il, suça öngörülen cezan›n da net ve aç›k
olarak kanunla belirlenmesi gerekir. Bu nedenle ceza hukukunda kanunilik
ilkesi di¤er hukuk alanlar›ndan, örne¤in vergi hukukundan daha kesin ve
farkl› oldu¤undan, ceza konusunda bir kanunun, yürütme organ› taraf›ndan
belirlenen ve vergi usulü için öngörülen bir yönteme yollama yapmas›, yap-
t›r›m›n kanunla düzenlenmesi koflulunu karfl›lamamaktad›r. Kanun, yapt›-
r›m› ya kendisi düzenlemeli veya bir baflka kanunla belirlenmifl ölçütü esas
almal›d›r. Nitekim, Anayasa’n›n 73. maddesinin son f›kras›nda vergi, resim,
harç ve benzeri mali yükümlülükler konusunda Bakanlar Kurulu’na belli
esaslar çerçevesinde yetki verilebilece¤inin öngörülmesine karfl›n 38. mad-
desinde cezalar için yasa koyucuya böyle bir olana¤›n tan›nmamas› ceza hu-
kukunda kanunilik ilkesinin bu özelli¤ini aç›kça ortaya koymaktad›r. 4421
VERG‹ SUÇ VE CEZALARI
185
say›l› Kanun’la getirilen “yeniden de¤erleme oran›” ölçütü ile, idare yasama
organ› yerine geçirilmifltir. Nitekim TBMM Adalet Alt Komisyonu’nda kabul
edilen “Türk Ceza Kanunu Tasar›s›’n›n 52. maddesinin gerekçesinde, para
cezalar›n›n belirlenmesinde “memur maafl katsay›s›” veya “yeniden de¤erle-
me oran›” gibi ölçütlerin ceza hukuku ilkeleriyle ba¤daflmad›¤› aç›k olarak
vurgulanm›flt›r.
... Vergi Mahkemesi ... günlü ve ... say›l› karar›yla; vergi asl› yönünden
davay› reddetmifl, cezay› kusura çevirmifltir.
Bozma karar›na uymayan ... Vergi Mahkemesi ... günlü ve ... say›l› ka-
rar›yla; kanunlar›n geriye yürümezli¤i ilkesinin, bir hukuki eylem yada dav-
ran›fl›n bu hukuki iliflkinin vuku buldu¤u yada meydana geldi¤i dönemdeki
kanun hükümlerine tabi olmay› gerektirdi¤i, vergiyi do¤uran olay›n vuku
buldu¤u dönemde yürürlükte olmayan bir kanuna dayan›larak vergi yükü-
nün art›r›lmas›na imkan bulunmad›¤›, 1998 y›l› kurum kazanc› üzerinden
hesaplanarak Nisan 1999 döneminde beyan edilmeyen vergiye vergi ziya› ce-
zas› uygulanm›flsa da, 1.1.1999 tarihinde yürürlü¤e giren 4369 say›l› Yasay-
la kaçakç›l›k, a¤›r kusur ve kusur cezas›na iliflkin hükümlerin yürürlükten
kald›r›ld›¤›, 1998 takvim y›l› kurumlar vergisi matrah› üzerinden Nisan
1999 döneminde muhtasar beyanname verilmesi gerekmekle birlikte, vergi
kayb›na yol açan eylemin olufltu¤u tarihden itibaren gecikme zamm› uygu-
lanmak suretiyle idarenin kayb›n›n giderildi¤i, gerekçesiyle karar›nda di-
renmifltir.
KARAR:
KARfiIOY GEREKÇES‹:
DAVANIN ÖZET‹: “1999 y›l›na ait olup, mahsup edilmeyen geçici ver-
giyi 2000 y›l› kurumlar vergisi beyannamesinde mahsup eden davac› ad›na
kurumlar vergisini eksik tahakkuk ettirdi¤inden söz edilerek vergi ziya› ce-
zas› kesilmifltir. ‹stanbul 3. Vergi Mahkemesi 30.6.2003 günlü ve
E:2002/620, K:2003/2318 say›l› karar›yla; 213 say›l› Vergi Usul Kanunu’nun
“Vergi Ziya›” bafll›kl› 341 inci maddesi uyar›nca ceza kesilebilmesi için, mü-
kellef veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zaman›nda yerine
getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zaman›nda ta-
hakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesi gerekti¤i olayda;
vergi ziya› cezas›, davac› taraf›ndan 2000 y›l› kurumlar vergisi beyanname-
sinde 1999 y›l›na ait olup, mahsup edilemeyen geçici verginin mahsup edile-
rek kurumlar vergisinin eksik tahakkuk ettirilmesi nedeniyle kesildi¤i an-
cak, davac› taraf›ndan ilgili y›l kurumlar vergisi süresinde verilerek beyan
edilen kurum kazanc› üzerinden vergi tahakkuk ettirilmifl olup, 1999 y›l› ge-
çici vergi tutar›n›n mahsuben indirime konu edilerek kurumlar vergisinde
azalmaya neden olmas›n›n eksik tahakkuk olarak de¤erlendirilemeyece¤i ve
vergi ziya› sucunun unsurlar›n›n olayda oluflmad›¤› öte yandan, 1999 y›l›n-
da ödenen geçici verginin iade yada mahsubunun davac› taraf›ndan 2000 y›-
l› sonuna kadar istenmesi gerekmekte ise de, iadesi gereken bir geçici vergi
alaca¤› oldu¤u ihtilafs›z olup, bu alaca¤›n 2000 y›l›nda kurumlar vergisi be-
yannamesinde tahakkuk eden vergiden mahsup edilmesi vergi ziya›n› ge-
rektirecek bir kast›n varl›¤›n› göstermedi¤inden kesilen vergi ziya› cezas›n-
da isabet görülmedi¤i gerekçesiyle vergi ziya› cezas›n›n kald›r›lmas›na karar
vermifltir. Daval› ‹dare, kesilen cezan›n yasal oldu¤unu ileri sürerek karar›n
bozulmas›n› istemektedir”.
