You are on page 1of 31

12.3.2.

Kazanım Sunumu
Siyasi Alanda Yapılan İnkılaplar

Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0


TARTIŞALIM

Çağdaş bir devletin varolabilmesi


için gereken en temel kurum ve
kavramlar neler olmalıdır?

2
Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0
DERSİN KONUSU (Neler Öğreneceğiz?)

Bu dersin sonunda
12.3.2. SİYASİ ALANDA YAPILAN İNKILAPLAR
● Saltanatın Kaldırılması
● Ankara’nın Başkent Oluşu
● Cumhuriyetin İlanı
● Halifeliğin Kaldırılması
● Anayasa Hareketlerini öğreneceğiz

Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0


1. Saltanatın Kaldırılması
Millî Mücadele yıllarında hem İstanbul Hükûmeti’nin hem de
Ankara’da TBMM Hükûmeti’nin olması, ülke yönetiminde
ikilik oluşturmuştu.
Millî Mücadele yıllarında öncelikle vatanın kurtarılması
amaçlandığından, bu meselenin çözümü nihai zaferin
kazanılmasından sonraya bırakılmıştı.

4
Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0
İki başlılık
Büyük Taarruz sonucu Anadolu’da Yunan işgali sona erdirilmiş, İtilaf Devletleri ile 11
Ekim 1922’de Mudanya Ateşkes Anlaşması imzalanmıştı.
Böylece ülkenin tek siyasi gücü fiilen TBMM Hükûmeti olmuştu.
İtilaf Devletleri, İsviçre’nin Lozan kentinde toplanacak olan barış konferansına
TBMM’nin yanı sıra İstanbul Hükûmeti’ni de davet ettiler.
İstanbul Hükûmeti de Ankara’ya barış konferansına birlikte katılmayı teklif etti.
Bu teklife karşı Atatürk derhâl şu cevabı gönderdi: “ Barış konferansında Türkiye
Devleti yalnız ve ancak TBMM Hükûmeti tarafından temsil olunur. ” Oluşan bu durum
TBMM Hükûmeti’ni ülkedeki siyasi ikilik sorununu çözme yönünde harekete geçmeye
zorladı.

5
Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0
Kanun teklifinin hazırlanması ve kabulü
Ülkenin tek siyasi otoritesi olan TBMM Hükûmeti’nin bu fiilî durumunu resmî hâle getirmek için
TBMM üyeleri tarafından bir kanun teklifi hazırlandı.
Bu kanun teklifi, saltanat ve halifeliğin birbirinden ayrılmasını ve saltanat makamının
kaldırılmasını içeriyordu.
Fakat meclisteki bazı üyeler bu teklife karşı çıktılar. Kanun teklifini komisyonlara havale ederek
zaman kazanmaya çalıştılar.
Meclisteki havanın gerginleştiğini gören Atatürk’ün yaptığı konuşmayla 1 Kasım 1922’de
TBMM, saltanatın kaldırılmasına ilişkin kanun teklifini kabul etti.

Böylece saltanat kaldırıldı ve Osmanlı Devleti son buldu.


Halifelik makamı ise Osmanlı hanedanına bırakılmak şartıyla siyasi yetkisinden ayrılmış
olarak yerinde kaldı.

6
Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0
Sonuçları
Saltanatın kaldırılmasıyla TBMM Hükûmeti, Türk Milleti’nin tek temsilcisi olduğunu dünyaya
ilan etti.

Egemenlik TBMM’nin, dolayısıyla millî iradenin eline geçti.


Saltanatın kaldırılması millî egemenlik anlayışının kökleşmesini sağladı. Bu
anlayış, cumhuriyete giden yolu açtı.
Saltanatın kaldırılması, Atatürkçü düşüncenin cumhuriyetçilik ilkesi doğrultusunda
Millî Mücadele’yi yapan I. TBMM’nin yaptığı tek inkılap olmuştur.

7
Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0
2. Ankara’nın Başkent Oluşu

Saltanatın kaldırılmasından sonra, yeni


Türkiye’nin başkentinin neresi olacağı
problemi ortaya çıktı.
Millî Mücadele yıllarında İstanbul
TBMM’nin
hükûmetlerinin sergiledikleri tutumlar ve bunun yanı sıra
Ankara’da olması, yeni devletin merkezi olarak da
Ankara’nın tercih edilme seçeneğini güçlendirmişti.

