You are on page 1of 73

3.

Ünite

İSLAM VE
İBADET
Ateistlerin klasik
sorusu;

Allah niçin
kendisine ibadet
ettiriyor.?
İBADET NEDİR?
Kelime olarak «Boyun eğmek, kulluk etmek, itaat etmek demektir.

Terim olarak: İnsanın bir kul olarak Allah’a itaat ederek Onun
rızasını kazanmak için isteklerini yerine getirmesidir.

Bir başka ifade ile, İnsanın Allah’a karşı sorumluluk bilinci ile
meşru olarak yaptığı her faailiyet, her söz ibadettir.

Buna göre bir davranışın ibadet olabilmesi için;


1-Allah’ın izin verdiği, yasaklamadığı bir fiil olmalı
2-Allah rızası (istediği) için yapılmalı (Niyet)

NOT: Mübahlar (Emir ve yasak olmayanlar) Allah için yapılırsa


ibadet olur.
İbadetin
Mantığı/Felsefesi
-İbadet bir zikirdir yani Allah’ı hatırlamaktır.

Kimden, nereden geldiğimizi,


kimin kulu olduğumuzu
unutmama, özümüze sadık
kalma, Yaratıcımız ile bağlı
koparmamaktır.

Allah’ı hatırlama
aynı zamanda
Allah’ı da kendimizi
unutturmamaktır.
-İbadet, Allah’a olan imanımızı saygımızı, sevgimizi
davranışla göstermektir.

Zira bazı davranışlar ve fiiller, bir takım duygu ve düşüncelerin sözden daha güçlü
göstergesi ve davranışsal ifadeleridir.
Eylemler (Davranışlar);
-Var olan duygu, düşünce ve inançların varlığını ve samimiyetini ölçer
-O konunun önemini farkına vardırır, farkındalığını arttırır.
-Var olan duygu ve düşünce ve inançların pekişmesini (İnancın
güçlenmesini)sağlar.
-Eylem olmazsa zamanla farkındalık kaybolur sıradanlaşır
ÖRN/
İbadet

Dar anlamda Geniş anlamda


Dini içerikli belli şekil Allah’ın rızasını kazanmak için
ve şartlara bağlı davranışlardır. yapılan bütün fiil ve
Örn/Namaz, zekat , hac, davranışlardır.
kurban Örn/İnsanların yararına bir şey
yapmak, ders çalışmak
Hangileri dar, hangileri geniş
anlamadadır?
Kur’an’da geniş anlamı ile ibadet salih amel kavramı
ile ifade edilmiştir.

Salih amel ibadet

Salih amel; imanla uyumlu


davranışlardır.
Âbit:
Mabut:
1.1.KullukMabet:
ve ibadet
Kendisine ibadet
eden.İbadet edilen
edilen, tapınılanyer,
2. Allah’ın emirlerini
ibadethane
varlık, ilah, rab.
içtenlikle yerine
getiren.
Ey benim her taşı bir mabed-i iman yurdum
Seni er geç bana bir gün verecek Mabudum.
(Mehmet Akif Ersoy)

Ruhumun senden ilahî şudur ancak emeli:


Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.
(Mehmet Akif Ersoy)
İslam’da ibadetin amacı ve önemi/
Neden ibadet ederiz?
1-Sahip olduğumuz şeylere karşılık Allah’a teşekkür (Şükür)
etmek için.
Ayet: «… O size istediğiniz her şeyden verdi. Allah’ın
nimetlerini saymaya kalksanız sayamazsınız…» (İbrahim 34)

Ayakkabım yok diye


ağlardım ta ki ayakları
olmayanı görünceye kadar
Ne kadar çok şeyimizin
olduğunu onları
kaybettiğimiz zaman anlarız.
2-İbadet etmekle yaradılış
amacımıza uygun
davranmış oluruz.
ibadet

Kulluk /Kula
uygun davranışlar

Ayette geçen ve yaradılış


amacımız olan İbadet ;
(namaz vs gibi dar anlamı değil )
geniş anlamı ile yani hayatı
Allah’ın istediği bir şekilde
(Allah merkezli) kulluk
bilinci ile yaşamaktır.
3- Allah’ın (Yaratıcılık)hakkını Allah’a vermek için
«Her hak sahibinin hakkını verin.» (Hadis)
«…Allah’ın kulları üzerindeki hakkı Allah’a ibadet
etmeleri
ve O’na
ÖRN/ hiçbiranne,
Annemize şeyibabamıza
ortak koşmamalarıdır...» (Hadis- Buhari, Cihad,
baba demek onların hakkıdır. Bunları yapmamak
46)
da haksızlıktır(zulümdur).
-Allah’ın kendi varlığını kabul etmeyenlere karşı olan tavrı; kendi hakkını
vermemeleri sebebiyledir.
4- İnanma, sığınma, güvende olma gibi manevi ihtiyaçlarımızı
karşılamak için

Ayet: «Bilesiniz ki Kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur


bulur.» (Rad, 28)
5- Allah’ın rızasını kazanarak Cenneti kazanmak
- «İşte size vaadedilen Cennet! ki o Allah’a yönelen, emirlerine
riayet eden görmediği halde Rahman’dan korkan…kimselere
mahsustur.» (Kaf 32-33)
6-İbadetler imanın kalpte kök
salmasını sağlar. İmanı kuvvetlendirir.
7-Allah’a ibadet etmek, insanın kendi nefsine
veya kula kulluktan kurtarır, gerçek anlamda
özgür kılar.
8-İbadetler İnsanın iradesini
terbiye etmesini sağlar.

İnsan, kötü davranışları çoğu


zaman yanlış olduğunu bildiği
halde yapar. Bu, iradesinin
zayıflığından kaynaklanır.
İbadetler insan iradesini
kuvvetlendiren ve insanı
ahlaki sorumluluklar
konusunda daha duyarlı
olmaya hazırlayan
uygulamalardır
İnsanların ibadet etme anlayışları;

1- Alışveriş (kazanma)
ilişkisi
Bazı insanlar doğası gereği
yaptığı güzel bir şeyin
karşılığında bir şey elde
etmek (Ödül) ister.
2- Kendi yapması gerekeni yapma bilinci ile ibadet etme

Bazı insanlar bir karşılık için


değil yapması gerekenin
(kendine yakışan)bu olduğu
bilinci ile yaparlar.

ÖRN/ Ben annemi bana güzel


yemek yapsın diye değil o annem
olduğu için seviyor ve
istediklerini yapmaya
çalışıyorum düşüncesi

-Kuran da bu anlayış takva


kavramı (Kul/insan olmanın
bilincinde olma) ile ifade edilir.
3- Sevgi (aşık-maşuk)
ilişkisi:
Bazı insanlar ibadete takvanın
yanında bir de sevgi merkezli
bakarlar.
ÖRN/ Peygamberimizin Farz
olmadığı halde gece ayakları
şişinceye kadar namaz kılmayı
sevmesi
Sizce Allah niçin en
sevilen/sevilmesi
gereken varlıktır?

Sizce hangisi en ideal ibadet


etme mantığıdır?

a)Alışveriş ilişkisi
b)Yapması gerekeni yapma bilinci
C)Sevgi ilişkisi
İbadetlerin bir çok
bireysel ve sosyal
faydaları vardır. Ancak
Bunlar ibadetin amacı
değil, sonucudur.

Amaç kul
(insan) olmanın
gereğini
yapmaktır
Haşmet Babaoğlu
Gazeteci- yazar

«Secdeye varanlar ve
varamayanlar» adlı köşe yazısı
İSLAM’DA İBADET
YÜKÜMLÜLÜĞÜ Mükellef ve Efal-i mükellefin nedir?

Dinin emir ve yasaklarından


Mükellef sorumlu olmak demektir.

1-Akıllı olmak (zihinsel engeli


olmamak)
• Bir kişinin dinin
emir ve
yasaklarından
Allah’a karşı 2-Ergenlik çağına gelmiş olmak.
sorumlu olması
için gereken
şartlar
3- Güç yetirebilmek (yapabilme
iradesine sahip olmak
Ef’al-i mükellefin Dinde mükellef olan birinin yaptığı
bütün fiil ve davranışlara karşılık
(Mükellefin fiilleri) gelen dini kavramlardır

Ef’al-i
mükellefin
Farz: Allah’ın yapılmasını açık ve kesin bir şekilde
emrettiği fillerdir.

Örn/ Namaz kılmak, Zekat, Oruç… (İslam’ın


şartları)
*Farzların yapılması zorunludur.
*Yapıldığında en büyük sevap kazandırır.
*Terkedilmesi ise en büyük günahtır (haramdır).

