You are on page 1of 8

Eurasscience Journals

Avrasya Terim Dergisi, 2015, 3 (2): 1 - 8

BİTKİLERDE DOKU TERİMLERİ


VE DEĞERLENDİRMESİ

N. Neslihan Sargın1 ve Ünal Akkemik2

1Çapa Fen Lisesi, Fatih-İstanbul, ileti: nneslihan.acarca@gmail.com


2İ.Ü.Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Orman Botaniği Anabilim Dalı,
Bahçeköy – İstanbul, ileti: uakkemik@istanbul.edu.tr

Özet

Bitki dokuları, bölünür ve sürekli dokular olmak üzere iki gruba ayrılmakta ve bu gruplar içerisinde yer alan
dokular farklı adlarla ifade edilmektedir. Dokuların adlandırılmasında değişik kaynaklarda farklı adların ya da farklı
okunuşların bulunması veya Türkçeye çevrilmesindeki çeşitli yaklaşımlar nedeniyle farklılıklar ortaya çıkmıştır.
Makalede amaç, ilköğretimden itibaren tüm aşamalarda kullanılan dokuların adları ve kullanımına ilişkin bir
birlikteliğin sağlanması ve güncellenmesi yönünde konuyu tartışmaya açmak ve öneriler sunmaktır.

Anahtar kelimeler: Doku, bitki dokuları, sürekli doku, temel doku, meristem doku

TERMS OF PLANT TISSUES AND THEIR EVALUATION

Abstract

Plant tissues are divided into two main groups called as meristematic tissues and permanent tissues, and the
tissues in these two main groups are called with different names in different books. In the naming of the tissues,
differences in the same terms are common because of using different names in different books and being different
approaches during translating these terms into Turkish. The purpose of the paper is to make clearer the naming and
using the tissues from mid school to the university education, to start a discussion medium and to present some
suggestions.

Keywords: Tissue, plant tissue, permanent tissue, ground tissue, meristematic tissue

Geliş Tarihi: 1 Ağustos 2015, Düzeltme Tarihi: 20 Ağustos 2015, Kabul Tarihi: 12 Eylül 2015 1
Avrasya Terim Dergisi, 2015, 3 (2): 1 - 8

çok yerleşmiş adlar önerilmiştir. Bir dil birliğinin


önerilememesinin nedeni, bazı terimlerin Türkçe
1. Giriş karşılıklarının ya hiç olmayışı ya da var olanların henüz
daha yerleşmemiş olmasıdır. Yeni bir Türkçe karşılık
Bilgi üreten ülkeler ve diller, bulunan her terim üretmek ise bu makalenin kapsamı dışında tutulmuş,
ya da olguya kendi dillerinde bir ad vermektedir. Diğer birinci hedef olarak mevcut durumun tartışılması ve
ülkeler veya diller ise verilen ilk terimleri ya olduğu gibi mevcut durum içerisinden yeni bir öneri geliştirilmesi
ya da okunuş-söylenişlerine göre kısmen değiştirerek amaçlanmıştır.
kullanmakta veya kendi dillerinde karşılıklarını
bulmaktadır. Bu farklı yaklaşımlar ve farklı kişiler
tarafından farklı zamanlarda yapılan çeviriler, aynı 2. Yöntem
