Professional Documents
Culture Documents
BDT Fi̇nal Rapor
BDT Fi̇nal Rapor
YAŞ: 28
CİNSİYET: KADIN
MEDENİ DURUM: BEKAR (BOŞANMIŞ)
MESLEK: BULAŞIKÇI
BAŞVURU NEDENLERİ:
28 yaşında kadın danışan. Yaşları 8 ve 10 olan iki çocuk annesidir. Yaklaşık 6 ay önce
eşinden boşanmıştır ve çocuklarına kendi bakmakta ve Ankara’da bir pavyonda bulaşıkçı
olarak çalışmaktadır. Son 2 aydır çocuklarına karşı sorumluluklarını yerine getiremediği için
yetersizlik ve suçluluk hissettiğini, artık hiçbir şeye enerjisinin ve gücünün kalmadığını, artık
sadece çocukları için yaşadığını ve kendisinin bir değerinin olmadığını, işe zar zor gidip
geldiğini, gece çalışıp gündüz tüm günü uyuyarak geçirdiğini, ciddi bir iştahsızlık ve kilo
kaybı yaşadığını ifade etmiştir.
Eski eşi madde bağımlısı olduğu için henüz evlilerken çalışmaya başlamak zorunda
kaldığını, çekişmeli ve zorlu bir boşanma süreci yaşadıklarını, boşandıktan sonra da eski
eşinin işsiz ve bağımlı bir adam olması sebebiyle sorumluluklarını yerine getirmeyip nafaka
ödemediğini söylemiştir. Ailesinden kimseyle görüşmemektedir ve eski eşinin vukuatları
yüzünden de arkadaşlıkları bitmiştir. Dolayısıyla hiçbir sosyal ve maddi desteği olmayan
danışan 6 ay önce maaşı çok daha yüksek olduğu için bir pavyonda geceleri bulaşıkçı olarak
çalışmaya başlamıştır. İşini hiçbir zaman severek ve isteyerek yapmadığını ifade eden danışan
son 2 aydır işine karşı nefret duyduğunu çünkü ortamın bir annenin çalışması için hiç uygun
olmadığını, insanlara pavyonda çalıştığını söylediğinde yadırgandığını, hatta ne yazık ki
zaman zaman kendisine iş ortamında sarkıntılık eden adamlar da bulunduğu için kendisini
güvende hissetmediğini söylemiştir. Danışan her ne kadar işinden nefret edip ayrılmak istese
de gündüzleri çalışmak hem çocukları için uygun olmamakta hem de gece işi kadar yüksek
getirisi olmadığı için maddi olarak danışan ve çocuklarına yetmemekte bu yüzden işi
bırakamamaktadır.
Danışan günlük rutinini şu şekilde ifade etmiştir: “6 aydır akşam saat 9 gibi çocukları
uyuttuktan sonra evden çıkıyorum ve 10 gibi mesaiye başlıyorum. Sabah 6’ya kadar
çalıştıktan sonra çocuklar uyanmadan 7 gibi evde olmuş oluyorum. Hemen çocuklara kahvaltı
hazırlayıp onları uyandırıyorum ve yedirip giydirdikten sonra okula yolluyorum. O andan
itibaren yatıp çocuklar gelene kadar uyuyorum. Çocuklar geldikten sonra da yemek
hazırlıyorum birlikte yiyoruz. Yemekten sonra çocukların derslerine yardım ediyorum biraz da
televizyon izliyoruz. Sonra zaten yine çocukları uyut, işe git. Her gün aynı.” Danışan 6 aydır
rutininin hemen hemen bu olduğunu ama son 2 aydır değişen birtakım şeylerin de olduğunu
eklemiştir: Son 2 aydır ciddi bir enerji ve kilo kaybı yaşadığından, çocuklarıyla eskisi kadar
bile ilgilenemediği için suçluluk duyduğundan, yataktan hiç çıkmak istemeyip hep uyumak
istediğinden, işi dolayısıyla yoğun bir yetersizlik ve utanç hissettiğinden de bahsetmiştir. Bu
gidişatın çocuklarına da büyük zarar verdiğini ve çocuklarının da kendisinin büyüdüğü gibi
sevgisiz ve ilgisiz bir aile ortamına maruz kaldığını fark ettiği için tedaviye başvurmaya karar
vermiştir.
ÖNCEKİ TEDAVİLER
AİLE İLİŞKİLERİ:
Danışanın ailesiyle ilgili bilgiler alınırken 5 çocuklu bir ailede büyüdüğü, 5 kız kardeşin
ortancası olduğu öğrenilmiştir. Ankara’da doğup büyümüş ve 17 yaşına gelip evlenene kadar
ailesiyle yaşamıştır. Annesi küçük yaşta evlendirilmiş, eğitimsiz bir ev hanımı; babası ise
ilkokul mezunu bir inşaat işçisidir. Danışan annesinin ilgisinin daima küçük kardeşlerinde
olduğundan, kendisinin ve ablalarının anne sevgisinden mahrum büyüdüğünden bahsetmiştir.
Babası ise 5 çocuğunun hiçbirinin erkek olmaması sebebiyle hep erkek çocuk sevgisinden
bahsetmiş ve kızlarının hiçbirine baba sevgisini tattırmamıştır. Hem annesi hem babasının
ilgisiz ve sevgiden yoksun tavırları danışana hep istenmediğini ve oraya ait olmadığını
düşündürtmüştür. Hatta lise döneminde iki kere evden kaçmaya niyetlenmiş ama kız
kardeşlerinin ısrarı üzerine bundan vazgeçmiştir. Danışanın kardeşleriyle ilişkisi küçük
yaşlarda daha iyiyken ergenlik dönemlerinde özellikle ablalarıyla çatışmalar yaşamaya
başlamış ama yine de birbirlerine her durumda destek olmayı sürdürmüşlerdir. Danışan 17
yaşında bir lise son sınıf öğrencisiyken tanıştığı eski eşiyle evlenmek istediğini ailesine
söylediğinde ailesi buna karşı çıkmış, liseyi bitirmeyi beklemesini söylemiş ve evliliğe rıza
göstermemiştir. Danışan ilk olarak bu karara boyun eğse de bundan iki hafta sonra babasının
eve alkollü gelip kendisine ve annesine şiddet uygulamasıyla evden kaçmış ve sevgilisiyle
evlenmiştir. Evlendikten bir ay sonra ailesinin evine barışmak için gittiğinde babasının
danışanı ve eşini evden yaka paça atmasıyla danışan bir daha anne babasıyla görüşmemiş,
dışarıda kardeşleriyle görüşmeyi sürdürse de kızlar da babasının baskı ve yasaklarına
dayanamayıp kardeşleriyle (danışan) iletişimi tamamen kesmişlerdir. Danışan 9 yıldır
ailesinden kimseyle görüşmemektedir.
EĞİTİM/İŞ HAYATI
Danışan lise son sınıfta bir evlilik yaşamasıyla okulu bırakmıştır. 18 yaşında anne olduktan
sonra yaklaşık 8 sene kadar evde kalıp çocuklarını büyütmüş, kocasının madde kullanmaya
başlayıp düzenli bir şekilde işe gidememesiyle geçim sıkıntısı yaşayınca bir giyim
mağazasında satış danışmanı olarak çalışmaya başlamıştır. Yaklaşık iki sene kadar aynı
mağazada çalışmaya devam etmiş ve her ne kadar yoruluyor olsa da işiyle ilgili herhangi bir
problem yaşamamıştır. Bundan 6 ay önce eşinden ayrıldıktan sonra eşinin nafaka ödeyecek
durumda olmamasıyla birlikte geçim sıkıntısı daha da artmış ve daha yüksek maaşlı bir işe
girme ihtiyacıyla şu an hala çalıştığı pavyonda bulaşıkçılığa başlamıştır. Danışan işinden
memnun olmamasına rağmen aynı getiride başka bir iş bulamama korkusuyla işinden
ayrılamamaktadır.
ROMANTİK İLİŞKİLERİ
Danışan geçmişte eşiyle yaşadığı ilişkisinden önce iki ilişki daha yaşadığını ve iki ilişkisinin
de ciddi olmadığını söylemiş ve ayrıca bu ilişkilerini “çocukça şeyler” olarak nitelendirmiştir.
Eski eşi kendisinden üç yaş büyüktür ve bir arkadaşının kuzenidir, tanışmalarını da bu
arkadaşı sağlamıştır. Ailesi evliliğe rıza göstermeyince kaçarak evlenmişlerdir. Evliliğinde son
yıllara kadar ilk günkü heyecanı sürdürdüklerini ve birbirleriyle iyi geçindiklerini
söylemesine karşın eşinin madde bağımlılığı sürecinde bunların yitip gittiğini, aralarında
saygı ve sevgi kalmadığını, eşinden kaynaklı olarak birbirlerinden tamamen uzaklaştıklarını
ve şiddetli geçimsizlik yaşadıklarını belirtmiştir. Eski eşiyle boşandıktan sonra da herhangi bir
romantik ilişki içerisinde bulunmamış ve çocuklarına bile yeteri kadar vakit ayıramazken
böyle bir şeye gücünün ve vaktinin olmadığını söylemiştir.
SOSYAL İLİŞKİLERİ
Danışanın okul dönemlerinde sosyal ilişkilerinin iyi olduğu, çok fazla arkadaşı olmasa da
kimseyle probleminin olmadığı ve genel olarak sevildiği bilinmektedir. Okul sonrası dönemde
ise yaşadığı ortamdan uzaklaşmasıyla hiçbir arkadaşıyla ilişkisini sürdürememiştir. Evlilik
sürecinde eşiyle birlikte edindiği ve genel olarak çift olarak bir araya geldikleri arkadaş
grubuyla ilişkisi işe eşinin madde kullanmaya başlamasıyla son bulmuştur. Eski iş yerinden
edindiği arkadaşlarıylaysa da çalıştığı ve dinlendiği saatlerin ters olması sebebiyle aylardır
iletişim kurmamıştır. Danışan kendisini yalnız ve kimsesiz biri olarak nitelendirmiş ve
hayattaki tek varlığının çocukları olduğunu eklemiştir.
Danışanın şu an için sosyal ilişkileri zayıf olsa da geçmişte arkadaşları tarafından sevildiği
ve aylar öncesine kadar görüştüğü arkadaşlarının olduğunu bilinmektedir. Danışanın ilişkisini
engelleyen herhangi bir olumsuz unsur olmadığında sağlıklı ilişkiler kurabildiği anlaşılmıştır
ve bu danışanın geliştirilebilir yönüdür.
Yaptığı işten utanıyor, işe gitmek istemiyor ve bu onu olumsuz etkiliyor olsa da çocukları
için işe devam etmesi ve onu ayakta tutanın çocuklarına duyduğu sevgi ve sorumluluk
olduğunu bilmesi danışanın güçlü yönüdür.
VAKA FORMÜLASYONU
Danışanın küçük yaşlarda bile annesinin sevgisinden mahrum olması, babasının hep erkek
evlat istemesine rağmen beş kız çocuğuna sahip olmasına yönelik kızlarına karşı sergilediği
suçlayıcı tavırları ayrıca her fırsatta erkek evlat sevgisi ve isteğinden bahsedip kızlarının
hiçbirine baba sevgisi tattırmaması yatkınlık yaratan faktörlerdendir. Ebeveynlerinin ilgisiz ve
sevgisiz tavrından dolayı danışan hep istenmediğini ve kendisini oraya ait hissetmediğini
ifade etmiştir. Danışanın henüz 17 yaşında bir lise öğrencisiyken evlenmek istemesi ve
ailesinin de buna karşı çıkmasından sonra babasının bir gün eve alkollü gelmesiyle gördüğü
şiddet ve bunun sonucunda danışanın evden kaçıp evlenmesi, bir süre sonra ailesiyle barışmak
istemesine rağmen evde istenmemesiyle yaka paça kovulması ve sonrasında ailesiyle
iletişimde olmaması yine yatkınlık yaratan faktörlerdendir.
TEMEL İNANÇLAR
o “Sevilmiyorum”
o “Değersizim”
o “Yetersizim”
Her iki ebeveyninden de sevgi görmemesi ve babasının sırf evlatlarının kız olması sebebiyle
sergilediği suçlayıcı tavır danışanda “değersizlik” ve “sevilmezlik” temel inançlarının
oluşmasına sebep olmuştur. Hem geçmişte ailesinin evinde hem de şu an çalıştığı işte
bulunduğu yere ait hissetmemesi ve işinden nefret edip enerjisini tamamen yitirmesine
rağmen kendisinin ve çocuklarının geçimini sağlamak için orada bulunmak zorunda olması bu
temel inançlarının gelişmesinde rol oynamıştır. Çocuklarına tek başına bakmaya çalışması,
hem işi hem de evi yürütmeye çalışması neticesinde çocuklarına yeterince vakit ayıramadığını
ve sorumluluklarını yerine getiremediğini düşünmesi de danışana kendisini yetersiz
hissettirmiş ve “yetersizlik” temel inancının gelişmesine yol açmıştır.
ARA İNANÇLAR
Varsayımlar:
İnançlar:
Kurallar:
Her ne kadar işinden ve çalışma koşullarından memnun olmasa da daha önce çalıştığı yere
kıyasla şimdiki işinin maddi açıdan daha iyi şartlarda olmasının çocuklarının ihtiyaçlarını
karşılamak ve yaşam koşullarını iyi hale getirmek için daha iyi bir seçim olduğunu düşünmek
danışanın ara inançlarıyla baş etmesinde etkili olan bir davranıştır.
SÜRDÜRÜCÜ FAKTÖRLER
TERAPİ PLANI
Hedefler:
o Terapötik ilişkiyi geliştirmek.
o Kendisine vakit ayırmasını sağlamak ve sosyal ilişkilerini geliştirmek.
o Belirgin kilo kaybıyla sonuçlanan iştahsızlığını gidermek.
o Yatakta ihtiyacından daha fazla kalmasını engellemek.
o Özbakımını yapmasını ve fizyolojik olarak daha dinç olmasını sağlamak.
o Olumsuz otomatik düşüncelerin tanınmasını sağlamak.
o İşlevsel olmayan varsayım ve temel inançların tanınması ve değiştirilmesini sağlamak.
o Bilişsel sorgulama yöntemlerini öğretmek ve ödevler ile pekiştirmek.
Tedavi:
Danışanın son iki aydır yaşadığı belirgin bir enerji ve güç kaybı, işe gidip gelmede zorluk,
çalışmadığı tüm vakitlerde uyuması ve onun dışındaki vakitleri de yatakta geçiriyor oluşu,
ciddi iştahsızlık ve kilo kaybına ek olarak yetersizlik, suçluluk ve değersizlik his ve
düşünceleri danışanın “majör depresif bozukluk” geçirdiğini göstermektedir. Tüm bu bilgiler
göz önüne alındığında BDT kapsamında depresyon tedavisi başlanacak ve ilaç tedavisi için de
psikiyatriye danışılacaktır. Öncelikli hedef terapötik ilişkiyi sağlamlaştırmaktır. Böylece
danışanın iyileşme motivasyonu ve terapiye devamlılığı sağlanıyor olacaktır. Kendisine terapi
süreci boyunca verilecek ev ödevleri ve öğretilecek yöntemlerle olumsuz duygu ve
düşünceleri azaltılacak ve sorunlarına çözümler getirilmeye çalışılacaktır.
Depresif duygudurum, işe gitmede zorluk, tüm vakti yatakta geçiriyor olma, uykuya
düşkünlük, iştahsızlık ve sosyal hayatının olmaması danışanın işlevselliğini kaybettiğini
göstermektedir. Bu bağlamda tedaviye davranışçı stratejilerle başlanacaktır. İş dışındaki tüm
vaktini uyuyarak ya da yatakta ve hiçbir şey yapmadan geçiriyor olması depresif ruminasyonu
artıracaktır. Öncelikli hedefimiz bu kısır döngüyü kırmak, uyku uyanıklık dengesini kurmak
ve depresif ruminasyonları azaltmak olacaktır. İlk olarak uyku uyanıklık sürecini
düzenlemekle başlanabilir. Danışandan uyku saatlerini düzenleyebilmek açısından yatağa
girip uyuma ve uyanıp yatağı terk etme saatlerini not alması istenir. Vaktini daha işlevsel
kullanabilmesi için danışanın not aldığı saatleri düzenlemesi istenip uyku kalitesini
artırabilecek durumlarla ilgili öneriler verilebilir: Uykuda geçecek saatleri belirlemek, yatakta
sadece uyumak için vakit geçirmek, uyumakta zorlanılıyorsa yatakta kalıp uyumak için ısrar
etmemek ve yatak dışında bir yerde 15 dakika vakit geçirip tekrar denemek, yatak odasını
uyku için uygun hale getirmek gibi. Böylelikle düzenli uyku saatleri pekiştirilir ve sağlıklı bir
uyku çektikten sonra yataktan ayrılıp işlevselliği üzerine çalışılabilir. Bu bağlamda
vereceğimiz ev ödevi gün içerisindeki etkinliklerin kaydedilmesini istemektir. Danışan her
gün yaptığı etkinlikleri saatlere göre yazacak ayrıca başarı ve hoşnutluk yönünden bu
etkinlikleri değerlendirecektir. Bunun bize katkısı etkinlik düzeyiyle ilgili somut bilgi
edinmek ve danışanın “hiçbir şey yapmıyorum” şeklindeki ifadelerini anlayabilmek olacaktır.
Haftalık etkinlikler ve hoşnutluk düzeni öğrenildikten sonra yeni etkinlikler üretilecektir.
KAYNAKÇA: