You are on page 1of 2

25 12.

Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Roman - 3

1. Var gücüyle birkaç kere Ali’den yana bağırdı. Ali ya duy- 4. Aşağıdaki parçaların hangisinde evrensel değerler-
madı ya da duydu da aldırmadı. Ağız dil vermedi. Yokuş- den söz edilmiştir?
tan aşağı kendini bıraktı. Karşıdan esen yel, onu kendine
getirdi azıcık. Ali’nin yanına vardığında gözleri kararıyor, A) Elinde yağdanlık, kurşuni kasketinin altında öfkeli ve
sağı solu görmüyordu. kıpkırmızıydı. Yıllardır içinde yuvarlandığı bu işlerden
bıkmış usanmıştı.
Bu parçada geçen aşağıdaki sözlerden hangisinin
B) Recep çenesini kaşıdı. Galip, çıkarılan odun parçası-
anlamı yanlış verilmiştir?
nı yontmaya devam etti. Recep’in torunları, bataklığın
A) Aldırmak: Önem vermek, değer vermek. içinde çamurdan evler yaparak oynuyorlardı.
B) Gözleri kararmak: Hafif baygınlık geçirmek. C) Osman Bey, bir zaman saygıyla bekledi. Yaşlı adamı
daha çok bunaltmayı uygun görmemişti. İhtiyar bir şey
C) Varmak: Erişilmek istenen yere ayak basmak, ulaşmak.
demeyince sanki teşekkür ediyormuş gibi sesini yu-
D) Ağız dil vermemek: Konuşmamak, susmak. muşattı.
E) Duymak: Bilgi almak, öğrenmek, haber almak. D) Talan etmeyeceğiz. İnançları baskı altına almayaca-
ğız. Tersine, herkesin inancına saygı göstereceğiz.
İnsanlar arasında din, soy, varlık bakımından hiçbir
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü

üstünlük tanımayacağız.
2. Aşağıdaki parçaların hangisinde “zaman” unsuruna E) Benim gördüğüm, tez vakitte gidicidir Moğol. Çünkü
yer verilmiştir? Moğol’un düzeniyle de uyuşamaz bizim Anadolu top-
rağı. Eski Yunan’ın, Roma’nın düzeniyle de uyuşama-
A) Küçük Ağa direksiyondan atladı. Beline dayalı yum- mıştır çünkü.
ruklarıyla, görülen işe bakmaya başladı.
B) İkindiye doğru köylünün pamuk topladığı tarlaya vardı-
lar. Pıtırak, toz, pamuk kokuyordu ortalık.
C) Konuşup tarlaları dağıtacağım. Kölelikten, kulluktan
kurtulacaklar. Herkesin ektiği herkesin olacak.
D) Allah, kul olanı kimsenin sırtına muhtaç etmesin, dedi.
Ellerini havaya açtı, yüzüne getirdi, sıvazladı.
E) Elif, gözünü kocaman açmış, Ali’nin yüzüne dikmişti.
Ali’nin yüzüne dayanılmaz bir acı çöreklenmiş gibiydi. 5. Hababam Sınıfı gibi yüz binlerce baskı yapmış, toplum-
ca bilinen, sevilen bir güldürü romanının filmini çevirirken
kendiliklerinden yeni tipler, yeni olaylar ekleyecek kadar
sanatı hafife almaları görülmüş şey değildi. Eserin içe-

riğine tümüyle aykırı düşen bu davranışın, çekilen filme


3. 1960’larda Karagümrük; kıt kanaat yaşayan emekçilerin,
MEB

bir şeyler kattığını ileri sürebilmeleri bence sanata da


işçilerin, küçük memurların, ayakkabıcıların, terlikçilerin, sanatçıya da büyük saygısızlıktı. Verdikleri parayla yal-
işportacıların oturduğu bir yerdi. Okuldaki öğrenciler de nız kitabımdan senaryo çıkarmak hakkını değil, beni de
bunların çocukları… Üst baş derdi çektikleri; kitap, defter, bütün kişiliğimle satın aldıklarını sanıyorlardı. Film büyük
kalem alamadıkları bir bakışta anlaşılıyordu. Kendi yaşa- “hasılat rekoru” kırdığı hâlde yine de bu şirketi protesto
mının sıkıntılarıyla birlikte çevremin de dertlerini yakın- edip mahkemeye vermekten kendimi alamamıştım.
dan izledikçe bireyci duyarlığım çoktan dağılmış, yerine
duyarlı bir gerçekçilik yerleşmişti. Bu parçanın yazarı aşağıdakilerden hangisidir?

