You are on page 1of 32

Zeytin Yetiştiriciliği

ve Yağ Üretimi
Zeytin Ağaçlarında Budama, Budamanın Önemi ve Çoğaltma Teknikleri
Zir.Yük.Müh. M.ONUR SAYAN
İZMİR,09.2022
Budama ile İlgili Genel Bilgiler

Budama, meyve ağaçlarının düzgün ve kuvvetli bir taç oluşturmalarını, uzun zaman iyi ve bol ürün vermelerini
sağlamak ve verimden düşen ağaçların tekrar verimli hale getirilmeleri için ağaçların toprak üstü organlarına
uygulanan kesme, bükme, tomurcuk, sürgün ve yaprak alma işlemlerinin tümüne denilmektedir. Budamada
önemli olan her yaşta yaprak/kök ve yaprak/sürgün dengesini optimum düzeyde tutmaktır. Bu amaçla zeytinde
değişik budamalar yapılmaktadır.

Zeytin ağacının ömrünü, gençlik dönemi (4-10 yıl), verim dönemi (11-50 yıl) ve yaşlılık dönemi (50yıl ve daha
fazla) olmak üzere üç bölüme ayırmak mümkündür. Bu süreler çeşitlere, toprak yapısına, sulama durumuna ve
yörelere göre farklılık göstermektedir. Zeytinlerde budama, şekil, verim ve gençleştirme budaması olmak üzere
üçe ayrılmaktadır.
Goble Budama Şekli
Zeytinler için genellikle en uygun şekil goble sistemidir. Fidan dikiminden itibaren ilk iki yıl zeytinde
budama işlemi yapılamaz. Ancak dikimden sonra boyu 1m’yi aşan fidanların tepesi 90cm’den vurulur. İki yıl
sonunda 40-90cm yükseklikten, tek gövde üzerinde değişik noktalardan çıkan 3 ana dal bırakılır. Diğer
dalların ya uçları alınır ya da gelişmelerini yavaşlatmak için aşağıya doğru eğilerek bağlanır. Ayrıca dip
sürgünleri ve obur dallar çıkartılır. Fidana şekil verilmek için acele edilmemeli, şekil yapılacak 3-4
budamayla oluşturulmalıdır.
Budama zamanını iyi belirlemek gerekmektedir. Yağış az olan bölgelerde mümkün olduğunca geç budama
yapılmalıdır. Dal kanseri olan bölgelerde yazın budama yapılmalıdır.

Zeytin ağacının gençlik, olgunluk ve yaşlılık dönemlerine ait muhtelif safhalarında farklı budama sistemleri
uygulanır. Bunlar şekil, ürün ve gençleştirme budamalarıdır.

Budama yapılırken dikkat edilmesi gereken maddeler;

• Bulaşıcı bakteriyel veya mantari bir hastalık mevcut ise her budama sonra ağaçtan ağaca geçerken,
budama alet ve ekipmanları dezenfekte edilmelidir.

• Var olan bulaşıcı bir hastalık durumunda budamacılara özel olarak bildirilmeli ve bitkiden bitkiye geçiş
engellenmelidir.

• Bulaşıcı olan bakteriyel veya mantari hastalıklar var ise hava neminin az, sıcak ve yağışsız olduğu bir
dönemde budama yapılması gerekmektedir (Temmuz-Ağustos).

• Budama işi yapan çalışanların iş tecrübesi olmalı ve bitki fizyolojisinden anlaması gerekmektedir.
Budamanın Önemi

Canlılığı dönemince azami verimliliğini artırmak, Gençlik dönemindeki verimsiz devreyi kısaltmak,
Gerileme, yaşlanma ve ölüm devresini geciktirmek, Verimlilik dönemini uzatmak, Bitkisel ve
üretken fonksiyonları arasındaki dengeyi sağlamak, Maksimum bir üretimle hayatiyet arasındaki
dengeyi korumak, Yaşlanmayı ve ölüme doğru gitmeyi geciktirerek en üst düzeyde bir üretim
sağlamak.

• Ağacın dalları içerisinde ışıktan en iyi yararlananlar üst kısmı olup dik büyüme gösterir, daha az
verimlidir.

• Ağacın üst ve dış yüzeyinde bulunan zeytin deneleri daha iri ve daha fazla yağ ihtiva eder,

• Orta dış yüzeydeki meyvelerin ise yağ kapsamı ve meyve büyüklüğü orta düzeydedir.

• Daha alttaki yatay dallar genellikle daha az ışık alır, verimleri boldur, erken yaşlanırlar,

• İç kısımdaki ışık almayan dallar ise pratik olarak daima gölgede bulunurlar, bu dallarda yağ
verimi düşük, meyveleri daha küçük, ürün azdır.
Budamanın en önemli konularından birisi de budama zamanıdır;

• Akdeniz zeytinliklerinin çoğunda budama iki yılda bir yapılır.


