You are on page 1of 72

Psikolojik Harekat Nedir?

Fark edildiğinde çok geç kalınmış olan,


en zayıf ve savunmasız anda gafil avlayan
Görünmez ve Sessiz Savaştır.
Psikolojik Harekat
Psikolojik Harp(Savaş)
Propaganda
Günümüzdeki Adlandırmalar
Stratejik İletişim,
Kamu Diplomasisi,
Algı Yönetimi,
Toplum Mühendisliği
Politik Psikoloji
Operasyon Türkiye
Sonuç ve Sonsöz Yerine
Psikolojik Harekat ile Psikolojik Harp arasındaki Fark

Hedef kitlelerinin (Askeri veya Sivil) duygu, düşünce, tutum ve davranışlarını

belirli bir yöne sevk etmek ve kararlarını değiştirmektir. Bu kapsamda yapılan

faaliyetlerin bir veya birkaç vasıta ile belirli bir alanda yapılmasına

Psikolojik Harekat, başka bir devlete yönelik Devletin tüm imkan ve kabiliyetleri

ile kurumların seferber edilerek belli bir plan dahilinde uygulanmasına

Psikolojik Harp(Savaş) denmektedir. Genelde bu iki kavram karıştırılmakta ve

birbiri yerine kullanılmaktadır.


Propaganda
İstihbarat savaşlarında psikolojik harekât önemli bir silah,
propaganda ise vurucu mühimmatıdır. Propagandada başarı,
üretebildiğiniz argümanların sürekliliği ile doğru orantılıdır. Diğer
bir ifade ile söyleminiz tükenirse propagandaya maruz kalırsınız.
En büyük tehlike ise yanlış propaganda ile kendi kitlenizi
kaybetmenizdir.
Günümüzdeki Farklı Adlandırmalar

Stratejik İletişim-Devlet sisteminde stratejik seviyede yapılır.

Kamu Diplomasisi-Yurtdışında yapılan Propaganda Faaliyetidir.

Algı Yönetimi,

Toplum Mühendisliği, bu üç kavram hedef kitlelere yönelik icra edilir.

Politik Psikoloji

Yumuşak Güç- Yurtdışında yapılan insani yardım odaklı çalışmalardır.


Psikolojik Harekatın Askeri ve Sivil Boyutu vardır.

Askeri boyutunda hedef kitle; Sivil boyutunda hedef kitle;


öncelikle Komuta Kademesi öncelikle liderler ile Siyasi
daha sonra ise zayıf karakterli, Mekanizmadaki Karar Vericiler
güçsüz iradeli, kişilik daha sonra ise kararsız,
erozyonuna uğramış korkak amaçsız ve tarafsızlar ile millet
tabir edilen ile yorgun, olma bilincini kaybetmiş,
mücadele azmini ve kariyer mensubiyeti olmayan kitleler
beklentisini yitirmiş, ordusuna hedef alınmaktadır.
inancını kaybetmiş askerler
hedef alınmaktadır.
Psikolojik Harekatın Askeri Boyutu
Psikolojik Harekatın Askeri Boyutunda kullanılan
Enstrümanlar

Askeri amaçla kullanılan propaganda maksatlı vasıtalar;

-TV Yayını
-Radyo Yayını
-Gazete Dağıtımı
-Afiş
-Bildiri Dağıtılması/Atılması
-Sivil Asker İşbirliği, İnsani Yardım Faaliyetleri

Yukarıdaki enstrümanlar savaş ve barışı destekleme harekat alanında


kullanılmaktadır. Hedef kitle asker ve sivillerdir. Yurtiçinde kullanılan
vasıtalar değildir.
Psikolojik Harekatın Askeri Boyutunda kullanılan
Enstrümanlar
Televizyon ve Radyo Yayını

EC-130E Commando Solo uçağı ile hedef ülke üzerinde televizyon ve radyo
yayını yapılması ile birlikte yerdeki Mobil Radyo Araçları ile yayın aktarımı.

Savaş ortamında kitlelerin belli yöne kanalize edilmesi için kullanılmaktadır.


Psikolojik Harekatın Askeri Boyutunda kullanılan
Enstrümanlar

Bildiri Atma

Hedef kitlelerin bilgilendirmesi amaçlanmakla birlikte propaganda içerir.


Psikolojik Harekatın Askeri Boyutunda kullanılan
Enstrümanlar

Afiş Asma ve Yayma

Bir resim binlerce kelimeye bedeldir, bazen resim ile çok şey anlatılabilir düşüncesi
ile doğrudan verilen mesajların resmedilmiş halidir.
Psikolojik Harekatın Askeri Boyutunda kullanılan
Enstrümanlar
Gazete/Dergi Dağıtımı (Yerel Dilde)

Kamuoyunun bilgi ihtiyacını doyurma kapsamında hedef kitleye yazılı propaganda faaliyeti
Psikolojik Harekatın Askeri Boyutunda kullanılan
Enstrümanlar
Hoparlör Yayını Anons

Sesin dominant etkisinden istifade ederek öncelikle kitlelerin bilgilendirilmesi daha


sonra ise bastırılması ve kontrol edilmesi amacıyla kullanılmaktadır.
Psikolojik Harekatın Askeri Boyutunda kullanılan
Enstrümanlar
Kalplerin ve Zihinlerin Kazanılması
Sivil Asker İşbirliği, Sivil İşler, İnsanı Yardım Faaliyetleri

Propaganda prensiplerinden en önemlisi olan halk adamı(sizden biriyim) yaklaşımının icrayı halidir.
Kalplerin ve Zihinlerin Kazanılması
Psikolojik Harekatın Askeri Boyutunda kullanılan
Enstrümanlar
Kalplerin ve Zihinlerin Kazanılması
Sivil Asker İşbirliği, Sivil İşler, İnsanı Yardım Faaliyetleri

İnsani yönün ağırlık kazandırıldığı, sürekli mesaj içerebilecek materyaller ile yapılan faaliyetlerin bütünüdür.
Psikolojik Harekatın Askeri Boyutunda kullanılan
Enstrümanlar

Günümüz harekat ortamları sınır ötesi operasyon, Barışı Destekleme


Harekatı, Teröristle Mücadele vd.’nin icrasında Psikolojik Harekat yönü
eksik kalması veya bu yetenekten yoksun icra edilen görevlerde
faaliyetlerin psikolojik yönü eksik kalacağı için elde edilen başarılar
eksik kalacak, eksik kalan yön başarıyı sekteye uğratacaktır.
Psikolojik Harekatın Sivil Boyutu
Psikolojik Harekatın Sivil Boyutunda
Kullanılan Enstrümanlar
Toplumun röntgenini çekmek bir yana, adeta damarların dolaşım sisteminden
hücrelerine kadar tahlil edilmesi sonucunda toplumsal dokunun hassasiyetleri,
zafiyetleri ve kışkırtılabilecek yumuşak karnının tespiti sonucunda oluşturulan
psikolojik harekat kampanyası ile psikolojik saldırı süreci işletilerek yapılmaktadır.
Bu kapsamda kullanılan vasıtalar,

-Etki Ajanları, Nüfus Casusları, Kanaat Önderleri


-Sivil Toplum Örgütleri, Hükümet Dışı Organizasyonlar
-Stratejik Düşünce Kuruluşları/Enstitüleri
-Kamuoyu Araştırma, Yoklama ve Anket Şirketleri

Halkı galeyana getiren sosyal medya operasyonları ile vatandaş nezdinde infial
yaratan olayları söylentiler ile toplumun geneline yayma girişimleri.
Algı ve Bakış Açısı Oyunları

Farklı Bakış Açılarındaki ayrıntı, nasıl göründüğü değil, nasıl algılandığı, algılatıldığıdır.
Algı yönetiminde temel hedef kelime oyunları ve bakış açısı
operasyonları ile kanaatlerin değiştirilmesi, kitlelerin en can alıcı
ve vurucu noktasından saldırarak şüpheye düşürme ve acaba?
Sorusunu düşündürmektir.
Hiçbir şey Göründüğü Gibi Değildir.
Öncelikle bu kural unutulmamalıdır.
RUMOUR INTELLIGENCE (Rumint) Söylenti İstihbaratı

Çeşitli kurum çalışanlarını itibarsızlaştırmaya yönelik söylenti


ve sızıntıların yayımı, yayılması ile çalkantılı ortam
oluşturulması, yaygara koparılmasıdır.