olguya birbirinden çok farklı adların verilmesine neden
olmaktadır. Benzer durum bitki dokularında da yaygın Çalışma kapsamında biyoloji, orman ve Milli
bir şekilde ortaya çıkmıştır. Eğitim Bakanlığıa bağlı okullarda okutulan bazı
kaynaklar esas alınmıştır. Söz konusu kaynaklar tarih
Bilimsel terimlerin kullanılmasında genel olarak sırasına göre aşağıda verilmiştir:
üç yaklaşım vardır (Sevgi, 2004; Sevgi ve Aydın, 2007):
Hasman, M., 1963. Bitki Anatomisi. II. Baskı. İstanbul
1. Yabancı bir terimin karşılığı olan Türkçe bir Üniversitesi Fen Fakültesi Yayınları. No:55.
terim verilmesi; Örneğin “Ground tissue” adlı terimin Vardar, Y., 1969. Bitki Anatomisi Dersleri (Hücre Ve
karşılığı olarak “Temel Doku” teriminin kullanılması Dokular). Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Kitapları
gibi, Serisi No: 26.
2. Yabancı bir terimin aynen alınarak kullanılması; Vardar, Y. 1971. Bitki Morfolojisinde Temel Bilgiler.
Bu uygulama özellikle Palinoloji terimlerinde yaygın Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Kitaplar Serisi No:
olarak kullanılmıştır. Porus, colpus, sculpture gibi 10.
(Aytuğ, 1967, 1971), Yakar-Tan, N., 1973. Bitki Morfolojisine Giriş. İstanbul
3. Yabancı bir terimin okunuşunun kullanılması; Üniversitesi Fen Fakültesi Yayınları. No:119.
Örneğin parankima, sklerankima gibi. Yentür, S., 1984. Bitki Anatomisi. İstanbul Üniversitesi
Fen Fakültesi Yayınları İstanbul, No: 191
Bitki dokularının adlandırılmasında da oldukça Gerçek, Z. 1988. Botanik. K.T.Ü. Orman Fakültesi.
farklı yaklaşımlar vardır. Örneğin çok sayıda kaynakta Genel/Fakülte Yayın No: 127/16.
“meristem doku” kullanılırken, bazı kaynaklarda da Küçüker, O. 1994. Botanik Ders Kitabı. İ.Ü.
“yapıcı doku”, “bölünür doku” ya da “sürgen doku” Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Yayınları.
olarak Türkçe karşılığı tercih edilmiştir. Bir diğer örnek Rektörlük/Fakülte Yayın No: 3833/186.
olarak “taş hücresi” (Yakar-Tan, 1971) terimi verilebilir. Sağdıç, D., O. Albayrak, E. Öztürk ve Ş. Cavak, 2014.
Bu da yerleşmiş bir Türkçe karşılığı olan terim olmasına Biyoloji 11. Devlet Kitapları. 5. Baskı.
karşın birçok kaynakta “sklerid” (Graham ve diğ., 2004)
olarak kullanılmaktadır. “destek doku” yerine zaman Tarih sırasına göre ele alınan kaynaklarda
zaman “mekanik doku” (Hasman, 1963; Vardar, 1969) kullanılan dokuların sınıflandırılması ve terimleri
terimi tercih edilmiştir. incelenmiş ve karşılaştırılmıştır. Yapılan
değerlendirmelere dayanarak bazı önerilerde
Zaman içerisinde dilin dinamik yapısından bulunulmuştur.
kaynaklanan değişiklikler de doku adlarına yansımıştır.
Örneğin “devamlı dokular”, sonraki yıllarda “sürekli
dokular” olarak kullanılmaya başlanmıştır. 3. Bulgular