8
Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0
Ankara’nın Başkent Oluşu

İstanbul’un dönemin askerî koşullarında savunulması zordu. Ankara ise bu


bakımdan daha güvenli bir konumdaydı.
Bunun yanında Millî Mücadele sonrası imparatorluktan millî bir devlet yapısına
geçildiği için Millî Mücadele’nin merkezi Ankara’nın başkent olması, yeni bir
dönemin başlamasının da bir sembolü haline gelecekti.
Bu gereklilikler doğrultusunda TBMM’nin açıldığı 23 Nisan 1920’den itibaren
zaten fiilî başkent konumunda olan Ankara, TBMM’de 13 Ekim 1923’te “Türkiye
Devleti’nin Makarr-ı İdaresi Ankara Şehridir.” şeklinde çıkan kanunla resmen
Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti oldu.

9
Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0
10
Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0
3. Cumhuriyetin İlanı
Atatürk, Millî Mücadele’ye
millî iradenin esas alınması
ilkesiyle başlamıştı.
Bu süreçte Amasya Genelgesi’nde
yer alan: “Milletin varlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. ” ifadesi ve Erzurum
Kongresi kararlarında yer alan: “Millî iradeyi hâkim kılmak esastır. ” ilkesiyle millî irade esas
alınmıştır.
Meclis’in açılışında alınan kararlarda yer alan: “ TBMM’nin üstünde bir güç yoktur.” ilkesiyle de
millî egemenlik vurgulanmıştır.
Bu durum adı konulmasa bile dönemin kamuoyunda cumhuriyet
düşüncesinin zeminini oluşturmuştu.

11
Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0
Cumhuriyetin İlanı
23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılması ve 1 Kasım 1922’de saltanatın kaldırılması
cumhuriyet yönetimine doğru giden siyasi adımların atılmasını sağlamıştı.
Millî Mücadele’nin kazanılmasının ardından Lozan Barış Antlaşması imzalanmış
böylece yeni Türkiye Devleti uluslararası alanda resmen kabul edilmişti.
Bu durum dikkatlerin iç siyasete doğru yönelmesini sağlamıştı.
Çünkü yeni kurulan devletin yönetim şeklinin ne olması gerektiği konusunda
TBMM’de farklı düşünceler oluşmaya başlamıştı.

12
Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0
Adı konulmamış Cumhuriyet
Millî egemenlik ilkesini benimsemiş, devleti ve
hükûmeti temsil eden bir meclisin olması var
olan durumun, adı konulmamış bir cumhuriyet
yönetimi olduğunu gösteriyordu.
Ama dönemin siyasi ve sosyal zorunlukları
gereği cumhuriyet adı kullanılmamıştı.
Meclis başkanı hükûmetin de başında
olduğundan bu sistem TBMM hükûmeti olarak
adlandırılıyordu.

13
Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0
Meclis Hükümeti Sisteminin Kilitlenmesi

9 Ekim 1923’te Ankara’da çıkan “Yenigün” gazetesinde: “Yakında cumhuriyet ilan


olunacaktır.” haberinin çıkması kamuoyunda konuyla ilgili tartışmaları alevlendirdi.
Bu gelişmelerin yanı sıra TBMM’de oluşan siyasi gruplar arasında çıkan fikir ayrılıkları da
bir siyasi krize dönüşmüştü.
Dönemin siyasi sistemi gereği hükûmet üyeleri meclis tarafından tek tek seçilmekteydi.

Bakanlık seçimleri bu farklı siyasi grupların hükûmette yer alma çabası


yüzünden kilitlenmişti.
Meydana gelen durum hükûmetin kurulmasını engelliyor, yaşanan kriz meclis çalışmalarını
aksatıyordu.

14
Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0
Cumhuriyet’in ilanı

Kabine buhranı diye adlandırılan bu hâl, sistemi yenileme


k için TBMM başkanı Atatürk’e bir fırsat verdi.
28 Ekim akşamı Atatürk yakın çalışma arkadaşlarını
yemeğe davet etti ve onlara cumhuriyeti ilan etme
düşüncesini açıkladı.
Bu düşünce olumlu karşılandı. Ertesi gün TBMM’ye
sunulmak üzere, İsmet İnönü ile bir kanun tasarısı hazırlandı.
Bu tasarı: “Türkiye Devleti’nin şekli cumhuriyettir, Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur. ”
şeklindeydi. 29 Ekim 1923’te hükûmet krizi üzerine tartışmalar devam etti fakat bir sonuca varılamadı.
Meclis başkanı olarak Atatürk, duruma ilişkin bir konuşma yaptıktan sonra hazırlanan tasarıyı meclise sundu.

Söz alan konuşmacıların da hararetle bu tasarıyı desteklemesi


üzerine, 29 Ekim 1923’te cumhuriyet ilan edildi.
15
Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0
İlk Cumhurbaşkanı, Mustafa Kemal

Cumhuriyetin ilanından sonra seçimlere geçildi.


Gazi Mustafa Kemal Paşa, Türkiye
Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı; İsmet
Paşa da ilk Başbakanı olarak seçildi.
Kürsüye çıkan Atatürk, mecliste yaptığı
konuşmada cumhuriyetin anlamını: “Türkiye
Cumhuriyeti, dünyada bulunduğu konuma layık
olduğunu eserleriyle ispat edecektir. Türkiye
Cumhuriyeti mutlu ve başarılı olacaktır!”
sözleriyle belirtti.

16
Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0
Sonuçları
● Cumhuriyetin ilan edilmesiyle Türk tarihinde yeni bir dönem açıldı.
● Millî Mücadele sürecinde esas alınan, millî egemenliğin kayıtsız şartsız
millete ait olduğu düşüncesi resmen gerçekleşti.
● Meclis hükûmeti sisteminden, kabine sistemine geçilerek hükûmet kurma
bunalımı aşıldı.
● Yeni Türkiye devletinin yönetim sisteminin resmî olarak cumhuriyet olması,
rejimin adını belirlediği gibi ileriki yıllarda yapılacak olan inkılaplara da
elverişli bir zemin hazırladı.
● Cumhuriyetin ilanıyla, Atatürk ilkelerinden cumhuriyetçilik ilkesi
hayata geçirilmiş oldu.

17
Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0
4. Halifeliğin Kaldırılması
Hz. Muhammed’in vefatından sonra İslam toplumunun
dinî ve siyasi liderine “Halife” unvanı verilmişti.
Halifeler, Dört Halife Dönemi’nde bir nevi
seçimle belirlenmişti.
Fakat daha sonra, Emeviler ve Abbasiler dönemlerinde
halifelik saltanata dönüşmüştü.
Halifelik, 1517’de Yavuz Sultan Selim’in Mısır’ı
fethetmesiyle Osmanlı hanedanına geçti.

18
Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0
Osmanlı Devleti’nde halifelik makamının kullanılması
Osmanlı padişahları, Yavuz Sultan Selim Dönemi’nden itibaren halifeliği üstlenerek İslam
dünyasında yapıcı ve birleştirici bir rol oynadılar.
Özellikle Osmanlı Devleti’nin gerileme ve dağılma dönemlerinde halifelik unvanı daha
öne çıkarılmış, böylece İslam dünyasının sömürgeci saldırılar karşısında bir arada
tutulması hedeflenmişti.
Fakat zaman içerisinde yaşanan gelişmelerle birlikte, halifeliğin siyasi etki alanının sınırlı
olduğu görüldü.
Özellikle Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı sırasında, milliyetçilik akımının etkisiyle, bazı
Müslüman toplumlar Osmanlı Devleti’nden ayrılmak için başkaldırdılar.

Bu durum, halifelik makamının siyasi etkisini kamuoyunun gözünde küçülttü.

19
Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0
Hilafet ve saltanatın ayrılması

1 Kasım 1922’de saltanatın kaldırılması


ile Osmanlı Devleti sona ermiş oldu.
Fakat halifelik makamına dokunulmadı.
Siyasi yetkilerinden soyutlanmış olarak Osmanlı hanedanına
bırakılan halifelik makamı, bilhassa cumhuriyetin ilanından
sonra, yapısı ve hedefleri belirginleşmeye başlayan yeni devlet
yapısı ile çelişmeye başladı.

20
Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0
Son Halife Abdülmecid Efendi

Son Halife Abdülmecid Efendi’yi her ne kadar TBMM seçmiş


olsa da Abdülmecit Efendi’nin kendisini meclisin üzerinde
görmesi ve meclisi denetim altına almak istemesi millî
egemenliğe ters düşmekteydi.