En etkili diğer yöntem ise kulaktan kulağa olarak tabir edilen


dedikodu, söylenti, şayia ve asparagasın yayılmasıdır.
3F Kuralı ile Kitleleri Yönetme
Fiesta Eğlendirme ile birlikte (Fuhuş odaklı Cinsellik)
Fado Müzik Arabesk ve (Fatima-Din)
Futbol Biriken Stresin Atılması
Psikolojik Harekat Nasıl Yapılır?
PH belli bir kampanya dâhilinde ve aşamalardan oluşan uzun soluklu olmakla
birlikte bazı olaylarda kısa vadede sonuç alınabilecek etkili bir silahtır. Toplumun
zayıf olduğu noktalar istismar edilerek saldırılmaktadır. Kanaat önderleri, cemaat
liderleri, tarikat şeyhlerine körü körüne inanmışlıktan güç alan topluluklar, gerçeğin
hiçbir öneminin kalmadığı, sivil inisiyatifsizlik hareketlerindeki piyon aktivistlerin
yönlendirmelerine açık toplumun sosyo-ekonomik ve eğitim durumu ile sosyal
ilişkilerine göre kurgulanmış propaganda kampanyası ile grupları sokağa dökmekle
beraber bozgunculuk, yağma, kargaşa, çatışma ortamına zemin oluşturulmaktadır.
Aidiyet ve mensubiyetin kaybolması ile millet olma bilincinin yok olması, ortak
değerlerin yıkılması, mezhepsel ve etnik temelli çatışma zemini oluşturma gayretleri
ile birlikte iç karışıklık ve çatışma ortamının evrilerek sosyal ve siyasi krizleri de
beraberinde getirdiği öngörülmektedir.
OPERASYON TÜRKİYE
Vurucu Silah

Hayatın gerçeklerinin ekranlara yansıdığı kadarıyla ve


yansıtılış şekliyle olguların kavratıldığı kadarı ile ilişkilidir.
Adeta insanları Son Dakika manyağı yapan ilgili, ilgisiz, kamuoyunu
ilgilendirsin veya ilgilendirmesin her şeyi son dakika olarak sunulması
Eğlenerek propagandaya maruz kalan kitleler
Dayatılan ve özendirilen giyim tarzları
Magazin, dedikodu derken özel hayat kavramının ifşa edildiği
Gençlere rol model olarak sunulan ve de ön plana çıkartılan bazı
programların ekran yüzü olarak çıkartılan cinsel tercihi farklı figürler
Gelenek, görenek ve ananenin unutulduğu, unutturulduğu İzdivaç Programları
Edep, adap, gelenek, görenek ve mahrem gibi kavramların sözlüklerde kaldığı
Türkiye’de 1990 yılında evlenen her 100 çiftten 9’u boşanırken, son dönemde
rekor kırıldı. 2016 yılında Her 100 çiftten 22’sinin boşandığı ortaya çıktı...
Dini televizyon ekranlarından öğrendiğini zanneden izleyiciler
Doktorların şovmen olduğu, vatandaşın ekranda tedavi olabildiği
ve kendi kendine teşhis ve tanı koyduğu, yeni tedavi
yöntemlerinde absürtlükte sınır tanınmaması
Kolluk Kuvvetlerinin çözemediği cinayet, kayıp vb. olayları bir dedektif
edası ile çözen ve emniyet güçlerinden daha güçlü bir imaj çizen
programlar ile toplum nezdinde güvenilirliği sorgulanan kurumlar
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi yapan programlar ile zihnen abandone olan toplum
Tartışma programlarındaki gündemi sorgulamadan katılımcıların fikirlerini sahiplenerek
DÜŞÜNCELERİN KENDİSİNE AİT OLDUĞUNU ZANNEDEN
ve bu görüşleri benimseyen kitleler
Okumanın bir kenara bırakıldığı, Dizilerden Tarihini öğrenen, hatta diziler ile
adeta zihinsel mastürbasyon yapan veya beyni iğdiş edilen kitleler
Beşinci Kol faaliyetlerine pervasızca maruz kalan toplumun dönüşümü ile
düşünmeyen, düşünemeyen, sorgulamayan adeta mankurtlaşan kitleler üretmektedir
Toplumu Yönlendirme ve Dönüştürmede Kullanılan Yaygın Enstrümanlar
(Özellikle Kararsız Kitlelerin Hedef Alındığı Uygulamalar)

Anket ile Karar Verdirme Karikatür, Mizah ve Düşündürme

Yeni Trend Sosyal Medya Videosu Manipülasyon,


Spekülasyon ve Dezenformasyon
İliştirilmiş Gazeteciler (Embedded Jurnalist)

İliştirilmiş gazeteciler batılı ülkelerde ne kadar asker ile birlikte ifade


edilse de aslen İstihbarat Servisleri tarafından veya Küresel Güçler
tarafından angaje edilmiş, kiralık kalemlerdir. Sipariş haberleri
kamuoyuna servis eden, belli bir okuyucu kitlesi bulunan gündem
cambazlarıdır. Suni düzmece gündemler ile dikkatleri bir anda farklı bir
yöne çekerek kamuoyunun gerçekleri görmesini engelleyebilirler.
Kavram savaşları ile zihinlere yerleştirilen zehirli tohumların
mimarlarıdırlar.
RESUL AYN’ın artık CEZİRE olarak anılması, AYN EL-ARAP’ın KOBANİ olarak
adlandırılması, Suriye’nin kuzeyinin ROJAVA veya KUZEY SURİYE şeklinde tabir edilmesi,
PKK TÖ’nün coğrafi jargon ve adlandırmalarının kullanılması, özelliklede ulusal kanallarda
uzman vasfı ile çıkan yorumcuların bu propaganda zincirine bilinçli veya bilinçsizce alet
olarak sürekli tekrarla, bu kavramları toplumda meşrulaştırmaları, kamuoyunda kanıksama
ve kabullendirmeye neden olmaktadır.

Kürdistan diye bir devlet olmamasına rağmen ısrarla telaffuz edilerek toplumun alıştırılması,

Güneydoğuda yaşananları TV yorumcuları ve gazete köşe yazarlarının ifade ettiği ve


söylemleştirdiği şekliyle SAVAŞ/ŞEHİR SAVAŞI değildir. Bunun doğru telaffuzu ŞEHİR
OPERASYONLARI veya SOKAK ÇATIŞMASI’dır. Kamuoyunu doğru bilgilendirmek kamusal
bir sorumluluktur. Ancak bu sorumluluk sorumsuzca ihlal edilmekte, psikolojik savaş
açısından ülkemiz aleyhine sıkıntı oluşturmaktadır.
Sinema
Gişe hasılatı rekor kıran filmlerdeki subliminal mesajlar, birçok kurumun bütçesinden daha
fazla bütçeye sahiptirler. Filmlerde yer alan, bilinçaltına aktardığı mesajlar, 25’inci kare
uygulamaları düşünce dünyasına yönelik yapılan saldırılar ile kanatlar değişmez gibi gözükse
de her an değişebileceği unutulmamalıdır.

Yoğun mesaj bombardımanı ile bilinçaltına birçok temanın empoze edilmesi


Sinema ve Animasyon Filmlerde
Subliminal Mesaj ve 25’inci Kare Uygulamaları
Karikatür Krizleri

Danimarkalı çizer Westegaard’ın Fransa'da siyasi mizah dergisi Charlie


İslam âleminde infial yaratmış olan Hebdo mizah sınırlarını aşarak Hz.
Hz. Muhammed karikatürleri bu Muhammed'e yönelik provokatif tutumu
alanda İslam Alemini proveke eden ve sonucunda yaşananlar ortadadır.
tutumların başlangıcı olmuştur.
Sosyal Medya Operasyonları
Masumane gözüken ancak gerçek yüzü maske ile saklanmış yeni ve yükselen trend sosyal
medya operasyonlarıdır. Sosyal medya operasyonun gücü servis edilen mesajın yayılma
hızıyla ilişkilidir. Bilinçsizce hareket eden sosyal medya kullanıcıları propaganda zincirine
alet olmaktadır.
Sosyal medya ve “Like” bağımlıları, bilgisayar, tablet ve akıllı telefonun başından
alınamayan çocuklar,
Daima online olan, internet kopunca hayata bağlanan bir toplum
Türkiye’de 30 Milyon online oyun oynayan olduğunu biliyor muydunuz?
Sanal Oyun oynayanlar gerçekliği unuttukları, sanal dünyada yaşamaya başladıkları
Neredeyse ülkenin yarısı, ülke gündeminden kendini uzak tutması veya oralı olmaması
Bağımlılık yapan oyunlar, unutsalar bile cep telefonlarına gelen bildirimler ile varlığını
hatırlatan oyunlar. İkide bir oyuna girme isteği uyandıran, dürtüleri yönetilen, oyundan
kendini alamayan çocuk, genç ve yetişkinler, adeta zombileşen kitleler.
10 kişiden 7'si şans oyunları oynuyorken internet üzerinden sanal kumar ve bahis
oynama oranları ise her geçen gün artmakta olduğu, Türkiye’de internet üzerinden
kumar ve bahis oynayanların sayısı 1.5 milyonu bulması Türkiye’yi Dünya sıralamasında
3’üncülük seviyesine çıkartmıştır.
Saadet Zincirleri ile kısa yoldan, çabuk ve kolay zengin olma hayalleri
gerçekler ise çöken hayaller, hüsran, bunalım, dram ve trajedi
Helal gelir, yüksek kazanç gibi söylemler ile iyi niyeti sömürülen ve tokatlanan kitle
Güvenlik Özgürlük İkilemi İçerisinde Kalan

