Professional Documents
Culture Documents
Paragraf Oluşturma
Paragraf Oluşturma
1
Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?
1.3.3. Karşılaştırma
1.3.4. Atıf
1.3.4.2. Alıntılama
1.3.5. Benzetme
2
Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular
1. Paragraf nedir?
2. Giriş paragrafı nasıl yazılır?
3. Gelişme paragrafı yazarken dikkat edilecek hususlar nelerdir?
4. Sonuç paragrafı nasıl yazılır?
5. Bir paragrafta kullanılabilecek düşünceyi geliştirme yolları hangileridir?
6. Tanımlama nedir?
7. Bir paragrafta örnek verme nasıl kullanılır?
8. Karşılaştırma nedir ve bir paragrafta nasıl kullanılır?
9. Atıf nedir ve bir paragrafta atıfa nasıl yer verilir?
10. Benzetme nedir?
11. Bir paragrafta sayısal verilerden nasıl yararlanılır?
12. Düşünceyi geliştirme yolu olarak soru sorma nasıl kullanılır?
3
Anahtar Kavramlar
Paragraf
Giriş paragrafı
Gelişme paragrafı
Sonuç paragrafı
Düşünceyi geliştirme yolları
Tanımlama
Örnek verme
Karşılaştırma
Tanık gösterme
Alıntılama
Benzetme
Sayısal verilerden yararlanma
Soru sorma
4
Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri
5
1.1. Paragraf Oluşturma
Bir dilde kelimeler en temel anlamlı birimlerdir. Daha alt bölümlemede sesler heceleri;
heceler kelimeleri, kelimeler de cümle kuruluşuna imkân verir. Kelimeler, cümleler vasıtasıyla
metinleri oluşturmada başvurulan en kıymetli malzemedir. Mensur veya manzum metinler
kurulurken ihtiyaç duyulan ortak malzeme kelimelerdir. Manzum metinlerde mısra duygu ifade
eden en küçük birim mısradır. Mısralar manzum metinlerde beyit, kıta, bent vs. daha büyük
bölümleri oluşturduğu gibi mensur metinlerde de bilgi ve fikir taşıyan birimler paragraflardır.
Bu anlamda paragraf “temel bir fikir etrafında kümelenen tutarlı cümlelerden oluşan düzyazı
bölümleri” olarak nitelenmektedir (Özkan vd., 2001).
Paragraf yapısı, paragrafta yer alan bilgi ve fikirlerin, okura mesajı iletmede nasıl
düzenlendiğini ve paragrafta yer alan bölümlerin tutarlı şekilde bir araya gelme biçimlerini
ortaya koyan bir kavramdır (Can, 2012). Paragraf için herhangi bir sınır, ölçü veya tasnif
geliştirmek zor olduğu gibi gerekli de değildir. Anlatılan konunun uzunluğuna ve çeşitliliğine
göre bir cümleden ibaret paragraflar olabileceği gibi sayfalarca devam eden paragraflar da
kurulabilir. Metinde işlenen konunun yerine göre oluşturulan paragraflar için bazı
sınıflandırmalar da düşünülebilir. Böyle bir durumda söz konusu fikir ve bilgi içerikli
6
metinlerin giriş-gelişme-sonuç bölümlerine uygun olarak düzenlenecek giriş, gelişme ve sonuç
paragraflarını zikretmek mümkündür.
Etkili iletişim bağlamında düşünüldüğünde ilk izlenim her zaman önemlidir. Etkili
iletişimde olduğu gibi herhangi bir yazma görevinde de ilk cümle önemli bir yere sahiptir. Giriş
bölümü ile okurun ilgi ve dikkati yazıya yönelecektir. Bu nedenle giriş paragrafı yazmak,
diğerlerine nazaran her zaman daha zor olarak nitelenmektedir.
Giriş paragrafının konunun sınırları dâhilinde okura metinle ilgili ipuçları verecek
şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Buna göre bir giriş paragrafının taşıması gereken
özellikler şöyle ifade edilebilir (Sova, 2004):
Bir metin yazılmaya başlandığında oluşturulacak ilk paragrafa girişin yanı sıra
“tanıtma” veya “başlangıç paragrafı” da denebilir. Başlangıç paragrafı, giriş bölümünün de ilk
paragrafı olacağından hem bölümün hem de metnin anahtarı durumundadır. Başlangıç
paragrafları anlatılacak veya işlenecek konuyla alakalı genel bir hüküm cümlesi ile başlar.
