Professional Documents
Culture Documents
Özet
Bitki dokuları, bölünür ve sürekli dokular olmak üzere iki gruba ayrılmakta ve bu gruplar içerisinde yer alan
dokular farklı adlarla ifade edilmektedir. Dokuların adlandırılmasında değişik kaynaklarda farklı adların ya da farklı
okunuşların bulunması veya Türkçeye çevrilmesindeki çeşitli yaklaşımlar nedeniyle farklılıklar ortaya çıkmıştır.
Makalede amaç, ilköğretimden itibaren tüm aşamalarda kullanılan dokuların adları ve kullanımına ilişkin bir
birlikteliğin sağlanması ve güncellenmesi yönünde konuyu tartışmaya açmak ve öneriler sunmaktır.
Anahtar kelimeler: Doku, bitki dokuları, sürekli doku, temel doku, meristem doku
Abstract
Plant tissues are divided into two main groups called as meristematic tissues and permanent tissues, and the
tissues in these two main groups are called with different names in different books. In the naming of the tissues,
differences in the same terms are common because of using different names in different books and being different
approaches during translating these terms into Turkish. The purpose of the paper is to make clearer the naming and
using the tissues from mid school to the university education, to start a discussion medium and to present some
suggestions.
Keywords: Tissue, plant tissue, permanent tissue, ground tissue, meristematic tissue
Geliş Tarihi: 1 Ağustos 2015, Düzeltme Tarihi: 20 Ağustos 2015, Kabul Tarihi: 12 Eylül 2015 1
Avrasya Terim Dergisi, 2015, 3 (2): 1 - 8
eurasscience.com 2
Avrasya Terim Dergisi, 2015, 3 (2): 1 - 8
eurasscience.com 3
Avrasya Terim Dergisi, 2015, 3 (2): 1 - 8
eurasscience.com 4
Avrasya Terim Dergisi, 2015, 3 (2): 1 - 8
Orta öğretimdeki bazı kaynaklarda bir sınıflandırma içerisine alınması, dokuların daha
dokuların adlandırılması ve sınıflandırılması: kolay bir şekilde anlaşılmasını sağlayacaktır.
Milli Eğitim Bakanlığı Lise 11. sınıf Biyoloji Yukarıda da belirtildiği gibi, değişik adlandırma
kitabında (Sağdıç ve diğ. 2014) dokular aşağıdaki şekilde ve sınıflandırmalarda, hem farklı adların kullanılması
adlandırılmış ve sınıflandırılmıştır: hem de bazı dokuların çıkarılması ya da eklenmesi gibi
1. Meristem doku durumlar da önemli bir karışıklık nedenidir. Örneğin
a. Bulundukları yere göre; bazı bitkilerin (portakal, mandalina gibi turunçgillerin)
i. Uç (Apikal) meristem doku meyve kabuklarında bulunan salgı cepleri o bitki türleri
ii. Yanal (Lateral) meristem doku için ana dokulardan biridir. O nedenle “Salgı dokusu”
b. Kökenlerine göre; teriminin de dâhil edilmesi sınıflandırmanın daha iyi
i. Birincil (Primer) meristem doku anlaşılmasına katkı sağlamaktadır. Bu karışıklıkların
ii. İkincil (Sekonder) meristem doku nedeni (1) farklı yazarlar tarafından farklı zamanlarda
1. Kambiyum yapılan çevirilerdeki farklılıklar ve (2) çeviri yapılan
2. Mantar kambiyumu kaynaklardaki terim kullanımındaki farklılıklar olabilir.
2. Temel doku
a. Parankima Bu karmaşıklığın giderilmesine katkı sağlamak,
i. Özümleme parankiması bir tartışma ortamı yaratmak ve dokularla ilgili genel
1. Mezofil tabakası kabul görecek bir sınıflandırma yapmak üzere Hasman
aPalizat parankiması (1963), Yakar-Tan (1973) ve Sağdıç ve diğ. (2014)
b. Sünger parankiması tarafından verilen sınıflandırmaların biraz daha geliş-
ii. Depo parankiması tirilmiş şekliyle yeni bir öneri hazırlanmaya çalışılmıştır.
iii. İletim parankiması
iv. Havalandırma parankiması Bu öneri ile bir yandan karmaşıklığın
giderilmesine katkı sağlamak üzere bir tartışma ortamı
b. Kollenkima yaratılmaya çalışılırken diğer yandan da doku
i.Köşe kollenkiması terimlerinin kullanımında bir bütünlük sağlanması
ii. Levha kollenkiması amaçlanmıştır. Doku adları ve sınıflandırılması veril-
c. Sklerenkima dikten sonra, dokularla ilgili bazı detaylar da devamında
i. Lifler açıklanmıştır:
ii. Taş hücreleri
3. İletim doku A. Bölünür doku
a. Odun boruları (Ksilem) 1. Birincil bölünür doku
b. Soymuk boruları (Floem) 2. İkincil bölünür doku
4. Örtü doku B. Sürekli doku
a. Epidermis (Kütin, Kütikula) 1. Temel doku
i. Stoma (Bekçi hücre, Kilit hücresi, Stoma a. Parankima dokusu
hücresi) b. Destek dokusu
ii. Hidatot 1. Kollenkima
iii. Emergens (Diken) 2. Sklerankima
iv. Tüyler 2. İletim Dokusu
b. Peridermis a. Su iletim dokusu
b. Soymuk dokusu
Bu adlandırılma ve sınıflandırılmada, doku 3. Koruyucu doku
sisteminin çok daha kolay anlaşılması hedeflenmiştir. 4. Salgı dokusu
Buna karşın salgı dokusu bu sınıflandırma içerisinde yer
almamıştır. Yukarıda ana hatlarıyla verilen dokular ve
sınıflandırmasına ilişkin detaylar aşağıda ayrıca açık-
lanmıştır:
4. Değerlendirme ve Öneriler
A. Bölünür doku: Bu terim Hasman (1963)
Yapılan adlandırma ve sınıflandırmalar tarafından “yapıcı dokular” olarak kullanıldıktan sonra
değerlendirildiğinde bazı karmaşıklıkların olduğu açıktır. genellikle “meristem dokular”, “bölünür dokular” ya da
Dokuların kökenlerine, morfolojik yapılarına ve TÜBA Mühendislik Terimleri Sözlüğünde (2015)
görevlerine göre farklı sınıflandırmalarının mümkün “sürgen doku” olarak yerleşmeye başlamıştır. Türkçe
olduğu görülmektedir. Buna karşın tüm dokuların tek olarak anlaşılması kolay ve içerdiği hücrelerin
eurasscience.com 5
Avrasya Terim Dergisi, 2015, 3 (2): 1 - 8
görevlerinin ve yapılarının anlaşılmasını sağlayan bir “paranşim” olarak adlandırılmıştır. Ülkemizde “paran-
terim olduğundan “Bölünür doku” olarak kullanılması kima” terimi genel kabul gördüğünden “paranşim”
önerilmiştir. Sınıflandırmada verilen bölünür dokular, yerine “parankima” teriminin kullanılmasının daha
kökenlerine göre gruplandırılmıştır: uygun olacağı önerilmektedir.
eurasscience.com 6
Avrasya Terim Dergisi, 2015, 3 (2): 1 - 8
hücrelerin oluşturduğu dokudur. Ksilem, ksilem yapının her ikisinde de olan bir dokudur. Soymuk
boruları ya da odun boruları olarak da adlan- dokuda iletim görevini kalburlu borular üstlenmekte,
dırılmışlardır. Odunsu bitkilerde (bu “odunsu bitkiler” açık tohumlu bitkilerde arkadaş hücrelerinin yerinde ise
terim de odunlu bitkiler olarak zaman zaman yanlış strasburger hücreleri bulunmaktadır.
kullanılmaktadır) tohumun ilk çimlenmesinden sonra
oluşanlar birincil su iletim boruları olup kısa bir süre 3. Koruyucu doku: “Örtü dokusu” olarak da
sonra kambiyum faaliyetiyle oluşan ikincil su iletim adlandırılan bu dokunun görevini de çağrıştıran ve bitki
borularının (trahe ve traheidler) faaliyete geçmesiyle içinde yer alan dokuların mekanik etkilere ve çevre
ölmektedir. Bir odunsu bitki ömrü boyunca tüm su ve koşullarına göre korunmasını ifade eden koruyucu doku
mineral iletimini her sene yenisi oluşan ikincil su iletim olarak adlandırılması önerilmiştir. Koruyucu doku,
borularıyla sağlanmaktadır. Bunlar açık tohumlu bitki- kökenlerine göre birincil (epidermis) ve ikincil (man-
lerde “traheid”, kapalı tohumlularda ise “trahe” dir: tarlaşmış) koruyucu doku olarak ikiye ayrılabilir:
Trahe: Kapalı tohumlu bitkilerde bulunmakta Bazı kaynaklarda bu doku için deri denmişse de
olup uçları açılmış ve uç uca eklenmiş hücrelerden (Yentür, 1984), deri terimin kullanılmaması ve yeni bir
oluşan su iletim borularıdır ve ölüdürler. Çapları 15-500 karışıklığa neden olunmaması önerilmektedir.
mikron, boyları da genellikle 0.1 - 1.5 mm (bazı
bitkilerde ise 40 mm) kadardır. 4. Salgı dokusu: Bazı bitkilerde bulunan ve
salgı işiyle ilgili hücrelerin oluşturduğu dokudur. Her ne
Bu iki terim orta öğretim ile üniversitelerin kadar bazı kaynaklarda salgı dokusu ayrı bir doku olarak
biyoloji bölümlerinde yaygın olarak “trakeid” ve ele alınmasa da, bulunduğu bitki için dört ana dokudan
“trake” olarak kullanılmaktadır. Bu iki terim, biri olma özelliği taşımaktadır. O nedenle sınıflan-
odunsu yapıyı çok detaylı bir şekilde çalışan orman dırmada yer alması gereklidir.
fakülteleri tarafından “traheid” ve “trahe” olarak
kullanılmaktadır (Aytuğ, 1959; Bozkurt, 1967a ve b; Bu makaleyle terimlerin kullanılmasında sadece
Aytuğ ve Gerçek, 2006; Akkemik, 2010 ve 2015). Türkçe ya da sadece Latince adların kullanılması
1960’lı yıllardan günümüze kadar tüm bu önerilmemiştir. Zaman zaman aynı makalenin yazarları
kaynaklarda su iletim borularının “trahe” ve dahi terimlerin Türkçe ya da Latince olarak kulla-
“traheid” olarak kullanılması ve doğrudan odunu nımında farklı düşünebildiğinden ve bu konu oldukça
kullanan meslek alanlarında yerleşmiş olması tartışmalı olduğundan mevcut terimlerden yapılan bir
nedeniyle ilköğretimden itibaren her aşamada su düzenleme önerilmiştir. Bu ve benzeri makalelerde
iletim borularının adlandırılmasında “trakeid” ve sunulan tartışmalarla zaman içerisinde bir fikir birliğine
“trake” yerine “traheid” ve “trahe” terimlerinin varılması beklenmektedir.
kullanılması önerilmektedir. Bu kullanım şeklinin
kökeni her ne kadar Almanca yayınlardan Türk- Sonuç olarak; sunulan önerinin tartışılması,
çeye çevrilmesinden ya da Alman hocaların botanik bilim dünyasında benzer ya da farklı öneriler
telaffuzundan kaynaklansa da ahşap sanayinde geliştirmesi ve gerekirse çalıştay düzenlenerek bir
yerleşmiş bir terimdir. birlikteliğin sağlanması eğitim-öğretim aşamasından
bilimsel çalışmalara kadar her düzeydeki ilgililere yarar
Ayrıca “ksilem” kelimesinin karşılığı sağlayacak ve anlam karmaşasının ortadan kaldırıl-
olarak “odun boruları” (Vardar, 1971; Sağdıç ve masına katkı sağlayacaktır.
diğ., 2014) terimi kullanılmıştır. Ksilem sadece
odun boruları (trahe ya da traheidler) değil odunsu
yapının tamamı için kullanılan terimdir. 5. Kaynaklar
Soymuk dokusu (Floem): Birçok kaynakta Akkemik, Ü., 2010. Ağaç Fizyolojisi, Ders Notları.
floem ya da flöem olarak kullanılmakta olan bu doku ile İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi.
ilgili olarak “soymuk” kelimesi yerleşmeye başlamıştır.
Kalburlu borular, arkadaş hücreleri, parankima ve
sklerankima hücrelerinden oluşan birincil ve ikincil
eurasscience.com 7
Avrasya Terim Dergisi, 2015, 3 (2): 1 - 8
Aytuğ, B., 1959. Türkiye Göknar Türleri Üzerine Hasman, M., 1963. Bitki Anatomisi. II. Baskı. İstanbul
Morfolojik Esaslar ve Anatomik Araştırmalar. Üniversitesi Fen Fakültesi Yayınları. No:55.
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi (A-2):
165-207. Küçüker, O. 1994. Botanik Ders Kitabı. İ.Ü. Cerrahpaşa
Tıp Fakültesi Yayınları. Rektörlük/Fakülte Yayın
Aytuğ, B., 1967. Polen Morfolojisi ve Türkiye’nin Önemli No: 3833/186.
Gymnospermleri Üzerinde Palinolojik Araştırmalar.
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Yayın No: Sağdıç, D., O. Albayrak, E. Öztürk ve Ş. Cavak, 2014.
1261/114. Biyoloji 11. Devlet Kitapları. 5. Baskı.
Aytuğ, B., 1971. İstanbul Çevresi Bitkilerinin Polen Atlası. Sevgi, O., Aydın, A. 2007 “Kar ve çığ sözlüğü” üzerine
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Yayın No: bir değerlendirme. İstanbul Üniversitesi Orman Fak.
1650/174. B57 Sayı:2, 93 – 110.
Aytuğ, B., 1984. Orman Ağaçlarının Hayatı, Ders Sevgi, O., 2004: Fen Bilimleri Sözlüklerinde Türkçe Kelime
notları, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi. Kullanımı. V. Türk Dil Kurultayı 20-26 Eylül 2004
Ankara, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek
Aytuğ, B. ve Z. Gerçek, 2006. Orman Ağaçlarının Hayatı Kurumu Türk Dil Kurumu Yayınları:855/1,
(Ağaç Morfolojisi). Karadeniz Teknik Üniversitesi sayfa:2667-2686.
Orman Fakültesi Yayını.
TÜBA Mühendislik Terimleri Sözlüğü, 2015. Orman
Bozkurt, A.Y., 1967a. İğne Yapraklı Ağaç Odununun Mühendisliği ve Biyomühendislik Terimleri (Giriş:
Anatomik Yapısı. İstanbul Üniversitesi Orman 25 Temmuz 2015).
Fakültesi Dergisi. 17 (B-1): 118-135.
Vardar, Y., 1969. Bitki Anatomisi Dersleri (Hücre Ve
Bozkurt, A.Y., 1967b. Yapraklı Ağaç Odununun Dokular). Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Kitapları
Anatomik Yapısı. İstanbul Üniversitesi Orman Serisi No: 26.
Fakültesi Dergisi. 17 (B-2): 45-63.
Vardar, Y. 1971. Bitki Morfolojisinde Temel Bilgiler. Ege
Bozkurt, A.Y., 1992. Odun Anatomisi. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Kitaplar Serisi No: 10.
Üniversitesi Orman Fakültesi Yayın No:
3652/415. Yakar-Tan, N., 1973. Bitki Morfolojisine Giriş. İstanbul
Üniversitesi Fen Fakültesi Yayınları. No:119.
Denffer, D. von., W. Schumacher, K. Magdefrau and F.
Ehrendorfer, 1980. Strasburger’s Textbook of Botany. Yentür, S., 1984. Bitki Anatomisi. İstanbul Üniversitesi
Longman London and New York. Fen Fakültesi Yayınları İstanbul, No: 191.
eurasscience.com 8