Terör olaylarını kanıksayan, kabullenen, umursamayan, duyarsızlaşan insan profili


Evdeki en önemli birey hatta ailenin reisi: Televizyon

Cinayetlerin ekranlarda çözüldüğü,


Genç, yaşlı, dul, bekar’ın evlendirildiği,
Dinini televizyonda öğrenen,
Tedavide sınır tanımayan yöntemlerin sunulduğu,
Tarihi dizilerden öğrenen,
Çocukların çizgi film karşısında kişilik bulduğu,
Her türlü iğrençliğin kabul gördüğü Aptal kutusunun esir aldığı
bir toplum haline dönüştürülmesi, toplumsal olaylara
tepkisizleşme, umursamaz hal ve tavır, ülkenin yozlaşma
boyutundaki gerçek yüzünün suratına vurulduğu, ahlaki ve
sosyal yozlaşma ile toplumun çıkmaz içine sokulmak istendiği
aşikardır.
Toplumun daha çabuk provoke olması için ekranlarda bireyselliğin sürekli
pompalandığı, kırılganlığın arttığı, toplumsal ve sosyal sorunlara duyarsız,
çıkarlarını daima ön planda tutan figür ve profillere yer verilmesi, toplumun temel
yapı taşı olan ailenin çatırdaması, boşanma oranlarının artması, ebeveynsiz kalan
çocuklar ve sokak çocukları, uyuşturucu kullanımın yaygınlaşması ve de kullanım
yaşının ortaokul seviyelerine ulaşması, intihar oranlarının artması, travmatik
olayların çoğalması, toplumun mutsuz, depresyonlu ve melankolik bir hal alması
hedeflenmektedir. Bu şekilde toplumda zayıf halklar çoğaltılarak bütünlük ve
millet bilinci bozulmak istenmektedir. Türk toplumuna yönelik psikolojik operasyon
odaklı bitmek tükenmek bilmeyen entrika, tuzak, kumpas ve taarruzlar ile ülke “0”
gününde altın vuruş yapılmak için hazırlanmaktadırlar.
Etnik, Kültürel, Mezhebi, Tarikat, Cemaat, İnanış, Görüş, Fikir, Taraf, Gelir
Seviyesi ve siyasi kavramlar üzerinden gruplaşan toplumların direnç
noktaları daha kolay aşılmaktadır. Ötekileşmiş, bölünmüş, birleştirici
öğesinin bulunmaması ise toplum açısından zafiyet oluşturmaktadır.
Ötekileştirilen, ayrıştırılan, itilen, kutuplaştırılan toplum, kucaklamayan siyaset,
farklı görüşü kabullenememe ve fikri ayrışma, bloklaşma, tahammülsüzlük
kitlelerin çatışma noktasına getirilmesi için ideal bir ortam oluşturur. Toplumu
bölen simge, sembol ve işaretler ile ayrıştırma, aidiyet kazandırarak kitleleri
çatıştırma iç savaş ortamı için en önemli katmanı oluşturmaktadır. Bu seviye
provokasyonlar için en uygun zemin ve son safhadır.
Provokasyon Girişimleri

6-7 Eylül 1955 yılı Yumuşak Karın Kıbrıs Meselesi


Provokasyon Girişimleri

31 Mayıs 2013 Gezi Parkı Olayları


Provokasyon Girişimleri

6-7 Ekim 2014 Olayları


PSİKOLOJİK HAREKÂTTA EBEDİ SAVAŞ STRATEJİSİ HÂKİMDİR.
Psikolojik Harekatta Sonuç Yerine
Psikolojik operasyonlarla saldırı altında olan Türkiye ancak psikolojik

savunma mekanizması ile korunabilir. Örnek olarak yağmur altındaki

şemsiyeli biri ile şemsiyesiz olan arasındaki fark; psikolojik saldırı ile

psikolojik savunma arasındaki ilişkiye benzer.

Ya sırılsıklam olacaksın, ya da kuru kalacaksın. Seçim devletin ilgili

birimlerinin sorumlulukların farkında olup olmadığı ile ilintili ve alakalıdır.


Psikolojik Harekatta Son Söz Olarak

Bir milletin ruhu ele geçirilmedikçe, bir milletin azmi ve iradesi


kırılmadıkça, o millete egemen olmanın imkânı yoktur.

Mustafa Kemal Atatürk (1924-Dumlupınar)

You might also like