Devlet yönetiminde hem Cumhurbaşkanı hem de


Halife’nin olması, devletin yapısında ikilik
meydana getirmekteydi.
Tüm bunlarla birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin millî bir devlet
olması ve laik bir sisteme hazırlanması, milletlerarası ve dinî
nitelikler barındıran halifelik makamının yeni rejimle
uyuşamayacağını gösterdi.

21
Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0
3 Mart 1924 halifeliğin kaldırılması
Halifeliğin kaldırılmasında, halifeliğin cumhuriyet düşüncesine ters düşmesi yanında dönemin siyasi
şartları da etkili oldu.
Özellikle yeni rejime ters düşen bazı siyasi isimlerin İstanbul’da Halife etrafında yoğunlaşması,
Cumhuriyet yönetimini bu konuda harekete geçirdi.
3 Mart 1924’te dönemin Urfa Milletvekili Şeyh Saffet Efendi ve 53 arkadaşının verdiği kanun
teklifi TBMM tarafından kabul edildi ve böylece halifelik makamı kaldırıldı.
Halifeliğin kaldırılması ile birlikte Halife Abdülmecid Efendi ve bütün Osmanlı hanedanı yurt dışına
çıkarıldı.
Sonuçta devlet sisteminde var olan ikilik kaldırıldı ve ileriki yıllarda yapılacak olan inkılapların önü
açıldı.

Laik yönetimi geçmede önemli bir adım daha atıldı.

22
Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0
Erkan-ı Harbiye Reisliği ile Şeriye ve Evkaf Vekaletlerinin kaldırılması

Aynı gün TBMM’ye sunulan kanun tekliflerinin kabulü ile Erkan-ı Harbiye Reisliği ile
Şer’iye ve Evkaf Vekâletleri de kaldırıldı.

Böylece ordu ve din işleri siyasetten ayrıldı.


Bu düzenlemelerin en önemli sonucu Türkiye Cumhuriyeti’nin işleyişinde din
görevlilerinin ve askerlerin siyaset içinde söz sahibi olmaları önlenmek istenmesiydi.

Bu da devletin laikleşme ve sivilleşmesi doğrultusunda atılan bir


adımdı.

23
Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0
5. Anayasa Hareketleri
Bir devlette hukuk düzeninin durumu o devletin
yaşama gücünün de göstergesidir.
Hukuk düzenleri iyi işleyen, günün şartlarına
uyan devletler sağlıklı ve uzun yaşarlar.
Çünkü adalet bir devletin vatandaşlarının en
önemli ihtiyacıdır.

Adalet iyi işleyen hukuk kuralları ile sağlanır.


Devletin vatandaşlarından beklediği sorumlulukları, vatandaşına verdiği hakları ve
devlet kurumlarının görevlerini ortaya koyan hukuk belgesi ise anayasadır.

24
Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0
Kanun-i Esasi’den İlk Anayasaya
Millî Mücadele Dönemi’nde TBMM açıldığında, ülkede 1876’da
Osmanlı Mebusan Meclisi tarafından kabul edilen ve
II. Meşrutiyet’in ilanından sonra 1909’da bazı maddeleri
yenilenen Osmanlı Kanun-ı Esasi’si yürürlükteydi.
Fakat pratikte uygulanmıyordu.
Bu nedenle TBMM’de kullanılan 1876 Kanun-ı Esasi’sini kabul
ya da red etmeden millî egemenliğe dayalı meclisin ve
hükûmetin işleyişini belirleyecek kısa bir anayasa kabul etmek
zorunluluğu doğdu.
Bu amaçla çalışmalara başlandı.
Bir yandan düşman işgaline karşı zor şartlarda mücadele verilirken
diğer yandan da bir anayasa yazılması meclis üyelerini zorladı.
Fakat iki ay süren çalışmaların sonunda ortaya yeni Türkiye’nin ilk anayasa metni çıktı.

25
Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0
1921 Anayasası: Teşkilat-ı Esasiye Kanunu
20 Ocak 1921’de kabul edilen ilk anayasa metni, 23 madde ve bir ek maddeden
oluşmaktaydı.
Bu metnin Osmanlı Kanun-ı Esasi’den farklı olduğunu belirtmek amacıyla Teşkilat-ı
Esasîye Kanunu adı verildi.
Teşkilat-ı Esasiye Kanunu temel hakları ve devlet teşkilatının işleyişini ayrıntılarıyla
belirleyen bir anayasa değildi.
Çünkü savaş şartları böyle ayrıntılı bir metnin oluşturulmasına imkân vermiyordu.
Fakat Teşkilat-ı Esasîye Kanunu’nda egemenliğin millette olduğunun açık bir
biçimde ifade edilmesi, Türk tarihinde yeni bir dönemin başlangıcı olmuştu.

26
Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0
1924 Anayasası
Cumhuriyetin ilanı ile birlikte siyasi yapıyı
oluşturmak için yeni bir anayasa gerekiyordu.
Millî Mücadele yıllarında, 1921’de kabul edilen
Teşkilat-ı Esasîye adı verilen anayasa, savaş döneminin olağanüstü
şartlarında yapıldığından, yeni dönemin ihtiyaçlarını karşılayamıyordu.
Bu sebeple bir anayasa komisyonu oluşturuldu. Komisyonun çalışmaları
sonucu yeni bir anayasa hazırlandı ve 20 Nisan 1924’te bu anayasa
TBMM’de kabul edilerek yürürlüğe girdi.

27
Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0
1924 Anayasası
1924 Anayasası ile birlikte:
1. Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu kabul edilmiştir.
2. Türkiye Devleti’nin bir cumhuriyet olduğu belirtilmiştir.
3. Türkiye Cumhuriyeti’nin dininin İslam, başkentinin Ankara, resmî dilinin Türkçe olduğu
kabul edilmiştir.
4. Yasama TBMM’ye, yürütme Cumhurbaşkanı ve hükûmete, yargı ise bağımsız mahkemelere
bırakılmıştır.
5. Kamu özgürlükleri düzenlenmiştir.

28
Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0
1924 Anayasasında yapılan değişiklikler
Böylece 1924 Anayasası ile vatandaşların hak ve özgürlükleri düzenlenmiş, Türkiye Cumhuriyeti’nin
yönetim şekli ve işleyiş biçimi açıklığa kavuşmuştur.

Güçler birliğinden güçler ayrılığı ilkesine geçilmiştir.


Zaman içerisinde ihtiyaca göre kimi maddeleri yeniden düzenlenen 1924 Anayasası, 20 Temmuz 1961
tarihine kadar yürürlükte kalmıştır.

Zaman içerisinde 1924 Anayasasında şu değişiklikler yapılmıştır:


1. 1928’de “Devletin dini İslam’dır.” ibaresi anayasadan çıkarılmıştır.
2. Kadınlara 1930’da belediyede seçimlerinde, 1933’te muhtarlık seçimlerinde, 1934’te de genel
seçimlerde seçme ve seçilme hakkı verilmiştir.
3. 1937’de Atatürk ilkeleri anayasaya girmiştir.

29
Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0
1921 ve 1924 Anayasalarının İlk Üç Maddesinin Metinleri:
Maddeler 1921 Anayasası 1924 Anayasası

Madde 1 Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir. İdare usulü Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir
halkın kaderini bizzat ve bilfiil idare etmesi
esasına dayanır

Madde 2 Yürütme gücü ve yasama yetkisi milletin yegâne ve Türkiye Devleti, cumhuriyetçi, milliyetçi,
hakiki temsilcisi olan Büyük Millet Meclisinde halkçı, devletçi, lâik ve inkılâpçıdır. Resmî
toplanır. dili Türkçedir. Başkenti Ankara’dır.

Madde 3 Türkiye Devleti Büyük Millet Meclisi tarafından Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir
idare olunur ve hükûmeti “Büyük Millet Meclisi
Hükûmeti” ünvanını taşır.

30
Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0
KAVRAMLAR, KİŞİLER, OLAYLAR

Aşağıdaki kavramlar, kişiler ve olaylar üzerinde


düşünelim, araştıralım, bilgi sahibi olalım.

Saltanat, Cumhuriyet, Kanun-i Esasi, Teşkilat-ı


Esasiye, Halifelik, Abdülmecid Efendi, Şeriye ve Evkaf
Vekaleti, Erkan-ı Harbiye Vekaleti, Laiklik,

31

Öğretmen İmecesi -Eğitim 4.0

You might also like