Professional Documents
Culture Documents
10 dakika sonra...
Ulusal Heyelan Sempozyumu
Ankara
27-29 Nisan 2016
i
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ii
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖNSÖZ
Ülkemizin jeolojik, klimatik, topoğrafik özellikleri ve yanlış arazi kullanımı
nedeniyle heyelan olayları sıkça yaşanmaktadır. Toprak, moloz veya kaya
kütlesinin yamaç aşağı hareketi olarak tanımlanan heyelanlar, dünyada olduğu
gibi ülkemizde de önemli tahribatlara neden olmaktadır. Türkiye’de heyelana
duyarlı alanlar özellikle Doğu, Batı ve Orta Karadeniz Bölgelerinde, aktif
fay ve fay zonları boyunca yoğunlaşmakla birlikte fay zonları boyunca da
görülmektedir.
Ülkemizde doğal afetlerden etkilenen yapılar ele alındığında heyelanlardan
kaynaklanan kayıplar %27 ile depremlerden sonra ikinci sırayı almaktadır.
Heyelan, sel ve taşkın afetinin çok yoğun olarak yaşandığı Karadeniz Bölgemizde
yanlış arazi kullanımı, plansız yapılaşma ve yol yapımı gibi insan eliyle yapılan
usulsüz müdahaleler heyelanların sayısını, can ve mal kayıplarının artmasına
sebep olmaktadır. Doğu Karadeniz bölgesinde engebeli arazi yapısı, bol yağışlı
iklim özellikleri, ayrışma, doğal bitki örtüsünün kaldırılarak drenajı olmayan
çay ve fındık bahçelerine dönüştürülmesi, kırsal yerleşim birimlerinin dağınık
yapılaşması, dağınık yapılaşmaya paralel düşük standartlı ulaşım ağı sistemi,
ulaşım ağının drenaj sisteminin olmaması, heyelanların oluşumunu hazırlayan
ve tetikleyen faktörlerin başında gelmektedir.
Heyelan, sel ve taşkın afetleri ile mücadelede, birbirlerinin etki boyutlarını
büyütmesinden dolayı kurumlar arasında koordineli olarak çalışmak zorunlu
hale gelmiştir. Heyelanla mücadelede, Bakanlığımız bünyesinde Çölleşme ve
Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü ile Orman Genel Müdürlüğü yukarı
havzalardaki yamaç arazi ıslahında, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü dereler
ve nehirlerin ıslahında, Meteoroloji Genel Müdürlüğü ise erken uyarı ve iklim
verileri ile ilgili çalışmaları yürütmektedir. Bakanlık birimlerimiz Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü iş birliği içerisinde
olup Afet ve Acil Durum Başkanlığı ve Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı
ile de koordineli çalışılmaktadır. Bakanlık birimlerimiz bütün kamu kurum ve
kuruluşları ile birlikte koordinasyon yaparak heyelan, sel ve taşkın afetlerini
bütünleşik olarak kontrol ve rehabilitasyon projeleri ile birlikte ele alarak
uygulamaktadır.
Bakanlık olarak taşkınların önlenmesi ve zararlarının azaltılması gayesiyle,
yukarı havza tedbirlerinden ağaçlandırma, erozyon kontrolü, oyuntu ıslahı
tedbirleri ile erozyonu önemli ölçüde azaltmış olmamıza rağmen heyelan
konusu, ayrıca üzerinde çalışılması gereken bir husus olarak karşımızda
durmaktadır. Bu konuda ilgili Bakanlıkların ve sorumlu Genel Müdürlüklerin
akademisyenlerle çalışmasına ihtiyaç bulunmaktadır.
iii
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Hanifi AVCI
Çölleşme ve Erozyonla Mücadele
Genel Müdürü
iv
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ŞEREF HEYETİ
İLİM HEYETİ
v
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
TERTİP HEYETİ
vi
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
SEMPOZYUMUN GAYESİ
Türkiye’ de deprem, ani ve şiddetli yağışlar, ani sıcaklık değişiklikleri ile yanlış
arazi kullanımı neticesi heyelanın sebep olduğu afetler yaşanmaktadır. Uzun
süreli ve bol yağışın etkili olduğu, nemli iklime sahip ve topoğrafyanın dik
olduğu yörelerimiz, heyelanların çok sık ve yaygın olarak görüldüğü yerlerdir.
Özellikle Doğu Karadeniz Bölgemizde sellerin afete dönüşerek can ve mal
kayıplarının yaşanmasının en büyük sebebi heyelanlardır. Heyelanlar sellerin
tahrip edici gücünü artırarak can ve mal kayıplarını artırmaktadır.
Heyelan, Sel ve Taşkın; birbirlerinin etki boyutlarını büyütmesinden dolayı,
Orman ve Su İşleri Bakanlığına bağlı birimler Heyelan, Sel ve Taşkın afetleri
ile mücadelede birbirleri ile koordineli olarak çalışmaktadır. Çölleşme ve
Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğü yukarı
havzalardaki yamaç arazi ıslahında, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü derelerin
ıslahında, Meteoroloji Genel Müdürlüğü ise erken uyarı ve iklim verileri ile
ilgili çalışmaları yürütmektedir. Bakanlığımız Heyelan, Sel ve Taşkın afetlerini
bütünleşik olarak ele alarak kontrol ve rehabilitasyon projeleri ile birlikte
uygulama projelerini de yapmaktadır. Can ve mal kayıplarına sebep olan
Heyelan, Sel ve Taşkın afetinin çok yoğun olarak yaşandığı özellikle Doğu
Karadeniz Bölgemizde yapılan projelerin uygulanmasında birçok problem
yaşanmaktadır. Bu problemlerin başında yanlış arazi kullanımı ve plansız
yapılaşma gelmektedir. Bununla birlikte arazi kullanımına bağlı olarak afetler
karşısında mesul kurum ve kuruluşlarımızın açıkça belirli olmaması, mücadele
çalışmalarının yüksek maliyet getirmesi ve mevzuatlardaki yetersizlik afet
boyutunu büyütmektedir. Geçmiş yıllarda afetlerle mücadele için oluşturulmuş
kanun, yönetmelik, genelge gibi mevzuatlarımız, günümüzde yaşanan
problemlerin çözülmesinde yetersiz kalmaktadır.
Daha önceki yıllarda farklı kurum ve kuruluşların himayesinde afetlere yönelik
birçok çalıştay, sempozyum ve kongre düzenlenmiş olup; 27-29 Nisan 2016
tarihinde Ankara’da yapılması planlanan “Heyelan Sempozyumu” nun gayesi,
özellikle heyelan, sel ve taşkın gibi afetlerle etkin ve koordineli mücadele
etmek için yapmamız gerekenleri ortaya koymaktır. Bu sempozyumda mesul
kamu kuruluş temsilcileri ile akademisyenler bir araya getirilecektir. Afetler ile
etkin mücadelede kurum ve kuruluşlarımızın heyelan, sel ve taşkın afetlerine
yönelik yapmış olduğu çalışmalar ortaya konulacak, mevcut arşiv sistemlerimiz
değerlendirilecek, afet öncesi, anı ve sonrası için alınacak tedbirler, ihtiyaçlar,
teknik gelişmeler, uygulamadaki aksaklıklar, idari, teknik, hukuki sorunlar ve
mevzuat konuları tartışılarak, ülkemizde can ve mal kayıplarına sebep olan
afetlerle etkin mücadele için yapılması gerekenler ortaya konulacaktır.
vii
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
viii
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
İÇİNDEKİLER
Ahmet DEMİR
Türkiye’de Yerleşim Birimlerindeki Heyelanların Mekânsal ve İstatistiksel
Dağılımları 45
İbrahim ŞEREN
Heyelan Olayında Afet Yönetimi 63
ix
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
İbrahim BİROĞLU
Doğu Karadeniz Bölgesınde Lokal Heyelanların Taşkına Olan Etkisini Azaltma
Çalışması; Geçirgen Bentler 151
S. Melike ÖZTÜRK
Heyelan Riski Olan Yerlerde Mekânsal Planların ve Risk Yönetimine Altlık
Olan Yerleşime Uygunluk Koşullarının Belirlenmesinde Jeofizik Yöntemlerin
Kullanımı 165
x
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
İsmail BULUT
Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Kapsamında Yapılan Heyelan Kontrol ve
Rehabilitasyon Çalışmaları 185
Ahmet KÜÇÜKDÖNGÜL
Çölleşme İle Mücadele Konusunda Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel
Müdürlüğü Tarafından Yapılan Sel Kontrolü Uygulama Projeleri 219
xi
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Abdullah ÖZÇELİK
Frekans Oranı Metodu Kullanılarak Çankırı İlinin Heyelan Duyarlılık Analizinin
Üretilmesi 325
Süheyla OKUYUCU
Karabağlar (İzmir) Heyelanlarinin Mühendislik Jeolojisi 347
Önder YÖNLÜ
Oltu Yusufeli (Erzurum-Artvin) Karayolu Heyelanının Jeolojik ve Jeoteknik
Değerlendirilmesi 359
Sina KİZİROĞLU
Devrek Heyelanı Oluşum Mekanizması ve Heyelanın Yüzey Kırıklarının Etkileri 375
Ahmet ŞİRİN
Amasya Çevre Yolu Heyelanı 377
Sinan DEMİR
Bütünleşik Afet Tehlike Haritalarının Hazırlanması Çalışması Kapsamında
Afad Tarafından Gerçekleştirilen Heyelan Duyarlılık Çalışmaları 391
A.Tuğhan SAKARYA
Çankaya Mamak Heyelanı 407
xii
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Cemal YILDIZ
Devrek Heyelanı 419
Öznur ÇANLI
Küresel İklim Değişiminin Doğu Karadeniz Bölgesinde İncelenmesi 455
Gökhan MARIM
Tek Boyutlu ve İki Boyutlu Hidrolik Modelleme, Baraj Yıkılma Analizi ve
Taşkın Risk Haritalarının Oluşturulması 505
Eyüp ÇİMENTEPE
Yerbilimsel Etüt Bilgi Sistemi ile CBS Tabanlı Veri Toplanması ve Afet
Tehlikelerine Yönelik Analiz Çalışmalarının İrdelenmesi 519
Esin OĞUZ
Artvin-Hopa Bölgesinde Meydana Gelen Taşkın ve Heyelan Olayının İncelenmesi 531
Neslihan ASLAN
Kentleşmede Heyelan Tehlikesinin Belirlenmesine Yönelik Temel Çalışmalar 555
Sonay BİLGİLİ
Rize İlinde Tarım Arazilerinde Heyelan Problemleri ve Çalışmalar 565
xiii
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Savaş SÜRÜL
Karabük İli Merkez Kartaltepe Mahallesinde Meydana Gelen Kütle Hareketinde
İnsan Faktörünün Etkisi 585
Poster Sunumlar
İsmail ERSOY
Türkiye Geneli Eğim, Yükselti ve İklim Durumunun Sel ve Heyelan Üzerindeki
Etkilerinin Değerlendirilmesi 599
Aytek ERSAN
Bütünleşik Afet Tehlike Haritalarının Hazırlanması Projesi Kapmasında Yürütülen
Heyelan Envanter Toplama Çalışması: Samsun Örneği 621
Ahmet KOÇ
Ankara İlinde Meydana Gelen Heyelan ve Su Baskını Olaylarının Envanter
Çalışması 623
Sedat AYDEMİR
Türkiye’de Meydana Gelmiş ve Afete Neden Olmuş Heyelanlar ve Afad’ın
Heyelan Kayıtlarına Genel Bir Bakış 633
xiv
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
MEVZUAT,
HEYELAN YETKİLER
TEHLİKE VE
HARİTALARI:
ÖLÇEK SORUNSALI
HEYELANLARIN İLE HEYELAN
HARİTALANMASINDA
TEHLİKE HARİTALARI
ÖLÇEK SORUNSALI ?
Candan GÖKÇEOĞLU
Hacettepe Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi,
Jeoloji Mühendisliği Bölümü
candan.gokceoglu@gmail.com
ÖZET
Heyelan yerel jeolojik, hidrojeolojik ve jeomorfolojik koşulların ürünü
olarak; bitki örtüsü, arazi kullanımı ve insan aktiviteleri tarafından
etkilenen; yağış ve sismik olayların sıklığı ve şiddeti tarafından kontrol
edilen, yapay veya doğal şev duraysızlıklarıdır (Soeters and Van Westen,
1996). Dünyada kütle hareketlerinden kaynaklanan ekonomik kayıplar 4
milyar US dolara ulaşmış durumda ve yılda yaklaşık 1000 insan söz konusu
afet nedeni ile hayatını kaybetmektedir (Alexander, 1995; Singhroy,
2005’den). Dünyada diğer doğal afetler ile karşılaştırıldığında heyelan
kaynaklı ölümlü kayıpların oranı %1.5 olarak verilmektedir (EMDAT,
2003; Nadim et al., 2006’den). Dünyada 1991-2005 yılları arasında heyelan
dağılımının diğer doğal afetler ile karşılaştırılması durumunda ise %5’lik
bir orana sahip olduğu ifade edilmektedir (ISDR, 2010). Türkiye için
verilen istatistiklerde dünya için verilen değerlerin yaklaşık 10 katına
ulaşılmaktadır. Türkiye’de yapısal kayıplar dikkate alındığında heyelanlar
%15’lik bir oranla ikinci önemli doğal tehlikeyi oluşturmaktadır (Ildır,
1995; Ergunay, 1999). Son çalışmalar heyelan afetine bağlı olarak
gerçekleşen ölümlü kayıpların daha çok az gelişmiş ülkelerde görüldüğünü
göstermektedir (Petley, 2012). Bunun en önemli nedeni olarak, söz konusu
ülkelerde heyelan afetinin anlaşılmasına yönelik yapılması gereken
araştırmaların/yatırımların kaynak yokluğu nedeniyle yapılamaması
gösterilmektedir (Corominas et al., 2014). Heyelan kaynaklı kayıpların
indirgenebilmesi için öncelikli olarak söz konusu afetin yayılım bilgisinin
oluşturulması gerekmektedir. Söz konusu yayılım bilgisi “heyelan envanteri
haritası” olarak isimlendirilir. Müteakiben; gerçekleşmesi muhtemel yeni
duraysızlıkların veya var olan duraysızlıklar üzerindeki yeni aktivitelerin
tahmin edilebilmesine yönelik mekânsal olasılıkları gösterir haritaların;
1
1
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2
2
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
KAYNAKLAR
Corominas J, Van Westen C, Frattini P, Cascini L, Malet JP, Fotopoulou S,
Catani F, Van DenEeckhaut M, Mavrouli O, Agliardi F, Pitilakis K, Winter MG,
Pastor M, Ferlisi S, Tofani V, Herva´s J, Smith JT (2014) Recommendations for
the quantitative analysis of landslide risk. Bull Eng Geol Environ 73:209–263.
Ergunay O (1999) A perspective of disaster management in Turkey: issues
and prospects. Urban settlements and natural disasters. Proceedings of UIA Region
II Workshop, pp 1–9.
Fell R, Corominas J, Bonard C, Cascini L, Leroi E, Savage WZ (2008b)
Guidelines for landslide susceptibility, hazard and risk zoning for land-use
planning. Eng Geol 102 (3–4):99–111.
Ildir B (1995) Turkiyede heyelanlarin dagilimi ve afetler yasasi ile ilgili
uygulamalar. 2. Ulusal Heyelan Sempozyumu Bildiriler Kitabi, Sakarya, pp 1–9.
ISDR, 2010. International Strategy for Disaster Reduction (ISDR).
https://www.unisdr.org/ (01/01/2011).
Nadim F, Kjekstad O, Peduzzi P, Herold C, Jaedicke C (2006) Global
landslide and avalanche hotspots. Landslides 3(2):159–173.
Petley DN (2012) Landslides and engineered slopes: protecting society
through improved understanding. In: Eberhardt E, Froese C, Turner AK, Leroueil
S (eds) Landslides and engineered slopes, vol 1. CRC, London, pp 3–13.
Singhroy V (2005) Remote sensing of landslides. In: Glade T, Anderson M,
Crozier MJ (eds) Landslide hazard and risk. John Wiley & Sons, pp 469–492.
Soeters R, Van Westen CJ (1996) Slope instability recognition, analysis and
zonation. In: Turner AK, Schuster RL (eds) Landslides: investigation and
mitigation. Transp Res. Board, Nat Res. Counc Spec Rep 247:129–177.
3
3
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖZGEÇMİŞ
Doç.Dr. Tolga ÇAN
-1993 Yüksek Lisans, Çukurova Üniversitesi fen Bilimleri Enstitüsü
-1999 Doktora, Lisans, Çukurova Üniversitesi fen Bilimleri Enstitüsü
-2010 Doçent, yerbilimleri ve Mühendisliği Anabilim Dalı
-Uzmanlık alanları, Mühendislik jeolojisi, şev stabilitesi, kaya ve zemin
mekaniği, heyelan envanter, duyarlılık, olası tehlike ve risk
değerlendirmeleri, Coğrafi Bilgi Sistemleri,
-Ulusal projeler: Türkiye heyelan envanter haritası, Türkiye
Paleosismoloji Araştırmaları, Türkiye Sismotektonik Haritası. Türkiye
Sismik Tehlike Haritasının Güncellenmesi
-Yurtdışı 10 yayın, Yurtiçi 17 yayın, 50 den fazla yurtiçi ve dışı bildiri
özü bulunmaktadır.
2
6
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
7
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
8
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
9
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
10
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ABSTRACT
A deep landslide has occured behind the power plant station site
during the excavation stage of a facility located in Ankara. In order to
model the instability of the slope, site investigation works were conducted
at the site, inclinometer boreholes were designated and inclinometer
readings were taken periodically. According to the data obtained from
both site investigation and laboratory studies, an idealized soil profile was
developed and the sliding mechanism was identified. Soil strength
paramaters controlling the stability were determined by back analyzing the
selected critical cross-sections. A rehabilation system was designed based
on the results of limit equilibrium and finite element based analyses.
Keywords: Slope stability, inclinometer, back analysis, limit
equilibrium, finite element.
ÖZET
Ankara İl sınırları içerisinde planlanan enerji tesisinin temel kazısı
sırasında, santral sahası gerisinde derin bir heyelan oluşmuştur. Oluşan şev
duraysızlığının modellenmesi için alanda zemin etüt çalışmaları
gerçekleştirilerek, inklinometre kuyuları teşkil edilmiş ve düzenli
1
Prof. Dr., Orta Doğu Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü, ocetin@metu.edu.tr
2
Dr., İnşaat-Geoteknik Mühendisi, GeoDestek Zemar Ltd. Şti., htbilge@geodestek.com
3
Jeoloji Yüksek Mühendisi, GeoDestek Zemar Ltd. Şti., dgoral@geodestek.com
4
Araştırma Görevlisi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü, ilgac@metu.edu.tr
5
Jeoloji Mühendisi, GeoDestek Zemar Ltd. Şti., fgencer@geodestek.com
1
11
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1. GİRİŞ
Bu çalışma kapsamında Ankara İli sınırları içerisinde yer alan bir
enerji santrali yakınlarında gözlenen heyelan hareketinin boyutlarının
belirlenerek rehabilite edilmesine yönelik planlanan destek sisteminin
tasarımına yönelik değerlendirme ve projelendirme adımları sunulacaktır.
Bu amaca yönelik olarak arazi ve laboratuvar aşamalarını içeren kapsamlı
bir zemin araştırma programı izlenmiştir. Bu programdan elde edilen
veriler, inklinometre ölçümlerini içeren bir aletsel gözlem çalışması ile
desteklenmiştir. Bu bildiri kapsamında söz konusu zemin araştırma ve
aletsel gözlem çalışmalarından derlenen veriler ışığında gerçekleştirilen
limit denge ve sonlu elemanlar analiz sonuçları sunulacaktır. Tüm bu
değerlendirmeler esas alınarak sonuç bölümünde heyelanı önlemek üzere
imalatı önerilen kazık destek sistemi tariflenecektir.
2
12
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3
13
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
7.50
6.0
9.0 10.50
12.0 13.50
Derinlik (m)
Derinlik (m)
15.0
16.50
18.0
19.50
21.0
22.50
24.0
25.50
27.0
30.0 28.50
SS‐1 SS‐2 SS‐3 SS‐4 SS‐5 SS‐6 SS‐1 SS‐2 SS‐3 SS‐4 SS‐6
4
14
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5
15
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6
16
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Şekil 6. Limit Denge Yöntemi ile Geri Analiz Sonucu (Kesit 1-1)
7
17
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
8
18
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Şekil 8. Destekli Durum İçin Limit Denge Yöntemi İle Şev Stabilitesi
Analiz Sonucu
9
19
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
11
21
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6. SONUÇLAR
Bu çalışma kapsamında Ankara İli sınırları içerisinde yer alan bir
enerji santrali yakınlarında gözlenen heyelan hareketinin boyutlarının
belirlenerek rehabilite edilmesine yönelik planlanan destek sisteminin
tasarımına yönelik değerlendirme ve projelendirme adımları sunulmuştur.
Bahsi geçen duraysızlık probleminin doğru şekilde anlaşılabilmesi
için arazi ve laboratuvar deneylerini içeren detaylı bir zemin araştırma
programı takip edilmiş, buna ek olarak düzenli inklinometre ölçümlerini
içeren bir aletsel gözlem çalışması gerçekleştirilmiştir. Buna göre
inceleme sahasında rastlanan hakim formasyonun yüzeyde aşırı alterasyon
neticesinde zemin özelliği gösteren, derinlikle birlikte ise kaya mekaniği
prensipleri uyarınca davranacağı sonucuna varılan kiltaşı birimi olduğu
görülmüştür. Gerçekleştirilen inklinometre ölçümleri heyelan hareketinin
altere kiltaşı birimi sınırları içerisinde kaldığına işaret etmiştir. Limit
denge yöntemi esaslı geri analizler gerçekleştirilerek, sahadan derlenen
veriyle uyumlu malzeme parametreleri seçilmiş, bunların laboratuvar
deney sonuçları ile de tutarlı olduğu görülmüştür. Bunun ardından yine
limit denge yöntemi esaslı analizler ile güvenli şev performansını
sağlayacak optimum nitelikteki heyelan iyileştirme sistemine karar
verilmiştir. Buna göre, 35 m boyunda, 120 cm çapında, 1.4 m aralıklı ve
tek sıra olarak teşkil edilecek kazıklı bir destek sistemi ile hareketlerin
kontrol altına alınabileceği öngörülmüştür. Sistemin konsept olarak
geliştirilmesinden sonra, sonlu elemanlar yöntemine dayalı analizler ile
destek sistemi elemanları üzerine etkiyecek tesirlerin belirlenmesi ve kesit
donatı tahkiki gerçekleştirilmiştir.
Çalışma sahasında ekonomik açıdan kritik niteliğe sahip bir enerji
üretim tesisinin bulunduğu dikkate alındığında, tasarlanan sistemin tesis
ömrü boyunca güvenli şekilde çalışmasının elzem olduğu açıktır. Bu
nedenle sistemin teşkil edilmesinin ardından performansının düzenli
şekilde takip edilmesi gerekli görülmüş, plan üzerindeki yerleşimi Şekil
7'de gösterilen destek sistemi arkasında asgari 5 lokasyonda inklinometre
ölçümlerinin alınmasını içeren bir aletsel gözlem çalışması daha
planlanmıştır. Bu sayede öngörülenden farklı bir deformasyon davranışı
ile karşılaşılması durumunda sisteme gerekli müdahele yapılarak güvenlik
amaçlı ilave tedbirler planlanabilecektir.
12
22
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
KAYNAKLAR
American Society for Testing and Materials (ASTM). (2008). "Standard
Practice for Rock Core Drilling and Sampling of Rock for Site Investigation".
Annual Book of ASTM Standards, D2113 - 08.
American Society for Testing and Materials (ASTM). (2008). "Standard
Test Method for Determination of the Point Load Strength Index of Rock and
Application to Rock Strength Classifications". Annual Book of ASTM Standards,
D5731 - 08.
13
23
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
24
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1
İÜ Orman Fakültesi, Orman İnşaatı ve Transportu Anabilim Dalı,
hecelik@istanbul.edu.tr
2
İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi, Meteoroloji Mühendisliği Bölümü
3
İTÜ İnşaat Fakültesi, Hidrolik Anabilim Dalı
4
KTÜ Orman Fakültesi, Orman Ekonomisi Anabilim Dalı
5
İÜ Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği Bölümü, Ölçme Bilgisi ve Kadastro
Anabilim Dalı
6
İÜ Orman Fakültesi Orman İnşaatı ve Transportu Anabilim Dalı
1
25
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2
26
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1 Giriş:
Sel, insanlığı tehdit eden en önemli ve en tehlikeli afetlerdendir. Ayrıca
dünya genelindeki en yıkıcı afet olaylarından biri olarak da gösterilmektedir
(Houghton ve ark., 1983; Kundzewicz ve Schellnhuber, 2004). Havzalarda
yağan şiddetli sağanak yağışlar sele neden olmaktadır. Havza geneli
düşünüldüğünde; en tehlikeli sel genellikle yukarı havzalarda başlayan ve
daha sonra yan havzalarla birlikte tüm havzaya yayılan sel olaylarıdır. Bazı
durumlarda ise şiddetli yağışlar havzanın her kesiminden ziyade bir
bölümünde veya küçük bir alt havzada meydana gelmektedir. Bu şekilde
oluşan sel zararları diğerine kıyasla daha az seviyededir. Sel olayının temel
nedeni iki ana başlık altında toplanabilir. Bunlardan birincisi havzanın
karakteristik özellikleri (havzanın jeomorfolojisi, havza hidrolojisi,
havzanın yükseltisi, havzanın eğimi, arazi yüzü şekli, drenaj yapısı, vb)
diğeri ise yağış özellikleridir (yağışın miktarı, yağış süresi, yağış şiddetti,
yağış zamanı, yağış şekli, toprak nemi-yağış ilişkisi, yağış akış ilişkisi vb.).
Havza genelinde meydana gelen uzun süreli şiddetli sağanak yağışlar büyük
ölçekli sel afetlerin en önemli nedenlerindendir (Ralph ve ark., 2003).
Havza genelinde meydana gelen şiddetli sağanak yağışlar sonucu
derelerdeki su seviyesi hızla yükselmekte; fazla miktarda katı materyal
taşıyan miktarı ve hızı oldukça yüksek olan su, dere yatağının kenarındaki
arazilerde ve taşkın yatağında tahribata neden olmaktadır. Farklı
1
27
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2
28
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3
29
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3. MATERYAL VE YÖNTEM
3.1. Araştırma Materyali
Arazi gezilerinden elde edilen resimler, Google Earth Pro veri
tabanından sağlanan veriler, yazılı ve görsel medyada çıkan haberler ve
konuyla ilgi yapılmış çalışmalar araştırmanın materyalini oluşturmaktadır.
3.2. Yöntem
Arazi kullanımındaki değişimler Google Earth Pro veri tabanı ve
Artvin İli Arazi Varlığı çalışmasından sağlanan verilere göre
düzenlenmiştir. Arazi kullanımında meydana gelen bozulmalar ve yerleşim
yerlerinin tespitinde Google Earth Pro veri tabanı kullanılmıştır. Hopa
İlçesinde meydana gelen şiddetli sağanak yağışların değerlendirilmesinde
4
30
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4. BULGULAR
4.1. Hopa İlçesindeki Şiddetli Yağışların Zamansal Değişimi
Araştırma alanlarından biri olan Hopa ilçesi Türkiye’nin en yağışlı
yerlerinden biridir. İlçe genelindeki şiddetli sağanak yağışların zamansal
dağılımları incelendiğinde kıs sürede meydana gelen yağışların Türkiye’nin
pek çok ilindeki mevsimsel yağışlara eşdeğer olduğu görülmektedir. 12
Kasım 2015 Tarihinde Artvin’de (Borçka, Murgul ve Hopa) meydana gelen
şiddetli sağanak yağış sonucu 6 saatte metrekareye 250 milimetre yağış
düşmesi sonucunda meydana gelen sel-heyelan ve taşkın olaylarında 9 kişi
hayatını kaybetmiş ve 3 kişi kaybolmuştur (Anonim, 2016c). Türkiye’deki
yıllık ekstrem olaylardaki artışa paralel olarak Doğu Karadeniz’deki
ekstrem olaylar da artmaktadır (Şekil 1). 2009 Yılında Türkiye genelinde
kaydedilen ekstrem olayların sayısı 461 iken; 2015 yılında % 208 artışla
959 olmuştur. Hopa İlçesinde standart zamanlarda görülen büyük yağışların
zamansal dağılımlarının incelenmesi sonucunda; tüm zamanlardaki yağış
miktarının zamansal olarak arttığı (polinom ilişkisi şeklinde) ve bu artışın
anlamlı olduğu (88.90 <R2< 99.96) belirlenmiştir (Şekil 2).
5
31
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6
32
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
7
33
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
8
34
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
9
35
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
*: Bu havza içinde toplam 10 adet alt havza vardır. Bilgi için 4 havza
seçilmiştir.
10
36
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5. TARTIŞMA
Sel-taşkın olaylarının önlenmesinde, arazi kullanım şekli (tarım,
orman, yerleşim yeri, vb), bitki örtüsünün niteliği, toprağı örtme derecesi,
11
37
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
kök yapısı, toprak üstü ve toprak altı biyomas miktarı ve yoğunluğu gibi
unsurlar çok büyük bir öneme sahiptir. Yağışın şiddetine bağlı olarak bitki
örtüsü bir yandan yağışın enerjisini azaltmakta, diğer yandan belli bir
miktardaki yağışı toprak üstü biyomasında tutmaktadır. Bitki örtüsü sahip
olduğu kök sistemi ile bir yandan toprağı korumakta, diğer yandan toprak
özelliklerini iyileştirmek suretiyle suyun toprak içine daha kolay ve hızlı
infiltre olmasına yardımcı olmaktadır (Gregory ve ark., 2006; Yüksek, T.,
2009a; Yüksek, T., 2009b; Yüksek ve ark., 2010). Bitki örtüsünün tahrip
edilmesi veya niteliğinin tamamen ortadan kaldırılması ve arazi kullanım
şeklinin değiştirilmesi durumunda suyun toprağa girişi zorlaşmakta ve
yüzey akışa geçen su miktarı artmakta ve bunun sonucunda sel- taşkın
olayları artmaktadır. Arazinin niteliğinin tahrip edilmesi ve üzerindeki bitki
örtüsünün ortadan kaldırılması yada bitki örtüsü yapısının değiştirilmesi
sonucunda sel-taşkın olaylarının arttığı pek çok araştırmacı tarafından ifade
edilmiştir (Yüksek ve ark., 2004; Turoğlu ve Uludağ, 2010; Yüksek, 2011;
Yüksek ve Yüksek, 2014). Doğal bitki örtüsünün niteliğinin korunması
durumunda yağış/akış arasında denge de korunabilmektedir. Yüksek ve
Yüksek (2015) tarafından yapılan bir araştırmada; doğal bitki örtüsünde
meydana gelen tahripkar yüzeysel akış aynı koşullarda alana sonradan
getirilen türlerden daha düşük bulunmuş ve doğal örtünün toprak koruma
yeteneğinin daha yüksek olduğunu ortaya konulmuştur. Araştırma sahası
olan Borçka ve Hopa İlçelerinde çok ciddi bitki örtüsü tahribatı ve arazi
dönüştürmesi sorunu yaşanmaktadır. Bir diğer önemli ve ciddi sorun ise
farklı amaçlar doğrultusunda taşkın alanlarının tahrip edilmesidir. Hem
Borçka hem de Hopa İlçelerinde dere yataklarının kenarındaki taşkın
alanlarının kentsel yerleşim, sanayi kuruluşu, yol gibi amaçlar için
daraltıldığı ve taşkın alanlarının büyük oranda tahrip edildiği görülmektedir
(Şekil 3, 4 ve 5). Dere yataklarında yürütülen ve sel-taşkın zararlarının
artmasına neden olan diğer önemli bir yanlış uygulama ise dere yataklarının
hidrolik özelliklerinin kısmen veya tamamen bozulması ve suyun akış
hızının arttırılması sorunudur. Borçka ve Hopa İlçelerindeki tüm bu yanlış
uygulamalar sel-taşkın olaylarının neden olduğu can ve mal kaybına yol
açan zararları daha da artırmaktadır.
Ülkemizdeki sel-taşkın olaylarında etkili olan kısa süreli şiddetli
sağanak yağışların en sık görüldüğü yerlerden biri de Hopa İlçesidir.
12
38
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6. ÖNERİLER
Hopa ve Borçka ilçelerinde ölümle sonuçlanan ve yüksek oranda maddi
zararlara neden olan sel-taşkın olaylarının önlenmesi veya etki derecesinin
azaltılması için şunların yapılması yararlı olacaktır.
Borçka ve Hopa ilçelerinde yerleşim yerlerini direk veya dolaylı olarak
etkileyen ana ve yan derelerin olduğu havzalardaki arazi bozulumu ve
bunun sel-heyelan olaylarına etkisinin araştırılması ve her bir
havzadaki sorunun objektif kriterlere göre ortaya konulması
gerekmektedir.
Borçka ve Hopa ilçelerindeki her bir havzaya düşen yağışların
oluşturacağı yüzeysel akış ve neden olabileceği taşkınlar farklı
modeller yardımıyla ve havza bazında tespit edilmelidir.
13
39
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
KAYNAKLAR
Anonim, 2016a. http://www.haber61.net/karadeniz-seller-bugune-kadar-kac-can-
aldi-232692h.htm. (Erişim Tarihi: 12 Mart, 2016)
Anonim, 2016b http://www.sanalbasin.com/borckada-yasanan-sel-felaketi-hayati-
olumsuz-yonde-etkiledi-10654127/ (Erişim Tarihi: 11 Mart, 2016).
Anonim, 2016c: T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Meteoroloji İşleri Genel
Müdürlüğü, Araştırma Dairesi Başkanlığı. 2015 Yılı İklim Değerlendirmesi
http://www.mgm.gov.tr/FILES/iklim/2015-yili-iklim-degerlendirmesi.pdf
(Erişim Tarihi: 23 Mart, 2016).
Demircan, M., Demir, Ö., Atay, H., Yazıcı, B., Eskioğlu, O., Tuvan, A., Akçakaya,
A., 2014. Climate change projections for Turkey with new scenarios. The Climate
Change and Cliımate Dynamics conference, 2014, CCCD, Istanbul, 8–10
September. 2014, pp: 72-81. http://www.mgm.gov.tr/FILES/iklim/8-
ClimateChangeProjectionsForTurkey.pdf.
Gregory, J. H., Dukes, M. D., Jones, P. H., Miller, G. L. 2006. Effect of urban soil
compaction on infiltration rate. Journal of
Soil and Water Conservation 61(3):117-124.
Houghton, R. A., J. E. Hobbie, J. M. Melillo, B. Moore, B. J. Peterson, G. R.
Shaver, and G. M. Woodwell. 1983. Changes in the carbon content of terrestrial
biota and soil between 1860 and 1980: a net release of CO2 to the atmosphere.
Ecological Monographs 53:235–262.
IPCC, 2013. https://www.ipcc.ch/pdf/assessment-eport/ar5/wg1/WGIAR5
_SPM_brochure_en.pdf (Erişim: 24 Mart, 2016).
14
40
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
15
41
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Yüksek, T., Yüksek, F. Rize yöresinde arazi kullanımı ve bazı iklim elemanlarında
meydana gelen zamansal değişimler ile sel-heyelan olayları arasındaki ilişkiler. I.
Ulusal Havza Yönetimi Sempozyumu 10-12 Eylül, 2014, Çankırı. Bildiriler
Kitabı, s: 564-572.
Yüksek, T.,2011. Rize Yöresinde Yanlış Arazi Kullanımı ve Neden Olduğu
Çevresel Sorunlar. Doğu Karadeniz Bölgesi Heyelan ve Taşkın Sempozyumu, 10-
11 Şubat, 2011, Trabzon. http://www.dsi.gov.tr/docs/sempozyumlar/1-4-rize-
y%C3%B6resinde-yanl%C4%B1%C5%9F-arazi-kullan%C4%B1m%C4%B1-
ve-neden-oldu%C4%9Fu-%C3%A7evresel-sorunlar---yrd-do%C3%A7-dr-turan-
y%C3%BCksek.pdf?sfvrsn=2.
Yüksek, T., Kalay, H.Z., Yüksek, F., 2004. Pazar Deresi Havzasında Arazi
Kullanım Problemleri, SDU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 8- 3, 121-127.
16
42
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
43
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
44
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Ahmet DEMİR
Jeoloji Mühendisi
ÖZET
Ülkemiz, jeolojik, jeomorfolojik yaps ve sahip olduğu iklimsel
özellikleri nedeni ile büyük can ve mal kaybna yol açan afetlerle sk sk
karşlaşmaktadr. 7269 sayl “Umumi Hayata Müessir Afetler Dolaysyla
Alnacak Tedbirlerle Yaplacak Yardmlara Dair Kanun” kapsamnda,
1950-2008 yllar arasnda, yerleşim birimlerinde en çok meydana gelen
afet olay %45’lik oranla heyelanlardr. Heyelan olay saylarn %18’lik
oranla hasar veren büyüklüğe sahip depremler, %14’lük oranla sel, su
basknlar izlemektedir. Meydana gelen hasarlar incelendiğinde, yerleşim
birimlerindeki zarar gören/görmesi muhtemel yaplar (konut ve işyerleri)
en çok %55’lik oranla depremlerden, %21’lik oranla heyelanlardan zarar
görmüştür.
Türkiye’de heyelan gözlenen yerleşim birimleri, özellikle Doğu, Bat
ve Orta Karadeniz Bölgelerinde, aktif fay ve fay zonlar boyunca
yoğunlaşmaktadr. İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Trakya,
heyelanlarn en az görüldüğü bölgelerimizdir. Ülkemizde, 1950-2008 yllar
arasnda, en çok heyelan olay gözlenen iller; Trabzon (1123), Rize (1049),
Kastamonu (613) ve Erzurum (573)’dur. En az heyelan olay gözlenen iller,
Krklareli (3), Mardin (4) ve Şanlurfa (6)’dr. Toplam olay says ise,
13.494’dür.
Ülkemizde, olmuş/muhtemel heyelan olaylarndan
etkilenen/etkilenebilecek durumdaki toplam yap says 59.345’dir. Trabzon
(4106) yap ile heyelanlardan en çok zarar gören ilimizdir. İlçeler baznda
1
45
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1. GİRİŞ:
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlğ, olmuş/muhtemel afet
olaylarnn etüdü sonucunda düzenlenen jeolojik etüt ve hasar tespit
raporlar ile yer seçimi protokolleri bakmndan kapsaml bir arşive sahiptir.
Arşivimizde bulunan ilk jeolojik etüt
raporu; Dr. Jeolog F. ZİMMERMANN
tarafndan, Balkesir’in Ayvalk-Edremit
ilçelerinde, 06.10.1944 tarihinde meydana
gelen depremin incelenmesi sonucunda,
20.06.1945 tarihinde düzenlenmiştir. Ayn
dönemde, Dr. Jeolog E. LAHN tarafndan
da çok sayda rapor düzenlenmiş
bulunmaktadr. Arşivimizdeki ilk yerli
jeolojik etüt raporlar; 1953 ylnda Sema
BABAÇ ve 1954 ylnda Rukiye
ERTUĞRUL adl bayan jeologlarmzca
düzenlenmiştir. [2]
2
46
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1959 ylnda kabul edilen, 7269 sayl “Umumi Hayata Müessir Afetler
Dolaysyla Alnacak Tedbirlerle Yaplacak Yardmlara Dair Kanun” un
yürürlüğe girmesiyle birlikte,
afetlerin incelenmesi ve
değerlendirilmesi konusunda, İmar
ve İskân Bakanlğ bünyesinde
Daire Başkanlğ düzeyinde
örgütlenmeye gidilmiş, 1965
ylnda ise Afet İşleri Genel
Müdürlüğü kurulmuştur. 1983
ylnda İmar ve İskân Bakanlğ ile
Bayndrlk Bakanlğ birleştirilerek
Bayndrlk ve İskân Bakanlğ’nn
kurulmas üzerine Afet İşleri Genel
Müdürlüğü bu Bakanlğa bağl hale
gelmiştir. [2]
Afetlerin jeolojik etütleri ve raporlanmasyla ilgili yaplan
çalşmalar; 17.12.2009 tarihine kadar, Mülga Afet İşleri Genel Müdürlüğü
teknik elemanlar tarafndan Merkez’den büyük bir özveriyle yürütülmüş,
bu tarihten sonra da Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlğ’nca bu
çalşmalar yürütülmektedir.[2]
3
47
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÇOKLU AFETLER*
7%
ÇIĞ
DİĞER AFETLER 2%
4%
HEYELAN
45%
DEPREM
18%
SU BASKINI
14%
KAYA DÜŞMESİ
10%
ÇIĞ
DİĞER AFETLER 2% KAYA DÜŞMESİ
3% 7%
SU BASKINI
DEPREM 8%
55%
4
48
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
AFET OLAYLARINDAN
AFET
ETKİLENEN/ETKİLENEBİLECEK
AFETİN TÜRÜ OLAY
DURUMDAKİ YAPI (KONUT ve İŞYERİ)
SAYISI
SAYISI
5
49
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
İLLERE GÖRE
AFET OLAY SAYISI DAĞILIMI
1.250 to 1.520 (2)
1.000 to 1.250 (2)
500 to 1.000 (17)
250 to 500 (23)
0 to 250 (37)
İLLERE GÖRE
AFETZEDE SAYISI DAĞILIMI
10.000 to 39.600 (6)
5.000 to 10.000 (9)
2.500 to 5.000 (18)
1.000 to 2.500 (28)
0 to 1.000 (20)
Şekil 3: Afetten zarar gören/görmesi muhtemel yap saylarnn illere göre dağlm
haritas. [3]
6
50
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
AFET
GÖRMÜŞ TOPLAM ETKİLENME
YERLEŞİM YERLEŞİM ORANI
SIRA
İLİ BİRİMİ BİRİMİ SAYISI (%)
NO
SAYISI (2008) (A-YBS) x 100
(1950-2008) (T-YBS) (T-YBS)
(A-YBS)
7
51
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Şekil 5: Heyelan Noktasal Yoğunluk Haritas [3] ve MTA Diri Fay Haritas.[4]
8
52
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
B4
B3
B1
C2
B2
B1
C1 B1 A B4 B3B2
B3 B1
D
C1
C2
C1
C2
C1
B1
D B2
B1
D
D
C2
B3 C2 D
B2
9
53
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
İLLERE GÖRE
HEYELAN OLAYLARININ DAĞILIMI
1.000 to 1.130 (2)
500 to 1.000 (2)
100 to 500 (38)
10 to 100 (36)
1 to 10 (3)
10
54
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
İLLERE GÖRE
HEYELAN AFETZEDELERİNİN DAĞILIMI
3.000 to 4.110 (1)
2.000 to 3.000 (7)
1.000 to 2.000 (17)
250 to 1.000 (31)
1 to 250 (25)
11
55
56
0
200
400
600
800
1000
1200
1400
0,00
10,00
20,00
30,00
40,00
50,00
60,00
70,00
80,00
90,00
RİZE TRABZON
TRABZON RİZE
ARTVİN KASTAMONU
ZONGULDAK ERZURUM
BİNGÖL ZONGULDAK
YALOVA GİRESUN
BARTIN SİVAS
KARABÜK ARTVİN
GİRESUN MALATYA
TUNCELİ ERZİNCAN
MALATYA BİNGÖL
SİNOP SİNOP
BİTLİS ÇORUM
ERZİNCAN ANKARA
KASTAMONU SAMSUN
ADIYAMAN MERSİN
MERSİN ORDU
ORDU TUNCELİ
GÜMÜŞHANE BARTIN
DÜZCE TOKAT
ERZURUM KAHRAMANMARAŞ
ÇANKIRI ADIYAMAN
K.MARAŞ BİTLİS
ANKARA KARABÜK
ÇORUM ELAZIĞ
SİİRT ADANA
HAKKARİ BURSA
AMASYA ÇANKIRI
ADANA GÜMÜŞHANE
KOCAELİ AYDIN
TOKAT AMASYA
OSMANİYE VAN
ELAZIĞ DÜZCE
SİVAS MANİSA
MUŞ KAYSERİ
IĞDIR MUŞ
KARAMAN SAKARYA
Heyelanl Yerleşim Birimleri
SAMSUN ANTALYA
BAYBURT HATAY
AYDIN İZMİR
KAYSERİ SİİRT
BURSA AĞRI
HATAY KÜTAHYA
SAKARYA KOCAELİ
İSTANBUL BALIKESİR
VAN BOLU
ISPARTA DENİZLİ
KARS KARS
AĞRI DİYARBAKIR
KIRIKKALE YOZGAT
DENİZLİ OSMANİYE
ANTALYA YALOVA
İZMİR KONYA
BOLU ÇANAKKALE
KÜTAHYA IĞDIR
İl Toplam Yerleşim Birimleri
BATMAN KARAMAN
BURDUR BAYBURT
YOZGAT GAZİANTEP
BİLECİK KIRIKKALE
Şekil 10: a) Heyelanl Yerleşim Birimi Saylarnn İllere Göre Dağlmlar ve b) Heyelanl Yerleşim Birimi Etkilenme Oranlarn gösteren grafikler.
MARDİN ŞANLIURFA
ŞANLIURFA KIRKLARELİ
T E B L İ Ğ L E R S E M P O Z Y U M U H E Y E L A N U L U S A L
57
0,0
10,0
20,0
30,0
40,0
50,0
60,0
0
500
1000
1500
2000
2500
3000
3500
4000
4500
5000
TUNCELİ TRABZON
BİNGÖL ÇORUM
GÜMÜŞHANE BİNGÖL
ARTVİN ERZURUM
ERZİNCAN ANKARA
KARABÜK MALATYA
BARTIN RİZE
RİZE KARABÜK
BİTLİS BURSA
TRABZON ERZİNCAN
ÇANKIRI GİRESUN
SİNOP MERSİN
MUŞ ARTVİN
BAYBURT GÜMÜŞHANE
ÇORUM KASTAMONU
ERZURUM ADIYAMAN
KARS BARTIN
MALATYA SİNOP
IĞDIR BİTLİS
KASTAMONU SİVAS
GİRESUN TUNCELİ
ADIYAMAN MUŞ
SİİRT ÇANKIRI
SİVAS ZONGULDAK
ARDAHAN İZMİR
AMASYA ORDU
ZONGULDAK K.MARAŞ
AĞRI ADANA
TOKAT DENİZLİ
ELAZIĞ KAYSERİ
ORDU KARS
K.MARAŞ TOKAT
BOLU MANİSA
NİĞDE AYDIN
KÜTAHYA SAMSUN
YOZGAT ANTALYA
DÜZCE İSTANBUL
HAKKARİ BALIKESİR
YALOVA ELAZIĞ
MERSİN KÜTAHYA
DENİZLİ AMASYA
BATMAN AĞRI
KAYSERİ ESKİŞEHİR
OSMANİYE HATAY
BURSA MUĞLA
AYDIN IĞDIR
BİLECİK YOZGAT
SAMSUN NİĞDE
VAN SİİRT
BURDUR VAN
ESKİŞEHİR SAKARYA
MANİSA DÜZCE
ADANA BOLU
BALIKESİR BAYBURT
KARAMAN
Yaplarn Heyelandan Etkilenme Oranlar (%0) OSMANİYE
NEVŞEHİR EDİRNE
EDİRNE NEVŞEHİR
İSTANBUL TEKİRDAĞ
ÇANAKKALE KİLİS
MARDİN KIRŞEHİR
KIRKLARELİ MARDİN
TEKİRDAĞ KIRKLARELİ
Şekil 11: a) Heyelandan Etkilenen Yap Saylarnn İllere Göre Dağlmlar ve b) Yaplarn Heyelandan Etkilenme Oranlarn gösteren grafikler.
AFYON AFYON
ŞANLIURFA ŞANLIURFA
T E B L İ Ğ L E R S E M P O Z Y U M U H E Y E L A N U L U S A L
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
İLÇELERE GÖRE
HEY ELA N OLA Y LA RININ DA ĞILIMI
200 to 310 (4)
100 to 200 (15)
50 to 100 (63)
10 to 50 (279)
1 to 10 (318)
all others (243)
14
58
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
İLÇELERE GÖRE
HEY ELA N A FETZEDELERİNİN DA ĞILIMI
1.000 to 1.390 (5)
750 to 1.000 (3)
250 to 750 (65)
100 to 250 (121)
1 to 100 (353)
all others (375)
Şekil 13: Heyelandan etkilenen yap saylarnn ilçelere göre dağlm. [3]
15
59
60
0
100
200
300
400
500
600
700
800
900
1000
‐10000
‐8000
‐6000
‐4000
‐2000
0
2000
4000
6000
8000
1950
1950
1951
1951
1952
1952
1953
1953
1954 1954
1955 1955
1956 1956
1957 1957
1958 1958
1959 1959
1960 1960
1961 1961
1962 1962
1963 1963
1964 1964
1965 1965
1966 1966
1967 1967
1968 1968
1969 1969
1970 1970
1971 1971
1972 1972
1973 1973
1974 1974
1975 1975
1976 1976
1977 1977
1978 1978
1979 1979
1980 1980
1981 1981
1982 1982
1983 1983
1984 1984
1985 1985
1986 1986
1987 1987
1988 1988
1989 1989
1990 1990
1991 1991
Heyelan Olay Saysnn Yllara Göre Dağlmlar (1950-2008)
1992 1992
1993 1993
1994 1994
Şekil 14: Heyelan olay says [3] ile etkilenen/etkilenebilecek yap saysnn yllara göre dağlm grafikleri.
2000 2000
2001 2001
2002 2002
2003 2003
2004 2004
2005 2005
2006 2006
2007 2007
2008 2008
T E B L İ Ğ L E R S E M P O Z Y U M U H E Y E L A N U L U S A L
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4. TARTIŞMA ve SONUÇ:
Ülkemizde meydana gelen heyelan olaylar ve zarar gören yaplar ile
heyelan olaylarnn ne zaman meydana geldiği ile ilgili aşağda belirtilen iki
konunun tartşlmas önemlidir. Bunlardan birincisi; Ülkemizde meydana
gelen heyelan olaylarnda insanmzn rolü nedir? Bir diğeri de; Heyelan
olaylarnn iklimsel değişimlere ne derecede bağldr? Örnek olarak;
Karadeniz Bölgesindeki heyelanlar hangi ayda daha çok meydana
gelmektedir?
Sonuç olarak:
1. 1950-2008 yllar arasnda, yerleşim birimlerinde en çok meydana
gelen afet olay %45’lik oranla heyelanlardr. Yerleşim birimlerindeki
yaplar (konut ve işyerleri) en çok etkileyen afet olay ise %55’lik oranla
depremlerdir.[3]
2. Türkiye’de heyelanl yerleşim birimleri, özellikle Doğu, Bat ve
Orta Karadeniz Bölgelerinde, aktif fay ve fay zonlar boyunca
yoğunlaşmaktadr. İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Trakya,
heyelanlarn en az görüldüğü bölgelerimizdir. [3]
3. Heyelan olaylarnn en çok gözlendiği ilimiz, Trabzon (1123), en az
gözlendiği ilimiz, Krklareli (3)’dir. Toplam olay says ise 1950-2008
yllar arasnda, 13.494’dür. [3]
4. Olmuş/muhtemel heyelan olaylarndan etkilenen/etkilenebilecek
durumdaki toplam yap says 59.345’dir. Trabzon (4106) yap ile
heyelanlardan en çok zarar gören ilimizdir. Heyelanlar yüzünden en fazla
hasar ve ykma uğrayan ilçemiz; Karabük-Yenice’dir (1388)’dir. [3]
5. Ülkemizde meydana gelen heyelan olaylarnn nedenleri olarak;
jeolojik, jeomorfolojik ve iklimsel özelliklerini söyleyebiliriz. Bunlarn
dşnda, insanmzn rolünün de hiç de küçümsenmeyecek kadar fazla
olduğu bir gerçektir. [2]
6. Karadeniz Bölgesinde, 1985-2010 yllar arasnda, heyelan
olaylarnn genel olarak Ağustos aynda meydana geldiği, bu ay srasyla
Temmuz ve Haziran aylarnn izlediği belirlenmiştir. Bunun nedeni;
yağşlarn sona ermesiyle suya doygun zeminin ve yeralt su seviyesinin
17
61
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5. KAYNAKLAR:
[1] Akbaş, B., ve diğerleri, 1/500.000 ölçekli, Türkiye Jeoloji Haritas,
MTA Genel Müdürlüğü Yayn. Ankara.
[2] Demir, A., 2016. Afetlerin Jeolojik Etüdü ve Raporlanmas, Ankara
(Baslmamş)
[3] Gökçe, O., Özden, Ş. ve Demir, A., 2008. Türkiye’de Afetlerin
Mekânsal ve İstatistiksel Dağlm Afet Bilgileri Envanteri, Mülga Afet
İşleri Genel Müdürlüğü Yaynlar, Ankara
[4] Ö. Emre, ve diğerleri, 2013, 1/1.125.000 Ölçekli Türkiye Diri Fay
Haritas, MTA Genel Müdürlüğü Özel Yaynlar Serisi, Ankara.
18
62
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖZET:
AFAD İl Müdürlüklerinin kurulmas ile birlikte illerde afet ve acil
durumlara ilişkin koordinasyon görevi bu Müdürlüklerce yürütülmektedir.
5902 Sayl yasa gereğince Müdürlüklerin en önemli görevlerinden birisi
İlin Tehlike ve Risk Haritalarnn hazrlanmasdr. 7269 Sayl Kanun
gereğince yürütülmekte olan afet hizmetleri günümüz yasal
düzenlemelerine ve toplumun ihtiyaçlarna yeteri derecede çözüm
üretememektedir. AFAD çats altnda yaplan tüm çalşmalarda genel
yaklaşm çağa uygun bir afet yönetim sisteminin oturtulmasdr. Bu
kapsamda AFAD tarafndan hazrlanan ve birçok kamu kurum ve
kuruluşunun ana çözüm veya destek çözüm ortağ olduğu TAMP (Türkiye
Afet Müdahale Plan) paralelinde İllerde İl Afet Müdahale Planlar
Hazrlanmştr. Söz konusu planlarda, afetlerde görev alacak personel ve
araç-gereç kaynaklarnn en ksa sürede en etkin bir biçimde ne şekilde
kullanlacağ, afet öncesi, an ve sonrasnda yaplacak olan çalşmalarn
sistematiğini, kurumlar aras koordinasyonun nasl sağlanacağn ortaya
koymaktadr. Kurumlar aras yetki kargaşas ve görev paylaşmnda
sorunlarn yaşanmamas, afetin tüm aşamalarnn tek elden yönetilmesi
amaçlanmaktadr. Mevcut kanunlar ve yönetmelikler ile hazrlanan yeni
planlara rağmen, afetlere ilişkin yürütülen iş ve işlemlerde halen yasalardan
kaynakl baz aksamalarn olduğu görülmektedir.
Anahtar kelimeler: Heyelan, AFAD, Afetzede, Tehlike, Afet Yönetimi
1
63
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1.GİRİŞ:
Türkiye’de etkin bir bütünleşik afet yönetimi oluşturulmasndan yola
çklarak afetlerle ilgili kurumlarn bir çat altnda toplanmas amac ile
2009 ylnda Mülga Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Mülga Sivil Savunma
Genel Müdürlüğü ve Mülga Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel
Müdürlüğü kapatlarak AFAD çats altnda yeni bir oluşuma gidilmiştir.
AFAD’n oluşturulmasndaki temel amaçlar afetin her aşamasnn tek elden
yürütülmesi, mevcut insan ve araç-gereç kaynaklarnn en verimli şekilde
kullanlabilmesi ile afete en hzl bir şekilde müdahale edilmesidir.
Etkin Bir Afet Yönetimi yapsnn biçim ve işleyişi operasyonel açdan
bakldğnda, olabildiğince uzun bir süre ayakta kalacak esnek bir yapda
olmas gerekir. Bu sistem alşlmş anlamda bir “merkezi yaplanma” değil,
afet ve acil durumun olduğu bölgede kendi başna görevlerini yerine
getirebilecek bir yapda olmaldr. Sistemi oluşturan unsurlar iletişim
bakmndan bir “ana merkezin” koordinasyonu olmasa dahi birbirlerine
destek verebilecek ve ortak eylem gerçekleştirebilecek biçimde bağl
olmaldr. İkinci olarak aranmas gereken özellik “-yerelliktir-”. Kaynak
olay ne olursa olsun, olaya ilk müdahalenin en yakndakiler tarafndan
yaplacağ ve olay yerindekilerin belirli bir süreyi dş destek almadan
geçirmek zorunda kalacaklar gerçeğinden yola çkarak, afet yönetimi
sisteminin unsur ve kaynaklarnn ülke ölçeğinde paylaştrlmş olmas
gereklidir. Ölçek sorunu bilimsel olarak tespit edilmeli ve hangi ölçekte
hangi imkânlarn bulunmasnn rasyonel olacağ hesaplanmaldr.
AFAD Başkanlğ “yapmaktan” çok, “yaplacak olan planlamal”;
amaç ve yöntemleri belirlemeli; gerekli denetimleri gerçekleştirmelidir.
Böylece AFAD Başkanlğ, var olanlarn yan sra olas yeni riskleri ve
bunlara bağl olarak meydana gelebilecek acil durum ve afetleri öngörmeye
yoğunlaşabilecek, teşkilatn “öğrenen örgüt” olmasn, alnan derslerle
evrimleşmesini sağlayacak, standartlar saptayacak ve uygulatacak bir
kuruluş olarak hizmet verecektir. Her yerel birim AFAD başkanlğ
tarafndan hazrlanan ulusal ölçekli planlara ve planlama ilkelerine uygun
olarak kendi bölgesel ve yerel plann gerçekleştirecek ve uygulayacaktr.
2
64
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3
65
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4
66
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5
67
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6
68
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Madde 3- Nüfusu 15 binden fazla olan il ve ilçelerin mahalle (Yani muhtarlk) teşkil
eden kesimlerinde en az 10 binann yklmas veya onarm mümkün olmayacak derecede
ağr hasar görmesi halinde de afet o yerin genel hayatna etkili saylabilir.
AFETİN MUHTEMEL BULUNMASI HALİNDE:
Madde 4- Muhtemel afetlerin genel hayata etkili olup olmadğnn tayin ve tespitinde,
bu Yönetmeliğin ilgili maddelerinde olmuş afetler için verilen ölçü ve saylar aynen esas
alnr.
GENEL HAYATA ETKİLİLİK KARARI:
Madde 6- Meydana gelen veya gelmesi muhtemel olan afetlerin genel hayata etkili
olup olmadğna, bu Yönetmelikte belirtilen ölçü ve esaslara dayanarak İmar ve İskân
Bakanlğnca karar verilir.
2. MATERYAL VE YÖNTEM
7
69
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
8
70
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
9
71
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
10
72
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3. BULGULAR
Etkin bir afet yönetimi sistemi için;
− Bilgili, eğitimli ve deneyimli personellerden oluşturulmal ve
personel eğitim ve tatbikatlarla sürekli geliştirilmeli,
− Günümüz koşullarna uyumlu, uygulanabilir bir yasal düzenleme
yaplmal,
− Afetlerle uğraşan personellerin bilgi ve teknolojiye ulaşma ve etkin
kullanma kapasitesi yüksek olmal,
− Afet annda gerekli acil hizmetlerin yerine getirilmesi için yeterli ve
kolay kullanlabilir mali kaynak sağlanmaldr,
− Bütün paydaşlarla işbirliği yapma ve koordinasyon sağlama
yeteneği gibi temel özelliklere sahip olmal ve mutlaka halkn katlm
sağlanarak afet gönüllülük sistemi için yasal çalşmalar
sonuçlandrlmaldr,
− Afet yönetimi tüm aşamalaryla (risk azaltma, hazrlk, müdahale,
iyileştirme) bir kamu hizmetidir, bu hizmeti almak anayasal bir yurttaşlk
hakkdr.
− Afet yönetimi ancak yerelden merkeze doğru talep, planlama ve
uygulamalar ile etkin olabilir. Yerelde karar mekanizmalar da dahil olmak
üzere halkn katlmn sağlamak esastr.
4. TARTIŞMA VE SONUÇ
- Heyelan tehlike haritalarnn hazrlanmas çalşmalarna her ne kadar
bütün illerde başlanmş olsa da, çalşmalarn ülke genelinde planlanan süre
içerisinde bitirilmesi İl Müdürlüklerinin yeteri kadar araç-gereç ve
personellere sahip olmamasndan dolay mümkün görülmemektedir,
- Genel Hayata Etkiliğine ilişkin yönetmeliğin bir an önce günümüz
yasal düzenlemelere uygun hale getirilmesi gerekmektedir,
- Afet ve Acil Durumlara ilişkin kavram kargaşasna dair olarak,
yaplacak yasal düzenlemeler ile de acil durumu meydana getiren olaylarn
tanmlar yeniden yaplarak afetzedelere gerekli yardmlarn yaplmas
gerekmektedir.
11
73
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5. KAYNAKÇA
- Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlğnn Teşkilat ve Görevleri Hakknda
Kanun
- Kalknma Bakanlğ Onuncu Kalknma Plan (2014-2018)
-Umumi Hayata Müessir Afetler Dolaysyla Alnacak Tedbirlerle Yaplacak
Yardmlara Dair Kanun
12
74
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖZET
Rize’de meydana gelen sel ve heyelanlar bölge için birinci derece
önemli doğal afet durumundadr. Hemen her yl gerçekleşen sel ve
heyelanlar bölgede çok sayda can ve mal kaybna neden olmaktadr. Bu
çalşmann amac, ilimizde, afet anlayşn derinleştirmek, kamu bilincini
artrmak, heyelan ve sel afetlerinde meydana gelen kayplar azaltmak için
vatandaşlarmzn ve kuruluşlarn ilimizde tekrarlanan doğal afetlere karş
daha duyarl ve önceden önlem alabilecek kapasiteye ulaşmasn
sağlamaktr.
Anahtar Kelimeler: heyelan, sel, bilinçlendirme, önleyici tedbir alma
1. GİRİŞ
Rize de meydana gelen heyelan ve seller oluşma sklğ bakmndan
ülke gündeminde sürekli yer almaktadr (Reis vd. 2008). İlde her gecen yl
artan sayda insan bu afetlerden etkilenmektedir. Yoğun yağş bu bölgede
görülen doğal afetlerin en önemli sebebi olarak görülmektedir (Reis vd.
2007). Rize ili ülkemizin en çok yağş alan (ülke geneli m² düşen ylk yağş
miktar 650 kg iken Rize ilinde bu oran m² 2236 kg dr) illerindendir.
Yağşn heyelan tetikleyen ana unsurlardan biri olduğu bilinmektedir. Rize
ili, zayf jeolojik oluşumu ve sk yoğun yağş olaylar, doğal bitki örtüsünün
bilinçsizce cay bahçelerine dönüştürülmesi, plansz yerleşim ve bu
bölgelere ulaşmak için inşa edilen yollar ve sarp topografyas nedeniyle
1
75
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2. MATERYAL VE YÖNTEM
2.1 Bu Çalşmada Materyal Olarak;
- Her başvuru için yaplan incelemede, sel veya heyelan olayn meydana
geldiği alanda yerinde gözlemlenerek oluşturulan ve her bir olay için
ayr ayr tutulan teknik ve jeolojik raporlar,
- Rize İline ait farkl tipteki haritalar, uydu görüntüleri,
- Arazi çalşmalar srasnda yöre halk ve afetten etkilenen vatandaşlarla
birebir yaplan görüşmeler,
- Rize ilinin afetselliğini önlemek amac ile katk sağlayabilecek
yaynlanan ulaşabildiğimiz her türlü bilgi ve belge,
- Heyelan ve sel afetselliğini önlemek amac ile katk sağlayabilecek
yaynlanan ulaşabildiğimiz uluslar aras çalşmalar,
- Rize İlindeki kurumlar ve stk’lar ile yaplan görüşmeler ve bilgi
paylaşm.
2.2. Yöntem
Bu çalşmada, yöntem olarak elde edilen tüm materyallerin incelenmesi
ve değerlendirilmesiyle elde edilen bulgularn, Rize ilinde oluşmuş
heyelanlarn bundan sonra oluşmas muhtemel heyelanlar için; risk analizi,
risk değerlendirilmesi ve bu risklerin azaltlmas için yaplmas gereken
düzenlemeler üzerine oluşturulmuştur.
2
76
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3. BULGULAR
İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü 2015 yl içersinde vatandaşlarn
bireysel başvurular ve 2015 yl içersinde gerçekleşen 3 afet sonrasnda
heyelan ve sel afeti için yaplan yaklaşk 1250’ye yakn başvuru sonucu
jeolojik etüt rapor ve teknik rapor düzenlemiştir. Oluşan her bir heyelan için
ayr ayr düzenlenen bu raporlarda heyelan olayn gerçekleştiği yerin
konumu, jeolojik durumu, eğimi, geçmişte bölgede meydana gelmiş olan
heyelan olup olmadğ ve tarihi belirtilmiş, bu oluşan heyelanlarn krokileri
oluşturularak heyelan oluşumuna neden olan unsurlar bu raporlarda ayrntl
olarak belirtilmiştir. Düzenlenen bu raporlar doğrultusunda yağş, eğim ve
toprak yaps, bak ve topografya gibi doğal etmenlerle birlikte tetikleyici
unsur olarak insan kaynakl etmenlerinde heyelanlara sebep olduğu
gözlemlenmiştir. Tetikleyici unsur olarak insan kaynakl heyelanlar genelde
akma ve dairesel kayma şeklinde olup hareket eden malzeme yüzeyden
itibaren fazla derinliğe sahip değildir ve lokal ölçeklidir. Ancak yanlş yer
secimi, aktif-kuru dere ve rmak yataklarna yaknlk gibi etmenler önceki
yllarda yaşanan afet tecrübelerimizden de bildiğimiz gibi telefi edilemeyen
sonuçlara yol açmaktadr.
Heyelan ve seller oluşumu bakmndan önceden analiz edilebilip
risklerin belirlenmesiyle önleyici tedbirler alnabilmektedir. Bu konuda
Rize İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü il genelinde yaptğ çalşmalar
sonucunda, afet riski olarak belirlediği bölgelerde 1140 afet önleyici tedbir
almş (istinat yaps, fore kazk uygulamas, kapal drenaj uygulamalar) ve
alnan önlemler sonucunda o bölgede yaşayan halkn güvenliğini artrarak
yaşam kalitesini iyileştirmiştir. Ekonomik olarak afet önleyici tedbirlerin
alnmasnn doğru bulunmadğ durumlarda ise nakil uygulamas
yaplmştr (2015 ylnda oluşan afetler sonucunda 35 ev nakledilmiştir).Bu
çalşmalar srasnda bölgede yaplan incelemelerde bölge halknn ve yerel
yönetimlerin gerekli tedbirleri almamalar, özelikle halkn heyelan ve sel
afetselliğinde oluşacak hasarn minimize edilebilecek doğru uygulamalar
bilmediği tespit edilmiştir. Bölgede skça karşlaşlan bir diğer durum ise
sürekli artan tarm arazileri ve bu arazilere ulaşmak için inşa edilen yollarn
gerekli altyap ve istinat yaplarndan yoksun olarak yaplmalar ve bu
yollarn heyelanlarn oluşumunu tetiklediği ve zararlar artrdğ tespit
3
77
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
edilmiştir. Bu şekilde inşa edilen yollarn bir diğer olumsuz taraf ise afet
annda tamamen ulaşma kapanmamalar ve ulaşmn aksamasna neden
olmaktadrlar.
Bölgemizdeki sel ve heyelan afetselliğinin, insanlarla olan etkileşimini
tarm arazileri, yaplar ve yollar olmak üzere 3 başlk altnda
snflandrabiliriz
4
78
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5
79
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3.1.2 Yaplar
İl genelinde oluşan sel ve heyelanlar sonucu her yl birçok yap hasar
görmekte ve kullanlamaz duruma gelmektedir. Arşiv kaytlarmzn
incelenmesinde, İlimizde oluşan sel ve heyelan afetlerinden etkilenen
kişilere 1458 adet afet konutu, 572 adet eyy (evini yapana yardm) yardm
yaplmştr bu yardm gümüz deki bedeli 187.836.000,00TL’dir, bu tutar bir
konutun günümüzdeki ortalama maliyeti belirlenerek hesaplanmştr.
Ancak yaplan incelemelerde afetlerde hasar gören konutlarn büyük
çoğunluğunun fen ve sanat kurallarndan uzak, gerekli istinat ve drenaj
önlemleri alnmadan ve doğru yer seçimleri yaplmadan inşa edildiği tespit
edilmiştir. Rize ilinde bölgesel idarelerin ruhsat aşamasnda kanunlarn ön
gördüğü denetimleri tam olarak gerçekleştirmemesi, bölge halknn afet
bilincinden uzak bir anlayşla genel inşaat tekniklerine uygun olmayan
inşaat yapmas sonucu, bu yaplarn hem afete maruz kaldğ hem de baz
durumlarda yeni afetleri tetiklediği tespit edilmiştir.
Ayrca Rize ilinde 2015 yl içersinde zemininde stabilite problemi
bulunan ve heyelan meydana gelme riskinin yüksek olduğu 250 adet konuta
devlet yardm ile istinat yaps yaplmş ve problemleri giderilmiştir.
Yaplan bu yardmn yaklaşk değeri 1.680.000,00 TL dir.
Bu alanda dünyadaki iyi uygulamalar incelendiğinde İlimiz
afetselliğine benzeyen A.B.D’nin, Kaliforniya eyaleti, Los Angeles
Şehrindeki yamaçlarda bulunan evlerde iyileştirme çalşmalar yaplmadan
öncesi ve sonrasna ait hasarlara ilişkin çalşma aşağdaki tabloda
verilmiştir (Keller, E. A. 2000)
80
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
HASARLI EVLER
YAMAÇLARDA TOPLAM ORTALAMA
EV SAYISI SAYI YÜZDE HASAR MALİYET
1963-1969 ARASI:
ZEMİN MÜHENDİSLİĞİ
YADA MÜHENDİSLİK 11000 17 0,15 80.000,00$ 7$
ÇALIŞMALARI
ZORUNLUDUR
7
81
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4. TARTIŞMA VE SONUÇ
Rize İli her yl tekrarlanan sel ve heyelan olaylar can ve mal kaybna
neden olarak bölgede yaşayan halkn sosyal ve ekonomik kayplarna sebep
olmaktadr. Bölgede yaşayan bireylerin ve topluluklarn (STK) risk azaltma
önlemlerinin,‘sürdürülebilirlik’ ilkesi gözetilerek her ölçekteki planlama
çalşmalarna dahil edilmesi gerekmektedir. Bölge halknn yaşadğ
coğrafyann heyelan ve sel afetselliğine duyarl olduğunu ve bu bölgelerin
imar veya tarma kapatlmasnn ilin büyük bir bölümünü kapsayacağ için
( il genelinde eğimli ve sarp arazilerin %86 olmas, bölgenin yüksek
oranlarda yağş almas, arazinin jeolojik durumu ) bölge halknn, kurum ve
kuruluşlarn heyelan ve sel afetselliğine bakşnn değiştirilmesi
gerekmektedir. Unutulmamaldr ki heyelan ve sel afetselliğinin riskleri
önceden belirlenebilir ve gerekli önlemlerin alnmasyla bu riskler minimize
edilebilir.
(Tablo-1)’ de 2015 yl içersinde Rize de meydana gelmiş olan sel ve
heyelan afetlerinin; tarm arazileri, yaplar, yollar–altyaplar da
oluşumlarn tetikleyen unsurlarn yaklaşk dağlm verilmiştir. Bu
alanlarda yaplacak doğru uygulamalar ile zararlarn minimize edilebileceği
öngörülmektedir.
8
82
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
KURU DERE
FEN VE
YATAGI,
GEREKLİ SANAT DOGAL
ALT YAPI IRMAK
İSTİNAT KURALLARI ETMENLER TOPLAM
PROBLEMLERİ YATAGI ve
YAPILARIN DIŞINDA SONUCU (yüzde)
(DRENAJ) DERE
YAPILMAMASI İMALAT GELİŞENLER
YATAGINA
YAPMA
YAKINLIK
TARIM
45 20 15 20
ARAZİLERİ %100
YAPILAR 50 5 20 5 20 %100
YOLLAR 35 15 25 15 20 %100
9
83
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Kaynaklar
Anonim .Rize İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü Arşivi
Cascn L., al. Landslide hazard and risk zoning for urban planning and
development
Dağ S.,Bulut F. 2012. Coğrafi Bilgi Sistemleri Tabanl Heyelan Duyarllk
Haritalarnn
Hazrlanmasna Bir Örnek: Çayeli (Rize, KD Türkiye) Jeoloji Mühendisliği
Dergisi 36
Keller, E. A. (2000). Environmental geology. Prentice Hall, 562 p
Recep Yurt. Doğu Karadeniz Bölümü Doğal Afet Planlarnn Hazrlanmas
Reis S., vd. 2008 Rize Bölgesinde Yağş Heyelan İlşkisi
Surya P. 2012 Comprehensive Landsldes Rsk Management
Jun Sugawara1 2013Landslides in Tea Plantation Fields in Shizuoka, Japan
Yuhei Hirono, al .2009 Trends in water quality around an intensive
teagrowing area in Shizuoka, Japan
Yüksek T. Rize Yöresinde Yanlş Arazi Kullanm ve Neden Olduğu Çevresel
Sorunlar
10
84
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖZET
Bu çalşmada, Giresun ili snrlar içinde bulunan Aksu havzas aşağ
kesiminde (ky –10km aras) meydana gelen taşkn ve heyelanlara ait risk
analizi, Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ve Uzaktan Alglama (UA)
yöntemlerinden faydalanlarak gerçekleştirilmiştir. Havza ölçeğindeki risk
yönetimi çalşmalarna temel oluşturacak bu çalşmada, havzadaki taşkn ve
heyelanlarn fakl senaryolara göre ortaya çkardğ riskler üzerinde
durulmuştur. Bunun için, öncelikle sahann tannmas ve risk analizi
çalşmasna yön vermesi bakmndan havzann genel fiziki özellikleri ele
alnmştr. Daha sonra riskin ortaya çkmasnda temel olan havzadaki beşeri
faktörler ve doğal faktörler üzerinde durulmuştur. Son olarak da doğal
faktörlerin değişik senaryolarna göre risk analizi çalşmalar yaplmştr.
Çalşma kapsamnda, CBS tabanl saysal veriler ve UA verileri temel altlk
olarak kullanlmş olup, bunlarn yannda birçok sözel ve istatistiksel veri
ile arazi çalşmalar coğrafi perspektifte değerlendirilmiştir. Sonuç olarak,
çalşma sahasnn olas taşkn ve heyelanlar karşsndaki etki alanlar ve
özellikleri ortaya konmuştur.
Anahtar Kelimeler: Aksu havzas, heyelan, CBS tabanl saysal
veriler, UA, beşeri ve doğal faktörler
1
85
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
86
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
İbrahim ATALAY
Mehmet Akif Üniversitesi, Burdur
ÖZET
Karadeniz Bölgesi’nin özellikle Kuzey Anadolu dağlarının kuzeye
bakan yamaçları, günlerce süren şiddetli yağışlardan ülkemizde sellerin
sıkça vuku bulduğu ve heyelan başta olmak üzere çeşitli kütle
hareketlerinin olduğu bölgedir. Bu durumun başlıca nedenleri, günlerce
süren yağmurların oluşması, arazinin eğiminin fazla olması, zemini
oluşturan ana materyalin ve toprakların killi olması ve eğimli orman
alanlarında yağmur sularını fazla tutmayan fındık bahçelerinin tesis
edilmesidir. Eğimli yamaçlara ve dere yataklarına yapılan meskenler,
eğimli yamaçlardan geçirilen yolların doğal yamaç dengesini bozması da
kütle hareketlerinin oluşması ve taşkın zararlarının artmasında etkili
olmaktadır.
Karadeniz ardında Çoruh ve Kelkit havzaları, yarıkurak iklim
koşullarından dolayı kurakçıl orman ve çalılar yer aldığı, bitki örtüsünün
tahribi sonucu yamaçların çıplaklaştığı dolayısıyla arazi degradasyonu-
çölleşme sahalarının görüldüğü bölgedir. Ancak burada yağışın düşük
olması nedeniyle sel olaylarına Karadeniz kıyı bölgesine göre daha az
rastlanılır. Buradaki seller, kısa süreli sağanak yağışlardan yüzeysel akıma
geçen suların derelerde toplanmasıyla gerçekleşir. Seyrek ve kurakçıl olan
bitki örtüsünün tahribi sonucu yüzeye çıkan ana materyal aşınması ön
plandadır; bu nedenle sellerin yatak ve süspanse yükünü ana materyalin
aşınmasından hâsıl olan maddeler sağlamaktadır.
Karadeniz kıyı bölgesinde oluşan heyelan ve sel felaketlerinde can ve
mal kayıpları olmaktadır. Örneğin 24 Ağustos 2015’te Hopa çevresinde
1
87
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
GİRİŞ
Sel ve kütle hareketleri, özellikle dağlık alanlarda sıkça görülen bazen
can ve büyük ölçüde bina ve köprülerin yıkılmasına, tarım arazilerinde
toprakların aşınmasına, sellerin yayıldığı alanların kum ve çakıllarla
kaplanmasına yol açmaktadır. Dünya genelinde bu olaylar, arazinin eğimli
olduğu ve şiddetli yağışların meydana geldiği ülkemizin de içinde
bulunduğu Alp-Himalaya dağ kuşağında, Musonlar Asyası’nda ve And
dağlarında yaygın olarak görülmektedir. Karadeniz Bölgesi’nde oluşan sel
ve kütle hareketlerinin şiddet ve seyri, doğal dengenin bozulmasının
yanında bölgenin iklim, topografya, jeolojik yapı ve toprak özellikleri ile
de ilgilidir.
Bu makalede, sel ve kütle hareketlerinin doğal ve insan faktörleriyle
olan ilişkisi üzerinde ana hatlarıyla durulacaktır.
2. TOPOGRAFYA
Karadeniz Bölgesinde, ikinci jeolojik zaman sonuna doğru Tetis
denizinde çıkarak yükselen Kuzey Anadolu dağları uzanır. Bu dağ
sırasının güneyinde yer hareketleri sonucu oluşmuş Taşköprü-Durağan-
Vezirköprü-Havza- Lâdik üzerinde Kelkit çayı vadisi boyunca uzanan
depresyon sahası ve bunun güneyinde uzanan dağ sıraları görülür. Bir
bütün olarak ele alındığında Karadeniz kıyı dağlarının güney ve kuzey
yamaçları oldukça fazla eğimlidir. Bu kütleyi yaran Çoruh ve Kızılırmak
vadileri ile özellikle dağın kuzey yamacındaki akarsuların aşındırmasıyla
eğim koşulları daha da artmış ve son derece arızalı bir topografya ortaya
çıkmıştır (Foto 10, 13).
Karadeniz ardında çökme sonucu oluşmuş depresyonların
kenarlarında eğim çok fazla olup yer yer % 100’e kadar ulaşır. Bu
yamaçlarda kurulan kısa boylu akarsular, yamacın daha da arızalanmasını
ve eğim şartlarını artırmıştır.
3. İKLİM
Karadeniz Kıyı dağlarının alt kesiminde nemli-ılıman, yüksek
kesimlerinde nemli soğuk iklim koşulları egemendir. Bölgenin en önemli
özelliği en fazla sonbahar olmak üzere bütün mevsimlerin yağışlı olması
ve bu nedenle de bitkilerin yetişmesi açısından su noksanının olmamasıdır.
Bölge kışın, kuzeyden gelen soğuk cephenin etkisinde kalarak alçak
kesimleri yağmur, yüksek kesimleri yoğun kar yağışı almaktadır. Yaz
döneminde ise Karadeniz’den gelen nemli-serin hava kütlesinin güneye
doğru Karadeniz kıyı dağları boyunca yükselmesiyle orografik yağışlar
almaktadır. Bu dönemde kıyı dağlarının yüksek kesimleri, alt kesimlere
göre hem daha yoğun sisli hem de yağışlıdır. Yazın oluşan yağışlar, bazen
günlerce sürmekte, Temmuz ve Ağustos ayları yoğun sis ve yağıştan
dolayı bölge halkı tarafından “çürük aylar’ olarak ifade edilmektedir.
3
89
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Bölgenin en fazla yağış alan kesimleri 1200 mm’nin üzerinde olmak üzere
Doğu Karadeniz ile Zonguldak çevresinde yoğunlaşan Batı Karadeniz
bölümleridir.
Karadeniz ardına geçildiğinde yağışta önemli ölçüde azalma görülür.
Örneğin Rize civarında 2300 mm’yi aşan yağış, güneyde Pazaryolu-İspir
dolaylarında 300 mm’ye kadar düşer. Çoruh ve Kelkit vadilerinde yazın
doğrudan güneş radyasyonu almasıyla ve bağıl nemin düşük olmasıyla
sıcaklık, dolayısıyla kuraklık artar.
4. TOPRAK
Bölge toprakları, yağışın fazla olmasından dolayı asit reaksiyonludur
ve bitki örtüsünün gür olmasında dolayı da organik madde yönünden
zengindir. Eğimli yamaçlarda gür bitki örtüsü altında sığ da olsa organik
maddece zengin AC horizonlu topraklar görülür. Bazalt ve marnlar
üzerinde killi bünyede, flişler üzerinde kumlu bünyede topraklar
yaygındır. Kaçkar dağlarında ise granitin ayrışmasından kumlu topraklar
hâsıl olmuştur (Foto 15).
Karadeniz ardına geçildiğinde yağışın azalmasına bağlı olarak
kurakçıl orman ve çalıların yaygın olduğu eğimli yamaçlar boyunca
erozyondan dolaya ana materyal yüzeye çıkmıştır. Burada ana materyalin
özelliği yansıtan çok sığ C horizonlu topraklar ve yer yer kayalıklar
görülür (Foto 13-15).
5. BİTKİ ÖRTÜSÜ
Bölge sadece Türkiye’de değil dünya ölçüsünde de tür çeşitliliğinin
fazla olduğu zengin ve gür bir örtüye sahiptir. Kıyı dağlarında 1200 m’ye
kadar kayının başta olduğu, ıhlamur, kestane, kızılağaç (özellikle dere
kenarlarında), dişbudak ve fındıktan oluşan geniş yapraklı ormanlar
yaygındır. 1200-2200 m arasında Doğu Karadeniz’de ladin ve göknar,
Orta ve Batı Karadeniz bölümlerinde göknarların hâkim olduğu iğne
yapraklı ormanlar baskındır. 2200 m’nin üzerinde ise alpin çayırlar yer alır
(Foto 4, 13, 15).
4
90
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6. ARAZİ KULLANIMI
Karadeniz kıyı dağlarının kuzeye bakan yamaçlarında özellikle Doğu
Karadeniz Bölümünde yaşayan halk geçimini sağlamak amacıyla eğimli
yamaçlar üzerine tarlalar açmış ve meskenlerini de tarlaların kenarına
yapmıştır. Böylece birkaç evden oluşan dağınık bir yerleşme sistemi
ortaya çıkmıştır. Orman için, kenarı ve orman üstündeki alpin çayırlarda
yazın otlatma yapılmakta ve buralarda geçici olan yayla yerleşmeleri
kurulmuştur. Dağınık yerleşme ve geçime dayanan tarım sistemi, ister
istemez doğal bitki örtüsünde de tahribata yol açmıştır. Ancak Karadeniz
bölgesinde iklim koşullarının iyi olması, orman tahribatı, doğal bitki
örtüsünün yayılış alanlarında tür değişimine yol açmıştır. Örneğin kayın
ormanlarının fazla kesildiği dere kenarları kızılağaçlarla, iç kesimler yer
yer ormangülleri ve çayırlarla kaplanmıştır.
Karadeniz Bölgesi’nde sel ve kütle hareketlerinin oluşmasına yol açan
en önemli faktör, çok eğimli sahalara tesis edilen fındık bahçeleri ile
tahribat sonucu ormanların seyrekleşmesi ve eğimli sahalardaki alpin
otlaklarda aşırı hayvan otlatılmasıdır. Çay bahçelerinin kurulduğu
sahalarda ise çay bitkisinin toprak yüzeyini tamamen kaplaması, erozyon
ve yağıştan yüzeysel akıma geçen su miktarını önemli ölçüde
engellemektedir. Bu nedenle çay tarım alanlarının sel ve kütle
hareketlerindeki payı çok düşüktür.
Karadeniz ardına geçildiğinde yerleşmelerin vadi boylarında
yoğunlaştığı, kurakçıl ormanların tahribiyle yamaçların neredeyse
çıplaklaştığı görülür. Buralarda toprakların aşınmasıyla ana materyal
yüzeye çıkmıştır.
5
91
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1. TOPOGRAFYA
Sel ve kütle hareketlerinde topografyanın eğimi, eğim uzunluğu, bakı
ve akarsu havzasının şekli etkilidir. Bunların sel ve kütle hareketlerindeki
etkileri ana hatlarıyla maddeler halinde şöyledir:
a. Eğim Durumu
Türkiye Eğim haritası incelendiğinde eğimin en fazla olduğu bölgenin
Doğu Karadeniz Bölümü olduğu görülür. Burada sahilden 40 km kuş
uçuşu mesafede yükseklik 0 m’den 3000 m’nin üzerine kadar çıkar. %
40’ın üzerinde olan ortalama eğim, Çoruh ve İkizdere gibi vadi
yamaçlarında % 100’ü aşar. Eğimin bu kadar fazla olması yüzeysel akıma
geçen su miktarının ve hızının artmasına, dolayısıyla selin aşındırma ve
taşıma gücünün aşırı şekilde artmasına yol açar. Bu nedenle Karadeniz
kıyı kuşağında yüzeysel akımdan hâsıl olan suların aşındırma ve taşıma
gücü fazladır. Eğimli sahalarda yüzeysel akıma geçen suların oluşturduğu
yarıntılar, doğal yamaç dengesinin bozulmasına ve yamaç boyunca kütle
halinde kaymalara neden olmaktadır.
Kaçkar dağlarında dik yamaçlı yerlerde donma ve çözülme olaylarına
bağlı olarak ayrışan granitlerden hâsıl olan kumdan blok boyutuna kadar
olan malzeme yamaçlar boyunca akmakta ve yamaç eteklerinde kalın
yamaç depolarının oluşmasını sağlamaktadır (Foto 13-15).
Karadeniz ardında kurakçıl bitki örtüsünün tahribi, toprakların
aşınarak ana materyalin yüzeye çıkmasına yol açmış; burada sağanak
yağışların akabinde oluşan seller, ayrışmış olan ana materyali yatak yükü
olarak taşımaktadır. Bu nedenle dere havzalarındaki ana materyalin
özelliğine göre selin rengi ve taşıdığı malzeme miktarı da farklı olmaktadır
(Foto 9).
6
92
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
7
93
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
8
94
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
SONUÇ ve ÖNERİLER
Sonuç olarak bölgede sel ve kütle hareketlerini en az düşürmenin
yolu;
1. Eğimli yamaçların eteklerinde yol geçirilmemesi, geçirilen yerlerde
sağlam istinat duvarlarının yapılması,
2. Eğimli yamaçlarda toprağı açık bırakan ve interserpsiyonu düşüren
tarım alanları ve fındık bahçelerinin terk edilmesi, otlaklarda aşırı hayvan
otlatılmasının önlenmesi ile mümkündür.
9
95
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
YARALANILAN KAYNAKLAR
ATALAY, İ., Tetik, M., Yılmaz, Ö., 1985. Kuzeydoğu Anadolu’nun
ekosistemleri. Ormancılık Araştırma Enst. Yay. 147.
ATALAY, İ.,1987, Türkiye Jeomorfolojisine Giriş (2. baskı). E.Ü.
Edebiyat Fak. Yay. No.9, İzmir.
ATALAY, İ., 1978, Türkiye'nin morfolojik ve jeolojik özelliklerinin aşınma
ve Birikme olaylarına etkileri. 1. Ulusal Erozyon ve Sedimantasyon
Sempozyumu, DSİ Yay. no. 982.
ATALAY, İ., 1979, Oltu Çayı Havzasında beşerî, morfolojik ve jeolojik
faktörlerin doğal dengenin bozulmasına etkileri. TÜBİTAK Çevre Sorunları-
Vejetasyon İlişkileri Semp. TOAG Ser. No 89: 99-110.
ATALAY, İ., 1980b, Oltu Çayı havzasında Erozyon olayları ve Erozyonu
kontrol önlemleri. TÜBİTAK VII. Bilim Kong. Tebliğler, Adana, 261-277.
ATALAY, İ., KARAKAPLAN, S. ve KOÇMAN, A., 1980, Oltu Çayı
havzasında Havza Amenajmanı yönünden araştırmalar. Doğa Bilim Derg., Cilt
5: 197-206.
ATALAY, İ., 1980, Türkiye ve Dünyanın ana akarsularına taşınan yüzer
haldeki sediment miktarları. Ormancılık Araştırma Enst. Derg. 52: 5-34.
ATALAY, İ., 2012, Land Degradation and Its Impact on the Natural
Potential of Turkey. Potentials and Problems of Natural Environment in
Turkey and Romania. Proceedings the 7th Turkey-Romanian Geographical
Academic Seminar. Eds. Atalay, Ielenicz, Balteanu and Efe. 41-66. Inkilap Pub.
İstanbul.
ATALAY, İ., 2014, Türkiye’nin Ekolojik Bölgeleri-Ecoregions of
Turkey. Meta Basım, İzmir.
ATALAY, İ., 2015, Land degradation-Desertification Procees in Turkey: A
case Study from Coruh Basin, NE of Turkey). UN 2nd International
Desertification Symposium, March 2015. Cancun, Mexico
GÖRÜM , T., CİHANGİR, M. E., 2015, Kelkit Çayı vadisinde heyelanların
Jeomorfolojik karakteristikleri ve oluşumu üzerine etkili olan faktörler. 3. Ulusal
Jeomorfoloji Sempozyumu Samsun, s. 343.
TUROĞLU, H., ERGİNAL, A. E., CÜREBAL, İ., DÖKER, M. F., 2015,
Hopa’da yağışın tetiklediği sel, taşkın ve heyelan afetleri. 3. Ulusal Jeomorfoloji
Sempozyumu, Samsun, s.553-557.
10
96
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
FOTOGRAFLAR
11
97
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
12
98
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
13
99
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
14
100
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
15
101
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Foto 12. İnebolu batısında killi bir zemin üzerinde oluşan yavaş bir
heyelanla cami ve çevresindeki binalar eğilerek kullanılmaz hale gelmiştir.
16
102
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Foto 13. Zaman zaman bol miktarda yatak yükü taşıyan şiddetli
sellerin geldiği Çoruh vadisi. Buralarda flişlerden oluşan ana materyalin
aşınması sellerin kum ve mil boyutundaki yatak yükünü artırır.
Foto 14. Çoruh havzasının çok fazla eğimli olması, kurakçıl ve seyrek
olan doğal bitki örtüsünün tahribi, fliş ve fotonun arka planında bulunan
volkanik kum gibi kolay aşınan ana materyalin olması, erozyonun
şiddetlenmesine ve aşırı malzeme taşıyan sellerin oluşumunu yol
açmaktadır.
17
103
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
18
104
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖZET
Heyelan doğal veya oluşturulmuş bir şevin başta yerçekimi olmak
üzere belirli kuvvetler etkisi ile denge durumundan kurtulup durayllğn
kaybetmesi ile oluşan yüzey hareketleridir. Her yl heyelanlar yüzünden çok
sayda can kayb ve ekonomik kayp meydana gelmektedir. Günümüzde
heyelan izlemeye yönelik olarak yaplan çalşmalarn büyük bir ksm
heyelanl bölge üzerinde yaplan ölçümlere dayanmaktadr. Bu ölçümler
çoğunlukla yoğun iş organizasyonu gerektiren ve kaza riski içeren ölçümler
olmaktadr. Teknolojik gelişmelere bağl olarak son yllarda heyelanlarn
takibinde uzaktan alglama yöntemleri de verimli bir şekilde kullanlmaya
başlamştr. Uzaktan alglama ile şev takibine yönelik olarak kullanlan iki
enstrüman vardr bunlardan biri uydu görüntüleri diğeri ise elektromanyetik
şma kullanan ölçüm cihazlardr. Yaplan bu çalşma da heyelanlarn
yersel lazer tarayc sistemler (LiDAR) ile takip edilmesine yönelik yaplan
çalşmalar sunulmuştur.
Anahtar kelimeler: Heyelan takibi, Yersel lazer(LiDAR), Uzaktan
alglama
1
105
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1. GİRİŞ
Heyelanlarn izlenmesi ve gözetilmesi heyelann sebep olacağ ykc
ve bozucu etkilerin en aza indirilmesi açsndan önemli bir konudur.
Heyelanlarn izlenmesi konusunda en etkili yöntem ölçme ve erken uyar
sistemlerinin kullanlmasdr. Uygun bir izleme sisteminin seçilmesinde en
önemli hususlar heyelann türü ve boyutlar, gözlemlenen hz, periyot
aralklar, beklenilen doğruluk ve maddi kaynaklara bağl olarak değişiklik
gösterebilmektedir. Oluşan hareketlerinin takibi günümüze kadar klasik
yöntemlerden olan kazklarn ölçümü ve inklometre ölçümleri gibi
yöntemlerle yaplmaktadr. Son yllardaki teknolojik gelişmeler bağl olarak
bu klasik yöntemlerin yerini jeodezik ve uzaktan alglama teknikleri almaya
başlamştr. Jeodezik ölçme yöntemleri: aç, mesafe ve yükseklik farklar
gibi heyelanlarn topoğrafyasndaki geometrik değişimlerin belirlenmesini
içermektedir. Bu teknikler heyelann dşnda ve içindeki noktalara farkl
zamanlarda yaplacak ölçmeleri gerektirmektedir. Yaplan bu ölçmeler
oldukça yüksek doğruluğa (0.2 ile 2.0 cm ) sahiptir (Malet, Maquaire ve
Calais 2002). Heyelanlarn farkl bölgelerde farkl oranda ve derecede
ortaya çkmas jeodezik tekniklerin uygulanmasnda eksiklik oluşturmuştur.
Bu eksikliklerin dezavantajlarn azaltlmas için heyelan haraektlerinin
izlenmesinde uzaktan alglama teknikleri alternatif bir yöntem olarak
uygulamaya başlanmştr.
Heyelan harektlerinin izlenmesinde kullanlan uzaktan alglama
teknikleri uydu temelli, havadan veya yerdeki istasyonlardan konumsal
veriyi toplamas mantğna dayanmaktadr. Bu tekniklerin kullanlmas,
izlenmesi planlanan heyelan alanlarnn bölgesel ölçümlenmesi ve farkl
zamanlarda bu ölçümlerin karşlaştrlmas ile hareket ve deformasyona
uğrayan alanlarn belirlenmesi mümkün klmştr. (Casson, Delacourt ve
Allemand 2005; Teza, et al. 2008; Oppikofer, Jaboyedoff ve Kreusen 2008).
Son on yllk sürede heyelanlarn lokal ölçekli alanlarda yer-temelli
platformlarla izlenmesi, küçük örtülü bölgelerde çalşlmasna rağmen
uydu-temelli ve hava-temelli platformlara göre pek çok avantajlar
sağlamştr(Zeybek M, Şanloğlu İ., 2013). Özellikle teknolojik gelişmeler
doğrultusunda mühendislik uygulamalarna yeni bir boyut kazandran lazer
tarayclar, yer bilimleri araştrmalarnda da yeni bir vizyon kazanmaktadr.
2
106
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2. MATERYAL VE YÖNTEM
2.1 Lazer Tarama Sistemleri
Lazer tarama cihaz yüksek seviyede ayarlanmş doğrusal, uyumlu ve
faz elektromanyetik radyasyon üreten ve geri alan bir cihazdr. Genel
tanmlamas LiDAR (Light Detection and Ranging-Işk Alglama ve
Mesafe Ölçer) olan bu sistemler iki farkl türde geliştirilmiştir. Bu iki farkl
snflandrma, cihazn konumu baz alnarak yaplmştr. Bunlar ALS
(airborne-based hava platform temelli) ve TLS (groundbased, yer temelli
Lazer tarayc) olarak adlandrlmaktadr(Zeybek ve Şanloğlu, 2013).
Lazer tarayclardaki çözünürlük kavram, taramas yaplacak olan bölgeye
ait nokta bulutlar verisinin nokta aralğ ve istenilen detay derecesine bağl
olarak değişen bir parametre olarak tanmlanabilir. Açsal çözünürlük ve
obje ile tarayc arasndaki mesafe, isteğe bağl olarak değiştirilebilir. Bu
parametreler, genellikle nokta aralğ ve şk hüzmesinin genişliği (tarayc
ve obje arasndaki mesafe) olarak adlandrlabilir. ALS sistemleri için
tarama yoğunluklar genellikle 0,5 ile 100 nokta/m2 olurken; TLS
sistemlerinde ise genellikle 50 ile 10000 nokta/m2’dir. Bunlara ek olarak,
tarama yoğunluğu, konuma bağl olarak yansyan sinyalin elde edilmesine
bağldr. Parametreler esasen şğn dalga boyu, objenin türü (yansyan
yüzeyin rengi ve pürüzlülüğü), toprağn nem derecesi ve görüş açs ile
doğrudan ilgilidir(Zeybek ve Şanloğlu, 2013).
3
107
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3. BULGULAR
3.1 Simav Ocağ Şev Hareketlerinin Belirlenmesinde Yersel
Lazer Uygulamas
Bu çalşmada da ETİ Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğüne ait
Balkesir Simav ocağn şevlerinde meydana gelen deformasyon
hareketlerinin izlenmesinde TLS (LiDAR) sisteminin kullanlabilirliği
araştrlmştr. Şev taramas çalşmas yaplmadan önce deformasyon
ölçümü yaplacak olan şevlerin görülebileceği uygun yerin seçilmesi ve
TLS cihaznn bu alana kurulmas gerekmektedir. Gerekli hallerde ayn
şevler farkl açlarda birden fazla defa taranarak ölçüm hassasiyeti
arttrlmaldr. Heyelan izleme çalşmalarnda TLS ölçümleri ile
deformasyon analizi yaplacak alandan farkl tarihlerde en az iki ölçüm
alnmaldr. Ayrca, TLS ölçümlerini birleştirmek için kullanlan yer kontrol
noktalarnn koordinatlar, GNSS veya total station gibi sistemler
kullanarak alnmas gerekmektedir. Eti Maden Simav ocağ doğu ksmnn
TLS ile izlenmesine yönelik ilk ölçüm 23 Mart 2014 tarihinde, ikinci ölçüm
22 Nisan 2014’de yaplmştr. Tarama, doğu şevleri üzerinde 33m kotunda
bir istasyon ve 102m kotunda basamak yüzeyinde iki istasyon olmak üzere
toplam üç istasyon noktasnda gerçekleştirilmiştir. Ölçümlerde Leica
Scanstation 2 modeli yersel lazer tarayc kullanlmştr. Tarama her iki
ölçümdeki istasyon noktalarndan 300m mesafede 5 cm duyarllkla
gerçekleştirilmiştir. Tarama sonucu 3 istasyondan elde edilen nokta
bulutlar 3 er adet yer kontrol noktas (hedef) kullanlarak birleştirilmiştir.
Daha sonra hedeflerin merkezinden GNSS ile elde edilen jeodezik
koordinat değerleri kullanlarak birleştirilmiş olan nokta bulut değerleri
jeodezik koordinatlara dönüştürülmüştür. Simav ocağ doğu şevleri
deformasyonlarnn izlemesinde kullanlan TLS sistemi ile 2 farkl tarih
aralğnda elde edilen nokta bulutu verileri, Cyclone 8.1 yazlm ile
birleştirilmiş ve değerlendirilmiştir (Şekil 1). Ölçüm değerlendirmesinde ilk
taramalara ait nokta bulutlar yeşil renkli, ikinci taramalara ait nokta
bulutlar ise mavi renkte belirtilmiştir(Şekil 2).
4
108
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Şekil 1. Simav Ocağ doğu ksmnda deformasyon ölçümü amacyla yaplan TLS ölçümü
sonucu oluşturulan görüntü
5
109
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6
110
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
7
111
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
8
112
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
9
113
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
TKİ E.L.İ Soma Açk Ocağ Ksrakdere Bölgesi G panosu güney şevlerinde
meydana gelen deformasyonlar belirlemek amacyla yaplan yersel lazer
tarama ve veri işleme işlemleri sonrasnda 4 farkl tarihte alnan nokta
bulutu verileri üst üste bindirmeli olarak oluşturulmuştur (Şekil 8).
Şekil 8 G Panosu güney şevlerine ait nokta bulutu görüntüsü (Yeşil 1.ölçüm, mavi
2.ölçüm, krmz 3. ölçüm, açk kahverengi 4. ölçüm)
10
114
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
(a)
(b)
Şekil 10 Yüzeylerden alnan 4-4’ kesiti ( a – kesitin alndğ yer, b- kesit görüntüsü)
11
115
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4. TARTIŞMA VE SONUÇ
Çalşma sahalarnn ilki olan Simav açk ocağnda TLS sistemleri ile
heyelan takibine yönelik iki farkl tarihe ait oluşturulan nokta bulutu
verilerinin değerlendirilmesi sonucunda;
Simav ocağ doğu şevleri TLS ölçümleri sonucunda doğu şevlerinde
bir hareket gözlemlenmiştir.
Oluşan hareketin küçük çapl bir şev hareketi değil büyük çapl bir
heyelan hareketinin öteleme ve akma şeklinde meydana geldiği ve açk ocak
için tehlike arz ettiği belirlenmiştir. Nokta bulutlarndan alnan kesitlerden
yaplan analizlerde yüzeylerin 0,15m ile 1,6m arasnda yerdeğiştirdiği
ortaya konmuştur. Kesitlerdeki yüzey ölçümlerine bağl olarak şevlerin
hareket yönünün GB (202-215) şeklinde geliştiği belirlenmiştir.
İkinci çalşma olan Soma Açk Ocağ Ksrakdere Bölgesi G panosu
güney şevlerinde 4 ayr tarihte yaplan çalşma sonucunda;
Ksrakdere bölgesi G panosu güney şevlerinde 4 farkl tarihte
yaplan yaplan yersel lazer tarayc ölçümlerinden üretilen nokta bulutu
verileri ve nokta bulutlarndan oluşturulan yüzeyler ve kesitler
değerlendirildiğinde 06.02.2014 tarihinde alnan ilk ölçümden sonra G
panosu güney şevinde öne doğru bir hareket olduğu görülmüştür. Ancak
şevi oluşturan kireçtaş katmanlarnn şev doğrultusuna dik olmasndan
dolay mevcut durumda hareketin büyük bir hareket yerine bölgesel olarak
ancak çok ciddi miktarda şevde akmalar ve oturmalar şeklinde olduğu
belirlenmiştir.
Sonuç olarak lazer tarayc sistemler ile yaplan iki çalşmada heyelan
hareketlerinin oldukça hassas bir şekilde izlenebildiği ve alnan ölçüm
sonuçlar üzerinde mühendislik çalşmalarnn yaplabildiği ortaya
konmuştur. Lazer tarayc sistemler ile heyelanlarn izlenmesi ve oluşan
hareketlerin bu sistemler yardmyla değerlendirilmesi hem iş kolaylğ
açsndan hem de iş güvenliği açsndan oldukça önemlidir.
12
116
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5. KAYNAKLAR
Deliormanl A.H., Maerz N.H., Otoo J., 2014. Using terrestrial 3D laser scanning
and optical methods to determine orientations of discontinuities at a granite quarry.
International Journal of Rock Mechanics and Mining Sciences v66 pp. 41-48,
Inada R., Takag M.,2010 “Method Of Landslde Measurement By Ground Based
LiDAR” International Archives of the Photogrammetry, Remote Sensing and
Spatial Information Science, Volume XXXVIII, Part 8, Kyoto Japan
Özdoğan, M.V., Deliormanl A.H., 2015. Açk Maden Ocaklarnda Oluşan Şev
Durayszlklarnn İzlenmesinde Yersel Lazer Tarama Tekniklerinin (TLS-
LiDAR) Kullanm. Türkiye 24. Uluslararas Madencilik Kongresi ve Sergisi,
Antalya.
Zeybek M., Şanloğlu İ., 2013, “Heyelanlarn İzlenmesinde Yersel Lazer Tarama
Tekniklerinin Kullanlmas Üzerine Araştrmalar” Türkiye Ulusal Fotogrametri ve
Uzaktan Alglama Birliği VII. Teknik Sempozyumu, KTÜ, Trabzon.
13
117
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
118
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖZET
Doğu Karadeniz Havzas’nn iklimsel özellikleri ve her bir vadideki
akarsularn akş koşullarnn farkllğ ve vadilerdeki arazi kullanm
koşullar sorunlarn ortaya çkş biçimlerinde önemli farkllklara sebep
olmaktadr. Bu koşullarn yan sra, bölgenin Karadeniz sahil şeridi boyunca
uzanan kesimleri, ülkemiz metre kareye düşen yağş ortalamalarnn çok
üzerinde yağş almaktadr. Doğu Karadeniz sahili boyunca 17 büyük ve
yüzlerce küçük havza alanl vadi bulunmaktadr. Bu vadilerin ortak
özelliklerinden biri ve en önemlisi yüksek mecra eğimine sahip olmalar ve
akş rejimlerinin düzensizliğidir. Dik ve derin vadiler boyunca ilerleyen ve
akş rejimi düzensiz olan bu akarsular, vadi tabanlarndaki snrl düzlük
sahalardaki yerleşim alanlarna ve tarm alanlarna zaman zaman önemli
zararlar vermektedir. Aşr yağş alan bölgemiz, vadiler boyunca zayf bitki
örtüsünden ve mevcut jeolojik şartlar nedeniyle skça heyelanlar da
yaşamaktadr.
Bu çalşmada, Doğu Karadeniz'de son yllarda meydana gelen taşknlar
hakknda genel bir değerlendirme yaplmş, taşknlarn sebepleri irdelenmiş
ve heyelanlarn taşknlar üzerindeki etkileri irdelenmiştir. Bu kapsamda,
bölgenin taşkn ve heyelan riski değerlendirilerek, özellikle önemli can ve
mal kaybna yol açan büyük taşknlarn oluşumunda ve taşkn zararlarnn
büyüklüğünde, taşkn esnasnda oluşan heyelanlarn etkileri
değerlendirilmiştir. Bildirinin daha sonraki bölümünde Artvin İli Arhavi ve
Hopa İlçelerinde 24 Ağustos 2015 tarihinde meydana gelen taşkn
irdelenerek taşkn zararlarnn sebepleri ve bu kapsamda heyelanlarn
1
119
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1. GİRİŞ
Doğal olaylar, jeomorfolojik durumlar ve insanlarn uyguladğ
politikalarn aralarnda karşk bir kesişim içerdiği taşkn felaketleri,
özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki düşük gelirli insanlarn hayatlarndaki
zorluklara büyük bir yük eklemektedir. Taşknlar doğal afetler olsa da;
oluşmuş olduklar havza alanlar, insanlarn yaşadğ sosyal, ekonomik ve
politik çevre tarafndan etkilenmektedir. Taşkn tehlikesine maruz
arazilerde yaşamaya meyilli olmalar ve ayrca taşkn koruma önlemleri
konusunda yeterli bilgiye ve parasal güce sahip olmamalar sebebiyle, az
gelirli insanlar taşkn felaketinden daha fazla etkilenmektedir.
Çevresel bozulma, sosyal eşitsizlik gibi diğer sosyal problemlerin
yannda; taşknlar, gelişmekte olan ülkelerin yoğun nüfusa sahip alanlarnda
karşlaşlan en önemli problemlerden biridir. Tehlike, kurumsal kapasitenin
baş edebileceği boyutu aşarak hükümetlerin çözemeyeceği bir hal alabilir.
Kurumsal paylaşm adaletsizliği ile birleştiğinde küresel çevre değişimleri
ve sosyo-ekonomik değişimlerin etkileri, çok daha fazla sayda insan için
artan bir tehlike ve büyüyen bir risk halini almaktadr.
Taşkn afetinin etkileri, yerleşim alanlarndaki teknik ve ekonomik
gelişmişliğe, toprağa yaplan basnca ve nüfus yoğunluğuna bağl olarak
değişmektedir. Kentleşme, bölgenin hidrolojik karakteristiklerini
değiştirdiği için taşknn büyüklüğünü ve sklğn arttrmaktadr. Bu
sebeple, özellikle taşkn olmas muhtemel sahalardaki taşkn riskini
azaltmak için, etkin taşkn planlama ve yönetim stratejisine ihtiyaç
duyulmaktadr.
Doğu Karadeniz havzasnn iklimsel özellikleri ve her bir vadideki
akarsularn akş koşullarnn farkllğ ve vadilerdeki arazi kullanm
koşullar sorunlarn ortaya çkş biçimlerinde önemli farkllklar
2
120
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3
121
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5
123
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6
124
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
7
125
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
8
126
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
9
127
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
10
128
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
11
129
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
12
130
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
13
131
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4.4.2. Heyelan
Doğu Karadeniz Bölgesi’nde görülen heyelanlarn temel sebebi yüksek
eğimlere sahip yamaçlarn bulunmas olmakla birlikte, bu heyelanlar tek
sebebe bağlamak doğru bir yaklaşm değildir. Bölgede oluşan heyelanlar;
zemin özellikleri, iklim özellikleri, bitki örtüsü özellikleri ve insanlarla
doğrudan ilişkilidir. Bölgenin kuzey yamaçlarnda görülen yüksek yağş
değerleri ve yağş tipleri güçlü akşlarn oluşmasna, dolaysyla vadilerin
derinleşmesine ve yamaçlarn dikleşmesine yol açmştr. Baz bölgelerde
ise fay yamaçlar dik eğimlere sahip topoğrafyann oluşmasna sebep
olmuştur. Zemin tabakalar, genellikle geçirimsiz masif kaya kütlesi ile
snrlanmş olduğundan zemin tabakalar içine szan yağmur suyu tabaka
snrlarnda öncelikli olarak doygunluğa ulaşlmasna sebep olmaktadr.
Doygunluğa ulaşan ince daneli zeminlerin mukavemetinde ciddi
seviyelerde azalmalar olmaktadr. Bununla birlikte, zemin tabakalarnn
ağrlaşmas, zeminin eğim doğrultusunda kolay hareket etmesini
sağlamaktadr. Şiddetli yağşlar ayn zamanda yüzeysel erozyona da sebep
olmaktadr. Zemin kütlesinin ağrlğ, bitki örtüsü ve yanlş yaplaşma
sebebiyle de artmaktadr. Bu faktörlerin hepsinin Doğu Karadeniz
Bölgesi’nde etkili olmas Bölgeyi yüksek derecede heyelan tehlikesi ile
karş karşya brakmaktadr.
14
132
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
15
133
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
16
134
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
Yukarda açklanan tespit, değerlendirme ve analizler sonucunda,
ülkemizde, özel olarak da Doğu Karadeniz'de oluşan taşkn ve heyelan
afetlerine karş yaplmas gerekenler aşağda ana başlklar halinde
sunulmuştur:
Taşkn ve heyelan problemlerinin çözümünde sadece afetin meydana
geldiği mansap kesitleri değil; tam tersine, problemin kaynağn
meydana getiren memba kesimleri de dikkatle incelenmeli ve yukar
havza önlemleri ivedilikle uygulanmaldr.
Taşkn ve heyelan risk haritalar ayrntl ve hassas çalşmalar
sonucunda hazrlanmal ve riskin büyük olduğu yerlerde ilgili önlemler
acil olarak alnmaldr.
Akarsu kesitlerine ve yaknlarna yaplan müdahaleler önlenmeli, en
azndan kontrol altna alnmaldr. Bu konuyla ilgili olarak 09.09.2006
tarihli "Dere Yataklar ve Taşknlar" ve 20.02.2010 tarihli "Akarsu ve
Dere Yataklarnn Islah" konulu Başbakanlk Genelgelerinde doğru
tespitler yaplmş ve doğru çözüm önerileri getirilmiştir. Bu
genelgelerde ifade edilen hususlara titizlikle uyulmal, alnan önlemler
belirli zaman aralklarnda kontrol edilerek gerekirse revize edilmelidir.
Genelde "Afet Yönetimi" ve özelde "Taşkn ve Heyelan Yönetimi"
kavramlar, bir afet öncesinde, srasnda ve sonrasnda yaplabilecek
çalşmalarn tamam manasna gelmektedir. Yönetim çalşmalar
kapsamnda, herhangi bir afetin meydana gelmesinden önce
yaplabilecek her türlü çalşmann planlanmas, afet srasnda
yaplabileceklerin belirlenmesi ve afet sonrasnda alnabilecek
tedbirlerin tasarlanmas gibi çok önemli çalşmalar
gerçekleştirilmelidir.
Taşkn ve heyelan gibi afetlerin oluşmasn takip eden ksa sürelerde
(birkaç günden 1-2 haftaya kadar) çeşitli kişi, kurum ve kuruluşlarca
konunun üzerinde hassasiyetle durulmakta; daha sonra ise konu
unutulmaktadr. Oysa bu ve benzeri afetlerle her an karşlaşlabileceği
gerçeği asla göz ard edilmemeli, afetleri kontrol etmek ve zararlarn
en aza indirmek için yaplmas gereken çalşmalar sürekli olarak
gündemde tutulmal, izlenmeli ve uygulanmaldr.
17
135
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Kaynaklar
Serancam, U., 2013. Taşkn Zararlar ve Zarar Görebilirlik Analizi: Trabzon
Değirmendere Sanayi Mahallesi Örneği, Doktora Tezi, Karadeniz Teknik
Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Trabzon.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odas Trabzon Şubesi, 2015. 24 Ağustos
2015 Tarihinde Arhavi, Hopa ve Borçka'da Meydana Gelen Taşkn ve
Heyelan İle İlgili Teknik İnceleme Raporu, Trabzon.
Yuksek, O., Kankal, M., Ucuncu, O.,(2013). "Assessment of big floods in
the Eastern Black Sea Basin of Turkey." Environmental Monitoring and
Assessment 185:797-814.
18
136
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖZET
Doğu Karadeniz Havzas, Ülkemizde taşkn ve heyelan olaylarnn en
sk yaşandğ, dolaysyla en fazla can ve mal kaybnn yaşandğ havza
konumundadr. Taşknlarn başlca nedenleri, iklim şartlar, topoğrafya,
dere yataklarna yaplan menfi yöndeki müdahaleler olup, bunlarn dşnda
diğer önemli bir faktör de uzun süreli ve/veya şiddetli yağşlar nedeniyle
oluşan heyelanlardr.
Havzaya ait topoğrafya ve zemin özelliği gereği, sğ ve yüzeysel
kaymalar ile çamur ve moloz akmalar şeklinde meydana gelen heyelan
hareketleri sonucunda, heyelan malzemesi (moloz, rusubat, ağaç gövdeleri,
dallar vb.) dere akş ile mansaba doğru ilerleyerek gerek dere yatağn
daraltmak suretiyle gerekse köprü ve menfezleri tkayarak, ya taşknn
boyutunu arttrmakta ya da bizatihi taşkna neden olmaktadr.
DSİ Genel Müdürlüğü olarak, olas taşknlar önceden öngörerek
gerekli ikazlar ilgili birimlere zamannda yapabilmek ve böylelikle
havzada yaşanacak taşknlarda zararlar en aza indirebilmek için 2016
ylnda “Doğu Karadeniz Havzas Taşkn İhbar Sistemi” (DOKTİS) başlkl
bir proje başlatlmaktadr. Uydu, radar, akm gözlem istasyonlar (AGİ),
otomatik meteorolojik gözlem istasyonlar (OMGİ) ve MGM’ den aldğ
1
137
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2
138
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1. GİRİŞ
Artvin ilinin Gürcistan Snrndan Ordu ilinin Samsun ili snrna kadar
uzanan Doğu Karadeniz Havzas, Ülkemizde taşkn ve heyelan olaylarnn
en sk yaşandğ, dolaysyla en fazla can ve mal kaybnn yaşandğ havza
konumundadr (DSİ, 2016). Havzadaki taşknlarn başlca nedenleri, iklim
şartlar, topoğrafya, dere yataklarna yaplan menfi yöndeki müdahaleler
olup, bunlarn dşnda diğer önemli bir faktör de uzun süreli ve/veya şiddetli
yağşlar nedeniyle oluşan sğ ve yüzeysel kaymalar ile çamur ve moloz
akmalar şeklinde meydana gelen heyelanlardr. Heyelan hareketleri
sonucunda, heyelan malzemesi (moloz, rusubat, ağaç gövdeleri, dallar vb.)
dere akş ile mansaba doğru ilerleyerek gerek dere yatağn daraltmak
suretiyle, gerekse köprü ve menfezleri tkayarak ya taşknn boyutunu
arttrmakta ya da bizatihi taşkna neden olmaktadr.
DSİ Genel Müdürlüğü olarak, olas taşknlar önceden öngörerek
gerekli ikazlar ilgili birimlere zamannda yapabilmek ve böylelikle
havzada yaşanacak taşknlarda zararlar en aza indirebilmek için 2016
ylnda “Doğu Karadeniz Taşkn İhbar Sistemi” (DOKTİS) başlkl bir proje
başlatlacaktr. Uydu, radar, akm gözlem istasyonlar (AGİ), otomatik
meteorolojik gözlem istasyonlar (OMGİ) ve MGM’ den aldğ yağş ve
akş verilerini analiz ederek modelleyecek olan sistem, taşkn tehlike
haritalar hazrlanmş olan yerleşim yerlerindeki (Şekil-1) risk durumuna
göre olas taşkn olaylarn önceden haber verecek ve gerekli uyarlarda
bulunacaktr.
3
139
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4
140
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2. MATERYAL VE YÖNTEM
2.1 Heyelan Erken Uyar Sistemi
Bir havzada yağşa bağl olarak meydana gelmesi muhtemel heyelanlar için
erken uyar verilmesi için üç temel bileşenin bulunmas gerekmektedir.
Bunlar;
I. Heyelan tahmini
II. Yağş tahmini
III. Heyelan risk haritas dr.
Yukarda saylan bileşenlerin elde edilme durum ve yöntemleri aşağda
açklanmştr.
5
141
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6
142
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2000; Aleotti, 2004; Wieczorek and Glade, 2005; Tiranti, 2010). Son
yllarda baz ülkelerde heyelan erken uyar sisteminin veritaban olarak
heyelan - yağş eşiği kullanlmaya başlanmştr (Caine, 1980; Aleotti, 2004;
Tiranti, 2010; Guzetti et al., 2007).
İstatistiksel verileri baz alan ampirik yöntem, heyelanla sonuçlanan
yağşlarn irdelenmesi ile elde edilmektedir. Eşik değer bağnts, heyelan,
yağş şiddeti ve yağş süresi bileşenlerinin kartezyen, yar logaritmik veya
logaritmik eksenli grafiklerde işaretlenerek heyelanlarn alt snrnn
belirlenmesi ile elde edilmektedir (Guzetti et al., 2007). Bu yöntemde;
heyelanlarn oluş zamann, heyelandan önce meydana gelen yağş
miktarn ve yağş süresini tespit etmek en önemli öğelerdir. Bunun yannda
kullanlan heyelan verisi ne kadar fazla olursa, bağnt o kadar güvenilir
olmaktadr.
Sğ ve yüzeysel kaymalar ile çamur ve moloz akmalarn etkileyen
yağş şiddeti ve yağş süresi konulu ilk çalşma 1980 ylnda Nel Caine
tarafndan yaplmştr (Caine, 1980). Caine, dünyann çeşitli bölgelerinde
tespit edilen 73 adet heyelana ait yağş değerlerini kullanarak global ölçekte
bir çalşma yapmştr. Bu çalşmada yağş eşiği olarak;
7
143
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
I=14,82 D-0,39
D (saat)
Şekil 3. İlk global yağş eşiği (Caine, 1980)
8
144
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Şekil 4. Global ve Trabzon ili yağş eşikleri ile karşlaştrlmas (Akçal, 2013)
1 Zezere et al., (2005); 2 Cancelli and Nova, (1985); 3 Aleotti (2004); 4 Wieczorek and
Glade., (2005); 5 Crosta and Frattini, (2001); 6 Ceriani et al., (1992); 7 Caine (1980); 8
Guzetti et al. (2007); 9 Dahal and Hasegawa (2001); 10 Akçal (2011)
9
145
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
10
146
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
P
I
D (2)
12
148
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3. BULGULAR
Yaplacak çalşma ile elde edilecek olan Doğu Karadeniz Havzas
Heyelan Yağş Eşiği, DOKTİS projesi kapsamnda taşkn riski ile birlikte
değerlendirilecektir. Baz zamanlarda taşkn riski yüksek görülmese de,
heyelan erken uyars alnmas durumunda heyelanlarn barajlama ve kesit
tkama ihtimali dikkate alnarak taşkn erken uyars da verilebilecektir.
4. TARTIŞMA VE SONUÇ
Çalşma kapsamnda elde edilecek heyelan – yağş eşiği çalşmas, daha
önce çeşitli ülkelerde test edilmiştir. Benzer şekilde Trabzon ili için
hazrlanan heyelan erken uyar veri tabannn güvenirliliği, geçmişe yönelik
2 yllk deneme süresi (2009-2010) ile tahkik edilmiş ve yüksek oranda
tutarllk sağlamştr (Akçal, 2011).
Bu bağlamda heyelan erken uyar sistemi ile taşkn erken uyar
siteminin entegrasyonunun başarl olacağ düşünülmektedir. Bununla
birlikte, gerek taşkn verileri (debi, taşkn tehlike haritalar vb.), gerekse
heyelan verileri (heyelan kaytlar, yağş kaytlar vb.) sürekli olarak
değişeceğinden sistem dinamik bir veritaban olarak işlem görecektir. Bu
nedenle elde edilen verilere göre sistem içerisindeki taşkn ve heyelan veri
tabanlarnn sürekli olarak güncellenmesi, uyarlarn tutarllk orannn
artmasnda etkili olacaktr.
5. KAYNAKLAR
Akçal, E., 2011. Heyelan yağş ilişkisi analizi ve modellemesi; Trabzon ili örneği,
Doktora Tezi, Sakarya Ünv, İnşaat Müh. Bölümü, Sakarya.
Akçal, E., 2013. Yağş Eşiği Bazl Heyelan Erken Uyar Sistem Önerisi: Trabzon
İli Örneği, İMO Teknik Dergi, 6307-6332, Yaz 396.
Aleotti, P., 2004. A warning system for rainfall-induced shallow failures. Eng Geol
73.
Blatz, J.A., Take, W.A., Priyanto, D.G.,2006. Influence of a weathered zone on the
susceptibility of a slope to rainfall induced instability, Unsaturated Soils, pp. 2291-
2299.
13
149
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Caine, N., 1980. The rainfall intensity–duration control of shallow landslides and
debris flows. Geogr Ann A 62: 23–27.
Cancelli, A., Nova, R., 1985. Landslides in soil debris cover triggered by
rainstorms in Valtellina (central Alps - Italy). In: Proc. of 4th Int. Conf. and Field
Workshop on Landslides. Tokyo: The Japan Geol. Soc., 267–272.
Ceriani, M., Lauzi, S., Padovan, N., 1992. Rainfall and landslides in the Alpine
area of Lombardia Region, cent. Alps, Italy. In: Int. Symp. Bern: Interpraevent 2:9-
20.
Corominas, J., 2000. Landslides and climate. Keynote lecture In: Proceedings 8th
International Symposium on Landslides,. Cardiff: A.A. Balkema, 4: 1–33
Crosta, G.B., Frattini, P., 2001. Rainfall thresholds for triggering soil slips and
debris flow. In: Proceedings 2nd EGS Plinius Conf. on Mediterranean Storms
Siena: 463–487.
Dapporto, S., Aleotti, P., Casagli, N., Polloni, G., 2005. Analysis of shallow
failures triggered by the 14–16 November 2002 event in the Albaredo valley,
Valtellina (Northern Italy), Advances in Geosciences, 2, 305–308.
DSİ, 2016. Doğu Karadeniz Havzas Master Plan Ara Raporu, DSİ.
Guzzetti, F., Peruccacci, S., Rossi, M., Stark, C.P., 2007. Rainfall thresholds for
the initiation of landslides in central and southern Europe Meteorol Atmos Phys
98, 239–267.
Majidi, A., 2008. Numerical analysis of Hollar landslide, EJGE, vol 13B, 1-10.
Önalp, A., Arel, E., 2004. Yamaç ve Şevlerin Mühendisliği, Birsen Yaynevi.
Tiranti, D., 2010. Estimation of rainfall thresholds triggering shallow landslides
for an operational warning system implementation, Landslides, DOI
10.1007/s10346-010-0198-8.
TS 8853, 1991. Yamaç ve Şevlerin Dengesi ve Hesap Metodlar–Zeminde, TSE
Wieczorek, G.F., Glade, T., 2005. Climatic factors influencing occurrence of
debris flows. In: Debris flow Hazards and Related Phenomena. Springer Berlin
Heidelberg.
Zezere, J.L., Trigo, R.M., Trigo, I.F., 2005. Shallow and deep landslides induced
by rainfall in the Lisbon region (Portugal): assessment of relationships with the
North Atlantic Oscillation. NHESS 5: 331-344.
14
150
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Murat DAĞDEVİREN,
DSİ 10. Bölge Müdürlüğü, Seyrantepe Sanayi Mah. Elazğ Bul. No:147
Yenişehir / DİYARBAKIR Tel: 0.412.2374963 mdagdeviren@dsi.gov.tr
İbrahim BİROĞLU,
DSİ Genel Müdürlüğü, Etüt Planlama ve Tahsisler Dairesi Başkanlğ, Devlet Mah.,
İnönü Bul. No: 16 Çankaya / ANKARA Tel: 0.312.4545454 ibiroglu@dsi.gov.tr
ÖZET
Ülkemizde taşkın olaylarının en sık yaşandığı yer Doğu Karadeniz
Bölgesidir. Bölgede meydana gelen taşkınların nedenleri analiz edildiğinde
ise, iklim şartları, topoğrafya ve çarpık kentleşme gibi nedenlerin dışında
en etkili nedenin lokal heyelanlar olduğu görülmektedir.
Bölgede genellikle sığ ve yüzeysel kaymalar ile çamur ve moloz
akmaları şeklinde meydana gelen heyelan hareketi sonucu, heyelan
malzemesi (moloz, rusubat, ağaç, kök, dal vb.) dere akışı ile mansaba doğru
ilerleyerek dere yatağını daraltmakta, köprü ve menfezleri tıkayarak taşkın
boyutunu arttırmakta ya da direkt taşkına neden olmaktadır. Topoğrafya,
jeoloji, iklim şartları ve yanlış arazi kullanımı sonucu meydana gelen bu
heyelanlar, taşkınlar ile birlikte bölgede geçmişten bugüne kadar büyük can
ve mal kayıplarına neden olmuştur.
151
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
152
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1. GİRİŞ
Doğu Karadeniz Bölgesi, Ülkemizde taşkın olaylarının en sık yaşandığı
bölge konumundadır. Bölgede meydana gelen taşkınların nedenleri analiz
edildiğinde ise, iklim şartları, topoğrafya ve çarpık kentleşme gibi
nedenlerin dışında en etkili nedenin lokal heyelanlar olduğu tespit
edilmiştir.
Bölgede genellikle sığ ve yüzeysel kaymalar ile çamur ve moloz
akmaları şeklinde meydana gelen heyelan hareketi sonucu, heyelan
malzemesi (moloz, rusubat, ağaç, kök, dal vb.) dere akışı ile mansaba doğru
ilerleyerek dere yatağını daraltmakta, köprü ve menfezleri tıkayarak taşkın
boyutunu arttırmakta ya da direkt taşkına neden olmaktadır. Topoğrafya,
jeoloji, iklim şartları ve yanlış arazi kullanımı sonucu meydana gelen bu
heyelanlar, taşkınlar ile birlikte bölgede geçmişten bugüne kadar büyük can
ve mal kayıplarına neden olmuştur. Doğu Karadeniz Havzasında Doğu
Karadeniz Havzasında 1929 yılından bugüne kadar kayıtlara geçen, can
kaybı yaşanan taşkın ve bağıntılı heyelan olaylarında 616 kişi hayatını
kaybetmiştir (DSİ, 2016).
Doğu Karadeniz Bölgesinde sürekli olarak meydana gelmesi beklenen
bu heyelanların tamamen önlenmesi, kısa vadede çok olası
gözükmemektedir. Bununla birlikte söz konusu heyelanların etkisinin
azaltılması, taşkın etkisinin, dolayısıyla can ve mal kayıplarının azaltılması
adına zaruri görülmektedir.
Bu nedenle DSİ 22. Bölge Müdürlüğü olarak 2012 yılında “DSİ 22.
Bölge Müdürlüğü Yukarı Havza Islahı Planlama ve Projelendirme
Çalışması” na başlanmıştır. Bu kapsamda ince-iri rusubatı yukarı havzada
tuzaklayacak klasik tersip bentlerinin dışında, özellikle yağışlar ile birlikte
mansaba intikal ederek kesitlerin tıkanmasına yol açan yüzücü maddeler
(ağaç, dal, kütük vb.) ile iri kaya ve bloklarının tuzaklanması amacıyla
geçirgen bentlerin projelendirilmesi hedeflenmiştir.
Ülkemizde bu amaçla ilk kez projelendirilen ve inşaatına başlanan
tesisler ile Doğu Karadeniz Bölgesinde heyelan ve taşkın zararları
azaltılmış olacaktır.
153
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2. MATERYAL VE YÖNTEM
2.1. Proje Amacı ve Kapsamı
Doğu Karadeniz bölgesi, topografik, jeolojik ve iklimsel açıdan
heyelan olayları için oldukça müsait bir bölge iken insan müdahaleleri ile
söz konusu olaylar daha da artmaktadır. Bölgede heyelanlara neden olan en
sık insan müdahaleleri, ormanlık alanların tarımsal alanlara dönüştürülmesi
ve yol/yer açma kazıları şeklinde olmuştur (Akçalı, 2011).
Derin köklere sahip ağaçların yerine sığ köke sahip çay ve fındık
bitkileri ekilmektedir. Sığ kökler ayrışmış zemini sağlam kayaya
tutturabilecek kök uzunluğuna sahip olmadığından, ayrıca kesilen ağaçların
kuruyan köklerinin oluşturduğu boşluklardan yağış suları zeminin
derinliklerine kolayca inebildiğinden bölgedeki heyelan sayıları artmıştır
(Akçalı, 2011).
Diğer bir insan müdahalesi olan yol/yer açma kazıları, şev topuk
direncinin yok edilmesiyle özellikle sığ heyelanları tetiklemiştir (Akçalı,
2011).
Yukarıda sayılan doğal ve yapay nedenlerle meydana gelen
heyelanların kısa vadede önlenmesi mümkün görülmemektedir. Ancak
özellikle sığ ve yüzeysel kaymalar ile çamur ve moloz akmaları şeklinde
meydana gelen heyelan hareketi sonucu dere yatağına inen heyelan
malzemesinin (moloz, rusubat, ağaç, kök, dal vb.) dere akışı ile mansaba
doğru ilerleyerek dere yatağını daraltmasını, köprü ve menfezleri tıkamasını
önlemek için yukarı havzada önlemler alınması gerekmiştir (Şekil 1).
154
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Bu nedenle DSİ 22. Bölge Müdürlüğü olarak 2012 yılında “DSİ 22.
Bölge Müdürlüğü Yukarı Havza Islahı Planlama ve Projelendirme
Çalışması” başlatılmıştır. Bu kapsamda özellikle yukarı havzadan gelen iri
bloklar ile dere yatağına düşen ağaçları yukarı havzada bir elek gibi tutarak
ince malzemenin ve suyun geçişine imkan veren, dere yatağına inen moloz,
rüsubat, ağaç, kök, dal vb. heyelan malzemelerinin mansaba taşınarak
mevcut sanat yapılarının tıkanmasının önleyen, taşkın kontrol tesislerinin
kapasitesinin düşmesinin önüne geçilmesi amacıyla gelebilecek malzeme
tipi ve boyutuna göre planlaması yapılan ve ülkemizde bu amaçla yapılmış
örneği bulunmayan geçirgen tersip bentlerinin planlama, projelendirme ve
inşaatlarına başlanmıştır.
Planlama ve projelendirme aşamasında teknik bilgi desteği sağlanması
amacı ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Genel
Müdürlüğümüze müracaat ederek “Her Damla Değer Katar” projesi
kapsamında söz konusu projemizin geçirgen bentler kısmına destek olmayı
talep etmişlerdir.
Genel Müdürlüğümüzce de uygun görülen proje desteği kapsamında
UNDP, geçirgen bentler için bir yazılım hazırlanması, geçirgen bentlerin
yerinde görülmesi amacıyla yurtdışı teknik gezisi ve yurtiçi eğitim
verilmesi konularında katkı vermiştir.
155
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Şekil -2 Geçirgen bent örnekleri (Dolu Hal), (Çelik 2014; Fiebiger 2014)
156
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
157
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3. BULGULAR
3.1 DSİ 22. Bölge Müdürlüğü Yukarı Havza Islahı Planlama ve
Proje Çalışması
DSİ 22. Bölge Müdürlüğü tarafından başlatılan “Yukarı Havza Islahı
Planlama ve Projelendirme Çalışması” kapsamında, bölgede önceden
belirlenen dere yataklarında etüt çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Çalışma
neticesinde proje kapsamında DSİ 22. Bölge Müdürlüğü sorumluluk
alanında bulunan 15 adet derede 26 adet geçirgen bent yapılması uygun
bulunmuştur (Tablo 1).
158
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
159
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
160
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Şekil -5 Rize İli Çayeli İlçesi Şairler Deresi Geçirgen Bent Projesi
Şekil -6 Rize ili Güneysu ilçesi Güneysu deresi Geçirgen Bent İnşaatı
161
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
162
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4. TARTIŞMA VE SONUÇ
Ülkemizde ve Doğu Karadeniz Bölgesinde yukarı havza ıslahında
günümüze dek yaygın olarak klasik tipteki bentler uygulanmıştır. Klasik
bentlerle her cins malzemenin tutulması ve mansaba intikali önlendiğinden
bentlerin arkası kısa vadede dolmakta, sık temizlenmemesi halinde yeni
tedbirlere ihtiyaç duyulmaktadır.
Geçirgen tip bentler havza gözlemlenerek planlandıklarında ise yukarı
havzadan gelen ve hedeflenen büyüklükteki malzemeyi tuttuklarından dere
yataklarının doğal yapısı bozulmamakta ve sadece ince materyalin mansaba
intikali sağlanmaktadır.
Geçirgen bentler yukarı havzalardan heyelan vb. etkilerle koparak
gelecek özellikle odunsu ve iri taşıntıyı tutacak şekilde planlandıklarında,
mansapta yer alan köprü, menfez gibi sanat yapılarının tıkanması
engellenerek mansap taşkınlarının zararları önemli ölçüde azaltılmaktadır.
Ayrıca geçirgen bentler suyun önünü tamamen kesmediğinden balık
göç yolları zarar görmemekte ve ekolojik dengenin devamlılığı sağlanmış
olmaktadır.
Bu bağlamda geçirgen bentler taşkın frekansının en fazla olduğu Doğu
Karadeniz Bölgesi öncelikli olmak üzere ülkemizde de uygulanmalı ve
yaygınlaştırılmalıdır. Geçirgen bentler planlanırken diğer taşkın kontrol
yapıları ve kültürel önlemlerle bir arada düşünülmelidir.
Yukarı havza etüdü yapılırken, havzalar iyi gözlemlenerek ihtiyaç
duyulan şekilde bent önerilmeli, her havzaya uygun olacak şekilde klasik
veya geçirgen bente karar verilmelidir.
163
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5. KAYNAKLAR
Akçalı, E., 2011. Heyelan yağış ilişkisi analizi ve modellemesi; Trabzon ili
örneği, Doktora Tezi, Sakarya Ünv, İnşaat Müh. Bölümü, Sakarya,
Çelik E. H., 2012. Yatak Islahında Geçirgen Taşıntı Barajları, DSİ Taşkın ve
Rüsubat Kontrol Semineri, Gümüldür, İzmir, 01-05 Ekim 2012.
Çelik E. H., 2014. Süzücü Bentler Çalıştayı, Trabzon, 21-22 Ekim 2014.
Çıtır M. R., 2011. Bölgede Taşkın ve Rüsubat Kontrolüne Yönelik Yapılan
Çalışmalar, Doğu Karadeniz Bölgesi Heyelan ve Taşkınları Sempozyumu-
Trabzon
DSİ, 2016. Doğu Karadeniz Havzası Master Plan Ara Raporu, DSİ
Fiebiger, G. 2008. Experiences With The Chain of Functions in Debris Flow
Control, Proceedings of the International Conference DEBRIS FLOWS: Disasters,
Risk, Forecast, Protection, Pyatigorsk, Russia, 22-29 September 2008.
Fiebiger, G., 2014. Süzücü Bentler Çalıştayı, Trabzon, 21-22 Ekim 2014
164
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖZET
Ülkemizin coğrafyas; olumsuz jeolojik koşullar içermesi ve sismik
açdan aktif deprem kuşaklar içerisinde yer almas sebebiyle olumsuz
meteorolojik koşullar etkisi altnda büyük ölçekte kaya ve zemin
heyelanlar ile sel ve doğal afet riskleri taşmaktadr. Heyelanlar ülkemizde
en çok can ve mal kaybna yol açan afetler arasnda olup şehirlerde ve
yerleşim alanlarnda gördüğümüz heyelanlar doğaya yaplan plansz
müdahalenin sonucu olarak ortaya çkmaktadr. Toplum olarak geçmişte en
çok yaplan hatalardan biri risk yönetiminden çok kriz yönetimine önem
verilmesidir.
Mekânsal Planlamaya altlk teşkil edecek; yerleşime uygunluk
haritalarnn tüm afetler dikkate alnarak disiplinler aras çalşmalar ile
oluşturulmas gerektiği aşikârdr. Hatal arazi kullanm ve yöntemlerinin
neden olduğu heyelan olaylarnn oluşturduğu zararlarn Mekânsal
planlama ilkeleri kapsamnda en aza indirgenmesi temel prensibimizdir.
Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğü olarak hedefimiz sürdürülebilir
1
165
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1. GİRİŞ
1.1. HEYELAN NEDİR.
1.1.1. Heyelan (Landslide): Yer kaymas. Toprak ve kaya türü
malzemeden oluşan kütlelerin yerçekimi etkisiyle değişik şekillerde
gösterdiği eğim aşağ hareket süreçleri ve biçimleri için kullanlan genel bir
terimdir. Heyelanlar gerek karalarda gerekse deniz içinde çok sk meydana
gelen ve yaygn bir kütle hareketi çeşididir.
2
166
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3
167
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2.MATERYAL VE YÖNTEM
2.1. Jeofizik Yöntemler Heyelan Mekanizmas Çözümünde Nasl
Kullanlr
En sk kullandğmz heyelan araştrma yöntemleri; sismik yöntemler,
elektrik yöntemler, mikrotremour ölçümlerdir. Bu veriler ve topografya
özelliklerinden yararlanarak iki yâda üç boyutlu modellemeler ortaya
koyarak bunlar jeolojik ve geoteknik yöntemlerle desteklenmelidir.
2.1.1. Sismik Yöntemler: Heyelanlarda kayan malzeme ile alttaki
temel kaya arasndaki snr, iki ortamn elastik dalga hzlarnn farkl olmas
nedeniyle sismik yöntemlerle belirlenebilir. Yaplan çalşmalar kayan
malzemenin boyuna ve enine dalga hzlarnn temel kayann hzndan daha
düşük olduğunu göstermiştir. Sismik yöntemler ile heyelan malzemesi
içerisinde ksa açlmlar tomografi ölçümleri yâda kuyu jeofiziği yaplarak
VIP ve Vs hzlar saptanr ve bu hzlar kullanlarak elastik parametreler
hesaplanr. Sismik hzlarn derinlikle değişimi belirlendikten sonra çeşitli
derinlikler için hz haritalar oluşturulur. Bu haritalardan durayl, duraysz,
boşluklu çatlakl ve krkl bölgeler belirlenir. Ayrca, elastik
parametrelerinde her tabaka için haritalar oluşturularak benzer çalşmalar
yaplr. Sismik verilerden heyelann taban kayasnn topografyas belirlenir.
Ayrca, yer alt su seviyesi sismik verilerden malzemenin su
doygunluğundaki değişim ile birlikte sismik hzlarn değişiminden kesin
olarak belirlenebilir. Suya doygun kayaçlardaki boyuna dalga hznn suya
4
168
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5
169
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3. BULGULAR
3.1.ARAZİ ÖRNEKLERİ ÜZERİNDE HEYELAN TESPİT
UYGULAMALARI
Çalşmann ana amac çeşitli heyelan kütlesi üzerinde sismik krlma,
düşey elektrik sondaj ve mikrotremor çalşmalar ile heyelan yapsnn
geometrik, fiziksel özelliklerini belirleyerek kayma derinliğinin ve akma,
yaylma yüzeyinin bulunmasdr. Mevcut arazide karşlaştğmz heyelan
problemleri üzerinde alnan jeofizik ölçüler ile heyelann tespit edilmesi ve
kullanlan yöntemlere Jeofizik yöntemleri irdelersek;
Bu çalşma kapsamnda 2 farkl alanda iki farkl firmann ölçülerinden
yararlanlmştr. Bunlardan Bir tanesi Erzurum Çat , Öbürü ise Erzurum
6
170
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Şekil 3: Heyelan sahasnn uydu görüntüsü Şekil 4: İnceleme Alannn Jeoloji Haritas
7
171
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
8
172
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
9
173
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
10
174
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Şekil 11 Ert1: özdirenç yap kesiti. Şekil 12 Ert5: özdirenç yap kesiti.
12
176
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
13
177
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
15
179
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Şekil 22.Mikroteremour Kat haritas blok diyagram ile tespit edilmiş kayma yüzeyi
4.TARTIŞMA VE SONUÇ
Bu çalşmada heyelan tanm yaplmş; heyelan incelemesi için
uygulanan jeofizik yöntemler özetlenerek en yaygn ve etkin kullanlan
yöntemlerle son zamanda yaygn olarak kullanlan yöntemler hakknda
temel bilgi verilmiş, arazi örnekleri üzerinde uygulamalarndan
bahsedilmiştir. Heyelanlar genel olarak yaps itibari ile; kayma yüzeyi ve
derinliğinin , hareket türünün, yeralt su seviyesinin, zemin türünün ve
dinamik parametrelerin belirlenmesi sebebi ile karmaşk jeoteknik
problemdir. (Uyanik vd., 2014) Bu nedenle ilgili mühendislik disiplinleri
(geoteknik, jeofizik, jeoloji) arasnda bilgi paylaşm ve korelasyonla en
karmaşk problemlerde bile etkin çözümler sağlanlabilir. Çalşmalar;
bölgenin hidrolojik ve iklim şartlarna, insanlarn ekonomik aktivitesi ve
yerel heyelanlarn tarihçesi ile ilgili verilerle desteklenmelidir. Zeminlerin
mekanik değerleri, belirli bir hacmi olan numunelerin laboratuarda
değerlendirilmesiyle tam olarak belirlenemez. Ancak kayaçlarn geniş
ölçekte incelenmesiyle bu mümkün olur. Bu şekilde saptanan veriler ancak
jeolojik ve hidrojeolojik özellikleri yanstr. Heyelanlarda karmaşk bir
yapnn bulunmas detayl araştrma yaplmasn zorunlu klar. Jeofizik
yöntemlerle 2B ve son yllarda 3B görüntüleme ve modelleme
16
180
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5. KAYNAKLAR
Ansal A., Biro Y.,Gülerce Ü. 2004 Seismic Microzanation ;a case study , in Ansal
A. ,eds, Recent Advances in Eartquake Geotechnical Engineering and
Microzonation, Kluwer Academic Publishers, 253-266
Bayndrlk Ve İskan Bakanlğ, Afet İşleri Genel Müdürlüğü, 2008.10337
sayl Plana Esas Jeolojik, Jeoteknik ve Mikrobölgeleme Etüt Genelgesi, Resmi
Gazete
Bogoslovsky V.A., Olgilvy A.A., 1977 Geopysical Methods for tehe İnvestigation
of Landslides Geophysics 42-3:560-571
Bruno F., MAriller F., 2000 test of hihg-resolotion sesimic reflection and other
geophysical tecniques on the Boup landslide in the Swiss Alps.Survey in
Geophys., 21:334-348
Ercan A., 2001 Deprem Yapy nasl ykar ? Yer Araştrmalarnda Zemin Emniyet
Gerilmesi ve Yer İvmesinin Önemi nedir? Kuzeybat Anadolu Karesi Bölgesi
Jeofizik Toplants , TMMOB Jeofizik Müh. Odas 30-35
Eurocode-8 TS EN 1998-1.2005 Afete Dayankl Yaplarn Projelendirilmesi
Jongmans D., Garambois S., 2007 . Geophysical investigation of landslides : A
review, Bulletin Society Geologique de France , 178,2:101-113
Karayollar Genel Müdürlüğü, Araştrma ve Geliştirme Dairesi Başkanlğ,
Heyelan tanmlama ve veri oluşturma klavuzu
Karsl F: 2015., Heyelan incelemelerinde jeofizik yöntemler ve uygulama
örnekleri (Prof.Dr.Ali Keçeli Jeolojik-Jeoteknik Çalştay)
17
181
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
18
182
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖZET
Heyelanların bölgesel ölçekte etkilerinin anlaşılması ve zararlarının
azaltılmasında heyelanların mekansal olabilirliğini gösteren duyarlılık
haritaları önemli katkı sağlamaktadır. Heyelan duyarlılık haritalarını
oluşturulurken, kütle hareketlerinin karmaşık yapısı ve bu hareketleri
kontrol eden faktörler iyi bilinmelidir. Heyelan duyarlılık haritalarının
güvenilirliği; kaliteli, doğru, kullanışlı veriye ve analizlerde kullanılacak
yöntemin ve modellerin iyi seçilmesine bağlıdır. Bu anlamda, heyelan
duyarlılık haritaları genel olarak heyelanları kontrol eden faktörlerin ve
heyelanların dağılımı arasındaki ilişkileri ortaya koyarak üretilen
haritalardır.
Bu çalışmada Akdeniz bölgesinde Mersin, Adana, Osmaniye ve Hatay
illerinde heyelan duyarlılık değerlendirmeleri il sınırları dikkate alınarak
ayrı ayrı veri setleri ile analizler gerçekleştirilmiştir. MTA tarafından
hazırlanan Türkiye Tarihsel Heyelan Envanter veritabanına göre Mersin,
Adana, Osmaniye ve Hatay illerinin sırasıyla % 1.45, % 0.2, % 0.8 ve %
0.5’i heyelanlı olup, oldukça düşük heyelan yüzdesine sahiptir. Çalışma
alanında yüksek röliyef gruplarını Toros ve Amanos dağları
oluşturmaktadır. Yükseklik değerleri deniz seviyesinden başlayıp Bolkar
dağlarında olmak üzere en yüksek 3696 m’ye ulaşmaktadır. Çalışmada
kullanılan çevresel değişkenler 30 m mekansal çözünürlüğe sahip Gelişmiş
1
183
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2
184
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
İsmail BULUT
Orman ve Su İşleri Bakanlğ, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Gen. Müdürlüğü,
Ankara
ÖZET
Son yıllarda iklim değişikliğinin de etkisi ile gerek pek çok ülkede ve
gerek ülkemizde kuraklık, çölleşme, erozyon ve buna bağlı olarak heyelan,
sel ve taşkınlarda bir artışın olduğu aşikardır.
Toprağın korunması ve tabii kaynakların geliştirilmesi gayesiyle;
havza bütünlüğü esas alınarak, çölleşme ve erozyonla mücadele, çığ,
heyelan ve sel kontrolü ile entegre havza ıslahı plan ve projelerini yapmak,
yaptırmak, uygulanmasını izlemek, bu faaliyetlere proje bazında destek
sağlamak, bu iş ve işlemlerle ilgili politika ve stratejiler belirlemek, ilgili
kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyon sağlamak”
gayesiyle 2011 yılında Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel
Müdürlüğü (ÇEM) kurulmuştur. Görev alanına giren konularda etüt,
araştırma, iş tanımı, analiz ve birim fiyat tespiti yapmak, yaptırmak,
onaylamak, uygulama esaslarını tespit etmek görevleri arasındadır.
Türkiye’de deprem, ani ve şiddetli yağışlar, ani sıcaklık değişiklikleri,
jeolojik ve topoğrafik yapı ile yanlış arazi kullanımı gibi hazırlayıcı ve
tetikleyici faktörler sonucu heyelanlar yaşanmaktadır. Uzun süreli ve bol
yağışın etkili olduğu, nemli iklime sahip yörelerimiz, heyelanların çok sık
ve yaygın olarak görüldüğü yerlerdir. Meydana gelen heyelanlar, selin
tahrip edici gücünü, can ve mal kayıplarını arttırmaktadır. Bu sebeple
heyelanların sıkça görüldüğü havzalarda model olabilecek heyelan kontrol
ve rehabilitasyon projeleri yapılmaktadır. Heyelan kontrol ve
1
185
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1. GİRİŞ
Türkiye’de jeolojik ve topoğrafik yapı, bitki örtüsü, yanlış arazi
kullanımı gibi hazırlayıcı faktörler ile deprem, ani ve şiddetli yağışlar,
yüksek oranda kar yağışı, ani sıcaklık değişiklikleri, insan faaliyetleri gibi
tetikleyici faktörler sonucu heyelanlar yaşanmaktadır. Uzun süreli ve bol
yağışın etkili olduğu, nemli iklime sahip yörelerimiz, heyelanların çok sık
ve yaygın olarak görüldüğü yerlerdir. Doğu Karadeniz Bölgesinde yanlış
arazi kullanımından kaynaklı sık sık heyelan ve sel olayları
yaşanmaktadır. Meydana gelen heyelan, selin tahrip edici gücünü, can ve
mal kayıplarını arttırmaktadır. Bu sebeple havzada model olabilecek
heyelan kontrol projeleri yapılmaktadır. Heyelan projeleri ile orman,
tarım, mera ve yerleşim alanları gibi yerlerin heyelan ve selden korunması
hedeflenmektedir.
Heyelanlardan kaynaklanan zararları en aza indirmek amacıyla;
heyelan tehlike boyutlarını, hasar veren heyelanlardan etkilenen bölgeleri
belirlemek ve heyelanların tekrarlanma olasılığının da değerlendirilmesi
gerekmektedir. Ülkemizde doğal afetlerden etkilenen yapılar ele
alındığında heyelanlardan kaynaklanan kayıplar %27 ile depremlerden
sonra ikinci sırayı almaktadır. Heyelanlardan kaynaklanan hasarların
artmasının nedenleri, artan nüfus yoğunluğunun giderek heyelana duyarlı
2
186
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2. MATERYAL VE YÖNTEM
Heyelan, yerçekimi etkisiyle kaya, toprak veya moloz türü
malzemelerin, yamaç aşağı hareketi olarak tanımlanmaktadır (Cruden,
1991). Heyelanlara neden olan hazırlayıcı ve tetikleyici faktörler
(Gökçeoğlu ve Ercanoğlu, 2001) vardır. Bu faktörler aşağıda
açıklanmıştır.
3
187
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1- Jeolojik nedenler
• Zayıf malzeme,
• Hassas malzeme,
• Makaslamaya uğramış malzeme,
• Eklemli ve fissürlü malzeme,
• Tersine uzanan yapının kırılması,
– Tersine uzanan kütle süreksizliği,
– * Geçirgenlikteki zıtlık,
– * Sertlikteki zıtlık
2- Morfolojik nedenler
• Tektonik ve volkanik yükselme,
• Buzul gerilmesi,
• Yamaç topuğunun akarsu tarafından aşındırılması,
• Yamaç topuğundaki dalga aşındırılması,
• Yamaç topuğundaki buzul aşındırılması,
• Yeraltı aşındırması ,
• Yamaç üzerine veya yamacın tepesine yük konulması,
• Bitki örtüsünün ortadan kaldırılması.
3- Fiziksel nedenler
• Şiddetli yağmurlar,
• Karın hızlı erimesi,
• Taşkın ve gel-git olayında suların hızlı çekilmesi,
• Deprem,
• Volkanik püskürme,
• Çözülme,
• Donma ve çözülme yoluyla ayrışma,
4
188
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5
189
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6
190
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Heyelanların Etkileri;
Heyelanların, doğrudan ve/veya dolaylı kayıpları, can ve mal
kayıpları, karayolları, tren yolları, kanallar, boru hatlarındaki zararlar,
emlak, arazi değerlerinin azalması veya değişimi, akarsuların kirlenmesi,
tarım alanları, ormanlık alanları, yaşam kalitesindeki değişim, doğal
yaşama verdiği zararlar, sosyo-ekonomik ve psikolojik etkileri vardır.
3. BULGULAR
Orman ve Su İşleri Bakanlığı ÇEM Genel Müdürlüğü bünyesinde
Çölleşme ve erozyonla mücadele kapsamında 2012 yılından 2015 yılı
sonuna kadar 9 adet heyelan kontrol ve rehabilitasyon projeleri
yapılmıştır.
2012 yılı, Rize Balsu Heyelanlı Alanların Rehabilitasyonu Projesi
2013 yılı, Trabzon Yomra Taşdelen Köyü Heyelanlı Alanların
Rehabilitasyonu Projesi, Rize Engindere Heyelanlı Alanların
Rehabilitasyonu Projesi
7
191
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
8
192
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
9
193
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Şekil 4. Altı nolu duvar (Terramesh sistem dolgu duvar) yeri ve kesiti.
10
194
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
11
195
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Şekil 6. Domuşu Mahallesi heyelanı, heyelan ayağında (yolda) yapılacak iri taş
tahkimat duvar
12
196
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
13
197
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
14
198
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
15
199
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
16
200
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Şekil 14. Proje alanı güncel durumu (8,9,10 nolu kayaların kesiti)
Şekil 15. Çelik halat tel ağ uygulaması tepe ve topuk ankraj uygulamarı kesiti.
Şekil 16. Çelik halat tel ağ, 8 ve 9-10 nolu kayaçlara uygulanması
17
201
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4. TARTIŞMA VE SONUÇ
1. Heyelan, can kayıpları ve önemli ekonomik zararlar
oluşturduğunda sorun haline gelmektedir. Yani, can ve mal kaybına neden
olmayan heyelanlar için herhangi bir sorun yokmuş gibi algılanmaktadır.
Bu algının ortadan kaldırılması gereklidir.
2. Can ve mal kayıplarına sebep olan Heyelan, Sel ve Taşkın afetinin
çok yoğun olarak yaşandığı özellikle Doğu Karadeniz Bölgemizde yapılan
projelerin uygulanmasında birçok problem yaşanmaktadır. Bu
problemlerin başında yanlış arazi kullanımı ve plansız yapılaşma
gelmektedir.
3. Doğu Karadeniz bölgesinde engebeli arazi yapısı, bol yağışlı iklim
özellikleri, ayrışma, doğal bitki örtüsünün kaldırılarak fındık ve çay
bahçelerine dönüştürülmesi, kırsal yerleşim birimlerinin dağınık
yapılaşması, dağınık yapılaşmaya paralel düşük standartlı ulaşım ağı
sistemi, ulaşım ağınının kontrolsüz yüzey drenaj sistemi oluşturması,
heyelanların oluşumunu hazırlayan ve tetikleyen faktörlerin başında
gelmektedir.
4. Heyelanların yol açtığı kayıplara karşı etkili mücadele belirli bir
bölgede heyelanları kontrol eden ve meydana getiren çevresel
değişkenlerin sağlıklı bir şekilde anlaşılmasını zorunlu kılar. Bu kapsamda
heyelan envanter haritaları, heyelan duyarlılık ve olası tehlike
değerlendirmeleri en önemli ve en temel ihtiyacı oluşturmaktadır.
5. Doğu Karadeniz bölgesi kıyı kuşağı boyunca heyelanlara sebep
olan söz konusu faktörler iyi bilinmesine karşın sistematik ve uzun süreli
bir yaklaşım oluşturulamamıştır. Planlayıcı ve karar vericilere
heyelanlardan kaynaklanan zararların azaltılmasında planlama, hazırlık ve
iyileştirme süreçlerine ilişkin olarak, standardı ve yönetmeliği olan
belirlenmiş uygun ölçeklerde üretilen, güncellenebilen dinamik bir süreci
olan heyelan duyarlılık ve olası tehlike haritaları sağlanmalıdır (Heyelan
bilgi sistemi oluşturularak heyelana duyarlı havzalar yönetilebilir hale
getirilmelidir). Heyelanların verdiği zararların değerlendirilmesinde ilgili
kurum ve kuruluşların yetki ve sorumlulukları açık bir şekilde
18
202
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
19
203
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5. KAYNAKLAR
Avcı vd.,2015, “Erozyon Ve Sel Kontrolü Uygulamalarında Dikkate Alınacak
Hususlarla İlgili Rehber” Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü,
Ankara.
Bulut F.2005, Heyelan Paneli, Trabzon.
“Düzce Melen Baraj Havzası Heyelan Tehlike Haritası Yapım Projesi”
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel
Müdürlüğü, 2015, Ankara.
“Mersin Erdemli Şahna Köyü Heyelanlı Alanların Rehabilitasyonu Projesi”,
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel
Müdürlüğü, 2015, Ankara.
“Rize Balsu Heyelanlı Alanların Rehabilitasyonu Projesi”, Orman ve Su
İşleri Bakanlığı, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü, 2012,
Ankara.
“Trabzon Yomra Taşdelen Köyü Heyelanlı Alanların Rehabilitasyonu
Projesi”, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel
Müdürlüğü, 2013, Ankara.
“Hatay Dörtyol Çökek Yaylası Heyelanlı Alanların Rehabilitasyonu Drenaj
Projesi” Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel
Müdürlüğü, 2014, Ankara.
Gökçeoğlu C., Sönmez H., Nefeslioğlu H.A., Duman T.Y., Çan T. (2005) The
17 March 2005 Kuzulu landsilde (Sivas, Turkey) landslide-susceptibility map of
its near vicinity. Engineering Geology, 81(1) pp 65-83.
“Ordu Çamaş Domuşu Mah. Heyelanlı Alanların Rehabilitasyonu Projesi”,
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel
Müdürlüğü, 2014, Ankara.
“Rize Engindere Heyelanlı Alanların Rehabilitasyonu Projesi” Orman ve Su
İşleri Bakanlığı, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü, 2013,
Ankara.
“Rize Ardeşen Yurtseverköyü Heyelanlı Alanların Rehabilitasyonu Projesi”,
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel
Müdürlüğü, 2014, Ankara.
“Trabzon Maçka Kozağaç Köyü Taş ve Kaya Yuvarlanması Projesi”, Orman
ve Su İşleri Bakanlığı, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü,
2015, Ankara.
Ulusay R., Aydan Ö., Kılıç R. (2007) Geotechnical assessment of the 2005
Kuzulu landslide (Turkey). Engineering Geology, 89 pp 112-128.
20
204
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖZET
Depremlerden sonra en fazla can ve mal kayplarna sebep olan sel
afeti ülkemizin tüm havzalarnda ve iklim tiplerinde görünmektedir.
Verilen kayplar, korunmaya harcanan emek ve kaynaklar giderek
artmaktadr. Önlemlerin planlanmasnda ve kaynaklarn
yönlendirilmesinde model çalşmalar günümüzde uygulanan
çalşmalardandr. Sel Duyarllk Modelinde arazi verileri kullanlarak
İnebolu havzasnda sel duyarllğ çkarlmştr. 90*90 metre grid ağ
oluşturulmuş ve her grid için hazrlanan taplolara bilgiler girilmiştir.
Model içinde kullanlan parametrelere değerler verilmiş ve bu değerlere
çeşitli puanlar ile temsil edilmiştir. AHP yönteminin kullanldğ modelde
gerekli olan parametreler ve istenilen değerler bilgi ve deneyim
öncülüğünde model içinde çalştrlabilmektedir. Model sonucunda %61
yüksek ve %39 orta duyarlğn havzada olduğu tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Sel, Duyarllk, Model, İnebolu
1.GİRİŞ
Havzalarn yukar kesimlerinde sel kontrolüne yönelik çalşmalar
bütüncül olarak ele alarak havzay entegre planlayabilmek, proje
yapabilmek ve sel afetini en aza indirgeyebilmek önceliklerimiz
arasndadr. Havzalar baznda üretilmiş veriler birbirinden oldukça farkl
nicelik ve özelliklere sahiptir. Bu verileri bir arada değerlendirmek
oldukça güçtür. Verilerin standart ve kalitesine bağl olarak havzalar
205
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2.YÖNTEM
206
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
207
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Litoloji ve Jeoloji
Eğim
Havza eğimi, akş hzn etkilemekte ve dolaysyla taşkn üzerinde
etkin bir parametre olarak değerlendirilmektedir. Havza eğimini temsil
etmek için ortalama veya harmonik eğim kullanlabilir. Ayrca, havzann
yamaç ve yan dere eğimleri ile ana dere eğimi arasnda yakn bir ilişki
vardr.
Topografik özellikler içerisinde bulunan eğim, gerek hidrolojik
gerekse su erozyonu bakmndan büyük önem taşmaktadr. Havzann
ortalama eğimi ise yüzeysel akş oluşmasnda ve dolaysyla dere akmna
ait hidrografn şekli ve pik akm oluşumunda önemli bir etkendir (Aydn
2009). Arazi eğimi, arazinin engebelilik derecesini ifade etmektedir.
İnebolu havzasnn ortalama eğimi % 19.29 olup, çok eğimli snfna
girmektedir. Havzann yaklaşk % 60’n orta eğimli ve çok eğimli alanlar
oluşturmaktadr.
Arazi eğimi; erozyon, toprak derinliği, toprağn tekstürü, yüzeysel
akş, arazi kullanm biçimi ve bitki örtüsü gibi birçok özelliği etkilediği
için araştrlmştr. Ayrca arazi eğimi, arazi snflandrlmasnda temel
veri olarak kullanlmaktadr (Çepel 1995).
Genel eğim snflar kullanlarak havzada açk, düz ve düze yakn
alanlar taşkn (su basmas – göllenme) için en yüksek tehlikeye sahip
alanlardr. Arazinin eğim değeri arttkça yüzeye gelen ve toplanan su akşa
geçeceğinden sel karakteri gösterecektir. Eğim şartlar ve morfoloji su
4
208
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5-10 7 403 4 7 21
10-20 5 404 4 5 22
20 - 30 3 405 4 3 23
> 30 1 406 4 1 24
2. 5. 3. Bak
Teorik olarak, toprak nemi arttkça, infiltrasyon azalmakta ve
yüzeysel akş artmaktadr. Kuzeye bakan yamaçlarn güneşlenme
sürelerinin daha ksa, şiddetlerinin de daha düşük olmas yağş
etkinliklerinin tür, şiddet, süre ve frekans özellikleri açsndan özellikle
güney baklara göre daha fazla olmas nedeniyle bu yamaçlar üzerindeki
topraklarn infiltrasyon kapasiteleri de düşüktür. Havza genelinde kuzeye
bakan yamaçlarn oran ne kadar fazla ise szma ile su kayb o oranda
azalacak ve yüzeysel akşa geçen su miktar artacaktr.
Ancak ülkemiz genel alan değerlendirildiğinde bu değerlendirme
sadece nemli ve yağşl ekosistemler için geçerli olmaktadr. Ülkemizin
2/3’ünün yar kurak ve kurak ekosistemde olmas nedeniyle Kuzey ve
Doğu baklar içine alan gölgeli baklar daha verimli (Boniteti Yüksek)
ekosistemler oluşturmas nedeniyle diri ve ölü örtü kapasitesi yüksektir.
Bu bölgelerin toprak gelişimleri ve derinlikleri daha yüksektir. Bu nedenle
ülkemizin gölgeli baklar daha yüksek erozyon önleme kapasitesine
sahiptir. Gölgeli baklarn ekolojik özelliklerinin iyi olmas bitki gelişimi,
arazi kullanm türleri, ölü örtü ve toprak gelişimi açsndan yüksek
209
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
0 - 45 7 1101 11 7 39
45 - 90 5 1102 11 5 40
90 - 135 3 1103 11 3 41
135 - 180 1 1104 11 1 42
180 - 225 1 1105 11 1 43
225 - 270 3 1106 11 3 44
270 - 315 5 1107 11 5 45
315 - 360 7 1108 11 7 46
210
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2. 5. 5. Toprak
Belirli şartlar altnda birim zamanda zemine szabilecek maksimum su
miktarna "Szma Kapasitesi" (İnfiltrasyon) denir (mm/saat, mm/gün).
Szma kapasitesini etkileyen faktörler şunlardr: Zeminin tane büyüklüğü
ve geçirimliliği, zeminin yağş öncesindeki rutubet durumu, bitki örtüsü,
organik maddeler, zemin yüzeyinin durumu ve toprağn işlenme ve
kullanlma şekli. Szma kapasitesi, su dengesi yöntemiyle hesaplanabilir.
Bu yöntem hem tabii havzalarda hem de laboratuvarda infiltrometre denen
cihazlarla, küçük deneme havzalarnda uygulanabilir. Çeşitli zemin türleri
için maksimum szma miktarlar aşağdaki tabloda verilmiştir. inebolu
havzasnda toplam 32 toprak profili açlmş olup 145 toprak analizi
yaplmştr. Analiz sonuçlarnda pH, EC, Kireç, OM, Bünye, Hacim_Ag.
Geçirgenlik, Azot, Fosfor_P2O, Potasyum_K, Eğim, Erozyon,
Derinlik, Fizyolojik, Taslilik ve Kayalilik durumlar tesbit edilmiştir.
211
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
GRUP ÖZELLİKLER
Düşük yüzey akş potansiyeli, derin, çok kumlu az kil ve silt içeren, geçirgenlikleri
A
yüksek (I=11.4-7.6 mm/saat arasnda) olan topraklar
Yüksek yüzey akş potansiyeli, yüzeysel, önemli oranda kil ve colloid içeren,
C
geçirgenlikleri düşük (I= 3.8-1.3 mm/saat) olan topraklar
Çok Yüksek yüzey akş potansiyeli, fazla oranda şişme gösteren, kil içeren,
D
geçirgenlikleri çok az (I= 1.3-0.0mm/saat) ve alt katmanlar geçirimsiz olan topraklar
212
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
213
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3. BULGULAR VE TARTIŞMA
Sel modelinde kullanlan veriler kenarlar 90*90 metre olan grid
poligon hücrelerin öz nitelik taplolarna işlenmiştir. 14146 hücreden
oluşan kutucuklarn tablolarna her veri için değerler, kodlar, puanlar ve
baz işlemlerden geçen veriler kaydedilmiştir. M-AHP ile değerlere
karşlk gelen puanlar matrisler oluşturulmuştur. Mapinfo programnda
işlenen veriler sel modellemesi yazlmna aktarlarak Mapinfo tabanl Sel
Modeli yazlmnda matrisler ve formüller çalştrlmştr. Nehir aşndrma
gücü, sediment taşnm oran drenej yoğunluğu drenaj frekans ve
topoğrafik nemlilik parametreleri yazlmn kullanlarak bulundu.
10
214
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
11
215
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4. SONUÇ VE TARTIŞMA
Dünyada ve ülkemizde sel afetlerin says ve şiddeti gittikçe
artmaktadr. İklim değişikliği ve küresel snmaya bağl olarak yağş
rejimlerinde, şiddetinde, enerjisinde ve zamanlamasnda değişimler ile
birlikte olumsuz yönlerinde artşlar günümüzde sk karşlanan durumlar
halini almştr. Can ve mal kayplarnda yaşanan artşlar ve kayplar en
aza indirmek için tesis edilen kontrol faaliyetleri, erken uyar sistemleri,
bilgilendirmeler ve benzer uygulamalar için harcanan emek ve
kaynaklarda da artşlar görülmektedir. Yerleşim yerlerinin yanlş arazilere
kurulmas, arazi bozunumu, krsal fakirlik, yol köprü gibi yatrmlarn
12
216
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
13
217
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
KAYNAKLAR
- AKALAN, İ., 1983. Toprak ve Su Muhafazas. A.Ü. Zir. Fak. Yay. No: 873, Ders
Kitap No: 238, Ankara. 42 s.
- ATALAY, İ., 1997. Türkiye Coğrafyas, Ege Üniversitesi yaynlar.
- ATALAY, İ., 2000. Türkiye Coğrafyas ve Jeopolitiği, Ege Üniversitesi Basmevi,
İzmir.
- AMORE, E., MODICA, C., NEARING, M.A. and SANTORO, V.C., 2004. Scale
effect in USLE and WEPP application for soil erosion computation from three
Sicilian basins Journal of Hydrology, s. 100-114.
- Bayazt, M. 1999. Hidroloji. (İTÜ kütüphanesi, Say:1605, 7. bask, Teknik
Üniversitesi Matbaas, İstanbul.) 127-131.
- Bayazt, M. 2001. Hydrology. (Birsen Yaynevi. İstanbul.) 143-145.
- CORWIN, D.L. and R.J. WAGENET., 1996. Applications of GIS to the Modelling
of Non-point Source Pollutants in the Vadose Zone: A Conference Overview. Journal
of Environmental Quality, 25(3):403-411.
- EKİNCİ, D., 2005. CBS Tabanl Uyarlanmş RUSLE Yöntemi ile Kozlu Deresi
Havzas’nda Erozyon Analizi. İ.Ü. Edeb. Fak. Coğrafya Böl. Coğrafya Dergisi,
13:109-119.
- DE GRAFF, J., 1996. Price of Soil Erosion: An Economic Evaluation of Soil
Conservation and Watershed development, Landbouwuniversiteit Wageningen
(LUW), Wageningen. 300 s
- DİNÇ, U., ŞENOL, S., KAPUR, S., CANGİR, C. ATALAY, I. 1997. Soils of Turk
Çukurova, Faculty of Agriculture Pub. No. 51 Adana. 233 s.
- DMİ., 1972., Türkiye İklim Tasnifi (De Martonne Metoduna Göre). Ankara
- DMİ., 1988., Aydeniz Metodu ile Türkiye’nin Kuraklk Değerlendirmesi. Ankara
- Erinç, S., 1984, Klimatoloji ve Metotlar, İ.T.Ü. Deniz Bilimleri ve Coğrafya
Enstitüsü, İstanbul
- ELIREHEMA, Y.S., 2001. Soil Water Erosion Modeling in Selected Watersheds in
Southern Spain. IFA, ITC, Enschede. 42 s.
- GÖZENÇ, S., 1998. Türkiye’nin Toprak Özellikleri. Anadolu Üniversitesi
Yaynlar,No:1069.
- HUDSON, N., 1986. Soil Conservation. Cornell University Press, s.27.
- İZBIRAK, R.1975. Geography of Turkey. Directorate General of Press and
Information. Ankara,Turkey. 286.
- KADUPITIYA, H.K. 2002. Empirical Evaluation and Comparative Study of Use of
mErosion Modelling in Small Catchments in Naivasha, Kenya. Msc Thesis, ITC,
Enschede. 89 s.
14
218
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Ahmet KÜÇÜKDÖNGÜL
Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü, Etüt ve Proje Daire Başkanlğ,
Sel ve Çğ Projeleri Şube Müdürlüğü
Orman Mühendisi
(akucukdongul@ormansu.gov.tr)
ÖZET
Türkiye’yi tehdit eden tabii afetler arasnda sel, depremlerin ardndan
2. Srada meydana gelmektedir. Ülkemiz coğrafi konum itibariyle gerek
erozyon, gerekse küresel snma ve iklim değişikliğinin muhtemel tesirleri
açsndan hassas bir bölgede bulunmaktadr. Türkiye; topografik yapnn
yüksek ve engebeli oluşu, jeolojik yap ve topraklarn erozyona karş
duyarllğ, yar kurak iklim şartlarnn karakteristik özelliklerinden dolay,
şiddetli sağanak yağşlar sebebiyle ekolojik açdan erozyon ve sel
felaketine oldukça hassas bir yapya sahiptir.
Türkiye’ de sel felaketleri tabii afetler içerisinde en sk rastlanan ve
ekonomik açdan değerlendirildiğinde büyük kayplara neden olan
hadiseler arasnda yer almaktadr. Özellikle ülkemizin birçok yerinde
farkl iklim koşullar ve arazi yaplarnda gözükmekte, can ve mal
kayplarna neden olmakta, ev ve iş yerlerini kullanlamaz hale
getirmektedir. Son yllarda ise iklim değişikliğinin etkileri ülkemizde de
görülmekte ve sel basknlar ani ve daha şiddetli gerçekleşmektedir.
Yukar Havza Sel Kontrolü Eylem Plan kapsamnda yaplan
çalşmalar selin meydana getirebileceği zararlar en aza indirerek, toprak-
bitki-su arasndaki dengenin sağlanmasdr. Dolaysyla yaplan çalşmalar
1
219
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1. GİRİŞ
Sel ve taşknlarn en önemli sebebi; havzann üst ksmlarndaki su
toplama bölgesinde toprak-su-bitki arasndaki tabii dengenin
bozulmasdr. Sel ve taşknlar önlemede en tesirli ve kalc metot ise su
toplama bölgesindeki bozulan tabii dengeyi yeniden tesis edecek
tedbirlerin alnmasdr. (ÇEM, 2013)
Şiddetli ve ani yağşlarn arkasndan su havzas içerisinde yüzeysel
akşa geçen yağmur sular beraberinde kat materyal taşmaktadr.
İçerisinde fazla miktarda kat materyal içeren yağş sular toplanarak
büyük su kütleleri meydana getirir ve kontrolsüz bir şekilde yaylma
gerçekleşir. Bu olaya sel denir. Taşkn ise sellerin birleşerek akarsu
yataklarndan taşmas olaydr. Yani sellerin engellenmesi durumunda
taşkn olaynn yaşanmas da engellenecektir.
Sel ve taşkn olaylarn kontrol altna alnmas, meydana getireceği
zararlar azaltmak ve bu çalşmalarn başlatlmas ile sel konusunda ki
tecrübelerin artrlmas amacyla; Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel
2
220
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2. MATERYAL VE YÖNTEM
2013- 2017 yllarn kapsayan Yukar Havza Sel Kontrolü Eylem
Plan kapsamnda Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü
tarafndan yaplan uygulamalar şunlardr:
2012 ylnda toplamda 12 sel kontrol uygulama projesi, 1 adet sel ve
heyelan kontrol uygulama projesi, 1 adette entegre sel kontrol uygulama
projesi yapm gerçekleşmiştir.
2013 ylnda 18 adet sel kontrol uygulama projesi, 1 adet eğitim
amaçl sel kontrolü uygulama projesi, 1 adet sel ve heyelan kontrolü
uygulama projesi, 1 adet sel model uygulama projesi, 1 adet sel
modelleme projesi, 1 adet entegre sel kontrol projesi yaplmştr.
2014 ylnda 25 adet sel kontrol uygulama projesi, 1 adet sel
modelleme projesi yaplmştr.
2015 ylnda 24 adet sel kontrolü uygulama projesi, 1 adet erozyon ve
sel kontrolü eğitim uygulama projesi, 1 adet sel ve heyelan projeleri
eğitimi, 1 adet sel ve erozyon kontrolü uygulama projesi, 1 adet etüt proje
ve fizibilite eğitimi, 1 adet eğitim sahasnda teknik arazi inceleme eğitimi
yaplmştr.
3. BULGULAR
3.1 Sel Erozyonu:
Erozyon nedenlerine göre; su erozyonu, rüzgâr erozyonu, çğ
erozyonu, kitle hareketleri ve buzul erozyonu olmak üzere 5’ e ayrlr. Sel
ise toprak erozyonu olarakta bilinen su erozyonu ve onun ilerlemiş
safhasn belirtmektedir. Eğimli arazilerde, vejetasyonun zayfladğ veya
tamamnn yok olduğu yerlerde su damlalar toprak yüzeyine temas ederek
darbe etkisi yapmaktadr. Toprak taneleri yerinden koparlarak sürüklenir
ve aşağlara taşr. Diğer yüzeysel akş sular ile birleşerek güçlenerek,
3
221
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4
222
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5
223
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
227 27 50 50 50 50
224
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4. TARTIŞMA VE SONUÇ
Sel Kontrolü Eylem Planna konu olan havzalarda can ve mal
kayplarnn en aza indirilmesi, yukar havzalarn rehabilite edilmesi
sağlanacaktr. Ancak unutmamak gerekir ki 50 yllk 100 yllk tekerrürlü
maksimum yağşlarda metrekareye düşen yağşn tutulmasnn çok zor
olmasnda dolay özellikle havzann su toplama bölgesinde alnacak
önlemlere ağrlk verilmelidir. Yerleşim yerlerinin genelde su toplama
bölgesinde olmas burann önemini artrmaktadr. Sel kontrolü tedbirleri
alnrken yamaç slah, oyuntu slah ve mecra slah faaliyetlerini
birbirinden ayr görmemek ve birbirini destekleyecek şekilde yaplmalar
gerekir.
Yukar Havza Sel Kontrolü Eylem Plan kapsamnda birçok çalşma
yaplmştr. Ayn şekilde bu eylem planna benzer Baraj Havzalar Yeşil
Kuşak Eylem Plan gibi birbirini destekler nitelikte eylem planlar
yaplmştr. Yaplmas planlanan faaliyetlerin eylem plan olarak
desteklenmesi; belirli bir programa göre yaplmasna ve o çalşma
konusunda uzmanlaşma ortamn doğurmaktadr. İlk yaplan sel kontrol
uygulama projeleri ile son yllarda yaplan projeler arasnda büyük
farkllklar olduğu gözlemlenmektedir. Sel kontrol sahalarnn erozyonun
ve taşnmann fazla miktarda yaşandğ alanlar olmasndan kaynakl
çalşlmas zor sahalardr. Özellikle fidan türü seçimi, aralklarn tayini,
yaplacak faaliyetlerin belirlenmesi gibi konusunda görüş ayrlklar ortaya
çkmaktadr. Ancak son yllardaki projelerde görüş ayrlklar ortadan
kalkmaya başlamş ve daha uygulanabilir projeler ortaya çkmştr.
Yaplacak olan faaliyetler, bölgede yaşayan halka anlatlmaldr.
Yaplan çalşmalarn aslnda onlar için yapldğn bilmeleri gerekir.
Halkn desteğini almak yaplan çalşmalarn korunmas açsndan birçok
koruma yönteminden daha etkili olmaktadr.
7
225
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5. KAYNAKLAR
AGM (1999) Erozyon Kontrolü Uygulamalarnda Dikkate Alnacak Hususlar,
Yayn No:14
BMÇMS, Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi
ÇEM (2013), 2013-2017 Yukar Havza Sel Kontrolü Eylem Plan
OSİB (2015), Çölleşme ile Mücadele Ulusal Stratejisi ve Eylem Plan (2015-
2023)
OSİB (2015), Erozyon ve Sel Kontrolü Uygulamalarnda Dikkate Alnacak
Hususlarla İlgili Rehber
Küçükdöngül A., 2015. Ülkemizde 2014 Ylna Kadar Yaplan Çölleşme
Çalşmalar konulu dönem projesi, Haziran 2015, Ankara.
8
226
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖZET
Doğal snrlar ile çevrelenmiş en küçük ünite olma özelliği gösteren
havzalarn, su kaynaklar ele alnrken kesinlikle göz önüne alnmas
gereken sistemler olduğu açktr. Su kaynaklarnn oluşmasna altlk
sağlayan nehir havzas, bütün doğal kaynaklarn birbiriyle etkileşim içinde
olduğu en küçük doğal birim olduğundan, insanoğlu suyu idare ederken
havzann dinamikleriyle ele almas gerektiğini çok öncelerden anlamştr.
Canl cansz bütün ekolojik unsurlarn havzada birbirleriyle etkileşim içinde
ve ince bir denge üzere olmas, insanoğlunun da kendi elleriyle tahrip ettiği
doğay yönetirken bütüncül bir yaklaşm yapmasn zorunlu klmaktadr.
Değirmendere Havzas, Dünya Doğal Hayat Koruma Vakf tarafndan
yaplan çalşmada dünya ölçeğinde belirlenen 200 ekolojik bölgeden biri
olan Kafkasya Ekolojik Bölgesi'nde bulunmaktadr. Bu çalşmada, Doğu
Karadeniz Havzas'nn bir alt havzas olan Trabzon Değirmendere Havzas'nn
çeşitli hidrolojik sorunlar ve muhtemel çözüm önerileri havza yönetimi kapsamnda
incelenmiştir. Çalşma kapsamnda ilk olarak havza yönetimi konusunda ksa
bilgi sunulmuş, daha sonra Değirmendere Havzas'nn karakteristikleri
belirlenmiş ve havzann çeşitli sorunlar hidrolojik açdan
değerlendirilmiştir. Bu kapsamda, taşkn, heyelan ve erozyon sorunlar ile
Hidro Elektrik Santrallerin (HES) sebep olduğu sorunlar irdelenmiş,
çalşmann sonunda ise bu sorunlarn çözümüne ilişkin çeşitli çözüm
önerileri sunulmuştur.
Havzann yükselti, eğim ve hidrografik özelliklerinin hidroelektrik
enerji üretimine uygun olmasndan dolay havzada birçok HES faaliyeti
1
227
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1. GİRİŞ
Su, tabii hayat için en temel ihtiyaçlardan biridir. Ancak su
kaynaklarnn artan nüfusla birlikte hzla tükenmeye başlamas,
kullanlabilir-içilebilir-temiz suya erişimde yaşanan sorunlar, su yoksulluğu
olarak tarif edilen bir olgunun ortaya çkmas, suyun “ticari bir meta” olarak
görülmeye başlanmas ve uluslararas su politikalarnn ülkemiz dahil pek
çok ülkeyi ilgilendiren yansmalar, su konusunun önemini artran
gelişmeler olarak özetlenebilir. Gelişmekte olan dünyamzda, halen su
kaynaklarnn etkin ve sürdürülebilir kullanm sağlanamamştr. Ayrca
akarsu ve yeralt su kaynaklarnn çevre etkilerine hassaslğ ve tarm,
endüstri ve evsel kullanclarn artan ihtiyaçlar su kaynaklar yönetimini
gittikçe karmaşk ve zor bir problem haline getirmektedir.
Benzer problemlerle karş karşya olan Türkiye'de su kaynaklarnn
sürdürülebilir yönetimi uzun dönemli ekonomik kalknmada önemli bir rol
oynamaktadr. Ülkemizin su kaynaklar potansiyeli her ne kadar yüksek gibi
görünüyorsa da, kaynaklar ihtiyaçlarn yersel ve zamansal dağlmnda
problemler mevcuttur. Su kaynaklar potansiyeli doğu yörelerinde ağrlkta
2
228
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3
229
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2. HAVZA YÖNETİMİ
Havza kavram, en genel haliyle “dağ veya tepelerle snrlanmş, sular
ayn denize akan kara parças”, “deniz boyunca uzanan ky”, “bölge,
mntka” şeklinde tanmlanmaktadr. Akarsu havzas, bir akarsu ve onun
kollarnn drenaj alanlarnn oluşturduğu alan olarak tanmlanmakta, bu alan
içindeki tüm unsurlar birbirine bağl bir sistem oluşturmakta ve ayn
zamanda hidrolojik döngünün (çevrim) de bir parças olmaktadr. Havza,
doğal snrlar içinde, iklim, jeoloji, topoğrafya, topraklar, flora ve faunann
havza sular ile etkileşim içinde olduğu, bu faktörlerden herhangi birinde
doğal olarak ya da insan etkisiyle meydana gelecek bir değişikliğin, diğer
faktörleri ve havzann tümünü etkilediği bir birim oluşturmaktadr. Akarsu
havzas fiziksel bir birim olarak, iklim ve bitki bölgeleri gibi diğer doğal
bölgelerle de bütünlük göstermektedir. Bu özelikleri ile havza, doğal
snrlar içinde bir ekosistem oluşturmaktadr (Yüksek, 2013).
İnsanoğlu, faaliyetleri sonucu ekolojik dengeyi bozmakta ve doğal
kaynaklarn üretkenliğini, ekolojik sistemlerin sağlğn ve verimliliğini
tehlikeye sokmaktadr. İnsanlğn gelişimi ve neslini sürdürebilmesi için
ana unsurlardan biri olan su kaynaklar tarafndan sağlanan değerler, yine
insan tarafndan kurulan sosyoekonomik sistem tarafndan etkilenen ve
adeta yok edilmeye çalşlan değerlere dönüşmüştür. Eğer su kaynaklarnn
halen insanlarn ihtiyaçlarn sürekli karşlamas (sürdürülebilirliği)
4
230
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5
231
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6
232
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
7
233
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
8
234
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
9
235
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Heyelan Sorunu:
Heyelan bilgi sisteminin oluşturulmas,
Heyelan risk haritalarnn ve yönetiminin teşkil edilmesi,
Yüksek heyelan riski taşyan alanlarda yerleşime müsaade
edilmemesi eğer yerleşim varsa boşaltlmas,
Heyelan konusunda toplumun bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
Erozyon Sorunu:
Tersip bendi, sel kapan gibi yaplarla sediment taşnmnn
azaltlmas,
Yamaçlarda arazi eğimine dik teraslama yaplmas,
Sediment taşnm izleme ağnn kurulmas,
Bitki örtüsü tahribinden, bilinçsiz otlatmadan ve gereksiz yere
tarm alanlarnn genişletilmesinden kaçnlmas, bitki
örtüsünün zenginleştirilmesi,
Erozyonla milli servetimizin nasl kaybedildiğinin halka
bilinçlendirme çalşmalar kapsamnda kavratlmas ve
erozyonla mücadelede sorumluluk duygusuyla halkn aktif
katlmnn sağlanmas gerekmektedir.
Kirlilik Sorunu:
Tüm havzada kanalizasyon sisteminin tamamlanmas ve yoğun
yerleşimlerin atksularnn kollektörlerle denize derin deşarjnn
sağlanmas,
10
236
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
11
237
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4. SONUÇLAR
Bu çalşmada Doğu Karadeniz Havzas'nn bir alt havzas olan
Değirmendere Havzas'nn çeşitli sorunlar ve bunlara karş alnabilecek
önlemler incelenmiştir. Havzann yükselti, eğim ve hidrografik
özelliklerinin hidroelektrik enerji üretimine uygun olmasndan dolay
havzada birçok HES faaliyeti mevcuttur. Havzann doğal
karakteristiklerinden dolay taşkn ve heyelan potansiyelinin yüksek olmas,
havzada uygun olmayan beşeri faaliyetlerle birleşince boyutu büyük
afetlerin yaşanma ihtimalini artrmaktadr. Bu iki sorun kadar doğrudan
zararlara neden olmasa da yine havzann doğal yapsndan kaynaklanan ve
12
238
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
KAYNAKLAR
Akçal, E., Arman, H., Saltabaş, L., (2013). “Trabzon İli Heyelan-Yağş Eşikleri
ve Heyelan Erken Uyar Sistem Önerisi; Trabzon İli Örneği”, Taşkn ve Heyelan
Sempozyumu, 24-26 Ekim 2013, Trabzon.
K.T.Ü., (2005). Trabzon-Değirmendere Vadisi Çevre Düzenleme (DEVAÇED) Projesi
Sonuç Raporu, Byk, C. (Ed.), Trabzon.
Özen, B. S., (2012). “Bütüncül Havza Planlamas’nda Delphi Yöntemi: Değirmendere Alt
Havzas”, Yüksek Lisans Tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü,
Trabzon.
Serencam, U., (2013). “Taşkn Zararlar ve Zarar Görebilirlik Analizi: Trabzon
Değirmendere Sanayi Mahallesi Örneği”, Doktora Tezi, Karadeniz Teknik
Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Trabzon
Taş, E., (2014). “Havza Planlamas ve Yönetimi: Trabzon Değirmendere Havzas
Örneği”, Yüksek Lisans Tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü,
Trabzon.
Yüksek, Ö., "Taşkn Yönetimi", ÇEM Heyelan Projeleri Eğitimi, 7-10 Mays
2013, Rize.
13
239
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Yüksek, Ö., Serencam U., Üçüncü, O., Anlan, T., (2013a). "Afet ve Taşkn
Yönetimi ve Değirmendere Örneği", Taşkn ve Heyelan Sempozyumu, 24-26
Ekim 2013, Trabzon.
Yüksek, Ö., Kankal, M., Üçüncü, O., (2013b). "Assessment of Big Floods in the
Eastern Black Sea Basin of Turkey", Environmental Monitoring and Assessment,
185: 797-814.
14
240
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖZET
Bartn İli Karadeniz kysnda deniz seviyesinden başlayarak yüksek
dağlk alanlara kadar uzanan farkl topoğrafik yap ve arazi kullanm
tiplerini içeren tarihi ve kültürel özellikleri ile ön planda olan bir yerleşim
yeridir. Bartn Kenti ve yakn çevresinde yağşl dönemde jeolojik yap,
topoğrafik yap, arazi örtüsü ve insan faaliyetlerinin etkisiyle sel, taşkn ve
heyelanlar ortaya çkmaktadr. Bu çalşmada, Bartn İli’nde yağşn fazla
olduğu dönemde ortaya çkan, insan faaliyetleri ve arazi kullanmlarn
etkileyen heyelanlar incelenmiştir. Heyelanlar insan faaliyetleri neticesinde
ortaya çkmasna karşn ayn zamanda insan faaliyetlerini de olumsuz bir
şekilde etkilemektedir. Bartn kenti ve yakn çevresindeki heyelan alanlar
Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) kullanlarak belirlenmiştir. Bartn da
jeolojik yap eğim, bak ve bitki örtüsü varlğ heyelan oluşumda etkili
faktörlerdir. Çalşma neticesinde belirlenen heyelan alanlar haritalar
üzerinde gösterilmiştir. Bu çalşma ile Bartn kent merkezi ve yakn
çevresinde ortaya çkan heyelanlara dikkat çekilmiştir. Heyelann kentsel
gelişim üzerine etkisi ve heyelan riski olan alanlarda arazi kullanm durumu
değerlendirilmiştir. Arazi kullanm, ulaşm ve diğer insan faaliyetlerinde,
heyelana sebep olan ve heyelandan kaynaklanan sorunlarn azaltlmasna
yönelik yaplacaklar ve alnacak önlemler tartşlmştr.
Anahtar Sözcükler: Heyelan, Bartn, Arazi kullanm, Taşkn, CBS
1
241
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
GİRİŞ
Heyelanlar (kütle hareketleri) dünya genelinde sk görülen, yüksek
etkisi ile can ve mal kaybna sebep olan doğal afetler arasndadr. Dünya
yüzeyi düz olmadğ gibi çoğu eğimli alanlarn sabit ve değişmez yapda
olduğu düşünülmektedir. Ancak bu alanlarda kademeli ve ksmi değişimler
ortaya çkmaktadr. Özellikle bitki örtüsünden yoksun dik yamaçlarda
yerçekimi kuvvetinin etkisiyle materyal hareketleri daha fazla olmaktadr.
Heyelanlar, çoğunlukla dik eğimli yamaçlarda, yamaç dengesinin
bozulmas sonucunda yerçekiminin etkisiyle arazinin bir bölümünün
(kayalarn, ufalanmş taşlarn, toprak kütlesi ve tabakalarn) yamaç eğimi
yönünde hareket ederek şekil ve yer değiştirmesi olarak tanmlanabilir
(Lutgens et al., 2003; Öztürk, 2002).
Heyelanlar, jeolojik yap ile ilgili olan, insan yaşamn ve faaliyetlerini
etkileyen bir afet türü olarak çoğu insan etkisinden bağmsz olarak doğal
süreçler neticesinde ortaya çkmaktadr. Ancak beklenmedik bir zamanda
ve öngörülemeyen bir alanda ortaya çkan, insan yaşamn etkileyen ve
insan faaliyetleri neticesinde şiddetlenen heyelanlar üzerinde durulmal ve
değerlendirilmelidir (Lutgens et al., 2003; Randolph, 2004). Bu heyelanlar
neticesinde önemli zararlanmalar ortaya çkabilmektedir. Maddi hasarlar ve
can kayplar olabilmektedir.
Heyelanlar, ülkemizde Karadeniz, İç ve Doğu Anadolu bölgelerinde
sklkla görülen afet türüdür. Doğal nedenler ve insan faaliyetleri
heyelanlarn ortaya çkmasnda etkili faktörler arasndadr. Yağş durumu,
meteorolojik koşullar, jeolojik yap, topografik yap, depremler ve bitki
örtüsü heyelan oluşumunda etkili doğal nedenler arasnda bulunmaktadr.
İnsan kaynakl etkiler; hzl nüfus artş ve kentsel alanlarn genişlemesine
bağl olarak eğimin fazla olduğu alanlardaki yaplaşmalar ve yol inşaat
çalşmalardr (Ergünay, 2007; Gökçeoğlu ve Ercanoğlu, 2001).
Bartn İli Karadeniz Bölgesi’nin Bat Karadeniz Bölümü’nde bol yağş
görülen iklim özelliklerine sahip bir yerleşim birimidir. İklim koşullar,
jeolojik yap, topoğrafik özellikler ve heyelan oluşumunu artran etmenlerin
etkisine bağl olarak özellikle yağşl dönemlerde heyelan olaylarnn
sklkla görüldüğü bir alandr. Bu çalşmada genel olarak Bartn İli’nde
2
242
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
MATERYAL ve YÖNTEM
Araştrma alan Bartn İli kent merkezi ve yakn çevresi olarak
belirlenmiştir (Şekil 1). Bartn ili Karadeniz Bölgesi’nin, Bat Karadeniz
Bölümü’nde yaklaşk olarak 2300 km2 yüzölçümüne sahip tarihi ve kültürel
özellikleri ile ön planda olan bir yerleşim birimidir.
3
243
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
244
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
BULGULAR VE TARTIŞMA
Bartn İli kent merkezi ve yakn çevresi genel olarak Bartn Nehri
boyunca ana materyal özelliği alüvyon olan düz ve düze yakn eğim
özelliğine sahip alan üzerinde kurulmuştur. Bu alanda heyelan riskleri
rmak yatağ ile çevredeki arazilerin birleşim noktalarnda ortaya çkan dik
yamaçlarda ve rmak yatağndan çevreye doğru gidildikçe eğimin artş
gösterdiği alanlarda çoğunlukla insan faaliyetlerinin etkisi ile yamaç
yapsnn bozulmas neticesinde görülmektedir. Bu çalşmada jeolojik yap,
eğim analizi ve heyelan tetikleyici etmenler değerlendirilerek kentsel alan
ve yakn çevresi için heyelan risk değerlendirmesi yaplmştr.
5
245
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
246
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
7
247
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Arazi Örtüsü Verisi: Araştrma alanna ait arazi örtüsü haritas Gökyer
vd. (2015) tarafndan yaplan çalşmada 2014 yl için üretilen arazi örtüsü
haritasndan çkarlarak bu çalşma için düzenlenmiştir (Şekil 4). Tarm,
orman, yerleşim/diğer yapsal alan ve su olmak üzere dört genel arazi örtüsü
tipi belirlenerek snflandrma yaplmştr. Araştrma alanna ilişkin arazi
örtüsü tiplerinin kapladğ alan (ha) ve yüzde dağlmlar (%) Çizelge 3’de
gösterilmiştir.
Tarm 4527 67
Orman 525 8
Yerleşim/diğer
1644 24
yapsal
Su 87 1
Toplam 6783 100
8
248
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Şekil 5. Bartn İli geneli heyelan risk gruplar (Gökyer ve Öztürk, 2016)
9
249
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
10
250
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
11
251
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
12
252
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
KAYNAKLAR
Atalay, İ., 2011. Türkiye iklim atlas, İnklap Kitabevi Yaynlar, İstanbul.
Ergünay, O., 2007. Türkiye’nin Afet Profili, TMMOB Afet Sempozyumu
Bildiriler Kitab, İMO Kültür Merkezi, Ankara.
Gökçe, O., Özden, Ş. ve Demir, A., 2008. Türkiye’de afetlerin mekansal ve
istatiksel dağlm afet bilgileri envanteri, T. C. Bayndrlk ve İskan
Bakanlğ Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Afet Etüt ve Hasar Tespit Daire
Başkanlğ, Ankara.
Gökçeoğlu, C. ve Ercanoğlu, M., 2001. Heyelan duyarllk haritalarnn
hazrlanmasnda kullanlan parametrelere ilişkin belirsizlikler, Hacettepe
Üniversitesi Yerbilimleri Uygulama ve Araştrma Merkezi Bülteni, 23:
189-206.
Gökyer, E., Öztürk, M., Dönmez, Y. ve Çabuk, S., 2015. Bartn İli dağlk
alanlarnda coğrafi bilgi sistemleri kullanlarak ekoturizm faaliyetlerinin
değerlendirilmesi, İnönü Üniversitesi Sanat ve Tasarm Dergisi, 5(12).
Gökyer, E. ve Öztürk, M., 2016. Kş dönemi riskli alanlarn coğrafi bilgi
sistemleri kullanlarak Bartn İli örneğinde değerlendirilmesi, Uluslararas
Kş Kentleri Sempozyumu, Erzurum.
Gökyer, E., 2014. Montorng landscape change and urban growth of Bartn,
Turkey, and ts envronmental effects, Fresenius Environmental Bulletin,
23, 10, 2407-2414.
Gökyer, E., 2009. Bartn İli kent merkezi ve art havzas’nda peyzaj
değerlendirme, (Doktora Tezi, Baslmamş), Ankara Üniversitesi Fen
Bilimleri Enstitüsü Peyzaj Mimarlğ Anabilim Dal, Ankara.
Lutgens K. F., Tarbuck, J. E. and Tasa, D., 2003. Essentals of geology,
Prentice Hall, USA
Moreiras, S. M., 2005. Landslide susceptibility zonation in the Rio
Mendoza Valley, Argentina. Geomorphology. 66: 345–357.
Özmen, B., Güler H. ve Nurlu M., 1997. Coğrafi bilgi sistemi ile deprem
bölgelerinin incelenmesi. Bayndrlk ve İskan Bakanlğ Afet İşleri Genel
Müdürlüğü, Ankara.
13
253
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Özşahin, E., 2013. CBS kullanlarak Hatay İli heyelan duyarllk analizi,
Anadolu Doğa Bilimleri Dergisi, 4(1), 47-59.
Öztürk, K., 2002. Heyelanlar ve Türkiye’ye etkileri, G.Ü. Gazi Eğitim
Fakültesi Dergisi Cilt 22, Say 2, 35-50.
Randolph, J., 2004. Environmental land use planning and management,
Island Press, USA.
Turoğlu, H., 2008. Coğrafi bilgi sistemlerinin temel esaslar, Çantay
Kitabevi, İstanbul.
TUİK, (2016). tuik.gov.tr, Türkiye İstatistik Kurumu Nüfus Verileri,
Ankara.
URL1. mgm.gov.tr, T.C. Çevre Ve Orman Bakanlğ Devlet Meteoroloji
İşleri Genel Müdürlüğü, Ankara
URL2. www. bartin.gov.tr, Bartn Valiliği Resmi İnternet Sitesi, Bartn
14
254
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖZET
1
255
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1. GİRİŞ
2
256
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2. JEOLOJİ
İnceleme alannda Üst Kretase yaşl Eldivan Ofiyolitik Melanj ile bu
birim üzerine uyumsuzlukla gelen Üst Pliyosen yaşl Kzlrmak
Formasyonu ve Kuvaterner yamaç molozu ile alüvyon yer almaktadr
(Doğan vd., 1998; Çubuk ve İnan, 1998; Ylmaz ve Ylmaz, 2004; Ekemen,
2006). Melanj; serpantinit, radyolarit, metaderitikler ile kireçtaş
bloklarndan oluşur (Akyürek vd., 1997, Klç vd., 2008). Kzlrmak
Formasyonu; açk kahverengi, sarms, bej ve yeşilimsi renkli çökeller,
kendisinden daha yaşl olan birimler üzerine açsal uyumsuzlukla gelir
(Kara, 1997). Çakl, kum, silt, kil veya bunlarn karşmlarndan oluşur.
Genel olarak kil içerisinde çakl ve kum mercek halinde gözlenir ve kaliş
oluşumlar bulunur (Klç vd., 2008). Kuvaterner yamaç molozu ve alüvyon
da çimentolanmamş çakl, kum, silt ve kilden oluşmaktadr (Şekil 2).
İnceleme alan, Kuzey Anadolu Fay’na 120 km uzaklkta ve Kuzey
Anadolu fayndan güneye doğru ayrlan sağ yönlü doğrultu atml Krkkale
- Erbaa fayna ise yaklaşk 50 km uzaklkta bulunmaktadr.
3
257
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3. ARAZİ ÇALIŞMALARI
Arazide zeminlerden örnek almak, kayma yüzeyi derinliğini belirlemek
ve SPT yapabilmek amac ile toplam derinliği 100 m olan 3 adet sondaj
yaplmştr. Sondajlarda yeralt suyu seviyesi 1.50 m ile 3.65 m arasnda
değişmektedir. Heyelann kayma yüzeyinin belirlenmesi için sondaj
kuyularna inklinometre yerleştirilmiş ve aylk ölçümler yaplmştr.
İnklinometre ile ölçülen seviyeler ile SPT darbe adetleri uyumlu sonuçlar
vermiştir (Çizelge 1)
4
258
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4. LABORATUVAR ÇALIŞMALARI
Zeminlerin jeoteknik özellikleri EC7-2 (1997) ve ASTM (2008)
standartlarna göre belirlenmiştir. Yamaç molozu killi kum (SC) ve düşük
plastisiteli kilden (CL) oluşmaktadr. Kayma düzlemindeki serpantinitler
yeşil renkli düşük plastisiteli killerden oluşmakta (CL) olup; kum (SC) ve
çakl (GC) türü zeminler içermektedirler. Yamaç molozundaki killerin
jeoteknik özelliklerinin istatistiksel dağlm belirlenmiştir (Çizelge 2).
5
259
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6
260
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
7
261
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6. DURAYLILIK ANALİZLERİ
Durayllk analizlerinde inklinometre ile belirlenen yenilme düzlemleri
dairesel tipte olmayp, Janbu (1968) eşitliği kullanlmştr. Heyelanda
kayma yüzeyi, CL türü killi yamaç molozu ve alüvyonun içerisindedir.
Durayllk analizlerinde, yeralt suyu altnda bulunan yeşil kil üzerinde
alüvyondan oluşan ve uzun süreli hareket halinde olan zeminin kayma
yüzeyindeki kohezyonu 8 kN/m2, içsel sürtünme açs 14o ve yer alt suyu
seviyesinin üstünde ve altnda birim hacim ağrlğ 19 kN/m3 'tür. Statik
şartlarda güvenlik saysnn 1.0 olmas için geriye dönük analizler
yaplmştr. Analizlerde, limit denge için artk kohezyon (cr) 0 kPa ve artk
içsel sürtünme açs (r) 10o olarak belirlenmiştir.
Şev durayllğ analizlerinde boşluk suyu basnc oran (ru) önemli bir
faktör olup; 0.35 ile 0.45 arasnda değişen değerlerde zemin şevlerinde
durayszlklar oluşmaktadr (Fredlund and Barbour, 1986; Barnes, 1999).
Bu oran, arazi ve laboratuvar deneyleri ile belirlenebileceği gibi, özellikle
sonlu elemanlar metodu ile (FEM) bilgisayarda modellenebilmektedir. H1
heyelan için statik geriye dönük analizler ile elde edilen şev ve yenilme
düzlemi geometrisi FEM ile değerlendirilmiştir (Şekil 6). Yenilme düzlemi
boyunca boşluk basnc oran 0.38 ile 0.50 arasnda değişmektedir. Bu da,
incelene heyelanda yenilmede boşluk suyu basncnn, makaslama
parametreleri yannda en önemli faktör olduğunu ortaya koymuştur.
8
262
U L U S A L
H E Y E L A N
9
263
S E M P O Z Y U M U
T E B L İ Ğ L E R
Şekil 5. Sonlu elemanlar modeli ile sondaj noktalar, kayma düzlemi ve toplam gerilmenin değişimi
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
7. SONUÇ VE ÖNERİLER
Bu çalşmada kapsamnda Sorgun - Çekerek yolunda Km: 34+820 ile
35+300 arasnda serpantinitler üzerinde yamaç molozu içinde gelişen
heyelann mühendislik jeolojisi özellikleri incelenerek aşağdaki sonuçlar
elde edilmiştir.
Yolda göçmeye neden olan ve trafik akşn olumsuz etkileyen, yolun
devaml surette tamirini gerektiren Kaplankaya H1 heyelan, Kaplankaya
deresinin akş yönünde yamaç molozu ve alüvyonun kendi içerisinde
kaymas ile meydana gelmiştir. H1 heyelan güneyden kuzeye doğru
dairesel olmayan bir düzlem üzerinde hareket etmektedir. Yoldaki
deformasyonun sürekliliği hareketin akma şeklinde devam etmekte
olduğunu göstermektedir. 1090 m ile 1056 m kotlar arasndaki H1
heyelannn uzunluğu 400 m, genişliği yol boyunca 178 m, derinliği en çok
16 m dir. Yeralt suyu derinliği 1.7 m ile 3.6 m arasndadr.
Heyelann kayma yüzeyi derinliği inklinometre deney sonuçlarna göre
SK10 numaral sondajda 12.0 m, SK11’de 16.0 m ve SK12’de ise 6.5 m
olup, durayllk analizleri bu düzlem esas alnarak yaplmştr.
Kaplankaya H1 heyelan için yaplan durayllk analizlerinde, statik
şartlarda GS’nin 1.00 olmas için, yeralt suyu altnda bulunan yeşil kil
üzerinde yamaç molozu ve alüvyondan oluşan ve uzun süreli hareket
halinde olan zeminin birim hacim ağrlğ 19 kN/m3 alndğnda geriye
dönük analizler ile kayma yüzeyindeki artk kohezyonu 0 kN/m2, artk içsel
sürtünme açs 10 derece elde edilmiştir.
Sonlu elemanlar modeli ile kayma düzlemi boyunca boşluk suyu
basnc oran 0.38 ile 0.50 arasnda değişmektedir. Kayma düzleminin
altnda kalan kesimde ve yeşil killerin olduğu derinliklerde ayn oran 0.03
ile 0.10 arasnda değişmektedir.
Heyelann statik şartlarda güvenlik katsaysnn artrlmas için drenaj
önlemleri ile yeralt suyu seviyesinin düşürülmesinden sonra kayan kesimin
kaldrlarak taş dolgu yaplmas veya kazk sistemi ile iyileştirme yaplmas
uygun olacaktr. Maliyet analizleri yapldktan sonra yönteme karar
verilmelidir.
10
264
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
KAYNAKLAR
Akyürek, B., Duru, M., Sütçü, Y.F., Papak, İ., Şaroğlu, F., Pehlivan, N., Gönenç,
O.,Granit, S. ve Taşar, T., 1997. 1/100.000 ölçekli açnsama nitelikli Türkiye
jeoloji haritalar Ankara F15 paftas, Jeoloji Etütleri Dairesi, Ankara.
ASTM, 2008. American Society for Testing and Materials, Annual Book of
ASTMStandarts-Soil and Rock, Building Stones, Section 4, Contruction. V.04.08.,
ASTM Publication, 978 p.
Barnes, G.,1999. A commentary on the use of the pore pressure ratio ru in slope
stability analysis. TRB, 32 (8), 38-40 p.
Çubuk, Y. ve İnan, S. 1998. İmranl ve Hafik güneyinde (Sivas) Miyosen
havzasnn stratigrafik ve tektonik özellikleri, MTA Dergisi 120, 45-60.
Doğan, B., Ünlü, T. ve Sayl, S. 1998. Kesikköprü (Bala-Ankara) demir yatağnn
kökenine bir yaklaşm, MTA Dergisi 120, 1-33.
EC7, 1997. TSENV, Jeoteknik tasarm-Bölüm 2: Laboratuvar deneyleri ile
desteklenen tasarm (Eurocode 7).
Ekemen, T., Kaçaroğlu, F. ve Kavak, K.Ş. 2006. Tecer Dağnn (Sivas) karst
hidrojeoloji incelemesi, Cumhuriyet Üniversitesi, Sivas.
Elal, A.D.,2008. Sorgun-Çekerek karayolunda Kaplankaya ve Kazantaşn
Heyelanlarnn Mühendislik Jeolojisi.A.Ü.F.B.E. Y.L. Tezi, Ankara, 100s.
Fredlund, D.G. and Barbour, S.L., 1986. The prediction of pore-pressures for slope
stability analyses. Slope Stability Seminar, Univ. Saskatchewan. 33 p.
Janbu, N., 1968. Slope stability computations, Soil Mechanics and Foundation
Engineering Report, Technical University of Norway, Trondheim.
Kara, H. 1997. 1/100.000 ölçekli açnsama nitelikli Türkiye jeoloji haritalar
Yozgat G19 paftas, Jeoloji Etütleri Dairesi, Ankara.
Karagüzel, R. and Klç, R. 2000. The effect of alteration degree of ophiolitic
melange on permeability and grouting, Eng Geo, 57, 1-12.
Klç, R. 1995. Geomechanical properties of the ophiolites (Çankr/Turkey) and
alteration degree of diabase. Bull Int Assoc Eng Geo, 51, 63-69.
Klç, R., Koçbay, A. and Sel, T. 1998. The geomechanical properties and
alteration degree of serpentinite in the Ankara ophiolithic melange, Turkey, 8th
IAEG Congress, Balkema, Rotterdam, ISBN 9054109904.
11
265
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
12
266
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Ayberk KAYA
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi,
Jeoloji Mühendisliği Bölümü, 53100, RİZE
ÖZET
1
267
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
durayllk durumu için seçilen 1,1 güvenlik saysna göre bölgeyi durayl
hale getirmek için destek elemanlarnn kaz şevine 9524 kN’dan büyük
yatay bir kuvvet uygulamas gerektiği belirlenmiştir. Çtlakkale
mahallesindeki yenilmeyi tetikleyen ana unsurun, kritik şev yüksekliğinden
büyük desteksiz temel kazlarnn olduğu sonucuna varlmştr.
Anahtar Kelimeler: Durayllk analizi, Limit denge, FEM-SSR, kritik
şev yüksekliği, yamaç molozu
1. GİRİŞ
2
268
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3
269
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5
271
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6
272
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4. DURAYLILIK ANALİZLERİ
içsel sürtünme açs ise 12,5o olarak hesaplanmştr (Şekil 4). Janbu
metodunun uygulandğ (Janbu, 1973) limit denge (LE) analizi yapan Slide
v6.0 (Rocscience, 2011a) ve sonlu eleman (FEM-SSR) tabanl Phase2 v8.0
(Rocscience, 2011b) programlar kullanlarak durayllk analizleri
yaplmştr. Durayllk analizleri üç aşamada gerçekleştirilmiştir.
80
A-A´ kesit hatt
B-B´ kesit hatt
C-C´ kesit hatt
60
Kohezyon (c, kPa)
40
c ve ϕ
20
0
0 5 10 15 20
İçsel sürtünme açs (ϕ, o)
1.1
Limit Denge Koşulu
0.9
Hkritik Hkritik
0.7
14
-14 12
-12 10
-10 8
-8 6.5-6 4
-4 2
-2 0 2 4 6 8 10 12 14
Şev Yüksekliği (m)
9
275
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5. SONUÇLAR
11
277
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6. KAYNAKLAR
ASTM, 2005. Standard test methods for liquid limit, plastic limit and plasticity
index of soils. Annual Book of ASTM Standards, ASTM D4318, Philedelphia,
USA.
ASTM, 2006. Standard practice for classification of soils for engineering purposes
(Unified Soil Classification System). Annual Book of ASTM Standards, ASTM
D2487, Philedelphia, USA.
ASTM, 2007. Standard test method for particle-size analysis of soils. Annual Book
of ASTM Standards, ASTM D422, Philedelphia, USA.
ASTM, 2009. Standard test methods for laboratory determination of density (unit
weight) of soil specimens. Annual Book of ASTM Standards, ASTM D7263-09,
Philedelphia, USA.
Bowles, J.E., 1988. Foundation analysis and design. McGraw-Hill Book
Company, New York.
Güven, İ.H., 1993. 1:250000-scaled geology and compilation of the Eastern
Pontide. General Directorate of Mineral Research and Exploration (MTA) of
Turkey, Ankara (unpublished)
Janbu, N., 1973. Slope stability computations, embankment-dam engineering,
volume Casagrande. John Wiley and Sons, New York.
Mines Branch, Canada, 1972. Tentative design guide for mine waste embankments
in Canada. Department of Energy, Mines and Resources, Canada.
Rocscience, 2011a. Slide v6.0, 2D Limit Equilibrium slope stability analysis.
Rocscience Inc., Toronto, Ontario, Canada.
Rocscience, 2011b. Phase2 v8.0 finite element analysis for excavations and slopes.
Rocscience Inc., Toronto, Ontario, Canada.
Sancio, R.T., 1981. The use of back-calculations to obtain shear and tensile
strength of weathered rocks. Proceedings of the International Symposium on Weak
Rock, Tokyo, pp 647-652.
Ulusay, R., Tuncay, E., Sonmez, H., Gokceoglu, C., 2004. An attenuation
relationship based on Turkish strong motion data and iso-acceleration map of
Turkey. Engineering Geology, 74 (3-4), 265-291.
Varnes, D.J., 1978. Slope movement types and processes. TRB National Research
Council, Special Report, 176 p., 11-33.
12
278
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Selçuk ALEMDAĞ,
Gümüşhane Üniversitesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü, Gümüşhane
H. Tahsin BOSTANCI,
Gümüşhane Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, Gümüşhane
Zülfü GÜROCAK*,
Frat Üniversitesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü, Elazğ
Candan GÖKÇEOĞLU,
Hacettepe Üniversitesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü, Ankara
ÖZET
Yerleşim, ulaşım ve madencilik gibi farklı amaçlarla yapılan
mühendislik çalışmalarının gerçekleştirileceği alanlara ait yamaç
duraysızlığı haritalarının oluşturulması, bu mühendislik çalışmalarının
tasarımlarının daha güvenli ve ekonomik olarak gerçekleştirilmesine olanak
sağlamaktadır. Bu haritalarının oluşturulmasında, özellikle geniş alanlar söz
konusu olduğunda, Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) sıklıkla kullanılan etkin
bir araçtır. Çalışma alanındaki yamaçlar için gerçekleştirilen duraylılık
analizleri ile elde edilen sonuçlar CBS tabanlı olarak değerlendirilmekte ve
incelenen alana ait yamaç duraysızlığı haritaları hızlı bir şekilde
üretilebilmektedir.
Bu çalışmada, Gümüşhane Granitoid Kompleksi’nin yüzeyleme
verdiği alana ait yamaç duraysızlık haritasının elde edilmesi amaçlanmıştır.
Bölgede yapılan jeoteknik çalışmalar sonucunda elde edilen veriler
yardımıyla düzlemsel, kama ve devrilme türü yenilmeler için kinematik
analizler gerçekleştirilerek, bu yenilme türleri için duraysız yamaç
279
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1. GİRİŞ
Kaya şevlerinde duraylılık analizleri, madencilik, inşaat, jeoteknik gibi
birçok mühendislik çalışmasında rutin olarak yapılır. Bu duraylılık
analizlerinin ana amaçlarını aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür;
*Kaya şev duraylılık şartlarını belirlemek,
*Potansiyel yenilme mekanizmasını araştırmak,
*Şevlerin duraylılığına etki eden faktörleri belirlemek,
*Optimum ve güvenli şev tasarımı yapmak,
*Farklı destek ve iyileştirme yöntemlerini belirlemek ve test etmek.
Günümüzde, kaya şev duraylılığının değerlendirilmesinde kinematik
analiz, limit denge yöntemi ve sayısal analizler gibi farklı yöntemler
kullanılmaktadır. Ancak, kullanılacak analiz yönteminin seçiminde
potansiyel yenilme tipi, arazi şartları, tercih edilen yöntemin zayıf ve güçlü
yanlarının dikkate alınması gereklidir.
Bu çalışmada, Gümüşhane Granitoyid Kompleksinin yüzeyleme
sunduğu alanda (Şekil 1) süreksizliklere bağlı olarak meydana gelebilecek
280
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
281
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
282
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
283
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Tablo 1. Eklem setlerine ait
Tablo 1. Eklem setlerine ait ana yönelimler Süreksizlik Tipi Eğim
Süreksizlik Tipi Eğim Yönü / Eğim Eklem-1
Eklem-1 143/50 Eklem-2
Eklem-2 180/77 Eklem-3
Eklem-3 210/69 Eklem-4
Eklem-4 254/60 Eklem-5
Eklem-5 78/42
pratikte uygulanabilecek
belirlenmiştir. maksimum şev
Hesaplamada yüksekliğinin
kullanılan bir yaklaşık
diğer 15 m olduğu varsayılarak,
parametre ise şev
yüksekliği (H) dir. Şev tasarımının önemli bir parametresi olan şev
buyüksekliği
çalışmada H değeri 15 m olarak kabul edilmiştir.
(H), yapılacak mühendislik çalışmasına göre değişiklik
göstermektedir. Ancak, pratikte uygulanabilecek maksimum şev
Yapılan arazi ve laboratuar çalışmaları sonucunda elde edilen parametrelere ait
yüksekliğinin yaklaşık 15 m olduğu varsayılarak, bu çalışmada H değeri 15
m olarak kabul edilmiştir.
değerler RocData bilgisayar programında (Rocscience, 2004) girdi parametresi olarak
Yapılan arazi ve laboratuar çalışmaları sonucunda elde edilen
kullanılarak süreksizliklerin
parametrelere ait değerler ortalama
RocDataiçselbilgisayar
sürtünme programında
açısı 36° olarak(Rocscience,
belirlenmiştir.
2004) girdi parametresi olarak kullanılarak süreksizliklerin ortalama içsel
Hesaplamalarda
sürtünme açısı kullanılan parametreler
36° olarak ve bu parametrelere
belirlenmiştir. ait değerlerkullanılan
Hesaplamalarda Tablo 2’de
parametreler ve bu parametrelere ait değerler Tablo 2’de verilmiştir.
verilmiştir.
Tablo 2.Tablo
Süreksizliklerin içsel sürtünmeiçsel
2. Süreksizliklerin açısınınsürtünme
belirlenmesinde kullanılan
açısının parametreler
belirlenmesinde
kullanılan parametreler
�b �r JCS γ h �
Parametreler b r JCS JRC r R γ h
Parametreler (MPa) JRC r R (kN/m33) (m) (°)
(MPa) (kN/m ) (m)
(°) (°)
(°) (°) (°)
En 29.87
En az
az 25
25 19.21
19.21 33
33 6.22
6.22 27
27 38
38 25.20
25.20 15
15 29.87
Ortalama
Ortalama 29
29 23
23 34
34 88 28
28 40
40 25.50
25.50 15
15 36.43
36.43
En fazla
En fazla 32
32 29.04 48
29.04 48 9.15
9.15 46
46 54
54 26.00
26.00 15
15 45.17
45.17
Standart
Standart 2.81
2.81 44 6.35
6.35 1.34
1.34 55 4.6
4.6 0.4
0.4 -- 4.38
4.38
sapma
sapma
4. KİNEMATİK ANALİZLER
4. KİNEMATİK ANALİZLER
Kaya
Kayaşevlerinde meydana
şevlerinde gelen yenilmeler
meydana dikkate alındığında,
gelen yenilmeler dikkateyenilemelerin genel
alındığında,
yenilemelerin genel olarak kaya kütlesinin içerdiği ve süreksizlik olarak
olarak kaya kütlesinin
tanımlanan eklem,içerdiği ve süreksizlik
tabakalanma, fay, olarak tanımlanan
makaslama eklem, tabakalanma,
çatlakları gibi yapısalfay,
unsurlara bağlı olarak geliştiği görülür. Süreksizliklerin kontrol ettiği bu
makaslama çatlaklarıanaliz
duraysızlıkların gibi yapısal unsurlarayaygın
edilmesinde bağlı olarak geliştiğitercih
bir şekilde görülür. Süreksizliklerin
edilen yöntem
kinematik analiz yöntemidir. Bu yöntem, araştırmacılar tarafından en fazla
kontrol
tercihettiği bu duraysızlıkların
edilen yöntem olmasına analiz ve
edilmesinde yaygın birsunmasına
birçok avantaj şekilde tercihkarşın,
edilen yöntem
bazı
sınırlamalara da sahiptir.
kinematik analiz yöntemidir. Bu yöntem, araştırmacılar tarafından en fazla tercih edilen
yöntem olmasına ve birçok avantaj sunmasına
286karşın, bazı sınırlamalara da sahiptir.
U L U S A L Basit
Y Ekullanımı,
H E Basit N S E analizde
L Akullanımı, O Z Y kullanılan
M P analizde T E parametrelerin
U M kullanılan
U kolay
B L İparametrelerin
Ğ L E R belirlenebilir
kolay belirleneb
yenilme potansiyeli
yenilme hakkında
potansiyeli ön fikir
hakkında vermesi,
ön fikir limitlimit
vermesi, denge analizleri
denge ile bağlantılı
analizleri ile bağlan
elerin kolay belirlenebilir
Basit kullanımı, olması,
analizde kullanılan parametrelerin kolay belirlenebilir
olması,istatistiksel analizler
istatistiksel
yenilmeoluşu ile birlikte
analizler
potansiyeli ile
hakkında kullanılabilir
birlikte ön fikir olması
kullanılabilir kinematik
olması
vermesi, analiz
kinematik
limit denge yönteminin
analiz yöntem
nge analizleri ile bağlantılı ve
analizleri ile bağlantılı
avantajlarıdır.
avantajlarıdır.Ancak, oluşu
yöntem
Ancak, vebu istatistiksel
yöntem avantajları
bu avantajları analizler
ile birlikte ile önemli
birlikte
önemli
ile birlikte sınırlamalara da
sınırlamalara
inematik analiz yönteminin başlıca
kullanılabilir
Sadece önolması
tasarım kinematik
için için
uygunanaliz yönteminin
olması, kritik başlıca avantajlarıdır.
süreksizliklerin kesin olarak belirlen
Sadece ön tasarım uygun olması, kritik süreksizliklerin kesin olarak beli
te önemli sınırlamalara da sahiptir.
Ancak, yöntem bu avantajları ile birlikte önemli sınırlamalara da sahiptir.
gerekliliği, yenilme
gerekliliği, yüzeyine
yenilme ait kohezyonun,
yüzeyine ait kohezyonun, dış yüklerin, boşluk
dış yüklerin, suyusuyu
boşluk basıncının
basınc
klerin kesinSadece
olarak ön tasarım
belirlenmesininiçin uygun olması, kritik süreksizliklerin kesin olarak
kütlenin
belirlenmesinin
kütleninağırlığının
gerekliliği, veyenilme
ağırlığının dinamik yüklerin
yüzeyine
ve dinamik dikkate
ait kohezyonun,
yüklerin alınmaması
dikkate bu yöntemin
dış yüklerin,
alınmaması bu yöntemin en
erin, boşluk suyu basıncının, kayan
boşluk suyu basıncının, kayan kütlenin ağırlığının ve dinamik yüklerin
sınırlamalarıdır.
sınırlamalarıdır.
nmaması bu yöntemin
dikkate alınmamasıen önemli
bu yöntemin en önemli sınırlamalarıdır.
İlk olarak Hoek
İlk olarak and and
Hoek BrayBray
(1981) tarafından
(1981) tanımlanan,
tarafından tanımlanan,Goodman
Goodman (1989) ta
(1989
İlk olarak Hoek and Bray (1981) tarafından tanımlanan, Goodman
geliştirilen ve Wyllie
geliştirilen ve Wyllieand and
MahMah (2004) tarafından
(2004) tarafındanyeniden
yenidendüzenlenen
düzenlenen kinemati
kinem
mlanan, Goodman
(1989)(1989) tarafından
tarafından geliştirilen ve Wyllie and Mah (2004) tarafından yeniden
yönteminde
düzenlenen yönteminde sadece
kinematik süreksizlik
sadece yönelimleri,
süreksizlik şev şev
yönelimleri, yönelimi
yönelimive süreksizlik yüzeylerin
ve süreksizlik yüzey
niden düzenlenen kinematik analizanaliz yönteminde sadece süreksizlik yönelimleri,
şev yönelimi
sürtünme
sürtünmeve süreksizlik
açıları dikkate
açıları yüzeylerinin
alınarak,
dikkate alınarak, içsel sürtünme
düzlemsel,
düzlemsel, kama açıları
kama ve dikkate
ve devrilme
devrilmetürütürü
yenilme
yen
mi ve süreksizlik yüzeylerinin içsel
alınarak, düzlemsel, kama ve devrilme türü yenilmeler için duraylılık
duraylılık analizleri
duraylılık yapılmaktadır.
analizleri yapılmaktadır.
ve devrilme türü yenilmeler
analizleri yapılmaktadır. için
4.1. 4.1.
Düzlemsel Yenilme
Düzlemsel Yenilme
4.1. Düzlemsel Yenilme
DüzlemselDüzlemsel yenilmenin
Düzlemsel
yenilmenin gerçekleşebilmesi
yenilmenin için için
gerçekleşebilmesi
gerçekleşebilmesi için aşağıdaki aşağıdaki
aşağıdaki
şartların şartların sağ
şartların
gereklidir (Şekil
gereklidir 4);
(Şekil 4); 4);
n aşağıdakisağlanması
şartların gereklidir
sağlanması (Şekil
* Süreksizliğin
* Süreksizliğin eğimeğim
* Süreksizliğin
eğim yönüyönü
yönü açısı (pp))(
açısıaçısı
(� ile
p)şevin
ile ile
şevineğim
şevin yönü
eğim
eğim açısı
yönü
yönü (f),(�
açısı
açısı arasındaki
( farkın
f), arasındaki fa
arasındaki
az olması; farkın 20 den az olması;
o
açısı (f), arasındakiazfarkın
olması;
20o den
* Süreksizliğin
* Süreksizliğin eğim açısının
eğimeğim
* Süreksizliğin açısının (Ψp)p)(Ψ
(Ψ
açısının şevin
şevin eğim açısından
eğimeğim
p) şevin açısından (Ψf)f(Ψ
(Ψ
açısından )daha
daha azazolması;
f) daha az olması;
olması;
* Süreksizliğin
(Ψf) daha az olması; eğimeğim
* Süreksizliğin açısının (Ψp)(Ψ
açısının yenilme
p) yenilmedüzleminin içseliçsel
düzleminin sürtünme
sürtünmeaçısından
açısınd
* Süreksizliğin eğim açısının (Ψp) yenilme düzleminin içsel sürtünme
büyük olması
büyük gereklidir.
olması gereklidir.
n içsel sürtünmeaçısından
açısından (daha
(���daha büyük olması gereklidir.
287
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
289
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
faaliyetlerinin yanı sıra turizmden pazarlamaya kadar çok geniş bir alanda
etkin bir araç olarak kullanılmaktadır.
CBS’lerin sunduğu zengin analiz olanakları sayesinde, belirli
lokasyonlardan elde edilen verilerden hareketle, aynı ya da benzer
özelliklerdeki, çok daha geniş alanlar için, hızlı ve pratik bir şekilde
kestirimde bulunmak mümkün olmaktadır. Bu olanak, jeoloji mühendisliği
disiplininde genellikle yamaç duraysızlık haritalarının oluşturulmasında
(Carrara, et al., 1991, 1995; Gokceoglu and Aksoy, 1996; Gokceoglu et al.,
2000; Irigaray et al., 2003; Guzzetti et al., 2004; Ayalew and
Yamagishi, 2004; Yilmaz, 2007; Akgun and Bulut, 2007;
Pradhan, 2010; Gao et al., 2011; Yilmaz et al., 2012) kullanılırken, bu
çalışmada kaya şev duraysızlık haritalarının oluşturulmasında
faydalanılmıştır.
Duraysızlık haritaları için girdi altlıkları eğim ve bakı haritaları
olduğundan, öncelikle çalışma alanının 1/25000 ölçekli sayısal topoğrafik
haritalarından faydalanılarak, çalışma alanının sayısal yükseklik modeli
oluşturulmuş (Şekil 5), daha sonra oluşturulan bu SYM üzerinden eğim
(Şekil 6) ve bakı (Şekil 7) haritaları üretilmiştir.
290
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Ancak her duraysızlık türü için farklı sınır değerleri söz konusu
olduğundan, her bir duraysızlık türü için eğim ve bakı haritaları yeniden
sınıflandırılmıştır. Eğim parametresi için ağırlıklandırma yapılmayıp
sadece duraysızlık durumu dikkate alınmıştır. Bu nedenle eğim haritası
291
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
292
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Her bir duraysızlık türü için elde edilen haritalar combine analizi
kullanarak birleştirilmiştir. Combine işlemi ile elde edilen haritada her bir
piksel için 3 farklı duraysızlık türünden gelen değerler tutulduğundan,
üyelik fonksiyonu yardımıyla her bir pikseldeki maksimum değer ve bu
293
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6. SONUÇLAR
Bu çalışmada, Gümüşhane Granitoyid Kompleksi’nin yüzeyleme
verdiği alanda süreksizliklerin kontrol ettiği yenilme tipleri için yamaç
duraysızlık haritası üretilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, arazi çalışmaları
ile süreksizlerin ana yönelimleri ve süreksizliklerin makaslama dayanımları
belirlenmiştir. Elde edilen veriler yardımıyla gerçekleştirilen kinematik
analizler sonucunda çalışma alanı için duraysız yamaç yönelimleri ortaya
konulmuştur. Çalışma alanının sayısal yükseklik modeli ile eğim ve bakı
haritaları CBS tabanlı olarak üretildikten sonra, düzlemsel, kama ve
294
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
7. KAYNAKLAR
Akgun, A., Bulut, F., 2007. GIS-based landslide susceptibility for Arsin-
Yomra (Trabzon, North Turkey) region. Environmental Geology, 51, 1377-1387.
Ayalew, L., Yamagishi, H., 2004. The application of GIS-based logistic
regression for landslide susceptibility mapping in the Kakud-Yahiko Mountains,
Central Japan. Geomorphology, 65, 15-31.
Barton, N.. 1973. Review of a new shear strength criterion for rock joints.
Engineering Geology, 7, 287-332.
295
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Barton, N., 1976. The shear strength of rock and rock joints. Int. J. Rock
Mech. Min. Sci. Geomech. Abstr., 13 (9), 255-279.
Barton, N., Choubey, V., 1977. The shear strength of rock joints in theory and
practice. Rock Mech., 1 (2), 1–54.
CANMET. 1977b. Pit slope manual: supplement 5–1, plane shear analysis.
Canmet Report 77-16.
Carrara, A., Cardinalli, M., Detti, R., Guzetti, F., Pasqui, V., Reichenbach, P.,
1991. GIS techniques and statistical models in evaluating landslide hazard. Earth
Surface Process
Deere, D.U., Miller, R.P., 1966. Engineering classification and index
properties for intact rock: Air Force Weapons Laboratory Technical Report,
AFWL-TR, 65-116.
ESRI. 2010. ArcGIS 10: www.esri.com
Gao, H.X., Yin, K.L., 2011. GIS-based spatial prediction of landslide hazard
risk. Journal of Natural Disasters, 20 (1), 31-36.
Goodman, R.E., 1989. Introduction to Rock Mechanics, 2nd edition. Wiley,
New York.
Gokceoglu, C., Aksoy, H., 1996. Landslide susceptibility mapping of the
slopes in the residual soils of the Mengen region (Turkey) by deterministic stability
analyses and image processing. Engineering Geology, 44 (1-4), 147-161.
Gokceoglu, C., Sonmez, H., Ercanoglu, M., 2000. Discontinuity controlled
probabilistic slope failure risk maps of the Altindag (settlement) region in Turkey.
Engineering Geology, 55, 277-296.
Güven, İ.H., 1993. Doğu Karadeniz Bölgesi’nin 1/250000 ölçekli jeolojik ve
metalojenik haritası. MTA Genel Müdürlüğü, Ankara.
MTA, Ankara.Guzzetti, F., Reichenbach, P., Ghigi, S., 2004. Rockfall hazard
and risk assessment along a transportation corridor in the Nera Valley, Central
Italy. Environ. Manage., 34, 191-208.
Hoek, E., Bray, J.W., 1981. Rock Slope Engineering. Third Edition, The
Institution of Mining and Metallurgy, London.
Irigaray, C., Fernández, T., Chacón, J., 2003. Preliminary rock-slope-
susceptibility assessment using GIS and the SMR classification. Nat. Hazards., 30,
309-324.
296
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
297
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
298
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖZET
1. GİRİŞ
Heyelanlar ülkemizde var olan ana doğal afetlerden birisidir. Bu afetler
insanlar, doğal yaşam, mühendislik projeleri üzerinde dikkate değer
hasarlar oluşturmaktadır. Heyelanlardan dolayı 1900 yılından günümüze
kadar kayıtlı olan yaklaşık 62 000 kişi hayatını kaybetmiş, yaklaşık 14 000
000 kişi heyelanlardan etkilenmiş ve milyonlarca dolarlık hasar oluşmuştur.
(international disaster database-Centre for Research on the Epidemiology
of Disasters (CRED) (http://www.emdat.be/)). Tüm doğal afetlerde olduğu
gibi heyelanlarında tehlike ve risk yönetiminin sağlıklı bir şekilde yapılması
gerekmektedir. Heyelan tehlike ve risk yönetiminin birinci adımı kapsamlı
olarak heyelanların tespit edilmesi ve haritalanmasıdır. Başarılı bir heyelan
envanter haritası üretimi heyelanların zamansal ve konumsal oluşumlarının
anlaşılmasında önemli bilgiler vermektedir.
Heyelanlardan kaynaklı afetlerin zararlarını en aza indirebilmek için
afet öncesi, afet anı ve afet sonrası yapılacak işlemlerin konuma bağlı bir
bilgi sistemi ile yönetilmesi son derece önemlidir. Bu doğrultuda Coğrafi
Bilgi Sistemleri hem konumsal hem de konuma bağlı öznitelik bilgilerinin
depolanması, sorgulanması, analiz edilmesi ve karar vericilere anlamlı bir
şekilde sunulması açısından heyelan alanların yönetiminde bir ihtiyaçtır.
CBS aracılığı ile heyelan duyarlılık haritalarının üretilmesi, heyelanlardan
kaynaklı oluşabilecek risk ve tehlikelerin ortaya konulabilmesi daha hızlı
ve gerçekçi sonuçlar vermektedir. Günümüzde CBS için en büyük veri
kaynağı uzaktan algılama teknolojileri elde edilen verilerdir. Uzaktan
algılama teknolojileri ile elde edilen veriler CBS ortamına girdi veri olarak
2
300
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3
301
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3. YÖNTEM VE BULGULAR
Heyelanların yarı otomatik çıkarılması için nesne tabanlı sınıflandırma
yöntemi kullanılmıştır. Çalışmada uygulanan yönteme ait iş akışı Şekil 2’de
gösterilmiştir. Nesne tabanlı heyelan çıkarma işlemi genel olarak görüntü
segmenatasyonu ve sınıflandırma olarak iki aşamadan oluşmaktadır.
Görüntü segmentasyonu aşamasında girdi veri olarak kullanılan görüntü
bantları spektral, geometrik ve bütünlük özelliklerine göre
kümelenmektedir. Sınıflandırma aşamasında ise tanımlanan kural setleri
doğrultusunda heyelanlar tespit edilmektedir.
4
302
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Yüksek Çözünürlük
Uydu Görüntüsü
5
303
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Çalışma kapsamında test sahası olarak seçilen alan yoğun bitki örtüsü
ile kaplıdır. Bundan dolayı nesne tabanlı olarak çıkarılan heyelanlarda
özellikle, küçük heyelanların çıkarılmasında ve çok sığ akmalarda
heyelanların tespit edilmesinde başarısız olunmuştur. Ayrıca ağaçlardan
dolayı gölge kalan alanlarda ve ağaç altında kalan heyelanların tespiti
yapılamamıştır. Küçük heyelanların çıkarılması görüntü çözünürlüğünden
dolayı çevresinde yer alan arazi örtüsüne göre ayırt edilesi zor olmaktadır.
Benzer şekilde sığ ve dar akmalarda, akan yüzey yer yer bitki örtüsü ile
kaplı ve darlığından dolayı çevresindeki bitki örtüsünden ayırt
edilememektedir. Gölgelik alanlarda yeterli derecede spektral yansıma
olmamakta ve bundan dolayı arazi yüzeyinin gerçek bilgisi elde
edilememektedir.
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
Bu çalışmada 24 Ağustos 2015 tarihinde Artvin Hopa’da meydana
gelen heyelanlarda seçilen bir test sahasında nesne tabanlı sınıflandırma
yöntemi ile heyelanların yarı otomatik olarak tespiti işlemi yapılmıştır.
8
306
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
9
307
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6. KAYNAKLAR
Barlow, J., Steven F., and Yvonne M., 2005. "High spatial resolution satellite
imagery, DEM derivatives, and image segmentation for the detection of mass
wasting processes." Photogrammetric Engineering & Remote Sensing72.6 (2006):
687-692.
Borghuis, A. M., K. Chang, and H. Y. Lee., 2007. "Comparison between
automated and manual mapping of typhoon‐triggered landslides from SPOT‐5
imagery."International Journal of Remote Sensing 28.8 (2007): 1843-1856.
Danneels G., Eric P., and Hans-Balder H., 2007 "Automatic landslide detection
from remote sensing images using supervised classification methods." Geoscience
and Remote Sensing Symposium, 2007. IGARSS 2007. IEEE International. IEEE,
2007.
Drăguţ L., and Blaschke T., 2006. "Automated classification of landform elements
using object-based image analysis." Geomorphology 81.3 (2006): 330-344.
Hölbling D., Barbara F., and Clemens E., 2015 "An object-based approach for
semi-automated landslide change detection and attribution of changes to landslide
classes in northern Taiwan." Earth Science Informatics8.2 (2015): 327-335.
Martha, T. R., Kerle, N., Van Westen, C. J., Jetten, V., & Kumar, K. V., 2011.
Segment optimization and data-driven thresholding for knowledge-based landslide
detection by object-based image analysis. Geoscience and Remote Sensing, IEEE
Transactions on, 49(12), 4928-4943.
NICHOL J. and WONG M. S., 2005., “Satellite remote sensing for detailed
landslide inventories using change detection and image fusion” International
Journal of Remote Sensing, 26:9, 1913-1926,
DOI:10.1080/01431160512331314047
10
308
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
MODERN
MODERN
JEODEZİK
JEODEZİK
YÖNTEMLERLE
YÖNTEMLERLE
DEZİK YÖNTEMLERLE
HEYELANLARIN İZLENMESİ:
HEYELANLARIN İZLENMESİ:
KONYA
KONYA
RIN İZLENMESİ: KONYA
TAŞKENT
TAŞKENT
HEYELANI
HEYELANI
ENT HEYELANI
Mustafa
Mustafa 1*, İsmail
ZeybekZeybek 1*, Şanloğlu
İsmail Şanloğlu
1, Adnan
1, Adnan
Özdemir 2
Özdemir 2
smail Şanloğlu
1 1, Adnan
1 Özdemir
Selçuk Üniversitesi
Selçuk
2
Üniversitesi
Mühendislik
Mühendislik
Fakültesi,Fakültesi,
Harita Mühendisliği
Harita Mühendisliği
Bölümü, Bölümü,
Selçuklu,Selçuklu,
Konya/TÜRKİYE
Konya/TÜRKİYE
k Fakültesi, Harita Mühendisliği Bölümü, Selçuklu,
Konya/TÜRKİYE 2 2
NecmettinNecmettin
Erbakan Erbakan
Üniversitesi
Üniversitesi
Mühendislik
Mühendislik
MimarlkMimarlk İnşaat Mühendisliği
Fakültesi,Fakültesi, İnşaat Mühendisliği
Bölümü, Bölümü,
Meram, Konya/TÜRKİYE
Meram, Konya/TÜRKİYE
Mühendislik Mimarlk Fakültesi, İnşaat Mühendisliği
Meram, Konya/TÜRKİYE *mzeybek@selcuk.edu.tr
*mzeybek@selcuk.edu.tr
zeybek@selcuk.edu.tr
ÖZET ÖZET
Heyelanlarn
Heyelanlarn
tespiti, tespiti,
izlenmesi,izlenmesi,
tehlikesitehlikesi
ve riskinin
ve riskinin
belirlenmesi,
belirlenmesi,
olas olas
zararlarndan
nmesi, tehlikesi zararlarndan
ve riskinin korunulmas
korunulmas
belirlenmesi, ileolas
afet ile
durumunda
afet durumunda
atlatlmas-yönetilmesi
atlatlmas-yönetilmesi
pek pek
çok karmaşk
afet durumunda çok karmaşk
işlem admlarn
atlatlmas-yönetilmesiişlem pek admlarn
barndrmaktadr.
barndrmaktadr.
Bu işlem Bu admlar
işlem admlar
genellikle
arn barndrmaktadr. genellikle
heyelan heyelan
Bu işlem envanterinin
envanterinin
admlar oluşturulmas,
oluşturulmas,
duyarllk
duyarllk
tehlike tehlike
ve risk ve risk
haritalarnn
nin oluşturulmas, haritalarnn
yaplmas
duyarllk yaplmas
tehlike ile gerekli
ve risk ile gerekli
analizlerin
analizlerin
yaplmasyaplmas
günümüzdegünümüzde
heyelanla
gerekli analizlerin heyelanla
ilgili çalşmalarn
yaplmas ilgili çalşmalarn
günümüzde önemli önemlibir ksmn
bir ksmn
oluşturmaktadr.
oluşturmaktadr.
n önemli Heyelanlarn Heyelanlarn
bir ksmn oluşmasnda
oluşmasnda
etkili olan
oluşturmaktadr. etkili
faktörlerin
olan faktörlerin
çok çeşitli
çok olmas
çeşitli olmas
onlarn onlarn
belirlenmesi
ili olan faktörlerin belirlenmesi
ile izlenmesinde
çok çeşitli ile izlenmesinde
olmas onlarnçeşitliliğe çeşitliliğe
neden neden
olmaktadr.
olmaktadr.
HeyelanHeyelan
de çeşitliliğealannn
neden alannn
topoğrafyas,
topoğrafyas,
olmaktadr. jeolojisi,
Heyelan jeolojisi,
hidrolojisi
hidrolojisi
ile bu alana
ile budşardan
alana dşardan
yaplanyaplan
müdahaleler
si, hidrolojisi ile bumüdahaleler
bu dşardan
alana faktörlerin
bu faktörlerin
en önemlileri
yaplan en önemlileri
arasndaarasnda
yer almaktadr.
yer almaktadr.
HeyelanHeyelan
önemlileri alanlarnn
arasndaalanlarnn
yer morfolojikmorfolojik
almaktadr. yapsnn
Heyelan yapsnn
belirlenmesi,
belirlenmesi,
günümüzdegünümüzde
ilerleyenilerleyen
teknolojik
snn belirlenmesi, teknolojik
yazlmyazlm
günümüzde ve ilerleyen
donanmlar
ve donanmlarsayesinde sayesinde
çeşitlenmiş,
çeşitlenmiş,
haritalamaharitalama
çalşmalarna
anmlar sayesinde çalşmalarna
yeni bakş
çeşitlenmiş, yeni bakş
haritalama açlar açlar
kazandrmş
kazandrmş
ve buve çalşmalar
bu çalşmalar
kolaylaştrmştr.
açlar kazandrmş kolaylaştrmştr.
ve bu çalşmalar
Bu çalşmada,
Bu çalşmada,
ilerleyenilerleyen
teknolojiyle
teknolojiyle
birlikte birlikte
gelişen gelişen
haritalama
haritalama
ve ve
teknolojiyledeformasyon
deformasyon
birlikte ölçmelerinin
gelişen ölçmelerinin
haritalama heyelanlarda
ve heyelanlarda
uygulanmas
uygulanmas
konusu konusu
üzerindeüzerinde
eyelanlardadurulmuştur.
durulmuştur.
uygulanmas Bukonusu
çalşmada
Bu üzerinde
çalşmada
TaşkentTaşkent
(Konya)(Konya)
ilçe merkezinin
ilçe merkezinin
güneyinde
güneyinde
oluşanilçe
Taşkent (Konya) oluşan
heyelan heyelan
üzerinde
merkezinin üzerinde
Yersel Yersel
güneyinde lazer tarama
lazer tarama
(YLT) (YLT)
sistemleri,
sistemleri,
KüreselKüresel
konumlama
sel lazer tarama konumlama
(YLT) sistemleri
sistemleri
sistemleri,(GNSS) (GNSS)
Küreselyöntemleri, İnsanszİnsansz
yöntemleri, hava arac
hava(İHA)
arac ve
(İHA) ve
Mobil
S) yöntemleri, İnsansz
Mobil
lazer
havalazer
tarama tarama
(MLT)
arac (İHA) ve (MLT)
teknikleri
teknikleri
ile yaplan
ile yaplan
çalşmalar
çalşmalar
LT) teknikleri ile yaplan çalşmalar
1 1
1 309
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1. GİRİŞ
Heyelanlar farkl etkiler ve nedenlerle ülkemizde can ve mal
kayplarna sebep olan doğal afetlerin en önemlilerinden birisidir. Kütle
hareketleri genel olarak düşme, kayma akma, çökme ile bunlarn karşm
olan karmaşk hareket olmak üzere farkl şekillerde snflandrmalar
yaplabilmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi Ülkemizde de iklim
değişimine bağl olarak yağş rejiminin değişmesi ile yağşn çok fazla etkili
olduğu kütle hareketleri afete dönüşebilmektedir. 1:500000 ölçekli heyelan
envanter çalşmalarna göre ülkemizde en fazla heyelanl bölge Zonguldak
ilinin bulunduğu 18 pafta %6.8’lik oranla ilk srada yer almaktadr. Çalşma
alannn yer aldğ Konya ili ise %1’in altnda olduğu pafta içerisinde yer
almaktadr (Çan vd., 2013). İnceleme alannn Google Earth üzerine
işlenmiş Web kartografik haritas MTA Genel Müdürlüğü sayfasndan
alnmş (http://yerbilimleri.mta.gov.tr/anasayfa.aspx) ve Şekil 1’ de
verilmiştir.
2
310
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3
311
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4
312
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2. MATERYAL VE YÖNTEM
Modern jeodezik teknikler, genellikle uydu ve hava platformlar,
insansz hava araçlar, hava LiDAR, Mobil Lazer (LiDAR) tarama
sistemleri, yersel lazer tarama sistemleri (YLT), yer temelli yapay açklkl
radar (GBSAR), küresel konumlandrma sistemleri (GNSS) gibi ölçüm
metotlar olarak sralanmaktadr. Geçmişten bugüne kullanlan klasik
jeodezik teknikler; elektronik uzaklkölçer (total station), geometrik-
trigonometrik nivelman vb. tekniklerin yüksek doğrulukta olmasna rağmen
ölçüm maliyetlerinin yüksek ve uzun zaman almas, alternatif teknik
arayşna ve güncel teknoloji gelişmelerinin haritalama tekniklerinde aktif
katk sağlamasna yol açmştr.
2.1 LiDAR Ölçme Teknikleri ve Prensipleri
Aniden oluşan ve hzl hareket eden afete neden olan büyük
heyelanlarda ksa zamanda can ve mal kaybn önleyici veya azaltc etkili
çözümlerin elde edilmesi gerekir. Bu gibi durumlarda hava
platformlarndan elde edilen hava LiDAR’lar ile etkili çözümler
üretilebilmektedir. Lazer teknolojisinin ölçüm teknikleri için kullanlan en
son teknolojisi LiDAR’dr. Aktif sensör sistemlerine dayanan lazer
sinyalinin havada ilerlediği zamann hesaplanmas prensibine dayal farkl
marka ve cihazlar kullanclara sunulmuştur.. Yeni teknoloji olmas
sebebiyle küçük projeler ve yüksek doğruluk bekleyen projelerde
kullanlmas uygun olmamaktadr. Fakat hava LiDAR’ yerine küçük
alanlar için yersel lazer tarayclarn kullanlmas daha isabetli olmaktadr.
Ayrca yersel lazer tarayclardan elde edilen veriler, daha yüksek
çözünürlükte topoğrafik verilerin elde edilmesini sağlamaktadr. Bu
nedenle Taşkent heyelan için hem maliyetin düşük olmas hem de küçük
alanda çalşlmas nedeniyle yersel lazer tarama sistemleri kullanlmştr.
Yersel lazer tarama tekniği hava LiDAR tekniğiyle ayn prensiple
çalşmaktadr. Yalnzca farkl noktalara kurularak farkl görüntü ve nokta
bulutlarnn alnmas saysal yükseklik modeli için gerekli nokta
5
313
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Tekrarl sinyal ölçme hz 2.5 kHz, sinyal yaylm ise 0.00974ο (0.17
mrad) ve lazer izdüşümü 0.00115 ο (0.02 mrad) ‘dir. Ölçüm esnasnda
tarama cihaz tripod sehpa üzerine, sabit ve hareketsiz duracak şekilde
konumlandrlmştr.. Ölçüm işlemi Taşkent bölgesinde ortalama 150-200
m ortalama mesafede ve 100 m’de 10 cm çözünürlükte veri toplanmştr.
Tarama açs 40ο x 40ο görüş açsndadr ve her bir istasyon taramasnda bu
görüş alan içinde kalan bölgeler taranarak 3B’lu koordinat verileri ile nokta
6
314
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
7
315
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
8
316
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
9
317
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Şekil 6. Mobil lazer taraycdan elde edilen nokta bulutu verileri, tarama
açsnn renk skalasnda gösterimi
10
318
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
11
319
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3. BULGULAR
[ g ( x, y) f ( x, y)]dxdy
A
(1)
12
320
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
doğru sonuca götürecektir. Diğer bir yöntem ise yükseklik farklarnn belirli
saysal yükseklik modeli çözünürlüğüne göre ilk model ve heyelan sonras
modelin farknn alnp hücre alan ile çarplmasyla elde edilir. Yersel lazer
tarama verilerinden elde edilen üçgen modeller arasndaki karşlaştrma
sonrasnda 220, 319 ve 107 m’lik ölçülerinde 39,112 m2 lik alan
belirlenmiştir. Belirli bir düzlem üzerinde hesaplanan hacimlerin fark,
toplam yüzeysel değişimin belirlenmesini sağlamştr. Hacimdeki değişim
toplamda 60,330 m3 olarak belirlenmiştir.
4. TARTIŞMA VE SONUÇ
Hava LiDAR’ ölçme prensibine göre yüksek doğrulukta verilerin elde
edilmesi mümkündür. Yatay düzlemde ±24 cm ve düşey eksende ±12 cm
gibi yüksek doğruluk değerlerinde DGPS ve IMU entegre kayt sistemleri
doğrudan koordinatlar yüksek ve yoğun verilerin elde edilmesini mümkün
klmaktadr (Margottini vd., 2013). Bu doğruluk değerleri belirli hzda
(>24cm/yl ‘dan büyük) hareket eden heyelanlarn izlenmesinde özellikle
de alan geniş olan heyelanlarda daha hzl sonuçlarn elde edilmesinde
kullanlabilmektedir. Yersel lazer tarama verilerine göre yoğun yağşlar
sonrasnda meydana gelen yer değiştirme miktarlar kar yağşlarnn erimesi
sonras 4m’lik aknt heyelann tetiklemiştir (Zeybek, 2013). Mobil lazer
tarama ile heyelan analizleri için ilk periyot ölçüleri tamamlanmş olup
ikinci ölçüler alndktan sonra analizler tamamlanacaktr. Fakat daha önceki
deneyimlerimize göre YLT sonuçlarna benzer sonuçlarn çkacağ
beklenmektedir. Çünkü konumsal doğruluklar yüksek iki farkl ölçüm
metodunun yalnzca jeodezik konumlandrma için kullanlan yöntem
farkldr. İHA’dan elde edilen sonuçlar 3 piksel (bu çalşma için 1piksel: 5
cm) ve üzerinde doğruluk sağlamştr. Heyelan türüne bağl olmakla beraber
heyelan hareketlerinin tespit edilmesinde ki doğruluk derecesi oldukça
yüksektir (Turner vd., 2015). Fakat bu sonuçlar yüksek uçuşlardan elde
edilen analiz sonuçlarna göre türetilmiştir. Uçuş yükseklikleri düşürülerek
veya daha yüksek çözünürlüklü kameralar kullanlarak yer örneklem
çözünürlükleri arttrlabilir. Bunun sonucunda çözünürlüğü yüksek olan
ortomozaik harita ve nokta bulutu verilerinden cm altnda değerlerin elde
edilmesi mümkündür.
13
321
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5. KAYNAKLAR
Çan, T., Duman, T. Y., Olgun, Ş., Çörekçioğlu, Ş., Gülmez, F. K., Elmac, H.,
Hamzaçebi, S., Emre, Ö. 2013. Türkiye Heyelan Veri Taban. TMMOB Coğrafi
Bilgi Sistemleri Kongresi' in içinde, Ankara.
Margottini, C., Canuti, P., Sassa, K. 2013. Landslide Science and Practice Volume
2: Early Warning, Instrumentation and Monitoring. London: Springer Heidelberg
RIEGL, Riegl VMX-450 Özellikleri, (21 Mart 2016),
http://www.riegl.com/nc/products/mobile-
scanning/produktdetail/product/scannersystem/10/
Turner, D., Lucieer, A., de Jong, S. M., 2015. Time Series Analysis of Landslide
Dynamics Using an Unmanned Aerial Vehicle (UAV), Remote Sens, 7(2),ss
1736-1757, 10.3390/rs70201736.
Zeybek, M., 2013. Heyelanlarn İzlenmesinde Yersel Lazer Tarama ve GNSS
Tekniklerinin Birlikte Kullanlmas, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsü,Yüksek Lisans Tezi, Konya.
14
322
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1
323
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2
324
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖZET
Bu çalışmada Çankırı İlinin tamamını kapsayan toplam 72 adet
1/25000 ölçekli paftada heyelan duyarlılık analizi yapılmıştır. Yapılan
analizlerde Frekans Oranı (FO) yöntemi kullanılmıştır. Bu yönteme göre
72 pafta içerisinde belirlenen güzergahlarda arazi gözlemleri yapılarak,
olmuş heyelanlar kayıt altına alınmıştır. Bu heyelanlardan yola çıkarak
tüm paftalarda analiz yapılmıştır. Analizde; yükseklik, eğim, eğrisellik (iç
bükey - dış bükey), bakı, litoloji ve arazi kullanımı parametreleri
kullanılmıştır. Üretilen duyarlılık haritası, “çok düşük, düşük, orta, yüksek
ve çok yüksek derecede duyarlı” alanlar olmak üzere 5 katagoride
sınıflandırılmıştır. Üretilen Heyelan Duyarlılık Haritasının performansının
sınanması için, duyarlılık analizinde, analize sokulmamış olan piksellerin,
heyelanlı alanlardaki durumundan sınama yapılmıştır. Yapılan
değerlendirmelerde, kontrol heyelanlarının %35,42’sinin çok yüksek
derecede, %30,25’inin yüksek derecede, %19,31’inin orta derecede ve
%11,65’inin düşük derecede ve %3,37'sinin çok düşük derecede duyarlı
bölgede kaldığı tespit edilmiştir. Sonuç olarak, üretilen heyelan duyarlılık
haritasının kontrol heyelanları ile çok yüksek ve yüksek derecede duyarlı
bölgeler bazında toplamda % 65,67 oranında uyumlu olduğu tespit
edilmiştir.
Anahtar Sözcükler: Çankırı, Heyelan, Duyarlılık, Analiz
1
325
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1. GİRİŞ
Afet ve acil durumlara ilişkin olarak ülkemizde özellikle afet anı ve
sonrası çalışmalara odaklanılmış iken, Başbakanlık Afet ve Acil Durum
Yönetimi Başkanlığı’nın kuruluşu ile birlikte afet öncesi risk azaltma
odaklı yaklaşımlar ile çalışmalar yapılmaya başlanmış olup, risk azaltma
çalışmalarının temelini ise afet risklerinin analizi ve değerlendirilmesi
oluşturmaktadır. Afet duyarlılık haritaları; afet öncesi, sırası ve sonrası
planlama, mekansal planlama, risk transferi (sigortalama vb.), mühendislik
yapılarının dizaynı vb. amaçlar için hazırlanabilmektedir.
Heyelan afeti için yapılan değerlendirmelerde ilimizin heyelandan
belirli oranlarda etkilendiği görülmektedir. Heyelan afetinin yıkıcı etkisini
de ilimizde etkin bir şekilde görmekteyiz. Bu kapsamda ilimizde son 50
yıl içerisinde afet envanter kayıtlarına göre 29 köy, heyelan afetine maruz
kalmış ve 422 konut bu afetten etkilenerek ağır hasar almıştır. İlimizde
meydana gelen heyelan olaylarının en büyük tetikleyici etkeni,
arşivlerimizdeki raporlardan ve kişilerden alınan bilgiler düşünüldüğünde
yağış olarak değerlendirilebilir.
Coğrafi Bilgi Sistemleri ile heyelan duyarlılık haritalarının
üretilmesinde çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Literatürde yaygın olarak
kullanılan yöntemlerden biriside Frekans Oranı yöntemidir. Bu çalışmada
da Frekans Oranı yöntemi kullanılarak Çankırı İli Heyelan Duyarlılık
Haritası üretilmiştir.
2. MATERYAL VE YÖNTEM
2.1. İnceleme Alanı
2.1.1. Konum Bilgisi
Çankırı, Karadeniz Bölgesinin Batı Karadeniz Bölümü ile Orta
Anadolu Bölgesinin Orta Kızılırmak Bölümü arasında yer alır. 7490 km2
yüz ölçümüne sahiptir. İl kuzeyde Kastamonu ve Karabük, batıda Bolu ve
Ankara, güneyde Kırıkkale, doğuda ise Çorum olmak üzere altı ille
komşudur. İlin en güney noktası Kızılırmak İlçesi’ne bağlı Halaçlı Köyü
çevresindeki Boztepe ’dir. Boztepe 40° 16’ kuzey enleminde yer
2
326
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3
327
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4
328
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5
329
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6
330
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
7
331
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
8
332
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
9
333
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
10
334
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
11
335
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
12
336
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
14
338
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
15
339
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2.5. ANALİZ
Heyelan duyarlılığının değerlendirilmesi için, Frekans Oranı Yöntemi
kullanılmıştır. CBS analizlerinde kullanılan parametre ve heyelan envanter
haritalarının, harita özellikleri ile görüntü özellikleri Tablo 1 'te verildiği
gibi ayarlanmıştır.
16
340
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
17
341
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3. TARTIŞMA VE SONUÇ
Bu çalışmada, frekans oranı yöntemi kullanılarak Çankırı ili heyelan
duyarlılık haritası üretilmiştir. Uygulamada, heyelanı etkileyen yükseklik,
eğrisellik, bakı, eğim, arazi kullanımı ve litoloji olmak üzere 6 farklı
parametre kullanılmıştır. Üretilen duyarlılık haritası, “çok düşük, düşük,
orta, yüksek ve çok yüksek derecede duyarlı” alanlar olmak üzere 5
katagoride sınıflandırılmıştır. Üretilen Heyelan Duyarlılık Haritasının
performansının sınanması için, duyarlılık analizinde hiçbir şekilde analize
sokulmamış olan piksellerin, heyelanlı alanlardaki durumudan sınama
yapılmıştır. Yapılan değerlendirmelerde, kontrol heyelanlarının
%35,42’sinin çok yüksek derecede, %30,25’inin yüksek derecede,
%19,31’inin orta derecede ve %11,65’inin düşük derecede ve %3,37'sinin
çok düşük derecede duyarlı bölgede kaldığı tespit edilmiştir. Sonuç
olarak, üretilen heyelan duyarlılık haritasının kontrol heyelanları ile çok
yüksek ve yüksek derecede duyarlı bölgeler bazında toplamda % 65,67
oranında uyumlu olduğu tespit edilmiştir.
Belirlenen güzergahlarda yapılan gözlemler neticesinde, 21 adet Ilgaz
ilçesinde, 16 adet Yapraklı ilçesinde, 13 adet Bayramören ilçesinde, 12
adet Çerkeş İlçesinde, 9 adet Orta ilçesinde, 9 adet Eldivan ilçesinde, 6
adet Merkez ilçede, 5 adet Şabanözü ilçesinde, 1 adet Kızılırmak ve 1 adet
de Atkaracalar ilçesinde olmak üzere toplam 93 adet heyelan kayıt formu
doldurulmuştur.
Oluşturulan heyelan duyarlılık haritasına göre;
Çankırı ilinin Kuzey Doğusu ile Güney Doğusu arasında heyelan
duyarlılığı açısından belirgin fark bulunmaktadır. Kuzey yönüne doğru
gidildikçe heyelan duyarlılığı artmaktadır. Bu durum ana sebebi olarak
yağış ve eğimin artması gösterilebilir. Bitki örtüsü heyelan duyarlılığını
ciddi oranda azaltmaktadır. Ancak, Çankırı ilinin kuzeyi genel olarak
yoğun bitki örtüsüne sahip olmasına rağmen yağış, eğim ve litolojik
birimlerin etkisi ile heyelan duyarlılığı artmıştır.
Ayrıca Çankırı İl sınırları içinden geçen Güney Batı- Kuzey Doğu
yönünde olan Kuzey Anadolu Fay hattı boyuncada Heyelan duyarlılığının
arttığı görünmektedir. İlimiz sınırlarından geçen Çankırı fayı ve Dodurga
18
342
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
19
343
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4. KAYNAKLAR
Akıncı, H. 2010. Samsun İl Merkezinin Heyelan Duyarlılık Haritasının
Üretilmesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Samsun
Kumtepe, P. 2009. Bolu Çevresinin Heyelan Duyarlilik Analizi, MTA
Genel Müdürlüğü Jeoloji Etütleri Dairesi, CBS Uygulamaları Birimi, Tmmob
Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi, 02-06 Kasım. İZMİR
Delikanlı, M. 2010. Coğrafi Bilgi Sistemi İle Yaka (Gelendost, Isparta)
Bölgesinin Heyelan Duyarlılık İncelemesi, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsü, KONYA
MTA. 2008. Çankırı İli ve Kentsel Alanların (İl-İlçe Merkezleri) Yerbilim
Verileri, Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü Jeoloji Etütleri Dairesi,
ANKARA
AFAD. 2015. Bütünleşik Tehlike Haritalarının Hazırlanması Heyelan ve
Kaya Düşmesi Temel Klavuzu, T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi
Başkanlığı, ANKARA
20
344
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2
346
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
KARABAĞLAR
KARABAĞLAR
(İZMIR)
(İZMIR)
HEYELANLARININ
HEYELANLARININ
MÜHENDİSLİK
MÜHENDİSLİKJEOLOJİSİ
JEOLOJİSİ
Prof.Recep
Dr. Recep
KILIÇ 1*, Koray
KILIÇ 1*, Koray
ULAMIŞ 1,
ULAMIŞ 1,
Süheyla
Süheyla
OKUYUCU
OKUYUCU2 ve Müjdat
2 ve Müjdat
YAMAN 2
YAMAN2
1 1
AnkaraAnkara
Üniversitesi,
Üniversitesi,
Mühendislik
Mühendislik
Fakültesi,
Fakültesi,
JeolojiJeoloji
Mühendisliği
Mühendisliği
Bölümü,Bölümü,
06100,06100,
AnkaraAnkara
2
Şehircilik
2
Şehircilik
ve Çevre
ve Çevre
Bakanlğ,
Bakanlğ,
Mekansal
Mekansal
Planlama
Planlama
Genel Genel
Müdürlüğü,Yerbilimsel
Müdürlüğü,Yerbilimsel
Etüdler
Etüdler
Daire Daire
Başkanlğ,
Başkanlğ,
AnkaraAnkara
* İletişim:
* İletişim:
rkilic@ankara.edu.tr
rkilic@ankara.edu.tr
ÖZET
ÖZET
Yerleşim
Yerleşim
alanlarnn
alanlarnn
planlanmasnda
planlanmasnda kütle kütle
hareketlerinin
hareketlerinin
mühendislik
mühendislik
jeolojisi
jeolojisi
özelliklerinin
özelliklerinin
incelenmesine
incelenmesineihtiyaç ihtiyaç
bulunmaktadr.
bulunmaktadr.Bu çalşmada
Bu çalşmada
İzmir,İzmir,
Karabağlar
Karabağlar İlçesindeki
İlçesindekiheyelanlarn
heyelanlarn mühendislik
mühendislik jeolojisi
jeolojisi
incelenmiştir.
incelenmiştir. İnceleme
İnceleme alan alan
Üst Üst Kretase-Paleosen
Kretase-Paleosen yaşl yaşl
Bornova
Bornova
Karmaşğ,
Karmaşğ,
Miyosen Miyosen
yaşl yaşl
killi kireçtaş
killi kireçtaş
ile Kuvaterner
ile Kuvaterner
yamaç yamaç
molozundan
molozundan
oluşmakta
oluşmakta
olup, olup,
normal normal
ve doğrultu
ve doğrultu
atmlatml
faylarnfaylarn
etkisietkisi
ile eğim
ile eğim
kazanmş
kazanmş
bir basnç
bir basnç
srt niteliğindedir.
srt niteliğindedir.
Heyelanlarn
Heyelanlarn boyutlar
boyutlar
arazidearazide
belirlenmiş,
belirlenmiş,
kayma kayma
yüzeylerinin
yüzeylerinin
derinlikleri
derinlikleri
belirlemek
belirlemekve yeralt
ve yeralt
su seviyesini
su seviyesini
ölçmekölçmek
için derinlikleri
için derinlikleri
10 m 10 ile m
35ile
m 35arasnda
m arasnda
52 adet 52 sondaj
adet sondaj
ve hervebiri
her3.5
birim3.5
olan
m olan
9 araştrma
9 araştrma
çukuru çukuru
açlmştr.
açlmştr.
Kayma Kayma
derinliğinin
derinliğinin
belirlenmesinde
belirlenmesindeS-dalga
S-dalga
hz kesitlerinden
hz kesitlerinden de yararlanlmştr.
de yararlanlmştr. İncelemeİnceleme
alann
alann
oluşturan ŞamlŞaml
oluşturan
Tepe’nin
Tepe’nin
güney, güney,
bat vebatkuzeyinde
ve kuzeyinde olmakolmak üzereüzere
toplam toplam
58 adet 58 heyelan
adet heyelan
belirlenmiştir.
belirlenmiştir.
Heyelanlar,
Heyelanlar,
MiyosenMiyosen
yaşl yaşl
karbonatl
karbonatl
seviyeler
seviyeler
ile çakl,
ile çakl,
kum kum
ve siltvemercekleri
silt mercekleribulunduran
bulunduran
kil içerisinde
kil içerisinde
gelişmiştir.
gelişmiştir.
Heyelanlar,
Heyelanlar,
geriyegeriye
doğrudoğruilerleyerek
ilerleyerekdaha daha genişgenişsahalarsahalar
da etkilemeye
da etkilemeye başlamştr.
başlamştr.
Heyelanlarn
Heyelanlarn
kabarma kabarma
ve akmave akma
bölgelerinde
bölgelerindedaha daha
küçükküçük
boyutlu
boyutlu
çok sayda
çok sayda
ikincilikincil
yenilmeler
yenilmeler
mevcuttur.
mevcuttur.
Kayma Kayma
yüzeylerinden
yüzeylerindenalnanalnan
örselenmemiş
örselenmemiş
örneklerin
örneklerin
dorukdorukve artk
ve artk
dayanmdayanm
parametreleri
parametreleri
makaslama
makaslamadeneyleri
deneyleri
ile ile
1 1
347
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1. GİRİŞ
En yaygn doğal afetlerden olan heyelanlarn incelenmesi ve gerekli
önlemlerin alnmas arazi kullanmnda yer seçiminde önemli bir faktördür
(Varnes, 1984). İller Bankas Genel Müdürlüğü’nün 1994 ylnda
hazrlamş olduğu ve 21.09.1994 tarihinde onaylanan “Uzundere-İzmir
Belediyesi İmar Planna Esas Jeolojik Etüd Raporu”nda Karabağlar
bölgesinin kireçtaş ve marndan oluştuğunu belirtmiş, mevcut ve muhtemel
heyelan nedeni ile "Afete Maruz Bölge" olarak tanmlamştr. İzmir ili,
Karabağlar ilçesi snrlar içinde Şaml Tepe (204 m) ve çevresindeki alan,
heyelanlar nedeni ile 6306 sayl kanun kapsamnda 2012 ylnda Bakanlar
Kurulu karar ile “Yaplaşma Riskli Alan” ilan edilmiştir. İnceleme alannda
heyelanlarn mühendislik jeolojisi konusunda her hangi bir çalşmaya
rastlanlmamş olup, imar planna esas ve imar plan revizyonuna yönelik
Dokuz Eylül Üniversitesi ve İller Bankas tarafndan çalşmalar yaplmştr.
İzmir ili, Karabağlar İlçesi’nde (Şekil 1) heyelanlarn boyutlar ve
oluşum mekanizmalar arazi gözlemleri, jeoteknik amaçl sondajlar ve
jeofizik yöntemlerle incelenerek mühendislik jeolojisi haritas
348
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2. JEOLOJİ
İnceleme alan ve çevresinde en yaşl birim Paleozoyik yaşl gnays ve
şistlerdir (Şengör vd., 1984). Üstüne tektonik dokanakla Üst Kretase-
Paleosen yaşl Bornova Karmaşğ gelir (Erdoğan, 1990). Bu birimlerin
üzerine açsal uyumsuz Alt Miyosen-Erken Pliyosen kireçtaş ve marn
gelmektedir (Ylmaz, vd.,2000; Genç, vd, 2001). İnceleme alann
çevreleyen dereler boyunca güncel alüvyon ve güneyde Uzundere yatağ
civarnda kalnlğ 1.0-7.0 m. arasnda değişen dolgu yer almaktadr (Klç,
2013). İzmir fay eğim atml normal bir fay olup Holosen’de yüzey
yrtlmasyla sonuçlanan büyük depremlere kaynaklk etmiştir. Tuzla fay,
Izmir’in güneybatisinda Gaziemir ile Doganbey arasinda KD-GB genel
uzanimli sağ yanal doğrultu atml fay katakterindedir (Emre, vd. 2005).
İnceleme alan; İzmir fay ve Tuzla Fay Zonu arasnda kalan dar bir alanda
349
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3. ARAZİ ÇALIŞMALARI
İnceleme alanndaki heyelanlarn konumlar, arazinin en belirgin
yükseltisi olan Şaml Tepe (204 m)’nin güney, bat ve kuzey yamacnda
olmak üzere ayrlmştr (Şekil 2). Heyelanl alanda derinlikleri 10 ile 35 m
arasnda değişen 52 adet sondaj yaplmştr. Sondaj kuyularna plastik
borular yerleştirilerek yeralt suyu seviyesi ölçümleri yaplmştr. Yeterli
sayda sondaj olmayan yerlerde 9 adet herbiri 3.50 m derinliğinde araştrma
çukuru açlarak kesme kutusu deneyleri için örnekler alnmştr. Ayrca, 7
adet kesit hattnda sismik krlma yaplarak zeminlerin S-dalga hzlar
belirlenmiştir (Klç, 2013; Altundağ, 2013).
(a)
350
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
(b)
Şekil 2. Güney yamaçtaki heyelan (Kuzeye bakş) (a) ve bat yamacndaki
kayma düzlemi (b)
4. LABORATUVAR İNCELEMELERİ
Sondajlar ve araştrma çukurlarndan alnan kayma düzlemini oluşturan
killerin doğal su içeriği, tane boyu dağlm, kvam limitleri, doğal birim
ağrlğ belirlenerek snflamalar yaplmştr (Çizelge 1). Ayrca
örselenmemiş örneklerde pik ve artk makaslama parametreleri
konsolidasyonlu-drenajsz (CU) şartlarda belirlenmiştir.
351
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
17 15 10 18 19 1.083 0.868
20 16 4 18 19 1.149 0.936
CL- 18 16 4 18 19 1.107 0.794
CH
25 19 5 18 19 1.043 0.812
11 18 5 18 19 1.219 0.801
20 14 8 18 19 1.030 0.895
21 23 8 18 19 1.071 0.859
c':Artk kohezyon, ':Artk içsel sürtünme açs, n:Doğal birim ağrlk, sat:Doygun birim
ağrlk, FS:Güvenlik says
5. MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ
İnceleme alannda Miyosen yaşl karbonatl seviyeler ile çakl ve kum
mercekleri içeren killerde 58 adet heyelan gelişmiştir. Karbonatl seviyeler
genelde yüksek kotlarda olup, bu seviyelerin altndaki doygun killerden
itibaren kaymalar gerçekleşmiştir. İnceleme döneminde yeralt su seviyesi
1.0 m ile 7.5 m arasnda değişmektedir. Şaml tepenin güneyindeki eğimler
% 15-20 arasnda, kuzeyindeki eğim %14-18 arasnda ve batsndaki eğim
%17-22 arasnda değişmektedir. Şaml Tepe’nin güneydeki yenilmeler alt
kotlardan başlayarak kuzeye doğru ilerleyerek heyelann uauznluğunu ve
ksmen genişliğini arttrmştr. Arazide kuzey ve bat yamaçtaki heyelenlar
güney yamaca göre daha sğ şekilde gelişmiştir. Güney yamaçtaki en büyük
heyelann uzunluğu 600 m, genişliği 450 m ve kayma derinliği en çok 20
m'dir. Kuzey ve bat yamaçtaki heyelanlar daha sğ şekilde gelişmiş olup;
bat yamaçta kayma derinlikleri 9.0 m ile 13.0 m, kuzey yamaçta ise 7.0 m
ile 10 m arasnda değişmektedir. Heyelanlarn dağlm 1/1000 ölçekli
topoğrafik ahrita üzerine işlenmiştir (Şekil 3).
352
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
353
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6. DURAYLILIK ANALİZLERİ
Analizler statik koşulda analizler Bishop (1955) yöntemine göre geriye
dönük yaplarak artk kohezyon ve içsel sürtünme açlar belirlenmiştir.
Statik şartlarda yaplan analizlerde şevlerde güvenlik says 1.03 ile 1.219
arasnda değişmektedir (Şekil 4).
354
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
355
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
7. SONUÇ VE ÖNERİLER
Heyelanlarn hepsi gri, bej ve yer yer krmzms renkli, suya doygun
Miyosen yaşl killerin üzerindeki yamaç molozunda oluşan dairesel tipte
geriye doğru ilerleyen türdedir. Miyosen killerdeki yenilmeler de birimin
kendi içinde gelişmiştir. Güney yamaçta otoyoldan itibaren eğim artarak
heyelanlarn G-GD'sunda %22, kuzey ve bat yamaçlarda ise en fazla %18
olarak belirlenmiştir. Heyelanlarn topuklarndan itibaren eğim %5-%10
aralğna düşmektedir.
Güney yamaçtaki en büyük heyelann uzunluğu 600m, genişliği 450 m
ve kayma derinliği 20 m'dir. Kuzey ve bat yamaçtaki heyelanlar daha sğ
şekilde gelişmiş olup; bat yamaçta kayma derinlikleri 9-13 m, kuzey
yamaçta ise 7-10 m arasndadr.
Durayllk anazlizlerinde toplam 14 kesit hattnda farkl doğrultularda
gelişmiş heyelanlar için psödostatik katsay ile güvenlik saysnn değişimi
incelenmiştir. Limit dengeyi sağlayan katsay, inceleme alan ve
çevresindeki en yüksek deprem büyüklüğünün 6.5 olduğu da gözönüne
alnarak 0.05 olarak seçilmiştir.
10
356
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
KAYNAKLAR
Altundağ, E., 2013. İzmir İli, Karabağlar İlçesi, 540 Hektarlik Alanin 1/1.000
Ölçekli İmar Planna Esas Jeolojik-Jeoteknik Etüd Raporu, 241 S.
Bishop, A. W., 1955.The use of slip circle in the Stability Analysis of Earth Slopes.
Geotechnique, 5 (1), 7-17.
Corps of Engineers, 1982. Slope stability manual EM-1110-2-1902. Washington,
D. C. Department of the Army, Office of the Chief of Engineers.
Emre, Ö., Özalp, S., Doğan,A., Özaksoy, V., Yldrm, C., Göktaş, F., 2005. İzmir
Yakn Çevresinin Diri Faylar ve Deprem Potansiyelleri. MTA Raporu, 10754,
86s.
Erdogan, B., 1990, Izmir–Ankara Zonu’nun Izmir ile Seferihisar arasindaki
bölgede stratigrafik özellikleri ve tektonik evrimi, TPJD Bülteni, 2, 1–20.
Genç,S.C., Altunkaynak, S., Karacik, Z., Yazman, M., Yilmaz, Y., 2001, The
Çubukludag graben, south of Izmir: tectonic significance in the Neogene
geological evolution of the Western Anatolia. Geodinamica Acta, 14, 1–12.
Hynes-Griffin M.E., Franklin A.G., 1984. Rationalizing the seismic coefficient
method. U.S. Army Corps of Engineers Waterways Experiment Station,
Vicksburg, Mississippi, GL-84-13, 21 p.
Jibson, R.W., 2011, Methods for assessing the stability of slopes during
earthquakes-a retrospective: Engineering Geology, 122, 43-50.
11
357
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
12
358
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
OLTU-YUSUFELİ (ERZURUM-ARTVİN)
KARAYOLU HEYELANININ
JEOLOJİK VE JEOTEKNİK
DEĞERLENDİRİLMESİ
ÖZET
Ayvalı barajı projesi kapsamında mevcut karayolunun göl su kotu
altında kalması nedeni ile Oltu- Yusufeli karayolu relokasyonu
gerçekleştirilmiştir. Barajın su tutmasının ardından gölalanı sol sahilinde
büyük çaplı bir kütle hareketi başlamış ve relokasyon yolunun kapanmasına
neden olmuştur. Olyu Çayı volkanitleri içerisinde yer alan heyelan kütlesi
ve kırıkları arazi çalışmaları ile ayrıntılı olarak haritalanmıştır. Arazi
çalışmalarında heyelanın birbirine paralel gelişmiş, altere ve killeşmiş
zonlar içeren uzun süreksizlik düzlemleri boyunca hareket ettiğini
göstermiştir. Elde edilen arazi verileri heyelanın topukta kama tipi
yenilmeler ile başlayıp, oluşan kamaların birbirini tetikleyerek ilerleyen
zaman içerisinde büyük bir kütlesel hareketi tetiklediğini göstermiştir.
Heyelan kütlesi için yapılan stabilite analizleri ile kütlenin üst kotlardan
başlayarak 970m kotuna kadar hafifletme kazısı yapılmasına karar verilmiş
ve projelendirilmiştir.
GİRİŞ
Ayvalı Barajı’nın su tutmasının ardından sol sahil göl alanında büyük
bir kütle hareketi gelişmiştir. Meydana gelen heyelan nedeni ile Oltu-Olur
1
359
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2
360
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3
361
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4
362
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5
363
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6
364
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
oluşturduğu görülmüştür (
Şekil 5). Bu çizgisel hatlar üst kotlara doğru yer yer sonlanmakta ve
birinin sonlandığı yerde birkaç metre mesafede diğeri başlamaktadır.
Birbirine paralel şekilde gelişmiş bu kırıklar sıçramalı bir kırık geometrisi
oluşturmaktadır. Taç kısmına yakın alanda yamaç örtüsü içindeki kırıklar
boyunca yaklaşık 0.5m genişliğinde açılmalar ve 1 – 1.5m düşey
yerdeğiştirmeler saptanmıştır. Heyelanın ana kütlesi doğudan ve batıdan
7
365
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Şekil 5). Bu hatlar heyelanın taç kısmına KB-GD uzanımlı bir başka
süreksizlik ile kama oluşturmaktadır.
Heyelan kütlesinin üst kotlarında gözlenen şiddetli deformasyon
karayolunda aynı ölçüde görülmemektedir. Bu nedenle heyelan topuğunun
karayolunu yakın bir alanda olduğu ve kayma düzleminin karayolundan
birkaç metre alt kotlardan geçtiği öngörülmüştür. Arazi çalışmaları
sırasında barajdaki su kotu yaklaşık 925m’de olduğundan heyelan
düzleminin taban kotu net olarak tespit edilmemiştir. Karayolunda ve istinat
8
366
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
9
367
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
10
368
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
HEYELANIN DEĞERLENDİRİLMESİ
Kaya kütlesi içerisinde birbirine dik olarak gelişmiş uzun kırıklar
kamalar oluşturma ve kaya kütlesinin alttan başlayarak yukarı doğru parça
parça kaymasına neden olmaktadır. Alt kotlarda başlayan kama tipi
kaymalar üstteki blokların önünü açmakta ve yeni kaymaların gelişmesine
neden olmaktadır. Muhtemelen heyelanın ilk oluşmaya başlaması kütlenin
en kuzeyindeki kamalarda başlamış ve domino etkisi ile diğer blokların
hareketi bunu izlemiştir. Kama şeklinde başlayan hareketler heyelan kütlesi
içinde belirli bir alanın üzerine çıktığında kayma daha karmaşık bir yapı
kazanmakta ve kayan bloklar birbirleri ile çok daha karmaşık bir etkileşim
haline geçmektedir.
Yapılan yüzey araştırmaları heyelanı yaratan kütlenin çok uzun
zamandır eşik değerde durduğunu, ve herhangi bir etken ile tetiklenerek
harekete geçtiği şeklinde veriler sunmuştur. Heyelan kütlesini analiz etmek
ve kayan kütlenin boyutlarını değerlendirebilmek amacı ile kayma yönüne
paralel ve heyelanın en uzun ekseni boyunca 4 farklı jeolojik kesit
alınmıştır. Alınan kesitlerde heyelan düzlemi taban kotu tahmini olarak
değerlendirilmiş ve karayolundaki deformasyon miktarı göz önünde
bulundurularak yaklaşık 925m’de olacağı düşünülmüştür. Ancak göldeki
suyun heyelan kütlesi topuğunda pozitif yönde bir etki uyguladığı
düşünülerek, heyelan kayma düzlemi minimum işletme su seviyesi olan
908m’den geçebileceği kabulü ile en kötü senaryo değerlendirilmiştir (Şekil
6).
11
369
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Karayolu
14
372
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
SONUÇLAR
Ayvalı barajı sol sahil heyelanı Oltu Çayı volkanitleri içerisinde 1028m
ile 908m arasında gelişmiştir. Oldukça kırıklı ve çatlaklı yapıya sahip olan
andezit ve aglomeralar süreksizlik düzlemleri boyunca altere olmuş ve
killeşmiş zonlar içermektedir. Bu zonlar kaya kütlesinin zayıflamasına ve
yenilmesine neden olmuştur. Heyelan kırıklarının haritalanması ve ana kaya
içerisinden alınan süreksizlik ölçümleri ana heyelan kütlesinin KKD-GGB
ile KB-GD yönünde uzanan devamlı süreksizlikler ile sınırlanmakta
olduğunu göstermiştir. Heyelan kütlesi bu süreksizlik düzlemleri boyunca
kuzeydoğu yönünde hareket etmektedir. Alınan süreksizlikler ile yapılan
kinematik analizlere göre, heyelanın kama tipi kaymalar ile başladığı ancak
oluşan her bir kamanın domino taşı şekilde bir üsttekini tetiklemesi ile
karmaşık bir yapı kazandığını göstermiştir. Heyelan kütlesi için geri analiz
metodu uygulanarak iç sürtünme açısı 31° tespit edilmiştir. Kaya kütle
15
373
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
KAYNAKLAR
Look., B. 2007. Hand Book of Geotechnical Investigation and Design Tables.
Konak, N. ve Hakyemez, H. Y. 2001. Tectonic untis of the easternmost part
of the Pontides: Stratigraphical and structural implications. Derman, A. S., Toksoy,
F. Ve Yılmaz, E. (ed). In: Proceedings of the 2th Int. Symp. on the Petroleum
Geology and Hydrocarbon Potential of the Black Sea Area, 93-103, Turkish
Association of Petroleum Geologist, Spec. Publ. 4.
Konak, N. ve Hakyemez, H. Y. 2009. 1:100.000 ölçekli Türkiye Jeoloji
Haritaları Serisi, Tortum – G47 Paftası ve açıklamalı kitapçığı, MTA Jeoloji
Etütleri Dairesi, Ankara.
16
374
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖZET
Mart 2015 tarihinde ilksel hareketi gözlenmeye başlayan Devrek Heyelanı
(KB Türkiye) boyutu ve hareketi nedeniyle sıra dışı özellikler sunmuştur.
Heyelan, yerleşim alanlarını etkilemesi nedeniyle önem kazanmış; biri okul
binası olmak üzere 30’un üzerinde binanın ağır hasarlı / enkaz olmasına, bir
bölümünün hafif ve orta hasar görmesine neden olmuştur. Devrek Heyelanı,
aynı zamanda, yapım aşamasındaki Devrek – Ereğli Karayoluna zarar
vermiştir. Bununla birlikte, Karşıyaka Mahallesinde yerleşik ~ 180’nin
üzerinde konut tedbir amaçlı boşaltılmıştır. Devrek Heyelanı, ilk olarak
Mart 2015 tarihinde ilksel hareketinin etkilerini taç bölgesi olan Nizamlar
Köyü yolunun hemen alt tarafındaki bölgede kırılmalar ve kopmalar
şeklinde göstermeye başlamıştır. Ardından Haziran ayına kadar olan zaman
diliminde muhtemelen dönem yağışlarının da etkisiyle kütle olgunlaşmaya
başlamış olup, ana hareketine başlamıştır. Haziran ayının son haftasından
itibaren hareket oldukça hızlanmış ve günümüzdeki konumuna yakın haline
iki aylık bir süre içerisinde gelmiştir.
Devrek Heyelanı, dört ana kısımdan oluşmaktadır. Bunlardan; Üst Ana
Kütle, kendi içerisinde ardışık olarak bulunan eski heyelan kütlelerinden
oluşur. Bu kütleler yaklaşık 700 metre uzunluğunda, yer yer 150 metre
genişliğe varmaktadır. Bu kütlelerin hareketi ilerleyici (progressif) kütle
hareket tarzında gerçekleşmiş, yani heyelanın gelişimi, büyümesi, ilerleme
375
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
yönünde devam etmiştir. Üst Yan Kütle ise; yaklaşık 620 metre
uzunluğunda ve yer yer 200 metre genişliktedir. Bu kütle, Üst Ana
Kütle’nin hareketini takiben zaman içerisinde aktif hale gelmiştir. Alt Kütle
ile Üst Kütleler arasında bulunan Kanal olarak adlandırılan bölüm ise 180
metre uzunluğunda, ortalama 40 metre genişliktedir. Kanal yapısı Üst Ana
Kütleden akarak gelen suya doygun malzemeyi Alt Kütle’ye aktarmıştır.
Alt kütle, Üst Kütle’nin hacmen suya doygun kesimi ile itelenmiş ve
tetiklenmiş bir kütledir. Bu kütlenin uzunluğu yaklaşık 700 metre, genişliği
ise yer yer 360 metrelere varmaktadır. Yerleşim alanlarının hemen hepsi bu
kütlenin üzerinde bulunmaktadır. Zaman içerisinde Üst Ana Kütle’nin
hareketi ters yönde devam etmiş ve retrogressif hareket tarzıyla kütlenin taç
bölgesi geriye taşınmıştır. Alt Kütle üzerinde genel olarak hareketin
ilerleme yönüne dik olarak gelişmiş, derinliği yer yer 2 metrelere varan
çatlaklar gözlenmiştir. Bu çatlakların büyük bir bölümü yanal yayılmayı
işaret ederken, kütlenin dönmeye başladığı orta bölümündeki çatlaklar ise
daha çok burulmayı göstermektedir.
376
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖZET
Amasya ilini, batı yönünde kuzey – güney doğrultuda geçmesi
planlanan Amasya Çevre Yolu projesine ait devam eden yapım çalışmaları
sırasında, şehrin batı kesiminde yer alan Bağlarüstü mevkii Yuvacık Köyü
civarında geçmiş dönemde Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü
(MTA) tarafından da indekslenmiş ~1510.00 metre uzunluğunda ve
~380.00 metre genişliğindeki eski heyelan kütlesi içerisinde; aktif
tektonizma, yoğun yüzey – yeraltı suyu hareketleri ve çalışma alanında
izlenen birimlerin jeolojik – jeomekanik özellikleri sonucu bir kütle
hareketi meydana gelmiştir.
Gerçekleşen birinci kütle hareketi sonrası heyelan çanağı yamaçlarında
azalan kohezyonun da etkisiyle kuzeydoğu yönünde yer alan vadiye doğru
daha düşük hızlarda ikinci bir kütle mobilize olmaya başlamıştır.
Heyelan topuğunda Amasya kentine ait yerleşim alanlarının; içerisinde
ise Amasya İline doğalgaz dağıtımı yapan Ana Nakil İstasyonu ‘nun
bulunduğu kütle hareketi sonucunda, Km: 6+030.00 kesiminde yapım
çalışmaları devam eden altgeçit yapısı kazıkları ve tabliye betonunda birkaç
santime varan çatlaklar oluşmuştur. Gerçekleşen kütle hareketinin Amasya
Çevre Yolu projesine olan etkisinin ortadan kaldırılması amacıyla,
Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) tarafından araştırma ve önlem
1
377
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1. GİRİŞ
Amasya Çevre Yolu yapım çalışmaları sırasında, proje güzergahının
Km: 5+700 – 6+300 kesiminde (Yuvacık Köyü Bölgesi), Maden Tetkik ve
Arama Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Heyelan Envanteri
Haritaları” nda heyelan sahası olarak kayıt altına alınmış ~1510.00 metre
boyunda, ~380.00 metre genişliğindeki eski heyelan kütlesi içerisinde
~1050.00 metre boyunda ve ~180.00 metre genişliğinde bir kütle hareketi
meydana gelmiştir. Gerçekleşen kütle hareketi; topoğrafik – atmosferik
koşullar, tektonizma, yüzey ve yeraltı suyu hareketleri, kayaçların
jeomekanik özellikleri, eski heyelan kütlesi bölgesinin Yerel İdarelerce
hafriyat döküm sahası olarak kullanılması, vb. etkenler sonucu gelişmiştir.
Kütle hareketi sonrasında saha üzerinde oturma, kabarma, gerilme çatlakları
ile ondülasyon nitelikli bir kısım deformasyonlar ve Km: 6+038.525
kesiminde yer alan kazıklı altgeçit köprüsünde de çatlaklar oluşmuştur.
Meydana gelen kütle hareketi sonucunda Amasya İline doğalgaz nakleden
ana dağıtım istasyonu da aktif heyelan içerisinde kalmış ve gerçekleştirilen
araştırma çalışmaları sırasında yavaş hızlarda ikinci bir kütle de mobilize
olmaya başladığı tespit edilmiştir.
2
378
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2. ARAŞTIRMA ÇALIŞMALARI
İnceleme alanında stabilite sorunları yaşanan kesim ile ilgili olarak,
proje alanının güncel zemin koşullarının belirlenmesi, heyelana ait kayma
düzlemi derinliğinin, hareket yönünün ve hızının tespit edilmesi ve çalışma
alanında önlem uygulama tasarımına esas teşkil edecek verilerin saptanması
amacıyla; sahada ön çalışmalarla yerinde incelemeler yapılmış, söz konusu
bölge ve içerisinde kalan yapıların mevcut durumları incelenmiş ve bu
doğrultuda jeolojik – jeoteknik araştırma programı hazırlanmıştır.
Sahada öngörülen araştırma çalışmaları kapsamında, 105.00 hektarlık
bir alanda güncel harita alımı ve mühendislik jeolojisi haritalaması
gerçekleştirilmiş, 17 lokasyonda 1010.00 metre temel araştırma sondajı ve
967.00 metre inklinometre tesisi yapılmış, 8 adet lokasyonda toplam 225.00
metre piezometre kuyusu imal edilmiş, elektrot açıklığı 6.00 metre olan 6
profilde toplam 1980.00 metre çoklu elektrotlu rezistivite tomografi profili
3
379
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4
380
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Çalışma alanı esas olarak; tabanda anakayayı temsil eden Triyas yaşlı
Turhal Grubu üyesi metavolkanitler, metatortullar, şist, grafitşist ve mermer
türü kayaçlardan oluşur. Turhal Grubu üzerine tektonik çizgisellikle Üst
Jura – Alt Kretase yaşlı Ferhatkaya formasyonuna ait kireçtaşları ile yer yer
çakıltaşı ve ince taneli kumtaşı birimleri gelmektedir. Proje alanında
Ferhatkaya formasyonunun Turhal Grubu üzerinde doğrudan gözlenmediği
daha düşük kotlu kesimlerde ise Turhal Grubu üzerinde örtü şeklinde
Pliyokuvaterner yaşlı eski akarsu çökellerini görmek mümkündür. Çeşitli
fazlarda ve bir kısmı yukarıda da ifade edilen süreçler içerisinde gelişmiş
olan tektonik aktivitelere bağlı olarak yoğun şekilde kıvrımlanma, ezik zon
ve faylanma ile karakterize olan bu birimler, derinliğe koşut olarak düzensiz
bir ayrışma paternine sahiptirler. Bölgede gerçekleşen paleotektonik
süreçler, düşük jeomekanik özelliklere sahip anizotropik ve heterojen
nitelikli bir kaya kütlesinin oluşmasına yol açmıştır. Bu bağlamda;
Kaya kütleleri kendi içerisinde sık aralıklarla küçük litoloji
değişiklikleri, düzensiz alterasyon ve ayrışma zonları içermektedir,
Dayanım özellikleri açısından kütle içerisinde “kaya” birimlerinden
“zemin” birimlerine kadar değişik malzemelerle karşılaşılmaktadır,
Kaya kütlesinde çok sayıda ezilme zonu ve faydan oluşan karmaşık bir
yapı izlenmektedir,
Turhal Grubu içerisinde az geçirimli – geçirimsiz kabul edilen bazı
birimlerin kırık, çatlak sistemleri nedeni ile geçirimli özellikler
sunduğu gözlenmektedir.
Proje alanında gerçekleştirilen mühendislik jeolojisi haritalaması
çalışması sonucunda, sahada Bağlarüstü – Yağmur – Yavru yerleşimleri
doğrultusunda gerçekleşen KD – GB yönlü sıkışmaya bağlı olarak, çok
sayıda çizgisellik, fay, bindirme, ezik zon, antiklinal, senklinal vb. tektonik
yapı tespit edilmiştir. Yuvacık Köyü ‘nün de içerisinde bulunduğu tektonik
vadiler ve faylı boyunlar ile bölümlenmiş çalışma alanında, sıkışma
tektonizmasına koşut olarak biriken gerilmeler sonucu; çeşitli
büyüklüklerde, geniş yayılımlı, farklı zamanlı ve ardışık bir grup kütle
hareketi meydana gelmiş ve bu sayede biriken gerilmeler bir miktar deşarj
olmuştur. Sahada izlenen paleo heyelan sekileri ile heyelan malzemesi
5
381
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6
382
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
c d
7
383
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
8
384
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
600
Hme
550
Hma
500 Trtg Hme
450
Trtg
400 Trtg
350
300
250
-1.2 -1.1 -1.0 -0.9 -0.8 -0.7 -0.6 -0.5 -0.4 -0.3 -0.2 -0.1 0.0 0.1 0.2 0.3 0.4 0.5 0.6 0.7
(x 1000)
9
385
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
300 300
250 250
-1.2 -1.1 -1.0 -0.9 -0.8 -0.7 -0.6 -0.5 -0.4 -0.3 -0.2 -0.1 0.0 0.1 0.2 -1.2 -1.1 -1.0 -0.9 -0.8 -0.7 -0.6 -0.5 -0.4 -0.3 -0.2 -0.1 0.0 0.1
(x 1000) (x 1000)
10
386
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
11
387
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
600
Hme
550
Hma
500 Trtg Fst=24000 kN/m
450
Trtg
400
350
300
250
-1.2 -1.1 -1.0 -0.9 -0.8 -0.7 -0.6 -0.5 -0.4 -0.3 -0.2 -0.1 0.0 0.1
(x 1000)
Şekil.9. İki sıra kazık ve jet grout zemin iyileştirmesi alternatifi bileşke
kuvvet analizi
12
388
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5. KAYNAKLAR
Akay E., Herece E., 2013, 1:100.000 Ölçekli Jeoloji Haritası, Çorum G35 Paftası,
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Ankara, Türkiye.
Alp, D., 1972, Amasya Yöresinin Jeolojisi, İstanbul Üniversitesi. İstanbul,
Türkiye.
ASTM, D2434–68, D2113–99, D5092–04, D1586–99, D5434–03, D5079–02,
D4719–00, D4750–87, D4220–95 Standarts, American Society For Testing And
Materials.
Clarke, B., G., 1995, “Pressuremeters in Geotechnical Design”, Chapman & Hall,
Glasgow, 1st Edition.
Duman T.Y., Olgun Ş., Çan T., vd., 2007. 1:500.000 Ölçekli Türkiye Heyelan
Envanteri Haritası, Sinop Paftası ve Kitabı, Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü, Ankara, Türkiye.
Emre, Ö., Duman, T.Y., Özalps, S., 2011. 1:250.000 Ölçekli Diri Fay Haritası
Serisi, Çorum(NK 36-16) Paftası, Seri No:30, Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü, Ankara, Türkiye.
Ketin, İ., Erentöz, C., 1962, 1:500.000 Ölçekli Türkiye Jeoloji Haritası, Sinop
Kitabı, Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara, Türkiye.
KGM, 2013, Karayolları Teknik Şartnamesi, Karayolları Genel Müdürlüğü,
Ankara, Türkiye.
KGM Ar-Ge, 2015, Heyelan Tanımlama ve Veri Oluşturma Kılavuzu,
Karayolları Genel Müdürlüğü, Ankara, Türkiye
Krahn, J., 2004, “Stability Modeling with SLOPE / W An Engineering
Methodology”, GEO-SLOPE/W International Ltd., Calgary, Canada.
MTA, 1980, Kuzey Anadolu Fayı – Kırşehir Masifi Arasının Temel Jeolojisi :
MTA Rapor No: 6722 Amasya Turhal Sivas Tokat Akdağ Madeni Çorum, Maden
Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Ankara, Türkiye
SAP 2000 Version 15 Users Manual, 2011, CSI, Berkeley, California, USA.
TADB, 2005, Araştırma Mühendislik Hizmetleri Teknik Şartnamesi, Teknik
Araştırma Dairesi Başkanlığı, Ankara, Türkiye.
Tekeli O., Yurtsever A., 1974, 1:25.000 Ölçekli Jeoloji Haritası, Çorum G35-c1
Paftası, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Ankara, Türkiye.
Uğuz, M.F., Sevin M., Duru M., 2002, 1:500.000 Ölçekli Türkiye Jeoloji Haritası,
Sinop Paftası, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Ankara, Türkiye.
13
389
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
390
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖZET
Heyelan afeti ülkemizde en çok zarar veren afet türlerinden biridir.
Oluşum sürecinde jeolojik ve meteorolojik koşullarn oldukça etkili olduğu
heyelanlar, ülkemiz genelinde dağlm göstermektedir. Oluşum
mekanizmalar ve heyelan tipleri bölgeden bölgeye değişim gösterse bile
günümüzde heyelan olaylarn analiz etmek ve onlarla mücadele etmek
mümkün durumdadr.
Ülkemizde, diğer afet türlerinde olduğu gibi heyelanlarn da meydana
getirdiği zararlarn en aza indirgenmesi çalşmalar yürütülmektedir. Bu
kapsamda ilk olarak haritalama çalşmalarnn yaplmas gerekliliği kabul
gören bir gerçektir. Haritalamada, ölçek çalşmalarn niteliğini etkileyen
önemli bir faktördür. Bu nedenle bölgesel ve yerel ölçeğe hitap edebilen
orta ölçekli çalşmalarn öncelikle yürütülmesi gerektiği Başkanlğmz
tarafndan öngörülmektedir.
Envanter, duyarllk, tehlike ve risklerin belirlenmesi işlem sralamas
içerisinde, ilk önce yaplmas gereken olmuş heyelanlara ait envanterin
oluşturulmas çalşmalar Başkanlğmzca halihazrda yürütülmektedir.
Orta ölçekte yürütülen envanter toplama çalşmalar, heyelan duyarllk
analizlerinin temelini oluşturacaktr. Araziden toplanan verilerin saysal
ortama aktarlmas için Coğrafi Bilgi Sistemleri kullanlmakta ve veri gerek
grafik, gerekse öznitelik olarak mekânsal ortama taşnmaktadr.
1
391
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1. GİRİŞ
Heyelan duyarllğ kavram; heyelan oluşumunda etkin olduğu
düşünülen jeolojik, topoğrafik ve çevresel parametreler gibi hazrlayc
parametrelerin dikkate alnarak, gelecekte heyelan gelişmesi olas alanlarn
göreceli olarak snflandrlmas şeklinde tanmlanmaktadr (Varnes, 1984;
Aleotti ve Chowdhury, 1999; Fell vd. 2008a; Van Westen vd., 2008). Bu
392
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
tanm ayn zamanda, var olan veya gelecekte meydana gelmesi olas
heyelanlarn yeri, alansal yaylm veya büyüklüğü ve mekânsal dağlmnn
belirlenmesini de içermektedir. Genel olarak değerlendirildiğinde, bir
heyelan duyarllk çalşmasnn, heyelanlarn gelecekte nerede, hangi türde
ve hangi koşullar altnda oluşacağ sorularna yant verir nitelikte olmas
gerekmektedir (Aleotti ve Chowdhury, 1999). Bu sorulara doğru yantlarn
verilebilmesi ve heyelan duyarllğnn sağlkl bir şekilde değerlendirildiği
haritalarn üretilebilmesi,
çalşmann amac (arazi kullanm, planlama, zarar azaltma vb.)
çalşmann ölçeği
mevcut veya erişilebilecek veri,
zaman ve mali koşullar,
heyelan tür ve özellikleri
gibi faktörlerden etkilenmektedir. Değinilen bu faktörlerin etkisi zaman
zaman değişse de, heyelan duyarllk haritalarnn kalitesini ve
üretilebilirliğini doğrudan etkilemektedirler. Ayrca, heyelan duyarllk
değerlendirmelerinde yaplan tüm analizlerin dayandğ iki temel varsaym
mevcuttur. Bunlar;
Geçmiş ve bugün, geleceğin anahtardr,
Geçmişte ve bugün, heyelanlarn oluşumunda etkin olan hazrlayc
parametreler, gelecekte de benzer koşullarda heyelan oluşumuna neden
olabilirler.
şeklinde değerlendirilmektedir (Van Westen vd., 2008).
2. MATERYAL VE YÖNTEM
Heyelan duyarllk değerlendirmeleri birbirinden farkl birçok
yöntemle yaplabilmektedir. Genel olarak değerlendirildiğinde, heyelan
duyarllğnn değerlendirilmesinde kullanlan yöntemler, niteliksel ve
niceliksel yöntemler olmak üzere iki grupta incelenmektedir (Guzzetti vd.,
1999; Fell vd., 2008a; Kanungo vd., 2009). Niteliksel yöntemler,
araştrmaclarn doğrudan saha gözlemlerine ve tecrübelerine/bilgilerine
dayanan yöntemleri içermekteyken, niceliksel yöntemler, çoğunlukla CBS
3
393
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4
394
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
396
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3. BULGULAR
Frekans Oran yönteminin seçilmesinin nedeni, diğer yöntemlerden
uygulama açsndan daha basit ve yaln bir yöntem olmas ile literatürde
sklkla kullanlyor ve sağlkl sonuçlar veriyor olmasdr (Ercanoğlu vd.,
2008; Ylmaz, 2009). Ayrca, temel istatistik ve CBS bilgisi ile her alanda
7
397
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
uygulanabilir bir özellikte olmas da, diğer bir tercih nedenidir. Frekans
oran yönteminde; heyelan duyarllğnn CBS ortamnda
değerlendirilebilmesi için, heyelan oluşumunda etkin olduğu düşünülen
parametreler, azami mevcut koşullar dikkate alnarak üretilmelidir. Örnek
olarak bir alanda bu yönteme göre heyelan duyarllğ belirlenecekse
dikkate alnabilecek parametreler ve veri kaynaklar Çizelge 1’de
sunulmuştur.
8
398
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
9
399
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
10
400
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4. TARTIŞMA VE SONUÇ
Heyelan duyarllk analizlerinin temelini; heyelan envanter haritas ve
dikkate alnan parametreler arasndaki ilişkilerin kurulmas
oluşturmaktadr. Oluşturulan bu ilişkiler yardmyla, dikkate alnacak
alanlarn heyelan duyarllk haritalar CBS ortamnda piksel baznda
oluşturulabilmektedir. Piksel boyutunun ne kadar olmas hususunda
herhangi bir standart bulunmamakla birlikte, literatürdeki genel eğilim, orta
ve bölgesel çalşmalar için 15 ile 30 m arasnda piksel boyutlarnn
seçilmesi yönündedir. Uygulayclar çalşmalarnda frekans oran
yöntemini kullanacaklarsa makalenin; bir önceki bölümde verilen örnek ve
yöntem temel alnarak, seçilen parametreler ve alt gruplarnn heyelanl ve
heyelansz alanlardaki dağlmlar ile a ve b katsaylar ve FR değerleri
hesaplanarak, CBS ortamnda ilgili parametre alt gruplarna atamaldr. Bir
sonraki aşamada ise, her bir piksel için toplam FR değerleri hesaplanmş ve
11
401
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
12
402
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5. KAYNAKLAR
Aleotti, P. And Chowdhurry, R., 1999, Landslide hazard assessments: Summry
rewiew and new perspective, Bulletin of Engineering Geology of the Environment,
58, 21-44.
Ercanoğlu, M., Kaşmer, Ö. and Temiz, N., 2008. Adaptation and comparison of
expert opinion to analytical hierarchy process for landslide susceptibility mapping.
Bulletin of Engineering Geology and the Environment, Vol: 67, No:4, 565-578.
Fell, R., Corominas, J., Bonnard, C., Cascini, L., Leroi, E., Savage, W.Z., 2008.
Guidelines for landslide susceptibility, hazard and risk zoning for land-use
planning. Engineering Geology, 102, 3-4, 85-98.
Guzzetti, F., Carrara, A., Cardinali, M., Reichenbach, P., 1999, Landslide hazard
evaluation: a review of current techniques and their application in a multi–scale
study, Central Italy, Geomorphology, 31, 181-216.
Guzzetti, F., Cardinali, M., Reichenbach, P., Carrara, A., 2000. Comparing
landslide maps: a case study in the Upper Tiber River Basin, Central Italy.
Environmental Management, 25, 247-263.
Kanungo, D.P., Arora, M.K., Sarkar, S., Gupta, R.P., 2009. A fuzzy set based
approach for integration of thematic maps for landslide susceptibility zonation.
Georisk, Vol. 3, Issue 1, 30-43 p.
Lee, S., Talib, J.A., 2005. Probabilistic landslide susceptibility and factor effect
analysis. Environ. Geol., 47: 982-990.
Suzen, M.L., Doyuran, V., 2004. Data driven bivariate landslide susceptibility
assessment using geographical information systems: a method and application to
Asarsuyu catchment, Turkey,Engineering Geology, 71, 303–321.
Varnes, D.J., 1984, Landslide hazard zonation: a review of principles and practice,
Commission of Landslides of the IAEG, UNESCO, Natural Hazards No. 3, 61 pp.
Van Westen, C.J., 1993. Application of geographical information system to
landslide hazard zonation. ITC publication no 15, ITC, Enschede, Netherlands.
Van Westen, C.J., Castellanos, E., Kuriakose, S.L., 2008, Spatial data for landslide
susceptibility, hazard and vulnerability assessment: An overview, Engineering
Geology, 102: 112-132.
13
403
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Van Den Eeckhaut, M., Hervás, J., Jaedicke, C., Malet, J.-P., Montanarella, L.,
Nadim, F., 2012. Statistical modelling of Europe-wide landslide susceptibility
using limited landslide inventory data. Landslides, 9, 357-369.
Yilmaz, I., 2009. Landslide susceptibility mapping using frequency ratio, logistic
regression, artificial neural networks and their comparison: A case study from Kat
landslides (Tokat—Turkey), Computers &Geosciences, 35, 1125-1138.
14
404
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
JEOMORFOLOJİK OLAYLARIN
TARİHLENDİRİLMESİNDE
DENDROKRONOLOJİ VE KSİLOLOJİ
Barbaros YAMAN
Bartn Üniversitesi, Orman Fakültesi
Yllk Halka Analizleri ve Odun Anatomisi Laboratuvar
yamanbar@gmail.com
ÖZET
Yıllık halka tarihlendirme bilimi olarak dendrokronoloji, doğal süreçlerin
ve insanla ilgili birçok tarihsel olayın aydınlatılmasında, yanılma payı
oldukça düşük olan, önemli bir araç olarak kabul edilmektedir. Bu bilim
dalının jeomorfolojik olay ve olgularla ilişkili alt dalına da
dendrojeomorfoloji adı verilmiştir. Jeomorfolojik olay yeri ve yakın
çevresinde bulunan ağaç ve diğer odunsu bitkilerde gerçekleştirilen yıllık
halka analizleri, jeomorfolojinin birçok alanı için aydınlatıcı bilgi
sunabilmektedir. Oluşum tarihleri bilinmeyen heyelanlar başta olmak üzere,
kaya ve taş yuvarlanmaları, enkaz akışları, kumul hareketleri ve toprak
erozyonu gibi fiziki coğrafyayı ilgilendiren birçok olgunun
yaşlandırılmasında, ilgili jeomorfolojik olaydan etkilenen ve zarar gören
ağaçlar için oluşturulan yıllık halka kronolojileri ve yıllık halka anatomisine
ilişkin bilgiler kullanılmaktadır. Ayrıca söz konusu jeomorfolojik olayların
kendi içerisinde sıklık, şiddet ve mekânsal dağılımı da bu tür çalışmalarla
belirlenebilmektedir. Jeomorfolojik bir olay nedeniyle ölen ağaçlarda ölüm
zamanının, eğilen ağaçlarda eksantrik gövde oluşumunun, yaralı ağaçlarda
yara oluşumunun tarihlendirilmesi, ayrıca açığa çıkan köklerde kök
anatomisi ve kronolojisinin, gövdesi gömülen ağaçlarda da yıllık halka
daralmalarının incelenmesi ve gömülme sonrası oluşan adventif köklerin
yaşlandırılması bu tür çalışmaların temelini oluşturmaktadır. Türkiye’de
jeomorfoloji alanında ağaç yıllık halka analizleri temelinde gerçekleştirilen
çalışmaların sayısı yok denecek kadar azdır. Bu alanda ülkemizde
1
405
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2
406
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÇANKAYA-MAMAK HEYELANI
ÖZET
Bu çalşmann amac; Ankara İli, Çankaya ve Mamak İlçeleri snrnda
meydana gelen heyelan olaynn jeolojik açdan değerlendirilmesi olup;
ayrca heyelann tanmlanmas ve etki alannn belirlenmesi ile İl Afet ve
Acil Durum Müdürlüğümüzce yaplan zarar azaltma ve iyileştirme
faaliyetlerini içermektedir.
Heyelan olay, yeterli alt yapnn bulunmadğ, plansz, çarpk
kentleşmenin yoğun olarak yaşandğ gecekondu bölgesinde, Mamak
Formasyonu ve Emir Formasyonunun snrn oluşturan Güllüce Caddesi
üzerinde meydana gelmiştir. İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğümü teknik
elemanlarnca Şubat 2012 tarihinde yerinde yaplan incelemede heyelan;
yoğun yağşlara bağl olarak alt yapnn da yetersiz olmas nedeni ile
Mamak Formasyonuna ait ayrşmş tüf ve aglomeralarla, Emir
Formasyonuna ait Metagrovaklarn ayrşmas sonucu oluşan killi rezidüel
birimlerin geçiş zonunda başlamş ve özellikle metagrovaklarn hakim
olduğu alanda gelişim göstererek bu alanda arazide krklara ve gerilme
çatlaklarnn meydana gelmesine neden olmuştur. Hem yağşlarn hem de
bölgedeki zemin deformasyonlarna bağl olarak su ve kanalizasyon
hatlarndaki krlmalar nedeni ile szan sulardan dolay zemin iyiden iyiye
kendi ağrlğ ile harekete geçmiş ve alandaki alt yap ve üst yap tahribat
artmştr.
Alanda heyelan olayndan 367 konutun etkilendiği tespit edilmiş olup,
7269 sayl Kanun’a göre, heyelan olayndan etkilenen ve etkilenmesi
muhtemel 367 konutun nakil edilmesi ve heyelann etki alan için Afete
1
407
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1. GİRİŞ
Afet; insanlar için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayplar meydana
getiren, normal yaşam ve insan faaliyetlerini durdurarak veya kesintiye
uğratarak topluluklar etkileyen doğal, teknolojik veya insan kökenli
olaylara denilmektedir. (Meclis Araştrma Komisyonu Raporu, 1997: 2).
Ülkemiz sahip olduğu tektonik, sismik, topoğrafik ve iklimsel yaps
gereği doğal afetlerle sklkla yüz yüze kalmaktadr. Doğal afetler
ülkemizde önem srasna göre deprem, heyelan, su baskn, kaya düşmeleri,
yangnlar vb. diğer afetler olarak sralanr.
Heyelan; kaya, toprak ve bunlarn karşmndan oluşan malzemelerin
yer çekimi etkisiyle belirli bir yüzey boyunca yamaç aşağ kaymas olaydr.
İlimizde özellikle Mamak bölgesinde sk sk heyelanlar meydana
gelmektedir. Bu heyelanlar özellikle gecekondu bölgelerinde sğ lokal
heyelanlar olup, ayn zamanda inşaat srasnda kontrolsüz şev kazlarndan
ve yeterli önlem alnamayan yerlerde meydana gelmektedir. Hzl ve
düzensiz kentleşme afet riski oranlarn arttrdğ gibi meydana gelen afet
olaylar da can ve mal kayplarna neden olmaktadr.
Bu çalşmada meydana gelen heyelan olay ve buna bağl olarak İl Afet
ve Acil Durum Müdürlüğü’nce ilgili kanun ve yönetmelikler gereği yaplan
ve yaplmas planlanan çalşmalardan bahsedilmiştir.
2. MATERYAL VE YÖNTEM
7269 sayl Umumi Hayata Müessir Afetler Dolaysyla Alnacak
Tedbirlere İlişkin Kanun 25.05.1959 gün ve 10213 sayl Resmi Gazetede
yaymlanmştr. Olmuş veya olmas muhtemel afetlerde (heyelan, kaya
düşmesi, su baskn, çğ v.s.) 7269 sayl yasann 1.ve 2.nci maddeleri
2
408
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3
409
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4. BULGULAR
Çankaya ve Mamak İlçeleri, 50. Yl ve Cengiz Topel Mahalleleri
snrnda meydana gelen heyelan olay heyetimizce 09-10.02.2012 tarihinde
incelenmiştir. Yaplan incelemelerde yoğun yağşlar sonucunda suya
doygun haldeki ayrşmş metagrovak zonunda, yer yer heyelan krklar ile
gerilme çatlaklarnn geliştiği tespit edilmiştir. Heyelan olaynn
gerçekleştiği alanda düşük kaya kalitesi, birimlerde yoğun olarak gözlenen
farkllklar, çatlak, krk ve katmanlaşma düzeyleri arasnda yer alan killi
düzeylerin varlğ ve bu düzeylerin yağş ve kullanm sular sonucunda
özellikle şişme davranş göstermeleri, zaten zayf olan çatlak ve
5
411
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6
412
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
7
413
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
8
414
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
9
415
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5. SONUÇLAR
Ankara İli, Çankaya İlçesi, 50. Yl Mahallesi ve Dilekler Mahallesi ile
Mamak İlçesi, Cengiz Topel Mahallesi snrnda meydana gelen heyelan
olaynn incelenmesi sonucunda 367 konutun heyelan olayndan
etkilenebileceği tespit edilmiş olup, söz konusu alan her hangi can ve mal
kaybna neden olmakszn tahliyesi gerçekleştirilmiştir. İnceleme alannda
yer alan konutlarn gecekondu tipi yap olmas ve heyelan olay nedeni ile
büyük bir bölümünün hasar görmesi sebebi ile heyelan olay İl
Müdürlüğümüzce önlem alnabilirlik açsndan değerlendirilmemiş olup,
konutlarn nakline karar verilmiştir. Söz konusu alan Bakanlar Kurulunca
Afete Maruz Bölge (Yap ve İkamete Yasakl Alan) ilan edilmiştir (Şekil
9). 367 konutun hak sahipliği işlemleri bitirilmiş olup, hak sahibi olan
afetzedelerin kalc konutlarnn yaplmas için yer seçimi işlemlerine
başlanmştr.
10
416
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
11
417
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6. KAYNAKLAR
Ankara Afad, 2012: 10.02.2012 günlü Jeolojik Etüt Raporu.
MGM, 2012: Yllk Yağş Grafikleri.
Mülga Afet İşleri Genel Müdürlüğü Arşiv Dosyalar.
MTA, 1/100000 Ölçekli Genel Jeoloji Haritas.
50. Yl Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi Afete Maruz Alann Jeolojik-
Jeoteknik Etüt Raporu, 2012.
Yazarlar Bilgisi:
H. Nazm İLERİ (Jeoloji Yük. Mühendisi) :
- 1995 ylnda Ankara Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümünden mezun
oldu.
- 2002 ylnda Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans
eğitimini tamamlad.
- 1990-2010 Mülga Afet İşleri Genel Müdürlüğü
- 2010 İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünde Jeoloji Y. Mühendisi
A. Tuğhan SAKARYA (Jeofizik Mühendisi) :
- 2008 ylnda Süleyman Demirel Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği
Bölümünden mezun oldu.
- 2010-2012 Kastamonu İl Afet ve Acil Müdürlüğü Jeofizik Mühendisi
- 2012 Ankara İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünde Jeofizik Mühendisi
12
418
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
DEVREK HEYELANI
ÖZET
Bu çalşmada, Zonguldak – Devrek ilçesinde yer alan ve halen yapm
devam eden Devrek – Ereğli karayolunun Km: 3+630 – 3+760 kesimini de
kapsayarak meydana gelen heyelan mekanizmasnn detayl olarak
anlatlmas amaçlanmştr. Devrek İlçesi, Zonguldak İlinin 57 km
güneyinde yer almaktadr. Meydana gelen heyelan Devrek İlçesi Karşyaka
mahallesini içine alarak Devrek çayna bağlanan Çomaklar deresine doğru
hareket etmiştir. Heyelan oluşum ve gelişim açsndan 3 ana kütle ve kanal
yapsna sahiptir. Kot olarak kaymann gerçekleştiği ana kütle, yaklaşk 700
m uzunluğunda, ortalama 110 m genişliğinde ve 5.0 – 23.0 m derinliğinde
olup kütlenin hacmi yaklaşk 1.100.000 m3’ tür. Üst kütleye bağl olarak
kayan bölümün yannda 620 m uzunluğunda, ortalama 135 m genişliğinde
ve 8.0 – 15.0 m derinliğinde yaklaşk 1.050.000 m3 hacme sahip üst yan
kütle yer almaktadr. Bu iki kütle arasnda gelişen derinliği 5 m civarnda,
uzunluğu yaklaşk 180 m, genişliği 40 m ve hacmi 39.000 m3 olan bir akma
bölgesi gelişmiştir. Heyelann en alt ksmnda ise, yerleşim alanlarnn ve
Çomaklar deresinin etkilendiği 700 m uzunluğunda, genişliği yaklaşk 300
m ve derinliği yer yer 53 m varan derinlikte bir heyelan kütlesi gelişmiştir.
Bu kütlenin yaklaşk hacmi 5.140.000 m3 civarndadr. Bölgenin genel
jeolojisine bakldğnda Paleosen - Eosen yaşl Çaycuma formasyonu yap
yerlerinin temel kayasn oluşturmaktadr. Birim kumtaş, kiltaş, silttaş ve
yer yer görülen marnlarla temsil edilmektedir. Alt seviyelerde kumtaş ve
silttaş daha az görülmekle beraber kiltaş hakimdir. Kumtaş daneleri ince,
danelerini kuvars, volkanik, metamorfik kayaç ile mika pullar oluşturur.
Bu daneler iri-orta ve iyi yuvarlaklanmştr. Formasyon alt seviyelerinde
ince ara bant halinde yer yer marnlar da yer alr. Birimdeki tabaka
1
419
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
l. GİRİŞ
Bu çalşmada Zonguldak İli Devrek İlçesinde 20 Nisan 2015 tarihinde
başlayarak 27 Temmuz 2015 tarihine kadar hareketine devam ederek
topografik büyük ykmlara ve hasarlara yol açan Devrek heyelan
incelenmiştir. Heyelan Zonguldak ili Devrek ilçesinde geniş alanda mostra
veren Çaycuma formasyonuna ait fliş birimlerinin (kiltaş - kumtaş – marn
ardalanmas) ayrşmş kesimlerinin topografik eğim yönünde akmas
şeklinde meydana gelmiştir. Ardalanmalar sağlayan litolojik birim snrlar
dayanmszdr.
Heyelan Devrek İlçesi Karşyaka mahallesinin topografik olarak üst
kotlarnda başlamş ve Devrek – Ereğli karayolunu da içine alarak
2
420
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2. MATERYAL VE YÖNTEM
2.1. Genel Jeoloji
Paleosen-Eosen yaşl Çaycuma formasyonu yap yerlerinin temel
kayasn oluşturmaktadr. Birim kumtaş, kiltaş, silttaş ve marnlarla yer yer
görülen seviyelerde temsil edilmektedir. Alt seviyelerinde kiltaş hakimdir.
Kumtaş ve silttaş daha az görülür. Kumtaş daneleri ince, daneleri kuvars,
volkanik, metamorfik kayaç ile mika pullar oluşturur. Birim KD-GB
doğrultulu geniş bir senklinalin ortasnda yer alr.
3
421
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4
422
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5
423
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3. BULGULAR
3.1. İnceleme Alannda Yaplan Çalşmalar
İnceleme alannda öncelikle yük hafifletme çalşmalar yaplmş ve
heyelan üzerindeki su birikintileri pompa vastasyla kurutulmuştur.
Heyelann Topuk bölgesinde yer alan Çomaklar deresinin menderes yaptğ
6
424
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
bölge kapanmş ve acil önlem olarak 2 adet 2x2 m boyutlarnda koruge boru
yerleştirilmiştir. (Foto 3.)
7
425
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
8
426
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Çomaklar deresi rusubat bol olan bir dere yatağ olduğu için, ayn
zamanda taşkn kontrolü amacyla üst kotlarna 2 adet tersip bendi
yaplmas planlanmş olup yapm çalşmalar devam etmektedir.
9
427
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4. TARTIŞMA VE SONUÇ
Bu çalşmada, Zonguldak – Devrek ilçesinde yer alan ve halen yapm
devam eden Devrek – Ereğli karayolunun Km: 3+630 – 3+760 kesimini de
kapsayarak meydana gelen heyelan mekanizmas görsel ögelerle birlikte
detayl olarak anlatlmştr.
10
428
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5. KAYNAKLAR
Akbulut İ., 2012. Şev durayllğ. MTA genel Müdürlüğü, Eğitim serisi no:42.
Ankara,
Canik, B., 1997. Mühendislik Jeolojisi Ders Notlar, Ankara Üniversitesi, Ankara,
Dağdeviren, M., Biroğlu, İ., Altun,Ö., Darga, R., H., Yldz, C., 2015. Devrek
Heyelan Seyahat Raporu, DSİ Genel Müdürlüğü, Ankara,
Kayabaş, A., 2015. Devrek (Zonguldak) İlçesi Heyelan, Jeoloji Mühendisleri
Odas, Ankara,
KOERI, 2007. Kandilli seismological data search. Kandilli Observatoryand
Earthquake Research Institute, Istanbul
11
429
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
12
430
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
KASTAMONU’DA GERÇEKLEŞEN
HEYELANLARIN DEĞERLENDİRMESİ
(İNEBOLU ÖRNEĞİ)
Miraç AYDIN
1
431
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2
432
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖZET
Bu çalışmada, Tatlıçay Havzası (Çankırı) Heyelan Duyarlılık Haritası
(HDH), Frekans Oranı Yöntemi (FOY) kullanılarak üretilmiştir. Bu
yöntem, topoğrafik, hidrolojik, edafik, iklimsel, arazi kullanım durumu ve
yaşanmış heyelan veri setlerini kullanarak, havzanın HDH’sini
üretmektedir. FOY’a göre üretilen heyelan duyarlılık haritasının
güvenilirliğini test etmek için Heyelan Envanter Haritası (HEH)’nda yer
alan ve kontrol amacıyla analizlerde kullanılmayan heyelan alanları
duyarlılık haritası ile karşılaştırılmıştır. Üretilen HDH’nin HEH ile %65
uyumlu olduğu tespit edilmiştir. Arazi örtüsü verilerine göre Tatlıçay
Havzasındaki heyelanların en fazla doğal çayırlık ve tarım alanlarında
meydana geldiği tespit edilmiştir. Havzada meydana gelen heyelanların
%77’unun Çakıltaşı-Kumtaşı, Çamurtaşı, %23’ünün ise Kumtaşı-
Çamurtaşı ana kayasına sahip alanlarda meydana geldiği görülmektedir.
Tatlıçay Havzası’nda heyelan oluşumunda litolojinin en etkili faktör olduğu
belirlenmiştir.
1
433
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1. GİRİŞ
Afet, doğada gerçekleşen olayların can ve mal kaybına neden olmasıyla
ortaya çıkabilmektedir. Genel olarak afetlerin nedenleri doğal ve/veya
insani olabilmektedir. Doğal afetler içerisinde kütle hareketleri (heyelanlar)
özel bir öneme sahiptir. Oluşum şekli, etki alanı ve önlem alınması
bakımından çok farklı jeolojik bir olay olan kütle hareketleri son yıllarda
önemli can ve mal kayıplarına neden olmaktadır. Heyelanlar, jeolojik,
jeomorfolojik, meteorolojik faktörler ile antropojenik etkilere bağlı olarak
yamaç dengesinin (stabilitesinin) bozulmasıyla ortaya çıkmaktadır. Kütle
hareketleri; yamaçta bulunan her türlü malzemenin, yerçekimi etkisi altında
eğim yönünde yer değiştirmesidir (Gökçeoğlu ve Aksoy, 1996; Öztürk,
2002). Heyelanlar ani, hızlı veya yavaş, kısa veya uzun süreli olmak üzere
çok farklı şekillerde ortaya çıkabilmektedir. Bu araştırmada, havza bazlı
heyelan kontrol sistemlerinin oluşturulmasında ilk adım olan Heyelan
Duyarlılık Haritası (HDH)’nin üretilmesi üzerinde durulmuştur.
HDH’larının hazırlanmasında eğim, bakı, litoloji ve arazi örtüsü en sık
kullanılan parametrelerdir (Dağ vd., 2011). En uygun veri setinin
oluşturulmasında, verinin mevcudiyeti ve bölgeye uygunluğu en önemli
kriterlerdir (Gökçeoğlu ve Ercanoğlu, 2001a-b; Wang and Sassa, 2005;
Kumtepe ve ark. 2009-2011). Bu çalışmada, litoloji, yükseklik, eğim, bakı,
eğrisellik ve Arazi Kullanma Türü/Arazi Örtüsü (AKT/AÖ) parametreleri
kullanılmıştır.
2. MATERYAL VE YÖNTEM
2.1. Araştırma Alanı
Tatlıçay havzası, Çankırı’nın kuzeyinde bulunan dağlardan
başlamakta, il merkezinde Acıçay ile birleşerek Terme Çayı’ndan
Kızılırmak’a dökülmektedir. Havza 40º33'- 40º51' kuzey enlemleri ile
33º17'-33º46' doğu boylamları arasında yer almaktadır (Şekil 1). Havza
toplam alanı 65 468 hektardır. Havzanın en alçak noktası 720m, en yüksek
noktası ise 1830m dir. Havza yükselti haritası incelendiğinde en fazla alan
kaplayan yükselti aralığı 1300-1400m dir. Yükselti ve bitki örtüsü birlikte
değerlendirildiğinde havzada ormanların büyük kısmı 1500m’den daha
yüksek bölgelerde yayılış göstermektedir Havzanın topoğrafik yapısı kırıklı
ve sürekli değişen özelliktedir (Şekil 2a-b).
2
434
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
a b
Şekil 2. Tatlıçay Havzası a- yükselti haritası, b- eğim haritası
3
435
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Çankırı ilinde son 50 yıl içinde toplam 29 köyde heyelan olayı meydana
gelmiş olup, 422 konutun nakline karar verilmiştir (Anonim, 2015a). Bu
açıdan ilde heyelan büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Havzada yürütülen
arazi çalışmalarında gözlemlenen 6 adet heyelan olayı kayıt altına
alınmıştır. Bu heyelanlar yaklaşık olarak 5.22 km2 alan kaplamaktadır.
Heyelanlar vadi yamaçlarında yoğun olarak görülmektedir.
Havza içerisinde iki ve bitişiğinde beş meteoroloji istasyonu
bulunmaktadır. Bu istasyonlarda yapılan uzun dönemli ölçüm sonuçları
Thiesen Poligon Yöntemi kullanılarak değerlendirildiğinde, havza
içerisinde üç farklı iklim tipinin (Yarı nemli, Yarı Kurak ve Karasal Kurak)
etkili olduğu görülmektedir. Havzanın %16’sında yarı nemli, %21’inde yarı
kurak, %63’ünde karasal kurak-yarı kurak iklim etkilidir (Şekil 3a). Havza
toprakları kahverengi ve kahverengi orman topraklardan oluşmaktadır
(Şekil 3b). Büyük toprak grupları sınıflandırmasına göre İnceptisol ve
Entisol ordalarına dahildir.
a b
Şekil 3. Tatlıçay Havzas a- iklim Haritası, b- Büyük Toprak Grupları
haritası
4
436
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5
437
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Kurak, tuz ve jips topraklı bölgeler bitki örtüsü zayıf ve bozuk mera
arazileridir (Şekil 5). Havzanın ormanlık alanlarında yapılan çalışmalara
göre asli ağaç türleri sarıçam (Pinus sylvestris L.), karaçam (Pinus nigra
Arnold. subsp. pallasiana (Lamb.) Holmboe) dır. Havzanın kuzey ve
yüksek bölgelerinde az olmasına rağmen Uludağ göknarı (Abies
nordmanniana (Stev.) Spach. ssp. bormulleriana (Mattf.) Code et Cullen)
ormanları da bulunmaktadır. Ayrıca, meşe (Quercus petraea (Mattuschka)
Liebl.), kavak (Populus spp.), söğüt (Salix spp.), ardıç (Juniperus comminis
subps. nana L.), kuşburnu (Rosa canina L.), ahlat (Pirus elaeagrifolia
Pall.), alıç (Creteagus monogyna L.), karaçalı (Paliurus spina- christi
Mill.), geven (Astragalus spp.) ve böğürtlen (Rubus canescens L.) türleri
bulunmaktadır (Şekil 5), (Anonim, 2000-2009-2010).
Havzada heyelan olayları ile AKT/AÖ arasında doğrudan ilişki kurmak
oldukça zordur. Ana kaya ve ondan oluşan toprak özellikleri ile iklim
havzanın bitki örtüsünü doğrudan etkilemiştir. Havzanın yukarı bölümünde
yayılış gösteren ormanlık alanların ana kaya türleri bazalt, andezit, dasit ve
melanjdır. Bu bölgelerde heyelan oluşumunu engelleyen faktör bitki
örtüsünden daha çok litolojik özelliklerdir. Bozkır bitki örtüsünün yayılış
gösterdiği ve en yüksek heyelan olaylarının yaşandığı bölgede ise ana kaya
jipsli serilerden oluşmaktadır.
7
439
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2.4 Yöntem
Havzaya ait elde edilen ve üretilen haritalar ile daha önce gerçekleşmiş
heyelanları gösteren heyelan envanter haritası ile karşılaştırılmıştır.
Havzaya ait her bir alt katman (eğim, bakı, yükselti, litoloji vb.) grubunun
heyelanlarla olan ilişkileri değerlendirilmiştir. Bu veriler yardımıyla,
çalışma alanının HDH üretilmiştir.
8
440
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
aynı bölgede bulunan aktif veya eski heyelanlarla benzer özellik göstermesi
ile büyük ilişki taşımaktadır. Bu çalışmada da, bu varsayımdan yola
çıkılarak havzada meydana gelmiş heyelanların bilgileri değerlendirilerek,
gelecekte heyelan duyarlılığı taşıyan alanların analizi yapılmıştır. Aynı
zamanda, havza içerisinde mevcut heyelan sahalarında arazi çalışmaları
yapılarak yerinde bazı özellikler incelenmiştir (Çizelge 1).
Heyelanların oluşmasında litoloji büyük önem taşımaktadır (Akıncı ve
ark. 2010). Ana kaya ve onun ayrışma durumu olarak nitelendirilen litolojik
birimler havzaya ait jeoloji haritasından alınmıştır. Çalışmanın yürütüldüğü
havzada, en yoğun heyelan yaşanan bölge Oligo-Miosen jipsli seri olarak
bilinen formasyonların geniş ölçüde yer kapladığı sahalardan oluşmaktadır.
Havzada daha önce yaşanmış heyelan alanlarının litolojik özellikleri
belirlenerek benzer özellik gösteren sahalar karşılıklı değerlendirilmiştir.
Toprak Türü
Kumlu Killi Kumlu Killi Balçık
Drenaj
Aşırı drenajlı Drenajlı Orta Drenajlı İyi Drenajlı -
Geçirgenlik (Hidrolik İletkenlik)
Çok yavaş Yavaş Orta yavaş Hızlı
9
441
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Erozyon türü
Su erozyonu Damla (Tabaka) Oluk Oyuntu Mecra
Tarım ve Mera
Rüzgar erozyonu Deniz, Göl ve Nehir Kenarı Erozyonu
Arazileri
Moloz Çamur Çığ-Buzul
Kitle erozyonu Heyelan
Akması Akması Hareketi
Erozyon Durumu
Hiç veya hafif erozyon Orta Erozyon Şiddetli Erozyon Çok Şiddetli Erozyon
Sel ve Taşkın
Sel
Nadir Sel Basması, Arazi İşleri Sık Sel Basması, Arazi Çok Sık Sel
Tehlikesi
Gecikebilir Zarar Görür Basması
Yok
Kireç
Çok Az Çok
Kireçsiz Az Kireçli Orta Kireçli Kireçli marn
Kireçli Kireçli
Tuzluluk
Tuzsuz Hafif Tuzlu Orta Tuzlu Çok Tuzlu
Toprak Reaksiyonu (Ph)
Orta Orta
Kuvvetli Kuvvetli
Derecede Hafif Asit Nört Hafif Alkali Derecede
asit alkali
Asit Alkali
Toprak Nemi (0-100cm)
Yaş veya cıvık Islak Serin Kuru Pek kuru
Toprak Altı Kök Durumu
Yok Zayıf Orta Kuvvetli
Toprak derinliği
Mutlak derinlik
Sığ Orta Pek Derin
Pek Sığ : 15cm
:15 :3 Derin :60-100cm :100 cm
den az
-30cm 0-60cm den çok
Fizyolojik Derinlik
Sığ: 30 cm den az Orta Derin: 30-100 cm Derin: 100 cm den çok
Organik Madde
Yetersiz Az Orta Yeterli
Ölü Örtü Özellikleri
Çürüntülü
Ölü Örtü Tipi Mull Tipi Humus Ham Humus
Humus
10
442
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Çürüntü
Ölü Örtü Tabaka Yaprak Tabakası Humus Tabakası
Tabakası
Kalınlıkları (cm)
11
443
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Yamaç
Derece %
Eğimi
Yamaç Dış
İç Bükey Düz Dalgalı
Şekli Bükey
Bakı
Yanlış Arazi Yüzeysel Yer Altı
Heyelan Sulama Drenaj Bozukluğu
Kullanımı Sular Suları
Oluşumunu
Tetikleyici Aşırı
Etken Kazı/Dolduru Yerleşim İnşaat Otlatm Doğal Nedenler
a
Heyelan Zarar Bilgisi:
Süreksizlik
Evet Hayır
Denetimli
Süreksizlik
Konumu
Heyelan
Durakla Yeniden Aktif Aktif
Aktivitesi Aktif Eski Durağan
mış Olmuş Olmayan
(Hareket)
Heyelan
Aktivitesi Karmaşık Bileşik İlerleyen Tekil Çoklu
(Tür)
Taşınan Toprak Ve Üzerinde Bulunan
Moloz Çamur Taş ve Kaya
Malzeme Malzeme
Heyelan
Sınıfı
Açıklama
12
444
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
13
445
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
FO=a/b
14
446
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1301-1500 0 142277 0 0
1501-1700 0 66508 0 0
1701-2000 0 12135 0 0
>(-1) 82 17021 0.004818 0.481758
(-1) - (0.5) 400 49160 0.008137 0.81367
(0.5) - (0) 1965 205274 0.009573 0.957257
Eğrisellik
16
448
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
17
449
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3. TARTIŞMA VE SONUÇ
35,42
Denem Piksellerinin
40
30,25
Dağılımı (%)
30
19,31
20 11,65
10 3,37
0
Çok Düşük Orta Yüksek Çok
Düşük Yüksek
Duyarlılık Tanımı
Şekil 8. Heyelan duyarlılık sınıflarında heyelanlı alan içindeki, deneme
piksellerinin yüzde dağılımı
18
450
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
19
451
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4. KAYNAKLAR
Akıncı, H., Doğan, S., Kılıçoğlu, C., Keçeci, S.B. 2010. Samsun İl
Merkezinin Heyelan Duyarlılık Haritasının Üretilmesi, Harita Teknolojileri
Elektronik Dergisi, Sayı 2(3), S. 3-27.
Akıncı, H., Kılıçoğlu, C. 2015. Atakum (Samsun) İlçesinin Heyelan
Duyarlılık Haritasının Üretilmesi, MÜHJEO’2015: Ulusal Müh. Jeolojisi Semp.
3-5 Eylül 2015, Trabzon.
Anonim, 2000. 2000-2020, Ankara Orman Bölge Müdürlüğü, Çankırı Orman
İşletme Müdürlüğü, Yapraklı Orman İşletme Şefliği Amenajman Planı.
Anonim, 2009. 2009-2030, Ankara Orman Bölge Müdürlüğü, Ilgaz Orman
İşletme Müdürlüğü, Devrez Orman İşletme Şefliği Amenajman Planı.
Anonim, 2010. 2000-2020, Ankara Orman Bölge Müdürlüğü, Çankırı Orman
İşletme Müdürlüğü, Çankırı Orman İşletme Şefliği Amenajman Planı.
Anonim, 2014. Yapraklı Meteoroloji İstasyonu İklim Değerleri (1990-2014).
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Meteoroloji Genel Müdürlüğü Kayıtları, Ankara.
Anonim, 2015a. Bütünleşik Tehlike Haritalarının Hazırlanması, Heyelan ve
Kaya Düşmesi Temel Kılavuzu, T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi
Başkanlığı (AFAD), ANKARA
Anonim, 2015b. Ilgaz Meteoroloji İstasyonu İklim Değerleri (1990-2015).
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Meteoroloji Genel Müdürlüğü Kayıtları, Ankara.
Anonim, 2015c. Tosya Meteoroloji İstasyonu İklim Değerleri (1980-2015).
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Meteoroloji Genel Müdürlüğü Kayıtları, Ankara.
Anonim, 2015d. Çankırı Meteoroloji İstasyonu İklim Değerleri (1990-2015).
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Meteoroloji Genel Müdürlüğü Kayıtları, Ankara..
Avcı, V. 2015. Bingöl Çayı Havzası’nın (Bingöl) Heyelan Duyarlılık Analizi,
Fırat Üniversitesi, Sosyal Bilimler Dergisi, 25 (2), S. 1-26, Elazığ
Clerici, A., Perego, S., Tellini, C., Vescovi, P. 2006. A GIS-based automated
procedure for landslide susceptibility mapping by the Conditional Analysis
method: the Baganza valley case study (Italian Northern Apennines).
Environmental Geology. 50: 941–961.
20
452
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
21
453
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Kumtepe, P., Nurlu, Y., Cengiz, T., Sütçü, E., 2009. Bolu Çevresinin Heyelan
Duyarlılık Analizi, TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi, 02-06 Kasım,
İzmir.
Lee, S., Pradhan, B., 2007. Landslide hazard mapping at Selangor, Malaysia
using frequency ratio and logistic regression models, Landslides , Volume 4,
Number 1, 33–41.
Lee, S., Sambath, T. 2006. Landslide susceptibility mapping in the Damrei
Romel area, Cambodia using frequency ratio and logistic regression models.
Environmental Geology. 50: 847–855.
Öztürk, K., 2002.“ Heyelânlar ve Türkiye’ye deki Etkileri” Gazi Eğitim
Fakültesi Dergisi, Cilt: 22 (2), S. 35-50, Ankara.
Reis, S., Yalçın, A., Atasoy, M., Nişancı, R., Bayrak, T., Sancar, C., Ekercin,
S., 2009. CBS ve Uzaktan Algılama Teknikleri İle Heyelan Duyarlılık
Haritalarının Üretimi: Rize İli Örneği, Türkiye Ulusal Fotogrametri ve Uzaktan
Algılama Birliği V. Teknik Sempozyumu, 4-6 Şubat, Ankara.
Tarhan, F. 2002. Mühendislik Jeolojisi Prensipleri. Karadeniz Teknik
Üniversitesi Yayınları, Trabzon.
Wang, H. B., Sassa, K. 2005. Comparative evaluation of landslide
susceptibility in Minamata area, Japan. Environmental Geology. 47: 956–966.
Yalçın, A., 2007. Heyelan Duyarlılık Haritalarının Üretilmesinde Analitik
Hiyerarşi Yönteminin ve CBS’nin Kullanımı. Selçuk Üniversitesi Mühendislik-
Mimarlık Fakültesi Dergisi, 22 3), 1-14.
Yalçın, A., Bulut, F. 2007. Landslide susceptibility mapping using GIS and
digital photogrammetric techniques: a case study from Ardesen (NE-Turkey).
Natural Hazards. 41: 201–226.
Yılmaz, I., 2009. Landslide susceptibility mapping using frequency ratio,
logistic regression, artificial neural networks and their comparison: A case study
from Kat landslides (Tokat-Turkey) Computers & Geosciences, Volume 35, Issue
6, 1125-1138.
Yüksel, M., Dengiz, O., Göl, C., 2001. Çankırı-Kenbağı Orman Fidanlığı
Topraklarının Arazi Uygunluk Değerlendirmesi, Güneydoğu Anadolu Ormancılık
Araştırma Enstitüsü Dergisi, Orman Bakanlığı Yayın No: 176, GDA Yayın No:
12, Sayı 3, IS SN 1301-6253, Elazığ.
22
454
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Öznur ÇANLI
Mühendis, Trabzon 11. Meteoroloji Bölge Müdürlüğü,
oznurcanl@gmail.com
ABSTRACT
Climate is the average weather conditions experienced in a particular
place over a long period. Turkey is one of the sensitive areas to climate
variation in the World. In this study, trends in minimum, maximum, avarage
temperature and total precipitation at seasonal and monthly time scales for
the periods of 1961-2013 were examined for the East-Blacksea Region
which has four cities named Trabzon, Rize, Giresun, Artvin and it is
established that some cities have trend only datas of temperature; some
cities have trend both datas of temperature and precipitation. Datas analysed
with Mann-Kendall and regression methods.
ÖZET
İklim belirli bir bölge içinde ve uzun yıllar değişmeyen ortalama hava
koşullarıdır. Türkiye, dünyada kısa veya uzun süreli iklim değişikliklerinin
yaşanabileceği hassas ülkelerden biridir. Bu çalışmada, 1961–2013 yılları
arasında D. Karadeniz Bölgesi illerinde (Trabzon, Giresun, Rize, Artvin)
yer alan dört adet meteoroloji istasyonuna ait aylık minimum, maksimum,
ortalama sıcaklık ve aylık toplam yağış verileri kullanılmıştır. Her ilin tüm
parametrelerde ayrı ayrı mevsimsel ve uzun yıllar boyunca meydana gelmiş
1
455
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
olan trend analizi incelenmiş ve bazı illerde sadece sıcaklıkta; bazı illerde
ise her iki parametrede de trend olduğu tespit edilmiştir. Veriler Mann-
Kendall istatistik yöntemi ve regresyon analizi ile incelenmiştir.
1. GİRİŞ
Dinamik bir yapıya sahip olan iklim zamansal ve mekânsal ölçekte
sürekli değişkenlik gösterir. Yerkürenin büyük bir bölümü kısa veya uzun
dönemler içerisinde iklimin doğası gereği değişimlere maruz kalır. Kısa
süreli iklim değişkenliği; herhangi bir iklim elemanına ait yıllık ölçümün
uzun yıllar ortalamasından farkını ifade eder. Diğer taraftan uzun süreli
iklim değişkenliği ise; herhangi bir iklim elemanının uzun yıllık
ortalamasında meydana gelen belirgin değişimi ortaya koyar. Yerküre
ikliminin ana elemanları olan sıcaklık ve yağışla ilgili bilgiler, global iklim
modellerinin karakterlerinin belirlenmesinde büyük öneme sahiptir. Bu iki
parametrede meydana gelen salınımlar, iklimin genel yapısının anlaşılması
için önemli ipuçları ortaya koyar. Bu nedenle son zamanlarda iklim
değişikliği ile ilgili çalışmalar bu iki parametrenin trend analizlerine
odaklanmış durumdadır (Türkeş vd.,1996).
Nüfus artışıyla birlikte daha fazla suya ve enerjiye duyulan gereksinim,
sosyo-ekonomik bakımdan yağış değişimlerine ve sıcaklık salınımlarına
daha duyarlı duruma gelmemize ve bu konuda yapılan çalışmaların da
ağırlık kazanmasına neden olmuştur. Buna yönelik olarak çalışmada;
Türkiye’ de meydana gelen iklimsel varyasyonların yerel ölçekte etkisini
belirlemek amacıyla 1961–2013 yılları arasında Doğu Karadeniz
bölgesinde yer alan Trabzon, Giresun, Rize ve Artvin illerine ait dört adet
meteoroloji istasyonundan alınan aylık minimum, maksimum, ortalama
sıcaklık ve toplam yağış verileri hem mevsimsel hem uzun yıllar değerleri
olarak incelenmiştir. Temel amaç; çalışma alanına ait sıcaklık ve yağış
verilerinde azalma veya artma trendi olup olmadığını tespit etmektir.
2
456
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3. MATERYAL VE METOD
Doğu Karadeniz Bölgesi’nde sıcaklık ve yağışların 1961–2013
döneminde değişimini incelemek amacıyla Trabzon, Giresun, Rize ve
Artvin il merkezlerinde bulunan ve Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden
alınan 4 adet istasyonun yağış ve sıcaklık verileri incelenmiştir. İlk olarak
aylık yağış ve sıcaklık değerleri mevsimlik ve yıllık toplam değerlere
dönüştürülmüştür. Çok yıllık ortalamadan sapmayı ifade eden sıcaklık ve
yağış anomalilerini hesaplamak amacıyla 30 yıllık ortalama yağış ve
sıcaklık değerleri hesaplanmıştır. Verilerde meydana gelen eğilimleri
belirlemek amacıyla parametrik olmayan istatistiksel bir yöntem olan
Mann-Kendall yöntemi ve regresyon analizi kullanılmıştır.
3
457
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4
458
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
n
t ni n(n 1) n(n 1)(2n 5)
E( t) var(t ) 2
i 1 4 72
u (t ) t E (t ) / var(t )
4. BULGULAR
4.1. Trabzon İli Örneği
Şekil 1’ deki Trabzon’un 1961-2013 periyodundaki yaz mevsimine ait
ortalama sıcaklıkların yıllık ortalamasının zaman serisini göstermektedir.
Uzun yıllar yaz mevsimi ortalama sıcaklık değeri 22,3oC’dir. Şekil 2’ deki
grafik ise aynı verinin Mann-Kendall testidir. MK katsayısı (z)=4,30’dur.
Zaman serisinde %95 güven aralığında artış eğilimi vardır. Trendin
başladığı yıl 2005 yılıdır.
5
459
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
25
24
Yaz Ortalama Scaklk (°C)
23
22
21
20
19 Ortalama 22,3°C
18
17
16
15
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 1. Trabzon İli yaz mevsimi ortalama sıcaklık-yıl serisi
7
6
5
4
3
2
1
0
‐1
‐2
‐3
‐4
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
6
460
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
20
19
Yaz Min. Scaklk (°C)
18
17
16
15
14
13
Ortalama 15,7°C
12
11
10
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 3. Trabzon İli yaz mevsimi minimum sıcaklık-yıl serisi
5 u(ti) u'(ti)
4
3
2
1
0
‐1
‐2
‐3
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
7
461
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
28
27
26
Mak. Scaklk (°C)
25
24
23
22 Ortalama 24,9°C
21
20
19
18
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 5. Rize İli yıllık maksimum sıcaklık-yıl serisi
5 u(ti) u'(ti)
4
3
2
1
0
‐1
‐2
‐3
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
Şekil 6. Rize İli yıllık maksimum sıcaklık Mann-Kendall istatistiği 2013
8
462
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
33
32
Yaz Maksimum Scaklk (°C)
31
30
29
28
27
Ortalama 29,4°C
26
25
24
23
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 7. Rize İli yaz mevsimi maksimum sıcaklık-yıl serisi
5 u(ti) u'(ti)
4
3
2
1
0
‐1
‐2
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 8. Rize yaz mevsimi maksimum sıcaklık Mann-Kendall istatistiği
9
463
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3 u(ti) u'(ti)
‐1
‐2
‐3
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
Şekil 10. Rize İli sonbahar mevsimi maksimum sıcaklık Mann-Kendall 2013
istatistiği
10
464
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
10
Minimum Scaklk (°C) 9
8
7
6
5
4
3 Ortalama 6,5°C
2
1
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 11. Rize İli minimum sıcaklık-yıl serisi
4 u(ti) u'(ti)
3
2
1
0
‐1
‐2
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 12. Rize İli minimum sıcaklık Mann-Kendall istatistiği
11
465
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
18
17
Yaz Min. Scaklk (°C)
16
15
14
13
12 Ortalama 15,0°C
11
10
9
8
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
Şekil 13. Rize İli yaz mevsimi minimum sıcaklık-yıl serisi
5 u(ti) u'(ti)
4
3
2
1
0
‐1
‐2
‐3
‐4
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
Şekil 14. Rize İli yaz mevsimi minimum sıcaklık Mann-Kendall istatistiği 2013
12
466
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
12
11
S.bahar Min. Scaklk (°C)
10
9
8
7
6
5 Ortalama 8,1 °C
4
3
2
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 15. Rize İli sonbahar mevsimi minimum sıcaklık-yıl serisi
4 u(ti) u'(ti)
3
2
1
0
‐1
‐2
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 16. Rize İli sonbahar mevsimi minimum sıcaklık Mann-Kendall
istatistiği
13
467
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6 u(ti) u'(ti)
5
4
3
2
1
0
‐1
‐2
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 18. Rize İli ortalama sıcaklık Mann-Kendall istatistiği
14
468
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
26
25
Yaz Ortalama Scaklk (°C)
24
23
22
21
20
19 Ortalama 22,1°C
18
17
16
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 19. Rize İli yaz mevsimi ortalama sıcaklık-yıl serisi
7 u(ti) u'(ti)
6
5
4
3
2
1
0
‐1
‐2
‐3
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 20. Rize İli yaz mevsimi ortalama sıcaklık Mann-Kendall istatistiği
15
469
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
20
19
S.bahar Ort. Scaklk (°C)
18
17
16
15
14
13
Ortalama 15,8°C
12
11
10
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 21. Rize İli sonbahar mevsimi ortalama sıcaklık-yıl zaman serisi
5 u(ti) u'(ti)
4
3
2
1
0
‐1
‐2
‐3
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
Şekil 22. Rize İli sonbahar mevsimi ortalama sıcaklık Mann-Kendall 2013
istatistiği
16
470
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1120
S.bahar Top. Yağş(mm)
1010
900
790
680
570
Ortalama 776,1mm
460
350
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 23. Rize İli sonbahar mevsimi toplam yağış miktarı-yıl serisi
4 u(ti) u'(ti)
3
2
1
0
‐1
‐2
‐3
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 24. Rize İli sonbahar mevsimi toplam yağış miktarı Mann-Kendall
istatistiği
17
471
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
10
9
Min. Scaklk (°C)
8
7
6
5
Ortalama 7,2 °C
4
3
2
1
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 25. Giresun İli minimum sıcaklık-yıl serisi
5 u(ti) u'(ti)
0
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 26. Giresun İli minimum sıcaklık Mann-Kendall istatistiği
18
472
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6 u(ti) u'(ti)
5
4
3
2
1
0
‐1
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 28. Giresun İli yaz mevsimi minimum sıcaklık Mann-Kendall
istatistiği
19
473
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5
4
Kş Min. Scaklk (°C)
3
2
1
0
‐1
‐2
‐3 Ortalama 0,0°C
‐4
‐5
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 29. Giresun İli kış mevsimi minimum sıcaklık-yıl serisi
4 u(ti) u'(ti)
1
0
‐1
‐2
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 30. Giresun İli kış mevsimi minimum sıcaklık Mann-Kendall
istatistiği
20
474
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4 u(ti) u'(ti)
‐1
‐2
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 32. Giresun İli ilkbahar mevsimi minimum sıcaklık Mann-Kendall
istatistiği
21
475
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
13
12
S.bahar Min. Scaklk (°C)
11
10
9
8
7
6 Ortalama 8,9 °C
5
4
3
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 33. Giresun İli sonbahar mevsimi minimum sıcaklık-yıl serisi
3 u(ti) u'(ti)
‐1
‐2
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 34. Giresun İli sonbahar mevsimi minimum sıcaklık Mann-Kendall
istatistiği
22
476
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
18
Ortalama Scaklk (°C) 17
16
15
14
13
12
11 Ortalama 14,5 °C
10
9
8
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 35. Giresun İli ortalama sıcaklık-yıl serisi
5 u(ti) u'(ti)
4
3
2
1
0
‐1
‐2
‐3
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 36. Giresun İli ortalama sıcaklık Mann-Kendall istatistiği
23
477
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
25
24
Yaz Ortalama Scaklk (°C)
23
22
21
20
19 Ortalama 22,1 °C
18
17
16
15
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 37. Giresun İli yaz mevsimi ortalama sıcaklık-yıl serisi
6 u(ti) u'(ti)
5
4
3
2
1
0
‐1
‐2
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 38. Giresun İli yaz mevsimi ortalama sıcaklık Mann-Kendall
istatistiği
24
478
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
20
19
S.bahar Ortalama Scaklk (°C)
18
17
16
15
14
13 Ortalama 16,3 °C
12
11
10
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 39. Giresun İli sonbahar mevsimi ortalama sıcaklık-yıl serisi
4 u(ti) u'(ti)
3
2
1
0
‐1
‐2
‐3
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 40. Giresun İli sonbahar mevsimi ortalama sıcaklık Mann-Kendall
istatistiği
Şekil 41’ deki grafikte Giresun’un yıllık toplam yağış miktarının uzun
yıllar boyunca artış eğiliminde olduğu görülmektedir. Şekil 42’ e göre
(z)=2,38’dir.Zaman serisinde %95 güven aralığında artış eğilimi vardır.
Trendin başladığı yıl 1998 yılıdır.
25
479
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1800
1700
Toplam Yağş(mm)
1600
1500
1400
1300
1200
1100
1000 Ortalama 1256,1mm
900
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 41. Giresun İli yıllık toplam yağış miktarı-yıl serisi
4 u(ti) u'(ti)
‐1
‐2
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 42. Giresun İli yıllık toplam yağış miktarı Mann-Kendall istatistiği
26
480
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
670
600
S.bahar Toplam Yağş (mm)
530
460
390
320
Ortalama 438,8mm
250
180
110
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 43. Giresun İli sonbahar mevsimi yıllık toplam yağış miktarı-yıl
serisi
3 u(ti) u'(ti)
‐1
‐2
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
Şekil 44.Giresun İli sonbahar mevsimi yıllık toplam yağış miktarıMann- 2013
Kendall istatistiği
27
481
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
18
17
Yaz Min. Scaklk (°C)
16
15
14
13
12
11
10
9 Ortalama 11,6°C
8
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 45. Artvin İli yaz mevsimi minimum sıcaklık-yıl serisi
6 u(ti) u'(ti)
5
4
3
2
1
0
‐1
‐2
‐3
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
28
482
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
24
23
Yaz Ortalama Scaklk (°C)
22
21
20
19
18
17 Ortalama 20,0°C
16
15
14
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 47. Artvin İli yaz mevsimi ortalama sıcaklık-yıl serisi
5 u(ti) u'(ti)
4
3
2
1
0
‐1
‐2
‐3
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 48. Artvin ili yaz mevsimi ortalama sıcaklık Mann-Kendall istatistiği
Şekil 49’ taki grafikte Artvin İli’nin yaz mevsiminde yıllık toplam
yağış miktarının uzun yıllar boyunca artış eğiliminde olduğu
görülmektedir.
29
483
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
180
165
Yaz Top. Yağş(mm)
150
135
120
105
90
75
Ortalama 111,6mm
60
45
30
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 49. Artvin İli yaz mevsimi toplam yağış miktarı-yıl serisi
4 u(ti) u'(ti)
3
2
1
0
‐1
‐2
1961
1963
1965
1967
1969
1971
1973
1975
1977
1979
1981
1983
1985
1987
1989
1991
1993
1995
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 50. Artvin İli yaz mevsimi toplam yağış miktarı Mann-Kendall
istatistiği
30
484
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5. SONUÇLAR
Yapılan istatiksel analizlere göre; Trabzon İline ait yaz mevsimi
ortalama ve minimum sıcaklığının zaman serisinde artan bir trend vardır.
Bu trend 2005 yılında başlamıştır. MK istatistiği grafikleri incelendiğinde
yaz mevsimi ortalama ve minimum sıcaklık değerlerine ait u(t) değerleri,
kritik değer olan 1,96’nın üzerindedir. Bu nedenle artış eğilimi MK
istatistiğine göre %95 güven aralığında anlamlıdır. Yağış verilerinde ise
mevsimsel ve uzun yıllar ortalama değerler açısından bir trend olduğu tespit
edilmemiştir.
Giresun İlinde minimum sıcaklık değerlerinin yıllık ortalamaları hem
uzun yıllar ortalamasına hem de tüm mevsimlere ait olan değerlerin zaman
serilerinde artış eğilimindedir. Artış trendi 1988 yılında yaz minimum
sıcaklıklarında başlamış olup 2003 yılına kadar farklı periyotlar halinde tüm
mevsimlerde gözlenmiştir. Aynı ile ait uzun yıllar ortalama sıcaklık, yaz ve
sonbahar aylarındaki ortalama sıcaklık değerleri de artış trendindedir. Artış
eğilimi uzun yıllar ortalama sıcaklık ve sonbahar ortalama sıcaklık
değerlerinde 2008; yaz mevsimi ortalama sıcaklık değerlerinde ise 1998
yılında başlamıştır. Ayrıca uzun yıllar yıllık toplam yağışlarda ve sonbahar
aylarındaki toplam yağış miktarında da artış trendi vardır.
Rize İlinde yaz ve sonbahar mevsimine ait minimum, maksimum ve
ortalama sıcaklıkların zaman serilerinde artış eğilimi vardır. Ayrıca uzun
yıllara ait yıllık maksimum, minimum ve ortalama sıcaklık değerlerinin
ortalamalarının da zaman serisi oluşturulduğunda artış trendi
görülmektedir. Sıcaklık değerlerindeki bu artış trendi 2000’li yılların
başında başlamıştır. Artış trendinin gözlendiği değerlerin MK istatistiği
grafikleri incelendiğinde u(t) değerlerinin, kritik değer1,96’nın üzerinde
olduğu sonucuna varılmaktadır. Bu nedenle artış eğilimi MK istatistiğine
göre %95 güven aralığında anlamlıdır. Aynı kente ait yağış miktarında ise
sonbahar mevsiminde artış trendi vardır. Trend 1989 yılından itibaren 2014
yılına kadar devam etmekte olduğu tespit edilmiştir.
Artvin İlinde sadece yaz mevsiminde ortalama ve minimum
sıcaklıklarda ayrıca yaz mevsimi toplam yağışlarında artış eğilimi olduğu
tespit edilmiştir. Sıcaklık ve yağış değerlerindeki bu artış trendi 2000’li
31
485
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
32
486
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6. KAYNAKLAR
Türkeş, M., (1996). “SpatialandTemporal Analysis of AnnualRainfall
Variations in
Turkey.”, International Journal of Climatology, 16(1057-1076)
Şahinler, S., (2000). “En Küçük Kareler Yöntemi ile Doğrusal Regresyon
Modeli
Oluşturmanın Temel Prensipleri”, Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat
Fakültesi Dergisi, 5(57-73)
Toros, H., (1993) “Klimatolojik Serilerden Türkiye Genelinde Trend
Analizi”, Yüksek Lisans Tezi, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
IPCC, (2007) “The Physical Science Basis Contribution of Working Group I
tothe-Fourth Assessment Report of the IPCC”.
“WMO Statement on The Status of The Global Climate in 2013”, WMO-No.
1130,
Geneva- Switzerland.
http://www.ncdc.noaa.gov/sotc/summary-info/global/2014/12.
http://www.mgm.gov.tr/FILES/iklim/rcp-45.pdf.
http://www.mgm.gov.tr/veridegerlendirme/il-ve-ilceler-istatistik
33
487
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
34
488
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖZET
Doğu Karadeniz Bölgesi’nin iklim, jeolojik, jeomorfolojik ve
hidrografik özellikleri heyelanların sıklıkla oluşumuna yol açmaktadır.
Doğal özelliklerin yanında yanlış arazi kullanımları da bölgede yaşanan
heyelanları tetiklemektedir. Özellikle, orman örtüsü altında olması gereken
eğimli yamaçlarda yapılan tarımsal faaliyetler heyelanların oluşumunu
kolaylaştırmaktadır.
Sunulan çalışmada son günlerde meydana gelen Çaykara-
Taşhanpazarı, Maçka-Esiroğlu ve Giresun-Yağlıderede heyelanlarının
temel nedenleri ve çözüm yolları irdelenmiştir. Bu amaçla heyelan
alanlarından alınan numunelerden toprak türü, permeabilite, su tutma
kapasitesi, hacim ağırlığı, gözeneklilik vb. hidro-fiziksel toprak
özelliklerinin yanı sıra, kayan kütleye ait kayma dayanımı parametreleri
olan kohezyon ve içsel sürtünme açısı değerleri belirlenmiştir. Ayrıca
heyelan meydana gelen alanlarda genel jeolojik ve jeomorfolojik özellikler
ile yüzey suyu akış deseni özellikleri incelenmiştir.
Heyelan sahaları üzerinde çay-fındık tarımı yapılmaktadır. Kökleri
derine ulaşmayan tarım bitkileri yamacın su içeriğini azaltmada yetersiz
kalmaktadır. Yamaç üzerindeki üst toprakların permeabilitesi orta-çok hızlı
sınıfta yer almaktadır. Bu durum, yamaca gelen yüzey sularının kolayca
süzülerek geçirimsiz tabakaya ulaşmasına neden olmaktadır.
1
489
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1. GİRİŞ
Heyelanlar, kaya veya toprak malzemesinden oluşan bir yamacın
yerçekimi etkisiyle eğim aşağı hareketiyle oluşur. Yaygın olarak kullanılan
heyelan terimi, daha çok düşme şeklinde gerçekleşen hızlı kütle
hareketlerini, kaymaları ve belirgin sınırlar içinde meydana gelen, doğal bir
yamaçtan ya da yapay şevden aşağıya ve dışa doğru hareketleri içine alır
(Görcelioğlu, 2003).
Ülkemizde 1900-2014 yılları arasında meydana gelmiş doğal afet
türlerinin sayısına bakıldığında, heyelanların depremler ve sel
felaketlerinden sonra üçüncü sırada yer aldığı görülmektedir. Türkiye’de,
son 50 yılda meydana gelen afetlerden, 13.494 tanesi heyelan, 2.956 tanesi
de kaya düşmesi olarak kayıtlara geçmiştir. Bu iki doğal afet türü için
etkilenen toplam afetzede sayısı ise 78.767 olarak verilmektedir (Gökçe vd.,
2008).
Heyelanlar hareket güzergâhı üzerindeki yollar, binalar ve diğer yaşam
alanlarını tahrip ederek can ve mal kayıplarına neden olmaktadır. Doğu
Karadeniz Bölgesi’nin iklim, jeolojik, jeomorfolojik ve hidrografik
özellikleri heyelanların sıklıkla oluşumuna yol açmaktadır. Heyelanlı
yerleşim birimleri, özellikle Doğu Karadeniz bölgesi (Trabzon ve Rize
civarı), Orta ve Batı Karadeniz Bölgesi (Karabük, Bartın, Zonguldak ve
Kastamonu civarı) ile aktif fay ve fay zonları boyunca yoğunlaşmaktadır.
En çok heyelan olayı Trabzon ve Rize illerinde gözlenmektedir. Türkiye’de
2
490
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Şekil 1. Türkiye’de son 50 yılda meydana gelen olay sayısının illere göre
dağılımı (Gökçe vd., 2008)
3
491
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2. MATERYAL VE YÖNTEM
2.1. Heyelan Alanları ve Genel Özellikleri
Çaykara-Taşhanpazar heyelan sahas: Of-Çaykara yolu üzerinde,
Fındıkoba mevkiinde 40o 51’ 00’’ Kuzey enlemleri ile 38o 37’ 48’’ doğu
boylamları arasında yer almaktadır (Şekil 2). Heyelan oluşan yamaç; 100-
150 m yükseltiler arasında yer almakta olup, ortalama % 47 eğime sahiptir.
Heyelan sahasının toplam alanı 5899,6 m2 civarındadır. Heyelan sahasında
çay ve fındık tarımı yapılmaktadır. Bölgede sıcak ve ılıman bir iklim
hâkimdir. En kurak aylarda bile yağış miktarı oldukça fazladır. Yıllık
ortalama sıcaklık 13.8 oC, yıllık ortalama yağış miktarı ise 1329 mm’dir.
4
492
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
nemli bir iklim hâkimdir. Yıllık ortalama sıcaklık 13.9 oC, yıllık ortalama
yağış miktarı
nemli bir iklimisehâkimdir.
835 mm’dir.
Yıllık ortalama sıcaklık 13.9 oC, yıllık ortalama
nemli bir iklim hâkimdir. Yıllık ortalama sıcaklık 13.9 oC, yıllık ortalama
yağış miktarı ise 835 mm’dir.
yağış miktarı ise 835 mm’dir.
5
5
493
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6
494
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3. BULGULAR
Heyelan alanlarından alınan üst topraklara ait bazı fiziksel, kimyasal ve
mekanik özellikleri Tablo 1'de verilmiştir. Heyelan alanlarındaki
toprakların su tutma kapasiteleri karşılaştırıldığında Çaykara-Taşhanpazarı
heyelan sahasındaki toprakların diğer alanlardan daha yüksek su tutma
kapasitesine sahip olduğu görülmektedir. Bu durum kil ve organik madde
içeriğinin yüksek, taşlılığın düşük olması ile ilgili olabilir.
Toprak türü Balçıklı kil Kumlu killi balçık Kumlu killi balçık
7
495
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
8
496
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
9
497
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
a b c
4. TARTIŞMA VE SONUÇ
Yapılan arazi incelemeleri sonucunda, son zamanlarda meydana gelen
yoğun yağışlar sonrası yüzey sularının toprak içerisine infiltrasyonla
girmesi ve kanallarla toplanan suyun kontrolsüz bir biçimde toprak içerisine
süzülmesi neticesinde kütlenin birim ağırlığının artması, yamaç eğiminin
nispeten yüksek olması ve kütle üzerinde uygun olmayan antropolojik
faaliyetlerin de etkisiyle yamaç bozulmaktadır.
Heyelan sahasının düzenlenmesi için mekanik (drenaj, tesviye, istinat
duvarı vb.) ve kültürel (bitkilendirme) tedbirlerin yanı sıra arazi kullanım
biçiminin de bir arada değerlendirilmesi gerekmektedir. Yamaç üzerindeki
üst toprakların permeabilitesi orta-çok hızlı sınıfta yer almaktadır. Bu
durum, yamaca gelen yüzey sularının kolayca süzülerek geçirimsiz
tabakaya ulaşmasına neden olmaktadır. Yüzey sularının yamaçta kontrolsüz
olarak akışa geçerek toprak içerisine sızması, toprağın boşluk suyu
basıncının artmasına sebep olmaktadır (Morgan, 2005). Bu nedenle yamaç
üzerindeki yüzeysel suların toplanarak mevcut kaynaklara kontrollü bir
biçimde verilmesi için drenaj sistemlerinin oluşturulması yamaç stabilitesi
açısından önem taşımaktadır (Şekil 9).
11
499
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Şekil 9. Yüzeysel suların zararsız bir şekilde yamaç dışına çıkarılması için
drenaj hendekleri kullanılmalıdır.
12
500
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Şekil 11. Daha önce meydana gelen heyelan alanında doğal olarak gelişen
kızılağaçlar.
13
501
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
14
502
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5. KAYNAKLAR
ASTM-D-3080: Standard Test Method for Direct Shear Test of Soils Under
Consolidated Drained Conditions
Balcı, N., (1998). Toprak Koruması. İÜ Yayın No:3947, OF Yayın No:439,
İstanbul.
Blake GR (1965) Particle density. In: Klute A (ed), Methods of Soil Analysis,
Part 1. Physical and Mineralogical Methods. Agronomy Monograph 9, American
Society of Agronomy-Soil Science Society of America, Madison, Wisconsin, 371-
373.
Bouyoucos, GJ (1962) Hydrometer method improved for making particle size
analyses of soils. Agronomy Journal 54, 464-465
Çepel N (1995) Orman Ekolojisi. İstanbul Üniversitesi Toprak İlmi ve Ekoloji
Anabilim Dalı, Üniversite Yayın No. 3886, İstanbul.
Gökçe, O., Özden, Ş., Demir, A., 2008. Türkiye’de Afetlerin Mekansal ve
İstatistiksel Dağılımı Afet Bilgileri Envanteri, Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Afet
Etüt ve Hasar Tespit Daire Başkanlığı, Ankara.
Görcelioğlu, E. (2003). Sel ve Çığ Kontrolu. İÜ Yayın No:4415, OF Yayın
No:473, İstanbul.
Gülçur F (1974) Toprağın Fiziksel ve Kimyasal Analiz Metodları. Kutulmuş
Matbaası, İstanbul Üniversitesi. Yayın No. 1970, Orman Fakültesi Yayın No. 201,
İstanbul.
Gyssels, G., Poesen, J., Bochet, E., Li, Y. (2005). Impact of plant roots on the
resistance of soils to erosion by water: a review. Progress in Physical Geography,
29 (2):189-217.
Irmak A (1954) Arazide ve Laboratuvarda Toprağın Araştırılması Metodları.
İstanbul Üniversitesi. Yayın No. 559, Orman Fakültesi Yayın No. 27, İstanbul.
Kantarcı, M.D. (1983). Türkiye'de Arazi Yetenek Sınıfları ile Arazi
Kullanımının Bölgesel Durumu. İ.Ü. Orman Fak. Yay. No. 350. İstanbul.
Morgan, R.P.C. (2005). Soil Erosion and Conservation. 3rd ed, Blackwell
Publishing, UK.
Özyuvacı, N. 1976. Arnavutköy Deresi Yağış Havzasında Hidrolojik Durumu
Etkileyen Bazı Bitki, Toprak-Su İlişkileri. İ.Ü. Orman Fakültesi, Yayın No:221,
İstanbul.
15
503
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
504
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1
505
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2
506
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1. GİRİŞ
Bu çalışmada Kocaeli -Karamürsel Avcıdere ve İhsaniye, İstanbul-
Osmangazi ve Sungurlu Barajları için 1 ve 2 boyutlu baraj yıkılma analizleri
yapılmış olup farklı senaryolar için taşkın risk haritaları oluşturulmuştur. 1
boyutlu taşkın modeli için HEC-RAS (Hydrologic Engineering Centers
River Analysis System) kullanılmıştır. HEC-RAS sonuçlarının Coğrafi
Bilgi Sistemleri ortamında değerlendirilebilmesinde HEC-GeoRAS
kullanılmıştır. 1 Boyutlu taşkın risk haritaları oluşturulmasında HEC-
GeoRAS yazılımı yardımı ile ArcGIS yazılımı kullanılmıştır. CBS ortamına
aktarılan 1 boyutlu taşkın risk haritaları sonuçları 2 boyutlu hidrolik model
sonuçları ile karşılaştırılmıştır.
2 boyutlu hidrolik model olarak FLO-2D modeli kullanılmıştır. FLO-
2D, 2 boyutlu taşkın programı Amerika'nın Nutrioso, Arizona bölgesinde
geliştirilmiş dünyanın farklı yerlerinde kullanıcısı olan bir yazılımdır.
İtalya, Venezuela, İngiltere, Florida gibi Dünyanın farklı yerlerindeki
kullanıcılarının kullandığı FLO-2D yazılımı 2 boyutlu taşkın modellemede
kullanılmıştır.
Hidrolik modellerde altlık olarak 1/5000 ölçekli haritalar kullanılmıştır.
Akışı etkileyen ev ve yol gibi yapılar Google Earth yardımı ile
sayısallaştırılmış olup, 2 boyutlu modele girilmiştir. Arazi kullanımı Google
Earth yardımı ile elde edilmiş olup manning pürüzlülük katsayıları arazi
kullanımına göre oluşturulmuştur. Baraj aks yerlerinde baraj gövdeleri
tanıtılmış olup yıkılma analizleri farklı senaryolar için yapılmıştır. Baraj
yıkılma analizi için gerekli malzeme verileri doğal yapı gereçleri
raporundan alınmıştır. Taşkın risk haritaları oluşturulmuş olup, maksimum
su derinlikleri, hızları ve ulaşma süreleri gibi veriler için haritalar
üretilmiştir.
3
507
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2. MATERYAL VE YÖNTEM
2.1 Hidrolik Model Girdileri
1. Arazi Sayısal Yükseklik Modelinin Oluşturulması
Sayısal yükseklik arazi modeli Civil 3D yazılımı yardımı ile
oluşturulmuş olup şev altı ve şev üstleri tanıtılmıştır. Şev altı ve şev üstleri
gibi arazi modelinin keskin değişiklik gösterdiği alanlar (breaklines)
tanıtılmazsa arazi modelinde hatalar oluşmakta ve noktalar arası
interpolasyon ile arazi yükseklik verileri kaybolabilmektedir. Uçuş
haritaları nehir yüzeyini aldığı için nehir kesitleri nehir topolojisini daha iyi
yansıtmaktadır. Nehir yatağı için alınan kesitler arazi modeli üzerine
yerleştirilmiştir.
Civil 3D’de üretilen arazi modeli 2D hidrolik model (FLO-2D) için
raster veriye dönüştürülmüştür. 1D hidrolik model için (HEC-RAS) arazi
modeline nehir güzergahı ve en kesitler tanıtılmıştır. Veriler, Civil 3D’den
otomatik olarak HEC-RAS’a alınmıştır (Şekil1).
FLO - 2D yazılımına 10m x 10m raster veri olarak arazi modeli
tanıtılmıştır. Bu raster veriler FLO-2D nin rahatlıkla alabileceği nokta
verisine dönüştürülmüştür. FLO-2D taşkın modellemede küçük gridden
başlayarak modeller çalıştırılmıştır. Courant sayısı uygun seviyeye inene
kadar denenmiştir. En küçük grid büyüklüğü 30 m olacak şekilde model
çalışmaları yapılmıştır. Her bir pikselin büyüklüğü 30x30m olacak şekilde
ayarlanmıştır. Model, diğer küçük grid büyüklüğünde çalışmamıştır. Arazi
modeli olarak Sungurlu ve Osmangazi Barajı için arazi modelleri
birleştirilerek tek dosya haline getirilmiştir.
4
508
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5
509
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6
510
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
250.00
2 Yl l k
200.00 5 Yl l k
10 Yl l k
150.00 25 Yl l k
50 Yl l k
100.00
100 Yl l k
200 Yl l k
50.00
500 Yl l k
0.00 OET
0.00 2.00 4.00 6.00 8.00 10.00 12.00 14.00 16.00 18.00 20.00
7
511
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
8
512
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Köprü menfez gibi dere yatağını kesen sanat yapıları ayrıca modellere
işlenmiştir. Hidrolik akım koşulları ve akışı etkileyen şartlar birebir
yansıtılmaya çalışılmıştır.
9
513
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3. BULGULAR
1 boyutlu HEC-RAS ve FLO-2D için sonuçlar değerlendirilmiştir.
Model çıktıları maksimum su yüksekliği, su hızı ve 1 foot (0.3048 cm) , 2
feet (60.96 cm) ve maksimum su yüksekliğine ulaşma süreleri haritaları
oluşturulmuştur.
Crit Max WS
EG Max WS
WS Max WS
220
Ground
200
180
Elevation (m)
160
140
120
100
0 1000 2000 3000 4000 5000 6000
Main Channel Distance (m)
11
515
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
EG PF 1
WS PF 1
Crit PF 1
0 m/s
1060
1 m/s
2 m/s
3 m/s
4 m/s
5 m/s
1050 6 m/s
Ground
Elevation (m)
Bank Sta
1040
1030
1020
0 100 200 300 400
Station (m)
EG PF 1
WS PF 1
Crit PF 1
1035 Ground
Left Levee
Right Levee
1030
Elevation (m)
1025
1020
1015
1010
0 50 100 150 200 250
Main Channel Distance (m)
4. TARTIŞMA VE SONUÇ
Arazi modeli 5000 lik kadastro taramalarından üretildiğinden HEC-
RAS Kararsız Akım (Unsteady) çözümü çalışmasında stabilite problemleri
yaşanmıştır. HEC-RAS 1D modeli arazi verilerinin daha detaylı olması
durumunda daha iyi sonuç vermektedir. Şekil 12’de görüldüğü üzere HEC-
RAS modeli sonuçlarına göre 2D hidrolik model sonuçlarında olduğu gibi
Yalakdere'nin tamamı Avcıköy'ün güneyi sular altında kalmaktadır. CBS
ortamında olması sebebiyle 1D ve 2D hidrolik model sonuçları CBS
ortamında karşılaştırılmıştır. Şekilde görüldüğü üzere Avcıköy yerleşim
alanı güneyi hariç 1D boyutlu model ile 2D boyutlu model sonuçları
uyumludur.
13
517
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5. KAYNAKÇA
D.L.Fread ,1982, A Breach Erosion Model For Earthen Dams, Hydrologic
Research Laboratory, National Weather Service, NOAA, Silver Spring, Maryland
FLO-2D Software, Inc, 2009, FLO-2D Reference Manual, P.O. Box 66
Nutrioso, AZ 85932
14
518
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖZET
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü
Yerbilimsel Etüt Dairesi Başkanlığı tarafından imar planına esas jeolojik-
jeoteknik ve mikrobölgeleme etüt raporlarının arazi çalışmalarının kontrolü,
incelenmesi, yerleşime uygunluk durumunun değerlendirilmesi ve raporun
onaylanması işlemleri gerçekleştirilmektedir.
Yerbilimsel Etüt çalışmalarının amacı, her türlü mekânsal planlama
sürecinde afet tehlikelerini dikkate alan güvenli, sürdürülebilir ve
yaşanabilir yerleşim alanlarının oluşturulmasını sağlamaktır. Bu anlamda
yapılan imar planına esas etütlerinin tamamının şuanda yazılım çalışmaları
devam eden “Yerbilimsel Etüt Bilgi Sistemi” ile tüm verilerin CBS tabanlı
bir portalda toplanmasını sağlamaktır. Bu sisteme aktarılan verilere
istenildiği zaman ulaşılması, sayısal verilerin irdelenmesi, istenilen
sorgulamaların ülke çapında yapılabilmesi, heyelan, deprem vb. afet tehlike
analizlerine altlık olabilecek güncel ve sağlıklı verilerin sunulması sistemin
katkılarındandır.
Yazılım kapsamında özellikle plana esas raporların en önemli çıktısı
olan tüm yerleşime uygunluk haritaları web tabanlı CBS ortamına
aktarılmış olacaktır. Aynı zamanda bu sistem, diğer kurum ve kuruluşların
kullandığı sistemlerle entegre edilerek, MTA, AFAD gibi kurumların
1
519
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1. GİRİŞ
644 sayılı KHK’nin 7. Maddenin (d) bendi kapsamında; “Risk
yönetimi ve sakınım planlarının yapılmasına ve buna ilişkin kuralları
belirlemek ve izlemek, plana esas jeolojik ve jeoteknik etütleri yapmak,
yaptırmak ve onaylamak.” Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü görevleri
arasında sayılmaktadır. Bu kapsamda hazırlanan Yerbilimsel Etüt
çalışmaları ile inceleme alanı sınırları içinde yapılan jeolojik ve jeofizik
çalışmalarla yerleşime uygunluk haritaları oluşturulmakta ve zemin
problemlerine göre alınması gereken önlemler ortaya konulmaktadır.
Bahsi geçen CBS tabanlı bu sistemin yazılım çalışmaları devam
etmektedir. Yazılım çalışmalarının tamamlanması ile birlikte istenilen
sayısal veri, harita ya da rapora istenilen anda ulaşılabilmesi, sayısal veriler
yardımı ile ülke çapında istenilen sorgulama/analizlerin yapılabilmesi ve
yapılan analizler sonucunda daha gerçekçi, güncel ve sağlıklı veriler
sunulabilmesi mümkün olacaktır. Böylece ileriye dönük afet tehlike
çalışmalarına altlık oluşturulabilecektir.
2. MATERYAL VE YÖNTEM
Bakanlığımız arşivinde kurulduğu tarihten günümüze kadar, 8751
adedi İl Müdürlüklerimiz (81 İl), 1949 adedi ise Genel Müdürlüğümüz
Yerbilimsel Etüt Dairesi tarafından olmak üzere onaylanmış toplam 10700
adet rapor bulunmaktadır. Şu ana kadar onaylanan raporların metin
kısımlarının, sayısal verilerinin ve haritalarının tamamına ulaşılabilmesi ve
bundan sonraki aşamada onaylanacak olan rapor içeriklerinin tamamının
online olarak sistem üzerinden hazırlanabilmesi için bu yazılımın
geliştirilmesi amaçlanmıştır. Hazırlanacak raporlara ait etüt çalışmaları
kapsamında yapılacak tüm jeofizik ve jeolojik sayısal verilerin girişi, rapor
2
520
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4
522
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
7
525
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3. BULGULAR
Bu sistem ile çeşitli altlık veriler sunulabilecek, yeni veriler
üretilebilecek, kaliteli ve sorunsuz veri üretimi sağlanabilecek, kağıt
ortamından kurtularak web tabanlı bir sistem sağlanmış olacak, online
veri/rapor kontrolü, veri format kolaylığı, online veri paylaşımı ve veri
güncellemesi yapılabilecek, sisteme her yerden erişim sağlanabilecek, rapor
onay süreçlerinin yönetimi, kurumlar arası entegrasyon, ayrıca diğer
kurumlar tarafından hazırlanacak ya da yenilecek olan çeşitli haritaların
güncellenmesine katkı sağlanabilecektir.
9
527
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4. TARTIŞMA VE SONUÇ
Ulusal Coğrafi Bilgi Sisteminin en temel konusu, üretici ve
kullanıcıların ortak bir dil kullanmasıdır. Bu çerçevede veri standartlarının
tanımlanması öncelikli ihtiyaç olarak belirlenmiş ve bu sistem kapsamında
yapılan çalışmalar da bu doğrultuda gerçekleştirilmiştir.
Bu sistem ile Yerbilimsel Etüt Çalışmalarına ait İmar Planına Esas
Jeolojik-Jeoteknik ve Mikrobölgeleme Etüt Raporlarındaki; yerleşime
uygunluk, arazi kullanım, jeoloji, eğim ve lokasyon, jeofizik haritaları,
sondaj logları, laboratuvar ve deney föyleri, jeofizik ham verileri ve rapor
(arazi çalışmaları ve laboratuvar deneylerinden elde edilen parametreler,
hesaplamalar, analizler, grafikler, tablolar, şekiller, onay sayfası) sayısal
olarak sisteme aktarılabilecektir.
Sistemin sağlayacağı önemli katkılardan bir diğeri de ülke genelinde
istenilen analiz ve sorgulamaların yapılabilecek olmasıdır. Bunun yanı sıra;
çeşitli altlık veriler (uydu/ortofoto, 1/25000 jeoloji haritaları, deprem
bölgeleri/depremler, yükseklik ve eğim haritası, kadastral sınırlar/arama,
diri fay haritası, adres verileri, idari sınırlar, pafta indeksi (1/1000-1/5000),
1/100.000 çevre planları) sunulabilecek, çeşitli veriler (çalışma sınırları,
komşu alan lejandı, komşu alan eğim sınıflaması, referans sınırları (sit,
askeri alan, su koruma alanları, orman sınırları, hazır şablon, rapor
hazırlama altyapısı) üretilebilecek, harita sınır uyuşmazlıkları, kapalı alan
sorunu, tanımsız küçük alanları önleme, uydu ve ortofoto ile daha doğru
haritalama, GPS ile arazide veri üretimi, lejant uyumu, üst ve alt ölçekli
jeoloji harita lejant uyumu, online kontrol, veri format kolaylığı, veri
paylaşımı, veri güncelleme, sisteme her yerden erişim, rapor onay
süreçlerinin yönetimi, kurumlar arası entegrasyon, diri fay haritasını
10
528
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5. KAYNAKLAR
Duman, T.Y., Çan, T. ve Emre, Ö. 2011. 1/1.500.000 Türkiye Heyelan
Envanteri Haritası, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü Özel Yayınlar
Serisi -27, Ankara, Türkiye. ISBN:978-605-4075-85-3.
Emre, Ö., Duman, T.Y., Özalp, S., Elmacı, H., Olgun, Ş. ve Şaroğlu, F. 2013.
1/1.125.000 Ölçekli Türkiye Diri Fay Haritası, Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü Özel Yayınlar Serisi-, Ankara, Türkiye.
Yerbilimsel Etüt Bilgi Sistemi Projesi, 2016. Geliştirilmekte olan yazılıma ait
veri ve görseller.
Yerbilimsel Etüt Dairesi Başkanlığı Arşivi, 2016. Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü Yerbilimsel Etüt Dairesi
Başkanlığı.
11
529
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
530
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖZET
Taşknlar ve beraberinde meydana gelen heyelanlar, can ve mal
kaybnn en fazla olduğu doğal afetlerdendir. Heyelan riski taşyan
bölgelerin belirlenmesinde farkl karakteristikleri temsil eden veri
katmanlarnn bir arada değerlendirilmesi gerekmektedir. Özelikle Doğu
Karadeniz bölgesinde skça yaşanan taşkn ve beraberinde meydana gelen
heyelan olaylar ciddi can ve mal kayplarna neden olmaktadr. Bu
kayplar en aza indirmek ve gerekli önlemleri alabilmek için potansiyel risk
alanlarnn belirlenmesi büyük önem taşmaktadr. Potansiyel risk
alanlarnn belirlenmesinde Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) mevcut verilerin
toplanmas, işlenmesi ve analizinin yaplmasnda kullanlmaktadr. Bu
çalşmada, 24 Ağustos 2015 tarihinde Hopa bölgesinde meydana gelen
taşkn ve heyelan olay incelenmiştir. Çalşmann birinci ksmnda Artvin-
Hopa ilçesi için toprak yaps, arazi kullanm gibi heyelan risk alanlarnn
tespitinde kullanlacak katmanlar CBS ArcGIS programnda işlenmiş ve
sonrasnda CBS ortamnda “Potansiyel Heyelan Risk Alanlar”
belirlenmiştir. Çalşmann ikinci ksmnda, 24 Ağustos 2015 tarihinde
Hopa’da meydana gelen taşkn ve heyelan olayna neden olan yağş
1
531
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1. GİRİŞ
Taşknlar ve beraberinde meydana gelen heyelanlar, can ve mal
kaybnn en fazla olduğu doğal afetlerdendir. Heyelanlar gerçekleştikleri
bölgelerde can ve maddi kayplara yol açan büyük bir doğal affettir. Genel
tanm ile heyelan, yamaç dengesinin bozulmas sonucu yer çekimin
etkisiyle arazinin bir bölümünün yamaç eğilimi doğrultusunda hareket
ederek şekil ve yer değiştirmesidir (Öztürk, 2002). Bu çalşmada, Doğu
Karadeniz havzasnda yer alan Artvin iline ait Hopa ilçesinde 24 Ağustos
2015 tarihinde meydana gelen taşkn ve heyelan olay incelenmiştir. Bu
bölgede şiddetli yağş sonucu meydana gelen taşkn ve beraberindeki
heyelan olay birçok can kaybna ve maddi hasara neden olmuştur. Taşkn
ve heyelan olay yüksek eğimli yamaçlarda meydana gelmiştir. Heyelan
Risk alanlar ICONA yöntemi ve CBS teknikleri kullanlarak belirlenmiştir.
Daha sonra, 24 Ağustos 2015 tarihinde Hopa’da meydana gelen taşkn ve
heyelan olayna neden olan yağş “Karadeniz ve Ortadoğu Ani taşkn Erken
Uyar” (BSMEFFGS) sistemi ile gözlemlenmiş ve yer gözlem istasyonlar
değerlerinden de yararlanlarak yağş ve scaklk değerlendirmeleri
yaplmştr. Sonrasnda Hopa ilçesi için taşkn debileri Sentetik yöntemler
(Mockus ve DSİ Sentetik Yöntemleri) ile hesaplanmştr. Havza
karakteristikleri, CBS kullanlarak hesaplanmştr. Yöntemlerin sonuçlar
karşlaştrlarak, Mockus Metodu ve SCS yağş-akş modeli ile hesaplanan
değerler kabul edilmiştir.
2
532
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2. MATERYAL VE YÖNTEM
2.1. ÇALIŞMA ALANI VE ÖZELLİKLERİ
Bu çalşmada, Doğu Karadeniz bölgesinde yer alan, Artvin iline bağl
Hopa ilçesinde 24 Ağustos 2015 tarihinde meydana gelen taşkn ve heyelan
olay incelenmiştir. Hopa havzasnda bulunan Hopa Çay, Sundura
Mahallesinden başlayarak Karadeniz’e dökülen vadi boyunca akar. Hopa
havzas ve çevresinde iklim özelliklerini oluşturan atmosferik bileşenler
Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafndan ölçülmektedir. Meteoroloji
gözlem istasyonlarnn konumlar Şekil 2.1 ‘de, hidroloji çalşmalarnda
verileri kullanlan meteoroloji istasyonlarnn fiziksel özellikleri Tablo
2.1’de verilmiştir.
Tablo 2.1 Çalşma Alan ve Çevresindeki Baz Meteoroloji İstasyonlarna Ait Karakteristik Bilgileri
İşleten İstasyonun
İstasyon Ad İl Bölge Enlem Boylam Kot, m İdari Statü
Kuruluş Durumu
3
533
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4
534
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5
535
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6
536
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
0º - 3º A.D :1
EĞİM
3º - 10º A.D :2
A.D : 5 10º - 20º A.D :3
20º - 30º A.D :4
30º > A.D :5
HEYELAN RİSK
YERLEŞİM (YR) A.D : 1
HARİTASI
TOPRAK ALÜVYAL TOPRAK (A) A.D : 1
A.D : 3 KAHVERENGİ ORMAN TOP. (M) A.D : 2
KOLÜVYAL TOPRAK (K) A.D : 3
KIRMIZI SARI PODZOLİK TOP. (P) A.D : 3
YÜKSEK DAĞ ÇAYIR TOP. (Y) A.D : 4
KİREÇSİZ KAHVERENGİ ORMAN TOP. (N) A.D : 5
7
537
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
8
538
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
9
539
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Şekil 2.3.1.1 Hopa MGM MGİ ‘de 1962-2015 Periyodunda ölçülen verilere göre
scaklk-yağş değerleri
İstasyon Ad Dağlm Tipi 2 Yl 5 Yl 10 Yl 25 Yl 50 Yl 100 Yl 200 Yl 500 Yl
Hopa MGM MGİ Log‐Pearson Tip‐3 98,13 130,65 158,21 200,64 238,42 282,19 332,89 392,70
10
540
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
hesaplamak ve uyar ürünleri elde etmektir. Ani Taşkn Erken Uyar Sistemi
parametrelerinin belirlenmesi için geçmiş meteorolojik ve hidrolojik veriler
ile topografya verileri kullanlmaktadr. Modelin operasyonel çalşmas için
gerekli olan meteorolojik veriler yağş, scaklk, buharlaşma ve toprak
nemidir. Modelde kullanlan yağş verileri Uydu, RADAR ve yer
gözlemleri olmak üzere üç ana kaynaktan elde edilmektedir. BSMEFFGS
modeli akş şemas Şekil 2.3.2.1 ‘de verilmiştir. (Ulupnar Y., Sayn A.,
Akbaş A.İ., Gülsoy E., Köse S., Aksoy M., Turgu E., 2013)
11
541
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
12
542
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
13
543
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
14
544
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
30 0,7
0,6
25
0,5
20
6 Saatlik Yağş, mm (Fmap, MAP)
0,4
0,3
10
0,2
5
0,1
0
0
0 5 10 15 20 25 30 35
Gün
‐5 ‐0,1
FMAP MAP ASM
Şekil 2.3.2.3.2 BSMEFFGS Modeli ile Ağustos 2015 Hopa için Tahmini Yağş,
Uydu Yağş verisi ve Toprak Nemi Karşlaştrmas
15
545
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
16
546
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
17
547
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Tablo 2.4.1 Artvin Hopa Sundura Deresi İçin Sentetik Yöntemlerle Elde Edilen Çeşitli Yinelenmeli
Taşkn Debileri, m3/s
Havza Ad ve
Mockus Sentetik Yöntemi DSİ Sentetik Yöntemi
Kullanlan Yöntem
*** Tablodaki koyu renkli değerler, yağş alanlarnn yağmurdan gelen taşkn debileri üzerine baz akm eklenerek elde edilen değerlerdir.
*** Baz akm mertebe olarak küçük olduğundan "0 (sfr)" alnmştr
18
548
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3. SONUÇLAR
Yaplan çalşmada, heyelan riskini tahmin edebilmek amacyla, yöntem
olarak oldukça yaygn bir saysal yöntem olan ICONA yöntemi ve CBS
teknikleri kullanlmştr. Yaplan analiz soncu Hopa’da heyelan riskinin
eğimin yüksek kesimlere gidildikçe arttğ tespit edilmiştir. 24 Ağustos ’da
Hopa’da meydana gelen taşkn ve heyelan olaynn yüksek eğilimli
yamaçlarda meydana geldiği belirtilmiştir.
Hopa-Sundura Deresinde, DSİ Sentetik Yöntem ve Mockus Yöntem ile
hesaplanan taşkn debileri Tablo 2.4.1’deki gibidir. Yaplan hesaplamalara
göre; Hopa’da, Mockus Yöntem ile elde edilen 100 yllk taşkn debisi
Q100= 485,6 m3/s, DSİ Sentetik Yönteme göre 100 yllk taşkn debisi
Q100=445,6m3/s ‘dir. DSİ tarafndan Sundura deresi üzerinde yaplan
ölçümlere göre, 24 Ağustos 2015 tarihinde gerçekleşen taşkn debisi Q=483
m3/s olarak ölçülmüştür. Ayrca 24 Ağustos 2015 günü meydana gelen
yağş 287,2 mm’dir. Bu yağş değeri Hopa MGM MGİ ylda günlük en
büyük yağş değerleri frekans analizi sonuçlarna göre 100 yllk bir yağşa
denk gelmektedir (Tablo 2.3.1.1). Şiddetli yağş değişimi “Ani Taşkn
Erken Uyar Sistemi” ile ‘de incelenmiş, bölgedeki alansal yağş değerleri
ve toprak nemi değerlendirmelerine göre, bölgede meydana gelebilecek
olas risk uyarsnn değerlendirmesi yaplmştr.
4. KAYNAKLAR
[1] Oğuz K., 2015, Kurtboğaz Baraj Erozyon Risk Alanlarnn Belirlenmesi,
Anadolu Tarm Bilim. Derg./Anadolu J Agr Sci, 30 (2015) 176-181
[2] Yalçn A., 2007, Heyelan Duyarllk Haritalarnn Üretilmesinde Analitik
Hiyerarşi Yönteminin ve CBS’nin Kullanm, S.Ü. Müh.-Mim. Fak. Derg., c.23,
s.3, 2007
[3] Reis S., Bayrak T., Yalçn A., Atasoy M., Nişanc R., Erkercin S., 2008, Rize
Bölgesinde Yağş Heyelan İlişkisi, Jeodezi, Jeoinformasyon ve Arazi Yönetimi
Dergisi, 2.Say,Sayfa 99
[4] Menteşe E.Y., Erturaç K., Özcan .2009, Rize İli Genelinde Heyelan Tehlikesi
Altnda Bulunan Bölgelerin Kullanm Türleri Belirlenmesi, TMMOB Haritaa ve
Kadastro Mühendisleri Odas 12.Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultay,
Ankara
19
549
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
[5] Balabanl C., Türk M., Yüksel O., 2005, Erozyon ve Çayr-Mera İlişkileri
Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi, Seri A, Say 2, sayfa
23-34
[6] Toptaş T.E., Gökçeoğlu C., Taşkn ve Heyelan Duyarllğnn NetCAD
NetHydro ve Analist ile Modellenmesine Bir Örnek: Akçaabat (Trabzon),
http://portal.netcad.com.tr/pages/viewpage.action?pageId=134385577
[7] Şahin E.K., Kavzoğlu T., CBS Tabanl Çok Kriterli Karar Analizi İle
Heyelanlardan Etkilenecek Yol Güzergahlarnn Tespiti
[8] Bayazt, M., 1982. Hidroloji, İTÜ kütüphanesi, Say: 1229, Üçüncü bask,
Teknik Üniversite matbaas, İstanbul.
[9] Kavzoğlu T., Şahin E.K., Çölkesen İ., CBS Tabanl Kriterli karar Analizi
Yöntemiyle Heyelan Duyarllk Haritasnn Üretilmesi: Trabzon İli Örneği,
[10] Ulupnar Y., Sayn A., Akbaş A.İ., Gülsoy E., Köse S., Aksoy M., Turgu
E., Karadeniz ve Ortadoğu Bölgesel Ani Taşkn Erken Uyar Sistemi Kullanc
Klavusu, 2013
[11] Özden Ş., 2000, Ankara – Çubuk Baraj Gölü Çevresinde Coğrafi Bilgi
Sistemi Ve Uzaktan Algilama Teknikleri Yardimiyla Erozyonun Kantitatif
Olarak Belirlenmesi, Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi, FBE, Toprak Anabilim
Dal
[12] Özşahin, E., 2013, Camili (macahel) biyosfer rezerv alaninin (Artvin, KD
Türkiye) heyelan duyarlilik analizi, International Periodical For the Languages,
Literature and History of Turkish or Turkic Volume 8/3, Winter 2013, p. 471-
493, Ankara-Turkey.
[13] Pektezel, H., 2015, Süleymanpaşa’nin (Tekirdağ) Cbs Tabanli Jeoekolojik
Planlama Analizi, International Journal of Social Science, Number: 35 , p. 163-
185, Summer I 2015.
20
550
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖZET
Ermenek (Karaman) ilçesinde farklı tarihlerde meydana gele kaya
düşmeleri ve yamaç duraysızlıkları 500’den fazla konutu etkilemiş bazıları
ise ölümle sonuçlanmış, bu kapsamada AFAD ilçenin bazı bölgelerini afete
maruz bölge ilan etmiştir. Bu çalışma kapsamında Ermenek ilçesinin
genelinde kaya düşmesi ve şev duraysızlık çalışmaları yapılmıştır. Arazi
çalışmaları kapsamında hat etütleri yapılarak mevcut yamaç yüzeylerinden
süreksizlik ölçümleri, laboratuvar deneylerinde kullanılmak üzere blok
örnekleri alınmıştır.
Ermenek ilçesi yerleşim yerini etkileyen kaya düşmesi, resifal nitelikli
Mut formasyonunda gelişmektedir. Resifal özellikteki Mut Formasyonunun
istifine bakıldığında farklı aşınma özelliklerine sahip killi kireçtaşı, marn,
kireçtaşı ve fosilli kireçtaşından oluştuğu gözlenmiştir. Marn ve killi
1
551
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ABRSTRACT
Rock falls and slope instabilities that took place in Ermenek (Karaman)
has affected more than 500 residences and some resulted in death. Within
this context, AFAD declared some districts of the town to be disaster areas.
Within the scope of this study, rock fall and slope instability researches were
conducted throughout the town of Ermenek. Line studies were carried out
to make discontinuity measurements and block samples were taken to be
used in the laboratory tests.
2
552
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3
553
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
554
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖZET
Bu çalşmada; Çevre ve Şehircilik Bakanlğ, Mekansal Planlama
Genel Müdürlüğü tarafndan onaylanan, her tür ve ölçekteki plana esas
olarak hazrlanan jeolojik-jeoteknik veya mikrobölgeleme etüt raporlarnda,
kütle hareketlerinin ( heyelan- kaya düşmesi vb.) belirlenmesine ve bu
tehlikelerin ortadan kaldrlmasna yönelik olarak yaplmas gereken etüt
çalşmalar ayrntl olarak anlatlacaktr. Bu kapsamda; öncelikle
yürürlükteki mevzuatmz, daha sonra bu mevzuat çerçevesinde
hazrlanacak rapor türleri ve bu raporlarda heyelan ve kaya düşmesi
tehlikesinin belirlenmesine ilişkin yaplacak araştrma ve analizler hakknda
ayrntl bilgi verilerek, yerleşime uygunluk değerlendirmelerinde kütle
hareketlerinin yeri ve önemi vurgulanmaya çalşlacaktr.
Anahtar Kelimeler: Heyelan, Şev Stabilite Analizleri Jeolojik-
Jeoteknik Etüt ve Mikrobölgeleme, Yerleşime Uygunluk
1. GİRİŞ
Ülkemiz; jeolojik, jeomorfolojik yaps ve iklim özellikleri nedeniyle
afet olaylaryla skça karşlaşmaktadr. Afet tehlikelerinin etkileri ve
çeşitliliği konusunda yaplan istatistiksel çalşmalarda; ülkemizde deprem
tehlikesinden sonra, kütle hareketleri (heyelan, kaya düşmesi vb.) en yaygn
ve etkili afet türü olarak belirlenmiştir. Kentsel alanlarda; hatal yer seçimi,
555
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
556
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
557
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
558
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
559
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
560
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
561
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
562
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5. SONUÇLAR
Ülkemiz jeolojik–jeomorfolojik yaps ile meteorolojik özellikleri
nedeniyle afet olaylaryla skça karşlaşmaktadr. Afet riskleri açsndan
hassas bir coğrafyada bulunan ülkemizde; Afet zararlarnn azaltlmas ve
güvenli yerleşmeler oluşturmak için arazi kullanm kararlarn belirleyen ve
planlamaya yön veren jeolojik-jeoteknik etütlerin yaplmas gerekmektedir.
Bu etütler sonucunda hazrlanan yerbilimsel etüt raporlarnda; başta heyelan
tehlikesi olmak üzere, tüm kütle hareketi tehlikeleri, yukarda ayrntl
olarak anlatlan araştrmalar esas alnarak irdelenmeli, bu tehlikelere karş
alnacak mühendislik önlemleri ile yerleşime uygunluk durumu
belirlenmelidir. Bu kapsamda; plana esas jeolojik-jeoteknik etütleri
olmayan Belediyelerimizin acilen bu etütleri yaptrmas ve imar planlarnn
bu raporlara göre revize edilmesi uygun olacaktr.
6. KAYNAKÇA
1. Yerbilimsel verilerin planlamaya entegrasyonu el kitab, Afet İşleri Genel
Müdürlüğü
2. Zemin Mekaniği ve Temel Mühendisliği Semineri 2, İller Bankas Genel
Müdürlüğü
3. AİGM , 2005 Kaya Düşmesi Eğitim Notlar, Afet İşleri Genel Müdürlüğü
4. AİGM , 1986 Kaya Şev Stabilitesi ve Kaya Düşmeleri ile İlgili Analizler ve
alnacak önlemler, Seminer notlar, Afet İşleri Genel Müdürlüğü
5. DRM, 2004 Belediyeler için Sismik Bölgeleme El Kitab, AİGM, Ankara
6. Ulusay, R.ö 2001 Uygulamal Jeoteknik Bilgileri
563
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
564
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Sonay BİLGİLİ1
Rize Gda Tarm ve Hayvanclk İl Müdürlüğü
Heyelan Sempozyumu
27-29 Nisan 2016, Ankara
ÖZET
Heyelanlar ilimizde en önemli doğal afetlerin başında gelmektedir.
Heyelanların sebebiyet verdiği mal ve can kayıplarının en aza indirilmesi
amacıyla yapılan çalışmalara –araştırmalara önemli miktarlarda bütçe
ayrılması gerekmektedir. Bu nedenle gelecekte yapılacak çalışmalarda daha
doğru ve sağlıklı sonuçlar alınabilmesi için meydana gelen heyelanlar,
konum bilgileri ve dijital haritaları oluşturulmalıdır. İlgili kurumlar
heyelanlara ait grafik ve öznitelik bilgilerini bir veri tabanı kapsamında
toplamaları gerekmektedir. Heyelan envanter haritaları Coğrafi Bilgi
Sistemlerinden yaralanılarak oluşturulmalıdır.
Jeolojik çalışmalar ile uzaktan algılama analizleri belirli sıklıklarda
yapılmalıdır. Böylelikle Rize‘nin her daim heyelan tehlikesine karşı
yönetim bazında hazırlıklı olması sağlanabilir. Heyelan olgusunun halk
tarafından benimsenmesi ve yönetimlerin bu doğrultuda eğitim çalışmaları
yürütmesi gerekmektedir.
1
Rize Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü – Ziraat Mühendisi/Yüksek Orman
Mühendisi
1
565
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1. Giriş
Rize İlinde doğal afetlerin başında sel ve heyelan olayları gelmektedir.
Doğal kaya, zemin, yapay dolgu veya bunların bir ya da birkaçının
bileşiminden oluşan malzemenin, yerçekimi, jeoloji, ve su içeriği gibi doğal
faktörler ile doğal olmayan çeşitli faktörlerin etkisi altında eğim yönünde
çoğunlukla dairesel yada düzlemsel hareketiyle sonuçlanan bir süreç
heyelan olarak adlandırılmaktadır.
Genel olarak kayma ve birikme bölümlerinden oluşan heyelanların
meydana gelmesinde; arazinin topoğrafik yapısı, iklim özellikleri (özellikle
yağış ve sıcaklık), arazinin jeolojik yapısı, anakaya özellikleri, toprakların
agregatlaşma özelliği ve erodibilite nitelikleri ve insan faktörü çok önemli
etkiye sahiptir. Ormanlar, jeolojik olarak heyelana uygun yamaçlar üzerinde
statik dengenin oluşmasına katkı sağlamakta, yamacın hidrolik ve
hidrolojik yapısını koruyarak suyun yamaç üzerinde heyelan oluşturma
olasılığını azaltmaktadır. Toprak koruma yeteneği yüksek olan bitki
örtüsünün tahrip edilerek; toprak koruma yeteneği az olan türlerin alana
getirilmesi sonucunda heyelan olma olasılığı artmaktadır.
Şiddetli yağışlar veya bol miktarda karın hızlı erimesi sonucunda yan
derelerden ani olarak gelen ve fazla miktarda katı materyal içeren büyük su
kütlesi sel olarak adlandırılmaktadır. Havzaların orta ve yukarı kesimlerinde
bulunan koruyucu orman örtüsü derelerdeki akımının kontrol edilmesi
üzerinde önemli etkiye sahiptir (Kalay ve Karagül 1992). Bu alanlardaki
toprak koruma niteliği yüksek olan bitki örtüsünün tahrip edilerek arazi
kullanım şeklinin insanlar tarafından değişikliğe uğratılması sonucunda
heyelan ve sel olaylarının arttığı ifade edilmektedir. Yine yaptığımız bazı
çalışmalarda çay plantasyon alanlarının artmasıyla birlikte can ve mal
kaybına neden olan sel-heyelan ve toprak kayması olaylarının Rize
yöresinde önemle vurgulanmaktadır. Rize Gıda Tarım ve Hayvancılık İl
Müdürlüğünün heyelanlar sonucu zarar gören tarım arazileri değerlendirme
çalışmaları, tespit komisyonları kapsamında yapılmaktadır.
Rize yöresinde uygulanan hatalı arazi kullanım ve yönetimlerinin
neden olduğu sel ve heyelan olayları, oluşturduğu zararlar ile yanlış arazi
kullanımı arasındaki ilişki ortaya koymaya çalışılmıştır. Arazinin biyotik,
2
566
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2. Rize Heyelanları
Heyelan ; yamaçlardaki materyal kütlesinin ya da toprağın sürtünme
direncinin kritik bir değerin altına düşmesi ile bu kitlenin orjinal durumunu
daha fazla koruyamaması olayına denir.
Bölgemizde bazen küçük bir toprak tabakasının kayması şeklinde
gerçekleşirken, bazen bütün bir tepenin aşağıya inmesi olarak
gerçekleşmektedir. Dönem dönem büyük heyelanlar olmaktadır. Bu büyük
heyelanlar bazen toprak kayması ile beraber koskaca bir dağı aşağıya
indirecek kadar kuvvetli olmaktadır. Özellikle yağışın bol olduğu yerlerde ,
toprak tabakasının suyu emmesi ve ağırlaşması ile beraber, toprağın kütlesi
artmakta ve yerçekimi ivmesi daha kuvvetli bir şekilde toprağa etki etmeye
başlamaktadır. Toprak kütlesi aşağı doğru kayma eğilimine girmektedir. Su
ile doygun hale gelmiş ve akışkan hal almış olan toprak kitlesinin
yerçekiminin etkisi ile harekete geçerek kaymalar oluşturmaktadırlar.
İlimizde heyelanlar çok ani ve hızlı olduğu gibi , saatler veya günler
boyu süren bir yavaşlıkta da olabilmektedir. Diğer taraftan heyelan sonucu
yer değiştiren toprak kitlesi milyonlarca metreküp hacminde olduğu gibi,
çok az miktarlarda da olabilmektedir.
Heyelanlar bölgemizde yerleşim yerlerine, karayollarına, ormanlara,
tarım alanlarına , heyelan bölgelerindeki değişik tesislere zararlar
vermektedirler.
Ardeşen 92 4 8 2 3 1 181
Çamlıhemşin 49 3 1 5 1 3 95
Derepazarı 41 78
Fındıklı 51 1 4 94
Güneysu 94 6 3 127
Hemşin 26 2 6 19
İkizdere 35 9 7 4 503
İyidere 20 102
Kalkandere 29 1 2 35
4
568
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5
569
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
6
570
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
7
571
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Su 4 4 694.485 38.257 0 0 0
Ürünleri
8
572
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
9
573
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
TOPLAM 18.203.94
10
574
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
11
575
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
12
576
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2010 TOPLAM 38 16 38
13
577
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
14
578
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
15
579
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
İklim ; Türkiye nin en çok yağış alan İli olan Rize de yıllık toplam
yağış miktarı 2300 mm nin üzerinde olup, yağışlar her mevsime dengeli
olarak dağılmıştır. Bu nedenle Rizede kurak mevsim yoktur. En az yağış
alan ilkbaharın toplam yağış miktarı kuraklık sınırının çok
üzerindedir.Yağışların dağılımı;
Yıl Ocak Şub Mart Nisan Mayıs Hazn Temm Ağus Eyl Ekim Kasım Ara Y.Top.
2010 312,1 158,5 219,2 109,3 107,1 249,6 189,4 342,2 187,4 461,1 8,2 111,3 2455,4
2011 276,2 277,0 144,4 162,3 78,0 257,3 165,3 159,8 337,9 492,7 236,9 126,1 2713,9
2012 204,1 188,6 193,2 56,8 49,5 200,4 104,7 263,4 111,3 182,4 199,3 298,1 2051,8
2013 211,8 116,4 201,0 44,0 17,0 73,0 167,6 57,6 386,0 241,5 161,6 243,5 1921,0
2014 101,3 104,6 134,5 47,4 78,8 131,9 116,2 289,0 446,5 132,3 360,2 220,6 2163,3
2015 77,1 150,8 156,8 161,0 89,7 260,5 191,5 302,5 42,4 515,8 260,1 276,6 2.484,8
2010 77.508,047
2011 75.030,919
2012 57.991,751
2013 54.496,980
2014 54.480,877
2015 63.557,894
18
582
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
19
583
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
KAYNAKLAR
1. G.T.H.B. Yayınları (Yayçep), Tarım Arazisinin Korunması
Kitabı.2014..Ankara
2. G.T.H.B. Yayınları (Yayçep), Toprak ve Su Muhafazası
Kitabı.1996.Ankara
3. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yayim Organı.Tarım ve Mühendislik
Dergisi.2015.Ankara
4. Turgut, Ü., Doğu Karadeniz Bölgesinde Sel Felaketine Neden Olan
Sinoptik Modellerin Tahmin tekniği Acısından İncelenmesine Dönük
Karşılaştırılmalı Bir Araştırma,TMMOB Afet Sempozyumu Bildiri Kitabı . 2005
5. Selçuk, R., Bayrak, T., Yalçın A. , Atasoy M., Nişancı, R. , Ekercin S., Rize
Bölgesinde Yağış Heyelan İlişkisi Jeodezi,Jeinformasyon ve Arazi Yönetimi
Dergisi 2008/2 sayı 99. 2008
6. Menteşe,e.Y., Erturaç, K. ,Özcan , O., Rize İli Genelinde Heyelan tehlikesi
altında bulunan Bölgelerin Kullanımı Türlerinin Belirlenmesi,TMMOB Harita ve
Kadastro Mühendisleri Odası 12.Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kuultayı 11-
15 Mayıs 2009, Ankara
20
584
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖZET
İnsanlar, özellikle yaşam alanlar konusundaki tercihlerini; su
kaynaklarna yakn, iklimi lman olan, bitki örtüsünün verimli olduğu
alanlardan yana kullanmş fakat insanlarn bu tercihi akarsu taşknlarna ve
sellere maruz kalnmasna yol açmştr. Eğimli arazilerin topuk ksmlarnda
ya da üzerlerinde yerleşim oluşumlar da kütle hareketi riski taşyan alanlar
olmuştur.
Günümüzde imara açlan ya da yerleşke olarak seçilen alanlarda imar
etüdü, zemin etüdü, kaya slah, dere slah gibi çalşmalar yaplarak kütle
hareketleri, svlaşma, taşkn gibi riskler belirlenip önlemler
alnabilmektedir. Daha güvenli yaşam alanlar oluşturmak için yaplan etüt
ve iyileştirme çalşmalar srasnda ya da sonrasnda, beklenmeyen etkiler
ortaya çkarak kütle hareketlerini tetikleyebilmektedir. Bu kütle
hareketlerinin varlğ, yer seçimi çalşmalarnn önemini ortaya
koymaktadr. Ayn zamanda kütle hareketlerini tetikleyen etkenler beşeri
nedenlerden de kaynaklanabilmektedir. Kütle hareketlerini (heyelan)
tetikleyen beşeri etkenlerden biriside su kaçaklardr. Bu çalşmada; Beşeri
faktörlerin kütle hareketleri üzerindeki etkisine farkndalk oluşturmak
amaçlanmş olup Karabük İli Merkez Kartaltepe Mahallesi’nde 2015
ylnda meydana gelen kütle hareketi incelenmiştir.
Kartaltepe Mahallesi’nin Şahin Tepesi Caddesi’nde, içme suyunda
kullanlmak üzere önceki tarihlerde inşa edilmiş su depolar bulunmaktadr.
585
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1. GİRİŞ
Heyelan olay dünyann birçok bölgesinde meydana gelebilmekte,
sonrasnda ise bu bölgelerde ekonomik kayplar ve can kayplar ortaya
çkabilmektedir.
Kentucky Ulaştrma Kabinesi, yapmş olduğu araştrmalar sonucu
heyelan ve kaya düşmesi onarm maliyetlerinin yllk 4 milyon dolar
aştğn belirtmiş, ayrca 2003 ile 2013 yllar arasnda heyelan projelerinde
hasarl evler ya da bölgelerde tehlike azaltmak için yaklaşk 5 milyon dolar
harcamştr (Crawford, 2014). Nepal’de ki afetsel verilere bakldğnda ise
ekonomik olarak heyelanlar 2014 ağustos aynda 15 milyon dolarlk
ekonomik bir kayp oluşturmuştur. (Wallemacq, 2015).
1958-2000 yllar arasndaki dönemde, Türkiye’de olmuş veya
muhtemel heyelanlardan 4250 yerleşme birimi etkilenmiş ve bu olaylar
sonucunda 197 kişi hayatn kaybetmiştir.(Erbay, 2015)
Yerleşim alanlar belirlenirken kütle hareketi oluşabilecek alanlarda
gerekli etütler yaplarak uygunluk açsndan değerlendirilmektedir. Eski
yerleşkelere bakldğnda özellikle köylerde bu gibi etütler zamann
şartlarndan yaplamamş ve bunun sonucunda küçük çapl heyelanlar dahi
can kayplarna yol açmştr. Oysaki heyelan potansiyeli taşyan bölgelerde
heyelan öncesinde risk azaltma altnda çalşmalar yaplarak önlemler
alnabilir ve alnan önlemlerle bölgede durayllk sağlanabilir. Ancak
586
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
587
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
7- Yapay titreşimler,
8- Su kaçaklar
İnsan nedenli kütle hareketlerine örnekler aşağda verilmiştir. Bu
örneklerden de görüleceği üzere kütle hareketini meydana getiren insan
faktörü doğa faktörü kadar önemlidir.
Gümüşhane İli Süleymaniye Mahallesi’nde “Yeşil Yol” çalşmalar
kapsamnda İl Özel İdaresi tarafndan sürdürülen yol açma çalşmalar
srasnda yaşanan heyelan ile yamacn bir ksm göçmüştür. Tarihi Camii
Sağr Mescidi’nin minaresi ve temel açğa çkt. Birkaç tescilli yap heyelan
ile birlikte zarar gördü. Tarihi Camii Sağr Mescidi’nin minaresi ve temel
duvarlar açğa çkmştr ( URL-1).
Mogan Gölü’nün doğusundaki hareketli alan 360 m uzunluğunda ve 40
m genişliğindedir. Kayma yüzeyinin derinliği yaklaşk 12 m’dir. Kayma
bölgesinde, yaklaşk 2 m kalnlğnda dolgu zeminin ek yük oluşturmas ve
su borularndaki kaçak nedeniyle üç adet heyelan oluşmuştur. Ayrca ayn
alanda yol kazs sonrasnda üç adet şev kaymas da gözlenmiştir. (Klç ve
Ulamş, 2005.).
Futase Baraj: (H:95m) 1960 ylnda Arakawa Nehri üzerinde
yaplmştr. Barajn yapm tamamlandktan sonra ilk depolama srasnda su
seviyesi gittikçe yükselirken sol sahilde bir heyelan meydana gelmiştir. 50
gün içerisinde bu heyelann üst ksmndaki çatlağn genişliği 10m'yi
bulmuştur. Kayma meydana geldiği zaman su seviyesi 485m idi (Y.S.S,
544m). Fakat su seviyesi 515m'de 20 gün tutulduğu zaman, kayma hareketi
durmuştur (Türk, 1979 ).
3. İNCELEME ALANI
İnceleme alan Karabük, Merkez İlçe Kartaltepe Mahallesi’nde
bulunmaktadr. Kartaltepe, Karabük merkezinin 1 km kuzeyindedir. Söz
konusu alan Kartaltepe Mahallesi ile Yenişehir Mahallesi’nin birleştiği
Klç Arslan Caddesi ile Şahin Tepesi Caddesi arasnda kalmaktadr
(Şekil 1 )
588
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3.1 İklim
Bat Karadeniz Bölümü’nde yer alan Karabük’te ksmen Karadeniz
İklimi’nin özellikleri görülmektedir. Yalnz Karabük, kydan içeride
kaldğ için, Karadeniz’in nemli havasndan yeterince yararlanamamakta,
karasal iklimin özellikleri daha ağr basmaktadr. Karadeniz İklimi’nden
Karasal İklim’e geçiş sahasndaki Karabük’te Geçiş Tipi İklim etkili
olmaktadr.
Yllk ortalama scaklk 13.20 0C’dir. En soğuk ay olan Ocak’ta
ortalama 2.60 0C, en scak ay olan Temmuz’da 23.10 0C, scaklk vardr.
Ortalama yllk amplitüd ise 20.50 C’dir. Şu ana kadar ölçülen en yüksek
589
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
60
50
40
G
ü 30
n 20
10
0
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
Aylar
590
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Genel olarak havzann içinde Alt Lütesiyen yaşl (silttaş, kiltaş, marn)
Nummulitesli kumlu kireçtaş ve Kuvaterner yaşl, iki ayr dönemde
oluşmuş akarsu taraçalar görülür. (Alan, İ. ve Aksay, A. 2002). Karabük-
Safranbolu Tersiyer Havzas ve yakn çevresinin yalnlaştrlmş bölgesel
jeoloji haritas (Şekil 2). 1.Jura öncesi yaşl metamorfitler ve sokulum
kayalar; 2. Jura-Kretase yaşl sedimenter istif; 3. Alt Kretase yaşl filiş
(Çağlayan Formasyonu); 4. Eosen yaşl volkano-tortul istif; 5. Ofiolitik
melanj (Anadolu Nap) 6. Kzlcahamam Volkanitleri; 7. Karabük-
Safranbolu Tersiyer Havzas Tortullar; 8. Üst Tersiyer yaşl karasal
tortullar; 9. Alüvyon ( Koçyiğit, 1987).
591
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Su
Kaçaklar
Kartaltepe
Yolu
Kil
Marn
592
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Ayrca baz ev sahiplerinin beyanlarna göre çok ksa bir zaman zarf
öncesinde evlerinin svalarnn yenilenip tadile edilmesine rağmen
çatlaklarn tekrarlandğ resimlerde de görülmektedir.
Ayrca kütle hareketi Afete Maruz Bölge (AMB) ile snr
konumundadr (Şekil 6). 03.04.1991 tarihli zemin etüt raporuna göre
593
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
kapatlan alanlar yeni yap yasak alan olarak belirlenmiştir. Kayma hareketi
gerçekleşen alanla AMB alannn litolojik yaps ayndr. Farkl olan
aralarndaki eğimdir. Kayan alan yaklaşk 15 derece eğimli olmasna
rağmen yeterli su ile birleşmesiyle aktif hale gelmiştir. Bu duruma göre,
AMB alanlarna yakn alanlarda su kaçaklarnn bulunmas ayrca dikkat
edilmesi gereken bir husustur.
Bölgede yaplan geçmişteki çalşmalara bakldğnda; Zaraloğlu
(1969) Kartaltepe (Cevizlidere) bölgesinde dereye bakan şev ve yamaçlarda
heyelanl sahalarn bulunduğunu belirtmiştir.
Uzun vd. (1969) kil ve marndan oluşan formasyonlarn suya karş çok
yatkn ve dayanmsz olduğunda ve üzerinde suyu geçirgen yamaç
dolgusunun bulunmas nedeniyle, zemine szan sularn formasyonun
kohezyonunu ve stabilitesini bozarak ve zeminin sürtünme direncini
zayflattğndan, yamaç üzerinde kopmalar, yarlmalar, çatlamalar gibi
deformasyonlar ve hareketler meydana geldiği belirtilmiştir.
1991
G25D
tarihli
AMB
594
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
0
AFET-1 0 AFET-2
-2 -2
-4 -4
-6 -6
-8 -8 451
614
-10 -10
-12 842 -12
628
Depth (m)
-14 1070
D e p th (m )
-14 804
-16 1298 -16 981
-18 -18
-20 1527 1158
-20
-22 1755 -22 1334
-24 1983 -24 1511
-26 -26
-28 2211 1688
-28
-30 2439 1864
-30
-32 2666 -32 2040
-34
-34
0 3 6 9 12 15 18 21 24 27 30 33 36 39 42 45 48 51 54 57 60 63 (m/s)
0 3 6 9 12 15 18 21 24 27 30 33 36 39 42 45 48 51 54 57 60 63 (m/s)
0 AFET-3 0 AFET-4
-1
-2 -2
-3
-4 -4
-5 293 317
-6 -6
-7 471 828
Depth (m)
-8 -8
Depth (m)
-9 650
-10 1340
-11 828 -10
-12 1007
-13 -12 1851
-14 1185
-15 -14 2363
-16 1363
-17
1542
-16
-18 2874
-19 1720 -18
-20 3385
-21 1898 -20
-22
0 2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24 26 28 30 32 34 36 38 40 (m/s)
0 2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24 26 28 30 32 34 36 38 40 (m/s)
595
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4. SONUÇLAR
Bölge litolojisi kil ve marndan oluşmakla birlikte yaklaşk 15-20 derece
eğimli bir alandr. Kardemir ve Karabük Belediyesi’ne ait su depo ve iletim
hatlarnda su kaçaklarnn meydana gelmesi ile G25D yönlü bir kayma
hareketi meydana gelmiştir.
Kayma hareketi sonucunda Şahin Tepesi Caddesi yolu üzerinde
gerilme çatlaklar oluşmuş ve bölgede bulunan yğma türü yaplarda
çatlaklar oluşmuştur. Kayma yönüyle ayn doğrultulu 120 m uzunluğuna
ulaşan yarkta genişlemeler meydana gelmiştir.
Kütle hareketlerinde stabiliteyi bozucu doğal etkenlerin dşnda insan
nedenli hatalar, ihmalkar tutumlar ve denetimsizliklerinde etkili olduğu
görülmüştür. Kütle hareketi gerçekleştikten sonra bölgedeki borularda su
kaçaklar olduğu tespit edilmiş ve Kardemir ve Karabük Belediyesi’ne ait
su depolarnn iletim hatlarnda yenilemeye gidilmiştir. Herhangi bir olay
gerçekleşmeden önce borularn ömrünü doldurmas ya da değiştirmesi
gerekliğine dair bir denetim çalşmadğ görülmüştür.
Yaplan sismik ve Özdirenç deney sonuçlarna göre bölgede su
varlğnn olduğu belirlenmiştir. Kartaltepe Mahallesi’nde oluşan su
kaçaklar sonucu kütle hareketinin meydana gelmesi insan nedenli heyelan
nedenlerine örnek olmuştur.
596
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
KAYNAKLAR
Alan, İ. ve Aksay, A., 1/100000 ölçekli Türkiye Jeoloji Haritalar No:29
Zonguldak F28 Paftas, Jeoloji Etütleri Dairesi Başkanlğ, Ankara, 2002.
Crawford Matthew M., Kentucky Geological Survey Landslide Inventory: From
Design to Application, S.22, 2014.
Erbay G.,Karabük Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Afet Tehlike ve Risk
Değerlendirmeleri Dersi, 5. Hafta Ders Notlar, 2015.
Highland L., Landslide Types and Processes, US Geological Survey (USGS), Fact
Sheet, 2004-3072, July, 2004
Klç R., Ulamş K., 2005, Gölbaş(Ankara) güneyindeki kütle hareketlerinin
incelenmesi, MJTMK Mühendislik Jeolojisi Bülteni, 75-86
Koçyiğit A., Karabük-Safranbolu Tersiyer havzas kuzey kenarnn stratigrafisi ve
niteliği, Türkiye Jeoloji Kurumu Bülteni, C. 30, 61-69, Şubat 1987.
Türk N. (1979), Bir Rezervuardaki Su Seviyesinin Değişmesinin Yamaç
Durayllğna Etkisi, Jeoloji Mühendisliği, Ocak, s. 23-28, 1979.
URL-1, (2015), http://www.radikal.com.tr/kultur/tarihi-sehir-heyelan-tehdidi-ile-
karsi-karsiya- 484742/ Erbil Ö.,Tarihi şehir, heyelan tehdidi ile karş karşya,
03.12.2015.
URL-2 (2015) http://www.mgm.gov.tr/ veri degerlendirme /il-ve-ilceler-
istatistik.aspx?m=KARABUK, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Resmi İstatistikler
(İl Ve İlçelerimize Ait İstatistiki Veriler) Erişim Tarihi: 20 Kasm 2015.
Uzun A., Günay, M. ve Barut, Z.,(1976), Karabük ilçesi Yenişehir cevizlidere
çevresinde oluşan yer kaymas olaynn incelenmesi, Rapor, 31.05.1976.
Wallemacq P., (2015) Centre for Research on the Epidemiology of Disasters
(CRED), Research Institute Health & Society (IRSS), Université catholique de
Louvain, Issue No. 39, June 2015.
Zaraloğlu M., Jeolojik Etüt Raporu, Karabük, 31.12.1969.
597
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
598
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
İsmail ERSOY
Orman Yüksek Mühendisi
Orman ve Su İşleri Bakanlğ, Bakanlk Müşaviri. ANKARA
0533 338 00 34 ismailersoy904@mynet.com
27 Nisan 2016
ÖZET
1.GİRİŞ
2
600
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2. MATERYAL VE YÖNTEMİ
3
601
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3. BULGULAR
4
602
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Karadeniz 2.342 2.436 6.910 14.559 32.995 61.580 14.474 113 135.409
1,7 1,8 5,1 10,8 24,4 45,5 10,7 0,1 100
Marmara 4.608 4.599 11.461 13.415 15.443 11.710 623 2 61 860
7,4 7,4 18,5 21,7 25,0 18,9 1,0 0,0 100
Ege 6.057 4.824 9.702 14.093 22.472 23.214 1.828 16 82.205
7,4 5,9 11,8 17,1 27,3 28,2 2,2 0,0 100
Akdeniz 8.499 5.721 10.097 14.295 23.388 37.221 8.477 311 108.000
7,9 5,3 9,3 13,2 21,7 34,5 7,8 0,3 100
Orta 17.300 17.035 34.048 30.381 33.592 20.616 926 6 159.910
Anadolu 10,8 10,7 21,3 22,8 21,0 12,9 0,6 0,0 100
Doğu 4.110 6.095 15.871 24.311 40.994 57.879 12.025 242 161.520
Anadolu 2,5 3,8 9,8 15,1 25,4 35,8 7,4 0,1 100
Güneydoğu 5.137 8.466 16.868 13.141 10.098 6.168 662 12 60.552
Anadolu 8,5 14,0 27,9 21,7 16,7 10,2 1,1 0,0 100
Toplam 48.050 49.175 104.957 130.194 178.982 218.387 39.014 702 769.470
6,2 6,4 13,6 16,9 23,3 28,4 5,1 0,1 100
5
603
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Bölgesi olup, bu bölgenin de en fazla yağş alan ili Rize ise ili olduğu
tespit edilmiştir. Bu ilimizde; ortalama en yüksek scaklk Ağustos aynda
26,6 Cº, ortalama en düşük scaklk şubat ay 3,5 Cº, en yüksek scaklk 21
mays1980 38,2 Cº, en düşük scaklk 19 Mart 1963 yl -7 Cº olduğu
görülmüştür. Yllk toplam yağş miktar ise 2 245,3 kg/m2 ve en fazla
yağşl ay da 291,1 kg/m2 ile ekim ay olarak tespit edilmiştir (URL 1).
Çizelge 5. Türkiye’de 1970 - 2013 yllar aras coğrafi bölge baznda iklim
verilerinin istatistiksel analizler (MGM, 2014)
7
605
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
8
606
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
9
607
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
topografik olarak zaten eğimli olan bölgede gelişi güzel yaplan kaz ve
yol çalşmalar da yamaçlarn stabilitesini bozmakta ve heyelanlara
davetiye çkarmaktadr. Ayn şekilde seller esnasnda meydana gelen
toprak oyulmalar da heyelan oluşumlarna sebep olmaktadr (Yalçn,
2008 atfen Reis ve ark.,2008)
Bölgedeki heyelanlarn oluşmasndaki en önemli parametrelerden
birisinin yağş olduğu tespit edilmiştir. Ayrca bölgedeki yüzeyleme veren
volkanik birimlerin ayrşma derecelerinin çok fazla olmas şiddetli
yağşlarn etkisiyle ayrşmş malzemenin su içeriğini arttrmakta ve
heyelan oluşumu hzlanmaktadr. Nitekim heyelan raporlarnda
heyelanlarn büyük bir bölümü şiddetli yağşlar sonucu meydana geldiği
görülmüştür (Reis ve ark.,2008).
10
608
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
11
609
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3.3. Ekosistem
12
610
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
13
611
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Bir yörede yer alan ve çeşitli tarmsal ürün verme potansiyeline sahip
arazi parçalarndan en yüksek ve devaml bir faydalanmay sağlamak
amac ile arazinin bünyesindeki niteliklerine, potansiyeline ve çevre
koşullarna dayanarak snflandrlmasna “Arazi Kullanma Kabiliyet
Snflamas” denir (Balc, 1996).
Bu sistemin uygulanmasnda göz önünde bulundurulan asl ilke,
güncel arazi kullanma durumuna baklmakszn arazini ve topraklarn
fiziksel ve diğer özelliklerine ve söz konusu arazinin kapasitesi veya
yeteneğine göre snflandrlmasdr. Bu husus sadece birim alandan
sürekli olarak yüksek verimli ürün alabilmek için değil, ayn zamanda
arazinin değerlerini ve verim kabiliyetini korumak için de gereklidir. Bu
nedenledir ki, iyi bir toprak koruma ve birim alandan sürekli olarak
yüksek verim alabilme, ancak arazinin “ arazi yetenek snflamas “
ilkelerine uyularak kullanlmas ile mümkündür (Balc ve Öztan, 1987).
Bu snflamada; arazi tarma uygun (I, II, III, IV) ve tarma uygun
olmayan (V, VI, VII, VIII) şeklinde iki genel arazi kabiliyet bölümü ve
sekiz arazi kabiliyet snflamasna ayrlmaktadr.
14
612
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
15
613
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4.TARTIŞMA VE SONUÇ
16
614
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
17
615
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5. KAYNAKLAR
18
616
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
19
617
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Reis, S., Bayrak, T., Yalçn, A., Atasoy, M., Nişanc, R., Ekercin, S., 2008.
Rize Bölgesinde Yağş Heyelan İlişkisi. Hkm Jeodezi, Jeoinformasyon ve Arazi
Yönetimi Dergisi 2008/2 Say: 99.
Uzunsoy, O., 1969. Sel Dereleri Havza Islah Projeleri. Ağaçlandrma Semineri,
İ.Ü. Orman Fakültesi Yaynlar, İ. Ü. Yayn No: 1432, O.F. Yayn No:141,
İstanbul.
Varnes, D. J. 1972. A Classification on Landslides. Proceedings of the First
International Symposium on Landslide Control. The Japanese Society of
Landslides, Tokyo.
Yalçn, A.,2008. GIS-based landslinde susceptibility mapping using analytical
hierarchy process and bivariate statistics in Ardesen (Turkey): COMPARİSONS
OF RESULTS AND CONFİRMATİONS, catena, 72, 1-12, 2008.
URL 1. www.mgm.gov.tr/ Resmi istatistikler. İllere göre veriler. Erişim 11 Mart
2016.
URL 2. Prof. Dr. Veysel EROĞLU. Orman ve Su İşleri Bakan. Doğu Karadeniz
Bölgesinde Taşknlar ve heyelan sempozyumu, 10.02.2011 – Trabzon.
www.ormansu.gov.tr/.../Doğu%20Karadeniz%20Bölgesi%20Taşknlar%...
ÖZGEÇMİŞ
İsmail ERSOY, 1953 Ylnda Ankara ili Nallhan İlçesi Doğandere Köyünde
doğdu. İlkokul öğrenimini Doğandere Köyünde, Ortaokul öğrenimini Nallhan
İlçesinde, 1967 ylnda snavla girdiği, Orman Genel Müdürlüğü Düzce Orman
Tekniker Okulundan 1971 yl haziran döneminde mezun oldu. 1971 ylnda
Orman Genel Müdürlüğü 15. Orman Amenajman Heyet Reisliğinde “Orman
Teknikeri” olarak göreve başlad. 1990 İ.T.Ü. Düzce Meslek Yüksek Okulundan
ve 2003 ylnda İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden “Orman Mühendisi”
olarak mezun oldu. 2004-2011 yllarnda Çevre ve Orman Bakanlğ Mardin İl
Müdürlüğü, Kars İl Müdürlüğü görevlerinde bulundu. Çevre ve Orman
Bakanlğnn kapatlmasyla, Orman ve Su İşleri Bakanlğna Bakanlk Müşaviri
olarak atand. 2014-2016 yllarnda Bartn Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
Orman Mühendisliği Ana Bilim Dal Uzaktan Eğitim Tezsiz Yüksek Lisans
Programn tamamlad. Halen Orman ve Su İşleri Bakanlğnda Bakanlk
Müşaviri olarak görev yapmaktadr. Evli ve iki çocuk babasdr.
20
618
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Recep YURT
Giresun Üniversitesi Öğretim Üyesi Güre- Giresun , 28200
yurt61@hotmail.com
ÖZET
Trabzon’un batsnda Trabzon-Samsun karayolunun 8. km’ sinde 16
Mart 2015 tarihinde meydana gelen Akyaz Heyelan, yüksek dolgu
materyallerinin kuzeye doğru çökme şeklinde hareket gelişmiştir. Üst
Pliyosen yaşl gevşek konglomera-kum-kil ardşm, şehrin batsnda
Yldzl, Akyaz, Beşirli bölgelerinde temel kayaçlar örtecek şekilde
yaylmldr. Sera heyelan gibi kütle kaymalar bu birim içerisinde
gelişmiştir. Heyelan Trabzon-Samsun karayolunun kapanmasna, bir aracn
hasar görmesine, sürücüsünün yaralanmasna, yaklaşk 6 ay boyunca Orta
Asya’dan-Avrupa’ya uzanan transit karayolunun (servis yolu olarak)
kuzeydeki Akyaz Stad dolgu alanndan yaplmasna zaman ve ekonomik
kayplara neden olmuştur. Bu çalşmada, karayolu heyelan iklim, jeoloji,
topoğrafya ve hidroloji gibi hazrlayc faktörler göz önünde bulundurularak
jeomorfolojik açdan ele alnmştr. Sonuç olarak heyelan sahas ve
çevresinde gelecekteki heyelan potansiyeli değerlendirilmiştir.
Anahtar Kelimeler : Heyelan, Akyaz, Karayolu , Üst Pliyosen, iklim,
topoğrafya
1
619
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
620
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖZET
Bu çalşmada, Başbakanlk Afet ve Acil Durum Yönetimi
Başkanlğnca (AFAD) hayata geçirilen Bütünleşik Afet Tehlike
Haritalarnn Hazrlanmas Projesi kapsamnda Samsun Valiliği İl Afet ve
Acil Durum Müdürlüğünce (AFAD Samsun) yürütülen heyelan envanter
toplama çalşmalarndan bahsedilmiştir. Proje ile ülkemiz bütününde
gerçekleştirilecek büro ve arazi çalşmalar sonras olmuş heyelan, kaya
düşmesi ve çğ afetlerine ait envanter hazrlama, duyarllk ve tehlike
haritalarnn hazrlanmas istenmiştir. Bu amaçla Mays 2015'te şube
müdürü, jeoloji mühendisi, jeofizik mühendisi ve harita mühendisi
branşlarndan oluşan 81 il müdürlüğü teknik personeline teorik ve
uygulamal arazi eğitimleri verilmiştir. Eğitimler sonras AFAD
Başkanlğnca il müdürlüğümüze gönderilen ve envantere altlk teşkil eden
saysal veri Haziran 2015'ten itibaren arazi altlğ ve veri taban
oluşturulmasnda görev alan büro ekibince işlenerek arazi hazrlk aşamas
planlanmştr. Ayrca ekip tarafndan Samsun iline ait 98 adet 1/25.000
ölçekli saysal yükseklik haritasna ArcMap yazlmnda zone tanmlamas
1
Jeofizik Yük. Müh., yürütücü yazar, AFAD Samsun, İstiklal Mah. 1124. Cad. No:15 Atakum/SAMSUN, (362)
312 23 23, aytek.ersan@afad.gov.tr
2
Jeoloji Müh., AFAD Samsun
3
Jeoloji Müh., AFAD Samsun
4
Harita Müh., AFAD Samsun
5
Şehir Plancs, Planlama ve Zarar Azaltma Şb. Md. V., AFAD Samsun
6
İnşaat Müh., AFAD Samsun
7
Harita Müh., AFAD Samsun
8
Endüstri Müh., AFAD Samsun
9
Jeoloji Müh., Planlama ve Zarar Azaltma D. Bşk. V., AFAD Başkanlk
1
621
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2
622
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖZET
Bu çalşmann amac; Ankara ili snrlar içerisinde 1950-2015 yllar
arasnda olmuş veya olmas muhtemel heyelan ve su baskn olaylarnn,
“7269 Sayl Umumi Hayata Müessir Afetler Dolaysiyle Alnacak
Tedbirlerle Yaplacak Yardmlara Dair Kanun” kapsamnda incelenmesi
sonucunda düzenlenen jeolojik etüt raporlarnn yeniden değerlendirilmesi
ile geçmiş yllarda olan veya olmas muhtemel heyelan ve su baskn
olaylar hakknda envanter bilgisi hazrlamaktr. Yaplan bu çalşmalar
sonucunda; Ankara ilinde meydana gelen Heyelan ve Su Baskn olaylarnn
says, ilçelere göre dağlm, heyelan ve su baskn olaylar sonucunda nakil
edilen konut saylarnn dağlmn göstermek amac taşmaktadr. Ayrca,
bu yllar arasnda yazlmş heyelan ve su baskn etüt raporlarnn yazm
tarihleri dikkate alnarak heyelan ve su basknlarnn aylara göre dağlm
incelenmiştir.
Anahtar sözcükler: Heyelan, Su Baskn, Yağş, Envanter, Litoloji.
1. GİRİŞ
Engebeli topoğrafik yapya ve yar kurak iklim özelliklerine sahip iklim
kuşağnda yer alan ülkemizde, yağşlarn mevsimlere göre dağlm ve
yoğunluğu düzensiz olup, heyelan ve taşkn afetleri sklkla yaşanmaktadr.
Ankara genelinde yoğun bir biçimde devam eden ekonomik gelişme
faaliyetleri, sanayileşme ve sektör çeşitliliğinin beraberinde getirdiği
1
623
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2. MATERYAL VE YÖNTEM
Ankara ili snrlar içerisinde 1950-2015 yllar arasnda olmuş veya
olmas muhtemel heyelan ve su baskn olaylarnn incelenmesi sonucunda
düzenlenen jeolojik etüt raporlarnn yeniden değerlendirilmesi ile geçmiş
yllarda olan heyelan ve su baskn olaylar envanter bilgisi (Mülga Afet
2
624
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3. BULGULAR
İlçelere göre heyelan ve su basknlarnn dağlm tablosu ve dağlm
grafikleri incelendiğinde Mamak, Çankaya, Çubuk, Nallhan ve Kalecik
ilçelerinin heyelan olayndan daha çok etkilendiği görülmektedir.
Topoğrafik ve jeolojik etkenler özellikle bu ilçelerin afet riski açsndan
önemini daha da artrmaktadr.
3
625
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
100
90
80
70
60
50
40
30 HEYELAN
20
SU BASKINI
10
0
GÖLBAŞI
ALTINDAĞ
AYAŞ
ETİMESGUT
YENİMAHALLE
AKYURT
BALA
BEYPAZARI
ÇAMLIDERE
ÇANKAYA
ÇUBUK
ELMADAĞ
EVREN
GÜDÜL
HAYMANA
KALECİK
KEÇİÖREN
KIZILCAHAMAM
MAMAK
NALLIHAN
PURSAKLAR
POLATLI
Ş.KOÇHİSAR
KAZAN
SİNCAN
Şekil 1: İlçelere göre Heyelan ve Su Baskn olaylarnn dağlm (1950-2015)
4
626
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1400
1200
1000
800
600
400 HEYELAN NAKİL
SU BASKINI NAKİL
200
0
AKYURT
ETİMESGUT
ALTINDAĞ
BALA
EVREN
GÖLBAŞI
AYAŞ
KEÇİÖREN
POLATLI
BEYPAZARI
ÇAMLIDERE
ÇANKAYA
ÇUBUK
ELMADAĞ
GÜDÜL
HAYMANA
KALECİK
PURSAKLAR
YENİMAHALLE
KIZILCAHAMAM
MAMAK
NALLIHAN
SİNCAN
Ş.KOÇHİSAR
KAZAN
KASIM
7%
MART
10%
EKİM
6%
EYLÜL
NİSAN
4%
11%
AĞUSTOS
5%
TEMMUZ MAYIS
8% HAZİRAN 10%
6%
Şekil 3: Ankara ilinde meydana gelen heyelanlarn mevsimlere göre dağlm
5
627
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ARALIK OCAK
15% 13%
ŞUBAT
10%
KASIM
8%
EKİM
5%
MART
10%
EYLÜL
7%
NİSAN
4%
AĞUSTOS
9% MAYIS
TEMMUZ HAZİRAN 6%
5% 8%
6
628
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
70
60
50
40 Heyelan
30 Su Baskn
Ortalama Yağş Kg/m2
20
Ortalama
10
7
629
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Şekil 6: Güreş Köyünde meydana gelen su baskn sonucunda yklan ahr enkaz.
8
630
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4. TARTIŞMA VE SONUÇ
Afet arşiv dosyalar incelenerek oluşturulan bu çalşma göstermektedir
ki Ankara genelinde heyelan ve su basknlar sklkla yaşanan bir afet
türüdür. İlimizde meydana gelmiş heyelan ve su baskn olaylarnn says,
ilçelere göre dağlm, heyelan ve su baskn olaylar sonucunda nakil edilen
konut saylarnn dağlm gösterilmiş olup, bu yllar arasnda yazlmş
heyelan ve su baskn etüt raporlarnn yazm tarihleri dikkate alnarak
heyelan ve su basknlarnn aylara göre dağlm incelenmiştir.
İlimizde meydana gelen heyelan olaylar incelendiğinde, çoğunlukla alt
yapnn yetersiz olduğu, çarpk kentleşmenin gözlendiği alanlarda
gerçekleşmektedir. Bu nedenle heyelan olaylarn önüne geçilmesi amac ile
özellikle şehirlerde gecekondu tarz yaplaşmann bulunduğu sahalarda
Kentsel Dönüşüm çalşmalarnn ivedilikle tamamlanarak, alt yap
eksikliklerinin giderilmesi ve yaplaşma esnasnda istinat tedbirlerinin
alnmas gerekmektedir.
9
631
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5. KAYNAKLAR
-Ankara İlinin 1/100000 ölçekli jeoloji haritas (MTA-1995)
-İl Müdürlüğü Arşiv Dosyalar
-Meteoroloji Genel Müdürlüğü Verileri
-Mülga Afet İşleri Genel Müdürlüğü Arşiv Dosyalar
-Taşkn ve Heyelan Sempozyumu 24-26 Ekim 2013 Bildiriler Kitab
Yazarlar Bilgisi
Ahmet KOÇ
Dokuz Eylül Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Lisans 2005-2010
Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans 2012-
Ankara İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü 2011-
Muharrem DUMANLILAR
Niğde Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Lisans 1994-1998
Niğde Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans 2008-2010
Afet İşleri Genel Müdürlüğü 2007-2010
Ankara İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü 2011-
10
632
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Bilindiği üzere, doğal afetler nedeniyle dünyann pek çok yerinde can
ve mal kayplar yaşanmakta, son derece büyük ekonomik kayplar
meydana gelebilmektedir. Ayrca, sözü edilen bu doğrudan kayplarn
dşnda, pazar, üretim ve işgücü kayb, işsizlik ve çevresel zararlar da göz
önünde bulundurulursa, mevcut kaybn tahmin edilenden çok daha fazla
olacağ açktr. Türkiye’deki doğal afetler ve etkileri dikkate alndğnda ise,
ülkemizin içinde bulunduğu jeolojik, jeomorfolojik ve iklimsel özellikler
nedeniyle, doğal afetlerin meydana gelmesi için her türlü koşulu içerdiği de,
bilinen bir gerçektir. Bu duruma ilaveten, bilinçsiz ve çarpk kentleşme ve
kontrolsüz nüfus artş, kayplarn artmasn tetikleyen önemli bir faktör
olarak ortaya çkmaktadr. Günümüze değin, ülkemizde doğal afetler
nedeniyle, birçok vatandaşmz yaşamn yitirmiş ve ekonomik açdan çok
büyük kayplar yaşanmştr.
Son 50 yllk afet arşivinden il, ilçe, belde ve köy gibi yerleşim
birimlerini etkileyen afet türleri dağlm incelendiğinde ise; yine deprem,
taşkn ve heyelanlar en çok zarar verici etkiye sahip doğal afet türleri olarak
ortaya çkmaktadr.
Ülkemizde meydana gelen afetler Jeolojik ve jeomorfolojik özellikler
ele alndğnda, ülkemizde başta Karadeniz bölgesi olmak üzere, Doğu
Anadolu ve Orta Anadolu bölgeleri heyelanlarn skça geliştiği alanlar
kapsamaktadr. Afet bilgi envanteri içinde afetlerin mekânsal ve istatistiksel
dağlmnn incelendiğinde Türkiye’de, 1950–2008 yllar arasnda
meydana gelen afetlerden, 13494 tanesi heyelan olarak kaytlara geçtiği
görülmektedir. Türkiye’de heyelanlar ve verdiği zararlar, son derece önem
arz etmektedir. Ülkemizde 1900-2014 yllar arasnda meydana gelmiş
doğal afet türlerinin saylar incelendiğinde, heyelanlarn il srada geldiği
görülmüştür. Ayrca bu saylar sadece yerleşim birimlerinde meydana
1
633
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2
634
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
ÖZET
Heyelanlar genellikle akarsu kenarlarnda, su seviyesinin yükselmesine
bağl olarak meydana gelen seller ve erozyon ile beraber anlmaktadr.
Bununla birlikte, karayolu açlmas srasnda ortaya çkan kaz ve dolgu
alanlarnda, denge kayb sonucunda da heyelanlara rastlanmaktadr. Öte
yandan, karayolu kaz ve dolgu şevlerinin eğiminin yüksek olmas heyelan
tehlikesini artrmaktadr. Cereyan etmiş olan heyelanlarn büyüklükleri,
harekete geçmiş olan kaya veya toprak kütlesinin genişlik, uzunluk ve
derinliği ile hesaplanan hacminden tespit edilmektedir. Ekseriyetle orman
örtüsü ile kapl olan Bat Karadeniz Bölgesi’nde karayolu açmalar
neticesinde bitki örtüsünün tepe çats ve kökleri vesilesiyle sahip olduğu
toprak koruma ve tutma kabiliyetleri zarar görmektedir. Bu amaçla,
yaklaşk uzunluğu 82 km olan Amasra-Bartn-Safranbolu karayolu
şevlerinde gerçekleşen 15 adet heyelann mahiyetleri ve hacimleri tespit
edilerek, gerçekleştiği şevin eğimi, baks ve üzerindeki bitki örtüsü varlğ
analiz edilmiştir. Bu tespit ve analizler bizzat alanda yaplmş, sonuçlar
Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ortamnda hazrlanmş veriler ile teyit
edilmiştir. Ortalama eğimi 9° olan otoyolun kenarndaki şevlerin eğimi yer
yer 90°’yi bulmaktadr. Bu şevlerde meydana gelen heyelanlarn hacimleri
6 m3 ile 750 m3 arasnda değişmektedir. Ayrca, Amasra-Bartn-Safranbolu
karayolu şevlerinde koruma, önleme ve onarm maksatl peyzaj
uygulamalar, biyolojik, teknik ve biyoteknik olmak üzere incelenmiştir.
Bahsi geçen uygulamalarn tespiti ve gösterimi araziden çekilen
1
635
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
1. GİRİŞ
Kitle hareketi, yamaç ve şevleri teşkil eden zeminin veya materyalin
yerçekimi tesiriyle aşağ ve dşar doğru hareket etmesi olarak
tanmlanmaktadr (Görcelioğlu, 2003). Bu bağlamda yazl kaynaklarda,
heyelann ekseriyetle düşme biçiminde cereyan eden hzl kitle
hareketlerini, kaymalar ve belirli hudutlar dâhilinde ortaya çkan tabii bir
yamaçtan veya suni şevden aşağya ve dşa doğru hareketleri ifade ettiğine
değinilmektedir (Çepel, 1990; Görcelioğlu, 2003).
Peyzajda bozulmaya sebep olan dş dinamik olaylardan kitle hareketleri
ya da heyelanlar, düşme, devrilme, kayma, yaylma ve akma biçimlerinde
görülür (Görcelioğlu, 2002; 2004). Çoğunlukla yamaç ve şevlerde, yer
çekiminin etkisi ile ortaya çkan heyelanlar, bilhassa yüzeyde fiziki
değişime yol açmakta ve alan kullanmn kstlamaktadr (Rundolph,
2004). Yüzeyde meydana gelen fiziki değişimler ise peyzajn estetik
değerinin ve kullanlabilirliğinin azalmasna veya kaybolmasna neden
olmaktadr (Ürgenç, 2000).
Heyelanlar, ekseriyetle akarsu kenarlarndaki tampon bölgelerde,
suyun akş srasnda yanlardaki zeminin altn oymas ve boşaltmas
neticesinde materyalin dengesini yitirmesi ve devrilmesi biçiminde
görülmektedir. Nitekim, son yllardaki heyelanlarla ilgili çalşmalarda,
hususen bahsedilen akarsu kenarlarndaki yklma ve devrilmeler yer
almaktadr (Jakob et al., 2013; Yenes et al., 2015;). Karayolu şevlerinde ise
devrilme, düşme, yaylma, akma ve bunlarn çeşitli birliktelikleriyle
cereyan eden karmaşk heyelanlar görülmektedir (Rahn, 2006; Tarbuck et
al., 2009). Karayolu şevlerinde meydana gelen heyelanlar mahiyetlerine
2
636
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3
637
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
2. MATERYAL VE YÖNTEM
Yamaç şevlerinde heyelanlarn mahiyet ve hacimlerinin tespit edildiği
Amasra-Bartn-Safranbolu karayolu 82 km uzunluğunda olup, ortalama
eğimi 9° olan otoyol zeminine (HGK, 2012; Öztürk vd., 2016) sahiptir.
Karayolunun kenarndaki şevlerin eğimi yer yer 90°’yi bulmaktadr. Bu
şevlerin üzerlerinde göknar, çam, çnar, gürgen, kayn, meşe, kestane ve
bunlarn değişik karşmlarndan teşekkül etmiş orman meşcereleri (OGM,
2011), tarm alanlar ve yerleşimler yer almaktadr (Şekil 1). Yörede yllk
toplam yağş 1044 mm olup, en yağşl ay 123 mm ile Ekim, en kurak ay
ise 49 mm ile Mays’dr. Yllk ortalama hava scaklğ ise 12.6°C’dir. En
scak ay 22.2°C ile Temmuz olup, en soğuk ay ise 4.1°C ile Ocak’dr. Yöre
nemli mezotermal iklim kuşağnda yer almaktadr (Atalay, 2011). Aralk ve
Ocak aylar karl olup, ortalama kar kalnlğ 15 cm’dir (MGM, 2014).
Karadeniz’in bulunduğu bat-kuzeybat ve kuzey-kuzeydoğu yönlerinden
hâkim rüzgâr esmektedir (MGM, 2014). Yörede ağrlkl olarak bulunan
4
638
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5
639
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
3. BULGULAR
Yaklaşk 82 km uzunluğundaki Amasra-Bartn-Safranbolu karayolu
güzergâhndaki şevlerde yaplan incelemede toplam 15 adet heyelan tespit
edilmiştir. Bu heyelanlarn yükselti, eğim ve bakdan oluşan topoğrafik
özellikleri ile boyutlarna bağl yaklaşk hacimleri Çizelge 1’de
sunulmuştur.
7
641
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
4. TARTIŞMA VE SONUÇ
Amasra-Bartn-Safranbolu karayolu güzergâhnda yol inşaatlar
neticesinde ortaya çkan şevlerin eğim derelerinin hayli yüksek olduğu
tespit edilmiştir. Nitekim güzergâhtaki heyelan gözlenen şevlerin en düşük
eğimi 45°’dir (Çizelge 1). Öte yandan, gözlenen heyelanlarn hemen hemen
tüm yükselti kuşaklarnda ve baklarda cereyan etmesi, bu iki topoğrafik
parametrenin, heyelanlarn mahiyeti ve hacmi üzerindeki tesiri hususunda
kesinlik arz etmemektedir. Bununla birlikte yükseltinin ve baknn bilhassa
gece ve gündüz scaklk farkllklarna bağl donma ve çözünme olaylar
neticesinde taş ve kaya, devrilme ve düşmesi üzerindeki etkileri barizdir.
8
642
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
9
643
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Şekil 4. Baraj inşaat sebebiyle ihtiyaç duyulan yeni yol yapm srasnda
ortaya çkan kayalk şevin çelik kafes tel ile tahkim uygulamas.
10
644
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
5. KAYNAKLAR
Akçelik, N., Etkesen, Z., Güngör, A.G., Akyüzoğlu, M., Bozkurt, Ş., Msrl, E.,
Timur, İ. 2002. Karayollarnda heyelanlar ve çözüm önerileri. Zemin Mekaniği ve
Temel Mühendisliği, 9. Ulusal Kongresi. 21-22 Ekim 2002. Eskişehir, Türkiye.
Atalay, İ. 1982. Türkiye Jeomorfolojisine Giriş. Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler
Fakültesi Yaynlar. İzmir, Türkiye.
Atalay, İ. 2011. Türkiye İklim Atlas, İnklâp Kitabevi, İstanbul, Türkiye.
Çepel, N. 1990. Ekoloji Terimleri Sözlüğü; Almanca-İngilizce-Türkçe. İstanbul
Üniversitesi, Orman Fakültesi Yaynlar. İstanbul, Türkiye.
Çepel, N. 1994. Peyzaj Ekolojisi Ders Kitab. İstanbul Üniversitesi, Orman
Fakültesi Yaynlar. İstanbul, Türkiye.
Dirik, H. 2005. Krsal Peyzaj (Planlama ve Uygulama İlkeleri). İstanbul
Üniversitesi, Orman Fakültesi Yaynlar. İstanbul, Türkiye.
Flügel, S., Rizzi, L.I., Veisten, K., Elvik, R., Dios Ortúzar, J.D. 2015. Car drivers’
valuation of landslide risk reductions. Safety Science, 77, 1-9.
Forman, R.T.T., Godron, M. 1986. Landscape Ecology. John Wiley & Sons, Inc.
USA.
Görcelioğlu, E. 2002. Peyzaj Onarm Tekniği. İstanbul Üniversitesi, Orman
Fakültesi Yaynlar. İstanbul, Türkiye.
Görcelioğlu, E. 2003. Sel ve Çğ Kontrolü. İstanbul Üniversitesi, Orman Fakültesi
Yaynlar. İstanbul, Türkiye.
Görcelioğlu, E. 2004. Biyoteknik Yaplar. İstanbul Üniversitesi, Orman Fakültesi
Yaynlar. İstanbul, Türkiye.
GTHB (Gda, Tarm ve Hayvanclk Bakanlğ). 2005. Bartn Çay Havzasna ait
Saysal Toprak Haritalar. Ankara, Türkiye.
HGK (Harita Genel Komutanlğ). 2012. Bartn Çay Havzasna ait 1/25000’lik
Saysal Yükselti Haritalar. Ankara, Türkiye.
Jakob, M., McDougall, S., Weatherly, H., Ripley, N. 2013. Debris-flow
simulations on Cheekye River, British Columbia. Landslides, 10, 685-699.
Klose, M., Damm, B., Terhorst, B. 2015. Landslide cost modeling for
transportation infrastructures: a methodological approach. Landslides, 12, 321-
334.
11
645
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
12
646
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Notlar
647
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Notlar
648
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Notlar
649
U L U S A L H E Y E L A N S E M P O Z Y U M U T E B L İ Ğ L E R
Notlar
650
T. C.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI
Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü
10 dakika sonra...
Ulusal Heyelan Sempozyumu
Ankara
27-29 Nisan 2016