You are on page 1of 35

Yeni kurulmuş olan Türkiye cumhuriyetinin yapısını

anlabilmk için (1) Saltanatın kaldırılmasına, (2)


Cumhuriyetin İlanına (3) Halifeliğin kaldırılmasına ve (4)
Yeni devletin anayasasına bakmak gerekmektedir.
Siyasî Alanda Yapılan İnkılâplar
1. Saltanatın K aldırılm ası ( l K asım 1922)
11 Ekim 1922 tarihinde Mudanya Mütarekesinin
imzalanmasıyla cephelerdeki savaş sona ermiş, ancak nihaî
barış henüz gerçekleşmemişti. Taraflar arasında savaşa son
verecek bir barış antlaşmasının imzalanabilmesi için, 28
Ekim 1922’de Lozan’da Barış Konferansının toplanması
kararlaştırılmıştı.
8
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

Ancak bu sırada İtilâf Devletleri, kendileri açısından en


uygun ortamı hazırlamaya çalışıyorlardı. Onlar, bu maksatla
konferansa, TBMM Hükümetinin yanında, İstanbul
Hükümetini de davet ederek, ortaya çıkacak görüş
ayrılıklarından faydalanmayı planlamışlardı.
Eğer konferansa iki hükümeti temsil eden ve farklı
düşüncelere sahip delegeler katılırsa, İtilâf Devletleri
karşısında güçlü ve kararlı bir şekilde hareket etmek
mümkün olmayacaktı.

9
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

Bu durumu çok iyi bilen Mustafa Kemal Paşa, İstanbul


hükümetinin telgrafında belirtilen Lozan’da temsil
konusunu, 30 Ekim günü toplanan Meclis Genel Kuruluna
getirdi. Tevfîk Paşanın telgrafı Mecliste genel olarak tepkiyle
karşılanırken, iki farklı görüşü de ortaya çıkardı.
Bir grup milletvekili Bâb-ı Âlî ve Padişahlığın
hükümsüzlüğü şeklinde görüş beyan ederek telgraf ve
Sadrazamı protesto ederken, diğer grup ise; sadece
telgrafa ret cevabının verilmesini ve Bâb-ı Âlî ile Padişahlık
hakkında bir karar verilmemesini istiyordu.

10
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

Mecliste, Padişahlığın hükümsüzlüğü ile hakimiyetin


kim tarafından kullanılacağı hakkındaki görüş ayrılıklarının
devam ettiği bir sırada, “Osmanlı Devleti’nin yıkılmış
olduğunu, yeni bir Türk Devleti’nin doğduğunu, Teşkilât-ı
Esasîye Kanunu gereğince hakimiyet haklarının millete ait
bulunduğunu” ifade eden bir önerge hazırlanarak, Meclis
Başkanlığına verildi.
Mecliste yapılan tartışmalardan sonra, hakimiyetin
millet tarafından kullanılması gerektiği görüşü ağırlık
kazandı. Bunun üzerine Meclise verilen önerge tasarı haline
dönüştürülerek Genel Kurula sunuldu.
11
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

Tasarı, l Kasım 1922 günü Meclis Genel Kurulu


tarafından oybirliğiyle kabul edildi.
Bu kanuna göre, İstanbul’daki hükümet, 16 Mart 1920
günü sona ermiştir. Misâk-ı Millî sınırları içinde tek hükümet,
Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetidir. Saltanat ve Hilafet
birbirinden ayrılmış ve Saltanat kaldırılmıştır. Hilafet ise
varlığını devam ettirecektir.
Saltanatın kaldırılmasıyla, Vahdettin padişahlık
haklarını kaybetti, son sadrazam Tevfik Paşa 4 Kasım
1922’de istifa etti ve Osmanlı Devleti’nin siyasî varlığı kesin
olarak sona erdi.
12
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

2. Cum huriyetin İ lanı ( 29 Ek im 1923 )

Cumhuriyetin ilanı,
1923 TBMM

Cumhuriyet dilimize Arapça cumhur kelimesinden


geçmiştir. Cumhur; halk, ahali, büyük kalabalık demektir ve
toplu bir halde bulunan kavim yahut milleti ifade etmek için
kullanılır. Cumhuriyet, halka dayanan, gücünü halktan alan
bir devlet şeklini ifade eder.
13
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

Cumhuriyet fikri ilk defa Fransız İnkılâbı sonunda


ortaya çıkmıştır. Dar ve geniş anlamda olmak üzere iki
şekilde kullanılır. Dar anlamda cumhuriyetten, sadece devlet
başkanının, doğrudan veya dolaylı olarak halk tarafından
belirli bir süre için seçilmesi kastedilirken, geniş anlamda
ise; egemenliğin milletin bütününe ait olması ifade edilir.

Mustafa Kemal
Paşa’nın
Cumhuriyetin
ilanına illişkin
konuşması

14
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

Atatürk gençliğinden beri en büyük hayali olan, Türk


Milletinin cumhuriyet rejimine kavuşması hususundaki
düşüncesini, Erzurum Kongresi sırasında açıklamıştır. O,
Yaveri Mazhar Müfit Kansu’ya, “Zaferden sonra hükümet
şeklinin cumhuriyet olacağını” söyleyerek, bu konudaki
düşüncesini açıklarken, aynı zamanda Türk Milletine olan
güvenini ve ileri görüşlülüğünü de ortaya koymuştur.
Aslında Millî Mücadelenin devam ettiği günlerde bütün
zorluklara rağmen, 23 Nisan 1920 tarihinde Ankara’da
toplanmış olan Meclisin bizzat kendi varlığı bile, cumhuriyet
yolunda atılmış büyük bir adımdır.
15
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

Bu mecliste kabul edilen ilk anayasada yer alan,


“Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir.” ibaresine uygun
olarak teşkil edilen siyasî rejim ise; ismi konulmamış bir
cumhuriyetti.
Bu çerçevede, 1 Kasım 1922 tarihinde kabul edilen bir
kanunla saltanat kaldırılmıştı. Bu aynı zamanda
cumhuriyetin önünde yer alan bir engelin de ortadan
kaldırılması demekti.

16
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

24 Temmuz 1923’te Lozan Barış Antlaşması’nın


imzalanmasıyla, millî bağımsızlık tam anlamıyla elde
edilmişti. Ancak bu dönemde, yeni Türk Devleti’nde millî
egemenlik prensibinin devletin temel taşı olarak belirlenmiş
olmasına rağmen, devletin yönetim şekli açıkça belli değildi.
Olağanüstü şartlarda hazırlanmış olan 1921 Anayasası
ihtiyaçlara cevap veremiyordu. Bu anayasaya göre bir
devlet başkanının ve kabine sisteminin olmaması, sık sık
hükümet buhranlarına sebep oluyordu.

17
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

28 Ekim akşamı Çankaya’da yeni hükümetin kurulması


çalışmaları sırasında, başsız bir devletin olamayacağı
görüşünün ortaya çıkması ve dış ülkelerde, “Türkiye’nin bir
devlet başkanı bile yok” gibi sözler söylendiğinin ifade
edilmesi üzerine Atatürk, cumhuriyetin ilanı için, beklenen
günün geldiğini görmüştür.
Atatürk, 28 Ekim gecesi, İsmet Paşa ile birlikte 1921
Anayasasının devlet şeklini tespit eden maddelerinde
değişiklik öngören bir kanun tasarısı hazırladı. Bu tasarı 29
Ekim günü önce Halk Fırkası Grubunda görüşülerek kabul
edildi.
18
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

Aynı gün meclis genel kuruluna sunulan tasarı,


yapılan görüşmelerden sonra burada da kabul edildi.
Cumhuriyetin ilanından sonra sıra cumhurbaşkanının
seçilmesi işine gelmişti.
Türkiye’de cumhuriyetin ilanıyla kabine sistemine
geçilirken, aynı zamanda devletin demokratikleşmesi
yolunda büyük bir adım atılmış ve yapılacak olan inkılâplara
da ortam hazırlanmıştır.

19
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

3. Halifeliğin K aldırılm ası (3 M art 1924 )

Halife, sözlük anlamı olarak, bir işte birinin yerine


geçen kişi, onu temsil eden kimse demektir ve genellikle
devlet başkanı için kullanılır.

20
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

Halifeliğin tarihçesine kısaca baktığımızda, Hz.


Muhammed’in ölümünden sonra, ilk dört Halifenin seçimle
iş başına geldiklerini görüyoruz. Emeviler devrinde ise,
seçim geleneği bir tarafa bırakılarak, halifelik saltanat
usulüne göre, babadan oğula geçen bir müessese haline
dönüştürülmüştür. Halifelik, bu devletin yıkılmasından sonra
ise, Mısır’da kurulmuş olan Memlüklüler Devleti’ne
geçmiştir.
Osmanlılara Halifelik, Yavuz Sultan Selim’in 1517
yılındaki Mısır Seferinden sonra geçmiştir. Dolayısıyla
padişahlar, hem imparatorluk tebaasının hükümdarı, hem
de bütün Müslümanların dînî lideri durumundadırlar.
21
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

Devletin içinde bulunduğu durumdan kurtuluş


yollarının arandığı bu sırada Panislamizm politikasının
uygulanmasına karar verilmişti. Nitekim Osmanlı Devleti’nin
sıkıntılı günler yaşadığı I. Dünya Savaşı sırasında, devleti,
bu kötü durumdan kurtarmak maksadıyla yapılan cihat
çağrısının gerekli etkiyi yapmaması, Panislamizm
politikasının başarısızlığının bir göstergesiydi.
1 Kasım 1922’de saltanatın kaldırılmasından sonra,
halifelik makamının devam etmesine karar verilmişti.

22
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

Aslında, milliyetçilik ve millî egemenlik ilkesi üzerine


kurulmuş olan yeni cumhuriyet ile, ümmetçilik düşüncesi
üzerine kurulan halifeliğin birbiriyle bağdaşması pek
mümkün değildi.
Nitekim son Halife Abdülmecid Efendi’nin, yeni
devletin statüsüne uyum sağlamakta güçlük çektiği ve eski
statüye dönmek istediği, yaptığı hazırlıklardan belli
oluyordu.
Abdülmecid Efendi’nin özellikle bir devlet başkanı gibi
kabullerde bulunması ve bazı devlet ileri gelenlerinin Halife
ile olan münasebetlerini kesmemeleri, durumu karmaşık bir
hale sokuyordu.
23
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

Atatürk, l Mart 1924 tarihinde yaptığı meclisi açış


konuşmasında da, “Müslümanlığın yüzyıllardan beri yapıla
geldiği üzere bir siyaset vasıtası olarak kullanılmasından
kurtarılmasının ve yüceltilmesinin şart olduğunu”
vurgulayarak, halifeliğin kaldırılmasıyla ilgili kararını açıkça
dile getirmiştir.
2 Mart 1924 günü Halk Fırkası grubunda yapılan
görüşmelerden sonra karara bağlanan halifeliğin
kaldırılması meselesinin, daha sonra meclis genel kurulunda
görüşülmesi kararlaştırılmıştır.

24
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

Meclis genel kurulu, 3 Mart 1924 günü bu konuyu


görüşmek üzere toplanmıştır.
Halifeliğin kaldırılmasıyla, devlet düzeninin
laikleştirilmesi hususunda büyük bir engel ortadan
kaldırılırken, aynı zamanda saltanat ve hilafet yanlılarının
güç aldığı önemli bir makama da son verilmiş oluyordu.
Halifeliğin kaldırılmasının yurt içinde ve yurt dışında
çeşitli yansımaları olmuştur.

25
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

Son Halife Halifeliğin kaldırılmasının


Abdülmecid görünüşteki siyasî gayesinden
Efendi çok daha önemli kültürel ve
tarihî manası vardır. Bir kere her
şeyden önce bu olay, on
dokuzuncu yüzyıldan beri sürüp
gelen laik-yenilikçi grubun,
dinci-muhafazakâr gruba karşı
bir zaferini ifade eder.

26
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

Manisa milletvekili Vasıf Bey ve elli arkadaşı tarafından


verilen “Tevhid-i Tedrisata Dair” kanun teklifi ile Siirt
Milletvekili Halil Hulki Efendi ve elli arkadaşı tarafından
verilen, “Şer’iyye ve Evkaf Vekaleti ile Erkân-ı Harbiye-i
Umumiye Vekaleti’nin Kaldırılmasına Dair” kanun teklifi, 3
Mart 1924 günü mecliste yapılan görüşmeler sonunda kabul
edilmiştir.

27
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

4. Yeni Türk Devleti’nde Anayasa Harek etleri


Bir devletin gücünü nereden aldığı ve buna bağlı
olarak hangi ilkeler çerçevesinde yönetileceği hususunda en
belirleyici unsur şüphesiz o devletin Anayasasıdır.
Bir Anayasanın hazırlanarak yürürlüğe konulması
zaman isteyen bir iştir. Bu sebeple, yeni Türk Devleti’nde
anayasanın
kabulünden önce
daha pratik olduğu
için anayasa
niteliğinde bazı
kanunlar
çıkarılmıştır.
28
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

İlk Anayasanın Kabulünden Önce Çıkarılan


Anayasa Niteliğindeki Kanunlar

Yeni Türk Devleti, millî hakimiyet esasını benimsemiş


olması sebebiyle, hakimiyetin kaynağı konusunda Osmanlı
Devleti’ne göre farklı bir özellik gösteriyordu. Bu yapının
gerçekleşebilmesi için ise, sistemin temelini oluşturacak
bazı yeni kanunların hazırlanarak uygulamaya konulması
gerekiyordu.

29
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

23 Nisan 1920 tarihinde TBMM’nin açılmasıyla, başta


bu yöndeki kanunların hazırlanması işi olmak üzere,
mecliste yoğun bir çalışma başlatılmıştı.

Yeni Türk Devleti’nin ilk siyasî organı


olarak açılmış olan TBMM’nde, 23 Nisan
günü, devletin ve milletin geleceğiyle ilgili
olarak, meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla Şerif
Bey tarafından konuşma yapılmıştır.

Şerif Bey
30
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

Bu çerçevede, Mustafa Kemal Paşa hemen harekete


geçiyor ve 24 Nisan günü meclise sunduğu ilk önergede yer
alan;
 Hükümetin kurulması zaruridir.
 Geçici olarak bir hükümet başkanı seçmek veya
padişaha bir vekil tanımak mümkün değildir.
 Mecliste yoğunlaşan millî iradenin doğrudan doğruya
vatanın mukadderatına el koymuş olduğunu kabul etmek
temel ilkedir. TBMM’nin üstünde bir kuvvet yoktur.

31
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

 TBMM yasama ve yürütme yetkilerini kendisinde


toplar. Meclisten seçilecek ve vekil olarak görevlendirilecek
bir heyet, hükümet işlerine bakar. Meclis başkanı bu heyetin
de başkanıdır.
Yeni devletin yapısını ortaya koyan ve ilk hükümetin
kurulmasına imkan veren bu önerge, aynı zamanda devlet
hayatına yeni ilkeler ve devlete yeni özellikler
kazandırmıştır.
Millet hakimiyetini esas alan ve TBMM tarafından
kabul edilen bu kanunlar, devlet hayatına getirdikleri yapı
değişikliği ve yeni prensipler ile adeta bir anayasa niteliği
taşımaktadırlar.
32
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

Yeni Türk Devleti’nde ilki 20 Ocak 1921 ve diğeri 20


Nisan 1924’te olmak üzere, iki anayasa hazırlanarak meclis
tarafından kabul edilmiştir.
20 Ocak 1921 Anayasası (İlk Anayasa)
23 Nisan 1920 tarihinde meclisin açılmasıyla yeni bir
Türk Devleti kurulmuş olmasına rağmen, çeşitli sebeplerle
bu yeni devletin bir anayasası hazırlanarak yürürlüğe
konulamamıştı. Dolayısıyla yeni Türk Devleti’nde her şeyden
önce temel kanun demek olan bir anayasaya ihtiyaç vardı.

33
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

Bu çalışmalar sırasında, 24 Nisan 1920 tarihinde


Mustafa Kemal tarafından meclise sunulan ve millet
hakimiyetini esas alan önerge ile, 13 Eylül 1920’de meclise
sunulup, 18 Eylülde mecliste okunan ve devletin, siyasî,
sosyal, idarî ve askerî bakımlardan izleyeceği politikaları
ortaya koyan önerge esas alındı.
İlk anayasanın 20 Ocak 1921 tarihinde mecliste kabul
edilmesiyle, yeni Türk Devleti’nde bu tarihten itibaren
anayasal dönem de başlamış oldu.

34
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

23 Madde ve birde ayrı madde halinde iki kısımdan


meydana gelen 20 Ocak 1921 Anayasası, aynı zamanda
dağılan Osmanlı Devleti’nin yerine yeni Türk Devleti’nin
kurulduğunun hukukî göstergesidir.
Bu anayasada yer alan temel maddeler şunlardır:
 Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir. Yönetim şekli,
halkın mukadderatını bizzat ve fiili olarak yönetmesi ilkesine
dayanır.
 Yürütme kuvveti ve yasama yetkisi, milletin tek ve
gerçek temsilcisi olan Büyük Millet Meclisi’nde belirir ve
toplanır.
35
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

 Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisi tarafından idare


edilir ve hükümeti, “Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti”
adını taşır.
 Büyük Millet Meclisi iller halkınca seçilmiş üyelerden
oluşur.
 Büyük Millet Meclisinin seçimi iki yılda bir yapılır.
Seçilen üyelerin üyelik süresi iki yıldır ve yeniden seçilmek
mümkündür. Eski meclis, yeni meclis toplanıncaya kadar
göreve devam eder. Yeni seçimlerin yapılmasına imkan
görülmediği taktirde, görev süresi yalnız bir yıl uzatılabilir.
Büyük Millet Meclisi üyelerinden her biri, yalnız kendini
seçen ilin ayrıca vekili olmayıp, aynı zamanda bütün milletin
vekilidir.
36
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

 Büyük Millet Meclisi, hükümeti oluşturan bakanlıkları,


özel kanun gereğince seçtiği bakanlar vasıtasıyla yönetir.
Meclis, yürütme ile ilgili işlerde bakanlara görev tayin eder,
gerekirse bunları değiştirir.
 Büyük Millet Meclisi genel kurulu tarafından seçilen
başkan, bir seçim dönemi süresince Büyük Millet Meclisi
başkanıdır. Bu sıfatla meclis adına imza atmaya ve Bakanlar
Kurulu kararlarını onaylamaya yetkilidir. Bakanlar Kurulu
üyeleri içlerinden birini başkan seçer. Ancak Büyük Millet
Meclisi Başkanı, Bakanlar Kurulunun da tabiî başkanıdır.

37
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

 Büyük Millet Meclisinin genel kurulu kasım başında


davetsiz toplanır.
 Şeriat hükümlerinin uygulanması, bütün kanunların
yürürlüğe konması, değiştirilmesi, yürürlükten kaldırılması,
antlaşma ve barış imzalanması ve vatan savunmasıyla ilgili
savaş ilanı gibi temel haklar, Büyük Millet Meclisine aittir.
Kanun ve tüzüklerin düzenlenmesinde, halk için en yararlı
ve zamanın ihtiyacına en elverişli fıkıh ve hukuk
hükümleriyle, örf ve adetler ve teamüller esas olarak alınır.
Bakanlar Kurulunun görev ve sorumluluğu özel kanunla
belirtilir.
38
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

 Kanun-ı Esasinin bu maddelere aykırı düşmeyen


hükümleri eskisi gibi yürürlüktedir.
Görüldüğü gibi, 20 Ocak 1921 Anayasasına göre
kuvvetler birliği prensibi benimsenerek, bütün kuvvet ve
yetkiler TBMM’de toplanmıştır. Bu anayasa 20 Nisan 1924’e
kadar bir müddet daha yürürlükte kalmıştır.

39
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

20 Nisan 1924 Anayasası (İkinci Anayasa)

1921 Anayasası, hiç şüphe yok ki, ülkede olağanüstü


şartların yaşandığı bir dönemde hazırlanmıştı. Ayrıca bu
anayasanın kabulünden sonra, toplum hayatında büyük
değişikliklere sebep olacak önemli inkılâplar
gerçekleştirilmişti.

40
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

1921 Anayasası, toplumdaki bu değişiklik ve


gelişmeler karşısında, iyice yetersiz kalmış, dolayısıyla yeni
bir anayasanın hazırlanması kaçınılmaz hale gelmişti.
Yeni bir anayasa için çalışmaların tamamlanmasından
sonra hazırlanan yeni anayasa, 20 Nisan 1924 tarihinde
TBMM’de kabul edilerek yürürlüğe girmiştir.
20 Nisan 1924 Anayasası,
toplam altı bölüm ve 105
maddeden meydana gelmektedir.

41
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU
Türk İnkılap Hareketleri ve Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası 3.Bölüm

1924 Anayasası, 1921 Anayasasına göre yumuşak bir


kuvvetler ayrımına yer vererek, parlamenter sisteme geçişte
biraz daha kolaylık sağlarken, “Türkiye Devleti bir
Cumhuriyettir” ibaresiyle, devletin yönetim şekli ve
demokratik yapısını da güvence altına almıştır.
1924 Anayasası, toplumun ihtiyaçları ve yapılan yeni
inkılâplar doğrultusunda daha sonra beş defa
değiştirilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti’nde; 1921 ve 1924
Anayasalarının yanında, 1961 ve 1982 yıllarında olmak
üzere, iki anayasa daha kabul edilmiş ve böylece yürürlüğe
giren anayasa sayısı dörde çıkmıştır.
42
ATATÜR K İ LK ELER İ VE İ NK I LAP TAR İ Hİ DER S SUNUSU

You might also like