You are on page 1of 2

ÖZGÜVEN

Özgüven veya kendine güven, insanın bir konuda kendine teslim olması,
yaslanıp güvenmesidir.

Özgüven insan hayatında önemli yere sahiptir. Söz konusu insanlarla ilişki
olduğunda diğerlerinin bize güven duymasını sağlamalıyız. Biz kendimize
güvenmezsek insanlar bize niye güvensin ki? Kişi kendine güvenmedikçe
diğerleri de ona güvenmemekte haklıdır.

Hayatın her alanında özgüven elzemdir. Girilecek sınavdan, yapılacak iş


görüşmesine, bir kişiyle ilk randevuya çıkma gibi durumlarda kişi
yeteneklerinden emin olmalı ve kendisine güvenmelidir. Çünkü orada
kendisinden başka dostu yoktur.

Özgüven dış değil iç etkenlere bağlı olmalıdır. İnsanların iltifat veya


eleştirilerine bağlı kalarak değil, kişinin kendi değerini bilmesinden gelmelidir.
Kişi diğer insanlardan aldığı dönütlere bağlı olmaksızın kendi değerini kendi
biçmeli ve tüm dünyaya bunu göstermelidir. Kendi değerini bilmelidir.

Kişi eğer değer biçme işini başkalarına bırakırsa özgüven seviyesi bundan
etkilenecektir ve dengesiz olacaktır. Bu kişinin bağımsızlığını kısmen
kaybetmesidir çünkü özgüveni diğer insanların onayına bağımlı hale gelmiştir.
Diğer insanlara bu gücü vermekse ilerde manipülasyonlara açık ve korumasız
olmak anlamına gelir. Dışa bağımlı özgüven, bir ipin uçlarını başkalarının
ellerine teslim etmek gibi; kontrolü kaybetme riskiyle dengesiz bir ip üzerinde
yürümeye benzer. Ölümcüldür.

Kişi insanların dönütlerine karşı kayıtsızlığını korumalıdır. Olumlu dönüt


aldığında buna “Zaten biliyorum” kötü dönüt alındığında “Bunun böyle
olmadığını biliyorum” zihniyetiyle yaklaşmalıdır. Değerinin farkında olmalıdır.
Kişi kendi fiyatını bilmelidir. Kişi özgüven yüksekliğinin kanıtını dış etmenlerden
değil iç etmenleri ve kendi eylemlerinden sağlamalıdır. Bu kanıtlar çok daha
sağlamdır ve kişinin bağımsızlığı için önemli bir yapıtaşıdır.

You might also like