FAR
Z

A)Farz-ı B)Farz-ı
Ayn Kifaye
Bir kısım mükelleflerin yerine getirmesi
Her mükellefin (ayrı ayrı) yerine ile diğerlerinden sorumluluğu kaldıran
getirmesi gereken farzlardır. farzlardır.
ÖRN/Namaz, Zekat, Oruç gibi
ÖRN/ -Cenaze namazı kılmak,
-Kur’an’ı ezberlemek,
Farz çeşitlerine örnekler

-
- «İyi ve güzel olanı teşvik etme, kötü olanı
Nedir? engel olmak» demektir.
-Kur’an ve sünnette çokca emredilmiş
sosyal bir sorumluluk, bir görevdir.

Başka bir ifade ile «Toplumda iyilik ve


güzelliğe motor, kötülüklere fren olmaktır.»
NOT: -Emrin şiddeti bakımından iki farz da eşittir.
-Kimse yerine getirmezse herkes sorumludur.
Vacip: Allah ve peygamber tarafından istenen ancak
farz kadar dayanağı kesin olmayan fiillerdir.

ÖRN/ *Kurban kesmek


*Vitir namazı kılmak
*Bayram namazı kılmak
*Fıtır sadakası (Fitre vermek)

ÖRN/Ayette açık emir peygamberedir. Ancak bütün müslumanları kapsaması


açısından açık değildir.
Sünnet: Peygamberimizin (farz ve vaciplerin dışında)
yaptığı ve yapılamasını tavsiye ettiği söz ve
davranışlardır.
ÖRN/ *Teravih namazı kılmak *Diş fırçalamak
*Selam vermek

Peygamberimizin çoğunlukla yaptığı çok


az terk ettiği sünnetlerdir.
ÖRN: *Abdestte ağza su vermek
*Sabah, öğle, akşam namazlarının
sünnetini kılmak
*Namazı cemaatle kılmak

Peygamberimizin bazen yaptığı bazen de


terk ettiği sünnetlerdir.
ÖRN: *İkindinin sünneti ile yatsının ilk
sünnetini kılmak
*Güzel koku sürmek
NOT: Sünnet-i gayr-i müekked olan fiillere mendup ve müstehap da denir.
Bunların yapılması tavsiye edilir, övülür ve sevap kazandırır. Yapılmaması
ise günah değildir.
ÖRN/ *Misafire ikram etmek
*Teheccüt (Gece) ve kuşluk namazı kılmak

Mübah: Dinimizde yapılması serbest olan


(ne emir ne yasak olan) fillerdir.
-Yapıldığında ne günah ne de sevap
kazandırır.
ÖRN/Gezmek, dolaşmak, uyumak…
*Caiz; mubaha yakın anlamda kullanılmakta
olup, dinen veya hukuken yapılmasına
müsaade edilen fiiller demektir.

Not:
*Ancak bunların yapılması başka sorumlulukların yapılmasına
engel olmamalıdır.
ÖRN/Ders çalışman gerekirken internette oyun oynamak
*Mübahlar Allah rızası için yapılırsa ibadet olur
Mekruh: Dinimizde yapılması hoş
karşılanmayan (Yasaklanması kesin bağlayıcı
olmayan) fiillerdir.

Mekruh Bağlayıcılığı ve kesinliği daha düşük olan(helale yakın) mekruhtur.


-Yapılması cezai işlem gerektiremez.
ÖRN/Soğan sarımsak yiyerek toplum içine girmek

A)Tenzihen B)Tahrimen
mekruh mekruh
Bağlayıcılığı ve kesinliği daha yüksek olan(harama yakın)mekruhtur.
-Vacipleri terk etmek de tahrimen mekruhtur.
-Yapılması cezai işlem gerektirir.
ÖRN/Bayramda oruç tutmak, Başkasının evlenme teklifi varken
teklifte bulunmak, Yapılan ticari anlaşmayı bozacak fiyat teklif
etmek
Haram: Allah’ın yapılmasını kesin olarak
yasakladığı söz, fiil ve davranışlardır.
ÖRN/Kul hakkı yemek, Adam öldürmek, içki
içmek, faiz yemek.
*Haramı işleyen günahkar olur
*İnkar eden küfre girer
*Haramın zıddı Helaldir.

