Professional Documents
Culture Documents
JONAH BERGER
Çeviren
Günseli Aksoy
CONTAGIOUS
Bu kitap Türk Hava Yolları Yayınları adına BZD Tanıtım Hizmetleri tarafından hazırlanmıştır.
ISBN : 978-605-5090-62-3
1. Sosyal Değer � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � �� � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 37
2. Tetikleyiciler � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 67
3. Duygu � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � �� � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 97
4. Aleni � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 127
5. Pratik Değer � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � �� � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 155
6. Hikâyeler � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � �� � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 177
Sonsöz �� � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � �� � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 197
Notlar �� � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 205
SUNUŞ
9
SUNUŞ
10
GİRİŞ
11
GİRİŞ
Ama Wein, iyi bir yemeğin ve müthiş bir ortamın yeterli ol-
mayacağını biliyordu. Ne de olsa lokantaların en iyi yaptığı şey
iflas etmektir. Yüzde 25’ten fazlası kapılarını açtıktan 12 ay sonra
kepenk kapatır.Yüzde 60’ı ise ilk üç yıl içinde kaybolur.
Lokantaların iflas etmelerinin birçok nedeni vardır. Tabaklarda-
ki yiyecekten tutun yiyeceği hazırlayan ve servisini yapan işgücüne
kadar giderler yüksektir. Ayrıca çevre rakip doludur. Büyük bir
şehirde ortaya çıkan her küçük lokantaya karşı köşe başında iki
tane daha belirir.
Çoğu küçük işyeri gibi lokantaların da büyük bir farkındalık
sorunu vardır. Yeni bir lokantanın açıldığı haberini yaymak bile
—buranın iyi yemek servisi verdiği haberini bir kenara bırakın—
yokuş yukarı tırmanmak gibidir.Wein’in daha önce çalıştığı büyük
zincir otellerin tersine çoğu lokantanın reklama veya pazarlama-
ya harcayacak parası yoktur. Başarılı olma şansları, insanların onlar
hakkında bir şekilde konuşmalarına bağlıdır.
Wein, fısıltı başlatması gerektiğini biliyordu. Philadelphia, pahalı
et lokantalarıyla doluydu ve Barclay Prime’ın bunlar arasından siv-
rilmesi gerekiyordu. Wein bu yığından bir şeyler çıkarmalıydı ve
insanlara markanın özgünlüğünü anlatmalıydı. Ama nasıl? İnsanla-
rın konuşmaya başlamasını nasıl sağlayabilirdi?
12
GİRİŞ
müş Fransız usulü taze yuvarlak çörekle işe başladı. Üstüne ince
dilimlenmiş Kobe eti ekledi. Daha sonra karamelize soğan, özel
yetiştirilmiş domates dilimleri ve yoğun kremalı Taleggio peynir
ekledi. Tüm bunların üstüne, elle toplanmış ince dilimlenmiş siyah
yer mantarı ve yağda haşlanmış Maine ıstakoz kuyruğu yerleştirdi.
Her şeyi daha çarpıcı yapmak için bu sandviçi, soğutulmuş Veuve
Clicquot şampanya ile servis yaptı.
Tepki inanılmazdı.
İnsanlar sandviçi denemekle kalmayıp başkalarına anlatmak için
birbirleriyle yarıştı. Bir kişi, grupların bunu “bir başlangıç yeme-
ği olarak almalarını… ve böylece herkesin saçma-hikâye-anlatma
hakkına sahip olabileceğini” önerdi. Bir başkası ise sandviçin “ger-
çekten tarif edilemez olduğunu, bu denli nefis malzemeyi bir ara-
ya getirdikten sonra vasatın altında bir şeyin ortaya çıkmasının
imkânsız olduğunu, kendini altın yiyormuş gibi hissettiğini” ekle-
di. Tabii sandviçin fiyatı göz önüne alındığında altın yemek kadar
pahalı ama çok daha lezzetli bir olaydı bu.
Wein sadece değişik bir bonfileli sandviç yaratmakla kalmamış,
bir sohbet malzemesi oluşturmuştu.
13
GİRİŞ
14
GİRİŞ
15
GİRİŞ
1 Bu kitapta “salgın” sözcüğünü, bir insandan diğerine yayılması mümkün olan bir şey
için kullanıyorum. Hastalıklarla olan benzeşim iyi ama bir yere kadar. Hastalıklar da
insandan insana bulaşıyor ama önemli bir fark, aktarım zincirinin beklenen uzunluğu.
Bir kişi bir hastalığın birkaç kişiye bulaşmasında önayak olabilir, sonra hastalık başka-
larına bulaşmayı sürdürür, sonunda o bir kişi yüzünden çok sayıda insan hastalanmış
olur. Bu tarz zincirler, ürünlerde ve fikirlerde daha az görülür (Goel, Watts ve Gold-
stein 2012). İnsanlar birbirleriyle ürün ve fikir paylaşır ama bir kişinin çok uzun bir
zincir oluşturma olasılığı düşüktür. Dolayısıyla, örneğin X eylemi bir fikri daha salgın
yapacak dediğim zaman ister uzun bir zincir oluştursun, ister tüm nüfusa “bulaşsın” o
fikrin, insandan insana yayılmasının mümkün olduğunu söylemek istiyorum.
16