You are on page 1of 7

NAMAZA ÇAĞRI:

Siz namaza çağırdığınız vakit onu alaya alıp eğlence yerine koyuyorlar. Bu,
MAİDE 5 58
şüphesiz onların akılları ermeyen bir toplum olmalarındandır.

Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah'ın
CUMA 62 9
zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.
ABDEST, GUSÜL, TEYEMMÜM, ABDESTİ BOZAN ŞEYLER:

Ey iman edenler, sarhoşken ne söylediğinizi bilinceye kadar; cünüp iken de -


yolcu olmanız hariç- guslünüzü edinceye kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta
veya yolculukta iseniz ya da biriniz hacet yerinden gelir veya kadınlara dokunup
NİSA 4 43
da su bulamazsanız o zaman temiz bir toprağa teyemmüm edin; niyetle
yüzünüze ve ellerinize sürün. Gerçekten Allah çok affedici ve günahları
bağışlayıcıdır.

Ey iman sahipleri! Namaza duracağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar


ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshedin ve topuklara kadar ayaklarınızı
meshedin/yahut yıkayın. Eğer cünüp iseniz iyice temizlenin! Hasta yahut
yolculuk halinde iseniz yahut biriniz tuvaletten gelmişse yahut kadınlara
MAİDE 5 6
dokunmuş da su bulamamışsanız temiz bir toprakla teyemmüm edin:
Yüzlerinizi ve ellerinizi ondan meshedin. Allah size zorluk çıkarmak istemiyor.
Ancak sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor ki,
şükredebilesiniz.

MÜDDESİR 74 4 Elbiseni tertemiz tut, maddî manevî kirlerden arın

GİYİNME

Ey Ademoğulları, biz sizin çirkin yerlerinizi örtecek bir elbise ve size 'süs
ARAF 7 26 kazandıracak bir giyim' indirdik (varettik). Takva ile kuşanıp donanmak ise, bu
daha hayırlıdır. Bu, Allah'ın ayetlerindendir. Umulur ki öğüt alıp düşünürler.

Ey Ademoğulları, her mescid yanında ziynetlerinizi takının. Yiyin, için ve israf


ARAF 8 31
etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez.

Mü'min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Bu


NUR 24 30 davranış onlar için daha nezihtir. Şüphe yok ki, Allah onların yaptıklarından
hakkıyla haberdardır.
Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar.
(Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler.
Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından,
yahut babalarından, yahut kocalarının babalarından, yahut oğullarından, yahut
üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin
NUR 24 31 oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman
kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış
hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan
erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye
ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü'minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa
eresiniz!
Evlenme arzu ve ümidi kalmamış olan ihtiyar kadınların, zinet yerlerini teşhir
etmeksizin, dış giysilerini çıkarmaları, günah değildir. Bununla beraber
NUR 24 60
sakınmaları, kendileri yönünden daha iyidir. Allah her şeyi işitir, gizli âşikâr her
şeyi bilir.

Evlerinizde oturun. Önceki cahiliye dönemi kadınlarının açılıp saçıldığı gibi siz
de açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekâtı verin. Allah'a ve Resûlüne itaat edin.
AHZAB 33 59
Ey Peygamberin ev halkı! Allah, sizden ancak günah kirini gidermek ve sizi
tertemiz yapmak istiyor.

KIBLE

Doğu da Allah'ındır, batı da. Her nereye dönerseniz Allah'ın yüzü (kıblesi)
BAKARA 2 115
orasıdır. Şüphesiz ki Allah, kuşatandır, bilendir.

Bir takım beyinsiz insanlar: "Onları daha önceki kıblelerinden çeviren nedir?"
BAKARA 2 142
diyecekler. De ki: "Doğu da Allah'ındır, batı da. O dilediğini doğru yola yöneltir."

Böylece biz sizi, insanlara şahid (ve örnek) olmanız için orta bir ümmet kıldık;
Peygamber de üzerinizde bir şahid olsun. Senin üzerinde bulunduğun (yönü,
Ka'be'yi) kıble yapmamız, elçiye uyanları, topukları üzerinde gerisin geri
BAKARA 2 143
dönenlerden ayırdetmek içindir. Doğrusu (bu,) Allah'ın hidayete ilettiklerinin
dışında kalanlar için büyük (bir yük)tür. Allah, imanınızı boşa çıkaracak değildir.
Şüphesiz, Allah, insanlara şefkat edendir, esirgeyendir.
Biz, senin yüzünü çok defa göğe doğru çevirip durduğunu görüyoruz. Şimdi
elbette seni hoşnud olacağın kıbleye çevireceğiz. Artık yüzünü Mescid-i Haram
BAKARA 2 144 yönüne çevir. Her nerede bulunursanız, yüzünüzü onun yönüne çevirin.
Şüphesiz, kendilerine kitap verilenler, tartışmasız bunun Rablerinden bir gerçek
(hak) olduğunu elbette bilirler. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.

Andolsun, kendilerine kitap verilenlere her ayeti (delili) getirsen, yine onlar
senin kıblene uymaz; sen de onların kıblelerine uyacak değilsin. Onlardan bir
BAKARA 2 145 kısmı, bir kısmının kıblesine (bile) uymaz. Andolsun, eğer sana gelen bunca
ilimden sonra onların heva (istek ve tutku)larına uyacak olursan, o zaman
gerçekten zalimlerden olursun.

Herkesin (her toplumun) yüzünü çevirdiği bir yön vardır. Öyleyse hayırlarda
BAKARA 2 149 yarışınız. Her nerede olursanız, Allah sizleri bir araya getirecektir. Şüphesiz
Allah, her şeye güç yetirendir.

Her nereden çıkarsan, yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. Şüphesiz bu,
BAKARA 2 150
Rabbinden olan bir haktır. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.

NİYET

Göklerde ve yerde ne varsa Allah'ındır. İçinizdekini açığa vursanız da, gizleseniz


BAKARA 2 284 de, Allah sizi onunla sorguya çeker. Sonra dilediğini bağışlar, dilediğini
azablandırır. Allah, her şeye güç yetirendir.

De ki: "Sinelerinizde olanı -gizleseniz de, açığa vursanız da- Allah bilir. Ve
ALİ İMRAN 3 29
göklerde olanı da, yerde olanı da bilir. Allah, her şeye güç yetirendir."
TEKBİR

De ki: "Allah, diye çağırın, 'Rahman' diye çağırın, ne ile çağırırsanız; sonunda en
İSRA 17 110 güzel isimler O'nundur." Namazında sesini çok yükseltme, çok da kısma, bu ikisi
arasında (orta) bir yol benimse.
Ve de ki: "Övgü (hamd), çocuk edinmeyen, mülkte ortağı olmayan ve
İSRA 17 111 düşkünlükten dolayı yardımcıya da (ihtiyacı) bulunmayan Allah'adır." Ve O'nu
tekbir edebildikçe tekbir et.
Onların etleri ve kanları asla Allah'a ulaşmaz. Fakat O'na sizin takvanız (Allah'a
karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır. Böylece onları sizin hizmetinize verdi ki, size
HAC 22 37
doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah'ı büyük tanıyasınız. İyilik edenleri
müjdele.
VAKIA 56 96 O halde, Rabbini yüce ismiyle tesbîh et, (Sübhane Rabbiyel Azîm)
MÜDDESİR 74 3 Rabbini tekbir et (yücelt).
ALÂ 87 1 Rabbinin çok yüce adını tesbih et; (Sübhane Rabbiye'l-A'lâ).
ALÂ 87 15 Doğrusu, temizlenip arınan felah bulmuştur;

KIYAM

Namazları ve orta namazını (üstlerine düşerek, titizlik göstererek) koruyun ve


BAKARA 2 238
Allah'a gönülden boyun eğiciler olarak (namaza) durun.

BAKARA 2 43 Namazı kılın, zekâtı verin. Rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin.

Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve


ALİ İMRAN 3 191 yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) "Rabbimiz, sen bunu
boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru."

Namazı bitirdiğinizde, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin.


NİSA
4 103 Artık 'güvenliğe kavuşursanız' namazı dosdoğru kılın. Çünkü namaz, mü'minler
üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır.
Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (İslam uğrunda) seyahat
9 112 edenler, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten
sakındıranlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlar; sen (bütün) mü'minleri müjdele.

Hani biz İbrahim'e Evin (Kabe'nin) yerini belirtip hazırladığımız zaman (şöyle
HAC 22 26 emretmiştik:) "Bana hiç bir şeyi ortak koşma, tavaf edenler, kıyam edenler,
rükua ve sücuda varanlar için Evimi tertemiz tut."

FURKAN 25 64 Onlar, Rablerine secde ederek ve kıyama durarak gecelerler.


ŞUARA 26 217 Sen, O güçlü ve üstün, esirgeyici olan (Allah')a tevekkül et.
ŞUARA 26 218 O, kıyam ettiğin zaman seni görüyor.
ŞUARA 26 219 Secde edenler arasında dönüp dolaşmanı da.

Yoksa o, gece saatinde kalkıp da secde ederek ve kıyama durarak gönülden


itaat (ibadet) eden, ahiretten sakınan ve Rabbinin rahmetini umud eden (gibi)
ZUMER 39 9
midir? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Şüphesiz, temiz akıl
sahipleri öğüt alıp düşünürler."
KIRAAT
İSRA 17 110 De ki: "Allah, diye çağırın, 'Rahman' diye çağırın, ne ile çağırırsanız; sonunda en
güzel isimler O'nundur." Namazında sesini çok yükseltme, çok da kısma, bu ikisi
arasında (orta) bir yol benimse.
ANKEBUT 29 45 Sana Kitap'tan vahyedileni oku ve namazı dosdoğru kıl. Gerçekten namaz,
çirkin utanmazlıklar (fahşa)dan ve kötülüklerden alıkoyar. Allah'ı zikretmek ise
muhakkak en büyük (ibadet)tir. Allah, yaptıklarınızı bilir.

Gerçekten Rabbin, senin gecenin üçte ikisinden biraz eksiğinde, yarısında ve


üçte birinde (namaz için) kalktığını bilir; seninle birlikte olanlardan bir
topluluğun da (böyle yaptığını bilir). Geceyi ve gündüzü Allah takdir eder. Sizin
bunu sayamıyacağınızı bildi, böylece tevbenizi (O'na dönüşünüzü) kabul etti. Şu
halde Kur'an'dan kolay geleni okuyun. Allah sizden hastalar olduğunu,
MUZEMMİ
73 20 başkalarının Allah'ın fazlından aramak için yeryüzünde gezip dolaşacaklarını ve
L
diğerlerinin Allah yolunda çarpışacaklarını bilmiştir. Öyleyse ondan (Kur'an'dan)
kolay geleni okuyun. Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve Allah'a güzel bir
borç verin. Hayır olarak kendi nefisleriniz için önceden takdim ettiğiniz şeyleri
daha hayırlı ve daha büyük bir ecir (karşılık) olarak Allah katında bulursunuz.
Allah'tan mağfiret dileyin. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
RUKU

BAKARA 2 43 Namazı kılın, zekâtı verin. Rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin.
Hani Evi (Ka'be'yi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri kılmıştık.
"İbrahim'in makamını namaz yeri edinin", İbrahim ve İsmail'e de, "Evimi, tavaf
BAKARA 2 125
edenler, itikafa çekilenler ve rüku ve secde edenler için temizleyin" diye ahid
verdik.
BAKARA 2 43 Namazı kılın, zekâtı verin. Rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin.
5 55
Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (İslam uğrunda) seyahat
9 112 edenler, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten
sakındıranlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlar; sen (bütün) mü'minleri müjdele.
Hani biz İbrahim'e Evin (Kabe'nin) yerini belirtip hazırladığımız zaman (şöyle
HAC 22 26 emretmiştik:) "Bana hiç bir şeyi ortak koşma, tavaf edenler, kıyam edenler,
rükua ve sücuda varanlar için Evimi tertemiz tut."

Ey iman edenler, rüku edin, secdeye varın, Rabbinize ibadet edin ve hayır
HAC 22 77
işleyin, umulur ki kurtuluş bulursunuz.

Davud) Dedi ki: "Andolsun senin koyununu, kendi koyunlarına (katmak)


istemekle sana zulmetmiştir. Doğrusu, (emek ve mali güçlerini) birleştirip katan
(ortak)lardan çoğu, birbirlerine karşı tecavüz ederler; ancak iman edip salih
SAD 38 24
amellerde bulunanlar başka. Onlar da ne kadar azdır." Davud, gerçekten bizim
onu imtihan ettiğimizi sandı, böylece Rabbinden bağışlanma diledi ve rüku
ederek yere kapandı ve (bize gönülden) yönelip döndü.
Muhammed, Allah'ın elçisidir. Ve onunla birlikte olanlar da kafirlere karşı zorlu,
kendi aralarında ise merhametlidirler. Onları, rüku edenler, secde edenler
olarak görürsün; onlar, Allah'tan bir fazl (lütuf ve ihsan) ve hoşnutluk arayıp
isterler. Belirtileri, secde izinden yüzlerindedir. İşte onların Tevrat'taki vasıfları
FETİH 48 29 budur. İncil'deki vasıfları ise: Sanki bir ekin; filizini çıkarmış, derken onu
kuvvetlendirmiş, derken kalınlaşmış, sonra sapları üzerinde doğrulup boy atmış
(ki bu,) ekicilerin hoşuna gider. (Bu örnek,) Onunla kafirleri öfkelendirmek
içindir. Allah, içlerinden iman edip salih amellerde bulunanlara bir mağfiret ve
büyük bir ecir va'd etmiştir.

MURSELAT 77 48 Onlara: "Rüku edin" denildiği zaman, rüku etmezler.


SECDE
Hani Evi (Ka'be'yi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri kılmıştık.
"İbrahim'in makamını namaz yeri edinin", İbrahim ve İsmail'e de, "Evimi, tavaf
BAKARA 2 125
edenler, itikafa çekilenler ve rüku ve secde edenler için temizleyin" diye ahid
verdik.
Meryem, Rabbine gönülden itaatte bulun, secde et ve rüku edenlerle birlikte
ALİ İMRAN 3 43
rüku et.
Onların hepsi bir değildir. Kitap Ehli'nden bir topluluk vardır ki, gece vaktinde
ALİ İMRAN 3 113
ayakta durup Allah'ın ayetlerini okuyarak secdeye kapanırlar.
Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve
ALİ İMRAN 3 191 yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) "Rabbimiz, sen bunu
boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru."

İçlerinde olup onlara namazı kıldırdığında, onlardan bir grup, seninle birlikte
dursun ve silahlarını (yanlarına) alsın; böylece onlar secde ettiklerinde,
arkalarınızda olsunlar. Namazlarını kılmayan diğer grup gelip seninle namaz
kılsınlar, onlar da 'korunma araçlarını' ve silahlarını alsınlar. Küfredenler, size
NİSA 4 102 apansız bir baskın yapabilmek için, sizin silahlarınızdan ve emtianız (erzak ve
mühimmatınız)dan ayrılmış olmanızı isterler. Yağmur dolayısıyla bir güçlüğünüz
varsa veya hastaysanız, silahlarınızı bırakmanızda size bir sorumluluk yoktur.
Korunma tedbirlerinizi alın. Şüphesiz, Allah kafirler için aşağılatıcı bir azab
hazırlamıştır.

Namazı bitirdiğinizde, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin.


NİSA 4 103 Artık 'güvenliğe kavuşursanız' namazı dosdoğru kılın. Çünkü namaz, mü'minler
üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır.
ARAF 7 120 Ve sihirbazlar secdeye kapandılar.
Şüphesiz Rabbinin katında olanlar, O'na ibadet etmekten büyüklenmezler; O'nu
ARAF 7 206
tesbih ederler ve yalnız O'na secde ederler.
Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (İslam uğrunda) seyahat
TEVBE 9 112 edenler, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten
sakındıranlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlar; sen (bütün) mü'minleri müjdele.
Babasını ve annesini tahta çıkarıp oturttu; onun için secdeye kapandılar. Dedi
ki: "Ey Babam, bu, daha önceki rüyamın yorumudur. Doğrusu Rabbim onu
gerçek kıldı. Bana iyilik etti, çünkü beni zindandan çıkardı. Şeytan benimle
YUSUF 12 100
kardeşlerimin arasını açtıktan sonra, (O,) çölden sizi getirdi. Şüphesiz benim
Rabbim, dilediğini pek ince düzenleyip tedbir edendi. Gerçekten bilen, hüküm
ve hikmet sahibi O'dur."
Göklerde ve yerde her ne varsa -isteyerek de olsa, istemeyerek de olsa- Allah'a
RAD 13 15
secde eder. Sabah akşam gölgeleri de (O'na secde eder).
HİCR 15 98 Sen Rabbini hamd ile tesbih et ve secde edenlerden ol.
İşte bunlar; kendilerine Allah'ın nimet verdiği peygamberlerdendir; Adem'in
soyundan, Nuh ile birlikte taşıdıklarımız (insan nesillerin)den, İbrahim ve İsrail
MERYEM 19 58 (Yakup)in soyundan, doğru yola eriştirdiklerimizden ve seçtiklerimizdendirler.
Onlara Rahman (olan Allah')ın ayetleri okunduğunda, ağlayarak secdeye
kapanırlar.
Bunun üzerine büyücüler, secdeye kapandılar: "Harun'un ve Musa'nın Rabbine
TAHA 20 70
iman ettik" dediler.
Görmedin mi ki, gerçekten, göklerde ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldızlar,
dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanlardan birçoğu Allah'a secde etmektedirler.
HAC 22 18
Birçoğu üzerine azab hak olmuştur. Allah kimi aşağılık kılarsa, artık onun için bir
yüceltici yoktur. Şüphesiz Allah, dilediğini yapar.
Hani biz İbrahim'e Evin (Kabe'nin) yerini belirtip hazırladığımız zaman (şöyle
HAC 22 26 emretmiştik:) "Bana hiç bir şeyi ortak koşma, tavaf edenler, kıyam edenler,
rükua ve sücuda varanlar için Evimi tertemiz tut."
HAC 22 77
Onlara: "Rahman (olan Allah)a secde edin" denildiği zaman, "Rahman da
FURKAN 25 60 neymiş? Biz senin bize emrettiğine mi secde edecek mişiz?" derler ve (bu,)
onların nefretini arttırır.
FURKAN 25 64 Onlar, Rablerine secde ederek ve kıyama durarak gecelerler.
ŞUARA 26 217 Sen, O güçlü ve üstün, esirgeyici olan (Allah')a tevekkül et.
ŞUARA 26 218 O, kıyam ettiğin zaman seni görüyor.
ŞUARA 26 219 Secde edenler arasında dönüp dolaşmanı da.
Onu ve kavmini, Allah'ı bırakıp da güneşe secde etmektelerken buldum, şeytan
NEML 27 24 onlara yaptıklarını süslemiştir, böylece onları (doğru) yoldan alıkoymuştur;
bundan dolayı onlar hidayet bulmuyorlar.
Ki onlar, göklerde ve yerde saklı olanı ortaya çıkaran ve sizin gizlediklerinizi ve
NEML 27 25
açığa vurduklarınızı bilen Allah'a secde etmesinler diye (yapmaktadırlar).
Bizim ayetlerimize, ancak kendilerine hatırlatıldığı zaman, hemen secdeye
SECDE 32 15 kapananlar, Rablerini hamd ile tesbih edenler ve büyüklük taslamayan
(müstekbir olmayan)lar iman eder.
Davud) Dedi ki: "Andolsun senin koyununu, kendi koyunlarına (katmak)
istemekle sana zulmetmiştir. Doğrusu, (emek ve mali güçlerini) birleştirip katan
(ortak)lardan çoğu, birbirlerine karşı tecavüz ederler; ancak iman edip salih
SAD 38 24
amellerde bulunanlar başka. Onlar da ne kadar azdır." Davud, gerçekten bizim
onu imtihan ettiğimizi sandı, böylece Rabbinden bağışlanma diledi ve rüku
ederek yere kapandı ve (bize gönülden) yönelip döndü.
Yoksa o, gece saatinde kalkıp da secde ederek ve kıyama durarak gönülden
itaat (ibadet) eden, ahiretten sakınan ve Rabbinin rahmetini umud eden (gibi)
ZUMER 39 9
midir? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Şüphesiz, temiz akıl
sahipleri öğüt alıp düşünürler."
Gece, gündüz, güneş ve ay O'nun ayetlerindendir. Siz güneşe de, aya da secde
FUSSİLET 41 37 etmeyin. Alah'a secde edin, ki bunları kendisi yaratmıştır. Eğer O'na ibadet
edecekseniz.

Muhammed, Allah'ın elçisidir. Ve onunla birlikte olanlar da kafirlere karşı zorlu,


kendi aralarında ise merhametlidirler. Onları, rüku edenler, secde edenler
olarak görürsün; onlar, Allah'tan bir fazl (lütuf ve ihsan) ve hoşnutluk arayıp
isterler. Belirtileri, secde izinden yüzlerindedir. İşte onların Tevrat'taki vasıfları
FETİH 48 29 budur. İncil'deki vasıfları ise: Sanki bir ekin; filizini çıkarmış, derken onu
kuvvetlendirmiş, derken kalınlaşmış, sonra sapları üzerinde doğrulup boy atmış
(ki bu,) ekicilerin hoşuna gider. (Bu örnek,) Onunla kafirleri öfkelendirmek
içindir. Allah, içlerinden iman edip salih amellerde bulunanlara bir mağfiret ve
büyük bir ecir va'd etmiştir.
NECM 53 62 Hemen, Allah'a secde edin ve (yalnızca O'na) kulluk edin.
Ayağın üstünden (örtünün) açılacağı ve onların secdeye çağrılacakları gün, artık
KALEM 68 42
güç yetiremezler.
Gözleri 'korkudan ve dehşetten düşük', kendilerini de zillet sarıp kuşatmış. Oysa
KALEM 68 43
onlar, (daha önce) sapasağlam iken secdeye davet edilirlerdi.
Gecenin bir bölümünde O'na secde et ve geceleyin uzun uzadıya O'nu tesbih
İNSAN 76 26
et.
İNŞİKAK 84 21 Kendilerine Kur'an okunduğunda secde etmiyorlar.
ALAK 96 19 Hayır! Sakın sen ona uyma; secde et ve Rabbine yaklaş.
TAHHIYAT
Namazı bitirdiğinizde, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin.
NİSA 4 103 Artık 'güvenliğe kavuşursanız' namazı dosdoğru kılın. Çünkü namaz, mü'minler
üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır.

You might also like