You are on page 1of 5

ROMAN NEDİR?

Edebi bir hikaye çeşidi olan roman,


XVIII. yüzyılın başın­
da felsefede realizm ile başlamıştır
. Felsefede realizm. -bazı
felsefeciler, günümüzde yeni real
izmin (critical realism) farklı
ve nisbi' olan gerçek seviyelerinin
henüz bilinmediği bu devirde
ortaya çıkan gerçekliğe 'neorealizm
' demişlerdir.- Neorealizm,
Descartes 'in 'Düşünüyorum, öyleys
e varım' hükmü üzerine
inşa edilmiştir. John Locke'un amp
irik psikolojisi de bu felse­
fenin epistemolojisini ortaya koymu
ştur. Bu bilgi edinme teori­
sine göre, insan bilgisini geçmiş
ten devir almamakta, aksine
onu duyu organlarıyla edinip aklı
yla (reason) sınıflandırarak
sistemleştirmektedir. İan Watt, aris
tokratik edebiyatın iki önem­
li ifade şekli olan romans ve destanı
n yerlerini, neorealizmin ve
orta sınıf değerlerin yarattığı rom
ana bıraktığını söyler (Watt,
1967: 7). Romans ve destan, Eflatun
ve Aristo'nun idealist fel­
sefelerinin gerçek anlayışı üzerine
inşa edilmiş, zaman ve me­
kana göre değişmeyen evrensel
insan tecrübesi ve değerleri
üzerine kurulmuş iki önemli edebi
çeşittir. Bir burjuva destanı
olan roman, klasik destandaki kor
ik ve trajik unsurları, zaman
ve mekana göre değişen, insan tecrü
besine bağlı sosyal değerler
olarak sunar. Klasik destanın belk
emiğini oluşturan evrensel
insan tecrübesi; yani trajik unsur
-sınırlı olanın sınırsız olanla
insanın kaderleri yaptığı muhteşem
kavga ve muhteşem yenilgi�
romanda yerini tecrübeye dayanan
bir öğrenme veya değişme
sürecine bırakır.
Türk ve Dünya Romanlarında Modernizm / 26
Türk ve Dünya Romanlarında Modemizm / 27

la beraber hem roman, hem de felsefi hikaye, romansta hakim romanın 'yazarın hayat görüşünü ifade eden çok yanlı, yoğun
olan ve dünyayı en azından duygusallığın renklendirdiği ve en bir benzetme, (1957: 13) olarak tanımlanmasına imkan verir.
ileri seviyede gerçeği efsaneleştiren ve şiirleştiren öznel ve ha­
yalı yorumun bulanıklığı içinde gören yaklaşımı re �dederler. Schreiber ise, romanın 'gerçek bir dünyada inanılır şeyler
__ . yapan, gerçekliğine, inanabildiğimiz kişilerin tecrübelerini konu
Romans, gerçeği mitleştiren hayal gücünün mahsuludur. R�man
ve felsefi hikaye ise, hayalin ideal boyutlara ulaştırarak mıtle ş­ edindiğini' (Schreiber, 1965: 135-145) söyler. Ona göre roma­
tirdiği dünyayı yıkar. Mitin yıkılışı (demythification) � y�ni r�­ nın konusunu insani ilişkiler, insani değerler ve insan tabiatı
man karakterinin yaşadığı hayal kırıklığı, romanı edebı bır çeşıt teşkil etmektedir. Bir roman, insan tabiatının gerçeklerini akset­
yapan yaklaşımdır. Don Quixote, romans ruhunun, �ro1:1ans tirebildiği ölçüde değer taşır. Böylece bir romancının başkişisi,
� romancının bir insanda görmek istediği değerlerin bir sembolüdür.
sensibility) somut bir örneğidir, çılgınlık da olsa gerçegı mıtleş­
tirmekte, şiir ve macera ile doldurmaktadır. Don Quixote, ro­
mans dünyasının gerçekten kopuk hayalcisidir. Sancho ise,
yeldeğirmenlerini dev zanneden efendisine 'Hangi devler' s�r�­
sunu soran şüpheci, gerçeği arayan roman karaktendır:
Flaubert'in Madame Bovary'si, romans dünyasından, kendı
hayalleriyle kurduğu dünyadan, romanın gerçek dünyasına düş­
_
tüğü zaman, gerçeğin dozunu hazmedemeyen bır roman karak­
_
teridir. Jane Austin'in Emma Woodhouse'u ise, hayallenn alda­
tıcı zemininden gerçeğin katı zeminine yumuşak iniş yapan ve
onlarla barışıp mutlu sonu yaşayan bir roman karakteridir.
İngiliz eleştiricilerden Walter Allen, romanı tanımlarken,
roman dünyasının temsili niteliğini şöyle ifade eder: 'Romancı
da, her sanatçı gibi bir yaratıcıdır. Romanında yeryüzünde ya­
şayan insanların hayatının bir benzerini yaratmakt��ı�. A?cak
romanın dünyasını oluşturan sosyal gerçek, pek tabııdır kı, ro­
mancının kendi hayat görüşünü, kendi felsefesini temsil eder.
Böyle bir hayat görüşünü aksettirebilmek için romancının seçti­
ği değerleri ve vardığı sonuçları, romanında yarattığı karakter­
ler, durumlar ve seçtiği kelimeler ifade eder,' (Ailen, 1957: 11).
Allen'e göre, romancının, romanın unsurlarını -karakter,
olaylar dizisi ve düşünce unsurları- bir kültür ortamı içind�,
kendi dünya görüşünü yansıtacak bir şekilde düzenlenmesı,

You might also like