You are on page 1of 108

KONDA

Barometresi
TEMALAR

Türkiye’de Kutuplaşma
Ocak 2019

(Bu rapor abonelerimizle yaptığımız


Sözleşmelere uygun olarak yayınlanmıştır.)
İÇİNDEKİLER
1. YÖNETİCİ ÖZETİ ................................................................................................................. 5

2. TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA ............................................................................................... 9

2.1. Anadille Eğitime Bakış .................................................................................................... 11


2.1.1.Almanya’daki Türk çocuklarının anadille eğitimine bakış .......................................... 12
2.1.2.Türkiye’deki Kürt çocukların anadille eğitimine bakış ................................................ 13
2.1.3.Türkiye’deki Suriyeli çocukların anadille eğitimine bakış........................................... 14
2.2. Suriyeli Sığınmacılara Bakış ........................................................................................... 15
2.2.1.Suriyeli Sığınmacılar ve Türkiye Ekonomisi ................................................................. 16
2.2.2.Suriyeli Sığınmacılar ve Güvenlik ................................................................................. 17
2.3. Haklara Bakış .................................................................................................................. 19
2.3.1.Yurttaş olarak haklar .................................................................................................... 19
2.3.2.Dindarların hakları ........................................................................................................ 21
2.3.3.Kürtlerin hakları ............................................................................................................ 22
2.3.4.Alevilerin hakları ............................................................................................................ 23
2.4. Tolerans / Hoşgörü ......................................................................................................... 24
2.4.1.Din farklılığı .................................................................................................................... 25
2.4.2.Etnik köken farklılığı ..................................................................................................... 26
2.4.3Mezhep farklılığı ............................................................................................................. 27
2.5. Toplumsal Cinsiyet .......................................................................................................... 28
2.5.1.Kadın çalışmak için eşinden izin almalı mı? ............................................................... 29
2.5.2.Erkekle kadının birlikte yaşaması için dini nikah şart mı? ......................................... 30
2.6. Korkular ........................................................................................................................... 31
2.6.1.Özgürlüğün kısıtlanmasından korkma ......................................................................... 33
2.6.2.Yeni nesillerin dinden uzaklaşmasından korkma ....................................................... 35
2.6.3.Türkiye’nin bölünmesinden korkma ............................................................................ 36
2.7. Özgürlük – Eşitlik Algısı ................................................................................................... 37
2.7.1.Kendimi özgürce ifade edebiliyorum. .......................................................................... 37
2.7.2.Türkiye'de ifade özgürlüğü için gerekli ve yeterli ortam sağlanmaktadır. ................. 39
2.7.3İkinci sınıf hissetme ....................................................................................................... 39
2.7.4.Yabancı gibi hissetme ................................................................................................... 42
2.8. Özgürlükçülük – Otoriterlik ............................................................................................. 44
2.8.1.Devletin güvenliği – Kişilerin hakları ........................................................................... 44
2.8.2.Türkiye’nin sorunlarını çözmek için kanunların dışına çıkılabilir. .............................. 45
2.9. Zorunlu Din Dersine Bakış .............................................................................................. 45
2.10.Beklenti ........................................................................................................................... 46
2.10.1.Kızımın/oğlumun Türkiye'de iyi bir geleceğe sahip olacağını düşünüyorum. ......... 46

3. KUTUPLAŞMA KÜMELERİ ............................................................................................... 49

3.1. Faktör ve Kümeleme Analizi ........................................................................................... 49


3.2. Kümelerin Konumlanışı .................................................................................................. 52
3.3. Kümelerin Profilleri ......................................................................................................... 53
3.4. Kümelerin Siyasi Tercihleri ............................................................................................. 59
3.5. Kümelerin Tutum ve Davranışları .................................................................................. 61
3.5.1.Özgürlük algıları............................................................................................................. 61
3.5.2.Beklentiler ..................................................................................................................... 61
3.5.3.Laiklik duyarlılığı ............................................................................................................ 61

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 2 / 107


3.5.4.Hoşgörü ......................................................................................................................... 62
3.5.5.Anadilde eğitim duyarlılığı............................................................................................. 62
3.5.6.Korkular ......................................................................................................................... 63
3.5.7.Kadına bakış ................................................................................................................. 63
3.6. Mesafeler: Toplumsal Grupların Birbirine Uzaklığı ....................................................... 65
3.7. Kümelerin Bazı Kimlik ve Tercihlere Bakışı ................................................................... 74
3.8. Karar Ağacı İle Oluşan Alt Kümeler ................................................................................ 78
3.8.1.Sekülerler ...................................................................................................................... 78
3.8.2.Ortadakiler ..................................................................................................................... 81
3.8.3.Muhafazakârlar ............................................................................................................. 84
3.9. Yorum / Sonuç ................................................................................................................ 87

4. ARAŞTIRMANIN KÜNYESİ ............................................................................................... 91

4.1. Araştırmanın Genel Tanımı ............................................................................................. 91


4.2. Örneklem ......................................................................................................................... 91

5. TÜM CEVAP DAĞILIMLARI ............................................................................................... 93

5.1. Deneklerin Profili ............................................................................................................. 93


5.2. Türkiye’de Kutuplaşma ................................................................................................... 97

6. TERİMLER SÖZLÜĞÜ .................................................................................................... 107

6.1 Terimlerin Kaynağı Olan Soru ve Veriler ..................................................................... 108

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 3 / 107


KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 4 / 107
1. YÖNETİCİ ÖZETİ
Ocak’19 Barometresi raporumuza temel olan araştırmanın saha çalışması 5-6 Ocak tarihlerinde,
30 ilin 100 ilçesine bağlı 148 mahalle ve köyde 2659 kişiyle hanelerinde yüz yüze
görüşülerek gerçekleştirilmiştir.

Ayın Teması: Türkiye’de Kutuplaşma


Türkiye’de toplumsal kutuplaşma uzun süredir var olan ve tartışılan bir durum. Biz de KONDA
olarak Barometre araştırmaları serisine başladığımız 2010 yılında, ikinci raporumuz olan
Nisan’10 Barometresi’nde temayı kutuplaşma olarak belirlemiş1 ve o dönemin tartışma
konularını analiz ederek bir endeks oluşturmuştuk. Endeksi 2015’e kadar ölçmeye ve
toplumdaki değişimleri izlemeye devam etmiştik. Ancak kutuplaşmayı yaratan konularının
evrilmesi, bazılarının normalleşmesi ve bazılarının gündemden düşmesi nedeniyle endeks
de toplumu anlamak açısından yetersiz hale geldi. Bu ay kutuplaşma konusunu tekrardan
ve daha kapsamlıca ele aldık ve kutuplaşmanın görünür hale geldiği güncel meseleler
yerine altına yatan değer ve inançlar üzerine kuracak ve dünyadaki kutuplaşma
tartışmalarına oturturacak şekilde kurguladık.

Değerler üzerinden oluşan kutuplaşma siyaseti belirliyor


Rapordaki bulgular özetle, Türkiye’de değerler üzerinden şekillenen bir toplumsal kutuplaşmanın
varlığına işaret etmektedir. Bir tarafta henüz oluşma aşamasında olan daha eğitimli, orta ve
üst sınıf, daha genç, laik, metropollü ve modern hayat tarzına sahip olanların değerleri,
diğer tarafta ise eğitim seviyesi daha düşük, alt ve orta sınıf, dindar, kır/kasaba/küçük şehir
kökenli ve geleneksel hayat tarzına sahip olanların savunduğu değerler bulunmaktadır. Bu
toplumsal kutuplaşma siyasi partilerin mevcut kimlikçi politikalarıyla tekrardan
üretilmektedir. Ancak bu durumun sadece siyasi partilerin uygulamalarından kaynaklandığı
da söylenemez. Her küme kendi değerlerini gözettiğini düşündüğü siyasi parti gruplarına
destek vermektedir. Mevcut siyasi partilere verilen desteğin son dönemlerde eridiği
görülmektedir. Ancak bu durum kararsızlara kayış ya da aynı kampta görülen partilere geçiş
olarak gerçekleşmektedir. Bu da kişilerin parti aidiyetleri zayıflasa da ait hissettikleri
kümenin değerlerine göre siyasi tercihlerini yaptıklarını göstermektedir. Benzer şekilde
Muhafazakârlar arasında CHP’ye hiçbir zaman oy vermeyeceğini, Sekülerler arasında da Ak
Parti’ye hiçbir zaman oy vermeyeceğini söyleyenlerin oranları yüksektir. Bu durumu
doğrulayan bir başka sonuç da karşılıklı olarak Muhafazakârların kendilerine en uzak
gördüğü gruplar arasında CHP seçmenlerinin, Sekülerlerin kendilerine en uzak gördükleri
gruplar arasında Ak Parti seçmenlerinin bulunuyor olmasıdır.

Kutuplaşmaya dair anadilde eğitim, Suriyeli sığınmacılara bakış, haklara bakış, hoşgörü, toplumsal
cinsiyet, korkular, özgürlük-eşitlik algısı ve beklenti alt başlıkları altında 25 farklı yargı ele
aldık. Bunların bazıları konusunda toplumun hemfikir olduğu ortaya çıktı. Bazılarında
özellikle azınlık veya öteki sayılan gruplar hak ve özgürlükler konusunda sıkıntı ifade
ederken, hakim gruplar gerek kendileri için, gerek bu gruplar için pek sorun olmadığını
dillendirdik. Korkulara dair bir diğer yargı seti ise tüm kesimlerde yoğun ancak nitelik olarak
ayrıştırıcı korkular bulunduğuna işaret etti.

1
http://konda.com.tr/tr/rapor/toplumsal-kutuplasma/

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 5 / 107


Bu yargıları kullanarak 7 faktör oluşturduk ve 7 farklı kümeleme analizi yaptık ve her seferinde çok
benzer örüntüyle sahip 3 kutuplaşma kümesi ortaya çıktı. Kişilerin siyasi tercihi, sağ-sol
eksenindeki yeri, 24 Haziran oyu, dindarlık durumu, etnik kökeni vb. hiçbir soruya yer
vermedik. Endeks yaratmaya en uygun olan kümeleme analizi sonucunda çıkan 3 kümeyi
Sekülerler (yüzde 26), Ortadakiler (yüzde 22) ve Muhafazakârlar (yüzde 51) olarak
adlandırdık.

Boyutlar üzerinden konumlanışlara bakıldığında;

Sekülerler: Sahip oldukları bireysel özgürlükler konusundaki algıları düşük (kendini kısıtlanmış
hisseden), laiklik duyarlılığı ve hoşgörü seviyesi yüksek, yanısıra korkuları güçlü,
anadillerinde eğitim haklarına duyarlılığı orta altta, gelecek beklentileri olumsuz ve kadın
haklarında duyarlılıkları yüksek kümedir. Demografik açıdan daha Modern, eğitimli ve dinle
ilişkisi daha zayıftır ve CHP seçmeni oranı yüksektir.

Ortadakiler: Sahip oldukları bireysel özgürlükler konusundaki algıları ortanın altında düşük (kendini
kısıtlanmış hisseden), laiklik duyarlılığı düşük, hoşgörü seviyeleri ortanın üstünde, yanısıra
korkuları güçlü, farklılıkların anadillerinde eğitim haklarına duyarlılık ortanın biraz üstünde,
gelecek beklentileri olumsuz ve kadın haklarında tutuculukları en yüksek seviyede olan
kümedir. Ekonomik kriz beklentileri Sekülerlerle aynıdır.

Muhafazakârlar: Sahip oldukları bireysel özgürlükler konusundaki algıları yüksek (kendini özgür
hisseden), laiklik duyarlılığı düşük, hoşgörü seviyesi orta, yanısıra korkuları orta, farklılıkların
anadillerinde eğitim haklarına duyarlılık orta altta, geleceğe dair olumlu beklentileri yüksek
ve kadın haklarında tutuculukları yüksek seviyede olan kümedir. Hayat tarzı olarak
muhafazakâr, Ak Parti desteği yüksek bir gruptur.

Sekülerler hemen her konuda diğer iki kümeden daha net ayrışırlarken, diğer iki küme biraz daha
birbirine benzerdir. Ortadakiler ile Muhafazakârlar arasındaki asıl farklılaşma Ortadakilerin
gelecek beklentileri olumsuzken, Muhafazakârlarınkinin olumlu yönde olması ve
Ortadakilerin korkularının Muhafazakârlarınkinden daha güçlü olmasıdır.

Özgürlük_algısı
5
4
Kadın 3 Laiklik

2
1
0

Beklenti Hoşgörü

Korku Anadil
Sekülerler Ortadakiler Muhafazakârlar

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 6 / 107


Toplum en fazla eşcinseller, ateistler ve HDP seçmenlerine mesafeli;
Aylık tema kapsamında ayrıca toplumun çeşitli gruplara ne kadar yakın veya uzak hissettiklerini
ölçtük. Buna göre toplum ortalamada en çok Türklere, Sünnilere ve Dindarlara yakın
hissederken, en çok eşcinsellere, ateistlere ve HDP seçmenlerine uzak hissediyor. Bu
mesafe algısı gerek siyasi tercihlere, gerek demografik özelliklere göre oldukça değişkenlik
gösterebiliyor. Kutuplaşma kümelerinde Muhafazakârlar kümesi ortalamada yakın
hissedilenlere daha yakın, uzak hissedilenlere ise daha da uzak hissediyor. Sekülerler ise
aksine yakın hissedilenlere biraz daha mesafeli, uzak hissedilenlere ise biraz daha yakın
hissediyorlar.

Toplum kümelere ayrışıyor; ancak kümeler homojen değil, çeşitlilik barındırıyor


Kutuplaşma kümelerini daha yakından tanımak, küme içi farklılıkları anlamak amacıyla
temanın son bölümünde karar ağacı yöntemiyle bir analiz yaptık ve Sekülerler ve Ortadakiler
8’er alt kümeye, Muhafazakârlar ise 17 alt kümeye bölündü. Bu sayede kümelerin homojen
olmadığını ortaya koyma, örneğin yüzde 26’lık Sekülerler kümesinde Türk olan, kendini solda
gören, kasabada büyümüş olan ve çoğunluğu CHP’ye oy veren alt küme, Türk olan ve kendini
sağda gören ve yarısı İyi Parti’ye oy veren alt kümeyi veya yarısı Kürt ve erkek olan ve HDP’ye
oy veren alt kümeyi birbirinden ayırma fırsatı elde ettik. Bu analiz yöntemi ayrıca Ortadakiler
kümesinde çeşitlenmeyi ve toplumun yarısını oluşturan Muhafazakârlar kümesinde kendini
sağda gören ve iktidar partisini koşulsuz destekleyen alt kümelerle daha ortada gören ve
kararsızlığı yoğun alt kümeler arasındaki farkları ortaya koyabiliyor.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 7 / 107


KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 8 / 107
2. TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA
Baran Alp Uncu2

Kutuplaşma son zamanlarda Türkiye’de üzerinde en çok durulan ve tartışılan konulardan biri hâline
geldi. Kutuplaşmanın nesnel olarak artıyor olması ve aynı zamanda farklı kesimlerde
Türkiye’de siyaset ve toplumun gittikçe kutuplaştığına dair algının varlığı, mevcut siyasi,
ekonomik ve sosyal/kültürel sorunların çözümü önünde tıkaç vazifesi görmektedir. Bunun
da ötesinde, genel olarak Türkiye’de toplumun farklı kesimleriyle birlikte var olma ihtimali
ilgili soru ve endişeleri de gündeme getirmektedir. Diğer yandan, toplumsal ilişki ve
yapıların hızlı bir dönüşümden geçtiği dönemde, Türkiye’de değişimin yönünü ve içeriğini
öngörebilme kapasitesini düşürmekte ve ortak bir gelecek inşa etmenin imkanlarını
azaltmaktadır.

Siyasi ve toplumsal kutuplaşma sadece Türkiye’ye has bir durum değildir. Dünyanın birçok
ülkesinde de kutuplaşma üzerine Türkiye’dekine benzer tartışmalar bulunmaktadır.
Örneğin, A.B.D.’de yapılan 2018 tarihli bir araştırma, Amerikan toplumunda iki ayrı uçta
bulunan liberal ve muhafazakâr değerlere sahip iki grubun ırk, toplumsal cinsiyet, göç gibi
farklı konularda taban tabana zıt görüşlere sahip olduğunu ortaya koymaktadır. A.B.D.
nüfusun büyük çoğunluğunu “yorgun ortadakiler” oluştursa da gündemin iki uçtaki gruplar
tarafından belirlendiği ve toplumsal hayatın birbirini dışlayan “gizli klanlara” bölünmüş
hâlinin siyaset alanına da yansıdığı görülmektedir.3

Türkiye’de ve dünyada gündemin ana gündem maddelerinden biri hâline gelen kutuplaşmanın
önemi, etkileri ve nedenleri nelerdir? Bunları daha iyi anlayabilmek için kutuplaşma kavramı
ile ne kastedildiğine bakmak açıklayıcı olacaktır. Genel anlamıyla kutuplaşma, toplumun
siyasi, ekonomik ve/veya kültürel alanlarda ortaya çıkan bir veya birkaç boyutun
şekillendirdiği eksenlerin iki ucu arasında bölünme sürecine işaret eder. Bu eksenler
genellikle siyasi olarAk Parti seçmenliği ve/veya ideoloji, ekonomik olarak eşitsizlik, kültürel
olarak da hâkim olma arayışı, dışlanma ve/veya baskı görme gibi çeşitli etkenler üzerinden
şekillenir. Farklı görüş ve yargılara sahip bireyler kendilerini bu eksenler üzerinde daha
yakın gördükleri pozisyonların içerisinde konumlandırır. Ana kutuplaşma ekseninin dışında
kalan türlü meseleler hakkındaki düşünce, yargı ve eylemlerini olgusal gerçekler veya sahip
oldukları değerler yerine kutuplaşma ekseninde ait hissettikleri pozisyona göre
şekillendirirler. Bu da, toplum içerisinde yer alan farklılıkların büyük kümelere dönüşmesi
anlamına gelir. Kutuplaşma süreci oluşan bu kümelerin mesafe olarak birbirinden gittikçe
uzaklaşmasına neden olur. Bunun da ötesinde, farklı konular hakkındaki pozisyonlar söz
konusu olduğunda kümeler arasındaki geçişler ve bağlantılar azalır. Kümeler artan düzeyde
kendi içine kapalı kategoriler hâline gelir. Aynı zamanda, her bir küme kendi kimlik tanımını
diğer uçta yer alan kümeye göre oluşturur. Başka bir ifadeyle, her bir küme karşı uçta

2
Baran Alp Uncu lise eğitimini Robert Lisesi’nde, lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde, yüksek lisans
eğitimini McGill Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde, doktora eğitimini de London School of Economics Sosyoloji
Bölümü’nde tamamladı. 2007-2017 yılları arasında Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler
Bölümü’nde çalıştı. Siyaset sosyolojisi alanındaki çalışmalarını halen bağımsız araştırmacı olarak sürdüren Uncu,
toplumsal hareketler, sivil toplum, çevre siyaseti, küreselleşme, göç ve demokratikleşme konularıyla ilgilenmektedir.
3
Hawkins, S., D. Yudkin, M. Juan-Torres ve T. Dixon (2018) Hidden Tribes: A Study of Amercia’s Polarized Landscape.
More in Common.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 9 / 107


gördüklerine atfettikleri olumsuz özellikleri Bu da toplum içerisinde kutuplaşma eksen(ler)i
etrafında dönen ve gittikçe derinleşen bir “biz-onlar” ayrımını yaratır.4

Dünya genelinde böylesine bir kutuplaşma sürecinden geçilmesinin makro düzeyde yapısal
nedenleri bulunmaktadır. Aslında modern toplumlar içerdiği yapı ve ilişkiler gereği
çoğulcudur ve birçok farklılığı içinde barındırır. Tarihsel olarak bakıldığında sanayileşme-
kapitalizm-modern ulus-devletin ortaya çıkışıyla şekillenen modernleşme sürecinin
sonucunda, geleneksel ilişkiler ve bağlar çözülmeye başladı. Farklı ekonomik ve toplumsal
pozisyon ve ilişkileri aynı anda içinde barındıran, bireyin ortaya çıktığı modern toplumlarda
farklı çıkar ve taleplere sahip modern toplumsal kategoriler oluştu. Ulus-devletlerin merkezi
yönetimi altında ulusal kimlik ve kültürlerin diğerlerini baskıladığı sanayi toplumlarında,
kutuplaşmanın ana ekseni sanayideki üretim ilişkilerine bağlı ekonomik sınıflar oldu.
1970’leden itibaren özellikle Batı toplumlarında “sanayi-ötesi” yapı ve ilişkilerin
yaygınlaşmasıyla beraber, toplumlar tekrardan hızlanan bir değişim sürecine girdi. Sınıf
yapılarının daha karmaşık hâle gelmeye başladığı sanayi-ötesi toplumlarda küreselleşmenin
de devreye girmesiyle beraber ulus-devletlerin rol ve kapasitelerinde de farklılıklar meydana
geldi. Daha önce sanayi toplumunun ve ulus-devletin ikinci plana attığı birçok etnik ve dini
kimlik kadar kadın ve çevre gibi “yeni” meseleler etrafında şekillenen kimlikler de
kendilerini ifade etmeye başladı. Ekonomik eşitsizlikler toplumlardaki ve siyasetteki
kutuplaşmanın ana belirleyicisi olma özelliğini kaybederek diğer meselelerle birleşti. Tüm
bu gelişmeler ortaya kimlik etrafında dönen çekişme ve çatışmaları çıkarttı. Dünyanın
bugün geldiği durumda ise, küreselleşmenin sürecinin krizinin etkileri gözlemlenmektedir.
2001 yılında gerçekleşen 11 Eylül saldırısı ve ardından gelen Irak Savaşı ile siyasal
anlamda sarsıntı geçiren küreselleşme süreci, 2008 Ekonomik Krizi ile beraber ekonomi
alanında da gittikçe derinleşen bir krize girdi. Buna bağlı olarak, dünyanın farklı
toplumlarında bir tarafta kozmopolit değerlere sahip, eğitimli, ekonomik küreselleşmeye
eklemlenmiş (ya da eklemlenmeye aday), metropollü “özgürlükçü” farklı kimliklere sahip
kesimler kümelenmekte; diğer tarafta ise muhafazakar eğilimleri kuvvetli, eğitim seviyesi
daha düşük, küreselleşme sürecinin dışında kalmış ekonomik ve siyasal anlamda
“güvenlikçi” kesimler bir araya gelmektedir. Kimliklerin hâlâ önemini koruduğu bu iki küme
birçok meselede karşı karşıya gelmektedir.

Dünya genelinde birçok toplumda ayrışmaya neden olan bu kutuplaşma ekseninin en belirgin
yansıması siyaset alanında gerçekleşmektedir. Siyaset genel anlamıyla toplumdaki farklı
kesimlerin görüş, talep ve ihtiyaçların ifade ettikleri ve çatışma/çekişmeleri çözme arayışına
girdikleri alan, ilişki ve yapıların bütünü olarak tarif edilebilir. Toplumlarda meydan gelen
kutuplaşmayla beraber, siyaset alanı da tekrar şekillenmektedir. Aynı birçok ülkede sağ
popülist partilerin yükselişe geçmesinde olduğu gibi kutuplaşmayla oluşan kümeleri temsil
etme iddiasını taşıyan siyasi partiler meydana çıkmaktadır. Diğer yandan, siyasi aktör ve
partiler kendi oy tabanlarını sağlamlaştırmak ve güçlerini arttırmak amacıyla kutuplaşma
eksenleri üzerinden siyaset yapmakta, mevcut ayrımları tetikleyecek ve tekrardan üretecek
bir siyasi dili kullanmaya ve uygulamaları yürürlüğe koymaya yönelmektedir. Bu da
toplumsal kutuplaşma ve siyasi kutuplaşma arasında çift yönlü olarak birbirini besleyen,
karşılıklılık üzerinden şekillenen bir ilişki olduğunu ortaya koymaktadır.

4Somer, M. ve J. McCoy (2019) “Transformations through Polarizations and Global Threats to Democracy”, The Annals of

the American Academy of Political and Social Science, 681 (1).

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 10 / 107


Son yıllarda ortaya çıkan Türkiye’deki kutuplaşma -diğer tüm toplumlarda da olduğu gibi- yukarıda
genel hatları çizilen küresel dinamiklerin ulusal/yerel dinamiklerin birleşmesiyle
şekillenmektedir. Bu da, Türkiye’deki kutuplaşmanın diğer toplumlardakiyle benzeştiği
kadar ayrıştığına işaret etmektedir. Buna göre, Türkiye’de tarihsel olarak var olan (mezhebi
de kapsayan) dindarlık-laiklik ve etnik merkezli Türklük-Kürtlük eksenleri, yukarıda tarif
edilen küresel/kozmopolit-milli/yerli ekseniyle birleşmekte ve ortaya oldukça karmaşık bir
kutuplaşma durumu çıkarmaktadır. Her ne kadar, kutuplaşma siyasi parti tercihlerinde
billurlaşsa ve kimlikçi politika tercihleri kutuplaşmayı yeniden üretse de, siyasi olan ve
toplumsal olan arasındaki karşılıklı ilişki gözetildiğinde kutuplaşmanın toplumsal
dinamiklerini anlamak önem kazanmaktadır. Bu amaçla, KONDA olarak Ocak’19
Barometresi araştırmasında Türkiye’de kutuplaşmanın toplumsal boyutlarını incelemeye
aldık.

2.1. Anadille Eğitime Bakış

Bu ayki temamız kapsamında görüştüğümüz kişilere anadilde eğitim ile ilgili bir dizi soru sorduk.
Her bir yargıyı tek tek analiz etmeden önce aşağıdaki tablonun bize anlattıklarını ele alalım.
Türkiye toplumunun yüzde 82’si “Almanya’daki Türk çocukları anadilleri olan Türkçe ile
eğitim alabilmelidir” yargısına katılırken, yüzde 45 “Türkiye’deki Kürt çocuklar Kürtçe eğitim
alabilmelidir” yargısına katılıyor. “Türkiye’deki Suriyeli çocuklar Arapça eğitim alabilmelidir”
yargısına ise yüzde 38 katılıyor.

Anadille Eğitime Bakış

Almanya'daki Türk çocukları anadilleri olan Türkçe ile


23 43 39
eğitim alabilmelidirler.

Türkiye’deki Kürt çocuklar anadilleri olan Kürtçe ile


19 18 30 15
eğitim alabilmelidirler.

Türkiye’deki Suriyeli çocuklar anadilleri olan Arapça ile


21 19 27 11
eğitim alabilmelidirler.

<<- Kesinlikle katılmıyorum Kesinlikle katılıyorum ->>

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 11 / 107


2.1.1. Almanya’daki Türk çocuklarının anadille eğitimine bakış
“Almanya’daki Türk çocukları anadilleri olan Türkçe ile eğitim alabilmelidir” yargısına Türkiye
toplumunun yüzde 82’sinin katıldığını belirtmiştik. Bu bulgunun kırılımlarına indiğimizdeyse
eğitim seviyesi arttıkça bu yargıya katılanların azaldığını görüyoruz. Lise altı eğitimlilerde bu
oran yüzde 85 iken, üniversite mezunları yüzde 75 ile Türkiye ortalamasının altında yer
alıyor.

Hayat tarzını Modern olarak tanımlayanların bu görüşe katılma oranı, kendilerini muhafazakâr
olarak tanımlayanlara göre daha düşük. Modernlerde bu oran yüzde 76 iken, Geleneksel
Muhafazakârlarda yüzde 82, Dindar Muhafazakârlarda ise yüzde 89.

Türklerin ve Kürtlerin bu yargıya katılma oranları çok farklı değil.

Almanya'daki Türk çocukları anadilleri olan Türkçe ile eğitim


alabilmelidirler.
Türkiye 2 3 13 43 39

Lise altı 1 3 11 46 39
Lise 3 4 13 41 39
Üniversite 3 5 17 37 38

Modern 3 6 15 39 37
Geleneksel Muhafazakâr 2 3 13 44 38
Dindar Muhafazakâr 22 9 46 43

Türk 2 3 12 40 42
Kürt 3 3 14 53 27
%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

Dolayısıyla hemen hemen her demografik grubun büyük çoğunluğu Almanya’da Türk çocukların
anadilde eğitim alabilmesi yargısına katılırken eğitim arttıkça ve hayat tarzı modernleştikçe
katılımın biraz azaldığını görüyoruz. Ayrıca bu konuda Türkler ile Kürtler çok benzer cevaplar
veriyorlar.

Bu soruyu Şubat’16 Barometresi kapsamında da sormuştuk fakat o araştırmadaki ölçeğimiz 5’li


değil, 6’lıydı. Yine de bir fikir vermesi açısından o zamanki bulgumuza dair olan grafiği
aşağıda görebilirsiniz.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 12 / 107


Almanya'daki Türk çocukları anadilleri olan Türkçe ile eğitim
alabilmelidirler.

Şubat'16 5 3 8 11 28 45

%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Kısmen katılmıyorum
Kısmen katılıyorum Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

2.1.2. Türkiye’deki Kürt çocukların anadille eğitimine bakış


Konu “Türkiye’deki Kürt çocuklar anadilleri olan Kürtçe ile eğitim alabilmedirler” yargısına gelince
ise bu yargıya Türkiye toplumunun yüzde 45’i katılıyor. Almanya’daki Türk çocuklarının
anadillerinde eğitim alabilmeleri gerektiğine Türkiye toplumunun yüzde 82’si katılırken,
Türkiye’deki Kürt çocukların anadillerinde eğitim alabilmeleri gerektiğine katılım oranının
düşük olması dikkat çekici.
Eğitim seviyesi arttıkça bu yargıya katılanların oranı da azalıyor. Lise altı eğitimlilerin yüzde 49’u
Türkiye’deki Kürt çocukların Kürtçe eğitim alabilmesi gerektiğine katılırken, bu oran lise ve
üniversite mezunlarında yüzde 40.
Kırılımlara baktığımızda etnik kimliğinin Kürt olduğunu ifade edenlerin yüzde 84’ünün bu yargıya
katıldığını, etnik kimliğini Türk olarak ifade edenlerde ise bu oranın yüzde 34 ile Türkiye
ortalamasının altında kaldığını görüyoruz. Bir diğer dikkat çekici husus, lise ve üniversite
eğitimlilerin içinde bu yargıya katılma oranının Türkiye ortalamasının altında kalması.

Türkiye’deki Kürt çocuklar anadilleri olan Kürtçe ile eğitim


alabilmelidirler.
Türkiye 19 18 19 30 15

Lise altı 16 16 19 34 15
Lise 22 19 19 25 15
Üniversite 21 19 20 26 14

Türk 23 21 21 25 9
Kürt 4 4 9 46 38

%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

Siyasi tercihlere göre incelediğimizde ise yüzde 90’la HDP seçmeninin bu görüşe en fazla katılan
parti tabanı olduğunu görüyoruz. MHP seçmeni ve İyi Parti seçmeni sırasıyla, yüzde 26 ve
yüzde 29 ile bu görüşe en az katılan parti tabanları.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 13 / 107


Türkiye’deki Kürt çocuklar anadilleri olan Kürtçe ile eğitim
alabilmelidirler.
Türkiye 19 18 19 30 15

Ak Parti 19 18 21 31 11
CHP 19 19 19 31 12
HDP 4 3 4 40 50
MHP 35 21 17 19 7
İyi Parti 31 23 17 25 4
Kararsız 15 19 25 29 13
Oy kullanmaz 16 17 20 31 16

%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

Şubat’16 Barometresi kapsamında, 6’lı ölçekle bu soruyu da sormuştuk. Ölçekler farklı olsa da
şunu söyleyebiliriz; Şubat’16 bulgumuzda Kürtlerin anadilleri olan Kürtçe ile eğitim
alabilmesine katılanlar ile katılmayanların oranı brbirine denkmiş. Oysaki bu ayki
bulgumuza göre katılanlar katılmayanlardan 8 puan daha fazla. Bir başka deyişle Kürtlerin
anadillerinde eğitim alabilmesi konusundaki toplumsal düşünce olumlu yönde değişmiş.

Türkiye’deki Kürt çocuklar anadilleri olan Kürtçe ile eğitim


alabilmelidirler.

Şubat'16 28 13 9 10 16 25

%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Kısmen katılmıyorum
Kısmen katılıyorum Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

Çözüm/Barış Süreci’nden beri siyasetin gündemine bile gelmeyen Kürtlerin anadilde eğitim
alabilme talebi hakkında Türkiye toplumunun yüzde 45’inin olumlu düşündüğünü, hatta
genel görüşün olumlu önde doğru evrildiği vurgulamakta yarar görüyoruz. Almanya’daki
Türk çocuklarının durumuna bakışla arada ciddi farklar olsa da, siyasetin gündeminden
çıkmış böyle bir talebin toplumda olumlu karşılık bulması da dikkat çekici. Anlaşılan o ki,
Türkiye toplumu bazı konularda siyasetin ve siyasi tartışmaların ilerisinde bulunuyor.

2.1.3. Türkiye’deki Suriyeli çocukların anadille eğitimine bakış


“Türkiye’deki Suriyeli çocuklar anadilleri olan Arapça ile eğitim alabilmelidir” görüşüne ise Türkiye
toplumunun yüzde 38’i katılıyor. Eğitim seviyesi arttıkça bu görüşe katılanların oranı bir
önceki yargıda olduğu gibi azalıyor. Lise altı eğitimlilerin yüzde 44’ü bu görüşe katılırken,
üniversite mezunlarında bu oran yüzde 34.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 14 / 107


Aynı şekilde hayat tarzını Modern olarak tanımlayanlar arasında bu oran Muhafazakâr olarak
tanımlayanlara göre daha düşük. Kürtlerin yüzde 61’i bu görüşe katılırken, Türkler yüzde 33
ile Türkiye ortalamasının altında kalıyor. Kürtlerin ve Türklerin Arapça anadil eğitimi
konusundaki pozisyonları Kürtçe anadil eğitimindekiyle aynı yönde denebilir.

Türkiye’deki Suriyeli çocuklar anadilleri olan Arapça ile eğitim


alabilmelidirler.
Türkiye 21 19 21 27 11

Lise altı 16 18 22 31 13
Lise 24 21 21 23 10
Üniversite 26 19 21 25 9

Modern 31 21 16 22 10
Geleneksel Muhafazakâr 19 19 26 26 10
Dindar Muhafazakâr 14 19 19 34 15

Türk 23 22 22 24 9
Kürt 11 11 16 40 21
%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

Şubat’16 Barometresi’ndeki bulgumuzla bu aykini kıyaslayınca “katılıyorum” ya da “katılmıyorum”


diyenlerin oranlarında kayda değer bir değişiklik görmüyoruz. Kürtlerin anadillerinde
eğitimine bakışta iki yılda olumlu yönde değişim mevcutken, Suriyelilerin anadillerinde
eğitim almasına bakışta değişiklik yaşanmamasını da önemli buluyoruz.

Türkiye’deki Suriyeli çocuklar anadilleri olan Arapça ile eğitim


alabilmedirler.

Şubat'16 26 13 9 11 21 19

%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Kısmen katılmıyorum
Kısmen katılıyorum Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

2.2. Suriyeli Sığınmacılara Bakış

Kutuplaşma teması kapsamında ele aldığımız bir diğer alt başlık ise Suriyeli sığınmacılara bakış. Bu
konudaki temel tartışmalara bakarak bu konuda iki yargı belirledik. Türkiye toplumunun
yüzde 76’sı Suriyeli sığınmacılar nedeniyle kentlerin daha güvensiz olduğunu düşünürken,
yüzde 78 ise Suriyeli sığınmacıların Türkiye ekonomisine zarar verdiğini düşünüyor.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 15 / 107


Suriye Sığınmacılara Bakış

Suriyeli sığınmacılar nedeniyle kentler artık daha


47 36 40
güvensiz oldu.

Suriyeli sığınmacılar Türkiye’nin ekonomisine zarar


47 36 42
veriyor.

<<- Kesinlikle katılmıyorum Kesinlikle katılıyorum ->>

2.2.1. Suriyeli Sığınmacılar ve Türkiye Ekonomisi


Türkiye toplumunun yüzde 78’i Suriyeli sığınmacıların Türkiye ekonomisine zarar verdiği görüşüne
katıldığını belirtmiştik. Hayat tarzını Modern olarak tanımlayanların yüzde 82’si bu görüşün
doğruluğuna katılırken, kendilerini Dindar Muhafazakâr olarak tanımlayanlarda bu oran
yüzde 71 ile Türkiye ortalamasının altında.

Türklerin ve Kürtlerin bu yargıya katılma oranları çok farklı değil. Kürtler Türklere nazaran bu
yargıya biraz daha fazla katılıyor.

Suriyeli sığınmacılar Türkiye’nin ekonomisine zarar veriyor.


Türkiye 4 7 11 36 42

Lise altı 4 7 11 39 39
Lise 2 6 13 32 46
Üniversite 6 6 11 35 43

Modern 4 4 10 32 50
Geleneksel Muhafazakâr 3 6 11 39 40
Dindar Muhafazakâr 5 10 13 34 37

Türk 4 6 12 35 43
Kürt 3 8 9 40 40

Alt gelir 3 7 7 42 40
Alt orta sınıf 5 6 13 34 41
Yeni orta sınıf 3 7 11 34 45
Üst gelir 5 8 10 33 45

%0 % 50 % 100

Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum


Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

Kişi başı düşen gelire göre baktığımızda, bu yargıya katılanların yani Suriyeli sığınmacıların Türkiye
ekonomisine zarar verdiğini düşünenlerin kişi başına düşen gelirinin, zarar vermediğini

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 16 / 107


düşünenlerden daha az olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bu konu ekonomik durumu daha
kötü olanı öncelikli olarak ilgilendiriyor denilebilir.

Suriyeli sığınmacılar Türkiye’nin ekonomisine zarar veriyor.


2.000

1.500
1179 TL
1058 TL 999 TL
965 TL 972 TL
1.000

500

0
Kesinlikle Katılmıyorum Ne katılıyorum ne Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum
katılmıyorum katılmıyorum

2.2.2. Suriyeli Sığınmacılar ve Güvenlik


Görüştüğümüz kişilerin yüzde 76’sı Suriyeli sığınmacılar nedeniyle kentlerin daha güvensiz
olduğunu düşünüyor. Yaş grupları arasında büyük bir fark olmasa da, 49 yaş ve üzerinde
olanlar bu yargıya diğer yaş gruplarına nazaran daha az katılıyor. Çalışma durumlarına göre
incelediğimizde üst düzey çalışanlar ve öğrenciler bu yargıya daha fazla katılırken, emekliler
ve işsizler diğer gruplara nazaran daha düşük orana sahip. Yerleşim yerlerine göre
incelediğimizde kentlerde yaşayanların bu yargıya katılma oranlarının kırsalda ve
metropollerde yaşayanlara kıyasla daha yüksek olduğunu görüyoruz.

Daha da çarpıcı olan, bu yargıya katılanların oranının demografik farklılıklarda bile pek de
değişmemesi. Bir başka ifadeyle Suriyeliler nedeniyle kentlerin daha güvensiz olduğunu
düşünmek ne yaşa göre, ne eğitime göre, ne etnik kimliğine göre ne de nerede yaşandığına
göre değişiyor.

Dolayısıyla ya bu algı Türkiye toplumunun zihnine yerleşmiş ya da gerçekten insanların hayatına


temas eden Suriyeli sığınmacı kaynaklı bir güvensizlik olduğundan bahsedebiliriz. Her iki
durum da ilgili kurumlar tarafından yönetilmeye ve düzeltilmeye muhtaç. Zira bu durum hiç
yaşanmak istenmeyen toplumsal karışıklıklara neden olabilir.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 17 / 107


Suriyeli sığınmacılar nedeniyle kentler artık daha güvensiz oldu.
Türkiye 4 7 13 36 40

18 - 32 yaş 3 6 13 35 43
33 - 48 yaş 4 8 12 38 38
49+ yaş 4 7 15 35 39

Üst düzey 3 8 11 34 44
İşçi, esnaf, çiftçi 4 7 13 38 38
Emekli 5 8 13 34 40
Evkadını 4 7 14 39 37
Öğrenci 4 5 13 32 46
İşsiz 7 7 13 34 39

Kır 3 9 15 46 27
Kent 4 6 13 40 37
Metropol 4 7 13 30 46

Türk 3 7 13 35 42
Kürt 5 8 12 41 34
%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

Siyasi tercihlere göre incelediğimizde ise Ak Parti seçmeninin, HDP seçmeninin ve kararsızların bu
yargıya Türkiye ortalaması altında katıldığını görüyoruz. Diğer partilerin seçmenleri ve oy
kullanmayacağını belirtenler ise Suriyeli sığınmacılar nedeniyle kentlerin daha güvensiz
olduğunu düşünüyor. Ancak sonuçta tüm seçmenler güvensizlik hissine sahip.

Suriyeli sığınmacılar nedeniyle kentler artık daha güvensiz oldu.

Türkiye 4 7 13 36 40

Ak Parti 5 12 17 35 30
CHP 3 4 8 31 54
HDP 7 9 13 42 29

MHP 3 4 7 34 51
İyi Parti 2 3 9 32 54
Kararsız 3 6 17 38 36
Oy kullanmaz 2 5 11 41 42

%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 18 / 107


2.3. Haklara Bakış

Kutuplaşma temasının bir diğer alt başlığı ise haklara bakış. Bu alt başlıkta genel olarak yurttaş
haklarının sağlanıp sağlanmadığına ve Türkiye toplumunda “öteki” olarak tanımlanan ya da
tartışılan dindarların, Alevilerin ve Kürtlerin haklarına bakışa dair fikir edinmeye çalıştık.

Türkiye toplumunun yüzde 40’ı yurttaş olarak haklarının yeterince sağlandığını düşünürken, yüzde
41’i ise haklarının yeterince sağlanmadığını düşünüyor. Buna karşın Türkiye toplumunun
yüzde 77’si dindarların, yüzde 58’i Kürtlerin, yüzde 47’si ise Alevilerin haklarının yeterince
sağlandığını düşünüyor. Bir başka ifadeyle Türkiye toplumu kendisinin haklarının
sağlanmadığını ama öteki olarak tanımlananların/tartışılanların haklarının büyük oranda
sağlandığını düşündüğü şeklinde bir yorum yapabiliriz.

Haklara Bakış

Yurttaş olarak haklarımın yeterince sağlandığını


15 26 28 12
düşünüyorum.

Alevilerin hakları yeterince sağlanmaktadır. 8 13 32 15

Kürtlerin hakları yeterince sağlanmaktadır. 7 13 37 21

Dindarların hakları yeterince sağlanmaktadır. 26 47 31

<<- Kesinlikle katılmıyorum Kesinlikle katılıyorum ->>

2.3.1. Yurttaş olarak haklar


Türkiye toplumunun yüzde 40’ı haklarının yeterince sağlandığını düşünürken, yüzde 41’i ise
haklarının yeterince sağlanmadığını düşündüğünü belirtmiştik. Yerleşim yerine göre
incelediğimizde, metropolde yaşayanlar bu yargıya en az katılan küme olarak karşımıza
çıkıyor. Kırsalda ve kentte yaşayanlar sırasıyla yüzde 46 ve yüzde 45 ile Türkiye ortalaması
üzerinde. 18-32 yaş arasındakiler yüzde 32 ile bu görüşe en az katılan grup olurken, 49 yaş
üzerindekiler yüzde 48 ile bu görüşe en fazla katılan grup olmuştur.

Eğitim arttıkça ve hayat tarzı modernleştikçe haklarının yeterince sağlandığını düşünenler azalıyor.
Lise altı eğitimlilerde bu oran yüzde 49 iken, üniversite mezunlarında yüzde 26. Hayat
tarzını Dindar Muhafazakâr olarak tanımlayanların bu yargıya katılma oranı yüzde 56 iken,
Modern olarak tanımlayanların yüzde 21.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 19 / 107


Yurttaş olarak haklarımın yeterince sağlandığını düşünüyorum.
Türkiye 15 26 18 28 12

Kır 10 23 20 36 11
Kent 14 25 17 31 14
Metropol 16 28 18 25 12

18 - 32 yaş 18 30 20 24 8
33 - 48 yaş 15 25 17 30 13
49+ yaş 11 24 17 31 17

Lise altı 9 25 17 32 17
Lise 19 27 17 27 10
Üniversite 22 30 21 21 5

Modern 28 34 17 15 6
Geleneksel Muhafazakâr 11 26 20 33 11
Dindar Muhafazakâr 9 19 15 34 22
%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

Etnik köken, din/mezhep ve dindarlık seviyesi bu görüşe katılım oranını etkiliyor. Yurttaş olarak
haklarının yeterince sağlandığını düşünen Türklerin oranı yüzde 43 iken, bu oran Kürtlerde
yüzde 34. Aynı şekilde bu görüşün doğru olduğunu düşünen Sünnilerin oranı yüzde 43 iken,
Alevilerin oranı yüzde 31. Bu oran sofularda yüzde 61 ile Türkiye ortalamasının üzerinde
iken, ateistlerde yüzde 7 ile oldukça düşük.

Yurttaş olarak haklarımın yeterince sağlandığını düşünüyorum.


Türkiye 15 26 18 28 12

Türk 14 24 19 30 13
Kürt 17 32 17 24 10

Sünni Müslüman 13 26 18 30 13
Alevi Müslüman 23 34 12 20 11

Ateist 45 37 11 6 1
İnançsız 29 34 17 18 2
İnançlı 17 33 20 23 7
Dindar 11 23 18 32 16
Sofu 8 18 13 40 21
%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

Siyasi tercihlere göre incelediğimizde Ak Parti seçmeninin yüzde 72’sinin bu görüşe katıldığını
görüyoruz. Bu görüşün doğruluğuna en az katılanlar ise CHP’liler, HDP’liler İyi Partili’ler ve

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 20 / 107


oy kullanmayacağını belirtenler. Siyasi tercihlere göre bu yargıya en az katılanlar ise İyi Parti
seçmenleri.

Yurttaş olarak haklarımın yeterince sağlandığını düşünüyorum.


Türkiye 15 26 18 28 12

Ak Parti 4 12 12 47 25
CHP 27 39 15 16 3
HDP 28 41 11 12 8
MHP 13 16 24 33 13
İyi Parti 22 37 22 17 2
Kararsız 8 28 25 27 11
Oy kullanmaz 22 32 26 17 3

%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

Dolayısıyla gençler, metropolde yaşayanlar, üniversite eğitimliler, ateistler, Aleviler, Kürtler,


Modernler, CHP, İyi Parti ve HDP seçmenleri yurttaş olarak haklarının yeterince
sağlanmadığı fikrini en çok taşıyan demografik kümeler.

2.3.2. Dindarların hakları


Türkiye toplumunun yüzde 78’i “Dindarların hakları yeterince sağlanmaktadır.” görüşüne katılıyor.
Eğitim seviyesinin artması ve hayat tarzının modernleşmesi bu yargının doğruluğuna dair
görüşleri pek etkilemiyor. Kendilerini ateist ve inançsız olarak tanımlayanlar, diğer kümelere
nazaran bu görüşe biraz daha fazla katılsa da dindarların haklarının yeterince sağlandığı
fikrine katılım da demografiye göre pek değişmiyor.

Dindarların hakları yeterince sağlanmaktadır.


Türkiye 2 6 14 47 31

Lise altı 2 7 13 48 30
Lise 2 6 14 46 31
Üniversite 3 5 17 44 31

Modern 3 5 15 44 34
Geleneksel Muhafazakâr 2 5 16 49 29
Dindar Muhafazakâr 3 11 11 44 31

Sofu 2 11 11 41 35
Dindar 3 7 13 49 28
İnançlı 1 4 17 47 30
İnançsız 2 15 45 38
Ateist 3 7 10 32 48
%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 21 / 107


2.3.3. Kürtlerin hakları
Türkiye toplumunun yüzde 58’i “Kürtlerin hakları yeterince sağlanmaktadır.” görüşüne katılıyor. Yaş
arttıkça bu görüşün doğruluğunu savunanlar da artıyor: 18-32 yaş arasındakilerin yüzde
52’si bu görüşün doğru olduğunu düşünürken, 49 yaş üzerindekilerde bu oran yüzde 65.

Eğitim seviyesi arttıkça Kürtlerin haklarının yeterince sağlandığını düşünenler azalıyor. Lise altı
eğitimlilerin yüzde 61’i bu görüşe katılırken, üniversite mezunlarının yüzde 54’ü bu görüşe
katılıyor. Kürtlerin sadece yüzde 30’u kendi haklarının yeterince sağlandığını düşünürken,
Türklerde bu oran yüzde 65. Üstelik eğitim arttıkça bu görüşte olanların azalması, Türklerin
daha eğitimli, Kürtlerin daha eğitimsiz grupta nispeten daha fazla yer almalarından
kaynaklanmıyor. Türkler arasında da, Kürtler arasında da eğitim arttıkça Kürtlerin haklarıın
yeterince sağlandığı görüşü azalıyor.

Kürtlerin hakları yeterince sağlanmaktadır.


Türkiye 7 13 22 37 21

18 - 32 yaş 10 13 25 33 19
33 - 48 yaş 5 13 23 37 21
49+ yaş 5 13 17 41 24

Lise altı 5 14 20 40 21
Lise 9 11 23 35 22
Üniversite 7 15 24 34 20

Türk 3 8 23 41 24
Kürt 22 33 15 20 10
%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

Siyasi tercihlere göre incelediğimizde Ak Partili’lerin, MHP’lilerin ve İyi Partili’lerin bu görüşe Türkiye
ortalamasından daha fazla katıldığını görüyoruz. Tahmin edileceği gibi HDP’liler yüzde 15 ile
bu görüşü en az destekleyen parti tabanı. CHP’lilerde ise bu oran yüzde 46.

Kürtlerin hakları yeterince sağlanmaktadır.


Türkiye 7 13 22 37 21

Ak Parti 2 5 17 50 27
CHP 7 18 29 33 13
HDP 36 39 11 8 6
MHP 5 8 19 38 31
İyi Parti 2 10 18 34 36
Kararsız 4 11 29 37 18
Oy kullanmaz 4 20 27 31 17

%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 22 / 107


Bu soruyu, bu ayki tema kapsamında sorduğumuz mesafe sorularıyla birlikte analiz ettiğimiz
aşağıdaki tablo “Kürtlerin hakları yeterince sağlanmaktadır” yargısına katılanların ve
kesinlikle katılanların toplamının, Kürtlere karşı hissedilen mesafeye göre değişimini
gösteriyor. Kısacası, Kürtlere karşı hissedilen mesafe arttıkça, kişiler kendilerini daha uzak
hissettikçe Kürtlerin haklarının yeterince sağlandığı fikrine daha fazla katılıyorlar diyebiliriz.

Kürtlerin hakları yeterince sağlanmaktadır. / Katılanların oranı


100

76 72
75 71
67
61 60 60 62
58
48
50

25

0
1 - Yakın 2 3 4 5 6 7 8 9 10 - Uzak

2.3.4. Alevilerin hakları


“Alevilerin hakları yeterince sağlanmaktadır.” görüşüne ise Türkiye toplumunun yüzde 47’si
katılıyor. Hayat tarzı modernleştikçe bu görüşe katılanların oranı da azalıyor. Kendilerini
Dindar Muhafazakâr olarak tanımlayanlarda bu oran yüzde 57 iken, Modern olarak
tanımlayanlarda yüzde 30.

Alevilerin haklarına bakışı belirleyen temel etken ise kişilerin mezhebi: Sünnilerin yüzde 43’ü
Alevilerin haklarının yeterince sağlandığını düşünürken, Alevilerde bu oran yüzde 31.
Kürtlerin hakları konusunda olduğu gibi Alevi hakları konusunda da hakkın birincil
muhatabı olan Aleviler, haklarının sağlandığını en az düşünenler. Bir başka ifadeyle
Kürtlerin haklarının yeterince sağlandığı en az Kürtler, Alevilerin haklarının yeterince
sağlandığını da en az Aleviler düşünüyor.

Alevilerin hakları yeterince sağlanmaktadır.


Türkiye 8 13 32 32 15

Modern 16 23 31 21 9
Geleneksel Muhafazakâr 5 11 33 35 16
Dindar Muhafazakâr 5 8 30 36 21

Sünni Müslüman 13 26 18 30 13
Alevi Müslüman 23 34 12 20 11

%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 23 / 107


Alevilerin haklarına bakışı yine mesafe sorusu ile birlikte ele aldığımızda bu sefer “Alevilerin hakları
yeterince sağlanmaktadır” yargısına katılmayanların ve kesinlikle katılmayanların oranının,
Alevilere karşı hissedilen mesafe azaldıkça arttığını görüyoruz.

Alevilerin hakları yeterince sağlanmaktadır. / Katılmayanların oranı


100

75

50
33 34
26 26
25 19
14 14 12 13 10

0
1 - Yakın 2 3 4 5 6 7 8 9 10 - Uzak

2.4. Tolerans / Hoşgörü

Bu kapsamda sorduğumuz bir başka soru seti ise dini, etnik ve mezhepsel toleransa dairdi.
Görüştüğümüz kişilere “damadım/gelinim farklı dinden olabilir”, “damadım/gelinim farklı
mezhepten olabilir” ve “damadım/gelinim farklı etnik kökenden olabilir” yargılarını verip bu
yargılara katılıp katılmadıklarını sorduk.

Türkiye toplumunun yüzde 64’ü damadının/gelinin farklı etnik kökenden olabileceği yargısına
katılırken, yüzde 63’ü farklı mezhepten olabileceği, yüzde 46’sı ise farklı dinden olabileceği
yargısına katılıyor. Dolayısıyla din farklılığının mezhep ve etnik farklılıktan daha az hoş
görüldüğünü; yine de din farklılığında bile bu durumu hoş görenlerin hoş görmeyenlerden
fazla olduğunu; etnik ve mezhepsel farklılığı hoş görenlerin de hoş görmeyenlerin üç
katından daha fazla olduğunu belirtmemiz gerekiyor.

Tolerans / Hoşgörü

Damadım/gelinim farklı mezhepten olabilir. 9 11 45 18

Damadım/gelinim farklı etnik kökenden olabilir. 9 10 46 18

Damadım/gelinim farklı dinden olabilir. 19 20 32 14

<<- Kesinlikle katılmıyorum Kesinlikle katılıyorum ->>

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 24 / 107


2.4.1. Din farklılığı
Bu alt başlıkta Türkiye toplumu en az “farklı din” ile ilgili olan yargıya katılıyor. Türkiye toplumunun
neredeyse yarısı “Damadım/gelinim farklı dinden olabilir” görüşüne katılıyor.

Modernleşen hayat tarzı ve azalan dindarlık seviyesi bu görüşe katılım oranını da arttırıyor.
Kendilerini Dindar Muhafazakâr olarak tanımlayanların yüzde 28’i damadının/gelinin farklı
dinden olabileceğini söylerken, kendilerini Modern olarak tanımlayanlarda bu oran yüzde
69. Sofularda yüzde 25 olan bu oran, ateistlerde yüzde 92’ye yükseliyor.

Görüştüğümüz kişilerin büyüdüğü yerin de bu görüşü etkileyen diğer bir faktör olduğunu görüyoruz.
Şehirlileşme arttıkça farklı dinden birinin aile fertleri olabileceği düşüncesi de artıyor. Köyde
büyüyenlerin yüzde 33’ü bu görüşe katılırken, büyükşehirdekiler büyüyenlerde bu oran
yüzde 59.

Alevilerin yüzde 67’si farklı dinden damatları/gelinleri olabileceğini söylerken, bu oran Sünnilerde
yüzde 42.

Damadım/gelinim farklı dinden olabilir.


Türkiye 19 20 16 32 14

Kadın 20 21 15 32 13
Erkek 18 19 16 32 14

Modern 6 10 15 45 24
Geleneksel Muhafazakâr 17 22 17 32 11
Dindar Muhafazakâr 34 26 13 19 9

Köy 27 25 15 23 10
Kasaba / İlçe 21 22 15 32 10
Şehir 13 17 17 36 18
Büyükşehir / Metropol 11 15 15 40 19

Ateist 3 6 41 51
İnançsız 4 2 15 52 27
İnançlı 10 13 20 41 15
Dindar 22 26 15 27 10
Sofu 40 25 10 15 10

Sünni Müslüman 20 21 17 30 12
Alevi Müslüman 13 13 8 49 18
%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum
Ne katılıyorum ne katılmıyorum Katılıyorum
Kesinlikle katılıyorum

Bu soruya verilen cevapları, 10 yıl önce ve geçen yıl aynı soruyu sorduğumuzda aldığımız cevaplarla
kıyaslayınca Türkiye toplumunun bu konuda hoşgörü kazandığını söyleyebiliriz. Zira 2008
yılında “damadım/gelinim farklı dinden olabilir” yargısına görüştüğümüz kişilerin sadece
yüzde 29’u katılıyormuş.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 25 / 107


Damadım/gelinim farklı dinden olabilir.

Ocak'19 19 20 16 32 14

HT 2018 24 25 12 30 10

HT 2008 30 32 9 23 6

%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

2.4.2. Etnik köken farklılığı


Türkiye toplumunun yüzde 64’ü “Damadım/gelinim farklı etnik kökenden olabilir.” görüşüne
katılıyor. Eğitim seviyesi arttıkça farklı etnik kökenden damadının/gelininin olabileceğini
düşünenler de artıyor. Lise altı eğitimlilerin yüzde 56’sı bu görüşe katılırken, üniversite
mezunlarında bu oran yüzde 73.

Ateistlerde bu görüşe katılmayan kimse yok. Katılanların oranı ise yüzde 91. Sofulara baktığımızda
ise her 2 sofudan 1’i farklı etnik kökenden damadı/gelini olabileceğini söylüyor.

Dindarlık seviyesi arttıkça, kişilerin büyüdüğü yer geliştikçe, yaş azaldıkça ve eğitim arttıkça bu
yargıya katılanların oranı kademe kademe artıyor.

Damadım/gelinim farklı etnik kökenden olabilir.

Türkiye 9 10 17 46 18

Lise altı 13 13 17 42 14
Lise 6 9 16 49 20
Üniversite 5 7 15 50 23

18 - 32 yaş 6 8 17 47 21
33 - 48 yaş 9 11 17 47 17
49+ yaş 13 12 16 44 15

Köy 13 13 20 41 13
Kasaba / İlçe 12 11 14 49 15
Şehir 5 10 17 47 21
Büyükşehir / Metropol 8 7 15 47 23

Ateist 8 39 52
İnançsız 3 4 12 48 32
İnançlı 5 8 20 49 18
Dindar 11 12 16 47 15
Sofu 21 16 14 34 16
%0 % 50 % 100

Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum


Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum
Siyasi parti tercihlerine göre incelediğimizde bu görüşe en fazla katılanların CHP’liler ve ardından
HDP’liler olduğunu görüyoruz: Her 5 CHP’linin 4’ü ve her 4 HDP’linin 3’ü farklı etnik

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 26 / 107


kökenden damadı/gelini olabileceğini söylüyor. Bu görüşe en az katılan parti tabanı ise
yüzde 54 ile Ak Parti seçmeni. Kürtler bu yargıya Türklerden daha fazla katılıyor.

Damadım/gelinim farklı etnik kökenden olabilir.


Türkiye 9 10 17 46 18

Ak Parti 13 14 19 42 12
CHP 3 4 14 58 22
HDP 5 9 10 45 30
MHP 15 13 16 43 13
İyi Parti 11 12 20 41 17
Kararsız 8 10 18 45 19
Oy kullanmaz 5 10 15 47 23

Türk 10 11 18 44 17
Kürt 6 10 11 52 21
%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

Bu soruya verilen cevapları yine 10 yıl önceki cevaplar ile kıyaslayınca bu konudaki hoşgörünün de
arttığını görüyoruz.

Damadım/gelinim farklı etnik kökenden olabilir.

Ocak'19 10 10 16 47 17

HT 2018 12 17 14 44 13

HT 2008 13 21 11 44 10

%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

2.4.3. Mezhep farklılığı


Mezhepsel farklılığa olan toleransı ölçmek için sorduğumuz “Damadım/gelinim farklı mezhepten
olabilir” bu konudaki son yargımızdı. Türkiye toplumunun yüzde 63’ü “Damadım/gelinim
görüşüne katılıyor.

Çalışma durumuna göre incelediğimizde ev kadınlarının yüzde 53 ile bu yargıya en az katılan;


öğrencilerin ise yüzde 78 ile bu yargıya en çok katılan çalışma durumu kümesi olduğunu
görüyoruz. Bu bile Türkiye’nin içinden geçtiği dönüşümün önemli bir göstergesi.

Kürtler Türklere göre, Aleviler Sünnilere göre bu görüşe daha fazla katılıyor. Türklerin yüzde 59’u bu
görüşe katılırken, Kürtlerin yüzde 63’ü; Sünnilerin yüzde 60’ı bu görüşe katılırken, Alevilerin
yüzde 72’si bu görüşe katılıyor. Diğer bir ifadeyle, Aleviler farklı mezhebe Sünnilere kıyasla
daha açıklar.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 27 / 107


Damadım/gelinim farklı mezhepten olabilir.
Türkiye 9 11 17 45 18

Öğrenci 6 4 12 49 29
Üst düzey 5 9 18 48 19
İşsiz 12 9 14 47 19
İşçi, esnaf, çiftçi 6 14 16 45 19
Emekli 11 12 14 47 17
Evkadını 14 13 20 40 13

Türk 10 12 18 42 17
Kürt 6 9 12 53 20

Sünni Müslüman 10 12 17 44 16
Alevi Müslüman 5 11 13 50 22
%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum
Ne katılıyorum ne katılmıyorum Katılıyorum
Kesinlikle katılıyorum

Son olarak bu soruya 10 yıl önce verilen cevaplarla bu yargıyı kıyaslayınca, bu konuda da Türkiye
toplumunun hoşgörüsünün arttığını görüyoruz.

Damadım/gelinim farklı mezhepten olabilir.


Ocak'19 10 11 16 46 17

HT 2018 13 18 14 43 13

HT 2008 17 27 12 36 8

%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

2.5. Toplumsal Cinsiyet

Türkiye toplumunun kutuplaşma noktalarını anlayabilmek için hazırladığımız bu temada


görüştüğümüz kişilere “kadın çalışmak için eşinden izin almalıdır” ve “bir erkekle kadının
beraber yaşamaları için dini nikâh şarttır” yargılarını verip bu yargılara katılıp
katılmadıklarını sorduk.

Her 4 kişiden 3’ü bir erkekle kadının beraber yaşamaları için dini nikâhın şart olduğunu, toplumun
yüzde 54’ü ise kadının çalışmak için eşinden izin alması gerektiğini düşünüyor.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 28 / 107


Toplumsal Cinsiyet

Bir erkekle kadının beraber yaşamaları için dini nikah


8 9 35 40
şarttır.

Kadın çalışmak için eşinden izin almalıdır. 18 18 33 21

<<- Kesinlikle katılmıyorum Kesinlikle katılıyorum ->>

2.5.1. Kadın çalışmak için eşinden izin almalı mı?


Kadınların çalışmak için eşlerinden izin alması gerektiği görüşüne Türkiye toplumunun yüzde 54’ü
katılıyor. Erkeklerin yüzde 58’i bu görüşe katılırken, bu oran kadınlarda yüzde 50. Diğer bir
deyişle her 2 kadından 1’i kadının çalışmak için eşinin onayını alması gerektiğini düşünüyor.

Eğitim durumuna göre incelediğimizde üniversite mezunları bu görüşe diğer eğitim seviyelerinde
olanlara kıyasla daha az katılıyor. Üniversite mezunlarının yüzde 26’sı bu görüşü
desteklerken, bu oran lise altı eğitimlilerde yüzde 71. Aynı şekilde üst düzey çalışanlar ve
öğrenciler de izin alma gereğine diğer çalışma durumlarında olanlara oranla daha az katılan
kesimler.

Şehirlileşme azaldıkça kadının çalışmak için eşinden izin alması gerektiğini düşünenler de artıyor.
Aşağıdaki grafiği incelediğimizde büyükşehirde büyüyenlerin yüzde 34’ü bu görüşe
katılırken, bu oran köyde büyüyenlerde yüzde 73--ki bu oran Türkiye ortalamasının oldukça
üzerinde. Türkiye toplumunun son dönemde hızla metropollüleştiğini düşündüğümüzde, bu
toplumsal dönüşümün diğer toplumsal konularda ne tür değişikliklere yol açabileceği
görülebilir.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 29 / 107


Kadın çalışmak için eşinden izin almalıdır.
Türkiye 18 18 9 33 21

Kadın 21 20 9 30 20
Erkek 16 17 10 36 22

Köy 7 11 8 40 33
Kasaba / İlçe 16 20 9 36 19
Şehir 22 20 10 30 18
Büyükşehir / Metropol 33 23 10 22 12

Lise altı 8 13 8 42 29
Lise 23 22 10 27 18
Üniversite 36 25 12 19 7

Evkadını 10 14 8 40 28
İşçi, esnaf, çiftçi 16 15 8 40 22
Emekli 15 18 9 33 26
İşsiz 23 17 13 27 21
Üst düzey 26 28 12 23 11
Öğrenci 39 23 10 16 13
%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum
Ne katılıyorum ne katılmıyorum Katılıyorum
Kesinlikle katılıyorum

2.5.2. Erkekle kadının birlikte yaşaması için dini nikah şart mı?
“Bir erkekle kadının birlikte yaşamaları için dini nikâh şarttır.” görüşüne Türkiye toplumunun yüzde
75’i katılıyor.

Hayat tarzını Modern olarak tanımlayanlar diğer hayat tarzı kümelerine kıyasla bu görüşe daha az
katılıyor. Dikkat çekici olan, bu yargıya katılma oranlarının hayat tarzına göre büyük
farklılıklar göstermesi. Dindar Muhafazakârların yüzde 95’i bu yargıya katılırken,
Modernlerin yüzde 42’si bu yargıya katılıyor.

Benzer durumu dindarlık seviyesinde de görüyoruz. Dindarlık seviyesi sofu olanların yüzde 94’ü,
dindar olanların yüzde 90’ı bu yargıya katılırken inançsızların yüzde 11’i, ateistlerin de
yüzde 12’si bu yargıya katılıyor.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 30 / 107


Bir erkekle kadının beraber yaşamaları için dini nikah şarttır.

Türkiye 8 9 8 35 40

Dindar Muhafazakâr 21 2 35 60
Geleneksel Muhafazakâr 4 6 9 41 40
Modern 23 22 13 23 19

Büyükşehir / Metropol 16 13 8 32 30
Şehir 9 13 11 32 35
Kasaba / İlçe 8 9 7 38 38
Köy 32 5 36 54

Sofu 3 12 30 64
Dindar 3 3 4 42 48
İnançlı 10 14 16 33 28
İnançsız 37 39 13 3 8
Ateist 55 28 4 8 4
%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum
Ne katılıyorum ne katılmıyorum Katılıyorum
Kesinlikle katılıyorum

Siyasi tercihlere göre incelediğimizde bu görüşe en az katılan seçmenin CHP’li seçmenler olduğunu
görüyoruz. Ak Parti’lilerin, HDP’lilerin, MHP’lilerin ve kararsızların yarısından fazlası bir
erkekle kadının beraber yaşamaları için dini nikâhın şart olduğunu düşünüyor. HDP
seçmenlerinin önemli bir kısmının dindar olduğunu ve kırsalda yaşadığını tekrar hatırlatmak
isteriz.

Bir erkekle kadının beraber yaşamaları için dini nikah şarttır.


Türkiye 8 9 8 35 40

Ak Parti 6 13 11 40 30
CHP 39 25 8 18 10
HDP 17 17 2 39 25
MHP 10 18 11 38 23
İyi Parti 25 21 10 32 13
Kararsız 18 19 11 34 18
Oy kullanmaz 23 21 9 27 21

%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

2.6. Korkular

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 31 / 107


Kutuplaşma konusunda bir diğer önemli konu ise korkularımız. Daha doğrusu toplumun farklı
kümelerinin korkularının birbirine benzeyip benzememesi. Aşağıdaki grafikte görüldüğü
üzere “yeni nesillerin dinden uzaklaşmasından”, “Türkiye’nin bölünmesinden” ve
“Özgürlüğünün kısıtlanmasından” korkanların oranı neredeyse birbirine denk.

Korkular

Yeni nesillerin dinden uzaklaşmasından korkuyorum. 7 11 36 30

Türkiye'nin bölünmesinden korkuyorum. 10 15 37 28

Özgürlüğümün kısıtlanmasından korkuyorum. 11 19 35 23

<<- Kesinlikle katılmıyorum Kesinlikle katılıyorum ->>

Her bir yargıyı tek tek analiz etmeden önce aşağıda çoklu mütekabiliyet analizi sonucunda
oluşturduğumuz toplumsal doku haritasında korkuların konumlarını inceleyelim. Görseldeki
düşey ekseni sosyo-ekonomik gelişmişlik, yatay ekseni de Türklük-Kürtlük ekseni olarak
düşünebiliriz. Bu bilgiyle hareket ederek ilk önce şu tespitte bulunabiliriz;

ü Türkiye ortalamasından bakınca korkuların oranları birbirine yakın olmakla birlikte


toplumun farklı kümelerinin farklı korkuları var.

ü “Yeni nesillerin dinden uzaklaşmasından korkuyorum” yargısına katılmayanlar daha genç,


daha eğitimli bir kümeyken, bu korkunun derecesi arttıkça daha yaşlı, daha az eğitimli,
daha dindar bir küme görüyoruz.

ü Bunun tam tersini de “Özgürlüğümün kısıtlanmasından korkuyorum” yargısında görüyoruz.


Bu sefer “kesinlikle katılmayanlar” sosyo-ekonomik olarak daha aşağıda iken, özgürlüğün
kısıtlanmasından korkma derecesi arttıkça sosyo-ekonomik seviye de yükseliyor.

ü Dolayısıyla özgürlüğünün kısıtlanmasından korkanlar ile yeni nesillerin dinden


uzaklaşmasından korkanlar büyük oranda toplumun farklı kümeleri.

ü Türkiye’nin bölünmesinden korkanlar ise diğer iki yargıya göre daha az salınım gösteriyor.
Bu da, demografik farklılıkların bu yargıya katılıp katılmamayı pek de etkilemediğini
gösteriyor.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 32 / 107


2.6.1. Özgürlüğün kısıtlanmasından korkma
Türkiye toplumunun yüzde 58’i özgürlüğünün kısıtlanmasından korkuyor. Diğer görüşlerde
belirttiğimiz gibi eğitim seviyesi arttıkça ve hayat tarzı modernleştikçe bu görüşe katılanlar
da artıyor. Din/mezhebe göre incelediğimizde Alevilerin Sünnilere oranla özgürlüklerinin
kısıtlanmasından daha fazla korktuğunu görüyoruz.

“Sizin için hangi kimliğiniz en önemlidir?” sorusuna “Din/mezhebim” cevabını verenler


özgürlüğünün kısıtlanmasından en az korkanlar olarak karşımıza çıkıyor.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 33 / 107


Özgürlüğümün kısıtlanmasından korkuyorum.

Türkiye 11 19 12 35 23

18 - 32 yaş 9 16 11 35 29
33 - 48 yaş 12 21 12 34 21
49+ yaş 12 20 14 35 19

Lise altı 14 21 13 34 17
Lise 9 16 11 34 30
Üniversite 5 17 12 37 29

Modern 6 12 10 36 36
Geleneksel Muhafazakâr 11 22 13 36 18
Dindar Muhafazakâr 15 21 11 33 20

Sünni Müslüman 11 20 13 34 22
Alevi Müslüman 5 10 7 47 31

Siyasi görüşüm 8 13 9 33 37
Maddi durumum, sınıfım 5 16 12 39 27
Etnik kökenim 6 15 12 39 28
Din / mezhebim 15 23 14 32 18
Cinsiyetim 7 15 10 38 30
%0 % 50 % 100

Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum


Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

Siyasi parti tercihlerine göre baktığımızda ise CHP’lilerin ve HDP’lilerin diğer partililere oranla
özgürlükleri konusunda daha kaygılı olduklarını görüyoruz.

Özgürlüğümün kısıtlanmasından korkuyorum.


Türkiye 11 19 12 35 23

Ak Parti 19 26 12 29 14
CHP 4 12 7 41 36
HDP 4 13 8 38 37
MHP 9 27 13 28 23
İyi Parti 11 10 14 46 19
Kararsız 10 19 16 34 21
Oy kullanmaz 8 16 14 36 25

%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 34 / 107


2.6.2. Yeni nesillerin dinden uzaklaşmasından korkma
Türkiye toplumunun yüzde 66’sının yeni nesillerin dinden uzaklaşmasından korktuğunu bu
bölümün başında belirtmiştik. Büyükşehirlerde büyüyenlerin Türkiye genelinin altında bir
oranda bu yargıya katılırken, köyde büyüyenlerin yüzde 77’si bu görüşe katılıyor. Aynı
şekilde lise altı eğitimlilerin yüzde 77’si bu görüşe katılırken bu oran üniversite
mezunlarında yüzde 51.

Hayat tarzını Muhafazakâr olarak tanımlayanların bu görüşe katılma oranı Modern kesime göre
daha yüksek. Dindarlık seviyesi arttıkça bu görüşe katılanların arttığını görüyoruz. Sofuların
yüzde 87’si yeni nesillerin dinden uzaklaşmasından korktuğunu belirtirken bu oran ateistler
ve inançsızlarda oldukça düşük.

Bu bölümün başındaki tespitimizi yeniden hatırlatalım. Türkiye toplumunun ortaklaştığı korkusu


olduğu gibi bazı korkularda da farklılaşıyor. Özgürlüğün kısıtlanmasından korkmak daha
modernlere, daha gençlere, daha eğitimlilere biraz daha az ait bir korku iken, yeni nesillerin
dinden uzaklaşması daha muhafazakârlara, daha yaşlılara, daha az eğitimlilere biraz daha
fazla ait bir korku.

Yeni nesillerin dinden uzaklaşmasından korkuyorum.


Türkiye 7 11 15 36 30

Büyükşehir / Metropol 12 16 16 32 24
Şehir 7 13 17 34 28
Kasaba / İlçe 7 9 16 38 29
Köy 5 8 11 39 38

Lise altı 5 8 10 40 37
Lise 8 13 19 34 27
Üniversite 12 16 21 32 19

Modern 14 21 23 24 18
Geleneksel Muhafazakâr 4 9 16 43 28
Dindar Muhafazakâr 5 5 5 38 46

Sofu 4 4 5 38 49
Dindar 4 7 9 43 38
İnançlı 8 15 27 32 18
İnançsız 26 33 22 14 4
Ateist 42 35 10 9 4
%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 35 / 107


2.6.3. Türkiye’nin bölünmesinden korkma
Türkiye toplumunun yüzde 65’i Türkiye’nin bölünmesinden korkuyor. Bu yargıda da demografik
kümelere göre kayda değer farklılık görmüyoruz. Tüm demografi gruplarında bu görüşe
katılanların oranı yüzde 50’nin üzerinde.

Türkiye'nin bölünmesinden korkuyorum.


Türkiye 10 15 10 37 28

18 - 32 yaş 10 13 12 36 30
33 - 48 yaş 11 16 9 39 26
49+ yaş 10 16 9 36 29

Lise altı 12 15 9 39 26
Lise 10 14 9 36 32
Üniversite 8 18 11 34 29

Modern 8 12 12 34 34
Geleneksel Muhafazakâr 10 17 10 39 24
Dindar Muhafazakâr 13 14 6 37 30

Türk 11 15 9 36 30
Kürt 9 16 11 43 21
%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

Siyasi parti tercihlerine göre incelediğimizde ise İyi Parti’lilerin, CHP’lilerin ve kararsızların diğer
partililere oranla Türkiye’nin bölünmesinden daha fazla korktuklarını söyleyebiliriz.

Türkiye'nin bölünmesinden korkuyorum.


Türkiye 10 15 10 37 28

Ak Parti 15 17 7 36 25

CHP 7 12 10 34 37

HDP 12 19 9 42 18

MHP 13 19 7 28 33

İyi Parti 6 10 9 44 31

Kararsız 8 14 14 38 26

Oy kullanmaz 4 13 11 42 29

%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 36 / 107


2.7. Özgürlük – Eşitlik Algısı

Kutuplaşma konusunda sorduğumuz bir diğer set soru ise özgürlük algısı ile ilgiliydi. Görüştüğümüz
kişilere “kendimi özgürce ifade edebiliyorum”, “Türkiye’de ifade özgürlüğü için gerekli ve
yeterli ortam sağlanmaktadır”, “ülkemde kendimi yabancı gibi hissediyorum” ve “Türkiye’de
kendimi 2.sınıf vatandaş olarak hissediyorum” yargılarını verip bu yargılara katılıp
katılmadıklarını sorduk.

Türkiye toplumunun yüzde 58’i, kendimi özgürce ifade edebiliyorum yargısına katılırken, yüzde 40
Türkiye’de ifade özgürlüğü için gerekli ve yeterli ortam sağlanmaktadır yargısına katıldı.

Özgürlük - Eşitlik Algısı

Kendimi özgürce ifade edebiliyorum. 10 18 39 19

Ülkemde kendimi yabancı gibi hissediyorum. 21 24 25 14

Türkiye’de kendimi 2. sınıf vatandaş olarak


16 23 28 17
hissediyorum.
Türkiye'de ifade özgürlüğü için gerekli ve yeterli ortam
15 25 27 13
sağlanmaktadır.

<<- Kesinlikle katılmıyorum Kesinlikle katılıyorum ->>

2.7.1. Kendimi özgürce ifade edebiliyorum.


Türkiye toplumunun yüzde 58’i kendilerini özgürce ifade edebildiğini belirtirken, yüzde 28’i
kendilerini özgürce ifade edemediklerini belirtmiş. Eğitim düzeyi arttıkça ve hayat tarzı
modernleştikçe bu görüşe katılanların oranı azalıyor. Üniversite mezunlarında bu oran
yüzde 32 iken, lise altı eğitimlilerde yüzde 66’ya yükseliyor. Hayat tarzını Muhafazakâr
olarak ifade edenler de Modernlere oranla kendilerini daha özgür ifade eden küme.

Bu konuda bir diğer dikkat çekici bulgu da mezhep farklılığı ile bu yargı arasındaki ilişki. Sünniler
Alevilere kıyasla kendilerini daha özgür ifade ediyor. Sünnilerin yüzde 62’si bu görüşe
katılırken, bu oran Alevilerde yüzde 32.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 37 / 107


Kendimi özgürce ifade edebiliyorum.
Türkiye 10 18 14 39 19

Lise altı 6 14 14 44 22
Lise 12 20 14 36 18
Üniversite 17 26 15 29 13

Modern 21 29 13 26 11
Geleneksel Muhafazakâr 6 16 16 44 18
Dindar Muhafazakâr 6 11 12 41 31

Sünni Müslüman 8 16 14 41 21
Alevi Müslüman 19 37 9 23 12
%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

Siyasi parti tercihlerine göre incelediğimizde ise Ak Parti’lilerin kendilerini diğer parti tabanlarına
göre daha özgürce ifade ettiklerini görüyoruz. Yüzde 85 orana sahip olan Ak Partililer
Türkiye genelinin de oldukça üzerinde bir orana sahip. CHP’liler, HDP’liler ve İyi Parti’liler ise
bu görüşe en az katılan partililer olmuş.

“Sizin için hangi kimliğiniz en önemlidir?” sorusuna “Din/”mezhebim” cevabını verenler bu görüşe
diğer kimliklerden daha fazla katılıyor. “Siyasi görüşüm” cevabını verenler ise bu görüşün
doğruluğuna en az katılan kimlik olmuş. Zira siyasi görüşünü kimliğinin en önemli unsuru
olarak görenlerin neredeyse yarısı bu yargıya katılmıyor.

Kendimi özgürce ifade edebiliyorum.


Türkiye 10 18 14 39 19

Ak Parti 1 5 10 53 32
CHP 20 33 13 26 9
HDP 22 33 8 24 12
MHP 4 10 17 44 25
İyi Parti 21 26 20 22 11
Kararsız 6 16 19 42 17
Oy kullanmaz 15 25 13 34 12

Din / mezhebim 5 11 13 47 24
Cinsiyetim 13 26 14 31 15
Etnik kökenim 17 26 13 29 15
Maddi durumum, sınıfım 15 25 19 29 12
Siyasi görüşüm 23 25 15 26 11
%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 38 / 107


2.7.2. Türkiye'de ifade özgürlüğü için gerekli ve yeterli ortam sağlanmaktadır.
“Türkiye’de ifade özgürlüğü için gerekli ve yeterli ortam sağlanmaktadır.” görüşüne Türkiye
toplumunun yüzde 40’ı katılırken, yüzde 40’ı katılmıyor ve yüzde 20’si kararsız kalıyor.

Yine eğitim seviyesi arttıkça bu görüşe katılanların oranı azalıyor. Lise altı eğitimlilerin yüzde 51’i
Türkiye’de ifade özgürlüğü için gerekli ve yeterli ortam sağlandığını düşünürken, bu oran
üniversite mezunlarında yüzde 22’ye iniyor.

Siyasi parti tercihlerine göre incelediğimizde ise Ak Parti seçmeninin bu görüşe en çok katılan parti
tabanı olduğunu görüyoruz. Ak Parti seçmenlerinin yüzde 72’si bu yargıya katılırken, diğer
hiçbir seçmen kümesinde bu yargıya katılanların oranı yüzde 50’yi geçmiyor.

Türkiye'de ifade özgürlüğü için gerekli ve yeterli ortam sağlanmaktadır.

Türkiye 15 25 20 27 13

18 - 32 yaş 19 28 20 23 9
33 - 48 yaş 15 24 19 28 14
49+ yaş 11 22 20 30 17

Lise altı 8 19 21 33 18
Lise 20 27 17 26 10
Üniversite 24 33 21 15 7

Ak Parti 2 9 16 48 25
CHP 32 39 14 10 5
HDP 30 37 13 10 10
MHP 13 19 23 34 12
İyi Parti 19 33 24 17 6
Kararsız 10 26 27 25 12
Oy kullanmaz 20 33 22 21 4
%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

2.7.3. İkinci sınıf hissetme


Özgürlük - eşitlik algısı bölümünde kişilerin Türkiye’de kendilerini nasıl hissettiklerini de anlamaya
çalıştık. Zira Türkiye toplumunun yüzde 45’i kendilerini ikinci sınıf vatandaş olarak
hissediyor.

Türkiye’de kendimi 2. sınıf vatandaş olarak hissediyorum.

16 23 16 28 17

%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 39 / 107


Hayat tarzı modernleştikçe bu görüşe katılanların oranı da artmakta. Kendilerini Dindar
Muhafazakâr olarak tanımlayanlarda bu oran yüzde 38 iken, Modern olarak
tanımlayanlarda yüzde 56. Kürtlerin yüzde 65’i kendilerini 2. sınıf vatandaş olarak
hissederken, Türklerin yüzde 40’ı böyle hissetmekte. Aleviler Türkiye geneli üzerinde bir
ortalamaya sahipken, Sünnilerde bu oran yüzde 43.

Aynı şekilde kendilerini ateist olarak tanımlayanların bu görüşe katılma oranı yüzde 63 ile Türkiye
geneli üzerinde iken, sofularda bu oran yüzde 34. Dolayısıyla Alevilerde, Kürtlerde,
Ateistlerde ve hayat tarzını Modern olarak tanımlayanlarda kendini 2. sınıf vatandaş olarak
hissetme oranı daha yüksek.

Türkiye’de kendimi 2. sınıf vatandaş olarak hissediyorum.

Türkiye 16 23 16 28 17

18 - 32 yaş 13 20 17 31 19
33 - 48 yaş 15 25 15 26 19
49+ yaş 19 25 15 26 15

Lise altı 18 23 15 27 17
Lise 14 23 17 27 19
Üniversite 14 22 17 31 16

Modern 9 18 17 33 23
Geleneksel Muhafazakâr 16 25 16 27 16
Dindar Muhafazakâr 22 26 14 23 15

Türk 18 25 17 25 15
Kürt 7 17 11 36 29

Sünni Müslüman 17 24 16 27 16
Alevi Müslüman 6 11 16 34 32

Ateist 7 10 20 34 29
İnançsız 9 18 29 22 22
İnançlı 12 19 17 34 18
Dindar 17 27 14 25 17
Sofu 24 26 16 21 13
%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum

Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

Siyasi tercihlere göre incelediğimizde HDP’lilerin yüzde 74’ünün bu görüşe katıldığını görüyoruz ki,
bu Türkiye ortalamasının oldukça üzerinde. Ak Partililer yüzde 24 ile bu görüşün
doğruluğuna en az katılan parti tabanı. Ak Partililer dışında hiçbir siyasi parti kümesinde
kendimi 2.sınıf vatandaş olarak hissediyorum yargısına katılmayanların oranı katılanlardan
fazla değil.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 40 / 107


Türkiye’de kendimi 2. sınıf vatandaş olarak hissediyorum.
Türkiye 16 23 16 28 17

Ak Parti 26 34 16 16 8
CHP 6 15 16 37 26
HDP 5 12 9 40 34
MHP 20 23 14 23 20
İyi Parti 13 18 17 34 18
Kararsız 15 23 21 28 14
Oy kullanmaz 12 18 12 37 21

%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

Haberleri izlemek için tercih edilen televizyon kanalına göre bu yargının kırılımlarına baktığımızda,
bir süredir altını çizdiğimiz bir diğer durum ile karşılaşıyoruz. Bu yargıyı analiz ederken temel
farklılık yaratan unsurun siyasi parti tercihi olduğunu belirtmiştik. Haber izlemek için tercih
edilen televizyon kanalı, görüştüğümüz kişilerin siyasal tercihleri hakkında önemli fikirler
veriyor. Bu yorumu biraz daha geliştirirsek, Ak Parti yandaşları ile Ak Parti karşıtları haber
almak için birbirlerinden farklı kanalları tercih ediyorlar. Bir diğer önemli nokta da “haberleri
takip etmeyen” kümenin siyasal pozisyonu.

Türkiye’de kendimi 2. sınıf vatandaş olarak hissediyorum.

Türkiye 16 23 16 28 17

A Haber 29 37 19 13 3
TRT 25 25 18 21 11
Show TV 21 26 21 23 9
ATV 20 31 16 22 12
Star TV 7 23 32 33 5
NTV 22 32 7 24 15
Haber Türk 16 32 8 35 8
Diğer kanallar 23 25 7 23 23
Kanal D 14 19 22 34 12
CNN Türk 17 28 8 36 11
Haberleri TV’den takip etmiyorum. 10 22 16 29 23
Fox TV 9 14 13 37 27
Halk TV 4 16 9 38 33
%0 % 50 % 100

Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum


Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 41 / 107


Bu bulgu üzerine başta siyasiler olmak üzere tüm aktörlerin kafa yorması gerekiyor. Zira 55 milyon
18 yaş üstü seçmen olduğunu hesaba kattığımızda, Türkiye’de kendisini 2.sınıf yurttaş
olarak hisseden 25 milyona yakın kişi var demektir.

2.7.4. Yabancı gibi hissetme


Türkiye toplumunun yüzde 39’u “Ülkemde kendimi yabancı gibi hissediyorum.” görüşüne katılıyor.

Ülkemde kendimi yabancı gibi hissediyorum.

21 24 16 25 14

%0 Kesinlikle katılmıyorum % 50 Katılmıyorum % 100


Ne katılıyorum ne katılmıyorum Katılıyorum
Kesinlikle katılıyorum

Yaş arttıkça kendini ülkesinde yabancı gibi hissedenlerin oranı azalıyor. 18-32 yaş arasında bu
görüşe katılanların oranı yüzde 44 iken, 49 yaş üstünde bu oran yüzde 35.
Eğitim seviyesi arttıkça ve hayat tarzı modernleştikçe de bu görüşün doğruluna katılanlar artıyor.
Lise altı eğitimlilerin yüzde 36’sı kendisini yabancı gibi hissederken, bu oran üniversite
mezunlarında yüzde 42. Aynı şekilde kendilerini Dindar Muhafazakâr olarak tanımlayanların
yüzde 33’ü bu görüşe katılırken, Modernlerin yüzde 51’i bu şekilde düşünüyor.

Çalışma durumuna baktığımızda ise ev kadınları ülkelerinde kendilerini yabancı hissetme görüşüne
en az katılan grup olarak karşımıza çıkıyor. Fakat her 2 öğrenciden 1’i kendisini yabancı gibi
hissediyor.

Ülkemde kendimi yabancı gibi hissediyorum.


Türkiye 21 24 16 25 14

18 - 32 yaş 18 20 17 28 16
33 - 48 yaş 20 27 16 24 13
49+ yaş 25 25 15 23 12

Lise altı 24 25 14 25 11
Lise 20 23 17 25 15
Üniversite 16 23 20 25 17

Modern 12 19 18 29 22
Geleneksel Muhafazakâr 22 25 16 26 10
Dindar Muhafazakâr 27 27 13 21 12

Üst düzey 15 24 20 26 15
İşçi, esnaf, çiftçi 19 26 14 26 15
Emekli 27 24 15 22 12
Evkadını 24 26 16 23 10
Öğrenci 18 17 15 29 21
İşsiz 17 18 19 29 17

%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum
Ne katılıyorum ne katılmıyorum Katılıyorum
Kesinlikle katılıyorum

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 42 / 107


Kürtlerin yüzde 53’ü kendilerini yabancı gibi hissederken bu oran Türklerde yüzde 37. Din/mezhep
bakımından incelediğimizde ise Sünniler, Alevilere oranla kendilerini daha az yabancı
hissediyor.

Dindarlık da bu görüşe katılım oranını etkiliyor: Dindarlık seviyesi arttıkça kendini yabancı olarak
hissetme görüşü azalıyor. Sofuların yüzde 27’si kendilerini yabancı gibi hissediyorken, bu
oran ateistlerde yüzde 69 ki Türkiye ortalamasının oldukça üzerinde.

Ülkemde kendimi yabancı gibi hissediyorum.


Türkiye 21 24 16 25 14

Türk 24 24 17 24 12
Kürt 11 24 12 32 21

Sünni Müslüman 23 25 16 25 12
Alevi Müslüman 9 15 17 34 25

Ateist 18 13 31 38
İnançsız 13 17 21 30 19
İnançlı 17 20 19 29 14
Dindar 23 27 14 23 12
Sofu 30 30 13 18 9
%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

Siyasi tercihlere göre incelediğimizde HDP seçmeninin bu görüşe en çok katılan parti tabanı
olduğunu görüyoruz. Kürt seçmen sayısının diğer partilere oranla daha fazla olduğunu
düşünürsek bu oran önceki grafiği destekler nitelikte. Ak Parti’lilerin ise yüzde 19’u bu
görüşe katılıyor. Diğer bir deyişle Ak Parti seçmeni bu görüşe en az katılan, en az yabancı
hisseden parti tabanı.

Ülkemde kendimi yabancı gibi hissediyorum.


Türkiye 21 24 16 25 14

Ak Parti 36 32 13 13 6
CHP 10 19 17 31 23
HDP 5 19 8 37 32
MHP 26 20 14 24 15
İyi Parti 14 17 19 36 14
Kararsız 19 26 21 25 9
Oy kullanmaz 16 16 17 35 16

%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 43 / 107


2.8. Özgürlükçülük – Otoriterlik

Bu bölümdeki son alt başlığımız ise Özgürlükçülük-otoriterlik ekseni. Bu alt başlıkta kişilerin kendi
haklarını mı, yoksa devletin güvenliğini mi öncüllediklerini ve Türkiye’nin bazı sorunlarını
çözebilmek için kanun ve kuralların dışına çıkılması konusunda ne düşündüklerini
anlamaya çalıştık.

Özgürlükçülük - Otoriterlik
Türkiye'nin sorunlarını çözmek için kanun ve kuralların
25 26 19 11
dışına çıkılabilir.

Devletin güvenliği kişilerin haklarından önce gelir. 11 18 34 22

<<- Kesinlikle katılmıyorum Kesinlikle katılıyorum ->>

2.8.1. Devletin güvenliği – Kişilerin hakları


“Devletin güvenliği kişilerin haklarından önce gelir.” görüşüne Türkiye toplumunun yüzde 56’sı
katılırken, yüzde 29’u katılmıyor. Eğitim seviyesi arttıkça bu görüşe katılanların oranı
giderek azalmakta. Yine de üniversite mezunlarının yüzde 42’si devletin güvenliğinin
kişilerin haklarından önce geldiği görüşünü onaylıyor.

Siyasi parti tercihlerine göre incelediğimizde ise Ak Parti ve MHP seçmenlerinin bu görüşe diğer
partililerin seçmenlerine kıyasla daha fazla katıldığını görüyoruz.

Devletin güvenliği kişilerin haklarından önce gelir.


Türkiye 11 18 15 34 22

Lise altı 7 15 15 37 25
Lise 13 20 13 32 22
Üniversite 18 23 16 28 14

Ak Parti 5 10 10 44 32
CHP 24 27 16 25 9
HDP 19 28 15 21 17
MHP 5 16 9 36 35
İyi Parti 11 11 21 35 22
Kararsız 9 22 19 34 17
Oy kullanmaz 14 22 19 28 17

%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 44 / 107


2.8.2. Türkiye’nin sorunlarını çözmek için kanunların dışına çıkılabilir.
“Türkiye’nin sorunlarını çözmek için kanun ve kuralların dışına çıkılabilir.” görüşüne ise Türkiye
toplumunun yüzde 30’u katılırken, yüzde 51’i katılmıyor. Diğer bir ifadeyle Türkiye
toplumunun yarısı sorunların çözülmesi için kanun dışına çıkılması fikrine olumlu bakmıyor.

Siyasi tercihlerine göre incelediğimizde Ak Parti ve MHP seçmenlerinin bu görüşe diğer parti
seçmenlerine kıyasla daha fazla katıldığını görüyoruz. CHP ve İyi Parti seçmenleri ise bu
görüşe en az katılan seçmenler.

Türkiye'nin sorunlarını çözmek için kanun ve kuralların dışına çıkılabilir.


Türkiye 25 26 18 19 11

Ak Parti 22 23 18 23 15

CHP 34 29 16 16 5

HDP 22 29 19 14 16

MHP 24 20 16 23 16

İyi Parti 31 30 18 10 12

Kararsız 24 27 20 21 7

Oy kullanmaz 22 28 22 19 9

%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

2.9. Zorunlu Din Dersine Bakış

“Din dersi ayrım yapmaksızın herkese mecburi olmalı.” görüşüne Türkiye toplumunun yüzde 54’ü
katılırken, yüzde 29’u katılmıyor.

Din dersi ayrım yapmaksızın herkese mecburi olmalı

11 18 17 30 24

%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

Yaşam tarzı modernleştikçe ve dindarlık seviyesi azaldıkça bu görüşe katılım oranı azalıyor. Diğer
bir ifadeyle “Modernlik” ve “İnançsızlık” arttıkça din dersinin zorunlu olması fikri azalıyor.
Aleviler de Sünnilere kıyasla bu görüşe daha az katılıyor. Alevilerde bu oran yüzde 28 iken,
Sünnilerde yüzde 58.

Etnik kökene göre incelediğimizde, Kürtler Türklere oranla din dersinin mecburi olması gerektiğine
daha fazla katılıyor.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 45 / 107


Din dersi ayrım yapmaksızın herkese mecburi olmalı.
Türkiye 11 18 17 30 24

Modern 26 28 19 18 10
Geleneksel Muhafazakâr 7 18 20 33 22
Dindar Muhafazakâr 4 7 11 36 42

Kürt 7 16 14 37 26
Türk 11 17 18 29 24

Alevi Müslüman 27 27 19 15 13
Sünni Müslüman 8 16 18 32 26

Sofu 4 6 9 37 44
Dindar 5 13 14 38 30
İnançlı 15 24 26 21 13
İnançsız 36 41 13 8 3
Ateist 61 24 8 6 1

%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum
Ne katılıyorum ne katılmıyorum Katılıyorum
Kesinlikle katılıyorum

2.10. Beklenti

2.10.1. Kızımın/oğlumun Türkiye'de iyi bir geleceğe sahip olacağını düşünüyorum.


Görüştüğümüz kişilere son olarak Türkiye toplumunun gelecek beklentisine dair, “Kızımın/oğlumun
Türkiye’de iyi bir geleceğe sahip olacağını düşünüyorum” yargısını verdik ve bu yargıya
katılıp katılmadıklarını sorduk. Türkiye toplumunun yüzde 41’i katılırken, yüzde 37’si
katılmıyor.

Kızımın/oğlumun Türkiye'de iyi bir geleceğe sahip olacağını


düşünüyorum.

15 22 22 27 14

%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

Önceki görüşlerde belirttiğimiz bulgular gibi, eğitim seviyesi arttıkça ve yaşam tarzı modernleştikçe
bu görüşe katılım oranı da azalıyor.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 46 / 107


Dindarlık seviyelerine göre incelediğimizde ise sofuların Türkiye ortalamasının oldukça üzerinde bir
ortalamaya sahip olduğunu görüyoruz. Sofuların yüzde 62’si çocuklarının Türkiye’de iyi bir
geleceğe sahip olacağını düşünürken, bu oran ateistlerde yüzde 13.

Kızımın/oğlumun Türkiye'de iyi bir geleceğe sahip olacağını


düşünüyorum.
Türkiye 15 22 22 27 14

Lise altı 10 21 19 33 18
Lise 18 22 24 23 13
Üniversite 25 23 26 19 8

Modern 29 27 22 14 7
Geleneksel Muhafazakâr 11 22 24 30 13
Dindar Muhafazakâr 10 16 17 33 24

Sofu 10 12 17 38 24
Dindar 10 20 21 32 17
İnançlı 20 26 25 19 9
İnançsız 37 25 27 8 3
Ateist 46 27 14 7 6
%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

Siyasi tercihlere göre incelediğimizde ise Ak Parti seçmeninin bu görüşü diğer parti seçmenlerine
kıyasla daha fazla desteklediklerini görüyoruz. İyi Parti seçmenleri ise bu görüşün
doğruluğuna en az katılan partililer.

Kızımın/oğlumun Türkiye'de iyi bir geleceğe sahip olacağını


düşünüyorum.
Türkiye 15 22 22 27 14

Ak Parti 4 9 17 45 26
CHP 33 29 17 14 7
HDP 29 42 8 14 8
MHP 9 16 30 31 13
İyi Parti 20 32 33 11 4
Kararsız 10 20 29 26 14
Oy kullanmaz 21 28 23 20 7

%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

Bu bölümde Türkiye’de kutuplaşmanın temel taşlarını oluşturabileceğini düşündüğümüz yargıları


tek tek ele aldık ve farklı demografik kümelerin görüşleri arasındaki farkları inceledik. Bazı

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 47 / 107


yargılara toplumun çok büyük çoğunluğu katılıyor ve demografi bu görüşleri pek etkilemiyor.
Örneğin Almanya’daki Türk çocukların anadillerinde eğitim alabilmeleri, dindarların
haklarının sağlandığı ve Suriyeli sığınmacıların ülke ekonomisine zarar verdiği görüşlerinde
toplumun hemfikir oldğunu söyleyebiliriz. Buna karşılık farklı mezhepten veya etnik köken
damat/gelin fikri veya beraber yaşamak için dini nikahın şart olduğu fikri oldukça yüksek
oranda toplumsal destek görse de, demografik kümeler arasında farklılıklar sözkonusu. Bu
durum korkulara dair yargılarda daha da belirgin hale geliyor.

Dolayısıyla yargıları tek tek ele almak, bize Türkiye toplumunda kutuplaşmanın hangi görüşlere,
inançlara dayandığı, hangilerinin ise pek etkisi olmadığı konusunda genel bir fikir veriyor.
Bundan sonraki bölümlerde ise yargıları istatistiki analizlere tabi tutarak, kutuplaşmanın
temel taşlarını oluşturan yargıları tespit ediyor ve analiz sonucunda ortaya çıkan
kutuplaşmayı ve bu kutuplaşmadaki toplumsal kümeleri derinlemesine inceliyoruz.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 48 / 107


3. KUTUPLAŞMA KÜMELERİ
3.1. Faktör ve Kümeleme Analizi

Bu ay araştırmamızda kutuplaşma temasına yer verirken niyetimiz sorduğumuz ölçekli soruların


birbiriyle nasıl çalıştığına bakmak, bu sorulardan faktörler elde etmek ve bu faktörlerden
yola çıkarak bir kümeleme analizi gerçekleştirmekti. Araştırmamız yinelemek istediğimizde
bu faktörler üzerinden tekrar bir kümeleme yapmayı ve sonuçlarını bugünkü bulgularımızla
karşılaştırabilmeyi de hedefledik.

Araştırmamızda geniş bir yargı setine yer vermemizin bir sebebi de en açıklayıcı faktörlere ulaşma
çabası idi.

Yaptığımız faktör analizi sonucu, her bir faktörü en çok etkileyen soruları dikkate alıp, faktöre düşük
katkı sağlayan soruları dışarıda bıraktık. Sorduğumuz 25 sorudan, faktör analizi sonucunda
14 tanesini kullanma kararı aldık. Tabloda faktörleri ve onları oluşturan soruları
görebilirsiniz.

Kendimi özgürce ifade edebiliyorum.


Türkiye'de ifade özgürlüğü için gerekli ve yeterli ortam sağlanmaktadır.
Özgürlük algısı:
Yurttaş olarak haklarımın yeterince sağlandığını düşünüyorum.
Beklenti: Kızımın/oğlumun Türkiye'de iyi bir geleceğe sahip olacağını düşünüyorum.
Bir erkekle kadının beraber yaşamaları için dini nikah şarttır.
Laiklik: Din dersi ayrım yapmaksızın herkese mecburi olmalı.
Damadım/gelinim farklı dinden olabilir.
Damadım/gelinim farklı etnik kökenden olabilir.
Hoşgörü:
Damadım/gelinim farklı mezhepten olabilir.
Türkiye’deki Kürt çocuklar anadilleri olan Kürtçe ile eğitim alabilmelidirler.
Anadil: Türkiye’deki Suriyeli çocuklar anadilleri olan Arapça ile eğitim
alabilmelidirler.
Özgürlüğümün kısıtlanmasından korkuyorum.
Korku:
Türkiye'nin bölünmesinden korkuyorum.
Toplumsal Cinsiyet: Kadın çalışmak için eşinden izin almalıdır.

Bu ayki araştırmamızda elde ettiğimiz veri setimize farklı yöntem ve değişkenlerle 7 ayrı kümeleme
analizi uyguladık. Sonuçta tekrarlanabilme ve açıklayıcılık açısından, sadece faktörlerden
yola çıkarak two step cluster analizinde karar kıldık.

Analizlerimiz sonucu elde ettiğimiz kümelerin profillerine detaylıca bakacağız, ancak öncesinde
analiz sürecindeki bir takım çarpıcı sonuçları paylaşmak istiyoruz.

Yöntem ve analize soktuğumuz sorular ne derece çeşitlenirse çeşitlensin, küme sayısının otomatik
olarak belirlendiği her senaryoda, veri iki ana kümeye ayrıldı. Muhafazakârlar ve Sekülerler
olarak isimlendirebileceğimiz bu iki kümenin boyutu da birbirine oldukça yakındı.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 49 / 107


Kutuplaşmayı ölçmeyi hedefleyerek tasarladığımız bu araştırmada ortaya çıkan tablo bizi
yine de şaşırtmayı başardı. Kişilerin siyasi tercihi, sağ-sol eksenindeki yeri, 24 Haziran oyu,
dindarlık durumu, etnik kökeni vb. hiçbir soruya yer vermediğimiz, sadece yargılardan
oluşan soru setine dayanarak yaptığımız analizlerin her birinde, toplum tam olarak ikiye
ayrıldı.

İlk analizlerin ardından dikkatimizi, eğer varsa, bu iki kutbun arasında, gri alandakileri bulmaya
yönelttik. Veriyi 5, 4 ve 3 kümeye ayırarak inceledik ve sonuç modelimizin bize en anlamlı
sonuçları sunan 3 kümeden oluşmasına karar verdik.

Farklı analiz yöntemleri ile elde edilen kümelerin dağılımı

28 25
42 37
50 50 51
21
44
23 32
21 25 22
51
29 35 30 31
25 26

Kümeleme 1 Kümeleme 2 Kümeleme 3 Kümeleme 4 Kümeleme 5 Kümeleme 6 Kümeleme 7

Sekülerler Ortadakiler Muhafazakarlar

Tüm yargılar, sadece faktörler, faktörler ve mesafe soruları, sağ-sol ekseni ile faktör soruları gibi
çeşitli değişken kombinasyonlarını analize katarak elde ettiğimiz kümeleri incelediğimizde,
sadece faktörler üzerinden gerçekleştirdiğimiz analizin (kümeleme 7) diğer modeller kadar
açıklayıcı olduğunu gördük. Daha az soru ile tekrarlanabilir olması o model üzerinden
ilerlememizi sağladı.