188 V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
KARAR:
KARAR:
Davac› 1990 takvim y›l› gelir vergisi beyanamesini geç vermekle birlik-
te vergiyi zaman›nda 26.3.1991 tarihinde ödedi¤ine göre art›k bir vergi ziya-
›ndan söz edilmesi mümkün de¤ildir. Burada beyannamenin geç verilmesi
sadece flekli bir noksanl›k olup, bu fiilin karfl›l›¤› ise ... usulsüzlük cezas›
olup bu tür cezalar kanunda ayr›ca düzenlenmifltir.
...
aflamas› aras›nda kalan ifllemler flekle ve usule iliflkin ifllemler olup, bu ifl-
lemlerden herhangi birisinin yap›lmamas› veya eksik yap›lm›fl olmas› tek
bafl›na vergi ziya›na neden olundu¤unu göstermeye yeterli de¤ildir. Vergi zi-
ya›n›n meydana gelip gelmedi¤i ancak tahsilat aflamas›n›n yap›l›p yap›la-
mamas› halinde söz konusu olabilir. Olayda da davac› gelir vergisi beyanna-
mesini geç vermekle birlikte vergiyi zaman›nda ödedi¤ine göre art›k bir ver-
gi ziya›ndan söz edilmesi mümkün de¤ildir. Burada beyannamenin geç veril-
mesi sadece flekli bir noksanl›kt›r.
Hukuki Sonuca Kiflisel Yorum: Vergi Usul Kanununa göre, vergi zi-
ya›, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zaman›n-
da yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zama-
n›nda tahakkuk ettirilmemesi veya eksik tahakkuk ettirilmesi olarak ta-
n›mlanm›flt›r. VUK.m.22.’de, tahakkuk, tarh ve tebli¤ edilen verginin öden-
mesi gereken bir safhaya gelmesi olarak ifade edilmifl, verginin tahsili
23.maddede, verginin kanuna uygun surette ödenmesi fleklinde düzenlen-
mifltir.
Kararda tart›fl›lan konu suçun netice unsuruna iliflkindir. Yasa vergi zi-
ya› neticesini “verginin zaman›nda tahakkuk ettirilmemesi veya eksik ta-
hakkuk ettirilmesi” olarak tan›mlam›fl, verginin zaman›nda ödenmemesi ve-
ya eksik ödenmesi fleklinde bir düzenleme yapmam›flt›r. Olayda yükümlü be-
yannamesini süresinde vermemifl (hareket unsuru), vergi yasan›n öngördü-
¤ü zamanda tahakkuk ettirilmemifl (netice unsuru), vergi “ödenmesi gere-
ken safhaya” gelmemifltir. Dolay›s›yla olayda netice meydana gelmifl, suç
oluflmufltur. Beyannamenin süresinde verilmemesi nedeniyle “tahakkukun”
zaman›nda gerçekleflmedi¤i hallerde, yap›lm›fl olan ödeme ancak “fiili” bir
ödemedir. Zira bu ödemenin devlet tasarrufuna geçmesi ancak tahakkuktan
sonra söz konusu olacakt›r6.
6 Bkz., CANDAN, Vergi Suçlar› ve Cezalar›, Güncellefltirilmifl 2.Bask›, ‹stanbul 2004, s.44 vd.
VERG‹ SUÇ VE CEZALARI
191
KARfiIOY GEREKÇES‹
KARAR:
“...213 say›l› Vergi Usul Kanunu’nun 353 üncü maddesinin 4108 say›l›
Kanunla de¤iflik 2 nci f›kras›nda; perakende sat›fl fifli, ödeme kaydedici ci-
hazla verilen fifl, girifl ve yolcu tafl›ma bileti, sevk irsaliyesi, tafl›ma irsaliye-
si, yolcu listesi, günlük müflteri listesi ile Maliye Bakanl›¤›nca düzenleme zo-
runlulu¤u getirilen belgelerin düzenlenmedi¤inin, kullan›lmad›¤›n›n, bulun-
durulmad›¤›n›n, düzenlenen belgelerin asl› ile örne¤inde farkl› mebla¤lara
yer verildi¤inin veya gerçe¤e ayk›r› olarak düzenlendi¤inin tespiti halinde,
her bir belge için 30.000.000. lira özel usulsüzlük cezas› kesilece¤i öngörül-
müfltür. Maddede her bir belge için özel usulsüzlük cezas› kesilece¤i fleklin-
de yap›lan düzenleme belge nev’ini belirlemek için yap›lm›fl olup, ayn› nev’i
belgenin düzenlenmedi¤inin tespiti halinde tespit say›s›n›n esas al›nmas›
gerekmektedir.
Olayda, tek bir tutanakla yer alan bilgilerin her biri ayr› bir tespit say›-
l›p, bunlar için ayr› ayr› özel usulsüzlük cezas› kesilmifltir. 1.4.2000 günlü
tutanakla üç ayr› nihai tüketiciye yap›lan ekmek sat›fl› için ödeme kaydedi-
ci cihaz fifli düzenlenmedi¤i tespit edilmifl, düzenlenmeyen ödeme kaydedici
cihaz fifli say›s› dikkate al›narak (30.000.000 X 3) 90.000.000 lira özel usul-
süzlük cezas› kesildi¤i anlafl›lm›flt›r. Ancak ortada ayn› nitelikte birden faz-
la belgenin düzenlenmemesine iliflkin tek bir tespit bulundu¤undan, tespit
say›s› esas al›narak sadece bir özel usulsüzlük cezas› kesilmesi gerekirken
ayr› ayr› özel usulsüzlük cezas› kesilmesinde isabet görülmemifltir.
