You are on page 1of 2

1- The politicians made ambiguous promises about tax cuts.

Siyasetçiler vergi kesintileri hakkında belirsiz vaatlerde bulundular.

2- Economic theory suggests an ambiguous relationship between intellectual property rights and
international trade flows.

Ekonomi teorisi, fikri mülkiyet hakkı ile uluslararası ticaret akışı arasında belirsiz bir ilişki gösterir.

3- Human beings are proud of what they create – no matter how controversial or deadly.

Insanoğlu, ne kadar tartışmalı ya da ölümcül olursa olsun, yarattığı şeylerle gurur duyar.

4- Our response to the controversial social issues of our time will determine our future.

Günümüzün tartışmalı sosyal konularına vereceğimiz tepkilerimiz geleceğimizi belirleyecektir.

5- The attack can be seen as a desperate act by hopeless people.

Bu saldırı, çaresiz insanlar tarafından yapılan çaresiz bir eylem olarak görülebilir.

6- It is hard to understand why so many people in this country are desperate and poor in a land of
such great abundance.

Bu ülkedeki birçok insanın, böylesine büyük bolluk içersindeki bir toprakta neden çaresiz ve fakir
olduğunu anlamak zor.

7- Diversity has (is of) fundamental importance to all ecosystems and all economies. (be of = have)

Çeşitlilik bütün ekosistemler ve ekonomiler üzerinde temel öneme sahiptir.

8- One of the fundamental values of democracy is that all people should be treated as equals.

Demokrasilerin temel değerlerinden biri bütün insanlara eşit davranılması gerektiğidir.

9- The bestselling writer is notorious for blurring the boundary between fact and fiction and his
latest book is not an exception.

Kitapları çok satan yazarın gerçek ile kurgu arasındaki sınırı belirsizleştirmesiyle ünlüdür ve son
kitabı da istisna değildir.

10- Jack the Ripper, the notorious murderer in nineteen-century England, only committed his
crimes on weekends.

19. yüzyıl İngilteresinde ünlü katil Karındeşen Jack, suçlarını sadece haftasonları işlerdi.

11- Prolonged exposure to the sun can cause permanent skin damage.

Uzun süre güneşe maruz kalmak kalıcı cilt hasarlarına neden olabilir.
12- Being defeated is often a temporary condition, but giving up makes it permanent.

Mağlup olmak genellikle geçici bir durumdur, fakat vazgeçmek yenilgiyi kalıcı hale getirir.

13- Psychiatrists define depression as an effective disorder characterized by a profound and


persistent sadness.

Psikiyatrisler depresyonu yoğun ve sürekli bir üzüntü ile karakterize edilen duygusal bir rahatsızlık
olarak tanımlamaktadırlar.

14- Since 1973, the United Arabic Emirates has undergone a profound change from a poor region to
a modern state with a high standard of living.

1973’den beri, Birleşik Arap Emirlikleri fakir bir bölgeden yüksek yaşam standartlı modern bir
devlete doğru büyük bir değişiklik geçirdi.

15- Adequate nutrition is essential to the proper physical development of growing children.

Büyüme dönemindeki çocukların düzgün fiziksel gelişimi için yeterli beslenme gereklidir.

16- In Chinese cooking, it is important to maintain the proper balance between yin and yang.

Çin yemeklerinde, yin ve yang besinleri arasındaki uygun dengeyi sağlamak önemlidir.

17- Frogs are vulnerable to pollution because their skin absorbs everything which they come in
contact.

Kurbağalar kirliliğe karşı savunmasızdırlar çünkü derileri temas ettikleri her şeyi emer.

18- The sudden resignation of the financial director put the company in a very vulnerable position.

Mali işler müdürünün ani istifası şirketi çok hassas bir noktaya getirdi.

19- The Democratic Republic of Congo is in a state of near bankruptcy due to years of widespread
corruption at all levels of government.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti, hükümetin her kademesinde yılalrdır süren yaygın yolsuzluklardan
dolayı iflasın eşiğinde bir devlettir.

20- The planned execution of the prisoner resulted in widespread protests against the death
penalty.

Mahkumun planlı infazı ölüm cezasına karşı geniş çaplı protestolara neden oldu.

You might also like