Bu makaledeki amaç, bitki dokularının Bitkisel Dokular; Adlandırılması ve


adlandırılması ve gruplandırılmasındaki karmaşıklığa Gruplandırmaları
dikkat çekmek, konuyla ilgili olarak bir tartışma ortamı
yaratmak ve karmaşıklığın giderilmesine katkı sağlamak Bitkisel dokuların adlandırılması ve
üzere öneriler geliştirmektir. Geliştirilen öneri gruplandırılması konusunda farklı kaynaklarda farklı
kapsamında bir dil birliği (terimlerin mutlak Türkçe ya yaklaşımlar göze çarpmaktadır. Dokuların kökenlerine,
da yabancı dilde olması) önerilmemiş, yerleşmiş ve tam morfolojik yapılarına, görevlerine ve fizyolojik
karşılığı olanlarda Türkçe, yabancı dilde okunuşları özelliklerine göre değişik sınıflandırma sistemleri
yerleşmiş olanlarda da okunuşları verilmiştir; daha açık kullanılmıştır. 1963 yılından günümüze kadar bazı
bir ifadeyle ister Türkçe ister yabancı dilde olsun daha farklılıkları içeren doku adlandırmaları ve

eurasscience.com 2
Avrasya Terim Dergisi, 2015, 3 (2): 1 - 8

sınıflandırmalarından önemli bir kısmı üniversite ve orta a. Kalburlu elementler


öğretim kitaplarına dayanarak ayrı ayrı aşağıda veri- b. Arkadaş hücreleri
lmiştir. c. Floem parenkiması
d. Floem lifleri
Üniversitelerde okutulan bazı ders c. Fizyolojik özelliklerine göre meristemler
kitaplarında yer alan doku terimleri ve sınıflan- şeklinde adlandırılmıştır.
dırmaları:
Örneğin Vardar (1969) dokuları görevlerine göre
Üniversite eğitim-öğretim müfredatında yer adlandırmış ve bu temelde sınıflandırmıştır. Vardar
alan ders kitaplarının, makale kapsamında değerlen- (1969)’a göre;
dirmeye alınan ilkinde (Hasman, 1963) dokular iki temel
gruba ayrılarak yapıcı dokular ve daimi dokular olarak 1. Meristem dokular
adlandırılmıştır. Özellikle sürekli dokuların sınıf- a. Gövde uç meristemleri
landırmasında morfolojik özellikleri dikkate almış ve bu b. Kök uç meristemleri
sınıflandırma temelinde açıklamalar yapmıştır. c. Vasküler meristem (kambiyum)
d. İnterkalar meristem
Hasman (1963)’e göre dokular; e. Sekonder meristem
2. Daimi (ergin ya da değişmez) dokular
1. Yapıcı dokular (meristemler) a. Dermal sistem
a. Gelişim fazlarına göre meristemler b. Esas doku sistemi (Parenkima)
i. Promeristem c. Mekaniksel sistem (Destek sağlayan dokular)
ii. Kütle, levha ve şerit şeklindeki d. Absorbsiyon sistemi (Emmede iş gören oluşum
meristemler ve dokular)
b. Kökenlerine (menşelerine) göre meristemler e. İletim sistemi (İletici dokular ve oluşumlar)
i. Primer meristemler f. Salgı sistemi (Salgı yapan doku ve oluşumlar)
ii. Sekonder meristemler g. Hareket doku sistemi (Hareket sağlayan doku ve
c. Bitki yapısındaki yerlerine göre meristemler oluşumlar) olarak adlandırmıştır.
i. Apikal meristemler
ii. İnterkalar meristemler Vardar (1971) tarihli “Bitki Morfolojisinde
iii. Lateral meristemler Temel Bilgiler” adlı kitabında parankima dokusuna,
2. Daimi dokular temel doku ile birlikte “özek doku” adını da eklemiştir.
a. Kökenlerine (menşelerine) göre daimi dokular Epidermis’e deri doku, stoma cihazı (gözenekler),
b. Morfolojik özelliklerine göre daimi dokular lentiseller (kuvucuklar) şeklinde adlar kullanmıştır.
i. Parenkima Ayrıca, lifler için sklerankimatik lifler terimini tercih
ii. Deri sistemi etmiş, ksilem için de Türkçe karşılık olarak odun borusu
1. Epidermis adını vermiştir.
2. Periderm
iii. Mekaniksel sistem Yakar-Tan (1973) dokuları aşağıdaki şekilde
1. Kollenkima sınıflandırmış ve adlandırmıştır:
2. Sklerankima
a. Lifler 1. Meristem dokular
b. Skleridler a. Bitkideki yerine göre meristem dokular
iv. Asimileme sistemi i. Apikal meristem
v. Havalandırma sistemi ii. İnterkalar meristem
vi. Depo sistemi iii. Lateral meristem
vii. Salgı sistemi b. Kökenlerine göre meristem dokular
1. Dış bezler i. Primer meristem
2. İç bezler ii. Sekonder meristem
viii. Emme sistemi 2. Sürekli (Yetkin) dokular
ıx. İletim sistemi a. Koruyucu doku (Örtü doku)
1. Ksilem i. Epidermal sistem
a.Trakeal elementler ii. Mantarlaşmış koruyucu doku
(Trakeidler ve trakeler) 1. Primer mantarlaşmış koruyucu
b. Ksilem lifleri doku
c. Ksilem parenkiması 2. Sekonder mantarlaşmış koruyucu
2. Floem doku