7 Bu çal›flmada yer alan Yarg›tay kararlar›, Yarg›tay’›n resmi web sitesi http://www.yargitay.gov.tr adresin-
den seçilmifltir.
194 V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
...
Y. A.fi. ad›na düzenlenen ve sahte oldu¤u iddia olunan suça konu 12 adet
faturan›n san›k Hüseyin’in defter ve kay›tlar› ile vergi dairesine verdi¤i be-
yannamelerde yer al›p almad›¤› ve suç tarihi itibariyle sahte fatura düzen-
lemek suçunun yasal unsuru olan vergi ziya›, faturalar›n kullan›lmas› halin-
de oluflaca¤›ndan, ad›na fatura düzenlenen Y. A.fi. taraf›ndan suça konu fa-
turalar›n kullan›l›p kullan›lmad›¤› araflt›r›larak sonucuna göre san›k Hüse-
yin’in hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekti¤i gözetilmeden eksik so-
ruflturma ile mahkumiyet karar› verilmesi,
Örnek Soru-Cevap
SORU: Yarg›tay karar›nda “suç tarihi itibariyle sahte fatura düzenle-
mek suçunun yasal unsuru olan vergi ziya›” cümlesi ile suçun hangi unsuru
ifade edilmektedir?
CEVAP: Suç tarihi itibariyle, yani 1.1.1999 tarihinden önce, “vergi ziya-
›” kaçakç›l›k suçunun netice unsurudur. Suçun maddi unsuru hareket ve ne-
ticeden oluflur. Hareket sahte fatura düzenlemektir, bu hareketin neticesi
ise vergi ziya›n›n meydana gelmesidir.
¤›n›n araflt›r›lmas›, aç›ld›¤›n›n tespiti halinde dava dosyas› celp ile incelene-
rek; özetinin duruflma tutana¤›na geçirilmesi, birlefltirilememeleri halinde
bu davay› ilgilendiren delillerin onayl› örneklerinin dava dosyas›na intikal
ettirilmesi ve gerekti¤inde faturay› düzenleyen ile kullanan›n ticari defter
ve belgeleri üzerinde, bu faturalar›n gerçek al›m-sat›m karfl›l›¤› olup olma-
d›¤›n›n belirlenmesi yönünden hizmet ve para ak›fl›n› gösteren sevk ve tafl›-
ma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendi¤ine dair ticari
teamüle uygun, kan›tlama yeterlili¤i olan, flirket veya mükellefin banka he-
saplar› ve kasa mevcuduyla uyumlu ve faturalar› düzenleyenin hesab›na gir-
di¤ini gösteren geçerli belge ve faturay› düzenleyenin hizmet üretimi yada
araç kiralamas› olup olmad›¤› hususlar› dikkate al›narak yeniden ve karfl›-
laflt›rmal› bilirkifli incelemesi yapt›r›lmas› ve toplanan deliller de¤erlendiri-
lerek sonucuna göre hüküm tesisi yerine eksik soruflturma ile mahkümiyet
karar› verilmesi,
...
Kanuna ayk›r›, san›k vekili ile müdahil vekilinin temyiz itirazlar› bu iti-
barla yerinde görülmüfl oldu¤undan hükmün bu sebeplerden dolay› istem gi-
bi CMUK’nun 32l nci maddesi uyar›nca BOZULMASINA, 16.12.2002 günün-
de oybirli¤iyle karar verildi”.
“213 Say›l› Vergi Usul Kanununa muhalefet suçundan san›k Ahmet Ali
S’ün yap›lan yarg›lanmas› sonunda: Beraatine dair DEN‹ZL‹ 1. A¤›r Ceza
Mahkemesinden verilen 6.12.2000 gün ve 2000/260 Esas, 2000/337 Karar
say›l› hükmün süresi içinde Yarg›tay’ca incelenmesi müdahil vekili taraf›n-
dan istenilmifl oldu¤undan dava evrak› C.Baflsavc›l›¤›n›n onama isteyen
22.3.2002 tarihli tebli¤namesi ile daireye gönderilmekle incelenerek gere¤i
görüflüldü:
ardiyesi olmad›¤› gibi, emtia al›fl ve sat›fllar›n›n sevkine iliflkin nakliye, ha-
maliye, ambar, kargo vs. giderlerinin de bulunmad›¤›; flirketin öz sermayesi
dikkate al›nd›¤›nda, mevcut cirosuna ulaflmas›n›n mümkün olmad›¤›n›n tes-
pit edildi¤i, fatura bedelinin elden ödendi¤ine iliflkin savunman›n y›l ve tu-
tar itibariyle ticari teamüle ve hayat›n ola¤an ak›fl›na uygun bulunmay›p ge-
çerli say›lmas›n›n mümkün olmad›¤› flirketin kasa defterinde bu faturaya
iliflkin para ç›k›fl›na dair bir kayda da rastlan›lmad›¤›, tüm kan›tlar birlikte
de¤erlendirildi¤inde; suçun sübuta erdi¤inin kabulü ve san›¤›n mahkümiye-
tine karar verilmesi gerekti¤i gözetilmeden faturan›n sahte oldu¤un, bu ni-
teli¤inin bilinerek kullan›ld›¤›na dair delil bulunmad›¤›ndan bahisle beraat
hükmü kurulmas›,
BÖLÜM BEfi
VERG‹ UYUfiMAZLIKLARI
Tarhiyata karfl› aç›lan davay› inceleyen ... Vergi Mahkemesi ... günlü ve
... say›l› karar›yla; davay› süre afl›m› nedeniyle reddetmifltir.