Mesela ses bilgisi ile ilgili bir konunun başlangıç paragrafı “Dil insanlar arasında anlaşma ve
bilgi alışverişini sağlayan şahsi ve toplumsal kullanım alanları olan bir araçtır.” şeklinde genel
bir cümle olmalıdır. Ardından ses bilgisine geçişi sağlayan bir zincir oluşturulur. Başlangıç
paragrafının son cümlesi, giriş bölümünün diğer paragrafına geçişi sağlayacak asıl konuya
geçen ifadeler barındırır. Giriş bölümünün sonraki paragraflarında genelden özele geçiş
ifadeleri ile konu derece derece açılıp konunun asıl işlendiği bölüme geçilmelidir. Giriş
bölümünden gelişme bölümüne geçişte konunun türü, işleniş biçimi, ilerleyen bölümlerde
işleniş merhalelerinde takip edilecek tarza dönük küçük işaretler verilir. İşlenecek konuyu tarif
eder veya tanımlar. Böylece metnin, okura verimli ve zevkli bir okuma süreci yaşatması
sağlanmış olacaktır.
7
uygun edat, zarf ve sıfatların en yoğun kullanıldığı bölümdür. Giriş paragraflarında mahiyeti,
yardımcı konuları, destekleyici bilgi ve verilerle işlenir. Konuyla ilgili çalışmalardaki bilgiler,
fikirler ele alınır, bir kısmı kabul edilip yeni fikirlere ulaşılmasında faydalanılırken bir kısmına
itiraz edilip kendi düşünce sürecinde elde edilecek bilginin somutlaşması sağlanır. Sova (2004),
başarılı bir gelişme paragrafının taşıması gereken özellikleri şu şekilde maddelemektedir:
Bu bölümde yer alan her bir paragrafta birbirine gönderimde bulunan cümlelere
yer verilmeli.
Metin boyunca işlenen konu etrafında varılan sonucun anlatıldığı bölümdür. Sonuç
paragraflarında konu kısa tekrarlarla hatırlatılır. Varılan netice maddeler hâlinde veya birkaç
paragrafta bağlanır. Sonuç paragraflarında “sonuç olarak”, “sonuçta”, “netice itibariyle”,
“netice olarak”, “neticede” gibi söz veya söz öbeklerinin kullanıldığı vakidir.
Yazı, olumlu bir tavırla bitirilmelidir. Zayıf ve belirsiz sonuç, yazarın yeteneği
ve güvenilirliği hakkında soru işaretlerini beraberinde getirir ve hayal kırıklığı yaratır.
Giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinin tutarlı bir bütün arz etmesi, yazıya metin hüviyeti
kazandırmaktadır. Bir metin veya paragrafta ifade edilen düşünce ve görüşe inandırıcılık
kazandırmak, bir konu hakkında açıklama yapmak, bilgi vermek; bir tartışmayı sürdürmek için
birtakım yollar kullanılır. Bunlar, düşünceyi geliştirme yolları olarak nitelenmektedir.
8
1.3. Paragrafta Düşünceyi Geliştirme Yolları
Tanımlama veya tanım yapma, bir varlığın, nesnenin, kelimenin, kavramın ne olduğunu
anlatma, açıklama, izah etme işidir. Özdemir’e (2005) göre bir düşünceyi muhatabına
aktarmanın doğrudan bir yolu, varlık veya nesneyi niteliklerine göre belirtmektir. Daha çok
“Ne(dir)?” sorusuna cevap verir. Metinde işlenen konuya, bilgiye veya düşünceye bağlı olarak
ihtiyaç duyulan kavram, nesne vs. unsurlara getirilen tanımlar paragrafın anlatımını açık ve
kolay anlaşılır hâle getirir. Tanımlama cümlelerinde fiiller genellikle geniş zamanla çekimlenir.
İsim cümlelerinde ise +DIr eki ile çekimlenen bildirme/kuvvetlendirme ifadeleri tercih edilir.
“En küçük gramer birliklerinden en büyük birlik olan cümleye kadar dili meydana
getiren bütün şekillerin bünyesinde ses adını verdiğimiz en küçük ve en basit dil unsurları
bulunur. Bu unsurlar bazan tek başlarına, çok defa yan yana gelerek canlı cansız varlıkları,
mefhumları ve durumları karşılayan kelime dediğimiz dil birliklerini, dil unsurlarını, dil
şekillerini meydana getirirler. Kelime manalı veya vazifeli ses veya sesler topluluğudur.”
(Ergin 2009:29)
9
Kelime Nesnel tanımlama Öznel tanımlama
kalp
(13)
(14)
Tarif etme de tanımlama gibi özelliklere sahiptir. Bir işin nasıl yapılacağını, bir fiilin,
bir hareketin nasıl icra edileceğini, bir eşyanın nasıl kullanılacağını veya takip edilecek yolun
aşamalarını anlatma ameliyesine tarif denir. Bununla birlikte tanımlama ve tarif etmenin
yazıdaki yeri diğer düşünceyi geliştirme yollarına nazaran sınırlıdır.