eurasscience.com 3
Avrasya Terim Dergisi, 2015, 3 (2): 1 - 8

b. Parankima (Temel doku) Gerçek (1988), dokularla ilgili olarak, Yakar-


i. Assimileme parankiması Tan (1971)’ı temel alarak benzer bir sınıflandırma
ii. Aerankima (Havalandırma parankiması) yapmıştır (kitabın içindekiler kısmında ise dokularla ilgili
iii. İletme parankiması kısmi bir karışıklık göze çarpmaktadır). Küçüker
iv. Depo parankiması (1994)’te de Yakar-Tan (1971) esas alınarak dokular
c. Destek doku (Mekaniksel doku) benzer şekilde sınıflandırılmıştır.
i. Sklerankima
1. Sklerankima lifleri Prof. Dr. Kani Işık’ın editörlüğünde Türkçeye
2. Taş hücreleri çevrilen Bitki Biyolojisi (Graham ve diğ., 2004) adlı
ii. Kollenkima eserde, bölünür özelliğinde olmayan dokuları “basit
1. Köşe kollenkiması birincil, karmaşık birincil ve karmaşık ikincil” olmak
2. Levha kollenkiması üzere üç ana gruba ayırmıştır:
d. İletken doku
i. Ksilem 1. Basit Birincil (Primer) Bitki Dokuları
1.Su ileten borular a. Parenkima (Parenkima hücreleri)
a. Trakeidler b. Kollenkima (Kollenkima hücreleri)
b. Trakeler c. Sklerankima
2. Ksilem lifleri i. Lifler
3. Ksilem parankiması ii. Skleridler
ii. Floem d. Kök endodermisi ve periskl (Endodermal
1. Kalburlu borular hücreler, perisikl hücreleri)
2. Arkadaş hücreleri
3. Floem sklerankiması 2. Karmaşık Birincil (Primer) Bitki Dokuları
4. Floem parankiması a. Yaprak mezofili (Sünger mezofil hücreleri,
e. Salgı sistemi palizat mezofil hücreleri)
i. İnterselüler (Hücre içi) salgılar b. Ksilem (Lifler, parenkima hücreleri, trakeidler,
1. Salgı hücreleri trakeler, transfer hücreleri)
2. Segmentsiz salgı boruları c. Floem (Lifler, parenkima hücreleri, skleridler,
3. Segmentli salgı boruları kalburlu boru elemanları, arkadaş hücreleri,
ii. Extraselüler (Hücre dışı) salgılar transfer hücreleri)
1. Bitki içi salgılar d. Epidermis (Epidermal hücreleri, trikomlar,
a. Salgı cepleri porlar, bekçi hücreleri ve yardımcı hücreler)
b. Salgı kanalları e. Salgı dokusu (Transfer hücreleri, salgı hücreleri)
2. Bitki dışı salgılar
a.Eterik yağ bezleri 3. Karmaşık İkincil (Sekonder) Dokular
b. Sindirim bezleri a. İkincil ksilem (Lifler, parenkima hücreleri,
c. Hidatodlar trakeidler, trakeler)
d. Nektaryumlar b. İkincil floem (Lifler, parenkima hücreleri,
skleridler, kalburlu boru elementleri ve arkadaş
Yentür (1984) vasküler bir bitki yapısının hücreleri (Angiospermler), kalburlu hücreler ve
başlıca deri, vasküler sistem ve temel doku gibi üç tip albuminli hücreler (Eğreltiotları ve
doku sisteminden meydana geldiğini şu şekilde Gymnospermler))
belirtmiştir; “Deri sistemi, bitkiyi örten dış koruyucu dokuyu c. Mantar (Mantar hücreleri)
oluşturur ve primer bitki yapısında epidermis olarak adlandırılır.
Sekonder büyüme sırasında yeni koruyucu dokuyu doğuran Bu sınıflandırma oldukça farklı olup birincil
mantar hücreleri ile periderm denilen başka bir deri sistemi dokular önce basit ve karmaşık olarak ikiye ayrılmıştır.
epidermisin yerini alır. Buna karşın vasküler sistem floem ve Örneğin basit birincil dokular içerisinde yer alan
ksilem olarak isimlendirilen iki büyük iletim dokusundan parankima hücreleri, aslında birincil ksilem ve floem
oluşmuştur. Temel doku sistemi deri ve iletim sistemlerinden içinde yer alan parankima hücreleriyle aynı olması
başka bütün diğer dokuları içerebilir. Parankima en temel gereklidir. O nedenle bu sistem bir karışıklığa yol
dokulardan biridir; bu sisteme kollenkima, sklerankima ve açabilecek durumdadır ve daha sadeleştirilmiş bir
çeşitli salgı yapıları da katılabilir.” Koruyucu doku ya da sınıflandırmanın kullanılması doku sisteminin daha
örtü doku olarak genel kabul gören doku, bu kaynakta kolay anlaşılmasını sağlayacaktır.
“deri” olarak adlandırılmış ve genel olarak kabul
görmemiştir.

eurasscience.com 4
Avrasya Terim Dergisi, 2015, 3 (2): 1 - 8

Orta öğretimdeki bazı kaynaklarda bir sınıflandırma içerisine alınması, dokuların daha
dokuların adlandırılması ve sınıflandırılması: kolay bir şekilde anlaşılmasını sağlayacaktır.

Milli Eğitim Bakanlığı Lise 11. sınıf Biyoloji Yukarıda da belirtildiği gibi, değişik adlandırma
kitabında (Sağdıç ve diğ. 2014) dokular aşağıdaki şekilde ve sınıflandırmalarda, hem farklı adların kullanılması
adlandırılmış ve sınıflandırılmıştır: hem de bazı dokuların çıkarılması ya da eklenmesi gibi
1. Meristem doku durumlar da önemli bir karışıklık nedenidir. Örneğin
a. Bulundukları yere göre; bazı bitkilerin (portakal, mandalina gibi turunçgillerin)
i. Uç (Apikal) meristem doku meyve kabuklarında bulunan salgı cepleri o bitki türleri
ii. Yanal (Lateral) meristem doku için ana dokulardan biridir. O nedenle “Salgı dokusu”
b. Kökenlerine göre; teriminin de dâhil edilmesi sınıflandırmanın daha iyi
i. Birincil (Primer) meristem doku anlaşılmasına katkı sağlamaktadır. Bu karışıklıkların
ii. İkincil (Sekonder) meristem doku nedeni (1) farklı yazarlar tarafından farklı zamanlarda
1. Kambiyum yapılan çevirilerdeki farklılıklar ve (2) çeviri yapılan
2. Mantar kambiyumu kaynaklardaki terim kullanımındaki farklılıklar olabilir.
2. Temel doku
a. Parankima Bu karmaşıklığın giderilmesine katkı sağlamak,
i. Özümleme parankiması bir tartışma ortamı yaratmak ve dokularla ilgili genel
1. Mezofil tabakası kabul görecek bir sınıflandırma yapmak üzere Hasman
aPalizat parankiması (1963), Yakar-Tan (1973) ve Sağdıç ve diğ. (2014)
b. Sünger parankiması tarafından verilen sınıflandırmaların biraz daha geliş-
ii. Depo parankiması tirilmiş şekliyle yeni bir öneri hazırlanmaya çalışılmıştır.
iii. İletim parankiması
iv. Havalandırma parankiması Bu öneri ile bir yandan karmaşıklığın
giderilmesine katkı sağlamak üzere bir tartışma ortamı
b. Kollenkima yaratılmaya çalışılırken diğer yandan da doku
i.Köşe kollenkiması terimlerinin kullanımında bir bütünlük sağlanması
ii. Levha kollenkiması amaçlanmıştır. Doku adları ve sınıflandırılması veril-
c. Sklerenkima dikten sonra, dokularla ilgili bazı detaylar da devamında
i. Lifler açıklanmıştır:
ii. Taş hücreleri
3. İletim doku A. Bölünür doku
a. Odun boruları (Ksilem) 1. Birincil bölünür doku
b. Soymuk boruları (Floem) 2. İkincil bölünür doku
4. Örtü doku B. Sürekli doku
a. Epidermis (Kütin, Kütikula) 1. Temel doku
i. Stoma (Bekçi hücre, Kilit hücresi, Stoma a. Parankima dokusu
hücresi) b. Destek dokusu
ii. Hidatot 1. Kollenkima
iii. Emergens (Diken) 2. Sklerankima
iv. Tüyler 2. İletim Dokusu
b. Peridermis a. Su iletim dokusu
b. Soymuk dokusu
Bu adlandırılma ve sınıflandırılmada, doku 3. Koruyucu doku
sisteminin çok daha kolay anlaşılması hedeflenmiştir. 4. Salgı dokusu
Buna karşın salgı dokusu bu sınıflandırma içerisinde yer
almamıştır. Yukarıda ana hatlarıyla verilen dokular ve
sınıflandırmasına ilişkin detaylar aşağıda ayrıca açık-
lanmıştır:
4. Değerlendirme ve Öneriler
A. Bölünür doku: Bu terim Hasman (1963)
Yapılan adlandırma ve sınıflandırmalar tarafından “yapıcı dokular” olarak kullanıldıktan sonra
değerlendirildiğinde bazı karmaşıklıkların olduğu açıktır. genellikle “meristem dokular”, “bölünür dokular” ya da
Dokuların kökenlerine, morfolojik yapılarına ve TÜBA Mühendislik Terimleri Sözlüğünde (2015)
görevlerine göre farklı sınıflandırmalarının mümkün “sürgen doku” olarak yerleşmeye başlamıştır. Türkçe
olduğu görülmektedir. Buna karşın tüm dokuların tek olarak anlaşılması kolay ve içerdiği hücrelerin

eurasscience.com 5
Avrasya Terim Dergisi, 2015, 3 (2): 1 - 8

görevlerinin ve yapılarının anlaşılmasını sağlayan bir “paranşim” olarak adlandırılmıştır. Ülkemizde “paran-
terim olduğundan “Bölünür doku” olarak kullanılması kima” terimi genel kabul gördüğünden “paranşim”
önerilmiştir. Sınıflandırmada verilen bölünür dokular, yerine “parankima” teriminin kullanılmasının daha
kökenlerine göre gruplandırılmıştır: uygun olacağı önerilmektedir.

Birincil bölünür doku (Primer meristem): Destek dokusu: Daha önceki


Bunlar promeristemden gelişen ilk bölünür dokular sınıflandırmalarda “mekaniksel sistem (Hasman, 1963)
olup uç (apikal) ya da yanal (lateral) olarak yer ve “mekaniksel doku” (Harder ve diğ., 1965; Yakar-
almaktadır; verdikleri dokuların tamamı birincil Tan, 1973; Denffer, 1980) olarak da adlandırılan destek
dokulardır. dokusu, Sağdıç ve diğ. (2014)’te yer almamıştır. Temel
doku içerisinde yer alan parankima, sklerankima ve
İkincil bölünür doku (Sekonder meristem): kollenkima dokularının görevlerine göre gruplan-
Bunlar birincil yapıda oluşan ve bölünme özelliğini dırılmasında bu terim büyük önem taşımakta ve
koruyan hücreler grubu olup yanaldır. Bölünmeye desteklik görevi yapan kollenkima ve sklerankima
başlamasıyla birlikte ikincil dokuları oluşturduğundan dokularının, parankima dokusundan kolaylıkla ayrıl-
ikincil bölünür doku doku olarak adlandırılmıştır. masını sağlamaktadır. O nedenle bu terimin de yer
alması önerilmektedir.
 Kambiyum (Vasküler kambiyum)
 Mantar kambiyumu (fellogen) olarak sınıf- Kollenkima: Canlı hücrelerden oluşmakta olup
landırmak mümkündür. desteklik sağlayan bir doku grubudur. “Pek doku”
olarak adlandırılmış olup sonrasında kollenkima daha
Buna ek olarak bulunuş yerine göre de (1) uç yaygın bir şekilde kullanılmaya devam etmiştir.
bölünür doku ve (2) yanal bölünür doku olarak da iki Kollenkima dokusu çeper kalınlaşmasındaki farklılıklara
kısma ayırmak mümkündür. Ama kökenlerine göre dayanarak ikiye ayrılmaktadır.
yapılan sınıflandırma içerisinde bu kısımları detay olarak
vermek daha doğru bir yaklaşım olacaktır. o Levha kollenkiması
o Köşe kollenkiması
B. Sürekli doku: Bu terim “devamlı dokular”,
“ergin dokular”, “değişmez dokular” ve “yetkin Sklerankima: “Sert doku” olarak da
dokular” olarak da adlandırılmıştır. Ayrıca, Sağdıç ve adlandırılmış olup sonrasında sklerankima daha yaygın
diğ. (2014) tarafından verilen sınıflandırmada kullanıl- bir şekilde kullanılmaya devam etmiştir. Ölü
mamıştır. Özellikle bölünür dokuların ve bölünme hücrelerden oluşmakta olup hem birincil hem de ikincil
yeteneğinde olmayan hücrelerin oluşturduğu dokuların yapılarda bulunmaktadır ve en önemli özelliği çeper
farklarının daha iyi anlaşılması ve birbirinden ayırt kalınlaşmasının fazla ve enine kesitte her yönde aynı
edilmesinde “sürekli doku” teriminin kullanılması (homojen) oluşudur. Boylarındaki ve görevlerindeki
yararlı olacaktır. O nedenle, önceki kaynaklarda da farklılıklara bağlı olarak uzun ve eğilmeye karşı daha
olduğu gibi bu terimin sınıflandırmada yer alması fazla direnç gösterenler “lif”, kısa boylu ve basınca karşı
gerektiği önerilmiştir. Sürekli dokular; temel doku desteklik sağlayanlar da “taş hücreleri” olarak adlan-
(parankima ve destek dokusu), iletim dokusu, koruyucu dırılmaktadır. Lifler de yan çeperlerinde bulunan geçit-
doku ve salgı dokusu olmak üzere dört farklı ana lerin basit (odun lifleri) ve kenarlı (traheid lifleri) geçit
dokudan oluşmaktadır. tipinde olmasına dayanarak ikiye ayrılmaktadır (Aytuğ,
1959; Bozkurt, 1967a ve b; Aytuğ ve Gerçek, 2006;
1. Temel doku: Yakar-Tan (1973), Gerçek Akkemik, 2010 ve 2015).
(1988) ve Küçüker (1994) tarafından sadece parankima
dokusunun diğer bir adı olarak verilen temel doku o Lif
terimi sonraki yıllarda, tüm bitkilerin yapısında bulunan,  Odun lifleri
iletim ve salgı dokuları dışında kalan parankima,  Traheid lifleri
kollenkima ve sklerankima dokularını içeren bir doku o Taş hücresi (sklerid)
grubunun adı olarak kullanılmaya başlanmıştır.
2. İletim dokusu: “İletken doku”, “vasküler
Parenkima dokusu: Parankima dokusu tüm doku”, “iletim sistemi” gibi terimlerle de ifade edil-
sınıflandırmalarda yer alan bir doku adı olup herhangi mesine karşın iletim dokusu teriminin kullanılması
bir karışıklık bulunmamaktadır. Okunuşu açısından önerilmektedir.
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi yayınlarında
(Aytuğ, 1984; Bozkurt, 1992; Akkemik, 2010) genel Su iletim dokusu: Hem birincil hem de ikincil
olarak farklı bir kullanım şekli bulunmakta olup yapıda bulunan, su ve mineral madde iletimini sağlayan

eurasscience.com 6
Avrasya Terim Dergisi, 2015, 3 (2): 1 - 8

hücrelerin oluşturduğu dokudur. Ksilem, ksilem yapının her ikisinde de olan bir dokudur. Soymuk
boruları ya da odun boruları olarak da adlan- dokuda iletim görevini kalburlu borular üstlenmekte,
dırılmışlardır. Odunsu bitkilerde (bu “odunsu bitkiler” açık tohumlu bitkilerde arkadaş hücrelerinin yerinde ise
terim de odunlu bitkiler olarak zaman zaman yanlış strasburger hücreleri bulunmaktadır.
kullanılmaktadır) tohumun ilk çimlenmesinden sonra
oluşanlar birincil su iletim boruları olup kısa bir süre 3. Koruyucu doku: “Örtü dokusu” olarak da
sonra kambiyum faaliyetiyle oluşan ikincil su iletim adlandırılan bu dokunun görevini de çağrıştıran ve bitki
borularının (trahe ve traheidler) faaliyete geçmesiyle içinde yer alan dokuların mekanik etkilere ve çevre
ölmektedir. Bir odunsu bitki ömrü boyunca tüm su ve koşullarına göre korunmasını ifade eden koruyucu doku
mineral iletimini her sene yenisi oluşan ikincil su iletim olarak adlandırılması önerilmiştir. Koruyucu doku,
borularıyla sağlanmaktadır. Bunlar açık tohumlu bitki- kökenlerine göre birincil (epidermis) ve ikincil (man-
lerde “traheid”, kapalı tohumlularda ise “trahe” dir: tarlaşmış) koruyucu doku olarak ikiye ayrılabilir:

Traheid: Açık tohumlu bitkilerde bulunmakta  Epidermis (Birincil koruyucu doku;


olup uçları kapalı ve iletimi yan kenarlarında bulunan Mantarlaşmamış koruyucu doku)
kenarlı geçitlerden sağlayan ölü su iletim borularıdır.
Çapları 20-80 mikron, boyları da genellikle 2-3 mm (en  Mantarlaşmış koruyucu doku (İkincil
çok 6 mm) kadardır. koruyucu doku; Peridermis)

Trahe: Kapalı tohumlu bitkilerde bulunmakta Bazı kaynaklarda bu doku için deri denmişse de
olup uçları açılmış ve uç uca eklenmiş hücrelerden (Yentür, 1984), deri terimin kullanılmaması ve yeni bir
oluşan su iletim borularıdır ve ölüdürler. Çapları 15-500 karışıklığa neden olunmaması önerilmektedir.
mikron, boyları da genellikle 0.1 - 1.5 mm (bazı
bitkilerde ise 40 mm) kadardır. 4. Salgı dokusu: Bazı bitkilerde bulunan ve
salgı işiyle ilgili hücrelerin oluşturduğu dokudur. Her ne
Bu iki terim orta öğretim ile üniversitelerin kadar bazı kaynaklarda salgı dokusu ayrı bir doku olarak
biyoloji bölümlerinde yaygın olarak “trakeid” ve ele alınmasa da, bulunduğu bitki için dört ana dokudan
“trake” olarak kullanılmaktadır. Bu iki terim, biri olma özelliği taşımaktadır. O nedenle sınıflan-
odunsu yapıyı çok detaylı bir şekilde çalışan orman dırmada yer alması gereklidir.
fakülteleri tarafından “traheid” ve “trahe” olarak
kullanılmaktadır (Aytuğ, 1959; Bozkurt, 1967a ve b; Bu makaleyle terimlerin kullanılmasında sadece
Aytuğ ve Gerçek, 2006; Akkemik, 2010 ve 2015). Türkçe ya da sadece Latince adların kullanılması
1960’lı yıllardan günümüze kadar tüm bu önerilmemiştir. Zaman zaman aynı makalenin yazarları
kaynaklarda su iletim borularının “trahe” ve dahi terimlerin Türkçe ya da Latince olarak kulla-
“traheid” olarak kullanılması ve doğrudan odunu nımında farklı düşünebildiğinden ve bu konu oldukça
kullanan meslek alanlarında yerleşmiş olması tartışmalı olduğundan mevcut terimlerden yapılan bir
nedeniyle ilköğretimden itibaren her aşamada su düzenleme önerilmiştir. Bu ve benzeri makalelerde
iletim borularının adlandırılmasında “trakeid” ve sunulan tartışmalarla zaman içerisinde bir fikir birliğine
“trake” yerine “traheid” ve “trahe” terimlerinin varılması beklenmektedir.
kullanılması önerilmektedir. Bu kullanım şeklinin
kökeni her ne kadar Almanca yayınlardan Türk- Sonuç olarak; sunulan önerinin tartışılması,
çeye çevrilmesinden ya da Alman hocaların botanik bilim dünyasında benzer ya da farklı öneriler
telaffuzundan kaynaklansa da ahşap sanayinde geliştirmesi ve gerekirse çalıştay düzenlenerek bir
yerleşmiş bir terimdir. birlikteliğin sağlanması eğitim-öğretim aşamasından
bilimsel çalışmalara kadar her düzeydeki ilgililere yarar
Ayrıca “ksilem” kelimesinin karşılığı sağlayacak ve anlam karmaşasının ortadan kaldırıl-
olarak “odun boruları” (Vardar, 1971; Sağdıç ve masına katkı sağlayacaktır.
diğ., 2014) terimi kullanılmıştır. Ksilem sadece
odun boruları (trahe ya da traheidler) değil odunsu
yapının tamamı için kullanılan terimdir. 5. Kaynaklar

Soymuk dokusu (Floem): Birçok kaynakta Akkemik, Ü., 2010. Ağaç Fizyolojisi, Ders Notları.
floem ya da flöem olarak kullanılmakta olan bu doku ile İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi.
ilgili olarak “soymuk” kelimesi yerleşmeye başlamıştır.
Kalburlu borular, arkadaş hücreleri, parankima ve
sklerankima hücrelerinden oluşan birincil ve ikincil

eurasscience.com 7
Avrasya Terim Dergisi, 2015, 3 (2): 1 - 8

Akkemik, Ü., 2015. Woods of Yenikapı Shipwrecks


(Yenikapı Batıklarının Ahşapları). Ege Yayınevi, Harder, R., W. Schumacher, F. Firbas, D. Von Denffer,
İstanbul. 1965. Strasburger’s Textbook of Botany. Longmans.

Aytuğ, B., 1959. Türkiye Göknar Türleri Üzerine Hasman, M., 1963. Bitki Anatomisi. II. Baskı. İstanbul
Morfolojik Esaslar ve Anatomik Araştırmalar. Üniversitesi Fen Fakültesi Yayınları. No:55.
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi (A-2):
165-207. Küçüker, O. 1994. Botanik Ders Kitabı. İ.Ü. Cerrahpaşa
Tıp Fakültesi Yayınları. Rektörlük/Fakülte Yayın
Aytuğ, B., 1967. Polen Morfolojisi ve Türkiye’nin Önemli No: 3833/186.
Gymnospermleri Üzerinde Palinolojik Araştırmalar.
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Yayın No: Sağdıç, D., O. Albayrak, E. Öztürk ve Ş. Cavak, 2014.
1261/114. Biyoloji 11. Devlet Kitapları. 5. Baskı.

Aytuğ, B., 1971. İstanbul Çevresi Bitkilerinin Polen Atlası. Sevgi, O., Aydın, A. 2007 “Kar ve çığ sözlüğü” üzerine
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Yayın No: bir değerlendirme. İstanbul Üniversitesi Orman Fak.
1650/174. B57 Sayı:2, 93 – 110.

Aytuğ, B., 1984. Orman Ağaçlarının Hayatı, Ders Sevgi, O., 2004: Fen Bilimleri Sözlüklerinde Türkçe Kelime
notları, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi. Kullanımı. V. Türk Dil Kurultayı 20-26 Eylül 2004
Ankara, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek
Aytuğ, B. ve Z. Gerçek, 2006. Orman Ağaçlarının Hayatı Kurumu Türk Dil Kurumu Yayınları:855/1,
(Ağaç Morfolojisi). Karadeniz Teknik Üniversitesi sayfa:2667-2686.
Orman Fakültesi Yayını.
TÜBA Mühendislik Terimleri Sözlüğü, 2015. Orman
Bozkurt, A.Y., 1967a. İğne Yapraklı Ağaç Odununun Mühendisliği ve Biyomühendislik Terimleri (Giriş:
Anatomik Yapısı. İstanbul Üniversitesi Orman 25 Temmuz 2015).
Fakültesi Dergisi. 17 (B-1): 118-135.
Vardar, Y., 1969. Bitki Anatomisi Dersleri (Hücre Ve
Bozkurt, A.Y., 1967b. Yapraklı Ağaç Odununun Dokular). Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Kitapları
Anatomik Yapısı. İstanbul Üniversitesi Orman Serisi No: 26.
Fakültesi Dergisi. 17 (B-2): 45-63.
Vardar, Y. 1971. Bitki Morfolojisinde Temel Bilgiler. Ege
Bozkurt, A.Y., 1992. Odun Anatomisi. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Kitaplar Serisi No: 10.
Üniversitesi Orman Fakültesi Yayın No:
3652/415. Yakar-Tan, N., 1973. Bitki Morfolojisine Giriş. İstanbul
Üniversitesi Fen Fakültesi Yayınları. No:119.
Denffer, D. von., W. Schumacher, K. Magdefrau and F.
Ehrendorfer, 1980. Strasburger’s Textbook of Botany. Yentür, S., 1984. Bitki Anatomisi. İstanbul Üniversitesi
Longman London and New York. Fen Fakültesi Yayınları İstanbul, No: 191.

Gerçek, Z. 1988. Botanik. K.T.Ü. Orman Fakültesi.


Genel/Fakülte Yayın No: 127/16.

eurasscience.com 8

You might also like