Kümelerin birbirine ne kadar benzediğini, toplumsal doku haritamız üzerinde gösteriyoruz: aynı
renklerin aynı küme elemanlarını temsil ettiği gösterimde, her analizin sonuçlarını
görebilirsiniz. Mavi renk ilerdeki sayfalarda analizlerimizde göreceğiniz esas kümeleme
modelimiz olmak üzere, diğer tüm noktalar bir kümeyi temsil ediyor. Toplumsal doku
haritasındaki yerlerine bakarak verinin hemen hemen her kümelemede aynı noktalardan
ayrıştığını görüyoruz: toplumun yarısına yakınından oluşan Muhafazakârlar, doku haritasının
üst kesiminde yer alan Sekülerler ve ikisinin ortasında konumlanan Ortadakiler.

Sekülerler ve Ortadakilerin, farklı analiz yöntemleri ile bazı farklı sorularla kendi içlerinde ayrıştığını,
Muhafazakârların ise her analizde neredeyse tamamen aynı noktada durduğunu görüyoruz.
Toplumun yaklaşık yarısına denk gelen bu küme, veri setine nereden bakarsak bakalım,
hangi yargı setini dikkate alırsak veya hangi soruları dışarıda bırakırsak bırakalım, aynı
şekilde hareket ediyor, aynı noktadan kırılıyor.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 50 / 107


Sekülerler

Ortadakiler

Muhafazakârlar

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 51 / 107


3.2. Kümelerin Konumlanışı

Bir önceki bölümde açıklamaya çalıştığımız analizler sonrasında 7 ayrı boyutta oluşan 3 kümenin
konumlanışları ya da notları aşağıdaki tabloda ve grafikte görülmektedir.

Boyutlar Sekülerler Ortadakiler Muhafazakârlar


1.En Düşük, 2.Düşük, 3.Orta, 4.Yüksek, 5.En Yüksek
Bireysel özgürlük algısı 2,25 2,45 3,86
Laiklik duyarlılığı 3,56 2,19 1,83
Hoşgörü 3,96 3,43 3,01
Anadil duyarlılığı 2,78 3,10 3,00
Korku 3,91 3,77 3,16
Olumlu beklenti 2,07 2,02 3,94
Kadın meselesinde tutuculuk 1,51 4,15 3,67

Boyutlar üzerinden konumlanışlara bakıldığında;

Sekülerler: Sahip oldukları bireysel özgürlükler konusundaki algıları düşük (kendini kısıtlanmış
hisseden), laiklik duyarlılığı ve hoşgörü seviyesi yüksek, yanısıra korkuları güçlü,
anadillerinde eğitim haklarına duyarlılığı orta altta, gelecek beklentileri olumsuz ve kadın
haklarında duyarlılıkları yüksek kümedir.

Ortadakiler: Sahip oldukları bireysel özgürlükler konusundaki algıları ortanın altında düşük (kendini
kısıtlanmış hisseden), laiklik duyarlılığı düşük, hoşgörü seviyeleri ortanın üstünde, yanısıra
korkuları güçlü, farklılıkların anadillerinde eğitim haklarına duyarlılık ortanın biraz üstünde,
gelecek beklentileri olumsuz ve kadın haklarında tutuculukları en yüksek seviyede olan
kümedir.

Muhafazakârlar: Sahip oldukları bireysel özgürlükler konusundaki algıları yüksek (kendini özgür
hisseden), laiklik duyarlılığı düşük, hoşgörü seviyesi orta, yanısıra korkuları orta, farklılıkların
anadillerinde eğitim haklarına duyarlılık orta altta, geleceğe dair olumlu beklentileri yüksek
ve kadın haklarında tutuculukları yüksek seviyede olan kümedir.

Sekülerler hemen her konuda diğer iki kümeden daha net ayrışırlarken, diğer iki küme biraz daha
birbirine benzerdir. Ortadakiler ile Muhafazakârlar arasındaki asıl farklılaşma Ortadakilerin
gelecek beklentileri olumsuzken, Muhafazakârlarınkinin olumlu yönde olması ve
Ortadakilerin korkularının Muhafazakârlarınkinden daha güçlü olmasıdır.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 52 / 107


Özgürlük_algısı
5
4
Kadın 3 Laiklik

2
1
0

Beklenti Hoşgörü

Korku Anadil
Sekülerler Ortadakiler Muhafazakârlar

3.3. Kümelerin Profilleri

Kümelerin profillerini anlamak için her bir kümenin farklı demografik kırılımlara nasıl dağıldığını
incelediğimizde oldukça farklı profillerle karşılaşıyoruz. Örneğin Sekülerler kümesi,
Muhafazakâr kümesine oranla çok daha genç. Sekülerlerin yarıya yakını 18-32 yaş
arasında iken, bu oran Muhafazakâr kümesinde yüzde 27.

Yaş (Gruplanmış)
Sekülerler 46 33 21

Ortadakiler 34 35 30

Muhafazakârlar 27 37 36

%0 %50 %100
18 - 32 yaş 33 - 48 yaş 49+ yaş

Bu kümelerin eğitim durumları da birbirinden epeyce farklı. Özellikle de Sekülerler kümesi,


Türkiye’nin çok üzerinde eğitime sahip. Bu ayki bulgumuza göre Türkiye toplumu içinde
üniversite mezunu olanlarının oranı yüzde 19 iken, Sekülerler kümesinde bu oranın iki katı.

Eğitim durumu (gruplanmış)


Sekülerler 19 42 38

Ortadakiler 54 32 14

Muhafazakârlar 60 29 12

%0 %50 %100
Lise altı Lise Üniversite

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 53 / 107


Bir diğer temel belirleyici ise büyüdükleri yer. Sekülerler diğer iki kümedekilere göre çok daha
şehirli.

Nerede büyüdü?

Sekülerler 10 23 41 26

Ortadakiler 32 23 34 11

Muhafazakârlar 33 29 28 11

%0 %50 %100
Köy Kasaba / İlçe Şehir Büyükşehir / Metropol

Sekülerlerin yüzde 61’i Modern hayat tarzına sahip olduğunu belirtirken, bu oran Ortadakilerde
yüzde 21, Muhafazakârlarda ise yüzde 11. Ortadakiler ile Muhafazakârlar arasında ise
Geleneksel Muhafazakâr oranı açısından kayda değer bir fark bulunmuyor, lakin Modern ve
Dindar Muhafazakâr oranları arasında önemli farklar var.

Hayat tarzı kümesi

Sekülerler 61 33 6

Ortadakiler 21 51 28

Muhafazakârlar 11 53 37

%0 %50 %100
Modern Geleneksel Muhafazakâr Dindar Muhafazakâr

Çalışma durumunda dikkatimizi çeken ilk bulgu, Sekülerler içerisinde diğer kümelere kıyasla
öğrencilerin oranının fazlalığı ve ev kadını oranının azlığı. Muhafazakârların üçte biri ev
kadınıyken, Sekülerlerin içerisinde ev kadını olanların oranı sadece yüzde 14. Öğrenciler ise
Muhafazakârlarda yüzde 6 iken, Sekülerlerde yüzde 19. Ayrıca Sekülerlerde üst
düzey/beyaz yaka çalışan oranı diğer kümelerin epey üzerinde.
Çalışma durumu (gruplanmış)

Sekülerler 27 20 11 14 19 9

Ortadakiler 14 31 12 29 7 8

Muhafazakârlar 12 28 14 34 6 6

%0 %50 %100
Üst düzey İşçi, esnaf, çiftçi Emekli Evkadını Öğrenci İşsiz

Dindarlık seviyelerine bakınca Sekülerler kümesinin yüzde 10’unun kendini ateist, yüzde 14’ünün
ise inançsız olarak tanımladığını görüyoruz. Ortadakiler kümesinde bu iki dindarlık
kümesinin toplam oranı yüzde 2, Muhafazakârlarda ise yüzde 1. Dindar ve sofuların

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 54 / 107


Muhafazakârlar kümesi içerisindeki oranı yüzde 76, Ortadakiler kümesindeki oranı ise
yüzde 63.
Dindarlık

Sekülerler 10 14 50 23 3

Ortadakiler 11 35 53 10

Muhafazakârlar 1 22 60 16

%0 %50 %100
Ateist İnançsız İnançlı Dindar Sofu

Etnisiteye göre analiz yaptığımızda, Muhafazakârlar kümesi ile Sekülerler kümesinin arasında
anlamlı bir fark olmadığını görüyoruz. Dolayısıyla bu kümeler arasında farklılaşmanın sebebi
etnisite değil. Ortadakiler kümesi ise Türkiye ortalamasının çok üzerinde Kürt oranına sahip.
Etnik köken
Sekülerler 80 13 1

Ortadakiler 66 29 3

Muhafazakârlar 83 13 1

%0 % 50 % 100
Türk Kürt Zaza Arap Diğer

Kümelerin kendilerini sağ-sol eksenine nasıl oturttuğuna baktığımızda ise Sekülerlerin biraz daha
solda, Muhafazakârların ise biraz daha sağda konumlandığını görüyoruz. 1’in en sol, 10’un
en sağ olduğu ölçekte Türkiye konumu ortalaması 6 iken, Muhafazakârların konumunun
ortalaması 7,2, Sekülerlerin ise 4,0. Ortadakiler ise tam anlamıyla kendilerini ortada
konumlandırıyorlar fakat konumları Türkiye ortalamasına göre biraz daha solda kalıyor.

Kümelerin sağ-sol ekseninde konumlanmaları


Türkiye 6,0

Muhafazakârlar 7,2

Ortadakiler 5,5

Sekülerler 4,0

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
<<- SOL SAĞ ->>

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 55 / 107


Son olarak bu kümelerin haberleri izledikleri televizyon kanalları da birbirinden farklı. Sekülerlerin
yüzde 42’si haberleri Fox TV’den takip ederken, yüzde 33 de haberleri televizyondan takip
etmediğini söylüyor. Muhafazakârlar ise haberleri büyük oranda ATV ve TRT’den takip
ediyor.

Haber seyrettiği TV kanalı


1
A Haber 3
11

ATV
2
CNN Türk 3
1
42
Fox TV 36
14
1
Haber Türk 2
2 Sekülerler
3
Halk TV 2
1

Kanal 7 Ortadakiler
2

Kanal D
5
1
Muhafazakârlar
NTV 1
2
2
Show TV 5
6
1
Star TV 4
2
2
TRT 7
16

Ulusal Kanal
3
Diğer kanallar 5
5
2
İzlemiyorum 1
1
Haberleri TV’den takip 33
18
etmiyorum. 12

0 10 20 30 40 50

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 56 / 107


Kümelerin profillerini anlamak için bir de farklı demografik kırılımlarda ne oranlarda yer aldıklarını
incelediğimizde kümeler arasındaki farklar yine ortaya çıkıyor

ü Gençlerin yüzde 36’sı Sekülerler kümesindeyken, yaşlıların yüzde 69’ı Muhafazakârlar


kümede yer alıyor.
ü Yüksek eğitimliler daha ziyade Sekülerlerden oluşurken, düşük eğitim seviyesindekileri
Muhafazakârlar kümesinde yer almaya meyilli. Seküler kümenin yüzde 53’ü üniversite
eğitimli iken, Muhafazakârların yüzde 63’ü lise altı eğitim seviyesinde.
ü Çocukluğun geçtiği bir bakıma ahlaki ve kültürel kodlamaların şekillendiği, kişilik ve
alışkanlıkların oluştuğu dönemi kırlarda, ilçelerde geçiren daha ziyade Muhafazakârlar
kümesindeyken, metropolde geçirenler ağırlıklı olarak Sekülerler kümesinde yer alıyorlar.
ü Modernlerin yüzde 62’si Sekülerler kümesindeyken, Dindar Muhafazakâr hayat tarzında
olanların yüzde 74’ü Muhafazakârlar kümesinde yer alıyorlar.
ü Beyaz yakalı çalışanların ve öğrencilerin çoğunluğu Seküler kümesinde, ev kadınlarının,
emeklilerin, işçi-esnafların büyük çoğunluğu da Muhafazakârlar kümesinde bulunuyor.
ü Üst ekonomik sınıftakilerin yarısı Sekülerler kümesindeyken, diğer ekonomik sınıfların
ağırlığı Muhafazakârlar kümesinde.
ü Dindarlık seviyesi yoğunlaştıkça, Muhafazakârlar hızla çoğunluk haline geliyor.
ü Ortadakiler hemen hemen her demografik, kültürel ve ekonomik kümede kayda değer
değişiklik olmadan benzer ağırlıkta yer alıyorlar.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 57 / 107


Kümelerin profilleri

Türkiye 26 22 51
Cinsiyet

Erkek 25 25 51
Kadın 28 19 52

18 - 32 yaş 36 23 41
Yaş

33 - 48 yaş 25 22 53
49+ yaş 18 22 60

Lise altı 11 25 64
durumu
Eğitim

Lise 34 21 45
Üniversite 53 16 31

Köy 10 27 63
büyüdü
Nerede

Kasaba / İlçe 23 20 57
Şehir 33 23 44
Büyükşehir / Metropol 46 17 38

Dindar Muhafazakâr 6 24 71
kümesi
Hayat
tarzı

Geleneksel Muhafazakâr 18 24 57
Modern 62 17 21

İşsiz 32 23 45
Çalışma durumu

Öğrenci 53 16 31
Evkadını 13 23 64
Emekli 23 21 57
İşçi, esnaf, çiftçi 20 26 54
Beyaz yakalı 43 19 38

Alt gelir 11 34 55
Ekonomik
sınıflar

Alt orta sınıf 22 23 54


Yeni orta sınıf 24 19 57
Üst gelir 47 14 39

Sofu 6 19 75
Dindar 12 24 64
Dindarlık

İnançlı 41 24 35
İnançsız 81 7 12
Ateist 90 6 4
0% 50% 100%

Sekülerler Ortadakiler Muhafazakârlar

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 58 / 107


3.4. Kümelerin Siyasi Tercihleri

Sekülerler kümesindekilerin yüzde 39’u CHP’ye, yüzde 11’i İyi Parti’ye ve yüzde 10’u HDP’ye oy
vereceğini söylüyor. Buna karşılık Muhafazakârların yüzde 46’sı Ak Parti, yüzde 12’si MHP
seçmeni. Ortadakilerin ise yüzde 19’u HDP, yüzde 14’ü CHP, yüzde 13’ü Ak Parti, yüzde 9’u
MHP seçmeni. Kararsız olan ve oy kullanmayacak olanlar üç kümede de dörtte bir
mertebesinde benzer oranlarda yer alıyorlar.

Siyasi tercih

Sekülerler 4 39 4 10 11 21 9

Ortadakiler 13 14 9 19 12 20 9

Muhafazakârlar 46 6 12 3 5 23 5

%0 %50 %100
Ak Parti CHP MHP HDP İyi Parti Diğer partiler Kararsız Oy kullanmaz

Kümelerin asla oy vermeyecekleri partilerin hangileri olduğuna bakıldığında, Sekülerlerin yüzde


44’ü Ak Parti’ye, yüzde 19’u HDP’ye işaret ediyor. Muhafazakârların yüzde 18’i ise CHP’ye,
yüzde 39’u da HDP’ye oy vermeyecek. Ortadakilerin oy vermeyeceği parti tanımlarına
bakıldığında ise yüzde 25’i Ak Parti’ye, yüzde 24’ü HDP’ye, yüzde 9’u CHP’ye, yüzde 6’sı
MHP’ye oy vermeyecek. Sekülerlerin yüzde 30’u, Ortadakilerin yüzde 36’sı ve
Muhafazakârların yüzde 35’i için ise asla oy verilmeyecek parti diye bir tanımlama yok.

Asla oy vermeyeceği parti

Sekülerler 44 1 4 19 30

Ortadakiler 25 9 6 24 36

Muhafazakârlar 7 18 1 39 35

%0 %50 %100
Ak Parti CHP MHP HDP İyi Parti Diğer partiler Asla oy vermem dediği parti yok

Siyasi tercihler küme dağılımlarına bakıldığında; Ak Parti seçmeninin yüzde 86’sı Muhafazakârlar
kümesinde, yüzde 11’de Ortadakiler kümesinde yer alıyor. CHP seçmeninin yüzde 62’si
Sekülerler kümesindeyken, yüzde 19’u Ortadakilerde, yüzde 19’u da Muhafazakârlarda yer
alıyor.

MHP seçmenlerinin yüzde 67’si Muhafazakârlar, yüzde 22’si Ortadakiler, yüzde 11’i Sekülerlerden
oluşuyor. İyi Parti seçmeninin ise yüzde 37’si Sekülerler, yüzde 33’u Ortadakiler, yüzde 30’u
da Muhafazakârlardan oluşuyor.
HDP seçmenlerinin yüzde 31’i Sekülerler, yüzde 49’u Ortadakiler, yüzde 20’si de Muhafazakârlar
kümede yer alıyor.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 59 / 107


Kümelerin profilleri

Türkiye 26 22 51

Ak Parti 56 27 17
Asla oy vermeyeceği

CHP 3 17 80
MHP 38 41 21
parti

HDP 17 18 66
İyi Parti 10 40 50
Diğer partiler 32 13 56
Asla oy vermem dediği parti yok 23 23 53

Ak Parti 4 11 86
CHP 62 19 19
MHP
Siyasi tercih

11 22 67
HDP 31 49 20
İyi Parti 37 33 30
Diğer partiler 21 46 33
Kararsız 25 21 54
Oy kullanmaz 35 30 35
0% 50% 100%

Sekülerler Ortadakiler Muhafazakârlar

Ak Parti’ye asla oy vermeyeceklerin yüzde 56’sı Sekülerler, CHP’ye oy vermeyeceklerin de yüzde


80’i Muhafazakârlar kümesinde yer alıyor.

Kümelerin Erdoğan'a verdikleri notlar


Türkiye 3,0

Muhafazakârlar 3,7

Ortadakiler 2,5

Sekülerler 2,0

1 2 3 4 5
<<- Çok zayıf Zayıf Orta İyi Pekiyi ->>

Kümelere göre Erdoğan’a verilen karneye baktığımızda da en düşük notun Sekülerler, en yüksek
notun ise Muhafazakârlar tarafından verildiğini görüyoruz.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 60 / 107


3.5. Kümelerin Tutum ve Davranışları

3.5.1. Özgürlük algıları


Muhafazakârlar bireysel özgürlüklerini kullanabildikleri, yurttaş haklarının yeterince sağlandığını,
ifade özgürlüğü için gerekli ve yeterli ortamın olduğunu düşünüyorlar. Diğer iki küme,
Sekülerler ve Ortadakiler ise tam tersi kanaate sahipler ve ülkedeki ortamın yetersiz olduğu
ve kendilerini yeterince ifade edemediklerini düşünüyorlar.

Özgürlük algısı
3,73
Yurttaş olarak haklarımın yeterince sağlandığını
düşünüyorum. 2,27
2,14

3,77
Türkiye'de ifade özgürlüğü için gerekli ve yeterli ortam
sağlanmaktadır. 2,35
2,04

4,09
Kendimi özgürce ifade edebiliyorum. 2,75
2,57

1 2 3 4 5
1.Kesinlikle 3.Ne katılıyorum 5.Kesinlikle
Katılmıyorum Ne de katılmıyorum Katılıyorum

Muhafazakarlar Ortadakiler Sekülerler

3.5.2. Beklentiler
Muhafazakârlar kızlarının, oğullarının geleceği için son derece iyimser beklenti içindeler. Buna
karşılık hem Sekülerler hem de ortadakiler son derece karamsarlar.

Kızımın / oğlumun Türkiye'de iyi bir geleceğe sahip olacağını


düşünüyorum.
Türkiye 15 22 22 27 14

Muhafazakarlar 1 3 23 48 26

Ortadakiler 24 52 20 30

Sekülerler 36 32 23 6 3

%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

3.5.3. Laiklik duyarlılığı


Laiklik duyarlılığı Sekülerlerde oldukça yüksek. Sekülerler hem din dersinin ayrım olmaksızın
herkese mecburi olmasına, hem de bir erkekle kadının beraber yaşaması için dini nikahın
şart olarak görülmesine itiraz ediyorlar. Muhafazakârlar ise her iki konuda da oldukça güçlü
biçimde olumlu kanaate sahipler. Ortadakiler de Muhafazakârlara benzer bir pozisyon alıyor

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 61 / 107


olsalar da, özellikle din dersinin ayrım yapmaksızın herkese mecburi olması konusunda
biraz daha temkinli bir pozisyon alıyorlar.

Laiklik duyarlılığı
3,93
Din dersi ayrım yapmaksızın herkese mecburi olmalı. 3,46
2,23

4,42
Bir erkekle kadının beraber yaşamaları için dini nikah
şarttır. 4,17
2,65

1 2 3 4 5
1.Kesinlikle 3.Ne katılıyorum 5.Kesinlikle
Katılmıyorum Ne de katılmıyorum Katılıyorum
Muhafazakarlar Ortadakiler Sekülerler

3.5.4. Hoşgörü
Her üç küme de farklı mezhep ve etnik aidiyetten damat veya gelini kabul ediyor. Farklı dinden
damat veya gelin ise Sekülerlerden ve Ortadakilerden kabul görürken, Muhafazakârlar
tarafından hoş karşılanmayacağı anlaşılıyor. Bu üç konuda Sekülerler üç grup içinde en
hoşgörülü pozisyonu alırlarken, Ortadakiler kabulden yana, Muhafazakârlar ise biraz daha
temkinli bir pozisyon alıyorlar.

Hoşgörü
4,02
Damadım/gelinim farklı mezhepten olabilir. 3,56
3,23
4,02
Damadım/gelinim farklı etnik kökenden olabilir. 3,65
3,23
3,84
Damadım/gelinim farklı dinden olabilir. 3,08
2,58

1 2 3 4 5
1.Kesinlikle 3.Ne katılıyorum 5.Kesinlikle
Katılmıyorum Ne de katılmıyorum Katılıyorum

Sekülerler Ortadakiler Muhafazakarlar

3.5.5. Anadilde eğitim duyarlılığı


Türkiye’de Kürt çocukların anadillerinde eğitim alabilmeleri konusunda kümelerde bir kabul olmasa
da karşı çıkışın da olmadığı söylenebilir. Hatta Muhafazakârlar kabul konusunda diğerlerine
kıyasla biraz daha ilerideler. Buna karşılık Suriyeli çocukların kendi anadillerinde eğitim
alabilmeleri konusunda yakın pozisyonlar gözlense de, bu kez Sekülerler biraz daha dozu
yüksek biçimde karşı çıkıyorlar.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 62 / 107


Anadilde eğitim duyarlılığı
3,24
Türkiye’deki Kürt çocuklar anadilleri olan Kürtçe ile eğitim
2,99
alabilmelidirler.
2,97

3,01
Türkiye’deki Suriyeli çocuklar anadilleri olan Arapça ile
2,97
eğitim alabilmelidirler.
2,59

1 2 3 4 5
1.Kesinlikle 3.Ne katılıyorum 5.Kesinlikle

Muhafazakarlar Ortadakiler Sekülerler

3.5.6. Korkular
Hem Sekülerler hem de Ortadakilerin ülkenin bölüneceği korkusuna güçlü biçimde sahipler,
Muhafazakârlar ise bu konuda korkuları olsa da biraz daha temkinli. Yine hem Sekülerler
hem de Ortadakiler özgürlüklerinin kısıtlanacağı korkusuna sahiplerken, Muhafazakârlarda
bu konuda da nötr pozisyonda duruyorlar.

Korku

3,80
Türkiye'nin bölünmesinden korkuyorum. 3,83
3,34

4,02
Özgürlüğümün kısıtlanmasından korkuyorum. 3,72
2,99

1 2 3 4 5
1.Kesinlikle 3.Ne katılıyorum 5.Kesinlikle
Katılmıyorum Ne de katılmıyorum Katılıyorum

Sekülerler Ortadakiler Muhafazakarlar

3.5.7. Kadına bakış


Sekülerler tümüyle kadının çalışmak için eşinden izin almasına karşı çıkarlarken, Muhafazakârların
yüzde 67’si, Ortadakilerin de yüzde 89’u bu fikri onaylıyor. Ortadakiler diğer iki kümenin
ortasında yer almıyor ve kadınların özgürlüğü konusunda daha da kısıtlayıcılar.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 63 / 107


Kadın çalışmak için eşinden izin almalıdır.

Türkiye 18 18 9 33 21

Muhafazakarlar 8 14 11 37 30

Ortadakiler 1 10 62 27

Sekülerler 55 39 5

%0 % 50 % 100
Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Ne katılıyorum ne katılmıyorum
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 64 / 107


3.6. Mesafeler: Toplumsal Grupların Birbirine Uzaklığı

Ocak’19 Barometresi kapsamında incelediğimiz kutuplaşma temasında incelediğimiz


parametrelerden biri de toplum kümelerinin birbirine uzaklığı. Bu çerçevede görüşülen
kişilere “Listesi verilen toplumsal kümelere/gruplara 1-Yakın, 10-Uzak olmak üzere,
mesafenizi nasıl tanımlarsınız?” sorusunu yönlendirdik ve irili ufaklı farklı 14 toplumsal
kümenin ismi olduğu bir liste verdik.

Bu soru grubunda görüştüğümüz kişilere verdiğimiz kart üzerinde bulunan toplumsal kümelere
mesafelerini ifade etmelerini istedik. Bu listede de KONDA verilerine göre yüzde 2’lerde
olan kümeler de, “Türkler” gibi toplumun yüzde 85’ini teşkil eden kümeler de mevcut.
Aşağıdaki grafikte toplum genelinin bu kümelerin hangilerine ne oranda yakın veya uzak
hissettiklerini tespit edebilirsiniz.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 65 / 107


Türkiye
Eşcinsellere 8,25

Ateistlere 7,81

HDP seçmenlerine 7,44

İçki içenlere 7,09

Gezi Parkı protestolarına katılan vatandaşlara 6,70

CHP seçmenlerine 5,86

Ak Parti seçmenlerine 4,72

Alevilere 4,67

Kürtlere 4,16

Modernlere 4,09 Türkiye

15 Temmuz'da sokağa çıkan vatandaşlara 3,31

Dindarlara 3,14

Sünnilere 3,05

Türklere 2,05

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
<<- Yakın Uzak ->>

En uzaktakiler; Eşcinseller, Ateistler ve HDP seçmenleri


Türkiye ortalamasına baktığımızda toplumun en uzak hissettiği kümenin eşcinseller olduğunu
görüyoruz. Görüştüğümüz kişilerin yüzde 62’si eşcinsellere mesafesi için 10 yani en uzak
seçeneğini tercih etmiş. Türkiye ortalamasında 8,25 puan alan eşcinseller; dindarlık
arttıkça, eğitim seviyesi düştükçe daha yüksek uzaklık puanına ulaşıyorlar. Eşcinsellerden
sonra en uzak hissedilen kümeyse ateistler. Türkiye, HDP seçmenlerine, içki içenlere ve
Gezi Parkı protestolarına katılan vatandaşlara da oldukça mesafeli yaklaşıyor.

Eşcinsellerin toplumda en istenmeyen grup olduğunu düşünsek de bu konuda zaman içerisinde bir
gelişme olduğunu söyleyebiliriz. Zira 2008 yılında gerçekleştirdiğimiz Hayat Tarzları
araştırmasında “Oğlumun/kızımın farklı cinsel yönelimleri olabilir.” diyenler yüzde 10’dan
2018’deki Hayat Tarzları araştırmasında yüzde 14’e ulaştı. Çok büyük bir değişiklik olmasa
da toplumun bir kısmının eşcinsellere bakışının yıllar içinde gelişme kaydettiği yorumunu
yapmak yanlış olmayacaktır.

Kürtlerin yüzde 12’si Türklere uzak hissediyor.


Türkiye ortalamasının en yakın hissetiği toplumsal küme tahmin de edilebileceği gibi Türkler ve
sonrasında Sünniler. Toplumun yüzde 80’i Türklere ilk dört kademedeki yakınlık puanını
veriyor. Kürt olduğunu belirten kişilerin ise sadece yüzde 12’si Türklere uzaklıklarını 6 veya
üstünde bir puanla tarif ediyorlar.

Kürtlerin dörtte biri HDP’ye uzak hissediyor.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 66 / 107


Türkiye’nin Kürtlere mesafesi 4,16 puanken, HDP seçmenlerine mesafesi 7,44 puan. Türkiye’nin
HDP seçmenlerine Kürtlerin geneline oranla çok daha mesafeli olduğu yorumunu
yapabiliriz. Kürtlerin de en az dörtte birinin HDP’ye mesafesi ölçeğin uzak tarafında kalıyor.

Elbette, bu noktada esas merak edilen konu hangi kümelerin bir diğerine ne kadar uzak hissettiği
olacaktır. Bu kapsamda toplum içinde seçmen kümelerine göre bu uzaklıklara göz atmak
gerekiyor. Zira toplum içinde konumlanma anlamında siyasetin önemli etkisi bulunuyor.

Ak Parti seçmenleri
Eşcinsellere 9,10
8,25

Ateistlere 8,81
7,81

HDP seçmenlerine 8,67


7,44

İçki içenlere 8,38


7,09

Gezi Parkı protestolarına katılan vatandaşlara 8,44


6,70

CHP seçmenlerine 7,83


5,86

Ak Parti seçmenlerine 1,87


4,72

Alevilere 5,09
4,67

Kürtlere 4,27
4,16
Ak Parti
Modernlere 4,70
4,09 Türkiye
15 Temmuz'da sokağa çıkan vatandaşlara 1,76 3,31

Dindarlara 2,11
3,14

Sünnilere 2,39
3,05

Türklere 1,73
2,05

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
<<- Yakın Uzak ->>

İlk olarak iktidar partisi seçmenlerinin bu kümelere mesafelerini tespit ediyoruz. Ak Parti
seçmenlerinin en uzak olduğu toplumsal kümenin Türkiye genelinde olduğu gibi eşcinseller
olduğunu görüyoruz. Ak Parti seçmenleri eşcinsellere, ateistlere, HDP seçmenlerine, içki
içenlere, Gezi Parkı protestolarına katılanlara, CHP seçmenlerine, Alevilere ve Modernlere
Türkiye ortamasından çok daha mesafeli yaklaşıyorlar.

Ak Parti seçmenlerinin en yakın hissetiği toplumsal küme ise Türkler. Türklerden sonra 15
Temmuz’da sokağa çıkan vatandaşlara ve Ak Parti seçmenlerine yakın hissediyorlar. Bu
yakınlığın da Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu görüyoruz.

Ak Partili’ler CHP seçmenlerine yaklaşık “Gezicilere” hissettikleri kadar uzak hissederken, CHP
seçmenlerinin kendine en uzak hissettiği grup Ak Parti seçmenleri olarak göze çarpıyor. İki

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 67 / 107


partinin seçmenlerinin birbirine oldukça mesafeli yaklaştığını ifade edebiliriz. Bu durumu
kutuplaşmanın bir sonucu olarak değerlendirebiliriz.

CHP seçmenleri

Eşcinsellere 6,51
8,25

Ateistlere 5,87
7,81

HDP seçmenlerine 6,20


7,44

İçki içenlere 4,43


7,09

Gezi Parkı protestolarına katılan vatandaşlara 3,70


6,70

CHP seçmenlerine 1,95


5,86

Ak Parti seçmenlerine 7,74


4,72

Alevilere 3,38
4,67

Kürtlere 4,15
4,16
CHP
Modernlere 2,67
4,09 Türkiye

15 Temmuz'da sokağa çıkan vatandaşlara 5,53


3,31

Dindarlara 4,71
3,14

Sünnilere 3,46
3,05

Türklere 2,26
2,05

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

<<- Yakın Uzak ->>

CHP seçmenlerinin de eşcinsellere bakışında Türkiye genelinden çok özel bir fark göze çarpmıyor.
CHP seçmenlerinin HDP seçmenlerine ve ateistlere de çok yakın olmadığını söyleyebiliriz.

CHP seçmenlerinin kendileri dışında en yakın hissettiği gruplar Türkler ve Modernler. Alevilere ve
Gezi Parkı protestolarına katılanlara da Türkiye ortalamasına göre daha yakın hissediyorlar.
Bu çalışmada görüştüğümüz Alevilerin yüzde 59’u CHP’ye oy vereceğini ifade ederken, bu
oylar CHP’nin genel oyunun da yüzde 22’sini oluşturuyor. Bu sebepten CHP seçmeninin
Alevilere Türkiye ortalamasından daha yakın hissetmesi gayet doğal bir durum olarak
görülebilir.
Türkiye genelinin kendini 3. sırada en uzak hissettiği grup olan HDP seçmenlerinin ne
düşündüğüne baktığımızda ortalama nüfustan farklı bir tabloyla karşılaşıyoruz.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 68 / 107


HDP seçmenleri
Eşcinsellere 8,01
8,25

Ateistlere 7,44
7,81

HDP seçmenlerine 1,85


7,44

İçki içenlere 7,27


7,09

Gezi Parkı protestolarına katılan vatandaşlara 5,15


6,70

CHP seçmenlerine 5,14


5,86

Ak Parti seçmenlerine 8,17


4,72

Alevilere 4,44
4,67

Kürtlere 1,49 4,16


HDP
Modernlere 5,21
4,09 Türkiye
15 Temmuz'da sokağa çıkan vatandaşlara 5,79
3,31

Dindarlara 3,30
3,14

Sünnilere 4,86
3,05

Türklere 3,91
2,05

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
<<- Yakın Uzak ->>

HDP seçmenleri siyasi kümeler arasında mesafe açısından Türkiye genelinden en farklı profil çizen
grup olarak karşımıza çıkıyor. Ancak konu eşcinseller ve ateistler olduğunda yakınlıkları
Türkiye geneliyle paralellik gösteriyor. HDP seçmenlerinin en uzak hissettiği toplumsal
kümeyse Ak Parti seçmenleri. HDP seçmeninin Modernlere de Türkiye ortalamasından daha
uzak hissettiğini görüyoruz. HDP seçmenleri Türklere de Türkiye geneline kıyasla oldukça
daha mesafeliler. Ancak yine de Ak Parti seçmenlerine ya da eşcinsellere olduğu kadar
uzak hissetmiyorlar.

HDP seçmenlerinin kendilerine en yakın hissettiği gruplar Kürtler ve HDP seçmenleri. Alevilere ve
dindarlara bakışlarının da Türkiye ortalamasına yakın olduğunu görüyoruz. Ancak başta da
belirttiğimiz gibi Kürtlerin de dörtte biri kendini HDP seçmenlerine uzak hissediyor.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 69 / 107


MHP seçmenleri

Eşcinsellere 8,93
8,25

Ateistlere 8,63
7,81

HDP seçmenlerine 8,82


7,44

İçki içenlere 7,16


7,09

Gezi Parkı protestolarına katılan vatandaşlara 7,76


6,70

CHP seçmenlerine 7,47


5,86

Ak Parti seçmenlerine 4,93


4,72

Alevilere 5,25
4,67

Kürtlere 5,42
4,16
MHP
Modernlere 4,23
4,09 Türkiye

15 Temmuz'da sokağa çıkan vatandaşlara 2,38


3,31

Dindarlara 3,08
3,14

Sünnilere 2,72
3,05

Türklere1,47 2,05

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
<<- Yakın Uzak ->>

MHP seçmenlerinin yakınlık-uzaklık tarifinin Türkiye ile çok benzer olduğunu görüyoruz. MHP
seçmenleri Türklere, Sünnilere ve 15 Temmuz’da sokağa çıkan vatandaşlara Türkiye
ortalamasından daha yakın hissederken, eşcinsellere, ateistlere, HDP seçmenlerine,
Kürtlere, CHP seçmenlerine ve Alevilere ortalamadan daha uzak hissediyorlar.

MHP seçmenleri Ak Parti seçmenlerine Türkiye ortalamasıyla aynı seviyede yakın hissediyorlar.
Buna bağlı olarak iki partinin mecliste kurduğu ittifakın tabanda pek de fazla bir karşılık
bulmadığı yorumunu yapabiliriz.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 70 / 107


İyi Parti seçmenleri
Eşcinsellere 8,14
8,25

Ateistlere 7,64
7,81

HDP seçmenlerine 7,96


7,44

İçki içenlere 6,32


7,09

Gezi Parkı protestolarına katılan vatandaşlara 6,21


6,70

CHP seçmenlerine 5,05


5,86

Ak Parti seçmenlerine 7,11


4,72

Alevilere 4,96
4,67

Kürtlere 4,85
4,16
İyi Parti
Modernlere 3,49
4,09 Türkiye

15 Temmuz'da sokağa çıkan vatandaşlara 3,78


3,31

Dindarlara 3,53
3,14

Sünnilere 2,73
3,05

Türklere 1,67
2,05

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
<<- Yakın Uzak ->>

İyi Parti seçmenlerinin MHP seçmenlerinin ortaya koyduğu tablodan büyük farkı olmadığını iddia
edebiliriz. İyi Partililerin MHP seçmelerinden temel farkının Ak Parti seçmenlerine olan
mesafeleri ve CHP seçmenlerine yakınlıklarından kaynaklandığını söyleyebiliriz. Birçok
toplumsal kümede Türkiye ortalamasına oldukça yakın olan İyi Parti seçmenleri, çok büyük
farklar olmamakla beraber Türklere, Sünnilere ve Modernlere Türkiye ortalamasından daha
yakın hissediyorlar.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 71 / 107


Diğer bulgular
Bunlar dışında farklı toplumsal kümelerin bu tanımlı 14 gruba ne kadar yakın veya uzak olduğu
birçok farklı bulgu ortaya çıkartabiliyor. Örneğin, eğitim seviyesi düştükçe kime daha uzak
hissedildiği veya dindarlık seviyesi arttıkça kimlerle yakınlık görüldüğü vb. birçok konuya
ilişkin bulgumuzu özetlenmiş olarak aşağıda inceleyebilirsiniz;

• Türkiye; eşcinsellere, ateistlere, HDP seçmenlerine, içki içenlere ve Gezi Parkı


protestolarına katılanlara daha mesafeli hissediyor. Bu gruplara hissedilen yakınlık yaş
gruplarına göre bakıldığında da büyük bir değişim göstermiyor.

• Kadın ve erkekler arasında mesafeler anlamında çok özel bir fark görülmüyor. Bir tek
kadınların “içki içenler”e erkeklere göre daha uzak olduğunu belirttiğini görebiliyoruz.

• Eğitimin toplum kümelerine mesafe açısından belirleyici bir faktör olduğu söylenebilir.
Düşük eğitimliler özellikle eşcinsellere ve ateistlere toplumun genelinden daha da uzaklar.
Ancak, HDP seçmenlerine mesafe üç eğitim kümesinde de aynı. Daha düşük eğitimliler
eşcinsellere uzaklıklarını 9 puan ile tanımlarken üniversite mezunlarında yaklaşık 7 puana
kadar yakınlaşıyor. Dolayısıyla toplumun eğitimli kesiminin eşcinselliği eğitimsizlere kıyasla
daha kabul edilir gördüğünü düşünebiliriz. Ancak, yine de üniversite mezunlarının da yüzde
55’i eşcinsellere 6 veya üstü puanla uzak hissettiğini belirtmiş.

• Gezi Parkı protestolarına katılanlara en yakın hisseden grubun ateistler olduğunu


görüyoruz. Aleviler de kendini bu gruba yakın hissediyor. Diğer bir deyişle, muhalif grupların
birbirlerine karşı yakın hissetme olasılığı artıyor.

• Gelir düzeyi yüksek olanlar Ak Parti seçmenine daha uzak hissederken, Gezi Parkı
protestolarına katılanlara ve Modernlere daha yakın hissediyorlar.

• Metropolde büyüyenlerle köyde büyüyenler arasında birçok konuda büyük farklılıklar


bulunmuyor. Metropol de büyüyenler de eşcinsellere köyde büyüyenler kadar mesafeli
yaklaşıyor.

• “Sizin için hangi kimliğiniz en önemlidir?”şeklinde sorduğumuz soruya “Din/mezhebim”


cevabını verenlerin yakınlık-uzaklık tarifleri Türkiye’nin profiline benziyor. En önemli
kimliğinin siyasi görüşleri olduğunu ifade edenlerse eşcinsellere, ateistlere ve modernlere
daha yakın hissediyorlar.

• “Önümüzdeki aylarda Türkiye’de ekonomik kriz bekliyor musunuz?” sorusuna verilen


cevaplar ve yakınlık-uzaklık tarifleri arasında büyük farklar göze çarpmıyor. Yalnızca kriz
beklemeyenlerin Ak Parti seçmenlerine daha yakın hissettiğini söylemek mümkün.

• Haberleri A Haber’den seyreden kişilerin çeşitli toplumsal kümelere mesafesine


baktığımızda kendilerini en çok 15 Temmuz’da sokağa çıkanlara yakın hissettiklerini
görüyoruz. Bu kanalı tercih edenlerin her yönüyle Ak Parti ve Erdoğan taraftarı olduklarını
birçok raporumuzda belirtiyoruz. Büyük bir fark olmamakla beraber Ak Parti’ye oy verenlerin
genelinden bile daha yakın hissediyorlar. Bununla beraber A Haber izleyicileri ateist ve
eşcinsellere en uzak duran kümelerden biri.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 72 / 107


• Daha çok CHP seçmeninin takip ettiğini bildiğimiz Halk TV’ye baktığımızda elbette farklı bir
tabloyla karşılaşıyoruz. Haberleri Halk TV’den izleyenler ateistlere, Gezi Parkı protestosuna
katılanlara ve eşcinsellere Türkiye ortalamasına göre daha yakın hissediyorlar. Halk TV
izleyenler Alevilere ve Modernlere de daha yakın hissediyorlar.

• Yılbaşını dışarıda kutlayanlar; eşcinsellere, ateistlere ve Modernlere daha yakın hissediyor.


Yılbaşını kutlamayanlar ise dindarlara, Ak Parti seçmenlerine ve 15 Temmuz’da sokağa
çıkanlara daha yakın hissediyorlar.

• Dindarlık mesafede en etkin belirleyici unsur


Genel itibariyle dindarlığın, ülkedeki kutuplaşmayla yakından ilişkili bir unsur olduğunu bu
raporumuzun farklı yerlerinde belirtiyoruz. Mesafeleri dindarlık üzerinden incelediğimizde
de, her türlü kümeyle mesafenin dindarlıkla sıkı korelasyon ortaya koyduğunu görebiliyoruz.
Diğer bir deyişle dindarlık, kişilerin diğeriyle ilgili fikrini başka birçok parametreye kıyasla
çok daha fazla tanımlıyor.

Aşağıdaki grafikte mesafe belirtilen bir seçmen kümesi de olsa, bir etnik grup veya bir
mezhep de olsa dindarlık seviyesi değiştikçe oranlı olarak mesafe de değişiyor.

Ateistlerin en uzak olduğu grup Ak Parti seçmenleri olarak karşımıza çıkıyor. Ateistler;
Modernlere, Gezi Parkı Protestolarına katılanlara ve eşcinsellere yakın hissediyorlar.
Ateistlerin eşcinsellere mesafesinin 4, yani “yakın” denilen tarafta olduğunu görüyoruz.
Eşcinsellere mesafesini 5’in altında, yani yakın olarak ifade eden tek grubun bu olduğunu
söyleyebiliriz.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 73 / 107


Dindarlığa göre mesafeler

Eşcinsellere

Ateistlere

HDP seçmenlerine

İçki içenlere

"Geziciler"

CHP seçmenlerine

Ak Parti seçmenlerine

Alevilere

Sofu
Kürtlere
Dindar
İnançlı
Modernlere İnançsız
Ateist
15 Temmuz'da çıkanlar

Dindarlara

Sünnilere

Türklere

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
<<-Yakın Uzak ->>

3.7. Kümelerin Bazı Kimlik ve Tercihlere Bakışı

Ortaya çıkardığımız kutuplaşma kümelerinin diğerlerine, bazı kimlik ve tercihlere mesafeleri de


ilginç ve ülke ortalamalarından farklılaşmaları kümelerin karakterlerini tarif ettiği gözleniyor.

Sekülerlerin kendilerine en yakın olarak tanımladıkları gruplar Modern hayat tarzındakiler.


Sekülerler Alevi-Sünni, Türk-Kürt gibi etnik ve inanç gruplarına ton farkları olsa da farklı bir
bakış açısına, mesafe algısına sahip değiller ve hepsine kendilerini yakın hissediyorlar.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 74 / 107


Sekülerlerin kendilerine en uzak grup olarak tanımladıkları gruplar arasında önce Ak Parti
seçmenleri, daha sonra da HDP seçmenleri ve eşcinseller geliyor. Kısaca not etmek
gerekirse Sekülerler diğer kümeler arasında Ak Parti ve HDP seçmenleriyle eşcinsellere
mesafeli dururlarken, diğer tüm gruplarla bir biçimde yakın duruyorlar.

Sekülerler
8,2
Eşcinsellere
6,1
7,7
Ateistlere
5,6
7,2
HDP seçmenlerine
6,3
7,0
İçki içenlere
4,7
6,6
Gezi Parkı protestolarına katılan vatandaşlara
4,3
5,7
CHP seçmenlerine
3,6
5,1
Ak Parti seçmenlerine
7,3
4,7
Alevilere
3,8
4,1
Kürtlere
4,0
Türkiye
4,1
Modernlere
2,7 Sekülerler
3,5
15 Temmuz'da sokağa çıkan vatandaşlara
5,3
3,2
Dindarlara
4,7
3,1
Sünnilere
3,5
2,1
Türklere
2,3

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

<<- Yakın Uzak ->>

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 75 / 107


Ortadakiler
8,2
Eşcinsellere
8,8
7,7
Ateistlere
8,1
7,2
HDP seçmenlerine
6,2
7,0
İçki içenlere
7,4
6,6
Gezi Parkı protestolarına katılan vatandaşlara
6,3
5,7
CHP seçmenlerine
5,6
5,1
Ak Parti seçmenlerine
6,1
4,7
Alevilere
4,9
4,1
Kürtlere
3,7
Türkiye
4,1
Modernlere
4,4 Ortadakiler
3,5
15 Temmuz'da sokağa çıkan vatandaşlara
4,0
3,2
Dindarlara
3,2
3,1
Sünnilere
3,5
2,1
Türklere
2,5
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

<<- Yakın Uzak ->>

Ortadakilerin yakın ya da uzak oldukları gruplar ülke ortalamalarıyla neredeyse çakışıyor. En uzak
oldukları kümeler sırasıyla eşcinsellere, ateistlere, içki içenlere oldukça mesafeliler. Öte
yandan HDP seçmenlerine, Ak Parti seçmenlerine de bir miktar mesafeliler. Önceki
bölümlerde analiz ettiğimiz gibi Ortadakilerin heterojen bir küme olmaları bir bakıma yakın
ya da uzak durdukları gruplar meselesinde de gözleniyor.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 76 / 107


Muhafazakârlar
8,2
Eşcinsellere
9,0
7,7
Ateistlere
8,7
7,2
HDP seçmenlerine
8,1
7,0
İçki içenlere
7,9
6,6
Gezi Parkı protestolarına katılan vatandaşlara
7,9
5,7
CHP seçmenlerine
6,9
5,1
Ak Parti seçmenlerine
3,6
4,7
Alevilere
5,1
4,1 Türkiye
Kürtlere
4,4
4,1
Modernlere Muhafazakârlar
4,6
3,5
15 Temmuz'da sokağa çıkan vatandaşlara
2,3
3,2
Dindarlara
2,5
3,1
Sünnilere
2,8
2,1
Türklere
1,8
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

<<- Yakın Uzak ->>

Muhafazakârların uzak durdukları gruplara ise ülkenin genel eğilimlerine kıyasla daha da mesafeli
duruyorlar. Muhafazakârlar eşcinsellere, ateistlere, HDP seçmenlerine, içki içenlere, Gezi
Parkı eylemlerine katılanlara, CHP seçmenlerine oldukça mesafeliler. Buna karşılık 15
Temmuz Darbe Girişiminde sokağa çıkanlara ve dindarlara da oldukça yakın hissediyorlar.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 77 / 107


3.8. Karar Ağacı İle Oluşan Alt Kümeler

Kümeleri elde ettikten sonra her bir kümenin içine daha da detaylıca bakmanın faydalı olacağını
düşünerek küme içi kırılımları analiz ettik. Muhafazakârlar veya Sekülerler diye
adlandırdığımız kümeler sonuçta ne tamamen Muhafazakârlardan ne de tamamen belli
parti seçmenlerinden oluşuyordu.

Bu kümelerin iç kırılımlarını incelemek için, daha önce seçmen davranışlarını incelerken


kullandığımız karar ağacı yöntemine karar verdik.5 Karar ağacı yöntemi (decision tree),
analize soktuğumuz değişkenlerden hangilerinin küme içi ayrışmaları sağladığını kendisi
seçerek alt kırılımları hesaplıyor ve ortaya çıkan mümkün olduğunca homojen alt kümeleri
bize sunuyor.

Dolayısıyla kümeleri tek tek analize soktuğumuzda, bize hangi değişkeni kullanarak bir alt yaprağa
geçtiğini, hangi değişkenlerin kümenin alt kırılımlarında etkili olduğunu gösteren bir tabloya
ulaşıyoruz.

Karar ağacı analizini her küme için aynı şekilde yürüttük, her küme için
Cinsiyet, Yaş, Eğitim durumu, Nerede büyüdü, Hayat tarzı kümesi, Çalışma durumu, Sağ -
sol ekseninde nerede, Türkiye’de ekonomik kriz beklentisi, Asla oy vermeyeceği parti, Etnik
köken, Örtünme durumu, Din/mezhep, Dindarlık, Aylık hane geliri, Ekonomik sınıflar, Haber
seyrettiği TV kanalı
sorularını analize soktuk, analiz sonucunda bu değişkenlerden en ayrıştırıcı olanları
belirleyip her küme için kırılımları görselleştirdik.

3.8.1. Sekülerler
Sekülerlerin olduğu kümeye baktığımızda, analize giren değişkenler arasından etnik köken, sağ –
sol eksenindeki yeri, asla oy vermeyeceği parti, nerede büyüdü ve cinsiyetin kullanıldığını
görüyoruz.

Analiz, sekülerleri önce etnik kökene göre ikiye ayırıyor. HDP oylarının yüzde 55’e yükseldiği bir alt
küme cinsiyete göre ikiye bölünüyor. Sekülerler 100 kişi olsa 13’ü Kürt erkek, 8’i Kürt
kadınlardan oluşan iki alt kümeye ulaşılıyor.

Sekülerlerin içindeki Türkler ise sağ – sol ekseninde kendini nerede konumlandırdığına göre tekrar
ayrışıyor. En sağdakiler, İyi Parti, MHP ve Ak Partili’lerin ağırlıkta olduğu alt küme, sekülerler
içinde yüzde 8 ağırlığı ile tek başına dururken, kendisini siyasi eksende ortada görenler asla
oy vermeyeceği partilere göre bölünüyor. Ne HDP’ye ne de İyi Parti’ye asla oy vermeyecek
olanlar ile o soruya “böyle bir parti yok” cevabını verenler yüzde 19’luk bir alt kümeyi
oluştururken, Özellikle Ak Parti ve MHP’ye oy vermeyecek olanlar yüzde 10’luk bir alt
kümede buluşuyor.

Kendini en solda görenleri ayrıştıran değişken ise büyüdükleri yer. Bu alt küme, metropolde mi
yoksa kasabada mı büyüdüklerine göre ikiye ayrışıyor.

5
http://konda.com.tr/tr/rapor/turkiyede-donan-siyasetin-sifreleri-karar-agaci-yontemi-ile-secmen-tercihlerini-anlamak/

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 78 / 107


Sekülerler karar ağacı analizi ile toplam 8 alt kümeye bölünüyor. Daha sonraki grafiklerde de
göreceğiniz gibi sağ-sol ekseninde kendini konumlandırmasına göre olan alt kırılımlarda,
grafiği sadeleştirmek adına, sadece “Sola yakın”, “Ortada” vb. tabirler kullanarak parantez
içinde eksende kişilerin kendilerine verdikleri puanı ekledik.

Sekülerler kümesinin alt kırılımları


Türk, En solda (1,3), Kasabada büyümüş 14

Türk, Sola yakın (4,2) 20

Türk, En solda (1,3), Metropolde büyümüş 7

Türk, Ortada (5,6,9), Ak Parti'ye, MHP'ye, diğer partilere, CHP'ye… 10

Kürt, Kadın 8

Kürt, Erkek 11

Türk, Ortada (5,6,9), HDP'ye asla oy vermez, Asla oy vermem… 20

Türk, En sağda (8,10,7) 9

0 5 10 15 20 25

Bu alt kümelerin her birinin siyasi tercihlerine yakından baktığımızda küme içinde en yüksek
oranda CHP seçmeninin Türk, kendini en solda konumlandıran ve kasabada büyümüş olan
kişilerden oluşan alt kümede bulunduğunu görüyoruz. Türk, sağ-sol ekseninde kendini
ortaya koymuş, asla oy vermeyeceği partiye HDP, İyi Parti veya “Öyle bir parti yok” yanıtını
vermiş olanların ise en fazla kararsız barındıran alt küme olduğunu görmekteyiz.

Kürtlerin yoğunlukta olduğu iki alt küme ise cinsiyete göre tekrar ikiye ayrılıyor. Her iki kümede de
HDP seçmenleri yarıya yakınken, kadınların alt kümesinde oy vermeyeceğini belirtenlerle Ak
Parti seçmenleri daha fazla.

Sekülerler kümesinde az sayıda bulunan Ak Parti seçmenleri ise ağırlıklı olarak kendini en sağda
konumlayanların bulunduğu alt kümedeler.

Sekülerler kümesinin alt kırılımları


Türk, En solda (1,3), Kasabada büyümüş 84 2 9 3

Türk, Sola yakın (4,2) 1 62 11 4 14 8

Türk, En solda (1,3), Metropolde büyümüş 59 14 4 8 6

Türk, Ortada (5,6,9), Ak Parti'ye, MHP'ye, diğer partilere,… 3 37 14 17 26

Kürt, Kadın 6 22 43 18 10

Kürt, Erkek 1 20 54 3 22

Türk, Ortada (5,6,9), HDP'ye asla oy vermez, Asla oy… 5 9 14 50 14

Türk, En sağda (8,10,7) 17 2 21 45 10 5

%0 % 50 % 100
Ak Parti CHP MHP HDP İyi Parti Diğer partiler Kararsız Oy kullanmaz

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 79 / 107


Sekülerler

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 80 / 107


3.8.2. Ortadakiler
Ortadakilerin kümesine aynı şekilde baktığımızda, yine aynı değişkenler içinden önce etnik kökenin
seçildiğini, ardından sağ – sol eksenindeki yeri, cinsiyeti, haber seyrettiği TV kanalı ve son
olarak da asla oy vermeyeceği partinin belirleyici sorular olduğunu, kalanlarının
kullanılmadığını görüyoruz.

Küme etnisiteye göre ikiye ayrıldıktan sonra, Kürtlerin olduğu alt küme asla oy vermeyeceği partiye
göre ikiye bölünüyor, MHP ve Ak Parti’ye oy vermeyecek olanlar Ortadakiler kümesinin
yüzde 15’ini oluşturken, HDP ve CHP’ye oy vermeyecekler cinsiyete göre bir daha
bölünerek, iki ayrı alt kümeye ayrılıyor.

Analiz, Türkleri ise tıpkı Sekülerler kümesinde olduğu gibi, sağ-sol ekseninde konumlandırmaya
göre ayırıyor. En soldakiler tek bir alt küme olarak ayrışırken sağdaki ve ortadakiler
bölünmeye devam ediyor. Kendini ortada olarak konumlandıranları birbirlerinden ayıran
değişken haber izledikleri TV kanalı: Fox TV, Show TV, Star TV izleyicileri bir alt kümeye
ayrılırken, ATV, TRT, A Haber izleyicileri başka bir alt kümede kalıyor.

Kendini en sağda görenler ise cinsiyet üzerinden bölünüp, Ak Parti seçmenlerinin çoğunlukta
olduğu kadınlar alt kümesi ile, en çok İyi Parti seçmenin bulunduğu erkekler alt kümesine
ayrışıyor.

Ortadakiler diye tanımladığımız küme, siyasi sorulara genel olarak yine ortada kalan yanıtlar
vermeye meyilli kişilerden oluşuyor. Bu açıdan kişilerin haber tercihi için tercih ettikleri TV,
siyasi tercihleri için ayrıştırıcı bir unsur yerine geçiyor.

Bu kümenin alt kırılımlarına baktığımızda toplam 8 alt küme ile karşılaştık. Bu alt kümelerin de hem
Ortadakiler kümesindeki dağılımlarına hem de siyasi tercihlerine bakmakta fayda var.

Ortadakiler kümesinin alt kırılımları


Türk, Ortada (5), Ulusal Kanal, ATV, Kanal D, TRT, A Haber
12
izliyor, Haberleri TV'den takip etmiyor
Kürt, HDP, CHP'ye asla oy vermez, asla oy vermeyeceği parti
11
yok, Kadın
Kürt, HDP, CHP'ye asla oy vermez, asla oy vermeyeceği parti
10
yok, Erkek

Türk, En sağda (10,9,6,8,7), Kadın 12

Türk, En sağda (10,9,6,8,7), Erkek 18

Türk, Ortada (5), Fox TV, Show TV, Star TV, CNN Türk izliyor. 12

Türk, En solda (1,3,4,2) 13

Kürt, MHP, Ak Parti'ye asla oy vermez. 13

0 5 10 15 20

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 81 / 107


Ortadakiler kümesi siyasi tercihleri açısından en renkli küme. Her partinin ağırlıkta olduğu veya hiç
varlık gösteremediği alt kümeler var.

Kendisini siyasi olarak ortada gören, Türk olan ve haberleri ya takip etmeyen ya da ATV, Kanal D,
TRT’den takip edenlerin oluşturduğu alt küme kararsızların da en yüksek oranda bulunduğu
küme. Kararsızları yüzde 31 oranı ile oy kullanmayanlar takip ediyor.

Kararsızların yine yüksek oranda görüldüğü, HDP’lilerin de kararsızları takip ettiği iki alt küme
Kürtlerden ve CHP veya HDP’ye asla oy vermeyeceğini söyleyenlerden, veya asla oy
vermeyeceği parti olmayanlardan oluşuyor. Bu iki alt kümeyi en son ayıran unsur ise
cinsiyet. Kadınların olduğu tarafta hem Ak Parti hem de HDP oyu daha yüksekken,
erkeklerin olduğu tarafta diğer partiler ile oy vermeyenlerin arttığını gözlemliyoruz.

HDP’lilerin ağırlıkta olduğu bir diğer alt küme ise Kürt olan ve MHP ile Ak Parti’ye asla oy
vermeyeceğini söyleyenlerden oluluyor.

Kendini en sağda konumlandıran Türk kadınlarda Ak Parti ağırlığı görülürken, en sağdaki Türk
erkeklerde ise İyi Partili’lerin baskın olduğunu görüyoruz.

CHP’liler ise Türk olan ve kendini en solda görenlerin alt kümesinde diğer partilere göre çok yüksek
oranda varlar.

Ortadakilerin kümesinin alt kırılımları

Türk, Ortada (5), Ulusal Kanal, ATV, Kanal D, TRT, A


9 6 11 3 40 31
Haber izliyor, Haberleri TV'den takip etmiyor
Kürt, HDP, CHP'ye asla oy vermez, asla oy
16 2 49 27 6
vermeyeceği parti yok, Kadın
Kürt, HDP, CHP'ye asla oy vermez, asla oy
12 24 33 10 27 13
vermeyeceği parti yok, Erkek

Türk, En sağda (10,9,6,8,7), Kadın 39 3 18 3 4 25 7

Türk, En sağda (10,9,6,8,7), Erkek 20 5 16 2 30 2 16 8

Türk, Ortada (5), Fox TV, Show TV, Star TV, CNN Türk
5 16 6 5 41 8 13 8
izliyor.

Türk, En solda (1,3,4,2) 1 67 7 4 6 3 11

Kürt, MHP, Ak Parti'ye asla oy vermez. 13 1 69 33 8 3

%0 % 50 % 100

Ak Parti CHP MHP HDP İyi Parti Diğer partiler Kararsız Oy kullanmaz

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 82 / 107


Ortadakiler

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 83 / 107


3.8.3. Muhafazakârlar
Muhafazakârların kümesine geldiğimizde ise daha farklı bir tablo ile karşılaşıyoruz, etnik köken ilk
aşamada belirleyici olmaktan çıkıp yerini kişilerin sağ-sol eksenindeki konumuna bırakıyor.
Kendini en solda görenler örtünme durumuna göre ayrışarak, başını örtmeyenler veya
türbanlılar CHP’lilerin ağırlıkta olduğu bir alt kümeye, bekar erkekler ile başörtüsü takanlar
ise HDP’lilerin ağırlıkta olduğu bir başka alt kümeye bölünüyor.

Kendini en sağda konumlayanları ayıran değişken TV tercihi: eğer haberleri ATV veya A Haber’den
almayı tercih ediyorsa, kişilerin ülkede ekonomik kriz bekleyip beklemediğine bakılıyor, eğer
beklemiyorsa toplam kümenin 10’da biri büyüklüğünde, yüzde 93’ü Ak Partili olan bir alt
kümeye ulaşıyoruz.

Kendisine sağ-sol ekseninde 7 veya 8, yani sağa yakın puan verenler ise önce dindarlığa, eğer
dindar veya sofu ise ardından kriz beklentisine göre ayrılıyor.

Sağ-sol ekseninde ortalarda konumlananlar önce TV tercihine, eğer haberleri ATV, TRT’den izliyorsa
asla oy vermeyeceği partilere göre bölünüyor.

Karar ağacına göre Muhafazakârları ayrıştıran değişken ilk olarak kişilerin kendini sağ-sol
ekseninde nerede gördüğü iken, Ortadakiler ve Sekülerler etnisiteden ayrışıyor.

Karar ağacı diğer iki kümeden daha büyük olan Muhafazakârları toplam 17 alt kümeye ayırdı.

Muhafazakârlar kümesinin alt kırılımları


En sağda (10,9), ATV, A Haber izliyor, Türkiye'de ekonomik… 10

Sağa yakın (8,7), Dindar, Sofu, Türkiye'de ekonomik kriz… 8

En sağda (10,9), TRT izliyor, CHP'ye asla oy vermez, asla oy… 4

En sağda (10,9), ATV, A Haber izliyor, Türkiye'de ekonomik… 5

Ortada (5), ATV, TRT, NTV, Kanal D, A Haber izliyor, CHP,… 6

En sağda (10,9), TRT izliyor, Ak Parti, HDP, MHP'ye asla oy… 4

Sağa yakın (8,7), Dindar, Sofu, Türkiye'de ekonomik kriz… 7

En sağda (10,9), Show TV, Kanal 7, Ulusal Kanal izliyor. 4

Ortada (6), CHP, HDP, MHP'ye asla oy vermez. 4

En sağda (10,9), Haberleri TV'den takip etmiyor, NTV, Kanal… 9

Sağa yakın (8,7), İnançlı, İnançsız 7

Ortada (5), ATV, TRT, NTV, Kanal D, A Haber izliyor, Ak… 6

Ortada (6), Ak Parti'ye asla oy vermez, asla oy vermeyeceği… 4

En solda (4,1,2,3), Başörtüsü, Bekar erkek 5

Ortada (5), Star TV, Fox TV, Halk TV izliyor 5

Ortada (5), Haberleri TV'den takip etmiyor, Show TV, CNN… 6

En solda (4,1,2,3), Türban, Örtmüyor 4

0 5 10 15

Bu alt kümelerde Sekülerler ve Ortadakilerde görmediğimiz bir örüntü ile karşılaşıyoruz: bu 17 alt
kümenin 13’ünde kümedeki her 4 kişiden en az biri Ak Parti seçmeni. Toplumsal doku

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 84 / 107


haritası üzerinde Muhafazakârların hemen her kümeleme denemesinde aynı noktaya
düştüğünü dile getirmiştik, karar ağacı da bize kümenin alt kırılımlarının da aynı derecede
homojen olduğunu gösteriyor.

Kendini en sağda gören, haberleri ATV ve A Haber’den takip eden ve Türkiye’de ekonomik kriz
beklemeyen alt kümenin yüzde 93’ü Ak Partili.

Siyasi konumunu ortada olarak belirtenlerin bulunduğu alt kümelerde kararsızlar da artıyor. Etnisite
Muhafazakârları ayırırken dikkate alınmıyor. Sekülerler ve Ortadakilerde Kürtlerin olduğu
kümelerde yüksek oranda gördüğümüz HDP seçmenleri, bu sefer de kendini en solda
konumlandıran bekar erkeklerin bulunduğu alt kümede var oluyor. Kendini en solda
görenler ve örtünmeyenlerin olduğu yüzde 4’lük alt kümede ise baskın seçmen kümesi
CHPliler.

Muhafazakârlar kümesinin alt kırılımları


En sağda (10,9), ATV, A Haber izliyor, Türkiye'de ekonomik
93 12 5
kriz beklemiyor.
Sağa yakın (8,7), Dindar, Sofu, Türkiye'de ekonomik kriz
71 2 10 2 4 2 8 1
beklemiyor.
En sağda (10,9), TRT izliyor, CHP'ye asla oy vermez, asla
70 2 9 19
oy vermeyeceği parti yok.
En sağda (10,9), ATV, A Haber izliyor, Türkiye'de ekonomik
67 13 16 3
kriz bekliyor.
Ortada (5), ATV, TRT, NTV, Kanal D, A Haber izliyor, CHP,
58 1 13 9 15 4
HDP'ye asla oy vermez.
En sağda (10,9), TRT izliyor, Ak Parti, HDP, MHP'ye asla oy
53 29 7 11
vermez
Sağa yakın (8,7), Dindar, Sofu, Türkiye'de ekonomik kriz
51 2 7 23 32 3
bekliyor.
En sağda (10,9), Show TV, Kanal 7, Ulusal Kanal izliyor. 48 2 10 4 29 8

Ortada (6), CHP, HDP, MHP'ye asla oy vermez. 48 23 4 4 19 2

En sağda (10,9), Haberleri TV'den takip etmiyor, NTV,


39 1 30 7 11 3
Kanal D, Star TV, Fox TV izliyor.
Sağa yakın (8,7), İnançlı, İnançsız 38 30 10 19 1

Ortada (5), ATV, TRT, NTV, Kanal D, A Haber izliyor, Ak


25 2 51 9
Parti'ye, MHP'ye asla oy vermez, asla oy vermeyeceği…
Ortada (6), Ak Parti'ye asla oy vermez, asla oy vermeyeceği
25 5 12 46 11
parti yok.
En solda (4,1,2,3), Başörtüsü, Bekar erkek 14 24 8 30 3 15 6

Ortada (5), Star TV, Fox TV, Halk TV izliyor 13 9 6 16 10 39 9

Ortada (5), Haberleri TV'den takip etmiyor, Show TV, CNN


10 4 3 58 23
Türk izliyor.
En solda (4,1,2,3), Türban, Örtmüyor 2 71 19 4

%0 % 50 % 100

Ak Parti CHP MHP HDP İyi Parti Diğer partiler Kararsız Oy kullanmaz

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 85 / 107


Muhafazakârlar

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 86 / 107


3.9. Yorum / Sonuç

Baran Alp Uncu

Araştırmanın sonuçları beklenildiği üzere, dünyanın birçok ülkesinde de yaşandığı gibi toplumsal ve
siyasal kutuplaşmanın Türkiye’de de son derece yüksek olduğu görülmektedir. Ancak bu
kutuplaşma daha çok yerel/ulusal dinamiklerden beslenmektedir. Yine de, Türkiye’de
kutuplaşmanın küresel dinamiklerle paralellik göstermediği de söylenemez.

3 küme; Sekülerler, Muhafazakârlar, Ortadakiler


Demografik açıdan incelendiğinde Sekülerler ağırlıklı olarak daha genç, eğitim seviyesi yüksek,
çocukluğunu metropolde geçirmiş, ağırlıklı olarak beyaz yakalı ve öğrenci, gelir seviyesi
yüksek ve modern hayat tarzına sahip kişilerden oluşan bir kümedir. Tüm bu demografik
özellikler, küreselleşmeye eklemlenmiş veya küreselleşmenin faydalarından yararlanmaya
daha yakın olanlardan oluşan bir gruba işaret etmektedir. Diğer yandan, Muhafazakârlar
kümesi ise, genel olarak daha yaşlı, eğitim seviyesi daha düşük, dindarlık seviyesi daha
yüksek kişilerden oluşmaktadır. Muhafazakârlar kümesinde meslek olarak ev kadınları,
emekliler ve işçi-esnaf yoğunluklu olarak temsil edilmekte ve sınıfsal olarak da üst
ekonomik sınıfın dışında kalanlar eşit ağırlıkta yer akmaktadır. Yine demografik özelliklerine
bakarak Muhafazakârların küreselleşme sürecinin kaybedenleri/dışlananları ya da
küreselleşme sürecinden yeterince yararlanamayanlar olduklarını varsaymak mümkündür.

Sekülerler daha özgürlükçü değil; ama özgürlükçülüğü sahipleniyorlar


Ancak tutum ve davranışlar üzerinden yapılan değerlendirmede Sekülerler kümesinin mutlak bir
şekilde kozmopolit değerlere sahip olduğunu söylemek güç gözükmektedir. Anadilde eğitim
konusuna verdikleri destek hem Muhafazakârların hem de Ortadakilerin arkasında
kalmaktadır. Bununla birlikte bu konuda kayıtsız bir tavır takınarak tam bir karşı çıkış da
sergilememektedirler. Suriyeli çocukların Arapça anadilinde eğitim görmeleri konusunda ise
daha olumsuz bir tavır sergilerken yine Muhafazakârların ve Ortadakilerin verdiği desteğin
arkasında kalmaktadırlar. Bu da anadilde eğitim gibi bir hakkın evrensel bir şekilde
uygulanması konusunda daha az “özgürlükçü” bir tutum sergilediklerini ve diğer kümelerin
gerisinde kaldıklarını göstermektedir. Benzer şekilde, Sekülerlerde bölünme korkusu
Ortadakilerin biraz gerisinde, Muhafazakârların ise üzerindendir. Bu da Sekülerlerin yer yer
milliyetçi hassasiyetlere dayanan tutum ve davranışlarına sahip olduğunu
düşündürtmektedir.

Muhafazakârlar daha az korkuyor


Üzerinde kutuplaşma yaşanan konulardan olan özgürlük algısı çarpıcı sonuçlar sunmaktadır.
Sekülerler Türkiye’de ifade özgürlüğü için yeterli ve gerekli bir ortam sağlanmadığını ve
kendilerini yeterince ifade edemediklerini düşünmektedir. Buna ek olarak özgürlüklerinin
kısıtlanmasından da korkmaktadır. İfade özgürlüğü için Türkiye’de uygun ortamın olduğunu
düşünen ve kendilerini özgürce ifade edebildiklerini söyleyen Muhafazakârların kanaatleri
ise tam tersi yöndedir. Muhafazakârlar özgürlüklerinin kısıtlanmasından -daha temkinli bir
tavır sergilemekle beraber- Sekülerlere göre daha az korkmaktadırlar. Bu bulgulara göre,
Sekülerler Türkiye’deki mevcut özgürlük ortamını yeterli gören Muhafazakârlara göre daha
özgürlükçü bir tavra sahip olarak görünmektedir. Buna bağlı olarak da, kozmopolit değerler
arasında sayılabilecek “özgürlükçülük” kavramının Sekülerler tarafından sahiplenildiği dair

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 87 / 107


bir yargıya varılabilir. Ancak bu duruma temkinli yaklaşmak ve kesin yargılara varmadan
önce uzun dönemdeki gelişmeleri gözlemlemek gerekmektedir. Zira, Ak Parti yönetimi
öncesi dönemde dindarlığın baskı altında tutulduğuna dair iddia “özgürlükler” üzerinden
inşa edilmekteydi. Muhafazakârların büyük bir kısmı dindarlık ve muhafazakârlık gibi
kavramların savunuculuğu iddiasındaki Ak Parti iktidarında kendilerini “özgür”
hissetmektedirler. Bu da özgürlüklerin tam da kutuplaşmanın bir sonucu olarak kendini ait
hissettiği grubun hakları üzerinden tanımlanma ihtimalini ortaya çıkarmaktadır. Diğer bir
deyişle, Sekülerlerin “özgürlükçülük” değerini ötekileri de kapsayacak şekilde
evrensel/kozmopolit bir değer olarak içselleştirmiş olma ihtimali kadar, bunu kendini ait
hissettiği grubun iktidarda olmamasından kaynaklanan bir duruma tepki olma ihtimali de
mevcuttur.

Muhafazakârların yurttaşlığı kendi kimlikleriyle ilişkili


Benzer bir durum aslında evrensel bir kategori olan yurttaşlık için de geçerlidir. Sekülerler büyük
oranda yurttaşlık haklarının yeterince sağlandığı görüşüne katılmamakta, Muhafazakârlar
ise tam tersi yönde katılmaktadır. Diğer yandan, Sekülerlerin kendilerini 15 Temmuz’da
sokağa çıkan vatandaşlara bir nebze uzağa kaymakla beraber “ne yakın, ne de uzak”
hissetmektedir. Diğer tarafta ise, Muhafazakârların kendilerini en uzak hissettikleri
grupların arasında Gezi Parkı protestolarına katılan vatandaşlar gelmektedir. Bu da
Muhafazakârların değerlendirmelerini temel yurttaşlık hakları arasında sayılan protesto
hakkı üzerinden yapmak yerine kendi kimliklerine bağlı olarak yaptıkları olasılığını
güçlendirmektedir.

Laiklik ve kadına bakış kutuplaşmanın eksenini oluşturuyor


“Özgürlük algısı” dışında kutuplaşmanın oldukça yoğun yaşandığı konuların başında laiklik, kadına
bakış ve gelecek beklentisi gelmektedir. Sekülerler kadın-erkek eşitliğini savunurken,
Muhafazakârlar erkek egemen bir görüntü sergilemektedir. Laiklik konusunda da benzer bir
görüntü bulunmaktadır. Sekülerlerin laiklik duyarlılığı yüksek, dindarlarınki ise düşüktür.
Tüm kümeler farklı etnik köken, mezhep ve dinlere hoşgörü göstermektedir. Sekülerlerin
sayılan tüm kategorilere hoşgörüsü yüksek seviyededir. Muhafazakârların -Sekülerlere göre
daha düşük olmakla beraber- farklı etnik köken ve mezheplere yaklaşımı hoşgörülüdür.
Farklı dinlere gösterdikleri hoşgörü ise “kayıtsızlığa” doğru kaymaktadır.

Ortadakiler ortada değil; farklı konularda farklı kutuplara yakın


Ortadakilerin tutum ve davranışlarını Sekülerler ve Muhafazakârlar kümelerin tam ortasında
konumlandırmak yanıltıcı olur. Özgürlük algıları, gelecek beklentileri, Kürtçe anadilinde
eğitim konusundaki düşünceleri, korkuları üzerine kanaatleri Sekülerlere yaklaşırken; laiklik
algıları, Arapça anadilinde eğitim hakkında düşünceleri konularındaki görüşleri
Muhafazakârlara yaklaşmaktadır.

Kümelerin her birinin tek bir siyasi tercihi yok


Bahsi geçen Sekülerler-Ortadakiler-Muhafazakârlar kümelerinin hiçbiri siyasal tercih olarak
homojen değildir. Sekülerlerin siyasal parti tercihi ağırlıklı olarak CHP’dir. Bunu İyi Parti ve
HDP izlemektedir. Sekülerler arasında az oranda olsa da Ak Parti ve MHP seçmenleri de
bulunmaktadır. Muhafazakârların büyük çoğunluğu ise Ak Partili’dir. Muhafazakârlar ikinci
siyasi parti tercihi ise MHP’dir. Az oranlarda olsalar da Muhafazakârlar arasında CHP, İyi

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 88 / 107


Parti ve HDP’yi tercih edenler mevcuttur. Ortadakilerde ise siyasi partilerin dağılımı hemen
hemen eşittir.

Tüm kümeler HDP’ye mesafeli


HDP -Sekülerler arasında daha az oranda olmakla beraber- tüm kümelerde hiçbir zaman oy
verilmeyecek siyasi partilerin başında yer almaktadır. Bu durum Türkiye’nin en önemli
mesellerinden bir olan Kürt meselesi hakkında da fikir vermektedir. Tüm gruplar Kürtlere
benzer bir mesafede hissetmekte ve çok güçlü olmayan bir yakınlık hissetmektedir. Ancak
HDP seçmenleri –Sekülerlerde daha az oranda olmakla beraber- tüm kümeler tarafından
kendilerine uzak görülmektedir. Bu da Kürt meselesinin siyasallaştıkça ve haklar
çerçevesinde ele alındığı sürece kabul görmediği fikrini vermektedir.

Değerler üzerinden oluşan kutuplaşma siyaseti belirliyor


Özetle, rapordaki bulgular Türkiye’de değerler üzerinden şekillenen bir toplumsal kutuplaşmanın
varlığına işaret etmektedir. Bir tarafta henüz oluşma aşamasında olan daha eğitimli, orta ve
üst sınıf, daha genç, laik, metropollü ve modern hayat tarzına sahip olanların değerleri,
diğer tarafta ise eğitim seviyesi daha düşük, alt ve orta sınıf, dindar, kır/kasaba/küçük şehir
kökenli ve geleneksel hayat tarzına sahip olanların savunduğu değerler bulunmaktadır. Bu
toplumsal kutuplaşma siyasi partilerin mevcut kimlikçi politikalarıyla tekrardan
üretilmektedir. Ancak bu durumun sadece siyasi partilerin uygulamalarından kaynaklandığı
da söylenemez. Her küme kendi değerlerini gözettiğini düşündüğü siyasi parti gruplarına
destek vermektedir. Raporda da belirtildiği üzere, mevcut siyasi partilere verilen desteğin
son dönemlerde eridiği görülmektedir. Ancak bu durum kararsızlara kayış ya da aynı
kampta görülen partilere geçiş olarak gerçekleşmektedir. Bu da kişilerin parti aidiyetleri
zayıflasa da ait hissettikleri kümenin değerlerine göre siyasi tercihlerini yaptıklarını
göstermektedir. Benzer şekilde Muhafazakârlar arasında CHP’ye hiçbir zaman oy
vermeyeceğini, Sekülerler arasında da Ak Parti’ye hiçbir zaman oy vermeyeceğini
söyleyenlerin oranları yüksektir. Bu durumu doğrulayan bir başka sonuç da karşılıklı olarak
Muhafazakârların kendilerine en uzak gördüğü gruplar arasında CHP seçmenlerinin,
Sekülerlerin kendilerine en uzak gördükleri gruplar arasında Ak Parti seçmenlerinin
bulunuyor olmasıdır.

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 89 / 107


KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 90 / 107
4. ARAŞTIRMANIN KÜNYESİ
4.1. Araştırmanın Genel Tanımı
Bu raporun dayanağı olan araştırmalar, KONDA Barometresi aboneleri için, KONDA Araştırma ve
Danışmanlık A.Ş. tarafından gerçekleştirilmiştir.

Araştırmanın saha çalışması 5 – 6 Ocak 2019 tarihlerinde gerçekleştirilmiştir. Bu rapor,


Türkiye’deki 18 yaş üstü yetişkin nüfusun, saha çalışmasının yapıldığı günlerdeki siyasal
eğilimlerini, tercihleri ve profillerini yansıtmaktadır.

Araştırma, Türkiye’nin 18 yaş üstü yetişkin nüfusunu temsil edecek deneklerin tercihlerindeki
eğilim ve değişimleri belirlemek ve izlemek için tasarlanmış ve uygulanmıştır. Araştırmanın
bulgularının hata payı, yüzde 95 güven aralığında +/- 1,7, yüzde 99 güven aralığında yüzde
+/- 2,3’dür.

4.2. Örneklem
Örneklem, ADNKS (Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi) verilerine dayalı mahalle ve köylerin nüfus
büyüklükleri ve eğitim seviyeleri verileri ile 1 Kasım 2015 Genel seçimlerinin mahalle ve köy
sonuçları katmanlandırılarak hazırlanmıştır. Yerleşim yerleri önce kır/kent/metropol olarak
ayrıştırılmış ve 12 bölge esas alınarak örneklem tespit edilmiştir.

Araştırma kapsamında, 30 ilin merkez dahil 100 ilçesine bağlı 148 mahalle ve köyünde 2659
kişiyle hanelerinde yüzyüze görüşülmüştür. Her bir mahallede gerçekleştirilen 18 anket için
yaş ve cinsiyet kotası uygulanmıştır.

Gidilen il 30 Yaş grubu Kadın Erkek


Gidilen ilçe 100 18-32 yaş 3 denek 3 denek
Gidilen mahalle/köy 148 33-48 yaş 3 denek 3 denek
Görüşülen denek 2659 49 yaş ve üstü 3 denek 3 denek

Düzey 1 (12 bölge) Gidilen iller


1 İstanbul İstanbul
2 Batı Marmara Balıkesir, Edirne
3 Ege Denizli, İzmir, Kütahya, Manisa, Uşak
4 Doğu Marmara Bolu, Bursa, Eskişehir, Kocaeli
5 Batı Anadolu Ankara, Konya
6 Akdeniz Adana, Antalya, Hatay, Mersin
7 Orta Anadolu Kayseri, Sivas
8 Batı Karadeniz Samsun, Tokat
9 Doğu Karadeniz Trabzon
10 Kuzeydoğu Anadolu Erzurum, Kars
11 Ortadoğu Anadolu Malatya, Van
12 Güneydoğu Anadolu Diyarbakır, Gaziantep, Şanlıurfa

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 91 / 107


Anketin yapıldığı bölge Kır Kent Metropol Toplam
1 İstanbul 20,5% 20,5%
2 Batı Marmara ,7% 3,4% 4,1%
3 Ege 2,0% 6,8% 4,8% 13,5%
4 Doğu Marmara 0,7% 2,7% 6,1% 9,5%
5 Batı Anadolu ,7% 1,6% 7,1% 9,3%
6 Akdeniz 2,1% 5,4% 4,9% 12,4%
7 Orta Anadolu ,7% 2,7% 1,4% 4,7%
8 Batı Karadeniz 2,0% 3,4% ,7% 6,1%
9 Doğu Karadeniz 1,4% 1,8% 3,2%
10 Kuzeydoğu Anadolu 1,2% 1,3% 2,6%
11 Ortadoğu Anadolu 1,4% 2,7% ,7% 4,8%
12 Güneydoğu Anadolu 2,1% 3,2% 4,1% 9,4%
Toplam 14,7% 35,1% 50,2% 100,0%

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 92 / 107


5. TÜM CEVAP DAĞILIMLARI
5.1. Deneklerin Profili
Cinsiyet Yüzde
Kadın 48,3
Erkek 51,7
Toplam 100,0

Yaş Yüzde
18 - 32 yaş 32,2
33 - 48 yaş 35,7
49+ yaş 32,1
Toplam 100,0

Eğitim durumu Yüzde


Okuryazar değil 5,3
Diplomasız okur 1,6
İlkokul mezunu 27,7
İlköğretim / Ortaokul mezunu 14,5
Lise mezunu 32,1
Üniversite mezunu 17,1
Yüksek lisans / Doktora 1,7
Toplam 100,0

Eğitim durumu (gruplanmış) Yüzde


Lise altı 49,1
Lise 32,1
Üniversite 18,8
Toplam 100,0

Nerede büyüdü Yüzde


Köy 26,9
Kasaba / İlçe 25,3
Şehir 32,6
Büyükşehir / Metropol 15,2
Toplam 100,0

Hane kişi sayısı Yüzde


1 - 2 kişi 21,9
3 - 5 kişi 64,5
6 - 8 kişi 11,9
9 ve daha fazla kişi 1,7

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 93 / 107


Toplam 100,0

Hayat tarzı kümesi Yüzde


Modern 25,6
Geleneksel Muhafazakâr 47,4
Dindar Muhafazakâr 27,0
Toplam 100,0

Çalışma durumu Yüzde


Devlet memuru 5,6
Özel sektör 7,3
İşçi 9,9
Esnaf 10,3
Tüccar / iş adamı ,8
Serbest meslek sahibi 2,4
Çiftçi, ziraatçı, hayvancı 1,4
Çalışıyor, diğer 3,5
Emekli 13,4
Ev kadını 29,1
Öğrenci 9,3
İşsiz 5,8
Çalışamaz halde 1,1
Toplam 100,0

Çalışma durumu (gruplanmış) Yüzde


Üst düzey 16,2
İşçi, esnaf, çiftçi 25,1
Emekli 13,4
Evkadını 29,1
Öğrenci 9,3
İşsiz 6,9
Toplam 100,0

Sosyal medya Yüzde


Facebook 48,9
Twitter 19,5
Whatsapp 57,7
Youtube 36,4
Instagram 40,4
Diğer 1,7
İnternete giriyorum ama sosyal medyayı kullanmıyorum. 5,4
İnternete hiç girmiyorum. 24,2

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 94 / 107


Haber seyrettiği TV kanalı Yüzde
İzlemiyorum 1,2
Haberleri TV’den takip etmiyorum. 17,7
A Haber 7,8
ATV 15,4
CNN Türk 1,2
Fox TV 23,6
Haber Türk 1,6
Halk TV 1,8
Kanal 7 1,0
Kanal D 4,3
NTV 1,6
Show TV 5,2
Star TV 2,4
TRT 10,8
Ulusal Kanal ,3
Diğer kanallar 4,1
Toplam 100,0

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 95 / 107


Bu hanenin malı olan arabanız var mı? Yüzde
Var 51,4
Yok 48,6
Toplam 100,0

Etnik köken Yüzde


Türk 80,5
Kürt 14,2
Zaza 1,3
Arap 2,3
Diğer 1,8
Toplam 100,0
Dindarlık Yüzde
Ateist 2,5
İnançsız 4,2
İnançlı 30,9
Dindar 50,5
Sofu 11,8
Toplam 100,0

Din/mezhep Yüzde
Sünni Müslüman 90,3
Alevi Müslüman 6,1
Diğer 3,6
Toplam 100,0

Aylık hane geliri Yüzde


700 TL ve altı 1,9
701 - 1200 TL 4,7
1201 - 2000 TL 29,7
2001 - 3000 TL 27,3
3001 - 5000 TL 26,9
5001 TL ve üstü 9,4
Toplam 100,0

Ekonomik sınıflar Yüzde


Alt gelir 19,9
Alt orta sınıf 29,1
Yeni orta sınıf 29,2
Üst gelir 21,8
Toplam 100,0

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 96 / 107


Oturulan evin tipi Yüzde
Gecekondu/dış sıvasız apartman 4,6
Müstakil, geleneksel ev 27,6
Apartman 62,0
Site içinde 5,3
Toplam 100,0

5.2. Türkiye’de Kutuplaşma

Ak Parti seçmenlerine (1 - Yakın / 10 - Uzak) Yüzde


1 - Yakın 30,6
2 7,3
3 6,7
4 3,8
5 18,6
6 2,8
7 2,8
8 3,9
9 3,9
10 - Uzak 19,6
Toplam 100,0

İçki içenlere (1 - Yakın / 10 - Uzak) Yüzde


1 - Yakın 9,4
2 4,4
3 4,9
4 3,9
5 15,8
6 3,2
7 2,6
8 4,9
9 5,1
10 - Uzak 45,9
Toplam 100,0

Sünnilere (1 - Yakın / 10 - Uzak) Yüzde


1 - Yakın 47,8
2 11,3
3 6,4
4 3,1
5 19,6

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 97 / 107


6 2,2
7 1,0
8 1,1
9 ,9
10 - Uzak 6,7
Toplam 100,0

Kürtlere (1 - Yakın / 10 - Uzak) Yüzde


1 - Yakın 30,7
2 7,5
3 6,0
4 5,6
5 27,3
6 4,9
7 2,6
8 2,7
9 2,0
10 - Uzak 10,6
Toplam 100,0
Dindarlara (1 - Yakın / 10 - Uzak) Yüzde
1 - Yakın 44,2
2 11,0
3 7,0
4 4,2
5 19,7
6 3,4
7 2,6
8 2,2
9 1,4
10 - Uzak 4,2
Toplam 100,0

Alevilere (1 - Yakın / 10 - Uzak) Yüzde


1 - Yakın 22,9
2 7,6
3 6,2
4 5,6
5 30,5
6 5,0
7 3,3

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 98 / 107


8 2,6
9 2,3
10 - Uzak 14,0
Toplam 100,0

Modernlere (1 - Yakın / 10 - Uzak) Yüzde


1 - Yakın 28,5
2 9,9
3 8,4
4 6,4
5 25,2
6 4,1
7 3,5
8 2,6
9 2,1
10 - Uzak 9,3
Toplam 100,0
HDP seçmenlerine (1 - Yakın / 10 - Uzak) Yüzde
1 - Yakın 10,1
2 2,9
3 3,2
4 3,4
5 13,2
6 2,6
7 3,2
8 4,8
9 6,9
10 - Uzak 49,7
Toplam 100,0

Türklere (1 - Yakın / 10 - Uzak) Yüzde


1 - Yakın 67,8
2 8,0
3 6,2
4 2,9
5 10,0
6 1,6
7 ,7
8 ,6
9 ,3

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 99 / 107


10 - Uzak 1,8
Toplam 100,0

15 Temmuz'da sokağa çıkan vatandaşlara (1 - Yakın / 10 - Uzak) Yüzde


1 - Yakın 48,6
2 7,4
3 6,6
4 3,5
5 15,0
6 3,5
7 3,3
8 3,0
9 1,7
10 - Uzak 7,5
Toplam 100,0

Ateistlere (1 - Yakın / 10 - Uzak) Yüzde


1 - Yakın 6,7
2 2,8
3 2,8
4 3,0
5 13,4
6 2,7
7 2,9
8 4,5
9 4,9
10 - Uzak 56,3
Toplam 100,0

Eşcinsellere (1 - Yakın / 10 - Uzak) Yüzde


1 - Yakın 4,6
2 1,8
3 2,0
4 2,4
5 12,5
6 2,7
7 2,1
8 3,8
9 5,2
10 - Uzak 62,9
Toplam 100,0

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 100 / 107


Gezi Parkı protestolarına katılan vatandaşlara (1 - Yakın / 10 - Uzak) Yüzde
1 - Yakın 11,2
2 4,6
3 5,0
4 3,9
5 18,9
6 3,6
7 3,8
8 4,4
9 5,2
10 - Uzak 39,3
Toplam 100,0

CHP seçmenlerine (1 - Yakın / 10 - Uzak) Yüzde


1 - Yakın 18,0
2 5,8
3 4,4
4 4,7
5 20,9
6 4,5
7 4,0
8 4,3
9 4,2
10 - Uzak 29,0
Toplam 100,0

Kadın çalışmak için eşinden izin almalıdır. Yüzde


Kesinlikle katılmıyorum 18,4
Katılmıyorum 18,0
Ne katılıyorum ne katılmıyorum 9,3
Katılıyorum 33,1
Kesinlikle katılıyorum 21,3
Toplam 100,0

Bir erkekle kadının beraber yaşamaları için dini nikah şarttır. Yüzde
Kesinlikle katılmıyorum 8,2
Katılmıyorum 8,9
Ne katılıyorum ne katılmıyorum 8,1
Katılıyorum 34,8

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 101 / 107


Kesinlikle katılıyorum 40,0
Toplam 100,0

Din dersi ayrım yapmaksızın herkese mecburi olmalı. Yüzde


Kesinlikle katılmıyorum 11,2
Katılmıyorum 17,6
Ne katılıyorum ne katılmıyorum 17,3
Katılıyorum 30,0
Kesinlikle katılıyorum 23,9
Toplam 100,0

Damadım/gelinim farklı dinden olabilir. Yüzde


Kesinlikle katılmıyorum 18,6
Katılmıyorum 20,0
Ne katılıyorum ne katılmıyorum 15,7
Katılıyorum 32,1
Kesinlikle katılıyorum 13,7
Toplam 100,0

Damadım/gelinim farklı etnik kökenden olabilir. Yüzde


Kesinlikle katılmıyorum 9,2
Katılmıyorum 10,4
Ne katılıyorum ne katılmıyorum 16,6
Katılıyorum 45,9
Kesinlikle katılıyorum 17,8
Toplam 100,0

Damadım/gelinim farklı mezhepten olabilir. Yüzde


Kesinlikle katılmıyorum 9,2
Katılmıyorum 11,3
Ne katılıyorum ne katılmıyorum 16,7
Katılıyorum 44,9
Kesinlikle katılıyorum 17,8
Toplam 100,0

Almanya'daki Türk çocukları anadilleri olan Türkçe ile eğitim alabilmelidirler. Yüzde
Kesinlikle katılmıyorum 2,0
Katılmıyorum 3,4
Ne katılıyorum ne katılmıyorum 12,6
Katılıyorum 42,9

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 102 / 107


Kesinlikle katılıyorum 39,0
Toplam 100,0

Özgürlüğümün kısıtlanmasından korkuyorum. Yüzde


Kesinlikle katılmıyorum 10,8
Katılmıyorum 18,9
Ne katılıyorum ne katılmıyorum 12,1
Katılıyorum 34,8
Kesinlikle katılıyorum 23,4
Toplam 100,0

Türkiye'nin bölünmesinden korkuyorum. Yüzde


Kesinlikle katılmıyorum 10,3
Katılmıyorum 15,1
Ne katılıyorum ne katılmıyorum 9,5
Katılıyorum 36,9
Kesinlikle katılıyorum 28,2
Toplam 100,0

Kızımın/oğlumun Türkiye'de iyi bir geleceğe sahip olacağını düşünüyorum. Yüzde


Kesinlikle katılmıyorum 15,4
Katılmıyorum 21,6
Ne katılıyorum ne katılmıyorum 21,9
Katılıyorum 26,8
Kesinlikle katılıyorum 14,4
Toplam 100,0

Ülkemde kendimi yabancı gibi hissediyorum. Yüzde


Kesinlikle katılmıyorum 20,7
Katılmıyorum 24,1
Ne katılıyorum ne katılmıyorum 16,1
Katılıyorum 25,2
Kesinlikle katılıyorum 13,8
Toplam 100,0

Sizin için hangi kimliğiniz en ÖNEMLİDİR? Yüzde


Cinsiyetim 10,7
Din / mezhebim 55,3
Etnik kökenim 16,4
Maddi durumum, sınıfım 11,9
Siyasi görüşüm 5,6

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 103 / 107


Toplam 100,0

Devletin güvenliği kişilerin haklarından önce gelir. Yüzde


Kesinlikle katılmıyorum 11,4
Katılmıyorum 18,3
Ne katılıyorum ne katılmıyorum 14,7
Katılıyorum 33,7
Kesinlikle katılıyorum 21,8
Toplam 100,0

Kendimi özgürce ifade edebiliyorum. Yüzde


Kesinlikle katılmıyorum 9,9
Katılmıyorum 18,2
Ne katılıyorum ne katılmıyorum 13,9
Katılıyorum 38,6
Kesinlikle katılıyorum 19,4
Toplam 100,0

Suriyeli sığınmacılar Türkiye’nin ekonomisine zarar veriyor. Yüzde


Kesinlikle katılmıyorum 3,9
Katılmıyorum 6,8
Ne katılıyorum ne katılmıyorum 11,4
Katılıyorum 36,1
Kesinlikle katılıyorum 41,8
Toplam 100,0

Türkiye’de kendimi 2. sınıf vatandaş olarak hissediyorum. Yüzde


Kesinlikle katılmıyorum 15,7
Katılmıyorum 23,2
Ne katılıyorum ne katılmıyorum 16,0
Katılıyorum 27,7
Kesinlikle katılıyorum 17,5
Toplam 100,0

Türkiye’deki Suriyeli çocuklar anadilleri olan Arapça ile eğitim alabilmelidirler. Yüzde
Kesinlikle katılmıyorum 20,7
Katılmıyorum 19,4
Ne katılıyorum ne katılmıyorum 21,4
Katılıyorum 27,3

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 104 / 107


Kesinlikle katılıyorum 11,2
Toplam 100,0

Türkiye'de ifade özgürlüğü için gerekli ve yeterli ortam sağlanmaktadır. Yüzde


Kesinlikle katılmıyorum 15,1
Katılmıyorum 24,6
Ne katılıyorum ne katılmıyorum 19,7
Katılıyorum 27,3
Kesinlikle katılıyorum 13,2
Toplam 100,0

Yurttaş olarak haklarımın yeterince sağlandığını düşünüyorum. Yüzde


Kesinlikle katılmıyorum 14,7
Katılmıyorum 26,3
Ne katılıyorum ne katılmıyorum 18,0
Katılıyorum 28,5
Kesinlikle katılıyorum 12,5
Toplam 100,0

Türkiye’deki Kürt çocuklar anadilleri olan Kürtçe ile eğitim alabilmelidirler. Yüzde
Kesinlikle katılmıyorum 18,7
Katılmıyorum 17,7
Ne katılıyorum ne katılmıyorum 19,2
Katılıyorum 29,6
Kesinlikle katılıyorum 14,7
Toplam 100,0

Dindarların hakları yeterince sağlanmaktadır. Yüzde


Kesinlikle katılmıyorum 2,2
Katılmıyorum 6,4
Ne katılıyorum ne katılmıyorum 14,1
Katılıyorum 46,7
Kesinlikle katılıyorum 30,5
Toplam 100,0

Suriyeli sığınmacılar nedeniyle kentler artık daha güvensiz oldu. Yüzde


Kesinlikle katılmıyorum 3,7
Katılmıyorum 7,1
Ne katılıyorum ne katılmıyorum 13,2
Katılıyorum 36,1
Kesinlikle katılıyorum 39,9

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 105 / 107


Toplam 100,0

Kürtlerin hakları yeterince sağlanmaktadır. Yüzde


Kesinlikle katılmıyorum 6,8
Katılmıyorum 13,1
Ne katılıyorum ne katılmıyorum 21,9
Katılıyorum 37,2
Kesinlikle katılıyorum 21,0
Toplam 100,0

Türkiye'nin sorunlarını çözmek için kanun ve kuralların dışına çıkılabilir. Yüzde


Kesinlikle katılmıyorum 25,4
Katılmıyorum 26,2
Ne katılıyorum ne katılmıyorum 18,1
Katılıyorum 19,1
Kesinlikle katılıyorum 11,2
Toplam 100,0

Alevilerin hakları yeterince sağlanmaktadır. Yüzde


Kesinlikle katılmıyorum 7,6
Katılmıyorum 13,3
Ne katılıyorum ne katılmıyorum 32,0
Katılıyorum 31,8
Kesinlikle katılıyorum 15,3
Toplam 100,0

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 106 / 107


6. TERİMLER SÖZLÜĞÜ
Barometre raporlarında yer alan tüm bulgular, araştırmaların saha çalışmalarında görüşülen
kişilerle yüz yüze yapılan anketlerde sorulan sorulara dayandırılmaktadır. Bazı sorular ve
cevap seçenekleri sonrasında kısaltılarak veya basitleştirilerek, raporda gündelik dilde
kullanılan terimlerle ifade edilmektedir. Örneğin kendini ne kadar dindar gördüğüne dair
soruya cevaben “İnançlı ama dinin gereklerini pek yerine getiremeyen biri” için, raporda
kısaca “inançlı” ifadesi kullanılmaktadır. Bu bölüm hem Barometre raporunu eline ilk defa
alanlar için, hem de terimlerle ilgili açıklamaya ihtiyaç duyanlar için hazırlanmıştır. İlk
tabloda terimler ve açıklamaları, daha sonraki tablolarda bu terimlerin kaynağı olan soru ve
cevap metinleri yer almaktadır.

AÇIKLAMA
Alevi Müslüman: Kendi din / mezhebini Alevi Müslüman olarak tanımlayan kişi
Alt Orta Sınıf: Kişi başı geliri ortadaki yüzde 60’lık kesimde olan ama otomobili
olmayan kesim
Alt Sınıf: Kişi başı geliri en düşük olan yüzde 20’lik kesim
Arap: Kendi etnik kökenini Arap olarak tanımlayan kişi
Başörtülü: Kendisi veya erkekse eşinin başörtüsü ile örtündüğünü belirten
kişi
Çarşaf: Kendisi veya erkekse eşinin çarşafla örtündüğünü belirten kişi
Dindar: Dinin gereklerini yerine getirmeye çalışan dindar biri
Dindar Muhafazakâr: Kendi hayat tarzını dindar muhafazakâr olarak tanımlayan kişi
Geleneksel Muhafazakâr: Kendi hayat tarzını geleneksel muhafazakâr olarak tanımlayan kişi
İnançlı: İnançlı ama dinin gereklerini pek yerine getiremeyen biri
İnançsiz: Dinin gereklerine pek inanmayan biri
Kent: Nüfusun 4000'in üstünde olan yerleşim yerleri (idari tanımdan
farklıdır)
Kır: Nüfusun 4000'in altında olan yerleşim yerleri (idari tanımdan
farklıdır)
Kürt: Kendi etnik kökenini Kürt olan tanımlayan kişi
Metropol: Nüfusu en yüksek 15 şehrin bütünleşik şehir merkezi
sınırlarındaki yerleşim yerleri (idari tanımdan farklıdır)
Modern: Kendi hayat tarzını modern olarak tanımlayan kişi
Örtünmeyenler: Kendisi veya erkekse eşinin örtünmediğini belirten kişi
Sofu: Dinin tüm gereklerini tam yerine getiren dindar biri
Sünni Müslüman: Kendi din / mezhebini Sünni Müslüman olarak tanımlayan kişi
Türbanlı: Kendisi veya erkekse eşinin türbanla örtündüğünü belirten kişi
Türk: Kendi etnik kökenini Türk olarak tanımlayan kişi
Üst Sınıf: Kişi başı geliri en yüksek olan yüzde 20’lik kesim
Yeni Orta Sınıf: Kişi başı geliri ortadaki yüzde 60’lık kesimde olan ve otomobili
olan kesim
Zaza: Kendi etnik kökenini Zaza olan tanımlayan kişi
Çoklu Nominal-kategorik veriler arasında bulunan ilişkilerin yapısını ve
Ilişkisellik/Mütekabiliyet aralarındaki olası örüntüleri iki boyutlu bir düzlemde göstemeye
Analizi (ÇMA) yarayan bir veri analizi tekniğidir. Mütekabiliyet Analizinin (MA)

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 107 / 107


(Multiple Correspondence ikiden fazla değişkenli, büyük veri setlerine uygulanması ihtiyacına
Analysis) karşılık verir.
ÇMA, 60'lı yıllarda matematikçi ve dilbilimci Jean-Paul Benzécri'nin
çalışmaları ile şekillenmiş, 80'lerde hakkındaki araştırmaların
İngilizceye çevrilmeye başlanması ve Fransız sosyolog Pierre
Bourdieu'nün makalelerinde bu yönteme yer vermesi ile bu
alandaki çalışma ve yayınlar hızla artmıştır.

6.1. Terimlerin Kaynağı Olan Soru ve Veriler

Kendinizi, hayat tarzı bakımından aşağıda Kendinizi ait hissettiğiniz dininiz ve


sayacağım üç gruptan hangisinde mezhebiniz nedir?
sayarsınız? Sünni Müslüman
Modern Alevi Müslüman
Geleneksel Muhafazakâr Diğer
Dindar Muhafazakâr
Yerleşim Kodu (Örneklemden gelen veri)
Kır
Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız,
ama değişik etnik kökenlerden olabiliriz; Siz Kent
kendinizi, kimliğinizi ne olarak biliyorsunuz Metropol
veya hissediyorsunuz?
Türk Eşiniz veya siz, sokağa çıkarken başınızı
Kürt örtüyor musunuz? Nasıl örtüyorsunuz?
Zaza Örtünmüyor
Arap Başörtüsü
Diğer Türban
Çarşaf
Bekâr erkek
Dindarlık açısından kendinizi aşağıda
okuyacaklarımdan hangisiyle tarif edersiniz? Ekonomik sınıflar (Hanedeki kişi sayısı, hane
Dinin gereklerine pek inanmayan biri geliri ve otomobil sahipliği kullanılarak
İnançlı ama dinin gereklerini pek yerine hesaplanıyor)
getiremeyen biri Alt sınıf
Dinin gereklerini yerine getirmeye çalışan Alt orta sınıf
dindar biri Yeni orta sınıf
Dinin tüm gereklerini tam yerine getiren
Üst sınıf
dindar biri

KONDA OCAK’19 TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA 108 / 107

You might also like