Örnek verme işlenen konunun, geliştirilen bir bilginin veya ortaya atılan bir fikrin, ileri
sürülen bir iddianın benzer veya zıt örneklerle daha kolay anlaşılması, somut olarak ortaya
çıkması, kolay anlaşılabilmesi veya desteklenmesi amacıyla paragraf oluşturmada başvurulan
düşünceyi geliştirme yollarındandır. Erkul (2004), örnek vermenin düşünceye anlaşılırlık
niteliği kazandırdığını ifade etmektedir.
10
“Uygur yazı dilinde, Köktürkçede ve Mani metinlerinde görülen bazı eklerin
ünlülerinin e yerine i yazıldığını; eski ny ünsüzünün birkaç nesil içinde n ve y'ye dönüşüp
y'li imlanın benimsendiğini görüyoruz. Hele Uygurcada kısa ömürlü olan Brahmi alfabesiyle
yazılmış Uygurca metinlerde görülen, standart Uygur yazı dilinden çok farklı olan şu yazılı
şekilleri pölök (= bölük), plunç (=bulunç "kazanç"); peg (=beg) belirtmeye çalıştığım
hususun en çarpıcı örnekleridir.” (Tekin 2001:244)
1.3.3. Karşılaştırma
İşlenen konular, varlıklar veya kavramlar arasındaki benzerlikler farklı açılardan ortaya
konarak genişletilir, düşünceler belirginleştirilir, iddialar ispata çalışılır. Benzerlikler olumlu
yönlerden işlenen konuya katkılar sağlar.
Yaşanmış veya yaşanması mümkün olan olayların okuyucuya haz verecek şekilde
anlatıldığı kısa edebî yazılara "hikâye (öykü) denir. Roman ise insanların serüvenlerini, iç
dünyalarını, bir olayı, insan ilişkilerini yansıtmayı amaçlayan düzyazı türünün adıdır. Genel
iki tür birbirine çok karıştırılır. Bunun nedeni şöyle açıklanabilir: İki yazı türünde de yer ve
zamanın belli olduğu bir olay anlatılır. Yaşanmış ya da yaşanması mümkün olaylar iki türün
konusunu oluşturur. Edebiyatın sunduğu imkânlardan hareketle olaylar, okura sunulur.
11
Bugünkü yazımı uzun zamandır yazmak istiyordum, araya hep başka yazılar girdi
ama artık bu yazının sırası geldi. Bu yazıda Londra ile Paris’i birçok yönden ele alacağım.
İki şehir de Avrupa’da olmasına rağmen inanılmaz farklılıklarla dolu iki başkentten
bahsettiğimizi söylemek yanlış olmaz.
İki başkenti sanat açısından karşılaştıracak olursak sanırım Paris önce geliyor.
Londra’da da National Gallery, British Museum gibi birçok müze olmasına rağmen Paris’te
Louvre hepsine bedel diyebilirim. Ayrıca bir şehrin sanatını incelerken sadece müzeleri değil,
etkinlikleri ve şehrin çehresini de değerlendirmek lazım. Paris’te hemen hemen bütün
binaların dış yüzeyinden sanat fışkırıyor diyebiliriz, çok iyi korunmuşlar. Londra’daki
binaların birçoğu 1666’daki büyük yangında yandığı için yenilenmiş ve şehrin eski
sanatsallığı kalmamış durumda.
(https://gezigurmeguzellik.wordpress.com/category/londra-paris-karsilastirmasi/)
1.3.4. Atıf
Atıflar gerek bilimsel metinlerde üretilen yeni bilgileri gerekse geliştirilen yeni fikirlerin
işlenmesinde ve serdedilmesinde gerekli bir yöntemdir. Alanda daha önce ortaya konmuş
çalışmalardan yeni araştırmalarda yol gösterici veya ulaşılan bilgi ve neticeleri destekleyici
unsurlar olarak faydalanılabilir. Atıflar işlenen konuyu daha sağlam zeminde geliştirmeye
yarar. İleri sürülen fikirler ve iddiaların kuvvetle savunulmasına yardımcı olur. Atıflar, müstakil
fikirler ve araştırmaların dayanağı olarak kullanılabildikleri gibi var olan düşünce ve bilgilere
itiraz mahiyetinde geliştirilen yeni bilgi ve düşüncelere ulaşmak için de kullanılabilir.
“Her millete kendi kadını en güzel gelmelidir. Ben Türk kadınını giyindiği kumaşın
da adı Türkçe olsun isterdim. Mesela krep demez, bürümcük, bürünecek yahut bürün derdim.
Arkasından da XIX. asır şairi Vâsıf’ın:
12
konuya koşut olarak zikredilir. Tanık göstermede meşhur kişilerin sözleri kullanılabildiği gibi
atasözleri de duruma göre ortaya konan görüşleri doğrulama veya ispat etme durumunda tanık
olarak kullanılabilir.
Tanık gösterme, dört aşamada gerçekleşir: ileri sürülen düşünce veya görüşün
kanıtlanması, düşünce veya görüşün çözümlenmesi, düşünceyi veya görüşü destekleyen
kanıtların düzenlenmesi ile bunlardan elde edilen sonucun özetlenmesidir (Yakıcı, vd.,
2012:242). Sıralanan aşamaların gerçekleşmesinde farklı kaynaklardan yararlanılır.
Faydalanılan kaynaklar, ya yazının içerisinde dipnot olarak ya da yazınının sonunda kaynakça
bölümünde okura sunulur.
1.3.4.2. Alıntılama
Alıntılama da farklı bir atıf türü olarak paragrafta işlenen konunun pekiştiricisi olarak
kullanılır. Paragrafta işlenen konuyla benzer sonuçlara ulaşmış veya sonuçlardan hareketle yeni
fikirlere ve görüşlere ulaşmaya yardımcı olacak çalışmalardan doğrudan alıntılar yapılır. Bu tür
atıflar, ulaşılacak bilginin veya düşüncenin zengin dayanaklara sahip olmasını sağlayacaktır.
1.3.5. Benzetme
GİBİ
1.Aslan gibi adam 2. Adam, aslana güçlü olma 3. Aslanın özelliği: Güç
bakımından benzetilmiştir.
13
güç katar (Temizkan, 2011). Benzetme konunun durumuna, güdülen hedefe göre olumlu veya
olumsuz yönlerden olabilir.
“Ağaç başına ortalama verim 13,4 kilogram. Toplam zeytin üretimi 2 milyon 31 bin
244 ton. Bu zeytinin 455 bin 772 tonu sofralık zeytin olarak değerlendirilecek. Zeytinyağı
üretiminde ise 1 milyon 593 bin 698 ton zeytin kullanılacak. Toplam zeytinyağı üretiminin
287 bin 41 ton olması bekleniyor.
Bu verilere bakıldığında Türkiye için zeytinin önemi çok net görülüyor. Fakat,
ülkenin gerçek potansiyeli bunun çok çok üzerinde. Zeytinciliğe gereken önem ve destek
verilse Türkiye, zeytinyağı üretiminde İspanya'dan sonra en büyük ikinci üretici ülke olur.”
https://www.dunya.com/kose-yazisi/zeytincilik-neden-onemli/397977
(erişim: 13.01.2020)
Paragraf oluşturulurken yazar bazen birtakım sorular sorma ihtiyacı hisseder. Metinde
işlenen konuya göre farklı soru tarzları ile karşılaşmak mümkündür. Soru sorma yazarın
14
düşüncesine yön verdiği gibi okurun işlenen konuya daha fazla alaka göstermesini sağlar. Soru
sorma, paragraf oluşturmada farklı şekillerde kullanılabilir:
Başka bir soru sorma tarzı, var olan birtakım düşünce, görüş veya kabullerin
yanlışlığına, geçersizliğine veya noksanlığına dönük olabilir. Cevapları sorunun içinde olacak
şekilde olduğundan herhangi bir cevap beklenmediği anlaşılır. Soruyu soran hedef kitle
üzerinde mevcut görüş, düşünce veya kabuller hakkında birtakım sarsıntılar oluşturur ve
oluşacak zeminde kendi düşüncelerini açıklar.
15
Bu Bölümde Neler Öğrendik?
Tanık gösterme, görüş ve düşüncelerin ifadesinde okuru söylenenlere ikna etmek için
başka kişilerin düşüncelerine başvurmaya verilen addır. Bu yolun kullanımında öncelikli amaç,
ileri sürülen düşüncenin doğruluğunu kanıtlayarak onu somut hâle getirmektir. Dolayısıyla
tanıklığına başvurulup fikirlerinden alıntı yapılan kişi, yetkin ve alanında söz sahibi olmalıdır.
Okurun bu durumu fark etmesi için genellikle tanıklığına başvurulan kişinin sözleri tırnak içine
alınır. Sayısal verilerden yararlanma, sayısal değerlere yazıda yer verilmesidir. Yazarın veya
konuşmacının belgeler, yazışmalar, istatistikî sonuçlar gibi herkes tarafından kabul edilen
rakamsal değerleri kullanmasını kapsar.
Soru sorma yazarın düşüncesine yön verdiği gibi okurun işlenen konuya daha fazla
alaka göstermesini sağlar, bu nedenle düşünceyi geliştirme yollarından biri olarak
görülmektedir.
16