Bozma karar›na uymayan ... Vergi Mahkemesi ... günlü ve ... say›l› ka-
rar›yla; 213 say›l› Yasan›n Ek 1 inci maddesinde belirtilen vergi cezalar›n›n,
vergi ziya›na sebebiyet verilmesi durumunda uygulanacak cezalar oldu¤u,
özel usulsüzlük cezalar›n›n ise uzlaflman›n konusuna giren vergi cezalar›
kapsam›nda olmad›¤›, Yasan›n Ek 7 nci maddesine göre, vergi mahkemesin-
de aç›lacak davalarda öngörülen sürenin ancak uzlaflma mevzuu yap›labile-
cek konularda süresinde uzlaflma komisyonuna yap›lan baflvurular sonucu
uzlaflman›n vaki olmamas› halinde 15 gün uzayaca¤›, ihbarnamelerin
9.1.1998 tarihinde tebli¤ edildi¤i, davac›n›n 6.2.1998 tarihinde uzlaflma bafl-
vurusunda bulundu¤u, uzlaflma komisyonunca, kaçakç›l›k cezas› kesilen
tarhiyata iliflkin vergi ve ceza ile özel usulsüzlük cezas›n›n 213 say›l› Yasa-
n›n Ek 1 inci maddesi kapsam› d›fl›nda bulundu¤unun bildirildi¤i, bu husu-
sun vergi dairesince yükümlüye 6.3.1998 tarihinde tebli¤i üzerine 19.3.1998
tarihinde tarhiyata karfl› aç›lan davada süre afl›m› bulundu¤u gerekçesiyle
karar›nda direnmifltir.
KARAR:
“...213 say›l› Vergi Usul Kanununa 205 say›l› Yasan›n 22 nci maddesiy-
le eklenen bölümle vergi hukukumuza giren uzlaflma müessesesinin amac›
vergi idaresi ile vergi yükümlüleri veya adlar›na ceza kesilenler aras›nda do-
¤an uyuflmazl›klar›n taraflar›n karfl›l›kl› görüflmeleri yolu ile ödenecek olan
vergi ve ceza miktar› üzerinde uzlaflmaya var›larak ortadan kald›r›lmas›,
yarg›sal yol ve usullerin uygulanmas›na gerek kalmaks›z›n çözüme kavufltu-
rulmas›d›r.
Olayda kaçakç›l›k cezal› gelir vergisi ve özel usulsüzlük cezas› için süre-
si içinde uzlaflma komisyonuna baflvuruldu¤u anlafl›lm›fl olup, uzlaflma ko-
misyonunca yükümlünün talebinin uzlaflma kapsam›nda bulunup bulunma-
d›¤›n›n öncelikle incelenerek bu konuda bir karar verilmesi gerekirken bu
zorunlulu¤a uyulmaks›z›n, tarhiyata karfl› dava açma süresi geçtikten son-
ra; ikmalen ve resen tarh edilen vergilere kaçakç›l›k suçu cezas› kesilmesi
halinde vergi ve cezan›n uzlaflma mevzuu yap›lamayaca¤›ndan bahisle uz-
laflma istemi reddedilmifltir.
KARfiIOY GEREKÇES‹:
m›fl, fon hesaplanm›fl, kaçakç›l›k cezalar› kesilmifltir. ... Vergi Mahkemesi ...
günlü ve ... say›l› karar›yla; 213 say›l› Vergi Usul Kanunu’nun Ek 1 inci
maddesinde 4008 say›l› Kanun’la yap›lan de¤ifliklik sonucu ikmalen, re’sen
veya ‹darece tarh edilen vergilerle bunlara iliflkin cezalar›n tahakkuk ede-
cek miktarlar› mevzuunda uzlaflmaya gidilebilece¤i, ancak kaçakç›l›k suçu
cezas› kesilen tarhiyata iliflkin vergi ve cezalar›n uzlaflma mevzuu yap›lama-
yaca¤›n›n öngörüldü¤ü, daval› idarece bu nedenle uzlaflma tutana¤›n›n iptal
edildi¤inin belirtildi¤i, uzlaflmaya iliflkin maddelerin topluca incelenmesin-
den komisyonda düzenlenen ve uzlaflmaya var›lan hususlar› belirleyen tuta-
naklar›n kesin oldu¤u uzlaflma ile belirlenen hususlarda dava aç›lamayaca-
¤›n›n uzlaflma isteminde bulunan taraf aç›s›ndan aç›kça düzenlenmesine
karfl›n daval› idare hakk›nda bu aç›kl›kta bir hükmün bulunmad›¤›, uzlafl-
ma tutanaklar›n›n iki taraf›n özgür iradesiyle gerçeklefltirilen bir sözleflme
niteli¤i tafl›d›¤›, bu hususun Dan›fltay Dördüncü Dairesinin 89/1386 say›l›
karar›nda da hüküm alt›na al›nd›¤› uzlaflma tutana¤›na ba¤lanan hususla-
r›n sadece mükellef veya ceza muhatab›n› ba¤lad›¤›, idareyi ba¤lamad›¤› gi-
bi bir sonucun ç›kar›lmas›n›n kanun koyucunun amac›n› ifade etmeyece¤i,
uzlaflma komisyonunda tutana¤a ba¤lanan ve uzlafl›lan tutarlar›n hangi sa-
ik alt›nda olursa olsun imzaland›ktan sonra bu tutanaklar›n hakl› sebebin
varl›¤› halinde ancak yarg› mercilerince inceleme konusu yap›labilece¤i, ida-
renin tutanakta imzas› bulunan karfl› taraf› ça¤›rmadan tek tarafl› olarak
komisyonda karar al›p, uzlaflmaya ba¤lanan ve bu hususu tevsik eden tuta-
naklar› iptal etme hakk›n›n bulunmamas› gerekti¤i, aksi halde uzlaflma tu-
tanaklar›n›n kesinli¤i ilkesinin hükümsüz k›l›naca¤›, Vergi Dava Daireleri
Genel Kurulu’nun K:88/4 say›l› karar›n›n bu olaya emsal olarak uygulanabi-
lece¤i, uzlaflma komisyonunun düzenledi¤i tutana¤›n idari bir ifllem olmad›-
¤›, yarg› karar› ile belirlendi¤i üzere sözleflme niteli¤inde bir belge oldu¤u,
komisyonun daha önce uzlaflmaya var›lmay› tevsik eden tutana¤› iptal etme
yolundaki karar› mahkemelerinin 1998/817 say›l› karar›yla kald›r›ld›¤›ndan
tarhiyat›n kald›r›lmas›na karar vermifltir. Daval› ‹dare, kaçakç›l›k cezal›
tarhiyat›n uzlaflma konusu yap›lamayaca¤›n› böyle bir konuda uzlaflmaya
var›lmas›n›n hukuken bat›l oldu¤unu ve bu ifllemin iptali gerekti¤ini ileri
sürmekte, karar›n bozulmas›n› istemektedir”.
KARAR:
Örnek Soru-Cevap
SORU: Kararda “kaçakç›l›k cezal› tarhiyat hakk›nda uzlaflmaya var›l-
mas›n›n hukuken bat›l oldu¤u” savunmas› ile “uzlaflma tutana¤›n›n idari bir
202 V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
ifllem olmad›¤›, sözleflme niteli¤inde bir belge oldu¤u” tespiti ile aras›ndaki
iliflkiyi aç›klay›n›z.
DAVANIN ÖZET‹: Davac› ad›na, 1995 y›l› için re’sen gelir vergisi sal›n-
m›fl, fon pay› hesaplan›p, a¤›r kusur cezas› kesilmifltir. ... Vergi Mahkemesi,
... gün ve ... say›l› karar›yla, 213 say›l› Kanunun Ek 6. maddesinde, uzlaflma
tutanaklar›n›n kesin oldu¤u gere¤inin vergi dairelerince derhal yerine geti-
rilece¤i, mükellef veya ad›na ceza kesilenin üzerinde uzlafl›lan ve tutanakla
tespit olunan hususlar hakk›nda dava açamayaca¤› ve hiç bir merciye flika-
yette bulunamayaca¤›n›n belirtildi¤i, bu hükümlere göre uzlaflman›n amac›-
n›n matrahla ilgili anlaflmazl›¤›n ortadan kald›r›lmas› oldu¤u, uzlaflma ile
yükümlülerin sal›nan vergi ve kesilen ceza hakk›nda uyuflmazl›k yaratma-
yaca¤› kabul edildi¤ine göre uzlaflmada taraf olan idare taraf›ndan da uzla-
fl›lan dönem hakk›nda yeniden inceleme yap›larak cezal› vergi sal›nmas›n›n
amaca ters düfltü¤ü, yükümlü hakk›nda ilk incelemeye göre bulunan matrah
üzerinden yanl›fl vergi hesaplanm›fl olmas›n›n yeniden tarhiyat yap›lmas›n›
hakl› k›lmayaca¤›, uzlaflma idare yönünden de kesin oldu¤undan uzlaflma
tutana¤›ndaki vergiyi art›r›c› yönde yap›lan tarhiyatta yasal isabet görülme-
di¤i gerekçesiyle tarhiyat›n kald›r›lmas›na karar verilmifltir. Daval› ‹dare,
yap›lan ikinci incelemede matrahla ilgili bir de¤ifliklik olmad›¤›n›, sadece
yanl›fl uygulanan vergi oranlar› nedeniyle vergi sal›nd›¤›n› ileri sürerek ka-
rar›n bozulmas›n› istemektedir”.
KARAR:
II- Düzeltme
KARAR:
KARfiIOY GEREKÇES‹:
Hukuki Sonuca Kiflisel Yorum: VUK, 118’de ifadesini bulan “aç›k ola-
rak vergi mevzuuna girmeyen” kavram›n› olay özelinde aç›klayabilmemiz
için AYM’nin iptal kararlar›n›n hukuki etkisini de¤erlendirmek gerekir.
... Vergi Mahkemesi ... günlü ve ... say›l› karar›yla; 213 say›l› Vergi Usul
Kanununun 116 ›nc› maddesinde vergi hatas›n›n, vergiye müteallik hesap-
larda veya vergilendirmede yap›lan hatalar yüzünden haks›z yere fazla ve-
ya eksik vergi istenmesi veya al›nmas› biçiminde tan›mland›¤›, 117 inci
maddede, matrah hatalar› ve vergi miktar›ndaki hatalarla verginin müker-
rer olmas›n›n hesap hatas› olarak nitelendirildi¤i, 118 inci maddesinde, mü-
kellefin flahs›nda, mükellefiyette, mevzuda, vergilendirme veya muafiyet dö-
neminde yap›lan hatalar›n vergilendirme hatas› olarak belirlendi¤i, ayn› Ya-
san›n 122-124 üncü maddelerinde yer alan düzeltme flikayet yoluna baflvu-
rulabilmesi için vergilendirme ifllemleri s›ras›nda an›lan yasan›n 117 ve 118
inci maddelerinde tan›m› yap›lan bir hatan›n yap›lm›fl olmas› gerekti¤i, öde-
me emirlerinin tebli¤i üzerine, 6183 say›l› Kanunun 58 inci maddesi uyar›n-
ca sadece, böyle bir borcu olmad›¤› veya k›smen ödedi¤i veya zamanafl›m›na
u¤rad›¤› iddialar› ile s›n›rl› olarak yedi gün içinde vergi mahkemelerinde da-
va yoluna baflvurulabilece¤i, bu husus dikkate al›nd›¤›nda dava dilekçesin-
de ileri sürülen iddialar›n hukuki olaylar›n de¤erlendirilmesi ve irdelenme-
sini gerektiren hukuksal bir sorun olarak ortaya ç›kt›¤› ve yorumu gerektir-
mesi nedeniyle hukuki ihtilaf niteli¤inde oldu¤u, düzeltme flikayet baflvuru-
sunun reddi üzerine aç›lan davada ileri sürülemeyece¤i gerekçesiyle davay›
reddetmifltir.