• Verimli topraklar üzerinde bulunan, yeterli yağış alan, iyi şekil verilmiş, genç ağaçlarda budama aralığı iki
yıldan fazla olabilir.

• Esası; dolu ürün yılından önceki kış döneminde, meyve dallarının çıkartılması ile ürün fazlalığının
giderilmesidir.

• Budama, alternansını hafifletmek amacıyla bol ürün yılından sonra yapılmalıdır.

• Aralama budaması; az ürün yılından sonra yani çok ürün yılının başında yapılmalıdır.

• Budamadan sonra iyi bakım tedbirleri uygulanmalıdır.

• Ağacın besleyebileceği kapasitenin üzerinde meyveye yüklenmesi alternansa neden olur.


Budama Şekilleri

Şekil Budaması
Fidanın mümkün olduğu kadar kısa sürede şekillenip geliştirilerek meyveye yatmasını sağlamak için yapılır.
Zeytinlere genellikle tek gövde ve 3–4 ana dallı olacak biçimde şekil verilir. Fidanlıklarda ve genç
tesislerde; ilk yıl çatıyı teşkil edecek ana dalları oluşturmaya yönelik seyreltmeler yapılır. Gövde üzerinden
çıkan sürgünler ve dipten çıkan kuvvetli dip sürgünler temizlenir. Daha sonraki yıllarda tacın dengesini
bozan birbirine yakın, üst üste binmiş dallar kesilir. Bu işlem yazın yapılabildiği gibi kışın da yapılabilir.

Şekil budaması; zeytinlerde genellikle en uygun şekil ‘serbest goble’ sistemidir. Fidan dikiminden itibaren
ilk iki yıl zeytinde budama işlemi yapılamaz. Ancak dikimden sonra boyu 1 m’yi aşan fidanların tepesi 90
cm’den vurulur. İki yıl sonunda 40–90 cm yükseklikten, tek gövde üzerinde değişik noktalardan çıkan 3 ana
dal bırakılır. Öteki dalların ya uçları alınır ya da gelişmelerini yavaşlatmak için aşağıya doğru eğilerek
bağlanır. Ayrıca dip sürgünleri ve obur dallar çıkartılır. Fidana şekil verilmek için acele edilmemeli, şekil 3–4
budamada elde edilmelidir.
Yeni dikilecek fidanlar dikkatlice hazırlanmış ve
gübrelenmiş toprağa dikilir. Yanı başında 2 m boyunda
herekle desteklenir. Herek hakim rüzgar tarafından
olmalıdır. Fidan geniş bantlarla hereğe bağlanmalı,
bağların gövdeyi ve ana dalları boğmaması için zaman
zaman kontrol edilip değiştirilmelidir. Topraktan itibaren
40-50 cm’deki sürgünlerde uç alma yapılmalı, fidanlara
süratli büyüme sağlamak üzere ilk iki yıl çok iyi bakım
yapılmalıdır.

İlk iki yıl geçtikten sonra ilk şekil budaması yapılmalıdır,


fakat budama yinede hafif olmalıdır. Ağaç amaca uygun
olarak 0.6-1 metre yükseklikteki gövdeden, 15-20 cm
aralıklarla düzgün dağılım gösteren 3 dal bırakılarak
şekillendirilmelidir. Çok yüksekten yapılan taçlandırma
ileride ağacın verimliliğini azaltır
2 yaşını tamamlamış fidanda yapılması gereken
2 yaşını tamamlamış fidanda tek gövde ve üç ana dal
budama çok hafif olmalı daha önce uç alması yapılmış
oluşturulmalı
dalların kesilip çıkarılması gerekir.
Ürün Budaması
Ağaçların yüksek yaprak/odun oranı göz önüne alınıp, bu verimlilik periyodu boyunca budama işlemi taç içerisindeki
ışıklanmayı arttırmaya yönelik olmalıdır. Bu dönemde gerçekleştirilen budamalar ağacın verimli periyodunu
maksimum oranda uzatmayı amaçlamaktadır. Bu safhanın sonunda ağaçlar gençleştirilecektir. Budayıcı daima
”odunu gölgede, yaprağı güneşte bırak” prensibini doğru olarak gerçekleştirmek üzere istenen budamanın hemen
hemen tüm prensiplerini uygulamalıdır.

