You are on page 1of 17

Gözde Arık

2020060026

PABLO PICASSO 1881-1973


Burcu: AKREP
Milliyeti: İspanyol
En önemli Eseri: Guernica (1937)
Tekniği:Tuval üzerine yağlı boya
MODERN / KÜBİST
1900'LERIN DÜNYASI
On Dokuzuncu yüzyılın 1900 yılında değil Birinci Dünya Savaşı'nın başladığı 1914'te sona erdi-
ği söylenir. 1914'e kadar olan dönem, fırtınadan önceki sessizliği içeriyordu. Einstein'ın teori-
leri dünya hakkındaki bilgilerimizin dayandığı ana ilkelere meydan okumaktaydı. Motorlu u-
çuşun , sinemanın,kablosuz iletişimin ve daha bir çok buluşun ortaya çıkışı,20 . yüzyılın ilk on
yılında yaşayanların akıllarının alamayacağı kadar büyük bir etki bırakacaktı. 1907'dePablo
Picasso resim sanatının son 500 yıldaki tüm kurallarına karşı gelen bir resim yapmıştı. Avig-
nonlu Genç Kızlar adlı tablosu dönemin buluşları kadar günlü bir etkiye sahip olacaktı.

Avignon’lu Genç Kızlar (1907)

RESMİN BAŞKENTİ
1900 yılına gelindiğinde Paris dünyanın resim başkenti olarak ün salmıştı. Tüm uluslardan
ressamlar ,Claude Monet gibi ünlü izlenimcilerin yolundan gitmek için bu kente gelmekteydi.
Bohem bir yaşantının hâkim olduğu Montmartre semtine doluşan bu yabancı ressamların,
ucuz yemek ve eğlence olanakları sunan pek çok yerde canlı tartışmalara katıldıkları görüle-
biliyordu.
SINEMA FILMLERI
İIk film, 1895 yılında Lumiere kardeşler tarafından Paris'te, gördüklerine inamamayan bir izle-
yici kitlesine gösterildi.1905'te Amerika Birleşik Devletleri’nde bir sinema salonu açtı.
İLK UÇUŞ
17 Aralık 1903'te Amerika Birleşik Devletleri, Kuzey Carolina, Kitty Hawk’ta iki kardeş ilk mo-
torlu uçuşu gerçekleştirdiler.
İNGİLİZ İMPARATORLUK GÜCÜ
Büyük Britanya ve İrlanda Kraliçesi ve Hindistan imparatoriçesi Victoria ,1901'de tahta çıkışı-
nın 64. yılında öldü. Victoria yeryüzünün her köşesine uzanmış, dünyaya en güçlü ve en etkin
bir şekilde yayılmış bir imparatorluğu yönetmişti.
PICASSO' NUN DÜNYASI
25 Ekim 1881'de Güney İspanya kıyılarında bir Endülüs kenti olan Malaga'da dünyaya geldi.
Söylentiye göre doğumunu yaptırmak zorunda kalan kişi, burnuna puro dumanı üfleyen am-
casıdır. Vaftiz edildiğinde kendisine verilen adı on dört işimden oluşuyordu. Bu isimlerin bi-
rincisi Pablo, son ikisi de Ruiz Picasso'ydu. Zaman içinde babasının soyadı Don Jose Ruiz yeri-
ne annesinin soyadı olan Picasso’yu kullanmıştır. Babası yerel bir resim okulunda öğretmenlik
yapıyordu. Burada aldığı ücret az olduğu için ek iş olarak yerel müzenin müdürlüğünü ve ü-
çüncü bir iş olarak da resim restorasyonu yapmaktaydı. Picasso on yaşındayken yerel müze
kapandı ve Don Jose, Atlas Okyanusu kıyısında bir liman kenti olan Coruna'daki Güzel Sanat-
lar Okulu'nda öğretmenlik işi buldu ve ailesiyle birlikte oraya taşındı. Kısa süre sonra, Don
Jose oğlundaki resim yeteneğini fark etti ve resim yapmayı bırakıp genç Pablo Picasso'yu res-
sam olarak yetiştirmeye yoğunlaştı.
Ilk Komünyon, 1895-96 Çıplak Ayaklı Kız,1895
Picasso,doğuştan ressamdı. Konuşmaya başlamadan önce resim yaptığı ve konuştuğunda ilk
sözcüğünün "kalem" olduğu anlatılır. Don Jose oğluna 7 yaşından itibaren resim dersleri ver-
meye başladı. Picasso 13 yaşındayken babasının başladığı bir eskizi tamamlamıştı. Oğlunun
yaptığını gördüğünde paletiyle fırçalarını ona verdi ve bir daha resim yapmamaya yemin etti.
13 yaşında,babasının ders verdiği . Güzel Sanatlar Akademi'sine başladı. 14 yaşındayken "Çıp-
lak Ayaklı Kız " adlı tabloyu yaptı. Bu resim uzun yıllar boyunca Picasso'nun en sevdikleri ara-
sında yer almıştır.
Picasso, çıraklık döneminin sona ermesinden çok önce Barselona'nın en tanınmış ressamları
arasına girmişti. 1895-96 yıllarında yaptığı ilk büyük boyutlu yağlı boya tablosu "İlk Komün-
yon" Barselona'da o güne dek gerçekleştirilen en önemli sergide, Santiago Rusinol ve Isidro
Nonell'in resimleriyle birlikte sergilendi. Dinsel bir konu seçmiş, ancak kutsal kitaptan bir
öykü resimlemek yerine bir Hristiyan’ın yaşamındaki en önemli olaylardan birini yansıtmıştı.
Aile geçmişiyle ilgili bu resim, Hristiyan topluma kabulün son aşamasını gösteriyor, bir
yandanda gerçekçi yaklaşımıyla gelenekçi beklentilere karşılık veriyor. Picasso'nun kendini bu
akademik bilgiçlikten sıyırması, elbette ki çok zaman almamıştır.
1897'de San Fernando Akademisi'ne girdi.Önceleri geçmişin usta ressamlarını kopya edip on-
ların biçemlerini yansıladı ; daha sonra bu resimler, onun özgün resimleri için taze görüşler
sunan birer kaynak oldular. Bu konuları,değişik düzenlemelerle tekrar tekrar işledi.

Bilim Ve Hayırseverlik ,1895


Picasso bu akademik çalışmasını 15 yaşındayken yapmıştı. Bu eser 1897 Ulusal Güzel Sanatlar
sergisinde övgü almış ve Malaga kentinde bir yarışmada altın madalya kazanmıştı. Bu resim
Picasso'nun doğuştan gelen yeteneğini çok iyi ortaya koymaktadır.

Le Moulin de la Galette,1900

Picasso önce Madrid, sonrada Barcelona akademilerine devam etmişti, ama buradaki öğret-
menlerin ona verebilecekleri hiçbir şey yoktu. Londra ve Paris’teki yeni resim akımlarını gör-
mek istiyordu. 1900'de Londra'ya gitmek üzere yola çıktı, ama önce Paris'e uğradı.
Picasso'nun yaptığı ilk Paris resminin, haklarında çok şeyler işittiği izlenimcilerin uğrak
yerlerinden biri olan Moulin de la Galette olması da rastlantı değildir.

DÖNEMIMİN RESiM SANATI


1900 yılında Paris'e ilk gelişinde yeni ve farklı resim yaklaşımlarının peşinde koşan bir kentle
karşılaşmıştı. İzlenimcilik iyi tanınmaktaydı; en önde gelen temsilcisi olan Claude Monet ulus-
lararası bir üne sahipti. İçinden çıkan noktacılar gibi gruplar, izlenimciliğe meydan okuyor ,
Degas ve Renoir kendi bireysel yollarında ilerliyorlardı. Gauguin’e Van Gogh gibi yalnız adam-
lar aşırı bireysel biçemler geliştirmişlerdi. Picasso başlangıçta bu yeni etkileri yaşadı. Ancak
sonra hemen kendi biçemini geliştirdi.Kısa zamanda onu izleyenler bir grup oluşturdu. Bu
grup ,” La Bande Picasso"( Picasso grubu) olarak tanındı.1905 yılına gelindiğinde Henri Ma-
tisse’in öncülüğünde fovizm (bu biçemin başlıca amacı,rengi bir ifade aracı olarak kullanmak-
tı) adlı yeni bir resim biçemi geliştirmişti. Matisse ve arkadaşı ressam Paul Cezanne yüzyılın
basında resim sanatının yönünü büyük ölçüde etkilemişlerdir. Ama resme, gerçeküstücülük,
dışavurumculuk, fütürizm, kübizm ve daha bir çok “ izmler” le yan yana çalışırken, kendine
has biçemini ve bireyselliğini hep sürdürmüş olan Picasso kadar büyük katkısı olan yoktur.

Müzik, Henri Matisse


Picasso'dan 12 yaş büyük olan Matisse, 1900'lü yılların başlarında Picasso’yIa aynı dönemde
Paris’te çalışmaktaydı.Matisse'in saplantısı duyguların ifadesi için renk araştırmaları yapmak-
tı.Picasso’dan daha etkili olmaya başlıyordu. Picasso’nun işin içine girmesiyle,özellikle kübizm
20. Yüzyılın modern resmine giden yol olarak kabul edilmiştir.
Yüzen Büyükler,Paul Cezane Moulin Rouge, Lautrec
Cezaanne’ın 20. yüzyıl resmi üzerinde derin bir etkisi olmuştu. Pek çok kimse nesnelerin yal-
nızca yüzeyler değil yapı ve biçimlerini de yansıtma arayışı gibi, Kübizmin temel fikirlerini ona
mal etmektedir.
Lautrec, Picasso Paris'e geldikten kısa bir süre sonra öldüğü halde, eserleriyle Picasso'yu
etkilemiştir. Lautec'in Paris yaşantısının sefil yanlarına tarafsız bir gözle bakan dans salonu ve
ge- nelev konulu çalışmaları Picasso'yu da aynı konularda çalışmaya yüreklendirmiştir.
Lautrec’in ressamlık biçeminin bıraktığı izlerin, Picasso'nun bu dönemdeki eserlerinde
görülmesiyle be- raber,onunla aynı konuları işlemiş olması daha dikkat çekicidir.

Cambazlar,Fernand Leger
Leger, Braque ve Gris'nin yanı sıra kübizme tam bağlı olan ressamlardan biriydi, ama silindir
ve koni şekillerine dayalı olan kendine has biçemini geliştirmişti. Picasso, daha 1909'da kü-
bist ressamlara benzer biçemde resim yapmasına rağmen, sürekli olarak yeni yöntem ve
biçemler araştırmaktaydı. Picasso, 1911'de Paris'teki Salon des Apollinaire'nin ifadesiyle,
”ilgiliydi, ama gülmemeye çalışıyordu." Bu örnek Picasso'nun yeni bir resim akımından ihtiya-
cı olanı aldıktan sonra kübistlerin çoğunun yaptığının aksine, bir fikir ya da biçeme saplanıp
kalmadan yoluna devam ettiğini çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
Koltukta Oturan Olga'nın Portresi ve Eşeğe binmiş Paulo

Ma Jolie ,1914
Degas'nın duyarlı renklerini, Lautrec'in içinde yasamayı seçtiği stilize dünyayı ve kendi
özgürlük duygusunu birleştiren pastel çizimler yaptı.
Apsent içen Kadın Mavi şapkalı Kadın

Bu resimler,Mavi dönemin başlangıcına işaret ediyordu. 1901 ‘ de arkadaşı Casagemas


intihar etti ve "Mavi Dönem" başladı.

Yasam, 1903 Deniz Kıyısındaki Yoksullar, 1903


Picasso, maviyi,duyduğu üzüntüyü,kederi yansıtmak için çok uygun bulmuştu. Maviden dört
yılı aşkın bir süre boyunca hiç vazgeçmeyen Picasso’nun bu dönemde yaptığı resimler, gitgide
daha tek renkli bir özellik kazandı. Bu dönem resimlerinde,yeşil ve kımızılara belli belirsiz fırça
dokunuşları olarak rastlanır. Mavi,Picasso resminin ilk ve hiç kuşku uyandırmayan ‘alameti
farikası' olmuştur.1904'te Fenande Olivier ile tanışır ve "Pembe Dönem" başladı

Taklacılar, 1905 Kombinezonlu Kadın, 1905


Picasso'nun Çizimleri ve Grafik Yapıtları;
KÜBİZM
Picasso, geleneksel resim anlayışını yerle bir ederek asıl kopuşu ardından sürükleyen yenilik-
lere imzasını atan Picasso'ydu. Bir şeyi tek bir görüş açısından betimlemek yerine, birden çok
perspektifle resme aktarmaya başladı. Böylece bir resmin geometrisi, artık belli şeyleri ger-
çek yaşamda algılayış biçimimize dayanmıyor, yerini, yalnızca resmin kendisinden çıkarılabile-
cek,kendi başına bir yapıya bırakıyordu. Gerçeğine uygun ışık değerleri yerine, Picasso, re-
simdeki bir öğeden diğerine değişen bir ışık gölge dağılımı uygulamaya başlamıştı.
Horta’daki Bent,1909 Kadın, 1907
Ambrose Vollard, 1910 Masadaki Ekmek ve Meyve Tabağı, 1909

Gitar,1922

Armutlu Kadın,1909 Soytarı , 1915


GUERNİCA,1937
Picasso’nun Heykelleri

Kadın Başı (Fernande),1909 Keman, 1915 ,


Bronz;40,5 cm. X 23 cm. X 26 cm. Boyalı metal ve telden yapım;
100 cm.X 63,7 cm. X 18 cm.

Picasso, Afrika heykelleri topluyordu ; atölyesi bu heykellerle dolup taşıyordu. Bunu izleyen
çözümleyici kübist yaklaşımı, 1909'da yaptığı Kadın Başı’nda oldukça belirgindir. Bu
heykel,dönemin heykeltraşlarına esin kaynağı oldu.
Heykele duyduğu ilgi, yapıştırma tekniğini keşfetmesiyle yeniden doğdu. Resimlere kağıt par-
çaları yapıştırmak, bir anlamda,resmin iki boyutluluğunu kıran bir uygulamaydı. Aslında, re-
simlerinde karton, teneke, tahta, ip ve tel gibi malzemeler kullanmaya başladığında,resimler
kabartmaya yaklaşmış oldu.Yeni gelişimin başlangıcını Picasso'nun karton, teneke, tel, boyan-
mış tahta ve çeşitli metal parçalarıyla yaptığı bir müzik aletleri dizisi olan Yapımlar belirledi.
1915'te yaptığı Keman iyi bir örnektir.

Tel Yapım (GuiIlaume Apollinaire Anıtı için maket),1928


Metal tel ; 50,5 cm. X 40,8 cm. X 18,5 cm.
Yakın dostu onuruna yapacağı anıt için hazırlamıştır. Dört metreyi aşan boyuyla anıtsal bir
yapıt olmuştur. Dikkatli bir göz,bu heykelin yalnızca birkaç demir çubuğun birleşiminden o-
lusturulmuş soyut bir heykel değil ,gerçekte salıncakta sallanan bir kadın figürünün betimlen-
mesi olduğunu görebilir.
Kadın Başı, 1931 Kadın Başı, 1932 Bronz
Kadın Başı, sevgilisi Marie Therese Walter'in klasik güzellikte donanmış portresinden yola çı-
karak yaptığı dört kadın başından biridir. Güzelliği olabildiğince dışlıyor ve insan formunu ağır
bir külçe gibi betimliyor.
Picasso bir şeyler yaratmaktan mutluluk duyardı. Resim yapmadığı zamanlarda evinde ve a-
tolyesinde bulduğu sıradan malzemelerle heykeller yapıyordu.

Koyun Taşıyan Adam,1944 Boğa Başı, 1943

Bronz; 220 cm. X 78 cm. X 72 cm. Bronz,( bisiklet gidonu ve selesi kullanılmış )

Çömlek çamurundan başlamıştır. 33,5 cm. X 43,5 cm. X 19 cm.


Dişi Keçi,1950 - ( palmiye yaprağı, seramik saksılar ,hasır sepet,metal parçacıkları, alçı)

Maymun ile Yavrusu,1951


Bronz ( alçı, metal,seramik ve iki oyuncak araba kullanılmış )
53,3 cm. X 33,7 cm . X 52,7 cm.

Picasso hiçbir işine büyük sonuçlar elde edeceğim diye başlamaz; içgüdüleriyle ,duygularıyla
davranır, duruma göre doğaçlama kararlar alırdı. İşte Picasso'yu büyük sanatçı yapan da bu-
dur.
Picasso 92 yaşında (1973) hayata gözlerini yumdu. 1985'te Paris’teki Hotel Sale'de 203
tablo,191 heykel ,85 seramik,3000 ‘i aşkın çizim ve grafiğin sergilendiği Picasso Müzesi açıldı.

Kaynakça ;
Öncü Ressamlar Serisi ,Picasso, Ingo F. Walther, TASCHEN,ABC Kitabevi,Çeviri Ahu Antmen
Büyük Ressamlar Serisi, Picasso, ALKIM YAYINLARI

You might also like