You are on page 1of 6

Girişimsel Radyoloji

Girişimsel radyoloji görece yeni doğmuş bir üst ihtisas alanı olup açık
cerrahi ve ameliyathane gerektirmeden yapılan minimal cerrahi yöntemleri
içermektedir.

Girişimsel radyoloji görece yeni doğmuş bir üst ihtisas alanı olup açık
cerrahi ve ameliyathane gerektirmeden yapılan minimal cerrahi yöntemleri
içermektedir.

Anadolu Sağlık Merkezi Girişimsel Radyoloji bölümünde; anjiyografi,


bilgisayarlı tomografi, ultrasonografi, manyetik rezonans gibi görüntüleme
yöntemleri eşliğinde ciltteki küçük bir kesiden (perkütan) veya damar
içinden (endovasküler) özel iğne, tel, kataterler (ince uzun esnek
borucuklar) vb kullanarak tanı ve tedavi hizmeti sağlanıyor.

Bölümde, hasta ile hekimlerin tanı ve tedavi amaçlı tüm taleplerini


karşılayabilecek şekilde en ileri teknoloji kullanılarak hizmet sunuluyor.
Girişimsel radyoloji hizmetlerinde; işlem ve hasta hazırlama, ekipman,
eleman gibi kalite kontrol konuları, uluslararası rehberler (CIRSE vb) göz
önüne alınarak planlanıyor. Tüm girişimsel işlemlerde ideal sonuç (yüzde
100 başarı, yüzde 0 komplikasyon) hedefleniyor; uluslararası rehberlerde
belirlenen başarı ve komplikasyon standartlarına uygun hareket ediliyor.

Her işlem öncesi hastalar girişimsel radyoloji doktoru tarafından


değerlendirilmekte ve muayene sonrasında gerekli görülürse bazı
görüntüleme ve laboratuvar testleri yapılmaktadır. Bölümde beceri, bilgi ve
tecrübe gerektiren özel tedaviler akredite ve uluslararası diplomalara sahip
(European Board of Interventional Radiology, EBIR) girişimsel radyologlar
tarafından uygulanmaktadır.

Girişimsel Radyoloji Bölümü’nde hangi girişimsel işlemler


yapılıyor?
Anadolu Sağlık Merkezi’nde aşağıda genel örnekleri verilen farklı sistem ve
organlara yönelik tüm girişimsel radyolojik işlemler yapılabilmektedir.

Biyopsiler

US / MR / BT rehberliğinde özel iğneler farklı organlardan yapılan doku


örneklemesi tanı için laboratuvarda değerlendirilir. Bu işlemler genelde
günübirlik yatış ve lokal anestezi ile yapılmaktadır.

Tümör işaretlemesi

Tümör işaretlemeleri tel metal gibi materyaller ile tanı amaçlı (cerrahi olarak
dokunun çıkarılması için) veya tedavi amaçlı (Cyberknife öncesi) benzer
şekilde yapılmaktadır. Bu yöntem temel olarak biyopsi işlemlerine benzer.

Drenaj (sıvı boşaltma) işlemleri / kateterler

US / BT / Floroskopi rehberliğinde özel iğneler ile vücutta toplanan sıvı,


idrar, safra, abse, kist boşaltmasını (drenaj) takiben gerekliyse kateter vb
yerleştirilebilir, bazen bu alan içerisine tekrar sıvı birikimini önleyecek
kimyasallar verilebilir.
Damar içi kateterler

Yeterli damar yolunun bulunamadığı veya daha uzun süreli daha geniş
damar yoluna ihtiyaç olan durumlarda, damar içi kateterler kullanılabilir.
Örneğin US / Floroskopi rehberliğinde özel iğne ve tellerle boyun / kol gibi
toplardamardan ana toplardamar sistemine kateterler kemoterapi ve diyaliz
amaçlı yerleştirilebilir. Daha nadiren atardamarlara da benzer amaçlarla
kateter yerleştirilebilir.

Vasküler (Damara ait) tedaviler

Girişimsel radyoloji uzmanları kalpte koroner arterlere yapılan stent ve


balon tedavilerine benzer anjiyografik yöntemle vücuttaki tüm diğer
organlara ait atar ve toplar damar hastalıklarını tedavi edilebilmektedir.
Amaç burada sadece damarı açmak olmayabilir, bazen kanamaya neden
olan ya da dolaşımı bozan damarı kapatmak hedeflenebilir.