Bu parçanın yazarının aşağıdaki sanat akımlarından A) Rıfat Ilgaz B) Kemal Bilbaşar


hangisini benimsediği söylenebilir? C) Fakir Baykurt D) Mahmut Makal
A) Klasisizm B) Realizm E) Talip Apaydın
C) Romantizm D) Egzistansiyalizm
E) Sürrealizm
25 12. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Roman - 3

6. • Yıllar geçiyordu. Yaşı dördü beşi bulan Turgut, şafak 8. Romanlarından birkaçını (Sağırdere, Esir Şehrin İnsan-
sökünce babasıyla beraber kalkar, koyunları, keçileri ları) gazetelerde takma adla yayımladı. Yorgun Savaşçı
ya dağa veyahut deniz kıyısına sürerdi. adlı romanı ile Yunus Nadi Roman Armağanı’nı (1968),
• Büyük bir yorgunlukla birlikte, tadına doyulmaz bir Devlet Ana romanı ile de Türk Dil Kurumu Roman Ödü-
ferahlık duyarak bir süre arkasına yaslandı. Eskinin lü’nü kazandı (1968).
büyük sanat eserlerine dair karmakarışık bir şeyler Bu parçada tanıtılan sanatçı aşağıdakilerden hangi-
düşünerek bir süre öylece kaldı. sidir?
• Anam, kaptan kızıydı. Babama varınca kaptan ka-
rısı oldu. “Babamı doyasıya göremedim. Evlendim, A) Orhan Hançerlioğlu B) Kemal Bilbaşar
kocamla iki aycağız sürekli yaşayamadım.” der, beni C) Yaşar Kemal D) Orhan Kemal
gösterir: “Buncağız da denizci olursa ne yaparım?” E) Kemal Tahir
diye hayıflanırdı.
Bu parçalarda kullanılan bakış açıları sırasıyla aşağı-
dakilerin hangisinde verilmiştir?

A) Kahraman - Gözlemci - Hâkim Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü


B) Hâkim - Gözlemci - Kahraman
C) Gözlemci - Hâkim - Kahraman
9. Yakup Kadri Karaosmanoğlu, romanlarında Türk toplumu-
D) Kahraman - Hâkim - Gözlemci
nun Tanzimat’tan sonraki devirlerde karşılaştığı iktisadi
E) Gözlemci - Kahraman - Hâkim değişmeleri yansıtır. Sanatçı,1949-1950 yılları arasında
yazdığı ve yayımladığı iki ciltlik Panorama adlı romanında
bu konuya değinirken romanın bir yerinde kahramanını
şöyle konuşturur:
“- - - -”
7. – Ben de kaçtım oradan. O köye gideceğim. Beni ora- Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangi-
da bulamaz Abdi Ağa. O köyde bir adamın çiftini sürerim. si getirilmelidir?
Çobanı olurum. İsterse oğlu da olurum. “Oğlu da olurum.” A) – Bize komutanlık etmedi ama yamandır gayet. Çanak-
derken Süleyman’ın gözlerinin içine baktı. Memed duygu- kale Boğazı’mız Alaman’ın paşasına kalsaydı yandıktı
lanmıştı. Bir kelime daha söylese ağlayacaktı. Onun için beyim. Alaman’ın paşası İngilizlerin çıkacağı yeri büs-
Süleyman, Abdi Ağa lafını değiştirtti: bütün yanlış hesaplamış. Askeri beriye biriktirmiş.
– Bana bak İnce Memed, madem böyle, sen benim evde B) – Simeranya’da her seviyeye göre okuma salonları,
kalsana. laboratuvarlar, atölyeler, müzik, tiyatro ve sinema var-
İnce Memed’in yüzü ışıldadı. Bir sevinç dalgası onu tepe- dır. Her yaşta insan bunlara devam eder. Merak ettik-

den tırnağa ürpertti. leri her mevzuyu kendileri etüt eder ve öğrenirler.
MEB

Bu parçayla ilgili, C) – Siz de kabul edersiniz ki her şeyi olduğu gibi söy-
lemek mümkün değildir. Sözü yarıda bırakmaktansa
I. Diyaloglara yer verilmiştir. vaktinde iyi tasarlamak, okuyucu ile anlaşacağınız
II. İnce Memed, Abdi Ağa’dan kaçmaktadır. noktaları seçmek gerekir. Çünkü samimiyet tek başına
III. Süleyman, ağız özellikleriyle konuşturulmuştur. olan bir iş değildir.
IV. Olaylar kahraman bakış açısıyla anlatılmıştır. D) – Şu hâlde arkadaşlar, bilmemiz gerekir ki memleketi-
mizin ekonomik kalkınma davası, Millî Kurtuluş Sava-
yargılarından hangileri doğrudur?
şı’mızın ikinci safhası demektir ve menfaat kaygıları-
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II mızı unutarak uzun bir süre için türlü mahrumiyetlere
katlanarak el birliğiyle başarmak mecburiyetindeyiz.
D) II ve III E) III ve IV
E) – 10 Temmuz... Yıl 1908... Duyduk ki hürriyeti almışız.
İnanmadık. “Bir de yalan çıkarsa ölürüz!” dedik. Telg-
rafhaneye koştuk ki doğru. İnandık, deliye döndük.
Birbirimize sarılıp ağlaştık.

You might also like