NOT/ Haramı (yasaklanan şeyi )yatığımız da GÜNAH, emredilen bir şeyi


yaptığımızda
ise SEVAP kazanırız.
Resim üzerinde hangi kavramlardan
bahsedebiliriz?
Örnek: Alışveriş yapmanın dini
hükmü nedir?

NOT: Mükellefin her yaptığı veya yapacağı bir fiilin dini kavram olarak karşılığı
vardır. Din her davranışımızı bu kavramlarla nitelendirerek hayatımıza yön
vermektedir. Davranışlarımızı doğru –yanlış olarak belirlemektedir.
HAYDİ BİLGİLERİMİZİ
ÖLÇELİM
Bir mükellefin zekat vermek, ramazan orucunu tutmak gibi görevleri
mazeretsiz olarak yapmadığında aşağıdakilerden hangisi ile ifade edilir?
A)Mekruh B)Vacip C)Farz
D)Haram E)Tahrimen mekruh

Gençler arasında içki ve kumar gibi kötü alışkanlıkların yaygın olduğu bir
şehirde gençleri bunlardan korumak için yapılması gereken çalışmaları
yapmanın dini hükmü aşağıdakilerden hangisidir?
A)Mekruh B)Vacip C)Sünnet
D)Farz-ı Ayn E)Farz-ı Kifaye

1-Selam vermek
2-Oruç tutmak
3-Kurban kesmek
4-Misafire ikramda bulunmak
Yukarıdaki ibadetler yapılma zorunluluğu ve sevap kazandırma özelliğine göre
sıralandığında en fazla sevap kazandırandan başlamak üzere doğru sıralama
aşağıdakilerden hangisi olur.
A)4-2-3-1 B)2-3-4-1 C)2-3-1-4 D)3-2-1-4 E)2-4-1-3
Sigara içmenin dini hükmü konusunda İslam bilginlerinin farklı görüşleri vardır:
- Dinde açık bir hüküm bulunmadığını ileri sürenler sigaranın mübah olduğunu söylemektedirler.
-Bir grup ise Sigara içmeyi doğru bulmamakla birlikte haram diyemeyip mekruh olarak
nitelemektedir.
- Üçüncü grup, sigaranın sağlığa zararı, ekonomik israfı ve nafaka yükümlülüğü ihlalini dikkate
alarak sigarayı haram saymışlardır.
Sonuç olarak sigara bütün yönleri ile incelendiğinde genel olarak tahrimen mekruh, ancak kişisel
olarak bedene zararı tıbben kesinleştiğinde, açık bir israfa veya aile bireylerin asli ihtiyaçları için
nafakalarının kısmasına sebep oluyorsa bu durumda sigaranın haram olduğu söylenebilir. (DİB
İlmihal II, s.67-68)
Yukarıdaki metinden aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz?
A)Bazı din bilginleri sigarayı dinde hoş karşılanmayan bir davranış olarak görmektedir.
B)Sigarayı dinde yasaklanmayan (caiz olan) bir tüketim maddesi olarak görenler de vardır.
C) Sigara kullanmanın helal olmasa da helale yakın hoş olmayan bir davranış olduğunu düşünenler
vardır.
D)Eğer özel bir durum yoksa sigaranın genel olarak harama yakın, hoş olmayan bir tüketim
maddesi olduğu söylenebilir.
E) Sigarayı dinde en yüksek düzeyde yasak olarak kabul edenler bulunmaktadır.
İslam’da İbadetlerin Temel İlkeleri

İHLAS
NİYET
KURAN VE
SÜNNETE
UYGUNLUK

KURAN
VE
SÜNNETE
UYGUNL
UK
1-Niyet:
Kelime olarak “azmetmek, kastetmek, yönelmek, kesin irade ve
istek” gibi anlamlara gelir.

Terim olarak ise “kalbin bir şeyi


bilmesi, bir şeye karar verip o
işin niçin yapıldığının farkında
olması” demektir.

İslam dininde yapılan bütün ibadetlerin hükmü ve değeri


imandan sonra NİYETE göre belirlenir.

“...Kim (inanç esaslarını) inanmayı kabul etmezse onun ameli boşa


gitmiştir. O, ahirette de ziyana uğrayanlardandır. (maide 5)
Ümmü Kays adlı bir kadınla evlenmek için Medine ‘ye hicret eden bir kişiden
bahsedilince Hz. Peygamber’e (s.a.v.) şöyle buyurur:

“Ameller niyetlere göredir. Herkese niyet ettiği


şey vardır. Öyleyse kimin hicreti Allah’a ve Resulüne ise onun
hicreti Allah ve Resulünedir. Kimin hicreti de elde edeceği bir
dünyalığa veya nikâhlanacağı bir kadına ise onun hicreti de o
hicret ettiği şeyedir

Bir ibadeti hangi niyetle yapıyorsak


ancak onu kazanırız.

Niyet istekliliği de içerir. Bu nedenle


yapılan bütün ibadetler isteyerek ve
gönülden yapılmalıdır.
2-
İhlas:
Kelime olarak; “samimi olmak, içtenlik, doğruluk, temizlik, saflık anlamına
gelir.
Terim olarak; yapılan bir ibadetin samimiyetle, gönülden inanarak, dünyaya
ait bir menfaat beklemeden sırf Allah (c.c.) için yapılmasını ifade eder
İhla
s
olm
“Ey iman edenler! Allah’a ve ahiret gününe inanmadığı hâlde
ada
malını gösteriş için harcayan kimse gibi başa kakmak ve
n
yapı incitmek suretiyle yaptığınız hayırlarınızı boşa
lan çıkarmayın. Böylesinin durumu, üzerinde biraz toprak
ame bulunan düz kayaya benzer ki sağanak bir yağmur isabet
lin etmiş de onu çıplak, pürüzsüz kaya hâline getirivermiştir.
fayd Bunlar kazandıklarından hiçbir şeye sahip olamazlar...”
ası (Bakara suresi, 264. ayet.)
yokt
ur
İhla
s

İnançta ihlas Amelde ihlas

Allah’ı hiçbir şeyi ortak Bir şeyi gösterişten


koşmadan onun tek uzak sadece Allah için
olduğuna samimiyetle yapmaktır
inanmaktır

Allah katında bir


inanç ve amelin
kabulü
ihlas a bağlıdır.
Riya; Allah için yapılması gereken
bir şeyi başkası görsün, beğensin
diye yapmaktır. Bunu yapana da
riyakar denir
Örnek
Ayetler

“Şüphesiz biz o kitabı sana hak olarak indirdik. Öyleyse sen


de dini Allah’a has kılarak ( ihlasla) Allah’a kulluk et.”
(Zümer 2)
Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki onlar namazlarını
ciddiye
Almazlar. Namazları ile gösteriş yaparlar (Maun 4-7)
Ey kavmim! Ben ona karşılık(Peygamberlik) sizden bir ücret
istemiyorum. Benim ücretim beni yaratandan başkasına ait
değildir. (Hud 51)
Yalnız sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz.
(Fatiha 5)
3- Kur’an ve sünnete
uygunluk
Sünnet;
Kelime anlamı, «yol, gidişat, karakter,
yapılagelen davranışlar» anlamına gelir.

Terim olarak; Peygamberimize ait söz, fiil (eylem, davranış) ve takrir


(onaylama)leridir.

Hadis:
Kelime olarak «söz, haber, sonradan olan» anlamına gelir.
Terim olarak ise ;Başta peygamberimizin sözleri olmak üzere
peygamberimiz ve ona yakın dönemlere ait bize ulaşan bütün söz ve
bilgilerin yazılı metinlerine denir.
Bunları inceleyen dini ilim dalı da hadis ilmidir
Hz. Muhammed’in (s.a.v.) peygamber olmasından dolayı tebliğden sonraki en önemli
görevlerinden biri kendisine vahyedilen Kur’an’ı açıklama (Tebyin) ve öğretme
görevidir

«İnsanlara kendilerine indirileni açıklaman için …sana da Kur’an’ı


indirdik» (Nahl 44)

« Biz her peygamberi kendi kavminin dili ile gönderdik ki onlara iyice
açıklasın..» (İbrahim 4)

«Namazı benden gördüğünüz gibi kılınız.»