Damar daralmaları ve tıkanıklıkların tedavileri

Atar ya da toplardamarlarda farklı sebeplere bağlı oluşan pıhtı darlık ve


tıkanıklıklar, bulunduğu organ ve damar tipine göre şikayetler oluşturabilir.
Örneğin bacak atardamarların tıkanması diyabetik hastalarda ayaklarda
iyileşmeyen yaralara böbrek atardamarının daralması yüksek tansiyon ve
böbrek fonksiyonlarında bozulmaya sebep olabilirken, bacak
toplardamarının tıkanmasında bacakta şişlik, ağrı, ciltte dolaşım bozukluğu
oluşabilir. Tanıya yönelik yapılan anjiyografiyi takiben daralan damarlara
yönelik (kalp damarlarında yapıldığı gibi) anjiyoplasti (balonla genişletme)
ve/veya stent (yapay damar) yapılabilir. Atar veya toplardamarlarda ani
tıkanmaya sebep olan bir pıhtı var ise kan sulandırıcı ilaçlar ile veya
mekanik olarak pıhtı yok edilebilir. Toplardamarlardaki pıhtının akciğer
damarlarına atması ve tıkaması hayati tehlike yaratabileceği için damar
içine filtre (şemsiye benzeri) takılabilir.

Kanamaların tedavileri
Farklı organlarda travma, tümör, anevrizma, mide bağırsak sistemindeki
ülserler vb sebeplere bağlı akut veya kronik şekilde kanayan damarlara
yönelik embolizasyon (tıkama) tedavileri anjiyografik yolla yapılabilir. Bazen
hayat kurtarıcı olabilen yöntemde, bu amaçla partiküller, metalik koller veya
yapıştırıcı ya da tıkayıcı sıvı ajanlar kullanılır.

Anormal doğumsal damar yapıları ve varis tedavileri

Doğumsal ya da gelişimsel olarak atardamar, toplardamar veya lenf


damarlarının anormal gelişmesi ile vücudun değişik bölgelerinde organlarda
veya ciltte ortaya çıkan vasküler malformasyonlar ve varisler sadece
kozmetik değil önemli fonksiyon-organ kaybı ve kanamalara yol açabilir. Bu
hastalıklar da girişimsel radyolojide skleroterapi, sıvı ajanlar, damar içi lazer
vb yöntemler ile başarıyla tedavi edilmektedir.

Onkolojik tedaviler

Girişimsel radyoloji uzmanları, onkologlarla beraber çalışıp kanser


hastalarının tanısı, kombine tedavileri, hastalığın komplikasyonlarının
çözülmesi ve sonuç olarak hastanın yaşam kalitesinin artırılması için çaba
göstermektedirler. Özellikle karaciğer tümörlerinde hızla gelişen girişimsel
radyolojik tedaviler, hastaya sadece son şans olarak değil ilk veya ikinci sıra
tedaviler olarak da sunulabilmektedir.

Tümör ablasyonu

Tümör ablasyonu; radyolojik görüntüleme (USG, BT, MR) eşliğinde


vücuttaki farklı lokalizasyonlu tümörleri ısıtarak (Radyofrekans, Mikrodalga),
dondurarak (Kriyoablasyon) veya alkol vb kimyasal madde enjekte ederek
yapılan tedavilerdir. Bu yöntem özellikle karaciğerde çok etkili ve güvenli bir
şekilde kullanılmaktadır, bunun yanında akciğer, böbrek, kemik myoma vb
tedavisinde de kullanılabilir.

Kemoembolizasyon

Kemoembolizasyon bir anjiyografik yöntem olup, karaciğerde primer


tümörlerde (hepatosellüler karsinom) ve metastatik tümörlerde
kullanılmaktadır. Karaciğer damarına ince kateterler ile girildikten sonra
kemoterapi ilaçları yüklenmiş mikroküreler tümöral yatağa enjekte edilmekte
ve böylelikle tümör ile kemoterapi ajanının temas süresi uzamakta, tedavi
etkinliği artmakta ve hastadaki sağlıklı dokulara kemoterapinin olası yan
etkileri azalmaktadır. Ayrıca mikroküreler tümör dokusunun damarsal
beslenmesini bozmaktadır.