ti, müdürün temsil edece¤i, flirketi ilzam edecek imza ve imzalar›n ortaklar
kurulu taraf›ndan tespit, tescil ve ilan olunaca¤› düzenlemesine yer verildi-
¤i, bu durumda flirketten tahsil olana¤› kalmad›¤› saptanan kamu alaca¤›-
n›n, öncelikle kanuni temsilcilerin mal varl›klar›ndan aran›lmas›, buna ra¤-
men tahsil edilemedi¤i takdirde konulan sermaye ile s›n›rl› olmak üzere or-
taklar›n takibe al›nmas› gerekirken, ilgili dönemde kanuni temsilci s›fat› ta-
fl›mad›¤› ihtilafs›z olan davac›n›n takibata tabi tutulmas›na iliflkin ödeme
emrinde ve bu ödeme emrine iliflkin olarak yap›lan düzeltme flikayet baflvu-
rusunun reddine iliflkin ifllemde isabet görülmedi¤i, gerekçesiyle karar› boz-
mufltur.
Bozma karar›na uymayan ... Vergi Mahkemesi ... günlü ve ... say›l› ka-
rar›yla, ilk karar›nda yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyar›nca ›srar
etmifltir.
KARAR:
“...213 say›l› Vergi Usul Kanununun 116 nc› maddesinde vergi hatas›,
vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yap›lan hatalar yüzün-
den haks›z yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya al›nmas› olarak tan›m-
lanm›fl ve bu hatalar, hesap hatalar› ve vergilendirme hatalar› bafll›¤› alt›n-
da 117 ve 118 inci maddelerde iki ayr› grup halinde düzenlenmifl, ayn› Ka-
nunun 124 üncü maddesinde de vergi mahkemesinde dava açma süresi geç-
tikten sonra yapt›klar› düzeltme talebi reddolunanlar›n flikayet yolu ile Ma-
liye Bakanl›¤›na müracaat edebilecekleri kurala ba¤lanm›flt›r.
li bir tahsil hükmü olan ikinci f›kras› z›mmen veya aç›k olarak ilga edilme-
di¤i için vergi ve buna ba¤l› alacaklarda 6183 say›l› Yasan›n mükerrer 35 in-
ci maddesinin uygulanma olana¤› bulunmamaktad›r. Nitekim Yasan›n ge-
rekçesinde de Vergi Usul Kanununun 10 uncu maddesine at›fta bulunulup,
35 inci maddenin di¤er amme alacaklar› için getirildi¤i belirtilerek paralel
bir düzenlemeyle bu ayr›ma gidilmifltir. Bu durumda vergi ve buna ba¤l› ala-
caklarda kanuni temsilcilerin takibi için 213 say›l› Yasan›n 10 uncu madde-
sinin uygulanaca¤›, 6183 say›l› Yasan›n mükerrer 35 inci maddesinin ancak
di¤er amme alacaklar› için uygulanabilece¤i sonucuna var›lmaktad›r.
Olay tarihinde 6183 say›l› Yasan›n yürürlükte olan 35 inci maddesi ge-
re¤ince, limited ortakl›klar›n ödenmeyen ve tahsil imkan› bulunmayan am-
me borçlar›ndan dolay› ortaklar›n vaz ettikleri veya vaz›n› taahhüt eyledik-
leri sermaye miktar›nda do¤rudan do¤ruya mesul ve bu Kanun hükümleri
gere¤ince takibata tabi tutulacaklar› öngörülmüfltür.
KARfiIOY GEREKÇES‹:
d›¤›, ödeme emirleri düzenlendi¤i, daha sonra katma de¤er vergisi iade ala-
ca¤›ndan düzeltme fiflleri ile mahsubun yap›ld›¤›, ancak borcu karfl›lamama-
s› nedeniyle ... Tekstil Limited fiirketinin katma de¤er vergisi iade alacakla-
r›ndan gecikme zamm›yla birlikte mahsup edilerek tahsil edildi¤i, davac›
flirket düzenlenen ödeme emirlerinin iptali ile hesaplanan gecikme zamlar›-
n›n kald›r›larak ödenen tutarlar›n taraflar›na iadesi istemiyle yapt›klar› dü-
zeltme flikayet baflvurusunun reddi üzerine aç›lan davay›; Denizli Vergi
Mahkemesi 16.10.2003 günlü ve E:2003/5, K:2003/572 say›l› karar›yla, ipta-
li istenen ödeme emirlerinden 3688 no’lu ödeme emrinin davac› flirket ad›na
düzenlenmedi¤i anlafl›ld›¤›ndan 2577 say›l› Kanunun 15 inci maddesinin 1/b
bendi uyar›nca bu k›sm›n ehliyet yönünden reddine di¤er ödeme emirleri ile
hesaplanan % 10 gecikme zamm›n›n kald›r›lmas› ve taraflar›na iadesi iste-
mine iliflkin düzeltme flikayet baflvurusunun reddine dair k›sm›n ise, 213 sa-
y›l› Vergi Usul Kanununun vergi hatalar›n› düzeltme bafll›kl› üçüncü bölü-
münde yer alan 116 nc› maddesinde vergi hatas› vergiye müteallik hesaplar-
da veya vergilendirmede yap›lan hatalar yüzünden haks›z yere fazla veya
eksik vergi istenmesi veya al›nmas› olarak tan›mland›¤›, bu hatalar›n “he-
sap hatalar›” ve “vergilendirme hatalar›” bafll›klar› alt›nda 117-118 inci mad-
delerinde ayr› ayr› aç›kland›¤›, bu maddelere göre bir vergilendirme istemin-
de vergi hatas›ndan söz edebilmek için ortada aç›k biçimde vergi miktar›n-
da fazlal›k veya eksiklik yada vergi yükümlülü¤ünün saptanmas›na neden
olan yanl›fll›klar›n mevcut olmas› gerekti¤i, olayda uyuflmazl›¤›n vergi hata-
s› d›fl›nda maddi olaylar›n de¤erlendirilmesi ve irdelenmesini gerektiren hu-
kuksal bir sorun olarak ortaya ç›kmas› ve yorumu gerektirmesi söz konusu
oldu¤undan, davac› flirket ad›na düzenlenen ödeme emirleri ile hesaplanan
gecikme zamm›na iliflkin iddialar›n, düzeltme flikayet yoluyla yap›lan bafl-
vurunun reddi üzerine aç›lacak bu davada incelenmesine olanak bulunma-
d›¤›ndan, düzeltme ve flikayet yoluyla yap›lan baflvurunun z›mmen reddine
iliflkin ifllemin yasaya uygun oldu¤u gerekçesiyle reddedilmifltir. Davac› ...