buyurarak namazın kılınışını, rekatleri ,vakitlerini açıklamıştır
Bu görevi gereği
peygamberimiz “Hac Arafat’tan ibarettir» hadisi ile haccın
Kur’an’da ayrıntılı farzlarını açıklamıştır
verilmeyen ibadetlerin
nasıl yapılacağını
açıklamıştır
Zekat mallarını ve oranlarını da açıklamıştır
Önemli Not:
Dinimizde ibadetleri ve onların nasıl yapılacağını belirleme yetkisi
ancak Allah’a ve peygambere aittir.
Bunlar zamana ve mekana göre de değişmez.
Kur’an ve sünnete uygunluk açısından
ibadetlerde temel ilkeler

Kur’an ve sünnete
uygunluk açısından
ibadetlerde temel
ilkeler
Kur’an ve sünnete uygunluk açısından
ibadetlerde ilkeler

1-İTİDAL: Ayet: «Biz sizi orta (dengeli, adil) bir


ibadetlerde maddi ve ümmet kıldık»
ruhi hayat arasındaki
dengeyi korumak ve
aşırılıktan Hadis: «Aşırıya gidenler helak
kaçınmaktır oldu»

Hadis: “Andolsun ki içinizde Allah’tan en çok


sakınıp çekinen ve en çok korkan benim. (Durum)
böyleyken bazen oruç tutuyor, bazen tutmuyorum.
Gecenin bir kısmında namaz kılıyor, bir kısmında
uyuyorum. Kadınlarla da evlenirim. Kim benim
sünnetimden yüz çevirirse benden değildir
“...Öyle ise sizden ramazan ayını idrak
edenler onda oruç tutsun. Kim o anda
hasta veya yolcu olursa (tutamadığı
günler sayısınca) başka günlerde kaza
2-Kolaylık ve güç etsin. Allah sizin için kolaylık ister,
yetirebilirlik: zorluk istemez. (Bakara 185)
“Ey insanlar! Herhangi biriniz namaz
Dini hayatı zorlaştırmama, kıldıracak olursa hafif tutsun. Çünkü
yaşanamaz hale getirmeme cemaatin içinde zayıf, yaşlı, acil işi olanlar
vardır (Tirmizi, sünen)

«Ümmetime meşakkat
(zorluk) olmasaydı her
namazda misvak
kullanmalarını
emrederdim» (Buhari)

“Kolaylaştırınız zorlaştırmayınız, müjdeleyiniz


nefret ettirmeyiniz. Buhari)
3-Devamlılık:

İbadetin bitmeden
devamlı olmasıdır

“Ve sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar


Rabb’ine ibadet et!» (Hicr 99)

Hadis: “Amellerin en hayırlısı az da olsa


devamlı olanıdır» (Buhari)
Bidat (Hurafe/batıl inanç): Kur’an ve
sünnette olmayan, sonradan ortaya çıkmış,
Kur’an ve sünnetin ruhuna aykırı inanç
düşünce ve fillerdir

Kur’an
ve
sünnete
uygunluk
BİDAT

Hiçbir kişinin ve kurumun iyi niyetle de


olsa Kur’an ve sünnette olmayan veya
Hadis/“Sözün en hayırlısı Allah’ın kitabı Kur’an-ı bunlara uygun düşmeyen bir ibadeti
Kerim’dir. Yolun en hayırlısı Hz. Muhammed’in koyma , ilave etme veya eksiltme yetkisi
yoludur. Kitap ve sünnete aykırı olarak sonradan yoktur.
çıkarılan her bidat bir sapmadır.”

Farz ve vacipler dışında kalan ibadetlere nafile denir. Bunlar da sünnetle


belirlenmiştir.
Nafilelerde de belli zaman, şekil ve miktar tayin edilemez.
İbadetlerle ilgili bazı
bidatlar
-Kur’an yere düştüğünde 2 rekat kılınan namaz
-Kandile özel namazlar ve dualar
-Cuma Namazında kılınan vaktin sünneti
-Sakal bırakıldığında dua okutma
-Vefat edenin arkasından 40., 52. gülerde hayır yapmak, mevlit
okutmak
- Günlük belli sayılarda tevhit vs. gibi tesbihatlar çekmek (Bunlar
tarikat/cemaat kurallarıdır, dinin kuralları değil)

İbadeteler çoktur ve
yapılmalıdır ancak Kur’an
ve sünnet sınırları içinde
kalmalıdır
Bidatların ortaya
çıkması ve devam
ettirilmesi neden
yanlıştır?
İslam’da İbadet - Ahlak
İlişkisi
Ahlak, bir amaca yönelerek ve isteyerek iyi davranışlarda
bulunmak, kötü davranışlardan sakınmaktır.
Ahlak, İslam dininin en önemli üç konusundan
biridir.
Hz. Peygamber de (s.a.v.); “Ben güzel ahlakı tamamlamak
için gönderildim.” buyurmaktadır.

Dinimizde güzel ahlaklı olmak


da ibadettir.

İyi bir insan olmadan


iyi bir müslüman
olunamaz
…Muhakkak ki namaz, hayasızlıktan ve
Ahlak-ibadet ilişkisi kötülükten alıkoyar...” ( Ankebût, 45)
ile ilgili ayet ve
hadisler “Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda)
harcamadıkça iyiye eremezsiniz. Her ne
harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir.” (Âl-i
İmrân, 92.)

Hadis/“Oruç (insanı kötülüklerden koruyan) bir kalkandır. Oruç tutan


biri kötü söz söylemesin, kötü iş de yapmasın.(Buhari)

Hz. Peygamber: “Müflis kimdir, biliyor musunuz?” diye sordu. Onlar da


‘Müflis parası ve malı olmayan kimsedir.’ diye cevap verdiler. Bunun
üzerine Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Gerçek müflis, kıyamet
günü namaz, oruç ve zekât ibadetlerini yapmış olarak gelir. Aynı zamanda
şuna sövmüş, buna iftira etmiş, şunun malını yemiş, bunun kanını dökmüş
ve şunu dövmüştür. Bunun üzerine iyiliklerinin sevabı alınır şuna, buna
verilir. Üzerindeki kul hakları bitmeden sevapları biterse hak sahiplerinin
günahları da kendisine yüklenir. Sonra da cehenneme atılır.”
İbadetlerin topluma dönük bir yönü de vardır. Dinimiz insan
ilişkilerine, sosyalleşmeye büyük önem vermiş bu konuda güvene
dayalı, samimi ve güzel ilişkilerin kurallarını koymuştur

“Müminler birbirine merhamet etmekte, birbirini sevmekte ve birbirini korumakta


bir vücudun organları gibidirler. Vücudun herhangi bir organı ağrıdığında diğer
organlar nasıl bundan rahatsız olursa bir mümin de sıkıntı içinde bulunduğunda
diğer müminler onun sıkıntısını paylaşırlar (Buhari)
Kur’an’dan Mesajlar: Bakara Suresi 177.
Ayet
“İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin
yaptığıdır ki Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır.
(Allah’ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara,
dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma
yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında
sabreder. İşte doğru olanlar bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakiler ancak onlardır!”

Öğrenelim ■
Bakara suresi, Fâtiha’dan sonra Kur’an-ı Kerim’in ikinci suresidir.
Medine’de inmiştir. Kur’an’ın :en uzun suresi olup 286 ayettir.
Adını, surenin 67-71. ayetlerinde geçen bakara kelimesinden alır.
Bakara suresi uzunluğu ile doğru orantılı olarak pek çok konuyla
İlgilidir. Bakara suresinde yer alan konulardan bazıları şunlardır:
İslam dininin inanç, ibadet ve hayat düzeniyle ilgili bilgiler,
münafıklar, Allah’ın (c.c.) varlığı ve birliği ile ilgili deliller, insanın
yaratılışı, kabiliyetleri ve imtihanı, Kabe’nin yapılışı ve kıble oluşu,
hac, nikâh, boşanma, din ve vicdan hürriyeti, dua, İsrailoğulları’nın
tarihinden kesitler, vasiyet, oruç vb.
SEBEB-İ NÜZÜL:
Kıblenin Mescid- i Aksa’dan Mescid-i haram’a (Kabe)
çevrilmesine Yahudilerin eleştirisi

BİRR:
iman ve ibadetten başlamak üzere “her türlü iyilik,
ihsan, itaat, doğruluk, günahsızlık, lütuf” gibi
anlamlarda kullanıldığı görülür.
Hz. Peygamber de (s.a.v.), “Birr, ahlak
güzelliğidir. Buyurmuşlardır.
Slaytımız
bitti
Ayrıntıları kitabımızdan
okumayı
ve Ünite Sonu Değerlendirme
Sorularını cevaplamayı
unutmayın Yusuf UÇAR
MFL DİKAB
Öğretmeni

You might also like