Radyoembolizasyon

Radyoembolizasyon yine bir anjiyografik yöntem olup, karaciğerde primer


tümörlerde (hepatosellüler karsinom) ve metastatik tümörlerde
kullanılmaktadır. Karaciğer damarına ince kateterler ile girildikten sonra
radyoizotop (Yttrium-90) yüklenmiş mikro küreler tümöral yatağa enjekte
edilmektedir. Dokuda ortalama 2.5 mm ilerleyebilen beta ışınları yayan bu
mikrokürecikler bu etkilerine birkaç hafta devam ettirir. Böylelikle tümör
hücresinin DNA yapısı radyasyon etkisine bağlı olarak bozulur ve tümör
hücresinde ölüm oluşur. Bu yöntem karaciğer portal damar sisteminde
tümör ile tıkanma durumunda da kullanılabilmektedir. Kemoembolizasyona
göre avantajı hasta tarafından daha kolay tolere edilmesi, etkinin daha az
seansta elde edilebilmesi ve daha büyük lezyonlara etki edebilmesidir. Bu
avantajlarına rağmen ancak akredite özel merkezlerde uygulanabilen iki
aşamalı, multidisipliner ve kompleks bir tedavidir.

Nöroradyolojik tedaviler

Nöroradyolojik tedaviler beyin, omurilik ve diğer sinir sistemi hastalıklarına


yönelik yapılan girişimleri içerir. Bu hastalıklar sadece fonksyion kaybı, felç
vb belirtileri yanında hayatı tehdit eden ciddi komplikasyonlara sebep
olabilirler. Anevrizmaya bağlı beyin kanamaları ve beyin damarlarına pıhtı
atması sonucu oluşan felçler (inme) girişimsel radyolojide tedavi edilebilen
hastalıkların başında gelir.

Karotis stenti

Beyine giden ve şah damarı olarak adlandırılan karotis damarlarının


darlıkları ve tıkanıklıkları geçici ve kalıcı felçlere neden olabilmektedir.
Karotis damarlarının darlıklarında cerrahi veya stent tedavisi yapılabilir,
ancak özellikle kalp problemi olan hastalarda stent bir adım öne
çıkmaktadır.

Beyin anevrizmları

Beyin damarlarında oluşan anevrizmalar (baloncuk) boyut, yerleşim,


hastanın cinsiyeti ve sigara kullanımı gibi faktörlere göre patlama riski taşır.
Patlayarak kanayan beyin anevrizmları tıpta en ölümcül ve dramatik
durumlardan birisidir, maalesef hastaların üçte biri daha hastaneye
ulaşamadan hayatını kaybeder. Mümkünse yüksek riskli anevrizmların
önceden tespit edilip tedavi edilmesi gereklidir. Bu anevrizmalara yönelik
damar içinden yapılan tedaviler (metalik koil vb) açık cerrahiye göre daha
etkin ve az riskli şekilde yapılabilmektedir.

Akut İnme

Beyin damarlarında pıhtıya bağlı oluşan felçler ilk 6 saat içerisinde


girişimsel radyolojik olarak tedavi edilirse yüz güldürücü sonuçlar elde
edilmektedir. Temel olarak anjiyografik yöntemle beyindeki damar içindeki
pıhtının çıkarılmasına dayanmaktadır. Etkinliği son yıllarda kanıtlanmış olup
diğer ilaç vb tedaviler ile karşılaştırıldığında ortaya çıkabilecek felç ve
fonksiyon kaybı önemli derecede önlenebilmektedir.

Ağrı tedavileri

Hayat kalitesini bozan bir semptom olarak kronik ağrı tedavisi girişimsel
radyolojinin de ilgi alanı içindedir. Sinir sistemindeki bası, kitle vb patolojiler
ve bu sebepten oluşan ağrı, görüntüleme eşliğinde tedavi edilebilmektedir.
Benzer şekilde ağrıya sebep olan kemik tümörleri, omurgadaki çökme
kırıkları görüntüleme eşliğinde radyofrekans, çimento enjeksiyonu vb
yöntemlerle tedavi edilebilir.

You might also like