D›fl Ticaret Anonim fiirketindeki sermaye pay›n›n “onbinde bir” oldu¤unu,
bu flirketin sahte fatura kulland›¤›n›n tespit edilmesi nedeniyle mahsup ta-
lebinin yerine getirilmemesinin ve gecikme zamm› hesaplanmas›n›n yasal
olmad›¤›n›, ileri sürerek karar›n bozulmas›n› istemektedir”.
KARAR:
§ 9. VERG‹ YARGILAMASI
I- Davan›n Konusu: ‹crai ‹fllem
Karar 1: Yükümlülük Tesisine ‹liflkin ‹fllemler-1
Dan›fltay 4. Daire, E.02/4036, K.03/2246, 7.10.2003.
KARAR:
Yasan›n 60/1. maddesi uyar›nca ek vergi, 3418 say›l› Yasa uyar›nca da e¤itim,
gençlik, spor ve sa¤l›k hizmetleri vergisi mükellefiyetleri tesis edilmifltir. An-
kara 1. Vergi Mahkemesi 4.3.1996 gün ve 1996/261 say›l› karar›yla; ... yüküm-
lü ad›na ek vergi ile e¤itim, gençlik, spor ve sa¤l›k hizmetleri mükellefiyeti te-
sis edilmesinde yasal isabet görülmedi¤i gerekçesiyle mükellefiyet tesis edil-
mesine iliflkin ifllemi iptal etmifltir. Vergi dairesi taraf›ndan, ifllemin yasaya
uygun oldu¤u, ayr›ca mükellefiyet tesisine iliflkin ifllemin dava konusu yap›-
lamayaca¤› ileri sürülerek karar›n bozulmas› istenilmektedir”.
KARAR:
Örnek Soru-Cevap
SORU: Karar 1 (Dan›fltay 4.Daire, E.02/4036, K.03/2246, 7.10.2003) ve
Karar 2 (Dan›fltay 11.Daire, E.1996/6122, K.1997/3917, 10.11.1997)’de ayn›
konuda farkl› sonuca var›lmaktad›r. Bu kararlarda yarg›çlarca baflvurulan
yorum yöntemlerini belirleyiniz.
CEVAP: Her iki kararda ele al›nan hukuksal sorun, vergi mükellefiye-
ti tesisine iliflkin ifllemin iptal davas›na konu icrai bir ifllem niteli¤inde olup
olmad›¤›d›r. ‹YUK, 2/1-a’da “idari ifllemler hakk›nda ... aç›lan iptal dava-
s›”, ‹YUK, 14/3-d’de “kesin ve yürütülmesi gereken ifllem” kavramlar›
geçmektedir. Dolay›s›yla bu davada yorum konusu icrai ifllem kavram›d›r.
4.Daire, “do¤rudan uygulanabilir nitelikte, yükümlünün hukukunu do¤ru-
dan etkileyen ve onlar›n hukuki statülerinde hak ve yükümlülüklerinde de-
¤ifliklik veya yenilik yaratan irade aç›klamalar›” tan›m›ndan yola ç›karak,
kavram›n “sadece idarenin tarh, tahakkuk ve tahsil ifllemleri” fleklinde de-
¤erlendirilemeyece¤i sonucuna varm›flt›r. Burada kullan›lan yorum yöntemi,
amaçsal yorumdur. Yarg›ç, mükellefiyet tesisi ifllemini nitelendirirken, yü-
kümlünün hukukunun ne yönde etkilendi¤ini araflt›rm›flt›r. 11.Daire ise, ay-
n› kavram› yorumlarken, vergi usul kanununu, amme alacaklar›n›n tahsil
usulü hakk›nda kanun ve ‹YUK’un di¤er ilgili maddeleri ile ba¤lant›l› de¤er-
lendirme suretiyle deyimsel-sistematik yorum yöntemlerine baflvurmufl, bu
maddelerin lafzi içeri¤inden “vergi uyuflmazl›klar›nda kesin ve yürütülmesi
zorunlu idari ifllemlerin, ihbarname, ödeme emri veya haciz varakas› tebli¤
edilmesi, tahakkuk fifli kesilmesi ya da vergi tevkifat› yap›lmas› yahut dü-
zeltme ve flikayet baflvurular›n›n yetkili makamlarca ret edilmesi halinde
ortaya ç›kaca¤›” sonucuna varm›flt›r. Dolay›s›yla mükellefiyet tesisi ifllemini,
bu ifllemlerle tamamlanmas› gereken bir ön ifllem olarak nitelendirmifltir.
yönelik alarak verilen dilekçe ret karar›na ra¤men, yenilenen dava dilekçe-
sinden bu hususlar›n yine belirlenemedi¤i, bu davan›n idari ifllemin geri
al›nmas›, düzeltilmesi istemiyle dava açma süresi içinde üst makama yap›l-
m›fl bir baflvurunun reddi üzerine aç›lm›fl bir dava olarak kabulüne de im-
kan bulunmad›¤›, di¤er yandan davac› flirketin borçlar›n›n olmad›¤›n›n
mahkemelerince tespitinin ‹dari Yarg›lama Usulü Kanunu’nun ilgili hüküm-
leri uyar›nca mümkün olmad›¤› gerekçesiyle davay› reddetmifltir. Davac› flir-
ket, dava konusu ifllemin, tamamen icra memurunun mahsup hatas› yapma-
s›na yönelik ifllemin geri al›nmas›na iliflkin oldu¤unu ileri sürmekte, kara-
r›n bozulmas›n› istemektedir”.
KARAR:
“2577 say›l› ‹dari Yarg›lama Usulü Kanunu’nun 2 inci ... Maddede dava-
ya konu olaca¤›ndan sözü edilen idari ifllem, genellikle “idari bir yetkinin
kullan›lmas› s›ras›nda kamu idaresinin bir organ taraf›ndan aç›klanan ira-
de beyan›” olarak tarif edilmektedir. Tarifte yer alan, ifllemin “idari bir yet-
kinin kullan›lmas› s›ras›nda” yap›lm›fl olmas› unsuru ifllemin hukuki sonuç
do¤uracak, kesin ve do¤rudan uygulanabilir nitelikte olmas›n› gerektirir.
temiyle aç›lan davada, iptali istenen ifllemle birlikte iflleme esas olan huku-
ki durumun idari yarg› yerince tespiti söz konusudur. Nitekim dava konusu
edilen ifllemin “iptaline” ya da “reddine” karar verilebilmesi için davac› flir-
ketin borcunun olup olmad›¤›n›n tespiti gerekmektedir. Bu itibarla mahke-
me karar›nda yaz›l› gerekçelerle ortada dava konusu edilebilecek türde bir
idari ifllem bulunmad›¤› gerekçesiyle davan›n usulden reddedilmesinde isa-
bet görülmemifltir.
KARAR:
Dava konusu edilen rapor, fiili bir durumun tesbitinden ibaret olup, ida-
renin bir irade aç›klamas› niteli¤inde bulunmad›¤›ndan, idari davaya konu
olabilecek bir idari ifllem niteli¤inde kabul edilemez. Söz konusu raporun
usule ayk›r› oldu¤u ya da eksik incelemeye dayand›¤›ndan gerçe¤i ifade et-
medi¤i yolundaki iddialar, ancak bu rapora dayan›larak sal›nacak vergi ve
kesilecek ceza hakk›nda aç›lacak davada incelenir ve bu davan›n sonucunu
etkileyebilir. Aç›lan davay› reddeden mahkeme karar›nda sonucu itibariyle
kanuna ve usule ayk›r›l›k görülmemifltir.
KARAR:
“... Davada iptali istenen 6.5.1993 günlü tutanak, davac›ya ait emtian›n
tafl›nd›¤› araçta sevk irsaliyesinin bulunmad›¤›na iliflkindir. Fiili bir duru-
mun tespiti yolundaki bu tutanak, idarenin bir irade aç›klamas› niteli¤inde
olmad›¤›ndan, Vergi Usul Kanununun 353.maddesi uyar›nca, yükümlü ad›-
na özel usulsuzlük cezas› kesilmesini gerektirirse de, idari davaya konu ola-
bilecek bir idari ifllem niteli¤inde kabul edilemez. Bu tutana¤›n usule ayk›r›
olarak düzenlendi¤i ya da gerçe¤i ifade etmedi¤i yolundaki iddialar, ancak
bu tutanak üzerine kesilen ceza hakk›nda aç›lacak davada incelenir ve bu
218 V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
KARAR:
Örnek Soru-Cevap
SORU: Kararda dava ehliyeti aç›s›ndan gerekçe gösterilen “ifllemin flah-
sen borç alt›na sokar nitelikte bulunmas›” kavram›, idari yarg›lama huku-
kunda hangi kavram ba¤lam›nda de¤erlendirilebilir?
KARAR:
“Uyuflmazl›k, 1988 y›l›na ait kurumlar vergisi beyannamesini vermeyen
Detay Tekstil Ürünleri Sanayi ve Ticaret Anonim fiirketi ad›na re’sen yap›-
lan tarhiyat için düzenlenen ihbarnameye flirketin ünvan› ve adresiyle bir-
220 V E R G ‹ H U K U K U P R A T ‹ K Ç A L I fi M A E L K ‹ T A B I
Dava daireleri ile ‹dari veya Vergi Dava Daireleri Genel Kurullar› ka-
rarlar›n›n düzeltilmesi istemlerinin, karar›n tebli¤ tarihini izleyen günden
bafllayarak 2577 say›l› ‹dari Yarg›lama Usulü Kanununun 54 üncü madde-
sinde yaz›l› onbefl gün içinde yap›lmas› öngörülmüfl, bu sürenin mücbir se-
beplerin varl›¤› halinde ifllemeyece¤ine iliflkin herhangi bir kurala yer veril-
memifltir.
Örnek Soru-Cevap:
SORU: Kararda, vergi mahkemelerinin görevli mahkeme statüsünü be-
lirleyen “Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim
ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunlara iliflkin zam ve cezalar ile ta-
rifelere iliflkin davalar” hükmünün içeri¤i bak›m›ndan ele al›nan hukuki so-
runu tespit ediniz.
Karar 2: Tarifeler
Vergi Dava Daireleri, E.99/74, K.99/414, 8.10.1999.
Bozma karar›na uymayan ... Vergi Mahkemesi, ... günlü ve ... say›l› ka-
rar› ile at›k su bedelinin abonman sözleflmesine dayand›¤›, bu tür sözleflme-
lerden do¤an ihtilaflarda adli yarg› mahkemelerinin görevli oldu¤u, uyufl
mazl›k mahkemesi kararlar›n›n bu do¤rultuda bulundu¤u, tarife iptali iste-
minin ise idare mahkemelerinin görev alan›nda bulundu¤u gerekçesiyle ilk
karar›nda direnmifltir.
KARAR: