You are on page 1of 1

get stuck sıkışmak take up kaldırmak,yapmak,tutmak

rush hour yoğun saat burn off yakmak


cross a fast-flowing river hızlı akan bir nehri geçmek keep in shape formda kalmak
cross a valley bir vadiyi geçmek convenient uygun
barefoot yalınayak togetherness beraberlik
winding paths dolambaçlı yollar take on üstlenmek,benzemek
suspension bridge asma köprü get into katılmak,girmek
a holidaymaker tatilci beat an opponent bir rakibi yenmek
in spite of rağmen to cheer somebody on neşelendirmek
familiar tanıdık let something down bir şeyi hayal kırıklığına uğratmak
challenge your beliefs inançlarınıza meydan okuma drop out of çıkmak
cut yourself off from kendini evden uzak tutmak go in for katılmak
unthinkable düşünülemez come first önce gelmek
take a gap year mezun yılı ayırmak caring önemseme
rewarding ödüllendirici courageous cesur
immerse yourself in kendinizi bir şeyin içine bırakmak passionate tutkulu
bald kel
uninformed bilgisiz ın terms of bakımından
unavoidable kaçınılmaz cheerful takeneşeli
after çekmek,benzemek
unpleasant hoş olmayan gcotton pamuk into
talk somebody birini ikna ekmek
literal gerçekçi leather deri
try out denemek
idiomatic deyimsel sensible lookakıllı
up aramak,saygı duymak,ziyaret etmek
seperable ayrılabilir sensitive give hassas
up vazgeçmek
pull over kenara çekmek wavy hair put somebody
dalgalı saçoff birini ertelemek
drop somebody off birini bırakmak the point of no return dönüşü olmayan nokta
shallow sığ
head for something bir şeye yönelmek repeat a sequence bir dizi olayı tekrarlamak
vain nafile
hold somebody up birini bekletmek a decisive moment belirliyici bir an
come across as karşılaşmak
turn up bir yere varmak do the same thing over aynı şeyi tekrar yap
flow akış
pick somebody up birini bir yerden almak give somebody peace of mind birine huzur vermek
easy-going geçinmesi kolay
keep up with somebody birine ayak uydurmak the last phase son aşama
put off söndürmek rebellious isyankar
a break from my routine rutine mola vermek
run out tükenmek down-to-earth gerçekçi
demonstrate göstermek
carry on devam ettirmek carefree hurtkaygısız
yourself kendine zarar vermek
walk away uzaklaşmak a blouse pick bluz
up almak,toplamak
for pleasure zevk için a denim jacket emerge
kot ceket ortaya çıkmak
sledge kızak faded fall over
solmuş devrilmek
stroll gezinti intrude on davetsiz misafir
a fleece polar
valley vadi resilient esnek
leggings tayt
voyage yolculuk resilience dayanıklılık
a waistcoat yelek
reclaim geri almak splash sıçramak
bangles bilezikler
on the loose gevşek superstition batıl inanç
a beanie bere
overland tour kara turu superstitious batıl inançlı
appreciate takdir etmek
a necklace kolye
swing sallanmak
belittle küçümsemek a silk tie ipek kravat

execute icra etmek find out öğrenmek-araştırmak


break down bozmak wool yün
set off(on journey) yola çıkmak fabric kumaş
incidentally tesadüfen hard-wearing dayanıklı giysi
pillow yastık
garments giyim
tissue doku
cutting-edge teknolojik kıyafet
wealthy zengin
associate ilişkilendirme
attitude tavır
priority öncelik
regulation düzenleme
pathetic acınası
fuss yaygara
punishment ceza
leadership liderlik
fall-out Küsmek

You might also like