You are on page 1of 198

SANAT EĞİTİMİ ORTAMI OLARAK ÜNİVERSİTE

SANAT MÜZELERİNİN İŞLEVİ

HÜLYA ŞİMŞEK

DOKTORA TEZİ
GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI
RESİM-İŞ ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ
EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ARALIK 2014
TELĠF HAKKI ve TEZ FOTOKOPĠ ĠZĠN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koĢuluyla tezin teslim tarihinden itibaren
......(….) ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı : Hülya

Soyadı : ġĠMġEK

Bölümü : Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı Resim-ĠĢ Öğretmenliği Bilim Dalı

Ġmza :

Teslim tarihi :

TEZĠN

Türkçe Adı : Sanat Eğitimi Ortamı Olarak Üniversite Sanat Müzelerinin ĠĢlevi

Ġngilizce Adı : The Function of The University Art Museums As Art


Education Environment

i
ETĠK ĠLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm


kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu
bölümler dıĢındaki tüm ifadelerin Ģahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazar Adı Soyadı: Hülya ġĠMġEK

Ġmza:

ii
Jüri Onay Sayfası

Hülya ġĠMġEK tarafından hazırlanan “Sanat Eğitimi Ortamı Olarak Üniversite Sanat
Müzelerinin ĠĢlevi” adlı tez çalıĢması aĢağıdaki jüri tarafından oy birliği Gazi Üniversitesi
Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü, Resim-ĠĢ Öğretmenliği Anabilim Dalı‟nda Doktora Tezi
olarak kabul edilmiĢtir.

DanıĢman: Prof. Dr. Serap BUYURGAN ………………


Resim-ĠĢ Öğretmenliği Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi

BaĢkan: Prof. Dr. Yücel GELĠġLĠ .………………


Eğitim Programları ve Öğretim Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi

Üye: Prof. Dr. Osman ALTINTAġ ………………..


Resim-ĠĢ Öğretmenliği Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi

Üye: Prof. Dr. Namık Kemal SARIKAVAK ………………..


Grafik Anabilim Dalı, Hacettepe Üniversitesi

Üye: Doç. Dr. Meliha YILMAZ ………………..


Resim-ĠĢ Öğretmenliği Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi

Tez Savunma Tarihi: 10/12/2014

Bu tezin Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü, Resim-ĠĢ Öğretmenliği Anabilim
Dalı‟nda Doktora tezi olması için Ģartları yerine getirdiğini onaylıyorum.

Prof. Dr. Servet KARABAĞ


Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü

iii
Babamın Anısına

iv
TEġEKKÜR

Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü doktora eğitim-öğretim ve sınav


yönetmeliğinin ilgili hükümlerince Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı, Resim-ĠĢ
Öğretmenliği Bilim Dalı için öngörülen bu doktora tezi, sanat eğitimi ortamı olarak da
kullanılan üniversite sanat müzelerinin iĢlevini araĢtırmak amacıyla yapılmıĢtır.

Avrupa ve Amerika'da pek çok üniversitede var olan üniversite müzeleri ve üniversite
sanat müzelerinde görsel öğrenme çevreleri, yetiĢkin eğitimi gibi kavramlar altında
değerlendirilmektedir.

Türkiye'deki üniversite sanat müzelerinin yapısı göz önüne alındığında müze eğitimi, sanat
eğitimi çerçevesinde ve öğretim bağlamında ele alınması gerekli görülmekte ve resim-iĢ
dersleri kapsamında, üniversite sanat müzelerinin eğitim ortamı olarak kullanılmasının,
sanat eğitiminde etkililiği arttırabileceği düĢünülmektedir.

Bu araĢtırma iki ana bölümden oluĢmaktadır. Birinci bölümde literatür çalıĢması yapılmıĢ,
üniversite sanat müzelerinin iĢlevine iliĢkin kaynaklar incelenerek değerlendirilmiĢtir.
Ġkinci bölümde, Gazi Üniversitesi Resim Heykel Müzesi, Hacettepe Üniversitesi Sanat
Müzesi, Anadolu Üniversitesi ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi gezilmiĢ, eğitim ortamı olarak
iĢlevleri yönünden incelenmiĢ ve müze yöneticileri ile müzeler hakkında görüĢülmüĢtür.

Üniversitelerin Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim-ĠĢ Öğretmenliği lisans ve yüksek


lisans öğrencileriyle, Güzel Sanatlar Anadolu Lisesi, Anadolu Lisesi ve Endüstri Meslek
Lisesi öğrencilerine, öğretmenleri rehberliğinde müze ziyaretleri yaptırılmıĢ ve üniversite
sanat müzeleri hakkındaki görüĢlerine iliĢkin düĢüncelerini ortaya çıkarmak amacıyla
sorular yöneltilerek elde edilen bulgular çizelge haline getirilerek açıklanmıĢ ve
yorumlanmıĢtır.

Bu araĢtırmanın, sanat eğitimi ortamı olarak kullanılan üniversite sanat müzelerinin


iĢlevini ortaya çıkaracağı ve topluma yararlı olacağı düĢünülmektedir.

v
AraĢtırmanın gerçekleĢmesinde özverili ve sıcak yaklaĢımları ile her zaman yanımda olan
tez danıĢmanım Prof. Dr. Serap BUYURGAN‟a, Prof. Dr. Yücel GELĠġLĠ‟ye, Prof. Dr.
Osman ALTINTAġ‟a, Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim-ĠĢ Öğretmenliği, Ankara
Üniversitesi Disiplinlerarası Müze Eğitimi Anabilim Dalı araĢtırma görevlileri ve üç
müzenin yönetici ve görevlilerine, Güzel Sanatlar Anadolu Lisesi ve diğer liselerin
müdürlerine, uygulama çalıĢmalarına katılan resim öğretmenleri ve öğrencilerine, aileme
ve adını anamadığım yardımcı olan herkese teĢekkürü borç bilirim.

Aralık, 2014 / Hülya ġĠMġEK

vi
SANAT EĞĠTĠMĠ ORTAMI OLARAK ÜNĠVERSĠTE
SANAT MÜZELERĠNĠN ĠġLEVĠ
(DOKTORA TEZĠ)

HÜLYA ġĠMġEK

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ
EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ
ARALIK, 2014

ÖZ

Bu araĢtırmada, üniversite sanat müzelerinin eğitim ortamı olarak iĢlevini araĢtırmak ve


ortaya çıkarmak amacıyla, müze ziyareti yapan öğrenci grupları ve müze yöneticileri ile
yapılan görüĢmeler ve yönlendirilen sorular yorumlanmıĢ ve tamamlanmıĢtır. ĠĢlevleri
yönünden incelenmiĢ olan üniversite müzeleri, Ankara‟da Gazi Üniversitesi Resim Heykel
Müzesi ve Hacettepe Üniversitesi Sanat Müzesi, EskiĢehir‟de Anadolu Üniversitesi ÇağdaĢ
Sanatlar Müzesi‟dir. AraĢtırmada, 2013-2014 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde
müzelerin bağlı olduğu üniversitelerin Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim-ĠĢ
Öğretmenliği lisans ve yüksek lisans öğrencileriyle, Güzel Sanatlar Anadolu Lisesi,
Anadolu Lisesi ve Endüstri Meslek Lisesi öğrencilerine öğretmenleri rehberliğinde müze
ziyaretleri yaptırılmıĢ ve bu üniversite sanat müzeleri ile müzelerde aldıkları eğitim
hakkındaki görüĢlerine iliĢkin düĢüncelerini ortaya çıkarmak amacıyla açık uçlu sorular
yöneltilmiĢ, elde edilen bulgular çizelge haline getirilerek açıklanmıĢtır. Müze yöneticileri
rehberliğinde müzeler gezilmiĢ ve müzelerin eğitim ortamı olarak iĢlevi hakkında
yöneticilere sorular yöneltilerek görüĢülmüĢ, verilen yanıtların dağılımı Ki-Kare Tablosu
ile iliĢkilendirilerek sonuçlandırılmıĢtır. AraĢtırmanın sonucunda, üç üniversite müzesinin
hiç birinde eğitim birimi olmadığı ancak, öğretmenleri rehberliğinde her gruptan ve yaĢtan
öğrencilerin müze ziyareti yapmalarına olanak tanındığı ve bu doğrultuda ilgi olduğu
görülmüĢtür. Elde edilen bulgulara göre, üniversitelerin Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü
lisans ve lisansüstü öğrencilerinin lise öğrencilerine kıyasla daha duyarlı oldukları, müzede
öğrendiklerinin sınıf ortamında öğrendiklerine göre daha kalıcı olduğu, üniversite ve üstü
öğrencilerin müze ziyaretlerini daha gerekli bulduğu ve çalıĢmalarında eğitim materyali
olarak kullandığı, öğrencilerin çoğunluğunda eğitim ortamı olarak müzelerden daha fazla
yararlanmak isteği olduğu görüĢü ortaya çıkmıĢtır.

vii
Ayrıca öğrencilerin müze etkinlikleri ile devam ettikleri okul arasındaki fark da orantısal
olarak belirlenmiĢ ve eğitim ortamı olarak müzelerden daha fazla yararlanmak isteği
olduğu görüĢü ortaya çıkmıĢtır. AraĢtırma kapsamındaki üç üniversitenin sanat müzesinde
eğitim ve öğretim dönemi baĢında müze eğitimi dersi kapsamında bir hafta boyunca
etkinlikler düzenlendiği, MEB‟na bağlı okulların sıklıkla müze ziyareti yaptığı, değiĢik
zamanlarda ve sıklıkta müze ziyaretlerinin ve ilginin yoğun olduğu görülmüĢtür. Bu
bağlamda üniversite sanat müzelerinin iĢlevi ve eksikliklerinin olup olmadığı araĢtırılmıĢ,
üniversite sanat müzelerinden daha kapsamlı yararlanılmak ve verim elde edebilmek için
yapılabileceklere yönelik önerilerde bulunulmuĢtur.

Bilim Kodu:
Anahtar Kelimeler: Müze, müze eğitimi, üniversite müzeleri, üniversite sanat müzeleri.

Sayfa Adedi: 179


DanıĢman: Prof. Dr. Serap BUYURGAN

viii
THE FUNCTION OF THE UNIVERSITY ART MUSEUMS AS ART
EDUCATION ENVIRONMENT
(Ph. D. Thesis)

HÜLYA ġĠMġEK

GAZI UNIVERSITY
FACULTY OF EDUCATION
DECEMBER, 2014

ABSTRACT

This study sets out to understand the educational function of university art museums,
through interviews with the museum administrators and student patrons. Museums
included in the study are Gazi University‟s Painting and Sculpture Museum (Ankara,
Turkey), Hacettepe University‟s Art Museum (Ankara, Turkey), and Contemporary Arts
Museum at the Anadolu University (Eskisehir, Turkey). This is a qualitative research with
open ended questions directed at the museum visitors who were undergraduate and masters
students at university art education departments, as well as students and their teachers at
the Fine Arts High School, Anadolu Lycee (a high school with entrance exams) and the
Industrial Vocational High School during the Spring Semester of 2013-2014 school year.
Questions included their opinions about art museums and the education they received at
their visit. Additionally, museums included in the study were visited by the researcher in a
guided tour by the museum administrator, where the educational mission was discussed
through open-ended questions. Findings are presented in a chi square table. The analysis
showed that none of the museums included in the study has a clear educational mission
beyond making the space available for student field trips, which present a consistent
demand. Interviews with the museum administrators showed that the curriculum by the
Ministry of Education includes a museum education unit at the beginning of the semester,
during which time field trip requests from various school districts are especially high at the
three university art museums included in the study. When compared to high school student
participants, university students in the sample (graduate and undergraduate) were more
sensitive to the visit, thought the museum visit had more staying power than a lecture, saw
the visit as necessary, used it in their studies as an educational component and showed a
desire to use the museum as a learning environment. The analysis includes a comparison of
ix
the museum activities with the school setting, revealing that students see the museum
setting as the preferred learning environment. Lastly, this research conceptually explores
the educational mission of university museums, identifies issues present, and provides
recommendations on transforming them into learning environments to make their programs
more productive and useful.

Science Code:

Key Words: Museum, museum education, university museums, university art museums.

Page Number: 179

Co-supervisor: Prof. Dr. Serap BUYURGAN

x
ĠÇĠNDEKĠLER

ÖZ ................................................................................................................................... vii

ABSTRACT .................................................................................................................... ix

ĠÇĠNDEKĠLER .............................................................................................................. xi

TABLOLAR LĠSTESĠ................................................................................................. xiv

ġEKĠLLER LĠSTESĠ .................................................................................................. xvi

KISALTMALAR ....................................................................................................... xviii

BÖLÜM I ......................................................................................................................... 1

GĠRĠġ ............................................................................................................................... 1

1.1. Problem Durumu ........................................................................................ 1

1.2. AraĢtırmanın Amacı .................................................................................. 11

1.3. Problem Cümlesi ........................................................................................ 12

1.3.1. Alt Problemler ......................................................................................... 12

1.4. AraĢtırmanın Önemi ................................................................................. 12

1.5. Varsayımlar ................................................................................................ 13

1.6. Sınırlılıklar .................................................................................................. 14

1.7. Tanımlar .................................................................................................... 14

BÖLÜM II ..................................................................................................................... 17

KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE ĠLGĠLĠ ARAġTIRMALAR ................................... 17

2.1. Sanat, Sanat Eğitimi, Kültür ..................................................................... 17

2.2. Müze, Müze Eğitimi ve Müze Eğitimcisi.................................................. 28

2.2.1. Müze Türleri ..................................................................................... 34

2.2.1.1. Koleksiyonlarına Göre Müzeler ............................................... 35

xi
2.2.1.2. Bağlı Oldukları Yönetim Birimine Göre Müzeler ......................... 39

2.2.1.3. Hizmet Ettikleri Bölgeye Göre Müzeler ........................................ 40

2.2.1.4. Hizmet Ettikleri Topluma Yönelik Müzeler .................................. 40

2.2.1.5. Koleksiyonlarını Sergiledikleri Mekânlara Göre Müzeler ........... 41

2.2.1.6. İşlevlerine Göre Müzeler ................................................................ 41

2.3. Türkiye’de Müzeciliğin ve Müze Eğitiminin Tarihsel GeliĢimi ............. 42

2.3.1. Osmanlı Döneminde Müzeciliğin GeliĢimi .................................... 44

2.3.2. Osman Hamdi Bey ........................................................................... 46

2.4. Dünyada Müzeciliğin ve Müze Eğitiminin Tarihsel GeliĢimi ................ 49

2.5. Üniversite Müzeciliği ................................................................................. 50

2.5.1. Üniversite Müzeciliğinin Önemi ...................................................... 52

2.5.2. Dünyada Üniversite Müzeleri .......................................................... 54

2.5.3. Ülkemizde Üniversite Müzeleri ........................................................ 57

2.5.4. Ülkemizde Üniversite Sanat Müzeleri ............................................. 60

2.5.5. Gazi Üniversitesi Resim HeykelMüzesi .......................................... 62

2.5.5.1.Oluşum Süreci .......................................................................... 64

2.5.5.2. Eğitim Etkinlikleri .................................................................... 67

2.5.6. Hacettepe Üniversitesi Sanat Müzesi .................................................... 67

2.5.6.1. Oluşum Süreci .......................................................................... 69

2.5.6.2. Eğitim Etkinlikleri .................................................................... 71

2.5.7. Anadolu Üniversitesi ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi .................................... 71

2.5.7.1. Oluşum Süreci .......................................................................... 73

2.5.7.2. Eğitim Etkinlikleri .................................................................... 75

2.6. Ġlgili AraĢtırmalar ...................................................................................... 75

BÖLÜM III .................................................................................................................... 81

YÖNTEM....................................................................................................................... 81

3.1. AraĢtırmanın Modeli ................................................................................. 81


xii
3.2. Evren ve Örneklem .................................................................................... 82

3.3. Veri Toplama Araçları .............................................................................. 83

3.3.1. Müze Yöneticileri Ġle Yapılan GörüĢmeler ................................... 83

3.4. Verilerin Toplanması ................................................................................. 84

3.4.1. GörüĢme Formu ............................................................................... 85

3.5. Verilerin Analizi ......................................................................................... 85

BÖLÜM IV .................................................................................................................... 87

BULGULAR VE YORUMLAR .................................................................................. 87

4.1. AraĢtırmanın Nicel Bulgu Ve Yorumları ............................................................ 87

4.2.AraĢtırmanın Nitel Bulgu ve Yorumları ................................................. 119

BÖLÜM V.................................................................................................................... 129

SONUÇ VE ÖNERĠLER ............................................................................................ 131

5.1. Sonuçlar .................................................................................................... 131

5.2. Öneriler ..................................................................................................... 134

KAYNAKLAR ............................................................................................................ 137

EKLER......................................................................................................................... 147

xiii
TABLOLAR LĠSTESĠ

Tablo 4.1.”Daha önce hiç müzeye gittiniz mi?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve
Ki-Kare Tablosu................................................................................................................... 87
Tablo 4.2. “Müze ziyaretinde öğrendiklerinizin .................................................................. 88
sınıf ortamında öğrendiklerinize göre daha kalıcı olduğunuzu düĢünür müsünüz?”
Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu ............................................... 88
Tablo4.3. “Gezdiğiniz müzede hiç eğitim etkinliğine katıldınız mı?” Sorusuna Verilen
Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu ............................................................................ 90
Tablo 4.4. “Müzedeki öğretim faaliyetlerinden sonra sanat eğitimine yönelik, bilgi, beceri
ve tutumlarınız geliĢti mi?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu .. 91
Tablo 4.5. “Sanat eğitimi için müze ziyaretleri ya da müzedeki öğretim etkinliklerini
gerekli görüyor musunuz?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu .. 92
Tablo 4.6. “Müzeler sanat eğitimi için öğretim ortamı olmalı mıdır?” Sorusuna Verilen
Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu ............................................................................ 94
Tablo 4.7. “Gezdiğiniz müzenin size sunmasını istediğiniz öğretim etkinlikleri var mıdır?”
Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu ............................................... 95
Tablo 4.8. “Müze ziyaretiniz sonrasında müzede gördüklerinizi, bilgilerinizi
çalıĢmalarınızda kullandınız mı?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare
Tablosu ................................................................................................................................. 97
Tablo 4.9. “Müze ziyareti sürecinde müzedeki sanat yapıtlarından eğitim materyali olarak
yararlandınız mı?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu ................ 98
Tablo 4.10. “Müzedeki sanat yapıtlarının eğitim materyali olarak kullanılması durumunda
yaratıcı düĢünme becerilerinin geliĢeceğine inanıyor musunuz?” Sorusuna Verilen
Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu .......................................................................... 100
Tablo 4.11. “Müzedeki eğitim etkinliklerinde konunuzla ilgili çalıĢma olanakları sunuluyor
mu?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu ................................... 101

xiv
Tablo 4.12. “Daha önce hiç müzeye gittiniz mi?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve
Ki-Kare Tablosu................................................................................................................. 103
Tablo 4.13. “Müze ziyaretinde öğrendiklerinizin sınıf ortamında öğrendiklerinize göre
daha kalıcı olduğunuzu düĢünür müsünüz?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-
Kare Tablosu ...................................................................................................................... 104
Tablo 4.14. “Gezdiğiniz müzede hiç eğitim etkinliğine katıldınız mı?” Sorusuna Verilen
Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu .......................................................................... 106
Tablo 4.15. “Müzedeki öğretim faaliyetlerinden sonra sanat eğitimine yönelik, bilgi, beceri
ve tutumlarınız geliĢti mi?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu 107
Tablo 4.16. “Sanat eğitimi için müze ziyaretleri ya da müzedeki öğretim etkinliklerini
gerekli görüyor musunuz?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu 108
Tablo 4.17. “Müzeler sanat eğitimi için öğretim ortamı olmalı mıdır?” Sorusuna Verilen
Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu .......................................................................... 110
Tablo 4.18. “Gezdiğiniz müzenin size sunmasını istediğiniz öğretim etkinlikleri var
mıdır?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu ................................ 112
Tablo 4.19. “Müze ziyaretiniz sonrasında müzede gördüklerinizi, bilgilerinizi
çalıĢmalarınızda kullandınız mı?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare
Tablosu ............................................................................................................................... 113
Tablo 4.20. “Müze ziyareti sürecinde müzedeki sanat yapıtlarından eğitim materyali olarak
yararlandınız mı?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu ............. 115
Tablo 4.21. “Müzedeki sanat yapıtlarının eğitim materyali olarak kullanılması durumunda
yaratıcı düĢünme becerilerinin geliĢeceğine inanıyor musunuz?” Sorusuna Verilen
Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu .......................................................................... 116
Tablo 4.22. “Müzedeki eğitim etkinliklerinde konunuzla ilgili çalıĢma olanakları sunuluyor
mu?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu .................................. 118

xv
ġEKĠLLER LĠSTESĠ

ġekil 1.1. Müzelerin ĠĢlevleri ġeması .................................................................................. 10


ġekil 4.1."Daha önce hiç müzeye gittiniz mi?" sorusuna verilen cevapların dağılımı ........ 88
ġekil 4.2. "Müze ziyaretinde öğrendiklerinizin sınıf ortamında öğrendiklerinize göre daha
kalıcı olduğunuzu düĢünür müsünüz?" sorusuna verilen cevapların dağılımı ..................... 89
ġekil 4.3. "Gezdiğiniz müzede hiç eğitim etkinliğine katıldınız mı?" sorusuna verilen
cevapların dağılımı............................................................................................................... 91
ġekil 4.4. "Müzedeki öğretim faaliyetlerinden sonra sanat eğitimine yönelik, bilgi, beceri
ve tutumlarınız geliĢti mi?" sorusuna verilen cevapların dağılımı ...................................... 92
ġekil 4.5. "Sanat eğitimi için müze ziyaretleri ya da müzedeki öğretim etkinliklerini gerekli
görüyor musunuz?" sorusuna verilen cevapların dağılımı ................................................... 93
ġekil 4.6. "Müzeler sanat eğitimi için öğretim ortamı olmalı mıdır?" sorusuna verilen
cevapların dağılımı............................................................................................................... 95
ġekil 4.7. "Gezdiğiniz müzenin size sunmasını istediğiniz öğretim etkinlikleri var mıdır?"
sorusuna verilen cevapların dağılımı ................................................................................... 96
ġekil 4.8. "Müze ziyaretiniz sonrasında müzede gördüklerinizi, bilgilerinizi
çalıĢmalarınızda kullandınız mı?" sorusuna verilen cevapların dağılımı ........................... 98
ġekil 4.9. "Müze ziyareti sürecinde müzedeki sanat yapıtlarından eğitim materyali olarak
yararlandınız mı?" sorusuna verilen cevapların dağılımı .................................................... 99
ġekil 4.10. "Müzedeki sanat yapıtlarının eğitim materyali olarak kullanılması durumunda
yaratıcı düĢünme becerilerinin geliĢeceğine inanıyor musunuz?" sorusuna verilen
cevapların dağılımı............................................................................................................. 101
ġekil 4.11. "Müzedeki eğitim etkinliklerinde konunuzla ilgili çalıĢma olanakları sunuluyor
mu?" sorusuna verilen cevapların dağılımı ........................................................................ 102
ġekil 4.12. "Daha önce hiç müzeye gittiniz mi?" sorusuna verilen cevapların dağılımı ... 104
ġekil 4.13. "Müze ziyaretinde öğrendiklerinizin sınıf ortamında öğrendiklerinize göre daha
kalıcı olduğunuzu düĢünür müsünüz?" sorusuna verilen cevapların dağılımı ................... 105
xvi
ġekil 4.14. "Gezdiğiniz müzede hiç eğitim etkinliğine katıldınız mı?" sorusuna verilen
cevapların dağılımı............................................................................................................. 107
ġekil 4.15. "Müzedeki öğretim faaliyetlerinden sonra sanat eğitimine yönelik, bilgi, beceri
ve tutumlarınız geliĢti mi?" sorusuna verilen cevapların dağılımı .................................... 108
ġekil 4.16. "Sanat eğitimi için müze ziyaretleri ya da müzedeki öğretim etkinliklerini
gerekli görüyor musunuz?" sorusuna verilen cevapların dağılımı..................................... 110
ġekil 4.17. "Müzeler sanat eğitimi için öğretim ortamı olmalı mıdır?" sorusuna verilen
cevapların dağılımı............................................................................................................. 111
ġekil 4.18 "Gezdiğiniz müzenin size sunmasını istediğiniz öğretim etkinlikleri var mıdır?"
sorusuna verilen cevapların dağılımı ................................................................................. 113
ġekil 4.19. "Müze ziyaretiniz sonrasında müzede gördüklerinizi, bilgilerinizi
çalıĢmalarınızda kullandınız mı?" sorusuna verilen cevapların dağılımı .......................... 114
ġekil 4.20. “Müze ziyareti sürecinde müzedeki sanat yapıtlarından eğitim materyali olarak
yararlandınız mı?” sorusuna verilen cevapların dağılımı .................................................. 116
ġekil 4.21. "Müzedeki sanat yapıtlarının eğitim materyali olarak kullanılması durumunda
yaratıcı düĢünme becerilerinin geliĢeceğine inanıyor musunuz?" sorusuna verilen
cevapların dağılımı............................................................................................................. 117
ġekil 4.22. "Müzedeki eğitim etkinliklerinde konunuzla ilgili çalıĢma olanakları sunuluyor
mu?" sorusuna verilen cevapların dağılımı ........................................................................ 119

xvii
KISALTMALAR

ABD Amerika BirleĢik Devletleri


CECA Uluslararası Eğitim ve Kültürel Faaliyet Komisyonu
ÇOKAUM Çocuk kültürü AraĢtırma ve Uygulama Merkezi
GEE Gazi Eğitim Enstitüsü
GEF Gazi Eğitim Fakültesi
ICOM Uluslararası Müzeler Konseyi
IMOGA Ġstanbul Grafik Sanatlar Müzesi
MEB Milli Eğitim Bakanlığı
MTA Maden Tetkik AraĢtırma
MYO Meslek Yüksek Okulu
ODTÜ Orta Doğu Teknik Üniversitesi
SOKÜM Somut Olmayan Kültürel Miras
SPSS Sosyal Alanlarda Ġstatistik Paket Program
TBMM Türkiye Büyük Millet Meclisi
TRT Türkiye Radyo Televizyon
UNESCO BirleĢmiĢ Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu

xviii
BÖLÜM I

GĠRĠġ

Bu bölümde problem durumu, problem cümlesi, araĢtırmanın amacı, alt problemler,


araĢtırmanın önemi, varsayımlar, sınırlılıklar ve tanımlar yer almaktadır.

1.1. Problem Durumu

Ġnsan, düĢünen, üreten, bilgiyi kullanan ve kazandıklarını kullanırken kendini


geliĢtiren etkin ve üstün bir varlıktır. Bu etkinlik insan davranıĢlarında öğrenmek
olarak ortaya çıkmakta ve insan düĢünmesi sonucunda bilme etkinliğini
gerçekleĢtirmektedir. Çevremizde yaĢadıkça pek çok olay olmakta ve dolaylı ya da
dolaysız bizi etkilemektedir. Her insan bu olaylardan farklı etkilenmekte ve bu
etkileĢim sonucu farklı değerlendirmeler yapabilmektedir.
Dünyamızdaki insan dokusunun çeĢitliliği ve güzelliği belki de bu farklılıklarda
yatmaktadır. Ġnsanoğlu yaĢadığı sürece karĢılaĢtığı bu güzellikleri yaratıcılığa
dönüĢtürme yetisine de sahiptir. Yaratıcı düĢünebilme becerisi üretken ve sezgiseldir,
ayrıca yaratıcı sanatsal eğitim, bilim dalı olarak kabul edilmektedir. San‟a (1983, s.
21) göre yaratıcı sanatsal eğitim; “Özellikle yetiĢmekte olan insanın yaratıcı sanatsal
eğitiminin, sürekli olarak geliĢme içinde bulunan bir dizge (sistem) olarak ele alındığı
bilim dalı” biçiminde tanımlanmaktadır.
Yaratıcılık kavramı ya da özgür anlatım olarak sanat, sanat eğitiminde her zaman etkili
olmuĢtur ve olmayı da sürdürecektir.
Eğitim ve çocuk dendiği zaman ise belli kavramlar düĢünürüz. Dünyanın her yerinde
çocuk aynıdır ve aynı özelliklere sahiptir. Çocuklar her yaĢta benzer meraklara
sahiptir. Dokunmak, kurcalamak, karıĢtırmak hatta kırıp dökmek onların bitmez

1
uğraĢlarındandır. Her Ģeyi sorar, öğrenmek isterler. Oyunlar, masallar, gezmek onların
en doğal gereksinimleri ve uğraĢlarındandır. Ġyi bir eğitim her çocuğun hakkıdır.
Yaratıcı, mutlu, verimli ve baĢarılı bireyler yetiĢtirmek, iyi bir eğitimle olasıdır.
Hepimizin bildiği gibi eğitim; bir davranıĢ değiĢtirme sürecidir ya da “bireyin
davranıĢlarında kendi yaĢantısı yoluyla kasıtlı olarak istendik değiĢme meydana
getirme sürecidir” (Demirel, 2005, s. 41).
Günümüzde oluĢan hızlı değiĢim ve teknolojik geliĢmeler, eğitim dünyasında da pek
çok yenilikleri ortaya çıkarmakta, bu durum da öğrenme ve öğretme sürecini dolaylı
olarak etkileyerek eğitim uygulamalarında değiĢikliği gerektirmektedir. Eğitim
sisteminin ezberciliğe dayalı yürütülmesi endüstri ve teknoloji çağı içinde ters bir
durum yaratmaktadır. Teknolojik geliĢmeler eğitimi kuramsal ve iĢlevsel açıdan
etkilemektedir.
ÇağdaĢ eğitim anlayıĢının çok yönlü ve ekonomik boyutu vardır. Bireyin olgunlaĢması
ve sosyo-kültürel açıdan dünyaya bakıĢ açısının değiĢmesi eğitim ve yaĢanılan çevre
ile yakın iliĢkilidir. Eğitim sonucu bireyde nitelikli, geliĢmeler gözlenir ve yaratıcı
sanatsal üretimler ortaya çıkabilir. Bu sanatsal üretimler yine alınan sanat eğitimi ile
değer kazanır. “Bireysel yeteneğin her boyutuyla geliĢmesine olanak veren köklü ve
tutarlı bir sanat eğitimi ancak topluma yaratıcılık yolunu açabilir” (Göktürk‟ten
aktaran ĠpĢiroğlu, 1998, s. 30).
Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte eğitim anlayıĢında da çağdaĢlaĢma yolunda büyük
atılımlar yapılmıĢtır. Bu atılımların günümüzde her alanda olduğu gibi sanat eğitimi
alanında dagörülmesi, farklı eğitim mekanları olarak müzelerin kullanılmasını
gündeme getirmektedir. Müzelerin eğitim ortamı olarak kullanılmaya baĢlanması,
müze yöneticisi ve eğitimcisi yetiĢtirmek sorunsalını da ortaya çıkarmıĢtır.

Buyurgan ve Mercin (2005) tarafından yapılan çalıĢmalarda, cumhuriyet döneminde


Atatürk‟ün emriyle müzeler kurulmaya ve müzecilik önem kazanmaya baĢlamıĢtır.
Atatürk, cumhuriyet kurulmadan önce müzeciliğe de değinmiĢ, arkeoloji biliminde de
dünyanın uygar ülkeleri düzeyinde olmayı hedef göstermiĢtir. Atatürk daha KurtuluĢ
SavaĢı yıllarında savaĢın zaferle sonuçlanacağına ve bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti
kurulacağına yürekten inanıyordu. Atatürk‟ün bu güçlü inancı nedeniyle ilk müze
düĢüncesi doğmuĢ ve Ankara‟da ilk müze, kültür müdürü Mübarek Galip Bey
tarafından 1921 yılında kalenin Akkale olarak isimlendirilen burcunda kurulmuĢtur.

2
Daha sonra bir “Eti Müzesi” kurma fikri ise Atatürk tarafından telkin edilmiĢtir
denilmektedir.

Günümüzde her alanda olduğu gibi eğitim ortamlarında da yenilikler kaçınılmaz


olmaktadır. Eğitimin daha kalıcı ve etkili olabilmesi için değiĢik mekanlar (çocuk
müzeleri, müzeler, park ve bahçeler, tarih ve arkeoloji müzeleri, vb.) eğitim ortamı
olarak kullanıma hazırlanmakta ve kullanılmaktadır.

Ġngiltere‟de müzelerle ilgili önemli bir kuruluĢ olan Leiscester Üniversitesi Müze
ÇalıĢmaları Bölümü, 1999‟da Müze ve Galeri AraĢtırmaları Merkezi (RCMG) adı
altında müze ve galerilerin eğitsel rolü üzerinde durmuĢtur. Onur (2012, s. 338)‟un
belirttiği üzere “RCMG‟nin ilk vurgusu müze ve galerilerin eğitsel rolü, iĢlevi ve
potansiyeli olmuĢtur”. Ancak, müzelerde eğitimin önemi üzerinde durulmasına karĢın
sanat müzelerinin eğitim ortamı olarak kullanılmasının çok az araĢtırıldığı görüĢü
vardır. Onur‟a (2012, s. 334) göre; “Sanat müzelerinde öğrenme konusu çok az
araĢtırılmıĢtır. Bunun nedeni, bilim müzelerinden farklı olarak, sanat müzelerinin
ziyaretçilerinden sanat eserlerine kendi tarzlarında tepki vermelerini beklemeleri
olabilir” denmektedir.

Çevreden doğrudan etkileĢim sonucu ortaya çıkan öğrenme, Piaget‟e göre kaynağını
eğitim felsefesinden almaktadır. Onur (2012, s. 376), “Piaget‟in yaklaĢımı eğitim
alanında önemli sonuçlar doğurmuĢtur. Piaget‟e göre çocuklar pasif gözlemlerden çok
eylemlerden öğrenirler. Öğretmenin rolü kendi bilgilerini iletmekten çok öğrenmenin
en etkili biçimde oluĢacağı çevreler yaratmaktır” demektedir. Böylece, canlı, sıcak,
dost, uyarıcı ve dinamik olan müze çevresi öğrencide oluĢturacağı öğrenme çabaları
için uygun ve dinamik bir ortam olarak karĢımıza çıkmakta ve öğrenme etkinlikleri
daha kalıcı olabilmektedir.

Müze tanımı farklı bakıĢ açıları ile yapılabilmektedir. Yunanca‟da "Mouseion",


Latince'de "Museum" sözcükleri ile tanımlanan müze; Yunan mitolojisinden
esinlenerek ilham perilerinin (Muses) düĢünme yeri, tapınağı demek olan Yunanca
“Mouseion” sözcüğünden türemiĢtir.

“Romalılar, sözcüğü felsefe tartıĢma yerlerini belirtmek için kullandılar. Müze


sözcüğü 15. Yüzyılda Floransa‟da Medici ailesinin bir üyesi olan Lorenzo‟nun
koleksiyonunu betimlemek için yeniden canlandırıldı” (Onur, 2012, s. 20).

3
Buyurgan‟a (2012, s. 68) göre müze tanımı; “müze, sanatsal, bilimsel, geleneğe ait,
tarihi, teknoloji ve doğaya ait alanlarda, geçmiĢin, bugünün ve geleceğin izlerini içinde
barındıran, görerek, iĢiterek, uygulama yaparak, hatta yaĢayarak öğrenmenin
gerçekleĢtiği, halka açık heyecan verici öğrenme mekanlarıdır” biçiminde
yapılmaktadır.

Bir baĢka müze tanımında ise, “müze, tarih, kültür ve doğa varlıkları ile ilgili taĢınır,
taĢınmaz bütün bilimsel sanatsal belge, eĢya, anıt ve kalıntıların korunduğu,
saklandığı-sergilendiği, yorumlandığı yerlerdir” (Artut, 2002, s. 100) denmektedir.

Müze ve müzecilik bir toplumun hem geçmiĢi hem de geleceğidir. Müzelerin


görevleri, topladığı eserleri korumak yanında, sergilemek, halkı bilinçlendirmek ve
halkın eğitimine katkı sağlamak olarak da görülmektedir.

“Müzelerin görevleri, eserleri toplamak, elde ettiği eserin ne olduğunu tam ve doğru
olarak tespit etmek, toplanan bilgileri kaydetmek, eserleri korumak ve onarmak,
eserleri amacına uygun en etkileyici Ģekilde sunmak ve insanları eğitmektir”
(Buyurgan, 2006, s. 22).

Toplumların kalkınması eğitimle yakın iliĢkili olduğuna göre; tüketim toplumlarının


arttığı bir döneme tanıklık eden günümüz insanına düĢen önemli görevlerden birisi,
sanat ve kültürel mirasımızı koruyarak ön plana çıkarmak ve müzelerin önemini geniĢ
halk kitlelerine anlatmaktır. Bu bağlamda müzelerin, objeleri toplaması, onarması ve
koruması yanında tarih, bilim gibi eğitimle ilgili önemli iĢlevlerinin de olduğu ön
plana çıkmaktadır. “Müzeler, zengin ve birbiri ile iliĢkili öğrenmeyi destekler.
Ġnsanların, tüm zamanlara ait dünyayla ilgili var olanları bireysel anlam kurarak
öğrenmesine izin verir. Ġnsanlar farklı müzelerden tarih, bilim, sanat gibi insana ait
tüm bilgileri öğrenir (ICOM Türkiye Milli Komitesi Yayınları, 1963, aktaran
Buyurgan, 2009).

Bu tanımlara göre müze, tarihte yer alan bilimsel, geleneksel, teknolojik ve doğada
bulunan sanat ve bilim eserlerinin toplandığı, korunduğu yaĢayarak öğrenmenin
gerçekleĢtiği halka açık mekanlar olarak algılanmakta ve eğitimsel görevlerinin
olduğunu açıkça göstermektedir. 19. yüzyıldan bu yana geçen zaman içinde tüm dünya
milletleri tarafından müze eğitiminin yaĢam boyu eğitim ve yaĢam alanı olarak etkin
biçimde kullanıldığı görülmektedir.

4
Dünyada ve ülkemizde müzelerden eğitim amaçlı yararlanmak için son yıllarda pek
çok giriĢimlerde bulunulmaktadır. “On dokuzuncu yüzyılın baĢında müzelerin kuruluĢ
amaçlarından biri eğitmek ve bilgilendirmektir. Ayrıca müzelere toplumu birleĢtirme
görevi de verilmiĢtir. Müzeler her sınıftan insanların aynı mekanda bir araya gelmeleri
için uygun yerlerdir” (S. Buyurgan ve U. Buyurgan, 2012, s. 87- 90).

Ondokuzuncu yüzyıldan beri geçen zaman içinde tüm dünya milletleri tarafından
müze eğitiminin, yaĢam boyu eğitim ve yaĢam alanı olarak etkin biçimde kullanıldığı
görülmektedir.

Dünyada, özellikle sanat eğitimi üzerine farklı görüĢlerin ortaya çıkmasıyla "müze
eğitimi" kavramının ortaya çıktığını görüyoruz. Müze eğitimi, çağdaĢ sanat eğitiminin
giderek büyüyen bir alanı olmuĢ, eğitime yönelik yeni iĢlevler ortaya çıkmıĢtır. Müze
Eğitiminin, sanat eğitimi içinde giderek büyüyen bir alan olduğu da söylenmektedir.
Müze, değeri olan nesneleri satın alır, korur ve sergiler (KırıĢoğlu ve Stokrocki, 1997,
s. 3.33).

Müzeler yapılandırıcı çalıĢmalar sonucu, toplumların kültürel ve sanatsal yaĢamlarında


etkin bir eğitim kurumuna dönüĢtürülebilirler. Artut (2002, s. 101)‟a göre, “Müze
eğitiminin kuĢkusuz en temel amaçlarından birisi bireylerin kültürel düzeylerinin
geliĢimi estetiksel- görsel duyarlılıklarının kazandırılması ve ifade yetilerinin
geliĢtirilmesidir”.

Her yaĢtaki insan için verimli öğrenme ortamı sağlayan müzeler, tam bir yarar
sağlamak için uzman eğitimcilerin rehberliğinde gezilmeli ve değerlendirilmelidir.
“Belli bir plan çerçevesinde öğretim programları ile bağlantılı olarak yürütülmesi
gereken eğitim sürecinde mümkün olduğunca tüm duyu organları iĢe katılmalı, gözlem
ve incelemeler, öğretmenlerin hazırladığı bir soru listesi ile belirlenmiĢ ürünler
üzerinde yoğunlaĢmalıdır” (Etike, 2000, s. 31).

Müzelerin okullarla yapacağı iĢbirliği eğitime katkı sağlayacak ve öğrencilerin ufkunu


açacaktır. “Müze ve galerilerde sunulan öğrenme deneyimleri sınıf ortamında
sunulanları tamamlayıcı niteliktedir. Müzeye yapılan okul ziyaretlerinin en önemli
yönlerinden biri, öğrencilerin alternatif öğrenme yolları ile karĢılaĢma ve maddi kanıt
ile aktif biçimde çalıĢma fırsatıdır” (S. Buyurgan ve U. Buyurgan, 2012, s. 90).

5
Müzelerin alternatif öğrenim yeri olmasının, halk ya da öğrenci olsun herkes için
eğitimsel yararları olduğu gerçeği kabul edilmektedir. Lynton (1982)‟a göre de
müzeler ve iletiĢim araçları halka bilgi vermek ve yol göstermek için kurulmuĢ,
iletiĢim araçları ise her Ģeyi haber ve eğlence konusuna çevirmiĢtir. Ayrıca müzeler
aynı zamanda her Ģeyi tarihe dönüĢtürmüĢtür.

GeliĢmiĢ ülkeler, müzeciliğe gereken önemi vererek çalıĢmalarını ve uygulamalarını


ön planda tutmakta, modern müzecilik anlayıĢı çerçevesinde, çağdaĢ sunum ve
sergileme tekniklerini kullanarak müzecilik alanındaki çalıĢmalarını geliĢtirmektedir.
Buyurgan (2009)‟ın da belirttiği gibi, özellikle geliĢmiĢ ülkeler müze eğitimi
çalıĢmalarını her geçen gün arttırmakta ve insanların ilgisini çekebilecek yenilikler
peĢinde koĢmaktadır.

Müzelerin sanat eğitimi içindeki yerinin önemli olması, bütün güzel sanat dallarını
kapsayan bir eğitim sisteminin sanat eğitimine katacağı yararlar kadar önemli
görülmektedir. Sanat Eğitimi kavramının, yaratıcı etkinlikleri barındırdığı söylenir.
“…özellikle ülkemizde anlamı pek tartıĢmalı bir kavram olup, sanatçı yetiĢtiren
öğretimden, boĢ zamanları değerlendirmek amacıyla yapılan yaratıcı etkinliklerin
düzenlenmesine ve folklor çalıĢmalarına dek geniĢ bir anlam yaygınlığında
kullanılmaktadır” (San, 1983, s. 13).

Müzelerin günümüzde sanat galerileri, bilim ve keĢif merkezleri gibi kuruluĢları da


içine alarak geniĢlediği, eğitim iĢlevini arttırdığı ve müze biliminin ortaya çıkmasına
neden olduğu söylenmektedir. Müze biliminin geliĢmesi üniversitelerde bu bölümün
kurulmasıyla iĢlerlik kazanmıĢ, topluma daha fazla yarar sağlayarak bu alandaki
boĢluğu kapatacak düzeye ulaĢmıĢtır. Bu durum Onur‟a göre Ģöyle açıklanmaktadır;

Müzeler kurulduktan sonra yeni bir geliĢme ortaya çıkmıĢtır, bu da müze bilimi,
(museology)‟dir. Müze çalıĢmaları (museum studies) teriminin kullanılması ise daha
yenidir; 1960‟larda üniversitelerde bu adı taĢıyan bölümlerin kurulmasıyla bu hız
kazanmıĢtır. Müze çalıĢmaları hem “müzeoloji”yi hem “müzeografi”yi içeren genel bir
terimdir. Müzeoloji, müzelerin tarihini, toplumdaki rolünü, araĢtırma, eğitim, örgütlenme
sistemlerini, fiziksel çevreyle iliĢkilerini, müze türlerinin sınıflanmasını inceleyen bilim
dalıdır. Müzeografi ise müzeoloji ile ilgili teknikler toplamıdır (Onur, 2012, s. 23).

Ülkemizde müzecilik uzun zaman yalnızca Kültür ve Turizm Bakanlığı‟nın faaliyet


alanı iken son yıllarda üniversitelerin, özel Ģahısların ve tüzel kiĢiliklerin de taĢınabilir
kültür varlıklarımızı araĢtırmak, toplamak, korumak ve tanıtmak amaçlı çalıĢmalara
baĢlamıĢ olduğu görülmektedir. Bu bağlamda, Batı‟da pek çok örneğini gördüğümüz
6
üniversite müzeleri, ülkemizde de hızla açılmaktadır. Ancak, üniversite müzelerinin
açılması ve eğitim ortamı olarak hizmet veriyor olması bu alandaki eksiklikleri
gidermemektedir. Bu eksiklerden biri de müzelerdeki kadroların arkeologlar,
etnologlar ve sanat tarihçileri gibi alanların yanı sıra, hiç ilgisi olmayan bir alandan da
olabildiğidir. Oysaki müzelerde, özel eğitim almıĢ eğitimcilerin ve sanat
eğitimcilerinin de görev yapabilmeleri, bu alandaki boĢluğu dolduracak ve müzeler
eğitim iĢlevini tam anlamıyla yerine getirebilmiĢ olacaklardır.

Müze eğitimcisinin önemine değinen Atakök (1999), müze kadrolarında çalıĢması


gereken müze araĢtırmacısı, mimar, tasarımcı, grafiker gibi olmazsa olmaz
personelden birinin de müze eğitimcisi olduğunu söylemektedir. Müzelerde yapılacak
sergi ve eğitim çalıĢmalarında müze eğitimcilerinin danıĢman kiĢi konumunda olması
gereklidir. Ancak, ne yazık ki Batı‟da çok önceleri baĢlamıĢ olan müze eğitimi
konusu, müzeciliğimizin gündemine henüz girememiĢtir.

Müzeler çeĢitli türlere ayrılsa da iĢlevleri ortaktır ve toplumun eğitimine kaynak


sağlayan önemli kuruluĢlardandır. EczacıbaĢı Sanat Ansiklopedisi‟nde de belirtildiği
gibi müzeler, eğitim programları, sergiledikleri ve korudukları sanat yapıtları,
sanatçıları ile öğrenmede eğitime ve topluma yaygın halk eğitimi vererek geliĢtirilmiĢ
bir katkı sağlamayı amaçlamaktadırlar;

Müzeler koleksiyonlarındaki yapıtlarla nesnelerin anlam ve değerlerinin topluma


aktarılması aracılığıyla koleksiyonları ve sanatçılar hakkında bilgi vererek bilgi aktarımı
yaptıkları gibi izleyicilerin yaratıcılığını, hayal ve düĢünsel karĢılaĢtırma gücünü de
geliĢtirmeyi amaçlarlar. Müzelerdeki eğitim programları yaygın halk eğitimi, gençliğe
yönelik eğitim ve meslek eğitimi olarak geliĢtirilmiĢtir (EczacıbaĢı Sanat Ansiklopedisi,
1997, s. 1324).

Müze ziyaretleri, eğitimi tamamlayıcı önemli eğitim faaliyetleri olarak görülmekte,


“müze ve galerilerde sunulan öğrenme deneyimleri sınıf ortamında sunulanları
tamamlayıcı niteliktedir. Müzeye yapılan okul ziyaretlerinin en önemli yönlerinden
biri, öğrencilerin alternatif öğrenme yolları ile karĢılaĢma ve maddi kanıt ile aktif
biçimde çalıĢma fırsatıdır” (S. Buyurgan ve U. Buyurgan, 2012, s. 90) denilmektedir.

Üniversite müzelerinin ekonomik, toplumsal ve sanatsal varlığı ve bunların


sürdürülme çabaları, barındırdıkları yapıtlar, sergi salonları, galeriler ve taĢıdıkları
anlam bakımından da tüm insanlığın hizmetinde olan kurumlardır. Bu nedenle resim-iĢ

7
eğitimi yanında sanat tarihi, sosyal bilgiler gibi eğitim alanları ile de doğrudan iliĢkili
olduğundan incelenmesi eğitim, kültür ve toplumsal açıdan da gerekli görülmektedir.

Yalnızca resim ve heykel müzelerinin değil, tüm müzelerin görsel sanatlar eğitiminde
önemli bir yere sahip olduğu gerçeği yadsınamaz. Etike (1996)‟ye göre; görsel sanatlar
eğitimi salt beceriye dayalı bir eğitim değildir. Görsel sanatlar eğitiminin,
anasınıfından baĢlayıp yükseköğretim dönemine kadar tüm eğitim sistemi içinde yer
alması ve eğitimin her safhasında önemle ele alınmasının, bireyin her alanda iyi
yetiĢmesine yardımcı olacğı kabul edilmektedir.

Eğitim amaçlarının gerçekleĢmesi, bir anlamda görsel sanatlar eğitiminde alternatif


öğrenme mekanlarının kullanılmasını zorunlu kılmaktadır. Böylece hedeflenen yaratıcı
sanat eğitimine daha kolay ulaĢılacağı düĢüncesi pek çok eğitimci tarafından da kabul
edilmektedir. San (1983)‟a göre; sanat yoluyla eğitim anlayıĢı, yazarların tümünde
ortak olarak sanat eğitiminin, kendi alanı içinde kalmayıp bu alanı aĢan iĢlev ve
görevlerinin olduğunda birleĢmeleridir.

Müze ve müzelerde verilecek eğitim etkinliklerinin, tarihin gizli derinliklerinde kalmıĢ


farklı kültürlerin günümüz kuĢaklarınca da anlaĢılmasına ve bir hoĢgörü ortamı
oluĢturacağına inanılmaktadır. OluĢacak bu hoĢgörü ortamının, tüm dünya uluslarının
birliği, kardeĢliği ve barıĢı için önemli katkılar oluĢturacağı gerçeği yadsınamaz. Müze
ve galerilerin eğitim iĢlevinin ön plana çıkarılması ve bu etkinliklerin desteklenmesi
sonucu, toplumların kalkınmasının, geliĢmiĢ ve çağdaĢ uluslar içindeki yerini
almasının kaçınılmaz olacağı ve bir ülkenin usta sanatçılarının geniĢ kitlelerce
tanınmasını sağlayacağı böylece öğrencilere yeni yaĢantılar kazandıracağı, iyi ile
kötüyü daha kolay ayırt edeceği düĢünülmektedir. Etike, müzelerin ayrıca ustaların
yapıtlarını sergilemeleri açısından da önemli mekanlar olduğu gerçeğini
vurgulamaktadır. “Müzeler ustaların yapıtlarını sergilemeleri açısından önemlidir;
gözlem ve inceleme olanağı vardır. Galeriler sürekli değiĢen sergilemelerle öğrenciye
yaĢantı kazandırır, plastik sanatlarda iyi ve kötünün ayırt edilmesinde yardımcı olur,
bizzat sanatçılarla tanıĢma, konuĢma olanağı sağlar” (Etike, 1995, s. 55).

Müzelerde yapılacak eğitim etkinlikleri ve gezilerin baĢarılı olması da hedeflenir. Ġyi


bir müze gezisinin yöneticiler ve öğretmenler tarafından önceden yapılacak eĢgüdümlü
hazırlıklarla planlanması amaçlanır. Bu da iyi bir ön hazırlık gerektirir. Ġyi bir müze ve
galeri gezisinin planlanması için Hein, Ģöyle demektedir;
8
En iyi müze ve galeri gezileri üç bölümden oluĢur: Ön hazırlık, müze veya galeri gezisi,
takip çalıĢması. Ön hazırlık çalıĢması okulda veya okul dıĢında yapılabilir ve öğrencilerin
geziden en çok yararı edinmeleri hedefini taĢır. Müze veya galeri gezisi öğrenciyi motive
eder ve uyarıcı bir fiziki deneyim sağlayarak öğrenimi pekiĢtirir. Bu durum en çok
öğrenim programının baĢında veya sonunda etkili olarak baĢarı sağlar (Hein, s. 140 -146).
Gençlik, sanat ve resim heykel müzelerinin, galeri gezilerinin, görsel sanatlar ve
üniversitelerde sanat eğitimi alan öğrenciler için çok kapsamlı olanaklar sunduğu ve
önemli olduğu görüĢü belirtilmektedir.

Gençlik ve sanat, modern sanatlar, resim ve heykel müzeleri, galeriler, üniversite sanat
müzeleri görsel sanatlar eğitimi alanında geniĢ olanaklar sunmaktadır. Buyurgan ve
Mercin (2005), yaptıkları bir çalıĢmada, çok çeĢitli öğretim modellerinin olduğu 21.
yüzyılda öğretmen merkezli öğretim yerine, daha modern ve zevkli bir öğretimin
ancak müzelerde ve sanat eğitimi çerçevesinde gerçekleĢebileceğine değinmektedirler.

Yalnızca sanat eğitimi alan öğrenciler için değil, müze eğitimi kavramının her
branĢtan öğretmenlik (sosyal bilgiler, tarih, sanat tarihi) programlarında da yer
almasının ve eleĢtirel bir inceleme sonucunda yapılacak uygulama çalıĢmalarının
öğrenciye eğitimsel üstünlük kazandıracağı düĢüncesi önem kazanmaktadır. Ġlhan
(2007, s. 24)‟a göre bu durum Ģöyle açıklanmaktadır;

Müzeciliğin tarihi, çeĢitleri, amaçları, gerekliliği, müze ve eğitim, eğitim amaçlı müze
ziyareti, ilköğretim/ortaöğretim öğrencileri için ön hazırlık, plan ve kurallar, müzenin
tanımı, sergileme, müzedeki eserlerin tarihsel, estetik ve eleĢtirel incelenmesi, müzedeki
eser ve kalıntılardan yararlanarak yapılan uygulama çalıĢmaları‟ Ģeklinde belirlenmiĢtir.
Bunların yanı sıra öğretmen ve öğrencilerin müzelerden olabildiğince yararlanması
için etkili, verimli ve iyi düzenlenmiĢ bir müze gezisi, müze gezisinden elde edilecek
yarar kadar önemlidir. Bu gezilerin etkin olması için, iyi bir planlama yapılması ve bu
planın dört aĢamada uygulanması gerektiği belirtilmektedir. Bu aĢamalar verimlilik
açısından pek çok ön hazırlığı gerektirmektedir.
1. Hazırlanma
2. Zihni rahatlatma, salt müzede yoğunlaĢma
3. Ayrıntılarıyla bir sanat yapıtının grupça eleĢtirilerek incelenmesi
4. Sanat yapıtlarını çalıĢma kağıtları ile birlikte yalnız baĢına inceleme (KırıĢoğlu
ve Stokrocki, 1997, s. 3.33).
Hazırlık yapılması, bir sanat yapıtının incelenerek eleĢtirilmesi, zihnin rahatlatılması
ve müzede yoğunlaĢma gibi etkinlikler sonucu müze gezileri veya müzede alınan
eğitimin öğrenciler üzerindeki kalıcı etkileri ve yararları yadsınamamaktadır. Bu
nedenle günümüzde çeĢitlenen öğretim modelleri, tüm dünyada ve ülkemizde
9
öğretmen ve öğrencileri müzelerden olabildiğince yararlandırmayı hedeflemektedirler.
Müzelere yönelen eğitim ortamları, kendi eğitim dallarında müzeler kurmakta ve
eğitim ortamı olarak kullanmaktadır.

Üniversite müzelerinin eğitim ortamı olarak önemi burada bir kez daha karĢımıza
çıkmaktadır. Onur (2012)‟a göre, dünyadaki üniversite müzeleri eğitimde önemli bir
yer kaplamıĢ görülmektedir. Amerika BirleĢik Devletleri‟nde 60‟tan fazla üniversitede
bilim insanlarına ve halka açık „doğa tarihi müzesi‟ vardır ve bu müzelerin çoğu 19.
yüzyılın sonlarında kurulmuĢ, 20. yüzyılın ilk yarısında ise geliĢmelerini
tamamlamıĢtır.

Müzelerin eğitim ortamı olarak kullanılması, müzede öğrenmenin kazanımları


özellikle geliĢmiĢ ülkeler tarafından keĢfedilmiĢ ve günümüzde bu ülkelerde
öğrencilere, ailelere, halka müzeler pek çok eğitim etkinlikleri sunmaktadır. Yine bu
ülkelerde üniversitelerin birçoğunda müzeler mevcuttur ve bu müzeler yoğun bir
biçimde eğitim ortamı olarak kullanılmaktadır. Müzelerin iĢlevi Hooper-Greenhill‟e
göre aĢağıdaki gibidir.

ġekil 1. 1. Müzelerin ĠĢlevleri ġeması (Hooper-Greenhill‟den aktaran Güler,


2009).

10
Yine Onur (2012)‟a göre; üniversite müzeleri bilim adamlarının bilgilerine ve
becerilerine kolayca ulaĢmayı sağlar, bilimsel geliĢmeleri yakından izleyerek sergilerle
üniversite dıĢındaki insanlara da ulaĢabilir ve öğrenim alanlarına bakılmaksızın
öğrencilerin üniversite müzesini ziyaret ettiklerinde müzenin kültür mirasının
korunmasında ne denli önemli bir rol oynadığının bilincine ulaĢacak öğrenciler
yetiĢtirir. Ayrıca, üniversite müzelerinin koleksiyonları özel öğretim alanlarında da
temel bir rol oynar.

Üniversiteler, eğitim kurumları olarak toplumun kültürel yaĢamını değiĢtirecek


etkinliklerde bulunmalıdır. Ülkemizde üniversite müzelerinin çoğalması, güzel
sanatlar eğitimi veren tüm üniversitelerde bir sanat müzesinin olması, eğitim açısından
önemli görülmektedir. Bu nedenle üniversite müzeciliğinin ciddi olarak desteklenmesi
gerektiği düĢünülmektedir. Ancak, ülkemizde eğitim ve öğretim veren üniversitelerin
bazılarında müze bulunmakta, bazılarında ise hiç bulunmamaktadır.

Sanata dair bilgilendirmede, sanatın oluĢum ve geliĢim sürecinin öğrenilmesinde sanat


müzelerinin önemi büyüktür. Sanat eğitimi sürecinde üniversitelerde bulunan sanat
müzelerinin öğrencilerin öğrenmesinde önemli etkisi olacağı düĢünülmektedir. Tablo
1.1.‟ne baktığımızda müzelerin, korumak, sergilemek, tanıtmak gibi iĢlevlerinin
yanında kiĢiler ve nesneler arasında kültürel etkileĢimi de sağladığı görülmektedir.

Müzelerin iĢlevlerinin yalnızca korumak, saklamak ya da tarihi yapıtları araĢtırmak


olmadığı gerçeği ortaya çıkmaktadır. Müzelerde korunan, sergilenen her yapıt toplum
için, insan için, insana gösterilmek için vardır. Ancak müzelerin eğitim iĢlevi ön plana
çıktığında kültürel etkileĢim için müzelerin eğitim iĢlevinin de devreye girmesi
gereklidir.

Bu bakıĢ açısından hareketle araĢtırmada eğitim ortamı olarak üniversite sanat


müzelerinin iĢlevi araĢtırılmıĢtır.

1.2. AraĢtırmanın Amacı


Bu araĢtırmanın amacı; ülkemizdeki üniversitelerde kurulmuĢ olan, sanat müzelerinin
eğitim ortamı olarak nasıl kullanıldığının belirlenmesidir. Üniversite sanat
müzelerinin, üniversitelerin güzel sanatlar resim-iĢ bölümü ve liselerin görsel sanatlar
eğitimi alan her yaĢtan öğrencileri için kalıcı bir öğrenme ortamı sağlayacağı,
yaratıcılığı ve öğrencilerin sanat etkinliklerini geliĢtirebileceği düĢünülmektedir.

11
1.3. Problem Cümlesi
Sanat eğitimi ortamı olarak kullanılan üniversite sanat müzelerinin iĢlevi nedir?
Sorusuna yanıt aranmıĢtır.

1.3.1. Alt Problemler


AraĢtırmanın bu genel amacı çerçevesinde aĢağıdaki sorulara yanıt aranmıĢtır:

1. Üniversite sanat müzelerinin iĢlevi nedir?

2. Üniversite sanat müzelerinde bir eğitim birimi var mıdır?

3. Üniversite sanat müzelerinin eğitim çalıĢmaları nelerdir?

a) Bu müzelerde ne gibi etkinlikler yapılmaktadır?

4. Üniversite sanat müzelerine müze ziyaretleri yapılmakta mıdır?

5. Öğrenmede müze ortamı ve sınıf ortamı arasında ne gibi farklar vardır?

6. Öğrenciler müzede eğitim etkinliklerine katılmakta mıdırlar?

7. Müzedeki fiziki donanım ve etkinlikler öğrencilerin beklentisine uygun


mudur?

1.4. AraĢtırmanın Önemi


Herbert Read (1960)‟e göre sanat; hoĢa giden biçimler yaratma çabasıdır. Güzel
Sanatlar Eğitimi ise, bütün sanatları içinde barındıran bir disiplindir. Eğitim
çalıĢmaları yalnızca sınıf ortamında değil, uygun olan her ortamda, açık havada, ya da
müzeler gibi özel mekanlarda da yapılabilmektedir. Bu bağlamda, üniversite
müzelerinin, eğitim çalıĢmalarına ortam olarak katılması, eğitimin kalıcılığı, kalitesi
ve öğrencinin nitelikli yetiĢmesi açısından önem göstermekte ve zemin
hazırlamaktadır.

Müzelerin iĢlevi oldukça geniĢtir. Üniversite sanat müzelerinin eğitime verecekleri


katkı, daha da önemlidir. Müzelerin ortak amacı, kültürel değeri olan yapıtları
toplamak, korumak ve sergilemek olarak görülür. Müzeler, dünyanın pek çok
ülkesinde yaygın olarak eğitim amacıyla etkinlikler yapmaktadır. Bu gibi eğitimler,
öğrencilerin, öğretmenlerin ve toplumun her kesiminden ilgi duyan ve etkinliklere
katılan insanlara değiĢik bir sanat ortamı sunarak onların ufkunu açan ve geçmiĢi ile
bağını koparmayan, kültürel değerlerin önemini anlayan bireylerin yetiĢmesini
sağlayan kurumlar olarak görülmektedir. Ayrıca eğitim, yaĢam boyu süren ve
12
disiplinlerarası etkileĢim sağlayarak geliĢime açık bir alan olma özelliğini
sürdürmektedir.

Etkili bir müze eğitimi, toplumsal geliĢmenin yanı sıra bireysel olarak da, sanat
beğenisini geliĢtirerek, sanat yapıtlarını ve kültürel değerleri anlama, uygulamalı
çalıĢmalar yapabilme, estetik düĢünce oluĢturma ve dıĢavurum yapabilme gibi
özelliklere ulaĢtırır. Sanatta yaratıcılık önemlidir. Sanat yapıtlarının, müzelerin, ören
yerlerinin gezilip görülmesi sonucunda elde edilecek görsel etkinlikler, yaratıcılığı
arttırıcı özelliklerdendir. Ġnsan, ulusal özelliklerini koruduğu oranda çağdaĢ uygarlığa
ve evrensel kültür değerlerine ulaĢarak zenginleĢebilir. Ayrıca, üniversite sanat
müzelerinin fiziksel ortam olarak kullanılmasının uygun olup olmadığı, derse ve
eğitim ortamını kullanan bireylere katkıları araĢtırılacaktır. Üniversite ve müze
yönetiminin bu çalıĢmalara katkı verip vermediğinin araĢtırılması bakımından
önemlidir.

Bu araĢtırmanın, üniversite sanat müzelerinin önemine dikkat çekeceği, sanat eğitimi


alan öğrencilere değer kazandıracağı, alana katkı sağlayacağı düĢünülmektedir. Bu
açıdan da önemli görülmektedir.

1.5. Varsayımlar

1- Üniversite sanat müzelerinin eğitim etkinliklerinin, sanat öğrencilerini


olumlu etkilediği varsayılmaktadır.
2- Üniversite sanat müzesinde yapılacak bir sanat eğitimi etkinliğinin, görsel
zenginlik sağlayarak sanat eğitimi alan öğrencilerin kendisini geliĢtirmesine yardımcı
olabileceği varsayılmaktadır.
3- Görsel etkinlik sonucu kalıcı bir etkileĢimin gerçekleĢeceği
varsayılmaktadır.
4- Müzede yapılacak sanat eğitimi etkinliği sonucu olumlu bir öğrenme ortamı
oluĢacağı varsayılmaktadır.
5- Üniversite sanat müzesinde yapılacak bir eğitim etkinliğinin uygun ortam
oluĢturma çabası yaratacağı varsayılmaktadır.

13
1.6. Sınırlılıklar
 Bu araĢtırma, Ankara‟da Gazi Üniversitesi Resim Heykel Müzesi ve
Hacettepe Üniversitesi Sanat Müzesi, EskiĢehir‟deAnadolu Üniversitesi
ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi ile sınırlandırılmıĢtır.

 Müze ziyaretine katılan öğrenciler (üniversite, yüksek lisans, lise) ve


müze yöneticileri ile sınırlandırılmıĢtır.

1.7. Tanımlar
Müze

Buyurgan ve Mercin (2005), tarafından yapılan bir çalıĢmada müze tanımı, Arkeoloji,
sanat, kültür, bilim ya da insanı ilgilendiren, insanın yaĢamında yer alan her türlü
ürünü toplayan, onları koruyan, sergileyen, geçmiĢ ve gelecek arasında köprü görevi
gören; eğitim, bilgilendirme ve araĢtırma imkanları sunan, kar amacı gütmeyen,
bireylerin zevk almasını sağlayan, öğrenmeyi ve yaratıcılığı kolaylaĢtıran ve
sürekliliği olan mekandır biçiminde yer almaktadır.

Müze Eğitimi

Temel eğitimde ve yaĢam boyu eğitim sürecinde yaĢantılara dayalı, çok yönlü
öğrenme ve yaĢam alanları olarak müzelerin etkin kullanımını içermektedir (Ġlhan ve
Okvuran‟dan aktaran, Buyurgan (2005) ve Mercin (2005), s. 96).

Üniversite Müzeleri

Onur (2012)‟a göre müzeler çeĢitli sınıflara ayrılabilir. Örneğin, koleksiyonlara


(arkeoloji, etnografya, bilim, sanat müzeleri) göre, hizmet ettiği alana (ulusal,
bölgesel, yerel müzeler) göre, hizmet ettiği kiĢilere (genel halk müzeleri, eğitim
müzeleri, uzman müzeler) göre, koleksiyonlarını sergileme biçimine (geleneksel
müzeler, açık hava müzeleri, tarihi evler) göre ve müzelerin kimlere çalıĢtığına
(devlet, belediye, ordu, ticari firma müzeleri) göre sınıflara ayrılabilirler. Üniversite
müzeleri bu son grupta yer almaktadır.

Üniversite Sanat Müzeleri

Müzeler, kültürel varlıkların korunmasında özel bir öneme sahiptir. Buyurgan


(2012)‟ın belirttiğine göre, eğitim kuruluĢlarına ve üniversitelere bağlı müze ve sanat
14
müzeleri, bağlı oldukları kurumun ilgili olduğu alandaki belleğini oluĢturmak
amacıyla kurulmuĢ müzelerdir.

ÇeĢitli sınıflara ayrılmıĢ olan müzeler, koleksiyonlarını sergileme biçimine ve


çalıĢtıkları kurumlara göre de gruplandırılırlar. Güzel sanatlar eğitimi veren bir
üniversitenin bünyesinde kurulmuĢ olan üniversite sanat müzeleri bu grupta yer alan
müzelerdendir.

Buradan hareketle üniversite sanat müzelerinin, güzel sanatlar alanında eğitim alan
öğrenci ve öğretmen adayları yanı sıra her alandan ve yaĢtan öğrenci ve meraklı
gruplarına yararlı olabilecek kurumlar olarak adlandırılabilir.

15
16
BÖLÜM II

KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE ĠLGĠLĠ ARAġTIRMALAR

2.1. Sanat, Sanat Eğitimi, Kültür

Sanat

Sanat, bir duygunun, bir tasarının ya da güzelliğin dıĢavurumunda ve anlatımında


kullanılmıĢ olan yöntemler veya bu anlatım sonucu sanatçı tarafından ortaya konulan
yaratıcı bir üründür. Bu ürün, bir uygarlığın beğeni ölçülerine ve kültürel yapısına
uygun olarak yaratılmıĢ bir anlatımdır aynı zamanda. Sözen ve Tanyeli (1992, s.
208)‟nin de belittiği gibi sanat; insanoğlunun yarattığı yapıtlarda güzellik ülküsünün
anlatılmasıdır.

Sanat ve insan, yaĢam boyu ayrılmaz ikili olarak düĢünülmüĢ ve sanatın, eğitime
katkısı olduğu ve zenginlik kazandırdığı kabul edilmiĢtir. “…aynı zamanda özlük
değerine ulaĢan eğitime katkı yapar. Çünkü her bir sanat disiplini farklı duygulara
baĢvurur, kendini farklı aracılarla ifade eder ve her biri öğrenim çevresine özel bir
zenginlik katar” (Buyurgan ve Mercin, 2005, s. 21).

Sanat, toplumların yaĢam biçemini oluĢturan önemli bir olgudur ve salt seyredilecek
bir müze eĢyası değildir. Bu görüĢ ĠpĢiroğlu (2009, s. 16) tarafından, “endüstri çağında
sanat büyük toplumların yaĢam üslubunu oluĢturmak iĢlevini üstleniyor. Bu sanat
seyirlik müze eĢyası olmayı istemiyor” biçiminde tanımlanmaktadır.

Yaratıcılığın ve hayal gücünün dıĢavurumu olan sanatın, kültürle de yakın bir bağı
olduğu Çeçen (1996) tarafından genel boyutları ile sanatın kültürün içinde yer aldığı
ve kültürün özelliklerine göre biçimlendiği Ģeklinde tanımlanır.

Badiou‟ya (2004) göre sanat, bir düĢüncenin, bir olaya dönüĢmesi olarak algılanır. Bu
algı, bir gerçeğin sürecidir ve bu gerçek her zaman, duyulur ya da duyusal olanın
17
gerçeğidir. Yani, duyulur olanın, bir düĢüncenin, ideanın happening‟e, oluĢuma
dönüĢmesidir.

Sanatın, kimi zaman duyusal bir yol çizdiğini de görürüz. Bugün sanat terimi birçok
kiĢi tarafından çok basit ve net gözüken bir kavram gibi algılanabilmektedir.Aslında
önemli olan sanatın, evrensel bir değer olduğunun ve her kültürde o kültüre yönelik bir
eğilim içinde ortaya çıktığının kabul edilmesidir. Böyle bir toplumda yaĢayan insanlar
da doğal olarak mutlu ve yaratıcı olabilmekte, sanatsal açıdan insanda bir tavır, tutum
ve alıĢkanlık oluĢturma çabası, insanlığı daha güzele götürmektedir. Etike (1995)‟nin
de belirttiği gibi, güzel ve özgün olanı aramak, estetik olanı düĢünmek, aramak,
bulmak, yeni ve özgün olarak uyum ve bütünlüğe kavuĢturmaya çalıĢmak gibi düĢünce
ve eylem içeren sanatsal çabalar bireylerde tavır ve alıĢkanlık olarak yerleĢtiğinde
insanlık daha güzel bir dünyaya sahip olacaktır.

Sanat insanlığı daha güzele götürür. Bunun yanında, eğitici ve öğretici amaçları vardır
ve iyi duygular da aĢılar. Sanatın amaçlarından biri de Ersoy (1995)‟a göre, insanları
eğlendirmek ve oyalamaktır. Sanat, estetik olarak haz verir, eğlendirir, insanları oyalar
ve yaĢam dersi vererek insanın daha nitelikli yetiĢmesini sağlar. Ancak, yaĢanılan
coğrafya, kültür farklılıkları ve okul çevrelerinin dahi sanata bakıĢ açısı, boĢ
zamanlarını değerlendirme, oyalanma ve süs olarak görülmekte bu durum da üzücü ve
düĢündürücü olabilmektedir.

KırıĢoğlu (2002)‟na göre sanat hala, yüce duyguların iĢlendiği düĢük bir araçtır.
Sanatın çok yönlü oluĢu onu önemli kılar ve sanatın iĢlevi ne yalnızca duygusal bir
rahatlık ne de haz duyurmasıdır. Sanatın çok yönlü, kültürel, iletiĢimsel, bilgilendirici,
aydınlatıcı ve davranıĢ geliĢtirici iĢlevi onu yine çok yönlü ve önemli kılmaktadır. Bu
öneminin yanı sıra öğrencilerin ve çocukların genel eğitim içinde algısal eğitim ve
sanat yolu ile niteliksel bir ayrımsama yapmaya da gereksinimleri vardır.

Çoğu zaman doğanın, insan elinde bir malzeme olduğu ve sanatçı ile doğa iliĢkisinin
teknik bir süreç olduğu söylenmiĢtir. “Sanat dediğimiz eylem, bir Ģeyi resmetmemize,
ya da temsil etmemize yarayan teknik bir süreçtir- peki ama bu Ģey nedir? En basit
varsayım sanatçının dıĢ dünyayı, gözleriyle gördüğü Ģeyleri resmettiğidir” (Read,
2004, s. 215). Sanatçının gördüklerini resmetmesi sanat tarihçilerine göre toplumlara
ve yaĢanılan devirlere, toplumların yapısına göre değiĢebilmektedir. Bunun sonucunda
da sanatın eksiksiz bir tanımı yapmak güçleĢmekte ve beklentilere göre
18
değiĢebilmektedir. Kınay, (1993) sanat, toplumların ve kiĢilerin sanat denilen olaydan
ne beklediklerine göre değiĢik tanımlar gösterebilir, en basit tanım ve deyimi ile sanat;
bir biçim, form oluĢturma, yetenek ve becerisidir demektedir.

Sanatın tanımına felsefi açıdan baktığımızda ise doğayı taklit etmek değil güzellik ve
sanat olgusunun insanın iç dünyasından geldiği görüĢünü buluruz. Hegel‟e göre,
sanattaki güzellik doğadaki güzellikten üstündür. Sanat, insan aklının ürünüdür. B.
Croce ise bu konudaki düĢüncelerini Ģöyle anlatmıĢtır; “Sanat, sezginin ve anlatımın
birliğidir. Bireysel ve teorik bir etkinliktir. Doğa, sanatçının yorumu ile daha güzel
olabilir (guzel-sanatlar-sanat nedir, 2013).

Bu düĢünceye göre sanat, insan yaĢamını güzelleĢtiren bir olgudur ve yaĢanılan


coğrafyanın özellikleriyle de yakından iliĢkili görülmektedir.

Aristo bir felsefeci olarak sanat hakkındaki görüĢlerini aktarırken, “Sanatın hedefi
objelerin saklı yönlerini bulmaktır. Çünkü bu en doğru realitedir” demiĢtir (Bigalı,
1999, s. 1). Bigalı (1999)‟ya göre sanat, insanın olduğu her yerde var olmuĢtur ve
bilinçaltında geliĢen bir olaydır. Ayrıca her insanın ona gereksinmesi vardır. Sanat,
insan topluluklarının olduğu her yerde vardır ve maddi hayatın yanında ruhların da ona
gereksinimi vardır. Sanat ve yaratıcı düĢünceler, sezgiler, insanın bilinçaltında oluĢur.

Bir baĢka görüĢe göre “Sanat adı verilen bir Ģey yoktur aslında, yalnızca sanatçılar
vardır” (Gombrich, 1986, s. 4). Bu bakıĢ açısı bize sanat ve sanatçıyı farklı bir
yaklaĢımla tanımlamaktadır.

Sanatın ne olduğunun tartıĢılması, bize sanatın ve sanat yapıtının özünün anlaĢılıp


anlaĢılmadığını da ön plana çıkarmaktadır. Özsezgin, “ÇağdaĢ sanat
eleĢtirmenlerinden W.E. Kennick, sanatın özünün çok karmaĢık, araĢtırılması çok güç
ve ĢaĢırtıcı olduğunu öne sürenlere karĢı çıkar ve biçim ve içerikteki ayrımlarına
karĢın, her sanat felsefesinin temelinde bulunan düĢüncenin, bütün sanatlarda ortak bir
„öz‟ün varlığını ortaya koyuyor” (Özsezgin, 1997, s. 18) demektedir.

Sanat kavramını tarihsel bir bütünlük içinde ele almak ve irdelemek, insana, topluma
ve yaĢamın kendisine ait sorunları da gündeme getirmektedir. Elgün (2000, s. 41)
sanata Ģöyle değinmektedir; “Albrecht Dürer, sanatın doğanın gizlerinde bulunduğunu
savunuyor ve sanatçının onu gizlerin arasından çıkaran insan olduğunu öne sürüyor.

19
Dolayısıyla Dürer‟e göre sanat; doğanın, doğal olanın irdelenmesi anlamını
kazanıyor”.

Sanat sözcüğüne etimolojik açıdan baktığımızda ise Ģunu görürüz: “Arapça su‟n
(yapma, ortaya koyma, oluĢturma)dan sa‟at/sanat…Yapmak iĢi, ortaya koyma
durumu, yapmalık, yaratmalık. Arap dilinde: su‟n kökünden sa‟ni/yaratan, yapan,
ortaya koyan, sun‟i/yapmacık, gerçek olmayan, doğal olmayan, sonradan yapılan”
(Eyüboğlu, 1991, s. 578).

Heiddegger (2007) ise felsefi bir yaklaĢımla, sanat eseri ve sanatçının kökeninin sanat
olduğunu söyler. Köken, sanat eserinin içinde var olanın varlığının oturduğu yer,
varlığın geldiği yerdir demektedir.

Sanat yapıtına bir baĢka felsefi yaklaĢım ise sanat ontolojisi yoluyla yapılmakta ve bir
yapıtın sanat değeri taĢıyıp taĢımadığı tartıĢılmaktadır.“Sanat, değeri belli bir erek için,
bir araç değeri olduğu için relativ‟dir. Sanat eserine o, yalnız estetik objede aktüelleĢen
değer ile ilgili olarak yüklenir” (Tunalı, 2002, s. 161). Bu görüĢe göre bir sanat eseri
var olanı kendine konu olarak ele alır ve bir sanat eserinde seyirci açısından sanat
eserine yüklenen ve yorulan, atfedilen Ģey olarak karĢımıza çıkar.

Yıllar boyunca neyin sanat, neyin sanat olmadığına ait fikirler sürekli olarak değiĢse
de, geçen zamanla birlikte değiĢik kısıtlamalar ve yeni tanımlarla yepyeni bir yol
yaratılmıĢtır. Küratör, sanat tarihçisi ve çevirmen olan Stephen Wright (Akay, 2004)
de sanatı kendine özgü bir durumun üretilmesi olduğunu savunur. Sanatın üretilmiĢ
kendine özgülükler olarak değil, kendine özgülüklerin üretilme biçimi olarak
algılanması gerektiği görüĢünü savunur. Kendine özgü olsun ya da özgülüklerin
anlatımı olsun, sanat, ilk çağlardan beri insanın yaĢamında vardır ve var olmayı da
sürdürecektir.

Sonuç olarak, Georges Braque‟ın dediği gibi “Sanatta geçerli olan tek Ģey açıklanamaz
olandır” (ĠpĢiroğlu, 1995, s. 113). Sanatçı bu söylemiyle bize sanatın bir giz olduğunu
anlatmaktadır. Burada en belirgin olan ise sanatın, insan için evrensel bir değer olduğu
ve kısıtlı da olsa her kültürde değiĢik biçimde karĢımıza çıkabildiğidir. Deha
düzeyindeki zekanın, var olana karĢı tepkisinin, tutarlı bir bütünlük içerisinde
somutlaĢtığı bir alan olduğu da bir gerçektir. Ancak bu gerçeğin anlaĢılması zordur.
Sanatçı, zekası ve sezgileriyle çağının önünde giden insan olduğu için, gerçek sanatın
anlayanı azdır. Onu anlamak için çaba gerekir, tıpkı yaĢamın içinde var oluĢumuz gibi.
20
Sanat Eğitimi

Disiplinler arası bir alan olan sanat eğitimi, eğitim ve sanat gibi birbirine bağımlı iki
temel alandan oluĢmaktadır. Bu iki temel alandan biri olan eğitim, insanın tüm yaĢamı
boyunca onunladır. Selçuk, eğitim konusunda Ģöyle düĢünmektedir: “Günümüz
anlayıĢı çerçevesinde olmasa da, eğitim, insanlığın yaradılıĢından beri süregelen bir
etkinlik alanıdır. Çünkü her insan, doğumundan itibaren sosyal ve fiziksel bir çevre
içinde yaĢamakta ve bu çevreye uyum sağlamak durumunda kalmaktadır” (Selçuk,
1997, s. 1).

Eğitim sonucunda, yeni davranıĢlar kazandırmak amaçlanır. Bu da insanları doğrudan


doğruya öğrenmeye ve öğretme sürecine götürür. Eğitim sistemi içinde yer alan tüm
etkinlikler öğrenmeyi baĢlatır. Bu etkinliklerden biri de güzel sanatlar eğitimidir.

“Bütün sanatları ve bu sanatların birbiriyle iliĢkisini düĢünsel boyutta, sanatçı, izleyici,


toplum, kültür ve eğitim bağlamında inceleyen kurumsal çalıĢmalara „Güzel Sanatlar
Eğitimi‟ denir” (S. Buyurgan ve U. Buyurgan, 2012, s. 2). Bu bağlamda, oluĢturulan
kurumsal çalıĢmaların toplumsal, ekonomik, sosyolojik ve teknolojik kalkınma yolu
ile geliĢeceği ve var olacağı düĢünülmektedir.

DüĢünen, sorgulayan, üreten insan, çevresine uyum sağlayan insandır. Çağımız,


düĢünen, sorgulayan, yaratıcı ve verimli bireylerin çağıdır. Eğitimli insan, kendini
geliĢtiren insandır. Eğitim, çok küçük yaĢlardan baĢlar ve ömür boyu sürer. Eğitimin
kalitesi insan yaĢamını yetiĢkin oluncaya dek derinden etkileyen bir niteliktir. BaĢaran
(1987, s. 14)‟a göre eğitim; “…bir ulusun yüzyıllar boyu süren kültürünün ürünüdür.
Bu anlamda eğitim, bir toplumsal kurumdur. Tıpkı din, töre, siyasa ve benzerleri gibi
eğitim sözü de bir toplumsal kurumu anlatır”. Eğitimin bir toplumsal kurum olması,
kadını ve erkeğiyle toplumun tümüyle yakın iliĢkilidir ve çağdaĢlaĢmanın öncüsüdür.
Bunun sonucu olarak toplumun tümü eğitimden yararlanmalıdır. Yarısı eğitimsiz
kalmıĢ bir toplum kalkınmasını tamamlamamıĢ demektir. Özellikle kadınların eğitimi
ve küçük yaĢta alınacak bir sanat eğitimi gelecek kuĢakların eğitimli olmasını
sağlayacağından çok önemlidir. TavĢanoğlu (2003) da küçük yaĢta alınan sanat
eğitiminin insanlara çok boyutlu düĢünmeyi öğrettiğini ve bunun uygar dünyada çok
üzerinde durulan bir konu olduğunu belirtmektedir.

Sanat eğitimini zanaatkarlıktan ayırmak gerektiği söylenmektedir. Bu ayrım


verilirken,18. yüzyıla gelinceye dek örgün sanat eğitiminden söz edilemeyeceği ve
21
yüzyıllar boyunca sanatçıların usta çırak iliĢkisi içinde yetiĢtirildiğinden
bahsedilmektedir. Sözen ve Tanyeli (1992) lonca sisteminin bir sonucu olan bu
yetiĢme düzeninin Batı‟da kapitalizmin geliĢimiyle birlikte loncalar ortadan kalkınca
zorunlu olarak yerini okul-içi eğitime bıraktığını ve akademilerin bu yeni gereksinme
sonucu ortaya çıktığını belirterek açıklamakta ve çağdaĢ sanat eğitiminde en önemli,
ilerici atılımların 1919-1933 arasında Almanya‟daki Bauhaus bünyesinde
gerçekleĢtirildiğini söylemektedirler.

Ġster sanat eğitimi olsun ister zanaatkarlık, her ikisi de görsel sanatların eğitimi ve
öğretimiyle yakından iliĢkilidir. Bu öğretimin kapsamı içinde, uygulamalı çalıĢmalar,
sanat eseri inceleme, eleĢtiri, sanat tarihi ve estetik yer alır. KırıĢoğlu (2002)‟na göre,
tanımlandığı alanın özel bir bölümü veya tanımı kullanan kiĢi ve kurumlara göre de
sanat eğitiminin anlamı değiĢebilmektedir. Ünlü sanat tarihçisi Herbert Read‟in
„Sanatın Anlamı‟ adlı kitabında, „sanat‟ sözcüğünün daha çok plastik ya da görsel
sanatlara bağlandığını, ancak tüm sanatları kapsayan geniĢ bir tanım olarak ele
alınması gerektiğini söylediği KırıĢoğlu tarafından belirtilmektedir.

Okullarda öğrenciye olduğu kadar yaĢamın her kesiminde de bireylere yaratıcı kiĢilik
kazandırma, sanat eğitimi yoluyla gerçekleĢtirilir. Sanatın kendisi iç dinamikleriyle
yaratıcılık yetisini geliĢtiren bir disiplindir. Yaratıcı davranıĢ yaĢamın her kesiminde
gereklidir. San (1985, s. 16)‟a göre,“…yaratıcı birey, çevre ve dünyasını biçim ve
mekan iliĢkileri ve çok yönlü etkileĢimler içinde görüp algılayabilendir”. Yaratıcılığın
geliĢtirilmesi ise yine San (2007)‟a göre, sanat eğitiminin küçük yaĢtaki çocuklardan
baĢlayarak verilmesi önemlidir.

Sanat eğitiminin atölye ortamında özgürce yapılması, öğrencilerin birbirinden


etkilenerek eleĢtirel yaklaĢımları, müzik dinleyerek çalıĢmaları, kendilerini
geliĢtirmeleri açısından önemlidir. Bu tür ortamlar öğrenciye özgürlük sağlar. Emre
Baykal, NeĢ‟e Erdok‟un bu konudaki görüĢlerine bir söyleĢisinde Ģöyle yer
vermektedir; “…sanat eğitiminde „özgürlük‟, mutlak bir kuralsızlık ve disiplinsizlik
olarak anlaĢılmamalıdır. Öğrenci, sanatçı olmanın ilham gelene kadar beklemek değil,
belli bir çalıĢma disiplinine sahip olmayı gerektirdiğini bilmelidir” (Baykal, 1992, s.
23).

Sanat eğitiminin geliĢimi, diğer ülkelerdeki sanat eğitiminin nasıl yapıldığını araĢtırıp
öğrenerek ve kendi eğitim sistemimiz içinde toplumsal farklılıkları da göz önüne
22
alarak yapılacak uygulamalarla olasıdır. Bu araĢtırma ve uygulamalar yapılırken
evrensel boyutlarda yapılmalı, diğer dünya ülkelerindeki sanatsal uygulamalar ve
geliĢmeler gözlem yapılarak araĢtırılmalıdır. Bu araĢtırmalar sırasında alınan örnekler
doğru incelenmeli ve çarpıtılmamalıdır. “Sanatın geliĢmesi ve öğretilmesi ve sosyal
yaĢantı içerisindeki vazgeçilmezliğini anlatma, dünya sanatındaki geliĢmeleri ve
örnekleri çalıp çırpmak Ģeklinde değil, oradaki eğitim kurumlarındaki öğretme ve
yönlendirme sistemini araĢtırıp kendi eksiklerimizi araĢtırıp, kendi eksiklerimizi
görmekle baĢlayacaktır” (KeleĢ, 2004, s. 117).

Eğitim aslında çok yönlü boyutları olan bir süreç sonunda geliĢir ve pek çok kültürel
etkileĢim yolları barındırır. Say‟a göre “eğitim, önemli bir yönüyle kültürel etkileĢim
yollarını aydınlatmak anlamına gelir. Sanat eğitimi, „düĢ gücünü‟ yükselterek
donanımlar sağlar” (Say, 2007, s. 84).

Eğitim, genç kuĢakları gündemde olana yönlendirmek Ģeklinde değil, kültürel var
oluĢlarının kökenine indiren bir çaba içerisinde ve bu koĢulları sağlama Ģeklinde
olmalıdır. Bu durum toplumları, içinde yaĢadıkları çağın değerleri üzerinde bir yaĢam
kalitesine yükseltecektir.

Sanatın ve sanat eğitiminin, boĢ vakitleri değerlendirmek, hoĢ vakit geçirmek,


oyalanmak, kurslarla bir takım teknik bilgiler öğrenmek ve güne renk katmak demek
olmadığı söylenmektedir. Sanat, ülkelerin en büyük değeri olmalı ve sanat eğitimi alan
bireylerde yaratıcılığın geliĢtirilmesi için ne gerekiyorsa onun yapılması önemlidir.
Ġçmeli bir söyleĢisinde; “Eğitimle bir yere kadar getirirsiniz insanları ama büyük bir
sanatçı olmak için yaratıcı olması gerek. Yaratıcılık olmazsa plastik sanatlar olmaz.
Plastik sanatlarda, okumakla bilginizi arttırırsınız ama bir yere kadar da öğrenciyi siz
yola getirirsiniz. Gösterirsiniz ama ondan sonrası için yaratıcılık gerekir” (Tıknaz,
2004, s. 10-12) demektedir.

Yaratıcılık Gartenhaus‟a (2000) göre tanımı zor olmakla birlikte bir sır değildir.
Tanıdıktır ve hepimiz tarafından bilinir; çünkü biz onu yaĢarız. Ancak, çok az kiĢi onu
geliĢtirmek için çaba harcamakta, harcanan bu çabalar da yaratıcılığa doğru yol almayı
sağlamaktadır. Yine Gartenhaus‟a (2000) göre, herkes yaratıcı biçimde düĢünme
yeteneğine sahiptir ancak yaratıcılık ne belirsizdir ne de uzaktır. Merak etmek kadar
tanıdık ve yeni bir Ģey denemek kadar kıĢkırtıcıdır. Bu nedenle, okul yaĢamı boyunca
baĢarısız olduğu görülen pek çok kiĢinin, meraklı yaklaĢımları sonucu, yaratıcı
23
çalıĢmalar içinde olduğu görülmüĢtür. “Okulda çok kötü olan, hatta okulu terk etmesi
istenmiĢ parlak insanların öykülerini çoğumuz duymuĢuzdur. Thomas Edison
bunlardan biriydi. Öğretmenleri onu „taĢkafa‟ buluyorlardı” (Gartenhaus, 2000, s.17).
Bu durumda okulda alınan eğitimin de nitelikli eğitmenler gerektirdiği, etkili olup
olmayacağının buna bağlı olduğu üzerinde durulması da baĢka bir tartıĢma konusu
olabilmektedir.

Sanat eğitiminin yaratıcılığı geliĢtirdiği ve hedef alınması gerektiği, eğitimciler


tarafından da sıklıkla vurgulanmaktadır. Öğrencilerin algısal yetilerini geliĢtirmek ve
düĢüncelerini görsel biçimlere dönüĢtürebilmelerine yardım etmek, sanatın dilini
öğretmek, bunu yaparken de sanattan zevk almalarını sağlamak gerekir. “Bu bağlamda
hedef yalnız sanat yapan uygulayıcılar değil, sanattan tat alan, sanatı çözümleyebilen,
kültürü anlayan bireyler yetiĢtirmektir” (KırıĢoğlu ve Stokrocki, 1997, s.1.7)
denilmektedir.

Yaratıcılığın özgür bir anlatım yolu olduğu, geliĢtirilmesi için çeĢitli yollar önerildiği
eğitimciler ve sanat uzmanları tarafından tartıĢılmaktadır. Aynı yazarlar, (1991) sanat
uzmanları tarafından yaratıcılığın, çok çalıĢma ve bazen de düĢ kırıklığını da içeren
pek çok bileĢeni kapsadığını kabul ederler demektedir. Ünlü sanat eğitimci Elliot
Eisner (Eisner‟den aktaran, KırıĢoğlu ve Stokrocki, 1991,) dört yaratıcılık türü
önermiĢtir. Bunlar Ģöyle sıralanır;

1. Sınırları zorlama; Duchamp‟ın hazır objeleri


2. Sınırları kırma; Picasso‟nun yeni akımlardaki öncülüğü
3. Ġcat etme; Leanardo‟nun makinaları
4. Estetik düzenleme; bir resimde bütünlüğü sağlama.

DeğiĢik eğitimcilerin sanat eğitimine bakıĢ açıları ve düĢünceleri sanatın bir biliĢsel
geliĢim oluğunu savunmakta ve disiplin-odaklı sanat eğitiminin bütün dünyada yaygın
olduğu belirtilmektedir. KırıĢoğlu ve Stokrocki (1997)‟ye göre; Edmund Feldman,
sanat eğitiminde tanımlama, çözümleme, yorum, yargı olarak aĢamalar içeren ve
araĢtırıcı sanat eleĢtirisi olarak bilinen bir eleĢtirel düĢünme sistemi olduğunu ifade
etmektedir. Bu kuramı, Louis Lankford (1992) dört belli baĢlı sanat kuramı ile iliĢkili
estetik araĢtırmalar yönünde geliĢtirmiĢ, Michael Parsons (1987) estetik görüĢ
aĢamalarını, Mary Erickson (1983) sanat tarihsel yaklaĢım aĢamalarını saptamıĢtır.

24
John Michael (1983) gençlerin sanat yapma yönelimlerini Lowenfeld‟in düĢüncesini
temel alarak sınıflandırmıĢ, insan geliĢimi alanında, Howard Gardner (1984) „çok
yönlü zeka‟ kuramını ortaya çıkarmıĢtır. David Feldman (1974) „evrenselden tikele‟
olan geliĢme yaklaĢımını, yetenekli ve özel çocuklar üzerine yapmıĢ ve „tikelden
evrensele‟ olarak yeniden düzenlemiĢtir. Böylece Wilson‟lar (1977) tarafından ortaya
atılan kopya kuramı ile eski tabular yıkılmıĢ, kültürel okur-yazarlık önem kazanmıĢ,
Gilbert Clark ve Enid Zimmerman (1987) tarafından yetenekliler için yaĢam boyu
öğrenme, beĢikten mezara sanat öğretimi gibi programlar yaygınlaĢmıĢtır (Geenburg
ve Hoffman, 1980).

Sanat eğitiminde amaç toplumsal bir beğeni düzeyi yaratmak, bireysel olarak kültürel
geliĢme sağlamak, bilgili, yaratıcı, değer yargıları geliĢmiĢ toplumsal bir yapı
oluĢturmaksa, sanat eğitimcilerine, okullara, ailelere ve ülke yöneticilerine önemli
görevler düĢtüğü görülmektedir.

Kültür

Hançerlioğlu (1975, s. 190) kültür tanımında; “Osmanlıca Hars, Fransızca ve Ġngilizce


Culture, Almanca Kultur, Ġtalyanca Cultura olarak ele alınmaktadır ve insansal doğa”
demektedir. Aynı yazar, kültürün Latince tarım anlamına gelen cultura kökünden
türetildiğini ve kültür kavramının çoğunlukla, bir toplumun duyuĢ ve düĢünüĢ birliğini
sağlayan bütün değerlerinin tümü olarak tanımlandığını belirtmektedir.

KonuĢma dilinde de bu anlamı taĢıdığı vurgulanan kültürün, Hançerlioğlu‟na göre


gelenek, görenek, düĢünü ve sanat değerleri gibi bir toplumun bütün değerlerini
kapsadığı söylenmekte ve kısaca bilgi anlamı taĢıdığı, konuĢma dilinde de kültürlü
adamın, bilgili adam demek olduğu belirtilmektedir. Felsefe diliyse bu bilginin köküne
iner ve orada insanın doğayı kendi üretimiyle değiĢtirerek yeniden ve kendisine göre
yaptığı yepyeni bir doğa bulduğunu söyler.

Kültürün bir sözlük anlamı verilmesine karĢın tam olarak bir anlam içermediği de
söylenmiĢtir. Çeçen (1996)‟e göre kültür kavramının zor tanımlanması Ģimdiye kadar
gerektiği gibi tanımı yapılmadığından ve zamanımızda yeni tanımların
yapıldığındandır. Çeçen bu durumu uygarlığın geliĢimiyle iliĢkilendirir ve kültürün
tanımlanmasındaki güçlüğün, günümüzdeki bilgilerin eksikliğinden çok insan
toplumlarının ve uygarlığın geliĢmesinden ileri geldiğini söylemektedir. Çeçen bu

25
konuda, kültürün ne olduğu, uygarlığın mı kültürü doğurduğu, yoksa kültürün mü
uygarlığı doğurduğu gibi soruların ise kesinlikle yanıtlanamadığını söylemektedir.

Kültüre sosyolojik açıdan baktığımızda ise, toplumsal bir miras olduğunu görürüz.
Kültürün oluĢmasında yaĢanılan coğrafi konum ve toplumsal iliĢkiler önemlidir. Bu
iliĢkiler doğaya yönelik olarak gerçekleĢir ve kültürün yaratılmasında bir aĢama olarak
karĢımıza çıkar. Daha sonra insan ve ürettikleri görülür.
Kültür, birikimle birlikte geliĢimi artan toplumsal bir yapı olarak karĢımıza çıkar. Her
kuĢak miras aldığı kültüre kendi geliĢtirdiği değerlerle katkı yapar ve onu kendinden
sonrakilere miras olarak aktarır. Bu kültürel yapı toplumların geçmiĢi hatta geleceği
hakkında bir ıĢık olarak aydınlatıcı rol oynar. Kültürü bir kavram ve kuram olarak
incelediğimizde ise soyut bir sözcük olduğunu görürüz.
Güvenç (1996)‟e göre, Antropolog olan iki Amerikalının (Kroeber ve Kluckhohn,
1952), yayımladıkları antolojide, kültür kavramının 164 farklı tanımının derlenmiĢ ve
tartıĢılmıĢ olduğunu öğreniriz. Bu derlemeyi eleĢtiren bir sosyal bilimci (Berelson,
1964), bilimsel bir kavramın bu kadar çok tanımı varsa onun tanımlanamayacağını
kabul etmek gerektiğini söyler. Yine aynı kaynaktan öğreniyoruz ki, kültür kavramı
tam olarak tanımlanamamakta ve temel kavramlar karĢılığında kullanılan soyut bir
sözcük olmaktan öte gidememektedir. Bu görüĢ, Güvenç (1996) tarafından maddeler
halinde Ģöyle açıklanmaktadır;

1. Kültür, bir toplumun ya da bütün toplumların birikimli uygarlığıdır.

2. Kültür, belli bir toplumun kendisidir.

3. Kültür, bir dizi sosyal süreçlerin bileĢkesidir.

4. Kültür, bir insan ve toplum kuramıdır.

Bir toplum, geçmiĢinden aldığı değerleri geleceğe taĢıyarak birikim sahibi olur ve
kültürel bir süreklilik yaratarak bu değeri sanat olarak kuĢaktan kuĢağa aktarır.
Böylece, o toplumun yapısı, dokusu kendi kültürünü yaratmada etkili olur. Turani
(2000, s. 7) bunu Ģöyle anlatmaktadır; “…ulusların sanat alanında bir geçmiĢe sahip
olmaları yüzyıllar boyu çalıĢma gerektirmektedir. Bu nedenle bir sanatçı ve onun
eseri, bir ulusun kültürü içinde zor kazanılan bir değer olmaktadır ve ancak bu
değerlerin artması ile uluslar onurlu bir yaĢama gücünü bünyelerinde duymaktadırlar”.

26
Kültürle onurlu bir yaĢama gücüne kavuĢan insanın, sanatını da geliĢtirdiğini ve
nitelikli yapıtlar ürettiğini Çeçen (1996, s. 12) tarafından Ģöyle aktarılmaktadır;
“Kültür, insanların ürettikleri değerlerin bütünü olarak, doğanın karĢısında insansal bir
düzen koyar. Ġnsan eylemsel gücü ile doğayı değiĢtirebilen tek yaratıktır. Ġnsan doğayı
üreterek kültürü meydana getirmiĢtir ve yaĢamak için zorunlu görevlerinin
geliĢtirebileceği yepyeni bir doğa kurmuĢtur”. Böylece insanın kendi çabasıyla ilkel
bir doğadan ayrılarak kültürel bir yapıya kavuĢtuğunu ve kendi düzenini kurmuĢ
olduğunu anlarız.

Kültür, toplumların yapısı ile de yakından iliĢkilidir. Topluma kiĢilik kazandıran,


toplumsal yapının kuruluĢu ve iĢleyiĢi ile belli özellikler taĢıyan ve diğer toplumlar
içinde onu var eden, güzel sanatların çeĢitli dalları ile bir ulusa kiĢiliğini veren ve onu
var eden bir ulusun kültür görünümüdür. Ulusal kültür, böylece iĢlevini dıĢ etkenlere
karĢı uyum ve ulusal dayanıĢmayı sağlayarak yerine getirir.

Okullarda okutulan güzel sanatlar dersleri, yaratıcılık, uyum ve aynı çabada birleĢerek
ortaya çıkar. Bunu baĢaramayan ulusların da, kendi kültürünü besleyecek olan
kaynaklardan yoksun kalacağı belirtilmektedir. Bu konuda bir makalesinde Muratlı
(2004, s. 21), “…ulusal kültürün dokunmasında tezgah rolü oynayan güzel sanatlarda
yoğunlaĢamayan uluslar, baĢkalarının avı olmaya, elden ele, kültürden kültüre
dolaĢmaya mecbur olmuĢlardır ve bundan sonra da olmaya devam edeceklerdir”
demektedir.

Eğitim alanında köklü ve yenilikçi geliĢmeler yaĢanırken, çağdaĢ bir oluĢum devlet
eliyle ve kurumsallaĢmayla nitelik kazanacaktır. Okullar bir anlamda yetersiz
kalabilmekte ve geniĢ halk kitlelerinin eğitiminde, kültürlenmesinde müzeler,
galeriler, halkevleri gibi kurumlar ve kitle iletiĢim araçları da önem kazanmaktadır.
Uzun yıllar Atatürk‟ün cumhuriyet rejiminin halk okulları (millet mektepleri) ve ulusal
kültür merkezi olarak kurmuĢ olduğu Halkevleri hakkında kapsamlı araĢtırmaları ve
Halkevleri‟nin ikinci ve üçüncü dönemlerinde bu kuruluĢun en üst organlarında genel
sekreter ve genel yönetim kurulu baĢkanı olarak uzun yıllar görev yapmıĢ, hukukçu ve
eski bir Halkevci yönetiminde çalıĢmıĢ olan Çeçen, ülkemizin Batı kültür sisteminin
baskısı altında olduğunu vurgularken kendi öz benliğimizi kaybedebileceğimizi
söylemektedir; “…geliĢmiĢ kitle iletiĢim araçları ile empoze edilen kültüre karĢı,
ulusal kültürümüzü yitirme tehlikesi baĢ göstermiĢtir. ÇağdaĢlık diyerek kültür

27
emperyalizmini savunanlar, Batı‟nın yoz değerlerini özenti ile uygulamaya kalkanlar,
ülkemizde giderek bir kültürel kimlik sorununun ortaya çıkmasına neden
olmaktadırlar” (Çeçen, 2000, s. 350).

Kültürel benliğin ulusça kazanılması, geçmiĢte elde edilen kültür değerlerine sahip
çıkmakla sağlanabileceği görüĢü önem kazanmaktadır. Bu görüĢ, müzelerin toplum
için bir kültür penceresi olduğu gerçeğini bize yeniden hatırlatmaktadır. Ġçinde
yaĢanılan toplumun baĢka toplumlara karĢı iyi tanıtılmasının bir vatandaĢlık görevi
olduğu söylenmektedir. Bu konuda Dokak‟ın (2008, s. 173)‟ da önemle vurguladığı
gibi, “müzeler toplumun kültür vitrinleridir. Sadece bu tanımın açmıĢ olduğu
pencereden baksak bile, kendini baĢka toplumlara iyi tanıtmak ve ulusal birikimlerinin
gücünü gösterebilmek bakımından toplumların müzelere ayrı bir önem verdiğini
rahatlıkla söyleyebiliriz”.

2.2. Müze, Müze Eğitimi ve Müze Eğitimcisi

Müze

Tarihsel bir müze tanımlaması pek çok kaynağa göre, eski Yunan mitlerine
dayandırılmaktadır. Onur‟a (2012, s. 20) göre, “müze (museum) sözcüğü ilham
perilerinin (Muses) düĢünme yeri ya da tapınağı anlamındaki Yunanca „mouseion‟
sözcüğünden türemiĢtir. Romalılar sözcüğü felsefi tartıĢma yerlerini belirtmek için
kullandılar.” Erhat (1999)‟a göre; „Mousa‟ Yunancada akıl, düĢünce ve yaratıcılık
gücü kavramlarını içeren „men‟ kökünden gelmektedir. Ġlham perileri olarak
adlandırılan Musaların, müze sözcüğüne esin kaynağı olduğu sanılmaktadır. Karadeniz
(2010)‟den öğrendiğimize göre „müze‟ sözcüğünün temeli olan Latince „museum‟ ve
Yunanca „mouseion‟ sözcüklerinin pek çok anlamı vardır. Bunların en bilineni olan
„mouseion‟ Yunan mitolojisinde ilham perileri olarak bilinen ve „Musa‟ adı verilen
tanrıçalara adanan tapınaktır.

Onur (2009), Uluslararası Müzeler Konseyi (ICOM) tarafından yapılmıĢ olan bir
tanım da müzelerin kültürel değer taĢıyan unsurları korumak, incelemek,
değerlendirmek, sergilemek için kamu yararını gözeten kuruluĢlardır demektedir.

Günümüzde müze sözcüğüne çok daha farklı tanımlar yapılmaktadır. Müzeler,


toplumların bilim ve sanat ürünleri ile yer altı ve yer üstü zenginliklerini sergileyen,

28
eski dönemlerde yaĢamıĢ toplumları bilim ve sanat açısından inceleyen, günümüzü ve
geleceği aydınlatan, geçmiĢin daha iyi tanınmasını sağlayan kurumlardır. S. Buyurgan
ve U. Buyurgan (2012, s. 68) tarafından yapılan bir baĢka müze tanımında “Müze,
sanatsal, bilimsel, geleneğe ait, tarihi, teknoloji ve doğaya ait alanlarda, geçmiĢin,
bugünün ve geleceğin izlerini içinde barındıran, görerek, iĢiterek, uygulama yaparak,
hatta yaĢayarak öğrenmenin gerçekleĢtiği, halka açık heyecan verici öğrenme
mekanlarıdır” demektedirler.

Sözen ve Tanyeli (1992, s. 169) müzeyi bize, “Sanatsal, kültürel, tarihsel ya da


bilimsel ürünlerin sürekli olarak sergilenmesi amacıyla yapılan veya kendisi bu
sıralanan nitelikleri nedeniyle halka açık tutulan yapı” biçiminde tanımlar. Sürekli
sergileme iĢlevine hizmet eden ilk yapıların, yani ilk müze binalarının Rönesans
Ġtalya‟sında ortaya çıktığını aynı kaynaktan öğreniriz. 1570‟lerde Buontalenti‟nin
Floransa‟da, Uffizzi‟nin doğu kesimini müzeye çevirmiĢtir. O dönemden sonra 20.
yüzyıla dek kesin sınırlarla belirlenmiĢ yan yana salonlardan oluĢan Ģemaları
egemendir. Müzenin mimari açıdan ancak 1930‟larda yeni bir anlayıĢla ele alındığı
söylenmektedir.

Müze Eğitimi ve Müze Eğitimcisi

Müzeler, yalnızca eserlerin saklanıp, korunduğu yerler değil, toplumun geçmiĢi ile
olan duygusal bir bağ, bilgi, kültür ve beğenilerinin geliĢerek artmasını sağlayan
birimlerdir. Toplumların geliĢim düzeyi ne olursa olsun artan teknolojik geliĢmeler ve
küreselleĢmeyle birlikte kültür ve sanata duyulan ilgi de artmaktadır. Müzecilik
konusunda da, yeni ve çağdaĢ bir anlayıĢ oluĢmaya baĢlamıĢtır. Bu süreçte, eğitimciler
de okul-müze iĢbirliği ve müzede eğitim gibi konulara önem vermeye ve müzelerde
eğitim birimleri açmaya baĢlamıĢlardır. Buyurgan‟a (2006) göre, geliĢmiĢ ülkelerde,
özellikle ABD, Fransa, Ġngiltere ve Almanya gibi ülkelerde müzelerin bir eğitim
bölümü vardır. Bu bölümlerde uzman müze eğitimcileri tarafından halka ve farklı yaĢ
gruplardaki öğrencilere yönelik eğitim aktiviteleri oluĢturulur. Böylece öğrenciler
müzede, müzenin sunduğu dünyayı yaĢayarak öğrenirler. Ayrıca öğrenme yalnızca
müzede olmaz, gezici müzelerle, ya da borç verme hizmetleri ile de öğrencilere farklı
öğrenme ortamları sunarlar. Bu bağlamda müzelerde eğitim verecek personelin ya da
eğitimcilerin alanında uzman olması gerekliliği doğar. “Müzelerin eğitim hizmeti
içerisinde, öğretmenleri de bilgilendirmek ve bilinçlendirmek olmalıdır. Ancak

29
ülkemizde her müzede eğitim bölümleri ve müze eğitimi uzmanları yoktur. Bu nedenle
öğretmenlerin müzelerden eğitimde daha verimli faydalanabilecekleri bir eğitim-
öğretimden geçmeleri önemlidir” (Buyurgan, 2006, s. 23).

Müzeleri, türleri, sayıları ve amaçları bakımından sınıflandırmak olasıdır. Türleri ne


olursa olsun tüm dünyada müzelerin iĢlevleri ortaktır ve eğitime yöneliktir. Onur‟a
(2012) göre müzeler kimlik duygusu geliĢtirir ve topluluk kaynaĢması sağlar ve
önemli öğrenme merkezleridir. Onur (2012) tarafından her düzeydeki formal ve
informal eğitime kaynak sağladığı belirtilen müzelerin, bu toplumsal ve kültürel
yararları sağlayabilmeleri için iyi yönetilmeleri gerektiği belirtilmektedir.

Müzelerin eğitim veren kurumlar olması yanı sıra diğer kurumlarla da yakından
iliĢkisi olduğu söylenmektedir. “Müzeler, ekonomi, hukuk sistemi, politik ortam,
demografik yapı, toplumun ihtiyaçları ve algılama biçimi gibi çok sayıda ve göz ardı
edilemeyecek derecede önemli dıĢ faktörlerden doğrudan etkilenen kurumların baĢında
gelir” (Özkasım, 2009, s. 14).

Müzeler varlığını ister eğitim amaçlı ister koleksiyonların korunması ve sergilenmesi


amaçlı sürdürsün, halka açık kuruluĢlardır. Bu nedenle, zamanla bazı değiĢiklikler olsa
da en önemli görevi toplumu bilinçlendirmek olan müzeler kamuya açık, kamu
kuruluĢlarıdır. ġiĢginoğlu (2012) müzelerin halkın bilgi birikimini arttırmak, geçmiĢin
anlaĢılmasına yardım etmek ve sahip olunan uygarlık düzeyinin anlaĢılması açısından
yararlı olduğunu belirtmiĢtir.

Müzelerin, halkın bilgi birikimini arttırması yanında kapsamlı bir eğitim sonucunda
öğrencilerin yaratıcılığını arttırdığı ve zihinsel ve bedensel açıdan ilginç nesneler
sunduğu da bir gerçektir. Ayrıca müzelerin, ülkelerin kültürel değerlerinin
oluĢmasında da önemli katkıları olduğu söylenir. Müzelerde açılan sergiler büyük ve
açık alanlar kullanılarak oluĢturulur. Sergi mekanlarında sunulan nesneler, sanat
yapıtları, çoğu zaman rastgele yerleĢtirilmiĢ gibi görülebilir. Ġzleyiciye gezi sırasında
yararlanması için yön verilmiĢ olsa da, insanlar önceden belirlenmiĢ sıraya ya da
bilgilere bakmaksızın, dikkatlerini gözlerine çarpan Ģeye yoğunlaĢtırarak gezmekte
özgür davranırlar. Bu durum Gartenhaus (2000, s. 33-34) tarafından Ģöyle açıklanır;
“…müzeler yaratıcılık için mükemmel bir kıĢkırtma sağlarlar; çünkü büyük bir
anlamlılıkla dolu, hem zihinsel hem bedensel açıdan çok çeĢitli yönlerden

30
yaklaĢılabilecek ilginç nesneler sunarlar. Müzeler, gidilecek yönleri önceden
belirlemeden zihinleri harekete geçirebilirler”.

Sanat alanında yaratıcılığı geliĢtirmek adına müzecilik anlayıĢında köklü değiĢiklikler


yaĢanmıĢ, bu değiĢiklikler Türk müzeciliğini de etkilemiĢ ve ülkemizde modern
anlayıĢta müzeler oluĢturulmaya baĢlanmıĢtır. Teknolojik geliĢmesini tamamlayan
ülkelerde müze çeĢitliliği yanı sıra müzelerin iĢlevi de önem kazanmayı
sürdürmektedir.

Günümüzde insan, hızla değiĢen koĢullara uyabilen, kendini yenileyen, öngörülü,


barıĢçıl, yenilikçi, insancıl, hoĢgörülü, toplumu ile bütünleĢmiĢ ve toplumsal bir varlık
olmanın kaçınılmazlığını yadsımayan bir birey olmak durumundadır. Çağın
gerektirdiği yeniliklere açık ama kendi değerlerinden kopmamıĢ, geçmiĢinin ve
gelecekteki beklentilerinin farkında olan insandır. Ancak bu özellikleri koruduğunda
çağdaĢlığa ve evrensel kültür değerlerine ulaĢabilecektir. Tüm bu değerlere ulaĢmak
da ancak nitelikli ve çok yönlü bir eğitimle olasıdır.

Müze eğitiminin, müzenin bir bütün olarak amacını ve uzman müze personelinin
çalıĢmalarını tanımladığı söylenmektedir. Müzedeki öğrenme ile okullardaki öğrenme
etkinlikleri farklılıklar gösterebilmektedir. Bu nedenle müzeler öğrenci için zengin ve
ĢaĢırtıcı olabilen gösterme ve sergileme yerleridir.

Görsel sanatlar eğitiminde müze eğitimi ve uygulamaları pek çok hazırlık


gerektirmekte ve önemli görülmektedir. Müze eğitimi, müzeciliğin tarihi, müze türleri,
amaçları ve iĢlevleri gibi pek çok teorik konu içerir. Sanat eğitiminde müzelerden
yararlanmanın, müze rehberi hazırlamanın, nitelikli bir müze gezisi için ön hazırlık ve
plan yapmanın özgün bir sanat eğitimi için gerekli olduğu söylenmektedir.

Buyurgan ve Mercin (2005) yaptıkları çalıĢmada müze eğitiminin kurallar, program ve


yazıĢmalar, grup ve bireysel ziyaretler, müzenin tanıtılması, sergi etkinlikleri ve bu
etkinliklerin değerlendirilmesi gibi konuları içerdiğini ve müzelerdeki eserlerin
tarihsel, estetik ve eleĢtirel açıdan incelenmesi, müzelerdeki eser ve kalıntılardan
yararlanarak ilk ve orta öğretim sanat derslerine yönelik örnek ve özgün sanatsal
çalıĢmaların ders olarak planlanması gibi konuları kapsadığını belirtmiĢlerdir.

Görsel sanatlar eğitiminde çeĢitli öğrenme mekanlarının kullanılması bireye


kazandırılması düĢünülen davranıĢlara ulaĢmada gerekli görülmektedir. Bu

31
mekanlardan biri olan müze, öğrenciyi kapalı alanlardan çıkararak yaĢayan bir ortam
sunmakta ve onun ufkunu açarak nitelikli bir eğitime ve tarihsel bilgilere ulaĢmasına
yardımcı olmakta ve öğretmenlerin de öğrenciler hakkında yanlıĢ kanılara varmalarını
önlemektedir. Seidel ve Hudson (1999)‟a göre, öğretmenler, öğrencilerinin yetenekleri
hakkında sabit fikirli olmamalı ve öğrencilerini değiĢik bir öğrenme ortamı içinde de
değerlendirmelidirler demektedir.

Aynı yazarlar birlikte yaptıkları bir çalıĢmada; “Sınıfın dıĢında, tamamıyla farklı bir
çevrede örneğin bir müzede ya da kırlarda çalıĢırken, az zeki olduklarını düĢündükleri
çocukların, problem çözmede ve gerçeklikle baĢ etmede ne kadar yaratıcı, yenilikçi,
hayal gücü kuvvetli ve enerjik olduğunu görünce ĢaĢkınlıklarını gözlemek
mümkündür” (Seidel ve Hudson, 1999, s. 25-26) demektedirler. Böylece sınıf ortamı
dıĢındaki mekanların da eğitim ortamı olmasının önemi ortaya çıkmaktadır.

Müzelerin etkin bir eğitim kurumu olması, sergileme ve koruma gibi görevlerinin
yanında daha önemli görülmektedir. Özellikle sanat eğitimi alanında müze
eğitmenlerinin de katılımı ile konferans ve seminerler kalıcı eğitim etkinlikleridir. Bu
etkinlikler Müzeler Ġç hizmet Yönetmeliği ile de denetim altına alınmıĢtır. Uluslararası
iki çalıĢma raporundaki sunuĢ yazısında Onur (1999, s. 6), müzelerin iĢlevinin bir
yönetmelikle belirlendiğini söylemektedir. “Ülkemizde, Müzeler Ġç Hizmetler
Yönetmeliği (1990) Madde 5/c‟de, „müzede ve müze dıĢında eğitici kurslar
düzenlenir‟ denilerek müzelerin eğitim iĢlevi belirtilmektedir” demektedir. Ancak
burada, müzelerimizin bu iĢlevi yerine getirecek eğitim bölümlerine ve uzman
kadrolarına sahip olup olmadığı sorusu akla gelmektedir. Müzelerimizdeki görevlilerin
genellikle arkeoloji, sanat tarihi, etnoloji gibi alanlarda yetiĢmiĢ kiĢiler olması
gerekmektedir. Bu konuda da Onur (1999), müze eğitimcilerinin yetiĢtirilmesinin veya
mevcut müzecilere eğitim formasyonu kazandırılmasının zorunlu olması gerekliliği
üzerinde dururken bu konuyu, müzelerde görev yapacak eğitimci kadrolarının
yetiĢtirilmesi ve çalıĢtırılması müzelerimizin en güncel ve acil sorunlarından biridir
diyerek vurgulamaktadır.

Müzeler, kültürle ve insanların birikimleriyle daha yakın bağlar kurabilir. Bir müzenin
gücü, tarihi yaĢatmasında gizlidir. Müzelerde insanlar, değiĢik dönem ve kültürlere ait
yapıtları görebilir, keĢfedebilir ve pek çok canlı etkinliklere katılarak, müzelerin
öğretim kurumu olarak eğitim sistemine katkılarının ve eğitim sisteminde oynayacağı

32
rolün önemli olduğunu kavrar. Öğretmenler, öğrencileri müzeye sınıfta verilen
öğretimi daha nitelikli kılmak ve tamamlamak için götürmelidir. Bu yapılırken de
müzeden eğitimcilerinden azami ölçüde yararlanması gerektiği Onur (2012, s. 168-
169), tarafından Ģöyle belirtilmektedir;

Ancak Tran müzelerin okulu tamamlayan bir kaynak olarak kullanılmasına iliĢkin
araĢtırmaların genellikle öğretmen ve öğrencilerin bakıĢ açılarından yapıldığını, müzedeki
etkinliklerde müzecilerin ve müze eğitimcilerinin payının ihmal edildiğini ileri
sürmektedir. Tran‟a göre müze eğitimcilerinin öğretim uygulamalarını araĢtırmanın iki
temeli vardır. Birincisi, müze gezileri okulun alıĢılmıĢ günlük programına bir ara
vermedir ve öğrenciler için yenidir, ilgiyi ve merakı uyandıracak bir gücü vardır. Ġkincisi
öğrencilerin ve öğretmenlerin öğrencinin öğrenme kazanımları üzerinde, müze gezisi
öncesinde, gezi sırasında ve gezi sonrasındaki etkinlikler yoluyla önemli bir etkisi vardır.

Müze eğitimi, müzelerin etkin kullanımının gerektiği, öğrenim ve yaĢam alanı olma
özelliği taĢımaktadır. Bu nedenle müze eğitiminde öğretmenin ya da eğitimcinin rolü
ve müzenin eğitim alanı olarak yeniden düzenlenmesi de önem kazanmaktadır. Etike
(2000), bu durumda yetiĢkin veya öğrenci her çağdaki insan için verimli bir eğitim
ortamı olan müzelerin, müze pedagojisi konusunda uzman eğitimcilerin gözetiminde
ve denetimli yapılması gerekliliği üzerinde durmuĢtur. Ayrıca, belli bir plan
çerçevesinde yapılmıĢ olan öğretim programları ile bağlantılı olarak yürütülmesi
gereken eğitim süreci, tüm duyu organları ile iĢe katılmalı, yapılacak gözlem ve
incelemeler, öğretmenlerin hazırlayacağı bir soru listesi ile belirlenmiĢ ürünler
üzerinde yoğunlaĢmıĢ olmalıdır.

Günümüzde, ülkemiz ve tüm dünyada müzeler bir eğitim kurumu olması yanında
alıĢveriĢ merkezleri, sinema ve video salonları, heykel bahçeleri, kütüphaneleri, yemek
salonları ile günün ilerleyen saatlerine kadar insanlara hizmet veren ve hoĢça vakit
geçirmelerine yardım eden sosyal mekanlar olarak da karĢımıza çıkmaktadırlar.

Atatürk‟ün halkı sosyalleĢtirmek için kurduğu Halkevleri gibi müzeler de sosyal


kurumlar olarak karĢımıza çıkmakta ve iĢlevini halkın eğitimine katkı sağlamak adına
sürdürmektedir. Bu bir anlamda eğitimin salt okullarda olamayacağı gerçeği demektir.
Çeçen (2000)‟e göre de bilgisizliğe karĢı savaĢ, yalnızca okullarla kazanılamaz. Bu
durum dünya deneyleri ile ortaya çıkmıĢ ve bu kez yeni arayıĢlar gündeme gelmiĢtir.
Ġlköğretimin olduğu kadar yetiĢkinlerin eğitilmesi için halk eğitimine de gereksinme
vardır. Bu durum, değiĢik ülkelerde görülmüĢ ve buna göre yaygın eğitim sistemleri
geliĢtirilmiĢtir.

33
2.2.1.Müze Türleri
Toplumlar yüzyıllardır sanat yapıtlarını, bilim ve sanat ürünlerini biriktirmekte ve bu
yapıtları sergilemek amacıyla müzeler oluĢturmaktadırlar. Buyurgan ve Mercin
(2005)‟e göre, klasik çağdaĢ anlamda müze; arkeoloji, sanat, kültür, bilim ya da
insanla ilgili, insanın yaĢamında olan her türlü ürünü toplayan, koruyan, sergileyen,
geçmiĢ ve gelecek arasında bir köprü olabilen; eğitim, bilgilendirme ve araĢtırma
olanakları sunan ve kar amacı olmayan, öğrenmeyi ve yaratıcılığı kolaylaĢtıran ve
sürekliliği olan mekanlardır. Pekmezci (2008)‟ye göre müzeler, toplumların ve
bireylerin görsel, kültürel, sanatsal ve moral değerler birikimine katkı sağlayabilecek
okullar, müzeler, farklı disiplinlerde eğitim ve kültür merkezleri gibi kurumlardır.

Toplumu oluĢturan bireylerin geçmiĢ değerleri ve sanat yapıtlarını daha iyi tanımaları,
gelecek kuĢakların tam donanımlı bireyler olarak yetiĢmesi ile olasıdır. Bunun yanı
sıra müzelerin ve bilim merkezlerinin hem günümüzü hem de geleceği aydınlatmak
amacı taĢıyan kurumlar olduğu da bilinen bir gerçektir.

Müze türleri genellikle koleksiyonlarına, seslendikleri hedef kitlelere ve bağlı


bulundukları yönetim birimlerine göre sınıflandırılmaktadır. Müzeler bilim, sanat,
folklorik objeler ve antika eĢyalar gibi çok çeĢitli konularda toplanmıĢ yapıtları bir
arada sunabilmektedir. Doğa tarihi, etnografya ve havacılık gibi tek bir konuyu içeren
yapıtları da sergileyebilmektedirler. Bu farklılıklar da müzelerin sınıflandırılması
zorunluluğunu ortaya çıkarmıĢtır. Bu sınıflandırılma S. Buyurgan (2012) ve U.
Buyurgan (2012) tarafından yapılan çalıĢmada Ģöyle verilmektedir:
1. Koleksiyonlarına Göre Müzeler,
2. Bağlı Oldukları Yönetim Birimlerine Göre Müzeler,
3. Hizmet Ettikleri Bölgeye Göre Müzeler,
4. Hitap Ettikleri Kitleye Göre Müzeler,
5. Koleksiyonlarını Sergiledikleri Mekanlara Göre Müzeler (Madran‟dan
aktaran S. Buyurgan ve U. Buyurgan 2012, s. 68-87),
6. ĠĢlevlerine Göre Müzeler.

Bu sınıflandırmaya göre müzeler kendi içlerinde pek çok koleksiyon barındırabilmekte


ve yeniden yapılandırılabilmektedir. Ayrıca müzeler, toplumu aydınlatmak amacıyla
insanın ve toplumların geçmiĢini, soyunun geliĢimini, doğa olaylarının oluĢumunu ve

34
teknolojinin geçirdiği değiĢimler gibi konularda araĢtırmalar da yapabilen bilim
merkezleri olarak iĢlev görmektedir.

Müzeler, tarihin eski dönemlerinde yaĢamıĢ toplumların bilimsel ve sanatsal


çalıĢmalarını da inceleyip aydınlatarak ülkelerin ulusal değerlerinin oluĢmasına önemli
katkılarda bulunur. Sergilenen geçmiĢe ait yapıtlar ziyaretçilerine ayrıntılı bilgi sunar
ve kalıcı öğrenme sağlar.

2.2.1.1. Koleksiyonlarına Göre Müzeler


Genel Müzeler

Ġçinde birden fazla koleksiyonu barındıran ve genellikle ülkenin hemen hemen her
kentinde bulunan müzeler bu tür müzelerdendir.

Arkeoloji Müzeleri

Kazılarda bulunan binlerce yıllık bir tarihin kültür belgelerini sergileyen müzelerdir.
Bu müzeler arkeolojik zenginlikleri barındırır ve arkeologların yaptıkları kazılar
sonucunda ortaya çıkarılan binlerce yıllık kalıntıları sergiler.

Arkeoloji Müzelerinde Neler Sergilenir?


1. Antik Çağ heykelleri,
2. Lahitler,
3. Hazineler,
4. Gayri Ġslami ve Ġslami Sikke Kabineleri,
5. Kabartmalar,
6. Yazıtlar,
7. Mezar anıtları,
8. Mezar odaları (arkeolojimuzesi.nedir 2014).

Etnografya Müzeleri

Ġnsanın günlük yaĢantısını, geleneklerini, kültürünü, el ürünlerini inceleyen ve


sergileyen müzelerdir. “Etnografya Müzeleri, kendi yöresi dıĢında yakın çevre
kültürlerinin etnografik ürünlerini de toplayabilir. Ayrıca buna bağlı olarak bulunduğu
çevre ile yakın çevresi arasında kültürel iletiĢimi sağlayabilir” (Buyurgan, 2005, s. 36).

35
Sanat Müzeleri

Sanat müzeleri, sanat eserlerini toplayan, koruyan, sergileyen ve halkın yararı için
hizmet veren kuruluĢlardır. Bir sanat müzesinde resim, heykel, baskı resim, seramik
gibi dallarda sanat yapıtları sergilenir.

Ulusal ve uluslararası uygarlıkların kültürel değerlerinin saklanması bu müzelerin asıl


amaçlarındandır. Bu tür müzelerdeki etkinlikler, sanat eğitimi ile yakından iliĢkilidir.
Sanat müzelerinde hizmet verilirken, sunum, yerleĢtirme, açıklayıcı bilgilerin olduğu
kataloglar, galeri rehberi ve tur rehberi olmalıdır. “Sanat müzeleri, sanatın hangi
alanına ya da alanlarına ait olursa olsun oluĢumundan bugüne yaĢayan bütün
geliĢmeleri bir çatı altında gözler önüne sererler” (S. Buyurgan ve U. Buyurgan 2012,
s. 72).

Sergi, konferans, sempozyum, film, öğrenciler ve yetiĢkinler için yapılacak


uygulamalı çalıĢmalar, müze-okul iĢbirliği gibi programlarla iliĢkili olmalıdır. Ayrıca
yoğun sanat çalıĢmaları, sanat müzesi eğitiminin önemini ortaya koyacaktır.

Sanat müzeleri barındıracağı yapıtları farklı yöntemlerle toplayabilmektedir. Bu


yöntem, bağıĢ yoluyla ya da satın alınarak gerçekleĢtirilebilmektedir. Toplanan
yapıtların sergilenmesi ve korunması, ayrı bir özen gerektirmektedir. Çünkü sanat
müzelerindeki yapıtlar, iç ve dıĢ etkenlerle zarar görebilmektedir. Sanat müzeleri
uzmanları bu zararları aslına uygun olarak onarmakla görevlidir. Ayrıca sanat müzesi
görevlileri müzedeki değerli yapıtların zarar görmesini izleyicilerle kurulacak sağlıklı
bir iletiĢimle engelleyebilir.

Sanat müzelerinin belgeleme yapmak gibi bir iĢlevi vardır. Bu iĢlev, diğer müze
türlerinde olduğu gibi sanatçıların, bir dönemin veya bir akımın sanat yapıtlarının
sistemli olarak incelenmesi, envanterlerinin çıkartılması ve sergilenmesi biçiminde
olabilir. Çünkü sanat yapıtı çağına tanıklık yapar, iletiĢim aracı olma özelliği taĢır,
kültürel geçmiĢi ve dönemin sanatsal özelliklerini tanıtan bir özellik taĢır.

Sanat müzelerinin bir iĢlevi de eğitimdir. Müzedeki yapıtların, müzeye gelenlere


verilen değeri göstermesi açısından önemlidir. Müzede eğitim, sanatla ilgili
konferanslar, açık oturumlar, film ve dia gösterileri ile atölye ve kurs çalıĢmaları
düzenlenmesi yoluyla yaygın bir eğitim sağlar. Bu mekânlar ayrıca performans sanatı,
konserler gibi sessel ve görsel etkinlikler için de kullanılırlar.

36
Tarih Müzeleri

Bir ülkenin toplumunu veya bir kiĢinin tarihsel geliĢimini, sistemli olarak inceleyen ve
açıklayan bir müze türüdür. Tarih müzeleri, yazılı ve görsel belgeleri toplar, toplumun
ve araĢtırmacıların hizmetine sunar. Bu tür müzelere ülkemizden bir örnek Anadolu
Medeniyetleri Müzesi‟dir.

Doğa Tarihi ve Jeoloji Müzeleri

Bu tür müzeler bitki ve hayvan örnekleri ile fosilleri, kayaçları, jeolojik oluĢumları
uluslararası genel geçerlere göre koruyan ve bilimsel araĢtırmaların hizmetine sunan,
ilginç bitkileri sergileyen, konferanslar düzenleyerek halkı bilgilendiren kuruluĢlardır
(doga-tarihi-muzesi/2014).

“Ġnsan, bitki, hayvan ırklarının oluĢumu ve geliĢim süreçleri, yer kabuğunun oluĢumu,
mineral örnekleri, gökyüzü olayları (güneĢ sistemi, yıldızlar, gezegenler), madenler,
kristaller sergilenir” (S. Buyurgan ve U. Buyurgan, 2005, s. 74).

Maden Tetkik AraĢtırma (MTA) ve TRT Müzesi bu tür müzelere bir baĢka örnektir.

Bilim Müzeleri

Bilim alanındaki geliĢmelerin incelendiği müzelerdir. Ülkemizdeki önemli bilim


müzelerinden biri de Feza Gürsey Bilim Merkezi‟dir.

Planetaryum

GüneĢin, yıldızların, gezegenlerin ve gökcisimlerinin aktarıcılarla gökyüzü


biçimindeki kubbeli tavana aktarılan yapay görüntülerinin sergilendiği binalardır ve
gezegenevi demektir.

Bir gezegenevinin baĢta gelen en büyük özelliği kubbe Ģeklinde ekranıdır. O ekran
üzerine özel araçlarla yansıtılan gökyüzü, gökcisimleri ve benzeri görüntüler, uzay
boĢluğundaki hareketlerin gerçekçi bir biçimde görünmesini sağlar.

Kullanılan görüntüler birçok teknolojik araç kullanılarak elde edilmektedir. Ġlk çağdaĢ
yıldızevi yansıtıcısının 1923‟ta Alman Zeiss firması tarafından üretildiği
belirtilmektedir. Kuzey yarımkürede yapılan ilk ve bugün aktif olan en eski
gezegenevi ise Chicago'daki The Adler Planetarium & Astronomy Museum' dur. New
York‟daki Hayden Yıldızevi‟nin, ortasında parlak bir ıĢık kaynağı olan kapalı bir
metal kutu biçimindeki yansıtıcı yardımıyla üzerindeki deliklerden süzülerek ıĢığın
37
kubbeye vurması sonucu yıldız görüntülerini canlandırdığı bildirilmektedir.
(Planetaryum, 2014).

“Planetaryumlar bağımsız olarak kurulabildikleri gibi üniversitelerin, müzelerin, bilim


ve teknoloji merkezlerinin ve okulların bünyesinde de yer almaktadırlar.

Bir gözlemevine bağlı olarak hizmet veren ya da bir eğlence parkında yer alan
planetaryumlar da bulunmaktadır” (Karadeniz, 2010: 21).

Endüstri Müzeleri

Endüstriyel ve iletiĢim alanındaki geliĢimleri, bilgisayar teknolojilerini, ulaĢım


araçlarının oluĢumunu, çalıĢma sistemlerini tarihsel süreçlerini inceleyen ve sergileyen
müzelerdir. Ankara ve Ġstanbul‟da yer alan Rahmi M. Koç Müzesi bu tür müzelere en
güzel örnektir.

Panoramik Müze

Bu tür müzeler, önemli tarihi olayları, savaĢları ve oluĢumları belge, bilgi, obje ve
resimlerle sergileyen müzelerdir. Bu tür müzelere güzel bir örnek Moskova‟dadır.
Napolyon ordusu ve Rus askerleri arasında Rusya‟da, Borodino denilen yerde yapılan
savaĢın yağlıboya tablolarının nesnelerle sergilendiği, 1812 Panoramik Borodino
Müzesi‟dir. Bu müzede savaĢın resmedildiği dünyanın en büyük (105x15 m.) tablosu
sergilenmektedir. Bir baĢka örnek de ülkemizde, Ġstanbul‟daki Ġstanbul BüyükĢehir
Belediyesi‟ne bağlı, Ġstanbul „Panorama 1453 Fetih Müzesi‟dir (S. Buyurgan ve U.
Buyurgan, 2012).

Ayrıca, Anıtkabir‟deki Atatürk ve KurtuluĢ SavaĢı Müzesi de baĢka bir örnektir


(Atatürk_ve_KurtuluĢ_SavaĢı_Müzesi 2014).

Ekonomüze

Bu tür müzeler toplanan yapıtların sergilenmesi, korunması gibi çalıĢmaların yanında


ticari çalıĢmalar da yapan müzelerdir. Bu tür müzeler içerik olarak ekomüzelere
yaklaĢır. Koruma, araĢtırma, sergilemenin yanı sıra ticari çalıĢmalar da yapar.
EndüstrileĢme karĢısında hızla gerileyen geleneksel üretim metotlarının tanıtıldığı,
uygulama yoluyla canlı tutulmaya çalıĢıldığı ekonomüzeler kapsamında tarım ve
zanaat gibi konular da ele alınmaktadır (Ekonomüze nedir 2014).

38
2.2.1.2. Bağlı Oldukları Yönetim Birimine Göre Müzeler

Devlet Müzeleri
Kültür ve Turizm Bakanlığı‟na bağlı, milli, manevi, kültürel ve turistik değerleri
korumak, tanıtmak ve ekonomik geliĢmeye katkıda bulunmak amacı güden
müzelerdir. Bu değerlerin korunması, yaĢatılması gelecek kuĢaklara aktarılması ve
tanıtılması bu müzelere düĢen görevlerdendir.

Özel Müzeler

Kamu kurum ve kuruluĢları tarafından, gerçek ve tüzel kiĢilerle vakıfların kendi


hizmet konuları veya amaçlarını gerçekleĢtirmeleri için baĢvurmaları sonucu kurulan
müzeler, özel müzelerdir. Ülkemizde ilk özel müze, 1980 yılında kurulmuĢ olan
“Sadberk Hanım Müzesi”dir. S. Buyurgan ve U. Buyurgan, (2012) özel müzelerin
ülkemizde müzeciliğin geliĢimi adına önemli katkılar sağladığını söylemektedirler. Bu
müzeler, eğitim birimlerine, okullara, öğretmenlere, engellilere, halka eğitim ortamları
oluĢturur ve müzede dünya ile ilgili etkinlikler sunulmaktadır.

Belediye Müzeleri
Kent belediyelerine bağlı olarak çalıĢmalarını yürüten müzelerdir. Bu tür müzeler
çokça karĢımıza çıkan müze türlerindendir. Ülkemizde de Ġstanbul Belediyesi‟ne bağlı
Belediye Müzeleri çokluktadır. Bunlardan bazıları, “ġehir Müzesi”, “AĢiyan Müzesi”,
“Atatürk Müzesi” gibi müzelerdir.

Kent Müzeleri

Bu müzeler, bir kentin geçmiĢini, belleğini bünyesinde barındıran müzelerdendir. Kent


bünyesindeki aĢamalar, geleneksel yapısı, kentin arkeolojisi, kültürü, çeĢitli yollarla
canlandırılır ve halkın beğenisine sunulur.

Ülkemizde Safranbolu Kent Müzesi bir örnek olarak verilebilir.

Eğitim KuruluĢlarına, Üniversitelere Bağlı Müzeler

Bağlı oldukları üniversitenin, kurumun ilgili olduğu alanlardaki belleğini oluĢturmak


amacıyla kurulmuĢ müzelerdir.

Ülkemizde pek çok üniversitede çeĢitli müzeler bulunmaktadır. Bu müzeler de diğer


müzeler gibi eğitim ortamı olarak kullanılmakta ve halkın bilinçlenmesi için çeĢitli
çalıĢmalar sergilemektedirler.

39
Askeri Müzeler

Osmanlı‟dan bu güne pek çok tarihi olayda kullanılmıĢ askeri araçların, silahların ve
aletlerin geliĢim aĢamasını da göstererek sergilenmesini sağlayan müzelerdir.

Ülkemizde Ankara‟da Devlet Mezarlığı Müzesi, Uçak Müzesi, Ġstanbul‟da ise Ġstanbul
Havacılık Müzesi bu tür müzelere örnektir.

2.2.1.3. Hizmet Ettikleri Bölgeye Göre Müzeler


Bölge Müzeleri

Bu tür müzeler aynı zamanda bir tür açık hava müzeleridir. Koleksiyonları
bulundukları bölgelerin özelliklerine göre sınıflandırılmıĢtır ve sergiledikleri
mekanlara göre özellik taĢımaktadırlar.

Bu bakımdan bakıldığında ülkemiz taĢıdığı coğrafya açısından zengin bir açık hava ve
bölge müzesi özelliği taĢımaktadır.

Çevre Müzesi (Ekomüze)

Bir kültüre ait olan, o kültürün çevresel özelliklerini taĢıyan, çevre özelliklerinin,
yaĢama biçimlerinin ve o kültürün bütün özelliklerinin sergilendiği müzelerdir.
Ekomüze, sosyal çevrenin dekoratif bir yapımı değil, çevrenin aynasıdır ayrıca,
geleneksel müzelerin aksine anıtsal, yaratıcı ve dinamiktirler. Ekomüzelerin genel
olarak hizmet ettikleri bölgeye göre müzeler kapsamına girdiği de söylenebilir
(Ekomüze nedir 2014).

Antalya ve Ankara‟daki kale içi müze mahalleleri bu tür müzelere bir örnektir.

2.2.1.4. Hizmet Ettikleri Topluma Yönelik Müzeler

Uzmanlık Müzeleri

Bu tür müzeler bir alandaki geliĢim ve değiĢimleri yoğun bir biçimde sergileyen,
tanıtan müzelerdir. Ülkemizde Ġstanbul‟daki IMOGA (Istanbul, Museum Of Graphic
Arts) Ġstanbul Grafik Sanatlar Müzesi bu tür müzelere güzel bir örnektir.

Çocuk Sanat ve Gençlik müzeleri

Çocuklara sanatı tanıtmak, sevdirmek amacıyla oluĢturulmuĢ müzelerdir. Yurt


dıĢından Arizona Çocuk ve Gençlik Sanat Müzesi bu tür müzelere iyi bir örnek olduğu

40
ve ülkemizde henüz olmadığı S. Buyurgan ve U. Buyurgan (2012) tarafından
belirtilmektedir.

2.2.1.5. Koleksiyonlarını Sergiledikleri Mekânlara Göre Müzeler

Açık Hava Müzeleri

Belli bir bölgenin kültürünü yansıtan kırsal, açık hava müzeleridir. Ülkemizin
neredeyse tamamı bir açık hava müzesi olma özelliği taĢır. Örneğin, Kapadokya,
Truva Antik Kenti, Zeugma, HattuĢa ve Yazılıkaya bu tür müzelere en güzel
örneklerdendir.

Anıt Müzeler

Bazı anıtlar mimari ve tarihi önemi açısından müze özelliği taĢır ve bu nedenle
ziyarete açılır. Anıtkabir, Çanakkale ġehitleri Abidesi bu tür müzelere birer örnektir.

Müze Evler

Bazı evler, konaklar mimarisi ve taĢıdığı değerlerden ötürü korunma altına alınmıĢtır.
Örneğin, Mustafa Kemal Atatürk‟ün kaldığı kentlerde ağırlandığı konaklardan olan
Trabzon‟daki Atatürk KöĢkü bu tür müze evlere bir örnektir.

2.2.1.6. İşlevlerine Göre Müzeler

Atatürk ve Türk Büyükleri Müzeleri

Türk KurtuluĢ SavaĢı, Atatürk‟ün inkılapları ve Türk büyüklerinin anılarını taĢıyan,


barındıran eĢyaların bulunduğu müzeler bu tür müzelerdendir. Ülkemizde bu tür
müzelere en güzel örnek Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Müzesi
gösterilebilir.

Devrim Müzeleri

Bu tür müzeler bir takım nesneleri sergilemez. Amaç, anlatılmak istenen olay, olgu ve
düĢüncelerdir. Bu nedenle, sergilenenler objektif olarak sergilenir. Anıtkabir‟deki
Atatürk ve KurtuluĢ SavaĢı Müzesi, fotoğraflar, ses efektleri ile desteklenerek
verilmekte ve sergilediği panorama ile üstün özellik göstermektedir.

Sanal Müzeler

Ġleri teknoloji sonucu dünyanın her yerinden müzeler sergilerini sanal ortam olan
internet aracılığı ile tüm dünyayla paylaĢmakta ve daha fazla izleyiciye ulaĢarak

41
insanları en üst düzeyde bilgilendirmek görevini yerine getirmektedirler. Bu tür
müzeler eğitime de katkı sağlamakta ve öğretmenlere, öğrencilere kolayca ulaĢacakları
olanaklar sunmaktadır. Sakıp Sabancı Müzesi bu tür müzelere bir örnektir.

2.3. Türkiye’de Müzeciliğin ve Müze Eğitiminin Tarihsel GeliĢimi


Türkiye‟de müzeciliği iki dönemde ele almak olasıdır. Bu dönemler, cumhuriyet
öncesi, yani Osmanlı Dönemi ve Cumhuriyet Dönemidir. Bu dönemler daha ayrıntılı
ele alındığında karĢımıza beĢ dönem çıkar. Bu dönemler ġiĢginoğlu (2012, s. 32)‟na
göre Ģunlardır:

1. Osmanlı Öncesi Dönemi.


2. Osmanlı Dönemi.
3. Osman Hamdi Bey Dönemi
4. Cumhuriyet Dönemi (1950‟li yıllara kadar)
5. 1950 Sonrası Dönem.

Türkiye‟de ilk müzecilik giriĢimlerinin gerçek anlamda müze sayılmasa bile Buyurgan
ve Mercin (2005) tarafından çok eskilere dayandığı söylenmektedir. Türk
müzeciliğinin köklerinin çok eskilere dayandığı ve değerli görülen eĢyaların,
saraylarda saklandığı ve belirli yerlerde korunduğu belirtilmektedir. Bu binalar gerçek
anlamda müze olmasa bile müzecilik bakımından önemli bir giriĢime zemin
oluĢturmaktadırlar.

Daha sonraları Osmanlı döneminde 1881'de, Osman Hamdi Bey'in müze müdürü
olarak müzecilik çalıĢmalarına önem verdiği ve baĢlattığı görülür. Ancak, Damat Fethi
Ahmet PaĢa'nın giriĢimiyle, gerçek anlamda bir müzecilik olmasa da, ilk müzecilik
giriĢimlerinin daha önceki bir tarihte, 1846'da baĢladığı söylenir. Buyurgan ve Mercin
(2005, s. 69), “Yıldız Sarayı‟nda Abdülhamit de kendine bir müze tesis etmiĢtir. Bu
saraylarda toplanan kıymetli sanat eserleri müzelerin hususi bir Ģekli idi. Genel bir
müze tesis etme Ģerefi ilk defa Fethi Ahmet PaĢa‟ya (1846) kısmet olmuĢtur”
demektedir.

1857 yılında Fethi Ahmet PaĢa‟nın ölümüyle toplanan eserlerin kaybolduğu söylenir.
“1869 yılında Tanzimat devrinin maarif nazırlarından Saffet PaĢa‟nın giriĢimleriyle
Aya Ġrini‟deki eserlerle Müze-i Hümayun kurulmuĢ ve Galatasaray Lisesi
öğretmenlerinden Mr. Gold da 8 Temmuz 1869‟da müze müdürlüğüne getirilmiĢtir
(Demirsar‟dan aktaran, Buyurgan, 2005, s. 70).
42
Müzeler türlerine göre eserleri toplar, satın alır ve bir koleksiyon oluĢturarak halkın
beğenisine sunar. Toplanan eserlerin ısı ve ıĢıktan olduğu kadar zararlı etkilerden de
korunması zordur. Eserlerin çalınması, bozulması gibi pek çok sorunla karĢılaĢılır. Bu
sorunları gidermek ve eserlerin sağlıklı biçimde gelecek kuĢaklara aktarılması da
müzelerin görevleri arasındadır. Buyurgan ve Mercin (2005, s. 88), “Her bir eser
özelliğine göre önce konservasyon (bir onarım ya da tamamlama iĢlemine giriĢmeden
yıpranmanın durdurulması), sonra da restorasyon (aslına sadık kalarak tamir etme,
onarım) iĢlemine tabi tutulur” demektedirler.

Dünyada müzelerden eğitim amaçlı yararlanmak çok önceleri baĢlamıĢtır. Bizde de on


dokuzuncu yüzyılın baĢlarında müzelerden eğitim amaçlı yararlanılmaya baĢlandığı
görülmektedir. Buyurgan ve Mercin (2005) on dokuzuncu yüzyılın baĢında müzelerin
kuruluĢ amaçlarından birinin eğitmek ve bilgilendirmek olduğunu söylemektedirler.
Batı‟da halk müzelerinin yaygınlaĢması ve eğitim faaliyetlerinin baĢlaması ise yine bu
çağda görülmektedir. “On dokuzuncu yüzyılın ortalarında halk müzesi çağı baĢladı.
Daha önce gördüğümüz gibi, pek çok kiĢi tarafından çok çeĢitli düzeyde ve biçimde
anlaĢılıp yorumlanan eğitim, müzelerin birincil iĢlevi olarak kabul ediliyordu” (Eilean
Hooper- Greenhill, 1999, s. 37).

Ülkemizde de geliĢen teknoloji ve eğitim olanakları ile müzelerde eğitim amaçlı


çalıĢmalar ve programlar yapılmaya ve önem kazanmaya baĢlamıĢtır. Buyurgan ve
Mercin (2005, s. 91), Türkiye‟de ilk kurulan okul müzesinin 1868‟de Galatasaray
Lisesi‟nde „Tarihi Tabiiye Müzesi‟ kurulduğunu ve 1923 yılında cumhuriyetin ilanıyla
okul müzelerinin kurulmasının öngörüldüğünü, müze eğitiminin de bununla
baĢladığını söylerler. 1982‟de düzenlenen Birinci Milli kültür ġurası‟nda „müzede
eğitim‟ yapmanın önemi vurgulanır, büyük müzelerde ayrıca bir de çocuk müzesi
kurulması önerilir. 1986‟da ise, Milli Eğitim Bakanlığı‟nın okul müzeleriyle ilgili
yönergesi yayınlanır. 1992‟de ve 1995‟te yeniden okul müzeleriyle ilgili yönergelerin
yayınlandığı görülmüĢtür.

Ülkemizde 1883‟te Güzel Sanatlar Akademisi, 1925‟te Ankara-Mamak Konservatuar


Binası ve 1926‟da kurulan Gazi Eğitim Enstitüsü ilk sanat eğitimi kurumu özelliğini
taĢımaktadır. Osmanlı‟da ve cumhuriyetin ilk yıllarında bu konudaki duyarlılık dikkat
çekicidir. Ġstanbul Üniversitesi, Arkeoloji Müzesi, Çapa Muallim Mektebi, Akademi;
Cumhuriyetin kuruluĢ günlerinde Atatürk‟ün emri ile inĢa edilen Ankara Türk Ocağı

43
Binaları, Gazi Eğitim, Mamak Musiki Muallim, Ġstanbul‟da 1937‟de açılan Resim
Heykel Müzesi bu alanda örnek eserler durumundadır.

Son yıllarda alandan gelen veya alana yakınlık duyan bazı eğitimcilerin çabaları ile
ülkemizin pek çok üniversitesinde Güzel Sanatlar Fakülteleri, kendileri için inĢa edilen
ama mimari kimlikleri tartıĢmalı binalarda eğitim vermeye baĢlamıĢlardır.

Müzeler, sanat merkezleri, fakülteler gibi güzel sanatlar eğitimi veren kurumlar,
sergiler, gösteriler, konferanslar, sunumlarla ve benzer etkinliklerle her zaman
toplumun yanında olmalıdır. Cinsiyeti, eğitimi, toplumun içindeki yeri ne olursa olsun
insan, düĢünen, sorgulayan ve hisseden bir canlıdır.

Toplumsal yapının bir parçası olan sanat, duyarlı bir toplumsal yapının da ana kuralı,
temel aracıdır. Toplumsal yapıyı oluĢturan ve çağın gereklerini iyi özümseyen insan,
sanat ve sanatçıyı her zaman artı değer olarak görmekte ve onlara gereken değeri
vermektedir. Türkiye‟de her üniversitenin güzel sanatlara önem vermesi, bir eğitim
kurumu olmanın sorumluluğu gereğidir. Bu nedenle, Güzel Sanatlar Fakülteleri‟nin
fakülte ve müze binalarının yanı sıra açık alanlarda, bahçelerde, caddelerde,
galerilerde ve eğitim verilebilecek her yerde eğitim verebilme gerçeği tartıĢılmalıdır.

2.3.1. Osmanlı Döneminde Müzeciliğin GeliĢimi

Osmanlı döneminde, değerli bazı eĢyaların sergilendiği ancak, Türk müzeciliğinin


aslında çok daha eskilere dayandığı da söylenmektedir. Buyurgan ve Mercin (2005),
1723 yılında Osmanlı Devleti‟nin cephanelik olarak kullanmak amacıyla Aya Ġrini
Kilisesi‟nde bazı tadilatlar yapmıĢ olduğunu ve bazı değerli eĢyaları burada teĢhir
etmeye baĢladıklarını belirtmiĢlerdir.

Türkiye‟de müzeciliğin kurumsallaĢmaya baĢlaması Tanzimat Dönemi‟nde


gerçekleĢir. “Tanzimat dönemi Türkiye‟de müzeciliğin kurumsallaĢmaya baĢladığı bir
dönemdir. Tanzimat bürokrasisi eski eserlerin değerlendirilmesi ve söz konusu alanda
belirli bir görüĢ sahibidir. 1847‟da Kudüs mutasarrıfı, Gazze sancağında bir
kabartmanın eskizlerini çizdirerek, Ġstanbul‟a yollamıĢtı” (Ortaylı‟dan aktaran Ata,
2002, s. 37).

44
Osmanlı döneminde padiĢahların da saraylarda hazine daireleri vardı. Avrupa‟da
olduğu gibi değerli eĢyaların sarayda korunduğu anlaĢılmaktadır. Aynı kaynaktan
öğrendiğimize göre;

Fatih Sultan Mehmet döneminde, Topkapı Sarayı‟nın birinci avlusundaki Bizans‟tan


kalma Aya Ġrini (Hagia Eirene) kilisesine, “Cebehane” adı verilerek, savaĢlarda ele
geçirilen silah ve savaĢ aletleri burada depolanmıĢ, III. Ahmed zamanında 1726‟da bir
takım değiĢikliklerle Cebehane, Dârü‟l- Esliha‟ya dönüĢtürülmüĢ ve böylece bugünkü
askerî müzenin temelleri atılmıĢtı (Eralp,1981:1604;Eyice,1981:1596 Akt. Ata, B.).
Üstelik Tanzimat döneminde Mustafa Sami Efendi(1996:25) de Osmanlı'da kalıntı
eserlere önem verildiğini göstermek için Fatih Sultan Mehmet tarafından Ayasofya camii
içindeki çok yerlerindeki dikili taĢlar ve benzeri Ģeylere "ezzaman-ı atiyka'dan" kalmıĢ
diyerek yıkılmamasını ve değiĢtirilmemesini örnek göstermiĢtir (Ata, 2002, s. 35).

Sultan Abdülaziz Avrupa‟ya gidip oradaki müzeleri görünce, yurda döndükten sonra
Türk müzeciliğinde yeni bir oluĢum baĢlatmıĢtır. Bu oluĢum ilk olarak müzenin,
Mecma-i Asar-ı Atika olan adının Müze-i Hümayun olarak değiĢtirilmesine neden
olmuĢtur. “1869 yılında Sadrazam Ali PaĢa, Mecma-i Asar-ı Atika‟nın adını Müze-i
Hümayun olarak değiĢtirmiĢtir. Bu değiĢim, aslında müzelerin ilk anlamı içerisinde
Batı‟daki gibi müze olmayan ve içerisinde eğitim boyutunu taĢımayan bir anlamdan
(Müze-i Hümayun), eğitim boyutunun da dahil edildiği bir anlama doğru yönelimin
göstergesi olmuĢtur (Shaw‟dan aktaran Buyurgan, Mercin, 2005, s. 70).

Osmanlı Ġmparatorlarının, saraylarının hazinelerinde biriktirdikleri değerli yapıtları


özenle saklamakta oldukları söylenmektedir. Buyurgan ve Mercin (2005) tarafından
yapılan araĢtırmada Türk sanatının Ģaheserlerinin 17. yüzyıla yani III. Murat‟a kadar
Yedikule‟de saklandığı ancak bu dönem sonrası Topkapı Sarayı‟na nakledildiği
söylenmiĢtir.

Mecma-ı Âsâr-ı Atika (Eski Eserler Koleksiyonu), günümüzde Ġstanbul‟da bulunan ve


Arkeoloji Müzeleri'nin temelini oluĢturan Türkiye'deki ilk müze oluĢumudur.
PadiĢah Abdülmecit, Bizans yazıtlarını Ġstanbul'a getirtmiĢ ve Ahmet Fethi Paşa bu
yazıtları 1846 yılında saray deposu olarak kullanılan Aya Ġrini'de toplatmıĢtır.
Koleksiyon, Sadrazam Ali PaĢa döneminde düzenlenmiĢ, 1869 yılında ilk müze
müdürü olarak Galatasaray Lisesi‟nin öğretmenlerinden olan Dr. Good müzede
görevlendirilmiĢ, ayrıca vilayetlere bir genelge gönderilerek çevrelerindeki bütün
tarihi yapıtların zarar görmeden müzeye iletilmesi ve korunması sağlanmıĢtır.

Gerçek bir müze binası olmaktan çok uzak olduğu söylenen bu ilk müzenin bir
baĢlangıcı oluĢturmakta önemli bir görev üstlendiği ve Topkapı Sarayı‟nın önündeki
45
meydanlıkta, Saray Ġçi denilen yerde (Harbiye Ambarı), Bizanslılardan kalma „Sent
Ġren‟ anıtının olduğu, bu binanında ilk defa genel askeri müze olarak kurulduğu
belirtilmektedir (Mecma-ı_Asar-ı_Atika_Müzesi, 2014).

2.3.2. Osman Hamdi Bey

30 Aralık 1842‟de Ġstanbul‟da doğan ve 24 ġubat 1910‟da Ġstanbul‟da ölen Osman


Hamdi Bey, aynı zamanda Kadıköy'ün de ilk belediye baĢkanı olarak görev yapmıĢtır.
Osmanlı sadrazamlarından Ġbrahim Ethem PaĢa‟nın oğlu, müzeci Halil Ethem
Bey ve Ġsmail Galip Bey‟in de ağabeyidir. En önemli arkeolojik kazısının, 1887-
1888‟de Lübnan‟da gerçekleĢtirdiği Sayda Kral Mezarlığı kazıları olduğu
söylenmektedir. ÇağdaĢ Türk müzeciliğinin kurucusu olan Osman Hamdi Bey‟in, bu
kazılar sırasında dünyaca ünlü Ġskender Lahdi‟ni bulduğu ve Ġstanbul Arkeoloji
Müzesi'ni kurmuĢ olduğu bilinmektedir. 29 yıl müdürlüğünü yaptığı bu müzeyi
dünyanın sayılı müzeleri arasına sokmuĢtur. Günümüzde varlığını Mimar Sinan Güzel
Sanatlar Üniversitesi olarak sürdüren Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisi'nin kurucusudur.
Ġlk Türk ressamlarından biri olan Osman Hamdi Bey, Türk resminde figürlü
kompozisyon kullanan ilk ressam olarak tarihe geçmiĢtir (Osman_Hamdi_Bey, 2014).

Sanay-i Nefise, Asar-ı Atika Müzesi, Düyun-u Umumiye gibi birçok kurumu kurmak
ve yönetmek görevini üstlenen Osman Hamdi Bey, Osmanlıdaki eski eserlerin yurt
dıĢına izinli ya da izinsiz çıkarıldığının, bu durumun ciddiyetinin ve
sonlandırılmasının gerekliliğini biliyordu. Bu amaçla, yeni bir oluĢum ve müzecilik
alanında yeni giriĢimlere önderlik etti. “Türkiye doğumlu bir yabancı mimar olan
Alexander Vallaury‟nin projeleriyle önce Asar-ı Atika Müzesi (Ġstanbul Arkeoloji
Müzesi) yapısının (1881) ardından, Sanayii Nefise Mektebi Âlisi (Eski ġark Eserleri
Müzesi) adını taĢıyan okul yapısının (1883) gerçekleĢmesinde büyük çabalar
göstermiĢtir” (Tansuğ, 1986, s. 104).

Osman Hamdi Bey‟in müzecilik alanında baĢlatmıĢ olduğu çalıĢmalar yasalarla da


korunma altına alınmıĢ, 1884‟de çıkardığı yeni bir nizamname ile ülke dıĢına çıkarılan
eserlerin azalmasına neden olmuĢtur. Ayrıca müzecilik alanında yenilikler yine onun
döneminde baĢlamıĢtır. “Osman Hamdi Bey bu göreve geldikten sonra mevcut
müzenin onarılması, Ġmparatorluk için Türklerin de kazı yapmaları gerektiği,
müzelerde sistemli kayıt tutulmasının zorunlu olduğu ve vilayet müzelerinin kurulması

46
gerektiği konularında önemli giriĢimlerde bulunmuĢtur” (Buyurgan ve Mercin, 2005,
s. 72).

Anadolu'da ilk müzelerin Osman Hamdi Bey'in Müze-i Hümayun müdürü olduğu
dönemlerde kurulmaya baĢladığı görülür. Ata,“1.Eylül.1904 yılında Bursa Ġdadisinin
kimyahanesinde „Müze-i Hümayun ġubesi‟ kuruldu. Bu müzeyi Cumhuriyet'e kadar,
idadinin öğretmen ve memurları fahri olarak idare etti. 1929 yılında müze müdürlüğü
ihdas edilmiĢti” (Zeren‟den aktaran Ata, 2002, s. 40) demektedir.

Osman Hamdi Bey, çok yönlü kiĢiliği ile müze müdürlüğü görevinde bulunurken
yalnızca müze binası ile ilgili çalıĢmalar yapmamıĢ, aynı zamanda arkeolojik kazılara
da katılmıĢ ve baĢka kentlerde de müzelerin oluĢumuna katkı sağlamıĢ, Sanayi-i
Nefise Mektebi‟nin açılıĢında önder olmuĢtur.

2.3. Cumhuriyet Döneminde Müzeciliğin ve Müze Eğitiminin GeliĢimi

Cumhuriyet döneminde milli kültürümüzün sergilendiği müzelerin çoğalması ve


yaygınlaĢması, 1920‟li yıllardan sonra Atatürk‟ün bu konuya verdiği önemin
sonucudur. Atatürk‟ün geniĢ bir dünya görüĢüne sahip olması, müzeciliğin ve müze
eğitiminin geliĢimi, onun bu kültürel yaklaĢımı ve bakıĢ açısı ile daha sonra yeni
kurulan genç Türkiye Cumhuriyeti‟nin kültür politikasında müzelerin önemli bir yer
kazanmasını sağlamıĢtır. Atatürk‟ün ülkesini tanıtmak adına Sofya‟da bir balo
davetine giderken Ģöyle yaptığı Ata (Özalp‟den aktaran Ata. 2002, s. 41) tarafından
nakledilmektedir.

1913 yılında Atatürk Sofya‟da ateĢemiliter iken Bulgarların ulusal bayramlarının kutlama
gününde düzenledikleri bir kostümlü baloya davet edilmiĢti. Bu baloya gitmek için askeri
müze komutanına bir mektup yazarak komutandan çok gösteriĢli bir yeniçeri kıyafeti
istemiĢtir. Harbiye Nazırı Enver PaĢa‟nın izniyle müzeden bir yeniçeri elbisesi sonradan
iade edilmek üzere kendisine verildi. Atatürk, Kazım Özalp PaĢa‟ya yazdığı mektupta;
„Baloda hemen herkesin kıyafeti ile ilgilendiğini, kendisine sorular sorduklarını, yeniçeri
tarihînden ve Türk zaferlerinden geniĢ bilgiler vermek fırsatını bulduğunu belirtmiĢti.

Genç cumhuriyet, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından çağdaĢ bir anlayıĢla okullarda
yeni bir resim-iĢ eğitimi uygulamalarına baĢlamıĢ ve yenilikçi adımlar atmıĢtır.
“Mustafa Necati 1926-1929 döneminin Milli Eğitim Bakanıdır, bu dönemde resim
eğitimi açısından önemli uygulamalar gerçekleĢtirilir. Yurt dıĢına öğrenci gönderilir,
Mektep Müzesi, Sanayi-i Nefise Encümeni kurulur. Mektep müzesi 1926‟da „Levazım

47
ve Ders Araçları Müzesi‟ adıyla kurulmuĢ ve müdürlüğüne Ġsmail Hakkı Tonguç
getirilmiĢtir” (Etike, 1995, s. 60).

Yine, Atatürk‟ün emriyle çeĢitli kentlerde de yeni müzeler açılmıĢ ve halkın hizmetine
sunulmuĢtur. Atatürk Ankara‟da bir Hitit Müzesi‟nin açılmasını ister Ankara‟da ilk
müze, Kültür Müdürü Mübarek Galip Bey tarafından 1921 yılında kalenin Akkale
olarak isimlendirilen burcunda kurulmuĢtur. Bu müzenin yanısıra Augustus Mabedi ile
Roma Hamamı‟nda da eserler toplanmıĢtır. Atatürk‟ün emriyle merkezde bir “Eti
Müzesi” kurma fikrinden yola çıkarak diğer bölgelerdeki Hitit eserleri de Ankara‟da
toplanmaya baĢlanınca geniĢ mekanları olan bir müze binası gerekli görülmüĢtür.

O zamanki Kültür (Hars) Müdürü Hamit Zübeyr KoĢay tarafından, devrin Maarif
Vekili Saffet Arıkan‟a harap halde bulunan Mahmut PaĢa Bedesteni ve KurĢunlu
Han‟ın onarılarak müze binası olarak kullanılması önerilmiĢtir. 1938 yılından 1968‟e
süren restorasyon çalıĢması sonrasında eserler, Alman Arkeolog H. G. Guterbock
baĢkanlığındaki bir heyet tarafından yerleĢtirilmeye baĢlanmıĢtır. 1943 yılında
binaların onarımı devam ederken, orta bölüm ziyarete açılmıĢtır. 1948 yılında Müze
Ġdaresi Akkale‟yi depo olarak bırakmıĢ, KurĢunlu Han‟ın onarımı tamamlanan dört
odasına yerleĢmiĢtir (anadolumedeniyetlerimuzesi, 2014).

S. Buyurgan ve U. Buyurgan (2012) tarafından yapılmıĢ olan çalıĢmada, Anadolu


Medeniyetleri Müzesinin tarihi binaları, eĢsiz koleksiyonları, eserlerin korunması,
sergilenmesi, bahçesi, kütüphanesi, idare Ģekli, uzman personeli ve eğitim aktiviteleri
ile Avrupa müzeleri arasında yarıĢmıĢ ve aldığı gurur verici ödül ile Türk
müzeciliğinin geldiği noktayı göstermiĢ ve diğer müzelerimize de bu konuda örnek
olmuĢtur demektedirler.

Cumhuriyet döneminde, yeni oluĢturulan müzeler dıĢında ülkemizdeki önemli mimari


eserler de müzeye çevrilmiĢtir. Bunlardan biri olan Topkapı Sarayı‟nın 1924 yılında
Bakanlar Kurulu kararıyla müze olmasına karar verilmiĢ, saray, yapılan onarım ve
yapıtların düzenlenmesinden sonra 1927 yılında ziyarete açılmıĢtır.

1934 yılında ise Bakanlar Kurulu kararıyla müze olmasına karar verilen bir baĢka
yapıt, o tarihe kadar cami olarak kullanılan Ayasofya‟dır.

Sonradan camiye dönüĢtürülmüĢ olan baĢka bir Bizans kilisesi de


Edirnekapı‟daki Kariye Camii‟dir. Burası, 1935 yılında müzeye dönüĢtürülmüĢ ve
48
Ayasofya Müzesi‟ne bağlanmıĢtır. Daha sonra bazı müzelik değere sahip eserler
toplanarak, yeni kurulan müzelere taĢınmıĢtır. Bu eserlerin bir bölümü, Ankara‟ya
getirilmiĢ ve Ankara Etnografya Müzesi‟nin oluĢumu sağlanmıĢtır.

1925 yılında yapımına baĢlanan Ankara Etnografya Müzesi, cumhuriyet döneminde


inĢa edilen ilk müze binasıdır ve 1930 yılında ziyarete açılmıĢtır. Kapatılan tekke,
türbe ve zaviyelerden yalnızca Konya Mevlana Dergahı ve Türbesi‟nin eĢyaları
Atatürk‟ün isteği ile aynen korunarak 1927 yılında müze niteliğine kavuĢturulmuĢtur.
Ülkemizin ilk güzel sanatlar müzesi, Atatürk‟ün emriyle 20 Eylül 1937 tarihinde
Dolmabahçe Sarayı Veliaht Dairesi‟nde açılan Ġstanbul Devlet Resim ve Heykel
Müzesi‟dir (guzelsanatmuzecilik, 2013).

2.4. Dünyada Müzeciliğin ve Müze Eğitiminin Tarihsel GeliĢimi


Ġlkçağda, Bergama ve Ġskenderiye‟de müzeler kurulduğu, ortaçağda ise kralların
saraylarında değerli eserlerin korunduğu bilinmektedir. Eski çağlarda müze fikri
insanlarda, nesneleri tanrılara sunmak amaçlı biriktirme düĢüncesiyle doğmuĢtur.
Karadeniz (2010, s. 14), bu konuda Ģöyle der; “Ġ.Ö. 1160‟da Elam kralı Shutruk-
Nahhunte‟nin; Agade, Eshnunna ve diğer Babil kentlerine düzenlediği seferden büyük
ganimetlerle dönmesi ve bu ganimetleri Elam tanrısı In-Shushinak‟a sunarak
tapınağında sergilemesi önemlidir.”
Ata (2002)‟dan öğrendiğimize göre M.Ö. III. yüzyılda Mısır‟da Ptolemee
Philadelphes'in Ġskenderiye Müze'si, seçme sanat eserlerinden, kütüphane ve sergi
salonlarından oluĢmaktaydı. Ortaçağda da saltanat ve ihtiĢamın alameti olarak, her
hükümdar ve prensin bir "Nadirler Salonu" vardı bilgisine ulaĢmaktayız.

Ancak halkın da yararlanabileceği bir müze fikrinin Fransız Ġhtilali sonrası Fransa‟da
doğduğu söylenir. “…18. yüzyılda halkın yararlanabileceği genel bir müze fikrinin
Fransa'da doğduğu görülmektedir” (ġapolyo‟dan aktaran Ata, 2002).

1793 tarihinde Fransız Ġhtilali sonrasında kralların sarayındaki eĢyalar, milletin malı
olarak Paris'te Louvre Sarayı‟nda korunmak üzere toplandı ve ilk halka açık müze
kurulmuĢ oldu. Diğer yandan, imparatorların özel malı sayılıp, halka açılan müzeler de
vardı. Viyana müzesi bu tür bir müze idi (Ata, 2002).

Yapılan tüm tanımlara bakarsak, müzelerin temel iĢlevlerinin kendi birikimleri ile
ilgili iĢlevler olduğu ve topladığı belgeleri, eserleri korumak, onarmak, koleksiyon

49
oluĢturmak ve sergilemektir diyebiliriz. ICOM‟a göre müzelerin temel görevleri
yanında bazı sorumlulukları da vardır. Bu sorumluluklar Ģöyle sıralanabilir:

1. Ġnsanlığın kültürel ve doğal mirasını korur, bilimsel açıdan inceler ve


tanıtır.
2. Koleksiyonlarını toplumun ve toplumsal geliĢimin hizmetine sunar.
3. Bilgiyi yerleĢtiren, geçerli kılan, geliĢtiren kanıtlar olan nesneleri
bünyelerinde tutar.
4. Doğal ve kültürel mirasa değer kazandırır.
5. Toplumun diğer kuruluĢları ile yakın iĢbirliği içinde olur.
6. Diğer kuruluĢların kullanabileceği nesneleri ve kaynakları barındırır.
7. Kendi yönetmelikleri vardır ve yasal prosedürleri uygular.
8. Uzman ekiplerle çalıĢır (Karadeniz, 2010, s. 14).

Dünyanın en önemli sanat eğitimi kurumları kuĢkusuz ki baĢarıları ile ön plana


çıkmaktadır. Bu akademik okulların tümünün mimari kimliği, geleneksel yapıları,
sanat eğitimi içindeki geçmiĢleri, mezunlarının baĢarıları, okulun, sanat merkezleri ve
müzeleri ile birlikte kentlerin odak noktalarında yer alması kadar önemlidir. Çok
sayıda okullaĢma ve dağınık okullar yerine, daha az ama öğrencilerine okuma hazzını
yaĢatan, sosyal ortam içinde ulusal ve uluslararası kimliği olan bir okulun,
öğrencilerine daha yararlı olacağı ve bu birikimden daha fazla yararlanılacağı
yadsınamaz.

2.5. Üniversite Müzeciliği


GeçmiĢte kalan uygarlıkların ve kültürel değerlerin korunması, sergilenmesi ve sahip
çıkılmasına ev sahipliği yapan müzeler, günümüzde yeni bir yaklaĢımla ele alınmakta
ve eğitim alanında müzelerden eğitim ortamı olarak yararlanılmaktadır. Bu bağlamda
üniversite müzeleri de giderek daha fazla önem kazanmakta ve yeni yeni üniversite
müzeleri kurulmaktadır.

Tüm dünyayı etkileyen küreselleĢme olgusu, kültür kavramının baĢka bir bakıĢ
açısıyla ele alınmasına neden olmuĢtur. Buna bağlı olarak teknolojide yaĢanan büyük
boyutlu değiĢim ve geliĢimler, sanat yapıtlarının yalnızca toplanıp korunmasını
sağlayan klasik müzecilik anlayıĢından ayrılarak yerini, çağdaĢ bir müzecilik
anlayıĢına bırakmıĢtır.
50
ÇağdaĢ müzecilik anlayıĢı, sergileme ve sunum teknikleri yanı sıra, sanat değerlerinin
toplumsal yapıyı geliĢtirmesi ve eğitimde yararlanılmasına olanak sağlamıĢtır.

Onur, (2012, s. 405), “Sanat müzeleri, eğitimin yararları bütün yurttaĢlara açık olursa
sanat deneyiminden yararlanmak eğitimin bir parçası olur, dolayısıyla bu olanağı
sağlamak ve desteklemek üniversitenin görevidir anlayıĢından geliĢmiĢtir” demektedir.

Müzelerin eğitim amaçlı kullanılmaya baĢlanması son yıllarda önemli bir yenilik
olarak görülmektedir. GeliĢen teknoloji ile birlikte müzelerin hizmet anlayıĢı da
geliĢmiĢ ve yaygınlaĢmıĢtır. Tüm dünyada ekonomik sıkıntılar, savaĢlar ve
olumsuzluklar olmasına karĢın yeniden değerlendirme ve var oluĢ çabası önem
kazanmıĢtır. Bunların yanı sıra yeni müze türleri ortaya çıkmıĢ, yeni yaklaĢımlar
görülmüĢtür. Bu değiĢimlerin en köklü olanı Rusya‟da yaĢanmıĢtır. Karadeniz (2010),
1924 yılında Moskova‟da Devrim Müzesi açıldığını ve bu dönemde görülmeye
baĢlanan diğer bir müze türünün anı müzesi olduğunu belirtmektedir. Anı müzeleri,
kiminde politik propaganda aracı olarak kullanılsa da, önemli kiĢilerin kiĢisel
eĢyalarının sergilendiği müzeler olarak yerini korumuĢtur.

Bir diğer önemli müze türü de, bilimsel geliĢmeleri halkla paylaĢan bilim müzeleridir.
Bu tür müze türüne en güzel örnek, 1857 yılında kurulan Londra Bilim Müzesi‟dir. I.
Dünya SavaĢı sonrasında tarihi değerlerin kaybolmasını önlemek ve korumak amaçlı
çok sayıda müzenin açılması, hızla değiĢen koĢullara uymak çabası olarak algılansa da
müzeciliğin geliĢmesine yardımcı olmuĢtur.

Milli müzeler yanında özel müzelerin de açılmaya baĢlaması, müzecilik alanında


danıĢmanlık yapacak ve yararlı olabilecek kurumların doğmasına neden olduğu
görülmüĢtür.

“1926 yılında Uluslararası Müzeler Dairesi, 1946 yılında Birleşmiş Milletler Eğitim,
Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) ve 1947 yılında Milletlerarası Müzeler Komitesi
(ICOM) kurulmuĢtur. ICOM‟a bağlı olarak 1953 yılında Uluslararası Eğitim ve
Kültürel Faaliyet Komisyonu (CECA) faaliyetlerine baĢlamıĢtır (Karadeniz, 2010, s.
18).

Günümüzde müzeler, eğitime ağırlık vererek insanların boĢ vakitlerini


değerlendirirken öğrenmelerini sağlayacak sosyal ortamlar olarak önem kazanmıĢ,
sergilenen nesne ve yapıtlarla izleyiciye kendi kültürlerini, hatta kendilerini tanımayı

51
ve tanıtmayı sağlamıĢtır. Bu da müzelerin, birey üzerinde etkileĢimi olduğunu, kültürel
bağlantılar kurarak ve anlam oluĢturarak öğrenmesini sağladığını göstermektedir. Bu
nedenle, kültürel kalkınmanın gerçekleĢebilmesi için, müzelerin eğitimsel amaçları her
zaman olmalıdır.

2.5.1. Üniversite Müzeciliğinin Önemi

Her üniversitenin eğitim verdiği alana göre sınıflandırılabileceği müzeler tüm


dünyada, doğa tarihi müzeleri, tarım müzeleri, tıp tarihi müzeleri, mühendislik,
etnografya, antropoloji, sanat tarihi ve sanat müzesi gibi türlere ayrılabilir. Onur
(2009, s. 7)‟a göre, üniversite müzesi kavramı, “…dar anlamda bir üniversitenin
tarihini ve geliĢimini anlatan müze olarak, geniĢ anlamda da üniversitenin derlediği
koleksiyona göre çeĢitlilik gösteren müze olarak kullanılmaktadır” demektedir.
Üniversitelerde kurulan müzeler öğrencilerin kendilerini yetiĢtirmelerine ve aldıkları
eğitimi pekiĢtirmelerine de olanak tanımaktadır. Ancak, müze eğitiminden
öğrencilerin yararlanması ve verim elde edilebilmesi için üniversite düzeyinde değil
çok daha önce baĢlamalı, öğretmen-veli iĢbirliği içinde ve uzman eğiticiler tarafından
yürütülmelidir.

Öğretmenler, müzelere düzenledikleri gezilerin, okul ve veliler üzerindeki etkilerini de


göz önünde bulundurarak, müdürlerin bu gezilere izin vermede gönülsüz
davranmasının önlemesi ve okul gezilerine çok fazla emek harcanması gerektiği
düĢünülmektedir.

Aktekin (2013)‟e göre bu tür olumsuzluklara karĢı, Adams ve Millar (1982, s. 3)‟ın
okulların müzeleri verimli kullanmamasının dört ana nedenini Ģöyle sıraladığını
söylemektedir;

1. Müzedeki koleksiyonların ve sergilenen eserlerin içeriğinin öğretmen


tarafından bilinmemesi;

2. Müzenin sunduğu eğitim imkânlarının öğretmenlerin ve okulunun


ihtiyaçlarına cevap vermemesi;

3. Öğretmenlerin müzedeki ürünleri nasıl kullanacağını bilmemesi;

4. Müzeyi ziyaret için zaman ve para olmaması.

52
Aktekin (2008)‟in yaptığı baĢka bir çalıĢmada müze ziyaretlerine iliĢkin
görüĢleri aktarırken Andreetti (1993, s.34)‟nin, müze ziyaretlerinin dört genel
amacı olduğunu söylediğine değinir;

1. Öğrencilerin ilgisini çekmek ve belli bir tarihsel döneme yönelik


ilgilerini artırmak.

2. Öğrenciye belirli bir tarihi dönemle ilgili sınıfta temini ve ulaĢılması


mümkün olmayan materyallerin incelenmesini sağlamak.

3. Öğrencilere sınıfta iĢlenen belirli bir tarihi üniteyle ilgili müzede var
olan kaynakları inceleyerek müzenin bu materyalleri nasıl sergilediği
ve sunduğuyla ilgili inceleme fırsatı yaratarak öğrencilerin eleĢtirel
gücüne katkıda bulunmak.

4. Bölgedeki bir kültür merkezi olarak müzelerin değerini ve onların nasıl


kullanılacağını öğrenmek.

Müzelerden etkili ve verimli yararlanmak için asıl görev öğretmenlere düĢmektedir.


Müzedeki koleksiyonlar ve sanatçılar hakkında öğretmenler, bakanlıkça düzenlenen
kurslarla ve kiĢisel çabalarıyla kendilerini yetiĢtirebilirler. Zaman ve para bulunması
devlet politikaları ile çözümlenecek sorunlar olarak görülse de olanaksız değildir.

Üniversite müzeciliği, üniversitelerde eğitimin geliĢmesi açısından da önemlidir.


Üniversite ortamı araĢtırma ortamıdır ve bilimsel nitelik taĢımaktadır. Müzeler de bu
bilimsellik içinde yerini almalı ve eğitimi desteklemelidir.

BaĢlangıçta Avrupa‟da da müze eğitimi yalnızca ilköğretim öğrencilerine yönelikti.


Günümüzde ise “yaĢam boyu eğitim” kuramına bağlı olarak müzelerin eğitimsel iĢlevi
öne çıkmakta ve üniversitelerle olan iliĢkisini güçlendirmektedir. GeliĢmiĢ ülkelerde
müzeler, araĢtırma alanı olarak üniversite gibi çalıĢırken, üniversiteler de müzecilik ve
müze eğitimi alanında müzeciliğin geliĢmesi için önder rol oynamaktadır. “ÇağdaĢ
dünya, etkileme gücü nedeni ile müzelerin toplum mühendisliğinin önemli bir aracı
olduğunu fark etmiĢtir. Deyim yerinde ise çağımız müzeler çağıdır” (Mc Leod‟dan
aktaran ġiĢginoğlu, 2011, s.189).
Günümüzde üniversite müzeciliği etkisini ve çeĢitliliğini arttırarak büyümesini
sürdürmektedir. Onur (2012, s. 405)‟dan öğrendiğimize göre; “King (2001), üniversite
müzeleri fikrinin geliĢimini anlatırken Ģu bilgiyi vermektedir: „Üniversite müzeleri

53
BirleĢik Devletler‟de 19. yüzyıldan beri yüksek öğretimin bir parçası olmuĢtur. Kamu
ya da özel olsun her büyüklükte hemen hemen her üniversitenin kampus içinde bir
müzesi vardır”. Böylece BirleĢik Devletler‟deki her üniversite, kendi müzesini
oluĢturmakta, gerçek bir kurum olma özelliğini korumakta ve bir baĢka deyiĢle gizli
kalmıĢ yapıtları eğitimin hizmetine sunmaktadır.

2.5.2. Dünyada Üniversite Müzeleri


Dünyada üniversite müzelerinin tarihçesine baktığımızda, ilk üniversite müzesinin
Ġngiltere‟de Oxford Üniversitesi tarafından kurulan Ashmolean Müzesi olduğunu
görürüz. Onur, (2009) 24 Mayıs 1683 tarihinde açılan müzenin, özel koleksiyonunu
halkla buluĢturan ilk üniversite müzesi olduğunu, Ashmolean Müzesi
koleksiyonundaki yapıtların, üniversite tarafından araĢtırılmakta ve eğitimde
kullanılmakta olması yanında müze koleksiyonunun bu bakımdan ülke içinde ve
dıĢında önemli bir kaynak olarak görülmekte olduğunu belirtmekte, ayrıca Ashmolean
Müzesi koleksiyonlarının, arkeoloji, antropoloji, antik çağ ve modern çağ tarihi, Mısır
ve Yakın Doğu tarihi, sanat tarihi, Ġslam sanatları, Türk, Pers ve Arap sanatları ve
arkeolojisi gibi konulara ait nesnelerden oluĢmakta olduğunu söylemektedir.

Avrupa‟da ilk müze kurma düĢüncesinin 1746‟larda baĢladığı görülür. S. Buyurgan ve


U. Buyurgan (2012) Fransa‟da kralların saraylarında bulunan eserlerin halk tarafından
da izlenebilmesi fikrinin o zamanlar olumlu karĢılandığını belirtmektedir. Ġlk müzenin
kuruluĢunda Ġngiltere‟deki Oxford Üniversitesi‟nde 1679-1683 tarihlerinde, Ġngiliz
koleksiyoncu ve tarihçi Elias Ashmolen‟in koleksiyonundan yararlanıldığı
belirtilmektedir.

Bu baĢlangıçtan sonra Ġngiltere‟de pek çok üniversite müzesi açılmıĢ ve Ġngiltere bu


bakımdan da önemli bir ülke olarak tarihteki yerini alarak, dünya devletleri içinde
kendisine yeni bir yer edinmiĢtir. Ashmolean Müzesi yanı sıra Ġngiltere‟nin pek çok
üniversitesinde sanat müzesi, sanat koleksiyonu, sanat galerisi bulunmaktadır. Ġskoçya
ve Galler‟de de çok sayıda üniversite müzesi vardır. Bu müzeler, Birleşik Krallık
Üniversite Müzeleri Grubu adı altında birlik oluĢturmuĢlardır.

Ġngiltere Üniversite Müzeleri

Onur, (2009)‟dan öğrendiğimize göre Ġngiltere‟de çok sayıda üniversite müzesi


açılmıĢ ve Ġngiltere, bu konuda öncü ülkelerden biri olmuĢtur. Örnek vermek gerekirse
Ģu müzeleri sayabiliriz:
54
 Birmingham Üniversitesi Jeoloji Müzesi
 Cambridge Üniversitesi Arkeoloji ve Antropoloji Müzesi, Zooloji
Müzesi, Yer Bilimleri Müzesi, Bilim Tarihi müzesi.
 Essex Üniversitesi Latin Amerika Sanatları Müzesi.
 Exeter Üniversitesi Sinema ve Popüler Kültür Müzesi.
 Hull Üniversitesi Güney Doğu Asya Müzesi.
 Leeds Üniversitesi Eğitim Tarihi Müzesi.
 Liverpool Üniversitesi Arkeoloji Müzesi.
 Middlesex Üniversitesi Yerel mimari ve Tasarım Müzesi.
 New Castle Üniversitesi Yunan Sanatı ve Arkeoloji Müzesi.
 Oxford Üniversitesi Bilim Tarihi Müzesi, Doğa Tarihi Müzesi.
 Reading Üniversitesi Ġngiliz Kırsal YaĢam Müzesi.
 Sheffield Üniversitesi Geleneksel Miras Müzesi, Cam Müzesi (Onur,
2009, s. 8-9).
Ġngiltere‟nin yanı sıra Amerika BirleĢik Devletleri ve Avrupa‟daki pek çok ülkenin de
üniversitelerinde müzeler bulunmaktadır. Bu müzelerden önde gelen bazıları Ģunlardır:

ABD Üniversite Müzeleri

Amerika BirleĢik Devletleri üniversite müzeleri bakımından oldukça zengindir. Bu


müzelerden bazıları Ģunlardır:
 Lousiana Eyalet Üniversitesi Anglo-Amerikan Sanat Müzesi, Doğa Bilimleri
Müzesi, Kırsal YaĢam Müzesi.
 Memphis Eyalet Checalissa Kızılderili Köyü Müzesi.
 Mississippi Üniversitesi Ormancılık Müzesi.
 Pensylvania Eyalet Üniversitesi Yer ve Mineral Bilimleri Müzesi, Antropoloji
Müzesi, Sanat Müzesi.
 Stetson Üniversitesi Yer ve Çevre Bilimleri Müzesi.
 Washington Eyalet Üniversitesi Bilim Müzesi, Sanat Müzesi, Antropoloji
Müzesi, Veterinerlik Müzesi.
 Nevada Üniversitesi Bilim Merkezi.
 Arizona Eyalet Üniversitesi Sanat Müzesi.
 Harward Üniversitesi Sanat Müzesi.

55
 Güney Dakota Üniversitesi Müzik Müzesi.
 Indiana Üniversitesi Dünya Kültürleri Müzesi.
 John Hopkins Üniversitesi Müzesi.
 Chicago Üniversitesi Sanat Müzesi, Yakın Doğu Enstitüsü Müzesi (Onur,
2009, s. 9).

Kanada Üniversite Müzeleri

Kanada‟daki üniversite müzelerinden bazıları Ģunlardır:

 Alberta Üniversitesi DiĢçilik Müzesi.


 McGill Üniversitesi Botanik, Entomoloji, Jeoloji, Zooloji müzeleri,
 Manitoka Üniversitesi Anatomi, Botanik, Embriyoloji, Jeoloji, Patoloji
müzeleri.
 Ontario Üniversitesi Kızılderili Arkeoloji Müzesi.
 Waterloo Üniversitesi Oyun ArĢivi ve Müzesi (Onur, 2009, s. 9-10).

Almanya Üniversite Müzeleri

Avrupa ülkeleri de müzeler, müzecilik ve üniversite müzeleri bakımından oldukça


zengindir. Almanya‟daki üniversite müzelerinden bazıları Ģunlardır:

 Bielefeld Üniversitesi Pedagoji Müzesi.


 Cologne Üniversitesi Tiyatro Müzesi, Papirus Müzesi, Müzik Araçları
Müzesi, Biyoloji Müzesi.
 Erlangen Üniversitesi Okul Müzesi.
 Göttingen Üniversitesi Etnoloji Müzesi, Zooloji Müzesi, Kimya Müzesi.
 Hamburg Üniversitesi Zooloji, Jeoloji, Uygulamalı Botanik Müzeleri.
 Heidelberg Üniversitesi Antik Çağlar Müzesi, Mısır Bilim Müzesi, Zooloji
Müzesi, Jeoloji, Paleontoloji Müzesi.
 Leibzig Üniversitesi, Müzik Araçları Müzesi, Mısır Bilimi Müzesi (Onur,
2009, s.10).

Fransa Üniversite Müzeleri

 Bordeaux Üniversitesi‟nde Etnografya Müzesi.

 Lille Üniversitesi‟nde Mısır Bilimi Müzesi.

56
 Lyon Üniversitesi‟nde Tıp Tarihi Müzesi.

 Strasbourg Üniversitesi‟nde Akdeniz ve Doğu Antikiteleri Müzesi vardır


(Onur, 2009, s.10).

Avrupa‟daki diğer ülkelerde ve Uzakdoğu‟da Çin ve Japonya‟da pek çok müze ve


üniversite müzesi vardır.

Amerika BirleĢik Devletleri‟ndeki üniversite müzeleri içinde yer alan üniversite sanat
müzelerinin çok fazla olmadığı dikkati çekmektedir. Bu üniversite sanat müzelerinden
bazıları Onur (2009, s.10)‟a göre Ģunlardır:

Amerika BirleĢik Devletleri Üniversite Sanat Müzeleri

 Lousiana Eyalet Üniversitesi Anglo-Amerikan Sanat Müzesi.


 Pensylvania Eyalet Üniversitesi Sanat Müzesi.
 Washington Eyalet Üniversitesi Sanat Müzesi,
 Arizona Eyalet Üniversitesi Sanat Müzesi.
 Harward Üniversitesi Sanat Müzesi.
 Chicago Üniversitesi Sanat Müzesi.

2.5.3. Ülkemizde Üniversite Müzeleri

Türkiye‟deki üniversitelerde pek çok müze olduğu herkes tarafından bilinmektedir.


Her geçen gün yenileri açılmakta ve bu müzelerin sayısı artmaktadır. Onur (2009)‟a
göre, yeni müzelerin açılmasını olumlu karĢılamak gerekmektedir. Türkiye‟deki
üniversitelerde devlet üniversitelerinin yanı sıra beĢ vakıf üniversitesinde ve iki askeri
yükseköğrenim kurumunda müzeler vardır. Bu üniversite müzeleri Ģunlardır:

1. Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi Ġzzet Baysal Müzesi.


2. Adıyaman Üniversitesi Açık Hava Müzesi.
3. Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Fakültesi Oyuncak Müzesi.
4. Ankara Üniversitesi, Veteriner Fakültesi Anatomi Müzesi.
5. Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Müzesi.
6. Anadolu Üniversitesi ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi.
7. Anadolu Üniversitesi Havacılık Müzesi.
8. Anadolu Üniversitesi Eğitim Karikatürleri Müzesi

57
9. Anadolu Üniversitesi Cumhuriyet Tarihi Müzesi.
10. Atatürk Üniversitesi Bilim Müze Doğa ve Eğitim Parkı Erzurum.
11. Atılım Üniversitesi Ülker Zaim Müzesi, Ankara.
12. Adnan Menderes Üniversitesi Çine Arıcılık Müzesi, Aydın.
13. Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Müzesi.
14. Boğaziçi Üniversitesi Kültür Mirası Müzesi, Ġstanbul.
15. Bilgi Üniversitesi, Santral Ġstanbul Enerji ve ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi,
16. Celal Bayar Üniversitesi Kuva-yi Milliye Müzesi, Manisa.
17. CerrahpaĢa T. F. Deontoloji A.B.D. BĢk. Müz., Ġstanbul Üniversitesi,
18. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Piri Reis Deniz Müzesi.
19. Çukurova Üniversitesi Tarım Müzesi (AçılıĢ aĢamasında).
20. Deniz Harp Okulu Deniz Müzesi, Ġstanbul.
21. Düzce Üniversitesi Gölyaka MYO ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi ve Konuralp
Müzesi (Arkeoloji ve Etnografya).
22. Deniz Harp Okulu Deniz Müzesi (sanal albümü var).
23. Dumlupınar Üniversitesi Müzesi, Kütahya
24. Ege Üniversitesi Etnografya ve Tabiat Tarihi Müzesi.
25. Ege Üniversitesi Kağıt ve Kitap Sanatları Müzesi, (Türkiye‟nin ilk Kağıt ve
Kitap Sanatları Müzesi, 2012‟de açıldı. Dünya kültür tarihinin son 2000 yılının
vazgeçilmez demirbaĢları kağıt ve kitabın uzun soluklu yolculuğunu farklı
kültürlerden örneklerle ziyaretçilere sunmaktadır (kksm+kitap+sanatlar 2013).
26. Erciyes Üniversitesi SavaĢ Galerisi Seddül Bahir Müzesi, Gevher Nesibe Tıp
Tarihi Müzesi.
27. Erzincan Üniversitesi Doğa Tarihi Müzesi.
28. Erzurum Teknik Üniversitesi Mimarlık Müzesi.
29. EskiĢehir Osmangazi Üniversitesi Cam Müzesi.

30. Fatih Sultan Mehmet 1453 Panorama Müzesi Ġstanbul.


31. Galatasaray Üniversitesi Kültür ve Sanat Merkezi, Galatasaray Müzesi,
Ġstanbul.
32. Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Prof. Ülker Muncuk Müzesi,
Ankara.
33. Gazi Üniversitesi Resim Heykel Müzesi, Ankara.
34. Gazi Üniversitesi Zooloji Müzesi, Ankara.
58
35. Gazi Üniversitesi Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi, Ankara.

36. Gaziantep Üniversitesi Kültür Tarihi Müzesi.

37. Gülhane Askeri Tıp Akademisi Tıp Tarihi Müzesi.

38. Hacettepe Üniversitesi Sanat Müzesi.

39. Ġnönü Üniversitesi, Ġsmet Ġnönü Müzesi, Malatya.

40. Ġnönü Üniversitesi, Turgut Özal Müzesi, Malatya.

41. Ġstanbul Üniversitesi‟ne bağlı 21 müze bulunmaktadır ve bu müzeler Ģunlardır:


1- Zooloji Müzesi*
2- Hidrobiyoloji Müzesi*
3- Tıp Fakültesi Tarihi ve Deontoloji Müzesi*
4- ĠletiĢim Müzesi*
5- Radyoloji Teknik Müzesi
6- Doğa Bilimleri Müzesi / Botanik Bahçeleri*
7- Herbaryum / KurutulmuĢ Bitki Müzesi*
8-Gözlemevi ve Astronomi Müzesi*
9- Deniz Ürünleri Müzesi*
10-Jeoloji Müzesi
11- Osteoarkeoloji Müzesi*
12- Eczacılık Müzesi*
13- Feyhaman Duran Kültür ve Sanat Evi*
14- Bilezikçi Çiftliği Açık Hava Müzesi*
15- Nadir Eserler ArĢiv Müzesi*
16- CerrahpaĢa Tıp Tarihi müzesi
17- Beyazıt Yangın Kulesi Anıt Müzesi*
18- Arkeoloji ve Kültür Tarihi/ Prehistorya Müzesi
19- Seyfettin Kuter Radyoloji Teknoloji Müzesi*
20- Salis Medresesi Uygulama Müzesi*
21- II Beyazıt Hamamı Kültür Mirası*
(Istanbul-Universitesi-Iki-Muzeye-Daha-Kavustu 2013).

59
(*) ĠĢaretli olan müzeler “Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylı müze”
statüsüne getirilmesi için çalıĢmaların devam ettiği müze niteliğindeki
koleksiyonlardır.
42. Kadir Has Üniversitesi Rezan Has Müzesi, Ġstanbul.
43. Kastamonu Üniversitesi Bilim Müzesi, Dantel, ġapka ve Bebek Müzesi.
44. Kırıkkale Üniversitesi Herbaryum (KurutulmuĢ Bitki) Müzesi.
45. Kocaeli Üniversitesi Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Müzesi (KuruluĢ ve
GeliĢim Bölümü, Teknoloji Bölümü, Jeoloji ve Arkeoloji Bölümü ve Sanat Bölümü
olmak üzere dört gruba ayrılmıĢtır (Prof.+Dr.+ Baki+Komsuoglu muzesi, 2013).
46. Koç Üniversitesi Sadberk Hanım, Rahmi Koç Vakıf Müzesi Ġstanbul.
47. Marmara Üniversitesi Cumhuriyet Müzesi, Ġstanbul.
48. Mevlana Üniversitesi Mevlana Müzesi, Konya.
49. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Heykel Müzesi Ġstanbul.
50. Muğla Üniversitesi Mulaj (Balmumu kalıp) Müzesi (Türkiye‟de ilk).
51. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Bitki Müzesi, Samsun.
52. ODTÜ Tabiat Tarihi Müzesi, Bilim ve Teknoloji Müzesi, Ankara.
53. Özyeğin Üniversitesi Sanal Müze (Hatay Arkeoloji Müzesi).
54. Polis Akademisi Polis Müzesi, Ankara.
55. Sabancı Üniversitesi Gaziantep Sakıp Sabancı Müzesi, Ġstanbul.
56. Selçuk Üniversitesi Müzesi (Alaettin Keykubat yerleĢkesinde yapımı
sürüyor), Konya.
57. Süleyman Demirel Üniversitesi Böcek Müzesi, Gül Müzesi (planlanıyor)
Isparta.
58. Trakya Üniversitesi ÇağdaĢ Resim Heykel Müzesi, Lozan Müzesi, Sultan
II. Beyazıd Sağlık Müzesi, Edirne.
59. Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Müzesi, Ġstanbul.
60. Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Biyoloji Müzesi.

2.5.4. Ülkemizde Üniversite Sanat Müzeleri

Üniversite sanat müzelerinin müze eğitimi ve müzede öğrenme gibi etkinlikleri olduğu
düĢünülürse, bu müzelerin aynı zamanda gerçek birer eğitim ve kültür merkezleri
olduğu düĢüncesi öne çıkmaktadır. Bu anlamda müzenin iĢlevi, ziyaretçilere iliĢkin
önem kazanmakta ve çağdaĢ müze eğitiminin önemini de ortaya koymaktadır. Bu
yaklaĢımın nesneye dokunma, keĢif gezileri yapma, yaparak, yaĢayarak öğrenme gibi
60
bir felsefesi olduğu, uzmanlık alanı gerektirdiği, uygulama yapma ve değerlendirme
gibi özellikleri içerdiği kabul edilmektedir. Terwiel‟e (2007, s. 149) göre bu durum
Ģöyle açıklanmaktadır;

Müze yaĢantısı, bireysel, sosyal ve fiziksel boyutları, objelerle algılar ve ilgiler yoluyla
etkileĢim, gözlem yapma, düĢünce ve duyguları ifade etme, hayal gücünü kullanma, kendi
yaĢamına bağlama, bilgilenme, müzenin bakıĢ açısını/mesajını görme ve anlamlandırma,
objeleri okuma, kültürel değerleri ve yaĢamı paylaĢma, gerçeği arama, uygulamalar
yapma ve değerlendirme gibi özellikleri kapsamaktadır.

Üniversite müzeleri halktan kopuk, ziyaretçiye önem vermeyen cansız yerler


olmamalı, eğitimli bir müze yöneticisi ile varlığını önemli kılmalıdır. Canlı, yaĢayan
bir müze, üniversitenin varlığı ve öğrencilerin eğitim ortamı olarak müzeyi kullanması
ile daha da değer kazanacaktır.

Bir üniversite müzesini canlı kılmak için Onur (2010, s. 14) tarafından Ģunlar
önerilmektedir:

 Müzeyi halka açmak.


 Müze eğitim uzmanı çalıĢtırmak.
 Tanıtım kitapçığı, broĢür, poster bastırmak; internet sayfası açmak.
 Okullar için programlı geziler düzenlemek.
 Müzedeki bazı nesneleri dokunabilir kılmak.
 Müzeyi çocukların, yaĢlıların, engellilerin gezmesini sağlayacak önlemler
almak.
 Müzede geçici sergiler düzenlemek.
 Diğer müzelerle iliĢki kurmak, ortak etkinlikler yapmak.

Ülkemizdeki üniversitelerde pek çok müze olmasına karĢın, sanat müzesi özelliği
taĢıyan üniversite müzeleri sınırlı sayıdadır. Bu özel ve devlet üniversitelerindeki sanat
müzeleri Ģunlardır:
1. Ankara, Gazi Üniversitesi Resim Heykel Müzesi
2. Ankara, Hacettepe Üniversitesi Sanat Müzesi
3. EskiĢehir, Anadolu Üniversitesi ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi
4. Ġstanbul, Galatasaray Üniversitesi Kültür ve Sanat Merkezi
5. Ġstanbul Üniversitesi Feyhaman Duran Müzesi (Ġstanbul Üniversitesi‟ne
bağlı toplam 16 müzeden biridir.)
6. Ġstanbul, Koç Üniversitesi Rahmi Koç Müzesi
61
7. Ġstanbul, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Heykel Müzesi
8. Ġstanbul, Bilgi Üniversitesi Santralistanbul
9. Ġstanbul, Marmara Üniversitesi Cumhuriyet Müzesi
10. Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi.

2.5.5. Gazi Üniversitesi Resim Heykel Müzesi

Gazi Üniversitesi Resim Heykel Müzesi, 1979 yılında "Ġsmail Hakkı Tonguç Müzesi"
adıyla Gazi Üniversitesi Rektörlük Binası‟nda 750 metrekare olarak kurulmuĢtur
ve Ankara'nın ilk Sanat Müzesi'dir.

Kurulduğunda envanterinde birkaç eser bulunan müze 1990 yılında, Gazi Üniversitesi,
Resim-ĠĢ Eğitimi Bölümü BaĢkanı Prof. Dr. Yüksel Bingöl tarafından yeniden
yapılandırılmıĢ ve Gazi Üniversitesi Resim Heykel Müzesi adını almıĢtır.
GeçmiĢi 1930'lu yıllara dayanmaktadır.

Müzenin temelini Gazi Eğitim Enstitüsü‟nde bulunan değerli eĢya, belge ve resimler
oluĢturur. Müzenin envanterinde toplam 281 yapıt bulunmakta, resim, baskı resim ve
heykel-seramik olmak üzere üç ana koleksiyondan oluĢmaktadır.

Üniversitenin Tarihçesi

Gazi Mustafa Kemal Atatürk 1926 yılında, Ankara‟da öğretmen yetiĢtiren bir okul
açılmasını ister. Bu amaçla dönemin önde gelen mimarlarından projeler alınır. Bu
projelerden, Birinci Ulusal Mimarlık Akımı öncüsü, Mimar Kemaleddin Bey‟in "Orta
Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü" adıyla hazırladığı projesi kabul edilir ve
açılarak eğitim ve öğretime baĢlar.

1927‟de temeli atılan, 1930‟da ise yapımı tamamlanan, o yıllardaki adıyla Gazi Ġlk ve
Orta Muallim Mektebi, 1940‟da adını Gazi Eğitim (Terbiye) Enstitüsü olarak
değiĢtirip, varlığını 1983‟e değin sürdürür. O tarihten sonra bu tarihi bina, 1982‟de
Gazi Üniversitesi‟nin Rektörlük binası olarak kullanılmaya baĢlanmıĢtır.

Enstitünün adı 1929 yılında "Gazi Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü" olarak
değiĢtirilmiĢ ve bu isimle uzun yıllar hizmet vermiĢtir. 1976 yılında “Gazi Eğitim
Enstitüsü” ismini alan enstitü, 1982 yılında 2809 sayılı kanunla “Gazi Üniversitesi”
kimliğine kavuĢmuĢtur. Bu isim değiĢikliği, Cumhuriyetle baĢlayan bir gelenek olarak
algılanmıĢtır. Geleneğin oluĢmasında Gazi Eğitim kadar, kuruluĢu 1935'e kadar giden

62
Ankara Yüksek Teknik Öğretmen ve Ankara Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulları
ile Ankara Ġktisadi ve Ticari Ġlimler Akademisi‟nin de büyük payı vardır.

KuruluĢunda 9 fakülte, 12 yüksekokul ve 4 enstitüyü bünyesinde barındıran


üniversitede fakülte, yüksekokul ve enstitü sayısı her geçen yıl hızla artmaktadır.
Bugün kendisine bağlı olarak eğitim ve öğretimin sürdürüldüğü 21 fakülte, 4
yüksekokul, 1 Türk Müziği Devlet Konservatuvarı, 11 meslek yüksekokulu, 48
araĢtırma merkezi ve 7 enstitüsü vardır.

2005 yılında sanatçı yetiĢtirmek amacıyla kurulmuĢ olan Gazi Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesi ise, sanatın her alanında eğitim veren çağdaĢ sanat anlayıĢı ile
yapılandırılmıĢ bir kurum özelliğini taĢımaktadır. Güzel Sanatlar Fakültesi yenilikçi,
teknolojik alt yapısı ile güçlü, öğrenci merkezli, nitelikli bir eğitim anlayıĢına sahip bir
fakültedir. Eğitim fakülteleri yönünden lider olan Gazi Üniversitesi, bünyesinde
Endüstriyel Sanatlar, Gazi Eğitim, Mesleki Eğitim, Teknik Eğitim, Ticaret ve Turizm
Eğitim Fakültelerini barındırır. Yurt içinden üniversiteyi kazanarak gelen 77 bin
öğrencisinin yanında, Türk Cumhuriyetleri, Kafkaslar, Avrupa, Ortadoğu, Afrika,
Amerika ve Uzak Doğu ülkelerinden gelen 1500'den fazla yabancı uyruklu öğrencisi
ile ülkemizin yurt dıĢından en çok öğrenci kabul eden üniversitesidir. Yüksek lisans ve
doktora programlarını yürüten 5 binden fazla öğrencisi ile yalnızca kendi öğretim
elemanı gereksinimini değil, diğer üniversitelerin öğretim elemanı gereksinimini de
karĢılamaktadır (tarihçe-145, 2014).

Güzel Sanatlar Resim-ĠĢ Öğretmenliği

Bağımsız bir binası olan Resim-ĠĢ Öğretmenliği Anabilim Dalı‟nda, resim, grafik,
heykel ve ana sanat atölye dersleri verilmektedir. Binada derslik olarak 3 heykel, 1
seramik, 1 fotoğraf, 3 grafik, 1 desen, 1 tekstil, 7 resim ve 3 temel tasarım atölyesi
vardır. Ayrıca anabilim dalında 4 anfi bulunmaktadır.

Anabilim dalı teorik bilgilerin yanında uygulamaya yönelik bilgilerin de verilebilmesi


için çeĢitli materyallerle donatılmıĢ iki uygulama sınıfına sahiptir. Fakültede bulunan
Malik Aksel Sergi Salonu‟nda öğretim yılı boyunca öğretim elemanları, sanat
eğitimcileri ve öğrencilerin sergileri gerçekleĢmektedir.

Adını ulu önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ten alan Gazi Üniversitesi‟nin
günümüzde, öğrencilerine öğrenmeyi öğretmesi, beceri, tutum ve değerleri

63
kazanmasını sağlayacak bir amacı olması, çağdaĢ eğitim anlayıĢı bakımından onu ön
plana çıkmaktadır.

Gazi Üniversitesi‟ndeki fakülteler yalnızca öğrenci ve öğretim elemanı sayısı


açısından değil, aynı zamanda çağdaĢ eğitim anlayıĢını yaĢama geçirme ve bilgi
teknolojilerini etkin bir Ģekilde kullanma açısından da ön plandadır.

2.5.5.1.Oluşum Süreci

Mimar Kemaleddin Bey (1870-1927)

1870 yılında orta sınıfa mensup bir ailenin tek çocuğu olarak
Ġstanbul'un Acıbadem semtinde dünyaya gelmiĢtir. Babası Bahriye Miralaylarından
Ali Bey, annesi Sadberk Hanım'dır. Ġlköğrenimine 1875'te Ġbrahim Ağa Ġbtidai
Mektebi'nde baĢlamıĢ, ortaöğrenimini 1881'de babasının görevi dolayısıyla
gittikleri Girit'te sürdürmüĢ, bir süre sonra ailesiyle birlikte Ġstanbul'a döndükleri için
orta öğrenimini burada tamamlamıĢtır. Bu sırada mühendisliğe ilgi duymaya baĢlamıĢ
ve 1887'de 17 yaĢındayken Hendese-i Mülkiye Mektebi'ne (günümüzde Ġstanbul
Teknik Üniversitesi) kaydolmuĢtur.

Mühendislik eğitimini 1891'de birincilikle tamamlamıĢ ve aynı okulda öğretim


görevlisi olan Alman akademisyen Jachmund'un asistanlığına atanmıĢtır. Bu görevi
dört yıl yürüten Mimar Kemaleddin, bu arada okul dıĢında özel bürosunu açarak ilk
yapıtlarını tasarlamaya baĢlamıĢ, 1895'te mimarlık eğitimini geliĢtirmesi amacıyla
hocası Jachmund'un desteğiyle ve devlet bursuyla Almanya'ya gönderilmiĢtir.
Berlin'deki Charlottenburg Teknische Hochschule'ye (teknik yüksekokul,
günümüzde Berlin Teknik Üniversitesi) iki yıl devam ettikten sonra iki buçuk yıl da
çeĢitli mimarlık bürolarında çalıĢarak deneyim kazanmıĢ ve 1900'da Ġstanbul'a dönerek
tekrar öğretim üyeliğine baĢlamıĢtır.

Gazi Üniversitesi‟nin Mimar Kemaleddin tarafından yapılmıĢ olan binası günümüzde


de aynı görkemi ile kullanılmakta ve hizmet vermektedir. 20. yüzyılın baĢlarındaki
çalıĢmalarıyla tanınan ve Birinci Ulusal Mimarlık Akımı'nın önde gelen isimlerinden
olan Mimar Kemaleddin, o yıllarda Ankara ve Ġstanbul‟da pek çok tarihi bina
yapmıĢtır. Bunlardan bazıları, 2‟nci Evkaf Apartmanı (bugünkü Küçük Tiyatro ve Oda
Tiyatrosu), Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü (Ankara Garı doğusunda boĢ
durmakta olan yapı), Yüksel Caddesi‟ndeki Mimar Kemal Okulu, Ankara Vakıf Oteli

64
olarak da adlandırılan Ankara Palas (baĢlatan Vedat Tek) gibi yapılardır. 13 Temmuz
1927 tarihinde Ankara Evkaf Apartmanı inĢaatı sürerken beyin kanaması sonucu vefat
etmiĢtir (Gazi+Universitesi+Resim+Heykel+Muzesi+Tarihce, 2014).

Müzenin KuruluĢ Amacı ve Tarihçesi

Gazi Üniversitesi Resim-Heykel Müzesi‟nin kuruluĢu 1930‟lu yılların ortalarında


baĢlar. Malik Aksel, enstitünün çatı katında çok değerli eĢya ve belgelerle birlikte
resimler bulur. O dönem enstitü müdürü olan Ġsmail Hakkı Tonguç, Gazi Eğitim
Enstitüsü‟nde hem öğretmenlik yapar hem de 1932 yılında Malik Aksel, Hayrullah
Örs, ġinasi Barutçu, Ġsmail Hakkı Uludağ ve Mehmet Ali Atademir ile Resim-ĠĢ
Bölümü‟nü kurar. 1934-1935 yıllarında da Gazi Eğitim Enstitüsü‟nde müdür vekilliği
yapar. Tonguç, müdür vekilliğine atandığı zaman (1934) ele alınması gereken konular
arasında, binanın geniĢ ve güzel üst kat koridorlarında bir resim galerisi oluĢturulması,
öğrenci eserlerinin sergilenmesi ve sürekli sergi salonu oluĢturarak buradaki
eserlerden öğretimde yararlanılması gerekliliğini gündeme getirir. Çatı katında
bulunan resimler ile Ankara‟nın ilk sanat müzesi, Gazi Eğitim Enstitüsü‟nün üst
koridorunda açılır.

1989-1990‟da GEF Dekanı ReĢat Genç, Resim-ĠĢ Eğitimi Bölümü öğretim


elemanlarından Yüksel Bingöl, Hulusi Sezer ve Söbütay Özer‟in önderliğinde o
dönem görev yapan tüm öğretim elemanlarının özverili çalıĢmaları ile müze yeniden
yapılandırılarak; rektörlük binasının bodrum katında bulunan depolardan birkaçı
onarılıp müzenin bugünkü yerine taĢınması sağlanır.

ÇeĢitli etkinlikler düzenlenerek çoğunluğu Gazi Üniversitesi‟nde eğitimcilik yapmıĢ


ya da Gazi Üniversitesi‟nden mezun olmuĢ sanatçılardan bağıĢ yöntemi ile eserler
alınarak müze koleksiyonu güçlendirilir ve müze “Gazi Resim Heykel Müzesi” adıyla
yeniden açılır. Gazi Resim Heykel Müzesi, 2 Mart 2007 tarihinde, Gazi
Üniversitesi‟nin 80. yıl kutlamaları kapsamında 750 metrekare sergileme ve sanat
etkinlikleri yapabileceği alanı ile sanatseverlerle ve okullarla buluĢur.

Bugün yeniden tadilatı yapılan müze artık sadece koleksiyonun sergilendiği bir mekan
değildir. Türk sanatına öncülük yapmıĢ değerli sanatçıları ağırlayan, okul gruplarının
eğitim aktivitelerinin sıklıkla yapıldığı, çeĢitli ulusal ve uluslararası sanatsal
organizasyonların ve sergilerin düzenlendiği yasayan ve hizmet veren bir müzedir
(Gazi Üniversitesi bina_tarihce 2014).
65
Gazi Üniversitesi’ne Bağlı Diğer Müzeler

SOKÜM (Somut Olmayan Kültürel Miras) Müzesi

1982 yılında kurulan Gazi Üniversitesi‟nin sonradan inĢa edilen Merkez Kütüphane
binasının üst katında Somut Olmayan Kültürel Miras (SOKÜM) Müzesi adlı ilginç ve
yeni bir müzesi daha var. UNESCO‟nun 17 Ekim 2003 toplantısında onaylanan
sözleĢmede yapılan tanımlamaya göre; sözlü anlatımlar ve gelenekler, gösteri
sanatları, toplumsal uygulamalar, ritüeller ve festivaller, halk bilgisi, evren ve doğa ile
ilgili uygulamalar, el sanatları gibi konular SOKÜM‟ü oluĢturmaktadır.

Günümüzde Resim Heykel müzesi ile aynı binada hizmet veren SOKÜM, hafta içinde
her gün 9.30-17.00 arasında, üniversitenin Türk Halk Bilimi yüksek lisans
öğrencilerinin rehberliğinde gezilebilmektedir. Müzede Ģimdilik iki büyük salonda yer
alan aydınlanma araçları, Türk Halk Müziği enstrümanları, mutfak araç ve gereçleri,
hamam nesneleri, oyuncaklar, gündelik türlü eĢya ve malzemeler, dinsel inançlara
iliĢkin kimi uygulamalar sergilenmektedir.

Ülker Muncuk Müzesi

Bir baĢka Gazi Üniversitesi Müzesi de Mesleki Eğitim Fakültesi bünyesinde kurulmuĢ
olan Prof. Dr. Ülker Muncuk Müzesi‟dir. Ankara'da idealist bir grup öğretmen (Ülker
Muncuk, Mine Seçkinöz, Aysel Dinçer, Mahiye Ġyikan, Yurdagül Döl, ġükran
Komsuoğlu) tarafından uzun ve yorucu çalıĢmalar sonucunda oluĢturulan bir müzedir.
Etnografik nitelik taĢıyan bu müze, 1974 yılında Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu
bünyesinde Cumhuriyetin 50. yıldönümü nedeniyle açılmıĢtır.

Ülker Muncuk ve diğer Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu öğretim kadrosunun
topladığı etnografik eĢyalar, giysi, iĢleme, takı, çorap, dokuma, kese ve oya gibi
nesneler bu müzede sergilenmektedir. Ayrıca Ülker Muncuk Müzesi bölüm
öğrencilerine bir nevi öğrenme, uygulama ve örnekleme atölyesi olarak da hizmet
vermektedir.

Müzedeki yapıtların çoğu elli yıl öncesinden Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu‟nun
öğretmenleri (Bakiye Koray, Kenan Özbel, Tevhide Seral) tarafından Anadolu
baĢtanbaĢa dolaĢılarak sağlanmıĢtır. Okulda bulunan elliye yakın sanat değeri yüksek
ürün de bu yapıtların içinde yer almıĢtır. Daha sonra yapılan bağıĢlarla da koleksiyon

66
zenginleĢmiĢtir. Bugün bine yakın sanat yapıtını bünyesinde toplayan Gazi
Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Müzesi‟ndeki yapıtlar Ģöyle gruplandırılabilir;

1. Giysiler (bindallı, üçetek, cepken ve Ģalvar)


2. ĠĢlemeler (çevre, peĢkir, yağlık, uçkur, nihale ve ayna örtüleri)
3. Takılar ( gümüĢ kemer, baĢlık, kolye, küpe ve takunya)
4. Çoraplar
5. Dokümanlar
6. Oyalar
7. Keseler

Bu müzelerden baĢka Gazi Üniversitesi bünyesinde hizmet veren diğer müzeler, Doğa
Müzesi ve Ders Araçları Müzesi ile Gazi Üniversitesi Zooloji Müzesi olarak
görülmektedir (gazi-universitesi-mesleki-egitim-fakultesi 2014).

2.5.5.2. Eğitim Etkinlikleri

Gazi Üniversitesi Resim Heykel Müze Müdürü Azimet Karaman‟la yapılan görüĢme
sonucunda müzenin bir eğitim birimi olmadığı, belirli dönemlerde fakülte ve Milli
Eğitim Bakanlığı‟na bağlı okullardan öğrenci gruplarının öğretmenleri rehberliğinde
eğitim amaçlı müze ziyareti yapmıĢ oldukları bildirilmiĢtir.

Ayrıca Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Resim-ĠĢ Öğretmenliği


öğrencilerinin, öğretmenleri rehberliğinde Müze Eğitimi ve diğer sanat dersleri
kapsamında eğitim amaçlı müze ziyareti yaptıkları bildirilmiĢtir. Sanat eğitimi alan
öğrencilerin yanı sıra az da olsa diğer fakültelerin öğrencilerine ve halkın ziyaretine
müzenin açık olduğu bildirilmiĢtir.

2.5.6. Hacettepe Üniversitesi Sanat Müzesi

04 Ekim 2005 tarihinde, yaklaĢık 25 yıldır Hacettepe Üniversitesi Kültür Merkezi


Sanat Galerisi‟nde sergilenen ve 70 sanatçının 76 yapıtından oluĢan “Koleksiyon 1”
adlı sergiyle açılmıĢ ve ilk kez sanatseverlerle buluĢmuĢtur.

Sıhhiye Kampusu içinde 850 metrekarelik bir alanda kurulmuĢ olan müze, öncelikle
ÇağdaĢ Türk Sanatı örneklerine ağırlık vermekte ve belli bir konsepte dayalı proje
sergileriyle, disiplinlerarası bir yelpazede farklı sergilerin sanatseverlere sunulmasını
amaçlamaktadır (sanatmuzesi.hacettepe, 2014).

67
Üniversitenin Tarihçesi

Hacettepe Tıp Fakültesi‟nin baĢlangıcı sayılan Çocuk Sağlığı Kürsüsü, 2 ġubat 1954
tarihinde Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesine bağlı olarak Prof. Dr. Ġhsan Doğramacı
tarafından kurulmuĢtur.

1958 yılında eğitim, öğretim, araĢtırma çalıĢmaları ve kamu hizmetine geçmiĢtir. Daha
sonra örgütlenen ve geliĢen çekirdek kuruluĢlar, 8 Temmuz 1967 tarih ve 892 sayılı
kanunla Hacettepe Üniversitesi hâline getirilmiĢ ve Tıp, Sağlık Bilimleri, Fen ve
Sosyal Bilimler Fakülteleri ile eğitime baĢlamıĢtır. Daha sonraki yıllarda kurulan yeni
bölümler ve fakültelerle büyüyen Hacettepe Üniversitesi, ikinci yerleĢkesini merkez
yerleĢkesine 20 km uzaklıkta Beytepe mevkiinde 1500 hektarlık alanda kurmuĢtur.

Hacettepe Üniversitesi, 1982 yılında kabul edilen 2809 sayılı Yükseköğretim


Kurumları TeĢkilatı Kanunu kapsamında, 14 Fakülte, 14 Enstitü, 2 Yüksekokul, 1
Konservatuvar, 6 Meslek Yüksekokulu, 45 AraĢtırma ve Uygulama Merkezi ile
çalıĢmalarını sürdürmektedir.

Hacettepe Üniversitesi ülkemizin önde gelen üniversitelerden biri olarak bilim,


teknoloji ve sanat alanlarında toplumsal kalkınmaya ve evrensel değerlere katkılarını
sürdürmektedir.

Güzel Sanatlar Fakültesi’nin Tarihçesi

Hacettepe Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, 2809 sayı ile kanunlaĢan 20.7.1982
tarih ve 41 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname‟nin, 28.3.1983 tarihinde yürürlüğe
girmesiyle kurulmuĢ ve 1983-1984 eğitim-öğretim yılında Resim, Heykel Bölümleri
ile Uygulamalı Sanatlar Bölümünün Grafik, Seramik ve Cam Ana Sanat Dalları‟nda
eğitim ve öğretime baĢlamıĢtır.

Ġlk mezunlarını Haziran 1987‟de veren fakültenin Uygulamalı Sanatlar Bölümü‟ne


bağlı Ġç Mimari ve Çevre Tasarımı Ana Sanat Dalı, Yükseköğretim Kurulunun
25.7.1984 tarihli toplantısında alınan karar gereğince kurulmuĢ ve 1985-1986 ders
yılında eğitim-öğretime baĢlamıĢtır. Ayrıca fakültenin bünyesinde Seçmeli Dersler
Koordinatörlüğü kurulmuĢ ve diğer fakülte öğrencilerine seçmeli Plastik Sanatlar,
Fotoğraf, Sinema-TV dersleri verilmektedir (hacettepe.hakkinda/tarihce 2014).

68
2.5.6.1. Oluşum Süreci
Hacettepe Sanat Müzesi, ÇağdaĢTürk Sanatı örneklerine ağırlık vermiĢ, özellikle
dönemsel olarak düzenlenecek sergilerle yaĢayan, değiĢen ve geliĢen müze olmayı
hedeflemiĢ ve bu nedenle, öncelikle üniversite koleksiyonunun tanıtılması için sergiler
düzenlemiĢtir. Belli bir konsepte dayalı proje sergileriyle disiplinlerarası bir yelpazede
farklı sergilerin sanatseverlere sunulmasını amaçlamıĢtır.

Hacettepe Sanat Müzesi‟nin, öncelikle sanatçıların destekleri, üniversite öğretim


üyelerinin, baĢkentli sanatseverlerin pozitif enerjilerinden ve duygusal
yaklaĢımlarından güç alarak büyüyen ve bugünlere kadar geliĢen bir projenin
çekirdeğini oluĢturduğu söylenmektedir. Müze, geçmiĢle bugünü buluĢturup,
geleceğin gerçek sanat belleğini oluĢturmaya baĢlamanın heyecanını yaĢamakta ve bu
özel mekana tüm sanat dostlarını davet ederek paylaĢmaktadır.

Hacettepe Sanat Müzesi‟nin “Koleksiyon 1” sergisi, 70 sanatçının 76 yapıtıyla hazır


hale getirilmiĢtir. Hacettepe Sanat Müzesi yönetimi tarafından müze koleksiyonunda
toplam 650 yapıt olduğu bildirilmiĢtir

Koleksiyon 1 Sergisinde Yer Alan Sanatçılar

Adnan Turani, Ġhsan Cemal Karaburçak, Abidin Elderoğlu, NeĢet Günal, Nevzat
Akoral, Hikmet Onat, Turan Erol, Sabri Berkel, Feyhaman Duran, Nurettin Ergüven,
Pertev Boyar, ġeref Akdik, Veysel Günay, Ali Kotan, Burhan Doğançay, Ġbrahim
Balaban, Zafer Gençaydın, Atilla Ġlkyaz, Zahit BüyükiĢleyen, MehmetGüler, Nazan
Sönmez, Harun Antakyalı, Aydın Ayan, Onay AkbaĢ, Halil Akdeniz, Nadide Akdeniz,
Mustafa Salim Aktuğ, Hasan Pekmezci, Tansel Türkdoğan, Canan Atalay, Ferhat
Özgür, Mustafa Ayaz, Kayıhan Keskinok, Ġsmail AteĢ, Hüsnü Dokak, Nuri Abaç,
Ġhsan Çakıcı, Habip Aydoğdu, Hüsamettin Koçan, Tunç TanıĢık, Hayri Esmer, Hayati
Misman, Süleyman Saim Tekcan, Abdurrahman Kaplan, Atilla Atar, Emin Koç, Hasip
PektaĢ, MürĢide Ġçmeli, Uğurcan Akyüz, AyĢegül Ġzer, Bilgehan Uzuner, Burhan
Doğançay, Martin R. Baeyens, Aytaç Katı, Rahmi Atalay, Selçuk Yılmaz, Ayhan
Yılmaz, M. Bora Türkkan, Mete DemirbaĢ, Turhan Çetin, ġinasi Tek, Remzi SavaĢ,
Mümtaz Demirkalp, Burhan Alkar, Yunus TonkuĢ, Hamiye Çolakoğlu, H. Mutlu
BaĢkaya, Hüseyin Özçelik, Füsun Kavalcı ve Zehra Çobanlı‟dır (Sanat Müzesi
Hacettepe 2014 ).

69
Müzenin KuruluĢ Amacı

Hacettepe Üniversitesi Sanat Müzesi Müdür Yardımcısı Dilek ġener, “Yeni Bir Sanat
Müzesi Kurmak” baĢlıklı makalesinde müzenin kuruluĢ amacını anlatırken, öncelikle
kent merkezi dıĢındaki yerleĢimlere de açık ve sanat hizmeti sunan bir mekan olmayı
hedeflediklerini belirtmiĢtir. Bu amaçla kurulan müze, kapılarını 4 Ekim 2005
tarihinde hizmete açmıĢtır. Geleceğin sanatseverlerine nitelikli bir görsel bellek
sunmak istediklerini vurgulayan ġener, Hacettepe Sanat Müzesi‟nin konuĢulan ve
paylaĢılan hayallerin ötesine geçerek, kararlılıkla ilerlediğini belirtmekte ve sözlerini
Ģöyle sürdürmektedir;

“Geçen süre içerisinde Hacettepe Sanat Müzesi sanatçılarımızın içten ve samimi


desteğini aynı zamanda müzemizi ziyaret edenlerin duygusal ve anlamlı izlenimlerini
de yanına alarak kesintisiz hizmetiyle müze tanımının içinde gizlenen anlamın sırrını
kendi vizyonunun çehresine katarak bugünlere gelmiĢtir”.

Üniversiteler onu yaĢatan kente karĢı sorumluluğu olan ve bu sorumluluğu kent


halkına, öğrencilerine, kısaca kentte yaĢayan herkese karĢı yerine getirmek zorunda
olan eğitim kurumlarıdır. Hacettepe Üniversitesi de varlığını oluĢturduğu ve
bünyesinde hizmete açtığı sanat müzesi ile bu sorumluluğunu yerine getirdiği
görülmektedir.

Müzelerin hizmet verdiği kente ve o kentin görsel-kültürel yapısına farklı bir bakıĢ
açısı kazandırma gibi bir hedefi ve sanat adına eksik olan ne varsa gidermek gibi bir
görevi üstlendiği görülmektedir. Bu bakıĢ açısıyla müzelerin fiziki yapısı, konumu da
önem kazanmaktadır. Hacettepe Üniversitesi Sanat Müzesi‟nin kent merkezinde oluĢu,
hedef kitle için çocuk ve gençlerin seçimi, Milli Eğitim Müdürlükleri ile iletiĢim
içinde oluĢu hepsi müze eğitimi konusunda zemin hazırlayıcı olmuĢtur. ġener, bu
konuda yaptıklarını anlatırken; yaklaĢık 1000‟i aĢkın anaokulu, ilköğretim, orta ve lise
olmak üzere çocukları ve gençler, daha doğrusu Türkiye‟nin yarınlarını oluĢturacak
genç kuĢakların müzelerini ziyaret ettiğini belirtmiĢtir. Ziyaret eden okulların onların
hedeflediği, yani Ģehrin merkezinden değil daha sınıra yakın ve merkezden uzak
ilçelerden olması ve ilginin oldukça yüksek olmasının da değinilecek bir diğer önemli
konu olduğunu belirtmektedir.

ġener, Hacettepe Sanat Müzesi‟nin „yaĢayan müze‟ ilkesinin ıĢığında kurulduğunu,


görev ve sorumluluk bilinciyle eyleme dönüĢen her düĢüncenin arkasında olduklarını,
70
öncelikle baĢkent sanat ortamına yeni bir soluk kazandırmak için „müzecilik‟
konusuna önem verdiklerini söylemektedir. „ÇağdaĢ Müze‟ kimliğinin oluĢması ve
bunun altında yatan bugünün geleceğe aktarılması özünden beslenerek
koleksiyonlarının gelecek adına oluĢturulduğunu belirtmektedir.

Türkiye‟deki müzelerin az sayıda oluĢu ve müze ziyaretlerinin eğitim amaçlı yapılıp


yapılmadığı da ayrı bir üzüntü kaynağıdır. Bununla birlikte müzelerin iĢlevlerinin
yerine getirilip getirilmediği, ne kadar izleyiciye/araĢtırmacıya ulaĢtıkları ve hepsinden
önemlisi yeni kuĢakların ilgisini çekip çekmedikleri tartıĢma konusudur.

Akıp geçen zamanla birlikte yeni özel müzelerin açılması, üniversitelerin bünyesinde
müzelerin kurulması, gelecek kuĢaklar için umut verici, yönlendirici ve sevindirici
görülmektedir.

2.5.6.2. Eğitim Etkinlikleri

Hacettepe Üniversitesi Sanat Müzesi Müdür Yardımcısı Dilek ġener‟le yapılan


görüĢme sonucunda müzenin bir eğitim birimi olmadığı ancak belirli dönemlerde
fakülte ve Milli Eğitim Bakanlığı‟na bağlı okullardan öğrenci gruplarının eğitim
amaçlı müze ziyaretleri yapmakta oldukları bildirilmiĢtir.

Müdür Yardımcısı Dilek ġener, Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi


öğrencilerinin yanı sıra, Ankara Üniversitesi Müze Eğitimi Anabilim Dalı ve
Ankara‟daki diğer üniversitelerin fakültelerinden öğrencilerin, müzelerini
öğretmenleri rehberliğinde eğitimi amaçlı ziyaret ettiklerini bildirmiĢtir. Ayrıca
üniversite öğrencilerinden baĢka MEB‟na bağlı Ankara içinden pek çok okulun ve
halkın Hacettepe Müzesi‟ni sıklıkla ziyaret ettiği, ilgi gösterdiği bildirilmiĢtir.

2.5.7. Anadolu Üniversitesi ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi

Anadolu Üniversitesi ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi, Prof. Dr. Yılmaz BüyükerĢen‟in ileride
müze olur diye yıktırmadığı askeri kıĢla ve talimgah binasının onarılması ve iç
düzenlemelerinin bitmesinden sonra uzun yıllar değiĢik amaçlar için kullanılmıĢtır.

2001 yılında açılmıĢ olan müze, koleksiyonundaki yapıtları sergilemenin yanı sıra,
T.C. Merkez Bankası, Türkiye ĠĢ Bankası, Quensen koleksiyonları ile Sadi Çalık
Heykel, Abidin Dino ve Adnan Varınca Resim Sergileri‟ne de ev sahipliği yapmıĢtır.
Bu sergilemeler içerisinde Quensen koleksiyonunun ayrı bir yeri ve önemi olduğu
belirtilmektedir.
71
Almanya‟nın Hannover kenti yakınlarındaki Lampsringe kasabasında 1970‟lerin
sonlarından bu yana sanatsal baskı alanında yeni ve deneysel yöntemlerle çalıĢmalar
yapan Quensen, Uluslararası Baskı Atölyesi‟nin koleksiyonundan bir kesit
Amerika‟nın 11 ayrı yerinde, Ġspanya ve Almanya‟dan sonra 2005 yılında bu müzede
sergilenmek üzere Türkiye‟ye getirilmiĢtir. Koleksiyon sahibi Ernst August Quensen,
serginin tümünü müzeye bağıĢladığını açıklamıĢtır.

Prof. Dr. Engin Ataç, Rektörlüğü döneminde ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi‟ni kurma
düĢüncesini, bu tarihi yapıyı restore ettirerek gerçekleĢtirmiĢtir. Yunusemre YerleĢkesi
merkezinde yer alan yapının, her biri 110 m2‟lik üç sergi salonu, belgelikleri ve
yönetim bölümü vardır.

1950 sonrası sanat akımlarını benimseyen, aralarında Magdalena Abakanowicz, Jörg


Immendorff, George Baselist, Allen Jones, Valerio Adami gibi dünyaca ünlü 29
sanatçının büyük boyutta 34 adet baskı resmi artık Anadolu Üniversitesi ÇağdaĢ
Sanatlar Müzesi‟nin envanterine geçmiĢ bulunmaktadır.

Anadolu Üniversitesi Yunusemre Kampüsü‟nün merkezinde yer almakta olan müze,


Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi örneklerindendir. O dönemde Askeri KıĢla ve
Talimgah Binası olarak kullanılmıĢ olan bina, Anadolu Üniversitesi‟nden gelen istek
üzerine T. C. Kültür Bakanlığı Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Kurulu‟nun 09.12.1988 tarih ve 358 sayılı yazısı ile tescillenmiĢtir. Onarımına 1998
yılında baĢlanmıĢ ve otuz ayda onarılmıĢtır. Tek katlı ve dikdörtgen planlı yapı, dıĢtan
dıĢa 13,25 x 43,15 m. boyutunda olup ahĢap tavanlı iç yüksekliği 3,80 m‟dir. DıĢ
cephesi orijinaline bağlı kalmak için sarı-beyaza boyanmıĢtır.

Otoparka yakın yeĢil alan içerisinde yer alan müze binasında her biri 110 m² olan 3
adet sergi salonunun yanı sıra belgelikler ve yönetim bölümleri yer almaktadır.
Müze koleksiyonu yıllar içinde oluĢan sanatsal birikimin sonucunda gerçekleĢmiĢtir.

Önce Uygulamalı Güzel Sanatlar Yüksek Okulu, daha sonra Güzel Sanatlar
Fakültesi‟nin denetimiyle Palet Sanat Galerisi‟nde sergilenen yerli ve yabancı
sanatçıların yapıtları üniversite koleksiyonuna kazandırılmıĢtır. Üniversite
koleksiyonundan seçilen yapıtlarla da ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi‟nin koleksiyonu
bugünkü oluĢumuna ulaĢmıĢtır.

72
Zaman içerisinde zenginleĢen müze koleksiyonunda 186‟sı Türk, 51‟i yabancı olmak
üzere, 237 sanatçının yapıtı bulunmaktadır (ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi Anadolu
Üniversitesi 2014 ).

Üniversitenin ve Güzel Sanatlar Fakültesi’nin Tarihçesi

Anadolu Üniversitesi‟nin ilk kuruluĢ yılı 1958‟dir. O zamanki adı, EskiĢehir Ġktisadi
ve Ticari Ġlimler Akademisi‟dir. 1982 yılına gelindiğinde üniversitenin adı ve yapısı,
Anadolu Üniversitesi olarak değiĢtirilmiĢtir.

Ġlk dönemlerde, Yunusemre ve Ġkieylül olmak üzere iki kampüste eğitim, öğretim
veren üniversitenin, MeĢelik ve Bademlik kampüslerinde bulunan eğitim birimleri
daha sonra Osmangazi Üniversitesi olarak yeniden yapılandırılmıĢtır.

Güzel Sanatlar Fakültesi‟nin kuruluĢu ise, 1983 yılında Uygulamalı Güzel Sanatlar
Yüksekokulu adıyla olmuĢ, 1985-1986 öğretim yılında Grafik ve Seramik
bölümleriyle eğitime baĢladıktan sonra, 1992 yılında Güzel Sanatlar Fakültesi'ne
dönüĢtürülmüĢtür. Fakülte bugün, Grafik, Seramik-Cam, Çizgi Film (Animasyon),
Heykel, Resim-Baskı Sanatları ve Temel Eğitim bölümleriyle, Sanat ve Tasarım
alanında eğitim vermektedir.

Güzel Sanatlar Fakültesi‟nin, üniversite, kent ve ülke gereksinimleriyle uyumlu, ulusal


ve uluslararası düzeyde tanımlanabilen bir sanat eğitimi hedefleyerek, öğrencilerin
özgür, özgün ve yaratıcı anlatım olanaklarıyla kendilerini tanımlayıp anlatabilecekleri
bir anlayıĢla eğitim verirken çok disiplinli bir çalıĢma ortamını desteklediği
söylenmektedir.

Üç büyük kent dıĢında Anadolu‟daki ilk Güzel Sanatlar Fakültesi olma özelliğini
taĢıyan fakülte, 1985 yılında iki bölüm ve 70 öğrenci ile eğitim-öğretime baĢlamıĢtır.
Yeni kurulmanın zorluklarını yaĢayan fakülte, bir sanat galerisini de kent merkezinde
açarak yeni bir oluĢuma imza atmıĢtır.

2.5.7.1. Oluşum Süreci

Müze koleksiyonunun 18 yıllık oluĢum sürecinde, bağıĢlar, satın almalar dıĢında,


farklı yollardan bu birikime katılan eserler de olmuĢtur. Leopold Levy‟nin “Model
Emine‟nin Portresi” adlı küçük gravürü ile Nejat Devrim boya resminin üniversite
depolarındaki eser taraması sırasında Prof. Atilla Atar tarafından bulunması bunlardan
biridir.
73
Vakıfbank EskiĢehir Merkez ġubesi hizmet binasının yeniden inĢaatı için yıkımı
sırasında ise Atilla Atar ve Öğün Bakır tarafından bulunan Adnan Turani‟ye ait
187x437 boyutundaki Yunusemre konulu yağlıboya tablo, o dönemde yüksekokul
müdürü Doç. Dr. Engin Ataç‟ın giriĢimi ile üniversiteye alınması bir baĢka örnektir.

Koleksiyona bir baĢka katılım öyküsü de 1998 yılında gerçekleĢmiĢ ve taĢ kalıba,
Kütahyalı naif sanatçı Hüseyin Yüce‟nin çizdiği desenin litografi atölyesinde
çoğaltması sonucu müzeye kazandırılmıĢ olmasıdır.

Feyhaman Duran‟ın 1998 yılında Ġstanbul Eyüboğlu Sanat Galerisi‟nde sergilenen


yağlıboya Atatürk portresinin satın alınması, baĢka bir katılım öyküsüdür. Müze
koleksiyonuna katılımlarda Güzel Sanatlar Fakültesi litografi atölyesinin de önemli
katkısı olmuĢtur. DeğiĢik zamanlarda yurtiçi ve yurtdıĢından gelen, Cihat Burak,
Adnan Turani, MürĢide Ġçmeli, Mustafa Pilevneli, Mustafa Ayaz, Ali Ġsmail Türemen,
Berna Türemen, Süleyman Saim Tekcan, Gül Derman, Oya Kınıklı, Fevzi Karakoç,
Micha Kloth, Martin Baeyens gibi sanatçıların yapıtları da eklenmiĢtir koleksiyona.

ÇağdaĢ Türk Sanatı‟nın ustalarından 184 Türk, 51 yabancı sanatçının toplam 551
yapıtından oluĢan koleksiyon, yedi katalog, sekiz duvar takvimi, broĢürler,
kartpostallar ve afiĢlerle belgelendirilmiĢtir. Ayrıca, internet ortamında sanal müzenin
tanıtımı da sağlanmıĢtır.

Müzenin Kurulma Amacı

Güzel Sanatlar Fakültesinin, 1987 yılında üniversite bünyesinde bir sanat galerisini
kurma amacı, Türk sanatına önemli katkılarda bulunmuĢ sanatçılarımızın yapıtlarını
kent merkezinde sergileyerek, halkın beğenisine sunmuĢ ve söyleĢilerle onların sanat
görüĢlerini paylaĢarak, ayda bir kez de olsa bir sanat olayını gerçekleĢtirmekti.

Sanatçılara sunulan bu destekten tek beklenilen, sergilenen bir yapıtın üniversiteye


bağıĢlanması idi. Palet Sanat Galerisi seksene yakın sanatçıyı kent halkıyla
buluĢturarak bu görevi sürdürdü. Galeri, 1998 yılında kapandıktan sonra sergiler,
Yunusemre yerleĢkesindeki sergi salonlarında sürdü.

18 yılda oluĢan üniversite koleksiyonu, sanatçıların bağıĢları, satın almalar, Bilge


Karasu‟nun hayattayken üniversiteye bağıĢladığı özel koleksiyonu ile zenginleĢti. Bu
sanatsal birikim, EskiĢehir ile birkaç baĢka kentde de sergilendi ve fakülte belgeliğinde
saklandı.

74
Anadolu Üniversitesi‟nin yapısında ve geleneğinde var olduğu belirtilen sanata ve
sanatçıya verilen değerle oluĢan bu birikimin, dört duvar arasından çıkarılarak
paylaĢılma isteği ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi‟nin açılması ile gerçekleĢmiĢ ve yaĢam
bulmuĢ bulunmaktadır.

2.5.7.2. Eğitim Etkinlikleri

Anadolu Üniversitesi ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi müdürü Kemal Uludağ‟la yapılan


görüĢme sonucunda müzenin bir eğitim birimi olmadığı ancak Güzel Sanatlar
Fakültesinde eğitim gören öğrenci gruplarının eğitim dönemlerinde müze eğitimi
dersini, öğretmenleri rehberliğinde üniversitenin ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi‟nde
yaptıkları öğrenilmiĢtir. Ayrıca Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi
öğrencilerinin yanı sıra Milli Eğitim Bakanlığı‟na bağlı çeĢitli okullardan öğrenci
gruplarının öğretmenleri rehberliğinde eğitim amaçlı müze ziyaretleri yapmakta
oldukları bildirilmiĢtir.

2.6. Ġlgili AraĢtırmalar


Müze ve müzecilik konularında pek çok araĢtırma ve makaleye rastlanmıĢtır. Özellikle
eğitim alanında müze ve ülkemizdeki müzelerin genel durumu, özel müzeler ve
müzelerin eğitimsel amaçları konulu bilimsel araĢtırmalar çeĢitli üniversiteler ve
araĢtırmacılar tarafından yapılmıĢtır. Üniversite sanat müzeleri, müzelerde eğitim
konularına yakın bulunan ve ulaĢılabilen bazı araĢtırmalara, yapıldığı yıla göre yer
verilmiĢtir.

2002 yılında Bahri Ata tarafından yapılan bir doktora tez çalıĢması, “Müzelerle ve
Tarihî Mekanlarla Tarih Öğretimi”baĢlığını taĢımakta ve müzeleri tarih öğretmenleri
açısından inceleyerek “müze eğitimine” iliĢkin görüĢleri üzerinde durmaktadır.
Türkiye‟de ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında yapılmıĢ araĢtırmaların, tarih
öğretmenlerinin müzeleri ve tarihi mekanları oldukça sınırlı kullandığını ve diğer
yandan öğrencilerin, gezi-gözlem yöntemi ile desteklenen tarih öğretimini ilgi çekici
bulduğunu söylemektedir.

2003 yılında Selma Güleç ve Seçil AlkıĢ tarafından yapılmıĢ olan (Uludağ
Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt: XVII, Sayı: 1, 2003‟de yayımlanmıĢtır),
“Sosyal Bilgiler Öğretiminde Müze Gezilerinin İletişimsel Boyutu” baĢlıklı bu

75
araĢtırma, iletiĢim sürecinin sınıf içine uyarlandığı zaman öğretmenin “kaynak”,
öğrencinin ise “alıcı” durumunda olduğunu açıklamakta ve öğretmenin “mesajı” baĢta
sesi olmak üzere çeĢitli “kanallar” kullanarak değiĢik yöntem ve tekniklerle
öğrencilere ulaĢtırdığının belirtildiği bir araĢtırmadır.

2003 yılında Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü‟nde Vedat Özsoy ve Levent
Mercin tarafından yapılan bir araĢtırmada, “Sanat (resim) Eğitiminde Müzelerin
Kullanılmasında İlgili Kurum ve Kuruluşların Karşılıklı Görev ve Yükümlülükleri”
araĢtırılmıĢtır. Sanat (resim) eğitiminde müzelerin kullanılabilmesi için ilgili kurum ve
kuruluĢların karĢılıklı görev ve yükümlülüklerinin olduğu belirtilmektedir. Eğitimin
amacına ulaĢmasına, okulların yapı ve iĢleyiĢine iliĢkin ortaya çıkan yeni olgular,
sanat eğitiminde yeni yöntemler, programlar ve alternatif mekânların kullanımının
gerektiği de anlatılmaktadır.

2007 yılında“Alî Şîr Nevâyî Hamse ve Divanlarının Resimleri, Topkapı Sarayı


Müzesi Kütüphanesi’ndeki Örnekler” baĢlıklı araĢtırma, Hacettepe Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Anabilim Dalı, Ankara, 2007 yılında Gülsen
Tezcan tarafından yapılmıĢ Doktora Tezi‟dir. Bu tezin konusunu, 15. yüzyıl
sonlarında Timurlu baĢkenti Herat‟ta siyasi ve kültürel kimliği ile büyük ün yapmıĢ
devlet adamı, Ģair, dilci Alî ġîr Nevâyî‟nin (ö. 1501) eserlerinin Topkapı Sarayı
Müzesi Kütüphanesi‟nde bulunan resimli kopyaları oluĢturmaktadır. ġairin hamse ve
divanlarının yapımına, henüz hayatta olduğu yıllardan itibaren baĢlanmıĢ ve özellikle
16. yüzyıl boyunca Ġslam dünyasının çeĢitli merkezlerinde hazırlanmıĢ birçok resimli
kopyaları bugün dünya müzelerinde ve koleksiyonlarında bulunmaktadır. Bu
yazmalardaki resimler üslup ve ikonografi özellikleri açısından irdelenmiĢ, yine aynı
açılardan hazırlandıkları tarihi kesitte Ġslam resim geleneği içinde karĢılaĢtırmalı
olarak değerlendirilmiĢtir.

2007 yılında ErzurumAtatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Resim Anasanat


Dalı‟nda Ayfer Karabıyık tarafından yapılmıĢ“Çağdaş Sanat Müzeciliği Kapsamında
Türkiye’deki Müzecilik Hareketlerine Bir Bakış” baĢlıklı Yüksek Lisans Tezi. Tezin
konusu, kültürel varlıkları koruma ve gelecek kuĢaklara miras bırakma gibi iĢlevleri
nedeniyle müzeleri olmazsa olmaz bir gereksinim olarak kavrayan müzecilik
anlayıĢının önemini vurgulamak; günümüz koĢullarında, ülkemizde bir sorun olarak
algılanması gereken nitelik ve nicelik açısından yetersiz müzecilik anlayıĢını bilinç

76
seviyesine yükseltmek; dünyada ve Türkiye‟deki müzecilik uygulamalarındaki
örneklerden hareketle ideal bir çağdaĢ sanatlarmüzesi profili oluĢturmaktır.

2008 yılında“İlköğretim Öğrencilerinin Müze Gezilerine ve Müzelerin Sosyal


Bilgiler Öğretiminde Kullanılmasına İlişkin Görüşlerinin İncelenmesi” baĢlıklı bu
araĢtırma Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi, Sosyal Bilgiler Eğitimi‟nde
Kaya Yılmaz ve HaĢim ĠĢcan Ġlköğretim Okulu, Ümraniye, Ġstanbul‟da öğretmen olan
Mustafa ġeker tarafından yapılmıĢtır. Bu araĢtırmanın yapılandırmacı yaklaĢım
üzerine kurulu olan sosyal bilgiler eğitiminde, tarih konularının öğretiminde
öğrencilerin geçmiĢ zamanları ve tarihi olayları ezberlemeleri değil, tarihsel anlama ve
tarihsel düĢünme becerilerini geliĢtirmenin hedeflendiği söylenmektedir. Bu amaçların
gerçekleĢmesine katkıda bulunabilecek ve sosyal bilgiler konularının öğretiminde
kullanılabilecek alternatif öğrenmeortamlarından birisinin müzeler olduğu
belirtilmekte ve ilköğretim öğrencilerinin müze gezilerine ve müzelerin sosyal bilgiler
öğretiminde kullanılmasına iliĢkin görüĢ ve değerlendirmelerini ortaya koymak
amacıyla yapıldığı açıklanmaktadır.

2009 yılında AyĢe Güler tarafından Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Güzel
Sanatlar Eğitimi Resim-ĠĢ Eğitimi Anabilim Dalı‟nda, doktora tezi (yayımlanmamıĢ)
olarak, “Programlı ve Etkili Bir Müze Gezisi İçin Geliştirilen Müze Eğitim Paketinin
Etkililiğinin Ölçülmesi” baĢlıklı bir araĢtırma yapılmıĢtır. Bu araĢtırmada, Sanat
Etkinlikleri dersini programlı bir müze ziyareti için geliĢtirilen müze eğitim paketinin
içerisindeki etkinliklerine göre uygulamanın, eriĢiye, kalıcılığa ve tutuma etkisi ile
öğretmenlerin programlı bir müze ziyareti planlanmasının önemine iliĢkin görüĢlerini
belirlemek amaçlanmıĢtır. AraĢtırmada hem nicel hem de nitel veri toplama
yöntemlerinden yararlanılmıĢ ve deneysel desen yöntemlerinden ön test- son test
kontrol gruplu desen kullanılmıĢtır.

2010 yılında Emel Demirboğa tarafından Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü
Güzel Sanatlar Eğitimi Resim-ĠĢ Eğitimi Anabilim Dalı‟nda, yüksek lisans tezi
(yayımlanmamıĢ) olarak, “Sanal Müze Ziyaretlerinin Öğrencilerin Bilişsel ve
Duyuşsal Kazanımları Üzerindeki Etkileri” baĢlıklı bir araĢtırma yapılmıĢtır. Bu
araĢtırmada, betimsel analiz yönteminden yararlanılmıĢ ve iliĢkisel yaklaĢım
benimsenmiĢtir. Ġlköğretim Okulu 8. Sınıf öğrencilerinden 60 kiĢilik bir gruba,
öğrencilerin sanal müze ziyaretleriyle Görsel Sanatlar dersi kapsamında yapılan

77
etkinliklere yönelik tutumlarını ölçmek amacıyla, deney ve kontrol gruplarına açık
uçlu 12 sorudan oluĢan ön anket, son anket uygulanarak yapılmıĢtır.

2012 yılında, “Müzelerde Uygulanabilecek Müze Eğitim Etkinlikleri (Educational


Activities Applicable in Museums)”Alanya Belediyesi Kültür ve Sosyal ĠĢler
Müdürlüğü, Alanya‟da Uzman Sanat Tarihçi, Derya Pekgözlü KarakuĢ tarafından
yapılmıĢtır ve günümüzde üzerinde önemle durulan müze kavramı, müzecilik ve müze
eğitimi ile ilgili konuları içermektedir. Müze kavramının tanımı, müzeciliğin geliĢimi,
dünyada ve ülkemizde müze eğitiminin geliĢimsel süreci incelenmekte ve asıl üzerinde
durulması gereken önemli bir konu olan müze eğitiminde uygulanabilecek çeĢitli
etkinliklerden örnekler verilmektedir.

Müze kültürünün geliĢmesinde, müzelerin eğitim ortamı olarak kullanılmasının önemli


bir yeri olduğu ve müze eğitiminin müzenin amacını ve niteliklerini, sergileri,
sergilenen sanat eserlerini, müze ortamını, müze çevresini, müze ile insanlar
arasındaki iliĢkiyi ve müzenin disiplinlerarası yönlerini ele alırken, müzenin aktif bir
öğrenme ve geliĢme alanı olarak kullanımını da içerdiğini söylenmektedir.

Eğitim sürecinde müzelerden daha aktif ve verimli bir Ģekilde yararlanılabilmesi için;
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Milli Eğitim Bakanlığı, Yerel
Yönetimler, Sivil Toplum Örgütleri ve çeĢitli kuruluĢların iĢbirliği içinde çalıĢmaları
gerektiği belirtilmektedir.

2012 yılında Süreyya Turanlı tarafından Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü
Güzel Sanatlar Eğitimi Resim-ĠĢ Eğitimi Anabilim Dalı‟nda, doktora tezi
(yayımlanmamıĢ) olarak, “Oyuna Dayalı Müze Etkinliklerinin Öğrenci Erişi ve
Görsel Sanatlar Dersine Tutumları Üzerine Etkisi” baĢlıklı bir araĢtırma yapılmıĢtır.
Bu araĢtırmada müzeyi daha etkili bir öğrenme mekanı haline dönüĢtürmek için eğitsel
oyunların etkisini saptamak ve okullarda verilen Görsel Sanatlar dersinde müze
eğitimini daha etkili verebilmek amacıyla eğitsel oyun tekniklerinin incelenmesi
amaçlanmıĢtır. AraĢtırmada ön test- son test kontrol gruplu desen kullanılmıĢtır.

“Müze Eğitimi ve Yaratıcı Drama” konulu çalıĢma Hacettepe Üniversitesi, Ġlköğretim


Bölümü, Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı‟nda ArĢ. Gör. Sıddıka Oruç ve Niğde
Üniversitesi, Ġlköğretim Bölümü, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Anabilim Dalı‟nda
görevli Yrd. Doç. Dr. Bekir Necati Altın tarafından yapılmıĢtır. Bu araĢtırmada müze
eğitiminin öğrenciler açısından, yalnızca müze gezileriyle sınırlı olmadığını, müzede
78
eğitim programları ve müze dıĢı eğitsel etkinlikleriyle de bir bütün olduğundan ve
müze eğitimi programlarında etkin olarak kullanılabilecek yöntemlerden birinin de
eğitimde yaratıcı drama olduğundan bahsetmektedir.

Eğitimde yaratıcı dramanın, biliĢsel, duyuĢsal, deviniĢsel öğrenmeleri destekleyebilen


ve gerçekleĢtirebilen bir öğretim yöntemi olduğu ve bu nedenle müze eğitimi
programları içerisinde eğitimde yaratıcı dramaya yer verilmesinin, müzeden elde
edilecek kazanımların en üst düzeye çıkmasına olanak sağlayabileceği
belirtilmektedir.

79
80
BÖLÜM III

YÖNTEM

Bu bölümde araĢtırmanın modeline, evren ve örneklemine, veri toplama araçlarına ve


verilerin analizine iliĢkin bilgiler yer almaktadır.

3.1. AraĢtırmanın Modeli

Bu araĢtırmada tarama modelinde karma yöntem kullanılmıĢtır. Olay ve olgular


yakından izlenmiĢ ve katılımcı bir tavırla geliĢtirilerek sonuçlandırılmıĢtır.

“Nicel araĢtırma metodunun temel çalıĢma ilkesi, elde edilen bulguların bir Ģekilde
sayısal değerlerle anlatılması ve ölçülebilmesidir. AraĢtırmacı olay ve olgulara
dıĢarıdan bakar, nesnel bir tavır geliĢtirir, nitel araĢtırma metodunun temel çalıĢma
ilkesinde ise, araĢtırmacı olay ve olguları yakından izler, katılımcı bir tavır geliĢtirir”
(Yıldırım ve ġimĢek, 2008, s. 55).

Bu araĢtırmada etkili ve verimli nitel verilere ulaĢmak için, nitel veri elde etmede
önerilen ilkeler izlenerek görüĢme soruları hazırlanmıĢtır. “GörüĢme, nitel
araĢtırmalarda en sık kullanılan veri toplama aracı olarak karĢımıza çıkmaktadır.
GörüĢmenin etkili ve verimli bir veri toplama yöntemi olarak kullanılabilmesi için bu
yöntemin temel özelliklerini, güçlü ve zayıf yönlerini iyi anlamak, nitel veriye
ulaĢmayı kolaylaĢtıracak bir görüĢme formu hazırlamada ve görüĢmeyi gerçekleĢtirme
sürecinde dikkate alınması önerilen ilkeleri özümseyerek iĢe koĢmak gerekmektedir”
(Yıldırım ve ġimĢek 2008, s. 119).

81
Aynı yazarların görüĢüne göre genellikle iki tür görüĢmeden söz edilir.
“yapılandırılmıĢ görüĢme” ve “yapılandırılmamıĢ görüĢme”. Bunun yanı sıra Patton
(1987), üç tür görüĢme yaklaĢımından söz eder: “sohbet tarzı görüĢme”, “görüĢme
formu yaklaĢımı” ve “standartlaĢtırılmıĢ açık uçlu görüĢme tarzı” (Yıldırım ve ġimĢek
2008, s. 121).

3.2. Evren ve Örneklem

Bu araĢtırmanın evrenini Türkiye‟deki üniversitelerin sanat müzeleri oluĢturmaktadır.


Bu üniversite sanat müzeleri Ģunlardır:

1. Gazi Üniversitesi Resim Heykel Müzesi Ankara.

2. Hacettepe Üniversitesi Sanat Müzesi, Ankara.

3. Anadolu Üniversitesi ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi, EskiĢehir.

4. Galatasaray Üniversitesi Kültür ve Sanat Merkezi Ġstanbul.

5. Ġstanbul Üniversitesi Feyhaman Duran Müzesi (Ġstanbul Üniversitesi‟ne


bağlı toplam 16 müzeden biridir).

6. Koç Üniversitesi Rahmi Koç Müzesi, Ġstanbul.

7. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Heykel Müzesi, Ġstanbul.

8. Bilgi Üniversitesi Santralistanbul, Ġstanbul.

9. Marmara Üniversitesi Cumhuriyet Müzesi, Ġstanbul.

10. Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi, Ġstanbul.

AraĢtırma evreninin büyük olmasından dolayı örneklem alma yoluna gidilmiĢtir.

Örneklem

Rastgele örneklem yöntemiyle aĢağıdaki üniversitelerin sanat müzeleri örneklem


olarak seçilmiĢtir.

1. Ankara, Gazi Üniversitesi Resim Heykel Müzesi,

2. Ankara, Hacettepe Üniversitesi Sanat Müzesi,

3. EskiĢehir, Anadolu Üniversitesi ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi.

82
3.3. Veri Toplama Araçları

Yıldırım ve ġimĢek (2008), araĢtırmanın veri toplama teknikleri bakımından,


belirlenen araĢtırma soruları dikkate alınarak, eylem araĢtırmacısı problemi daha
ayrıntılı tanımlamak ve problemin çözümüne yönelik öneriler elde etmek amacıyla
ilgili alanda veri toplar, demektedirler.

AraĢtırmanın problemi doğrultusunda ortaya konulan alt problemlerin yanıtlanmasına


yönelik kaynak taramaları yapılmıĢ ve bu kaynaklardan elde edilen veriler
betimlenmiĢtir.

Bu nedenle araĢtırmanın kuramsal temelinin oluĢturulması için, alanda yayımlanmıĢ


tez, makale, kitap, bireysel ya da odak grup görüĢmesi, gözlem ve dokümanlara
baĢvurulmuĢtur. Bu dokümanların toplanması sürecinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı
kütüphaneleri, Gazi Üniversitesi kütüphanesi, Bilkent Üniversitesi Kütüphanesi,
Hacettepe Üniversitesi kütüphanesi, Ankara Üniversitesi ÇOKAUM kütüphanesi,
Milli Kütüphane ve diğer kütüphanelerde bulunan kaynaklar kullanılmıĢtır.

AraĢtırmanın alt problemlerini yanıtlamak, gerekli verileri elde etmek için nitel
yaklaĢımlar kullanılmıĢtır.

3.3.1. Müze Yöneticileri Ġle Yapılan GörüĢmeler

Gönüllü katılım ilkesine ait hazırlanmıĢ olan metin, görüĢme öncesi müze
yöneticilerine ve müze gezisi yapan öğrencilerin öğretmenlerine okutulmuĢ, sorular
daha sonra gerekli kiĢilere yöneltilmiĢtir.

Gönüllü Katılım

Bu araĢtırma, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Güzel Sanatlar Eğitimi,


Resim-ĠĢ Öğretmenliği Anabilim Dalı, doktora programı içinde, “Sanat Eğitimi
Ortamı Olarak Üniversite Sanat Müzelerinin ĠĢlevi” baĢlığı taĢıyan tez, doktora
araĢtırması olarak yapılmaktadır. AraĢtırma, üniversite sanat müzelerinin iĢlevini
belirlemek amacıyla, müze yöneticileri, müze gezisi yapan üniversite ve üzeri
öğrencileri ile MEB‟na bağlı diğer okulların öğrencilerine yöneliktir. Katılımcılar,
yanıt vermeleri ya da vermemeleri konusunda serbest bırakılarak bazı sorular
yöneltilecek ve bu araĢtırma sonucu ortaya çıkacak sonuçlara göre müzelerin iĢlevini
yapıp yapmadığının saptanabileceği ümit edilmektedir.

83
GörüĢme sürecinde söyleneceklerin tümü gizlidir. Bu bilgileri araĢtırmacıların dıĢında
kimsenin görmesi olası değildir. AraĢtırma sonuçları yazılırken, görüĢülen bireylerin
isimleri kesinlikle rapora yansıtılmayacaktır. AraĢtırmanın niteliği, katılımcılara
kesinlikle rahatsızlık verecek biçimde değildir.

Katılımcılar görüĢme yayıp yapmamakta tamamen özgürdür. GörüĢmeler,


katılımcıların izni ile yapılacaktır, sakıncalı bulanlar katılıp katılmamakta özgürdür.

Katılımcıların belirtmek istediği bir düĢünce veya herhangi bir sorularının olup
olmadığı sorulacak ve her türlü aydınlatıcı bilgi verilecektir.

3.4. Verilerin Toplanması

AraĢtırmada nitel ve nicel veri toplama teknikleri kullanılmıĢtır. AraĢtırmanın nicel


verileri görüĢme sorularının istatiksel olarak yorumlanması sonucu, nitel veriler ise
görüĢme formu soruları ile elde edilmiĢtir.

Bu araĢtırma, ilgili literatür ve buna bağlı olarak yabancı ve Türkçe yayınlar (tez,
makale, bildiri, kitap ve diğer bilimsel yayınlar) taranarak ve internet kaynaklarına
ulaĢılarak tamamlanmıĢtır. Müze ziyareti ve öğrenci gruplarına soruların
yönlendirilmesinden önce ilgili kurumlardan izinler alınmıĢtır. Bu süreçte üniversite
sanat müzeleri yöneticilerinden ve okulların müdürlerinden araĢtırma yapmak için
yasal izin alınmıĢtır.

Öğrencilerin müze ziyaretleri öncesi müze müdürleri ile görüĢmeler yapılmıĢ, gerekli
izinler alındıktan ve ulaĢım araçları okullar tarafından sağlandıktan sonra müzelere
gidilmiĢtir. Müze gezisi öncesi ısınma egzersizleri, müzedeki bir yapıtın ayrıntılı
olarak anlaĢılmasını sağlamak için yapıtın yorumu ile ilgili sorular, öğretmenler
tarafından müze gezisi öncesi, müzede gezi sırasında ve sonrasında yapılacak
çalıĢmalar öğrencilere ayrıntılı olarak anlatılmıĢ, öğrencilerin yapıtlar hakkında
konuĢabilmelerine ve tartıĢma ortamı yaratabilmelerine olanak tanınmıĢtır.

Etkinlikler sonucunda yalnızca sanat eğitimi bağlamında değil, tüm alanlarda (tutum,
davranıĢ, kültürlenme, bilinçlenme) daha etkili ve verimli bireyler olabilme adına
kazanımlar hedeflenmiĢtir.

84
3.4.1. GörüĢme Formu

GörüĢme form yöntemi, benzer konulara yönelmek yoluyla değiĢik insanlardan aynı
tür bilgilerin alınması amacıyla hazırlanır (Patton‟dan aktaran Güler, 2009).

AraĢtırmacı tarafından bu bilgiler gözönüne alınarak görüĢme formu soruları


hazırlanmıĢtır. GörüĢme formu birey tarafından biçimlendirilen açık uçlu sorulardan
oluĢmuĢtur. Ayrıca ilgili literatür (tez, makale, bildiri vb.) taranmıĢ ve araĢtırmacı
tarafından hazırlanmıĢtır. GörüĢme formunun güvenilirliğini sağlamak amacıyla
uzman görüĢüne baĢvurulmuĢ ve gerekli düzeltmeler yapıldıktan sonra son Ģekli
verilmiĢtir.

3.5. Verilerin Analizi

AraĢtırmanın alt problemleri doğrultusunda hazırlanmıĢ olan görüĢme sorularından ve


literatür taramalarından elde edilen veriler SPSS (statistical package for the social
sciences) 20 paket programı aracılığı ile analiz edilmiĢtir. Verilerin frekans ve
yüzdesel dağılımları verilmiĢtir.

DeğiĢkenler arası bağımlılık incelenirken Ki-Kare testi kullanılmıĢtır. Anlamlılık


seviyesi olarak 0,05 kullanılmıĢ olup, p<0,05 olması durumunda gruplar arasında
anlamlı bir fark olduğu, p>0,05 olması durumunda ise gruplar arasında anlamlı fark
olmadığı belirtilmiĢtir.

85
86
BÖLÜM IV

BULGULAR VE YORUMLAR

AraĢtırmanın bu bölümünde öncelikle nicel daha sonra nitel bulgular ve yorumlar yer
almaktadır. AraĢtırmada elde edilen sonuçlar tablolar ve yorumları ile birlikte aĢağıda
verilmektedir.

4.1. AraĢtırmanın Nicel Bulgu Ve Yorumları

AraĢtırmanın nicel bulguları aĢağıda verilmektedir.

4.1.1.Öğrencilere Yönelik Sorulara ĠliĢkin Bulgular ve Yorumlar

Tablo 4. 1. “Daha önce hiç müzeye gittiniz mi?” Sorusuna Verilen Yanıtların
Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu
Sınıf Ġstatistiksel
Lise Üniversite ve üzeri Toplam Analiz
Ki-
N % n % n % P
kare
Evet 70 93.3 54 98.2 124 95.4
Fisher's
Hayır 5 6.7 1 1.8 6 4.6 0.400
Exact
Toplam 75 100.0 55 100.0 130 100.0

“Daha önce hiç müzeye gittiniz mi?‟‟ sorusuna verilen yanıtlar ile katılımcıların
devam ettiği okul arasında anlamlı bir fark görülmemektedir (p>0,05).

AraĢtırmanın birinci sorusu öğrencilerin daha önce hiç müzeye gidip, gitmediklerini
öğrenmeye yöneliktir. Lise öğrencilerinin %93,3 gibi önemli bir bölümü evet, %6,7
gibi düĢük bir bölümü de hayır demiĢtir. Üniversite ve üzeri öğrencilerin %93,3‟ü
daha önce müzeye gittiklerini , %1,8‟i de gitmediklerini söylemiĢlerdir.

Ġstatiksel olarak anlamlı fark olmamakla birlikte lise öğrencilerinin daha düĢük oranda
müzeye gittiği görülmektedir (%93,3).
87
Bu sonuçlar, lise öğrencilerinin üniversite ve üzeri öğrencilerine göre daha az müze
ziyareti yaptıklarını göstermektedir. Burada da öğretmenlere düĢen görev, daha fazla
müze ziyareti düzenlemelerinin gerekliliğini göz önüne sermektedir.

"Daha önce hiç müzeye gittiniz mi?" Sorusuna Verilen Yanıtların


Dağılımı
120.0

100.0

80.0
%

60.0

40.0

20.0

0.0
Lise Üniversite ve üzeri
Hayır 6.7 1.8
Evet 93.3 98.2

ġekil 4. 1."Daha önce hiç müzeye gittiniz mi?" sorusuna verilen yanıtların dağılımı.

Tablo 4. 2. “Müze ziyaretinde öğrendiklerinizin sınıf ortamında öğrendiklerinize göre


daha kalıcı olduğunuzu düĢünür müsünüz?” Sorusuna Verilen Yanıtların Dağılımı ve
Ki-Kare Tablosu
Sınıf Ġstatistiksel
Lise Üniversite ve üzeri Toplam Analiz
Ki-
n % N % n % P
kare
Evet, kesinlikle 66 88.0 54 98.2 120 92.3
Fisher's
Hayır 9 12.0 1 1.8 10 7.7 0.044
Exact
Toplam 75 100.0 55 100.0 130 100.0
“Müze ziyaretinde öğrendiklerinizin sınıf ortamında öğrendiklerinize göre daha kalıcı
olduğunuzu düĢünür müsünüz?” sorusuna verilen yanıtlar ile katılımcıların devam
ettiği okul arasında anlamlı bir fark görülmektedir (p<0,05). Üniversite ve üzeri
öğrenciler lise öğrencilerine göre daha yüksek oranla kesinlikle evet demiĢtir (% 98,2).

88
AraĢtırmada öğrencilere sorulan müze ziyaretinde öğrenilenlerin sınıf ortamında
öğrendiklerine göre daha kalıcı olup olmadığına dair hazırlanan görüĢme formunun
ikinci sorusunun yanıtları lise gruplarında % 88,0 evet, %12,0 hayır olarak verilmiĢtir.
Üniversite ve üzeri öğrenci gruplarının verdiği yanıtlarda %98,2 evet, %1,8 hayır
çıkmıĢtır. Bu soruya verilen yanıtlar ile katılımcıların devam ettiği okul arasında
anlamlı bir fark görülmektedir.

Bu sonuca göre, öğrencilerin müze ziyaretlerinden daha fazla yararlanabilmesi için


eğitimcilerin öğrencileri sıklıkla müzelere götürmesi çözüm olabilir. ÇağdaĢ müzecilik
anlayıĢında eğitim hedefleri ön plana alınarak müzeler yeniden biçimlendirilmiĢtir. Bu
biçimlendirme, müze ziyaretinde öğrenilenlerin sınıf ortamında öğrenilenlere göre
daha kalıcı olmasını sağlar. Onur, müzelerdeki ve okul temelli olmayan diğer
çevrelerdeki öğrenme genellikle „‟informal öğrenme‟‟ ya da „‟serbest seçimli
öğrenme‟‟ olarak tanımlanır demekte ve Ģöyle devam etmektedir; “Bu tür öğrenmenin
özellikleri serbest seçimli olmaması, kendi kendine ilerlemesi ve gönüllü olmasıdır”
(Onur, 2012, s. 338-339).

“Müze ziyaretinde öğrendiklerinizin sınıf ortamında


öğrendiklerinize göre daha kalıcı olduğunuzu düĢünür müsünüz?”
Sorusuna Verilen Yanıtların Dağılımı

ġekil 4. 2. "Müze ziyaretinde öğrendiklerinizin sınıf ortamında öğrendiklerinize göre


daha kalıcı olduğunuzu düĢünür müsünüz?" sorusuna verilen yanıtların dağılımı.

89
Tablo 4. 3. “Gezdiğiniz müzede hiç eğitim etkinliğine katıldınız mı?” Sorusuna
Verilen Yanıtların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu
Sınıf Ġstatistiksel
Lise Üniversite ve üzeri Toplam Analiz
Ki-
N % n % n % P
kare
Evet 7 9.3 19 34.5 26 20.0
Hayır 68 90.7 36 65.5 104 80.0 11.080 0.001
Toplam 75 100.0 55 100.0 130 100.0

“Gezdiğiniz müzede hiç eğitim etkinliğine katıldınız mı?” sorusuna verilen yanıtlar ile
katılımcıların devam ettiği okul arasında anlamlı bir fark görülmektedir (p<0,05).

Lise öğrencileri, üniversite ve üzeri öğrencilere göre daha yüksek oranla müzede
eğitim etkinliğine katılmadıklarını belirtmiĢlerdir (% 90,7). Üniversite ve üzeri
öğrencilerin, % 65,5‟inin de müzede eğitim etkinliğine katılmadıkları görülmektedir.

Bu soruya verilen yanıtlar ile katılımcıların devam ettiği okul arasında anlamlı bir fark
vardır. Lise öğrencileri, üniversite ve üzeri öğrencilerine göre daha yüksek oranda
müzede eğitim etkinliğine katılmadıklarını belirtmiĢlerdir.

Müzelerde bir eğitim biriminin olmaması bunun açıklayıcısı olabilir. Ancak, burada
müze yöneticileri ve üniversitelerin ilgili birimleri devreye girebilir, öğrencilerin hiç
değilse bir dönem boyunca öğretmenlerinin uygun gördüğü saatlerde programlı bir
müze eğitimi ile bu sorunu giderebilirler.

Müzede yapılacak bir eğitim etkinliğinin öğrencilere sanat eğitimi yanında dünya
görüĢü kazandırabiliceği ve yaratıcı güçlerini arttırabileceği düĢünülmektedir.

90
“Gezdiğiniz müzede hiç eğitim etkinliğine katıldınız
mı?”
Sorusuna Verilen Yanıtların Dağılımı

ġekil 4. 3. "Gezdiğiniz müzede hiç eğitim etkinliğine katıldınız mı?" sorusuna verilen
cevapların dağılımı

Tablo 4. 4. “Müzedeki öğretim faaliyetlerinden sonra sanat eğitimine yönelik, bilgi,


beceri ve tutumlarınız geliĢti mi?” Sorusuna VerilenYanıtların Dağılımı ve Ki-Kare
Tablosu
Sınıf Ġstatistiksel
Lise Üniversite ve üzeri Toplam Analiz
Ki-
N % n % n % P
kare
Evet, kesinlikle 51 68.0 48 87.3 99 76.2
Hayır 24 32.0 7 12.7 31 23.8 5.472 0.019
Toplam 75 100.0 55 100.0 130 100.0

“Müzedeki öğretim faaliyetlerinden sonra sanat eğitimine yönelik, bilgi, beceri ve


tutumlarınız geliĢti mi?” sorusuna verilen yanıtlar ile katılımcıların devam ettiği okul
arasında anlamlı bir fark görülmektedir (p<0,05).

Üniversite ve üzeri öğrencileri lise öğrencilerine göre daha yüksek oranla, müzedeki
eğitim faaliyetlerinden sonra sanat eğitimine yönelik bilgi, beceri ve tutumlarının
geliĢtiğini belirtmiĢtir( %87,3).
91
Öğrenci görüĢme sorularının dördüncüsü olan müzedeki öğretim faliyetlerinden sonra
sanat eğitimine yönelik bilgi, beceri ve tutumların geliĢip geliĢmediği biçimindeki
sorunun yanıtları her iki grupça da olumlu sonuç vermiĢ öğrenciler müzeye yaptığı
ziyaretler sonrası daha heyecanlı, verimli ve bilgili olduklarını belirtmiĢlerdir.

Lise öğrencilerinin % 68,0‟ı kesinlikle evet, üniversite ve üzeri öğrencilerinin de %


87,3‟ü kesinlikle evet demiĢlerdir. Müzeler canlı kültür ortamları olarak
görülmektedir. Yanlızca öğrenciler için değil her zaman tüm toplumun eğitiminde
lokomotif güç olmayı sürdüreceklerdir.

“Müzedeki öğretim faaliyetlerinden sonra sanat eğitimine yönelik,


bilgi, beceri ve tutumlarınız geliĢti mi?”
Sorusuna Verilen Yanıtların Dağılımı

ġekil 4. 4."Müzedeki öğretim faaliyetlerinden sonra sanat eğitimine yönelik, bilgi,


beceri ve tutumlarınız geliĢti mi?" sorusuna verilen yanıtların dağılımı.

Tablo 4. 5. “Sanat eğitimi için müze ziyaretleri ya da müzedeki öğretim etkinliklerini


gerekli görüyor musunuz?” Sorusuna Verilen Yanıtların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu

Sınıf Ġstatistiksel
Lise Üniversite ve üzeri Toplam Analiz
Ki-
n % n % n % P
kare
Hayır, kesinlikle gereksiz 5 6.7 4 7.3 9 6.9
Gerekli 58 77.3 24 43.6 82 63.1
17.311 0.000
Kesinlikle gerekli 12 16.0 27 49.1 39 30.0
Toplam 75 100.0 55 100.0 130 100.0
92
“Sanat eğitimi için müze ziyaretleri ya da müzedeki öğretim etkinliklerini gerekli
görüyor musunuz?” sorusuna verilen yanıtlar ile katılımcıların devam ettiği okul
arasında anlamlı bir fark görülmektedir (p<0,05). Üniversite ve üzeri öğrenciler, lise
öğrencilerine oranla, sanat eğitimi için müze ziyaretlerini ya da müzedeki öğrenim
etkinliklerini kesinlikle gerekli gördüklerini belirtmiĢtir (% 49,1).

Öğrenci görüĢme sorularının beĢincisi olan sanat eğitimi için müzedeki eğitim
etkinliklerinin gerekli olup olmadığı sorusuna iki grup öğrenci de büyük bir
çoğunlukla “evet gereklidir” demiĢlerdir. Lise öğrencilerinin %16,0‟ı kesinlikle
gerekli, %77,3‟ü gerekli, % 6,7‟si ise gereksiz demiĢtir. Üniversite ve üzeri
öğrencilerin %7,3‟ü gereksiz, %43,6‟sı gerekli, % 49,1‟i ise kesinlikle gerekli
bulmuĢtur. Bu sonuçlara göre, müzelerde bir öğretim etkinliğinin olması öğrencilerin
beklentilerindendir. Müzelerde verilecek bir eğitim programı, okul ve müze eğitimini
bütünleĢtirici bir yapıda olmalıdır. Müzelerin eğitim ortamı olarak kullanılmasının önü
açılmalı, özendirici giriĢimlerin yapılması için eğitimin kurumlarınında müzelere ilgi
göstermesi gereklidir. Sanat eğitimi, öğrencilerin tam anlamıyla kültürlenmesi ve tam
eğitimli birey olmaları için önemlidir.

“Sanat eğitimi için müze ziyaretleri ya da müzedeki öğretim


etkinliklerini gerekli görüyor musunuz?”
Sorusuna Verilen Yanıtların Dağılımı

ġekil 4. 5. "Sanat eğitimi için müze ziyaretleri ya da müzedeki öğretim etkinliklerini


gerekli görüyor musunuz?" sorusuna verilen yanıtların dağılımı.

93
Tablo 4. 6. “Müzeler sanat eğitimi için öğretim ortamı olmalı mıdır?” Sorusuna
Verilen Yanıtların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu
Sınıf Ġstatistiksel
Lise Üniversite ve üzeri Toplam Analiz
Ki-
N % n % n % P
kare
Evet 67 89.3 50 90.9 117 90.0
Hayır 8 10.7 5 9.1 13 10.0 0.000 1.000
Toplam 75 100.0 55 100.0 130 100.0

“Müzeler sanat eğitimi için öğretim ortamı olmalı mıdır?” sorusundan elde edilen
bulgular, öğrencilerin devam ettikleri okul türlerine göre, görüĢlerinde anlamlı bir fark
bulunmadığını göstermektedir (p>0,05). Ġstatiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte
lise öğrencilerinin daha düĢük oranda evet yanıtı verdiği görülmüĢtür (%89,3).

Lise öğrencilerinin %89,3 „ü evet %10,7‟si hayır demiĢtir. Üniversite ve üzeri öğrenci
gruplarının %90,9‟u evet, %9,1‟i hayır demiĢtir.

Öğrencilerin çok az da olsa bir kısmının hayır demesi, daha az veya hiç müze ziyareti
yapmamalarından kaynaklanmaktadır.

Müze ziyareti yapmanın ve müzelerin eğitim ortamı olarak kullanılmasının önemi


burada da açıkca görülmektedir. Hooper-Greenhill‟e (2007) göre, müzede öğrenmenin
en anlamlı özelliklerinden biri kimlikleri biçimlendirme gücüdür ( Akt. Onur, 2012,
s.192).

94
“Müzeler sanat eğitimi için öğretim ortamı olmalı
mıdır?”
Sorusuna Verilen Yanıtların Dağılımı

ġekil 4. 6. "Müzeler sanat eğitimi için öğretim ortamı olmalı mıdır?" sorusuna verilen
yanıtların dağılımı

Tablo 4. 7. “Gezdiğiniz müzenin size sunmasını istediğiniz öğretim etkinlikleri var


mıdır?” Sorusuna Verilen Yanıtların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu

Sınıf Ġstatistiksel
Lise Üniversite ve üzeri Toplam Analiz
Ki-
N % n % n % P
kare
Evet 41 54.7 23 41.8 64 49.2
Hayır 34 45.3 32 58.2 66 50.8 2.096 0.148
Toplam 75 100.0 55 100.0 130 100.0

“Gezdiğiniz müzenin size sunmasını istediğiniz öğretim etkinlikleri var mıdır?”


sorusundan elde edilen bulgulara göre, katılımcıların devam ettikleri okul türleri ile
görüĢleri arasında anlamlı bir fark olmadığı görülmektedir (p>0,05).

Ġstatiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte, üniversite ve üzeri öğrencilerinin daha


düĢük oranda evet yanıtı verdiği görülmüĢtür (% 41,8).

95
Üniversite ve üzeri öğrencilerin daha düĢük oranda evet dediği görülmüĢtür. Lise
öğrencilerinin % 54,7‟si böyle bir beklenti içinde olduklarını belirtmiĢtir, % 45,3‟ü ise
beklentileri olmadığını söylemiĢtir. Üniversite ve üzeri öğrencilerin, % 41,8‟i evet, %
58,2‟si hayır demiĢtir. Bu sonuçlara göre lise öğrencileri üniversite öğrencilerine göre
daha fazla beklenti içindedir. Bunun nedeni olasılıkla, lise öğrencilerinin böyle bir
öğretim etkinliği ile daha az karĢılaĢtıkları yönünde olabilir. Ayrıca, üniversite ve
üzeri öğrencilerin müze eğitiminde kendilerini daha yetkin hissetmeleri ya da sunulan
olanakların daha yeterli olması neden gösterebilir.

“Gezdiğiniz müzenin size sunmasını istediğiniz öğretim etkinlikleri


var mıdır?”
Sorusuna Verilen Yanıtların Dağılımı

ġekil 4. 7. "Gezdiğiniz müzenin size sunmasını istediğiniz öğretim etkinlikleri var


mıdır?" sorusuna verilen yanıtların dağılımı.

96
Tablo 4. 8. “Müze ziyaretiniz sonrasında müzede gördüklerinizi, bilgilerinizi
çalıĢmalarınızda kullandınız mı?” Sorusuna Verilen Yanıtların Dağılımı ve Ki-Kare
Tablosu
Sınıf Ġstatistiksel
Lise Üniversite ve üzeri Toplam Analiz
Ki-
n % n % n % P
kare
Hiç kullanmadım 52 69.3 19 34.5 71 54.6
Nadiren kullandım 7 9.3 7 12.7 14 10.8
Genellikle kullandım 14 18.7 24 43.6 38 29.2 16.571 0.001
Daima/çok/hep kullandım 2 2.7 5 9.1 7 5.4
Toplam 75 100.0 55 100.0 130 100.0

“Müze ziyaretiniz sonrasında müzede gördüklerinizi, bilgilerinizi çalıĢmalarınızda


kullandınız mı?” sorusundan elde edilen bulgulara göre, katılımcıların devam ettiği
okulların bölümleri ile verilen yanıtlar arasında anlamlı bir fark görülmektedir
(p<0,05).

Lise öğrencilerinin % 69,3‟ü gördüklerini ve bilgilerini çalıĢmalarında hiç


kullanmadığını, % 9,3‟ü nadiren kullandığını, %18,7‟si genellikle kullandığını, %
2,7‟si de daima kullandığını belirtmiĢtir.

Üniversite ve üzeri öğrencilerin % 34,5‟i hiç kullanmadığını söylerken % 12,7‟si


nadiren kullandığını, % 43,6‟sı genellikle kullandığını, % 9,1‟i ise çok kullandığını
söylemiĢtir. Bu grup öğrenciler lise öğrencilerine göre daha yüksek oranda olumlu
görüĢ bildirmiĢlerdir.

Üniversite ve üzeri öğrenciler lise öğrencilerine göre daha yüksek oranla müzede
gördüklerini çalıĢmalarında genellikle kullandığını belirtmiĢtir (% 43,6).

ÇağdaĢ eğitimde öğrencilerin bilgiyi nasıl depolayacağı değil, ona nasıl ulaĢılacağının
öğretilmesi hedeflenmeli ve öğretmenler bu bilgilerin kullanılması için öğrenciye yol
gösterici, ortam yaratıcı ve güdüleyici kiĢiler olmalıdır.

Ayrıca, müzede görülenlerin sonradan sınıf ve atölye ortamında kullanılması,


öğrencilerin müzeye götürülmesi ve yönlendirilmesi ile olasıdır.

“Müzede eğitim sadece müze ziyareti boyutu ile sınırlı kalmamalıdır. Müze
ziyaretinden sonraki haftalarda öğrencilerin müzede yaĢadığı gözlem ve incelemeler
resim derslerinde farklı uygulamalara (görsel, teorik, yazı ile drama ile)
dönüĢtürülmelidir” (S. Buyurgan ve U. Buyurgan, 2012, s. 116).
97
“Müze ziyaretiniz sonrasında müzede gördüklerinizi, bilgilerinizi
çalıĢmlarınızda kullandınız mı?” Sorusuna Verilen Yanıtların
Dağılımı

ġekil 4. 8."Müze ziyaretiniz sonrasında müzede gördüklerinizi, bilgilerinizi


çalıĢmalarınızda kullandınız mı?" sorusuna verilen yanıtların dağılımı.

Tablo 4. 9. “Müze ziyareti sürecinde müzedeki sanat yapıtlarından eğitim materyali


olarak yararlandınız mı?” Sorusuna Verilen Yanıtların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu
Sınıf Ġstatistiksel
Lise Üniversite ve üzeri Toplam Analiz
Ki-
N % n % n % P
kare
Evet 24 32.0 37 67.3 61 46.9
Hayır 51 68.0 18 32.7 69 53.1 15.851 0.000
Toplam 75 100.0 55 100.0 130 100.0
“Müze ziyareti sürecinde müzedeki sanat yapıtlarından eğitim materyali olarak
yararlandınız mı?” sorusuna verilen yanıtlar ile katılımcıların devam ettiği okulların
bölümleri arasında anlamlı bir fark görülmektedir (p<0,05).

Üniversite ve üzeri öğrencileri lise öğrencilerine göre daha yüksek oranla müzedeki
sanat yapıtlarından eğitim materyali olarak yararlandığını belirtmiĢtir (% 67,3). Lise
öğrencilerinin % 32,0‟ı evet, % 60,0‟ının ise hayır dedikleri görülmüĢtür.

Üniversite ve üzeri öğrencilerin % 67,3 oranında evet, % 32,7 oranında hayır dedikleri
görülmüĢtür.

98
Bu sonuçlar, üniversite ve üzeri öğrencilerinin lise öğrencilerine göre daha yüksek
oranda müzedeki sanat yapıtlarından eğitim materyali olarak yararlandıklarnı
göstermektedir. Lise öğrencilerinin çoklukla müze ziyareti sürecinde müzedeki sanat
yapıtlarından eğitim materyali olarak yararlanamayıĢlarının pek çok nedeni olabilir.
Öğretmenlerin alan eğitimi almamıĢ olması, müze gezisinin yorucu ve kısa olması,
öğretmenin müze gezisi sonrası öğrenciyi bu konuda yönlendirmemesi, bu
nedenlerden bir kaçı olabilir. MEB bu konuda öğretmenlere hizmet içi eğitim kursları
vererek olası eksiklikleri giderebilir. Üniversite ve üzeri öğrencilerin müzedeki sanat
yapıtlarından eğitim materyali olarak daha fazla yararlanıyor olmaları müze
ziyaretlerinin daha sık, daha programlı ve planlı yapılıyor olmalarından kaynaklanmıĢ
olabilir.

Günümüzde müzecilik çağdaĢ anlamda müzede öğrenmeyi, yaĢayarak ve dokunarak


gerçekleĢtirmektedir. Bu da müzedeki sanat yapıtlarında eğitim materyali olarak
yararlanmayı ön plana çıkarmaktadır. Onur‟a göre, hayal gücünü kıĢkırtmak, duyguları
harekete geçirmek, “nesneden öğrenmek” esastır ( 2009, s. 13).

“Müze ziyareti sürecinde müzedeki sanat yapıtlarından eğitim


materyali olarak yararlandınız mı?”
Sorusuna Verilen Yanıtların Dağılımı

ġekil 4. 9. "Müze ziyareti sürecinde müzedeki sanat yapıtlarından eğitim materyali


olarak yararlandınız mı?" sorusuna verilen yanıtların dağılımı.

99
Tablo 4.10. “Müzedeki sanat yapıtlarının eğitim materyali olarak kullanılması
durumunda yaratıcı düĢünme becerilerinin geliĢeceğine inanıyor musunuz?” Sorusuna
verilen yanıtların dağılımı ve Ki-Kare tablosu

Sınıf Ġstatistiksel
Lise Üniversite ve üzeri Toplam Analiz
Ki-
N % n % n % P
kare
Evet 59 78.7 50 90.9 109 83.8
Hayır 16 21.3 5 9.1 21 16.2 2.666 0.103
Toplam 75 100.0 55 100.0 130 100.0

“Müzedeki sanat yapıtlarının eğitim materyali olarak kullanılması durumunda yaratıcı


düĢünme becerilerinin geliĢeceğine inanıyor musunuz?” sorusuna verilen yanıtlar ile
katılımcıların devam ettiği okulların bölümlari arasında anlamlı bir fark
görülmemektedir (p>0,05). Ġstatiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte lise
öğrencilerinin daha düĢük oranda evet yanıtı verdiği görülmüĢtür (% 78. 7).
Bu soruya lise öğrencilerinin, üniversite ve üzeri öğrencilere göre daha düĢük oranda
evet dediği görülmüĢtür. Lise öğrencilerinin % 78.7‟si bu soruya evet derken % 21.3‟ü
hayır demiĢlerdir. Üniversite ve üzeri öğrencilerin % 90,9‟u evet, % 9,1‟i hayır
demiĢtir.
Her iki grupta çoğunlukla bu soruya olumlu yanıt vermiĢlerdir. Bu sonuç, sanat
eğitimcilerinin müzelerdeki sanat yapıtlarından eğitim açısından daha fazla
yararlanmaları gerekliliğini ortaya koymaktadır.

100
“Müzedeki sanat yapıtlarının eğitim materyali olarak kullanılması
Durumunda yaratıcı düĢünme becerilerinin geliĢeceğine inanuyor
musunuz?”
Sorusuna Verilen Yanıtların Dağılımı

ġekil 4.10. "Müzedeki sanat yapıtlarının eğitim materyali olarak kullanılması


durumunda yaratıcı düĢünme becerilerinin geliĢeceğine inanıyor musunuz?" sorusuna
verilen yanıtların dağılımı.

Tablo 4.11.“Müzedeki eğitim etkinliklerinde konunuzla ilgili çalıĢma olanakları


sunuluyor mu?” Sorusuna verilen yanıtların dağılımı ve Ki-Kare tablosu

Sınıf
Ġstatistiksel
Üniversite ve
Lise Toplam Analiz
üzeri
Ki-
n % n % n % P
kare
Hayır, hiçbir Ģekilde
32 42.7 26 47.3 58 44.6
sunulmuyor
0.84
Kısmen sunuluyor 14 18.7 12 21.8 26 20.0 0.654
8
Sunuluyor 29 38.7 17 30.9 46 35.4
Toplam 75 100.0 55 100.0 130 100.0

“Müzedeki eğitim etkinliklerinde konunuzla ilgili çalıĢma olanakları sunuluyor mu?”


sorusuna verilen yanıtlar ile katılımcıların devam ettiği okulların bölümleri arasında
anlamlı bir fark görülmemektedir (p>0,05). Ġstatiksel olarak anlamlı olmamakla
birlikte lise öğrencileri, çalıĢma olanaklarının sunulmadığını üniversite ve üzeri
öğrencilerinden daha düĢük oranla belirtmektedir (% 42. 7).
101
Lise öğrencilerinin % 42,7‟si hayır, % 17,7‟si kısmen, % 38,7‟si evet derken,
üniversite ve üzeri öğrencilerin % 47,3‟ü hayır, % 21,8‟i si kısmen, % 30,9‟u evet
demiĢtir. Bu sonuçlara göre, lise öğrencileri çalıĢma olanaklarının sunulmadığını,
üniversite ve üzeri öğrencilere göre daha düĢük oranda belirtmektedirler.

Müzede yapılan eğitim etkinliklerinde sunulan çalıĢma olanaklarının konuyla


bağlantılı olması, sanat eğitimcisi ve müze yönetiminin eĢ güdümlü, planlı ve
programlı bir müze ziyereti düzenlemeleri ile geçerlilik kazanabileceği
düĢünülmektedir.

Öğretmen, öğrencileri ile müze ziyareti yapmadan önce müzeyi kendisi gezmeli,
araĢtırma yaparak bilgi toplamalı ve yapıtlarla ilgili ayrıntıları öğrenerek öğrencilere
anlatmalıdır. Bu ön hazırlık daha sonra yapılacak gezide öğrencilere konuyla ilgili
çalıĢma olanağı olarak yansıyacak ve yardımcı olacaktır.

“Müzedeki eğitim etkinliklerinde konunuzla ilgili çalıĢma


olanakları sunuluyor mu?”
Sorusuna Verilen Yanıtların Dağılımı

ġekil 4.11. "Müzedeki eğitim etkinliklerinde konunuzla ilgili çalıĢma olanakları


sunuluyor mu?" sorusuna verilen yanıtların dağılımı.

4.1.2. Öğrencilere Yönelik Sorulara Verilen Yanıtların Bölümlere Göre Dağılımı


Öğrencilere yöneltilen sorulara verilen yanıtların öğrencilerin çeĢitli liselerden (Güzel
Sanatlar Anadolu Lisesi, Endüstri Meslek Lisesi) olmaları nedeniyle bölümlerine göre
bir ayrıma gidilmiĢtir.
102
Tablo 4.12.“Daha önce hiç müzeye gittiniz mi?” Sorusuna verilen yanıtların dağılımı
ve Ki-Kare tablosu

Bölüm Ġstatistiksel
Sanat Diğer Toplam Analiz
Ki-
n % n % n % P
kare
Evet 77 98.7 27 96.4 104 98.1
Fisher's
Hayır 1 1.3 1 3.6 2 1.9 0.460
Exact
Toplam 78 100.0 28 100.0 106 100.0

“Daha önce hiç müzeye gittiniz mi?” sorusuna verilen yanıtlar ile katılımcıların devam
ettikleri okulların bölümleri arasında anlamlı bir fark görülmemektedir (p>0,05).
Ġstatiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte sanat bölümlerinde okuyan öğrencilerin
diğer bölümlerde okuyan öğrencilere göre daha düĢük oranda evet yanıtı verdiği
görülmektedir (% 96. 4).

Bu soruya lise öğrencilerinin % 98,7‟si evet, % 1,3‟ü hayır demiĢtir. Diğer grubun ise
% 96,4‟ü evet, % 3, 6‟ sı hayır demiĢtir. Burada ortaya çıkan sonuç, sanat eğitimi alan
öğrencilerin almayanlara göre daha sık müzeye gittikleri yönündedir. Ayrıca, derslerde
ilgisiz olan öğrencilerin de müze ziyareti sonucu daha ilgili olabileceği düĢünülürse,
müze ziyaretlerinin öğrencinin baĢarısı açısından önemi ortaya çıkmaktadır. Az farkla
da olsa iki bölüm arasında daha önce müzeye gitme oranının olumsuz yönde az oluĢu
sevindiricidir.

103
“Daha önce hiç müzeye gittiniz mi?”
Sorusuna Verilen Yanıtların Bölümlere Göre Dağılımı

ġekil 4.12. "Daha önce hiç müzeye gittiniz mi?" sorusuna verilen yanıtların dağılımı.

Tablo 4.13.“Müze ziyaretinde öğrendiklerinizin sınıf ortamında öğrendiklerinize göre


daha kalıcı olduğunuzu düĢünür müsünüz?” Sorusuna verilen yanıtların dağılımı ve
Ki-Kare tablosu

Bölüm Ġstatistiksel
Sanat Diğer Toplam Analiz
Ki-
n % n % n % P
kare
Evet, kesinlikle 72 92.3 27 96.4 99 93.4
Fisher's
Hayır 6 7.7 1 3.6 7 6.6 0.673
Exact
Toplam 78 100.0 28 100.0 106 100.0

“Müze ziyaretinde öğrendiklerinizin sınıf ortamında öğrendiklerinize göre daha kalıcı


olduğunuzu düĢünür müsünüz?” sorusuna verilen yanıtlar ile katılımcıların devam
ettiği okulların bölümleri arasında anlamlı bir fark olduğu görülmemektedir (p>0,05).

Ġstatiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte sanat bölümü öğrencilerinin daha düĢük
oranda evet yanıtı verdiği görülmektedir (% 92. 3).

104
Sanat eğitimi alan öğrencilerin % 92,3‟ü kesinlikle evet, %7,7‟si hayır demiĢtir. Diğer
grubun % 96,4‟ü evet, % 3,6‟sı hayır demiĢtir.

Öğrenciler sınıf ve atölye ortamından sonra müze ortamına geldiklerinde bu değiĢik ve


çeĢitli nesnelerle dolu alan onlara, okulda edindikleri bilginin yeni bir boyutunu sunar.

Böylece sınıfta baĢarmanın çok zor olabileceği nitelikler müzelerde kolayca


gerçekleĢebilir. S. Buyurgan ve U. Buyurgan (2012) tarafından yapılan çalıĢmada,
müzeler sanata, tarihe, bilime, doğaya ve kültüre ait gerçek objeleri içinde barındıran
önemli mekanlardır denilmektedir. Öyleyse her alana yönelik en heyecan verici ve
kalıcı öğrenme müzelerde gerçekleĢebilir.

“Müze ziyaretinde öğrendiklerinizin sınıf ortamında öğrendiklerinize


göre daha kalıcı olduğunuzu düĢünür müsünüz?”
Sorusuna Verilen Yanıtların Dağılımı

ġekil 4.13. "Müze ziyaretinde öğrendiklerinizin sınıf ortamında öğrendiklerinize göre


daha kalıcı olduğunuzu düĢünür müsünüz?" sorusuna verilen yanıtların dağılımı.

105
Tablo 4.14. “Gezdiğiniz müzede hiç eğitim etkinliğine katıldınız mı?” Sorusuna
verilen yanıtların dağılımı ve Ki-Kare tablosu

Bölüm Ġstatistiksel
Sanat Diğer Toplam Analiz
Ki-
n % n % n % P
kare
Evet 21 26.9 5 17.9 26 24.5
Hayır 57 73.1 23 82.1 80 75.5 0.491 0.484
Toplam 78 100.0 28 100.0 106 100.0

“Gezdiğiniz müzede hiç eğitim etkinliğine katıldınız mı?” sorusuna verilen yanıtlar ile
katılımcıların devam ettiği okulların bölümleri arasında anlamlı bir fark
görülmemektedir (p>0,05). Ġstatiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte diğer
bölümlerde okuyan öğrencilerin daha düĢük oranda evet yanıtı verdiği görülmektedir
(% 17. 9).

Sanat eğitimi alan grubun % 26,9‟u evet derken, % 73,1‟i hayır demiĢtir. Diğer
grupların % 17,9 „u evet, % 82,1‟i hayır demiĢtir. “Hayır” yanıtının her iki grupta da
yüksek oluĢu müzelerde bir eğitim etkinliğinin eksikliğini açıkça göz önüne
sermektedir.

Sanat eğitimi için müzelerin eğitim iĢlevlerinin kalıcı ve etkili öğrenmede ne kadar
önemli ve gerekli olduğu burada bir kez daha karĢımıza çıkmaktadır.

“Müzede eğitimin özellikle sanat eğitimi alanı da dahil olmakla birlikte birçok alanda
kullanılabileceği, hatta bireyin yaĢantısında ömür boyu var olabileceği kabul
edilmektedir” (Buyurgan ve Mercin, 2005, s. 62).

106
“Gezdiğiniz müzede hiç eğitim etkinliğine katıldınız mı?”
Sorusuna Verilen Yanıtların Dağılımı

ġekil 4.14. "Gezdiğiniz müzede hiç eğitim etkinliğine katıldınız mı?" sorusuna verilen
yanıtlarım dağılımı.

Tablo 4.15.“Müzedeki öğretim faaliyetlerinden sonra sanat eğitimine yönelik, bilgi,


beceri ve tutumlarınız geliĢti mi?” Sorusuna verilen yanıtların dağılımı ve Ki-Kare
Tablosu

Bölüm Ġstatistiksel
Sanat Diğer Toplam Analiz
Ki-
n % n % n % P
kare
Evet, kesinlikle 64 82.1 19 67.9 83 78.3
Hayır 14 17.9 9 32.1 23 21.7 1.679 0.195
Toplam 78 100.0 28 100.0 106 100.0

“Müzedeki öğretim faaliyetlerinden sonra sanat eğitimine yönelik, bilgi, beceri ve


tutumlarınız geliĢti mi?” sorusuna verilen yanıtlar ile katılımcıların devam ettiği
okulların bölümleri arasında anlamlı bir fark görülmemektedir (p>0,05).

Ġstatiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte diğer bölümde okuyan öğrencilerin daha
düĢük oranda evet yanıtı verdiği görülmektedir (% 67. 9).

107
Müzedeki öğretim faliyetlerinin sanat eğitimine yönelik bilgi, beceri ve tutumları
geliĢtirip geliĢtirmediğine yönelik soruya, sanat eğitimi alan grubun % 82,1‟i evet, %
17,9‟u hayır derken, diğer grubun % 67,9‟u evet, % 32,1‟ i hayır demiĢtir.

Her iki grubun öğrencileri de çoğunlukla müzede alınacak bir öğretim faliyetinin
beceri ve tutumları geliĢtireceğini söylemiĢ olmalarına karĢın, sanat eğitimi alan
grupta bu oran daha fazladır. Müzedeki öğretim faiyetleri sonrası öğrencinin tutumu,
öğretmenlerin sınıf ortamında yönlendirici etkinlikler düzenlemesine de bağlıdır.
Öğretmenler sınıf ortamında ve atölyelerde müzeyi anımsatan yazılı ve görsel
materyaller kullanarak eğitim ortamını zenginleĢtirebilirler.

“Hooper-Greenhill‟e göre, (1999, s.140-141) müzelerde öğrenme potansiyeli


nesnelerden öğrenme potansiyeli ile müzelerin ne yaptığı hakkında öğrenmeyi
içermektedir. Bu potansiyelin gerçekleĢtirilmesi ile müzeler ile öğretmenler arasında
dikkatli ve detaylı planlamayı ve iĢbirliği içinde çalıĢmayı gerektirmektedir” (Akt.
Güler, 2009, s.46).

“Müzedeki öğretim faaliyetlerinden sonra sanat eğitimine yönelik,


bilgi, beceri ve tutumlarınız geliĢti mi?”
Sorusuna Verilen Yanıtların Dağılımı

ġekil 4.15. "Müzedeki öğretim faaliyetlerinden sonra sanat eğitimine yönelik, bilgi,
beceri ve tutumlarınız geliĢti mi?" sorusuna verilen yanıtların dağılımı.
108
Tablo 4.16.“Sanat eğitimi için müze ziyaretleri ya da müzedeki öğretim etkinliklerini
gerekli görüyor musunuz?” Sorusuna verilen yanıtların dağılımı ve Ki- Kare tablosu.

Bölüm Ġstatistiksel
Sanat Diğer Toplam Analiz
Ki-
n % n % n % P
kare
Hayır, kesinlikle gereksiz 4 5.1 1 3.6 5 4.7
Gerekli 45 57.7 18 64.3 63 59.4
- -
Kesinlikle gerekli 29 37.2 9 32.1 38 35.8
Toplam 78 100.0 28 100.0 106 100.0
*Sonuç vermediği için test yapılamamıĢtır.

Sanat bölümünde okuyan öğrenciler, diğer bölümlerde okuyan öğrencilere göre daha
düĢük oranla (% 94,9) sanat eğitimi için müze ziyaretlerini ya da müzedeki öğretim
etkinliklerini gerekli gördüğünü belirtmiĢtir.

Sanat eğitimi için müze ziyaretlerinin veya müzedeki öğretim etkinliklerinin gerekli
olup olmadığını ölçen bu soruya sanat eğitimi alan öğrenci gruplarının % 5,1‟i hayır
derken, % 57,7‟si gerekli, % 37,2‟si ise kesinlikle gereklidir demiĢtir. Hayır diyenlerin
sayısı iki grupta da çok az görülmektedir. Diğer grubun % 3,6‟sı hayır, % 64,3‟ü
gerekli % 32,1‟i kesinlikle gerekli olduğunu söylemiĢtir.

Müzelerde sanat eğitimi etkinlikleri programlar halinde düzenlenmelidir. Müzeler,


okulların yapmak isteyip de yapamadıkları eğitimleri yapabilecek güce ve olanaklara
sahip kültür mekanlarıdır. Bu nedenle müzelerde öğretim etkinlikleri kesinlikle
gereklidir.

Ġlhan‟a göre; ilköğretimde okutulan Görsel Sanatlar ders programının öğrenme


alanlarından biri “müze eğitimi”dir. Sanat etkinlikleri ders programının öğrenme
alanlarının biri de “müze kültürü”dür (Ġlhan, 2007, s.23).

109
“Sanat eğitimi için müze ziyaretleri ya da müzedeki öğretim
Etkinliklerini gerekli görüyor musunuz?”
Sorusuna Verilen Yanıtların Dağılımı

ġekil 4.16. "Sanat eğitimi için müze ziyaretleri ya da müzedeki öğretim etkinliklerini
gerekli görüyor musunuz?" sorusuna verilen yanıtların dağılımı.

Tablo 4.17. “Müzeler sanat eğitimi için öğretim ortamı olmalı mıdır?” Sorusuna
Verilen yanıtların dağılımı ve Ki-Kare tablosu

Bölüm Ġstatistiksel
Sanat Diğer Toplam Analiz
Ki-
n % n % n % P
kare
Evet 72 92.3 23 82.1 95 89.6
Fisher's
Hayır 6 7.7 5 17.9 11 10.4 0.154
Exact
Toplam 78 100.0 28 100.0 106 100.0

“Müzeler sanat eğitimi için öğretim ortamı olmalı mıdır?” sorusuna verilen yanıtlar
ile katılımcıların devam ettiği okulların bölümler arasında anlamlı bir fark
görülmemektedir (p>0,05).

Ġstatiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte diğer bölümde okuyan öğrencilerin daha
düĢük oranda evet yanıtı verdiği görülmektedir (% 82. 1).

110
Sanat eğitimi alan gruplar % 92,3 oranında evet, % 7,7 oranında hayır demiĢtir. Diğer
gruplar ise % 82,1 evet , % 17,9 hayır demiĢtir.

Burada da yine sanat eğitimi alan grupların müzelerin sanat eğitiminde öğrenmenin bir
baĢka seçeneği olduğu gerçeğini onayladıkları görülmektedir.

Sınıf ortamında yetenek ve becelerilerini gösteremeyen bazı öğrenciler müzelerde


gerçek objelerle karĢılaĢtıklarında daha baĢarılı olabilirler. Eğitimde amaç baĢarı ise
müzeler sanat eğitimi ortamı için önemli mekanlardır. Diğer gruplarda da olumlu
görüĢ bildirenler çok olmasına karĢın sanat eğitimi alanlara göre daha azdır.

“Müzeler sanat eğitimi için öğretim ortamı olmalı mıdır?”


Sorusuna Verilen Yanıtların Dağılımı

ġekil 4.17. "Müzeler sanat eğitimi için öğretim ortamı olmalı mıdır?" sorusuna verilen
yanıtların dağılımı.

111
Tablo 4.18.“Gezdiğiniz müzenin size sunmasını istediğiniz öğretim etkinlikleri var
mıdır?” Sorusuna verilen yanıtların dağılımı ve Ki-Kare tablosu

Bölüm Ġstatistiksel
Sanat Diğer Toplam Analiz
Ki-
n % n % n % P
kare
Evet 34 43.6 23 82.1 57 53.8
Hayır 44 56.4 5 17.9 49 46.2 10.818 0.001
Toplam 78 100.0 28 100.0 106 100.0

“Gezdiğiniz müzenin size sunmasını istediğiniz öğretim etkinlikleri var mıdır?”


sorusuna verilen yanıtlar ile katılımcıların devam ettiği bölümler arasında anlamlı bir
fark vardır (p<0,05).

Diğer bölümlerde okuyan öğrenciler sanat bölümünde okuyan öğrencilere göre, daha
yüksek oranla gezdikleri müzenin sunmasını istedikleri eğitim etkinlikleri olduğunu
belirtmiĢtir (%82,1). Sanat eğitimi alan grup bu soruya % 43,6 ile evet, % 56,4 ile
hayır, diğer grup ise % 82,1 ile evet, % 17,9 ile hayır demiĢtir.

Müzeler planlı bir gezi sonucu öğrencilere farklı öğrenme biçimi sunarlar. Bu durum
derse ilgisiz olan öğrenciyi güdüler, olumlu etkiler kazandırır. Ayrıca müze eğitimi,
öncelikle sanatsal amaçlar kazanılmasında önemli rol oynar. Bu nedenle öğrencilerin
müzelerden beklentilerinin neler olduğu öğretmenler ve müze yöneticileri tarafından
belirlenip giderilmesi ve olanaklar sunulması bu alandaki eksikliği giderecektir.

112
“Gezdiğiniz müzenin size sunmasını istediğiniz öğretim
Etkinlikleri var mıdır?” Sorusuna Verilen Yanıtların Dağılımı

ġekil 4.18"Gezdiğiniz müzenin size sunmasını istediğiniz öğretim etkinlikleri var


mıdır?" sorusuna verilen yanıtların dağılımı

Tablo 4.19.“Müze ziyaretiniz sonrasında müzede gördüklerinizi, bilgilerinizi


çalıĢmalarınızda kullandınız mı?” Sorusuna Verilen Yanıtların Dağılımı ve Ki-Kare
Tablosu

Bölüm Ġstatistiksel
Sanat Diğer Toplam Analiz
Ki-
n % n % n % P
kare
Hiç kullanmadım 31 39.7 22 78.6 53 50.0
Nadiren kullandım 8 10.3 1 3.6 9 8.5
Genellikle kullandım 33 42.3 4 14.3 37 34.9 12.462 0.006
Daima/çok/hep kullandım 6 7.7 1 3.6 7 6.6
Toplam 78 100.0 28 100.0 106 100.0

“Müze ziyaretiniz sonrasında müzede gördüklerinizi, bilgilerinizi çalıĢmalarınızda


kullandınız mı?”sorusuna verilen yanıtlar ile katılımcıların devam ettiği bölümler
arasında anlamlı bir fark görülmektedir (p<0,05).

113
Diğer bölümde okuyan öğrenciler, sanat bölümünde okuyan öğrencilere göre daha
yüksek oranla müze ziyaretinden sonra müzede gördüklerini çalıĢmalarda hiç
kullanmadıklarını belirtmiĢtir (%78,6). Sanat bölümünde okuyan öğrencilerin %
39,7‟si müze ziyareti sonrası müzede gördüklerini, bilgilerini çalıĢmalarında
kullanmadıkları, % 10,3‟ü nadiren kullandığını, % 42,3‟ü genellikle kullandığını, %
7,7‟si de daima-çok kullandığını söylemiĢtir. Diğer gruplar ise, % 78,6 hiç
kullanmadım, % 3,6 nadiren kullandım, % 14,3 genellikle kullandım, % 3,6 daima-
çok kullandım demiĢtir.

Müzelerde, okulda öğrenilen bilgiler somut olarak görülür. Bu durum öğrenme


yaĢantılarını zenginleĢtirir. Hayal gücü ve yaratıcılık müze ziyaretleri sonrası
öğrenciyi güdüler ve edinimlerini çalıĢmalarına yansıtabilmelerine neden olur. Bu
edinimlerin çalıĢmalarında kullanılabilmesi sanat eğitimi alanlar arasında daha fazla
olarak ortaya çıkabilir.

“Müze ziyaretiniz sonrasında müzede gördüklerinizi,


Bilgilerinizi çalıĢmalarınızda kullandınız mı?”
Sorusuna Verilen Yanıtların Dağılımı

ġekil 4.19. "Müze ziyaretiniz sonrasında müzede gördüklerinizi, bilgilerinizi


çalıĢmalarınızda kullandınız mı?" sorusuna verilen yanıtların dağılımı.

114
Tablo 4.20. “Müze ziyareti sürecinde müzedeki sanat yapıtlarından eğitim materyali
olarak yararlandınız mı?” Sorusuna verilen yanıtların dağılımı ve Ki-Kare tablosu

Bölüm Ġstatistiksel
Sanat Diğer Toplam Analiz
Ki-
n % n % n % P
kare
Evet 47 60.3 10 35.7 57 53.8
Hayır 31 39.7 18 64.3 49 46.2 4.054 0.044
Toplam 78 100.0 28 100.0 106 100.0

“Müze ziyareti sürecinde müzedeki sanat yapıtlarından eğitim materyali olarak


yararlandınız mı?” sorusuna verilen yanıtlar ile katılımcıların devam ettiği bölümler
arasında anlamlı bir fark görülmektedir (p<0,05).

Sanat bölümünde okuyan öğrenciler, diğer bölümlerde okuyan öğrencilere göre daha
yüksek oranda müze ziyareti sürecinde müzedeki sanat yapıtlarından eğitim materyali
olarak yararlandıklarını belirtmiĢlerdir (% 60,3). Bu soruya sanat bölümünde okuyan
öğrencilerin % 60. 3‟ü evet, % 39. 7‟si hayır derken, diğer bölümlerde okuyan
öğrencilerin % 35. 7‟si evet, % 64. 3‟ü de hayır demiĢtir.

Müzelerdeki sanat yapıtlarından eğitim materyali olarak yararlanmak, planlı bir müze
gezisi gerektirir. Öğretmenlerin etkili bir müze gezi programı hazırlayabilmeleri, özel
bir uzmanlık eğitimi almaları sonucunda olasıdır.

“Ülkemizde de müze eğitimi adına olumlu geliĢmeler yaĢanmaktadır. Ancak,


öğretmenlerimizin eğitim sürecinde verilen müze eğitimi ile ilgili bilinç ve
bilgilendirme ve müzelerimizdeki müze eğitimi uzmanları ve eğitim mekanları henüz
istenen seviyede değildir” yorumuyla müze eğitiminin önemi vurgulanmıĢtır”
(Buyurgan ve Mercin, 2005, s. 132).

115
“Müze ziyareti sürecinde müzedeki sanat yapıtlarından
Eğitim materyali olarak yararlandınız mı?”
Sorusuna Verilen Yanıtların Dağılımı

ġekil 4.20. “Müze ziyareti sürecinde müzedeki sanat yapıtlarından eğitim materyali
olarak yararlandınız mı?” sorusuna verilen yanıtların dağılımı

Tablo 4.21.“Müzedeki sanat yapıtlarının eğitim materyali olarak kullanılması


durumunda yaratıcı düĢünme becerilerinin geliĢeceğine inanıyor musunuz?” Sorusuna
verilen yanıtların dağılımı ve Ki-Kare tablosu

Bölüm Ġstatistiksel
Sanat Diğer Toplam Analiz
Ki-
n % n % n % P
kare
Evet 71 91.0 25 89.3 96 90.6
Fisher‟s
Hayır 7 9.0 3 10.7 10 9.4 0.722
Exact
Toplam 78 100.0 28 100.0 106 100.0

“Müzedeki sanat yapıtlarının eğitim materyali olarak kullanılması durumunda yaratıcı


düĢünme becerilerinin geliĢeceğine inanıyor musunuz?” sorusuna verilen yanıtlar ile
katılımcıların devam ettiği bölümler arasında anlamlı bir fark görülmemektedir
(p>0,05). Ġstatiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte diğer bölümde okuyan
öğrencilerin daha düĢük oranda evet yanıtı verdiği görülmektedir (% 89. 3).

116
Sanat bölümlerinde okuyan öğrencilerin % 91. 0‟ı hayır, diğer bölümlerde okuyan
öğrencilerin %89. 3‟ü evet, % 10. 7‟si hayır oranında yanıt verdiği görülmektedir.

Müzelerde sergilenen yapıtlar, ziyaret eden öğrencilere görsel etki yapar, eleĢtiri
ortamı yaratır, özgün yapıtların görülmesi sonucu öğrencinin ufku açılır ve görsel
okuryazarlık sağlar.

“Tüm bu deneyimleri kazanmak (yaĢantılar), müzenin mimari ortamının estetiğinden


etkilenmekten, ünlü bir sanat eseriyle birebir hesaplaĢmaya kadar bir müze ziyaretiyle
mümkün olmaktadır” (Buyurgan ve Mercin, 2005, s. 110).

“Müzedeki sanat yapıtlarının eğitim materyali olarak kullanılması


durumunda yaratıcı düĢünme becerilerinin geliĢeceğine inanıyor
musunuz?”
Sorusuna Verilen Yanıtların Dağılımı

ġekil 4.21. "Müzedeki sanat yapıtlarının eğitim materyali olarak kullanılması


durumunda yaratıcı düĢünme becerilerinin geliĢeceğine inanıyor musunuz?" sorusuna
verilen yanıtların dağılımı.

117
Tablo 4.22.“Müzedeki eğitim etkinliklerinde konunuzla ilgili çalıĢma olanakları
sunuluyor mu?” Sorusuna verilen yanıtların dağılımı ve Ki-Kare tablosu

Bölüm Ġstatistiksel
Sanat Diğer Toplam Analiz
Ki-
n % n % n % P
kare
Hayır, hiçbir Ģekilde sunulmuyor 31 39.7 17 60.7 48 45.3
Kısmen sunuluyor 18 23.1 6 21.4 24 22.6
4.424 0.109
Sunuluyor 29 37.2 5 17.9 34 32.1
Toplam 78 100.0 28 100.0 106 100.0

“Müzedeki eğitim etkinliklerinde konunuzla ilgili çalıĢma olanakları sunuluyor mu?”


sorusuna verilen yanıtlar ile katılımcıların devam ettiği bölümler arasında anlamlı bir
fark görülmemektedir (p>0,05).

Ġstatiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte sanat bölümü öğrencileri müzedeki eğitim
etkinliklerinde konuyla ilgili çalıĢma olanaklarının sunulmadığını diğer bölümde
okuyan öğrencilere göre daha düĢük oranda belirtmiĢtir (% 39. 7).

Sanat bölümünde okuyan öğrencilerin % 39. 7‟si, müzedeki eğitim etkinliğinde


çalıĢma olanağının sunulmadığını, % 23. 1‟i kısmen sunulduğunu, % 37. 2‟sinin de
sunulduğunu söylediği görülmüĢtür.

Diğer bölümlerde okuyan öğrencilerin % 60. 7‟si hayır, hiçbir Ģekilde sunulmuyor
derken, % 21. 4‟ü kısmen sunulduğunu, % 17. 9‟u da sunulduğunu söylemiĢtir.

Bu sonuçlara göre müzelerde daha fazla eğitim etkinliği düzenlemek için, çalıĢma
olanaklarının iyileĢtirilmesi ve sunulması gerekliliği ortaya çıkmaktadır.

118
“Müzedeki eğitim etkinliklerinde konunuzla ilgili çalıĢma olanakları
sunuluyor mu?”
Sorusuna Verilen Yanıtların Dağılımı

ġekil 4.22."Müzedeki eğitim etkinliklerinde konunuzla ilgili çalıĢma olanakları


sunuluyor mu?" sorusuna verilen yanıtların dağılımı

4.2.AraĢtırmanın Nitel Bulgu ve Yorumları


AraĢtırmanın nitel bulguları öğrenciler ve müze yöneticileri ile yapılan görüĢme formu
sorularının yorumlanması ve araĢtırmacının gözlemleri ile elde edilmiĢtir. GörüĢme
formu sorularına alan uzmanlarının görüĢleri alınarak son biçimi verilmiĢtir. GörüĢler,
açık uçlu sorular sorularak elde edilmiĢtir.

Elde edilen bulguların analizi, öğrencilerle yapılan görüĢme formundaki sorulara


verdikleri yanıtların incelenmesi, araĢtırma sorularının düzenlenmesi ve yüzdelik
oranlarının incelenerek yorumlanması biçiminde olmuĢtur. Bu tür bir yaklaĢım, nitel
araĢtırmada “betimsel analiz” yaklaĢımı olarak kabul edilmektedir.

119
4.2.1.Müze Yöneticileriyle Yapılan GörüĢme Formu Soruları ve Yanıtları

Gazi Üniversitesi Resim Heykel Müzesi Müdürü Ġle Yapılan SöyleĢinin Soru ve
Yanıtları

S.1. Üniversitenize ait müzenizde bir eğitim birimi var mı?

- Henüz yok!

S.2. Müzenizde eğitim birimi varsa ne zaman kuruldu?

- …………

S.3. Bu birimde eğitim etkinlikleri yapılıyor mu?

- Eğitim birimi olarak değil ancak, sanat eğitimi gören öğrencilerle ve


hocaların katılımı ile yapılıyor.

S.4. Eğitim birimi ile ilgili sorunlarınız (fiziki donanım, uzman ekip vb.)
var mı, varsa bunlar kısaca nelerdir?

-Eğitim birimi olmadığı için cevap veremeyeceğim.

S.5. Müzenizdeki koleksiyonlar nasıl oluĢturuldu, kimler önayak oldu?

- Müze koleksiyonunun oluĢumu Gazi Eğitim Enstitüsü‟nün kuruluĢuna kadar


uzanıyor. ÇeĢitli dönemlerde zamanın yöneticileri ve bölüm öğretim elemanlarının
katkıları ile etkinlikler düzenlenmiĢ; çoğu Gazili olan sanatçılardan bağıĢ yöntemi ile
bu günkü sayısına ulaĢmıĢtır.

S.6. Müzenin fiziki yapısı müze eğitimine uygun bir ortam sunabiliyor
mu?

- Daha önceleri müze alanı 1200 metrekareye kadar geniĢletilmiĢti ancak o


zamanlar eğitim amaçlı çalıĢmalar vardı. ġimdi bu olanak maalesef yoktur.

S.7. Ziyaretçi sayısı ve profili hakkında bilgi verebilir misiniz?

- Müzenin hedef kitlesi Gazi Üniversitesi‟nin öğrencileri ve Ankaralı


sanatseverlerdir.

S.8. Müzenizde eğer veriliyorsa eğitim etkinliklerinin amaçları nelerdir?

-Gazi Üniversitesi Resim Heykel Müzesi‟nin sanatsal belleğin oluĢmasına


katkıda bulunması beklenir.

120
S.9. Müzenizde yapılan eğitimin içeriği hakkında kısa bir bilgi verebilir
misiniz?

- Müze eğitimi kapsamında müzenin tanıtımı ve içeriği hakkında bilgilendirme


yapılmaktadır.

S.10. Müzenizde verilen eğitim etkinliklerine katıldınız mı, katıldıysanız


hangilerine katıldınız?

- Müze eğitimi dersi kapsamında verilen derslerin yanı sıra orta öğretim
öğrencilerine verilen tanıtım amaçlı etkinliklere katıldım.

S.11. Katıldığınız etkinliklerde öğrencilerin tutum ve davranıĢları ile ilgili


gözlemleriniz nelerdir?

- Öğrenciler bilgilendirildikten sonra eserlerle ilgili teknik, içerik ve resmin ya


da heykelin yapılıĢ nedenleri ile ilgili merak ettikleri soruların yanıtlarını alınca,
ĢaĢkınlık ve yer yer hayranlık gösterileri sergilediklerine Ģahit oldum.

S.12. Müzenizde verilen eğitim etkinlikleri nelerdir?

- Orijinal tablolardan resim incelemesi yaparak sonrasında röprodüksiyonunun


yapılması gibi etkinliklerdir.

S.13. Bu eğitim etkinliklerinde kullanılan öğretim yöntem ve teknikleri


nelerdir?

-…………

S.14. Bu yöntem ve teknikleri, katılımcıların ilgisi, sunulan bilgi ve


becerilerin düzenlenmesi görsel, eğitsel ve katılımcıların etkin olması açısından
nasıl değerlendiriyorsunuz?

-……………

S.15. Müzenizde verilen eğitimlerde öğretmenler müzede sergilenen sanat


eserlerini eğitim materyali olarak kullanıyor mu?

-Evet!

S.16. Size göre, müzede eğitim alan kiĢilerde, yaratıcı düĢünme


becerilerinde (yaratıcı düĢünme, eleĢtirel düĢünme, problem çözme) değiĢim
gözleniyor mu?

121
-Kesinlikle gözlenmiĢtir.

S.17. Size göre, müzede eğitim alan kiĢilerde, müzedeki öğrenme


sürecinde, güdülenme, sorumluluk alma, iĢ birliği yapma gibi becerilerde değiĢim
gözleniyor mu?

-Evet!

S.18. Bu etkinlikleri bir genelleme yaparak değerlendirmeniz gerekse sınıf


ortamında yapılan çalıĢmalardan ne farkı olabileceğini söylersiniz?

-Sınıf ortamında uzaktır. Yerinde eğitim için önemli bir aĢamadır.

S.19. Öğretmenler ve okullar (ilkokul, ortaokul, lise, üniversite), müzenizi


eğitim ortamı olarak kullanıyorlar mı?

-Evet!

S.20. Müzenizde eğitim birimi oluĢturulması adına giriĢimleriniz nelerdir?

-Müzemizin olanakları dahilinde daha geniĢ kitlelere ulaĢmak hedeflenir.

S.21. Müzenizde eğitim birimi olmamasının doğurduğu/doğuracağı


sonuçları değerlendirir misiniz?

- Müzemizde eğitim birimi olmaması, yaĢayan müze kavramından


uzaklaĢmamıza ve insanların müzeden etkin olarak yararlanma olanağından yoksun
kalmasına neden olmaktadır.

Hacettepe Üniversitesi Sanat Müzesi Müdür Yardımcısı Ġle Yapılan SöyleĢinin


Soru ve Yanıtları

S.1. Üniversitenize ait müzenizde bir eğitim birimi var mı?

- Hayır bir eğitim birimimiz yok ancak ilkokul, ortaokul, lise ve üniversiteler
kendi eğitim programları ile müze eğitimimizi aktifleĢtirmektedirler.

S.2. Müzenizde eğitim birimi varsa ne zaman kuruldu?

- …………

S.3. Bu birimde eğitim etkinlikleri yapılıyor mu?

- Müzeyi ziyarete gelen her okul kendi eğitim programını uyguluyor.


122
S.4. Eğitim birimi ile ilgili sorunlarınız (fiziki donanım, uzman ekip vb.) var
mı, varsa bunlar kısaca nelerdir?

-………….

S.5. Müzenizdeki koleksiyonlar nasıl oluĢturuldu, kimler önayak oldu?

- Prof. Dr. Ahmet GöğüĢ baĢlattı, 1990 yılında Kültür Merkezi Sanat
Galerisi‟ndeki eserlerle devam edildi. 2005 yılında müze kuruldu. Eserler Müze
DanıĢma Kurulu yönergesi doğrultusunda müzeye kazandırıldı.

S.6. Müzenin fiziki yapısı müze eğitimine uygun bir ortam sunabiliyor mu?

- Evet.

S.7. Ziyaretçi sayısı ve profili hakkında bilgi verebilir misiniz?

- Yılda 5000 civarı, okullar, fakülteler yoğun (üniversiteler).

S.8. Müzenizde eğer veriliyorsa eğitim etkinliklerinin amaçları nelerdir?

-Müze eğitimi okullar tarafından resim, heykel ve seramik, etkinlikleri


bağlamında veriliyor.

S.9. Müzenizde yapılan eğitimin içeriği hakkında kısa bir bilgi verebilir
misiniz?

- Resim, seramik, heykel eğitimi, üniversitelerin ilgili bölümlerinin drama


etkinlikleri gibi eğitimler yapılmaktadır.

S.10. Müzenizde verilen eğitim etkinliklerine katıldınız mı, katıldıysanız


hangilerine katıldınız?

- Evet, sanat tarihi ve drama etkinliklerine katıldım.

S.11. Katıldığınız etkinliklerde öğrencilerin tutum ve davranıĢları ile ilgili


gözlemleriniz nelerdir?

- Öğrencilerin yüksek oranda ilgi, heyecan ve merak duyguları içinde olduğunu


gördüm.

S.12. Müzenizde verilen eğitim etkinlikleri nelerdir?

-Resim, seramik, heykel, drama eğitimi.

123
S.13. Bu eğitim etkinliklerinde kullanılan öğretim yöntem ve teknikleri
nelerdir?

-Konuyla ilgili olarak eğitim veren öğretmenler ve uzmanlar ile görüĢmenizi


öneririm. Sonuçta, müze ve eğitimi uzmanının kendi alanlarına uygun sorulara cevap
vermesi araĢtırmanızla ilgili doğru sonuçlara ulaĢmanızı sağlayacaktır.

S.14. Bu yöntem ve teknikleri, katılımcıların ilgisi, sunulan bilgi ve


becerilerin düzenlenmesi görsel, eğitsel ve katılımcıların etkin olması açısından
nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Olumlu sonuçlar doğuracağı kanısındayım.

S.15. Müzenizde verilen eğitimlerde öğretmenler müzede sergilenen sanat


eserlerini eğitim materyali olarak kullanıyor mu?

-Müzede sergilenen eserler üzerinden konu, malzeme ve uygulama alanları


düzenleniyor, eleĢtirel konuĢmalar yapılıyor.

S.16. Size göre, müzede eğitim alan kiĢilerde, yaratıcı düĢünme


becerilerinde (yaratıcı düĢünme, eleĢtirel düĢünme, problem çözme) değiĢim
gözleniyor mu?

-Öğretmenlerden edindiğimiz bilgiler doğrultusunda çocukların hayal gücüne


bağlı yaratıcılıklarının geliĢtiği söyleniyor.

S.17. Size göre, müzede eğitim alan kiĢilerde, müzedeki öğrenme sürecinde,
güdülenme, sorumluluk alma, iĢ birliği yapma gibi becerilerde değiĢim gözleniyor
mu?

-Kesinlikle gözleniyor.

S.18. Bu etkinlikleri bir genelleme yaparak değerlendirmeniz gerekse sınıf


ortamında yapılan çalıĢmalardan ne farkı olabileceğini söylersiniz?

- Aktif olarak müzede eğitim, orijinal eserlerle karĢılaĢma ve düĢünme gibi


farklılıklar sunar.

S.19. Öğretmenler ve okullar (ilkokul, ortaokul, lise, üniversite), müzenizi


eğitim ortamı olarak kullanıyorlar mı?

- Evet.

124
S.20. Müzenizde eğitim birimi oluĢturulması adına giriĢimleriniz nelerdir?

- Daha geniĢ bir müze için planlama yapılmıĢtır. Eğitim Fakülteleri ve Güzel
Sanatlar iĢbirliği içindedir.

S.21. Müzenizde eğitim birimi olmamasının doğurduğu/doğuracağı


sonuçları değerlendirir misiniz?

-Müze eğitimi kültürün taĢınmasında ve yaĢatılmasında önemlidir.

EskiĢehir Anadolu Üniversitesi ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi Müdürü Ġle Yapılan


SöyleĢinin Soru ve Yanıtları

S.1. Üniversitenize ait müzenizde bir eğitim birimi var mı?

- Hayır.

S.2. Müzenizde eğitim birimi varsa ne zaman kuruldu?

- …………

S.3. Bu birimde eğitim etkinlikleri yapılıyor mu?

- …………..

S.4. Eğitim birimi ile ilgili sorunlarınız (fiziki donanım, uzman ekip vb.) var
mı, varsa bunlar kısaca nelerdir?

-………….

S.5. Müzenizdeki koleksiyonlar nasıl oluĢturuldu, kimler önayak oldu?

-Müze koleksiyonunu oluĢturan eserler; satın alma ve bağıĢ yoluyla oluĢturuldu.


Güzel Sanatlar Fakültesi‟nin denetiminde olan sanat galerisinde sergilenen eserler
koleksiyona kazandırıldı. Prof. Dr. Yılmaz BüyükerĢen ve Prof. Dr. Engin Ataç
önayak oldu.

S.6. Müzenin fiziki yapısı müze eğitimine uygun bir ortam sunabiliyor mu?

-………..

S.7. Ziyaretçi sayısı ve profili hakkında bilgi verebilir misiniz?

-Yıllık ortalamalara göre 15.000 ile 20.000 arası ziyaretçiye sahiptir. YaklaĢık
2000‟e yakını yabancı ziyaretçilerden oluĢmaktadır. Ayrıca Anadolu Üniversitesi
125
öğrencilerinin KÜL 199 (Kültürel etkinlikler) dersi kapsamında müzeyi ziyaret ederek
ders kredisi tamamlamaktadırlar.

S.8. Müzenizde eğer veriliyorsa eğitim etkinliklerinin amaçları nelerdir?

-………….

S.9. Müzenizde yapılan eğitimin içeriği hakkında kısa bir bilgi verebilir
misiniz?

-…………….

S.10. Müzenizde verilen eğitim etkinliklerine katıldınız mı, katıldıysanız


hangilerine katıldınız?

- ……………

S.11. Katıldığınız etkinliklerde öğrencilerin tutum ve davranıĢları ile ilgili


gözlemleriniz nelerdir?

- ……………..

S.12. Müzenizde verilen eğitim etkinlikleri nelerdir?

-………………

S.13. Bu eğitim etkinliklerinde kullanılan öğretim yöntem ve teknikleri


nelerdir?

-……………..

S.14. Bu yöntem ve teknikleri, katılımcıların ilgisi, sunulan bilgi ve


becerilerin düzenlenmesi görsel, eğitsel ve katılımcıların etkin olması açısından
nasıl değerlendiriyorsunuz?

-………………

S.15. Müzenizde verilen eğitimlerde öğretmenler müzede sergilenen sanat


eserlerini eğitim materyali olarak kullanıyor mu?

-…………….

S.16. Size göre, müzede eğitim alan kiĢilerde, yaratıcı düĢünme


becerilerinde (yaratıcı düĢünme, eleĢtirel düĢünme, problem çözme) değiĢim
gözleniyor mu?

126
-…………….

S.17. Size göre, müzede eğitim alan kiĢilerde, müzedeki öğrenme sürecinde,
güdülenme, sorumluluk alma, iĢ birliği yapma gibi becerilerde değiĢim gözleniyor
mu?

-……………..

S.18. Bu etkinlikleri bir genelleme yaparak değerlendirmeniz gerekse sınıf


ortamında yapılan çalıĢmalardan ne farkı olabileceğini söylersiniz?

-……………

S.19. Öğretmenler ve okullar (ilkokul, ortaokul, lise, üniversite), müzenizi


eğitim ortamı olarak kullanıyorlar mı?

-……………

S.20. Müzenizde eğitim birimi oluĢturulması adına giriĢimleriniz nelerdir?

- ………….

S.21. Müzenizde eğitim birimi olmamasının doğurduğu/doğuracağı


sonuçları değerlendirir misiniz?

-………………

4.2.2. Müze Yöneticileri Ġle Yapılan GörüĢme Formu Sorularına Verilen


Yanıtlara ĠliĢkin Yorumlar

Yapılan görüĢmeler sonucunda üç üniversitenin de müze yöneticileri müzelerinde bir


eğitim biriminin olmadığını ancak, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversitelerin güzel
sanatlar bölümlerinden öğrencilerin öğretmenlerinin rehberliğinde müze ziyareti,
drama, seramik, heykel, resim yapma gibi kendi eğitim etkinliklerini uyguladıklarını
ve amaçlarının sanatsal belleğin oluĢmasına katkı sağlamak olduğunu söylemiĢlerdir.
Bu tür eğitim etkinlikleri sonucunda öğrencide ilgi, merak ve ĢaĢkınlık gözlendiğini,
müzede sergilenen yapıtlardan eğitim materyali olarak yararlanıldığını, bir eğitim
birimi olmamasının yaĢayan müze kavramından uzaklaĢmalarına ve insanların
müzeden etkin olarak yararlanma olanağından yoksun kalmalarına neden olduğunu
belirtmiĢlerdir.

127
Gazi Üniversitesi Müzesi yöneticisi, müzede alınan eğitim sonrası öğrencide yaratıcı
düĢünme becerilerinin geliĢtiği, Hacettepe Sanat Müzesi yöneticisi, öğretmenlerden
alınan bilgiler doğrultusunda çocukların hayal gücüne bağlı yaratıcılıklarının
geliĢtiğinin söylendiğini belirtmiĢ, Anadolu Üniversitesi ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi
yöneticisi ise yanıt vermemiĢtir.

Gazi Üniversitesi Resim Heykel Müzesi‟nin cumhuriyetin ilk yıllarında kurulduğu,


diğer ikisinin ise yakın zamanlarda kurulduğu ve müzedeki yapıtların satın alma ve
bağıĢlarla oluĢturulduğu belirtilmiĢtir.

Sınıf ortamı ile müze ortamının karĢılaĢtırılmasında her üç müzenin yöneticisi de


benzer açıklamalar yapmıĢ ve yerinde eğitimin önemini vurgulayarak müzelerinin
eğitim ortamı olarak fiziki açıdan da yeterli olduğunu belirterek müzelerinin olanakları
dahilinde daha geniĢ kitlelere ulaĢmayı hedeflediklerini belirtmiĢlerdir.

Gazi Eğitim Fakültesi Resim-ĠĢ Eğitimi Anabilim Dalı 4. sınıf öğrencileri, her yıl
Müze Eğitimi ve Uygulamaları dersi kapsamında ders öğretim elemanı rehberliğinde,
müzeye programlı bir müze ziyareti yaparak bir hafta boyunca müzedeki etkinliklere
katılır ve ders iĢlerler. Müzede yapılan öğrenme deneyimleri sınıf ortamı ile
iliĢkilendirilerek, tamamlayıcı nitelikte düzenlenmektedir.

Buyurgan ve Mercin (2005) müze gezilerinin öğrenciye aktif ve seçenekli çalıĢma


ortamı sunduğunu belitmiĢler ve bunun müzeye yapılan okul ziyaretlerinin en değerli
yönlerinden biri olduğunu söylemiĢlerdir.

Müzelere yapılan ziyaretçi sayısının, Hacettepe Sanat Müzesi‟nde yılda 5000 kiĢi
olduğu belirtilmiĢ, Anadolu Üniversitesi ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi‟nde ise yıllık
ortalamalara göre 15.000 ile 20.000 kiĢi arasında olduğu ve bu sayının yaklaĢık 2000‟e
yakınının yabancı ziyaretçilerden oluĢtuğu, ayrıca Anadolu Üniversitesi öğrencilerinin
KÜL 199 (Kültürel etkinlikler) dersi kapsamında müzeyi ziyaret ederek ders kredisi
tamamladıkları söylenmiĢtir.

Hacettepe Sanat Müzesi yöneticisi, müzede sergilenen sanat eserlerinden, konu,


malzeme ve uygulama alanları düzenleyerek yararlandıklarını ve bu uygulamaların
aktif olarak müzede eğitim, orijinal eserlerle karĢılaĢma, düĢünme gibi farklılıklar
sunduğunu söylemiĢtir.

128
Aynı yönetici tarafından bir eğitim birimi oluĢturmak adına giriĢimlerinin olup
olmadığı sorusuna ise daha geniĢ bir müze için giriĢimlerde bulunulduğu ve Eğitim
Fakülteleri ile Güzel Sanatlar Fakültesi ile iĢbirliği içinde oldukları belirtilmiĢtir.

Anadolu Üniversitesi ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi yöneticisi, müzede bir eğitim birimi
olmamasının doğurduğu/doğuracağı sonuçları değerlendirmezken, diğer iki müze
yöneticisi bu konudaki düĢüncelerinin, müzenin olanakları içinde hedeflerinin daha
geniĢ kitlelere ulaĢmak olduğunu söylemiĢlerdir.

Çağımızda, sosyal ve teknik açıdan geniĢ olanaklarının olduğu, bu olanakların geniĢ


kitlelere ulaĢtırılabildiği bir gerçektir. ÇağdaĢ dünyada müzeler, sanatı toplumun her
kesimine ulaĢtırmak amacıyla çocuklar, gençler ve aileler için çeĢitli programlar
sunmakta ve eğitim etkinlikleri düzenleyerek zengin bir çeĢitlilik sağlamaktadırlar.

Günümüzde geliĢmiĢ ülkeler, müzelerde öğretim etkimlikleri düzenleme konusundaki


çalıĢmalarını her geçen gün arttırmaktadır. “Eğitim programlarında öğrencilere,
öğretmenlere, yöneticilere, halka, ailelere ve engellilere yönelik programlar yer
almaktadır. Örneğin, Modern Sanatlar Müzesi‟nde, (MoMA, New York) anaokulu,
ilköğretim ve ortaöğretim öğrencilerine, modern ve çağdaĢ sanat eserleri ile
öğretmenleri ve aileleri ile birlikte yaratıcı ve aktif öğrenme deneyimleri
yaĢayabilecekleri aktiviteler sunulur (Buyurgan, MEB Dergisi, 2009, s.15).

Müze sergileri yanı sıra paralel eğitim programları, tatil döneminde farklı yaĢ
gruplarına sunulan sanat atölyeleri bu eğitim programlarından bazıları olarak
karĢımıza çıkmaktadır. KeĢif, araĢtırma ve paylaĢımlarla dolu zengin deneyimlere
olanak tanıyan müzelerin, üniversitelerin bünyesinde faaliyet göstererek eğitime
benzersiz katkılar sunacağı kabul edilen bir gerçektir.

Dünya müzelerinde olduğu gibi ülkemizdeki bazı müzelerde, özel ve devlet


üniversitelerinin müzelerinde okullar, eğitim amaçlı müze ziyaretleri ve eğitim
etkinlikleri düzenlemektedirler. Bu tür eğitim etkinlikleri için müzelerde bir eğitim
biriminin olması, eğitimin kalitesini yükselteceği gerçeğini ortaya çıkarmaktadır.
Keza, bu eğitim biriminin bir üniversite müzesinde, özellikle bu müzenin sanat eğitimi
veren bir fakültenin bağlı olduğu üniversite bünyesinde olmasının önemi ise
yadsınamaz.

129
130
BÖLÜM V

SONUÇ VE ÖNERĠLER

Bu bölümde araĢtırmanın bulgularına ve yorumlarına bağlı olarak elde edilen


sonuçlara ve bu sonuçlara yönelik önerilere yer verilmiĢtir.

5.1. Sonuçlar

Bu araĢtırmanın problemi “Sanat Eğitimi Ortamı Olarak Üniversite Sanat Müzelerinin


ĠĢlevi” olarak belirlenmiĢtir. Bu nedenle bu araĢtırmada, sanat eğitimi alan üniversite
ve üzeri öğrenci grupları ile sanat eğitimi alan ve sanat eğitimi almayan lise öğrenci
grupları arasında, üniversite sanat müzelerinin eğitim ortamı olarak kullanılmasının
önemi, iĢlevi, bu müzelerde bir eğitim biriminin olup olmadığı, bu eğitim birimlerinin
iĢlerliği ve etkililiğinin ölçülmesi amacı güdülmüĢtür.
Bu nedenle araĢtırmada, öğrenci gruplarının daha önce müzeye gidip gitmedikleri,
müzede öğrendiklerinin sınıf ortamına göre kalıcı olup olmadığı, gezilen müzelerde
eğitim etkinliğine katılıp katılmadıkları, müzedeki öğretim faaliyetleri sonrası sanat
eğitimine yönelik beceri ve tutumlarının geliĢip geliĢmediği, müzedeki öğretim
etkinliklerinin gerekli olup olmadığı, müzeden beklentilerin neler olduğu,
öğrenilenlerin çalıĢmalarda kullanılıp kullanılmadığı, müzedeki yapıtlardan eğitim
materyali olarak yararlanıp yararlanılmadığı gibi sorular yönlendirilerek verilen
yanıtların sonuçları Ki-Kare Tablosu Ģeklinde istatistiksel olarak gösterilmiĢtir.
AraĢtırmanın problemine iliĢkin olarak elde edilen genel sonuçlara göre, üniversite
sanat müzelerinde yapılacak bir eğitim etkinliği ve müze ziyaretinin gerekliliği sanat
eğitimi alan ve almayan öğrenciler arasında çoğunlukla kabul edilmiĢtir. Ayrıca sanat
eğitimi almayan lise gruplarının müzelerden, eğitim amaçlı daha çok beklenti içinde
olduğu görülmüĢtür.

131
AraĢtırmada elde edilen genel sonuçlarla birlikte, temel problem doğrultusunda
aĢağıdaki sonuçlar elde edilmiĢtir.

1. Daha önce hiç müzeye gittiniz mi? Sorusuna üniversite ve üzeri gruplar ile lise
gruplarının çoğunluğu evet yanıtı vermiĢtir. Bu sonuçlara göre her iki grup
öğrencinin de müze gezisi yaptığı ve müzelerden eğitim ortamı olarak
yararlandığı ortaya çıkmaktadır.

2. Müze ziyaretinde öğrenilenlerin sınıf ortamında öğrenilenlere göre daha kalıcı


olup olmadığı, lise öğrenci gruplarının çoğunluğunda evet, az oranda ise hayır
yanıtı verdikleri görülmüĢtür. Üniversite ve üzeri gruplarda da çoğunlukla evet
kesinlikle, çok az bir oranda da hayır olarak yanıtlandığı belirlenmiĢtir. Bu
sonuçlar, öğrencilerin müze ortamında öğrendiklerinin sınıf ortamına göre
daha kalıcı olduğunu göstermektedir.

3. Öğrencilere sorulan, gezilen müzede eğitim etkinliğine katılıp katılmadıkları


sorusuna, lise öğrenci grupları arasında düĢük oranda evet, yüksek oranda
hayır yanıtı verdikleri görülmüĢtür. Üniversite ve üzeri gruplarda ise üçte bir
oranında oranında evet, üçte iki oranında hayır olarak yanıtladıkları
görülmüĢtür. Bu sonuçlar, müze gezilerinde eğitim etkinliği olmadığını
göstermektedir.

4. Müzede yapılacak öğretim faaliyetlerinin bilgi, beceri ve tutumları


geliĢtirdiğini lise öğrenci grupları yanında üniversite ve üzeri öğrenci grupları
da çoğunlukla kabul etmiĢlerdir. Bunun sonucunda müzelerde yapılacak bir
eğitim çalıĢmasının öğrencilerin eğitimi üzerindeki önemi ortaya çıkmaktadır.

5. Sanat eğitimi için müzede eğitim yapmanın gerekli olup olmadığı sorusuna lise
öğrenci grupları düĢük oranda kesinlikle gerekli derken, çoğunluk gerekli
bulmuĢtur. Üniversite ve üzeri öğrenci gruplarının yarısı kesinlikle gerekli,
yarıya yakını ise gereklidir demiĢtir. Her iki grupta da çok az öğrencinin
müzede eğitim yapmanın gereksiz olduğu görüĢünü belirttiği ortaya çıkmıĢtır.
Bu sonuç da, müzede eğitim yapmanın sanat eğitimi açısından gerekliliğini ve
önemini göstermektedir.

6. Müzelerin sanat eğitimi için öğretim ortamı olup olmaması sorusuna, lise
öğrenci grupları arasında yüzde doksana yakınının evet, geri kalanının ise hayır

132
yanıtı verdikleri görülmüĢtür. Üniversite ve üzeri öğrenci grupları arasındaki
sonuçlar da benzerlik taĢımaktadır. Müzelerden eğitim ortamı olarak
yararlanılması durumunda, sanat eğitimi yanında genel eğitime de yararlı
olacağı görülmüĢtür.

7. Gezilen müzenin onlara sunmasını istedikleri öğretim etkinliği olup olmadığı


sorusuna lise öğrencilerinin yarıdan fazlası evet, yarıya yaskını ise hayır
yanıtını vermiĢtir. Üniversite ve üzeri öğrenci gruplarının ise yarıya yakınının
evet, yarıdan fazlasının hayır dedikleri görülmüĢtür. Öğrencilerin
çoğunluğunun müzelerden öğretim etkinliği beklentisi içinde oldukları
görülmüĢtür.

8. Müze ziyaretleri sırasında görülenlerin çalıĢmalarda kullanılıp kullanılmadığı


sorusuna, lise öğrencilerinin, çoğunluğunun hiç kullanmadığını, çok az bir
bölümünün de nadiren kullandığı, kalanların da genellikle kullandığı veya
daima kullandığı yanıtını verdikleri görülmüĢtür. Üniversite ve üzeri öğrenci
gruplarının üçte bir oranında hiç kullanmadıkları veya nadiren kullandıkları,
yarıya yakınının genellikle kullandığı, düĢük oaranda ise oranında ise daima
kullandıkları ortaya çıkmıĢtır. Bu sonuçlara göre, iki grubun da müzede
gördüklerinin daha sonra çalıĢmalarına çok az yansıdığını söyledikleri
görülmüĢtür.

9. Öğrencilerin müze ziyareti sürecinde müzedeki sanat yapıtlarından eğitim


materyali olarak yararlanıp yararlanmadıkları sorusuna, lise öğrenci gruplarının
bir kısmı evet derken az bir kısmı, hayır demiĢtir. Üniversite ve üzeri öğrenci
grupları arasında ise evet diyenlerin hayır diyenlerden daha fazla olduğu
görülmüĢtür. Burada ortaya çıkan sonuç, üniversite ve üzeri öğrencilerin
müzelerden eğitim materyali olarak daha fazla yararlandığını ortaya
koymaktadır.

10. Müzedeki sanat yapıtlarının eğitim materyali olarak kullanılması durumunda


yaratıcı düĢünme becerilerinin geliĢeceğine inanıp inanmadıkları sorusuna lise
öğrenci grupları arasında çoğunlukla evet yanıtı verilmiĢ, hayır diyenlerin
oranının daha az olduğu görülmüĢtür. Üniversite ve üzeri öğrenci grupları
arasında ise tamamına yakını evet derken, az bir oranda hayır sonucu çıkmıĢtır.
Bu sonuca göre, üniversite ve üzeri öğrencilerin lise öğrencilerine göre, sanat
133
yapıtlarını eğitim materyali olarak kullanmaları sonucunda yaratıcı düĢünme
becerilerinin daha da geliĢeceğine inandıkları görülmektedir.

11. Müzedeki eğitim etkinliklerinde konu ile ilgili çalıĢma olanağı sunulup
sunulmadığı sorusuna lise öğrenci gruplarının yarıya yakını hayır, hiçbir
Ģekilde sunulmuyor derken, kalanlar kısmen sunulduğunu ve sunulduğunu
söylemiĢlerdir. Üniversite ve üzeri öğrenci grupları arasında da benzer sonuçlar
elde edilmiĢtir. Bu sonuçlara göre gerek lise, gerekse üniversite öğrenci
gruplarının yarıya yakınına müze ziyaretlerinde, konuları ile ilgili bir çalıĢma
olanağı sunulmadığı ortaya çıkmaktadır.

Aynı sorular, öğrencilerin eğitim aldıkları bölüm açısından da değerlendirilmiĢ, sanat


eğitimi alan gruplarla almayan grupların verdikleri yanıtlar değerlendirilmiĢ ve
tablolaĢtırılarak yorumlanmıĢtır.

5.2. Öneriler

AraĢtırmada elde edilen sonuçlara göre, alana ve gelecekte yapılabilecek olası


araĢtırmalara yönelik olarak aĢağıdaki öneriler getirilmiĢtir.

1. Sanat eğitimi veren üniversitelerde bir sanat müzesinin olması ve


öğrencilerin programlı bir müze ziyaretine götürülmesi, sanat etkinlikleri
dersine yönelik tutumlarına ve öğreneceklerine katkı yapmaktadır.
Öğrencilerin derse karĢı tutumlarında olduğu kadar duygusal ve kiĢisel
geliĢimlerinde de olumlu geliĢmeler oluĢturacağı ve dünya görüĢü
kazandıracağı, güdüleyeceği, bilinçlendireceği, buna bağlı olarak da
baĢarıyı arttıracağı düĢünülmektedir. Bu nedenle, sanat müzelerine
ziyaretlerin daha etkin yapılması sağlanmalıdır.

2. Müze ziyaretinde öğrenilenlerin sınıf ortamında öğrenilenlere göre daha


kalıcı olduğu gerçeğinden hareketle özellikle sanat eğitimi alan öğrencilerin
müzeye daha sık götürülmesi ve bu ziyaretlerin bir amaca yönelik
yapılması gereklidir. Ayrıca sanat eğitimi almayan öğrenci gruplarının
yanısıra ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin ve geniĢ halk kitlelerinin de
müzelerden eğitimsel anlamda yararlanması ve bu etkinliklere yerel
yönetimlerin de özgün projelerle katılımı sağlanmalıdır.
134
3. Üniversite sanat müzelerinin müze yöneticileri tarafından öğrencilerin
hizmetine ve eğitim ortamı olarak kullanımına hazır hale getirilmesi
ivedilikle ele alınmalı, bu durum üniversite rektörlükleri ve MEB ile
iĢbirliği içinde yapılmalı, birlikte hareket edilmelidir.

4. Müzede yapılan öğretim faaliyetlerinin motive edici, verimli ve ilgi çekici


olabilmesi için önceden planlanmıĢ ve düzenlenmiĢ bir müze ziyareti, müze
yöneticileri ve ders öğretmenlerinin iĢ birliği içerisinde olmalıdır.

5. Üniversite sanat müzesinde bir eğitim birimi olmaması durumunda müze


yöneticilerinin tüm branĢtan öğrencilerin yararlanabileceği bir eğitim birimi
açması ve gerekli donanımı sağlaması hem öğretmenlere hem de eğitim
alacak öğrencilere katkı sağlayacak ve eğitimin niteliğini arttıracaktır.

6. Üniversite müze yöneticilerinin hazırlayacağı eğitim etkinlikleri


müzelerdeki sanat yapıtları ile müfredattaki kazanımları iliĢkilendirebilmeli
ve öğrencilerle öğretmenlere zaman kazandırıcı nitelikte olması yanısıra
sanat eğitimine yönelik bilgi, beceri ve tutumları geliĢtirici olması, bireyin
tam donanımlı eğitim alması açısından önemlidir.

7. Üniversitelerin, kendi bünyelerinde oluĢturacakları bir sanat müzesi ve


müzede yapılacak öğretim etkinlikleri, uygulama çalıĢmaları drama, resim
yapma, sanat yapıtlarını inceleme ve eleĢtiri yapma gibi etkinlikler
teknolojik açıdan da sunulabilmeli ve bu olanaklar öğrenciye
verilebilmelidir.

8. Üniversitelerin sanat müzeleri sanat eğitimi için öğretim ortamı olmalı,


Müze Uygulamaları dersleri yanında diğer uygulamalı derslerden bazıları
da müze ortamında oluĢturulacak atölyelerde verilebilmelidir.

9. Sanat müzesine sahip üniversiteler müzedeki sanat yapıtlarından


öğrencilerin eğitim materyali olarak yararlanmalarına olanak tanımalı, bu
olanakların yanında rahat ve eğitici bir ortam üniversite ve müze yönetimi
tarafından sağlamalıdır.

10. Pek çok üniversite ve üniversite müzesi olmasına karĢın, yok denecek
kadar az üniversite sanat müzesinin olması da ayrı bir sorundur. Her
üniversite özellikle sanat eğitimi veren bir sanat müzesi kurmalı, günümüz

135
ve geçmiĢten sanat yapıtlarını bünyesine kazandırarak öğrencilerin,
öğretmenlerin ve toplumun yararına hazır hale getirmelidir.

11. Güzel Sanatlar Fakültesi olan her üniversitenin mutlaka bir sanat müzesi
olmalı, böyle bir müze yoksa kurulması için ciddi giriĢimlerde bulunulmalı,
müzenin iĢlerlik kazanması için sorunlar çözülüp eğitim ortamı olarak
hazırlanmalıdır.

12. Üniversite sanat müzelerinin sanat eğitimine katkılarının daha fazla olduğu
düĢünülürse bu tür müzelerin ivedilikle kurulması ve iĢlerlik kazandırılması
önemli görülmektedir.

13. Öğrenci ziyaretleri sırasında öğrencilerin yararlanması için müzede her


türlü hizmet aracı (kantin, atölye, video salonu, broĢür vb.) hazır olmalıdır.

14. Öğrencilerin yaĢ gruplarına uygun atölye ortamı ve her türlü araç-gereç,
sağlanmalı, ulaĢım kolaylığı olmalıdır.

15. Teknoloji birçok olanağı beraberinde getirir. Günümüzde tüm toplumlar bu


olanaklardan olabildiğince yararlanmaktadır. Eğitim teknolojileri müze
etkinliklerinde de olabildiğince kullanılmalıdır.

16. Üniversite sanat müzeleri amaçları dıĢında kullanılmamalı, amaç eğitim


olmalı, bu doğrultuda müzeye iĢlerlik kazandırılmasının önemi üzerinde
durulmalıdır.

17. Üniversite sanat müzelerinin görevleri sanat eğitimi alan öğrencilerin


ufkunu açacak nitelikte olmalı, toplumun, milletin kalkınmasına yardımcı
ve her zaman hizmete hazır olmalıdır.

18. YaĢayan sanatçılarla anlaĢıp, öğrencilere demonstrasyon yapmaları


sağlanmalıdır. Gerekirse öğrenci değiĢimi gibi etkinliklerle dıĢ ülkelerdeki
müzelerle iĢbirliği yapılmalı ve dıĢ geziler düzenlenebilmesine olanak
tanınmalıdır.

19. Müzeye gitmeyen öğrenci kalmamalı düĢüncesinden yola çıkarak tüm


branĢtan ve yaĢtan öğrencilerin okul-müze iĢbirliği içinde bu olanaktan
yararlanması için tüm giriĢimler yapılmalıdır.

136
KAYNAKLAR

Adıgüzel, Ö., (2008, 21-23 Mayıs). Eğitim, iĢletmecilik, ve turizm sempozyum


bildiriler. Müze pedagojisi ve Satı Bey’in okul müzesi deneyimi. GeçmiĢten
Geleceğe Türkiye‟de Müzecilik Eğitimi, Vehbi Koç ve Ankara AraĢtırmaları
Merkezi (VEKAM). Ankara: Ġlke.

Adler, A. (1994). İnsan tabiatını tanıma. (Ayda Yörükan Çev.). Ġstanbul: ĠĢ Bankası
Kültür.

Akay, A. (2004). Sanat Dünyamız, Üç Aylık Kültür ve Sanat Dergisi. SöyleĢi, sayı
(92). Ġstanbul: Yapı Kredi.

Aktekin, S. 27.09.2013 tarihinde http://www.etarih.com/tarih/010saktekin_muse.pdf


adresinden eriĢilmiĢtir.

Aktekin, S. (2008). Müze uzmanlarının okulların eğitim amaçlı müze ziyaretlerine


iliĢkin görüĢleri. Ahi Evran Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi
(KEFAD,) 9(2) 103-111. 10 Mayıs 2014 tarihinde http://kefad.ahievran.edu.tr.
Pdf sayfasından eriĢilmiĢtir.

Altar, M.C.(1996). Sanat felsefesi üzerine. Ġstanbul: Yapı Kredi.

Anadolu Medeniyetleri Müzesi. 17 Mart 2014 tarihinde


http://www.anadolumedeniyetlerimuzesi.gov.tr. sayfasından eriĢilmiĢtir.

Arık, R.O. (1953). Türk müzeciliğine bir bakış. Ġstanbul: Milli Eğitim.

Arkeolojimuzesi.nedir.com. (2014). Mart 2014 tarihinde


http://arkeolojimuzesi.nedir.com/#ixzz2wPewiwab sayfasından eriĢilmiĢtir.

Artut, K. (2002). Sanat eğitimi kavramları ve yöntemleri. 2. Baskı. Ankara: Anı.

137
Ata, B. (2002). Müzelerle ve tarihi mekânlarla tarih öğretimi-tarih öğretmenlerinin
“müze eğitimine” ilişkin görüşleri. Doktora Tezi. Gazi Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Ankara.

Atagök, T. & K. T. Akmehmet (2003). Eğitim ortamı olarak müzeler. Ġstanbul: Yıldız
Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi.

Atakök, T., (Tomur Atakök Der.). Yeniden Müzeciliği Düşünmek. Ġstanbul: Yıldız
Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müzecilik Anabilim Dalı.

Atasoy, S. (1984). Türkiye'de müzecilik, cumhuriyet dönemi Türkiye ansiklopedisi. Cilt


(VI). Ġstanbul: ĠletiĢim.

Atatürk_ve_KurtuluĢ_SavaĢı_Müzesi 2014 tarihinde tr.wikipedia.org/wiki/ adresinden


eriĢilmiĢtir.

Atik, ġ. (1999). “Müzelerin yeniden yapılanması kapsamında müze-toplum ilişkisi”


Müze toplum ilişkisi bağlamında müze tanıtımı ve iletişim.11 Ekim 2013
tarihinde http://www.pegem.net/akademi/kongrebildiri_detay.aspx?id=101257
sayfasından eriĢilmiĢtir.

Ayaydın, A., & Üstün, D., & Vural, S., & Tuna, M., & Yılmaz, G. (2009) Sanat
eğitimi ve görsel sanatlar öğretimi. Ankara: Pegem.

Badiou, A. (2004). Sanat Dünyamız. (Emre BarcadurmuĢ Çev.). Üç Aylık Kültür ve


Sanat Dergisi. Sayı (91). Ġstanbul: Yapı Kredi.

BaĢaran, Ġ. E., (1987). Eğitime giriş. Altıncı Baskı, Ankara: Sevinç.

Baykal, E.,(1992), Neş’e Erdok başarının dinazorlaştıramadığı ressam, Anons Plastik


Sanatlar Dergisi, Sayı (21), Ġstanbul: Asır.

Bigalı, ġ., (1999). Resim sanatı. Ankara: ĠĢ Bankası.

Buyurgan, S. & Demirdelen H. (2009). Total kör bir öğrencinin öğrenmesinde


dokunma, iĢitsel bilgilendirme, hissetme ve müze. Türk Eğitim Bilimleri Dergisi,
c. (7). ( 3), s. 565. Ankara: Gazi Üniversitesi.

Buyurgan, S., & Buyurgan, U., (2012). Sanat eğitimi ve öğretimi, Üçüncü Baskı.
Ankara: Pegem.

138
Buyurgan, S., (2006). Müze eğitimi. Sanat Sokağı Dergisi (3 aylık), s. (22-23-24-25),
Ankara: Denge.

Buyurgan, S., (2009). Görme engelliler eğitimi anabilim dalı öğrencilerine yönelik
programlı bir müze ziyareti. Millî Eğitim Dergisi, Sayı 182, Bahar, s. 214.
24.06.2014 tarihinde
http://dhgm.meb.gov.tr/yayimlar/dergiler/Milli_Egitim_Dergisi/182.pdf
sayfasından eriĢilmiĢtir.

Buyurgan, S., (2009). Kuram ve uygulamada eğitim bilimleri, görme yetersizliği olan
üniversite öğrencilerinin müzelerden beklentileri, Educational Sciences: Theory
& Practice, Yaz, Cilt 9, Sayı 3, Ġstanbul: Düzey.

Buyurgan. S., & Mercin. L., (2005). Görsel sanatlar eğitiminde müze eğitimi ve
uygulamaları. Ankara: Görsel Sanatlar Eğitimi Derneği 2.

ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi Anadolu Üniversitesi 25 Mart 2014 tarihinde


http://csmuze.anadolu.edu.tr/ sayfasından eriĢilmiĢtir.

Çeçen, A. (1996). Kültür sanat politika. (Ġkinci Baskı). Ankara: Gündoğan.

Çeçen, A. (2000). Atatürk’ün kültür kurumu halkevleri. GeniĢletilmiĢ Ġkinci Baskı,


Ankara: Cumhuriyet Kitap.

Doğa-tarihi-muzesi. 20 Mart 2014 tarihinde, http://www.dogatarihi.net/doga-tarihi-


muzesi/ sayfasından eriĢilmiĢtir.

Dokak, H., (21-23 Mayıs 2008). Müze işletmeciliği hakkında, geçmişten geleceğe
Türkiye’de müzecilik II. Türkiye‟de Müzecilik Eğitimi, Eğitim, ĠĢletmecilik, ve
turizm sempozyum bildiriler, Ankara: Vehbi Koç ve Ankara AraĢtırmaları
Merkezi (VEKAM).

Dokak, H., Üniversite Müzeleri ve Müzecilik Sempozyum, Ankara Üniversitesi


Üniversite Müzeleri ve Müzecilik Sempozyum’unda sunulmuş bildiri, Ankara:
ÇOKAUM.

Dostoğlu, H. (2003). Ne müzesi? Sanat Dünyamız. Üç aylık Kültür ve Sanat Dergisi.


89. Sayı, s.73, Ġstanbul: Yapı Kredi.

EczacıbaĢı Sanat Ansiklopedisi. (1997). c. (2). Ġstanbul: Yapı Endüstri Merkezi.

139
Ekomüze nedir 2014 tarihinde http://www.giresunmuzesi.gov.tr/category/haber-ve-
duyurular/ sayfasından eriĢilmiĢtir.

Ekonomüze nedir 2014 tarihinde http://www.giresunmuzesi.gov.tr/category/haber-ve-


duyurular/ sayfasından eriĢilmiĢtir.

Elgün, T. (2000). Gelenek ve sanat…modernin gelenekselden kopuĢu ve gelenekselin


(ne kadar!...) reddi. Türkiye’de Sanat, Plastik Sanatlar Dergisi. Sayı 46, kasım-
aralık.

Erbil, H. (1990). Sanat felsefesi tartıĢmaları. Ankara: Ekin.

Erhat, A., (1999), Mitoloji sözlüğü, 8. Baskı, Ġstanbul: Remzi.

Ersoy, A. (1995). Sanat kavramlarına giriĢ. GeniĢletilmiĢ ikinci baskı, Ġstanbul: Yorum
Sanat.

Etike, S. (1995 a). Sanat eğitimi yazıları. Abdi Ġpekçi Ödülü Mansiyon. Ankara: Ġlke.

Etike, S. (2000), Müze eğitimi. Öğretmen Dünyası Dergisi, Sayı 244. Nisan. 5.31.
Ankara: MEB.

Etike, S. (Eylül 1996). Sanat eğitiminde çocuğa ve gence sanattan anlayan bir
kiĢilik kazandırmak hedeflenir. (132), s.23-24. Ankara: MEB.

Eyüboğlu, Ġ. Z. (1991). Türk dilinin etimoloji sözlüğü. GeniĢletilmiĢ ve gözden


geçirilmiĢ ikinci basım. Ġstanbul: Sosyal.

Fisher, E. (1995). (Cevat Çapan, Çev.). Sanatın gerekliliği. Ġstanbul: Payel.

Gartenhause, A. R. (2000). (Ruhiser Mergenci- Bekir Onur Çev.). Yaratıcı düşünme ve


müzeler. Yayına Hazırlayan: Bekir Onur. No: 7, Ankara: Ankara Üniversitesi
Çocuk Kültürü AraĢtırma ve Uygulama Merkezi (ÇOKAUM).

Gazi+Universitesi+Resim+Heykel+Muzesi+Tarihce, 26 Mart 2014 tarihinde


http://gazi-universitesi.gazi.edu.tr/posts/view/title/tarihce-145sayfasından
eriĢilmiĢtir.

Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi. 18 Mart 2014 tarihinde,


http://www.tr312.com/gazi-universitesi-mesleki-egitim-fakultesi-prof-ulker-
muncuk-muzesi-h555.html sayfasından eriĢilmiĢtir.

140
Gazi Üniversitesi. 06 ġubat 2014 tarihinde http://www.muze.gazi.edu.tr/tarihce.pdf
sayfasından eriĢilmiĢtir.

Gazi Üniversitesi. 20 Ocak 2014 tarihinde,


http://sergirehberi.com/galeri_detay.asp?q=Gazi-Universitesi-Resim-Heykel-
Muzesi-sayfasından eriĢilmiĢtir.

Gazi Üniversitesi bina_tarihçe 18 Mart 2014 tarihinde http://www.gazi.edu.tr/bina


tarihce bina sayfasından eriĢilmiĢtir.

Gerçek, F. (1999). Türk müzeciliği. Ankara: Gündoğan.

Giray, K. (2002). Modern sanat müzeleri bir gereksinim ötesinde bir zorunluluktur.
Türkiye’de Sanat Plastik Sanatlar Dergisi. Sayı: 52. Ġstanbul: Nadir kitap.

Gombrich, E. H. (1986). Sanatın öyküsü. Üçüncü Basım. Ġstanbul: Remzi.

Güler, A., (2009) Programlı ve etkili bir müze gezisi için geliştirilen müze eğitim
paketinin etkililiğinin ölçülmesi, Ankara Ġli Ġlköğretim I. Kademe 3. Sınıf Sanat
Etkinlikleri Dersi Örneği. Doktora Tezi. Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri
Enstitüsü, Ankara.

Güvenç, B. (1994). Kültür ve eğitim. Ankara: Gündoğan.

Güvenç, B. (1996). İnsan ve kültür. Yedinci Basım, Ġstanbul: Remzi.

Güzel-sanatlar. 12 Ağustos 2013 tarihinde, http://www.baktabul.net/64701-html


sayfasından eriĢilmiĢtir.

Guzel sanat müzecilik. 09 Eylül 2013 tarihinde,


http://www.Bolumler.net/güzelsanat/muzecilik.html sayfasından eriĢilmiĢtir.

Hacettepe Üniversitesi. 24 Mart 2014 tarihinde,


https://www.hacettepe.edu.tr/hakkinda/tarihce sayfasından eriĢilmiĢtir.

Hançerlioğlu, O. (1989) Felsefe sözlüğü. Ġstanbul: Remzi Kitabevi.

Haydaroğlu, M. (2003). Bir müze denemesi için arka plan. Sanat Dünyamız Dergisi,
Üç Aylık Kültür ve Sanat Dergisi, Sayı, 88, s. 5. Ġstanbul: Yapı Kredi.

Heiddegger, M., (2007). Sanat eserinin kökeni. (Fatih TepebaĢılı, Çev.) Ankara: De
Ki.

141
Hein, George E. Learning In The Museum, Roudledge London and New Yorks: s.140
ve 146.

Hooper, E.- Greenhill, (1999). (Meltem Örge Evren, Emine Gül Kapçı, Çev.). Müze ve
galeri eğitimi. Yayına Hazırlayan: Bekir Onur, Ankara: Ankara Üniversitesi
Çocuk Kültürü AraĢtırma ve Uygulama Merkezi (ÇOKAUM).

Istanbul-Universitesi-Iki-Muzeye-Daha-Kavustu 09 Eylül 2013 tarihinde http://www.


istanbul.edu.tr/Bolumler/guzelsanat/muzeciliksayfasından eriĢilmiĢtir.

Ġlhan, A. Ç., (18-21 Ekim 2007). Eğitim ve müze semineri. Yayına Hazırlayan: (Ġnci
San). Ankara: Kök.

ĠpĢiroğlu, N. (1995). Resimde müziğin etkisi. Ġkinci Basım. Ġstanbul: Remzi.

ĠpĢiroğlu, N. (1998). Sanattan güncel yaşama. Birinci Basım, Ġstanbul: Pan.

ĠpĢiroğlu, N. (2009). Sanatta devrim. Dördüncü Baskı, Ġstanbul: Hayalbaz.

Kağıt ve Kitap Sanatları Müzesi. 07. 01. 2014 tarihinde http://kksm.ege.edu.tr


sayfasından eriĢilmiĢtir.

Karadeniz, C. (2010). Dünyada çocuk müzeleri ve bilim merkezleri. Birinci Basım,


Yayına Hazırlayan Bekir Onur. No:19 ve Ürün Yayınları No: 228. Ankara:
Ankara Üniversitesi Çocuk Kültürü AraĢtırma ve Uygulama Merkezi
(ÇOKAUM).

Karasar, N. (2010). Bilimsel araştırma yöntemi. Ankara: Nobel.

KeleĢ, S. Ç. (2004). Çağsav’ın Ankara sosyete pazarı. Pan Zehir ve Zemberek Plastik
Sanatlarda Yaratıcılık Dergisi. Bir Evcilik Oyunu. Sayı: 2, Ankara.

Kınay, C. (1993). Sanat tarihi. Ankara: Kültür Bakanlığı.

KırıĢoğlu, O., & Stokrocki, M., (1997). Orta öğretim sanat öğretimi (Panel), Sanat
Eğitimine ĠliĢkin Söylemler; Kavram Yanılgıları. Ankara: YÖK Dünya Bankası
Milli Eğitimi GeliĢtirme Projesi Hizmet Öncesi Öğretmen Eğitimi.

KırıĢoğlu, O., & Stokrocki, M., (1997). Orta öğretim sanat öğretimi (Panel), Okuma
Parçası Etkinlik 2 Ortaöğretim Sanat Eğitimi Tarihine Kısa Bir BakıĢ. Ankara:
YÖK Dünya Bankası Milli Eğitimi GeliĢtirme Projesi Hizmet Öncesi Öğretmen
Eğitimi.

142
KırıĢoğlu, O.T.(2002). Sanatta Eğitim Görmek, Anlamak, Yaratmak. 2. Baskı.
Ankara: Pegem.

Kocaeli Üniversitesi. 07. 01. 2014 tarihinde, http://muze.kocaeli.edu.tr/ sayfasından


eriĢilmiĢtir.

Kongar, E. (2003). Kültür üzerine. Ġstanbul: Remzi.

Kuban, D. (2000). Müzelerin geçmişi bugünü ve geleceği. Sanat Dünyamız Dergisi,


(80) s. 83- 93. Ġstanbul: Yapı Kredi.

Lynton, N. (1982). (Cevat Çapan, Çev.). Modern sanatın öyküsü. Ġstanbul: Remzi.

Mecma-ı Asar-ı Atika. 01 Nisan 2014 tarihinde, http://tr.wikipedia.org/wiki/Mecma-


ı_Asar-ı_Atika_Muzesi sayfasından eriĢilmiĢtir.

Moran, B. (2007). Edebiyat kuramları ve eleştiri. Ġstanbul: ĠletiĢim.

Muratlı, H. (2004). Demokrasi ve Güzel Sanatlar. Pan Zehir ve Zemberek Plastik


Sanatlarda Yaratıcılık Dergisi. Sayı:1, ġubat/Mart. Ankara.

Müze Eğitimcisi (2001). Türkiye’de sanat. Sanat eğitiminde müze ve sanat


galerilerinin önemi., Plastik Sanatlar Dergisi. Sayı: 48 Mart/Nisan.

Onur, B., (2009). Üniversite müzeleri ve müzecilik. No: 16. Ankara: Ankara
Üniversitesi Çocuk Kültürü AraĢtırma ve Uygulama Merkezi (ÇOKAUM).

Onur, B., (2012).Çağdaş müze eğitim ve gelişim müze psikolojisine giriş.1. Baskı.
Ankara: Ġmge.

Osman_Hamdi_Bey. 07 Kasım 2013 tarihinde http://tr.wikipedia.org/wiki/


sayfasından eriĢilmiĢtir.

Özkasım, H., (21-23 Mayıs 2008). Geçmişten geleceğe Türkiye’de müzecilik II-
Türkiye’de müzecilik eğitimi, eğitim, işletmecilik, ve turizm sempozyum
bildiriler. Yıldız Teknik Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi Müzecilik
Yüksek Lisans Program Yürütücüsü, Ankara: Vehbi Koç ve Ankara
AraĢtırmaları Merkezi (VEKAM).

Özsezgin, K. (1997). İkonografi modern resme uygulanabilir mi? Kültür ve Sanat


Dergisi, Sayı: 36. Ankara: Türkiye ĠĢ Bankası.

143
Pekmezci, H., (21-23 Mayıs 2008). Müze ve sanat merkezlerinde eğitim, eğitim,
işletmecilik, ve turizm sempozyum bildiriler. Yıldız Teknik Üniversitesi, Sanat
ve Tasarım Fakültesi Müzecilik Yüksek Lisans Program Yürütücüsü, Ankara:
GeçmiĢten Geleceğe Türkiye‟de Müzecilik II, Vehbi Koç ve Ankara
AraĢtırmaları Merkezi (VEKAM).

Planetaryum. 20 Mart 2014 tarihinde http://tr.wikipedia.org/wiki/Planetaryum


sayfasından eriĢilmiĢtir.

Prof.+Dr.+ Baki+Komsuoglu müzesi 2013 tarihinde muze.kocaeli.edu.tr/ sayfasından


eriĢilmiĢtir.

Read, H. (1960). Sanatın anlamı. (Güner Ünal & NurĢin Asgari Çev.). Ankara: Türk
Tarih Kurumu.

Read, H. (2004). İnsani sanat ve insanlık dışı doğa. (Cemal İ. Çakır, Çev.) Sanat
Dünyamız, Üç Aylık Kültür ve Sanat Dergisi. Sayı 92, Ġstanbul: Yapı Kredi.

San, Ġ. (1979). Sanatsal yaratma ve çocukta yaratıcılık. Ġstanbul: Türkiye ĠĢ Bankası.

San, Ġ. (1983). Sanat eğitimi kuramları. Ankara: Tan.

San, Ġ. (1985). Sanat ve eğitim. Ankara: A. Ü. Eğitim Bilimleri.

San, Ġ. (1999). Müze eğitimbilimi nasıl gelişti? Milliyet Sanat Dergisi. Sayı: 444. s. 21-
23. Ġstanbul: Milliyet.

San, Ġ. (2007, 18-21 ekim). Eğitim ve müze semineri. Yayına Hazırlayan: Ġnci San.
Ankara: Kök.

Sanat muzesi hacettepe, 25 Mart 2014 tarihinde,


http://www.sanatmuzesi.hacettepe.edu.tr/sayfasından eriĢilmiĢtir.

Sanat-nedir- sanati-inceleyen-bilim-dallari-sanat-bilimi-hakkinda-sanatci-nedir. 12
Ağustos 2013 tarihinde (http://www.baktabul.net/guzel-sanatlar/64708-sanat-
nedir- html) sayfasından eriĢilmiĢtir.

Sanat Müzesi. 20 Mart 2014 tarihinde http://tr.wikipedia.org/wiki/Sanat_müzesi


sayfasından, eriĢilmiĢtir.

Say, A. (2007). Müzik yazıları. Birinci Basım. Ankara: Müzik Ansiklopedisi.

144
Seidel, S., & Hudson, K., (1999). Müze eğitimi ve kültürel kimlik uluslararası iki
çalışma raporu. (Bahri Ata, Çev.) Yayına Hazırlayan: Bekir Onur. Ankara:
Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müze Eğitimi Anabilim Dalı
Yayınları No:1.

Selçuk, Z. (1997). Eğitim psikolojisi. Ankara: Pe Gem.

Sözen, M. & U. Tanyeli, (1987) Sanat kavram ve terimleri sözlüğü. Ġstanbul: Remzi.

ġahan, M. (2005). Müze ve eğitim. Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 4,487-501.

Süleyman Demirel Üniversitesi, Burdur Eğitim Fakültesi. 20 Mart 2013 tarihinde


akademik.ege.edu.tr pdf sayfasından eriĢilmiĢtir.

ġimĢek, H. & Ali, Y. (2008). Nitel araştırma yöntemleri. Ankara: Seçkin.

ġiĢginoğlu, K., (2011). Müze kültürü ve eğitimi. Ankara: Duma.

Tansuğ, S. (1982). Sanatın görsel dili. Ġstanbul: Remzi.

Tansuğ, S. (1986). Çağdaş Türk sanatı. Ġstanbul: Remzi.

TavĢanoğlu, L. (19 Ocak 2003). Sanat ve bilimin iç içe geçtiği okul. SöyleĢi,
Cumhuriyet gazetesi, s.12.

Terwiel, C., (2007), Eğitim ve müze semineri, Yayına hazırlayan: Ġnci San. Ankara:
Kök.

Tezcan, K. & A. Ödekan. (2006). Müze eğitiminin tarihsel gelişimi. Ġstanbul Teknik
Üniversitesi Dergisi. Ġstanbul: Yıldız Teknik Üniversitesi.

Tıknaz, H. (2004). İnsan sevgisine adanmış bir insan yaşamı. Pan Zehir ve Zemberek,
Plastik Sanatlarda Yaratıcılık Dergisi. Sayı:1, ġubat/Mart, Ankara.

Tunalı, Ġ. (2002). Sanat ontolojisi. Ġstanbul: Ġnkılap.

Turani, A. (2000). Dünya sanat tarihi. 8. Basım, Ġstanbul: Remzi.

Türkiye Haber Ajansı.13 Kasım 2013 tarihinde http://www.turkiyehaberajansı.com


sayfasından eriĢilmiĢtir.

Yavuz, H. (2001). Özel hayattan küreselleşmeye - Yeniden müzeciliği düşünmek.


Derleyen: Tomur Atakök. Ġstanbul: Yıldız Teknik Üniversitesi Basım Yayın
Merkezi.

145
Yücel, E. (1999). Türkiye’de müzecilik. Ġstanbul: Arkeoloji ve Sanat.

146
EKLER

147
Ek 1. Ġzin Formu

…………………………………Üniversitesi Sanat Müzesi,

Tarih ve saat: GörüĢmeci: Hülya ġĠMġEK

Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Resim-ĠĢ Eğitimi Anabilim Dalı doktora
öğrencisiyim. "Eğitim Ortamı Olarak Üniversite Sanat Müzelerinin ĠĢlevi" konulu bir
araĢtırma yapıyorum ve sizinle müzenizde eğitim etkinliklerinin uygulanıp
uygulanmadığı, müzenizde bir eğitim biriminin olup olmadığı hakkında konuĢmak
istiyorum.

Bu görüĢmeyi yapmak istememdeki amaç, müzenizde bir eğitim birimi var mı, sanat
eğitimi amaçlı müze ziyaretleri yapılıyor mu, yapılıyorsa zorluklarla karĢılaĢıyor
musunuz, ortam eğitim için uygun mudur, müze ziyareti yapan öğrenci ya da meraklı
gruplarının ilgileri ve sıklık dereceleri ne düzeydedir? Sorularından oluĢmaktadır.

Sizinle görüĢme yapmak istememin nedeni, beni bilgilendirecek en yetkili kiĢinin siz
olduğunuzu düĢünüyorum. Ayrıca öğrencilerle de baĢka bir zamanda müzenizi
gezmek ve görüĢmek istiyorum.

Bu araĢtırma sonucu ortaya çıkacak sonuçların, müzelerin iĢlevine ait sağlam bilgiler
verebileceğini ümit ediyorum. Bu nedenle sizden, müzenizde bir eğitim birimi olup
olmadığını ve eğitim amaçlı müze ziyaretlerinin yapılıp yapılmadığını, bu konu
hakkında kiĢisel düĢünce ve beklentilerinizi öğrenmek istiyorum.

Bu görüĢme sürecinde söyleyeceklerinizin tümü gizlidir. Bu bilgileri araĢtırmacıların


dıĢında kimsenin görmesi olası değildir. Ayrıca, araĢtırma sonuçlarını yazarken,
görüĢtüğüm bireylerin isimlerini kesinlikle rapora yansıtmayacağım.

BaĢlamadan önce, söylediklerimle ilgili belirtmek istediğiniz bir düĢünce ya da


sormak istediğiniz bir soru var mı?

Bu görüĢmenin yaklaĢık olarak bir saat süreceğini düĢünüyorum, izninizle sorularıma


baĢlamak istiyorum.

148
Ek.2. Müze Yöneticileriyle Yapılan GörüĢme Soruları

1. Üniversitenize ait müzenizde bir eğitim birimi var mı?

2. Müzenizde eğitim birimi ne zaman kuruldu?

3. Bu birimde eğitim etkinlikleri yapılıyor mu?

4. Eğitim birimi ile ilgili sorunlarınız (fiziki donanım, uzman ekip vb.) var mı,
varsa bunlar kısaca nelerdir?

5. Müzenizdeki koleksiyonlar nasıl oluĢturuldu, kimler önayak oldu?

6. Müzenin fiziki yapısı müze eğitimine uygun bir ortam sunabiliyor mu?

7. Ziyaretçi sayısı ve profili hakkında bilgi verebilir misiniz?

8. Müzenizde eğer veriliyorsa eğitim etkinliklerinin amaçları nelerdir?

9. Müzenizde yapılan eğitimin içeriği nedir?

10. Müzenizde verilen eğitim etkinliklerine katıldınız mı, katıldıysanız hangilerine


katıldınız?

11. Katıldığınız etkinliklerde öğrencilerin tutum ve davranıĢları ile ilgili


gözlemleriniz nelerdir?

12. Müzenizde verilen eğitim etkinlikleri nelerdir?

13. Bu eğitim etkinliklerinde kullanılan öğretim yöntem ve teknikleri nelerdir?

14. Bu yöntem ve teknikleri, katılımcıların ilgisi, sunulan bilgi ve becerilerin


düzenlenmesi görsel, eğitsel ve katılımcıların etkin olması açısından nasıl
değerlendiriyorsunuz?

15. Müzenizde verilen eğitimlerde öğretmenler müzede sergilenen sanat eserlerini


eğitim materyali olarak kullanıyor mu?

16. Size göre, müzede eğitim alan kiĢilerde, yaratıcı düĢünme becerilerinde
(yaratıcı düĢünme, eleĢtirel düĢünme, problem çözme) değiĢim gözleniyor mu?

17. Size göre, müzede eğitim alan kiĢilerde, müzedeki öğrenme sürecinde,
güdülenme, sorumluluk alma, iĢ birliği yapma gibi becerilerde değiĢim
gözleniyor mu?

149
18. Bu etkinlikleri bir genelleme yaparak değerlendirmeniz gerekse sınıf ortamında
yapılan çalıĢmalardan ne farkı olabileceğini söylersiniz?

19. Öğretmenler ve okullar (ilkokul, ortaokul, lise, üniversite), müzenizi eğitim


ortamı olarak kullanıyorlar mı?

20. Müzenizde eğitim birimi oluĢturulması adına giriĢimleriniz nelerdir?

21. Müzenizde eğitim birimi olmamasının doğurduğu/doğuracağı sonuçları


değerlendirir misiniz?

TeĢekkür Ederim.

150
Ek. 3. Müze Ziyareti Yapan Öğrencilerle Yapılan GörüĢme Soruları

Okulunuz:……………………Bölümünüz………………Sınıfınız:……………YaĢınız

1. Daha önce hiç müzeye gittiniz mi?


2. Müze ziyaretinde öğrendiklerinizin sınıf ortamında öğrendiklerinize göre daha
kalıcı olduğunu düĢünür müsünüz?
3. Müzede yaptığınız öğretim faaliyetlerindeki motivasyonunuz (ilgi, merak ve
dikkat süreniz) ile sınıfta yaptığınız öğretim faaliyetlerindeki motivasyonunuz
arasındaki farklılıkları söyler misiniz?
4. Gezdiğiniz müzede hiç eğitim etkinliğine katıldınız mı? Katıldıysanız, etkinlik/
etkinlikler ile ilgili düĢüncelerinizi (sizin ilginizi çekme, bilgiyi öğrenme Ģekli,
bilginin kalıcılığı) yazınız.
5. Müzedeki öğretim faaliyetlerinden sonra sanat eğitimine yönelik, bilgi, beceri
ve tutumlarınız geliĢti mi?
6. Sanat eğitimi için müze ziyaretleri ya da müzedeki öğretim etkinliklerini
gerekli görüyor musunuz?
7. Müzelerde gerçekleĢtirilen öğretim etkinliklerinin sanat eğitimine katkıları
nelerdir?
8. Müzeler sanat eğitimi için öğretim ortamı olmalı mıdır?

9. Gezdiğiniz müzenin size sunmasını istediğiniz öğretim etkinlikleri var mıdır,


varsa bunlar nelerdir?

10. Müze ziyaretiniz sonrasında müzede gördüklerinizi, bilgilerinizi


çalıĢmalarınızda kullandınız mı, kullanmayı düĢünür müsünüz?

11. Müze ziyareti sürecinde müzedeki sanat yapıtlarından eğitim materyali olarak
yararlandınız mı?

12. Müzedeki sanat yapıtlarının eğitim materyali olarak kullanılması durumunda


yaratıcı düĢünme becerilerinin geliĢeceğine inanıyor musunuz?

13. Müzedeki eğitim etkinliklerinde öğrenim konunuzun hangi boyutundan


yararlanıyorsunuz?

14. Müzedeki eğitim etkinliklerinde konunuzla ilgili çalıĢma olanakları sunuluyor


mu?

151
15. Hangi tür müzelerin sanat eğitiminde daha etkili olduğunu düĢünüyorsunuz?

16. Müzeler hangi amaçla kullanılmalıdır?

17. Müzelerin görevleri ne olmalıdır?

TeĢekkür Ederim.

152
Ek 4. Gazi Üniversitesi Resim Heykel Müzesi ve Koleksiyonlarından Örnekler

1. Gazi Üniversitesi Müze ve Rektörlük Binası

2. Mimar Kemaleddin‟in Balmumu Heykeli (Foto: H. ġimĢek)

153
3. Mustafa Tömekçe, Atatürk Büstü, 45x30x70 cm. Bronz Döküm, 1973
(Foto: H. ġimĢek)

4. Söbütay ÖZER, DolmuĢlar, 130x200, T.Ü.Y.B., 1983

154
5. Mehmet BaĢbuğ, “ÇeĢme”, 50x70, 1984.

6. Mustafa Gürünlü, ġair Mehrizat Niron Büstü, 1994 51x36x36 cm, Alçı Üzeri Boyama
(Foto: H. ġimĢek)

155
7. Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Resim-ĠĢ Eğitimi Öğrencileri Ders Öğretim
Elemanı ve Müze Müdürü Rehberliğinde Müze Uygulamaları Dersi‟nde

8. Gazi Üniversitesi Ülker Muncuk Müzesi

156
9. Gazi Üniversitesi Prof. Ülker Muncuk Müzesi Arsal Ġmer (Mengi)

10. Gazi Üniversitesi Prof. Ülker Muncuk Müzesi Giysiler (Foto: H. ġimĢek)

157
11. Gazi Üniversitesi Soküm Müzesi (Foto: H. ġimĢek)

12. Gazi Üniversitesi Rektörlük ve Müze Binası Maketi

158
Ek 5. Hacettepe Üniversitesi Sanat Müzesi ve Koleksiyonlarından Örnekler

1. Hacettepe Üniversitesi Bahçesi

2. Hacettepe Üniversitesi Müze GiriĢi

159
3. Cebrail Ötgün, “Nuh'un Gemisi” Tuval Üzerine KarıĢık Teknik, 150x200 cm, 2003

4. Burhan Doğançay “Siyah Soyut” Kağıt üzerine Akrilik+kolaj+tebeĢir, 35x20 cm,


1990

160
5. Tülay Tura Börtecene “ Kaos ve OluĢum” Tuval Üzeri Yağlıboya, 145x290 cm.
2002

6. Nadide Akdeniz, “Mavi Sandalye” Tuval üzerine akrilik, 197x224 cm, 1993-94

161
7. Turhan Çetin, “Ġsimsiz, Alüminyum, 30x19x7 cm, 2004

8. Osman Dinç, “Topaç” Demir ve Mermer,178x60x60 cm, 2003.

162
9. Burhan Alkar, “BarıĢ” Seramik, 66 cm, 2003

10. MürĢide Ġçmeli, “Dört KızkardeĢ” Ağaç Baskı, 50x40 cm, 1999

163
11. Abdurrahman Kaplan, “Kompozisyon” Serigrafi, 44x60 cm, 1990

12. Emin Koç, “Kompozisyon” Litografi, 99x69 cm, 1990

164
13. Hacettepe Üniversitesi Sanat Müzesi‟nde Güzel Sanatlar Anadolu Lisesi
Öğrencileri ile Müze Ziyaretinde

14. Hacettepe Üniversitesi Sanat Müzesi‟nde Ufuk Arslan Anadolu Lisesi


Öğrencileri ile Müze Ziyaretinde

165
Ek 6. Anadolu Üniversitesi ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi ve Koleksiyonlarından
Örnekler

1. Anadolu Üniversitesi ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi GiriĢi

2. Anadolu Üniversitesi ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi

166
3. Anadolu Üniversitesi‟nin Bahçesi

4. Feyhaman DURAN,"Atatürk Portresi",1938, Tuval Üzerine Yağlıboya, 121x89 cm.

167
5. Nuri ABAÇ "Ġsimsiz", 2003, T.Ü. Yağlıboya, 49x59 cm.

6. WP. E. EGGERS, "Divina Proportione", 1988, Litografi, 140x100 cm.

168
7. Martin R. BAEYENS “Ġsimsiz", Dijital Baskı,73x130 cm.

8. Güler AKALAN, "Ġsimsiz", 2009, Gravür, 56x49 cm.

169
9. Kuzgun ACAR "GüreĢçiler", Alçı Heykel, 25x40x25 cm.

10. Mustafa ASLIER "Ġsimsiz",1999, Baskıresim, 24x16 cm.

170
11. Atilla ATAR "Ġsimsiz", 1997, Litografi, 62x77 cm.

12. Halis BAġARIR "Grafiker Tuna Yazıcı", Heykel, 55x23x30 cm.

171
13. Zehra ÇOBANLI "Ġsimsiz", Seramik-Kap, Çap:14, Yük:14 cm.

14. Anadolu Üniversitesi‟nin Bahçesi

172
Ek 7. Dünya Üniversite Müzelerinden Örnekler (Kaynak: Hasan Pekmezci)

1. Oxford Üniversitesi Ashmolean Müzesi

2. Cambridge Üniversitesi Fitzwilliam Müzesi

173
3. Princeton Üniversitesi Sanat Müzesi

4. Almanya Bilden Kunst Üniversite Müzesi

174
5. Çin/Pekin Güzel Sanatlar Akademi Müzesi

6. A.B.D. Arizona Üniversitesi Sanat Müzesi

175
7. Miami Üniversitesi Güzel Sanatlar Müzesi

8. Seul Üniversitesi Sanat Müzesi

176
Chicago Academy of Fine Arts-KuruluĢu:1832

9. Chicago Üniversitesi Müzesi

Harvard University Art Museum-Fogg Art Museum


KuruluĢ tarihi:1895-1925. Eser Sayısı:250.000

10. Harvard Üniversitesi Sanat Müzesi

177
LATVIAN ACADEMY OF ARTS

11. Letonya Üniversitesi müzesi

University of Houston/Blaffer Art Museum -KuruluĢu: 1966


Eser Sayısı: 39.000

12. Huston Üniversitesi Sanat müzesi

178
GAZİ GELECEKTİR...

179

You might also like