Her yıl yapılabildiği gibi iki yılda bir, verim yılı öncesinde de uygulanabilir. Budama ilkbaharda ve de soğuk tehlikesi
yüksek olan yerlerde şiddetli soğuklar geçtikten sonra yapılmalıdır. Bol su ve gübre bulan ağaçlar hafif bir şekilde
budanmalıdır ve böylece aşırı kuvvetli sürgün oluşumu önlenmelidir. Çünkü bu tip sürgünler genellikle verimsizliğe
sebep olur. Suyun ve gübrenin yetersiz olduğu hastalık ve zararlıların tesiriyle zayıf düşmüş ağaçlar daha sert bir
şekilde budanmalıdır.
Güneş ışınlarından yararlanmayı en yüksek düzeyde tutmak
gerekir.
Budayıcının bilgisizliği yada dikkatsizliği nedeniyle ağaçların uygun taç hacmi aşıldığı taktirde, ciddi dengesizliklerin ortaya
çıkması önlenemeyecektir. Yaprak/odun oranındaki hızlı ve kademeli bir düşüşe bağlı olarak, periyodisite artacak,
bahçenin ortalama ürün miktarı azalacak, zeytin dane kalitesi ve yağ randımanı azalacak ve ekstrem durumlarda
ağaçların hiç ürün vermemesi gibi durumlar ortaya çıkabilecektir.
Yeterince ışıklanma olmadığından dal ve dalcıklar Gerekli taç hacmi aşılmış ve iyi budama yapılmamış bir ağac.
yaprağını dökerek kurur.
Yere fazla yaklaşmış olan alçak bir dal, özellikle makinalı toprak işleme sırasında
işlemi zorlaştıracak ve ağaca yaklaşılması sorun olacaktır.
Gençleştirme (Yenileme) Budaması
Yaşlılık nedeni ile mantarlaşmış ve gövdeden çok uzaklaşmış ana dallarla birlikte hastalık, zararlı ve şiddetli
donlardan etkilenmiş dalların kesilerek yenilerinin oluşturulması amacı ile uygulanmaktadır. Budamadan sonra
gövde ve ana dalların güneşten zarar görmemesi için kireçleme yapılmalı ve kesim yerlerine %5’lik bordo bulamacı
uygulanmalı veya bakırlı preparatlarla ilaçlanmalıdır.
Ana dalların gövde
seviyesinden kesilerek
yapılan gençleştirme
budaması
Kesim yerlerine aşı
macunu, katran vb.
ürünler sürülmeli
Çoğaltma Teknikleri ile İlgili Genel
Bilgiler

Zeytin yaprakları ve kökleri dışında, bütün vejetatif aksamlarıyla üretilebilen bir ağaçtır. Zeytin fidanı üretiminde;
çekirdek, yeşil çelikler, kalın dal çelikleri, yumrular, yumrulu kökler, ağaçların dibinden çıkan “piç” adı verilen dip
sürgünleri kullanılır. Bu bakımdan zeytinin hem generatif hem de vejetatif olarak üretimi yapılmaktadır.

Generatif Üretim Şekilleri


Çekirdekten elde edilen çöğürlerin çoğaltılmasıdır. Burada yabani zeytinlerin çekirdeklerinden ya da kültür
çeşitlerinin çekirdeklerinden yararlanılır. Yabani zeytinler kolay bulunur. Ancak tohumluk özellikleri açısından
birçok istenmeyen özellikler gösterir. Yabani zeytinlerin çekirdeklerinden çok çeşitli tipte çöğürler meydana gelir.
Oysaki kültür çeşitlerinin çekirdeklerinden daha yeknesak ve genellikle tek sürgün üzerinden gelişen çöğürler
meydana gelmektedir. Ayrıca yabani zeytin çekirdeklerinin çimlenme güçleri kültür çeşitlerine göre çok zayıftır.
Yabani zeytinlerin çöğürlerinde boğum arası çok kısa, gövde kabukları çok incedir. Bu nedenle aşı tutma oranı
düşüktür. Yabani zeytin çöğürlerinin soğuğa dayanıklılıkları düşüktür.
Son yıllarda zeytinci ülkelerde, generatif üretimde tohum kaynağı olarak kültür çeşitleri kullanılmaktadır.
Zeytinde çekirdeklerin kabuk kalınlığı, çimlenme yüzdesi ve çimlenme gücüne etkisi vardır. Çekirdek
küçüklüğü çimlenme yüzdesinde etkili değildir. Tohumun ekime hazırlanmasında ilk iş meyve etinin
çekirdekten ayrılmasıdır. Bundan sonra çekirdekler %5’lik kostik eriyiğinde çekirdek kalınlıklarına göre 15–20
dakika 5–6 saat arasında tutulurlar. Burada amaç yağ tabakasının uzaklaştırılmasıdır.

Aynı amaç için kül suyu da kullanılabilir. Kostikle muameleden sonra çekirdekler su ile iyice yıkanırlar. Zeytin
çekirdeklerinin zayıf ve çürük embriyo içerenlerinin ekilmeden önce anlaşılması için çekirdekler 4–6 saat süre
ile tuzlu suda tutulur. Su üzerinde yüzenlerin uzaklaştırılmasından sonra diğerlerinin tatlı su ile yıkanmaları
gerekir.

Zeytin çekirdeklerini kostikte bekletme


Katlama;
Ilıman iklim tohumlarının bazılarında bir dinlenme devresinin olduğu bilinmektedir. Zeytin tohumu da katlamada
kalırsa iyi bir çimlenme elde edilir. Embriyonun çimlenme olgunluğuna gelebilmesi için 3–7°C arası en uygun
sıcaklıklardır. Tohum kuruma veya havalandırma azlığı çimlenme olgunluğuna gelmede yavaşlatıcı veya durdurucu bir
etkiye neden olur. Sonbaharda hasat edilen zeytinin tohumları hasadı izleyen 2. ilkbahara kadar çimlenmez. Tohum
kabuğunun su geçirmemesi dinlenmenin esas nedenidir.
Tohumun katlanmasında değişik metotlar kullanılır. Bunlardan biri; 60 cm derinlikte hendek dibine 8–10 cm taş,
üzerine 5 cm kalınlıkta hafif toprak konur. Bunun üzerine 2 cm kalınlıkta çekirdek serilir. Tekrar 2 cm kum konulur.
Hendek doldurulur en üste yine kum konur. Üst kısım hasır ile örtülür. Nem kontrol edilir. Gerekirse süzgeçli kova ile su
verilir. Çekirdeklerin %10-15'i çatlayınca katlamaya son verilir. Diğer bir yöntem ise; l m çapında 7–8 cm kalınlığında,
zemine çakıl taşı konur. Bunun ortasına 1 m uzunluğunda 7–8 cm çapında delikli ve üst kısmı kapaklı bir boru
yerleştirilir. Bir kat kum, bir kat çekirdek konarak yukarıya koni şeklinde yükseltilir. Koninin etrafı 3–4 cm kalınlığında
balçık şeklinde bir çamur ile sıvanır. Nem kontrol edilir. Gerekirse borudan su verilir. En kolay yöntem ise sandık içinde
yapılan katlamadır. Bu usulde katlama yapılan odanın ısısı 20–25°C’de sabit tutulmalıdır. Sandığın tabanında
havalanma ve suyun sızması için l cm çapında 8–10 delik bulunur. Tabana 3–4 cm kum serilir. Üzerine bir kat çekirdek,
2 cm kum, tekrar çekirdek yerleştirilir. En üst kum olacak şekilde en üst kısımda 3 cm kalana kadar sandık doldurulur
ve çuval serilir. 7–10 günde bir ılık su ile sulama yapılmalıdır.
Ekimde; soğuk yastıklar, sıcak yastıklar ve seralar kullanılır. Yastıkların hazırlanmasında toprakların her yıl değiştirilmesi
gereklidir.
• Soğuk yastıklara ekim sonbaharda yapılır. Burada dikkat edilecek nokta, iklim müsait olmalıdır. Tohum ekimi eylül-
kasım aylarında yapılır. Metrekareye 3–6 kg tohum atılır. Üzerine kapak atılmalıdır. Can suyu verilir ve bakım işlemleri
yürütülür.
• Sıcak yastıklarda ekimde ise; tabana 15–20 cm kalınlıkta yanmış hayvan gübresi bunun üzerine 1/3 oranında kum,
yanmış gübre, funda toprağından 15–20 cm konur. Daha sonra çekirdekler konur. Üzeri 2–4cm’lik harç ile örtülür.
İyice bastırılır, can suyu verilir.
• Tohum ekim zamanı ekim-kasım aylarıdır. Yastıkların üzeri kapatılır. Bu tür yastıklarda çekirdekler daha erken ve daha
iyi çıkabilir.
• Seralarda ise; ekim zamanı ekim ayının sonudur. Seradaki yastıkların tabanına 4–5 cm çakıl döşenir. Üzerine 15 cm
funda toprağı, onun üstüne 10 cm harç yayılır. Sulama yapılır. Çekirdekler serilir, daha sonra 3–4 cm harç serilip
süzgeçli kova ile can suyu verilir. Sera içinde uygun ısı 23–25°C, nem ise %70 olmalıdır.
• Çöğürlerin şaşırtılmasına mart sonu – nisan başı başlanır. Bu dönemde çöğürler 6–8 yapraklı hale gelmişlerdir.
Metrekareye 7–8 kg yanmış koyun gübresi toprakla iyice karıştırılıp tavalar hazırlanır. Dikimden l gün önce
yastıklardaki çöğürler güzelce sulanır. Böylece sökümleri kolaylaşır. Sağlam olanlar 10 x 10 cm aralıklarla dikilir.
• Çöğürlerin aşılanmasına şaşırtma tavalarına dikimlerinden 1 yıl sonra yaklaşık 30–70cm boya ve boğaz noktasında 5
mm çapa erişince (kurşun kalem kalınlığında) aşılanır.
Zeytinde Kullanılan Aşı Uygulamaları
Kalem (Kakma) Aşı
• Kalem aşısı genellikle toprağın uyanmaya başladığı, sıcaklığın 10’lu derecelerin üzerine çıktığı, anaç’da kambiyum
dokularının gelişmeye başladığı zamanlarda yapılır. Kambiyum dokuları, bitkinin gelişmesini ve büyümesini sağlayan
hücrelerdir. Bu hücreler, aşılama işlemi sırasında anaç bitkimiz üzerinde yapılan kesim noktasını yara olarak algılar ve
bitkinin o kısmını onarmaya başlar. Doğal olarak da bu onarma sonucunda bizim kalemimiz ile anaç bitkimizin
kaynaşmasını sağlamış olur.
Göz Aşısı

Çok yaşlı ve hastalıklı zeytin ağaçlarının gençleştirilme budaması sırasında kabuk aşı ile aşılanmaları mümkün olmadığı
taktirde, bu budama sonucu gelişen 1–2 yaşındaki sürgünlere göz aşısı uygulanır. Göz aşısı daha yavaş gelişmektedir.
Kabuk aşısı yapmak suretiyle gelişimin göz aşısına nazaran 1 veya 2 yıl çabuklaştırmak mümkündür. Ekonomik şekilde
aşılamak için kabuk aşısı yapılmalıdır.

Göz aşısı bir kalemden birkaç tane tomurcuk (göz) alınarak, birçok bitkiye hızlı ve kolay bir şekilde yapılan aşılama
şeklidir. Yapılması kolaydır. Bu sayede amatörlerde rahatlıkla bu yöntemi kullanabilmektedir. Kısa sürede sonuca ulaşılır.
Bu yüzden çok tercih edilen bir aşıdır.

Göz aşıları uygulandığı dönemlere göre isimlendirilir;


a) İlkbahar Mart-Nisan aylarında (erken sürgün aşı dönemi).
b) Mayıs sonu-Haziran başı (Haziran göz aşısı veya geç
sürgün göz aşısı dönemi).
c) Temmuz sonu-Eylül başı (durgun göz aşısı dönemi).
Durgun Göz Aşısı: Bu aşı genellikle yaz (Temmuz sonu, Eylül başı) aylarında yapılır. Bu dönem meyve fidanlarının
çoğaltılmasında en önemli bir dönemi kapsar. Anaç üzerine takılan göz, aynı yıl tutar, fakat kışa girildiğinden uyanmayıp,
ertesi yıl ilkbaharda sürer. Daha çok, kışları soğuk geçen yerlerde uygulanır. Durgun aşıda gözler, o yılın sürgünlerinden
alınırlar. Sürgünler kuvvetli olmalı, üzerlerinde sürgün tomurcuğu bulundurmalıdırlar.
Sürgün Göz Aşısı: Sürgün Göz aşısında; göz anaca takıldığı yıl uyanır ve aynı yıl sürgün verir. Uygulanış tekniği durgun göz
aşıya benzer, ilkbaharda anaç kabuk vermeye başladığı zaman yapılır. Aşı sürgünlerinin, kışın şiddetli soğuklardan zarar
görmeleri tehlikesi vardır. Onun için, sürgün göz aşısı, kışları ılık geçen yerlerde yapılır.

Göz Aşısının Yapılışı: Toprak seviyesinden 15 santim yükseklikten itibaren, aşı çakısının ucu ile anacın kabuğu (T) şeklinde
kesilir. Kesik kısmın iki kenarındaki kabuk, aşı çakısının tırnağı ile yerinden kaldırılır. Bundan sonra üzerinde aşı gözlerinin
bulunduğu kalem ele alınır. Bir gözün üst ve altında bir parmak kadar bir kısım bırakıldıktan sonra, gözün altı hafif
odunlu olarak kesilir. Anacın tepesinin daha yüksek tarafında iki anacın kesilen kısmına yukarıdan aşağıya doğru
sürülerek yerleştirilip, rafya ile sarılır. Göz aşılarının tutup tutmadıkları, aşıdan 15-20 gün sonra belli olur.
Çoban aşısı (kabuk altı kalem)

Zeytin çöğürlerine genellikle çoban aşısı uygulanmakta olup, göz aşısı fazla yapılmamaktadır. Aşıda kullanılan kalemler,
bir yıl önce oluşan sürgünlerden alınmaktadır. Kalemler karşılıklı iki göz ve iki yaprak ihtiva etmelidir. Boyları da 6-7cm
kadar olmalı ve çöğürlerin kalınlığı ile orantılı olmalıdır. Ayrıca kalemin üzerindeki yaprakların 2/3’ü kesilerek su
kaybetme yüzeyi azaltılmalıdır. Aşı kaleminin alt kısmı meyillice uzunlamasına kesilerek kama şekli verilmelidir.

Aşılama zamanı çöğürlere su yürüdükten sonra yani, çöğürler rahat kabuk vermeye başladığı zaman yapılmaktadır.
Genellikle bu dönem mart-mayıs ayları olabilir.

Aşılama işlemini sabah erken ve akşam vaktinde yapmakta fayda bulunmaktadır. Sıcaklık, rüzgâr ve şiddetli yağmur aşı
tutma oranını olumsuz yönde etkilemektedir. Dipleri daha önceden temizlenen çöğürlerin toprak sathından 10-15cm
yukarısından tepeleri kesilir. Yaprak ve yan dallar temizlenir. Çöğürün kabuğu yukarıdan aşağıya doğru 2cm uzunluğunda
dikey olarak çizilerek, kabuk aşı çakısının küt tarafı ile yanlara hafif açılmaktadır. Kalemin alt ucu kesiğin 1-2mm aşağısına
gelinceye kadar çöğürün kesilen kabuğu altına tutturulur. Son zamanlarda rafya yerine aşı bandı kullanımı da oldukça
yaygınlaşmıştır. Yapılan aşının kaynaması 15–20 gündür. Kalem üzerindeki yaprak parçalarının kendiliğinden dökülmesi
veya dokununca düşmesi aşının tuttuğuna işarettir. Normal koşullarda aşı tutma oranı %80–90 civarındadır.
Aşılar tuttuktan sonra, rafya veya bantların aşının gelişmesini engellememesi için çözülmesinde fayda vardır.
Çöğürler aşılama başlamadan birkaç gün önce ve aşı yapıldıktan bir hafta sonra sulanmaktadır. Sulama sırasında aşı
noktalarının su içinde kalmamasına dikkat edilmeli ve aşı parseli susuz bırakılmamalıdır. Genellikle mart-mayıs
ayları arasında aşılanan çöğürler sonbaharda eylül ayında naylon torbalara alınarak aşı parselinde açılan tavalara
dörtlü sıralar şeklinde sıralanmaktadır. Torbalar kendi yükseklikleri kadar çukura yerleştirilirler. Sıra genişliği fazla
olduğu taktirde ortadaki fidanların gelişmeleri bozulmakta ve dallanma düzgünce istenilen şekilde olmamaktadır.
Torbalara konulacak harç 1/3 oranında bahçe toprağı, yanmış gübre ve kumdan oluşmaktadır. Aşı parselinden
sökülen aşılarda fazla kökler kesilmekte, sürgünlerde uç alınarak torbalara dikilirler ve tavalara sıralanan torbalı
fidanlara hemen can suyu verilerek işlem tamamlanır. Doğrudan torbalara şaşırtılan çöğürler de aynı şekilde
torbalarda aşılama işlemine tabi tutulabilirler.
Kabuk Aşısı

Bu aşı tipinde aşı ne kadar alçaktan yapılırsa, sonuç o kadar iyi olmaktadır. Aşının başarılı olabilmesinin ilk şartı, anaçtan
kaldırılan kanadın veya kanatların korunmasına bağlıdır. Anaçtan tek veya çift kanat şeklinde kaldırılan kabuk aşının
üzerine iyice sarılarak sıkıca bağlanmalıdır. Daha sonra aşının çözülmesi esnasında yüzey temizce kesilerek çıkarılır.
Bilhassa ergin ağaçların gövde ve kalın dallarına uygulanmaktadır.

Aşılama, kalemlerin öz suyu yürüyüp aktif hale geldikten sonra ve anaçlar aşılamaya hazır olunca yapılmalıdır. Aşılamada
en iyi sonuç, bilhassa çiçeklenme devresinin başında alınmaktadır. Yağmurlar erken başlar ve bol olursa sonbahar
vejetasyon devresinde de aşılama yapılabilir. Aşı kalemi alınacak dallar 2–4 yaşları arasında ve kalemden çıkarılacak
kabuk üzerinde ise 2–6 adet göz bulunmalıdır. Kalın bir kabuk altına aşılar tatbik edilecekse kalemden çıkarılacak
kabuklar daha uzun ve geniş olmalıdır. Aşı bağı olarak plastik sicimler kullanılabilir. Bu işlemden sonra aşı yerlerinin siyah
polyethylenle örtülmesi tavsiye edilmektedir. Aşının çözüm zamanı, aşının tamamlandığı andan sonraki 15–30 gündür.
Aşılama, kalemlerin öz suyu yürüyüp aktif hale geldikten sonra ve anaçlar aşılamaya hazır olunca yapılmalıdır.
Aşılamada en iyi sonuç, bilhassa çiçeklenme devresinin başında alınmaktadır. Yağmurlar erken başlar ve bol
olursa sonbahar vejetasyon devresinde de aşılama yapılabilir. Aşı kalemi alınacak dallar 2–4 yaşları arasında ve
kalemden çıkarılacak kabuk üzerinde ise 2–6 adet göz bulunmalıdır. Kalın bir kabuk altına aşılar tatbik
edilecekse kalemden çıkarılacak kabuklar daha uzun ve geniş olmalıdır. Aşı bağı olarak plastik sicimler
kullanılabilir. Bu işlemden sonra aşı yerlerinin siyah polyethylenle örtülmesi tavsiye edilmektedir. Aşının çözüm
zamanı, aşının tamamlandığı andan sonraki 15–30 gündür.

Aşıların yapılacağı yerler ağaç üzerinde şeklen aşının yapılmasına uygun olan dallar kesilerek düzeltilmeli ve
gereksiz dallar tamamen çıkarılmalıdır. Aşılanacak anaçlarda aşıdan en az bir yıl evveline kadar bütün kesimler
tamamlanmış olmalıdır. Aşıların ağacın en aktif ve en canlı kısımlarında veya çıkarılan kalın bir dalın bıraktığı
yaranın hemen altından ve alçaktan yapılması aşının daha iyi gelişmesini sağlamaktadır. Aşı yerlerinin seçimi,
ağaçta halen mevcut bulunan yaraların ve aşı sonrası yapılacak son kesimler ile aşılama sırasında mecbur
kalınacak dal kesimleri göz önüne alınarak yapılmalıdır. Böylece yaraların kapanmasını güçleştirecek, aşının
gelişmesini yavaşlatacak, ağacın dengesinin bozulmasına sebep olacak ve ağacın üzerinde birden fazla yaranın
meydana gelmesi önlenmiş olacaktır. Aşılanmış gövde veya dallar aşı noktasından bir metre kadar yukarıdan
kesilmelidir. Aşının sürmesi sonucu gelişen sürgün, buraya bağlanarak rüzgârdan kırılması önlenmektedir. 15–20
yaşlarında gövdenin dip genişliği 15–20cm olan ve eğri gelişmiş bir zeytin ağacı mümkün olduğu kadar toprağa
yakın bir yerden ve gövdenin yukarı bakan tarafından tek bir aşı ile aşılanmalıdır. Aşı kalemi üzerinde 2–6 adet
göz bulunmalıdır. İlk yıl bu gözlerden çıkacak bir veya birden fazla filizin hepsinin birden gelişmesine fırsat
verilmemelidir. Sonraki 2–3 yıl zarfında bu filizler içerisinde en düzgün ve kuvvetli gelişen teşvik edilerek
üzerinde hiçbir kesim yapılmamalıdır.
Vejetatif Üretim Şekilleri
Çelik, obur, yumru, sürgün gibi parçalarının köklendirilmesidir. Çöğür aşılama ile fidan yetiştiriciliğinin uzun
zamana gereksinim göstermesi ve yeterli sayıda fidan elde edilemeyişi nedeniyle vejetatif üretimine ağırlık
verilmiştir.

Yumrularla üretim
• Zeytin ağaçlarının gövdeleri üzerinde oluşan şişkinliklere yumru denir. Su ve sulama imkânı olmayan
yerlerde uygundur. Yumrular kalem ile anacın uyuşmazlığında budama veya çarpmadan oluşan
yaraların kapatılması sırasında yaşlı, bakımsız, yeterince aktivite göstermeyen ağaçlarda oluşur.
Yumrular genellikle 0,5–5 kg ağırlıktadır. Ağaca zarar gelmeyecek şekilde bir ağaçtan 2–5 yumru
çıkarılabilir. Kurak yerlerde dikilecek yumruların ağırlıkları fazla olmalıdır. Ağaçtan çıkarılan yumru
hemen dikilmezse serin, rüzgâr tutmayan gölge bir yerde 24–28 saat saklanabilir. Daha uzun süre
bekletmek gerekirse ıslak çuval talaş veya yosun arasında nem kaybettirmeyen naylon keseler içinde 8–
10 gün dayanır. Uzun zaman kurak şartlarda kalmış yumrular dikimden önce 3–5 saat su içinde
bırakılmalıdır.
• Yumruların dikileceği çukurların derinlik ve genişliği ne kadar fazla olursa o kadar iyi olur. Genellikle
1x1x0,8 m olmalıdır. Dikim kasım – nisan ayları arasında yapılır. Sürgünler 1 ayda çıkmaya başlar. İyi
bakım şartları sonucunda 35–40 gün sonra sürgünler toprak yüzeyine çıkar. Yumru toprağın 20 cm
altında kalmalıdır. Toprak yüzeyinde oluşan kaymak tabakası kırılmalıdır.
• Yumrular iyi seçilip tekniğine uygun dikilirse tutma oranı yüksek olmaktadır. Kültür çeşitlerinden
alınırsa aşı zorunluluğu ortadan kalkar. Yumrudan yetiştirilen ağaçlar daha düzgün olmaktadır.
Doğrudan yerlerine dikildiklerinde kısa sürede fidan üretimi gerçekleşmektedir. Yaşlı zeytinlik varsa
Dip sürgünleriyle üretim
Zeytin ağaçlarının turbundan çıkan sürgünlere dip sürgünü denilmektedir. Bu sürgünler kendi yumrularını
geliştirdikleri zaman ana yumrudan çıkarılıp fidanlık tesis edilecek yerlere dikilir. Bu yöntemin diğer bir adı da
kanırtmaçtır. Dip sürgünleri yabani ise dikimden 2–3 yıl sonra kalem veya göz aşısı yapılır.

Çelikle üretim
Kalın dal çelikleriyle ya da yapraklı yeşil çeliklerle yapılır. Gövde ve dallarında bol miktarda durgun ve sürgün gözlerin
bulunması nedeniyle çok yaşlı kısımlar bile kolayca köklenmektedir. Bu çeliklerin boyları 25–30cm çapları ise 3–5cm
olmalıdır.

Zeytin Çelikleri Sisleme Altında Zeytin Çelikleri


Çelikler kış dinlenme zamanı alınabilir. Marttan sonra yapılacak dikimlerde ise yeterince köklenemez. Donlu
havalarda dikim yapılmayıp, çelikler uygun zamana kadar uygun şartlar altında saklanmalıdır. İstif edilen yerde
hava boşlukları bulunmalıdır. Çelikler derin, zengin, süzek ve yeterince nem tutmalıdır. Dikimden önce derince
sürülmelidir. 30–40cm derinden sürülerek toprakta hendekler açılır. Sıralar arası 40–120 cm arasında değişir.
Çelikler sıralar içine 45°lik bir meyille veya yatay olarak yerleştirilir. 45°lik meyille yerleştirilen çelikler arasında 40
50cm mesafe olmalıdır. İri kalın çelikler ise 10–15cm aralıkla yatay olarak dikilmelidir. Üzerleri 2cm kalınlıkta
toprakla örtülmelidir. Dikim sıraları bol su ile sulanmalıdır. Yaz devresinde sulama ot alma, çapalama, hastalık ve
zararlılarla mücadele gibi işlemlerin yapılması gerekmektedir. İlk gelişim yılı sonunda bırakılan 2–3 sürgün dışında
yeni gelişen sürgünler varsa bunlar çıkarılmalıdır. Bırakılan sürgün yan ve doruk dal üzerinden 5–15cm’lik uç
alınmalıdır. Normal gövde kalınlıklarını aldıklarında 40cm’den tepeleri vurulur. Dağıtılacak fidanlar en az 1,5cm
çapında olmalıdır. Fidanlıklarda 2–3 yıl bakımları yapılan fidanlar asıl yerlerine dikilmek üzere dikim mevsiminde
sökülürler. Toprak, sökümden 1–2 gün önce sulanmalıdır. Gövdeleri 40cm, kökleri 10–15cm’den kesilir. Yan dallar
çıkarılır. Fidanlar dikime hazır hale getirilir.

İyi bir zeytinlik kurulmasında yapılacak ilk iş iyi fidan seçimidir. Bunun için fidan
özelliklerinin iyi bilinmesi gerekir. İyi bir fidan;
• Bir yaşında olmalıdır.
• Canlı, bol yapraklı, yan dalları iyi gelişmiş ve kurşuni yeşil renkte olmalıdır.
• Sürgünlerde özellikle uçlarında soğuktan zarar görmemelidir.
• Gövdenin alt kısımlarında yaprak olmalıdır.
• Hastalık ve zararlılardan arındırılmış olmalıdır.
TEŞEKKÜRLER

You might also like